En sevdiğim canım Tetralitz'imi geçen sene kaybedince içim acımıştı,canımdan can koparmışlardı sanki. Onu yaşatmak için o kadar uğraşmıştım ki ... Ölünce bir süre orkide adını duymaya bile katlanamadım.

Sonra bu yaz gene bir çaresizlik yaşadım,orkidelerimi evde bırakmak zorunda kaldım İstanbul'a gelirken.Bavul limite ulaşmış evde üç orkide üzülerek bıraktım ve bir daha da bu eve birden fazla orkide girmeyecek diye kendime bir söz verdim.İstanbul'da bıraktığım orkidelerim ve gliricidia sepium'ların sağlığını bilmek en azından teselli veriyor.

Yaşatamadığım sukulentler için, kendimce Afrika menekşelerinde fitilli sulamadan esinlenerek denemelere başladım. Sonuç iyi olacak gibi.:)

İlgilenenler için, Fitilli Sulamayla Sukulent Denemelerim.

defalarca denememe ragmen yasatamadigim bitkiler;

1 honeyberry
2 soguga dayanikli muz turleri
3 soganli tum bitkiler

ozellikle muzlara yogun bakim yapmama ragmen hicbirini hayatta tutamadim.

nergis
lale
sümbül
bazı zambak türleri
kılıç çiçeği
iris
glayör
çiğdem

kısaca güzel olan ne varsa yaşatamadım :D

bi daha deneyecekmiyim? bir gün bir bahçe sahibi olursam belki ama onun dışında asla düşünmüyorum (:

şimdilik çok yıllık bitkilerle devam ediyorum.ölen ölür kalan sağlar benimdir :)

Kaybettiğim çiçekler için ''beni neden sevmedi'' diye düşünür, hemen yenisini edinirim.

Balkonum güney cephe cayır güneş olduğu için Temmuz Ağustos aylarında çok kaybım olur.

Çilli begonyalarımın yaprakları haşlanmış lahana yaprağı gibi olur, yapraklar dökülür, kalan sap kısmı kurur.

Çizgili telgraf ta kaybedip yine edindiklerim arasında.