![]() |
|
Alıntı:
|
Alıntı:
Bizim orası Ordu ili.Ve daha ileri sahil kesimini tavsiye ederim.Yükseklerde yaşamak sonradan gelen için zor olabilir. |
Alıntı:
Bende rahmetli dedemin fındık bahçelerini ayakta tutmaya çalışıyorum dersek yalan olmaz uzaktan da olsada.... |
Fındık zor bir iş, 8 ay kaldı toplanmasına ;) uzaktan nasıl yani ?
|
kendim kastamonuda memurum ama tarlam sakaryada işçi tutup işleri yaptırmaya çalışıyorum bazende 1 hafta izin alıp ot kesmek ti ayıklamaydı felan elimden geldiği kadar işleri bitirmeye çalışıyorum koştura koştura...
Fındık toplamasıda çoğunlukla işçilerle halletmeye çabalıyorum... |
Anladım kolaylar gelsin ;)
|
Aşk Meydan Savaşı 1.bölüm - YouTube Ask Meydan Savasi diye bir dizi,Kanal D'de yayinlanmisti hatta konusu da kirsal alanda yasamak ;) Konuyu biraz basit bir bicimde ele almis olsalarda izlemek belki de faydalidir bilemiyorum,doneme gore kalitesizmis ama halbuki seviyordum o zamanlar.
|
Merhaba doğadostları,
Kaç zamandır eşimle ben de kaçış planları yapıyoruz. Bunun için o koca Ankara' da didindik durduk,çok çalıştık, dişimizden tırnağımızdan arttırdık. önce oralardan bakındık, bir çıkış bulamadık ve geldik Ege'ye: Muğla'ya. Dedik ki bari iklim yumuşak olsun,deniz yakın olsun. Burası nefis, her yeri ayrı güzel, Şimdi buralarda arazi arıyoruz. Gezdikçe güzellikleri keşfediyoruz. Ancak şartlar çetin ve evdeki hesap çarşıya uymadı : meğer bizim paramız pulmuş da buralarda arazi fiyatları uçmuş. O kadar çok geziyoruz ki: gezmekten bitap düşüyoruz. Bazen bir yer beğeniyoruz, ama başka krtiterlere uymuyor, ne bileyim komşu iyi olmuyor mesela, ya da o köyle ilgili nahoş şeyler duyuyoruz vazgeçiyoruz. Netice de bazı bölgeleri benim diyen emlakçıdan iyi biliyoruz artık köylerde tanıdıklar oluştu:) ama ne hikmetse bütçemize ve kafamıza uygun bir yer henüz nasip olmadı... Alacağımız araziye göre şekillenmeye karar verdik - önce güzel bir yer bulmalıyız. Sonra ver elini doğa, çalışır çabalar aç kalmayız. (buradan idolümüz Sayın Aliderya Çengel abimize selamlar) Sadede gelirsem, eğer buralarda "Gelin bize komşu olun" diyen varsa bana yazsın lütfen. P.S. Ovakışlacık köyünde bir zeytinlik bulduk dağın güney yamacında 70 dönüm yaklaşık %30 eğim var. Yolu var. Sahibi sıkışıkmış 180000 e kadar düştü... ancak zeytinler bakımsız hepsi tımar ister... denildiğine göre 1800 zeytin varmış - ben saymadım. Ovakışlacık medeni insancıl güzel bir köy..denize yakın. Denildiğine göre su problemi yok. Zamanında organik tarıma başvurmuş organik tarım yapılabilir belgesi almış ama devamını getirmemiş.Ancak fiyat bizim bütçeyi aştı , daha ev yapılacak, ne dersiniz? başka tavsiyeleriniz olur mu? Fikirlerinizi bekliyorum. Yarın yine gezeceğiz. |
Alıntı:
Merhaba efendim, 200 zeytin sağlam çıksa yeter. Toprağın bedeli yok demek:))). 70 dönüm için beleşe yakın. Bence tabii. Saygılarımla lütfen. |
Alıntı:
Aşağıdaki ilanda '' 600 VE 700 ZEYTİN AĞACI BULUNAN YILDA ORTALAMA 7.000 İLE10.000 TL ZEYTİN YAĞI ÜRETİLEN'' diye yazıyor..çok ilginç..verim yok gibi..sahipleri herhalde bıktı uğraşmaktan..veya başka sorunlar var..tapuyuda iyi incelemek gerek.. Ovakışlacık köyünde acil satılık zeytinlik 70.000 TL |
Köylü yağın kilosunu toptan 4-5 TL. ye verebiliyor. Toplamaya 35 silkmeye 70 TL. yevmiye ile işçi bulup çalıştıracak halleri yok. Ailece, çoluk çocuk ne toplarlarsa o. Komşularım neredeyse 1,5 aydır soğuk, buz, ayaz demeden sabah gidip akşam gelmecesine zeytindeler ama hala kolaylayamadılar.
Hiç bir şey dışardan görüldüğü gibi değil. Hele bizim gibi herkesin birbirinin işini kolladığı, ne sattı ne aldı diye çizelge tuttuğu bir memlekette hangi iş para kazansa çok geçmez 5 yılda sereriz onu da yere. |
Eğer ilandaki araziden bahsediliyorsa kıraç olduğu kesin ;) Evet zeytin çok zor bence herşeyi olduğu gibi köylüye **** devlete yüklememeli..
|
Degerli dostlar
yer alırken m2 nin büyüklüğüne aldanmamak gerekir 70 dönüm yer çok büyüktür bildiğin dap taştır sadece verimsiz zeytin olur daha küçük ama verimli suyu olan yerlerre bakmalı komsu mutlak olmalı 5-10 dönüm idealdir |
Katılıyorum sayın Safranlı
|
kıraç arazi dönümü 1500 tl den , 70 dönüm yer 105 000 tl olarak , bilirkişi tarafından rayiç bedel tespiti yapıldı. Yer Bolu . Vasıf Tarla.
Bu bilgiyi karşılaştırma yapabilmek için verdim. Muğla ilinde 70 dönüm , 180 000 tl fiat çok iyi gibi geldi bana . Üzerinde zeytin ağacı hiç olmasa bile fiat iyi. Arazinin eğim yönü güneye bakıyorsa yani kuzeyi kapalı ise , içinde suyu varsa , elektirik konusu halledilebilir durumda ise fiat fena değil gibi geldi bana . |
Alıntı:
Gelecek vaad eden yerlerden alabildiğiniz kadar arazi alın, var olan arazinizi de asla satmayın. Antalya'da ki otellerde kat hizmetlisi, güvenlik görevlisi gibi hizmetlerde çalışan insanlardan bu otelin arazisi zamanında dedeminmiş gibi çok sayıda öykü dinlersiniz. |
2 Eklenti(ler)
Fotoğrafı kendim çekmiştim, yer Kalkan.
Fotoğrafta ki villa 1.000.000 pounda satılık (2.850.000 TL). Villanın çevresinde ki araziye dikkat edin, kayalık, ancak keçinin katırın tırmanacağı meyilde kıraç arazi. İçinde doğal olarak yetişen yabani zeytinlerden ve maki nitelikli çalıdan başka birşey yok. 30 yıl önce Kalkan'ın asfalt yolu bile yokken, turizmin t'si bile yokken bu arazileri acaba kaça satıyorlardı? Söyleyeyim, dönümünü bir gömlek parasına. Bazen üzülüyorum keşke daha eski zamanda Antalya'da doğsaymışım diye. :) |
Alıntı:
biraz emlak piyasasını takip ederim bir yılda iki kat artabiliyor topragı seven ve yatırım imkanı olan dostların almaları çok mantıklı 70 dönümün işlenmesi açısından zorluklar olacagından m2 ye aldanılmasın diye yazdım bölgeyi iyi araştırdıktan sonra tapusunda sıkıntı yoksa toprak topraktır asla zarar etmez hatta servet kazandırır |
Alıntı:
ne servet ama.... çalış çalış bir milyon yılda kazanamazsın eee döndük dolaştık yine toprağa bağladık ne varsa toprakta var ister doga sevgisi ister rant sevgisi hepside toprakta.... |
Alıntı:
Özeti budur! |
Yorum yapan tüm dostlara teşekkür ederim... Aslında bize de iyi bir fırsat gibi geldi ancak malesef araziyi alsak ev yapmaya para kalmıyor. Arazinin dibinde oturan köylülerle çok muhabbet ettik... Elektrik var, bir minicik ev var 2 oda oraya bağlanmış. Köylünün dediğine göre su da var. Ama evet zeytine bakacak insan yok. Yaşlılar ancak kendilerine yetecek kadar yapabiliyorlar. Genşler de var,onlar da Bodrumda Akbükte iş peşindeler. toprakla uğraşmak istemiyorlar. Netice de zeytinlikler çok çok bakımsız kalmış. Biraz daha para olsaydı...fiyat çok iyiydi. 70 dönüm - müstakil tapu. tabii alıcı olsak araştırırız iyice tapuyu - ama duygusal nedenlerle işte:) alıcı olamıyoruz -evet çok büyük: bizim gibi doğa sevdalısı birileri daha olsaydı,altından kalkılırdı ama çevremizde yok...
Bu arada dediğim yer o ilandaki yer değil, oranın yolu yok, dağda. burası tabandan başlıyor,yol var yani arsaya, oradan dağa doğru çıkıyor. Şimdi zeytin para etmiyor diyorlar. Toplatacak güç yok. İmece usulü kendileri toplasalar ya...Bilmiyorum. Aşılamak lazım belki zeytinleri, budayıp gençleştirmek lazım, bunların masrafı ne olur, onu da bilmiyoruz..Ne zaman köylere gitsek, kahveler dolu, okey gırla gidiyor. Köylü toprağını fahiş fiyata satma derdinde.yine de onlar emlakçılar kadar değiller. siz siz olun aman emlakçıya bulaşmayın. Kaç kere gördük birinin 100 istediği yere emlakçı 200 diyor.Durum böyle... |
Birgi'de yaşam
3 Eklenti(ler)
Arkadaşlar Merhaba,
Daha önceki yazı ve paylaşımlarımı " Ev yapımları hakkında " başlığı altında yazıyordum ancak, sanırım artık bu bölümde yazmam daha doğru olur, zira artık yeni evimde yaşamaktayım. :) " Kaçıp gittik, nasıl yaşayacağız? " sorusuna en kolay cevabı sanırım ben verebilirim, çünkü ev bitmeden önce tayinimin Birgi'ye çıkmış olması benim için yaşamı daha da kolaylaştırdı. Hepinizin bildiği " Yavaş Şehir " yapılanması için aday kentlerden biri olan Birgi'de çalışıyor ve yaşıyor olmak çok, ama çok keyifli. Burada yaşam yavaş ve huzurlu olduğu kadar, zevkli de. Tabii bu zevk kavramınızın nasıl olduğuyla ilgili. Mesela, okula yürüyerek dere yolundan giderken karşınıza aniden çıkan sincap, ya da, kendisini göremeseniz bile ağaca vurduğu darbelerle varlığını duyduğunuz ağaçkakanın size verdiği zevk, sanırım az çok bir fikir verebilir sizlere. Kış olduğu için ısınma konusuna değinmemde fayda var sanırım. Keyfe keder zamanlarda yaktığım ocağın verimi gayet iyi. İlk başlarda biraz tütmüştü ama, iki sıra daha tuğla ekleyince, sorunu çözdüm. Ancak çekiş arttığından, odunların dayanma gücü de ters orantılı olarak azaldı. Hani bir fıkra var : Erzurum'lu dedeye sormuşlar; " Küresel ısınma hakkında ne düşünüyorsun?" diye. " Vallah sobanın yerini heçbirşey tutmir!" demiş. :) İşte o hesaptan, ben de kuzine sobanın yerini hiç bir şeyin tutacağını sanmıyorum. Yüzeyi geniş ve kovalı olduğundan, yanma verimi hayli yüksek. Normalde, oda kapılarını kapalı tutuyorum ama, açmam gerektiği zamanlarda da, oraları da ısıtmada başarılı oluyor. Tabii uyku moduna alamıyorsunuz o zaman. Çekmeceleri ve üzerinde pişen " lezzet" lerden bahsetmeme gerek yok sanırım. Geçen sonbaharda, koca bir traktör kasası dolusu odunu 350 liraya almıştım. 50 liraya da ağaç motoruyla böldürdüm ki, gayet ucuza mal oldu. Ama tabii ki, kömürle birlikte yakıyorum ki dayanma süresini uzatabileyim. Su büyük şehirlere oranla çok ucuz. 4 er aylık periyodlarda bakılıyor saatlere ve 25 lira civarında geldi hep faturalarım. Dörde böldüğünüzde, çok az bir meblağ tutuyor yani. :) Şehirlerden daha pahalıya bile mal olsa değerdi, çünkü inanılmaz lezzetli suyumuz. Birgi, Bozdağ'ların hemen dibine konuşlanmış olduğundan karla beslenen su kaynakları şimdilik çok temiz ve zengin. Umarım hep böyle devam eder. Burada yaşıyor olmaktan benden daha memnun olan bir birey var; köpeğim Goldie. :) Kendileri bir Golden Retriever olmalarına rağmen, artık bildiğiniz köy köpeği oldular. Allah korusun, içeri hırsız gelse kuyruk sallar, salyalarıyla adamı bayar ama, sesiyle baya bir bekçilik yapar hale geldi. Sabahları gezdirme ve parklardan dışkısını toplama derdinden kurtulduğuma da çok seviniyorum. Dahası, uçsuz bucaksız arazilerde geziyor olmaktan o da çok memnun. Hem, horozlardan tutun da eşeğe kadar geniş yelpazede arkadaş çeşitliliği var keratanın. :) Aklıma gelenler şimdilik bu kadar. Sorularınız olursa, seve seve cevaplamaya çalışırım. Kalın sağlıcakla. :) |
Sevgili arkadaşlar,
Sayfaya arada bir uğruyorum. En önemli görülen konular, kusura bakmayın ama, detay! Bahçe, arazi, ev, kulübe... Küçük ya da büyük olmuş!.. Isınma sorunu şömine mi kuzine mi?.. Son teknoloji nedir?.. Bunlar gerçekten birer detay!.. Hem öyle detaylar ki, şehirden kopmanızı engelliyor, Gitmiş olsanız bile, şehri de oraya sürüklemenize neden olan faktörler oluyor! Önemli olan, karar vermek!.. Şehri, tüm konforuyla birlikte terk etmek!.. Gemileri yakmak, köprüleri yıkmak!.. Gittiğiniz yerde çözüm aramak işin keyfini orada çözüm bularak sağlamaktır. Ben öyle yaptım. Mutluyum. |
Alıntı:
|
Ah bir gitsek gerisi kolaydı, ev var ocak var şanslıyız ama :(
|
aslında bende itiraf edeyim..
yaklaşık iki aydır iyice stresten kaçıp gitmeyi dilime doladım aslında zaten merkez köyde yaşıyorum ama akşam karanlıkta eve varıyorum sadece köyümde uyumuş oluyorum bize sadece pazar günü kalıyor o da pat diye geçiyor hep iş hep iş stres alabildiğine fazla ödemeler ,müşteriler,çekler mekler bitmiyorki kardeşim.. iş hayatında nedense mutlu olan az belkide biz nedticede çalışan oldugumuzdandır kazancımız belli... ögle yemeginde iş arkadaşlarıma şu cümleyi kuruyorum 'geçinebilsem köyüme dönücem' bir yandan sahip oldugumuz konforu nasıl bırakıcaz yaşım 37-38 oldu çoçuklar küçük emeklilik hayal... ihtiyaçlar çoçukların egitimi falan filan liste uzun bazanda ticaret hayatımızdaki tecrübeyi köyümde uygulayayım desemde ticari bakınca mevcut gelirimizin yarısını dahi garanti edemeyiz birde topragı sevsekte bedensel güçte çok önemli bir kaç parça arazimizde ticari yaptıklarımızn garantisi yokki.... söyle mütevazi emekli maası kadar düzenli akarım olsa bu masayı bırakmayı iyice düşünür oldum aynaya bakıncada bu düşündüklerim bir nevi intihar anlamına geliyor işi bıraksan ertesi gün saglık güvencen yok.... çoçukları nasıl riske atabilirilirim ara formül olarak işimde biraz daha layt tempoda çalışıp toprağa ağırlımızı artırmaya niyetliyim hakkımızda hayırlısı olsun modern dünyanın damgalı mahkumları olduğumuz gerçeği ap açık belli..... |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Hem kentten kaçmak , hem de kentteki konforu yaşamak istemek , işte bu işin zor yanlarından sadece biri.
İnsan tek başına değil. Ailesi ve çocukları da kaçış sonunda yaşanacak hayatı sevmesi ve istemesi, gerekir. Kentten kaçtıktan sonra geçim hiç de zor değil. Bir devlet memuru arkadaş ile konuşurken söylediği şey bunun izah ediyor. iKİ İNEK BİR MAAŞ DEMEK DEMİŞTİ. |
Alıntı:
ben kaçsam eşim ailem uyum sağlayamayabilir ev halkı sözde konforu sevebilir. en büyük açmazda bu zaten. hem köyü sevmek hem şehrin imkanlarını istemek... Memur arkadaşta anlşıldıgı kadarıyla aynı dertten muzdarip rasyonel bakınca iki inekten dedelerimiz dahi geçinemedi biz nasıl geçiniriz...?? hadi geçindik; gübresini pisliğini bir zaman sonra kim atıcak o enerji içimizde kalacak mı ilk hevesimizi koruyabilecekmiyiz bu arada faturalar düzenli gelmeye devam edecek gelirimiz ise ancak çay parasını çıkartır gece gündüz çalışan dedelerimiz hiç masrafları olmadıgı halde zorluk çektiler neden.... çünkü en büyük problem sosyal güvenceleri yok yaşalanınca bitiyorsun ele bakıyorsun sosyal inkanlardan geri kalıyorsun çevrenin gerisinde olunca çoluk çocuk ezilebilir... Insanca ve alnı açık yaşayabilecek standart olsa tamam benim evim barkım var çalıştım geçindim sosyal güvenliğimi nasıl sağlıyacagım dışarıdan ödesen her zaman paran olmayabilir... Gibi ..gibi... Uzadıkça uzuyor belkide biraz cahil cesaretine ihtiyacımız var şirket bana sıfır arabayı sınırsız telefon kullanımını tahsiz etti hadi aynı maaşım kadar kazandım o arabayı kazanmam için ayda iki milyar kenara koysam iki senede sahibi olabiliyorum ki bu imkansız sürekli hesap ediyorum şu andaki ayda iki tekli gelirimin verdiği konforu bulabilmem için en az ayda dört tekli kazanmalıyım kazandığımızıda sosyal güvence konusunda titizce harcamalıyım. benimde oy verdiğim iktidar ülkemin hangi tarımsal üretiminde bu kazanca imkan bıraktı ki.... Dedikya bu sayfalarda terapi ye devam edicez başka çare yok.... |
Alıntı:
8 - 10 inek, çok zahmetli bir bakımla, ancak bir memur maaşı kazandırır diye düşünüyorum. |
Köyden kaçıp kente gelenlerin bir çok zorlukları olduğu gibi tersini yapanlar için de zorluklar vardır. Önemli olan niyet ve zorluklarına rağmen mücadele azminin olup olmadığıdır.
|
Alıntı:
itiraf edelim demekki bizde o cesaret yok |
Kendi köy şartlarımda ve sorunsuz bir durumun hesabını yapıyorum.
Süt, 5 litresi 6-7 lira.Elle sağılan bir jersey 5 kilo ortalama verir.8.5:40. 40.6:240. (Litresi 1.20 ye geliyor biz bu fiyata satıyoruz.) 240.30 = 7200.Köye gidipte 7-8 ineğin pisliğini halledemeyecek olan gitmeyiversin. |
Alıntı:
Bizim köyde süt çiğ olarak satılmaz. Peynir yapılır satılır. Yaklaşık 7-8 kilo sütten bir kilo köy peyniri yapılır. ŞU anda kilosu 15 tl. Madem köyde yaşıyacağız. Neden tavuğumuz olmasın , köy yumurtası da olmalı. Neden bahçemizde sebzemiz olmasın . Köy yaşamı kent yaşamızdan daha ucuzdur. Giderlerimiz de düşüktür. Köye gidip , kentteki gibi yaşayacaksak problemlerimiz çok olur. Gelirim var .Bunları yapmadan da yaşarım diyorsak . O farklı. Hem çevreye uyumda problemlerimiz olur. Bir müddet sonra her iki tarafta birbirinden sıkılır. Bir de böyle alternatifler var. http://www.imeceevi.org/ |
Ben kendi şartlarımı yazdım en azından.. ;)
Yemlerimizi çayır ve mol olarak yazın kesiyoruz, kurutuyoruz.Hiç sıkıntısı yok.Kepeğimizde devede kulaktır kayda değer değil, ev artıklarıyla beslenirler (Domates salatalık kabuğu, bayat ekmek, bayat hamur).Jersey ırkı en az yemle en verimli süt fabrikasıdır |
Ot yığınları
1 Eklenti(ler)
Otluklar..
|
Alıntı:
|
Alıntı:
8.5=40 günde 30.40=1200 lt süt ayda 1200. (sütün fiy.) 0,800 = 960 lira ayda yapar bence oda bayağı bir para köyde yaşayan için...:p Tavuğuydu sebzesiydi derken aylık 1200 liraya gelir bence kazanc :p |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 22:35. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025