agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları (https://www.agaclar.net/forum/doga-cevre-ekoloji-gida-hukuk-ve-politikalari/)
-   -   Greenpeace (https://www.agaclar.net/forum/doga-cevre-ekoloji-gida-hukuk-ve-politikalari/26917.htm)

syılmaz 06-04-2012 15:45

Sn. Odeh, çok teşekkürler. Konuyla alakası olmayan birinin bile anlayabileceği şekilde eklemişsiniz. Görülen rakamlar AB standartlarının altında değil, çok çok çok altında.

Görmek isteyenler için yeterince açıklayıcı, görmek istemeyenler için yapabileceğimiz birşey yok.

Ortada somut rakamlar varken, okuyanlar kendi kararını kendi verebilir sanırım.

Sakaki 06-04-2012 16:56

Sn Syılmaz,

Ben zaten başından beri tartışılmasından yanayım kaldı ki önceki mesajlarıma bakarsanız sn. uzaytek'e ben de bu yönde görüş bildirdim.
Bakın şimdi sagolsun sn. Odeh ne güzel herkesin anlayabileceği bir şekilde belgeyi oraya koymuş. Açıkcası ben daha önce o belgeden birşey anlamamıştım ve doğal olarak anlamadığım bir belgeye de yorum yapamazdım degil mi?
Ben asalım keselim havasından pek hoşlanmıyorum hepsi bu ve ayrıca işin üstüne sadece milliyetçi duygularla gidilmesi taraftarı değilim zira yanlış yerlere de varabilir ve konuyu rayından saptırma ihtimali çıkıyor. Her zaman sakin ve bilgi alış-verişi şeklinde konuşmak tartışmak lazım. Unutmayınız savaşlar meydanlardan çok masada kazanılıyor, bu hep böyle olmuştur.

Şimdi konuşalım işte, çıksın birisi (bu pestisitlerden vs iyi anlayanlar) fikirlerini döksün ortaya, hepimiz hem konuşup hem öğrenelim.
O zaman tartışmaya şöyle devam edelim derim: Avrupa'dki bir ülkede kaç çeşit pestisit kullanılıyor? Madem dozları çok az olsa da 24 çokmuş o halde karşılaştırma yapalım.
Umarım konudan anlayanlar katılım gösterir.

Saygılar

uzaytek 06-04-2012 17:00

Belgeniz bile greenpeace belgesi hangi veriyi saptırmışlar?

Şu aşağıdaki adresteki belgelere bakarsanız sadece türkiye de değil, bütün ülkeler var ve bazı ürünlerde almanların kendi ürünleri sarı bölgede olarak işaretlenmiş.

Pestizide in Obst und Gemüse: Auf die Herkunft kommt es an - Greenpeace, Nachrichten zum Thema Chemie

Alıntı:

Pestisitsiz Gıda: Meyve ve Sebze İçin Alışveriş Rehberi” adlı rapor, Almanya devlet otoritelerinin 2009 ve 2010 yıllarında 22.000 ürün üzerindeki denetimlerinin verileri üzerine yapılmıştır. Greenpeace raporu, Türkiye’den ihraç edilen yaş meyve ve sebze üzerine değil, Alman tüketicisinin sofrasına dünyanın tüm ülkelerinden gelen bütün ürünlere yönelik yapılan bir araştırmanın sonucudur. Almanya ofisi yaklaşık iki yılda bir bu raporu yayınlamaktadır.
Alıntı:

Bakan Eker bağcılıkta 4 tane kimyasal kullanılır demişti. Peki nasıl oluyor da 24 tane kimyasla çıkıyor hem de bazıları çok çok yüksek düzeyde
Tarık Nejat Dinç: “AB’ye ihraç edilen ürünlerde bu kalıntılar çıktıysa, biz de Türkiye’de bunları yiyoruz demektir” | Yeşil Gazete

Bu konu içerisindeki yukarıdaki yazılar suçlama olmadan ayrı konular olarak açılsaydı, ben hiç salça olmazdım...

Sakaki 06-04-2012 17:10

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi uzaytek (Mesaj 941916)
Belgeniz bile greenpeace belgesi hangi veriyi saptırmışlar?

Şu aşağıdaki adresteki belgelere bakarsanız sadece türkiye de değil, bütün ülkeler var ve bazı ürünlerde almanların kendi ürünleri sarı bölgede olarak işaretlenmiş.

Pestizide in Obst und Gemüse: Auf die Herkunft kommt es an - Greenpeace, Nachrichten zum Thema Chemie

Tarık Nejat Dinç: “AB’ye ihraç edilen ürünlerde bu kalıntılar çıktıysa, biz de Türkiye’de bunları yiyoruz demektir” | Yeşil Gazete

Bu konu içerisindeki yukarıdaki yazılar suçlama olmadan ayrı konular olarak açılsaydı, ben hiç salça olmazdım...

Bizim yediğimizin sayısı fazla bile olabilir diye düşünüyorum, çünkü Avrupaya ihraç ederken bizden bir takım analiz raporları isteniyor ve ona göre kabul ediyorlar.
Peki bizim ülkemizde bunu satan marketler böyle bir raporu çiftçiden veya tarımsal şirketten talep ediyor mu? Hayır. Hatta benim bulunduğum ilde birçok market direk olarak Çiftçi Ali'den Çiftçi Memet'ten alarak halka sunuyor sebze ve meyveyi ama herhangi bir analiz rapor vs. sormuyorlar.

Bir gün marketten bir sebze alırken 2 farklı kasada aynı ürün olduğunu gördüm ve birisinin üzerinde hormonsuz yazıyordu.
Yetkiliye diğeri hormonlu mu dedim, yüzüme boş boş baktı sadece.
O zaman hormonsuz dediğinizin sertifikasını görebilir miyim dedim, yine boşboş baktı ve "yokki" dedi. Madem öyle yani bilmiyorsun içinde ne olduğunu neden böyle bir etiket asıyorsun dedim, bana "Üretici bize bu hormonsuz dedi" diyor.
Ve bunu yapan ulusal bir market, yani yerel küçük bir market de değil. Düşünün artık gerisini.

Odeh 06-04-2012 17:49

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi uzaytek (Mesaj 941916)
Belgeniz bile greenpeace belgesi hangi veriyi saptırmışlar?

Ne kadar da saklamaya çalıştım halbuki(!)... İlk sayfada linkini vermiştim. Kendiniz söylediğiniz gibi "okumamıştınız". Okunmadığını anladığım için de resmini koydum artık! Daha ne edeyim?!

Son mesajdaki not kısmını tekrar okumalısınız. Göbbels'e taş çıkartan bir manüplasyona resmi yetkililer de koro eşliğinde mırın kırın ediyorlar. Onların da işine geliyor aslında ya, neyse o da ayrı konu...

Konu tartışılacak mı tartışılmayacak mı? Bunu öğrenmeden ne sizin yazmanız ne benim yanıtlamam bir şey ifade etmez. Konu silinecek ya da karşıt bir düşünce hakim olduğunda kilitlenecekse boşa enerji harcamanın alemi yok. İşimiz gücümüz var.

syılmaz 06-04-2012 17:51

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Sakaki (Mesaj 941912)
Sn Syılmaz,
Ben asalım keselim havasından pek hoşlanmıyorum hepsi bu ve ayrıca işin üstüne sadece milliyetçi duygularla gidilmesi taraftarı değilim zira yanlış yerlere de varabilir ve konuyu rayından saptırma ihtimali çıkıyor.

Sn. Sakaki inanın bu duygularla gitmiyorum ve inanın siyasi görüşüm tahmin edebileceğinizden farklı. Meseleyi siyasi bir görüşe indirmemeliyiz tabi ki. Hangi siyasi görüşten olursa olsun, bu ülkenin vatandaşı olan biri elbette bu ülkenin çıkarlarını gözetmelidir.

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Sakaki (Mesaj 941921)
Bizim yediğimizin sayısı fazla bile olabilir diye düşünüyorum, çünkü Avrupaya ihraç ederken bizden bir takım analiz raporları isteniyor ve ona göre kabul ediyorlar.
Peki bizim ülkemizde bunu satan marketler böyle bir raporu çiftçiden veya tarımsal şirketten talep ediyor mu? Hayır. Hatta benim bulunduğum ilde birçok market direk olarak Çiftçi Ali'den Çiftçi Memet'ten alarak halka sunuyor sebze ve meyveyi ama herhangi bir analiz rapor vs. sormuyorlar.

Evet, bizim yediğimiz de fazla olabilir, inanırım. Yalnız burada ki mesele, en azından benim değinmek istediğim mesele farklı.

Sn. Odeh'in dediği gibi üründe 24 ayrı pestisit var denilmesi ayrıdır, yediğiniz üründe 24 ayrı zehir var diye yaygara koparmak ayrıdır. 24 ayrı pestisit olabilir ama bunlar AB normlarının izin verdiği miktarın altında yani güvenlidir. Keşke sıfır olsa ama normlarda belli bir seviyeye izin verildiğine göre demek ki sıfır olsun isteği biraz iyi niyetli bir hayal sadece.

Peki meyveler zehirli diyerek yaygara koparınca ne olacak? Türk üreticisi zarar görecek, ihracatımız zarar görecek, ekonomimiz zarar görecek. Peki bilerekte olsa, bilmeyerekte olsa Türkiye'ye zarar vermenin cezası ne olacak?

Odeh 06-04-2012 17:55

Ceza değil de bir statü, "Evropalılık" olacak sayın syılmaz! EVROPALILIK!

malina 06-04-2012 18:00

Alıntı:

Belgeniz bile greenpeace belgesi hangi veriyi saptırmışlar?
kısmını okumuşsunuz ama
Alıntı:

Meyve ve Sebze İçin Alışveriş Rehberi” adlı rapor, Almanya devlet otoritelerinin 2009 ve 2010 yıllarında 22.000 ürün üzerindeki denetimlerinin verileri üzerine yapılmıştır. Greenpeace raporu, Türkiye’den ihraç edilen yaş meyve ve sebze üzerine değil, Alman tüketicisinin sofrasına dünyanın tüm ülkelerinden gelen bütün ürünlere yönelik yapılan bir araştırmanın sonucudur. Almanya ofisi yaklaşık iki yılda bir bu raporu yayınlamaktadır.
Bu cümlelerin üstünden atlamışsınız :)

Odeh 06-04-2012 18:10

O cümlelerin konuya bir katkısı yok, o yüzden okudum, geçtim. Almanların yurttaşlarını nasıl koruduklarını anlatıyor.

Greenpeace örgütü burada nümayiş yapıyor. Hâlâ anlaşılamıyor yazdıklarım da amaç da.

Sayısı 1,3,56 ne farkeder, sınırın altında mı? EVET!
Bu değerlerle ALMANYA'ya giriş yapabiliyor ve tüketilebiliyor mu? EVET!

Bu durumda neden Türk üreticisi Türkiye'de Türkleri zehirlemiş oluyor?! Böyle trajikomik akla ziyan ve buna prim verip de kendi ayağına kurşun sıkan başka bir manevra var mı canım!

Madem Greenpeace doğru söylüyor(!) ben de diyorum ki o değil belge doğruyu söylüyor, alın size değerler. 0,03 ile 5 in karşılaştırmasını yapabilecek kadar aklımız var değil mi?

Greenpeace'in çıkarımı aklımıza hakaret, kendimizi aptal yerine koydurtmaktır.

üzüm 06-04-2012 18:28

Greenpeace'in Değerlendirme Sisteminin bir kısmı aşağıda.

Alıntı:

Red (not recommended): One or more of the following criteria was met:
• The measured concentration of a pesticide was higher than the legal limit for that substance.
• The measured concentration of a pesticide exceeded the toxicologically derived acute reference dose (ARfD) or the acceptable daily intake (ADI) value used in official risk assessments.
• There was multiple contamination and at least one of the following criteria was met:
– The sum of the maximum legal limits of all pesticides found was above 100 percent.
– The sum of the ARfD and/or ADI values for individual pesticides was greater than 100 percent; during the rating process, Greenpeace used additional precautionary factors of 10 for the ARfD and 20 for the ADI value (see www. greenpeace.de/pestizide). Many scientists believe that conventional evaluation factors are not sufficient to protect young children, pregnant women and people who are ill. Weak or not yet fully formed organisms have a significantly more sensitive reaction to harmful substances.
Tabloyu çözemedim. 2. ve 3. koşullar için ne diyorsunuz?

Odeh 06-04-2012 18:39

"Konu tartışılacak mı tartışılmayacak mı? Bunu öğrenmeden ne sizin yazmanız ne benim yanıtlamam bir şey ifade etmez. Konu silinecek ya da karşıt bir düşünce hakim olduğunda kilitlenecekse boşa enerji harcamanın alemi yok. İşimiz gücümüz var." demiştim yukarıda. Hâlâ aynı fikirdeyim.

üzüm 06-04-2012 18:53

Almanca bilen arkadaşlar tabloyu Türkçeye çevirmeniz mümkün mü? Bari kendi sorduğum sorunun cevabını öğreneyim.

:)

Sakaki 06-04-2012 19:50

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi üzüm (Mesaj 941987)
Greenpeace'in Değerlendirme Sisteminin bir kısmı aşağıda.

Tabloyu çözemedim. 2. ve 3. koşullar için ne diyorsunuz?

Tercümesi aşağıdadır:

Kırmızı (önerilmez): Aşağıdaki kriterlerden bir veya daha fazlası söz konusudur:
• Bir pestisitin ölçülen konsantrasyonu bu madde için geçerli yasal sınırın üzerindedir.
• Bir pestisitin ölçülen konsantrasyonu toksikolojik (zehir-bilimsel) olarak elde edilmiş akut referans dozunu (ARfD) veya resmi risk değerlendirmelerinde kullanılan kabul edilebilir günlük alım (ADI) değerini aşmaktadır.
• Birden fazla kontaminasyon (bulaşma) vardır ve aşağıdaki kriterlerden en az birisi söz konusudur:
– Tespit edilen pestisitlerin maksimum yasal sınırlarının toplamı yüzde yüzün üzerindedir.
– Her bir pestisit için ARfD ve/veya ADI değerlerinin toplamı yüzde yüzden büyüktür; oranlama işleminde Greenpeace, ARfD için 10 ADI için 20 olan ek ihtiyati faktörleri kullanmıştır (bkz. www. greenpeace.de/pestizide). Birçok bilim insanı, geleneksel (biline gelmiş) değerlendirme faktörlerinin küçük çocukların, hamilelerin ve hasta insanların korunmasında yeterli olmadığına inanmaktadır. Zayıf veya henüz tam olarak form kazanmamış organizmalar, zararlı maddelere karşı bariz bir şekilde daha hassas reaksiyon göstermektedir.

saygılar

üzüm 06-04-2012 20:25

Sayın Sakaki, tercüme için teşekkürler. :)

Bir de tabloyu anlayıp bu kriterlere uygun mu yapılmış öğrenebilsek iyi olur.

xenkebikec 06-04-2012 20:38

Türk üreticisi nasıl zarar görecek onu çözemedim. Anladığım kadarı ile bizim ürünümüz ticaret için uygun. Bu işin ticaretini yapanlar yaygaraya bakmazlar ki rapora bakarlar. Raporlar uygunsa ticaret devam eder. İki tarafta ticaret yapıyor. Dersenizki tüketicilerin düşüncelerini etkiler pazarı daraltır o zaman daha farklı düşünülebilir ama iş ticaret olunca sürecin biraz daha ciddi işleyeceğini düşünüyorum.

Sakaki 06-04-2012 21:05

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi xenkebikec (Mesaj 942066)
Türk üreticisi nasıl zarar görecek onu çözemedim. Anladığım kadarı ile bizim ürünümüz ticaret için uygun. Bu işin ticaretini yapanlar yaygaraya bakmazlar ki rapora bakarlar. Raporlar uygunsa ticaret devam eder. İki tarafta ticaret yapıyor. Dersenizki tüketicilerin düşüncelerini etkiler pazarı daraltır o zaman daha farklı düşünülebilir ama iş ticaret olunca sürecin biraz daha ciddi işleyeceğini düşünüyorum.


Her halükarda fiyatlara yansır.
Alıcıya koz vermiş olursunuz, satıcı zarar görür, doğal olarak üretici de zarar görür.
Tıpkı petrolü/enerjiyi ve petrol fiyatlarını kontrol etmek istediği zaman ABD'nin ortadoğuya müdahaleleri gibi.
Ama bu konuda amacın böyle olduğunu düşünmüyorum.

Tartışmaya yeni bir boyut getireyim:
Günümüzde tarımsal üreticiden/çiftçiden çok daha yüksek kar payı ve paralar tarımsal ilaç ve kimyasallar sektöründe dönüyor, yanlış mıyım? Bu zirai ilaç ve kimyasallar konusunda en bilinen ve pazar payı yüksek şirketler de Fransız, Amerikan, Israil, Alman, Çin vs. şirketleri.
Yani Türk üreticisinin bu pestisitleri kullanmaması veya az kullanmasından kim zarar görecek? Elbette bu şirketler.
O halde eğer iddialar doğruysa Greenpeace neden bunu yapsın ki?
Bir de bu var.

selcuk44 06-04-2012 21:54

İyi Akşamlar,

Bu konu ile ilgili tartışmaları hayretle izliyorum.

İş Bankası Müdürü olarak Karadenizereğli şehrinde Çernobil kazası sırasında ve sonraki yaklaşık iki sene şube müdürlüğü yaptım ben çay sevmem ama eşim devamlı olarak çay içerdi,geçen sene 2 sene süren bir uğraşı kaybettik ve eşim Çocuklarım da doktor olmalarına rağmen mide kanseri nedeni ile vefat etti ,ailede kanser geçmişi yok kızartma ve yanık yamekler yemez sigara içmez ve sağlığına çok dikkat ederdi ,araştırma yapıldı
kanser hüçreleri genetik değil ve uzun süre oluştuğu halde hiç bir uyarı vermedi,Bu konu ile ilgili sorulara hiç cevap vermiyeceğim çünkü acımız çok yeni olduğu için cevap vermeğe gücüm yok ama....

Raporlara göre yediğimiz sebze ve gıdalarda zararlı maddeler normallerin çok aşağıda kabul edilir sevyesinde diyen arkadaşlarımala hiç tartışmaya girmeden aşağıda sunduğum araştırmaları yapmalarını ve sonra bu vahim tablonun sebeplerini bir nebze düşünmelerini ciddi olarak öneriyorum.

*Lütfen Özellikle ünüversite Onkolaji servislerine gitsinler ve Onkolojik tedavi gören(kemoterapi) hastaları bir incelesinler ,adet ve yaşları ile ilgili doktorlar ile bir görüşsünler ,ve sorsunlar ki yeni kurulan çocuk onkolojisi servislerinde tedavi gören çocuk adetlerinde % ne kadardar bir artma var ve bu artma kaç yaşındaki çoculara kadar iniyor

*Büyük onkolojik hastalarda ne kadar artma var ve bu artışın yörelere göre dağılımı nedir mesela Samsunda 19 mayıs ünüversitesinde son 10 senede Samsun ve civarıdaki yörelerden gelen hasta adedi artışı % ne kadardır ve son senelerde yetmiyen klıniklere kemoterapi tedavisi için gelen günlük tedavi olan hastalar için ne kadar ilave yatak ünitesi ve yeni klinikler yapılmıştır?

*Kanser hastalarında genel olarak(Hastalık çeşidine göre değil) dünyada gelişmiş ülkelerde artış oranı nedir bizde ne kadardır?

*Özellikle kız çocuklarında erken göğüs büyümesi ve halk değimi ile adet görme neden çok erken yaşlera gerilemiş

Bu saydığım incelemeleri ben yaptım ,Doktorların ,ve uzmanların genel kanısı : Çok net olarak ve %100 bir teşhis koyamıyorlar ama söyledikleri sağlıksız beslenme ve geç tanı


Verilen rapor bilgileri çok sğlıklı olduğu düşünülse de rekkamların doğruluğu açıksada genede sağlıklı olarak yaşlanmak istiyen kardeşlerim ve sağlıklı nesiller yetiştirecek kardeşlerim yukarıda verdiğim incelemeleri bir gözden geçirsinler ve hiç olamaz ise çocuk onkolojik hastalarının ve yetişkin kanser olaylarının artışlarını gözleri ile gördükten sonra bir değerlendirme yapmaları ve bu artışın neye bağlı olarak geliştiğini samimi olarak bir düşündükten sonra yediğimiz gıdalarla ilgili değerlendirmelerde bulunmalarını istiyorum.

Sağlık dileklerimle ,

Selçuk NUmanoğlu.




Not Kanser hastalıklarında tabiiki başka etkenler de rol oynuyor ama uzmanlarca adeta sıradan bir hastalık artışı gibi olan bu artış oranının özellikle beslemede yediğimiz et balık ve özellikle sebzeler üzerinde daha ciddi,tarafsız ve ön yargısız incelemelerin ilgili makamlarca
acilen ele alınması gerektiğini vurgulamaktadırlar.

Odeh 06-04-2012 22:34

Sayın selçuk44,

Eşiniz hanımefendiye Allah rahmet eylesin.

Ancak Karadenizimizde yaşanan bu üzücü hadiseler vakıadır. Ancak pestisit ile ilgili değildir. Radyoaktif serpinti kalıntılarının uzun yıllar doğada kalabilmesinden kaynaklanmaktadır. Tekrarlamak isterim ki pestisitler ile ilgili değildir.

Odeh 06-04-2012 22:40

Yazmayayım boşa, silinecek nasılsa diyorum ama nasıl görülmüyor anlayamıyorum...

53 numaralı mesajın tercümesi bile tam bir komedi. (Tercüme değil içeriği, tercüme için teşekkür ederim)

Bu nasıl bir şarlatanlıktır.
"Tespit edilen pestisitlerin maksimum yasal sınırlarının toplamı yüzde yüzün üzerindedir. "

Yuh! diyorum. başka söze gerek yok. Yuh!:) Toplamı yüzün üzerindeymiş :D :D :D Anaokulundaki bebeler bile güler... Hadi ülen der.

üzüm 06-04-2012 23:19

Ben gülmüyorum. :)

Alışveriş kılavuzunun başlığı: Food Without Pesticides (Kimyasalsız Gıdalar)

Alışveriş kılavuzunun sağladığı bilgi:...
This guide will **** you buy fruits and vegetables that have the lowest possible levels of contamination. (Bu kılavuz mümkün olan en düşük düzeyde kontamine olmuş meyve ve sebze satın almanıza yardımcı olacaktır.)...

Şimdi gülüyorum. Tartışma nerelere geldi diye, nerelere getirdiler diye. (Bu sözüm forumdaki yazışmalarla ilgili değil)

sardenya 06-04-2012 23:53

Merhaba,
Çevre; hali hazırda Dünyamızın en önemli ertelenemeyecek konusudur. Tartışılması, saygı sevgi çerçevesinde olduktan sonra ki öyle, tartışılmalıdır.
Ben; beni zehirleyecek se benim sanayicim zehirlesin diyenlerden değilim. 'Elin gavuru' herşeyin yasasını büyük bir titizlikle yapmış ve yaptığı yasalara uyarak bu günlere gelmiş. Bizde kim hangi yasaya uyuyor allah aşkına. Biz kişiye özel yasalar çıkartan bir milletiz. Biz radyasyonlu çayları milyonların gözü önünde "bak çayda radyasyon yok, içiyorum" diyen devletin bakanlarını gördük.
Greenpeace Dünyanın pek çok ülkesinde eylemler yapıyor. Güney kutbundan kuzey kutbuna kadar, Doğal olarak bizim memleketimizde de eylemler yapıyor. Ve Yaptığı eylem lerin hepside dünyamızı korumak amaçlı, arkasında kim olursa olsun.
Biz tarım ülkesimiyiz? hayır.
Biz sanayi ülkesi miyiz? hayır
Biz dünyaya ne satıyoruz da birileri bizi engellemeye çalışıyor olsun?
Dünya ekonomisindeki GSMH yerimiz ne kadar?
Aksine dünya bize bişeyler satıyor.
Bütçe rakamlarına bi bakın, İthalatımız ihracatımızda daha büyük.

Gelelim Nükleer santrale. Dünya hepimizin evi. Çernobil daha uzun yıllar radyasyon yaymaya devam edecek.
Fukuşimada tsunami Nükleer santralı patlatdı, az **** çok bütün dünya radyasyona maruz kaldı. Uzun yıllar etkilerini göreceğiz.

Odeh 07-04-2012 00:40

Maalesef detaylı bir yanıt yazmama karşın yanlışlıkla sayfayı kapattım...
Yarın tüm sorulara ve eleştirilere eksiksiz bir yanıt vereceğim... Umarım yarına kadar biraz daha eleştiri birikir...

Odeh 07-04-2012 01:08

Unutmayalım, konu pestisit var mı yok mu değil... Konu miktarı ne kadar? Sağlık açısından sınırlar aşılıyor mu aşılmıyor mu?

1-Tablodan başlayalım.
11. sıradaki pestisit sağlık için sakınca görülen sınırdan 500 kat daha düşük. 4.sıradaki Carbendazim 100 kat daha düşük. Zehirlenme sınırından ise 326 kat daha uzakta... Listenin geneli böyle gidiyor... Neymiş? Düşükmüş, ne kadar? Kiminde yüzlerce kat... Tabloyu çözemeyenlere yanıt olmuştur umarım.

2- Yapılan tercüme sadece kriterleri(!) ifade ediyor. Tabi buna kriter denebilirse! Elma ile armutun toplanıp veri diye yutturulması için saptırmaktan öte değildir. AB normunda her kimyasal kendi oranı kontaminasyon(pestisit kalıntısı, bulaşma) değeri ile değerlendirildiğine göre bunların toplamı ne ifade edebilir? Ben söyleyeyim ya KOCA BİR HİÇ ya da koca bir manüplasyon!

3- Dünyaya hizmet ettiği söylenen bir örgüt, rakamlar ve algılarla böyle oynuyorsa, 2 milyar dolardan fazla olan bütçesinin kaynakları halen tartışma konusuysa, kimi ülkede gıkının çıkmadığı konularda kimi ülkelerde nümayiş feveran bitmiyor, gündeme zank diye oturuyor, ülkenin Tarım bakanı bile (sanki "ülen ben bakanmıydım yav" dermişçesine şaşırarak) "ama 24 değil 4 diye" saçmalıyorsa inanın yanlış yapan da yanlış olan bilgiler de bir değil birden fazladır.

4- İlacı satan ile alanın aynı olduğunu bu durumda nasıl olur da manüplasyon yapılabilir diye düşünenler ise kalıntı bırakmayan daha pahalı tarım ilaçları ya da organik ilaçların fahiş fiyatlarını, bu ilaçların üreticilerini düşünsünler... Sanırım buldunuz! İyi polis kötü polis... Eskiden de konfeksiyonda bu yapılırdı. Yeni makine alınmaz ise konfeksiyon ihracatı sıkıntıya girerdi... Bence Hacivat ile Karagöz de bu yüzden öldürüldü zaten :) Hep verüş hep verüş...

5- Bizim ne tarım ne de sanayii ülkesi olmadığımızı bu nedenle de elle gelen düğün bayram diyen üyemiz için şunu söylemek isterim. Beğenmediğiniz bu tarım ülkesi olamamış ülkede bir geziverin... İnsanlar 3-5 kg. meyve sebze üretip satıp karnını doyurmaya çalışıyor. Köylü ve çiftçi TV de gördükleriniz değil. Ege'nin yüz binlerce ton üzümünün %80'den fazlası ihraç edilir. Kaç aile bununla doyar bilir misiniz? Hiç bağda çapa yapan bir kadını seyrettiniz mi? Bu işler o kadar ucuz değil. Tarım denen olgu MMM'deki domates değildir!

6- Greenpeace bayram değil seyran değil, neden bizi öpüyor ki? Meyve sebzenin zebil olacağı bu ve sonraki aylarda insanlar Matrix'in sanal dünyasında sanal korku kahramanları ile çarpışıp dururken ne dalavereler dönecek?

Yoruldum, arkası yarın...

ulu şef 07-04-2012 07:44

greenpeace veya diğer çevre örgütleri hepsi fasa fiso bu ülkede ve bütün dünyada kalkıp ikilem yaratıp çekiliveriyorlar.belkide bir amaca hizmet ediyorlar dünya ilaç firmalarının sömürgesi haline gelmiş.g.d.o yu bu ülkeye sokan aç gözlülere yazıklar olsun vatan hainleri.bilemiyorum belki insan tanrılar dünyanın nufusunu kendilerince dengelemeye çalışıyorlar ama doğa anamız dengesini her zaman kendisi ayarlamıştır insan müdahalesine gerek yok insanlık aç gözlü yöneticilerin kontrolünden kurtulmadıkça daha büyük sorunlar herzaman kapıda.

üzüm 07-04-2012 08:40

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Odeh (Mesaj 942178)
Unutmayalım, konu pestisit var mı yok mu değil... Konu miktarı ne kadar? Sağlık açısından sınırlar aşılıyor mu aşılmıyor mu?
....

Sayın Odeh,

Acaba farklı yazıları mı okuyoruz?

Alışveriş kılavuzunun ingilizcesi burada. (Yazıda bahsi geçen Türkiye kaynaklı üzümlerin test raporunu da siz yayınladınız.) Yapılan araştırma 'miktarı ne kadar? Sağlık açısından sınırlar aşılıyor mu aşılmıyor mu?' konularını sizin bahsettiğiniz şekilde incelemiyor ki...

Bir önceki mesajımda belirtiğim gibi çevreci bir örgüt "Kimyasalsız Gıdalar' başlığında bir kılavuz hazırlıyor. İçeriği 'mümkün olan en düşük düzeyde kontamine olmuş meyve ve sebze satın almaya' yönelik.

Eğer aynı yazıları okuyorsak lütfen bahsettiğiniz konuları nerede bahsetmiş, incelemiş gösterebilir misiniz?

uzaytek 07-04-2012 08:49

Alıntı:

Unutmayalım, konu pestisit var mı yok mu değil... Konu miktarı ne kadar? Sağlık açısından sınırlar aşılıyor mu aşılmıyor mu?
Greenpeace bu çalışmayı yapmasa o miktar verisi elinizde olmayacaktı, peki üzümde miktar izin verilen değerlerin altında, ya diğerleri, bazı ürünler kırmızı bölgede, o ürünlerde miktar izin verilen değerlerin altında mı? Elinizde veri yok mu, greenpeace'den istersiniz artık.

Alıntı:

1-Tablodan başlayalım.
11. sıradaki pestisit sağlık için sakınca görülen sınırdan 500 kat daha düşük. 4.sıradaki Carbendazim 100 kat daha düşük. Zehirlenme sınırından ise 326 kat daha uzakta... Listenin geneli böyle gidiyor... Neymiş? Düşükmüş, ne kadar? Kiminde yüzlerce kat... Tabloyu çözemeyenlere yanıt olmuştur umarım.
Yukarıdaki soru ile aynı, adamlar kendi ürünlerini dahi sarı olarak işaretlemişler, Neymiş? konu sadece biz ve üzüm değilmiş.

Alıntı:

2- Yapılan tercüme sadece kriterleri(!) ifade ediyor. Tabi buna kriter denebilirse! Elma ile armutun toplanıp veri diye yutturulması için saptırmaktan öte değildir. AB normunda her kimyasal kendi oranı kontaminasyon(pestisit kalıntısı, bulaşma) değeri ile değerlendirildiğine göre bunların toplamı ne ifade edebilir? Ben söyleyeyim ya KOCA BİR HİÇ ya da koca bir manüplasyon!
Evet, 2 yıl manipülasyon yapmak için ürün toplayıp analiz etmişler, değerler çıkartmışlar, veriler koca bir hiç bakmayın siz o verilere, dış güçlerin oyunu bunlar.

Alıntı:

3- Dünyaya hizmet ettiği söylenen bir örgüt, rakamlar ve algılarla böyle oynuyorsa, 2 milyar dolardan fazla olan bütçesinin kaynakları halen tartışma konusuysa, kimi ülkede gıkının çıkmadığı konularda kimi ülkelerde nümayiş feveran bitmiyor, gündeme zank diye oturuyor, ülkenin Tarım bakanı bile (sanki "ülen ben bakanmıydım yav" dermişçesine şaşırarak) "ama 24 değil 4 diye" saçmalıyorsa inanın yanlış yapan da yanlış olan bilgiler de bir değil birden fazladır.
Neden acaba, kimsenin elinde bu ölçekte veri olmadığı için olabilir mi? Yarın biri çıkıp analiz yaptıracak veri temiz çıkacak ve biz ona güveneceğiz bu mudur? Bence bu değildir, bizim bu açıklamalara güvenebilmemiz için aynı ölçekte, sürekli raporlar gerekir, bakınız almanya'nın yaptırdığı.

Alıntı:

4- İlacı satan ile alanın aynı olduğunu bu durumda nasıl olur da manüplasyon yapılabilir diye düşünenler ise kalıntı bırakmayan daha pahalı tarım ilaçları ya da organik ilaçların fahiş fiyatlarını, bu ilaçların üreticilerini düşünsünler... Sanırım buldunuz! İyi polis kötü polis... Eskiden de konfeksiyonda bu yapılırdı. Yeni makine alınmaz ise konfeksiyon ihracatı sıkıntıya girerdi... Bence Hacivat ile Karagöz de bu yüzden öldürüldü zaten :) Hep verüş hep verüş...
Greenpeace böyle bir manipülasyon yapmaya kalksa önce o beğenmediğiniz, dalga geçtiğiniz amerika, avrupa keser cezasını. Biz de greenpeace bu konularda sabıkalı der güvenmeyiz. Ortada böyle bir sabıka kaydı var mı? Baktım 1970'de kurulmuş, bu kadar süre hiç yakalanmamışlar mı?

Greenpeace'in Kurucuları | Greenpeace Akdeniz

Alıntı:

5- Bizim ne tarım ne de sanayii ülkesi olmadığımızı bu nedenle de elle gelen düğün bayram diyen üyemiz için şunu söylemek isterim. Beğenmediğiniz bu tarım ülkesi olamamış ülkede bir geziverin... İnsanlar 3-5 kg. meyve sebze üretip satıp karnını doyurmaya çalışıyor. Köylü ve çiftçi TV de gördükleriniz değil. Ege'nin yüz binlerce ton üzümünün %80'den fazlası ihraç edilir. Kaç aile bununla doyar bilir misiniz? Hiç bağda çapa yapan bir kadını seyrettiniz mi? Bu işler o kadar ucuz değil. Tarım denen olgu MMM'deki domates değildir!
Tekrar edeyim konu sadece üzüm değil, üzümden yırtmışız neyse ki, değerler izin verilenin altındaymış, ey ahali rahatlıkla üzüm tüketebiliriz, çünkü elimizde greenpeace.de'in verileri var.

Yukarıda üreticinin zararını kim ödeyecek denmişti, vatandaşın sağlığı ile oynamanın zararını kim ödeyecek? Ben cevap vereyim kimse ödemeyecek, biz mutlu mutlu tüketeceğiz, almanya aşırı bulduğu ürünleri geri gönderse bile bunlar dış güçlerin oyunu, biz yeriz, verin onları bize.

Alıntı:

6- Greenpeace bayram değil seyran değil, neden bizi öpüyor ki? Meyve sebzenin zebil olacağı bu ve sonraki aylarda insanlar Matrix'in sanal dünyasında sanal korku kahramanları ile çarpışıp dururken ne dalavereler dönecek?
Sadece bizi öpmedi bir bakın rapora kaç ülke var. Çok terbiyesiz bu almanlar öpmek için bayramı beklemiyorlar. Yalap şalap ne o öyle, kalıplarının adamı olsunlar.

Alıntı:

Yoruldum, arkası yarın...
Yorulmadım, bekliyorum.

Hatta greenpeace'den avukatlık ücretimi tahsil ettim, puket adasına gidiyorum, oradan devam edeceğim.

Dış güçlerin oyunu bunlar, ben aslında yoğum.

syılmaz 07-04-2012 08:49

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi üzüm (Mesaj 942205)
Sayın Odeh,
Eğer aynı yazıları okuyorsak lütfen bahsettiğiniz konuları nerede bahsetmiş, incelemiş gösterebilir misiniz?

Greenpeace'in günlerdir yürüttüğü kampanyadan haberiniz yok sanırım. Oysa konuyu açma sebeplerimden biri buydu.

m.milliyet.com.tr

Bu haberi okuyan heskes, eyvah der! Halbu ki haber sadece kara propaganda, iftira.

Ve daha vahimi, hiççç kimsenin umrunda değil...

syılmaz 07-04-2012 08:52

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi uzaytek (Mesaj 942206)
Tekrar edeyim konu sadece üzüm değil, üzümden yırtmışız neyse ki, değerler izin verilenin altındaymış, ey ahali rahatlıkla üzüm tüketebiliriz, çünkü elimizde greenpeace.de'in verileri var.

Siz öyle deseniz de greenpeace öyle demiyor. Üzümü tehlike sınıfına sokmuş. Bakınız bir yukarıda verdiğim haber linki.

üzüm 07-04-2012 08:56

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Odeh (Mesaj 942178)

1-Tablodan başlayalım.
11. sıradaki pestisit sağlık için sakınca görülen sınırdan 500 kat daha düşük. 4.sıradaki Carbendazim 100 kat daha düşük. Zehirlenme sınırından ise 326 kat daha uzakta... Listenin geneli böyle gidiyor... Neymiş? Düşükmüş, ne kadar? Kiminde yüzlerce kat... Tabloyu çözemeyenlere yanıt olmuştur umarım.

Raporu yanlış yorumluyorsunuz.
Bu konuda sınırı geçenler olduğu için Sarı rengi almışız yani:
Yellow: caution is advised (Sarı: dikkatli olunması önerilir)

Ben kırmızılara takıldım...:)

uzaytek 07-04-2012 09:21

Bu durumda "Kara propaganda, iftira" bunları yapan greenpeace değil gazete.

En başta rapordaki rakamlar ile gazetedeki rakamlar birbirini tutmuyor, haberin kaynağı verilmemiş. Zaten çoğu konuda gazetelere güvenmiyorum.

Alıntı:

Greenpeace’in dün Almanya’da yayımlanan “Kimyasal maddesiz yemek” başlıklı el kitabında, Türkiye’de üretilen sebze meyveler konusunda uyarması üzerine Tarım Bakanlığı konuyu incelemeye aldı. Greenpeace’in bu incelemeyi nasıl yaptığı, meyve ve sebze örneklerinin nasıl ve nerelerden alındığı ve teknik incelemenin hangi şartlarda yapıldığı gibi detayların incelenmesinin ardından Bakanlığın resmi bir açıklama yapacağı öğrenildi. Ziraat Odaları Birliği ve Ziraatçiler Derneği de önce yayını inceleyecek.
Bir de ben tavsiye raporunda üzümü göremedim, üzümün almancası nedir, yeri nerede? Üzüm yiyebilirsiniz derken üzüm takıntısına gönderme yapıyorum.

üzüm 07-04-2012 09:22

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi syılmaz (Mesaj 942207)
Greenpeace'in günlerdir yürüttüğü kampanyadan haberiniz yok sanırım. Oysa konuyu açma sebeplerimden biri buydu.

m.milliyet.com.tr

Bu haberi okuyan heskes, eyvah der! Halbu ki haber sadece kara propaganda, iftira.

Ve daha vahimi, hiççç kimsenin umrunda değil...

Tekrar yazayım bari..

Çevreci bir örgüt "Kimyasalsız Gıdalar' başlığında bir kılavuz hazırlıyor. İçeriği 'mümkün olan en düşük düzeyde kontamine olmuş meyve ve sebze satın almaya' yönelik.

Milliyet'de bu araştırmayı yorumlamış.

syılmaz 07-04-2012 09:23

Konu sahibi olarak, konuyu Greenpeace ne kadar samimi? diye açtım. Konu başlığım önce Greenpeace oldu, şimdi de Greenpeace 'Kimyasalsız Gıdalar Kılavuzu' oldu. Yakında Yaşasın Greenpeace olursa hiç şaşırmam.

Kim ne hakla, konu başlığımı kendi keyfine göre değiştiriyor?

Vermek istediğiniz farklı mesajlar varsa, kendi başlığınızı açın.


uzaytek 07-04-2012 09:31

Konu tartışıldığı yöne doğru ilerliyor, başlık içeriğe uygun olarak düzenlenir.

Şu an neyi tartışıyoruz, samimi olmasını mı raporu mu?

malina 07-04-2012 09:33

Greenpeace, Almanya "Meyve ve sebzeler için alışveriş rehberi"

GPG_ConsumerGuide-Food Without Pesticides

syılmaz 07-04-2012 09:36

Size nesi benim konu başlığımdan? Benim açtığım konuyu manipüle etmeyin.

Gerçi greenpeace gibi manipülatör bir örgütün taraftarının da manipülasyon yapmasından daha doğal birşey olamaz.

malina 07-04-2012 09:39

Alıntı:

Greenpeace’in bu incelemeyi nasıl yaptığı, meyve ve sebze örneklerinin nasıl ve nerelerden alındığı ve teknik incelemenin hangi şartlarda yapıldığı gibi detayların incelenmesinin ardından Bakanlığın resmi bir açıklama yapacağı öğrenildi. Ziraat Odaları Birliği ve Ziraatçiler Derneği de önce yayını inceleyecek.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı açıklaması

Ziraat Odaları Birliği (TZOB) açıklaması

Ziraatçılar Derneği açıklaması

malina 07-04-2012 10:06

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi syılmaz (Mesaj 941139)
Bu konunun başlığı, forum admini Sn. Uzaytek tarafından, manipüle edilmiştir.

Hay Allahım :) İlk mesajınıza bu notu eklemişsiniz.

Siz greenpeace'si de bu tarz yorumluyorsanız, yazdıklarınızı nasıl güvenilir bulacağız?

Hadi diyelim, greenpeace ilk elden soru soramayacağınız kadar uzakta ama ben bir tık kadar yakındayım :)
Sordunuz mu kim başlığı değiştirmiş?

Bu tür işlerin neredeyse tümüyle ben ilgileniyorum. Bu konunun başlık değiştirmeleri de bana ait.

Konulara tarafsız yaklaşılmasını daha sağlıklı buluyorum.
Başlıkların konu içeriğini özetler nitelikte olmasını ise daha kullanışlı...

uzaytek 07-04-2012 10:21

Alıntı:

Yetkin, tarım ilacının ülkemizde en fazla pamuk ve hububatta, sebzede ve meyve de kullanıldığını ancak 2011 yılında alınan tedbirlerle ilaçların risklerin daha da azaldığını kaydetti.
Rapordaki veriler 2009-2010 arası, yaşarsak 2013 yılında 2011-2012 yılı verilerine greenpeace.de'den bakarız.

Alıntı:

"Raporla ilgili her şey açık, burada gerçekten bir şey yok. Sağ duyulu ve ihtiyatlı yaklaşmalıyız. Böyle bir süreçte demek ki kendi iç denetimlerimizi daha sağlıklı bir şekilde yerine getirmemiz gerekiyor. Eksiklerimiz varsa onları tamamlamalıyız. Hiç bir ticari gaye ya da ülke çıkarları insan sağlığından daha önemli değildir. Türkiye'deki meslek odaları, tarım kuruluşlarıyla birlikte böyle bir araştırma Türkiye'den alınacak numunelerle yapabilir, kamuoyuyla paylaşabiliriz. Bu haliyle fotoğraf tam ve net değil" diye konuştu.
Türkiye Ziraatçılar Derneği - Greenpeace Raporuna Tepki

Alıntı:

Basın tarafından Greenpeace’in hazırladığı ‘Kimyasal Maddesiz Yemek’ kitabının kaynak olarak gösterilmesini de eleştiren Bayraktar, medyada yer alan ‘Sebze ve meyvelerde ilaç kalıntısı’ haberlerin gerçeği yansıtmadığını kaydetti.
Greenpeace

Ben okuduğumu anlamıyor muyum? Manipülasyon yapmakla suçlamanız gereken gazeteler değil mi?

uzaytek 07-04-2012 10:59

İngilizcesi iyi oldu, üzümü görebildim, evet kırmızı ile işaretlenmiş, bu arada kendi ürünlerini de tavsiye etmemişler. Tuhaf bu almanlar, kendi ülkelerinin ve üreticilerinin itibarını hiç düşünmüyorlar.

"Chile, Germany, India, Turkey"

MeyveliTepe 07-04-2012 11:00

Ben TV'de izlemedim ama dün gazetelerde yayınlandı. Bir program rastgele 10 sebze meyve alıp tahlile göndermiş 7'sinde "izin verilen"den (bu izin verilen ne demek asla anlayamayacağım, kimin adına kim izin veriyor) daha fazla zehire rastlanmış.

Greenpeace'in yayınladığı rapor epey yumuşak imiş söylenene göre.

Galiba, Greenpeace'den hariç bu TV prgramı da şaibeli, hatta böyle raporlar yayınlayan herkes şaibeli, belki de bu tahlili yapanlar da şaibeli, neymiş öyle zehir, pestisit filan :) Bir tek o zehirleri yiyeceklere bulaştıranlar şaibeli değil.

Köylümüz bugün zehir atar yarın toplayıp satar. Yiyen 24 saat içinde ölmüyorsa sorun yok demektir. Salatalık her gün, fasulye iki günde bir toplanır. 10 gün bekleme süresi olan zehirler de bol bol kullanılır. Nereden biliyorsun denmesin sakın, her gün gözlerimin önünde.

Greenpeace ile ilgili şaibe spekülasyonu yapılacak ise pestisit konusu gayet yanlış bir seçim. Anlaması da çok kolay, alırsınız pazardan üç beş bir şey, bir laboratuara gönderirsiniz, 300 aktif madde için tahlil ediyorlar, gözlerinizle görürsünüz.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 15:36.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025