agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğa ve yaşama dair her şey > Çocuklara ve Genç Arkadaşlara Özel
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 26-04-2005, 23:17   #1
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Birlikte masal yazalım (Tuana ve Karakedi)

Konu tabii ağaçlar, çevre, doğa, orman hayvanları olacak...

Birinin başladığına (5-10 cümle) diğeri devam ederek öyküyü oluşturabiliriz. Klasik forum muhabbetidir. Ama iyi bir şey çıkabilir.. :)

Aradaki yazışmalar yüzünden kesintiye uğrayan öyküyü buraya kopyalıyorum.
Yazıldıkça ekleyeceğim.


Anne anne çabuk ol, geç kalacağım ilk toplantıya der demez alçak bir "hiiiii" çığlığı çıktı dudaklarının arasından Neşe`nin. Bir an duraksadı ve annesinin "toplantı" kelimesini duymamış olması için dua etti. Ya annesi duymuşsa! Daha dün okul çıkışında, derneklerinin gizli kalacağına dair dört arkadaşıyla içtikleri andı unuttuğunu, toplantının ağzından kaçtığını nasıl açıklayabilirdi onlara.
İpek, Burcu, Başak ve Neşe: okuldaki fırlama kız çetesi denilebilirdi onlara. Ellerine yüzlerine baksanız, uslu mu uslu, hanım hanımcık ve çıtı pıtı dört küçük kızla karşı karşıyasınız sanırdınız. Gel gelelim 10-11 yaşlarında bu dört afacanın yaptıkları herkesin dilindeydi.

bu kızlar meraklıydılar ve aceleci... sabırsızlık zaten büyürken törpülenmez mi?
Aslında özlerinde evreni kucaklamak isteyen bir sevgi vardı..Dördü de sessizce birbirlerine bakıştılar..Hepsi aynı şeyi düşündüğüne emindi..Tek cümle çıkmadı ağızlarından..Orman büyülü gelmişti onlara..Okulun 2km arkasında tepelıkten sonra orman görünüyordu..Ve bu dörtlüyü içine çağırıyordu sanki..
hep masallardaki ormanları biliyorlardı o güne kadar yanlarında bir büyük olmadan hiç ormana girmemişlerdi.ama bugün,onları içine çağıran bir iklimi olan,ağaçlarıyla gerçek bir orman vardı karşılarında..

hayal değil oyun değil çizgi film değil gün gibi gerçek bir orman sanki şu cümleleri fısıldıyordu çocuklara.."haydi..şimdi yeni bir dünyanın aydınlık bahçelerine buyrun..size yol gösterecek ağaçlarım var.."artık heyecan ve merak zirveye çıkmıştı..

ormanın içine doğru ilerlemeye başladıkları zaman Başak arkadaşlarına döndü ve
-farkettiniz mi? diye sordu.orman babamlarla geldiğimiz zamandan daha farklı görünüyor....
evet diye cevapladı neşe..
-sanki ağaçların yaprakları daha canlı renklerde ve sanki daha pırıltılı...
-gövdelerine dikkat ettiniz midiye haykırdı Burcu da...
gerçekten sanki üzerlerinde yıldızlar parıldıyor!!!!

yeni pencereler açılmıştı onlara..orman dünyası alaca karanlığın o eşsiz siyah beyaz film tadından çoktan uzaklaşmış,ışığın hüzmeleri gözlerinden ruhlarına doğru mavi yeşil bir serüvene başlamıştı..uzak yakın olmuştu..açık yeşil, koyu..Ve gökyüzü bu kez ormanın annesi..içlerinden ebruli nehirlere benziyen sıcak bir heyecan aktığını anlatmasalarda serüvenin tadı yayılmıştı bedenlerine..başak-yorgun bir ışığın çevresinde dönen pervaneler gibi biz de bu büyülü ormanı yeni tadıyoruz..

neşe-sanki içimde tarifsiz bir oyunun ilk mısraları var dedi..keşif arzusu ,çıtırdıyan yapraklar ,onlara mavi-yeşil bir gezegende olduklarını hatırlattı ama bunu ifade edecek bir iklim yoktu orda..devasa ağaçlar sanki ağaç değil de mavi gezegenin akciğerleri gibi görünüyordu..

çok tuhaf bir şekilde izlendiklerini hissediyordu her biri...ikide birde saga sola bakınıyorlar ama kimseyi görmüyorlardı.hiç ama hiç korku duymuyor kendilerini hiç olmadıkları kadar evlerinde hissediyorlardi. birden Neşe:
-hayır başak'cığım,merak etme kaybolmayız dedi.
Başak -iyi... diye cevaplarken birden şaşkınlıkla bağırdı..
-hey!!!! ben bunu aklımdan geçirmiştim nasıl duydun??

Birden kalakaldılar...evet ...birbirlerinin kafalarından geçenleri duyabilmeye başlamışlardı..
nasıl olur???
aynı anda inanılmaz yumuşak mırıltılar duymuyu başladılar..sessizce akan bir derenin şırıltısı gibi....uçan kuşların kanat sesleri gibi...ağaçların rüzgarda yapraklarının hışırdaması gibi canlı,yumuşak sıcacık sesler.....

Ağaçların arasında dolaşan sesleri dikkatle dinlemeye başladılar. Sanki ormandaki tüm ağaçlar hep birlikte bir şarkı mırıldanıyorlardı. Kızlar büyülenmiş gibi etraflarına bakıyor ama hışırdayan yapraklardan başka bir şey göremiyorlardı. Ormandaki aydınlık, o kadar renkli ve göz alıcıydı ki, havanın karardığını farketmediler bile.

karanlıkta uçuşan kar taneleri gibi minicik ışıklar belirmeye başlamıştı....daha dikkatli baktıklarında dördü de gözlerine inanamadı.minicik şeffaf kanatlar,narin kürdan kadar ince kol ve bacaklar, ve her birinin elinde minicik birer değnek!!!!!!

bu ışıltılı coğrafya sankı onlara bir bebeğin penceresinden ormana bakmayı öğretmişti..

bebek diyordu ki:
-siz kendini büyük sanan zavallı insanlar!! şu yerden fışkıran devasa yeşil şeylere bir bakın..güneşe de güneş deyip uyuştunuz..o kendini ve yaratıcısını özleyen sarı bir ışık topu..ağaçlara da ağaç deyip uyuttunuz kendinizi..bu yeşil adı ,tarifi imkansız şeyler hep" şey" olarak kalmalı.. sakın isimlerini söylemeyin.. isim vermek uyutuyor sizi pencerelerinizi kapatıyor.. bebek oluşum size önemsiz gelmesin.. ağaçları ve tüm evreni isimle yokluk arasında ben görüyorum..

yaşlı devasa bir ağaç:
-"şşşşşşt bebek sen de ne çok sey bılıyormussun bizim hakımızda" der ve insanların bilidiği ağaç haline döner..

kızların artık tek kelıme edecek halleri kalmamış ,adeta yeşil ışıklar saçan yeni bir gezegen olmuştu orman..

başak:tamam işte burdayız..yanlızlık sanılan sıcaklığın,uzak sanılan yeşilin ,orman sanılan yeni bir dünyanın adeta yeşil cennetin kapıları,eski çağlarda iskeletlerin toprak altında çıkardıkları o alısılmıs hısırtıyla kapılar aralandı.. orman aynı ormandı.. ama bebeğin dedikleri akıllarından çıkmıyordu..

büyük devasa bir ağaç olgun tavrı ile söz aldı:
-bakın çocuklarım dedi ulu ağaç, korkmayın sakın....ben dosttum.. gördüğünüz ışıltılı periler ormanın ruhudur...ama ne yazıkki sayıları hızla azalıyor..eğer orman yokolursa onlarda yok olacaklar...( yoksa ruhu yerine ormanın en değerli sakinleridir mi desem??)
onlar yok olurlarsa kim dilekleriniz gerçekleşsin diye sizlere destek olacak?? zaten artık hiç kimse siz çocuklardan başka ne perilere ne de biz ağaçların ruhu olabileceğine inanmıyor,bu inanmamazlıksa bizi hızla yok ediyor...

ipek heyecanla sordu, bizi sen mi çağırdın ormana??çünkü sanki bizi bişiler çağırdı..
evet yavrularım sizi ben çağırdım...

çünkü,ormanı sevenler azaldı..sevmeyi bırakın orman bazı insanlar için kar kapısı oldu..ağaçları kesip para kazanma peşine düştüler..bazen de bilerek yaktılar bizi.. yeni apartmanlarına yer açmak için..yeryüzü giderek çorak ağaçsız bir hal alıyor..bunu insanlara anlatamıyoruz..aslında verdiğimiz güzelliklerden kendileri bizim değerimizi anlamalıydılar..her yüz yıl bir kaç çocuk seçeriz kendimize konuşmak için..bu konuşma tabii sır gibi saklanır..sizlerde farkındasınız değil mi?artık insanlar biz ağaçları görmeden geçiyorlar sanki..
Peki biz ne yapabiliriz ki ufacık çocuklarız ? diye yakındı başak..
*_buna katılmıyorum .'' diye lafını kesti ulu ağaç..
sizin içinizde sevgi var,orman sevgisi... ve sevginin gücü herşeye yeter,ne yani ben köklerimi elime sarıp otoyola çıkıp şehıre insanlara dert anlatmaya mıi gideyim??
kızlar heyecanlanmışlardı.
neşe lafa karıştı,
işte evet bu!!! boşuna mı bir grubuz?? görevimiz bu!!!
- peki ne yapacağız o zaman???diye sordu ipek
ulu ağaç rüzgarların yardımıyla dallarını hafifce savurarak,
önce bunu istemelisiniz yavrularım dedi.
hep birlikte istiyoruz !!!! diye bağrıştılar,

ulu ağaç mutlulukla yapraklarını hışırdatarak devam etti..
o zaman görev büyük...bu sevgiyi anlatın..
yayın..
ipek'cik biraz ümitsiz bir tonla,
- ama biz çocuğuz büyükler bizi dinlemiyorlar ki...
Ağaç bir yaprağını zarifçe küçük kızın saçlarından omuzuna doğru yolladı..sevgi dolu bir temastı bu...
-üzülme güzel kızım... yarın kim büyük olacak acaba?? diye sordu..
siz kendi arkadaşlarınıza anlatın, onlarda büyüklenmeden,onlarda bizi sadece maddeden yapılmış basit bir odun gibi görmeden... ve en önemlisi de....

bizler tamamen yokolup gitmeden..

sizler yeryüzünü büyüklere göre daha renkli görüyorsunuz çocuklar dedi ulu ağaç yapraklarını kralıyet salonlarında ki gibi eğerek..çocuklar hep bir ağızdan:biz ağaçlara inanıyoruz hem de hepsine..dediler..bununla birlikte ağaçlar daha bir yeşil oldu..ve tekrar çocuklar gür ve yeni keşif edilmiş bir gezegen edasıyla:biz ağaçlara inanıyoruz hem de hepsine dedi..ağaçlar artık çocuklara güveniyor ve gizlenme gereği duymuyorlardı..bir iki çocuk ağaç köklerinden kolaylıkla sanki yıllardır bunu yapıyormuş gibi ayrıldılar..o kökler aynı eski çizgi filmlerde oldugu gibi hışırtıyla ayrıldılar topraktan..çocuklar sanki buınu bir rüya tadında izlediler..ama gerçek olduğuna inanmak istiyorlardı..ulu ağaç:

ne zaman kaybolmuş hissedersen bana gel ve bana anlat,
ne zaman çocukluğunu hatırlamıyorsan bana gel sana bugünü hatırlatacağım..yemyeşil yapraklarıma sert kabuklu gövdeme her bakışında içinde yankılanacağım...korkmayın gidin ve anlatın..diğerlerine ..çocukluklarını unutanlara,yaşadığımızı farketmeyenlere,kaybolmuşlara söyleyin..
biz canlıyız ..yaşıyoruz ve birbirimizi destekliyoruz.. anlatın..ister tek tek isterse masal yazarak...
ama mutlaka anlatın..
ve ben o yüzden masal olurum sizlere...anlatın diğerlerine....

başını yüzyıllardır ışık taşıyan göğe uzatarak..birden gövdesinden aşağıya doğru su damlacıkları süzülmeye başladı..ipek:heyy baksanıza sanırım ulu ağaç ağlıyor dedi..ağaç:şşşşşt bunu yeryüzünde gören sayılı çocuklardansınız..evet ağlıyorum bu gördükleriniz dışımdan yuvarlanan damlalar..içime akanları bir görseniz..neşe:ağacın gövdesine kollarını kocaman açıp sarıldı..ne yazık ki iki eli birleşmeyecek kadar büyüktü ulu ağaç..neşe de ağlayınca orman çok eskiden gezilmiş bir köyün çocukluk günleri kadar hüzün salmıştı..çok uzaklardan bir sarmaşık müthiş bir hızla ağaçların gövdelerinde bir kaydıraktan kayar gibi süzülerek yanlarına geldi:"ulu ağaca sarılarak sevgisini gösterdi..çocuklar hayret içinde aaa sen ne güzel bir sarmaşıksın dediler..sarmaşık:

bunu fark ettiğiniz için teşekkür ederim sizin kalpleriniz güzel...sarmaşıkları ağaçlara çağıran işte bu gözyaşlarıdır ve biz ağaç ağlayarak ruhunun yaralarını sararken ona destek oluruz..sizde sarılın ulu ağaça diye önerdi.
çocuklar ellele büyük bir daire olarak ağaçın etrafına yerleştiler .minicik kollorı koskoca ağacı tam saramıyordu bile.. yine de o anda herbiri kendine özgü bir yolla ağacın canlılığını hissetti ve hepsi söz verdiler dünyadaki tüm ağaçlara yardım edeceklerdi.

ipek az konusurdu..ve ağaçlar onu pek ilgilendirmiyordu bugüne kadar..ama bugün yaşananlar onu büyülemişti..:arkadaşlar dedi..bu ulu ağacı bu sevimli sarmaşığı kucaklamak beni çok heyecanlandırdı..şimdi bu tüm olanları kime anlatsak inanmazlar..başak:yaa sen niye insanları inandırmaya çalışıyorsun ki? onlar burunlarının dibinde yükselen yeşil dünyaların,ağaçların bile farkında değilken onlara nasıl anlatırız yaşlı kocaman bir ağacın göz yaşlarını..söyle hadi söyle nasıl anlatacağız o gözlerini para bürümüş insanlara?burcu:aaa bu kadar karamsarlık yeter!! ulu ağaç, sarmasık arkadaşlarıma birşeyler söyleyin lütfen..ve sarmasık dört arkadaşı kucaklar ve ormanın üzerinde aynı masallardakı gibi uçurur çocukları..heyyy..

"" bana bakın!,sizler devamlı kötümser düşünen büyükleriniz gibi olmamayı seçebilirsiniz dedi..bir dalına sımsıkı sardığı küçük kızın ayaklarını çimlere değdirip gıdıklarken,
, sizler yeni bir inanç ve azimle geleceği şekillendirebilirsiniz..diye ekledi..
hepsini bulutlara doğru zarifçe savururken,
, gün sizindir ve dünya size kalacak..siz yarının büyükleri değilmisiniz?? siz bunu durduracak olansınız.. der.
her birini dallarında bebeğini uyutan anne gibi sarıp sallarken,
=siz bizim beklediklerimizsiniz..."" diye ekleyerek,kızları zarifçe yere indirdi.

ulu ağaç sarmasık orman turundan sonra dört arkadaşın ellerine birer yeşil yaprak verdi..kızlar bu yaprakları yüreklerine koydular..ve yapraklar yüreklerinden eridi..artık ipek,burcu,basak,nese ağaçları canları kadar seviyorlardı..yüreklerinde eriyen yapraklar içlerine yeşil bir ateş yakmıştı..eve dönmek üzere yola .çıktılar..ulu ağaç bütün ormana haber salmış ağaçların çogu kızları yolcu etmeye gelmişti..bir yandan havada rengarenk yapraklar uçuşuyor bir taraftanda ağaçlar dans ediyorlardı..bu hoşçakalın töreni müthüşti..okul kıyafetlerinin üzerinde rengarenk yapraklar göz alıyordu..çoskulu bir uğurlama ile uzaklastılar ormandan..deli gibi kosuyorlardı..orman hala arkalarından el sallıyordu..hep bir ağızdan şöyle dediler:biz ağaçlara inanıyoruz hem de hepsine..heyecandan başları dönerek evin yolunu tuttular..neşe eve ulaştı ve kurumuş bir çiçeğin yaprağını öptü..çiçek birden kıpırdadı..neşe evin içinde bağırarak koşuyordu:biliyordum anne ağaçlar canlı..onlar bizimle konusuyor..annnesi ormanda ki ulu ağaçla sen de konustun biliyorum neşe..beni de çocukken çağırdılar ormana..yaa anne inanmıyorum..ssssst bu bir sır..şimdi hep beraber söyleyelim neşe:biz ağaçlara inanıyoruz hemde...hepsine dediler ve annesi neşeyi kucakladı..neşe içinde tanımsız bir sevinç duydu..başını gökyüzüne kaldırdı..kocaman bir nefes çekti..teşekkür ederim ulu ağaç dedi..hala temiz bir gökyüzü savaşı veriyorsunuz...sağolun orman ahalisi..iyi ki varsınız..gözlerinden yaşlar akıyordu..o an bir kez daha inandı..evreni yeşile boyayan ağaçları çok ama çok seviyordu..


Düzenleyen malina : 19-01-2006 saat 17:03
malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-04-2005, 23:23   #2
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Öykünün tümünü özetleyen, kısa bir yazı yazmayı seçmek isteyenler de işimize yarar. Bu iskeleti öyküleştirecek arkadaşlarımız var...

Aklıma şimdi gelen bir örnek:

İki arkadaş, tohum toplayıp, ne çıkacağını anlamak için bunları dikerler. Biri ağaç diğerleri çiçek tohumudur. Çiçekler hemen çıkar, diğerini unuturlar. Epey sonra yetişen bitkiden, onun bir ağaç tohumu olduğunu farkederler...
Verilmek istenen mesaj, ağaçların kolay büyümediğidir.

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-05-2005, 19:51   #3
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 25-07-2004
Şehir: Adana
Mesajlar: 3,563
Galeri: 270
e ben bunu atlamışım
bir deneyim
ayrıca interaktif masal denemesi bence iyi fikir
valla cumadan sonra dönüyorum

backyard Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-05-2005, 19:22   #4
Ergün
 
Divinity's Avatar
 
Giriş Tarihi: 31-01-2005
Şehir: Maltepe/İST
Mesajlar: 23
Red face

Masal olabilir ama doğayı anlamak için onu izlemek gerekir, hızlandırılmış kameralar ile çekilen doğa videolarından oluşturulan bir tanıtım doğayı insanlara çok farklı yönlerden gösterecektir ve ister istemez etkileyecektir, bu türde bir etkinlik mümkün müdür araştırmak gerek, National Geographic Türkiye'den videolar konusunda yardım alınabilir.

Divinity Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-10-2005, 13:10   #5
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 25-07-2004
Şehir: Adana
Mesajlar: 3,563
Galeri: 270
Öykü-1

Bir başlangıç yapalım bakalım neler olacak

Anne anne çabuk ol, geç kalacağım ilk toplantıya der demez alçak bir "hiiiii" çığlığı çıktı dudaklarının arasından Neşe`nin. Bir an duraksadı ve annesinin "toplantı" kelimesini duymamış olması için dua etti. Ya annesi duymuşsa! Daha dün okul çıkışında, derneklerinin gizli kalacağına dair dört arkadaşıyla içtikleri andı unuttuğunu, toplantının ağzından kaçtığını nasıl açıklayabilirdi onlara.

İpek, Burcu, Başak ve Neşe: okuldaki fırlama kız çetesi denilebilirdi onlara. Ellerine yüzlerine baksanız, uslu mu uslu, hanım hanımcık ve çıtı pıtı dört küçük kızla karşı karşıyasınız sanırdınız. Gel gelelim 10-11 yaşlarında bu dört afacanın yaptıkları herkesin dilindeydi.




Düzenleyen backyard : 12-10-2005 saat 10:38
backyard Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-10-2005, 17:30   #6
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Bu kadar, bu kadar yazarsan asla bitmez

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-10-2005, 09:42   #7
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 25-07-2004
Şehir: Adana
Mesajlar: 3,563
Galeri: 270
tamam ben daha şekillendiriyim bari, bir sürü katılım olur diye kısa tutmuştum

backyard Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-10-2005, 10:39   #8
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 25-07-2004
Şehir: Adana
Mesajlar: 3,563
Galeri: 270
küçük bir paragraf daha ekledim, zaman zaman devam edicem, aklımda senaryoyu yazdım, katılmak isteyenin kulağına çıtlatabilirim

backyard Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-01-2006, 09:35   #9
doğasever
 
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
bu kızlar meraklıydılar ve aceleci... sabırsızlık zaten büyürken törpülenmez mi?

karakedi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-01-2006, 18:15   #10
Ağaç Dostu
 
tuana's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-12-2005
Mesajlar: 197
Galeri: 18
Aslında özlerinde evreni kucaklamak isteyen bir sevgi vardı..Dördü de sessizce birbirlerine bakıştılar..Hepsi aynı şeyi düşündüğüne emindi..Tek cümle çıkmadı ağızlarından..Orman büyülü gelmişti onlara..Okulun 2km arkasında tepelıkten sonra orman görünüyordu..Ve bu dörtlüyü içine çağırıyordu sanki..

tuana Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-01-2006, 09:35   #11
doğasever
 
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
hep masallardaki ormanları biliyorlardı o güne kadar yanlarında bir büyük olmadan hiç ormana girmemişlerdi.ama bugün,

karakedi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-01-2006, 19:31   #12
Ağaç Dostu
 
tuana's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-12-2005
Mesajlar: 197
Galeri: 18
onları içine çağıran bir iklimi olan,ağaçlarıyla gerçek bir orman vardı karşılarında..hayal değil oyun değil çizgi film değil gün gibi gerçek bir orman sanki şu cümleleri fısıldıyordu çocuklara.."haydi..şimdi yeni bir dünyanın aydınlık bahçelerine buyrun..size yol gösterecek ağaçlarım var.."artık heyecan ve merak zirveye çıkmıştı..

tuana Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2006, 09:06   #13
doğasever
 
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
ormanın içine doğru ilerlemeye başladıkları zaman Başak arkadaşlarına döndü ve
-farkettiniz mi? diye sordu.orman babamlarla geldiğimiz zamandan daha farklı görünüyor....
evet diye cevapladı neşe..
-sanki ağaçların yaprakları daha canlı renklerde ve sanki daha pırıltılı...
-gövdelerine dikkat ettiniz midiye haykırdı Burcu da...
gerçekten sanki üzerlerinde yıldızlar parıldıyor!!!!

karakedi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2006, 00:22   #14
Ağaç Dostu
 
tuana's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-12-2005
Mesajlar: 197
Galeri: 18
yeni pencereler açılmıştı onlara..orman dünyası alaca karanlığın o eşsiz siyah beyaz film tadından çoktan uzaklaşmış,ışığın hüzmeleri gözlerinden ruhlarına doğru mavi yeşil bir serüvene başlamıştı..uzak yakın olmuştu..açık yeşil, koyu..Ve gökyüzü bu kez ormanın annesi..içlerinden ebruli nehirlere benziyen sıcak bir heyecan aktığını anlatmasalarda serüvenin tadı yayılmıştı bedenlerine..başak-yorgun bir ışığın çevresinde dönen pervaneler gibi biz de bu büyülü ormnanı yeni tadıyoruz..neşe-sanki içimde tarifsiz bir oyunun ilk mısraları var dedi..keşif arzusu ,çıtırdıyan yapraklar ,onlara mavi-yeşil bir gezegende olduklarını hatırlattı ama bunu ifade edecek bir iklim yoktu orda..devasa ağaçlar sanki ağaç değil de mavi gezegenin akciğerleri gibi görünüyordu..

tuana Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2006, 08:58   #15
doğasever
 
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
''ayyyy ne kadar güzel kelimeler buluyorsun yaw tuanacım,kendimi ve yazdıklarımı hava durumu spikerlerinin donukluğunda hissettirdi..sana çok imrendim... özendim... esinlenerek devam ediim.....''''
çok tuhaf bir şekilde izlendiklerini hissediyordu her biri...ikide birde saga sola bakınıyorlar ama kimseyi görmüyorlardı.hiç ama hiç korku duymuyor kendilerini hiç olmadıkları kadar evlerinde hissediyorlardi. birden Neşe:
-hayır başak'cığım,merak etme kaybolmayız dedi.
Başak -iyi... diye cevaplarken birden şaşkınlıkla bağırdı..
-hey!!!! ben bunu aklımdan geçirmiştim nasıl duydun??
Birden kalakaldılar...evet ...birbirlerinin kafalarından geçenleri duyabilmeye başlamışlardı..
nasıl olur???
aynı anda inanılmaz yumuşak mırıltılar duymuyu başladılar..sessizce akan bir derenin şırıltısı gibi....uçan kuşların kanat sesleri gibi...ağaçların rüzgarda yapraklarının hışırdaması gibi canlı,yumuşak sıcacık sesler.....

karakedi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2006, 17:02   #16
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 25-07-2004
Şehir: Adana
Mesajlar: 3,563
Galeri: 270
masal canlanmış heyoo
bakarsınız bitince çocuk tiyatrosuna dönüştürürüz
siz bana bakmayın devam edin

backyard Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2006, 17:33   #17
doğasever
 
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
yaw backy girmişken eklesene 2 satır....

karakedi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2006, 18:02   #18
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 25-07-2004
Şehir: Adana
Mesajlar: 3,563
Galeri: 270
ekleyim valla

Ağaçların arasında dolaşan sesleri dikkatle dinlemeye başladılar. Sanki ormandaki tüm ağaçlar hep birlikte bir şarkı mırıldanıyorlardı. Kızlar büyülenmiş gibi etraflarına bakıyor ama hışırdayan yapraklardan başka bir şey göremiyorlardı.

Ormandaki aydınlık, o kadar renkli ve göz alıcıydı ki, havanın karardığını farketmediler bile.

Not: yüzüklerin efendisi ya da büyülü orman hal etmiş yanınızda

backyard Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2006, 18:21   #19
doğasever
 
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
karanlıkta uçuşan kar taneleri gibi minicik ışıklar belirmeye başlamıştı....daha dikkatli baktıklarında dördü de gözlerine inanamadı.minicik şeffaf kanatlar,narin kürdan kadar ince kol ve bacaklar, ve her birinin elinde minicik birer değnek!!!!!!
*değnek kısmı leyladan walla.....*

karakedi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2006, 23:15   #20
Ağaç Dostu
 
tuana's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-12-2005
Mesajlar: 197
Galeri: 18
bu ışıltılı coğrafya sankı onlara bir bebeğin penceresinden ormana bakmayı öğretmişti..bebek diyordu ki:siz kendini büyük sanan zavallı insanlar!! şu yerden fışkıran devasa yeşil şeylere bir bakın..güneşe de güneş deyip uyuştunuz..o kendini ve yaratıcısını özleyen sarı bir ışık topu..ağaçlara da ağaç deyip uyuttunuz kendinizi..bu yeşil adı ,tarifi imkansız şeyler hep" şey" olarak kalmalı..sakın isimlerini söylemeyin..isim vermek uyutuyor sizi pencerelerinizi kapatıyor..bebek oluşum size önemsiz gelmesin.. ağaçları ve tüm evreni isimle yokluk arasında ben görüyorum..yaşlı devasa bir ağaç:"şşşşşşt bebek sen de ne çok sey bılıyormussun bizim hakımızda" der ve insanların bilidiği ağaç haline döner..kızların artık tek kelıme edecek halleri kalmamış ,adeta yeşil ışıklar saçan yeni bir gezegen olmuştu orman..başak:tamam işte burdayız..yanlızlık sanılan sıcaklığın,uzak sanılan yeşilin ,orman sanılan yeni bir dünyanın adeta yeşil cennetin kapıları,eski çağlarda iskeletlerin toprak altında çıkardıkları o alısılmıs hısırtıyla kapılar aralandı..orman aynı ormandı..ama bebeğin dedikleri akıllarından çıkmıyordu..büyük devasa bir ağaç olgun tavrı ile söz aldı:

tuana Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2006, 23:22   #21
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Bu böyle giderse, büyüklere masal oluyor :) Hatırladığım kadarıyla, çocuklar bu kadar edebiyat değil, aksiyon ister :)

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2006, 23:43   #22
Ağaç Dostu
 
tuana's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-12-2005
Mesajlar: 197
Galeri: 18
çocuklar için yeni bir tane yazıyoruz sayın karakedi..bunu büyükler için devam ettirmeye var mısınız?

tuana Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2006, 11:36   #23
doğasever
 
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
nerede yeni bir tane yazıyoruz??
bu büyüklere mi oldu şimdi???

ben orman perileri yaratıp çocuklara bir şekilde orman ve hayvan sevgisi geliştirici bir yerlere gitmeyi düşünmüştüm...onlar peri sever diye...belki de periler var ve ormanlar yokoldukça yok oluyorlar ve misal iyilik azalıyor onlar gidince gibi...ormanlara sahip çiksınlar diye ,,,
aman ne biiliim...siz biraz ilerletin ben dalarım konuya...şimdi kafam karıştı...

karakedi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2006, 11:45   #24
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Karıştığım için kusura bakmayın. Siz en iyisi devam edin sonra elden geçirirsiniz.

Şöyle örnek vereyim: orman dünyası alaca karanlığın o eşsiz siyah beyaz film tadından çoktan uzaklaşmış...
Masal anlatılacak yaştaki çocukların "siyah beyaz film tadı" gibi betimlemeleri anlamayacağını düşünüp, büyüklere yazıyorsunuz demiştim :)

Belki de anlıyorlardır bu zamane veletleri :)

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2006, 12:22   #25
doğasever
 
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
ya malinacım
aslında günlük hayatta o kadar çok kelime yakalıyorum ki kullandığım ve aslında 4 yaşındaki leylama uzak,ama var ya çok tuhaf bir özellikleri var bu yaş için..herşeyi sünger gibi emmek..biz bilmesek sorarız di mi nedir siyah beyaz film diye...onlar walla sormadan hüp alıveriyorlar içeri...kütüphaneye ekliyorlar..tam unuttuklarını sanırken öyle bir yerde çıkarıp kullanıyorlar ki kanım donuyor..bu kadar doğru olabilir...ama fazla olurlarsa da sıkılıp başka birşeyler yapıyorlar..dengeli kullanabilirsek sorun yok..
zaten mutlaka sonradan düzeltme gerekecek..farklı insanlar yazdığından bazı mantık hataları da olabiliyor bazen...koyver gitsin şimdilik..ne kadar çok kişi katılırsa o kadar güzel olur aslında...bu lafım sana:PPPPP

karakedi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2006, 12:27   #26
Ağaç Dostu
 
sezinci's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-11-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 2,969
Galeri: 28
İyi gidiyor arkadaşlar devam. Baya da sürükleyici olacak sanki

sezinci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2006, 12:42   #27
doğasever
 
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
bakın çocuklarım dedi ulu ağaç,
korkmayın sakın....ben dosttum.. gördüğünüz ışıltılı periler ormanın ruhudur...ama ne yazıkki sayıları hızla azalıyor..eğer orman yokolursa onlarda yok olacaklar...( yoksa ruhu yerine ormanın en değerli sakinleridir mi desem??)
onlar yok olurlarsa kim dilekleriniz gerçekleşsin diye sizlere destek olacak?? zaten artık hiç kimse siz çocuklardan başka ne perilere ne de biz ağaçların ruhu olabileceğine inanmıyor,bu inanmamazlıksa bizi hızla yok ediyor...
ipek heyecanla sordu,
bizi sen mi çağırdın ormana??çünkü sanki bizi bişiler çağırdı..
evet yavrularım sizi ben çağırdım...çünkü,

karakedi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2006, 18:37   #28
Ağaç Dostu
 
tuana's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-12-2005
Mesajlar: 197
Galeri: 18
sayın kara kedi size katılıyorum..biz onların çoğu şeyi alamadıklarına ilişkin inanaçlarımızla devam ederek sankı bır yerde kendimizi farklı bir noktaya koyuyoruz gibi..ben de 3.sınıf okutuyorum..arada yetişkin benliklerine hitap eden romanlardan cümleler okuyorum..dediğiniz gibi öyle bir yerde size geri veriyorlar ki..şaşırıp kalıyorsunuz..siz devam edin..ben biraz izlemek istiyorum..

tuana Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2006, 21:18   #29
doğasever
 
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
ben tek başıma devam edemem ki.... o zaman evde oturup masal yazmak gibi olur... bende biri devam etsin araya başkası girsin diye bekliyorum...

karakedi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-01-2006, 04:02   #30
Ağaç Dostu
 
tuana's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-12-2005
Mesajlar: 197
Galeri: 18
peki devam edelim..evet yavrularım sizi ben çağırdım...çünkü,ormanı sevenler azaldı..sevmeyi bırakın orman bazı insanlar için kar kapısı oldu..ağaçları kesip para kazanma peşine düştüler..bazen de bilerek yaktılar bizi.. yeni apartmanlarına yer açmak için..yeryüzü giderek çorak ağaçsız bir hal alıyor..bunu insanlara anlatamıyoruz..aslında verdiğimiz güzelliklerden kendileri bizim değerimizi anlamalıydılar..her yüz yıl bir kaç çocuk seçeriz kendimize konuşmak için..bu konuşma tabii sır gibi saklanır..sizlerde farkındasınız değil mi?artık insanlar biz ağaçları görmeden geçiyorlar sanki..

tuana Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 17:00.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024