![]() |
Alakır Nehri (Hes projeleri)
ALAKIR ÖZGÜR AKSIN! http://www.youtube.com/watch?v=RnIhY-HjUgk en son ağaç kesildiğinde en son nehir çekildiğinde paranın yenmeyeceğini anlayacaksınız. ALAKIR NEHRİ Antalya'nın Kumluca ilçesine bağlı Beydağları'nın yamacındaki Dereköy köyündeki kaynaklardan başlayıp, Büyükalan Köyü'nün Karaağaç mahallesindeki kaynakların oluşturduğu şelalelerle buluşup, Kuzca ve Karacaören köylerinden geçerek, Kumluca ile Finike'nin oluşturduğu ilçe sınırlarından Akdenizle kavuşan, tertemiz suyuyla, tüm bölgenin en önemli can damarıdır. Yenilenebilir ve sürdürülebilir diye kamuoyunu yanıltarak sunulan bu ilkel HES'lerin üretim kapasiteleri 10MW'ın altında gösterildiğinden, 'Çevre Etki Değerlendirme' (ÇED) raporuna dahi kanunen gerek duyulmamaktadır. Ayrıca bu projelerde sürdürülebilenin,sadece elektirik üretimiyle kazanılacak olan paranın,sürdürülemiyecek bir şekilde tamamen tahrip edilerek yok edilenin ise doğanın kendisi olduğu anlaşılmalıdır. Gerçek şu ki, Alakır Nehri'nin debisi düşüktür ve üretilmesi planlanan toplam elektrik miktarı,onbinlerce yılda oluşmuş bu doğa harikası vadiyi ve onun gerçek yerel sahipleri olan tüm canlı yaşantısını geri dönülmez bir şekilde tamamen yok etmeye kesinlikle değmeyecek bir miktardır. .... Elektrik,çağdaş yaşamın vazgeçilmez bir gerçeğidir.Dışa bağımsız öz kaynaklarımızdan üretilmesi ise ulusal bir hedef olmalıdır.Ama asıl önemli olan,atalarımızdan yadigar bu cennet toprakları, geridönüşümsüz bir şekilde tahrip etmeden,gelecek kuşaklara tertemiz,yaşanılabilir halde emanet edebileceğimiz son teknoloji ürünü,çağdaş ve doğa enerji üretim politikalarına yöneliktir. Antalya'da bu 'güneş enerjisi'dir. Dünya çapında sayılı güneş enerjisi potansiyeline sahip Antalya'mızda,doğa katili HES'lere yapılan milyonlarca TL'lik yatırımların yerine, hem maddi hemde manevi açıdan daha verimli ve doğaya da hiçbir zarar vermeden elektrik üretmek hem akla hemde mantığa en uygunudur. Son yerel seçimler sırasında,bizleri umutlandıran projelerin başında yer alan 'güneş tarlaları' projesini, Antalya'nın yeni belediye başkanı Mustafa Akaydın hocamızdan bir an evvel hayata geçirmesini ve birkaç Mw'lık bir doğa katili, ilkel HES projelerini durdurmasını talep ediyoruz. Unutulmamalıdırki, insan elektriksiz yaşayabilir ama susuz asla! Ayrıntılı bilgi için: alakirnehri.blogspot.com |
Doğa Derneği sesleniyor:
Alıntı:
|
ALAKIR'DA YÜRÜTMENİN YARGIYA VE DOĞA'YA ATTIĞI ÇELME
Antalya Bölge İdare mahkemesinde görülmekte olan, Alakır vadisinde inşaat halinde olan Kürce HES (Hidroelektrik Santrali) projesinin yürütmesinin durdurulması kararının uygulanmaması üzerine yapılan suç duyurularına Antalya valiliğince verilen cevap 'kuvvetler ayrılığı' ilkesini yok sayar nitelikte oldu. Alakır Nehri Kardeşliği üyelerinin yaptığı dilekçeli başvurulara gelen cevapta, Antalya Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, hakkında yürütmeyi durdurma kararı verilen projenin şirketçe değiştirildiği ve bu değişen projeye de kendileri tarafından yeniden 'ÇED (Çevre Etki Değerlendirme Raporu) gerekli değildir' kararı verildiğinden ötürü 'yürütmeyi durdurma' kararının uygulanamayacağını bildirdi. Bu bildirimle davada taraf olan Valilik, hakkında verilen bir hükmü uygulamamakla kalmayıp, kendini yargının yerine koyarak, mahkemece 'Türk Milleti adına' verilmiş olan bir kararı yok saymış oldu. Hatırlanacağı üzere Alakır vadisinde yapılması planlanan HES projeleri hakkında Antalya Bölge İdare mahkemesinde projelere onay veren Valilik hakkında dava açılmıştı. Mahkemece atanan bilirkişi heyetinin yaptığı incelemeler sonucunda mahkemeye sunulan raporu dikkate alan mahkeme, projelerle ilgili 'yürütmeyi durdurma' kararı vermişti. Bu 6 adet HES projelerinden inşaat halindeki KÜRCE HES, hakkındaki yürütmeyi durdurma kararına rağmen çalışmalarına devam edince, davacılar ve Türkiye'nin dörtbir yanından konuyu takip edenler tarafından ilgili makamlara şikayet dilekçeleriyle başvurular yapılmıştı. 11 Nisan 2012 tarihinde ilk duruşması yapılacak olan davada, bu son gelişmeler sonrasında, mahkeme heyetinin vereceği karar merakla bekleniyor. Konuya duyarlı, hukuka, doğaya ve yaşam kaynaklarına sahip çıkmak adına tüm yurttaşları 11 Nisandaki duruşmaya bekliyoruz. ALAKIR NEHRİ KARDEŞLİĞİ |
Bir Allahın kulu da bu başlığa ilgi göstermemiş :)
|
ALAKIR NEHRİ KARDEŞLİĞİ'nden ANTALYA VALİSİ'ni İSTİFAYA DAVET!
Alakır Vadisi'nde, Dedegöl Enerji'ye ait KÜRCE HES (Hidroelektrik Santral) projesi hakkında verilen 'yürütmeyi durdurma' kararının uygulanmaması gerekçesi olarak Antalya Valiliği'nce gösterilen 'proje değişikliği'nin ardından, bu 'yeni' projeye de açılan davanın 5 aralık 2012 tarihinde 'yürütmeyi durdurma' kararıyla sonuçlanması ve bu kararın 27 aralık 2012 tarihinde tarafımıza tebliğinden itibaren 1 aylık yasal uygulama süresinin geçmesine, bu süreç içerisinde de gerek dilekçelerle gerek e-posta ve twitter hesaplarından yetkili yürütme organı olan Antalya Valiliği'ne yapılan yüzlerce bildirime rağmen KÜRCE HES projesi'nin faaliyeti durdurulmamıştır. Mahkeme tarafından 'projenin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararlara yol açacağından dolayı' verilen bu kararın uygulanmadığı bu süre içerisinde bahsedilen zarar ve kayıplar devam etmiş ve halende devam etmektedir. Onlarca kişi ve derneğin hukuken, mahkeme masraflarının karşılanabilmesi adına gönüllü sanatçılar tarafından hazırlanan 'Alakırın Sesi' müzik albümünün bağış karşılığında paylaşılmasıyla da binlerce kişinin madden ve kalben müdahil olduğu bu kazanılmış davanın, yasal süre içerisinde uygulanmaması karşısında, öncelikle bizlere tanınan hukuki haklarımıza dayanarak; Başta Antalya Valisi 'Ahmet Altıparmak' olmak üzere, sorumlu tüm yetkililer hakkında ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat davalarımızı açıyoruz. Sorumlu tüm yöneticiler hakkında 'görevi ihmal ve suistimalden' ayrı ayrı 'suç duyuruları'nda bulunarak haklarında soruşturma açılmasını talep ediyoruz. Ve 'demokratik bir cumhuriyet' iddiasındaki bir yönetim şeklinden dolayı da, halkın oylarıyla seçilmiş bir hükümetin atanmış bir memuru olarak, mevki ve makamının sorumlulukları dahilinde davranmayıp, 'yasama'nın yasayla, 'yargı'nın da 'Yüce Türk Milleti Adına' aldığı kararla işlettiği sürecin, 'yürütme' ayağı olarak görevini yerine getirmemiş olmasından dolayı da, başta Antalya Valisi Ahmet Altıparmak olmak üzere sorumlu tüm memurların derhal istifalarını verip yerlerini yürütme görevini cesurca gerçekleştirebilecek adaletli insanlara bırakmalarını talep ediyoruz. Ayrıca, tüm canlıların ortak yaşam kaynağı olan akarsularımızla ilgili olan bu davanın, herkesi direkt olarak ilgilendirmesinden ötürü bir kamu davası niteliğinde olarak algılanması ve başta bölge sakini Antalyalılar olmak üzere tüm ülke vatandaşlarının davalarına sahip çıkarak, konunun takipçisi olmalarını ve Alakır Vadisi'ndeki 'hukuk ve yaşam' mücadelesine destek olmalarını diliyoruz. ALAKIR NEHRİ KARDEŞLİĞİ *ANTALYA VALİLİĞİ ve DEDEGÖL ENERJİ'nin 'yürütmeyi durdurma' kararına yaptığı itiraz 9 ocak 2013 tarihinde mahkeme tarafından reddedilmiştir. KÜRCE HES 'yürütmeyi durdurma' kararı için; KURCE HES KÜRCE HES hakkında verilen 'yürütmeyi durdurma' kararının uygulanmasını talep eden imza kampanyasına katılmak için; https://www.change.org/tr/kampanyala...n-a-altiparmak Bu yeni hukuki sürecin maddi giderlerine yardımcı olmak için; Alakırın Sesi'nin 3. müzik albümüne erişim noktaları; İSTANBUL: Anadolu yakası: Kibrit Kutusu Kafe Ali Suavi sokak (Sanatçılar Sokağı) No:3 Kadıköy Tel: 02164499229 Avrupa yakası: Doğa Derneği Mebusan yokuşu, Alçakdam yokuşu No:24/3 Pürtelaş Hasan Efendi Mahallesi, Fındıklı Tel: 02122939490 ANTALYA: Tolga Karahan Tel: 05314919532 ANKARA: Doğa Derneği Dr. Mediha Elden sokak. No:70/10 Kültür mahallesi, Çankaya Tel: 03124812545 ŞANLIURFA: Birecik Doğa Evi Turan Çetin Tel: 05422636854 İZMİR: Doğa Derneği Kıbrıs Şehitleri Caddesi, Eytemiz apt. No:159 Kat:4 D:7 Alsancak Tel: 05442485442 RİZE: Sinem Demir Tel: 05412366146 GAZİANTEP: Ezgi Eylem Şahin Tel: 05073945204 DESTEĞİNİZ İÇİN ALAKIRIN TÜM CANLILARI ADINA TEŞEKKÜRLER... NEHİRLERİMİZ ÖZGÜR AKSIN.. ALAKIR'la ilgili; Belgeler için: www.issuu.com/alakirnehri Videolar için: www.youtube.com/alakirnehri İletişim için: alakirnehri@gmail.com www.facebook.com/ALAKIROZGURAKACAK www.facebook.com/groups/alakirnehri www.twitter.com/ALAKIRINSESi Alakırın Sesi müzik albümlerinden 1. ve 2.si için: www.soundcloud.com/alakirin-sesi Bilgi için: www.alakirnehri.blogspot.com ve www.alakirnehri.org Haber için: www.alakirhaber.tr.vu |
Bakalım keramet "kahve" lafında mı? :)
|
Alıntı:
:D :D 1400 kere tıklanmış ama 6 mesajın 5'i size ait. Hadi, diğer illerde ki üyelerimiz ilgi göstermiyor ama hiç değilse Antalya'lı bir çok üyemiz var, onlar bari ilgi gösterebilir'di. Geçenlerde tv.de, burada yaşayan bir çiftin belgeseli yayınlanmışti (tekrarı). Onu kayıt etmiştim ve Youtube yükleyip, forumun HES'ler ile ilgili yerine link verecektim. Alakır nehri'nin kenarında, ordan buradan topladıkları eşyalar ile barınak yapan ve kendi yetiştirdikleri doğal yiyecekler ile yaşamlarını sürdüren, ikisi de eğitimli ve çok genç bir çift idi. Tüm azimleri ile mücadele veriyorlar. Not: Program yüklenmişini buldum. http://www.youtube.com/watch?v=-48B3pbVWbg |
Alakır' daki mücadele epey zamandır sürüyor, bir çoğumuzda takip ediyordur diye inanıyorum.
Hatta forumun ev yapımlarında YUVA diye gecen linkte yapılan ev de oraya gidip yerlesen bir çift tarafından yapılmış, belki de türkiye' de tek diyebileceğimiz ev yapımlarından biri. IMECEEVI' nin yaptığı alternatiflerde var gerçi. Biz ziyaretlerine çok gitmek istesekte bir türlü fırsat bulamadık. Belki hep beraber gitmek nasip olur. Facebook gruplarında yayınladıkları haklı direnişlerini, karşılaştıkları iğrenç ve haksız tavırları takip etmek ve kamuoyuna da her yerden duyurmak lazım. Müthiş bir mücadele veriyorlar. Kendilerinin yaptığı müzik albümleriyle davaların finansal yükünü karşılamaya çalışıyorlar. İlgilenenler için ALAKIR NEHRİ youtube kanalları da var. Bu kanalda Sn.ayazkentli' nin bahsettiği video röpartaj da var. |
HES' lerle ilgili çok fazla etkili olamıyor itirazlar ne kadar bu yanlış desenizde başlıyor ve yürüyor. Karadeniz için "kıymayın" dendi, diren dendi ... sonuç ?!
|
Geçenlerde Tunceli-Bozkaya barajı (Munzur vadisi), mahkeme tarafından iptal edildi.
Mahkemeler bu projelerin büyük bölümünü iptal ediyor ama sorun, hükümetlerin bu mahkeme kararlarına saygı göstermemesi. Ne yazık ki, şimdikiler de daha önce ki hükümetler de, çok kere bu mahkeme kararlarını hiçe saydılar. |
Yasa yapmak ile yasayı uygulamak ya da "hukuk" devleti olmak öğrenildiğinde sorun çözülür mü bilmiyorum. Benim kanunum senin kanununu döver kavgası olmaksızın doğa adına yapılan çalışmaların "yaşam" adına bir zorunluluk olduğunu kabul edebilir miyiz?
|
Böyle gelmiş böyle gidecek mi demeliyiz ?
1700 H.E.S dile kolay, Bir komplo teorisi vardı. Teoride verilen bilgilerin kesinliğinden emin olmamakla beraber özeti şu şekilde idi. Alıntı:
Bu konu başlığı özelinde ise; Tüm H.E.S lerin dışında ALAKIR' da yaşanan mücadele ( Orada yaşayan çiftlerin güzellikleri, yaptıkları yaşam alanları, hayata bakışları, pasif direnişleri, gözlerindeki ve sözlerindeki güzellikler ) hepimizin örnek alması ve sonuna kadar desteklenmesi gereken bir mücadeledir. Bana dokunmayan yılan, mutlaka çoğalacaktır ve eninde sonunda bana da ulaşacaktır. Güncelleme: Türkiye’de hidroelektrik santraller ve tarım Çiftçi-Sen, dünyada ve Türkiye’de, suyun ticarileştirilmesinin bir ayağı olarak, uluslararası kapitalist sistem tarafından dayatılan HES’ler konusunu, bunun tarım ve çiftçilere yansımasını analiz eden bir broşür hazırladı. Alıntı:
Alıntı:
|
H.E.S valisine Antalya Davası...
MAHKEME HES'E BİR KEZ DAHA DUR DEDİ
Projede değişikliğe gidilerek inşaatı süren HES'e karşı açılan yeni davayı gören Antalya İdare Mahkemesi, 5 aralık 2012 tarihinde benzer gerekçelerle bir kez daha 'yürütmeyi durdurma' kararı verdi. Mahkeme kararı 27 aralık 2012 tarihinde kendilerine ulaşan platform üyeleri, kararın yasal uygulama süresi olan bir aylık süre içerisinde dilekçe, e-posta ve sosyal medya aracılığıyla Antalya Valiliği'ne yüzlerce bildirimde bulunarak mahkeme kararının uygulanmasını talep ettiler. Bu arada valilik ve HES şirketinin bu karara karşı yaptığı itiraz 9 Ocak 2013 tarihinde mahkemece reddedildi. YETKİLİLERE TAZMİNAT DAVALARI GELİYOR Ancak mahkemenin, "projenin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararlara yol açacağı" gerekçesiyle verdiği kararın uygulanmadığı süre içerisinde sözü edilen zarar ve kayıpların devam ettiğini belirten bir açıklama yaparak, başta Antalya Valisi Ahmet Altıparmak olmak üzere sorumlu tüm yetkililer hakkında ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat davaları açacaklarını duyurdular. Detaylar için; Antalya Valisine HES davası! |
Sabri Ülker anısına çevre ödülü yarışması
Yıldız Holding, kurucusu ve onursal başkanı Sabri Ülker adına çevre ödülü düzenliyor Sabri Ülker’in “Topraklarımıza, sularımıza, çevremize sahip çıkmak vatana sahip çıkmaktır” sözünden hareket eden Yıldız Holding, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması için “Sabri Ülker Çevre Ödülü” platformu oluşturdu. Platform, Yıldız Holding ve DenizTemiz Derneği/TURMEPA’nın ortak koordinasyonunda yürütülecek. 5 Şubat–5 Nisan 2013 tarihleri arasında alınacak başvurular içinden seçilen bir proje, seçici kurul ve jürinin değerlendirmesinin ardından 100 bin lira ile ödüllendirilecek. ÖDÜL HAKKINDA GEREKÇE: Su Kaynaklarının Sürdürülebilirliği Su, yaşamın sağlıklı bir şekilde sürdürülmesinde oynadığı rol itibariyle tüm canlılar için çok önemli bir yere sahip. Nüfus artışı, sanayileşme, kentleşme, küresel ısınma, kirlenme ve bilinçsiz su tüketimi, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de etkisini göstererek su kaynakları üzerindeki baskıyı arttırıyor. Türkiye kişi başına kullanılabilir 1500 m3/yıl (Devlet Su İşleri) su miktarı ile Birleşmiş Milletlerin yaptığı tanıma göre su azlığı yaşayan ülkeler arasında yer alıyor. Nüfus artışı ile birlikte ülkemizin gelecek yıllarda su fakiri ülkeler arasında yer alması tehlikesi ile karşı karşıyayız. Günümüzde, sınırlı su kaynakları kullanımının tüm sektörlerde sürdürülebilir olması ve mevcut su kaynaklarının sürdürülebilirliğine dikkat edilmesi, tüm bireylerin birincil görevlerinden biri olmalı. Oysa Dünya genelinde su kaynakları hem verimli kullanılmıyor hem de kullanılan sular kirletildikten sonra arıtılmadan temiz su kaynaklarına karıştırılıyor. Birleşmiş Milletler raporlarına göre, gelişmekte olan ülkelerde atık suların tahmini olarak %90’ı arıtılmadan nehirlere, göllere ve okyanuslara boşaltılıyor. Dünyada 20 saniyede bir çocuk su ile ilgili hastalıklar nedeniyle ölüyor. Her yıl 5 yaşın altında 1.8 milyon çocuğun su ile ilgili hastalıklar nedeni ile ölmesine sebep oluyor. Bu nedenle sürdürülebilir su kaynakları yönetiminin son derece önemli olduğuna ve bu anlamda yapılan araştırmaların, gerçekleştirilen projelerin desteklenmesi ve kamuoyu ile paylaşılması gerektiğine inanıyoruz. Ancak bu sayede örnek uygulamalar çoğalabilir ve su kaynaklarımız sürdürülebilir olabilir. AMAÇ: Yıldız Holding ve TURMEPA, yaşamın kaynağı sularımızın korunması, su kirliliğinin azaltılması, ekosistemin devamlılığının sağlanması ve gelecek nesillerin su kaynaklarını rahatlıkla kullanabilmesi için, kısıtlı kaynaklar dâhilinde projeler geliştiren, toplumun bilinmeyen çevre kahramanlarının başarılarını kamuoyu ile paylaşmak ve bu konuda çalışma yapanları teşvik etmek amacıyla “TURMEPA Sabri Ülker Çevre Ödülü”nü oluşturmuştur. Ödülün hedefi, su kaynaklarımız ve çevre kirliliği ile mücadeleyi özendiren, geliştiren, halkın katılımını sağlayan ve gelecek nesillere yaşanabilir sağlıklı bir ülke bırakmayı amaçlayan, sürdürülebilir kalkınmaya önemli katkıda bulunan ve diğerlerinin izinden gitmek isteyeceği kişilerin, kamu kuruluşlarının ve sivil toplum hareketlerinin örnek çalışmalarını geniş kitlelere duyurmak, paylaşmak ve özendirmektir. ÖDÜL DALLARI: TURMEPA Sabri Ülker Çevre Ödülü, Yıldız Holding Yönetim Kurulu ve TURMEPA Yönetim Kurulu tarafından, arkasında tüzel destekçiler olmadan, kısıtlı kaynaklarla milli servetimiz su kaynaklarımızı, doğal çevremizi korumak ve iyileştirmek amacıyla önemli örnek çalışmalar yürüten, üstün başarılar sağlamış olan kişi veya kuruma verilir. Ödülü kazanan kişi veya kurumların projeleri, genellikle, tehlike altındaki ekosistemlerin ve türlerin korunmasına, çevresel sürdürülebilirliliğin teşvikine, çevre politikalarını olumlu yönde etkilemeye, çevresel adaletin sağlanmasına ve yaşanabilir bir gelecek yaratmaya odaklanmalıdır. Bu ödüle layık görülen kişi veya kurumun projelerinde, topluma ilham kaynağı olan çalışmalarını, parasal ödül tutarı sayesinde, geniş kitlelere taşıyabilme ön koşulu aranmaktadır. Yıldız Holding Yönetim Kurulu ve TURMEPA Yönetim Kurulu her yıl, bir sonraki yıl ödül verilecek alanı belirler. Yukarıdaki alanlara yeni dallar eklenmesine karar verildiğinde yönetmeliğin aşağıdaki hükümleri yeni konulacak dallar için de geçerli olacaktır. ÖDÜL BİÇİMİ VE TUTARI: Ödül Heykelciği Para Ödülü: 100.000 TL* * Ödül ile ilgili olarak her türlü vergisel mükellefiyet, ödül kazanana aittir. ÖDÜLLERİN DAĞITIMI: Ödülün bir dalda iki aday arasında bölüştürülmesi uygun görüldüğünde, parasal ödül tutarı iki aday arasında paylaştırılır. ÖDÜL SONRASI PROJE DEVAM SÜREÇLERİ: TURMEPA Sabri Ülker Çevre Ödülü’nü alan projenin sahibi kişi veya kurum, Jüri’ye aldığı maddi destek ile geliştireceğini taahhüt ettiği projenin safhaları ve ilerleme süreci hakkında, proje sonuçlanana kadar, Jüri’nin belirlediği dönemlerde bilgi vermekle yükümlüdür. |
Yarışmaya katılsalar ne iyi olur :)
|
Hemen facebook gruplarından bilgilendirelim kendilerini,
Gerçi yarışma da istenildiği gibi bir projeden bahsetmek zor, ama ALAKIR' dakin den daha barışçıl ve şenlikli bir karşı çıkışta yok. :) |
Alıntı:
* T.D.K kreşendo isim, müzik (kreşe'ndo) İtalyanca crescendo isim, müzik Çalgıların giderek daha yüksek ses verecek biçimde çalınma durumu |
|
Son dakika
Sanırım, güzel bir şeyler oluyor...
Facebook gruplarında son dakika olarak duyurulan haber. Alıntı:
|
Derhal uyacaklarını pek sanmıyorum.
Tebliğat bile; bu kısa yolu, bu çağda, jandarmaya 2 ayda ulaştı. Arsızca oyalanıp duracaklar. Telafisi mümkün olmayan zararlar onların lügatlarında hiç yok. Devlet hassas olmalı ki,karar uygulanabilsin. Bakalım göreceğiz. |
Alakır özelinde süregelen mücadeleyi biraz daha detaylı incelerseniz.
Herşeye rağmen, orada yaşamaları, kararlı ve sürekli ( Hızlı bilgilendirme, usanmadan vazgeçmeme) karşı çıkışları, Çıkışlarında uyguladıkları yöntemler ve duruşları diğer bir çoklarından çok farklı. Bu anlamda oluşturdukları kamuoyu da hiç azımsanmayacak durumda. Kötü enerji ve hissiyat vermeden umutla sonucu beklemek, Eğer beklenen güzel sonuç ortaya çıkarsa, oraya gidip karnaval niteliğinde bir şenlik yapmak harika olur. |
Antalya Valisi, başlattığımız imza kampanyası ve Twitter üzerinden
yaptığımız baskı sonucunda Kürce Hidroelektrik Santrali (HES) hakkındaki "yürütmeyi durdurma kararı"nı Dedegöl Enerji yetkililerine bildirdi. Valiye yönelik kampanyamızı destekleyenlere çok teşekkür ediyoruz. Seninle beraber Valinin talebimize olumlu yanıt vermesini sağladık. Bu kampanya sonucunda Sayın Vali bölgeye giderek bizzat yerinde inceleme yaptı ve kararın derhal uygulanması talimatını verdi. Kumluca Jandarma Komutanlığı, bu talimatı Dedegöl Enerji yetkililerine 08 Şubat 2013 Cuma günü tebliğ ettiler. Kampanyamızı imzasıyla destekleyenlere çok teşekkür ederiz. Bu kampanyadan yeni haberdar olanlara da önemli bir haberimiz var: Şimdi son bir adım kaldı! Hemen şimdi buraya tıklayarak kampanyayı imzalamanı ve arkadaşlarınla paylaşmanı rica ediyoruz. Çünkü bu karar kendilerine tebliği edilmesine rağmen, Kürce HES baraj kapaklarını açmadı, barajda su tutmaya ve kanunsuz bir şekilde elektrik üretmeye devam ediyor. Sen de şimdi kampanyayı imzala, imzaladıysan arkadaşlarınla paylaş ve Dedegöl Enerji yetkililerine kendilerine bildirilen kararı derhal uygulamalarını iste. Valiye yönelik düzenlediğimiz kampanya başarıya ulaşmış olabilir, ama biz baraj kapakları açılana kadar mücadelemize devam ediyoruz. Sen de bu mücadeleye katıl ve Dedegöl Enerji yetkililerini derhal bu kararı uygulamasını talep eden kampanyayı imzala: Tebliğ edilen Kürce HES projesinin "yürütmeyi durdurma kararı" derhal uygulansın! Senin desteğinle Alakır Nehri yine toprağa can verecek, Alakır Nehri Kardeşliği |
|
Atom santraline karşısın.
Kömür santraline karşısın. Hidrolik santrale karşısın. İyi deeeeeeee. Biz ihtiyaç duyduğumuz enerjiyi nereden karşılayacagız ??? |
Sn s.serdar,
Konuyu ve konudaki linkleri okursanız, daha iyi anlayacaksınızdır. Konu enerji üretiminin nasıl yapılıp yapılmaması değil. Hukuken kazanılmış bir davanın, yürütme organları ve Alakır' daki şirket tarafından uygulanmıyor/uygulanamıyor olması. |
SONUNDA KAPAKLARI AÇTILAR !!! - Son Dakika
Direnen Yöre Halkı Ve Alakır Vadisi Kazandı
Antalya'nın Kumluca ilçesindeki Alakır Vadisi'nde, yargı kararlarına karşın yapımı tamamlananarak elektrik üretimine başlayan Kürce HES'e yönelik tepkiler sonuç verdi. Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı bugün uygulamaya konularak Kürce HES'in baraj kapakları açıldı. Böylece Alakır nehrinin iki yıldır süren esareti sona ererek özgürce akmaya başladı. Kaynak : Direnen Yöre Halkı Ve Alakır Vadisi Kazandı |
İlgili Şirket' in açtığı karşı davalar da halen sürüyor.
7 Mart Perşembe günü 9.30' da duruşma vardı. A.N.K (Alakır Nehri Kardeşliği ) ' nin facebook gruplarında konu ile ilgili paylaştığı son durum. linkteki video enteresan... Alıntı:
|
ALAKIR YİNE TUTSAK!
On binlerce yıldır Alakır Vadisi'ndeki tüm canlılara yaşam taşımış olan Alakır nehri'nin, DEDEGÖL ENERJİ'nin KÜRCE HES'inin karanlık borularında son 2 yıldır süren esaretinin ardından mahkemece alınan yürütmeyi durdurma kararıyla 22 gündür süren özgürlüğü, bugün itibariyle (20 mart 2013 çarşamba) yine mahkeme kararıyla son buldu. Aylarca ittire kaktıra rica minnet uygulatılan yürütmeyi durdurma kararının ardından alınan yürütmeyi durdurmanın iptali kararı bu sefer jet hızıyla uygulanarak KÜRCE HES baraj kapakları kapatıldı. Böylece Alakır Nehri tekrar karanlık borulara hapsedilip, ait olduğu ve can kattığı tüm canlılardan çalınarak, sadece birkaç kişinin maddi menfaati uğruna, vadideki tüm canlılar tekrar susuzluktan ölüme mahkum edilmiş olundu. Mahkeme bu kararını 'süre aşımından verdi'. 1 yılı aşkın süredir devam eden davada mahkemeye sunulan onca bilirkişi raporu ve bilimsel belge'nin hükmü yok sayılarak davayı açanların proje konusunda önceden haberi olduğu ve 60 günlük dava açma süresinin aşıldığına karar verildi. Buna göre dava açan hiçkimsenin görme imkanı olamayacağı bu projeyle ilgili bilginin valilik ve kaymakamlıktaki bir 'pano'da 'askı'ya dava açılmadan çok önce çıktığı söylendi. Hatırlanacağı üzere Kürce Hes 1-2-3 diye durmadan değişen ve tüm bu projeler hakkında açılan davaların kazanılmış hakları peşinden koşarken ve bu konu hakkında suç duyurularında bulunurken gelen cevaplarda 'Kürce Hes 1-2-3'ü durduramayız çünkü artık o Kürce Hes 4' denmişti. Basında 'alicengiz oyunları' olarak yer alan bu bilgilendirmenin hemen ardından açılmıştı dava. Çünkü konuyla ilgili olan tüm davacılar ancak bu şekilde konudan haberdar olmuşlardı. Şimdi anlaşılan ise 'alicengiz' oyununu dahi aşan bu yeni süreçte başta dava açılmasını kabul eden mahkeme, 1 sene süren ve yürütmesinin durdurulması kararıyla mühürlenen Kürce Hes'i ancak bu ayak oyunlarıyla kurtarılabilineceğine karar verdi. Çünkü diğer tüm bilimsel ve hukusal gerçekler davacıların yani alakırın tüm canlılarının lehineydi. Zaten bu yüzden davalar kazanılıyor ve yürütmeyi durdurma kararlarıyla santral mühürleniyordu. Peki şimdi ne oldu? Tüm o bilimsel ve hukusal gerçekler yok sayılarak, 'süre aşımı' gibi bir oldu bittiyle onca canlının yaşamı hakkında karar verilebilindiğine şahit olundu. 3 kişilik mahkeme heyetinden biri bu zorlama karara 'şer'rini koyarak 'davacıların valilik ve kaymakamlıktaki panoları takip etmesi beklenemez, onlar bu konuda ne zaman bilgi sahibi oldularsa o zaman hukuki süreç başlar' dedi. Ancak diğer 2 hakimin karşı oyu sayesinde oybirliği olamadan 'oy çokluğuyla' Kürce Hes projesinin kurtarılma planı yürürlüğe konarak, aynı zamanda susuzluktan telef olacak olan onbinlerce canlının idam hükmüde verilmiş oldu. Karar 'süre aşımı' değil! Alınan bu karar; 'Alakır vadisindeki onbinlerce canlıyı susuzluktan yok edebilirsiniz' demeye gelen bir soykırım kararıdır! Hep dediğimiz gibi. Şahsi menfaatleri uğruna gözü dönmüş bir şekilde, onbinlerce canlının katli ve onların vebaliyle hertürlü ayak oyununu beklediğimiz bu vicdansız projelere ve yaratıcılarına karşı mücadelemizi son nefesimize kadar devam edeceğiz. Kararı derhal temyiz edeceğiz. İnsanlığın, Anadolu'nun ve adaletin içinde bulunduğu dünya gerçeklerinin farkındalığıyla, tüm canlıların yaşam hakkı hakikatiyle, 49 yıllığına birilerine peşkeş çekilmiş tüm canlıların ortak kullanımındaki sulara karşı yürütülen bu soykırım projelerine karşı bizlerde gerekirse 49 yıl mücadelemizi vereceğiz. Gün olacak devran dönecek! Öyle ya da böyle tüm nehirler bütün canlılara er ya da geç özgürce akacak! YAŞAM MÜCADELESİNE DEVAM! ALAKIR NEHRİ KARDEŞLİĞİ |
Durum bu.
Adalet HES'in temeli.!! O kararı verenler acaba hiç Alakır'a gidip bir baktılar mı? Bu HES'lerde iyi şeyler hiç olmayacak...çok yazık. |
Sözün bittiği yer. Göz göre göre...
Çok yazık gerçekten. Ben de söyleyecek söz bulamıyorum... Kendi adıma haklı davalarında yanlarında olmaya devam edip, umudu kaybetmemekten başka yapacak şey de yok... |
Alakır' dan ...
Alıntı:
|
Su Hakkı’nda Alakır Nehri’ndeki HES’leri konuşuldu.
Alıntı:
|
Kötü haberler, İyi yürekler.
Son günlerdeki gelişmelerden ötürü ''Barajların Gölgesindeki Uygarlıklar, Amazon ve Hasankeyf, DAMOCRACY Film Gösterimi''ne konuşmacı olarak katılamayan Birhan Erkutlu'nun etkinlikte okunması için yolladığı açık mektup;
Alıntı:
|
Alakır Nehri Kardeşliği'nden Birhan Erkutlu'ya Kumluca Savcısından Dava
Alakır nehrini kurutarak vadide yaşayan sayısız canlının ölümüne neden olan DEDEGÖL ENERJİ'nin KÜRCE HES'inin mühendisi GÖKHAN GÖKTAŞ'ın, kendisine facebook üzerinden 'doğa katili, tabela kafalı mühendis, iblis, ucube' denilerek hakaret edildiği iddiasıyla savcılığa bulunduğu suç duyurusuna istinaden Alakır'a gelen jandarma Uz. Çvş. MELİH KEMAL KÜRKLÜ'nün, 'Biz senin ayağına gelmek zorunda mıyız? İstesem seni gelip zorla kelepçeleyerek götürürüm' tehtidlerinden sonra sağlıklı ifade verebilecek bir ortam kalmadığından ifadesi alınamayan Birhan Erkutlu, jandarmanın 'ifade vermekten kaçıyor ve bizlere küfretti' diye tutanak tutmasının ardından hakkında yakalama kararı çıkarılmış, ardından sorguya alındığı savcı tarafından 'devlet varken doğayı korumak sana mı kaldı, sen bize küfür mü ediyorsun' gibi aşağılayıcı ve tehtidkar tavırlarına maruz bırakıldıktan sonra doğru düzgün savunması bile alınmadan ve saatlerce kendini tehtid eden jandarmanın gözetiminde aç ve susuz gözetim altında tutulduktan sonra acilen mahkemeye çıkarılmış ve jandarmanın düzmece tutanağı esas alınarak hakim Gülay Şık tarafından kuvvetli 'kaçma' şüphesinden dolayı adli kontrole alınarak haftada bir jandarmaya gelerek imza verme koşuluyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Bahsi geçen Kumluca Jandarma Karakolu'na 20 km’si toprak, geri kalanı bozuk ve virajlı 1.5 saatlik 70km dağ yolu uzaklıkta oturan ve herhangi bir ulaşım olanağı bulunmayan Birhan Erkutlu, tutuklanmaması için gönüllülerin maddi destekleriyle 4 haftadır onca yolu tek geçim kaynağı olan hayvanlarını ve bahçesini bırakarak bir imza için gidip gelmektedir. Senelerdir arazisinden neredeyse hiç ayrılmayan, zaten geçimini sağlayan hayvanları ve bahçesi yüzünden ayrılmasıda mümkün olmayan Birhan Erkutlu'nun bu karara yaptığı itiraz mahkemece reddedildi ve bugün (2 temmuz 2013 salı) itibariyle Kumluca Savcıları Hüseyin Şık tarafından hakkında dava açılan Birhan Erkutlu'nun ilk duruşmasının 11 eylül 2013'te görüleceği açıklandı. Birhan Erkutlu konuyla ilgili yaptığı açıklamada; "Derdi sadece Alakır'ın doğasını korumak isteyenlere karşı şirket-hükümet-jandarma (polis) üçlüsü tarafından yürütülen baskı politikaları Anadolu'nun her köşesinde olduğu gibi Alakırda da devam ediyor. Anlaşılan çıkar ilişkisinde olan birilerini rahatsız etmişiz ve yine o birileri tarafından Birhan'ı yoketmek için biryerlerde düğmelere basılmış ve bu oyun sahneye konmuş. Ancak bunların aynı Gezi Parkındaki gibi anlamadıkları bir şey var. O da bu topraklarda tüm canlıların yaşam hakkı için cesurca mücadele eden yüzbinlerce Birhan olduğu. Beni cezalandırmaları, hapse atmaları ya da öldürmeleri bu topraklardaki yaşam mücadelesinden hiçbirşey kaybettirmez hatta kazandırır. Benimki gibi küçük bir bedenin onların bu topraklarda katlettiği onbinlercesinin yanında hiçbir önemi yoktur. Ben o katledilen canlılarla birlikte yokedilmekten onur duyarım aynı o canlılarla omuz omuza yaşam mücadelesi vermekten duyduğum onur kadar. Şahıslara yönelttikleri bu saldırılar rant karşısında verilen yaşam ve özgürlük mücadelesini etkilemeyecektir. Gezi Parkından yükselen ateş eninde sonunda tüm bu adaletsiz vicdansızlarıda yakacaktır." Dedi. 2 yıl öncede Alakırdaki değirmenini HESçilere karşı korumaya çalışan 80 yaşındaki Ahmet Türkkan yine şirketin suç duyurusuyla ağustos sıcağında Kumluca Jandarmasına götürülmüş ve ifadesi alındıktan 1 saat sonra kalp krizi geçirerek vefat etmişti. Yine Alakır Derneği başkanı Mehmet Başar hakkında da Alakırda HESleri bulunan ADO şirketinin çalışanı Kemal Heybeli tarafından gizlice alınan bir ses kaydında şirket hakkında köylülere 'Bu şirketlere inanmayın. Yalan söylüyorlar. Onlar sizin suyunuzu çalmaya geliyorlar' dediği iddasıyla 'şirkete hakaretten' Kumlucadaki aynı savcı ve hakimler tarafından 10.5 ay hapis cezası verilmişti. ALAKIR NEHRİ KARDEŞLİĞİ |
ALAKIR VADİSİ'nde DEREKÖY ENERJİ ŞİRKETİ'nin TEHTİDİ ALTINDAKİ ÇALTI KÖYÜNE DAYANIŞMA ZİYARETİ (21 temmuz 2013 pazar) Alakır Vadisindeki Kuzca köyünden vadinin aşağısına (güneyine) doğru yola çıkıyoruz. Alakır nehrini takip eden toprak yol boyunca DEDEGÖL ENERJİ'nin KÜRCE HES'inin rezervuarından santral binasına kadar olan 10 kmlik iletim hattının tahribatı, kuru dere yatağı ve kenarında kurumuş ya da can cekişen ağaçları görüyoruz yol boyunca. KÜRCE HES santral binasından sonra tekrar yatağına bırakılan yerde kavuşuyoruz Alakır nehrine ve onun can kattığı yaşama ve yeşilliklere. Çaltı Köyü'nün Yanıklar mahallesindeyiz. Mahalle, Alakırın iki yanına kurulmuş evleri, nar bahçeleri, bostanlarıyla adeta bütünleşmiş Alakırla. Köye, insanına, toprağına, bitkisine, hayvanına ve havasına can katmakta. Caminin yanında buluştuğumuz İsmail ve Ömer bizlere ilk bilgileri aktarıyorlar. DEREKÖY ENERJİ şirketi'nin DEREKÖY HES projesi, gözlerimizin önündeki bu muhteşem güzelliği ve doğayla uyum içinde yaşayan bu güzel insanları tamamıyla yok etmek üzere hazırlanmış adeta. Vadi ve Alakır nehri boyunca köyün üstündeki KÜRCE HES yüzünden 10kmlik bir alanda nehir tamamen kurumuş durumda. Köyün hemen altında başlayan ADO ENERJİ şirketine ait KOZDERE HES ise geri kalanını kurutmuş, tahrip etmiş. Yani Çaltı köyü ve yaşayanları iki tane HES'in tam ortasında kalmış durumda halihazırda. İşte DEREKÖY ENERJİ şirketi de ADO ile DEDEGÖL ENERJİ şirketlerinin arasında kalan bu 5 **** 6 km alana gözünü dikmiş durumda bugünlerde. Proje köyün tam içinde olduğu içinde onlarca dönümlük nar bahçesi ve bostanları ve içindeki evleri kamulaştırmadan projesini gerçekleştirmesi imkansız. Nitekim ilk girişimleri bu yönde. İşte bu gözü dönmüşlerin bu ibretlik girişimlerinin bir tanesinin hikayesini kendi ağzından dinlemek üzere köprüden Alakırın karşısına (doğusuna) geçerek Alakırın tamda yanıbaşına kurulmuş nar bahçesi ve bostanının arasındaki yüzyıllık harika taş evlerinde başbaşa yaşayan 79 yaşındaki Ramazan amcayla eşi Firdevs teyzenin yanına gidiyoruz ilk olarak. Ramazan amca eski bir çınar olsa da bir delikanlı gibi dimdik ayakta. Köyün tamamı gibi o da oruçlu olduğu halde bağında bahçesinde, elinde kürekle karşılıyor bizi ve evlerinin önündeki ulu incir ağacının altına getiriyor sandalyeleri. Ramazan amca bir sabah evinin önündeki nar bahçesinin içine giren sondaj makinasının sesiyle irkilmiş. ''Adamlar selamsız sabahsız dalmışlar bahçeye.. o kadarda rahatlar yani.. 'Ne yapıyorsunuz siz bahçemde' dediğimde de 'amca buraya devlet santral yapacak buradan çıkman lazım' deyincede kovaladım hepsini. Ancak tehtid ediyorlar. 'Jandarmayı çağırırız' diyorlar. Gece telefon açıyorlar. Para vereceğiz. Sat bize burayı. Yoksa devlet kamulaştırır bu parayı da alamazsınız diyorlar. Huzurumuzu kaçırdılar. Biz para pul istemiyoruz. Ata yadigarı bu toprağımızda yıllardır olduğu gibi huzur içinde yaşamak istiyoruz'' diyor. Ramazan amca birkez de evine gelen şirket yetkililerine 'burayı gezi parkına çeviririz' diyecek kadarda çapulcu. Gezi parkının ruhunun Torosların tepesindeki bir mahalleye kadar yayılmış olduğunu görmek, 80 yaşına yaklaşmış amcanın gözlerinde bile o ışıltıyı görmek tüylerimizi diken diken yaptı hepimizin. Ramazan amca evinin hemen önünden akan Alakır'ın üzerindeki yıkık eski ahşap köprüyü göstererek 'zamanında Alakırın bu köprünün üzerinden aştığı selleri bilirim. Şimdi o seller olacak bu HESleri süpürür atar buralardan' diyor. Alakırın şu anda aktığı yerden 6-7 metre yükseklikteki köprüye inanılmaz gözlerle bakarken 'bu işi çözerse gerçekten doğa ana kendi hukukuyla kökünden çözer' diye geçiriyoruz içimizden. Bu 80lik çapulcu delikanlının yanından ve onun hoş sohbetinden ayrılıp emekli öğretmen Erkan hocanın evine uğruyoruz. Erkan hoca bize yaklaşık 7 yıl önce DSİ'ye yaptıkları bir başvuruyu ve aldıkları cevabı anlatıyor. ''O zamanlar HES falan yok. Yani biz bilmiyoruz en azından. Köyün sulama sorunu olduğundan bir dilekçeyle DSİ'ye bu sorunumuzun giderilmesi adına başvurduk. O zaman bize verilen cevapta Alakır nehrinde bizlerin bahçesini sulayabilecek kadar su olmadığı cevabı verildi. Düşünebiliyormusunuz burada sadece birkaç yüz dönüm nar bahçesi var ve hali hazırda eski arık düzeninde bahçelerimizi yüzlerce yıldır Alakır suluyor zaten. Sonra bize az gösterilen bu suyun HESçilere verildiğini öğrendik. Meğersem hesapları başkaymış adamların.'' Erkan hoca bize şirketin köylüleri 'sizlere ürettiğiniz narlarınız için soğuk hava deposu yapacağız' diyerek kandırmaya çalıştığını söylüyor ve bir kahkaha patlatarak 'bu işi çözerse çapulculuk çözer' diye de ekliyor. Anlaşılan çapulculuk ruhu Anadolunun dağını taşını sarmış durumda. Erkan hocada diğerleri gibi kararlı 'sonuna kadar mücadeleye devam' diyor. Erkan hoca'nın evinden ayrılıp Çaltı köyünün merkezindeki muhtarın evine konuk oluyoruz. Muhtar Nihat Oktay bizi kapıda güleç yüzüyle karşılıyor. Evinin önündeki çardağın altına buyur ediyor. Hane kalabalık. 3 kuşak hepbirlikte oturuyoruz. Muhtar anlatıyor. ''ADO enerji şirketi ile birlikte şu aşağımızdaki KOZDERE HES geldiğinde konuyla ilgili yeteri bilgimiz yoktu. Karşı çıkamadık. Bize 'göletiniz olacak orada balık avlayacaksınız' dediler. İlk senede gölet tamamen mil ve çakılla doldu. Şimdi oradan ancak çakıl toplarsınız. 'su bırakacağız' demişlerdi, dere yatağında azıcık bir su bırakıyorlardı onuda akşamları tamamen kesiyorlar.'' Muhtarın konuşmasından DEDEGÖL ENERJİ gibi ADO ENERJİ'ninde kanunsuzca Alakıra akan küçük yan kollarının suyunu bile keserek borularla santrale yönlendirildiğini öğreniyoruz. Şirketlerin bu tarz konularda nasıl bir dayanışma, yardımlaşma ve işbirliği içinde olduğuna bir örnek daha. Muhtar bir kağıt çıkartıyor. 'Bize halkı bilgilendirme toplantısı yapıldı' dediler. 'Köyün muhtarıyım benim nasıl haberim yok' dedim. Sonra öğrendik ki asıl projenin yapılacağı ve insanların mağdur olacağı köyümüzden 25 km uzakta 1200mt rakımındaki Altınyaka mahallesinde yapılmış bu toplantı. Bizim haberimiz bile olmadı. Sonradan öğrendik ki oradaki köylüler şirkete 'burada ne işiniz var bu projenin bizimle bir alakası yok' demişler. Ancak maalesef Valiliğin ilgili kurumları bu bilgilendirme toplantısının yapıldığına hükmedip şirkete ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) olumlu raporu vermiş. Biz buna itiraz edince de 10 gün içinde bize görüşlerinizi bildirin diye yeni bir yazı geldi. Biz zaten bu projeden haberdar olduğumuzdan beri gerek şahsen randevu alıp giderek, gerekse onlarca dilekçeyle gerekli makamlara bu HESi biz burada yaşayan köylüler olarak istemediğimizi bildirdik. Buradan 30 km uzaklıktaki Kumluca'ya gidip şimdi yine dilekçe vermemizi istiyorlar.'' Başta HESlerle ilgili herhangi bir fikri **** düşüncesi olmayan köylüler bile, köylerinin altında ki ADO ENERJİ'nin KOZDERE HES'inin, yukarıda da DEDEGÖL ENERJİ'nin KÜRCE HES'inin yarattığı yıkım, tahribat, susuzluk ve vaatlerin yalanına kendi gözleriyle şahitlik ettiklerinden dolayı artık tek yürek ve tam bir bilinçle karşılar HESlere. Köylerine, onun muhteşem doğasına, sunduğu sınırsız bereketine, güzelim mimarisine ve huzurlu yaşamına göz dikmiş olan Ankaralı bu DEREKÖY ENERJİ şirketinin işi zor görünüyor. Daha önceki ADO ve DEDEGÖL enerji şirketlerinden edinilen tecrübeyle bu şirketlerin her türlü yalan, dolan, ayak oyunu, hukuksuzluk, rüşvet, kirli çıkar ilişkileri, şiddet ve tehtidi sonuna kadar kullanacağının artık herkes farkında. Ancak artık karşılarında daha bilinçli, daha cesur, daha aydınlık bir halk var. Gezi olayların yarattığı bu sinerjiyi dağ köylerinin mahallellerinin köşesindeki eski bir taş evin avlusunda dahi hissetmek, görmek mümkün. Yalnız, Anadolu'nun tüm geri kalanında olduğu gibi verilen göçten dolayı nüfus çok azalmış durumda Çaltı Köyünde de. Bu yüzden oraya verilecek destek inanılmaz faydalı olacaktır. Yalnız olmadıklarını onlara göstermek, baskı ve şiddete karşı onlarla omuz omuza vermek, hoş sohbetlerine ve bereketli sofralarında onlara eşlik etmek için lütfen Alakır Vadisindeki bu cennet bahçesi ÇALTI köyünü ve onun güzel insanlarını ziyaret edelim. Gezinin birlik ve dayanışma ruhunu, baskı ve şiddet içerisinde yaşamları için direnen bir avuç köylü candaşlarımızla paylaşalım. Biz Alakır Nehri Kardeşliği olarak, maddi ve manevi her türlü desteğimizi sonuna kadar vereceğimizi ordaki herkese bildirdik. Yanımızdaki avukat arkadaşımız da onlara açılacak davada gönüllü olarak hukuki desteği vereceğini anlattı. Şirkete karşı derhal hukuki girişimleri başlatarak dava açma kararı aldık. Bizler de Alakır Nehri Kardeşliği olarak maddi imkanları kısıtlı olan köylülerin bu hukuki harcamaların yüküne ortak olabilmek adına sanatsal faaliyetlerimizle bağış toplayacağımızı belirttik. Ve ilk etaptada bayramın hemen sonrasında belirlenecek bir tarihte Çaltı Köyünde Alakırın yanıbaşında bir etkinlik düzenleme niyetini aldık. Bu etkinlikle buluşmanın amacı, onların bu yaşam mücadelesinde yanlız olmadıklarını göstermek, yaşamlarına ortak olmak, aşlarını muhabbetlerini paylaşaraktan kadim birlik ve beraberlik duygularımızı yüceltmektir. Alakır Vadisi'nin ÇALTI köyüne KUMLUCA ilçesinin kuzeyine doğru KARACAÖREN köyü üzerinden ulaşabilirsiniz. (yaklaşık 25km) DEREKÖY HES'e karşı başlatılan imza kampanyasına destek için; http://www.change.org/derekoy DİREN ALAKIR! DİREN İNSANLIK! ALAKIR NEHRİ KARDEŞLİĞİ (A.N.K) ALAKIR'la ilgili; Belgeler için: www.issuu.com/alakirnehri Videolar için: www.youtube.com/alakirnehri İletişim için: MAİL: alakirnehri@gmail.com FACEBOOK: www.facebook.com/ALAKIROZGURAKACAK TWITTER: www.twitter.com/ALAKIRINSESi Alakırın Sesi müzik albümlerinden 1. ve 2.si için: www.soundcloud.com/alakirin-sesi 3. sü için: www.soundcloud.com/alakirin-sesi-3 Bilgi için: www.alakirnehri.blogspot.com ve www.alakirnehri.org ALAKIR ÖZGÜR AKACAK! |
1 Eklenti(ler)
Burası benim köyüm Hes baraji nedeniyle suyu azalan filyos nehri kenarındaki Aloğlu köyü. Vadide ki yer altı su seviyesi 15 metreden 45 metre derinliklere indi, köylü 4 üncü 5 inci ek boruları çaktı vadide su her yıl daha derinliklere iniyor. Karabük ile Zonguldak Çaycuma arası köylünün tek geçim kaynağı sera ve tarım ürünlerinden 1 kazanan varken 40 bin kaybeden var.. artık.
|
ALAKIR NEHRİ KARDEŞLİĞİ'nden KAMUOYUNA ÖNEMLİ DUYURU!
5 Eklenti(ler)
Eklenti 428838
Antalya Valiliği, faaliyette olan 4 adet Hidroelektrik Santrali (HES) ile can çekişen vadide projelendirilen son 3 HES içinde 'Çevre Etki Değerlendirme' (ÇED) kabulü yaparak, Alakır Vadisi'ni içindeki tüm canlılarla birlikte tamamen yokedecek olan nihai soykırım onayını verdi! Antalya Valiliği, geçen haftalarda DEREKÖY ENERJİ şirketi tarafından Çaltı köyünde yapımı planlanan Dereköy HES için 'ÇED başvurusunun kabulü' nü duyurmuştu. Vadide bitmiş olan 4 adet HES'in yıkımı gözler önündeyken ve bu yıkımlara karşı halihazırda büyük tepkiler varken ve en son Dereköy HES ile ilgili alınan bu son kararın yankıları sürerken, şimdide vadinin en üst kotlarında bulunan, henüz hiç el değmemiş, Karaağaç su kaynaklarıyla şelalerinin, sayısız flora ve fauna çeşitliliğinin bulunduğu, en bakir ve ekolojik açıdan en hassas bölgesine ADO şirketi tarafından yapılmak istenilen 2 adet HES'inde (Alakır 1 ve Alakır 2 HES) ÇED başvurusu kabulü valilik tarafında duyuruldu. ALAKIR 1 HES ÇED DUYURUSU; Antalya Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ALAKIR 2 HES ÇED DUYURUSU; Antalya Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Valilik tarafından alınan bu kararla birlikte vadide yapımı planlanan tüm HESlere onay verilmiş olundu. Böylelikle 1200mt yükseklikten sahile kadar olan 70km uzunluğundaki vadi üzerinde yer alacak olan 7 adet HESle birlikte Alakır nehri tamamen borulara hapsedilmiş olacak. Onay verilen tüm bu projelerinde tamamlanması halinde Alakır Nehri artık hiç akmayacak. Ondan beslenen, hayat bulan vadideki tüm canlılarda zaman içinde yok olacak. Faaliyette olan HESlerin yarattığı yıkım ve kuraklıktan ötürü kendilerine vadinin üst kotlarında yaşam alanı bulan başta 'kırmızı benekli alabalık' olmak üzere sucul yaşama bağlı tüm canlıların soyu tamamen tükenmiş olacak. Varolan HESlerin yarattığı afet boyutundaki yıkımlar ortadayken, Antalya Valiliği'nin diğer HESler içinde onay veriyor olması en hafif tabiriyle bir insafsızlık ve vicdansızlık örneğidir. ÇED başvurusu kabulü yapılan bu en üst kottaki 2 HES için 'Çed gerekli değildir' kararına karşı açılmış ve kazanılmış davalardaki bilirkişi heyetinin hazırladığı raporda 'hassas bir biyolojik çeşitliliğin ve zenginliğin olduğu bu bölgede yapılmak istenilen herhangi bir yatırımda ÇED aranıp aranmamasından çok, bu bölgede HES dahil doğayı tahrip edecek hiçbir yatırım yapılmayarak bölgenin koruma altına alınması gerektiği' belirtilmişti. Ayrıca vadinin 1. derecede doğal sit alanı özellikleri taşıdığına dair kazanılmış olan dava, şirketlerin ve valiliğin karara yaptığı itiraz nedeniyle şu anda Danıştay aşamasındadır. Alakır Vadisi'nin tabiatını altüst eden bu HESlere karşı yürütülen hukuksal barışçıl mücadele sürecinde, valiliğin, mahkemelerin, şirket yetkililerinin ve bölge jandarmasının yaşam savunucularına karşı tutumlarına karşı hepbirlikte şahit olduk. Sadece Alakır Vadisi'nin doğasını ve onun içinde birbirleriyle uyum içinde onbinlerce yıldır yaşayan canlıları bu akıl ve mantık dışı insafsız projelerin yıkımına karşı korumak için barışçıl bir mücadele yürütünler her türlü tehtide ve baskıya maruz bırakıldılar. Kazanılan davaların yürütmesi dahi uygulanmadı. Başta 'çevreye telafisi mümkün olmayan zararlar verdiğinden ötürü' mühürlenen santraller, daha sonra bir 'oldu bittiye' getirilerek, 'zaman aşımı' bahanesiyle tekrar faaliyetlerine izin verildi. Bir bakıma 'tamam o katil ve onu öldürdü ancak ihbar etmekte geç kaldınız. Onun için öldürmeye devam edebilir' gibi bir adaletsizlik ortaya çıktı. Suçlulara karşı yapılan suç duyuruları dikkate alınmayıp red edilirken, asılsız suç duyurularıyla yaşam savunucuları hakkında davalar açıldı, gözaltılar yapıldı, haklarında adli kontrol dahi verildi. Savcılar tarafından hakarete uğradılar, jandarma tarafında tehtid edildiler, psikolojik şiddete maruz kaldılar, rüşvet dahi teklif edildi şirketler tarafından. Bu süreçte hukuksal, idaresel ve insanlık adına yaşanmayan rezillik neredeyse kalmadı. Bu soykırım projelerine onay veren, başta hükümet ve ilgili bakanı olmak üzere, Antalya valisi'ni, ilgili bölge müdürlerini, bu projelerde emeği ve sorumluluğu olan yetkili tüm şahıs ve kurumları şiddetle KINIYORUZ! Kendilerine bir kez daha, makamların, iktidarların, mevkilerin, malın ve mülkün geçici olduğunu hatırlatarak, er ya da geç doğadaki masum canlılara yapılan bu zulümlerin ve ahını aldıkları onca canlının katlinin sorumluluğundan kaçamayacaklarını ve birgün tüm bunların hesabını vermek zorunda kalacaklarını bildiriyoruz. Toplanan binlerce imzayı yok sayarak, Binlerce kişinin katkılarıyla kuruş kuruş toplanan onbinlerce liralık masraflarla kazanılan mahkeme kararlarının altından üstünden dolanarak, Bilimsel verileri görmezden gelerek, Halkın tepkisini umursamayarak, Ve yine şiddetle, baskıyla, tehtidle ve hukuksuzca bu son onayını verdikleri HESleri de yapabilirler. Nasıl bir yol ve yöntemlerle bunları yaptıklarını gördük hepimiz. Ancak gezi parkındaki gibi gözden kaçırdıkları bir şey var. Artık halk uyandı. Bu adaletsizliğe, ekonomik kalkınma bahanesiyle yapılan bunca soykırıma, orantısız baskı ve şiddete artık boyun eğmek yok. O HESlerin yapılması ancak ve ancak mücadeleyi ve dayanışmayı arttır gezi parkında olduğu gibi. 'Ben yaparım olur' anlayışını dayatarak, istedikleri gibi kanunlarla oynayıp hukukun arkasından dolanarak, karşı çıkanlarada zulüm ederek bir yerlere varamayacaklar artık. Bir kez daha söylüyoruz; 'SİZ TÜRLÜ AYMAZLIKLARLA YAPSANIZDA, O HESlerin TAMAMI YIKILINCAYA KADAR MÜCADELEYE DEVAM!' DİRENE DİRENE KAZANACAĞIZ! 23 temmuz 2013 ALAKIR NEHRİ KARDEŞLİĞİ |
Kesme Boğazı HES projesiyle aynı mı bu proje?
|
'BEN ALAKIR NEHRİ'yim!'
Son dönemde, Alakır'da HES projeleri olan şirketler savcılığa yaptıkları asılsız suç duyuruları ve açtıkları davalarda 'Alakır Nehri Kardeşliği'ni ve verdiği yaşam mücadelesini bir iki kişiye indirgeyip onları hedef göstererek bir saldırı politikasına girişmiştir. Alakır Vadisi ve yaşam kaynağı nehri dünyadaki tüm canlılarındır. Alakır Nehri Kardeşliği de, bu evrensel bilinç çerçevesinde doğasını ve yaşamını korumak için barışçıl bir mücadele yürüten gönüllülerin kardeşliğidir. Bunu görsel olarakta ifade etmek için, ' BEN ALAKIR NEHRİ'yim!' videosu hazırlıyoruz. Bunun için yapmanız gereken tekşey, akıllı telefon ya da basit bir el kamerasını kendinize tutup 'BEN ALAKIR NEHRİ'yim!' diyeceğiniz 3-5 snlik video çekimleri.. 3-5 saniyeyi geçmemek ve sadece 'ben Alakır Nehriyim' demek koşuluyla her türlü performans ve yaratıcılık serbest :) Çektiğiniz videoları alakirnehri@gmail.com adresine postalayın. Olmadı bir yerlere yükleyip (upload) linkini postalayın. Videoları ardı ardına yapıştırıp 4er dakikalık videolar olarak bölüm bölüm yayınlayalım. Hemen ve heryerde rahatlıkla çekip yollayarak katılacağınız bu kampanya sadece 1 dakikanızı alıcaktır.. Alakır nehri'nin yanlız olmadığını ve Alakır Nehri Kardeşliği'nin evrensel zenginliğini gösterelim cümle aleme. ALAKIR ÖZGÜR AKACAK! ALAKIR NEHRİ KARDEŞLİĞİ |
Alakır Vadisi'nin el değmemiş, biyolojik çeşitliliğin en yoğun olduğu,
temiz su kaynaklarının bulunduğu en üst kotlarda ADO şirketi tarafından yapılmak istenilen ALAKIR 1 ve ALAKIR 2 HES için Antalya Valiliği 'Halkın Katılımı' toplantısı duyurusunu yaptı. Aynı zamanda da 'halkın görüşünü' sordu. 22sindeki toplantıya gelemeyenler için hazırladığımız olumsuz görüşün altına imza atarlarsa bu mektubu direk yetkili makamlara ulaştırıyoruz. Halkın Katılımı toplantısına gelemeyipte 4 hesle yaralanmış alakıra son ölümcül darbeyi vuracak son 2 hes e karşı imza vermek isteyenler için; http://www.change.org/tr/kampanyalar...aporu-verilsin |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 07:08. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025