![]() |
|
|
|
|
|
#1 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Daha önce de birileri kızmayıp, sadece fikrini söylemişti, yönetimdeki insanların da yazışılan konularda kendi düşünceleri olabiliyor ve düşüncelerini açıklayabilirler. Bunu da çok görmeyin, uluslararası hukukça da korunan, kollanan Anayasal bir hakkın kullanımı söz konusudur. Bu karşılaştırma ve söylenenler konunun değiştirilmesidir. Kaldı ki karşılaştırmanın bilimsel bir güvenilirliği olduğunu da düşünmüyorum; Açıkça; "Dört (4) kişilik ailenin, 1500 çalışanlı fabrikadan fazla zehirli suyu zehirleyerek doğaya akıttığı", 1500 çalışanlı fabrikanın 205 ton, 4 kişilik ailenin (1/375 oranında kişinin) 180 ton su harcadığı yazılmış. Hesap hatası çok açık değil mi? Bırakın sanayi işkollarını hizmet sektöründe bile 1500 kişi, 4 kişiden daha az atık üretmez, üretemez. Balbay'ın şaka yaptığı ortada. ![]() Bu son yazı bence konunun "ekseninden kaydığını" çok daha rahat ortaya koyuyor. Olaya "yandaş ve candaş" olarak bakmak da gereksiz olduğu gibi kendi adıma öyle bir davranış sergilediğimi sanmıyorum. Köknar'ı bilemem. Her millî ve tabii varlığımızın eşit önemde olduğunu da düşünmüyorum. Önemleri de öncelikleri de farklıdır. Farklılıklarına farkındalık ile karşılık versek ne kaybederiz? gece farklılık önemlidir ama konu ekseninden kaymadıkça anlamlıdır diyen forum kişisi |
|
|
|
|
|
|
#2 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Kendisiyle diğer başka birçok konuda fikir ayrılığına düşmüşlüğüm olmasının rağmına, sayın Balbay' ın bu başlık altındaki tezlerini diğerlerine nazaran düşünüşüme daha yakın buluyorum bu nedenle kendisini destekliyorum ve yeri gelmişken teşekkür ediyorum. Bahsettiğiniz Uluslararası Hukuk ilkeleri ve Anayasal güvence şahsınız gibi düşünmeyenleri de kapsadığına göre siz gibi düşünmeyenlerin "yandaş ve candaş" imalarıyla kategorize edilmesini gereksiz ve yersiz buluyorum . |
|
|
|
|
![]() |
|
|