![]() |
|
|
![]() |
#1 | |
ağaç dostu
|
Alıntı:
Yazıda kastedilenin "siyanür daha birçok yerde kontrolsüzce kullanılırken ve ses çıkarılmazken altın konusuna gelince kasıtlı olarak fırtınalar koparıldığı ve altın çıkarılmasını engellemek için siyanürün bahane edildiği" olduğunu düşünüyorum. Kastedilen buysa ben de katılırım. Bu noktada tartışılması gereken siyanürün en zararsız, en sağlıklı nasıl kullanılacağı/kullanılması gerektiği. İş bu noktaya gelince Yalnız Çınar'ın "Bir soru sormuştum. Konu altın mı? Siyanür mü? diye. Cevabını çok gecikmeden hemen aldım. Üzülerek algıladığımı yazıyorum. Konu siyaset ve ideoloji." demesine anlam veremedim. Elbette burada politika yapılmasını, parti sloganları atılmasını istemiyoruz ama siyasetten ne derece arınarak yazabiliriz ki? Hem ülkemizin en önemli yeraltı kaynaklarından birisi olan altın'ın çıkarılmasının engellenmesine gönderme yapacaksınız hem de tartışma siyasetten uzak olsun diyeceksiniz! Mümkün değil. Hepimiz altına da siyanüre de kendi yaşam görüşümüz doğrultusunda bakacağız. Doğal olarak da bu görüş doğrultusunda yönetilmek isteyeceğiz. (yönetilme diyorum, şu veya bu parti doğru yapar o yönetsin değil) Konu hakkında anasavlar neler olabilir. a-Altın ne pahasına olursa olsun çıkarılsın. Gerekirse siyanür kullanımı nedeniyle insanlar, hayvanlar, bitkiler ölür ama ülke kalkınması için gereken yapılmalıdır. Bin için bir ölmüş ne önemi var. Çıkarmaya başlarız, yavaş yavaş da önlem alırız. b-Altını çıkarmak için önce en güvenli, sağlık açısından en doğru ve bilimsel yöntem belirlensin. Gerekli tüm planlama ve yatırım yapılsın ama bu kadar önemli bir yeraltı kaynağımız daha fazla gecikmeden değerlendirilsin. c-Yok kardeşim altın falan istemez. Siyanür kullanılmasın da varsın altınımız yerin altında kalsın. Doğadan daha önemli başka ne var? Bunun dışında genel bir yaşam görüşü (ki siyaset) varsa onu da siz yazın. Neticede siyaset muhakkak var! Sayın Yalnız ÇInar diyor ki "yazışmalar çoğaldıkça tıpkı fındık sorununa dönecek ve konu ekseninden saparak sadece siyasi ve ideolojik çatışmalara dönüşecektir. Oysa fındık sorunu tamamen üreticinin sorunuydu ve çözüm önerileri gerekiyordu. Ülke genelinde çözümsüz ve suni gündemmiş gibi balon gibi şişti ve söndü. Böyle hayatiyet taşıyan konular asla gündemden düşmemeli, tartışılmalı ama hedef çözüm üretmek olmalı." Sözünüze ülke ekonomisi açısından (bana göre bağımsızlığımız açısından da) ileri derecede önemli olan bu konunun tamamen üreticinin sorunu olduğunu söyleyerek başlamış ama daha sonra asla da gündemden düşmemesi gerektiğini söylemişsiniz. Elbette doğru söylüyorsunuz ama farkında mısınız ki savunduğunuz düşünce de bir siyasettir! Aynen konuyu gündemden düşürmek isteyenlerin yaptığı gibi ![]() Hepimiz ülkemizi seviyoruz. Saygılarımla. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2 |
ağaç dostu
|
"Yazıda kastedilenin "siyanür daha birçok yerde kontrolsüzce kullanılırken ve ses çıkarılmazken altın konusuna gelince kasıtlı olarak fırtınalar koparıldığı ve altın çıkarılmasını engellemek için siyanürün bahane edildiği" olduğunu düşünüyorum." dedim ve devamında da "Kastedilen buysa ben de katılırım." dedim. Yalnız Çınar'ın yazısında farklı bir düşünce veya "saklı düşünce" olmasına ihtimal vermek istemediğimden açık olmayan, eksik bir ifade olarak değerlendirdim ve anlayışıma göre açılımını yaptım. Kendisi bir açıklama yapacaktır eminim. Kendi düşüncem açık ve net. Eleştirilerim de öyle... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#3 |
Ağaç Dostu
|
Danıştay Siyanürle Altın Aramaya Dur Dedi!..
Bergama'da siyanürlü altın aramaya Danıştay da 'dur' dedi Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, İzmir Bergama Ovacık-Çamköy mevkiinde bulunan altın madeninin siyanür kullanılarak işletilmesine olanak tanıyan Bakanlar Kurulu'nun 29 Mart 2002 tarihli prensip kararını iptal eden Danıştay 6 ve 8. Daireleri ortak heyetinin kararını onadı. AA-İzmir Barosu, "Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Yönetmeliği uyarınca düzenlenen ÇED Raporu üzerine, Çevre ve Orman Bakanlığınca tesis edilen İzmir Bergama Ovacık-Çamköy mevkiinde bulunan altın madeninin siyanür (siyanür liçi) yöntemiyle işletilmesine izin verilmesi yönündeki ÇED olumlu görüşü işleminin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararının Danıştay'ca onanarak kesinleşmesinden sonra, madenin işletilmesine devam edilmesi yolundaki 29 Mart 2002 tarihli Bakanlar Kurulu kararının" iptali istemiyle Danıştay'da dava açmıştı. Danıştay 6 ve 8. Dairelerinin ortak heyeti, söz konusu Bakanlar Kurulu kararını iptal etmişti. Davalı Başbakanlık, ortak heyetin iptale ilişkin kararını temyiz ederek bozulmasını istedi. Temyiz istemini görüşen Danıştay Dava Daireleri Kurulu, Başbakanlık'ın istemini reddederek, ortak heyetin iptal kararını onadı. Bu karardan sonra, davalı Başbakanlık'ın "karar düzeltme isteminde" bulunma hakkı bulunuyor. Bu istemi de yine Kurul karara bağlayacak. haberx |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|