22-04-2008, 12:20 | #241 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 16-03-2006
Mesajlar: 71
|
merhaba, seracıdan aşılı iki adet gül aldım, bunları bahçede uygun bir yere diktim ama aşırı derece rüzgar alıyorlar, bu nedenle güllerin yerlerini değiştirmeyi düşünüyorum, tavsiye edeceğiniz birşey var mı , sonra birdaha rahatsız etmeyim gülleri |
03-05-2008, 21:00 | #243 |
Ağaç Dostu
|
Tekin Bey büyük beyaz açan sarmaşık gülünüz var mı? Seneler önce Florya'da çok eski bir evin bahçesini saran tabak büyüklüğünde bembeyaz açan sarmaşık güller halen aklımdadır. 3 sene önce bahçeli eve kavuştuğumdan beri arıyorum ama bulamadım. |
10-05-2008, 00:10 | #247 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 11-03-2007
Şehir: Lüleburgaz - Babaeski -İzmir - Ankara
Mesajlar: 40
|
Sayın Todor'un birhayli zaman önce yazdığı yeşil güle ilişkin bilgi, tercüme için beklemiş durmuş. Gül konusuna topluca bakayım derken gördüm. Sayın dulantes de 24.5.2007'de cavaplamaya çalışmış. Zorluk derecesine ilişkin bilgide "zone" diyerek dünyadaki çeşitli bölgeler kastedilmiş sanırım. Bu bölge hatta belki de kuşak denilebilir, 6-10'uncu kuşaklar arasında yetişebileceğini söylüyor. Bunların içinden 6. ve 7. bölgede yetiştirilmek istenirse kış aylarında bitkinin korumaya alınması gerektiğini belirtmiş. Ölebilir, sonra da dirilebilirlermiş bitkiler, ancak oldukça dip bölgeden olduğuından bence mehter yürüyüşüne benzeyecek geri dönüşler (artık güllerini rasgele budayıp, amanın yanlış mı yaptım deyip, bir yıl bekledikten sonra her birinin ne kadar güzel açtığını gören bir gülden anlamazın tercümesi bu kadar olur). "Hardiness: Zone 6-10 In zone 6 and 7, winter protection must be used, and dieback will occur, but it will come back from ground level." "Fragrance Rating: 2.0 - buds smell of pepper when rubbed" Kokusu için de derecelendirmesinin sanırım 10 üzerindendir, 2 olduğunu ve yapraklar ovuşturulursa baharatlı bir kokunun çıktığını anlıyoruz. Bu arada geçen yıl "budadığım" güller, biri modaya uyup Galatasaraylı (sarı kırmızı demeli miyim), biri koyu bir kadife kırmızı, biri de çok hoş koyu bir alacalı pembe olarak açtı. Diğerleri açınca renklerine bakacağım. Herkese iyi baharlar... |
10-05-2008, 00:13 | #248 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 11-03-2007
Şehir: Lüleburgaz - Babaeski -İzmir - Ankara
Mesajlar: 40
|
Ayrı bir konu olarak, sayın limon 23.5.2007'de bir yazınızı "sağ olusam" diye bitirmişsiniz. Üzülmekle beraber merak ettim. Umarım lafın gelişidir. Değilse de aramızda olduğunuzu (gerçi ben çok uzak kaldım yoğunluktan ama) görmek sevindirici. Düzenleyen igk : 10-05-2008 saat 00:14 Neden: hata |
10-05-2008, 14:23 | #249 |
Ağaç Dostu
|
Tekin bey gülleriniz ne güzel açmış,darısı başımıza inşallah.Bende de beyaz,şarap rengi ve sarı güller var,bir kaç tane de eflatun ve turuncu-kırmızılı gül diktik ama çiçek açarlar mı bilmiyorum,daha çok minikler. Siz Sarıyer'in neresindesiniz,bu bahçe nerededir? |
19-06-2008, 19:57 | #253 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-09-2007
Şehir: konya
Mesajlar: 145
|
Merhaba arkadaşlar, çelikle gül üretimi hakkında faydalı olabileceğini düşündüğüm bir yazı var bilgilerinize: Çelikleme yolluyla toprak altı ve üstü kısımları çeliğin alındığı tür veya varyetelerin özelliklerini taşıyan aşısız gerçek güller elde edilir. Ancak verim periyodu aşı ile üretilen bitkilere göre daha kısa olup ortalama 4 yıldır, 2-3 yıl sonra da toprak yorgunluğu ortaya çıkar. Ayrıca çelikleme ile elde edilen güller diğerlerine göre daha az dayanıklı, daha zayıf ve hastalıklara duyarlı, çiçekleri de daha küçüktür. Çelikle üretim ile aşıyla üretime göre daha uzun sürede gelişmiş bitki elde edilir (Korkut, 1998). Çelik alınma zamanı Ağustos sonundan Marta kadar olan dönemdir. Çelikler çiçeksiz yıllık dallardan veya odunlaşmış sürgünlerden adi, ökçeli ve dipçikli tarzlarda alınabilir. Adi çelikler 15-20 cm uzunluk ve 5-6 mm çapında 2-4 göz taşıyan altta ve üstte bulunan gözün yaklaşık 0.5 cm altında düz ve yine 0.5 cm üstünde eğimli bir şekilde bıçakla pürüzsüz olarak kesilmiş bir dal parçasından ibarettir. Ökçeli çeliklerin dibinde eski odundan küçük bir parça dipçikli çeliklerin dibinde ise tam bir kesit bulunmaktadır. Erken dönemde alınan çeliklerin üzerinde yaprakların bırakılması bitkinin kallus dokusu oluşturmasına ve yapraklarda doğal olarak üretilen hormonlar vasıtasıyla çeliğin kolay köklenmesine yardımcı olmaktadır. Yapraksız çeliklerde gövde uzaması erken, kök gelişmesi geç olur. Bununla beraber yapraksız yani sonbahar sonu ya da kışın alınan sert odun çeliklerin köklenme yüzdeleri yapraklı yani yeşil çeliklere göre daha yüksektir. Hazırlanan çelikler içinde geçirgen fakat sıkı yapıda 4/5 oranında dere kumu veya perlit, 1/5 oranında iyi bahçe toprağı veya torf bulunan köklendirme yastıklarına köklendirme yastıklarına 2 göz dışarıda kalacak şekilde 6-7 cm aralıklarla dikilir ve hafifçe sulanır. Çeliklerin toprak altında kalan gözlerinin bırakılması yarar sağlar. Çünkü köklenmeyi teşvik eden doğal hormonlar yapraklarda ve bu gözlerde üretilmektedir. Ilıman iklim bölgelerinde çelikler açıkta üretim yastıklarında köklendirilebilir. Ancak soğuk iklim bölgelerinde çeliklerin açığa dikilmeleri sakıncalıdır. Bu durumda çelikler kallus oluşturamadan soğuk ve hastalıklara maruz kalacak bu da çeliklerin çürümelerine yol açacaktır. Bu nedenle çeliklerin kallus oluşumu için 4-7oC’deki depolarda 1.5-2 ay depolandıktan sonra elverişli havalarda dışarıya dikilmeleri uygundur (Korkut, 1998). Rosa indica ile Rosa odorato çelikle üretilir. Çelikler kış aylarında o yılki 6-9 mm çaplı sürgünlerden 20 cm uzunluğunda hazırlanır. Çeliklerde üstte 2 göz bırakılır; diğer gözler, dipten yabani dalların sürmesine engel olması için köreltilir. Kış aylarında bol miktarda hazırlanan çelikler nemli kum içine gömülür ve ilkbahara kadar kallus teşkil eder. İlkbaharda çelikler, hazırlanan 50-60 cm genişlikteki tahtalara 10-15 cm sıra üzeri olmak üzere iki sıra halinde dikilirler. Dikim esnasında çeliklerin dip kısımlarının zarar görmemesine dikkat edilmelidir (Mengüç, 1996). Günümüze kadar gül ve özellikle kesme gül üretimindeki aşı ile çoğaltmaya karşılık çelikle çoğaltmanın az kullanılmasının nedenlerinden biri, çelikle çoğaltmanın daha uzun süreye gereksinim göstermesidir. Ancak, teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan yeni üretim tekniklerinden birisi olan topraksız kültür ile çelikle çoğaltmanın önemi daha da artmıştır. Özellikle kayayünü, perlit ve torf gibi ortamların getirdiği avantajlar çelikle çoğaltmanın yaygınlaşmasına neden olmuştur. Çünkü, topraksız kültür sayesinde aşı ile çoğaltmanın yaygınlaşmasına neden olmuştur. Çünkü, topraksız kültür sayesinde aşı ile çoğaltmanın ana nedeni olan anaçların toprak ile hastalık ve zararlılardan kaynaklanan olumsuzluklara karşı bazı özellikler taşımasına gerek kalmamıştır. Üstelik çelikle çoğaltma ile; aşıyla çoğaltma sırasındaki maliyetin çok altında üretim yapmak, aşının anaç-kalem arasındaki uyuşmazlık veya istenilen düzeyde uyuşma olmamasından kaynaklanan verim ve kalite düşüklükleri ile karşılaşmamak, ıslah çalışmalarıyla hızlı ve sürekli bir şekilde yenilenen çeşitlerin özelliklerini kısa sürede görmek, çok sayıda üretim materyali elde etmek olanak dahilindedir (Hollis, 1970; Hessayon, 1997; Karagüzel, 1992, 1994; Brickell, 1992; Kool, 1996; Rondeau, 1998). Güllerde çelikle çoğaltmanın hızla yaygılık kazanmasına rağmen bu hızın artmasını engelleyen en önemli etmen köklenmedir. Çeliklerdeki köklenme ve kök kalitesi için yapılan araştırmaların sayısı oldukça fazladır (Hanan ve Grueber, 1984; Karagüzel, 1994, Ercişli ve Güleryüz, 1999). Çelikle çoğaltmada farklı kültür ortamlarının, çeliğin alındığı yerin, çelik alma zamanının, çelik tipinin, çelik ölçülerinin, çelik üzerinde yaprak ve kaç göz bulundurmasının, çeliğe yapılan bazı uygulamaların ve çeliğin köklendirilmesinde kullanılan ortamların etkisi olmaktadır. İyi bir kök gelişimi için, güllerde çelikler o yılın yumuşak odunsu sürgünlerinden, Ekim-Mart ayları arasında, 10-15 cm uzunlukta, 1-3 gözlü ve 1-4 yapraklı olarak alınmaktadır. Çeliklere dip kısımlarını çürütmeyecek düzeyde nem ve alttan ısıtma ile sıcaklık uygulamaları da olumlu sonuçlar verebilmektedirler (Özbek, 1975; Hessayon, 1997; Söğüt ve Küçük, 1998; Ercişli ve Güleryüz, 1999). Güllerde köklenmeyi artırıcı olan bu etmenlerin birlikte ve tek başlarına olumlu etkileri dıştan uygulanan büyümeyi düzenleyiciler ile daha da arttırılabilmektedir. Bu amaçla kullanılan oksin gurubu hormonlardan en fazla IBA, NAA ve IAA önerilmektedir. Bunların içerisinden de özellikle IBA tercih edilmektedir. Köklenmenin artırılmasında 500-4000 ppm arasındaki IBA dozların uygulanması başarılı sonuçlar vermektedirler (Bleasdale, 1984; Güneş ve Yalçın, 1990; Hartmann et al. 1990; Karagüzel, 1994). Bazı yörelerde fidanlar kültür formlarının köklendirilmesiyle elde edilebilirler. Ancak bu yöntemle yetiştirilen fidanlarda verim ve kalite düşük olmakta; değişik toprak ve çevre koşullarına uyum sağlayamamakta, ayrıca nematodlara ve dışarıda yetiştirildiğinde kış soğuklarına dayanıklı olmamaktadır. Bunun için Kasım- Nisan aylarında iki gözlü hazırlanan çelikler 15.50C hava sıcaklığı, 210C kök ortamı sıcaklığında değişik köklendirme ortamlarında köklendirilir. Çelikler köklendirme ortamında 5x7.5 cm aralıklarla dikilmeli ve kurumalarına imkan verilmeden bol ışık almaları sağlanmalıdır. Bunun için sisleme en uygun yöntemdir. Köklenen çelikler ya fincan saksılara veya doğrudan yerlerine dikilirler. Ancak fincan saksılara dikilen çelikler 3 hafta sonra yerlerine dikilmelidir, aksi takdirde küçük olan saksı hacmi nedeniyle köklerde sertleşme meydana gelir (Mengüç, 1996). |
24-06-2008, 11:09 | #254 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-05-2007
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 4,833
|
Merhaba arkadaşlar ! Gül konusunda yazılanları dikkatlice okumaya çalıştım. Gerçekten çok güzel bilgiler var. Üretimin içinde olan birisi olarak bir konuda müsade ederseniz bende fikrimi paylaşmak istiyorum. Şehirden şehire gül çeliği gönderirseniz sonuç hüsran olur diye düşündüm bir an. Yardımlaşmak elbette güzel ancak gülü çeliği alınız alınmaz yerinde veya en kısa süre içinde yerine yerleştirmeniz gerekir diye biliyorum. (Suyu kaçmadan) diye bir tabirimiz vardır biliyorsunuz. Hoş bütün çelikler için aynı şey geçerli diye biliyorum. Bunun yerine köklendirip paylaşmak en güzeli ve garantisi. Yetişemediğim durumlarda tecrübe ettiğim bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Gazete kağıdının arasına sarıp hafif gazeteyi ıslatıp buzdalabına koyarak ertesi gün tavaya yerleştirdiğim denemelerim oldu ve başarılılar. Buzluğa değil normal bölmelere. Konunun uzmanı değilim umarım yardımcı olmuşuzdur. Saygıyla. |
21-09-2008, 21:59 | #255 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-07-2008
Şehir: Adana
Mesajlar: 240
|
Arkadaşlar Gül Çeliklerini diktikten sonra şayet piyasada satılan bahçe torfuna dikim yaptıysanız Bahçe Torfları gevşek yapılıdır. Torfun havalanmasını kolaylaştırmak için oldukça fazla abartılı bir şekilde Beyaz köpük materyali koyuyorlar bu torflara.Torfu çok iyi sıkıştırmanızı tavsiye ederim aksi takdirde çeliklerin uç kısımları hava alacağından dolayı uzun sürede köklenebilir. Ben genel olarak torflara hastalıksız olduğuna emin olduğum bölgelerden temin ettiğim toprak karıştırıyorum. Saf Torfdan çok daha iyi sonuç elde ediliyor. Bu yöntemin İkinci avantajı ise ; Torflara İzelementler harici olarak veriliyor ve hangi iz elementlerin varolduğundan emin olmadığım için yapısını bildiğim topraklarla karışım elde ederek garanti altına alıyorum. |
02-10-2008, 19:33 | #256 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2007
Şehir: ist
Mesajlar: 452
|
Bugün seradan gül aldım. Bahçeye ekmek için en uygun zaman ne zamandır? |
03-10-2008, 12:42 | #258 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2007
Şehir: ist
Mesajlar: 452
|
Teşekkür ederim. Sanırım bugün istanbulda yağmur yağacak. Yağmurun ardından bahçeye ekicem. Bir de küçük bir not yazım. Geçen yıl koçtaşta baston gül görmüştüm ama çok pahallı diye almamıştım. Yalovada bir serada 3 aşılı baston güle 20 ytl fiyat istediler şaşırdım. Yalovaya yolu düşenler seraları gezmeden dönmesinler. Ben bir dahaki sefere kamyonetle gitmeyi düşünüyorum. |
05-10-2008, 10:47 | #260 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Merhaba, Hüsnüyusuf, çok güzel bir gülmüş ben de sarılıcı güllerin ve sarmaşık tipli çiçeklerin hayranıyım, bu gülün birde kayısı renklisini düşünün, ben yıllar önce Konya'da görmüştüm. Beyazıda çok güzel olur, biz yurt dışından Mielland gülleri siparişi verdik, ama hâlâ haber yok, onların arasında vardı bundan. Ödüllü güller diye arama motoruna aratırsanız görebilirsiniz. |
|
05-10-2008, 11:58 | #261 |
Ağaç Dostu
|
Adalet hanım sizin ilginizi çekeceğini tahmin etmiştim. Ödüllü gülleri takip ediyorum. Benim de sarmaşıklara özellikle de güllere ayrı bir ilgim var.Elinde mevcut olan var mı diye merak etmiştim sadece. Saygılar... |
30-11-2008, 21:07 | #262 |
-
|
Daha önce eklenmiş mi ben bulamadım o yüzden bir daha ekleyeyim dedim.ATATÜRK BAHÇE KÜLTÜRLERİ MERKEZ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ nce üretilen yeni gül çeşitleri..... [URL="http://www.arastirma-yalova.gov.tr/tescil/yeni_cesit.htm" |
01-12-2008, 08:25 | #263 |
Ağaç Dostu
|
ATATÜRK BAHÇE KÜLTÜRLERİ MERKEZ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ nce üretilen yeni gül çeşitleri..... Sn. Bursevinin vermiş olduğu link. Türkiyem adlı gül çok güzel görünüyor. |
11-01-2009, 15:19 | #264 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 20-11-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 71
|
Alıntı:
|
|
07-02-2009, 11:28 | #265 |
Ağaç Dostu
|
Sarılıcı bir gül, göz alıcı rengiyle.. http://www.bakker-irl.com/r_12048-01...ndigoletta.htm Diğer sarılıcılar da harika görünüyorlar. http://www.bakker-irl.com/index.aspx?N=903644 |
07-02-2009, 14:05 | #266 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-03-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 141
|
nariel'den temin ettğim güller tuttu.önce 2 gün suda beklettim sonra da beyaz eşya köpüğü ve toprağı karıştırdım Sürgün vermeye başladılar.küçük kaplara, sık diktim galiba umarım bişey olmaz. |
|
|