![]() |
Gerçekten de insanı "ne yapabilir(im)iz diye dürten bir girişim olmuş..
Emeği geçenlere sonsuz teşekkürler. Başlangıç adımının atılması kadar, gelişiminin sağlanması da bir okadar mühim tabi. Hassas bir denge. Öyle şeyler yapılmalı ki, grip virüsü gibi yayılsın.. Ama ne.. ne?. * Sanatcılar kadar yaratıcı olmak şart.. Olmadı, reklamcılar kadar yaratıcı olmak lazım.. Son günlerde acayip acayip sırtı-önü yazılı t_shirtler türedi. Dizilerde sıkca rastlıyorum. Adamın sırtında "arızalı" yazıyordu :) Neden giyerler böyle şeyleri anlamasam da gözüme takıldı. Çünkü aykırıydı!. Aykırılık her zaman dikkat çeker. Aykırı birşeyler yapmak lazım belki. (Örneğin bir tekstil firması ile anlaşılsa ve yastık kılıfların da " bu gün doğadan ne (ç)aldın" gibi bir slogan yazılı nevresimler üretse.. Tabi alan olursa..(Pazarlama okuyan arkadaşlar iyi bilir.) Uyurken uykusu kaçsa, pişman olsa :) ertesi günü yarar sağlayacak bir faliyeti olmasa bile, zarar da vermez bari. :) Ya da kağıttan cay kahve bardaklarına yazdırılıp, okullarda, hastahanelerde kullanılsa vs vs. ) Bunlar için hem bir sponsor hem de iyi bir slogan lazım değil mi?.. :( Aykırı-düşündüren-dürten bir şeyler yapmalı ama ne?.. Düşünmeye devam.. |
Biraz muhalefet gibi olacak ama,
Klipte doğadan daha çok sokaklar, duvarlar ve taş merdivenler ön plandaydı. Sadece sevimli bir kedi ve şarkıya katkısı olarak miyavlaması çok şirindi. Az biraz da ağaçlar var. Çatlamış topraklar, bozkır esintileri, karadenizin eşsiz çay bahçeleri ve dere kenarları, Antalya'nın portakal ağaçları, Egenin altın sarısı üzüm asmaları, Aydının incir ağaçları, asırlık ağaçların görüntüleri, toros dağlarının tepelerindeki muhteşem sedir ağaçları vs. bir çok doğa görüntüsü içerisindeki sanatçılar daha güzel olur muydu acaba. Belki klip arka plan olarak şehir insanının kent yaşamındaki sıkışmışlığına mı dem vuruyor, bunu çözemedim. Yine de sanatsal yönü ve şarkının yorumlanması güzeldi. |
Alıntı:
|
Bitmeyen, sıkmayan proje...
http://dailycontributor.com/wp-conte...first-time.jpg
Yukarıdaki fotoğraf Jack Bradley tarafından, doğuştan sağır (dilsiz) Harold Whittles'ın ilk kez işitme cihazı kullandığı an çekilmiş. Harold'ın ses ile tanışma anı. Dünyaya ilk tepkimiz 'ses vermek'tir. Bizi doğuran insana ve çevreye ilk önce sesimizi (ağlayarak da olsa) duyururuz. Sonrasında ise kuş diliyle devam eder, en güzel sesli melekten ninniler dinler, bıcır bıcır konuşmayı öğrenir ve varlığımızı duyurmanın yolu olarak sesimizi, sesleri kullanır dururuz. Büyüdükçe kullandığımız ve dinlediğmiz seslerde, melodi, ritim ve uyum arayışı katılır oyuna. Ve çok sesli müziğe kadar ulaşabilirsek eğer (her zaman, herkes için mümkün olmaz bu, zordur, ama güzeldir de!) iletişimin ve gelişimin ileri basamaklarındayız demektir. Ben, "Divane aşık gibi"nin çok sesli müziği ile başlayan "Doğa için çal!" projesini, başkalarının projesi olarak görmüyor, bu çok güzel çalışmayı alkışlamak ile yetinmek istemiyorum. Böylesine güzel seslerle başlayan bu proje, hepimizin projesi olmalı. Müziğe gönül vermiş bu güzel aşıkların aşkını 'tek taraflı aşk' olarak görmemeli, "Maçka" yollarına düşmeliyiz, tıpış tıpış. Süreç başladı, kimseden başkaca 'kırmızı dipli mum ile çağırılmayı beklemeden, 'Doğa için çal!'malıyız. Doğduğumuz, yaşadığımız çevremizin farkında olarak çal'abiliriz pekala, illa müzisyen olmamıza, olamadığımıza hayıflanmamıza gerek yok. Gerek tek başımıza terennüm edercesine, gerek de Fırat Çavaş ve diğer arkadaşlarımızın yaptığı gibi sinerji ile, el ele, gönül gönüle vererek doğaya, çevreye, besinlerimize özen gösterip, doğru tarafta saf tutarak, biz de çalıp söyleyebiliriz. "Doğa için çal!"ın bir agaçlar.net projesi olduğunu unutmayıp, site ve forumumuzu daha bir can kulağı ile dinleyip 'ne yapabilirim, ne yapabiliriz?' sorusuna yanıt arayarak ve bunu sürekli daha iyiye gidecek şekilde yaparak projeyi bitirmeyebiliriz. Bireysel olarak çevremizdeki diğer canlılara daha bir duyarlı olup, sahip olduğumuz imkanlar çerçevesinde ve sesimizi duyup, dinleyebilecek insanlar ile birlikte, somut bir şeyler yapalım. Bu 'bir şeyler' öyle, çok büyük paralar, çabalar, emekler harcanarak mümkün olacak şeyler olmayabilir. Önemli olan süreklilik ve birlikte yapabiliyor olmak. Belediyenin vaktiyle diktiği, kuytu bir yerdeki, kuraktan etkilenen bir veya bir grup fidana birkaç kez birkaç bidon su dökebilir, yakınımızdaki hemen her yıl, yazın kuruyan otların yanması nedeniyle zarar gören ağaçlar konusunda elimizden gelenleri yapabilir. Boş alanların yeşillendirilmesi, balkonumuzda yetiştirdimiz bitkilerin tohumlarının uygun yerlere serpilmesi dahi olabilir. Arıya alerjiniz var diyelim, forumda ilgili bölüme yazarak, hep korktuğunuz arılar ile ilgili bir proje başlatıp, kendi adınıza veya proje adı ve hesabına birkaç kovan arı temin edip, ilgilenecek kişi/ler ile de forumda tanışıp, iletişim kurup, aslında hiç yapamayacağınızı düşündüğünüz bu konuda bile yüzbinlerce arıyı kullanarak hem tozlaşma hem de diğer tüm yönlerden doğaya borcunuzun bir kısmını ödeyebilirsiniz. Arıcı arkadaşlarımızın, giderleri karşılanarak angarya olmaktan çıkarılmış, bir/birkaç kovan arıyı kendi arılarına komşu etmekten rahatsız olacaklarını hiç sanmıyorum. Ya da çevrenizdeki tek bir çocuğun dahi (kendi çocuğunuz olması da şart değil yani) ilk fidanını dikmesinde, ilk tohumunu ekmesinde, sulayıp, aşı yapmayı öğrenmesinde, katkınız olabilir. Mutlaka büyük hatıra ormanı projesi yapılmasını beklemeye gerek olmadığını düşünüyorum. Olursa da çok iyi olur o başka tabii, ama assolist gibi oturup beklemektense, Fırat' ın ekibi gibi az az da olsa, çalıp söylemek de güzel. Yeni bir şeyler yapabilecek, zaman, para, fikir vs. bulamıyor olsak bile en azından israftan kaçınarak, tüketimlerimizi disipline ederek de doğa için çalabiliriz, gereksiz yanan ampulü söndürerek de. Sonra da artık hemen hepimizde var olan fotoğraf makinaları ile küçük de olsa yaptıklarımızı çeker, projemizin müziği ile seslendirir ve sinerji yaratacak şekilde paylaşabiliriz. Unutmayın bu projede birlikte çalıp söylemek çok önemli. Ne dersiniz, bu projeyi bitirmesek, hep güncellesek, taze tutsak, olmaz mı? gece hepimiz güzel şeyler çalıp, söyleyebiliriz diyen forum kişisi! |
emeğinizden dolayı size çok teşekkür ediyorum. ben de fidan dikilmesi taraftarıyım ve daha fazla insana ulaşmak için konserler verilmeli. DOĞA İÇİN ÇALALIM!!!!
|
Alıntı:
Aynı zamanda bu mesaja da cevap vermek istiyorum. Alıntı:
Mutlu Kutlu, konuyu açtığı için teşekkür ederim. Ne zaman birileri bunları soracak da yazacağım diye bekliyordum :) Fırat Çavaş Playing for Change ile bağlantı kurup, çalışmaya başladığında kimsenin aklında, bunun bir Doğa için Çal projesi olacağı fikri yoktu. Kayıtları yaptıkça birlikte izliyorduk. Bugün de 10 kişi oldu, bugün 15 diye devam ederken, gruba Can Narin de katıldı. Onun sesinden dinlediğim "Sen yağmur ol, ben bulut" cümlesinin tetiklemesi üzerine başladı her şey... Bu arada çalışmanın yarısından fazlası tamamlanmıştı. Müzik her zaman ilgi geçer, bunun daha da fazla ilgi çekeceği belliydi. Doğa sorunlarına ilginin az olduğunu ilk elden biliyorum. Bakınız; forumun Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları bölümü :) Bu çalışma, neden "piiiişşşt" deme görevini üstlenip, çektiği ilgiyi doğa sorunlarına da yönetmesin? Görüntülerin yeterince doğa görüntüsü içermemesinin nedeni bu. Diyeceksiniz ki senin avatarınla başlıyor. Projenin amacını belirledikten sonra, Tayfun'un yer aldığı görüntüler, benim meşhur ağacın altında tekrar çekildi ve onlar montajlandı. Geleyim esas söylemek istediğime. Bu kurumsal bir bir ciddiyet ve kurumsal olaraklar içinde hazırlanmış bir çalışma değil. Sorun belli, ona işaret etmek için elime geçen olanağı kullandım. Çekim yapılan videonun bile sınırlı bir süre için, ödünç alındığını söyleyeyim de gerisini siz düşünün :) Tüm yapılması gerekenleri belli kişilerden beklemeyin. Bizim elimizden şu an için, sizleri ve destekleyen STK'ları dinlemek için başını çevirmiş, konuya duyarlı bir kalabalığı toplamak geldi. Hazır dinliyorlarken, söylenmesi gerekenleri söyler misiniz? Sevgiler :) |
Merhaba,
Konu başlığını ilk gördüğümde bu da ne yahu, ne çalacağız diye düşündüm, fakat saliseler içinde aklımdan geçen "yok yahu, bir yanlış anlaşılma var, en azından agaçlar.net'te böyle bir şeyden söz edilemez" diye düşündüm. Sayfa açılınca da yanıldığım ortaya çıktı. Ardından bir sürü mesaj okudum, sonra gittim türküyü dinledim. Herşey çok güzeldi. Bundan sonra yapılacaklar kısmında elimden geldiğince katkıda bulunmak isterim. İlk yapabileceğim, projeden yeğenime söz etmek oldu. Kendisi iyi bir vokal (iki yıldır şan dersi alıyor). Ayrıca şarkı sözü yazma ve beste çalışmaları da var. Sanırım bir iki gün içinde o da "projede yer almak isteyenler" bölümüne yazacak. Benim yukarıda yazılan mesajların bazılarına yanıt olarak yazmak istediğim birşeyler var fakat bunu daha bol zamanım olduğunda yapmayı düşünüyorum. Şimdilik kolay gelsin. Ertugrula |
Merhaba,
'Doğa için çal' projesi kesinlikle çok güzel bir proje. Beni çok etkiledi. Çevremdekileri de durumdan haberdar ediyorum. Dinleyen herkes çok beğeniyor. Küçükten de olsa doğayı koruma adına yaptırımları var. Umarım bu yaptırımlar daha da gelişir. Bunun adına da daha değişik ve böyle güzel projeler devam eder. Ancak tam da bu nokta da merak ettiğim bir şey var. Bu proje devam edecek mi ya da değişik projeler olacak mı? Bu konuyla ilgili naçizane de bir fikrim var. 'Doğa için çal' projesinde yer alan türkünün önceleri böyle bir amaç olmaksızın seçildiğini ve söylendiğini belirtmişlerdi. Yine de türkü çok güzel ve doğa ile ilişkili. Ancak böyle bir projeye yönelik bir şarkı bestelense ya da bir beste yarışması yapılsa, hatta adı da 'Doğa için bestele' olabilir. Tabii bu sadece bir fikir. Uygulanabilirliği tartışılır. Fakat olursa eminim çok güzel şeyler ortaya çıkar diye düşünüyorum. |
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Bu kadarına neden akıl erdiremeden yazdığını anlayamadım :) Beğenmesine sevindik tabii... |
Alıntı:
Konuyu tam özümsemeden haber yaptıkları için agaclar.net adı yok. Röportajlara katılıp sözünü ettiğin konularda bilgi vermek değil amacım. Bu çok kısıtlı bir şey olurdu. Yapmak istediğim; doğa ve çevre konularında yaşananların yeterince farkında olmayan kitlenin dikkatini müzik aracılığıyla çekip, bu konuda yıllardan beri çalışma yapan derneklere, güncel çalışmalarını, dikkatleri çekilmiş bu kitleye aktarmasının, anlatmasının ortamını yaratmak. Şu üstteki cümleyi daha çabuk anlaşılır biçimde yazabilsem ne iyi olacak :) Kelalaka bir örnek versem daha iyi... Bir göl düşünün, içinde çok sayıda boğulanlar var ve kurtarılmaları gerekiyor (bunlar çözüm bulmamız gerekenlerin tümü). Yardım edenlerin sayısı yeterli değil. (bunlar da doğayla ilgili dernekler) Göl kenarında yüzlerce dolaşan var ama o yöne bakmadıkları için boğulanları göremiyor. Biz, bağırıp çağırıp (gerçekte müzik aracılığıyla) dikkatlerini çekiyoruz ki, göle atlayıp, boğulanlara yardım etsinler. Zaten yardım edenlere katılmaktansa, sayısı bizden binlerce fazla olanları yardıma çağırmak daha mantıklı... Doğa İçin Çal, projesi bunu hedefliyor. Sizlere de görev düşüyor. DİÇ Projesinde Yer Alanlar bölümüne katkınızı göremiyorum :) Doğrusunu isterseniz o bilgileri, bu projeye katılmayı kabul eden derneklerin yazması daha doğru olurdu... Alıntı:
|
Nette her yerde linki görmeye başladım.
|
Alıntı:
Alıntı:
Ben olsam, 'Ey STK olarak yollara düşmüş olanlar; kendi bünyenizde kişisel didişmeleri bırakın da, amacınıza odaklanın. Çevre felaketinin gözümüze girdiği bu günlerde enerjinizi kısır çekişmelerle tüketmeyin, çanlar sizin için çalıyor' derdim. (Bu sözüm hepsine, her üyeye değil tabi. İçlerinde canla başla gayret gösterenler, ufak da olsa başarı kazanılmış etkinlikler de var, ama ne yazık ki devlet yönetimi bazında sonuç almada yeterli olamıyor.) Bunu defalarca, her fırsatta dediğim ve yapılan toplantı ve etkinliklerin fazla ses getirmediğinin, heyecanın bir parlayıp bir söndüğünün, bağımsız çevreci olarak yola devam etmenin daha yapıcı olabildiğini gördüğüm için de DİÇ Projesinde Yer Alanlar bölümünde katkılı olamıyorum. Ama birikimimi kişisel olarak bu projeye de aktarma gayretindeyim. Çalışmaya devam, 1-2 gün içinde web sayfaları üzerine konuşabiliriz sanıyorum. |
Çözüme odaklanmak..
Proje ortada, amaç belli; farkındalık. Bundan sonra doğa için yapılacaklar (bunu bizim açımızdan 'çalmak ve söylemek') olarak algılar isek yapılacaklar belli, projeyi duyurup, birlikte en yakınımızdan başlayarak doğa için projeler üretip, birlikte yürütüp, sonuçlandırmak.
Sonrasında yapılanları fotoğraflayıp, videolayıp, sitemizden, forumumuzdan paylaşmak olmalı. Divane aşık gibi'yi dinleyip, beğenmek ile kalmamalıyız. Doğa için, çevremiz için düşünmeli, çözüm üretmeli ve bunu birlikte yapıp, sonuçları da paylaşmalıyız ki olumlu örnekler görüp, benzeri, daha iyileri başka başka yerlerde uygulanabilsin. Sembolize edecek olursak, kıvılcım çakılıp, ateş yakıldı, şimdi bunu yaymalı ve başka yüreklerde de tutuşturmalıyız ki sönmesin. gece ateş hep ormanlarımızı yakıp kül etmez, hızlı değişimleri, gelişimleri de ifade eder diyen forum kişisi! |
Alıntı:
Çalmak, söylemek ve topluca somut bir etkinlik yapmak. Nasıl bir etkinlik? dersen, ilk aklıma gelen; dediğin gibi en yakınımızdan başlayarak..: Önce kendi aramızda, şu ana kadar projeye destek vereceğini söyleyen üyelerle bir çekirdek grup oluşturulur. Strateji, program, kullanılacak metinler, sorumluluk, görev dağılımı, maliyet, bütçe, sponsor v.s belirlenir. Kararlaştırılmış bir disiplin içinde, forumdaki tüm alt başlıklara mesaj yazılarak, henüz projeden haberdar olmayan üyelere de katılım için çağrı yapılır, destek istenir. Sayımız belli bir doygunluğa ulaşınca, üyeler kendi bulunduğu şehirde veya bölgede, aynı gün ve aynı saatte, agaclar.net adına, 'Doğa İçin' etkinlik(ler) düzenler. Site üyesi olmayan eşini, dostunu, ulaşabildiği STK'ları ve belli kurumlardaki ilgili kişileri etkinliğe davet eder. Basın mutlaka olmalıdır. Üzerimizde agaclar.net t-shirtleri, mekanda oluşturulmuş bir panoda 'Çevre üzerine' metinler, fotoğraflar ve fondaki 'Divane Aşık Gibi'nin eşliğinde sohbetler, piknik, doğa yürüyüşü, v.s yapılır. (Müzisyenlerin katılımı belki İstanbul'da sağlanabilir ama diğer yerlerde klip gösterilebilir. Bazı bölgeler üye sayısı açısından zayıf kalırsa yakın bölgelerden takviye yapılır.) Etkinlik Türkiye'nin bir çok şehrinde, aynı gün yapılır ve basına aksettirilebilirse çok ses getirir, başka uygulamalara da örnek olabilir diye düşünüyorum. |
Yaz ayları, malum düğün ayları idi. Bolca düğün törenlerine tanık olduk, ve buradan aklıma geldi:
-Düğün tarzı (salon sünnetleri de dahil -gülmeyin lütfen:)) etkinliklerde iyi derecede kalabalık toplanır. Evlenen gençlerin geçmişleri video-slayt gösterileri yapılır. Biz üyelerin sözlerini geçirebilecekleri yakınlarının törenlerinde, video içine serpiştirilmiş görüntüler oluşturulabilir. Ya da tören başlayana kadar boş geçen zamanda bizim klipler döndürülebilir. Hazır kalabalık yakalanmışken.. -Zarflar bastırılır, üzerinde logo ve sloganlarımızın olduğu. Biz üyeler ve dahi çevremiz davetiyelerimizi bu zarflarda göndeririz. (Düşünsenize, zaman içinde binlerce kişinin eline geçiyor) -Daha küçük boyutta zarflar da bastırılır. Bunlar da altın takmak yerine, takılacak altın ederi miktarındaki para buna koyularak iğnelenir-verilir. Zarfta da altın madenleri yüzünden doğanın katledilmesine karşı olduğumuzun bir sloganı olur. _ "Benim zarfımın boyu-kalitesi farklı ama" diyenler için baskı filmleri gönderilir, herkes kendi matbaacısına kullandırtmış olur. |
böyle bir uygulamaya katılabildiğim için çok şanslıyım herkese bol şans !....
|
Alıntı:
|
bende öyle anladım :S ordaki sizyenlerden biri sandım (:
|
Alıntı:
müzikal olarak katılırım, desteklerim, seve seve. |
Bir alınganlık mı seziyorum?
Asla hayır. Saygı ve sevgilerimle, |
Merhaba arkadaşlar,
Benim bu projeyle ilgili bir fikrim vardı. O da üniversitelerin bahar şenliklerinde bu projeye yer verilmesi üzerine idi. Üniversitelerin bu projeye memmuniyetle ev sahipliği yapacağını düşünüyorum. Öğrencilerin de bu konuya böyle bir kapsamda daha fazla duyarlılık göstereceğine inanıyorum. Hem ağaç dikimi hem de bu anlam da 'Divane aşık gibi' şarkılar tarzında bir konserle büyük ilgi göreceğini düşünüyorum. Çünkü bu projeden haberi olan herkes hem şarkıyı hem de projeyi çok beğeniyor. Ancak eğer böyle bir çalışma yapılacaksa şimdiden bir düzenleme yapılıp ilk dönem bitmeden proje için izin ve daha sonrası için gün alınması gerekiyormuş. Zaten oturmuş bir şey varsa izin çabuk verilirmiş. Fakat önceden bildirilmesi gerekiyormuş. Onun için ilgili kişiler bu konu hakkında ilgilenirlerse ne düşünür bilmek istiyorum. Ben de ona göre detaylı bir bilgi alacağım. Teşekkürler. |
Alıntı:
Böyle bir çalışma yapılırken sadece kişi yaptığı müzikle bu kadro içinde yer alabilir mi ona bakılır. Önce doğum yeri sorulup, ona göre kabul ya da reddedilmez... Doğa için yapılan bir çalışmada, Türk-Kürt ayrımının mantığı var mı ki yapılsın? Klip çekimleri yapıldıktan sonra, kişi isimleri ekleneceği zaman, nereli oldukları öğrenilmiştir. Biri çıkar derse ki: Ben katıldım, çaldım, söyledim. Sonra nereli olduğumu öğrenince, beni çıkarmışlar. O zaman bu kınamanın mantığı olur. Cem D..... , Soyadınızı ben gizledim. Öküz altında buzağı arayan bu tavrınız nedeniyle, ben sizi ve sizin gibi düşünenleri kınıyorum. eposta adresinizin ilginçliği yüzünden, (adresim-yok@hotmail.com) cevabımı buradan veriyorum. |
Bu çalışmaya gerçekten böyle bir karalama tarzında yorum yapmaya çalışan arkadaşımıza iyi bir cevap vermişsiniz tebrikler.Bu projede emeği geçen herkeze tek tek teşekkür ediyorum elinize,sesinize sağlık keşke daha önce aranızda olsaydım benimde yardımım dokunsaydı.
|
Alıntı:
Aslında şu sizin yazdıklarınızı çanakkale gezisin de küçükte olsa yapılmasını istemiştim, ne yazık ki organize olamayıp iptal etmek zorunda kaldık. Kurtuluş savaşı verdiğimiz cumhuriyetimizin kuruluşunun ilk temellerinin atıldığı topraklarda böyle bir etkinliğin daha da ses getireceğini ve oradan başlanmalı diye düşünüyorum. |
Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler, müthiş olmuş. Elimden geldiğince arkadaşlarıma da duyurmaya çalışıyorum bu projeyi.
|
cok güzel bir proje. dinlerken tüylerimi diken diken eden bir projeydi, elinize sağlık. ben de bu projede yer almak istiyorum.
|
İnsan değil de ağaç olsam.
Dallarımın arasından rüzgar esse, yapraklarım, çiçeklerim meyvelerim olsa! Mevsimleri yaşasam... Köklerimle toprağın derinliklerine sarılsam. Kuşlar konsa dallarıma, yuva bile yapsalar... Böcekler, karıncalar yollansalar içime... Çürütseler oralarımı, ballarım, sakızlarım olsa. Gövdeme bir insan yaslanıp uyusa... Ben bunları hiç bilmesem, sadece ağaç olsam... ERKAN OĞUR Üstat ne güzel yazmış. Herkese günaydın :) |
ben bu klipi çok sevdim gerçekten çok güzel olmuş ağızınıza sağlık
|
Ustaca düzenlenmiş, çok iyi bir çalışma..
Emeği geçenleri kutlarım. |
tebrik edrim gerçekten başarılı bir proje. bende lisede coğrafya öğretmeni olarak öğrencilerime fidan diktirme kağıt toplatma gibi faaliyetlerle destek olmaya çalışıyorum.bu konuda farkındalık yaratmanın önemini çok iyi biliyorum. çünkü doğa dediğiniz an 15-18 yaş gurubunda ki bu öğrencilerin"Biz ne yapabilirzki" sözünden yola çıkarak bazı çalışmalr yaptım ve internette bu klibi görmek bu yüzden beni çok mutlu etti. Bundan sonrası için de biz sizin için ne yapabiliriz diyorum. bu projeye ve size tekrar saygılarımı sunarım
|
emeğinize saglık
cokk guzel bır proje emegı gecen herkese tesekurlerımı sunarım umarım devamı geır konserlerınızı merakla beklıyoruz
|
Sonraki şarkı için, daha önce arkadaşlar önermişti ama şimdi sözlerini sindire sindire yine okudum, gerçekten doğayı bu türküden daha güzel anlatacak bir şarkı düşünemiyorum.
karnın yardım kazmayınan belinen yüzün yırttım tirnağınan elinen yine beni karşıladı gülünen benim sadık yarim kara topraktır.. iskence yaptıkca bana gülerdi bunda yalan yoktur herkes de gördü bir cekirdek verdim dört bostan verdi benim sadık yarim kara topraktır.. Hem de sözlerinin oldukça uzun olması sebebiyle, katılan yorumcu sayısı da çok olacaktır. |
D uyarsız kalmasın insanlık
O nlara yapılıyor bu haksızlık G övdesine dayanıp agladığin A gacın şimdi yerinde yeller esıyor İ çin için yakılıyor ormanlar Ç aresi yokmu bu yok oluşun İ nsanlar uyanın artık yok oluyor doğa N e oluyor burda de sor duyarsız kalma Ç ok geç olmadan vakit A ğaçlar kurumadan yapraklar dökülmeden L ütfen dur de olanlara !!! elimden geldıgınce yazdım umarım begenırsıniz |
Merhaba Arkadaşlar,
aranıza yeni katıldığımdan dolayı forumdaki bu ilk yazımda sizlere kendimi tanıtmak istedim. Adım Kader ve 23 yaşında bir erkeğim. Almanya´da Stuttgart´da yaşıyorum ve işletme okuyorum. Trabzon kökenliyim. Doga Için Çal projesinden yola çıkarak bu forumu buldum. Tahsilimde bir ara "multiproje-yönetmenliği ile değişim" üzerinde çalışdım... kücük çapda olsada bu tarz birçok projelerle ve bu tür sivil toplum birliktelikleriyle bir toplumda değişimin sağlanabileceğini savunuyorum. Ve artık bende bu düşüncem ve inancım doğrultusunda savunduğum değerler icin emek harcayan insanlara katılmak istiyorum, ki ondan bu foruma üye olmaya karar verdim. Ne yazıkki sizden uzakda yaşıyorum ama elimden geldiğince sizlere yardımcı olabilmeyi umuyorum. Yardımcı olabileceğim konuları söyle sıralayabilirim: 1. Çeviriler. Iki buçuk sene Ispanya´da okudum ve çalıştım ve iyi seviyede ispanyolca biliyorum. Bunun yanında almanca ve inglizce biliyorum ve bırazda liseden kalma latince bilgim var. 2. Yurtdısında (özellikle Ispanya, Güney Amerika ve Almanya´da) benzeri organizasyonlarla veya başka kişi veya kurumlarla irtibata geçme konusunda yardimci olabilirim. Örneğin birazdan öneri başlığı altında yazacağım, Fatih Akın´ın sanırsam seneye yeni bir belgesel filmi vizyona girecek. Adı "Cennet bahçesinde çöp" olacak. Belgesel Trabzon Çamburnu Köyü'nde doğaya zarar verilerek büyük bir çöplüğün yapılmasını ele alıyor. Fatih Akın´ın bu girişimine ağaclar.net destek verebilir ve Fatih Akın ile birlikte kamuoyunun dikkatini birtek Çamburnunda değil Türkiyenin birçok yerinde doğaya verilen zarara çekebilir. 3. Projelerde yardımım olabilir. Alman Projeyönetmenliği Derneği tarafından verilen Projeyönetmeni-junior sertifikatım var, ama henüz önemli bir tecrübem yok. Benden şimdilik bu kadar :) Forumu ve sizleri yavaş yavaş tanımaya çalışacağim artık.. Saygılar Fúser |
Herkesin eline ve diline sağlık, Allah utandırmasın bu yolda yürümeye devam derim. Mesela memlekette yanan ormanlarımızın yerine yerel yönetim ve idarelerin de desteği ile yeni ormanlar yapabilir ve bu eserde katkısı bulunan tüm arkadaşlar herkese müzik ziyafeti verebilir, hatta festival boyutunda destek alınabilir. Bu şarkıyı söylemiş ünlü sanatçılarında katılımıyla unutulmaz bir şölen yaşanabilir. NEDEN OLMASIN!
|
Meraba arkadaşlar ben Melike.Öğrenciyim,doğa için çal projesi gerçekten çoook güzel olmuş video.Bayıldım.Bütün arkadaşlar süperdi... Sesim güzel olsaydıda keşke böyle bi karede bende yer alsaydım:(
|
Doğa İçin Çal...
Oldukça orjinal bir çalışma olmuş. Emek ve yürek veren herkese teşekkürler... |
Sevgili Malina bizlerden öneri istemişin benim önerim var. Belediyeler ile görüşülüp ağaçlandırma kampanyaları düzenlenebilir bir dernek kurulup bu dernek altında faaliyetler yürütülebilir TV programları ile anlaşma sağlanarak kampanya başlatılabilir yazın doğal alanlarda konserler düzenlenebilir ve gelirler ile yeni projelere imza atılabilir greenpeace vs. gibi sivil toplum örgütleri ile anlaşma sağlanabilir. Ses getirmek isteniliyorsa DİÇ gibi toplanma olabilir. Toplanma şu şekilde olursa muhakkak ses getirir. Güzel Türkiye'mizin 81 ilinde eş zamanlı hatıra ormanları kurulabilir. Gelir elde edilmeye başlandığı zaman kırsal bölgelerde büyük çaplı fidan dikimleri yapılabilir bu şekilde tonlarca öneri söyliyebilirim bir şey daha bütün üniversitelerde seminerler düzenlenebilir
|
Merhaba, yeni üye oldum. İyi ki de oldum. Projenize bayıldım.
Tek bir harf hatası için kocam A4 kağıdını parçalayan sn. patronuma bişey yapamamak beni üzüyor.Bu projeyi herkese iletmeliyiz... |
Önerim
Alıntı:
|
| Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 06:49. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025