![]() |
Merhaba Mine Hanım,
Gördüğüm kadarıyla mesajların çoğu iklim olarak rutubetin olduğu yerlerden geliyor. Bitkilerin her biri bir harika. Açıkcası Ankara'da yaşıyor olmak beni korkutuyor. Yazın balkonum sabah 9'dan itibaren güneş alıyor. Yaptığım denemeler sonucunda sadece balkonumda petunya ve sardunya yetiştirebileceğimi gördüm (gül, buz çiçeği, kedi tırnağı ve kadife çiçekleri de yaşamaya çalışıyor). Onları da her gün suluyorum. Yoksa hiçbiri bu sıcağa dayanamaz. Toprak olarak da ev-yapı merkezlerinden aldığım torfu kullanıyorum. Çiçeklerimi uzun dikdörtgen saksılara dikiyorum. Size sorum ne tür toprak kullanırsam sulama sıklığını düşürebilirim ve ne tür çiçekler Ankara'nın kavurucu sıcağına dayanabilir? Çok teşekkürler... |
2 Eklenti(ler)
Merhaba Mine Hanım; Crotonumun bundan 2 ay öncesine kadar çok yaprağı vardı ne olduysa birden bire yapraklarını döktü,yaklaşık 3 haftadır oldukça tepkisiz,ne bir gelişme var,nede herhangi bir yaprak dökülmesi..Kış ayında olduğumuzdan vitamin takviyesi yapmıyorum,ama resimde de görüleceği gibi çok cılız ve cansız duruyor ,çiçeğimi direltmek ve gövdesinden sürgünler vermek için ne yapmalıyım?
|
Sn. Mine hanım, İzmir'de 28 Şubat' ta Bitki Bakımı ve Eğitimi Toplantısının başarılı ve verimli geçtiğini, ağaç dostlarının yazıları, fotoğraflarından gördüm.
İlk gün sitede video gösterimi yayınlandı. Sonra kayboldu. Dilerim, yetkililer genişletilmiş biçimiyle tekrar yayınlarlar. Şu anda kendimi, uzaktan gazel okuyan biri konumunda görsemde, soru sormaktan alamıyorum. Gül budamada uyguladınız_ göz hep dışarıda kalır_ şeklindeki budama tekniği, limon, portakal, mandalina ve zeytinde özellikle alt dallarda geçerli midir? İkinci sorum, kiraz ağaçlarının dört yaşından sonra kuruma sebebi, başından, fidanların derin dikiminden mi kaynaklanmıştır? Son sorum, çelik köklenmesinde uygulanan söğütten yararlanma tekniği, dikilmiş fidanlarda uygulanırsa, kök gelişimini olumlu etkiler mi? Benimkisi köylü kurnazlığı işte.! Teşekürler. |
Alıntı:
Forumda pek çok kez anlattım. Saksı harcında torf kullanırsanız sık sık sulama yapmak zorunda kalırsınız. Harcınıza 1/3 oranında iyi bahçe toprağı ve 1/3 oranında kompost ekleyiniz. İçine perlit veya vermikülit, zeolit katarsanız su tutma oranı artar, daha seyrek sularsınız. Ankara' da yazın mevsimlik çiçeklerin hepsi yetişir. Yeter ki doğru zamanda dikin. Şimdi hercai, sonra aslanağzı, dalya, kadife, petunya, arkasından rozet yetişir. Baharda yetişeni yazın dikerseniz sonuç alamazsınız. |
amaryllis
1 Eklenti(ler)
Mine Hanım biliyorum forumda aynı resmi iki farklı başlığa koyup soru sormak pek hoş karşılanmıyor; fakat amaryllis başlığında sorduğum soruyu sizin görme ihtimaliniz de pek yüksek değil.
Resimdeki amaryllis yaprağının sorunu virüs olabilir mi? Bu çizikleri bir süre önce bir yaprağın arka yüzünde fark ettim. Hemen diğer amaryllislerimi de kontrol ettim. Hiçbir belirti yoktu. Fakat ben bunların ne olduğunu araştırana kadar geçen gün bir de baktım ki 4-5 amaryllise daha bulaşmış. Hasta olanlar karantinada şu an. Sağlamların yanından uzaklaştırdım onları. Çiziklerin rengi beyaza yakın çok açık yeşil ve sadece yaprağın arka yüzünde bulunuyorlar. Yapraklarda şimdiye kadar herhangi bir kuruma olmadı. Üst yüzleri gayet sağlıklı görünüyor. Eğer buna sebep olan virüsse sorun yaprakları keserek çözülür mü; yoksa soğanları imha mı etmem gerekir? Lütfen korktuğum başıma gelmesin. Şu an bütün yaprakları kesmeye razıyım. Umarım çok geç kalmamışımdır. Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler. |
Sn.Mine hanım, nasılsınız? İşlerinizin yoğunluğunu tahmin ediyorum. Ama bela
geliyorum demez. İşte yine ben..! Dün bir arkadaşın dörtbucuk beş yaşındaki trilyalarını budarken şu sorunla karşılaştık.(Zaten bu sorunu yaşayacağımızı az çok tahmin ediyorduk.) Yaklaşık on gün önçe, yağan şiddetli yağmurlarla tarlalara su basmıştı. İyiçe yumşayan toprak ve arkasından gelen sert lodosla, fidanların diplerinde, parmak kalınlığında derin ve dairesel açılmalar oldu. Ayaklarımızla bastığımızda dışarıya su çıkıyor.Bunun kökleri nasıl etkileyeçeğini bilemiyoruz. Taban yer olmamasına rağmen, tarlanın on beş ağaçlık bir bölümünde bu sorun var. Gerçi, bu durum şu anda taban arazilerin, hemen hemen hepsinde yaşanıyor. Önlem olarak, ağaçlarda sert budama yaparak rüzgarın etkisini azaltmaya çalıştık. Şimdi; fidanların diplerine iriçe taşlar gömmeyi düşünsekte,bu da çapalama ve otla mücadeleyi zorlaştırıyor. Ağaçların diplerine dere kumu yığmayı düşündük. |
Ancak, kiraz ağaçlarındaki boğulma ile kurumanın, gerçek sebebini tam olarak öğrenemediğimiz için kafamız karıştı.
Ayrıca, şu sıralar emekli olan birçok kişi, üç,beş dönüm tarla alıyor, genelde zeytin olmak üzere, meyve ağaçları dikiyor. Sonra da, fidanların diplerini, kışın su birikmesin, yazında toprağın nemi kaçmasın diye, öbek öbek toprak yığıyor. 2164 nolu mesajın yazılma sebebi de buydu. Zayıf fidaların kök gelişimini hızlandırmak ve güçlendirmek için, doğal bir yöntem gibi gözüken, söğüt suyundan yararlana bilirmiydik, acaba.? Çalışan ve aynı zamanda bir üretiçi olarak, acil çözüm ve cevap bekleyen bu yakıcı sorunlar yaşanırken, kendimi, kötü hissetmeme sebeb olan, konuların,gurupların dışında bırakılma düşüncesine kapılmama, lütfen izin vermeyin. Zaten, saksıda badem **** zeytin olamamanın dayanılmaz hafliğini yaşıyorum. |
Alıntı:
|
Alıntı:
Özellikle kirazda ani ölümlerin sebebi derin dikim olabilir. Bu maalesef gözardı edilen ama sıkıntılı sonuçlar veren bir durum. Çeliklerin köklenmesi için söğüt suyu kullanmak otsu çeliklerde ve genelde salon bitkileri için uygulanan bir yöntem olabilir. Zor köklenen bitkilerin çeliklerinde işe yaramaz. Dikili fidanlarda kök gelişimi istiyorsanız deniz yosunu (Maxi crop) veya Atonik uygulayınız. Hümik asit de kök gelişimine olumlu etki eder. |
Alıntı:
Fikri olan var mı, birlikte değerlendirelim. |
Alıntı:
Geçici olarak taşlar çözüm olabilir ama sonra kaldırınız. Dere kumunu boşverin. Gerekirse fidanları çektirme ile sabitleyin. Topu topu 15 ağaç olduğu için zor olmaz. Rüzgar yükünü hafifletmek için budama kullandığımız bir yol. İyi yapmışsınız. Bahçenin o kısmında bir kanal açıp drenaj borusu döşeme şansınız yok mu? |
Mine Hanım, yağmur yağdığında bu zamanlarda ve kışın bahçemiz çimle kaplı olduğu halde vıcık vıcık, basılması mümkün olmayan halde oluyor. Yanlış anlaşılmasın drenaj sorunu yok, su ile kaplı olmuyor sadece sanırım kullanılan toprakla ilgili bir durum bu. Çimle kaplı bu alana 5-10 cm kadar, daha sıkı yapıda bir toprak sersem nasıl olur? 5 cm kadar serilecek toprağın (yanlış hatırlamıyorsam) çimler için de faydalı olduğunu okumuştum daha önce? Ne önerirsiniz?
Bahçeciler toprağımızın çok güzel olduğunu, gevşek yapıda olmasının daha iyi olduğunu söylüyorlar ama tam çalışmam gereken bu günlerde bastığımda çimler ezilip çamurlanıyorlar diye rahat iş yapamıyorum. |
Alıntı:
|
Alıntı:
Hem zaten kaplama yapacak olsanız bile, 5 cm çok fazla, en fazla 0,5- 1 cm kalınlığında gübreli toprak serebilirsiniz. Onun da amacı farklı. |
Sağolun Mine Hanım.
|
Sn Mine Hanım
Yaklaşık 2 yaşında bir mayer limon ağacı aldım. Sabah güneşini gören bir yerde kaloriferli evde duruyor. Ama geldiği günlerden beri hep yapraklarını döküyordu. Şimdi hiç yaprağı kalmadı. Dalların üst kısımlarından kurumaya başlamış. Bunu da öldürürsem yetiştiremediğim ikinci limonum olacak. Ne yapmalıyım? Tavsiyelerinizi bekliyorum. Teşekkürler. |
Sn. Mine hanım, verdiğiniz değerli bilgiler için çok teşekkür ediyoruz.
Kahrımızı çekme sabrı ve olgunluğu göstediğiniz için de ayrıca sağolun. Zira bizimkisi, dert yanma gibi aynı zamanda. Şu üç beş yıldır, verilen teşviklerle midir nedir. Bir zeytin dikme furyasıdır almış başını gidiyor. Zeytinler, sanki özellikle taban arazilere dikiliyor. Sonra da yukarıdaki benzer sorunlar yaşanıyor. Tabii iş işten geçmiş oluyor. Çevremizde, rüzgarın yan yatırdığı, hatta yıktığı zetyinleri, yanlış ve hatalı budamadan yine rüzgarın bazen de fazla verimden kırılmış zeyti dallarını görseniz, inanın içiniz parçalanır. Bu nasıl bir uygulamadır, bu nasıl bir başı bozukluktur, bu nasıl bir tarım politikasıdır ki, hiç bir yetkili önlem almaz? Biz böyle mi yarışacağiz, İspanya, italya, Yunanistanla.? Kahve köşelerin de söylenenleri burada söylemek, bu sitemizin formatına uygun düşmez. Zira..!!! Bilgilendirdiğiniz için tekrar teşekkürler.Sağolun. |
Alıntı:
|
Alıntı:
Zira yetiştiği yerde yazın 38 derece C ve kışın toprak donuyor.: |
Mine Hanım Merhaba,
Su ve emek tasarrufu için çim yerine kekik araştırdığımızı biliyorsunuzdur . Geçen yıl yerörtücü olarak dene amacıyla sürücü ve bodur kekiklerden iki tür diktik ve bu kışı atlattılar(mesaj ). Kekiklerden biri dallar çıkararak uzuyor ve o dallar üzerinde yeniden dallar çıkartıyor. Şimdilik yaklaşık 30-40 cmlik dallar uzatmış durumda. Diğeri göbekten yoğun çıkan dallar biçiminde. Yaklaşık 20 cmlik, sıkı yayılımı var. İlki daha hızlı ama daha seyrek alan kapatıyor gibi. Sorularım: - Fotoğraflar ve zayıf tanımlarımdan birşeyler çıkarabildiyseniz bu iki tür arasında sizin tavsiyeniz hangisi olur. İlki daha geniş yayıldığı için hoşuma gidiyor ancak uzun dalları sonra nasıl görünür bilemiyorum. - Bahçenin toprağı ağır. Çim gibi kekik için de toprağı hafifletmek gerekir mi? - Kekiğin kısa dönemde bakımı kolay ancak bir kaç yıl sonra nasıl olur? Odunlaşan dalları tazelerken zorlanır mıyız? - Kekiğin çim gibi bakımlı, ferah etki yaratmayacağını biliyorum. Bunun dışında bizim göremediğimiz sakıncası var mı? Teşekkürler |
Alıntı:
|
1 Eklenti(ler)
Kolay gelsin Mine Hanım,
Minyatür güllerimden birinde geçen sene külleme hastalığı oluştu ve sonbaharda 1-2 kez ilaçladığım halde geçmedi. Bu gül kışın yaprak da dökmedi, sürgün de çıkarmadı ve hastalığı hep üzerinde kaldı. Şimdilerde sürgün çıkarıyor ama sürgünler sağlıksız, külleme etkileri ağır biçimde görülüyor. Bir ay kadar önce bir kez daha ilaçladım, yine hiç etki etmedi. Diğer bütün güllerim ise çok sağlıklı, bunun yakınında olanlar bile. Diğerlerinin çoğu yaprk döktü ve baharla çıkan sürgünleri görür görmez onları da ilaçladım hasta olanla birlikte ve sağlıklılar. Fotoğrafta kırmızı okla gösterdim, üzerindeki beyazlıkların tümü külleme değil, balkona çok toz geldiği için toz da var. Ama yine de büyük bölümü külleme. Ne yapabilirim? |
Alıntı:
Sahip olduğunuz limonu budayın. Önünde kalorifer peteği olmayan bir pencereden bol güneşlenmesini (tam gün) sağlayın. 15 gün sonra azotlu gübre verin. |
Alıntı:
Kekik ağır toprakları sevmez, süzek bir toprak hazırlamalısınız. Toprağınızı en basit şekliyle dişli dere kumu ve hayvan gübresi karıştırarak hafifletebilirsiniz. Kekik otsu yapıda değildir. Bir süre sonra dallar odunlaşacak. Sürekli olarak budama yapmak durumunda olacaksınız. Oysa çimi biçer geçersiniz, kekikte tek tek elle müdahale edeceksiniz. Dallar uzadıkça altlarını boşaltacak, birbiri üzerine gelerek hasırlaşma yapacak. Bu yüzden çimde verticut makinesi çekeriz. Kekikte nasıl bir yöntem uygulayacağınızı zaman gösterecek. İhtiyaca göre hareket edeceksiniz. Bu arada basıma dayanıklı olmadıklarını da unutmayın. Bakım vs. işlemler için üzerinde sık ve uzun gezinmemelisiniz. Sizin yerinizde olsam bahçemde 10 m2 kadar bir alanı ikiye böler ve her iki çeşidi dikerek denerim. Çünkü birkaç adet bitki ile yapılan denemeden alacağınız sonuç sizin için yanıltıcı olabilir. |
Alıntı:
Islanabilir kükürt denediniz mi? Bir de budama yapın ki havalandırma artsın. Önce budama yapın sonra ilaçlama. 10 gün ara ile iki uygulama yapın. İlaçları doğru kullandığınızdan emin olun. Kapta artan ilacı sonraki ilaçlama için saklayıp kullanmayın, etkisi olmaz. Bir - iki ilaçlama demişsiniz. Bazen daha düzenli ve sık uygulama yapmak gerekir. Siz ne kullandınız ilaçlama için? |
1 Eklenti(ler)
Mine Hanım tekrar yardımınıza ihtiyacım var. Resim çok net değil ama amarcrinum yapraklarının böyle katlanmış, buruşmuş gibi olması normal mi? Yapraklarda herhangi bir yumuşama veya bozulma yok.
|
Alıntı:
Teşekkürler. |
Bahçe düzenlemeyle ilgili bir sorum olacak. Japon bahçesi konusunda da belirttiğim üzere bir japon bahçesi hayalim var. Japon bahçelerinde yerörtücü olarak kullanılan bitkilerden bize uygununu bulamadım.
Çimden de emin değilim, hem düzenli bir etki bırakıyor hem de alan sıkışıklığından bakımı zor olabilir. (Yaklaşık 80m2 bir alan olacak, bodur ardıç ve japon akçaağac dikili, ek olarak bodur çam ve bir iki ufak çalı dikmeyi planlıyorum.) Yerörtücü olarak sizin öneriniz ne olur? |
Japon bahçelerinde yer örtücü olarak çalılardan faydalanabilirsiniz. Yayılıcı ardıç türleri çok kullanılır. Blue carpet, çin ardıcı, alacalı ardıç, sarı ardıç benim çok kullandıklarım. Yayılıcı kotonaster de güzel oluyor. Bunun dışında ajuga, cerastium, mavi çim ve siyah çim, bazı alanlarda kekik çok güzel kullanılıyor. Lavantini ve lavantayı da grup halinde diktiğinizde istediğiniz etkiyi yaratıyorsunuz. Yayılıcı biberiye de hoş oluyor.
Bakın bu uygulamada biz tüf de kullandık. http://www.egesera.com.tr/images_vie...pe=gallery_big http://www.egesera.com.tr/images_vie...pe=gallery_big http://www.egesera.com.tr/images_vie...pe=gallery_big Lavantin ve lavantada grup etkisinden bahsettiğimde ise şunu kastettim; http://www.egesera.com.tr/images_vie...pe=gallery_big |
Alıntı:
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 15:40. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025