agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Daha İyi Bir Yaşam İçin
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 24-04-2007, 10:26   #1
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 15-03-2007
Şehir: MUĞLA-Bodrum
Mesajlar: 3
Red face "Başka Bir Enerji Mümkün"

BAŞKA BİR ENERJİ MÜMKÜN…

Küresel ısınmanın neden olduğu iklim değişikliği tüm dünyayla birlikte Türkiye’yi de tehdit ediyor. Atmosfere saldığı sera gazları miktarıyla Türkiye, küresel ısınmanın artışında tüm endüstrileşmiş dünya ülkeleriyle birlikte aynı sorumluluğu paylaşıyor. Hayatımız için bir söz söylemek ve dünyayı bu tehditten kurtarmak için ilk adımsa Kyoto Protokolü’nü imzalamak…

Küresel ısınmaya bağlı iklim değişiklikleri dünya üzerindeki tehdidini giderek artırıyor. Kuzey yarıkürede bu kış, son 125 yıldır kaydedilen en yüksek sıcaklıklara ulaşıldı. Bu durumun temel nedeninin endüstrileşmiş ülkeler tarafından atmosfere salınan yüksek miktardaki sera gazlarının bir sonucu olduğu artık hemen herkesçe bilinen bir gerçek halini aldı. Türkiye’den atmosfere salınan sera gazlarının miktarı ise 1980’den itibaren artış göstererek 1990’da 170 milyon tona ve 2004 yılında ise 357 milyon tona ulaştı. Bu rakam Türkiye’nin yaklaşık yüzde 1’lik payla gaz salınımında başı çeken ilk 20 ülkeye yaklaştığını gösteriyor. Ayrıca Türkiye, son yıllarda sera gazı emisyonları en fazla artan ülke oldu.

1992 yılında bu tehdidi öngörerek çalışmalarına başlanan ve 1997 yılında imzaya açılan Kyoto Protokolü ile 160 ülke, küresel ısınmayı durduramasa da yavaşlatmak için çalışacağını taahhüt etti. Sera gazları salınımları oldukça yüksek seviyelerde olan ABD ve Türkiye ise anlaşmayı imzalamadı. Oysa BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve bunun devamında bağlayıcı niteliği olan Kyoto Protokolü, küresel iklim felaketi riskine karşı mücadeleyi sağlayacak uluslararası tek çerçeve olma özelliğini taşıyor. Bu protokol, ülkelerin emisyonlarını (atmosfere saldıkları gaz miktarını) 1990 yılındaki seviyelerine düşürmesini gerekli kılıyor.

Küresel Eylem Grubu olarak enerjinin akıllıca ve verimli kullanılmasıyla birlikte bugün teknolojik olarak kendini kanıtlamış olan rüzgar, güneş, su, jeotermal ve biyokütle gibi yenilenebilir enerjilerle yeni bir enerji sitemi inşa etmenin mümkün olduğunu savunuyoruz. AKP hükümetinin mevcut enerji sistemlerini sürdürmeye yönelik politikalarından vazgeçmesi ve Türkiye’nin de Kyoto Protokolü’ne imza atması talebiyle 28 Nisan 2007’de herkesi Kadıköy’de olmaya çağırıyoruz."


Düzenleyen urtica_sp : 24-04-2007 saat 11:26
urtica_sp Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-06-2008, 14:09   #2
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Acaba yine kandırıldık mı ?

Merhaba,

Kyoto protokolünü sonunda imzaladık. Daha doğrusu seve seve imzalattırdılar. Benim görüşüm bu.

Dünyayı ve doğayı koruma propagandaları ile yola çıkan gruplar, ülke içinde bulunan iyi niyetli insanları da kullanıp henüz sanayileşmemizi geliştirmemizin en çok gerektiği bu günlerde ayrıca işsizliğe çare olabilecek yeni fabrikaların da açılmasını önleyerek gelişmemizi de engellediler. Uzun bir cümle oldu ama yapılan bu.

Peki bunlar kim? Bunlar doğanı kendilerine ait olduğunu düşünen sanayileşmiş ve tabiata gerekli maddeleri en çok tüketen ve kendi vatandaşlarının refahı için yüzbinlerce insanın ölmesine aldırış etmeyen ve toplu ölümlere sebep olanlar dahil bütün silahları ve kimyasal silahları üreten birkaç çok gelişmiş ülke.

Peki bizi neden engellemek istesinler ? Çok basit kendileri kale inşa ettikten sonra kale yapımını yasaklamaya çalışan bir mantık ne isterse onu istiyorlar. Belki Dünya üzerinde kalan son birkaç kullanılabilecek kaynağın kullanımını başka ülkelerin kullanmasını şimdiden engellemek istiyorlar.

Getirilen kısıtlamalar ile biz malesef hiçbir zaman onların seviyesine gelemeyeceğimizden, Eğer onlar istemezler ise onların şu an kullanabildikleri teknolojileri de hiç bir zaman kullanamayacağız. Böylelikle bazı madenlerin ve malzemelerin tekellerini hep ellerinde bulundurma ayrıcalığına sahip olacakları için bizim gibi ülkeleri de hep kontrollerinde bulundurabilecekler.

İleri sürdükleri sebeplerde samimiyseler , bizim gümrük duvarını kullanarak, doğaya zarar veren kimyasalları ve diğer maddelerin ithalini engellememize tepki göstermemeleri lazım. Gelişmiş ülkelerden ithal ettiğimiz kimyasallara engelleme getirelim, Mesela F1 de doğayı kirletiyor ama iddia ediyorum sigara sektörünün reklamını yaptığından dolayı ona kimse kısıtlama getiremez. Yarış arabalarını üreten fabrikalar doğayı kirletmiyor mu? ayrıca doğa ve insanlık için çok mu lazım? Amaçları ne ? Evlerine ekmek götüremeyen insanlara F1 ne gerek

Hadi protokolü savunanlar. Doğaya zehirlimaddeler bıraktığı ispatlanmış bazı ilaç firmaları ile yine üretilirken ortaya çıkardığı atıklar ile doğayı zehirleyen birkaç çok uluslu firmanın mallarını boykot etmeye kalkın.Deneyelim bakalım tepkileri ne olacak? Hadi hodri meydan. Gerçeği öğrenmenin zamanı gelmedi mi?

Çok paranoyağım değil mi?

Saygılar

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 19:57.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025