agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Daha İyi Bir Yaşam İçin (https://www.agaclar.net/forum/daha-iyi-bir-yasam-icin/)
-   -   Belediyelere Eleştiriler (https://www.agaclar.net/forum/daha-iyi-bir-yasam-icin/237.htm)

Oğuz Karsan 27-06-2008 13:41

Altınoluğun eski halini bilen varmı? Bir de şimdi bakın.
 
Merhaba,

Altınoluk Belediyesi üçüncü dönemini yaşıyor. yani 15 yıldır görevdeler. Enkaz devraldık diye birilerini suçlamasınlar diye özellikle belirttim.

1980 lerde Altınoluk çok güzel bir köydü. Nüfusu 4.000 civarındaydı ama karakteri vardı, güzeldi, eşşizdi, oksijeni boldu, denizi pırıl pırıldı, Şahinderesi tertemiz akıyordu.

Ağaçlar kesildi, ormandan gelen esinti bitti, Şahinderesine kapkara arıtma verildi, deniz kirlendi, heryer villa denilen ucubeler ile doldu. Amfitiyatro yapıldı ama gelecek insanların park edecekleri yer düşünülmedi. Köy yolu mahfoldu. Tarihi taşlar ve kaldırımlar söküldü yerine şimdi yine söktükleri başka taşlar döşendi.

Aynı belediyenin icraatları ile önce anıt Ağaç olabilecek 500 yaşındaki zeytinler kesildi. Yerlerine hiç bir mimari özelliğe sahip olmayan ve 1999 depreminde % 100 ' ünün duvarlarının çatladığı sözde villalar yapıldı.

Deniz kıyıs yetmedi yolun üst tarafına dağa doğru imar verildi. yetmedi köyün sırtları ve çevresine zeytinler kesilip o şahsiyetsiz villalar yapıldı. Yetmedi çevre düzenlemesi adı altında birilerine para kazandırıldı. Yetmedi meydanın tarihi dokusu ortadan kaldırıldı. % 5 olan imar önce 15'e sonra da 25' e ve bazı durumlarda % 1oo 'e çıkarıldı. Yeşil resmen katledildi.

Yetmedi bu yanlışlıkları yapanlar Altınoluğun girişine kendi resimlerini asıp birilerinden şehircilik ödülü aldıklarını ilan etti. Demek ki Güngören, Sultanbeyli, Esenler ve çevresini mahveden bütün belde ve belediyelere şehircilik ödülü verilmeli diyorum . . .

Çünkü Haziran geldi heryer hala toztoprak.

Saygılar

Oğuz Karsan 14-07-2008 16:14

Insana saygı. . .
 
Merhaba,

Temmuz geldi. Altınoluk Köyünün Meydanı hala toz toprak. Nedeni İnsana saygı, Çay bahçelerindeki düzenlemeden tutun da trafiğe yeni getirilen sistemden kimse memnun değil.

Söylenenler şu; Böyle karmaşık tarfiğin tek amacı, daha önce meydanın dışında iş yapamayan çay bahçelerine müşteri ve para kazandırmak. Ama toz toprak yüzünden yapılan uygulama onları bile bezdirmiş.

Her yere konulan hoparlörler ile devamlı anons halindeler . . . .. plakalı araç arabanı kaldır yoksa şöyle yaparız filan gibi tehditvari uyarılar. Peki köyde oturan adamın suçu ne ? Birisi yanlış yere park yapmış diye bütün belde cezalandırılıyor adeta.

Diğer beceriksizlikleri yazmıyorum artık.

Belediye hangi partiden mi? Belli olmuyor mu? % 47 den değil.

Saygılar.

Oğuz Karsan 14-07-2008 16:20

Ayvalıkta durum
 
Merhaba,

Ayvalıkta da durum farklı değil.

Bir düşünün Ayvalığa gelseniz ne yaparsınız ?

Ya meşhur Ayvalık tostu ya da balık yemek gelir insanın aklına.
Ama gelin görün ne tost ne de balık yemek mümkün. Belediye bütün esnafı genişliği 4 m yi bulmayan dar bir sokağa doldurmuş. Deniz bile görünmüyor. Dükkanlar 1veya 1,20 genişliğinde insanlar içine sığamıyor.

üşteriler memnun değil herkes bir şeyler söylüyor. Tek şikayetçi olmayan arabalar çünkü onlar harika deniz manzarasına karşı park ediyorlar tabi fahiş paralara.

Ha unutmadan. Belediye Altınoluk gibi aynı partiden.

Saygılar

Oğuz Karsan 18-07-2008 12:10

İnsana saygı lafla olmaz. . .
 
Merhaba,

Altınolukta olumsuz belediye uygulamalarını yazmaya devam ediyorum.

Hepimz Kazdağlarını ve bin pınarlı ida ismini duymuşuzdur. İşte orası burası. Ama bir farkla artık bin pınar ve su yok.

Turkuaz suyu tutmayınca diğer bir su Cocacola Company tarafından piyasaya sürüldü. " Damla "

Altınolukta su dediğinizde yeni mamul Damla gazoz dediğinizde ise önünüze sprite getiriyorlar.

Bilin bakalım. Acaba neden ?

Saygılar.

Oğuz Karsan 19-09-2008 16:41

Tarım arazilerinde, yapılaşmaya neden göz yumuluyor?
 
Merhaba,

Bir haftadır Çanakkale, Bayramiç'teyim. Bayramiç-Çan karayolunun 25. Km.sinden sapılarak gidilen Korucak Köyü'nde kalmaktayım. Her sabah Bayramiç'e gelirken, Saraycık Köyünün Sapağından, karşı mahalle denilen yere gelinceye kadar karayolunun sağı ve solu beton evler ile dolu olduğunu ve her geçişte yapılaşmanın hızla arttığını gözlüyorum.

Tarlaların ve ekili arazilerin bulunduğu böylesine verimli tarım arazilerinin bulunduğu bir bölge neden imara açıldı? Eğer imar yoksa, neden yapılaşmaya göz yumuluyor?

Saygılar.

Ayhan Ege 20-09-2008 08:28

Beton aşkı - rant...
ama siz sorularınızın cevaplarını biliyorsunuz zaten. Profilinizde orman yürüyüşü sevdiğinizi gördüm. Eşimle biz de sıkça yaparız o yürüyüşlerden ve her defasında acı içinde eve döneriz çünkü ya moloz manzarasıyla karşılaşırız ya piknikçiler her türlü çöplerini ortada bırakmıştır ya da direk vs. gibi şeyler dikmek için ilgili kurum gereksiz katliamlar yapmıştır.

Şimdi artık ses çıkarıyoruz, bölgeye bağlı belediyeyi arayıp durumu iletiyoruz. Geçen gün bir fabrikanın ormana atılmış binlerce yıl yok olmayacak atıkları için bir belediyeyi aradım, ilgili kişi ne yapmak lazım diye bana sordu!

Yani kültürsüz, bilgisiz ve ilgisiz akrabadan yerleştirilmiş kişilerle güzel yudumuzun doğal değerlerini koruyamayız. Size sabırlar diliyorum.

nonova 24-09-2008 08:53

Erzurum Belediyesinin ağaç katliamı ve sonunda ortaya çıkan "gülelim mi, ağlayalım mı?" durumları.

Alıntı:

Metal ağaç diktiler!

Erzurum Büyükşehir Belediyesi, tarihi Lala Paşa Camii’nin çevresindeki 11 çam, huş ve kestane ağacını bir gecede kesti. Yarım asırlık ağaçları kesen belediye, yerlerine ışıklandırılmış metal ağaçlar kondurdu.

Erzurum’da, kentin en işlek semti Cumhuriyet Caddesi’nin ortasında bulunan ve 1562’de Kıbrıs fatihi Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılan Lala Paşa Camii’nin çevresinde bulunan ağaçlar bir gecede kesildi. Kökünden kesilen çam, huş ve kestane ağaçları, dozerle kamyonlara yüklenerek taşındı.

Tarihi eser görülemiyormuş
Uzun ve sert geçen kış nedeniyle ağaç yetiştirmenin çok zor olduğu Erzurum’da tarihi caminin çevresindeki ağaçların kesilmesi hakkında AKP’li Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, “Ağaçları kuruduğu ve tarihi eserin görünmesini engellediği için kestik” dedi.
Büyükşehir Belediyesi ayrıca, granitten yaptırılan bir çeşmeyi de caminin doğusuna yerleştirdi. Caminin doğu tarafında kesilen ağaçların yerine de iki metal ağaç dikildi.

‘Hesap sorulsun’
Semt esnafı “Belediye tepkilerden çekindiği için ağaçların tümünü bir gecede kesti. Yeşili katletti, yerine metal ağaç dikti” derken, esnaftan Şadi Özgündoğdu, şunları söyledi:
“Belediye, cami sınırları içinde bulunan ve etrafı çevrili bölgedeki değişik türde 6 ağacı kökünden kesti. Aynı şekilde yine caminin doğu ve güney tarafında kaldırımlarda bulunan 5 ağaç da yok edildi. Dozerlerle kamyona yüklenerek götürülen ağaçların izleri ortadan kaldırıldı. Sanki talandan mal kaçırılıyor. Yerlerine iki metal ağaç dikildi. Yapay ağaçlar geceleri ışıklandırılıyor. Erzurum’da gece yarısı operasyonuyla belediyenin yaptığı yeşil katliamının hesabının sorulmasını bekliyorum.”
Kaynak

Ayhan Ege 24-09-2008 17:36

3 Eklenti(ler)
Yazıyı okurken bir çağrışımla irkildim. Geçen ay Sapanca tepelerindeki Keltepe ye giderken içine birkac doğa harikası noktayı da alan bir mesire alanına girdik. Kapıda bilet kesen şahısla sohbet ederken o alanın 2 sene sonra elektriğe kavuşmuş olacağını ve bungalowlarla donatılmış olacağını öğrendik. Tabi, o bunu bize iyi haber olarak verdi ama eşim ve ben yine üzüntüden yıkılıp eve döndük. İnsanların gözü niye hep değerli ağaç ve bitkilerin hayat bulduğu yerlerde, çok merak ediyorum ve çok kızıyorum. Artık ağacı, doğal kalmış birkac alanı korumak tartışmasız bir konsensus niteliğinde olmalı...Yönetimler bizlerden önce o tür yerleri himaye etmeli. Umarım bu forumdan arkadaşlar bunun üstüne gidip araştırırlar, düşünülen bır katliam varsa, önüne geçerler. Aşağıdaki resmi elektrik getirilecek olan yerde çektim. Ağaçlar o kadar güzel ki bakmaya doyamıyorsunuz, çevredeki çiçekler ise öyle her yerde olan çiçeklerden değil, nadir, farklı, çok güzel.....
Eklenti 48101
Eklenti 48102
Eklenti 48103

Arzu Kasapoğlu 24-09-2008 23:18

MELİH GÖKÇEK;

'Atatürk Orman Çiftliği'nden ne istiyor?'

CHP'li Ateş, Gökçek'in AOÇ'u talan ettiğini iddia etti

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i, ‘Atatürk Orman Çiftliği’ni talan etmekle’ suçladı. Ateş, Gökçek’in, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Valiliği devre dışı bırakarak Ankara İl Tarım Müdürlüğü’ne yazı yazarak Atatürk Orman Çiftliği’nin toprak analizini yaptırdığını, analizin ardından hazırlanan ve AOÇ’un yüzde 70’inin tarım amaçlı kullanılamayacağını öngören raporun ise Vali’nin olmadığı bir dönemde, Vali Yardımcısı Selahattin Ekremoğlu tarafından imzalandığını bildirdi. Ateş 2006 yılında çıkarılan kanunla Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne AOÇ’u koruma amaçlı imar yetkisi verildiğini belirterek “bu yetki koruma amaçlı verildi ancak Gökçek talan amaçlı kullanıyor” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, Ankara Milletvekili Zekeriya Akıncı ile birlikte Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Atatürk Orman Çiftliği arazisi konusunda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i suçladı. AOÇ’un koruması amacıyla 2006 yılında Meclis’te bir kanun çıkardıklarını ve Gökçek’e, AOÇ’la ilgili imar yetkisi verdiklerini belirtti. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı 5 yıllık planda AOÇ’u ortadan kaldırmak olduğunu savunan Ateş, Gökçek’in Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve Valiliği devre dışı bırakarak Ankara İl Tarım Müdürlüğü’ne yazı yazdığını kaydetti. Ankara İl Tarım Müdürlüğü’nün ise meslekte yeni iki mühendisi görevlendirerek, AOÇ’un toprak analizini yaptırdığını kaydeden Ateş, hazırlanan raporun ise Vali ve İl Tarım Müdürlüğü’nden sorumlu Vali Yardımcısı tarafından imzalanmamasına rağmen, Vali Yardımcısı Selahattin Ekremoğlu tarafından imzalandığını bildirdi.

AOÇ’la ilgili 2002 yılında hazırlanan raporda 33 bin 220 dekarlık alanın yüzde 72’sinin tarım arazisi olduğunun belirtildiğini ancak Gökçek tarafından hazırlatılan raporda, yüzde 70’inin tarım amaçlı kullanılamayacak arazi olarak tanımlandığını kaydeden Ateş, şöyle konuştu:
”AOÇ’u koruma amaçlı olarak imarla görevlendirilen Ankara Büyükşehir Belediyesi AOÇ7u talan ediyor. Ankara’nın akciğerleri olan bir alan önümüzdeki günlerde talan edilecek. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin AOÇ’un toprak analizini yapma görevi yok. AOÇ’un talan belgesi valinin olmadığı bir ortamda imzalanmıştır. Bu talanı yargı durduracaktır. Bunlar ne kanun dinliyor ne devlet yönetme ciddiyeti var. Ankara Büyükşehir Belediyesi kanun tanımaz mı başbakan buna nasıl seyirci kalır, 33 bin dekarlık alan nasıl 9 bin 64 dekara indirilebilir?”

Basın toplantısında soruları da yanıtlayan Ateş, 2006 yılında Büyükşehir Belediyesi’ne kanunla verilen yetkiden pişman olup olmadıklarına ilişkin bir soruya “o yetki koruma amaçlı verildi ancak beyefendi talan amaçlı kullanıyor. Tarım amaçlı arazinin hiçbir şekilde yapılaşmaya açılamadığı için de böyle bir rapor hazırlattı. Herhangi bir kusurumuz sözkonusu olamaz. Biz Ankaralıya Ankara’da yaşamayı kolaylaştırmak için bu kanunu çıkardık. Ancak öyle görünüyor ki bir sabah uyanacağız AOÇ’un içinde gökdelenler dikilmiş. Kanunda sorun yok ancak uygulamada sorun var, kapkaççı gibi hareket ediliyor” karşılığını verdi.

KAYNAK:GAZETE VATAN

Metin Y. 25-09-2008 02:05

Bu haber sadece "agaclar.net'te"
 
3 Eklenti(ler)
Söz Melih Gökçek'ten açılmışken, ben de bir başka konuyu yazmak istiyorum: 1994'te yapılan yerel seçimlerde Ankara'nın bir çok semtinde tretuarlar taşlarla döşendi. Bu öyle bir taş ki; onlarca yıl geçse bozulmayacak cinsten..
(Fotoğraf : 1 )

Geçen hafta bir baktık ki tretuarlar sökülüyor ve bu evladiyelik taşlar atılmak üzere kaldırılıyor !
(Fotoğraf : 2 )

Sökülüp atılan taşların yerine nerdeyse aynısı olan yeni taşlar geldi ve "yeniden döşemeye" başladılar.
(Fotoğraf : 3 )

...Devam edecek !

Oğuz Karsan 09-10-2008 15:47

Tepedeki çöp yığını Gelibolu Belediyesine yakışmıyor
 
Merhaba,

Dün Çanakkaleden dönerken Lapsekiden arabalıvapur ile Geliboluya geçtik. Geliboludan Keşan istikametine gitmek için tepeye çıktığımızda aşağıda karşılıklı benzincilere varmadan sağ taraftaki çöplük manzarası ve gördüklerimiz bizleri çok şaşırttı.

Yüzlerce Martı sağa sola uçuşup çöp yığınlarına konup havalanıyorlardı. Her tarafa yayılmış çöpler ve naylon poşetlerin ortaya çıkardığı olumsuz görüntüler müthişti.

Herhalde çöpleri depolama sıkıntısı veya araç gereç eksikliğinden kaynaklanmamıştır.

Saygılar

Metin Y. 12-10-2008 03:40

1 Eklenti(ler)
Bu haber sadece "agaclar.net'te"...devam

Fotoğrafta da görüldüğü gibi Büyükşehir Belediyesi (Ankara) TRETUAR ÇALIŞMASI yazıyor. Bu yazıyı görenler Ankara Büyükşehir Belediyesinin kendi personel ve ekipmanlarıyla bu çalışmayı gerçekleştirdiğini sanıyor, oysa durum çok farklı. Tamamen seçim israfı olan bu çalışmanın bir bedeli var ve o bedel ihale edilmiş ve ihaleyi alan şirket yapıyor bu çalışmayı. Bahsettiğim bedel hayli yüksek ve normalde bu ihaleye ilşkin detayların yer alması gereken duyuruda sadece Büyükşehir Belediyesi ibaresi var.
devamı var...

ekalafat 18-10-2008 11:50

Bayram tatili malumunuz herkes gibi biz de yollardaydık. Hükümetimizin işbaşına geldiğinden bu yana sürekli bitirmek yönünde çaba sarfettiği duble yollarımızı bol bol kullandım. Sonuç maalesef hüsran.

Bu yollar tam bir ölüm yoluna dönüşmüş durumda. Şöyle ki, çalışmalar sebebiyle yolların işaretleri kaldırılmış, çizgiler dökülen soğuk asfalt sebebiyle silinmiş, hiçbir aydınlatma yok ve bu yollara insanları dolduruyorsunuz. Sonuç her bayram 150 ölü, 500 civarı sakat . Bu insanların bir önemi yok mu?

Karayolları diye bir kurumumuz var. Bu kurumun başındakiler bu yolları hiç mi kullanmazlar. Yoksa özel şoförleri arabaları sürdüğü için yollardaki tehlikeleri fark etmezler mi?Onların camları gelen taşlarla hiç kırılmaz mı? Bu soğuk asfalt denilen zift üzerine dökülmüş mucır parçacıkları hangi ülkede uygulanıyor da bize adapte ediyorlar, yoksa kendi gelişmiş beyinlerinin bir ürünü mü? Merak ediyorum. Bize güvenli olarak seyahat edeceğimiz yolu sağlamakla görevli kurumlar bunu yerine getiremiyor ve biz yer yola çıkışımızda bir sürü kazaya tanık oluyoruz. Bunun sorumluları niçin cezalandırılmıyor. Senin adamın benim adamım diye diye ülke nemelazımcı bir zihniyetle yönetiliyor. Bir de karşımıza çıkıp bu yollarda 90 km hız az geliyor, duble yollarda hızı 120 km .ye çıkaracağız diyorlar. Milletle dalga mı geçiliyor. Hangi yollarda ? Köy yolunda 90 km hız az mıdır?

Sonra TV’lerin haber bültenlerini hazırlayanlar da yanlış bilgilendiriliyorlar.İddia ediyorum Türkiye’de meydana gelen kazaların % 80 ‘inin sebebi bu yollardır. Sürücü veya aşırı hız değildir. Depremlere tedbir almadaki eksikliklerin bize hatırlattığı “milletin nüfusunu planlıyorlar herhalde” söylemi burada da aklımıza gelmiyor değil.

Lütfen bu öldürülen insanları kendi ailenizden gibi düşünün ve bir an önce çare bulun..

Bir diğer iletmek istediğim konu şehir içi ulaşımdaki çarpıklıklar.:

Şehir içindeki ulaşımdan sorumlu olan birimlerin bu işi doğru yaptığına inanan var mı merak ediyorum. Bursaray hizmete girdikten sonra şehrin batı yakasında dolmuşlar hızla midübüslerle ve sonra da otobüslerle değiştirildi. Bu niçin şehrin doğu yakasında yapılamıyor. Minübüsçüler odası çok mu baskı odağıdır. Milletten daha mı büyüktürler. Hala Uluyolda dolmuşlar sebebiyle giremediğimiz caddeler var. Bu dolmuşlar ne zaman iptal edilecek de sokaklar rahatlayacak. Yani kalabalık ve sesi çıkan grubu karşınıza almamak için bütün milleti karşınıza alıyorsanız buna bir şey diyemem. Ama sessiz çoğunluğun sesini toplu olarak çıkaracağı günler de gelecektir elbet.

Bukart diye bir kartımız var. Öğrencilere ve öğretmenlere indirimli. Her yıl vize zorunluluğu var bu kartların. Ne kadar alınıyor vizede biliyor musunuz? 10- 15 YTL . Niçin alınıyor? Bilen yok. Kaç öğrenci var bursa’da? 372.000 öğrenci. Çarpalım düşük fiyatla ne ediyor biliyor musunuz? 3.720.000 YTL. Yani eski parayla 4 trilyon civarında. Bu para bizim çocuklarımızdan toplanıyor. Karşılığında ne veriliyor? Okullara yardım mı yapılıyor. Hayır okullar hala temizlikçilerine MEB bakmadığı için bizden, velilerden katkı payı istiyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu…

Biz belediyelerin eskisi gibi sosyal belediyecilik anlayışı ile çalışmasını bekliyoruz. Vatandaşı kar kapısı olarak görmemelerini bekliyoruz. Biz belediyeyi devir aldığımızda şu kadar borcu vardı. Şimdi bu kadar kara geçtik diye belediyecilik yapılmaz. Biz halkın faydasına ne yapılmış buna bakıyoruz. Ulaşımda, suda, ekmekte en pahalı ilmiyiz. Evet. Biz buna bakıyoruz.

Erkan Kalafat
www.reyev.com
Bursa

Metin Y. 07-11-2008 22:29

1 Eklenti(ler)
Bu haber sadece "agaclar.net'te" SON

Sağlam tretuvarı söküp yerine daha kalitesiz ve itinasız taşlarla ucubesini bizim cebimizden çıkan paralarla yapma vicdansızlığı gösterenleri kınıyor ve lanetliyorum!
Benim Keçiören’den verdiğim örneğin aynından Ankara'nın bir çok semtinde var ve yapılan vurgunun boyutlarını tahmin etmekte hiç zor değil.
Seçim kıyaklarıyla eş , dost, yandaş bilmem kaçıncı küpünü doldururken olması gereken bir çok hayati hizmet küresel kriz bahanesiyle gerçekleştirilemeyecek !

ekalafat 20-12-2008 15:09

17,05,2007

Bursa Osmangazi Belediye Başkanı’na teşekkür;

YUNUSELİ Mahallesinde tek katlı bir evim vardı. Her seçim öncesinde olduğu gibi bu seçimlerde de karışan olmaz diye evimin üzerine bir kat daha çıktım.
Sn. Osmangazi Belediye Başkanımız Recep Altepe Bey’e çok teşekkür ederim geçen hafta bizim sokağı baştan başa asfaltlattı. Böylece sokağımız Bursanın hiçbir yerinde olmayan yamasız bir asfalta da sahip oldu.
Ayrıca Bir mühendis arkadaşım vardı. Bana” Yapma bak seçimler öncesinde de olsa gelip yıkarlar” diyordu. O arkadaşa dedim ki “ Korkma yıksalar bile sadece bir ucuna vurup gidiyorlar, ben hemen yeniden yaparım.”
Şimdi o mühendisi kaçak yaptığım evime kiracı yaptım. Pek de güzel oldu. Çünkü o çok korkuyor ,belediyenin yaptığı açıklamalar gibi kaçak inşaatları hemen yıktığını zannediyordu. Şimdi kirayı ödesin de akıllanır.
Tüm emeği geçenlere teşekkür ederim. Bu seçimde yine oyum sizin.

Not: Yapmaktan korkmuyorum da açıklamaktan mı korkacağım.
Yerim neresi mi? Yunuseli’nin her yeri…

Açıkgöz, sıradan bir vatandaş…


Sevgili arkadaşlarım, düzden yazıyoruz anlamak istemiyorlar, bari tersten yazalım belki anlarlar. Ben Bursamda kaçak inşaatta oturmak, onun plansızlığı yüzünden daracık aralıklara mahkum olmak, ilk depremde çökecek binanın altında kalmak istemiyorum. Bunu da bu oy verip, seçip, bizi temsil için gönderdiğimiz insanlara anlatamıyoruz. Artık belki kara mizahın gücünden faydalanmak daha iyi sonuç verebilir.

Saygılarımla

Müh.Erkan KALAFAT

Not: Bu yazıyı yukarıdaki tarihte yazmıştım. Ama gelin görün ki bugün durum hala aynı. Çığ gibi kaçak konut yapılıyor. Engelleyen hiçbir birim yok. Maalesef…

coşkun ayaz 26-12-2008 11:31

Selamlar,
Ben ağaçları bir canlı olarak gören ve seven biriyim.
Ağaçlara dokunur ve ellerimle onları sever okşarım.
Meşe palamutları ektim fidancıklarımın çıkmasını merakla bekliyorum.
Faydacı ve çıkarcı olan insanlarımız buna bir anlam veremiyor.
Belediyemiz hizmet anlayışıyla geniş yollar açtı ve toprağı asfaltladı.
Herşey arabalar içindi. Yapılan bize hizmetti.
Kesilen yokedilen meşe ağaçlarını kimse önemsemedi.
Odun oldular fırınlara, para oldular yeni yapılan cami inşaatlarına.
Meşeler sessizce boyun eğdiler bu kıyıma.
Yerlerine yabancı fidanlar ektiler asker nizamında.
Ama ulu hiçbir ağacımız olamadı yıllardır, olmayacakta.
Çünkü biz her canlıya ekonomik değer veririz, kesmek için yetiştiririz.
Ağacın bizimle birlikte yaşayan bir canlı ruh olduğunu bilemeyiz.
Beton yığını evlerimizin, asfalt yollarımızın, teneke arabalarımızın;
Yıllanmış bir ağaçtan daha değersiz olduğunu ben değil,
Doğa bize anlatacaktır. Çok acı biçimde...

Oğuz Karsan 08-01-2009 20:27

Merhaba,

Üsküdar, Altunizade de, Capitol' ün arkasında bulunan Üsküdar Kültür Merkezinin karşısındaki kaldırım birkaç gün önce söküldü ve bu gün yeniden aynı tür taşlar ile döşendi.

Her gün o kaldırımdan geçen bir vatandaş olarak, Üsküdar Belediyesine soruyorum.

1- Kaldırımın nesi bozuktu ?.
2- Bu masraf çok gerekli miydi ?.
3- Bozuk olmadığı halde neden yenilendi?.

Saygılar

Oğuz Karsan 22-02-2009 09:46

4 Eklenti(ler)
Merhaba.

Altınoluk Belediyesinin hapiste bulunan başkanına sesleniyorum.

1- Köyiçi mevkii,Çam mahallesi 554 ada 2 parselde inşaatına başlanan yapının yapılanma yüzdesi kaçtır?

2- Bölge sit alanı olduğundan imar planı hangi kriterler göz önünde bulundurularak verilir?

3- Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 09.01.1994 gün ve 3619 sayılı kararı niye vardır? Ve kimler uymak zorundadır?

4- 3194 ve 2863 sayılı kanunlar komşu parsele bakan duvara pencere açma izni bile vermezken 3 cepheden tescilli arazime komşu olan inşaata nasıl balkon izni verdiniz?

5-Kamuya ait yola yapılan merdivenleri neden görmezden geldiniz?

6- İki kat imarı olan yerde 3 katlı bina nasıl inşa edilebiliyor?

7- Hiçbir kanuna uymayan binanın projesini ne yüzle Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kuruluna onaya gönderebildiniz?

Eklenti 63959

Eklenti 63960

Eklenti 63961

Eklenti 63962

Hapiste olman içimi bir parça rahatlattı.

Selamlar

gizli_fenerci 09-05-2009 17:24

Belediyeler budama sözünü sanırım kökünden sökmek ya da devirmek anlamında algılıyorlar. Ordu'nun Ünye ilçesinde oturuyorum, meydanımızda 450 yıllık çınar ağacı var. İlçemizin simgesi olan meydanın ortasındaki mirasa kimse sahip çıkmadı. Bir süre önce dev bir dal koptu dolmuş durağını yıktı ve bir dolmuşun üzerine düştü! Ağacın son haline bakıp üzülürken, yeni meydan düzenlemesi adına, 50 yıllık ıhlamur ağaçlarını kestiler! Yıllar boyunca yaşamış çam ağaçlarını kestiler. Bunu hizmet adı altında yapanlar utanmıyor ama ben bu insanlara baktıkça, yaptıklarını düşündükçe bir insan olarak utanıyorum! Diliyorum yalnız kış ayları öncesinde, kar önlemi olarak bilinçsizce yapılan katliamlar durur, doğaya önem veren yetkililere kavuşuruz!

malina 15-05-2009 18:37

Avcılar belediyesinden bal arısı katliamı
Alıntı:

Avcılar'da bir sokağı istila eden yüzlerce bal arısı, belediye ekipleri tarafından zehirlendi.

Alınan bilgiye göre; yüzlerce bal arısı, Avcılar Merkez Mahallesi'nde bulunan bir ağacın çevresinde toplandı. Birkaç gündür arılar tarafından istila eden sokaktan geçmeye korkan vatandaşlar ve esnaf, durumu İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi yetkililerine iletti. Fakülte yetkilileri sokağa gelip arıları topladı. Her seferinde ertesi gün yine aynı noktada toplanan arılar nedeniyle tedirgin olan esnaf, durumu tekrar fakülte yetkililerine bildirdi. Her ihbarın ardından olay yerine giderek arıları toplayan fakülte yetkilileri, bugün bir toplantı nedeniyle arıları toplamaya gidemedi.

Bu sırada bazı vatandaşlar durumu belediyeye bildirerek yardım istedi. Vatandaşların iddialarına göre sokağa gelen belediye ekipleri, sıktıkları bir ilaçla yüzlerce arının telef olmasına sebep oldu. Yüzlerce ölü arı, dev ağacın bulunduğu yere yığıldı.

Esnaf Murat Bilici, arıların geçen yıl bu zamanlarda da toplu halde söz konusu sokağa geldiğini belirterek, "Veterinerlik Fakültesi'ne haber veriyorduk ve gelip arıları topluyorlardı. Bu sene de aynı şeyler yaşandı. Daha önce gelip arıları topladılar. Bugün toplantıları olduğu için gelemediler. Birisi belediyeye haber vermiş. Belediye ekipleri de gelip arıları zehirledi" dedi.

Vatandaşlar, bal arılarının insanlara zarar vermediğini belirterek, belediye yetkililerine tepki gösterdi. Ölü arılar, temizlik görevlileri tarafından süpürgeyle toplandı.
Kenthaber

bekiralkanat 15-05-2009 20:16

katliam yapmışlar güzelim arıları kovanlara koysalar hem doğa korunmuş olur, hemde ekonomiye kazandırılmış olurlar

Oğuz Karsan 13-06-2009 12:35

Turist niye gelsin?
 
Merhaba.

Balıkesir'in Burhaniye İlçesinde bulunan Denetko isimli tatil sitesinden Akçay'a kadar yürüdüm. Neden derseniz, beceriksiz belediyeler anlaşıp birer otobüs tahsis edememişler. İki gündür sıt çantam sırtımda turist gibi yürüyorum.

Dahası, Orjan trafından Akçaya girerken durup bir denize gireyim dedim ne mümkün. İstanbulda olanlar buralarda da olmuş. Denize parmaklık yapan mı istersin, sahili kapatan mı. Belli ki kıyı kanunu burada işlemiyor. Yetkililer bir baksın bence.

Biraz daha yürüyüp Turban'ı geçince sahilin her karışını kaplayan şezlong ve sandalyeler ile karşılaştım. Ne yapalım onlar da kazanacak diye düşünüp en öndekine oturdum. Mayomu giyebileceğim bir yer olmadığını öğrenince yandakine ve onun yanındakine ve daha ötedekine de gittim.

Neredeyse 1km lik sahilde soyunma yeri veya mayonuzu giyebileceğiniz yer yok. Tabi inanamıyorsunuz değil mi?. Ama doğru. Abuk subuk tuvaletleri ise daha da korkunçtu.

Diyeceğim o ki. Akçaya yazık olmuş. Zaten korkunç yapılaşma sahili bitirmiş, bir de bu durum olunca iyice acıdım haline. Turist tabi gelmez gelse ne yapacak?

Saygılar.

gtatas 09-11-2009 12:41

Bizim de İzmir Özdere'nin kanalizasyon sorunu var hayırlısıyla bi bitse.

Oğuz Karsan 21-11-2009 10:00

Oyalama taktiği ?
 
Merhaba.

Alıntı:

İlgi: 02.10.2009 tarih ve 284922 sayılı bilgi edinme başvurunuz

Beldemiz köyiçi mevkii 554 ada 2 parselde bulunan inşaat hakkında yaptığınız şikayet için Balıkesir İdare Mahkemesi'nin yaptığı keşif sonucu beklenmektedir.

Bilgilerinizi rica ederiz.

Altınoluk Belediyesi
İmar İşleri Servisi

Belediyeden 554 Ada 2 parseldeki inşaatın yüksekliğini ve yapı kullanma izni verilip verilmediğini sormuştum.

Birçok kere istediğim bilgilere işte böyle cevaplar verildi.

Yani imar izni verdikleri ve mimarı bizzat belediye başkanı olan binanın yüksekliğini ölçmek için, cevap alamadığım için idare mehkemesinde açtığım keşifin sonucunu bekliyorlarmış.

Yorum sizin. temiz toplum temiz devlet diyen bir partinin yönettiği belediye işte bu.

Saygılar

Samoyed 17-02-2010 15:57

Ben İstanbul Samatya ve Kocamustafapaşa bölgelerinde (tarihi yerleşim birimleri) yeşillendirme / çevre düzenlemesi / park oluşturma adı altında mevcut bitki ve ağaçların sökülüp toprağın üzerinin beton ile kaplanması ve adet yerini bulsun diye arta kalan küçüçük alanların hazır filizlendirilmiş çim ile kaplanmasını kınıyorum. Üstelik bu alanlarda köpek gezdirmeye kalktığınızda "çim alanlara köpeklerin girmesi yasaktır" diye bir de bekçi koyuyorlar...
Bu nasıl bir anlayıştır? Üzerinde piknik yapılsın demiyorum ama çocuklar ve evcil hayvanların oynayabilecekleri yeşil alanlara ihtiyaç varken beton ile oturma alanları yapmak bir çeşit doğa katliamı olmuyor mu? Yeni düzenlemelerde park kenarlarına konmuş idman ve çocuk oyun alanları (mantar zemin üzerine demir/plastik oyun parkları) ve hemen yanlarına açılan "Kafe" lerle parklar büyük bir "Mc Donald's veya Burger King izlenimi vermektedir. Bu durumda o "Kafe" ler, parkların halkın vergileri ile düzenlendiği düşünülürse ihaleyi aldıklarında parkların tamamını satın almış ve özel bahçeleri haline mi getirmiş oluyorlar? Eğer öyleyse halk için yapıldığı söylenen bu yeşil alan / parklar kafelere peşkeş çekilmiş olmuyor mu? O parkları köpek gezdiren vergi mükellefleri kullanamaz mı ? (örnek: Hekimoğlu Alipaşa Parkı / Şehzade Cafe)
Ayrıca Ramazan Efendi Camii yanı Arabacı Beyazıt Parkı 1 yılda tam 3 kere sökülüp yeniden düzenlenerek "en kısa zamanda defalarca sökülüp yenilenen park" rekorunu elinde tutuyor galiba...(hala koca bir beton yığını) Belediyeler halkın vergilerini altyapı yerine bunlara tekrar tekrar harcarken neden kimse itiraz etmiyor? Neden yeşillendirme adına yapılan katliamlara dur denmiyor? Köpek sahipleri köpeklerini nerde gezdirecek? Neden her yapılana sorgusuz sualsiz katlanıyoruz???
Kusura bakmayın 1 derken 3 konu peşpeşe yazdım ama hepsi birbirine bağlı :( Bu ülkede insanlar şekil adına birbirine bağlı şeylere zarar verdiği sürece de olmaya devam edecek...

triple 17-02-2010 20:40

Arkadaşlar yazılan her konuda mutlaka bir haklılık payı var . Fakat şimdi aklıma şu özdeyiş geliyor "kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz" Neden mi çünkü hangi yetkili burda yazılanları okuyabiliyor? Bence buraya yazılanlar ilgili belediyenin ilgilerinede bir şekilde e-mail aracılığı ile iletilmeli **** link olarak burda yazılanları okuması için ilgililere mesaj atilmalı veya 3. bir yol şikayetlerin dinlendiği Beyaz masa gibi birimlere sikayetler iletilmeli ve cevap istenmeli.

Oğuz Karsan 23-02-2010 14:46

2 Eklenti(ler)
Merhaba.

Sn. triple,

Ben sizin dediğinizi yapmıştım.

Çok basit bir soru sormuştum. "554 Ada 2 Parseldeki binanın yüksekliği nedir?"

İşte Altınoluk Belediyesinin verdiği cevaplar.


Alıntı:

İlgi: 02.10.2009 tarih ve 284922 sayılı bilgi edinme başvurunuz

Beldemiz köyiçi mevkii 554 ada 2 parselde bulunan inşaat hakkında yaptığınız şikayet için Balıkesir İdare Mahkemesi'nin yaptığı keşif sonucu beklenmektedir.

Bilgilerinizi rica ederiz.

Altınoluk Belediyesi
İmar İşleri Servisi
işte ikinci cevapları

Eklenti 126701


İşte üçüncü cevapları


Eklenti 126702


Soruyu öyle zor sormuşum ki, Ne Bayındırlık Müdürlüğü, ne Edremit Kaymakamlığı, ne Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü ne Altınoluk Belediyesi, hiçbiri binanın yüksekliğini ölçemiyor dahası ölçen de yazamıyor.

İşte temiz toplum temiz devlet temiz yetkililer. Daha ne diyeyim?

Belediye ilk yazısında Bölge İdare Mahkemesinin yaptığı keşif sonucu bekleniyor demişti. Peki keşif sonucu geldi niye açıklayamıyorlar acaba?

Olayı Sn. Kemal Kılıçdaroğlu'na havale ediyorum.

Saygılar

Oğuz Karsan 05-06-2010 11:32

5 Eklenti(ler)
Merhaba.

Altınoluk Belediyesi, sorularıma verdiği cevapta bilirkişi raporunun beklendiğini bahane ederek cevbı geçiştirmişti.

İşte 29.06.2009 yılında Edremit Sulh Hukuk Mahkemesine sunulan bilirkişi raporu.

Bu ön sayfası


Eklenti 149811


Bu da 5. sayfası


Eklenti 149812

Raporda bina yüksekliğinin izin verilen imar planından yüksek ve 8.oo m olduğu açıkça yazıyor.


Şimdiki belgeler ise, Şikayetlerimden netice alamayınca ve belediyesi ısrarla binayı durdurmayınca, Balıkesir İdare Mahkemesine başvurum sonucu Mahkeme tarafından tayin edilen Balıkesir Üniversitesi'nin değerli hocalarının vermiş olduğu bilirkişi raporu.

Bu raporda da bina ile ilgili aykırılıklar sıralanmış.

Eklenti 149813


Eklenti 149814


Eklenti 149815

Her ne kadar binanın kanuna aykırılıkları bir bir tespit edildikten sonra bilirkişilerce yazının son satırı yazının içeriğine ve bütünü ile çelişecek biçimde uygun görülmüştür diye bağlanmış olsa da, önemli olan aykırılıkların( binanın giriş merdivenlerinin yola tecavüzlü olduğu, Binanın yüksekliğinin imar durumundakinden fazla olduğu, Arka tarafa yapılan balkonun yıkılması gerektiği) tespit edilmiş olmasıdır.


Bu belgelere rağmen, Altınoluk Belediyesinden hala bir cevap verilememektedir. Veya bir işlem yapılmamaktadır.

Durumu kamuoyuna sunar, CHP'sinin yeni genel başkanı Sn. Kılıçdaroğlundan da şimdiye kadar, kendisine gönderdiğim elektronik mektubuma bir cevap gelmediğini bildiririm.

Saygılarımla.

hamibasoglu 06-07-2010 14:16

Çin'de otoban,cadde ve sokaklar1
 
5 Eklenti(ler)
Merhaba Arkadaşlar.
Geçen ay çokca gittiğim Çin'de cadde ve sokaklardan bazı görüntüler almıştım.
Bunlar öyle özel sokak veya otobanlar değil. Alelade caddeler falan.
Paylaşayım istedim sizlerle.
Hani belki bizim şehirciler de bir bakar da feyz alır diye :)

hamibasoglu 06-07-2010 14:17

çin de cadde ve sokaklar2
 
5 Eklenti(ler)
Devam resimleri

hamibasoglu 06-07-2010 14:19

3
 
4 Eklenti(ler)
Devamı

Pera 12-08-2010 20:05

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Oğuz Karsan (Mesaj 444368)
Merhaba.

Balıkesir'in Burhaniye İlçesinde bulunan Denetko isimli tatil sitesinden Akçay'a kadar yürüdüm. Neden derseniz, beceriksiz belediyeler anlaşıp birer otobüs tahsis edememişler. İki gündür sıt çantam sırtımda turist gibi yürüyorum.

Dahası, Orjan trafından Akçaya girerken durup bir denize gireyim dedim ne mümkün. İstanbulda olanlar buralarda da olmuş. Denize parmaklık yapan mı istersin, sahili kapatan mı. Belli ki kıyı kanunu burada işlemiyor. Yetkililer bir baksın bence.

Biraz daha yürüyüp Turban'ı geçince sahilin her karışını kaplayan şezlong ve sandalyeler ile karşılaştım. Ne yapalım onlar da kazanacak diye düşünüp en öndekine oturdum. Mayomu giyebileceğim bir yer olmadığını öğrenince yandakine ve onun yanındakine ve daha ötedekine de gittim.

Neredeyse 1km lik sahilde soyunma yeri veya mayonuzu giyebileceğiniz yer yok. Tabi inanamıyorsunuz değil mi?. Ama doğru. Abuk subuk tuvaletleri ise daha da korkunçtu.

Diyeceğim o ki. Akçaya yazık olmuş. Zaten korkunç yapılaşma sahili bitirmiş, bir de bu durum olunca iyice acıdım haline. Turist tabi gelmez gelse ne yapacak?

Saygılar.

Geçen sene Ayvalık da staj yaptım hatta Cunda adasında.Sıksık Küçükkuyu ya gittim ve servis konusunda da hiç sıkıntı çekmedim.Ama diğer konularda haklısınız.Denize girmemeyi sevmeme nedenlerimden biri de doğru düzgün giyinme kabini ve duş olmaması.Ayrıca Ayvalık çok rezil bi yer.İğrenç kokuyor kanalizasyon diye bişey zaten yok birde o kokunun üstüne zeytin yağı kokusu gelince daha da kötü tabi.Bir de çarşı içinde ki okulun tuvalet atıklarının denize gönderilmesi (Ayvalık) ve sabah saatlerinde dahi çöp konteyner larının ağzına kadar dolu olması (Cunda) konusu var. Sebebini sordum meğerse turistler rahatsız olmasın diye sabah saatlerinde çöp toplama ekibi gelmiyormuş.Eminim turistler çöp yığınlarından benim kadar rahatsız olmuyorlardır...

Oğuz Karsan 13-12-2010 02:33

Yolsuzluk
 
Merhaba.

Altınoluk Belediyesinin sebep olduğu kanunsuzlukları artık yazmak istemiyorum. Edremit Kaymakamlığı ve Edremit Savcılığı da zaten şikayetlerimden bıktı.

Vahim olan ise, Denetim görevini yerine getirmesi gereken kuruluşların da üzerine düşen görevleri yapmak yerine, başka kurumların yazılarında bahsedilen tespitleri tekrar tekrar yazmaları. Kimse birşey yapmıyor.

Yolsuzluk artık içimize işlemiş. Malesef yasallaşmış da.

Saygılar.

Yaylacı 12-04-2011 20:19

Sorun Sistemde
 
Yazıların tamamına yakınını okudum, maalesef arkadaşlar yazdığınız tüm şikayet ve sıkıntılar Türkiyenin bir gerçeği, tüm olumsuzlukların nedeni sistemde yatıyor. Ben de bir kamu çalışanıyım, yazılanların hepsi doğrudur ve yanlış uygulamaları ben de yaşıyorum. Fakat bireysel olarak insanın elinden birşey gelmiyor.
Maalesef bu ülkede seçimlerde yaşanan bir oy verme sorunu ve oy avcılığından kaynaklanan yanlış bir sistem var. Herşey vatandaşın oyunu almak için, herşey nasıl bir rant yaratabilir, bize oy verenleri nasıl memnun edebilir, aman oy kaybına uğramayalım isteyene istediğini verin gitsin anlayışı var.
Seçimler biter sonuçlar alınır, ondan sonra biraz takip etmeyle Belediyelerdeki yapılanmayı anlayabilirsiniz. Belediyelerde görev yapan çalışanları dikkate alın, az bir kısmı hariç çalışanların (büroda veya dışarda) büyük bir kısmı bilinçsizdir, bilgisizdir. Şimdi belki de merak ediyorsunuz bu nasıl oluyor, çok basit, seçimde kazanan kişi veya kişiler seçim esnasında sözler verir ve sonra o vermiş olduğu sözü yerine getirmeye çalışır. Bazıları kendi memleketinden bile çalışan birkaç kişiyi getirterek bünyesinde çalıştırabiliyor, sanki bulunduğu yerde adam kalmamış. Tabi ki seçim sonrası bir bakarsınız ilgili kuruma bir sürü insan doluşmuş, bilinçsiz, bilgi sahibi olmayan, ne yaptığını bilmeyen. Ondan sonra da vatandaş hizmet bekler. Bir sorununuz vardır çözülmesini beklersiniz, ya günlerce beklemede kalırsınız veya çözümsüz çözümleri teklif ederler. Gerçekçi ve ciddi çalışanlara yol vermezler önlerini tıkarlar, eğer ciddi çalışan doğru ve dürüst olarak işini yapmaya çalışırsa bir bakarsınız işinden oluvermiş veya pasifize edilmiştir.
Ben bunları yaşayan biri olarak, siz arkadaşların duygularını çok iyi anlıyorum fakat kişisel olarak bizler hiçbir şeyi değiştiremeyiz. Oy avcılığı ve bu yüzden bilgi kıyımı yapıldığı sürece bu güzelim vatan çölleşmeye doğru hızla yol alacaktır.
Betonlaşmaya tamamen karşıyım, boş arazilerin müteahhitlere peşkeş çekilmesine tamamen karşıyım, bir şehiri göz önüne alınız, asfalta karşıyım. Zavallı karıncalara ve diğer yer altında yaşayan böceklere üzülüyorum, gün ışığı görebilmeleri için yüzlerce km yol yürümek zorunda kalıyorlar, aç kalıyorlar. Şehirlerde yaşayan insanlara üzülüyorum, betonlaşma yüzünden şehir ısısında yaz ve kış aylarında yaşanan dengesiz hava şartlarından dolayı insancıl yaşamlarının katledilişine üzülüyorum, berekettir diye nitelediğimiz yağmurlara üzülüyorum hiçbir yere fayda vermeden akıp denize zehirsel atık olarak dökülmesine üzülüyorum. Tüm bu olumsuzluklar ne için, sadece ve sadece para için, kazanç için. Para için ağaçları katlederler, hayvanları katlederler, insan yaşantısını tamamen zehirlerler.
Almanyada 10 sene kaldım, Türkiyedeki gibi ne doğaya karşı bir saygısızlık, ne insanlara karşı bir saygısızlık, ne de para uğruna betonlaşma gördüm. Bakarsınız, insanlar hafta sonu olunca hemen doğanın kucağına koşarlar, yeşillik ve ağaç ararlar ama bir yandan da doğayı olduğu gibi katlederler, insanlar garip ve çok zararlı canlıdır, bir yerlerde doğa harikası yer görürler birkaç ay sonra o doğa harikası yerinde betonlar yeşermeye başlar, nereye kadar, ne zamana kadar.
Arkadaşlar şunu hiçbir zaman unutmayın Belediye idarecilerinin (üst düzey) en çok sevdiği birim İmar İşleri birimi, hiç sevmediği ve geri plana attığı birim ise Park ve Bahçeler birimidir, Fen İşleri birimi de sevilmeyen birimler arasındadır. Çünkü sevilmeyen birimler hizmet için para harcarlar, Belediyelere para kazandırmazlar. Eğer bir yerlerde İmara uygun bina yapılmıyorsa, eğer hiç gereği yokken bir yerlere park yapılıyorsa veya park alanı sökülüp başka bir şey yapılıyorsa anlayın ki mutlaka yönetimden birinin bir yakını veya bir partilinin işi görülüyordur.
Herhangi bir Belediye reklama, tanıtıma ve Kültür faaliyetleri adı altında acayip uygulamalar yapıyorsa anlayın ki başka kişisel işlere hazırlık yapılıyordur. Neyse bu kadar eleştiri yeter, biraz daha yazarsam bakarsınız beni tesbit ederler ve işimden ederler, öyle bir ülke ki eleştiri yapanları yaşatmıyorlar, işlerine gelmediği için. Saygılarımla

Oğuz Karsan 09-06-2011 11:45

Merhaba.

Altınoluk Belediyesi bir yolsuzluğa daha imza attı.

İdare Mahkemesine yazdığı yazıda, Mahkemenin 554 ada 2 parselde Belediye Başkanının mimarı olduğu binadaki kanuna aykırılıkların giderilmesini yani myıkımını istediği halde, yıkımı yapılmadan sanki yıkılmış gibi rapor tutmuş.

Dürüst olduğunu iddia eden bir partinin mensuplarına sesleniyorum. Bu mu dürüstlük?

Hala, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Partisinin neden bu hale geldiğini anlamadınız mı?

Saygılar

akca86 09-06-2011 14:29

Selamlar..

13 yıldır şuan bulunduğum sitede oturuyorum. Bu bölge için çok güzel şeyler yapıldı çok güzelleştirildi evet bunu söylemek lazım. Ancak ilginçtir her alan yeşillendirilip parklara dönüştürülürken bizim çaprazımızda bir alan var, oraya ne kadar konuştuysakda birşey yapılmıyor. Halbuki orası bir yağmur yağdı mı o kadar kötü oluyor ki çamur ve su içinde kalıyor üstelik o yolda yani oradaki ara yol da birçok insanın geçiş için kullandıgı bir yol. Eskiden birde orası ot doluydu o zaman daha beter oluyordu allahtan onları aldılar ama birde yeşillendirsler o kadar güzel görüncek ki.. Ne diye hala dokunmayıp oraaya insanlarıda zor durumda bırakıyorlar aklım almıyor.. Acaba birtek dertlenen biz miyiz bu konuda..

Hatice Tarhan 09-06-2011 21:53

Doğayı ve çiçekleri çok sevmeme rağmen Alanya belediyesinin bir yılda dört kez yaptığı sezonluk bitki ekimlerinden şikayetçiyim.Bitki aldıkları firma yı zengin etmekten başka bir şey değil, çok yıllık bitkilerde hem maliyet düşük, hemde sulaması bakımını yapması daha az işçilik gerektiyor.

kawils 12-06-2011 11:16

Belediyelerin ağaç budama ve bakımıyla görevli kişilerin hiçbir eğitim almadan kaba düzen ağaçlara saldırmasından üzüntü duymaktayım.Acaba bu konuda ben mi yanılıyorum, yoksa gerçektenten bilgisizler mi? Özellikle büyük şehirlerde yeşile hasret kalmış biri olarak konuya özen gösterilmesi temennimdir.

bmfidan 21-06-2011 07:04

Bizde işi erbabına verme olayı yoktur. İşe göre adam değil adama göre iş yaptırılır.

Oğuz Karsan 24-08-2011 08:00

Merhaba.

On beş gündür Şarköydeyim. Müthiş bir düzensizlik sürüyor. Etrafta park eden araçlardan trafik yürümemesine rağmen bir tane trafik polisi görmedim. Hangi sokak girilmez, neresi dönülmez belli değil.İsteyen, istediği yere park edebiliyor.

Yolların yarısından fazlası toprak. Belediye yetersiz. Ayrıca kendi saatlerine de inanmıyorlar. Su parasını yatırmak için 16.25'de belediyeye gittim saat 16.30 da veznenin kapandığını söylediler. Duvardaki üç adet saatin 16.25' i gösterdiğini, henüz 5 dakika daha olduğunu söylediğimde, biz bilgisayarımızdaki saati doğru kabul ederiz dediler.

Ertesi gün saat 8.30da belediyedeydim, bu sefer de başkan toplantı yapıyor biraz bekleyeceksiniz deyip saat 9.20 ye kadar beklettiler. Diğer hizmetlerin de yürümediği ilk bakışta belli oluyor.

Esnafı da şımarmış her mal pahalı. Pazarda domates 1.50. Biber 2.00 TL . Tek olumlu tarafı şarapları güzel. Ama dikkat edip birkaç tekel gezmenizi öneririm.Şayeste adlı bir şarap, bakkalda 13.00.TL, bir tekelde 15.00.TL., Diğer bir tekelde 6.50.TL. İşte böyle. Burası bir tatil beldesi. Yorum sizin.

Saygılar.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 11:19.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025