agaclar.net - Zehirli bitkiler (evinizdeki bitkiler çocuklar, hayvanlar için güvenli mi?)

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)

- Bitkiler Hakkında Genel Konuşmalar (https://www.agaclar.net/forum/bitkiler-hakkinda-genel-konusmalar/)

- - Zehirli bitkiler (evinizdeki bitkiler çocuklar, hayvanlar için güvenli mi?) (https://www.agaclar.net/forum/bitkiler-hakkinda-genel-konusmalar/943.htm)

Zehirli bitkiler (evinizdeki bitkiler çocuklar, hayvanlar için güvenli mi?)

evlerimizde bahçelerimizde yetiştirdiğimiz veya yabani olarak yetişen bitkiler çocuklarımız için güvenli mi?

Evimizde en genç olan benim ve evdeki en tehlikeli ve tuhaf malzemelere de ben sahibim. Çeşitli kimyevi maddeler, kesici ve delici ağır malzemeler filan.. Aynı zamanda evdeki bitkilerin çoğunun da sahibi benim ve aralarında en tehlikeli gördüklerim batan dikenleriyle ünlü olan güllerim. Bu yüzden evde küçük çocuk tehlikesi yok. Ta ki kendi çocuğum oluncaya kadar. O zaman da vay halimize.... :D

Alıntı:

..yol tabelaları,...

tabelaları mı söküyorsun ?!

Yoo.. Sahipsiz bulduklarımı alıyorum:D Mesela demiryolu kablolarında bir levha vardı: "Yerlere düşen tellere dokunmayın" diye.. Teller değilde, tabela düşmüştü. Onu emanete aldım:) Karşımızdaki eski bir apartman deprem sonrasında yıkılmadan evvel üzerindeki sokak ve kapı numarası tabelalarını da aldım. Öyle işte.. Durup dururken bir şey sökmem.

çocuğum difenbahia yaprağını çiğneyip zehirlenme tehlikesi geçirene kadar zehirli bitkiler hakkında ne kadar az şey bildiğimin farkında değildim...Türkçe sitelerde bu konuyla ilgili çok az bilgi var... Bilgi varsa bile fotoğraf yok ya da latince adları yanlış verilmiş...

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi cengin

Dieffenbachia çocuklar için riskli. Küçük çoçuğunuz varsa hiçbir türünü eve almayın veya ulaşamayacaklarına emin olun. Yemeseler sadece oynasalar bile zarar görebilirler. Yaprakları kırıldığı zaman özsuyundaki çok ince mikroskobik kalsiyum okzalat kristalleri ciltlerine ciddi şekilde zarar verebilir. Gözüneyse hiç gelmemeli. Avuçlayıp yaprağı koparmaya kalktığı anda çok canınız sıkılabilir.

Deve tabanı da aynı kristallerden içerir.(Monstera deliciosa)
Drasena türleri (özellikle Dracaena fragrans,Dracaena marginata, Dracaena dereme, Dracaena warneckei )
Patos veya salon sarmaşığı (Epipremnum aureum)
Singonyum (Syngonium podophyllum)
Filodendron (oduna sarılı satılan sarmaşıklardan.
Scindapsus aureus )
Yelken çiçeği, spatafilyum (Spathiphyllum)
Şeflera, beşparmak (Schefflera actinophylla)
Fil kulağı, kaladyum (Caladium)
Aglonema ( Aglaonema)
Antoryum (Anthurium)
Ponsetya,Atatürk çiçeği, noel yıldızı (Poinsettia)
Kroton (Codiaeum sp.)
Ayrıca kesme çiçek olarak aldığınız lilyum (Lily asiatic )

Not: Bahsi geçen çiçekleri görebileceğimiz fotoğrafların linklerini ekledim (aybala)

Alıntı:

Bilgi varsa bile fotoğraf yok ya da latince adları yanlış verilmiş...

Arkadaşlar, zaman buldukça, Minenin verdiği listeyi fotoğraflı hale getirelim mi?

http://vet.purdue.edu/depts/addl/toxic/bytox1.htm bu sitede bilgiler ve fotoğraflar var.

Cengin teşekkürler site adresi için.
Yanıbaşımızdaki bitkilerin zehirli, hatta yüksek etkili olması şaşırttı beni.
Salonumuzdaki Dieffenbachia'nın zehirli olması da şaşırtıcı. Küçük kızım yaprağını kopartmıştı geçenlerde.

Deve Tabanı (Monstera deliciosa)

www.greenline91.hu

Dracaena fragrans

www.learn.londonmet.ac.uk

Epipremnum aureum

www.greenline91.hu

Scindapsus aureus

http://plantranchco.com/Photos/large/06HBPotMq.jpg

plantranchco.com

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi hasan42

Yeğenim 5 yaşındaydı, elleme kızım dediğimiz için difenbahyanın yaprağını hızla kopardı ve avucunda toptop edip koştu içeriye kaçtı, 5 dakika geçmeden çığlıklar atarak döndü , avucu kıpkırmızıydı, yanık gibiydi,bayram günü heryer kapalı, hemen bir nöbetçi eczaneye koştuk acısını alacak bir pomat aldık ama ders oldu, bir daha ellemedi çiçekleri.

Ev bitkileri ilk önceleri tamamen yurt dışından geliyordu. O zaman çiçekçilere üretici tarafından hazırlanan katalog ve posterler de dağıtıyorlardı. Kataloglarda özellikle toksik olanlar belirtiliyordu.
Örneğin onbiray çiçeği primula obconica allerjiktir. Bu mevsimde alır eve koyarsınız aksırık, tıksırık, tıkanma başlar.Aynı şekilde çuha çiçeği primula vulgaris

Bir de yine sinerarya hatta bazı çiçekçiler sindirella da diyor cineraria- Senecio x hybridus bu da allerjiktir. Dikkat etmelisiniz, astım ve allerji problemi olan kişilerde evin içerisine alınmamalıdır.

Not: Bahsi geçen çiçekleri görebileceğimiz fotoğrafların linklerini ekledim (aybala)

Arkadaşlar eşimin Ziraat Mühendisi olan bir tanıdığı
Eğrelti otunun ev içinde bakılmasının, özellikle çocuklara
çok zararlı olduğunu söylemiş. Buna neden olarak da
sanırım sporlarından bahsetmiş.

Burada göremedim. Konuyu bilen bir arkadaşın
bizleri aydınlatmasını rica ediyorum.

Maalesef şu an adını hatırlayamadığım Patolog bir hocamız bu konuda Karadeniz Bölgesi'nde, yanılmıyorsam 15 yıl süren bir çalışma yapmıştı tabii hayvanlar üzerinde ve kanserojen (kanser yapıcı) etkisi olduğunu saptamıştı. Bu konuyu bize de fakültede bir hocamız aktarmıştı, anlattığına göre bu çalışma Japonya'da bomba etkisi yapmış çünkü japonlar bir tür eğreltiden salata yapıyorlarmış. Tabii her zaman olduğu gibi Türkiye'de tık yok, pek çok kişi evinde eğrelti büyütmeye devam ediyor. Eğrelti yaprağının dış yüzünde minik spor kesecikleri vardır ve sporları mikroskobiktir, kesecikler patladığında bu sporları bir şekilde ağız veya solunum yoluyla alan kişiler için risk oluşturur, sadece çocuklara değil tabii herkese.
Aslında çok ilginç bir konuymuş ama bu kadar az yazı olmasına şaşırdım doğrusu.
Kısacası iç mekanlarda eğreltiyi kesinlikle önermem.

eğrelti otu bu değilmi?
bu aşk merdiveni bir zamanlar ne çok yetiştiridim.

Eğreltiotu (Pteridium aquilinium) dünyanın her tarafına yayılmış çok yıllık otsu bir bitkidir. Sarımsı-yeşilden koyu yeşile değişen renklerde yaprakları vardır. Yapraklar sağlam bir yapıda 5 parçaya ayrılmıştır ve spor keseleri yaprakların kenarında bir çizgi halinde toplanmıştır.

Eğreltiotu tannin, indanones ve pteroloctama içeren çeşitli biokimyasal bileşikler ve siyanojenik glikozid veya prunasin, tiaminaz ve ptaquiloside denilen kanserojen maddeleri içerir.

Eğreltiotunun çiftlik hayvanları tarafından yenilmesi sonucunda hayvanlarda, idrar kesesi, barsak ve mide kanseri görülmektedir. Amerika, Brezilya bazı Asya ülkeleri ve Japonya’da eğreltiotunun yenilmesiyle ya da bu otu yiyen hayvanların sütünün içilmesiyle ya da bitki sporlarının solunumla akciğerlere yerleşmesi ile insanlara bulaşma olmaktadır.

Epidemiyolojik çalışmalar, insanlarda üst sindirim sisteminde tümör oluşma riski ile eğreltiotu tüketilmesi arasında ilişki olduğunu göstermiştir. Yurdumuzda daha çok Karadeniz sahilinde eğreltiotu bulunmaktadır.......

(Kartal Eğreltisi) çiçeksiz bir bitki olup, Anadolu sahillerinde ve bilhassa orman açıklıklarında bol olarak bulunur. Ülkemizde “Eğrelti” ismi genellikle bu tür için kullanılmaktadır.

Tıbbi bir etki ve kullanılışı bulunmamaktadır. Taze yapraklar kavun ve karpuz sergilerinde yatak olarak kullanılır. Kuru yapraklar ise Karadeniz Bölgesinde hayvanlara yem olarak verilmektedir.

Yurdumuzda özellikle Zonguldak’tan Hopa’ya kadar olan Karadeniz kıyı şeridi ile Bolu ve Kastamonu civarındaki hayvanlarda görülen eğreltiotu (P. aquilinium) zehirlenmesi önem taşımaktadır (3,20). Bitkinin hayvanlar ve insanlarda toksik etki yaptığı bildirilmiştir (2,3,12,20,30,34).

Kuvvetli bir zehirliliğe sahip değildir. Taze bitkiyi yaşlı hayvanlar yemez. Genç hayvanlarda ise ciddi zehirlenmeler görülür ve üç-dört gün içinde hayvan genellikle iç kanama ile ölür. Doğu Karadeniz Bölgesinde kurutulmuş bitki hayvan yemi olarak kullanılmaktadır. Bu şekilde beslenen hayvanlarda safra kesesi, barsak, mide tümörleri meydana gelmektedir........

Yurdumuzda daha çok Karadeniz sahilinde eğreltiotunun bulunduğu ve hayvanlar tarafından yenilmesi ile hayvan sağlığı ve veriminin zarar gördüğü bilinmektedir.

Sonuç olarak bu bölgede yaşayan insanların diğer bölgelere göre kanser riskinin ve çeşidinin araştırılması eğer sindirim sistemi ve mide kanseri yönünden bu bölgelerde bir yoğunluk varsa, eğreltiotunun bu artışa etkisinin saptanmasına yönelik kapsamlı araştırmalar yapılmasının yararlı olacağı görüşündeyiz.

Benim notum;
eğrelti otunun yanında sigara bile masum kaldı valla,
ne bitkiymiş....