![]() |
Ürün etiketi:
A ÜRÜNÜ İçindekiler: Tuz, şeker, kimyon, karabiber, kırmızı biber, sarımsak, dana eti, koruyucu maddeler ve eser miktarda tavuk/kaz/at/eşek/domuz/kanguru eti çıkabilir. Oldu mu şimdi sizce? Kim alır bu ürünü (milyonda bir eser miktar deseniz bile)? %100 dana eti denilen üründe eser miktarda tavuk etine BU MAZERETTEN HAREKETLE izin verilirse veya ses çıkarılmazsa, yarın da eser miktarda kanguru eti çıkarsa ne yapacağız? "Pardon atı veya kanguruyu kestiğimiz yerde danayı da kesmişiz ondan eser miktarda çıkıyor" mu diyeceğiz? Bunun koca bir iftiradan müteşekkül kasıtlı bir haber olduğunu bile varsaysanız, Pınara yakışan hareket aynı partiden farklı numuneleri uluslararası laboratuarlara test ettirip sonucunu halka beyan etmektir. NOT: ALINTI "Türkiye'de üretilen hiçbir üründe domuz ya da eşek eti yoktur" söyleminizi pek anlamadım sn Syılmaz. Siz mi test ediyorsunuz tüm Türkiye'de üretilen ürünleri? |
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
|
Anlatamadım galiba Sn. Sakaki, Türkiye'de satılan hiçbir üründe zaten domuz ya da eşek eti olmamalı. Doğal olarak karışmış gibi birşey zaten olamaz. Hiçbir şeyde bu ürünleri kullanamazsın ki aynı tezgahta başka bir ürünle karışmış diye savunma yapabilesiniz.
Ayrıca bir et tesisinde çeşitli etlerin aynı tezgahta işleniyor olması bana pek mantıksız gelmiyor. Ambalajın üzerinde yazar, eser miktarda şu şu vardır diye. Siz de tüketici olarak tercihinizi yaparsınız, ister alır ister almazsınız. |
Arıcılık kursuna gittim.
Hoca gıda denetimleri yapıyor. Yani adı yukarıda geçen bakanlık görevlisi. Sütlerin yanlış ısıda pastörize edildiğini, olması gerekenden çok yüksek ısıda işlem yapıldığını söyledi. Firma yetkilisi, gerekli cezayı kesin ödeyeceğiz bu ısıda işlem yapmaya devam edeceğiz raf ömrünü arttırıyor, demiş. Hangi firma bilelim onu almayalım dedik. Daha önce bu nedenle firma tarafından, adımızı açıklayıp firmamızı karaladı gerekçesiyle mahkemeye verilmiş. Hangi firmanın hangi beyanına itibar edeyim. Bütün o devekuşu etleri nerede tüketiliyor. Piyasada devekuşu diye satılan et hiç görmedim. Bizim buralar keçi sürüs dolu, kasapta hiç keçi eti satılmıyor. Hep kuzu. Çalışanlarının fazla mesaisini ödemeyen dev şirketlerin de beyanı benim için gerçekçi değil. |
Ayrıca burada istemeden Pınar'ın avukatı rolüne soyunmuş oldum. Dediğim gibi sonuçta Pınar ister haklı olsun ister haksız olsun. Benim tepki göstermemin sebebi bu değil, ortada kesin bir delil yokken nasıl bu kadar emin konuşulabiliyor, ona tepki gösterdim.
Yarın Tarım Bakanlığı haberde bir yanlışlık yok der, kanatlı etini buldum dediği raporu açıklar. O zaman istediğinizi yazın, haklı olarak. Kimse bir şey diyemez. Ama şu an ortada böyle bir durum yok. |
Alıntı:
Hijyeniklikle bağdaşmamasının yanı sıra Dünya Sağlık Örgütü bu tür hususları da kabul etmiyor. Diyelim benim tavuk etine veya yağına alerjim var, veya o üründe eser miktarda olabilecek başka bir maddeye alerjim var, o zaman kimse çıkıp da %1 veya binde bir eser miktarda tavuk, şu veya bu madde karışabilir, etikette görülmeyebilir diyemez kimse! Kimsenin buna hakkı yok. Birkaç önceki postunuzda Türkiye halkı cahil diyordunuz, şimdi de o minnacık yazıları Türkiyedeki herkesin bilinçli bir beyin ve sağlıklı gözlere sahip olduğu varsayımından hareketle (?) "okurlar ve isterse alır istemezse almazlar" diyorsunuz. Saygılar |
Alıntı:
Şirkette ki çalışma koşulları nasıl ya da çalışanların özlük haklarına ne kadar saygılılar bilemiyorum. Forumda borsa ile ilgilenen üyeler var mı bilmiyorum ama bu kadar üye içerisinde muhakkak vardır. İMKB'de 400 küsur şirket içerisinde her sene karını küçük yatırımcılarına nakit temettü olarak düzenli dağıtan ender 15-20 şirketten biridir Pınar. Bir çok şirket çeşitli hileler ile dağıtması gereken temettüyü dağıtmaz ya da olması gerekenden az dağıtır. Veya sadece büyük ortakların işine gelecek şekilde karını kullanır, küçük yatırımcıyı düşünmez. Bu konuda yatırımcı dostu, düzgün bir şirkettir Pınar. |
Alıntı:
Alıntı:
|
Ayrıca Sn. Sakaki, Pınar ürünümüzde binde bir oranında karışmış falan demiyor. Direk kesinlikle yoktur diyiyor. Haklı olup olmadığı konusunda sanıyorum Tarım Bakanlığı tekrar bir açıklama yapacaktır ya da mahkeme gideceğini söylemiş, yargı sonucunu görürüz.
Binde bir oranında karışmış olabileceği düşüncesi benim raporu görmeden önce ki olabilecek varsayımlarımdan biriydi. |
Alıntı:
At veya eşek eti satsanız ve dürüstçe at eti satıyorum deseniz bile bu ülkede mecburen yiyebilecek durumda olan insanlar var malesef, unutmayın! Ve ayrıca: Alıntı:
|
Meseleyi kişiselliştirmek istemediğim için artık size cevap yazmayacağım Sn. Sakaki.
|
Ayrıca belirteyim Dünya Sağlık Örgütü şimdiye kadar tavsiyede bulunduğu konularda defalarca değişikliğe gitmiştir. Dünya Sağlık Örgütü'nün sözü gökten inen vahiy değil.
|
Yarın bir gün at veya eşek eti de faydalıdır derse veya %100 dana etinde tavuk eti çıkabilir derse şaşırmayalım mı yani? :)
Gelişmenin gereği olan değişiklikler ile Keyfi veya şartlara/zorunluluklara bağlı değişiklikleri karıştırmamak gerekir. Kişiselleşen birşey de yok sn Syılmaz. En azından ben öyle algılamıyorum. Tartışmak güzel bir şeydir ve medeni olduğu sürece gereklidir de. Siz A'yı savunursunuz ben B'yi. Tartışır fikir alışverişi yaparız, doğrular konusunda orta noktayı buluruz. Böyle gelişir medeniyetler. |
Alıntı:
Biri bakanlığın denetim kapsamında edindiği numuneye yaptığı tahlil, diğeri geçen sene üretilmiş bir ürün için Pınar Et'in 9 Nisanda Bornova Veteriner Kontrol Enstütüsü Müdürlüğüne bir dilekçe ile birlikte kendisinin verdiği 400gr numunenin "Özel Analiz" isteği. Aynı kuruma siz de herhangi bir numune göndererek tahlil ettirebilirsiniz. Ücreti karşılığı yaparlar. Bu durumda sorularımı tekrarlıyorum:
vs.vs. Alıntı:
|
Alıntı:
Alıntı:
|
Bu malum büyük marka, belirli bir standardı sunamadığı anda benim için büyük firma olmaktan çıkar. Standardı yakalayamıyor veya yanıltıcı içerik bilgisi altında ürünü pazarlıyorsa, ikisi de savunulacak bir durum olamaz.
Artık bu firmanın imzasını attığı hangi ürün olursa olsun, benim için soru işaretidir. |
Şirkette ki çalışma koşulları nasıl ya da çalışanların özlük haklarına ne kadar saygılılar bilemiyorum.
Bu benim Pınarla ilgili bir sözüm değil. "Büyük şirket" konusundan verdiğim bir örnek daha da büyük holdinglerin uygulaması. Büyük şirket olmanın, uygulamalarının da doğru olduğu anlamına gelmediğine işaret etmek istedim. |
Alıntı:
Bence esas açıklanması gerekenler Pınar'ın yayınladığı tahlil ile ilgili. O da tahlili yapan kurum değil (neticede o kurum da kendisine getirilen numuneyi tahlil etmiş) Pınar Et'in kendisi. Lütfen anlamını vererek bir daha okuyun. Bu sorulara siz yanıt veremezsiniz. Pınar vermeli;
Pınar Et basın açıklamasında yukarıda listelediğim konulara da açıklık getirmiş olsaydı acaba mı derdim. Fakat bunun yerine bakanlıkla aynı günde, söz konusu parti için önceden hazırlanmış bir raporu yayınlamış olması sizi bilmem ama bende fazlasıyla şüphe uyandırıyor. Çünkü durumu önceden haber alarak o partiye özel (üretici kendileri olduğuna göre istedikleri parti numarasıyla numune hazırlama imkanı sadece kendilerine ait) numuneyi tahlile göndermeleri son derece mümkün. Şirketin normal süreçleri içinde üretilen her partiyi bir devlet kurumuna tahlil ettirmek gibi bir şey olduğunu da sanmıyorum. Şayet olsaydı son kullanma tarihine 16 gün kala değil, piyasaya verilmeden önce yapılmış olması gerekirdi. Çok açık söyliyeyim. Bu raporun önceden haber alınarak, bakanlığın açıklamasına karşı durumu örtme gayreti ile alındığı çok belli. Böyle bir gayretin varlığı ise maalesef tek başına işin vehametini ortaya koyuyor. Hiç rapor göstermeselerdi, Apikoğlu gibi geçiştirmeye çalışsalardı (ki Apikoğlu kamuoyuna yeni yatırım yaparak tesislerini ayıracağını bildirdi - sebep ne olursa olsun iyi niyet göstergesi) çok daha samimi bulurdum. Ne yazık ki Pınar, bu haliyle "gizleme" gayretini tescillemiş oldu. |
Sn. Meyvelitepe, sorularınızı gayet iyi anladım. Bu son mesajınızda ki tahmininizi de önce ki mesajlarınızdan sezdim. Dediğim gibi sorularınız haklı sorular. Biraz zaman geçince herşey daha netleşir.
Yalnız borsada Pınar Et'in durumu ne diye bakıyorum. Fiyatı aynı, haberlerden hiç olumsuz etkilenmemiş. Demek ki en azından şu an için piyasalar Pınar Et hakkında ki haberi ciddiye almamış. Piyasalar doğruluğuna inansaydı (ki kapitalizm çok vahşidir, kimsenin gözünün yaşına bakmaz :) ) bugün Pınar Et'in hisseleri taban görürdü. |
Borsayı bilemiyorum, pek ilgilendiğim bir alan değil. Vatandaş ne düşünecek daha önemli.
Kendi adıma, en son ne zaman sucuk/sosis aldığım sorulsa herhalde epey bir düşünüp oldukça eski bir tarih söylerdim :) |
Sn Syılmaz,
Büyük şirketlerin hisse değerlerine yön verecek büyüklükte hisseler malesef büyük balıkların elinde, (borsa diliyle) küçük balıklar yön veremezler siz de iyi bilirsiniz. Kaldı ki tüketicinin anlık bir tepkisi borsaya hemen yansıyamaz. Yani büyük spekülatörler müdahale edecek ki anında yansısın hisse senetlerine bu durum. Tüketicinin tepkisi, hisse senetleri üzerinde orta veya uzun vadede ortaya çıkacak bir etki yaratır. NOT: Eğer büyük balıkların elinde konuyla ilgili hisseleri varsa, bu durumu öğrendiklerinde yapacakları şey küçük balıkları ürkütmemek için hisseleri fark ettirmeden azar azar ve sessizce boşaltmaktır. Bir de açığa satış diye birşey var ki o tam içler acısıdır küçük yatırımcılar için (borsayla ilgiliyseniz siz de iyi bilirsiniz zaten). |
Alıntı:
Alıntı:
Yine de borsa da geleceği tahmin etmeye çalışmak her zaman için müneccimlik yapmaya benzer diye düşünüyorum, kağıdın hareketini takip etmeye devam edeceğim. |
Borsayı etkileyecek kadar gelişmiş bir toplum alt yapısına sahip olduğumuza inanmıyorum.
Güldüm. Mesele kağıdın hareketi de değil, gıdada oynanan oyunlar ve sağlık. Nereden nereye getirdiniz konuyu. |
Alıntı:
|
Anlaşılan şirket kağıdın geri gitmesini bir süre geciktirecek kontra önlemi önceden düşünüp bakanlıkla aynı gün açıklama ve gerçekte bir işe yaramayıp aksine kendilerini batıran bir rapor yayınlamayı hesap etmiş :)
Böylece gayet analitik bir şekilde hisse değerini koruyup bakanlıktan gelecek başka şirketlere ait yeni duyurular içinde kaybolarak durumlarını muhafaza edecekler. Böyle şeyler zaten ilk birkaç gün konuşulup hızla tüketildikten sonra gündem yapıcılar tarafından kolayca başka taraflara yönlendirilirler. Malum, çarklar böyle işliyor. Haa, toplum, gıda güvenliği vs. ne mi olacak? O da neymiş, geçiniz! |
Halkın arz-talep dengesini etkileme üzerinde, dolayısıyla borsadaki bir şirketin var olma sebebi ile birebir alakası var. Ama burada bu borsa konusunun, konu ile alakası olmadığını düşünüyorum.
|
O cephede ne olmuş diye bakınca gördüm;
Alıntı:
|
Alıntı:
Serbest piyasa ekonomisinin geçerli olduğu (tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi) bir ülkede ekonomik kaygılar, toplum sağlığının önüne geçer mi? Geçer, doğru değil ama gerçek bu. Gerçeği acımasız gösteren bir piyasa ise olayı istediği gibi göstermek isteyen medyadan daha iyi bir referanstır benim için. Alıntı:
Arz-talep dengesi ve hisse fiyatlarının nasıl oluştuğuna girerim ama işte o zaman konu başlığı dışına çıkmış olurum. |
Siz herşeyi bildiğinizi, hem de herkesten çok bildiğinizi ispat etmeye çalışmayı bırakırsanız konu başlığı dışına çıkmamış olursunuz merak etmeyin.
|
Alıntı:
Bence siz meseleyi kişiselleştirmeyin, konu dışı gereksiz yazmak zorunda kalmayayım. |
Geçenlerde tvde bir aşçı bayan krema konusunda " piyasada satılan hemen hiç bir krema sadece süt kreması değil, içeriğine bakarsanız bir sürü katkı maddesi var. Ben sadece bir markanın içeriğinde %100 süt yazısını gördüm" demişti.
O güne kadar süt kremasının içeriklerine ne de olsa sütün yağı diye bakmamıştım. Sonra incelemeye başladım. Her markanın satıldığı büyük bir markette başladım içerik okumaya. ( neyse ki gözlerim sağlam, okuyabiliyorum şimdilik) Sek, Tikveşli, Mis, Yörsan... hepsinin içeriğinde bir sürü katkı maddesi yazıyor. Sadece bir markanın içeriğinde sadece %100 süt yazıyordu, o da Pınardı. O gün güvenimi kazanmıştı Pınar. Şimdiyse güvendiğim dağlara kar yağmış hissindeyim. Bize yıllardır ev ortamında bile tavuk kestiğimiz bıçağı ve kesme tahtasını iyice sterilize etmeden et kesmememiz anlatıldı. Bunu bizler biliyorken, onlarca uzman çalıştıran büyük şirketler özrü kabahatinden büyük bu açıklamayı nasıl yapabiliyorlar anlayabilmiş değilim. Bir de tavukla etin aynı bıçakla kesilmemesi gerekiyorken dana- tavuk karışımı ürünler de bu durum nasıl oluyor? Halkının sağlığını korumak devletin en baş görevi olmalıdır. Cezalar olabildiğince yüksek olmalı ki, iş ahlakına sahip olmayanların, en azından ceza korkusuyla yanlış yapması önlenmeli. Hoş biz her konuda olduğu gibi önce alevlendirir, bir sene süründürür, olayın sıcaklığı geçtikten sonra "hiç suçu yokmuş" diye mahkeme kararı çıkarırıp, kahramanlar yaratmayı pek severiz. |
Alıntı:
|
Bir de '' eser miktar ''ne demek ? Bunun bir ölçüsü var mı? Alt limit, üst limit gibi...
|
Alıntı:
Eser miktardan anlamamız gereken bu herhalde, kesin yargı kullanılmış bu ifadede. 'Binde bir oran' :confused: |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Benim için ise orada kesin bir yargıya sahip olduğunuza dair bir anlam var. Siz o halde, baştan ne yazdığınızı unutmayın ve kendi fikrinize sağlam sahip çıkın ki, daha sonra, yanlış anlaşılma olmasın diye tekrar açıklayayım ya da o yazıyı okuyan herkes bu ifadenin sözün gelişi olduğunu, anlatmak istediğimin önemsenmeyecek miktarda olduğunu anlar gibi sözlerle kendinizi tekrar ifade etmek zorunda kalmayın.
Bir de çok güzel anlamazlıktan gelseniz de, anladığınızdan eminim. Konu eser miktardan neyi kastettiğiniz değil de kendi kendinize yargıya varıp, Bakanlık kararına göre bu listede açıklanan Pınar markasını,' Mesela tavuk eti ve dana eti sırasıyla aynı tezgahlarda işleniyorsa, tavuk etinden sonra tezgahın tam temizlenmemesinden kaynaklı binde bir oranda tavuk eti, dana eti bir ürüne karışırsa, raporda kanatlı etine rastlandı deniyor. ' diyerek, kesin yargı kullanarak savunmanız. 'Ayrıca Pınar haklıdır demiyorum ama kendisine cevap hakkı verilmeden tipik bir linç kampanyası başlatılmasını anlamıyorum. Önce bir neyin ne olduğu kesinleşsin. Belki de cidden karıştırmışlardır ama elde ki rapor bunu kesin olarak ispatlamaz. Suçlayabilmek için önce kesin olarak ispatlamak lazım.' Bu yargı size ait. Pınar firması, halkın sağlığı ile oynayacak sonra açıklama mı yapacak, rapora rağmen? Rapor kesin ispat değil demek ki sizin için. Evet sayın kendinden çok emin üyeler, diye seslenirken siz kendinizden çok emindiniz. Ne oldu sonra? Yanlış anlaşılma olmasın diye tekrar açıklayayım, şirketin böyle bir açıklaması yok. Dün gece yaptığım kendi varsayımım (belki de aynı tezgahta işlenen tavuk eti ile karışmıştır) birden şirket böyle bir açıklama yaptı şeklinde algılanmaya başladı. diyerek, kendi söylediğinizi siz de hatırlayamaz hale gelmiş gibi göründüğünüzün farkında mısınız? |
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
2) Haberde geçen raporda ne oranda kanatlı eti olduğu yazmıyor. Binde bir karışım mı yoksa bildiğimiz tavuk eti ile dana etini karıştırmışlar mı belli değil. Önce yazmıştım yine yazıyorum. Aynı tezgahta işlenmekten kaynaklı binde bir (mesela yani, kesin zannetmeyin şimdi) karışımla, %50-50 karışımı aynı kefeye koyuyorsanız, kendi mantığınızı sorgulayın. 3) Şirkentin geçmiş yıllarda Bağımsız Yabancı (SAI Global) denetim firmalarına yaptırdığı ve A grade derece aldığı belgelerde var. Ben ortada kesin bir delil göremiyorum. Alıntı:
Alıntı:
|
'Mesele de en başından beri benim için Pınar'ın haklılığı ya da haksızlığı değil, bilip bilmeden yapılan yorumlar olmuştu.'
Eleştiri ve yorum yapanlar arasından kimin ne bildiğini, neyi bilmediğini ölçmek adına, yazı yazan kimseyi teste tabi tutma hakkına sahip değilsiniz. Benim için de söyleyecek hiç bir söz yok. Benim cevap veremedi sanmasınlar diye kaygılarım da yok. |
Sn Syılmaz
Çok samimi olarak yazıyorum: Ben bu haberi foruma atarken hiç bir yorum ve ekleme yapmadan koydum. Daha sonra iddialı laflarınız ve hararetli savunmanızla, istemeseniz de raporla teşhir edilmiş bir şirketi savunma denecek derecede korumaya aldınız ki bu aşamada bence daha nötr bir rota seyretmeniz gerekirdi. Doğal olarak bu iddalı ve neredeyse bakanlığın teşhir ettiği şirketleri savunurcasına kendinizden son derece emin çıkışlarla ve beyanlarla gerek benim gerek diğer üyelerin tepkisini aldınız. Sonra yumuşama yoluna gittiniz ve yorumlarınızı "olabilir, varsayıyorum, belki" gibi terimlerle sonlandırmaya başladınız ama artık iş işten geçmişti. Konunun dışına fazla çıkmadan size nacizane önerim: bence herkesten önce siz bilip bilmeden ve kendinizden çok emin olup da aslında emin olamayacağınız bir konuda bu kadar çok hararetli atıp tutmayın derim. Bakanlık sadece Pınarı teşhir etmedi, daha birçok firma var o listede. Neden siz bizleri suçladığınız şekilde sadece Pınarı koruma/savunma vari bir tutuma giriyorsunuz ki? Bu linç kampanyası değildir, "Türkiye'de Gündem" konusudur. Dediğim gibi: aslında açılan konu hiç yorum ve ekleme yapılmadan sadece bakanlık haberi aynen aktarılarak yapılmıştı! Bunu yaparken de amacım halkın haberdar olmasını sağlamaktı. Herkese iyi geceler. |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 12:59. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025