Orijinal Mesaj Sahibi kürekçi (Mesaj 47297)

Sucul yaşamdan karasal yaşama geçişi oluşturaan bu bitki grubu üyeleri genellikle nemli bölgelerde yayılış gösterirler. Bu ortamlarda gelişmelerinin nedeni üreme evrelerinde muhakkak suya gereksinim duymalarıdır.

İlkel tipleri bulunduğu gibi, çiçekli bitkilere benzer yapılar gösterecek kadar gelişmiş olanları da varolan karayosunlarının çoğunda, ince bir gövde ve bunun üzerinde tek sıralı hücre katmanlarından oluşan ilkel bir yaprak ve ortama tutunmayı sağlayan rizoidleri görmek her zaman olasıdır.

Üremeleri genellikle eşeylidir. Ancak bazı Hepaticea üyelerinde gametofit bireyler üzerinde gemma çanakları oluşmuştur. Bu çanaklar üzerinde oluşan gemmalar eşeysiz üremeyi sağlamaktadır. Eşeyli üremelerinde her zaman antitetik döl almaşı (haploid nesli diploid sporofit neslin izlemesi) görülür.Gametofit döl haploid olup monoik ya da dioik olabilmektedir. Erkek organlar anteridium, dişi organlar ise arkegonium olarak isimlendirilir.

Anteridiumlarda oluşan spermatazoidler suda yüzerek kemotaksis ile dişi organa ulaşır. Döllenmde sonucu ana bitki üzerinde gelişimini sürdüren ve sporogon adı verilen diploid sporofit bitki oluşur. Sorogonun iç dokusunun farklılaşması ile oluşan sporogenik doku (Arkespor) meosise(mayoza) uğrayarak haploid spor tetratlarını verir. Bu sporlar çimlendiğinde zayıf **** iyi gelişen oldukça uzun ömürlü protonema(ön çim) oluştururlar. Protonema da gelişerek üzerinde erkek ve dşi üreme organı bulunan gametofit bireyleri oluşturur. Bryophyta üyeleri sporangium ve gametangiumlarının çok hücreli oluşu ile bu yapılarının dış bölümlerinin bir sıra kısır kenar hücre katmanıyla çevrilmşi olması gibi nedenlerle Tallophyta'dan ayrılır.

Birkaçı dışında genellikle kara yaşamına uyum sağlamış olan türleri içeren karayosunları, nesillerinin haplo ve diplo fazlarındaki farklı özellikleri nedeni ile üç sınıfa ayrılır.

1. Classis: Hepaticae (=Ciğerotları=Marchantiopsidia)
2. Classis: Musci (=Yapraklı karayosunları=Bryopsida)
3. Classis: Anthocerotopsida(=Boynuzlu Ciğerotları)

Orijinal Mesaj Sahibi Sebahattin Sargın (Mesaj 99390)

Eklenti 9907

Eklenti 9908

Buda benim yosunum, bizim terasda boş saksının içinde çok küçük bir parçaydı. Bende alıp şebboylarımın altına yerleştirdim. Acaba daha çok yosun nasıl elde edebilirim? Çok güzel gözüküyorlar......

Orijinal Mesaj Sahibi Poyraz__2007 (Mesaj 173717)

Benim bu konuda hiç bir bilgim yok ama şöyle bir soru sormak istiyorum. Yukarıdaki yazıları okudum ama bu konuya sanırım değinilmemiş. Topladığımız bu yosunlardan sarmaşıklara ve süs bitkilerine kullandığımız destek çubuklarını kaplayarak dekoratif bir görünüm elde edebilirmiyiz. Hani bu çiçekçilerde gördüğümüz destek çubukları gibi. Eğer yapabiliyorsak bunu nasıl yapabileceğimiz konusunda bir arkadaşım bilgilerini bizimle paylaşırsa sevinirim.

Orijinal Mesaj Sahibi antienflamatuar (Mesaj 82564)

Merhaba,
Geçen yıl annemin bahçesinde üzeri sarmaşık kaplı kameriyenin gölgesinde kaldığı için çiçek yetiştiremediğimiz bir bölümü Karadeniz ormanlarından getirdiğimiz yosunlarla kapladık. Çok estetik bir görüntü oluşturdular.
Bu yosunlar yaz aylarında yeşil renklerini korudular, kışın ise kahverengiye dönüştüler. Kış sonrası tekrar yeşillenecekler mi merak ediyorum. Yeşillenirlerse ben de fotoğraflayıp bu başlığa ekleyeceğim.
Bununla birlikte bir sorum olacak, bahçemizde yosunların olduğu bölümün üstü kapalı ve kameriyenin sarmaşık kaplı üst ve yan duvarları nedeniyle yosunlar doğrudan güneş almıyor. (Karanlıkta değiller )
Yosunların ışık ihtiyaçları nasıldır? Gelişimlerinde nemle beraber ışık da etkili midir?
Işığın az olduğu bölgelerde yaşayabildiklerini görüyoruz. Bunun nedeni nemin fazla olması mı, ışığın az olması mı?

Orijinal Mesaj Sahibi kürekçi (Mesaj 44552)

Hocam merhaba bu fotoğrafta görmüş olduğunuz sadece bir kara yosunu değil. Belki siz biliyorsunuzdur fakat bilmeyenleri naçizane bilgi düzeyimce bilgilendirmek isterim.

Daha açık renkte görünen yuvarlak, kadeh şeklindeki yapılar likenlere ait.

Bu fotoğraftaki liken de sanırım Leptogium cinsi bir liken.

Likenler algler ve mantarların ortak yaşamları sonucu oluşmuş yaşam formalrıdır diyebiliriz ve çok farklı morfolojik özellikler gösterirler. Kayaların üzerinde görmekten tutun ağaç kabuklarına kadar bir çok yerde yaşarlar.

Fakat malesef o kadar hassastırlar ki kirliliğin başladığı yerlerde yok olmaya mahkumdurlar. Bu yüzden temiz hava, temiz ortam indikatörüdürler deriz biz genelde.

Oluşumları, çaplarının genişlemesi uzun zaman alır, bu yüzden arazide çalışırken olabildiğince az zarar vermeye özen gösteririz.

Ayrıca süksasyon dediğimiz sıralı değişimde yani toprağın oluşumunda çok büyük bir önemi vardır. Bunu da sizlere şöyle açıklayabilirim.
Bir kaya düşünün bu kayaya önce liken yerleşir. Metabolik faaliyetleri sonucunda oluşan liken asitleri tarafından kaya bir miktar erir ve bu erime sonucunda kayadaki minareller serbest kalır. Bu likenin üzerine kara yosunları yerleşmeye başlar ve çorak düz bir kayanın üzerinde organik bir tabakalaşma yavaş yavaş başlar. Artık diğer bitkilerin de yetişebileceği, beslenebileceği toprağın temelleri atılmış olur;)

Umarım biraz da olsa anlatabilmişimdir.