agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları
(https)




Beğeni Düzeni2Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 15-12-2007, 21:32   #1
Ağaç Dostu
 
nevsune's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-05-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 4,917
Galeri: 215
Sn Oğuz Karsan

Olaylara bakış açınızı bir diziyle açıklamaya kalktığınızda, diğer yazdıklarınız da inandırıcılığını kaybediyor sanki. Şunu unutmamak gerekir ki, dizilerde olaylar kurgulamadır.

Bu tartışmada siyasi göndermelere gerek kalmadan da fikirler savunulabilir ve böylece de konunun ciddiyetinden uzaklaşılmamış olur.

nevsune Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-12-2007, 00:17   #2
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Eğer niyetiniz "Hemen her olayda ortalığa atlamadan biraz daha düşünelim. Bunda ne kötülük olabilir. Sadece düşünüp araştıralım" demekse, bunu bu kelimelerle söyleyin, merak etmeyin anlarız... Başka benzetmeler yapmanıza gerek yok.

Şimdi, bunu söyleyince böyle mi oluyoruz?

Alıntı:
Bu fikire bile tahammülünüz yok ise, O zaman belki siz başka birilerinin adına konuşuyorsunuz diye de düşünülebilinir .
Kastınızı fena aşmaya başladınız. Dikkatli olmanızı öneririm.

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-12-2007, 02:17   #3
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,457
Galeri: 225
Yorumsuz

Aşağıdaki derleme, Mesut Mahmutoğulları'nın MAI ve Küreselleşme Karşıtı Çalışma Grubu'nun sitesinde yer alan yazısından özetlenerek alınmıştır.

KIBRIS: LEFKE
1974 yılına kadar Cyprus Mines Corp.(CMC) tarafından işletilen madende bugüne binlerce dönümlük ölü toprak ve çevresinde bulunan zehirli bir göl kalmıştır.
Madeni işleten şirket önce AMACO daha sonra AMAX'la birleşir.

ABD: SUMMITVILLE ALTIN MADENLERİ
Summitville ABD'de Colorado Eyaleti sınırları içinde San Juan dağları üzerinde bir bölgedir. 1986 yılında açılan madeni SCMCI ve ortağı Kanada'lı GALACTIC RESORCES adlı şirket işletir. İşletme tipi bu gün Bergama Ovacık'taki altın madeninin aynısıdır. Şirket, atık barajından "sıfır deşarj" olacağını, doğaya hiçbir zehirli atık bırakılmayacağını garanti etmişti. Fakat madenin işletilmesinden bir ay sonra, atık barajından zehirli atığın sızdığı tespit edilmiştir. Atık barajında sızıntının önlenmesi için oluşturulan, kil tabakası ve plastik örtü asitlerin etkisiyle parçalanmış, maden yakınında bulunan nehir ve yeraltı su kaynakları sızıntıyla kirlenmiştir. Sonuç tam bir yıkımdır. Bölgedeki Alamosa nehri 27 kilometre buyunca siyanür bileşikleri, asit ve ağır metaller içeren maden atıklarıyla zehirlenir. Nehir balıkları ve vahşi hayvanlar kitlesel ölümle karşı karşıya kalır. Yoğun su kullanımıyla, çevredeki çiftliklerin su ihtiyacı karşılanamaz ve topraklar ölmeye başlar.

ABD: MONTANA ZORTMAN LANDUSKY MADENLERİ
Kanadalı PEGASUS adlı şirket tarafından 1979 itibaren işletilen bu madenden doğal ortama akan siyanür ve ağır metal sızıntıları, asit kaçakları vahşi hayvan ölümlerine, tüm içme suyu kaynaklarının kirlenmesine, maden çevresinde yoğun toprak zehirlenmesine neden olur. Bölgede yaşayan yerlilerin yoğun mücadelesi sonucunda, şirket 1996 Federal Mahkemenin kararıyla Amerikan tarihinin en büyük tazminat ödeme cezasına çarptırılır.

ENDONEZYA: IRIAN JAYA MADENİ
RTZ'nin işlettiği maden, 3500 metre yüksekliğindeki dağların üzerindedir. 3.6 milyon hektar alana yayılır. Günde 125.000 ton zehirli atık, yakında bulunan Ajikwa nehrine bırakılmaktadır. Bölgede korkunç bir çevre kirliliği yaşanır. Sular, balıklar, bitkiler, insanlar, toprak zehirlenir. Halk ayaklanır. Bu ayaklanma devlet güçleri tarafından silahla ve gözaltında öldürmelerle bastırılır. Öldürülenlerin ve kaybolanların arasında kadın ve çocuklarda vardır sayıları yüzlerle ifade edilmektedir. Benzer öldürme olayları Yeni Gine'de de olmuştur.
Felaketin bir başka bilinen sonucu da, sulanamayan başta pirinç tarlalarından ürün alınamaması yüzünden yaşanan kıtlıktır. Bu kıtlık yüzlerce insanın 1997 yazında açlıktan ölümüne neden olmuştur.

ROMANYA: BAIA MARE ALTIN MADENİ
2000 yılı Şubat ayı başında BAİA MARE siyanürlü altın madeninde meydana gelen çevre felaketi sonucunda Tuna nehri siyanürle zehirlendi. Felaketten Romanya, Macaristan ve Yugoslavya etkilendi. Madenin sahibi ESMERALDA isimli Avustralyalı bir şirkettir. Ve artık çok iyi tanıdığımız NORMANDY POSEIDON bu şirketin sahibidir.
Yine bu şirket Türkiye'de altın çıkarmak isteyen başta EUROGOLD (NORMANDY), TUPRAG, COMINCO ve ANGLO TUR altın şirketlerinin de ana ortağıdır.

PAPUA YENİ GİNE: OK TEDİ ALTIN MADENİ
Papua Yeni Gine'de 2100 metre yüksekliğinde OK Tedi dağındaki madenin zehirli atıkları yoğun yağmurlarla yaşanan toprak kayması yüzünden çevreye yayılır. 1100 kilometre uzunluğundaki Fly River nehri tamamen kirlenir. Kirlenme öyle büyük boyuttadır ki, nehre 800 km uzaklıktaki su kaynaklarında ağır metal ve siyanür kirlenmesi tespit edilir.
Madenci şirketin ortakları; Amerikan petrol ve maden şirketi AMOCO, Avustralyalı BHP(AAC'nin uzantısı), Alman Metalgesellschaft (MG), DEGUSSA; Dresner Bank tır.

YENİ ZELLANDA: TUI ALTIN MADENİ
1973 yılında 2,5 milyon ton maden atığı bırakılarak terk edildi. Kurşun, cıva ve kadmiyum içeren bu atıklar bölgenin tüm yeraltı ve yerüstü kaynaklarını kirletmiştir. Özellikle Kadmiyum öldürücü bir zehir özelliğindedir. TUI madeninin bulunduğu bölgenin yerel meclisi, mevcut kirlenmenin önüne geçmek için yılda 600.000 - 1.000.000 dolarlık bir harcamanın gerekli olduğunu söylemektedir.

YENİ ZELLANDA: MARTHA HİLL ALTIN MADENİ
Martha Hill altın madeninde durum daha vahimdir. Atıkların oranı 30 milyon tondur ve atıklar yakınındaki Ohinemuri deresine bırakılmaktadır. Yoğun çevre kirliğine karşı yükselen muhalefet ve madende cevherin bitmiş olması öne sürülerek, madenci şirket bölgeden ayrılır. Fakat 1988'de yoğun tepkilere rağmen maden yeniden açılır. Şirketin ana ortağı AMAX'dır.
Eurogold şirketi Türkiye'den 17 gazeteciyi propaganda için bu madeni gezdirmeye götürmüştü. Gazeteciler geri döndüklerinde, Yeni Zelanda'daki altın madeninin güzelliğini, zehirli atık barajında yüzen ördekleri anlattılar. Ama çevre köylerden insanlarla konuşmuş olsalardı, yaşanan felaketleri öğrenebilirlerdi.

YENİ ZELLANDA: GOLDEN CROSS ALTIN MADENİ
Lefke'yi de kirleten CMC tarafından işletilen GOLDEN CROSS altın madeninde de aynı felaket yaşanmaktadır. Çevreye verdiği zararlar yüzünden Yeni Zelanda devleti mahkemelerince yargılanıp kapatılan maden bir süre sonra yeniden faaliyete geçti.

G. AMERİKA: OMAI ALTIN MADENİ
ABD Summitville'den kaçan GALACTIK RESOURCE adlı şirket, Golden Star ismi ile, G. Amerika'da Guyana'da altın madeni işletmek için kurulun çok ortaklı Omai Golden Mine adlı şirketi ile birlikte tekrar ortaya çıkar. Ortaklar yine tanıdığımız şirketler. Yani, yan kuruluşları ile ortak olan Alman MG, DEGUSSA, Kanadalı TECK (MG'nin ortağıdır) ve AAC şirketleridir. Bunlar tabi ki Türkiye'de altın çıkarmak isteyen şirketlerdir.
Aynı kaçınılmaz son burada da yaşandı. 19 Ağustos 1995 günü, Maden de bulunan atık barajı, yoğun yağmurlarla taşan Omai nehrinin azgın suları tarafından yıkılır. Zehirli atıklar beş gün içinde nehrin yan kolları ile 80 km kadar uzağa taşınır. 18 bin yerli yerlerinden olur. Ölümcül hastalıklar baş gösterir. Milyonlarca canlı zehirlenir ve ölür.

hassoman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2007, 14:08   #4
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Merhaba,

Sayın Malina,

Sadece o cümlemi alıp değerlendirirseniz. Orada yazılanlara, ben de karşı çıkarım. Ama önceki cümlemi de lütfen yazınız. O zaman ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır.

" Eğer sahiden bu bir halk hareketi olsaydı.Öldürülen 10 ve daha sonra onların öcünü almak için sınır ötesi harekata hazırlanırken Dağlıca da katledilen diğer Mehmetçiklerimiz için de Mislisiyle benzer pankartlar ile Hepimiz Mehmetçiğiz diye sloganlar atarak İstanbul Ankara ve İzmir de de halk hareketleri olurdu ama olmadı. Birkaç yerel olay dışında hepimiz evde televizyon başında kahrolup, küfür etmekten başka bir eylem yapamadık.

İşte "Ayrıca, Hepimiz Ermeniyiz diye bağırmadan önce, Bu sefer biraz daha düşünelim." lafını bunun anlaşılabilmesi için yazdım.

Hemen her olayda ortalığa atlamadan biraz daha düşünelim. Bunda ne kötülük olabilir. Sadece düşünüp araştıralım diyorum.

Bu fikire bile tahammülünüz yok ise, O zaman belki siz başka birilerinin adına konuşuyorsunuz diye de düşünülebilinir . "

Özür dilerim ama ettiğim laf bu. Şimdi hepsini bir defa daha okuyun bakalım aynı tepkiyi verecek misiniz?.

Buna rağmen yine yanlış anlaşıldıysam. Tam olarak istediğim ifade edemememden kaynaklanmıştır. O taktirde yine özür dilerim.

Anlatmak istediğim ; Bilgisayarlarımızın başında değil, gidip yerinde görerek ve biraz daha araştırarak karar verelim.

Bu söylediğimden de. Madencilerin haklı olabileceği varsayımı çıkartılmamalıdır.

Saygılar.


Düzenleyen Oğuz Karsan : 17-12-2007 saat 15:02
Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 03:52.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025