Örümcekler
 

arkadaslar;
konu hakkinda nereye yazacagimi bilemedigim icin buraya yazayim dedim. Biliyorum ki burasi daha cok agac ve orman ekosistemi ile ilgili bir forum. ama bahse konu orumcek turunu biz Mayis ayinda bafa Golunde yaptigimiz arazi calismasi esnasinda goruntuleyebilidk. bu tur bazilariniz biliyordur Karadul Örümceği ülkemizde bulunan en zehirli tur. eger bunun tarafindan isirilirsaniz yarim saat icinde tam tesekkullu bir hastaneye gitmeniz gerekiyor.

Ben mi yanlış hatırlıyorum bilmiyorum ama
sanki bu türün anavatanının Türkiye olmadığına ve
ama gemilerle geldiğine dair bir haber okumuştum.
İstanbul'da evlerde görülmeye bile başlanmış.

evet turkiye'ye yurtdisindan bir sekilde gelmis. ve cabuk dagilim gosteriyor. (ayni korku filmlerindeki senaryoya benzedi; orumceklerin istilasi)
bu arada neden ismine karadul demisler biliyor musunuz? ya da tahmin edebilir misiniz?

Neden Serhan? :(

Erkeğini yediği için :))

Durup dururken yemiyor, yarım anlatma :)

Ayrıca bütün dişi örümcekler erkeğini yer. :)
Karadul kelimesi pek tekin olmayan bir bayan için söylenir. Bu kara örümcek de hem zehirli olduğundan , hem de dişi örümceklerin erkeğini yemesi olayına gönderme yapılarak bu ismi almış. Bu arada bu türün erkeği de dişiside aynı isimde. :)

Gerçekten böyle mi?

evet,
arkadaslar cevabi guzel ozetlemisler. ama ben de her disi orumcegin erkegini yedigini bilmiyordum. bunu yeni ogrendim

Kim olsa, karşısında bu kadar zıplayıp duran bir örümceğin kafasına gazeteyi geçirip öldürür :))

Terbiyesiz... :mad:

İlahi bonsaisever, gözümden yaş geldi:D :D :D

Ben bu sitede bu akşamki kadar
güldüğümü hatırlamıyorum.
Önce Yılmaz, sonra Bonsaisever...
:D :D :D

Çiftleşme esnasında erkeği yiyenlerden dişi peygamberdevesi geldi şimdi aklıma, bir belgeselde izlemiştim , dişi ,erkek böceğin kafasını koparmakla başlıyordu yemeye...

http://www.haberturk.com/foto3/manse...ek01082006.jpg
ISIRAN, HATTA ET BİLE KOPARAN DEV ÖRÜMCEKLER PANİK YARATTI!

Et kopartan dev örümcek paniği
Ankara’nın Haymana ilçesi Çalış beldesinde ortaya çıkan 10 santimetre büyüklüğündeki örümceklerin zehirsiz bir tür olduğu belirlendi. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Çalış beldesi Yılanlı mevkiinde ortaya çıkan örümcekleri görerek paniğe kapılan vatandaşların başvurusu üzerine, İlçe Tarım Müdürlüğü ekipleri harekete geçti.

Beldede yapılan çalışma sonrası, yakalanan örümcekler Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü Böcek Bilimi Merkezine gönderildi.

Merkezde yapılan çalışmalar sonucunda, Haymana’da ortaya çıkan örümceğin "solifugae" türünden olduğu kaydedildi. Söz konusu örümceğin halk arasında "karabüyü" olarak adlandırıldığı belirtildi.

Zehirli olmadığı bildirilen örümceğin, güneş battıktan sonra ortaya çıktıkları, çok hızlı hareket ettikleri ve 1 metreye kadar sıçrama özelliği olduğu bildirildi.

10 santimetreye varan büyüklüğü ve iri görünümleri nedeniyle halk arasında paniğe neden olduğu ifade edilen Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü raporunda, bu tür örümceklerin ısırabileceği, hatta et dahi kopartabildikleri vurgulandı.

Kaynak:http://www.haberturk.com/newengine.p...haber&@=239273

Bildiğimiz gibi kenelerin bazıları Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı virüs taşıyor ve bu virüs hayvanlara birşey yapmadığı halde insanları öldürüyor.

Acaba örümcek de bir virüs veya bakteri taşıyor mu? Kuş gribi dolaysıyla anadoluda itlaflar yüzünden tavuk kalmayınca, örümcek, akrep, danaburnu gibi zararlıların doğal düşmanı da yok oldu. Besin zinciri bozuldu.Bu canlılar da kırsalda yayılmaya başladı.

Akşam bir profesörün açıklamasını izledim, maalesef sayıları artacak ve tehlikeli olabilirler dedi.

Gel zaman git zaman neler olacak acaba? :(

Ülkemize karadulun gelmiş olmasına hiç şaşırmadım. Anavatanı Anadolu olmamasına rağmen ulaşım ve ticaret olanaklarının gelişmesiyle dünyamız çok küçüldü biliyorsunuz ki. Bu yüzden bu tür sevimli!!! dostlarımızın gelmiş olması pek şaşırtıcı olmamakta. Yinede yaşadığım ülkeye dünyanın en zehirli ve tehlikeli üyelerinden birisinin gelmesi ve yayılmaya başlaması hiçte hoşuma gitmedi. Aslında bu konuda en çok endişelendiğim durum panzehirinin ülkemizde büyük bir ihtimal olmaması. Bu yüzden hiç ısırılmamaya özen göstermek gerekir. Panzehir yoksa insanlar için ölüm tehlikesi bir hayli yüksek.

Bir mail aldım, google'da arattığımda aynı mesajın bir çok sitede
aynen yayınlandığını ve başka bilgi olmadığını gördüm.
Bunun uyarının gerçekliği nedir?
Doğru ise bu örümcek hakkında diğer bilgiler nelerdir?
Uzman arkadaşların yardımlarını bekliyorum.
Doğrusunu bilip davranmakta fayda var.
Yoksa herkes gördüğü örümceği öldürür hale gelecek...

maili yayınlıyorum,

Alıntı:

BU ÖRÜMCEĞE DiKKAT!!!! BROWNREDUSE ÖRÜMCEĞİNİN SOKMASINA ÇOK DİKKAT EDİN ÖZELLİKLE ÇOCUKLARI UZAK TUTUN. GÖRDÜĞÜNÜZDE HEMEN ÖLDÜRÜN.... ÖRÜMCEK SOKTUĞUNDA YUMURTALARINI BIRAKIYOR VE İÇTEN İÇE ETİNİZİ YEMEYE DEVAM EDİYOR. NOT:ANKARA'DA BU TÜR VAKALARA RASTLANMIŞ. bu mail'i tanıdıklarınıza gönderiniz......

http://www.imagehell.com/out.php/i18...wnrecluse1.jpg

uyarı: bu fotoğraflar pek hoş değil...
http://www.imagehell.com/out.php/i1835_Day3.jpg
http://www.imagehell.com/out.php/i1836_Day4.jpg
http://www.imagehell.com/out.php/i1837_Day5.jpg
http://www.imagehell.com/out.php/i1838_Day6.jpg
http://www.imagehell.com/out.php/i1839_Day9.jpg
http://www.imagehell.com/out.php/i1840_Day10.jpg

Be inanmadım açıkçası. Neden adamın elini tedevi etmek için 9 gün bekliyolar. Ayrıca daha ilk günden fotoğraf çekmeye başlıyolar. Bu el 10 gün içinde çok fena iltahap yapacak, dur bari resmini çekelim mi demişler. Madem iltihap yapacağını görüyorlar, neden önlemini almıyolar.

İnternette araştırma yapınca "BROWNREDUSE" cinsi bir örümceğin resmine ulaşmak mümkün olmadığı gibi, bütün sitelerde hep türk forum siteleri. Asparagas bence. :)

Bu fotoğraflar uzun zamandır ortada dolaşıyor. Son iki fotoğrafta hastahane odasında çekilmiş. Hastahane de gayet iyi hizmet veren bir yere benziyo. Bu adam şehirde ısırılmış olsa gerek. Belki de verilen örümcek ismi yanlıştır...:cool: "x-files" seyreder gibi hissettim kendimi. :p

Çoğu haberde "solifugae" ordosuna ait türler olduğu söyleniyor.

Benim hatırladığım kadarı ile solifugae ordosundakiler zehirsiz oluyordu. Ama yine de istisnalar olabilir tabi.

Örümceğin ismi brown reduce değil brown recluse. İlgili bir site buldum. Örümceğin ısırığının ısırılan kişide fotoğraftakine benzer bir etki oluşturabileceği söyleniyor. Volkan lezyonu denilen bu durumda doku kangrene kadar ilerliyormuş. Bunlar sayfaya şöyle bir göz attığımda gözüme çarpan bilgiler. Ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler aşağıdaki linki inceleyebilir.
http://ohioline.osu.edu/hyg-fact/2000/2061.html

Yalnız bunu mail yoluyla duyurmak işin tuhaf tarafı. Türkiye'de gerçekten bu örümcek varsa yetkililer halkı uyarırlardı. İşin mail kısmı, kendini X-files benzeri filmlere fazla kaptırmış bir işgüzarın işi olsa gerek. Ya da kendine malzeme çıkarmaya çalışan bir habercinin...

Brown recluse olarak bakınca bir çok kaynağa ulaşmak mümkün. Ama genede mailde belirttiği gibi deri altına yumurta bırakma gibi bir olaya rastlamadım. Sadece çok zehirli olduğu söyleniyor. Herhalde olayı daha fazla ürkünç hale getirerek, mailin daha fazla yayılmasını amaçlamışlar.

Aslında ismi Brown recluse olan bir örümceğin, kasten veya hata ile Brownreduse olarak adlandırılmış şekline bile, bu kadar sitede bulunması da, internetnetteki her bilgiye güvenilmemesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor diye düşünüyorum.

Ayrıca bu zehirli örümcek türlerinin ve kenelerin ülkemizde gözükmesinin en büyük sebebi olarakta geçtiğimiz yıl yaşanan kanatlı katliamı gösteriliyor.
(Ben evde saklamıştım tavuklarımı.)

Hayır, zehirsiz değiller. Ancak zehir insanları öldürecek düzeyde değil, ufak börtü böcek, kuşa ise etkili.
http://www.haberturk.com/newengine.p...39273&c_id=200

Bu dev örümceklerin (solifugae) bu kadar medyatik olması beni şaşırtmıştı. Bu örümcekleri buralarda yıllardır görüyoruz. Kimsenin aklına da medyaya duyurmak gelmemiştir. Örümceklerin insanların hayatına birdenbire girmesini doğanın bozulan dengesine bağlıyorum. Bu örümcekler, akrepler gibi geceleri avlanıyor. Gece en çok böcek bulabilecekleri yerler ışık kaynaklarının yakınları oluyor. Yani insanlar doğal yaşam alanlarını büyük bir hızla istila ediyor. Örümcekler de avlanmak için yeni av alanları bulmuş oluyor. Tabi kümes hayvanlarının itlafı da örümcek, kene gibi böceklerin kontrolsüz olarak çoğalmasına neden oldu.

Evet sevgili Şuleye canıgönülden katılıyorum. Malesef biz 3 ncü Dünya ülkelerinin bile uygulamadığı bir yöntem izleyerek KUŞ GRİBİ ile mücadele ettik. Sığ beyinli politikacılarımız nedeniyle resmen kümes hayvanları katliamı yapıldı. Aşılama yerine itlaf ettik ve sonuç...

keneler, örümcekler, çiyanlar, akrepler...


Not: Daha uzun bir yazı yazmıştım ancak tekrar okuyunca birazcık siyasi olduğunu fark ettim ve yukarıdaki gibi değiştirdim. :o

bir üstteki kullanıcıya katılıyorum.halı sahada maç yapamadık bütün bir yıl...yeşil saha,daha çok siyahtı kara fatmalar yüzünden...ben temizleyip attıkça onlar düştü...hani içimizde böcek sevgisi olmasa onları tepeleyip maç yapacaz ama,ki oynayamadık da maçı doğru dürüst...

dengeyi bozmakta üzerimize yoktur...

bir de bu "karadul" dediğiniz örümceğe benzer bir örümcek var ben de...evde de çok var.büyüklüğü bunun kadar olmasa da buna yakın büyüklüktekini de gördüm.örümceğin arka şişkin kısmında denizcilerin çapasını andıran sarı-yeşil gibi bir dövme gibi iz var.bugün bir arar bulursam resmini çekip getiririm.elime de aldım,hiç sokulmadım :)

renovatio nun örümceği o eklemeyi başaramadığı için bana rica etti ben ekliyorum
 

Eklenti 6051

Eklenti 6052

Eklenti 6053

Merhaba,
İstanbul - Bağcılarda oturuyorum.2 hafta önce birden bire ortaya çıkan örümcekler her tarafı sarmaya başladı.Sadece bizim apartman değil mahalledeki birçok evde bu söz konusu.Örümceklerin çoğalmasının nedeni ne olabilir ?

teşekkürler...

Bahçedeki envai çeşit örümcekten biri. Enteresan bir ağ yapmıştı. Bildiğimiz gibi yuvarlak değil de uzun garip bir ağ.
Eklenti 14947
Türkiye'de pek zehirli örümcek türü olmadığını okumuştum bir dergide. Bazı örümcekler ürkütücü görünmek için canlı fosforlu renklere bürünürlermiş. Çok renkli olmaları zehirli olmaları anlamına gelmezmiş. Son günlerde de çok hızlı hareket eden örümcek türü çok görüyorum. Hem çok hızlı koşuyor hem de inanılmaz derece çabuk ağ yapıyor bir direkten diğerine. Gözümle bile zor takip edebiliyorum.

Bahçede leylandinin üzerinde bir de huni şeklinde ağ yapıp içine saklanıp avını bekleyen örümcek türü var. Siyah renkli ve oldukça kalın yapılı. Çocukluktan beri ilgimi çekmiştir örümcekler. Sinekleri yakalayıp bir kanadını koparıp örümcek beslerdim.

Pazar günkü Hürriyet gazetesinde bir haber vardı. Şaşkınlıkla ve biraz da sinirlenerek okudum. Bir bayan türedi bu aralar televizyonda ana haber bültenlerinde raslamıştım daha önce. Bugün de gazetede röportajı vardı. Türkiye'ye ithal meyvelerle veya gemilerle gelen zehirli örümceklerle ilgili felaket senaryoları çiziyor. Kendi fobilerini millete de aşılamaya çalışıyor. Fobisini mesleğe dönüştürmüş, evinde hiç çiçek yokmuş, toprak böcekleri çekermiş, müşterileri (kim acaba çok merak ettim????) arayıp bu fobili!! kadından medet umuyorlarmış. Kadın psikiyatriste gidip tedavi olacağına iş kurmuş. Garip...

Bazı örümcek türlerinde ;çiftleşme sonrasında çoğu erkek örümcekler kendi vücutlarını dişi örümceğe sunarlar,Nesillerini devam ettirmek için bebelere feda ederlermiş.
Kaynak:Nat.Geo.Wild Dig.trk Kanal (82)

Bahçemdeki örümcek bir taneyken şimdi 2 tane oldukça ürkütücü boyda, 1 tane de yavru gördüm. Sebze bahçesinde yaşıyorlar. Gövdesi arıya benziyor.
Bugün çok büyümüş diye fotoğrafını çekmek isterken kocaman bir çekirge zıplayıp takıldı ağına. Bir çok fotoğraf çekmiştim ama bulanıktı. Net olanları sizinle paylaşmak istedim. Hantal gibi görünen örümcek 3 saniye içinde yerinden fırlayıp çekirgeyi paketledi. Ürkmedim desem yalan olur. :)
Eklenti 16605

Eklenti 16606

Eklenti 16607

Eklenti 16608

Eklenti 16609

Bu da Denizli Babadağ yaylasından. Türünü bilmiyorum ama oldukça iri sayılırdı. Yanına büyüklüğünü belli edecek birşeyler koyayım dedim ama cesaret edemedim doğrusu.

Biz ( mahalle arkadaşlarım ) küçükken beslerdik örümcek. Benle mahalleye yayıldı bile diyebilirim. Bir kutuya alırdık örümcekleri. Yakaladığımız sinekleri ona ikram ederdik. Hatta hafta sonları örümcek arenası yapardık. Örümcekler yalnız yaşamayı severler. Avcı olmanın dezavantajları, herkes senin gibi avcı olunca av olmak da kolay oluyor. Yalnız örümceklerin birbirini yemesinde en önemli etken "ağ malzemesi ". Devletin altın rezevlerine girmeyi başarmak gibi bisey.

Benim beslediğim bir örümcek türü vardı. Adını bilmiyorum. Genelde bu türde biz disiyi küçüklüğünden tahmin ediyorduk. Bir kavanoza biri küçük biri büyük iki örümceği koyuyorduk. Küçük büyüğü öldürürse bu dişidir diyorduk. Kavanozda çileği andıran çok güzel bir koku oluşuyordu. Tiner bağımlısı gibi, sırf bu kokuyu koklamak için o örümceğe erkekler sunardık. Tarif edemem o kokuyu size. Çok hoş kokardı. ( Bizimkide sapıklık işte )
Sanırım salgıladığı bu koku ile erkeği sersemletiyor / **** çiftleşme sırasında doğal olarak oluşuyor. Yoksa küçük bir örümceğin büyük bir örümceği yemesi çok zor. ( Avlaması )

Her tür örümcekde çiftleşme sonrası ölüm riski çok yüksektir. Zavallı erkekler. Bu benim çocuklarımı taşıyor diye öldüremem diyor. Ama karşı taraf bu çocuklarımın babası demiyor. Hayatta yapılacak en iyi çiftleşmeyi yasıyor belkide erkek örümcek. Ölümle dans ederek çiftleşmek. Bol adrenalinli bir çiftleşme.

Şırnakta askerlik yapmıştım. Sarıkız denen bir örümcek vardı. Çok büyükleri yarım avuc içi kadardı. ( Bacak boyları ile ) Tavuk eti atardık ve onu bile yerdi. Çok yüksek bir zıplama gücü vardı. Boyundan yukarı ısırırsa şayet. Ölüme götürebiliyordu. Bir askerimizi sol yanağıdan ısırmıştı. Adamın yüzünün yarısı balon gibi olmuştu. Kertenkelerin sadece beynini yiyordu. Tavuk etini bile parçalayan bu örümceğin baş düsmanıysa "helikopter böceği" **** namı diyar Yusuf/Yusufçuk böceği idi. Normalda genel örümcek davranışı içine girmeyen bir davranış modeli var bu sarıkızlarda. Birbirleriyle birlikte yaşayabiliyorlar. bir ağaç kovuğu içinde 10 15 tanesini birbirinin üstünde gezinirken görmüştüm. ( yavru değiller, yarım avuç içi kadar boyları vardı hepsinin ) Yan yana yaşabiliyorlar. Birbirlerine saldırmıyorlar.