Hayırlı olsun,

Zengin ruh dünyana renk katan,katıksız uslubunla hoş geldin.

Yüreğin hangi güzel şeyler için çarpıyorsa, hayat sana ve ailene onları getirsin.
Emekli meslektaşın...sevgilerimle

'' Yaşamak ;
bir ağaç gibi ; tek ve hür ,
ve bir orman gibi kardeşçesine..
bu davet bizim.. ''
Nazım Hikmet Ran

Henüz bu kadar başındayken ; en samimi daveti sizden aldım öğretmenim..Işığınız ışığımdır..Sevgimle kalın..

Size bahsettiğim ; salonda sözde içine sedir yapacağımız bölüm... makine mi kötüymüş ; psikolojim mi bilemiycem ; fotoğraf pek bir berbat çıkmış :rolleyes:

Şu an neler oluyor derseniz ( demezseniz ben derim napayım artık :rolleyes: )

Yalnız beni yakında siteden ihraç edecekler gibi bir his var içimde ; bu ne kuralsızlık diye..hadi bakalım hayırlısı ;)
Neyse gelelim evimize..fazla takıntılı bir doğalcılık durumum olduğundan ; çerçevelerden yere her türlü malzemenin doğada olduğu şekliyle kullanılması taraftarıyım..lakin durum çarşıya **** ustanın eline düşünce hızlı bir biçimde değişebiliyor..çerçeveleri yerli çam ahşabı olarak sipariş ettik; gelip ölçüleri aldılar..bu arada ben ışık alan evleri çok sevdiğimden ; pencerelerimizi geniş tuttuk.. hayalimde dışı beyaz kireçten boyalı ; demir mavi kepenkli bir ev varken ; hoşçakal dedim kendilerine.. böyle olunca ; gelen giden bize '' her yaz gelince ahşaba bakım yapmanız gerek; olmaz zor iş '' dedi durdu..sonunda pes ettik..kahverengi p.v.c ; camlarında içinde bölmeli olanları seçtik..Veda ettiğim ilk prensip bu oldu :(
Dış kapımız sürekli kara ve yağmura ; Balıkesir'in uzun ve çok soğuk geçen kışına direk maruz kalacağından ; bir demir ustasına gittik..oturup 5 dakikada aklıma gelen ilk kapı modelini çizdim ..Bayramda fotoğraflayacağım umarım..

Dere kenarında gezerken bana çığlık attıran çiçekler..( şimdi çiğdem desem ya değilse ; kardelen zaten değil ) çiçekten kaldın ; oturr !!
Aslında çok koyu morlar; ama makinem pek kalitesiz; açık renk çıktılar :rolleyes:

Doğal böğürtlenler..bizde karamuk derler..geçen yıl bahçede meşe odunlarının üzerine kazanlara koyup reçel yapmıştık kendilerinden..
Bu arada inşaat sırasında köyde az malzemeyle çok şey yapıldığını bire bir yaşadım..örneğin 2 meşe odunuyla ; kuzinenin içinde tavuk yemeği ; üzerinde kızartma ve çay yaptığımda ; hala sobada odunlar bitmemişti..çok şaşırdım..doğa bize yiyeceğimizide yakacağımızıda veriyor..mesele bu sistemde yaşayabilmek; tabi gerçek doğal yaşamdan bahsediyorum..bu da herkese göre değil; ütopik olmamak gerek..

İzmir'den gelen arkadaşlarımızı dereye doğru gezmeye götürmüştük..evimizin altından geçip köprüyü geçince ; geriye dönüp bakmak geldi içimden..Aaaa ; evimiz köprüden görünüyorr !! olmuştu tepkim..Bu kadar megalomanlık iyi birşey değil hakkaten de :rolleyes:

Bu resimlerde en güzel resim biberli teyzem çok tatlı ya:) aklıma bir an kiraz dan küpe yaptığımız biberden kolye yaptığımız günler geldi ruhumuzmu yaşlanmış yoksa biz mi dedim bir ara...

Bu yabani çiceklerde bahçenin bir kıyısında yerini alsın bence..Çok güzeller...

Sayfanızın daimi üyesi oldum bilginiz olsun, olur olmaz zamanlarda uğruyorum izniniz olmadan..

O fırındaki ekmeklerde aklım kaldı.. Offff bayram arefesi gelse de annemle fırında ekmek yapsak en haşhaşlısından :))

Niye hemen yaşlılığa bağlayalım ki..her yaşta kirazdan küpe ; biberden kolye yaparız bence ;)

Ama şimdi Semracan ; biberden kolye yapmanın yaşı yokmuş işte..fotoğraf ispatlıyor...
'' Kararmasın yeter ki ; sol memenin altındaki cevahir... '' N.H.R

Sevgili Korucak ; hoşbuldum ..ben hep burdaydım..sizin çalıların arkasında saklanıyordum ;)

Sn. Laparaki,

Çalışırken her gün göz attığım Buralardan çekip gitmek bölümüne ne hikmetse 15-16 gündür bakmadım. Bugün göz atmak geldi içimden ki iyiki atmışım bir solukta okudum yazdıklarınızı. Hatta bazı bölümleri 2 defa okudum. Gelişmeleri an be an takip edeceğim zaten konuyada abone oldum. Bizi habersiz bırakmayın.

Eskilerden bahsettiğiniz bazı yerlerde duygulanmadım desem yalan olur. Yazdıklarınızı okurken Radyo Alaturka da çalan Emel Sayın'ın ''TOPRAK ÇAĞIRMADAN GEL'' şarkısıda cuuk!!! oturdu. ;)

Nasip olursa bir kaç yıla kadar bende bir süredir hayalini kurduğum köyümde müstakil evime başlamayı düşünüyorum.

Kolay gelsin.

Samimi düşünceleriniz için teşekkürler Pritt..Güneşi balçıkla sıvamaya çalışıyoruz .yavaş ama istediğimiz gibi olsun istiyoruz evimiz..isterseniz sizin de olur..bir gün buraya sizde ilk kepçe fotoğrafınızı ekleyeceksiniz ; yeter ki isteyin..

Benimde babamdan kalma 250 metreye yakın içinde dökük bir gecekondusu olan bir yerim var...Burayı yapmayı çok istiyorum..Ama birde düşünüyorum bu kadar küçük bir yere evmi yapacaksın,bahçemi....Bilemiyorum....Hala işin içinden çıkamadım..Aklımın bir köşesi yap diyor
bir köşesi köy gibi yerde çok küçük diyor....Düşünüp düşünüp duruyorum...:(

Sayın laparaki,

Hayırlı uğurlu olsun eviniz. Hepinize (ailecek) kırk bir kere Maşallah diyorum. Allah nazardan saklasın.
Eşinize aktarın lütfen, evde bol baca olsun mümkünse her odaya her bölüme bir baca. Sonradan mümkün değil çünkü.

İleride doğalgaz gelebilir, yerden bir boru döşemekte iyi olur çok masraf tutmaz. Ahşap doğrama olmamasına yanmayın çok dertli olurdu ileride. Bir tanıdığım bana eskiler hep ahşap yapmışlar ama dediğimde şunu demişti : Vardıda mı seçmediler diğerlerini...

Sayfanızın bir süredir takipçisiyim. Ailece,doğayla baş başa ne güzel bir dünya kuruyorsunuz kendinize.Hasan Hüseyin ve Nazım Hikmet'ten yaptığınız alıntılar şiirden de hoşlandığınız kanısı uyandırdı bende.Bu güzel mekanda şiir gibi bir yaşam dilemek geldi içimden. Her şey gönlünüzce olsun.

Eesasında "emekliliği beklemeye hiç gerek yok" dedirttiniz bana. Zaten beklersek, yolumuz daha çoook uzun :) Kim öle kim kala.. Gençliğimde, sagligimda böyle bir hayatın keyfini suremeyeceksem, yaslanıp, hastalıklar kalıcı misafir olarak geldiğinde mi sürücem.. Bu sayfayi açarak aklımı celiyorsunuz :)) İşin yoksa şimdi yerleşecek köy ara :dilli:

Sonkez ; sizin durumunuzda olsam eve başlardım..ev olmayınca bahçe tek başına anlam ifade etmeyebilir.biz 130 metrekare yaptık ölçümüzü ; gayette büyük oldu..üstelik ön, yanlar ve arkasında da hem çiçek hemde sınırlara ağaç dikecek alan kaldı rahatça..bir süre kendi bahçenizde teselli olup ; ilerleyen zamanlarda da istediğiniz büyüklükte bir bahçe edinebilirsiniz..düşünmeyin daha fazla ; zaman çok çabuk geçiyor :p

Sevgili Hoşseda ; baca önerinize teşekkürler ; fakat o kısmı bitti çoktan..sadece salona ; mutfağa ve evin hol kısmındaki mini kazan dairesine baca yaptık..ısınma konusuna gelince ; buraya doğalgaz gelmesi imkansız çoookk uzun yıllar..çünkü bildiğiniz dağ köyü gibi..zaten o yüzden tercihimiz bu köy..en sevdiğim kısım köylerimizde kömür yasak..bizde sonradan zor olur diye kalorifeer borularını döşettik tabana..elektrikli kombi düşünüyoruz; mutfağa da kuzine olacak..şimdilik planlarımız böyle...

Aynı sizin gibi düşündüm bende ; bende diyorum çünkü genelde ani ve hazırlıksız kararlarımla ünlüyümdür..eşimin abisinin en büyük hayali bir gün İzmirden köye dönüp; bir tavuk çiftliği kurmaktı..ama 36 yaşında kaybettik ; yıkıldık hepimiz..kötü bir örnek ama ; hakkaten ne yaşanacaksa yaşanmalı..anıları erkenden oluşturmalı ..Köy arayışınıza gelice ; içinde bol yazlıkların olduğu yerlere köy diyemiyorum ben..gerçek köy olmalı..gece zifiri mavinin üzerinde yıldızları izleyebilmeli insan ; doyasıya sessiz ve istediğinde gerçek yalnızlığı yaşayabilmeli..dedim ya tezek kokmalı ; çamur olmalı..tabi benim anlayışım bu .sizin özellikle tercih ettiğiniz bir bölge var mı ?? Sevgiler..

İş nedeniyle Ankara'dayiz.. Görünen o ki; radikal kararlar alıp kurum değiştirmedikçe veya memuriyetten istifa etmedikçe de Ankara dışına çıkmamız zor görünüyor.. Ama şu da var, siz eşinizin köyünde bu kararinizi gerceklestiriyorsunuz.. Belli ki esinizin orada çocukluğu, gençliği geçmiş.. Hala kan bağının olduğu insanlar var.. Herseyden öte bir yasanmislik var. Şimdi durduk yerde insan hiç bilmedigi bir yerde, hiç tanımadığı insanlar arasına gidip te "Aaa meraba ben geldim, koylunuz olmaya geldim
" demek te biraz abes geldi düşününce..

Bakalım mevla neyler, neylerse güzel eyler :)

Sizin gibi cesur yürekli insanları ayakta alkışlıyorum..

Merhabalar,sizi bugün keşfettim.Bir çırpıda sayfanızı okudum.Herşeyin gönlünüze göre olmasını diliyorum.
Ben de hala çocukluğumdaki gibi,yol kenarındaki böğürtlenleri ve düğünlerde pamuk helva yemesini çok severim.Sevgiler.

Sevgili Dilruba ; düşüncelerine kısmen katılıyorum.Üniversite yıllarım Ankara'da geçti.Ne yazık ki hiç sevmedim Ankara'yı..Uzun yıllar sonra Yozgat'a tayin olunca ; sevmeye başladım bozkırı..İç Anadolu kültürünü orada yaşadıklarımı hep mutlulukla hatırladım ; tüm zorluklarına rağmen..Fakat mesele köy yaşamı olunca ; durum farklı..çünkü Ankara'nın öyle güzel ; tipik özellikler taşıyan köyleri var ki; hayranım onlara..haa siz illede Batı derseniz ; belki bir gün Ayvalık; Akçay veya Edremit'e giderken bizim bitmemiş evimizde bir çay molası verirsiniz; görmüş olursunuz toprağımızı..yine çok uzun yazdım yaff :rolleyes: görüşmek üzere :rolleyes:

Teşekkürler Mügem..hakkaten bir çırpıda okunacak kadar kısa yazabilmişmiyim...genelde kendimi çok uzun cümlelerle ifade ediyorum; beceremiyorum başka türlüsünü de..nolacak bilmem ..evet ; düğünlerde erkekler karşıda dikilir ; hoşlandıkları kızlara helva gönderirdi..nasıl bir gençlikten geçmişiz yahu ; ondan bizim bu travmatik duruşumuz bence :rolleyes:

Teşekkür ederim Sayın Laparaki davetiniz için. Kısmet diyelim.. :)

Allah herkese kalbindekini, hayırlısıyla versin.. Tabi bana da :D

İçim kıpır kıpır oldu okurken; fotoğraflara bakarken. Çok mutlu oldum sizin adınıza, güle güle oturmanızı dilerim ...

çok teşekkür ederim..devam edeceğiz ama ağırdan tabi ki :rolleyes:

'' Mirası yaşarken bölüştürdük ; iyi mi ettik acep '' diye mi düşünüyor bilemiycem..Kayınpederim ; inşaatın ilk günlerinde..çok sevindi ; bizim ev yapma fikrimize..Tabi akşamları dırdırdan bize kaçıp; çay içmeyi planlıyor veranda da:p

bir süre bu fotolarla idare edin..bayramda Balıkesire gidince yeni çekimler yapacağım :)

Evimizin çerçeveleri takılmış ; bugün aradık ustaları..ben bu arada balkonumun geçen yazki fotolarını sunuyorum size..Kiracıyım malesef ; ancak bu kadar düzenleyebiliyorum balkonumu..

Sevgili laparaki,

Sayfanızı yeni keşfettim, hayırlı olsun. Cesaretinizi de kutluyorum. Ev inşaatı benim de hayalim ama gözümde son derece büyüyor. Olumsuz usta tecrübeleri ve eşimin de bu işlere uzak olmasından belki.

Ev maceranıza keyifle hızlı bir göz gezdirdim. Tüm mesajları okuma fırsatım olmadı, belki siz yazdınız ben kaçırdım. Annem babam da Balıkesir merkezden. Bu sebeple merak ettim, burası Balıkesir'in hangi köyü acaba ?

Sevgiler ve kolay gelsin...

Balıkesir'in Balya ilesinde bu köy..eşimin köyü..Sizin gibi düşünüp kaygılanacak zamanım olmadı benim..geniş zamanlar bırakmadım kendime..pat diye attık kendimizi inşaata..yoksa ayrıntıları önceden düşünseydik ; sanırım başlamak bile zor olurdu.. Bir yaz tatilinde kabasını attık evimizin, kışın öylece kaldı..şimdide çereveleri yapılıyor..Eğer biz şu şartlarda yapabiliyorsak inanın herkes yapabilir..nedenmi böyle söylüyorum ; çünkü emekli falan değiliz hala çalışıyoruz ; çocuklarımız küçük..yani aslında hiç vakit yok ; hatta maddi imkanımız da yoktu..ama yavaş yavaş içimize sindire sindire sanırım bitireceğiz...sizlerde başlayın biryerlerden..Ağaçlar net sakinleri birbirimize ziyarete gideriz ;)

küçücük ceylanım büyüdü ve ne güzel oldu ;) ve hiç açtıramadığım orkidem :mad:

Balkonunuzda çok güzel..Ne güzel bir memleketlim daha..Sevgili laparaki,Balıkesirli olduğunuzu duyunca daha bir sevindim.bende Gönenliyim.....

Bende Gönen'liyim ...Ne çok Balıkesir'li var sitemizde..öyleyse buyrun Balıkesirlilere gelsinnn :p

Merhabaa ...Ben geldimm :p Bayram tatili için ailelerimizin yanına gittik Balıkesir'e..Canım annem evimizin bahçesi için çeşitli meyve fideleri yetiştirmiş bizim için..fidelerimizi aldık gittik köye..ilk şoku ustanın yarım bıraktığı ve yapmayacağını söylediği cumbayı görünce ; bacaları ve verandaya çıkış merdivenini yapmadığını görünce yaşadık..ama yinede bozulmadı doğrusu moralim..çünkü içim ısınıyor evimiz yavaş yavaş bitecek diye..:p

Çerçevelerimizi beğendim ...ama asıl salonun cumbası , mutfak ve kapılar takılınca anlaşılacak durum...

Evin etrafı dev otlarla sarılmış ...ot denemez aslında , resmen ağaç gövdesi kadar kalın bitkilerdi..yağmur etkisi ve tabi bakımsızlıktan nasıl çoğalmışlar, inanın ev görünmüyordu..hemen oraklarla giriştik işe. Kestiğimiz otları yığınlar halinde yaktık...tatilin iki günü ot temizlemekle geçti..ama tertemiz oldu bahçemiz....sonrada ilk meyve fidelerimizi diktik ..can sularını verdik..ertesi gün de yağmur yağdı..oleyyy havalara uçtum :p