![]() |
|
|
![]() |
#1 |
Ağaç Dostu
|
ben burada yazılar yazan diğer kişileri , onların şartlarını ve psikolojik durumlarını bilemem.ama kendiminkileri biliyorum.burada bir köy evinde yaşıyorum.bildiğiniz doğal taşlardan örme taş duvarları , ağaçlardan(keresteden değil)kirişleri ve köy tipi kiremitleri olan çatısı , iç kapıları başparmakla bastırarak açılan çok eski tip kilitleri olan duyduklarıma göre en az 50 yıl önce yapılmış ve son 11 yıldır terkedilmiş halde duran bir köy evi.bu evi lüks bir villaya çevirmeye ne niyetim var ne de param.buraya şehirden getirdiğim konforum çanak antenim , külüstür bilgisayarım ve külüstür kartalım.buzdolabı köylülerde de var zaten.çamaşır ve bulaşık makinemi su olmadığından üstüne bir şeyler koyarak raf gibi kullanıyorum.giysilerimin hepsi ve ayakkabılarım köylülerinkilerden daha eski.aşınıp yırtılan yerlerine hanım yama yapıyor gitmeye devam ediyorum.günlerimi evle bahçeyle uğraşarak , tv de haber kanallarını , cnbc dizilerini izleyerek , bilgisayarla bir şeyler yaparak ya da eşimle karşılıklı çay kahve içerek geçiriyorum.şehre dönme konusunda pozisyonumu en açık biçimde anlatayım.hanımla birlikte "GEMİLERİ YAKTIK" biz.aranızda küçük bir yere büyük beklentilerle gidip yerleşmiş , sonra beklentileri gerçekleşmeyip geri dönmüş arkadaşlar olabilir.bizim durumumuz onlar gibi değil.biz kendimizi en kötüsüne hazırlayarak buraya geldik.paramız yetişmeyecek , cam taktıramayacağız , elektrik bağlatamayacağız külüstür bozulacak belkide sigortasını yenileyemediğimiz için çevirmede trafikten men edilerek parka çekilecek diye düşünerek yola çıktık istanbuldan.kendimizi hazırladığımız kötü şartların bir kısmını şansımız bir kısmını amatörce emeklerimiz bir kısmını da köyde edindiğimiz komşularımızın yardımlarıyla aştık.burada yaşayan dostlarımız onlara yardımları için "MİNNET DUYMAMIZA İZİN VERMEDİLER".içlerinden birinin hanımı ameliyat olduğunda benim hanım 4 gün refakatçi kalmıştı hasta hanımın yanında.siz de bize yardım ettiniz ya diyerek teşekkür etmemi bile kabul etmediler.kısaca umduğuğumuzdan çok daha iyi ama muhtemelen bir çoğunuzun kabul etmeyeceği şartlarda tüm maddi sıkıntılarımıza rağmen keyifle yaşıyoruz.geleli 7 ay oldu ve bize 7 günmüş gibi geldi.hergün başka keyif alacak bir şey bulup onunla mutlu oluyoruz.geçen gün yağan yağmurlardan sonra yeşeren otların üstüne uzanarak kahvelerimizi neron gibi yatarak içtik.bu bize değişik ve eğlenceli geldi.hoşumuza gitti.keyiflendik.bu yazıyı okuyan arkadaşlardan en son yeşil çimenlere yatarak bir şeyler içen kaç kişi var merak ediyorum.gene uzun uzun yazıp kafanızı şişirdim kusura bakmayın.bu belkide burası gibi çok sakin bir yerde yaşadığım için oluyor.artık o kadar kusurumu da idare ediverin. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Sizi çok iyi anlıyorum. Siz aslında başaranlardansınız. Ve sizin bu tecrübeleriniz ayrı bir başlığı hak ediyor. Ali Bey bu başlık altında değil de ayrı bir başlık altında yani "buralardan çekip gitmeyi başaranlar" alideryacengel başlığı altında yazmanız gerekir. Sanıyorum siz bu bu forumda bu işi başaran tek kişisiniz. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#4 |
Ağaç Dostu
|
sayın ozbey.iyi dilekleriniz için teşekkür ederiz. sayın hoşseda.çocukluğumn beri iki yıl öncesine kadar motorsikletim vardı.her fırsatta arkadaşlarımla toplaşır , şehir dışına gezmeye giderdik.uyku tulumlarımızda ya da çadırlarımızda gecelerdik.zehirli hayvan ısırmalarına karşı yurt dışına giden bir arkadaşım bana bir hediye getirmişti.plastikten.bir şırıngaya tıpa tıp benzeyen ve şırınga boyutlarında , ama ucunda iğne yerine eskiden terzilerin dikiş dikerken kullandığı yüksük gibi bir şey olan bir tür minik emme pompası.bu plastik aleti zehirli hayvanların ısırdıkları yere bastırıyorsunuz.o da ısırıktan dışarı doğru zehir karışmış kanı şırınganın içine çekiyor.çok basit.hafif ve muhtemelen çok ucuz bir aparat.cebinizde her zaman taşıyabileceğiniz bir şey.bunu kamp malzemeleri satan dükkanlardan bulabileceğinizi sanıyorum.bu aparatla ısırlan yerden bir miktar kanı dışarı emebilirseniz kana karışan zehir azalıyor.rahartça bir sağlık kuruluşuna gidecek vaktiniz kalıyor.ben kiracıydım.her yıl evsahiplerinin yüksek zam istemelrine kızarak ev değiştirirdim.o kadar çok eşya taşıyınca bir çok şeyiniz de ya kırılıyor ya da kayboluyor.bendeki bu aparat da kayboldu.amatörce neye benzediğini çizmeye çalışım.bundan edinirseniz akreplere karşı daha güvende olursunuz.hatta ailenizdeki her kişi için bir tane alın.çok ucuz bir şey olduğunu sanıyorum.eğer bulabilirseniz benim içinde iki tane alıp ptt ile gönderebilirseniz çok sevinirim. kusura bakmayın.çok acayip bir resim oldu.hem çizimim kötü.hem de rsmi paint ile çizdim.bmp dosyası olduğu için site kabul etmedi.ben de ekrandaki görüntünün resmini çakip siteye ekledim. açık mavi olanyerler plastik gövde koyu mavi ısırığın olduğu yere kapatacağınız yüksüğe benzeyen uç yeşil renkli yerler de emmeyi sağlayan piston |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#5 |
Ağaç Dostu
|
bu ev 11 sene terk edilmiş olarak devamlı rüzgar esen bir tepede onarılmadan kalmış.onarılmadan diyorum çünkü köylüler taş duvarlı eski köy evlerinde taşları bir tür toprağı çamur haline getirerek tutturyorlar.zaman içinde rüzgar ile birlikte yağan yağmur taşların dış tarafında aralarındaki toprağı alıp götürüyor.köylülerde bir kaç yılda bir tekrar taşların arasına o topraktan yaptıkları çamurla rötuş yapıyorlar.benim evin 15 yıl kadar bir süre ayakta kalmasının nedeni duvarda , özellikle alt kısımlarda kullanılan taşların çok büyük ve düzgün olması.eğer taş duvar örerek bir ev yapmak isteyeniniz varsa taşları beton harçla tutturmasını tavsiye ederim.duvarların üzerine de beton yerine tahta çatı deprem bölgesi olan ülkemizde bence daha güvenli.hem duvarların üzerine fazla ağırlık binmiyor hem de yıkılsa bile kafanıza beton yerine tahta düşer.ben tercihimi tahtadan yana yaparım her zaman.çatınızda da eğer bulabilirseniz haiki kestane ağacı kullanın.bu ev ve çatısı 50 yıldan daha eski.çatısında iskeleti oluşturan kestane ağacından kütükler.kütükler diyorum , çünkü hakikaten bildiğiniz ağaç kütüklerinden iskeleti var çatının.yani kereste falan değil.bütün ağaçları yontarak yapmışlar çatının iskeletini ve 50 yıldır hala ayakta çatı.üstelikte 10 yıl yağmur suları aktarılmayan çatıdan içeri akmış.bu çatılar hafif ve ufak "köy kiremitleri" ile örtülü.ziftli kağıt yok.kiremit altındaki tahtalarda aralıklı dizilmiş.rüzgar sert estiğinde kiremitleri oynatıyor ve çatı su akıtıyor. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|