![]() |
Alıntı:
Şöyle özetliyeyim; serbest çalışıyor(d)um, kendimi emekli edince şehirden kaçacaktım mutlak. Geçen sene iş değişikliği yapmak durumu doğunca hem iş, hem şehir dışını birleştirdim. Emeklilik kısmını da daha sonra birleşime katarım umarım.. Benim aldığım yerde 6-8 dönüm arası 100-150 civarı. İdi.. Kadastrol yolu açmak için bağlı bulunduğunuz belediyeye tapu fotokopiniz, arazinize yaptırttığınız aplikasyon fotokopisi ve yolun aplikasyon bilgisini gösterir (yolunkini de tapunuz yanınızdayken kadastro bölümünden alıyorsunuz, tapusuz her gidene vermiyorlar) kroki ile birlikte yol açma izin belgesi verilmesi için diye dilekçe veriyorsunuz. Fen İşleri birkaç gün içinde yanıtlıyor sizi. Arsayı alırken tapuda bakmalısınız zaten, imar ya da kadastro yolu var mı diye. Yol gözüküyorsa planı ve çizgileri krokide gözüküyor zaten. Yolu yok deniyorsa çok riskli, ev izni dahi vermiyorlarmış. Yol açtırmak için komşulardan izin almak, mahkeme v.s. gerekiyor. İmar yolunu belediye açmak zorunda diye biliyorum, ama kadastrol yoldan sorumlu değiller galiba, en azından uygulamada böyle oluyor. |
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim, tekrar hayırlı olsun yeni yaşamınız...
|
O tarihten bugüne neler yaptım?
Kuyu açtırmak için üç ayrı sondajcı çağırdım. İlkinde jeofizik mühendisi de geldi. 70–80 metreden sonra sert zemine rastlanabileceği ve toprak-kaya cinsi konusunda rapor verdi. Daha sonraki kuyucular da bu rapor üzerinden bakım yaptılar. Deniz seviyesinden yüksekliğim yüzyirmibeş metre imiş. Hepsinden de aldığım fiyat aşağı-yukarı metre başı 150–170 lira. Demek ki bir artezyen bana 20bin lira civarında malolacak. Çok para.. Sonuçta, ilk düşündüğüm gibi yukarımdaki minik pınarın ıslahı ve kaptaj yapımıyla yetineceğim. Taş Duvar, taş ev Civardaki taş ocaklarından taş bakındım. En yakınımdaki ocağın taşı güzeldi ama pahalıydı (ilk fiyatı aldım, pazarlık yapmadım, çünkü oradan almayacağım), 20 tonluğun fiyatını 500 dedi. Çarptı-böldü, metre karesi 20 liraya geliyormuş. 25 lira da örücü ustanın metrekare ücreti: 20+25=45 lira sadece taş ve usta, buna çimento ve kumu da eklenecek. Bende de ilk elde örülecek olan 100metre uzunlukta 4metre ortalama yükseklikte = 400 metrekare duvar var. 400*50(desek)=20bin Bir de kepçe çalışacak temeli, taşın koyulacağı düzlüğü açmak ve bazen taş aktarımını sağlamak için.. Ve benim daha başka istinat duvarları da yapmam lazım.. Ve evin bir bölümü de taş örgü olacak… Bu işte bir terslik var.. Çevre doğalına uygun olsun diyoruz, eski doku gibi olsun, onlara uysun diyoruz, çevreyi beton yığınına boğmayalım diyoruz, moda falan umurumuzda değil, bakıyoruz eski insanlar duvarlarını hep taşlarla örmüşler, biz de öyle yapalım diyoruz, ama ters olan bir şeyler var.. Eskiler arazilerden çıkan taşlarla, onları değerlendirerek, en ekonomik şekilde yapmışlar evlerini, sekileme duvarlarını. Ama biz şimdi onlara öykünerek yaptığımız iyi niyetli çalışmalarımızda; taş kullanabilmek için tonlarca taş alıyoruz, nakliyat yaptırıyoruz, tonlarca da para veriyoruz.. Bu ilk mecburi duvarı (çünkü üzerimdeki yolu tutması, ona istinat olması gerekiyor) örsem taşla, diğer duvarlara başka çözüm bulabilir miyim acaba diye düşünüyorum?? Çünkü daha, yükseklikleri dörder metre olmasa da 600-700metrekare daha duvar örmem gerek. Aradaki teraslama duvarları hariç 100+65+65metre daha sınır duvarım var. Sınırlara hiç duvarsız sadece tel yapmanın sakıncalarını daha önce yaşadım: Teli en alttan kaldırarak hem hayvanlar giriyor hem de insanlar.. Her seferinde onarmak gerekiyor. Bu sınır duvarlarımı, içine araziden çıkan küçük taş ve toprakları doldurduğum çuvallarla yığma yapsam mı diye düşündüm, bağlantılarını da yaparak. Hem değerlenmiş de olurlar. Ama yanlış olur. Çünkü dıştan hayvan ve insan yıpratmalarına, delmelerine açık bir malzeme çuval. Ne yapmalı, ne yapmalı?? Bu çuval çözümünü belki sadece içerideki bazı alçak teraslamalarda kullanabilirim. Aralarına da tohumlar bırakırım, kendiliğinden yeşillenirler.. Bu fikir güzel. Umarım kediler ve köpeklerim zarar vermezler. Verirler mi ki? Ekolojik arayışlar Çevre mühendisi iki arkadaş ile görüştük. İstanbul’dan gelip araziye baktılar. Yağmur sularının birikimi ve kullanımı, atık suların değerlendirilmesi, rüzgâr ve güneş enerjisinin kullanımı konularında olabileceklerin çalışmalarını yapacağız. Ayrıca yakıt kullanmadan ısınan suyun kaloriferlerde kullanımını sağlamaya çalışacağız. Bakalım ne kadarını hayata geçirebileceğiz. |
Çekirdek, "parabolik kollektörlü ısıtma ve soğutma sistemi" ni bir araştırır istersen. Benim ilgimi çekmişti, telefonla kabataslak bilgi almıştık ama yetersiz.
Arazi boşken duvara çok kafa takılıyor fakat eminim ki sen de bahçe sınırını yeşillendireceksindir. 2 sene içerisinde bitkiler kapattığında hiç duvar görünmüyor. Panel çitlerin maliyeti daha mı düşük acaba, gördüğüm kadarıyla giriş kısmı dışında genelde onu kullanıyorlar. |
Çuvallar zamanla güneş ve soğuğun etkisi ile parçalanacaktır, pek tavsiye etmem, ben geçen yıl gübre koymuş ve üzerini açık bırakmıştım hepsi parçalandı el arabasına almak için bile bir tarafalarından tutamadım, tuttuğum her parça elimde kaldı.
Kolay gelsin izlemeye devam, ben de aynı yerdeyim, bahçemde başımı sokacak bir pergola bile yok :( ama benim bahçem orda mutluyum :o sizi izliyorum |
Kolaylıklar diliyorum Sn.Çekirdek.İzmir'deyim.Size faydam olur mu bilmiyorum ama en azından denerim:)
Bu arada, İzmir'liler toplanıp gitsek,hem Çekirdek için hem bizim için güzel olmaz mı? |
Alıntı:
Limon, 'parabolik kollektörlü' sisteme Googleden baktım, hiç bir şey anlayamadım ben de. Görüntüler de pek ürkütücü idi. Teşekkürler mmavi, gerekirse ararım sizi. Bir nergis açım vakti toplanır gideriz yine, iyi olur. Bu sefer kumanyalı gideriz, işcilerin tüpünde de çay demleriz. |
Taş duvar örüm işinin anlaşmasını yaptım.
43 nolu mesajımdaki 20+25=45 hesabında, belirttiğim gibi ara malzemeler yoktu. Taş kamyonunun taşı getirmesi vardı ama araziye kadar giremeyeceğinden bir de traktör tutmak gerekiyordu. Sonuçta; Gözümün çok tuttuğu (:confused::):rolleyes:) bir esnafla toplu anlaşma yaptım. Yöredeki güvendiğim insanların da çok güvendiği biri. -Taşı, örüm ustamın (hakikaten iyi örüyor, koyuvereyim olsun demiyor) ve benim işaret ettiğim yerlerden taş alacak. -Araziye ulaşmak için kepçe çalışmalarını kendi cebinden yapacak. -Traktör ücretine ben karışmayacağım. -Duvarın taban alanı iki metreye yakın olacak. -Örüm bittikçe metrekare ölçülecek, hesaplanacak. -Bunlar dahil metrekaresi 45lira. -25liralık işci ücreti ayrıca bana ait. -45+25=70 oldu. Aslında işcimle önceden konuşmamış olsam, daha uyguna da işci bulurmuşum. Örneğin 18 liraya. Yani; Taş ocaklarının ya da işi yapacak esnafın elinde her zaman için daha ucuz çalışan işci oluyor. Önce taş işini bağlamak gerek. Ben sözümden dönmem. İşcileri bunca zamandır beklettim. Bu ilk duvardan sonra oturup bir daha düşüneceğiz.. Hem zaten 400metrekereyi daha da düşürdük, 250-300 gibi tutacak.. Şimdi İzmir'de değilim. Bakalım kepçeci yarın başlar mı? Ya da yine bir aksilik çıkar mı? Yine haftalar geçer mi? Evdeki hesap çarşıya uyar mı? Bizim oralarda taşın taş ocağı teslim ton fiyatı 7bin. Bir kamyon taş 15-20-30 ton arası alıyor. 20 tonluk taş için 500bin fiyatı almıştım ilk görüşmede, pazarlık yoktu daha. 350ye kadar pazarlık yapılabilirmiş, 20 ton için. Bir traktör 2-3 ton taşıyormuş. Bir traktörün bir sefer fiyatı 50-60bin liraymış. |
Kolay gelsin sevgili çekirdek, merakla bir roman gibi takip ediyoruz o güzel anlatımınızla heyecanla bakıyoruz bu gün ne yazdı diye.
İşinizde kolaylıklar dilerim, yakın olsakta yardıma gelsek. Sahi işçi aramanıza gerek yok izmirli üye arkadaşlara bir imece usulu nasıl olur acaba. Aklımda iken söyliyeyim cuval işini unut bir yılda hepsi batlar gider, bir yıl bile sürmez. |
Alıntı:
Yoksa ekmekten de olursun. |
Yihhuu.
Artık ben de 3G'lendim. Artık daha çok manyetik dalgalara maruz kalıcam. Artık daha rahat sayfama girip yükleme yapabileceğim. Agaclar.net'e girmek, okumak okumak, yeri geldiğinde yazmak bana keyif veriyor. Ama bu yeni yeri oluştururkenki yaşam şartlarım, değişik nedenlerden dolayı bu keyfi yaşamama engel oluyor. Bunlardan birini şimdilik 3G ile bertaraf etmiş bulunmaktayım. 4GB lik, ayda 39lira.. Bakalım yetecek mi artacak mı.. |
3 Eklenti(ler)
İlk duvar, ilk temel
Gerçek temel değil. Yolumun kaymasını önlemek için taştan örülen, hem istinat hem sınır duvarımın temeli. Elli santim kadar toprak seviyesinin altında çukuru-kanalı açılıyor. Betonarmedeki gibi demir falan yok. Çukur taşlarla doldurulduktan sonra üzerine çimento-harç dökülüyor, üste taşlarla örülmeye devam ediyor. Her bir taş sırasından sonra harç tekrar dökülüyor. Üçüncü sıradan sonra 70lik pimaşlarla su olukları koyuldu, dört-beş metrede bir. Duvarın örümü bitti ama üstünü sıfırlamadık, daha ekleme yapabiliriz diye. Aşağıdaki foto eski çekimli. Eklenti 118158 Eklenti 118156 Eklenti 118157 |
Sayın Çekirdek Bolgede iklim cokılıman geçmektedir o yuzden bence hic ısnmayı problem yapmayın. Ayrıca ozel mesajımda de belirttim (Yazılarınızın Tümünü okumadan) bolgenin en buyuk riski artezyen kuyusundan su cıksada genelde tuzlu **** sodalı cıkıyor. Bu konuda cok dikkat edin Su bulursunuz bulmasına ama ancak temizlik amacı kulanabilirsiniz boyle bir olumsuz durmlada karsılasma durumunuz olabilir buna cok dikkat edin ve artezyencilerle bu konuda sıkı pazarlık yapın temizlik dısında da kulanacagınızı iletin ve anlasmayı buna gore yapın .
Kolay gelsin bolgeyle ilgili sormak istediklerinizi zman sınırlaması olmadan sorabilirsiniz size mutluluklar diliyorum. Bahardan itibaren bende sık sık mordogana geliyorum umarım tanısırız. Ayrıca su an kalacak yer sorununuz varsa bu konuda da size yardımcı olabilirim yazlıklardan birini emrinize amade edebilirim saygılar. |
Artezyen açmaktan vazgeçtim sevgili Triple. Üç dört kuyucu getirdim şehirler bile ötesi.
Yüz metreye yakın çıkar dedi hepsi de. Metre fiyatı da 1500-2000 arası idi hepsinin de. Çarptım-böldüm, pek yüksek geldiği için vazgeçtim. Sınırımın üstündeki kurumakta olan pınarı iyileştirmeyi düşünüyorum, zaten dibine kadar şehir suyu da var. Yağmur, foseptik, arıtık derken sanırım su sorunum olmaz. Yer konusunu da şimdilik çözdüm. Mayıs başına kadar. Bir yazlığın kış aylarını kiraladım. Teklifiniz için çok teşekkürler, İzmir'e geldiğinizde tanışmak isterim. |
Taş işciliği zor
Her işci aynı yapmıyor, ve her duvar tipi de aynı değİl ama benimkiler; bir taşı istedikleri boyuta getirdikten sonra da dakikalarca kare haline getirmek için, bir santim, bir santim daha için çekiçleyip duruyorlar.. Kendimi zor tutuyorum, 'yetiversin kardeşim' dememek için, işverenim ya.. İşi baştan sıkı tutmam, gevşetmemem lazım ya.. Başlarında oturup izlerken çok gülüyorum halime. Hem ki benimkini, müdahele edip durmuyorum diye biraz daha gevşek tutarak yapıyorlar biliyorum. Taşı bulmak ve taşımakla anlaştığım kişi taşları oradan buradan bulup toplayarak, kendine ucuza gelecek şekilde taş getiriyor. Çürük ya da kullanımsızları getirmiyor ama cillop ta değil getirdikleri. Olsun, cillopları sevmiyorum zaten, şımarıklık gibi geliyor bana. İlle de en mükemmeli istemek.. İyileri ön yüze kullanıyoruz, kötüleri araya dolumda kullanıyoruz. Böylece ara dolumlar için bile iyi taş, taş ocağından gelme olmamış oluyor. Böylece ara taşların oluşumu için harcanacak mazot atıklarından, bir tepenin yok olmasına katkıdan kurtuluyorum. |
Sayın çekirdek! bildiğim kadarıyla , Mordoğan Belediyesi yaz aylarında verdiği su yun bahce sulamasında kulanılıp kulanılmadığının kontrolunu yapacakmıs bu yaz artık cunku yetmez oldu verilen su yazaylarında o yuzden ebnce tedbiren bir su deposu da düşünün derim en azindan yagıslaı havalarda mevcut akan suyunuzun belli bir kısmını islah etikten sonra depolayaqbileceginiz bir alan olsun acil durumlar için.
Havuz yapmayı düşünüyormusnuz? |
Mimarlık durumları!
1 Haziran'da mimar ile anlaşma yaptık. Üç ayda teslim ederim dedi. Peki dedim, iyi olsun yeterki. 250 metrekarelik bina+birkaç olası fikir ve yakın çevre planlaması. Tam altı ayın son gününde Mimarlar odasına sunum yapıldı, plan-proje gibi değilde eskiz gibi, tamamlanmış bir çizim değil daha. O noktada bittim.. bitirdim ilişkiyi. Sanki 250 metrekarelik gökdelen yapıyoruz... Maddi manevi çok çok zararı oldu bana bu gecikmenin. İnşaat anında pek çok sorun vwe gecikmeyle karşılaşacağımı biliyorum ama bu masa başındaki işin böyle olması hazmedilir gibi değil. Üç aydır buralarda fazladan şehirler arası git-gel masrafı + kış aylarına girildiğinden 2 ay daha gecikme (kış aylarında içini yaparım diyordum) + işletmenin getireceği gelirden 5 aylık kayıp. Çevre ağaçlandırmasına güzden başlamış olacaktım, ağaçlarım çiçeklerimin çoğu tutmuş olacaktı çoktan. V.s.... Şimdi mimar değişikliği yaptım. Bunlarla çok kısa zaman için anlaştık. Bakalım göreceğiz.. |
Sayın çekirdek Taş duvarın temelini keşke en az 20 cm kalınlık 100 cm genişlik demir donatılı bir beton döktürseydiniz. Hem duvarınız sağlam olur hem maliyet de aynı oluabilirdi.
Yaptıracağınız evin temelini de kesinlikle papuc sistemi yaptırmayın. Mutamadi temel oabilir Ama en ideali radya temel her taraf bütün oturduğundan çok daha sağlam olacaktır. Rsdya temellerde binanın altının yarıya yakın kısmı boşalsa dahi bina ayakta kalır. Depremlere daha dayanıklıdır. Binanın ve çevre yolların beton zeminlerin aldığı yağmurlerı mutlaka bir depoda toplayın. Çatı sularını direk depoya yönlendirebilirsiniz. Çevreyolların sularını da çamur yakalama hacuzlarından geçire rek depoya yönledirebilirsiniz. Yazın ççeklerinizde ve bitkilerinizde yağmur suyu daha iyi olacaktır. Kolay gelsin. |
Alıntı:
Havuzu ise bu sene yapamam, sanırım seneye. En az su ile en uzun kullanım, yeniden kullanım durumlarında bir danışmanlık şirketi var, arkadaşlarımın, bu işleri onlarla kotaracağız. http://www.projeparki.com/ |
Alıntı:
|
3 Eklenti(ler)
Triple'ye nostalji..
Bakalım burayı tanıyor mu? Eklenti 118171 Mordoğan sahilinden bir parçacık.. Eklenti 118170 Bizim köyün (Çatalkaya) nefis meydanı ve çınarı. Eklenti 118172 |
1 Eklenti(ler)
Pabuç sistemi her direğin altına 1.20x 1.30 ölçülerde beton dökülür sonrada aralarda deprem kirişleri de denen bağlantı betonları olur (demirli) Bu sistem dağnık bir bağlantı olduğundan deprem esnasında papuçların her hangi biri diğer zeminlere göre daha yumuşak ise batma yaptığında binanın dengesi bozulur zarar görür ve ya yıkılır.
Mutamadi temel ise Nipeten her 4 ve ya üç direği üstüne alan bütünlemesine giden ayaklardır. Bu sistemde her 3- 4 kolonluk denge bozulduğunda zarar görme riski olabilir. Bir iki çzgiyle anlatmaya çalıştım umarım anlaşılır olmuştur. Radya Temel ise bir bütün olarak binanın tamamını kaplayan donatılı Betol olduğundan her tarafa eşit yük dağıldığından boşluk oluşsa bile diğer taraflar. Binayı ayakta tutacaktır. Size kısa zamanda bir çizim yapıp anlatmaya çalışcağım Bu anlatım sizi aydınlatamayabilir. Bir sügara paketini örnek alacak olursak dik koyduğunuzda pabuç diyeli. Yan koyduğunuzda Mutamadi diyelim. Yatık koyduğunuzda Radya diyelim. Her hangi zemine Dik koyduğunuzda sarsıntıya ve ya rüzgara ne kadar dayanır. Kenar koyduğunzda ve ya tamamen yatırdığınızda komple yere bastığında sarsıntılara ve dış etkenlere nasıl dayanır gibi düşünebilirsiniz. |
Anlatın ve çizimin için teşekkür ederim Tekin. Ben 'temel' deyince zaten hep Radyayı anlıyormuşum, gördüklerim de hep böyle zaten.
|
5 Eklenti(ler)
Bizim binanın yeni çizimi yapılana kadar 'çevremizi gezelim, görelim yapalım.
Yakın çevremin birkaç fotoğrafını koyayım. Eski yaşayanlar, bu kayayı evlerinin sırt duvarı olarak kullanmışlar. Ön duvarların yıkık taşları hala duruyor. Haliyle kayaya raf yerleri, merdiven ve ocak yeri açmışlar. Eklenti 118558 Yörenin taş ve kaya yapısı görsel zevk veriyor. Aralarda siklamenler boylarını uzatıyor, küçük küçük. Eklenti 118559 Vadide denize akan gür bir dere varmış. Zaten o bölgede çok fazla dere yatağı var, bir zamanlar denizi besleyen. Ancak şimdi pek çoğunun sadece adı ve vadisi ve üzerine kurulan kemerleri kalmış yadigar. Bu yokedici gidişi ile insanoğlunun, yadigar kalacak olan sadece bu fotoları olacaktır. Eklenti 118560 Eklenti 118561 Eklenti 118562 |
Sevgili Çekirdek!!
Bir an kendimi, Resimleri görunce Mordogan da sandım. Her karesi ap ayrı güzelikte. Bu arada carsamba sanirim bolge baya yagış almış . Balıklıova civarında baya hasar olusmus bir kopru hasar görmüş geçmiş olsun derim. Bu arada Çatalkaya cami i meydanındaki o çınar tarihi bir çınar olup anıt ağaç statusunde sanırım **** en azından ben oyle sanıyorum. Ha, bu arada; yazları o ağacın altında özellikle CUMA günleri, köylü kadınlar Kınalı bamya ve kokulu Mordoğan cekirdeksiz üzümü satmaya gelirler. Bu arada Mordoğan ın kokulu çekirdeksiz üzümünden mutlaka bir tane edin ve hemen bahçene ek. Olamaz boyle bir tat diyeceksin ve beni anacaksin her yediğinde diyebilirim. Bu arada Sana bahsettiğim Komşum RIZA amca 2 hafta kadar önce ağır bir kalp krizi geçirmiş ve anjiyo olup stent taktirmiş. sanirim 2 hafta izmirde kızında kalacakmıs gelir gelmez sana haber veririm ve zıyaret edersin . |
1 Eklenti(ler)
Alıntı:
|
Gelip duvara öresim geldi, sonra üzerine kırık fayanslardan mozaik yapasım, üstüne de çay demleyip içesim geldi. :)
Alıntı:
|
Sn. Çekirdek,
Hayallerini gerçeğe dönüştüren bir cesur yürek olarak sizi tebrik ederim. Mordoğan merkezi ve siteler yazlıkçı yapılaşması sebebiyle sıkıntılı görülsede, Çatalkaya köyü kalabalıktan uzak ve su açısından şanslı olduğunu,Kuyu, pınar vs. düşünüyorum. Akdağ kireç taşı olarak su deposudur. Arazinizdeki ve çevrenizdeki taşlar da suyun varlığının ispatıdır. Gerek köy içi çeşmeler ve arazilerdeki pınarlar, yerleşik halka ihtiyac duydukları suyu yıllarca temin etmiştir. Bu pınarların eskiden bakımları yapılır, su kanalları kaynağından pınara kadar temizlenerek yaz ve kış akmaları temin edilirdi. İnsanlarımız teknolojinin sağladığı şebeke suyunun rahatlığına alıştığı için tembellik arttı ve bu pınarların bakımını yapmaz oldu. Bu sebeple yöre bol yağmur alsa da karasular patlasa da ( bol yağmurlarda arazinin belirli yerlerinden kendiliğinden suların akması/fışlırması) artık pınar'larda su akmıyor. Yaban hayatın devamlılığı tehlike altında. Kuşlar bahçelerimizdeki damla sulama damlatıcılaından su içiyor. Sizin mevcut pınarı onarmanız ve ona yeniden hayat verme kararınız bu açıdan da takdire şayandır.:) Kolay gelsin. |
Sn. Çekirdek uzun zamandır yazmıyorsunuz. Umarım her şey yolundadır.
Sn. Zeytinci yeni Mordoğan'lı olarak size katılıyorum. Buralara ilk geldiğimde en beğendiğim yer Çatalkaya Köyü olmuştu. Bozulmamış dokusuyla beni büyüledi Çatalkaya köyü... Şu an Mordoğan'dayım. DSİ'nin barajının olduğu yere çıktığımızda dağlarda nergisler karşıladı bizi. Bir başka buralar... [QUOTE=Zeytinci;559114]Sn. Çekirdek, Hayallerini gerçeğe dönüştüren bir cesur yürek olarak sizi tebrik ederim. Çekirdek'i cesur yereğinden dolayı ben de kutluyorum. Kolayı herkes yapar, önemli olan zoru başarmak. Saygılarımla. |
Teşekkür ederim arkadaşlar.
Uzun süredir yazmamamın nedeni, hem mimari çizimin sil baştan olması hem de yağmurlar nedeniyle hiçbir çalışma yapamamış olmamız. Kepçe çıkabiliyor da kamyon çıkamıyordu. Ben çıktım geçen gün, araba gömüldü kaldı. Üç gün sonra toprak kuruyunca çıkartıldı. Nasıl sabırsızlanıyorum bilseniz.. |
250 metrekarelik bina yapım hakkım var. Bunu tek katlı olarak kullanacağım.
Arazinin eğimi nedeniyle mecburen yükselti-bodrum üzerine oturacak. İlk düşüncem tamamıyla taş yapmaktı. Bahçe duvarları da taş olacağından bu fikirden vazgeçtim. Her taraf taş yığını olacaktı. Ve de pahalı. Sonraki düşüncem bodrum bölümü taş, üst bölümü tuğla idi. Taş sütunlar üzerine oturtulmuş görüntüsü oluşacağından vazgeçtim. Çünkü binanın ön görünümünde duvardan çok pencere ve pencereler arası sütun var. Şimdiki durumda ise; tamamını betonarme yapıp, yan duvarları ince çift tuğla yapıp, araya camyün koyup (müthiş yalıtım sağlıyor), iki ana kütleyi taş bindirme yapıp diğer bölümleri beyaz sıva düşünüyorum. Taş bindirme sayesinde içte ve dışta hem istediğim bölümlerde taş görünümü sağlamış olacağım, hem de kimi yerler taş+tuğla veya taş+tuğla+taş olarak yine yalıtım sağlamış olacak. Diye düşünmekteyim.. Taş evleri çok seviyorum, ama eskilerini. Onca dolaştığım yerde (Birgi hariç) hiçbir tane yeni iyi bir taş ev dokusu göremedim. İstisnasız hepsi dünden bugüne eklemlenmiş, ben taklitim diye sesleniyorlardı. Hal böyle olunca da sonucundan memnun kalmayacağım bir yapıma girmek istemedim. Şimdi, hepiniz karşı çıkacaksınız ama; taş evlerin yazın serin kışın sıcak tuttuğu biliniyor ya, ben tam tersini hissettim hep. Yaz günü taş evlerde geceleri sıcaktan uyuyamadığımı hatırlıyorum. Şimdi de taş evli bir arkadaşın evinde donuyorum geceleri.. Hay allah, ben mi yanılıyorum acaba?? Mesajlardan birinde bir arkadaş bir link vermişti; evlerine taş bindirme yapmaya başlayan fotolu yazı vardı bir blogda. Bulamıyorum onu. Hatırlayanınız var mı? |
Bodrum Etrim yazın arama motoruna, o evi bulacaksınız.
|
Sn.Çekirdek, yalıtımlı bina yapacaksanız temel altı dahil tüm toprağa değen yüzeylerde hem ısı hem de su yalıtımı yapmayı atlamayın. Genelde pek bilinen bir şey değildir, mühendisler de akıl edip önermezler fakat inanılmaz fark yapar.
Cevat bey ve Zeynep hanımın şirin evleri. Ancak statik ve uygulama açısından dikkat etmeli. Müthiş bir ilave ağırlık yaratıyor. |
Evin mimari çizimi bitti. İçime sindi.
Tüm odalardan geçti, yapı denetim firmasında şimdi. Ruhsat alım işini onlar yapacakmış. Yeni yasa durumları böyleymiş. Üç boyutludaki görünümü biraz İspanyolvari, biraz at çiftliği evleri olur, onlara benziyor. Hele ağaçlar ve bitkileri de kondurunca off oldu :) Biraz da sanki 'terzinin işi kötü, yüzünü ağartan ağaç' gibi oldu.. İyi de ben bu evi yapıp bitirebilirsem para kazanmak için çalışmak istememki artık.. Hele bir bitsin, ben de iş kısmını yarıcıya veririm. Şimdiden kaytarmaya başladım. Taş giydirmeyi nerelere yapacağımıza karar veremedik bir türlü. Her deneme şeklimizde de güzel duruyor. Binanın iç duvarlarında delikli tuğla yerine pres tuğla kullansam diye düşünüyorum.. Hele de çıkma eski tuğla bulursam ne iyi olur. Ancak pres tuğlaya sıva da çekmeyeceğim için odalar arası ses yalıtımı zayıf kalır mı acaba? Çünkü bazı odalar pansiyon olarak kullanılacak. |
Sayın Çekirdek,
Kolay gelsin. Dilerim hayalinizdeki gibi gerçekleşir eviniz. Biz de dört gözle bekliyoruz. |
Sevgili çekirdek, sana sağlık ve sabır, kesene de bereket dilerim.
Ne iyi etmişsin. Zaman hızla geçmekte.. Sefasını süreceğin günlere bir avaz kalmış. Ha gayret. Rast gele. |
Sağolun sevgili Cumhur, Habibe. Dilerim sizler de gönlünüzdekilere her zaman kavuşursunuz.
|
Rüzgar tribünü koyacağım ama,,,
benim arazinin arkasında da bir kaç parsel var. Bir soru düştü kafama; acaba yarın öbür gün "buralarda hayat varmış, biz de şu arsaları alalım ev yapalım" dedikten sonra "ay, önümüzde bu tribün bize rahatsızlık veriyor " diye caz başlar mı ki? Manzara kapanmaması için kökünden ağaç kesenler tribün de keser mi acaba? Arazimin daha arkasında ama biraz uzak kalacak olan bir yer olanağım var, oraya mı koymalı ki? |
Bugün evin oturacağı yere, temelin oturacağı yere makina girdi-düzledi. İnanamaz gözlerle izledim.
Saydım, beş tane katır tırnağı telef oldu. Mine Hanım, bu toprağın bizden beş katır tırnağı alacağı var, ben unutursam siz hatırlatın diye not alıyorum. İki tane minik mazı (yoksa palamut muydu) fidanı da köklenmek zorundaydı. Onları da alıp, pınarın altındaki sulak yere gömdüm şimdilik, bakalım tutacaklar mı ölecekler mi. Sevip okşadım da, ama ikna olacaklar mı bilmiyorum. Fotolar yarın eklerim. Elektrikler kesikti Mordoğanda, az önce geldi. Müthiş güzel şimşekler çatıyordu, bir kuzeyden bir doğudan gibiydiler. |
Mordoğan
Çatalkaya Hey gidi heyyy Hayalleri gerçeğe dönüştürmek bu olsa gerek Yeni bir baştan, yeni bir yaşam bu olsa gerek Her şeyi ile dolu dolu bir yaşam bu olsa gerek Doğa aşkı yaşam sevinci bu olsa gerek Beş tane katır tırnağını açısı bu olsa gerek Üzülme, orası cennet olması gerek. |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 15:50. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025