![]() |
|
|
![]() |
#1 |
Ağaç Dostu
|
Koza, Bergama'da altın üretecek 21-03-2005 Benim de söyleyecek sözüm var! İlgili diğer dökümanlar BERGAMA - Koza Altın Şirketi, Bergama Ovacık'ta altın üreteceği günü iple çekiyor. Koza Altın Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, Türkiye'nin ilk altın madenine sahip, ilk Türk şirketi olmanın gururu ve cesaretiyle üretime geçecekleri günü iple çektiklerini belirterek "Ovacık Altın Madeni'nin, Türk altın madenciliğinin ve altın hazinelerimizin kapısı olmasını istiyoruz" dedi. İpek, Türkiye'deki altın rezervlerinin ayak izlerini takip ettiklerini ve bu izleri takip ederek bu değeri ekonomiye kazandıracaklarının da altını çizdi. Bergama'daki Ovacık Altın Madeni'nin yüzde 100'ünü Normandy Madencilik A.Ş.den 44.5 milyon dolara satın alan Koza Altın Şirketi fabrikasında basını bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Koza Altın Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek ve şirketin üst düzey yetkilerinin hazır bulunduğu toplantıya ulusal ve yerel birçok basın mensubu katıldı. Akın İpek, gazetecilere yaptığı bilgilendirme konuşmasında,üretime geçmek için gerekli olan izinlerin yüzde 98'nin tamamlandığını ve tesisin dünyadaki 800 altın maden ocağı içinde teknolojik açıdan ve çevreye duyarlılık açısından ilk sırada bulunduğunu vurgulayarak üretime geçmek için sabırsızlandıklarını ifade etti. İpek, dünyada çıkarılmayı bekleyen altın rezervine sahip olup ta tek üretim yapmayan ülke olmayı anlayamadığının altını çizerek, Türkiye'de yapılan araştırmalarla tahmini olarak 6 bin 500 ton toprak altında çıkmayı bekleyen altın olduğunu, bu rakamın ABD'den sonra dünyadaki en büyük rezerv rakamı olduğunu ve 6 bin 500 ton rezervin katma değeri ile birlikte parasal karşılığının da 400 milyar dolar olduğunu ifade etti. Ovacık'ta üretime geçtikten sonra yılık üretim hedeflerinden de bahseden İpek, Normandy'nin 19 Mayıs 2001-19 Ağustos 2004 dönemindeki üretiminin toplam 15.7 ton altın, 16.5 ton gümüş olduğunu, kendilerinin ise yıllık 5 ton altın ve 5 ton gümüş olduğunu belirtti. "Bu maden kapalı oldukça kimse altın madenciliğine cesaret edemeyecek" İpek, "Ovacık Altın Madeni'nin, Türk altın madenciliğinin ve altın hazinelerimizin kapısı olmasını istiyoruz" diyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu maden kapalı olduğu sürece hiç kimse Türk altın madenciliğine cesaret edemeyecektir. Son zamanlarda ısrarla Ovacık Altın Madeni hakkındaki idari davalar, ceza davalarıymış ve bu ceza davaları ile Ovacık Altın Madeni ebediyen mahkum edilmiş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Bu iddiaların gerçeklerle hiçbir alakası yoktur. Her şeyden önce idari mahkemeler, bir ilmi veya teknolojiyi yasaklayamaz. Kaldı ki her idari dava, kendi zamanındaki şartlarla müstakil olarak değerlendirilip sonuçlandırılır. Bir işletme ruhsatının iptali ve kapatılması o işletmenin eksiklerini giderip tekrar açılması için müracatına mani değildir. Bu maden hakkında ise bugüne kadar 15 idari dava açılmış, bu davaların da 4'ü lehte sonuçlanmıştır. Devam eden bu davaların bir tanesi için yürütmeyi durdurma kararı verilmiş olup, yargılama süreci halen yüksek yargıda devam etmektedir. Bu davaların hiçbiri de ceza davası değildir. Bir işletme ruhsatının iptali ve kapatılması, o işletmenin eksiklerini giderip tekrar açılması için gerekli şartlar ve denetleme şekilleri bellidir. Bu şartları yerine getiren işletme ise açılır. Ovacık Altın Madeni de yeniden açılacaktır. Tüm bakanlıklardan izinlerimizin çoğunu yenileyerek yeniden alıyoruz. Az bir iznimiz kaldı. Dünyada işleyen hiçbir maden yoktur ki bizim maden gibi kötü örnek olsun. Köylülerimizin hepsiyle konuşarak diyalog içersinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye'de rezerv tespit eden, yer altı zenginliklerinin elinde bulunduğu büyük rezervlerdeki yabancı şirketlere de buradan sesleniyorum; elinizdeki ruhsatları bize satın, madenlerimizi biz kendimiz işletelim." "40 ton altın rezervi var" Koza Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, bir 10 yıl daha Bergama'daki Ovacık Altın Madeni'ni işleteceklerini ifade etti. Akın İpek, "Normandy Madencilik A.Ş. tarafından 120 milyon dolara mal edilen bu işletme 3 yıl boyunca 15.7 ton altın ve 16.3 ton da gümüş üretmiştir. Bu günden sonra da 10 yıllık bir rezerv işleme çalışmamız gerçekleştirilecek. Bu süre zarfında da 40 ton altın elde edeceğiz. Dolayısıyla Bergama ve çevresi bu tesisten kazanç elde edecek" diye konuştu. İpek, Koza Altın olarak üretim hedeflerinin ilk yıl için Ovacık'tan 350 bin ons ve Gümüşhane'den 100 bin ons olmak üzere toplam 450 bin ons olduğunu belirterek yaklaşık 180 milyon dolar ciro hedefledikleri ve ilk yerli firma olarak Türkiye'deki altın rezervlerinin izlerini takip ederek bu değeri ekonomiye kazandırmada kararlı olduklarının altını çizdi. "Doğaya zararı olsa ilk önce ben karşısında dururdum" Akın İpek, dünyanın en iyi çevre teknolojisine sahip bir maden olan Ovacık Altın Madeni'nin Avrupa Maden Sanayiciler Birliği (EUROMİNES) tarafından 2004 yılı Avrupa Birliği Komisyonu'nda mevcut en iyi tekniklerle donatılmış referans ve örnek olarak gösterildiğini ve dünyada bu tür üretim yapan bir tesisin daha olmadığının altını çizerek, işletmede hiçbir risk bulunmadığını söyledi. Çok kapsamlı bir şekilde ÇET Raporu da hazırlandığını ifade eden Akın İpek, "Maksatlı dedikodular, çevre örgütlerimizde ve köylülerimizde kuşku ve şüphe uyandırmıştır. Tamamen asılsız olmasına rağmen bu tür dedikodulara verilecek tepkinin önceden hesaplanarak kullanıldığını düşünüyorum. Bu tesis çevreye zarar vermiş olsaydı ilk önce ben karşısında dururdum."dedi. "Siyanürle altın aranmıyor" Madenin ilk izinlerinin iptal edilmesine de sebep olan muhtemel riskinden de bahseden İpek şunları söyledi: "Bölgenin deprem kuşağında olması sebebiyle, proses gereği geçirimsiz olarak planlanan atık barajına pompalanan siyanürlü atıkların, oluşabilecek sızıntılarla su kaynaklarına ve diğer kullanım alanlarına ulaşma olasılığı bulunduğu ifade edilmiştir. Böyle bir gerekçe değil bölge halkını, bütün insanlığı ayağa kaldırsa azdır. Fakat işin aslı öyle değildir ve ortaya çıkan bir gerçek vardır: Tesis siyanürle altın aramamakta, doğaya karışacak herhangi bir zararlı atık üretmemekte ve depolamamaktadır. Tesisin atık barajında depolanan sular zaten doğrudan doğaya verilebilir niteliktedir." Siyanürün Türkiye'de 50 sektörde kullanıldığını belirten İpek, yılda 270 bin ton siyanür tüketen Türkiye'de siyanürün en az kullanıldığı sektörlerden birinin madencilik olduğunu ve siyanürün doğada kalıcı bir madde olmadığını söyledi. "Tüm çevre örgütleri, yargı ve bilim adamlarını tesise davet ediyorum" Daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplayan Koza Altın Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek'e bir gazetecinin, "Ovacık Altın Madeni karlı bir iş olsaydı yabancılar bırakmazdı, siz bu riski göze nasıl aldınız?" şeklindeki sorusunu ise, "Biz bu işletmeyi 44.5 milyon dolara satın altık. Yapılan iş ortada, araştırmalarımızı ve değerlendirmemizi yaptık ve bu tesisin açılmaması için bir risk görmüyoruz" şeklinde yanıtladı. Akın İpek, tüm çevre örgütlerini, yargı ve bilim adamlarını Bergama Ovacık Altın Madeni'ne davet ederek, gelip her şeyi yerinde incelemeye davet ettiğini de açıkladı. İpek, başka bir gazetecinin "Bergama halkının yıllardır yaptığı mücadele sizi nasıl etkiler ?" yönündeki sorusu üzerine ise şunları söyledi: " Daha önceki şirketin yabancı olmasının buradaki ilişkileri derinleştirememesinde etkili olduğunu düşünüyorum. Fakat buradan giden şirketin yaptıklarını gördükten sonra buraya büyük katkı yaptığı da unutmadan bizimde yerli bir şirket olarak birebir diyaloglarla 19 Ağustos 2004 tarihinden beri kapalı olan tesisi gerekli izinleri aldıktan sonra açarak bölgede uzun zamandır işsiz olan insanlara iş imkanı yaratacağız." dedi. "Biz aldık 8 yerli talip çıktı" Koza Davetiye A.Ş. ve İpek Matbaacılık A.Ş.'nin Borsa'da işlem gördüğü ve değişik bir sektörde yatırım yapma ve burada çıkabilecek bir durumun bu iki şirkete yatırım yapan küçük yatırımcıyı nasıl etkileyeceği yönündeki bir soru üzerine ise İpek şunları söyledi: " Madencilik sektörüne 3 yıl önce kurduğumuz ATP isimli şirketimizle girdik ve alt yapımız var. Bergama madenini alarak riske girdiğimizi düşünmüyorum, biz burayı alırken, yabancı bir firmada buraya talipti ve biz aldık. Hatta biz aldıktan sonra yerli 8 firma bize burayı alma yönünde talepte bulundu. Burası çok iyi bir yatırım ve diğer şirketlerimize yatırım yapan yatırımcıların, ülke ekonomisi ve bizim gibi kazanacaklarını düşünüyorum." dedi. "20 milyon dolar üretime geçilince ödenecek" Koza, daha önce siyanürle altın arandığı gerekçesiyle defalarca dava edilen, çevrecilerin yoğun protestolarıyla karşılaşan ve birçok kez kapatılan maden için 44.5 milyon dolar ödedi. Normandy Madencilik'e ödemenin 20 milyon doları peşin, 24.5 milyon dolarlık bölümü ise vadeli olarak yapılacak. Satın alma tutarının 40 milyon dolarlık bölümü Normandy Madencilik, 4.5 milyon dolarlık kısmı ise Gümüşhane'de altın üretmek amacıyla kurulan Dedeman ve Normandy'nin ortak şirketi Mastra'ya ödenecek. Geri kalan 20 milyon dolar ise anlaşma gereği şirket üretime geçtikten sonra yapılacak. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
anladığım kadarı ile ülkede başka yerli ve yabancı yatrımcı yok. tek yetkili onlar ![]() ![]() ![]() Düzenleyen malina : 31-08-2006 saat 08:02 Neden: alıntıyı düzeltme |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#3 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
cevabın kısa özeti aşağıdaki olabilir. ...... Eldorado'nun(kanadalı şirket) Biga'da 25 ruhsatı ve 38 bin hektar alanı bulunuyor. Altın ve gümüş çıkaracak. İngiliz şirketi RTZ(rothshild) Türkiye'de 1 milyon hektar ruhsatlı alanı Anatoliian Minerails Development üzerinden denetim altındadır. İngiliz şirket 1 milyon hektar ruhsatlı alanda altın ve gümüş çıkarmaya hazırlanmaktadır. Ruhsatlı alan içinde Balya,Biga,Tunceli,Çayeli,Hakkari,Erzincan ve Hatayda bulunuyor. .....Koza Altın'a gelince... Konya,ağrı,Tunceli,İzmir,Bursa,Balıkesir,Ankara,Es kişehir,Kastamonu...... Türkiye,çokuluslu altın ve gümüş şirketleriyle onların taşeronları tarafından istila edilmiştir. 30/08/2006 Hikmet Çetinkaya Cumhuriyet Şimdide başka sorular geldi aklıma Ülke ekonomisine yabancı şirketlerin ne getirisi olacak? vergilerini verip altını alıp gideceklermi? Yoksa altının yüzde bilmemde kaçını ülkemize bırakaçaklarmı? |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#4 |
Ağaç Dostu
|
"Eşme'de Siyanür Zehirlenmesi İhtimali Var" Elele Hareketi, Eşme'de yaklaşık bin kişi sağlık merkezlerine başvurunca, altın madeninden kaynaklanabilecek bir siyanür zehirlenmesi ihtimalini araştırmaya başladığını, ancak Kaymakamlık'ın çalışmaya engel olduğunu, kan örneklerine el koyduğunu açıkladı. BİA Haber Merkezi 04/07/2006 BİA (Uşak) - Elele Hareketi, Uşak Eşme ilçesi kaymakamlığının, yaklaşık bin kişinin sağlık merkezlerine başvurmasıyla ortaya çıkan siyanür zehirlenmesi ihtimalinin araştırılmasını engellediğini açıkladı. Uşak'ın Eşme ilçesinden ve bazı köylerden yaklaşık bin kişi, geçen haftadan bu yana "şiddetli baş ağrısı, mide bulantısı, nefes almakta zorlanma, bacaklarda ve kollarda uyuşma, ishal" şikayetiyle sağlık merkezlerine başvuruyor. Hareket, bugün yaptığı basın açıklamasında, kaymakamlığın siyanür zehirlenmesi ihtimalini araştırmak üzere kan örneklerinin toplanmasını durdurduğunu, örneklere el koyduğunu ve geri vermediğini bildirdi. "İçme suyu şebekesi olmayanlar da rahatsız" Elele Hareketi, açıklamasında şu soruları da sordu: * Resmi açıklamada; yakınmaların "kanalizasyonun içme suyu şebekesine karışmasından kaynaklandığı" belirtildi. Kentin içme suyunu hiç kullanmamış içme suyu şebekesi olmayan köylerde yaşayan yurttaşlar da aynı tür yakınmalarla sağlık kuruluşlarına başvurdu. Bunun üzerinde niçin durulmadı? * Hastaların kendi istekleri ile alınan kan örneklerine Eşme Kaymakamlığı tarafından neden el konuldu? * Türk Tabipleri Birliği Başkanı'nın devreye girmesi ve Uşak Valisi'nin söz vermesine karşın, kan örnekleri niçin geri verildi? * Kanların tahlilinden neden bu kadar korkuluyor? * Kaymakamlık ve Valilik el koyduğu kanların analizlerini yaptıracak mı? * Uşak, İzmir ve Ege Bölgesi'nde kandaki siyanürün saptayabilecek laboratuar olmadığı yetkililerce biliniyor mu? * Sağlık Bakanlığı'nın deneme üretimine başlayan Kışladağ Altın Madeni ve Kimya Tesisi'nden kaynaklanabilecek siyanür zehirlenmelerinin saptanması ve tedavisi için hazırlanmış bir senaryosu var mı? Böyle bir hazırlık yoksa, yöre insanının sağlıklı yaşamlarını güvence altına alacak önlemler alınıncaya kadar, söz konusu maden/kimya işletmesinin kapatılması düşünülüyor mu? Kaymakamlık araştırmayı engelledi, kan örneklerine el koydu Geçen hafta, Elele Hareketi toplantısına katılan Eşme İlçe Merkezi ve Aytdınlı köyünden iki kişi, Kışladağ'daki Altın Madeni işletmesinden kaynaklanan siyanür nedeniyle zehirlenmiş olduklarından kaygılandıklarını dile getirince, Elele Hareketi, bileşeni olan İzmir Tabip Odası ile işbirliği yaparak, Eşme'ye bir heyet gönderdi. Siyanürün vücuttaki yarılanma ömrünün 66 saat olması nedeniyle, hastalardan bir an önce kan örneği alınması gerektiğini belirten Elele Hareketi, heyetin 30 Haziran Cuma günü ilçeye gittiğini açıkladı. Kimya Mühendisleri Odası Ege Şubesi'nden Ertuğrul Barka, önceki başkan Prof. Dr. Gürel Nişli, İzmir Tabip Odası temsilcisi Dr. Oya Otyıldız ve İnay Vicdan Hareketi temsilcisi Muammer Sakaryalı'nın yer aldığı heyete, Uşak Tabip Odası Başkanı Dr. Zafer Aydın da katıldı. Eşme Devlet Hastanesi Başhekiminin de yardımıyla, toplam sekiz hastadan kendi istekleriyle kan örnekleri alındı. Fakat Eşme Kaymakamlığı, çalışmayı "izinsiz olduğu" gerekçesiyle durdurdu, toplanan kan örneklerine de el koydu. Elele Hareketi Türk Tabipleri Birliği Başkanı Gençay Gürsoy'la bağlantı kurdu; ancak Gürsoy'un Uşak Valisi'yle görüşmesine karşın örnek toplama çalışması tamamlanamadı ve kaymakamlık el koyduğu kanları geri vermedi. (TK/AD) |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|