agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Buralardan Çekip Gitmek (Ev yapımları)
(https)




Beğeni Düzeni205Beğeniler

 
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Prev Önceki mesaj   Sonraki mesaj Next
Eski 26-10-2014, 10:19   #11
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 24-10-2014
Şehir: istanbul
Mesajlar: 6
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi sakagun Mesajı Göster
Söylediklerinize katılıyorum, ancak İstanbul'dan kaçıp herhangi bir yerde yaşamaya başladığınızda göreceksiniz ki insan her yerde AYNI. İstanbul'dan uzaklaştığınızda (büyük ihtimalle tatil için) karşılaştığınız insanlar tabi ki size iyi davranacaklar. Sizinle herhangi bir çıkar çatışmaları yok. Ama hele bir yere yerleşin, sınır sorunu gibi çeşitli sorunlar çıksın ya da komşular emek verdiğiniz bahçenize çöp atmaya veya yeni sürdüğünüz bahçenizden arabayla geçmeye kalksın o zaman fikrinizin değişeceğini düşünüyorum. Küçük yerlerdeki tüm insanların saf, art niyetsiz, insan gibi insan olduğu doğru değil. Bunu yaşayarak öğrendim. Hala en iyi arkadaşlarım İstanbul'dan. Nerede yaşarsanız yaşayın insanın iyisi de var kötüsü de. İstanbul'daki trafik sorunlarını küçük yerlerde yaşamayacak olsanız bile küçük yerlerde daha farklı trafik sorunlarıyla karşılaşabiliyorsunuz. Yıllardır bitmeyen yol kazıları, yolun ortasında arabadan arabaya sohbetler, yolun ortasına park edilen araçlar, şehir merkezinde çocukların traktör kullanması, yolcu kapmak için ağır aksak giden minibüsler...
Umarım iyi insanlarla karşılaşırsınız.

Benim kastettiğim küçük yer Geyve ya da Akyazı gibi kötü şehirleşmiş yerler ve yoğun göç almış yerler değil zaten, ben de o bölgeden kaçarak geldim zamanında İstanbul'a. Ben özellikle belli yerleri geziyorum ve gözlemliyorum ve sizin bahsettiğiniz şeylerin çok daha az olduğu yerler var güzel ülkemde. Mesela ben Marmara bölgesi civarında ya da İstanbul'a yakın bir küçük yer sevdasında değilim, hiç olmadım, zaten o civarda büyüdüm ve oralarda yaşanan inanılmaz bozulmayı gözlemlemek acı, Marmara bölgesi genel anlamda ülkenin en yoğun göç bölgesi ne yazık ki. İnsanın iyisi kötüsü her yerde var, ama gerçekten bazı bölgelerde inanılmaz bir göç yaşandığı için çok fazla bozulma var mesela Sakarya bölgesi bunlardan biridir, Marmara bölgesinde böyle yer çoktur. Ben gidersem gittiğim ilçe ya da kasabada da muhtemelen şehrin daha dış kısımlarında bir yere yerleşeceğim, buna rağmen bahsettiğiniz sorunlar olmaz mı olabilir. Ama yine de şu İstanbul'daki abuk sabuk ve hiç tanımadığınız insanlardan gelen delirtici sorunlar kadar baş ağrıtmazlar emin olun. Küçük yerde yaşadığım ve ara sıra gittiğim için biliyorum. Sanırım bu göç olayında asıl mesele ihtilafsız bir arazi bulmak ve benim yapmayı düşündüğüm mümkünse dibimde komşunun olmayacağı bahçeli bir yere yerleşmek. Ki bu da zaten "aha bura güzel buraya gideyim alayım" değil, bu uzun süre araştırılması gereken bir süreç. İnsanla uğraşmak zor ve evet her yerde dert var ama 25 yıl İstanbul'da yaşayınca, çocukluğumda kıllandığım kasabanın bile daha rahat bir yaşamı olduğunu hala gittiğimde görüyorum. Buradaki mesele biraz da İstanbul'un heyulasını yaşamayınca bulunduğun yerin sorunlarını dert etme meselesi, o yolda durup muhabbet eden şöförler oradaki rahat ortamdan, trafiği dert etmediklerinden duruyor olabilir mi? Burada 30 saniye dursun hır çıkıyor, kornalar başlıyor bağırmaya çünkü, çünkü herkes hızla bi yere yeşitme derdinde burada. Küçük yerde herkes sütten çıkmış ak kaşıktır demedim, hatta çok daha beter insanlar da var, ama nüfus az ve bunlardan İstanbul'daki kadar çok olmadığı kesin Ama bu konu böyledir küçük yerdeki İstanbul'a özenir, İstanbul'dan bıkmış küçük yere. Ben üniversiteyi kazanana kadar kaçmak için gün sayardım mesela. Oysa burayı ve (bilhassa şartlarınız pek de iyi değilse) buradaki kaosu yıllarca yaşayınca o beğenmediğiniz, cahil, kültürsüz saydığınız kasabanızın, ilçenizin bile yine de buradan iyi olduğunu anlıyorsunuz.
Ve dediğim gibi ben bir ilçeye bile yerleşsem merkezine, kalabalık bölgesine yerleşmek niyetinde değilim, çünkü onu yaşadım küçük yerde.
İstanbullu arkadaşlarınızın en iyi insanlar olması değil zaten konu, benim de şu anda en iyi arkadaşlarım İstanbul'da yaşıyor, ben genel olarak İstanbul'da insanların durumundan bahsettim zaten, yoksa tabii ki İstanbul'da da pek çok adam gibi adam var bu başka bir konu. İnsanın her yerde aynı olduğu tezinize ise katılmıyorum, belli bölgelerin insanları bambaşkalar bunu yakınen gözlemledim sadece tatil esnasında değil. Bir bölgede göç ne kadar yoğunsa o bölgede insani karışıklık ve bozulma artıyor, bunun bir nedeni de oraya göç edenlerin tutunma çabaları ve kazanma hırsları şüphesiz, İstanbul ve çevresi hatta belki tüm büyük şehirler bunun en iyi örnekleri. Bu sebeple bir yerin yerlileri öncelikle o yere sahip çıkmalı, gelene de burada nasıl yaşandığını yansıtabilmeliler, yoksa gelen kendi abuk sabuk yaşantısını oraya getirip bozabiliyor, bunu çocukluğumunu geçtiği yerlerde gördüm, inanılmaz bir bozulma yaşandı ve benim için çok geri dönülecek bir cazibesi kalmadı oraların mesela. İstanbul'a yaklaştıkça yakınındaki yerlerde de inanılmaz bir İstanbullaşma ya da insani bozulma mevcut. Belki bu sadece İstanbul'da değil tüm büyük şehirler için geçerli. Yoksa dolmuşçunun yavaş gitmesi ya da çocuğun traktör kullanması meselesi değil benim kastettiğim, eminim İstanbul'da yaşayanlar ne demek istediğimi daha iyi anlıyordur. Ayrıca özellikle büyük bir şehirden küçük bir şehre göçecekseniz, kafaca kendinizi hazırlamalısınız zaten, ben İstanbul'da neyi istediğim gibi yaşıyorum ki zaten diyerek çocukluğumda yaşadığım kasabayı hatırlıyorum, hatırlatıyorum kendime, onun o zamanki halini yaşayan yerler var, oralaradır özlemim. Haa ben giderim oralarda kötüler mi, evet bu olabilir ama yine de bir büyük şehir kadar kötülemeyecektir. Zaten diğer mesajımda da bahsettim İstanbul'u yaşayabilen, sıkıntı çekmeyen adam gitmeyebilir bir yere. Ben kişisel olarak artık bu şehirde yaşamak istemiyorum, ama İzmir'miş Ankara imiş onların da merkezlerinde yaşama gibi bi derdim yok. Küçük yerdeki amcam söylerdi buraları gelip görenler bayılıyor ama buradaki adam da buradan sıkılmış diye, çok haklıydı ve küçük yerler en azından bazıları gerçekten fena halde sıkıcı olabilir, ama sizin hayattan neyi beklediğinizle de alakalıdır. Hayatınız alışveriş merkezlerinde ya da inanılmaz sanatsal, eğlence merkezsel ortamlarda geçilorsa o zaman küçük bir ilçe sizi kasacaktır. Ama bunlarla zaten temasınız yoksa daha doğrusu olma imkanınız da yoksa maddi (ya da belki düşünsel) sebeplerden o zaman İstanbul'un hele de orta yaş sonrasında heyulasını çekmek akıl işi gelmiyor bana. Antalyalı bir arkadaş yukarıda bir yorum yazmıştı mesela, bakın neler anlatıyor, İstanbul'la alakası var mı?
Dedim ya bu hayattan beklenti ve hayata bakış açınızla da alakalı bir şey. Benim evimde kitaplarımı bile koyacak yer kısıtlıyken ve o evi satıp sadece kitaplarım için bile ekstra bir odam olabilecek ev alabiliyorsam küçük yerden, hatta bir de bahçemde hobi atölyem varsa, varsın yollar biraz bozuk olsun, İstanbul'da da bozuk zaten. Dolmuşçu burada yavaş gitmeyi bırakın, bazen araçtan levye ile inip sizi dövebiliyor bile Ve dediğim gibi bir yerde şehirleşme hızla başlamışsa o yer bozuluyor. Haa gece vakti müziği açarak geçen genç her yerde var onunda farkındayım, zaten bu sebeple gittiğim yerde merkezin epeyce bir dış kısmına yerleşmek niyetim. Bir de gidilen yerle doğru orantılı olarak bunu tolere edebilirsiniz zihnen, zira sabah uyanıp kendi bahçenize bakarak gerindiğinizde, yazsa verandanızda kahvaltı yaptığınızda, bisikletinize binip mis gibi çicek, ağaç kokularını içinize çekerek işe ya da gezmeye gittiğinizde, varsın gece o genç geçsin müziği açıp geçsin diyebilir insan. Ama hem bu yok hem öbüründen fena halde varsa bu delirtici olabiliyor işte. Ve bir de küçük yerin içinden çıkmayıp, çevresini hiç gezmeyen insanın handikapı var tabii, o insan o küçük yeri sıkıcı bulacak, büyük şehir özleyebilecektir şüphesiz. Küçük yerde sıkılana şahsi tavsiyem hemen gezmeye başlamısı, bir hobi edinmesi ve doğaya çıkmaya başlamasıdır. Bilirim çünkü biz de zamanında gitmezdik, şimdi ara sıra gidince 18 yılımın geçtiği ilçenin çevresinde ne çok gezip görmediğim yer olduğunu anlıyorum, İstanbullularsa para ödeyip oraya trekkinge geliyor. Bu da önemli küçük yeri sevmek için, çevreyi gezmek, tanımak, doğaya çıkmak.
Bunu çook uzatabilirim, mesele ben haklıyım meselesi değil, bakış açısı ve hayattan ne beklediğin meselesi sanırım. Benim beklentim ömrümün kalanını ve ailemi İstanbul'da heba etmeye devam etmemek yönünde. İyi dileğinize teşekkürler. Umarım herkes iyi insanlarla karşılaşır hayatında. Ve umarım kötüyle karşılaştığında ise sinmez ve iyi tarafın hakkını başkası için de olsa savunmasını bilir. Yoksa kötülerden yakınmamız artarak devam edecek tüm ülkede. Selamlar.


NOT: İnsanımızdaki ve tabii yerleşim yerlerimizdeki "özellikle son yıllardaki" bozulmayı gözlemlemek acı verici ve bunda çok açık ve net siyasi hataların, yönetimsel hataların, eğitimsel hataların, yanlış ticari hedefler belirlemelerin ve sırf kendi inanç ve düşüncelerini hakim kılmak için başkalarının özgürlüklerini hiçe saymaların olduğu gerçek. İyi de kötü de her yerde var, ama yaşayanlar bilir bölgesel olarak bazı yerlerin iyi ya da kötü anlamda birbirinden çok farklı olduğunu(Bu İstanbul'un ilçe ve semtleri arasında bile böyle). Ve ne acıdır ki, ben emekliliğimde düşündüğüm bu göçü kendi doğduğum topraklara yapmayacağım çünkü oralar artık - en azından benim için - geri dünülemeyecek kadar kötülemiş durumda. Yani gidilen yerle çok ilintisi var göçten memnun kalıp kalmamanın da.


Düzenleyen çağrıbey : 26-10-2014 saat 12:25
çağrıbey Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
 


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 00:26.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025