|
31-12-2016, 11:50 | #1 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Temel ve çatı dahil kabası 50.000 + ahşap ve marangoz 20.000 + mimar, proje, ruhsat, iskan vb. 10.000 + Elektrik-su tesisatı, ıslak zeminler ve diğer ıvır zıvır harcamalar: 7.000 = 87.000 Ve şebeke olmadığı için eklenen Solar sistem +11.000 |
|
25-01-2017, 14:30 | #2 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 13-12-2016
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 2
|
Solar sistem hangi ihtiyaçlarınızı ne kadar karşılıyor, bilgi verebilirseniz seviniriz. |
25-01-2017, 18:48 | #3 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Bu sistemle buzdolabı sürekli çalışıyor. Akşamları yeterince ışık kullanıyoruz. Led lambalar daha iyi olur bu sistem için. Televizyon çalışıyor ama pek izlemiyoruz. Çamaşır ve süpürge işlerini güneşli günlerde yapmaya gayret ediyoruz. Yalnız çamaşır makinesinde en büyük enerji su ısıtma esnasında kullanıldığından gereksiz bir zorlanma oluyor; bu nedenle yine güneş enerjisiyle farklı bir sistemde ısıtılan suyu -kışın da soba üzerindeki güğümlerden- makinenin çekmecesinden biz veriyoruz. Böylece rezistans devreye girmiyor ve bu şekilde çamaşırlar birikmişse dört beş makine dahi çalıştırabiliyoruz ard arda. Elektrikli süpürgeyi 15 dakika kadar çalıştırıp bir süre ara verip tekrar kısa aralıklarla çalıştırabiliyoruz. Rezistansı olmayan her tür ev ve el aletini rahatlıkla kullanıyoruz (blendır, matkap, meyve suyu sıkacağı vb.) Kurduğumuz sistemde bulutlu geçen günlerde bataryalar dolmadığı gibi boşalmıyor da. Monokristal paneller bulutlu günlerde dahi -az da olsa- enerji üretebildiğinden sistem yerinde sayıyor aşağı yukarı. Tabii ki geceleri azalıyor bataryaların doluluk oranı ancak çok fazla değil, %10 kadar. Ve beşinci bulutlu güne geldiğimizde ise bataryaların yarısı boşalmış veya boşalmaya yaklaşmış oluyor. Bataryanın ömrü için doluluk oranının % 40’tan aşağıya indirilmemesi öneriliyor. Biz yalnızca bir kez % 58’e indirdik. O da dediğim gibi en karanlık ve bulutlu beş günün ardından. Yazın, yani şimdi çok rahatız ve doluluk oranı ne yaparsak yapalım gün boyu %100’den aşağıya inmiyor. |
|
14-05-2014, 08:31 | #4 |
Ağaç Dostu
|
Taşlıbahçe'nin yeni yazısı dün çıktı. "Eller Toprağa" Bir gıda ormanı projesi, soğuk, kar ve yaklaşan gece hakkında. taşlıbahçe (...) arazinin mevcut yapısını inceledim. İklimi, toprağı, üzerindeki ağaçlar, çalılar, otlar… Yazdan itibaren fırsat buldukça buraya da gelerek farklı mevsimlerdeki türlü hallerine de baktım. Arkasından da tasarımını yaptım; su hasat yöntemleri, dikilecek türler, nerelere nelerin ne zaman ve hangi sırayla dikileceği (...) (...) Dağ havası, kar ve yaklaşan gece. Bu üç arkadaş her şeye soğuk, ağır ve sert bir mühür vurmuş (...) |
15-05-2014, 09:03 | #5 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-04-2014
Şehir: Kahramanmaraş
Mesajlar: 773
|
Sayın Taşlıbahçe; Eskilerinden olup uzun bir süre ayrıldığınız,şimdi yeniden döndüğünüz bu siteye hoş geldiniz. gittiğiniz süreçte nerede neler yaptığınızı yakinen takibedenlerden biriyim. hatta sahibolduğum şartlarımın kıymetini, sizin doğaya meftunluğunuzla daha iyi anladım.Bloğunuzdan sizi takip ediyorum. Azmin zaferini yaşıyorsunuz güle güle hayırla yaşayın. Ben Ağaçlar net 'i sizin bloktan keşfettim. burada yeniyim. ve ilk beğeniyi siz ve 06dilek,YeniGine'den aldım.ilk beğeni aldıklarımın bahçelerini gezmek istedim sizin bahçeyi bulamadım bir türlü.Bir de sonkez'e ulaşamadım amatörlüğümdendir belki de.Neyse sizi bloktan sonra buradan da takibedeceğim artık.Bu güzel.Hayırla kalın kardeşim. |
15-05-2014, 10:27 | #6 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
16-05-2014, 06:52 | #8 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-04-2014
Şehir: Kahramanmaraş
Mesajlar: 773
|
mesajınızı bu sayfadan okuyabilirdim. biz yaşlılar sevgiden ziyade saygı sözcüğünü severiz. Biraz öğretmenlik gibi oldu ya kusura bakmayın. Hocam diyorsunuz ya doğrudur hem de teyzenizim.Allah'a emanet olunuz. |
16-05-2014, 11:10 | #9 |
Ağaç Dostu
|
Taşlıbahçe'nin yeni yazısı çıktı: Aylardan nisan, armut çiçekleri, memeli pas, sıva ve çınar hakkında... |
16-05-2014, 18:37 | #10 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
Taşlıbahçe gitmedi, ısınma turları uzun sürüyor, ancak gelebildi... |
|
20-05-2014, 09:50 | #11 |
Ağaç Dostu
|
Taşlıbahçe'nin yeni yazısı çıktı: Biricik narımızın ızdırabı, kurtuluşu, kireç badana, çatı tamiri ve fidanlar hakkında... ...Ne zamandır bana rahatsızlık veren bir şey vardı: Hafriyat sırasında kökleri zarar gören ve açıkta kalan biricik narımızın hali. Geçen yıl ve bu yıl meyve vermemesi oldukça sıkıntıda olduğunun bir göstergesi. Bahçenin toparlanması aslında daha sonraya bıraktığım işler ama nar nedeniyle evin arkasına yapılacak 2 m kadar yüksekliğindeki duvar işine öncelik verdim... |
23-05-2014, 09:48 | #12 |
Ağaç Dostu
|
Taşlıbahçe'nin yeni yazısı çıktı. "Kendi Penceremizden Bakmak" Kapı, pencere, döşeme, daha başka işler ve antep fıstığı hakkında... Dış kapıları ve pencereleri kestane ağacından yaptırdık. Araştırdık, en uygunu olduğuna karar verdik. Dokusu da çok güzel. Her şey güzel görünüyor ancak bu yazıda bahsedilmeyen şey (yazı eylül 2012'ye ait olduğundan sonraki deneyimler haliyle yok, o nedenle buraya ekliyorum) sonrasında yağmuru içeriye verdiği. Bunun kestane ağaçlarıyla ilgisi yok; marangozla ilgili; bir de bahsettiğim marangoz işinde iyi olanlardan. Çıkardığım sonuç şu: Geleneksel malzemeler geleneksel yöntemlerle pişmiş ustalar varsa anlamlıdır. Aksi halde hep uğraş, hep sıkıntı. Gerçekten iyi bir usta bulabilmişseniz kapı ve pencerelerinizde uygun ahşap harika bir malzeme; ustanız yoksa tavsiyem boş verin; herkes nasıl yapıyorsa öyle yapın; ağaca da yazık, paranıza da... Düzenleyen Taşlıbahçe : 23-05-2014 saat 09:49 Neden: düzeltme |
23-05-2014, 14:10 | #13 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-04-2014
Şehir: Kahramanmaraş
Mesajlar: 773
|
Sn. Taşlıbahçe eviniz güzel oluyor.Güle güle kullanın.Yeşilin içine doğal taş çok yakışmış. Usta dediniz de derdimizi depreştirdiniz. Aynen katılıyorum; En kalite,en güzel malzemeyi de alsanız işcilik kötü ise heba oluyor. |
23-05-2014, 19:59 | #14 |
Ağaç Dostu
|
Sayın hocam sağolun Usta meselesi hepimizin derdi gibi. Bu evde taş konusunda her şey yolunda gittiyse de diğer konularda sıkıntılar yaşadık, yaşıyoruz. Kısmet olursa bu yaz hepsini toparlamayı planladım. |
24-05-2014, 17:44 | #15 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-04-2014
Şehir: Kahramanmaraş
Mesajlar: 773
|
Yeter ki sağlık olsun, bitmedik iş, geçmedik zaman yok. Allah güle güle tamamlayıp,güle güle kullanmak kısmet etsin sn.Taşlıbahçe. |
23-05-2014, 14:18 | #16 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 02-02-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 30
|
Takipteyim. Blog çok güzel ilerliyor. |
26-05-2014, 20:56 | #18 |
Ağaç Dostu
|
Taşlıbahçe'nin yeni yazısı çıktı bugün; aylardan kasım, saman armudu, memeli pasın ikinci evresi, fidanlar, birkaç çiçek ve korogaki hakkında. Bu aralar haftada iki üç yazıyla devam ediyorum; Taşlıbahçe'ye yerleşmeye bir ay kadar bir zaman kaldı ve bu süre içinde elimdeki yazıları bitirerek yeni yazılara oradan devam etmek istiyorum. Gerçi henüz elektrik ve internet yok ve üç ay kadar da olmayacak; buluruz bir çaresini; bir gidelim de gerisi kolay; veya zor; kolaysa da başıma gelsin zorsa da gelsin Her Şey Güzel Olacak -Kasım 2012- | taşlıbahçe |
28-05-2014, 13:49 | #19 |
Ağaç Dostu
|
Bugün bir yazı daha çıktı; uzun zamandır derdim ve sevdam olan "su" hakkında, zeytinlerin toplanma sorunu, yeni küçük bahçemiz ve bahçedeki kimi yapı faaliyetleri hakkında... https://taslibahce.wordpress.com/201...-su-ocak-2013/ Küçük bahçemiz Bahçenin yanından akan derecik Zeytini niye döverler? |
28-05-2014, 15:53 | #20 |
Ağaç Dostu
|
Bu durumda elle toplayarak zeytincilikten kar sağlamak isteyenlerin zeytinlerini veya yağlarını alıcıya dolaysız olarak satmaları gereği ortaya çıkıyor. Forumdan alıntıladığım sizin bu düşünceniz aslında bazı zeytin türleri için yapılıyor. Yani, Alıcı konumunda ki fabrikalar bahçenizde ki zeytini toptan alıyorlar ve kendileri topluyorlar. Siz hiç bir şeye karışmıyorsunuz. Sadece paranızı alıyorsunuz. Tabii, her zeytini almıyor yağ fabrikaları. Trilye zeytini ve benzeri bol yağ-ürün veren zeytinliklerinizin zeytinini toptan alıp, kendileri topluyorlar. (Tıpkı meyve suyu fabrikalarının yaptığı gibi). Bundan 5-6 yıl önce köyümde teyzemler, trilye zeytini olan bahçelerinin zeytinini toplam 10.000 tl.ye fabrikaya verdiler. Hesap yapmışlar ve kendileri toplatmaya kalksalar, bu kadar para kalmıyordu kendilerine. Üstelik o soğuklarda, - Hem kendileri toplayacaktı. - Hem de yanlarında çalıştıracakları kişilerin getirilmesi, götürülmesi, yemek ihtiyaçları, çay ihtiyaçları gibi işlerle uğraşmak da cabası olacaktı. 10.000 tl.yi alınca, gidip kendilerine 1 yıl yetecek kadar zeytinyağını satın aldılar ve geriye de bir sürü paraları kaldı. Kendileri toplayıp, yağını satsalar, ellerine bu kadar para kalmayacaktı. |
28-05-2014, 16:23 | #21 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Meyve suyu fabrikaları için bilindik bir yöntem ama bizim buralarda (Kuzey Ege) zeytin için böyle bir uygulamaya rastlamadım, duymadım. üretici için iyi bir yöntem gibi görünüyor. Bu yöntemde arzu eden üretici sanıyorum kendi tüketeceği zeytini de ayırabiliyordur. Şayet bu olanağı veriyorlarsa ve üretici kendi ihtiyacı kadar zeytinini, yağını kendi zeytinliğinden elde edebiliyorsa, geri kalanını anlaşmaya tabi tutuyorsa ne güzel. Gerçi bu fabrikaların da -sofralık iri zeytin dışındakileri- elle topladıklarını sanmıyorum. Belki boydan kısa ağaçları makineyle topluyorlardır ama diğerlerinde yine sırığa başvuruyorlardır. Bu zaten ayrı bir konu ama blogda da yazdığım gibi toplanma yöntemiyle satış yöntemi ve kazanç arasında da bağlar var. |
|
28-05-2014, 16:35 | #22 |
Ağaç Dostu
|
Özellikle kısa-bodur tipli ağaçlardan oluşan zeytinlikleri toptan alıyorlar. Bunlarda yeni nesil bodur trilye ağaçları. Her zeytinliğin zeytinini almıyorlar. Hem toplama kolaylığı hem de bol yağ vermesi nedeni ile sanırım. Bu nedenle, bizim köyde bir çok kişi trilye dikmeye başladı. Sanırım fabrika Ayvalık'tandı. Bize çok yakın. Bir ara sorup öğrenirim nereye sattıklarını. |
28-05-2014, 16:56 | #23 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Tahmin ettiğim gibi. Bodur ağaçlara sahip olmayanlar da zaten ara sıra ağaçlarını kabaklayarak sonraki yıllar için bodurlaşmaya gidiyorlar bazen. tüm bunlar zeytinin asıl değerini bulamamasıyla ilgili biraz da. Bu arada bizim buralarda böyle bir uygulamaya rastlamadım demem biraz hatalı oldu çünkü kimi yağ tüccarları zeytinlik sahipleriyle anlaşarak sizin bahsettiğiniz gibi toplama işini üstlendikleri oluyor ama yine aynı kapıya çıkıyor. Yani üreticiyle tüketicinin arasına girilmiş oluyor. Asıl bahsettiğim şey daha başka bir sistem ihtiyacı. Üreticiyle satıcının aracısız iletişimde olduğu modeller. Şu an için ağırdan da olsa böyle satış yapanlar var ama bu türden modellerin randımanlı çalışması ve herkes için işe yarar ekonomik boyutta olması için zamana ve çabaya ihtiyaç var gibi. |
|
29-05-2014, 08:02 | #24 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-03-2007
Şehir: akhisar/manisa
Mesajlar: 490
|
Yağ fabrikaları değil tüccarlar kapama bahçe alırlar. Bizler ağaçları bodurlaştırmayız, gençleştirme yaparız. Zeytinde arbeqiu cinsiydi yanılmıyorsam(İspanyol cinsi) çalı formunda yağlık çeşit. Halil Önen Bey bahçe kurmayı düşünüyordu. Biz hala el ile topluyoruz. Zeytin silkme makinaları,bize göre çok fazla filiz kırıyor. Zeytinyağımızı kendimiz 5lt lik tenekelerde satıyoruz, fakat kargo maliyeti bize göre yüksek, en uzak Bartın'a yolladım şimdiye kadar. Birçok insan fiyatlarımızı yüksek buluyor. Karşılaştırdıkları yağ riviera tipi rafine yağ olduğundan derdimizi anlatamıyoruz. |
29-05-2014, 09:15 | #25 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Dediğim gibi bireysel kargolamalarla çözülecek bir iş değil; daha organize sistemler lazım. Gençleştirmenin dışında gerçekten de bodurlaştırma amacıyla ağaçlarını gövdenin yarısından kesenlere rastlıyorum. Arbequina, İspanyol orijinli bir çeşir; son zamanlarda ilgi çekiyor. Yetiştirici fidanlıklar da artıyor günden güne. |
|
02-06-2014, 12:04 | #26 |
Ağaç Dostu
|
Taşlıbahçe'nin son iki yazısı çıktı; "Babalar ve Oğullar" habersizce yapılan bahçe-inşaat faaliyetleriyle ilgili. "Hani Benim Siestam Nerde?" Geçtiğimiz yaz neler yaptık, neler ettik? Evin hayvan misafirleri ve sevgili fidanlarımız hakkında... Gerçek ev sahipleriyle ilgili çıkardığım sonuç: Doğa, malum yaban hayatın yuvası; bu yabani yuva içine tutup da bir ev yaparsak gerçek ev sahiplerinin "hoşgeldin" ziyaretleri de haliyle olacaktır Gerçekten hoş geldiysek ve hoşbulduk demek istiyorsak şehir adabını bırakarak insana has bir yaban adabını keşfetmek iyi bir ara yol olur. Bir şekilde önlem alarak geldiğimiz yeri bozmamaya, asıl ev sahiplerini hor görmemeye ve zarar vermemeye gayret etmek kanımca en doğrusu. Bazı önlemlerle bu misafirlerin pek çoğu eşik dışında tutulabilirse de ilk fırsatı değerlendireceklerinden şüpheniz olmasın. Bir de sürekli yaşanan bir ev değilse asıl misafirin kim olduğunu güzelce gösteriyorlar https://taslibahce.wordpress.com/201...e-temmuz-2013/ |
02-06-2014, 13:09 | #27 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-04-2014
Şehir: Kahramanmaraş
Mesajlar: 773
|
Baştan sona merakla okudum, merakımı fazlasıyla değdi. Bunlar farklı yaşanmışlıklardır. Şu an doğayı bu kadar çok sevmeyenler, modern hayata bağlı ve bağımlı olanlar yazdıklarınızı okurken bile ürperir, kabullenmez, yaşamaya asla yanaşmazlar. Doğanın asıl sahiplerini çoktan dünyalarından çok uzağa çıkarıp atmıştılar..Ben de evi yeni kullanmaya başladığım sıra bir kaç tarlafaresiyle paylaştım, çokça akreplerle..farelerin pisliğinden iğrenerek ilaçladım öldüler. HÂla pişmanımdır. Akrepleri de kesinlikle süpürgeyle evden öteledim. Sn. Taşlıbahçe sizin yeriniz daha da doğal sanırım. Yolunuz falan nasıl. Bir de İstanbul'a 500km falan, ulaşımda zorlanıyorsunuzdur. Ama sevginin başgelemeyeceği ne var ki. Gelin kızımız ve Selvi kızımız da seviyo sa orası cennet olacaktır size güle güle yaşayın inşaAllah. |
02-06-2014, 14:14 | #28 |
Ağaç Dostu
|
Hayvan dostlarımızla aramız iyi; yine de aynı yatağı, aynı mutfağı özellikle bazılarıyla paylaşmak istemiyoruz Köyde doğan büyüyenler genellikle öldürerek çözüyorlar bu işi;belki de doğanın dinamiklerine daha uygundur bu yol, emin değilim. Bizim şehirli kibarlığımız ve her türlü "can"a duyduğumuz saygı farklı yollara itiyor bizi, ara yollar bulmaya çalışıyoruz sizin akrepleri süpürmeniz gibi... Belki zamanla değişiriz ama inşallah değişmeyiz İstanbul-Taşlıbahçe arası 410 km. Zor oldu, özellikle inşaat sırasında zorlandım ama nihayetinde gün sayıyoruz. Temmuz itibariyle ailece orada olacağız artık. Sonrası Allah kerim |
02-06-2014, 18:34 | #29 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-04-2014
Şehir: Kahramanmaraş
Mesajlar: 773
|
Evet..Akrebi süpürmek: Bazan çok büyük tehlikeleri yok sayıp , hiç zarar gelmeyecek yerde ise gereksiz sÛizanda bulunuruz. Allah'ta kulları da affeylesin bizleri. Gelinim''anne sana twitter hesabı açalım,, diyerek açtı. Hesap açılır açılmaz hemen bir takipci düştü. ''anne bak hemen bir takipcin oldu,, dedi kızcağız, ama ben bir korkuya bir telaşa kapılırmışım -kimmiş o beni nereden tanırmış sil onu, kabul etme diye feveran edişimi hâl anlatıp gülerler. Meğer format öyleymiş. Size de öyle bir kabalık gösterdim sanırım özür dilerim sizin de bir oğlum olduğunuzu bilmediğimdendir. Profilinize sonradan baktım. Temmuz'unuz hayırlı gelsin inşallah. Allah'a emanet olunuz. |
02-06-2014, 18:45 | #30 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
İyi dilekleriniz için teşekkürler tekrar; sevgiler, saygılar... |
|
|
|