Yaşadığım ilçede (Şarköy) halkın ana geçim kaynaklarından birincisi zeytincilik, ikincisi ise kiraz. Bizim Japon eriği bahçesi kurulup erikler yetişince de üçüncünün temelini atacağız inşallah:)

Dün bir fidanlığa gittim ve Acer palmatum atropurpureum'u inceledim. 2,5 metre boyunda 3-4 dallı cılız bir ağaççık gösterdiler. Yapraklarının çoğu dökülmüş olduğu için albenisi de yeterince yoktu. Fiyatı inanılmaz: 2500 YTL! Bu durumda Bonsaisever'le hemen irtibata geçeceğim:)

Bu soruyu ben her gittiğim sera'daki görevliye soruyorum

Biototal marka sıvı haldeki hümik asit'i saksı bitkilerinde kullanmak için aldım ama arkasındaki açıklamada tarla bitkileri, meyve ağaçları, sebzeler için dekar başına uygulama miktarlarını göstermiş. saksı bitkisi için, kullanımı konusunda forumda bilgi var mı veya bilen arkadaşlar yazabilir mi?

*** mine hnm. ben bahçeme gül dikmek istiyorum elimde bana hediye edilen 15 e yakın tüplü 2 yaşında fidanlar var tüm forumları hemen hemen okudum ama emin olamadım tekirdağ saray da evim bu ayda dikmek doğrumu çok yağmur alıyo ve soğuk ne zaman dikeyim *** ederimm

Selam Mine hanım,
Ben bahçemdeki ağaçların gövdesinde başka bir bitki ve yosunda yetiştirmek istiorum.Acaba ağaçlarımın gövdesinde nasıl yosun ve başka bitkiler yetiştirebilirim.Hangi epifit bitkileri önerirsiniz?(Bahçemdeki agaçlar;nar, limon, zeytin, erik.)
Bir sorum daha olucak, benim tek evimin arkasında bahçem var ve diğer bahçelerede bitişik.Sık bir bahçe, yaz kış toprağını nemli tutuyorum ve hiç rüzgar esmiyor çünkü her tarafı kapalı.Acaba bu mikroklima etkisi yapar mı?Yaparsa ne gibi bir şekilde yararlanabilirim?
Şimdiden *** ederim:)

Bu durumda kış sonunda dikim yapmanızı öneririm. İçiniz rahat olsun, tüplü fideye birşey olmaz.
Bir ara http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=1669 başlığına uğramanızı rica ederim.

izmir iklim koşullarında bu şekilde bir mikroklima yaratmanız zor, toprağı sürekli ıslak tutarsanız da zeytin erik limon ve narınız zarar görür. Sık bir bahçe zaten onlar için uygun değil. Zamanla hasarı görürsünüz. Bu ağaçlar zaten üzerinde epifit bitki yetişmesine uygun değil. izmir koşullarında aklıma gelen palmiye veya foniks gövdesinde epifit yetişebilecek incir. Belki zeytinin turbunda uygun bir nokta olursa orada da olur. Ancak yosunlar da bizde sürekli yeşil kalmaz, sulamak da onları canlı tutmaya yetmez. Epifit bitki yerine vantuzlu veya sülüklü sarmaşıklarla ağaç gövdelerini yeşillendirmenizi öneririm.
Bu arada, *** *** *** gibi kısaltmaları mesajlaşmalarda kullanmamanız ricasıyla... :)

Mine Hanım,
Üyemiz yukka, Kalp Kalbe Karşısını budamış ve çeliklerini isteyenlere gönderiyor. Bu günlerde köklendirmede başarılı olunabilinir mi? Ne önerirsiniz?

Ateş dikeni, sedir ve oya Barbaros'ta yaşıyor, Şarköy'de haydi haydi olur.
Kaymak ağacını bulamadım henüz, fidanını bulsam dikeceğim ve yaşayacak inşallah.:p

Teşekkür ederim Mine Hanım:)

celalsungur,

Ben, tecrübe etmiş olan bir arkadaşımdan aldığım ve de ondan sonra kendimin de aylardır uyguluyor olduğum oranları söyleyeyim. Hatamız varsa Mine Hn geldiğinde söyler (inşaallah hatalı bir uygulamam yoktur benim de) muhakkak.

Bitkilerim için sulama suyu hazırlarken, "1 lt suya, 2cc hümik asit" olacak şekilde oranlıyorum.

Bunun için de plastik enjektör ile hümik asit çekiyorum; ölçü böylece şaşmıyor.
2cc de; enjektörün ağzına (yani iğne ucuna bakan tarafına) en yakın 2.çizgi oluyor.

Genelde her sulamada verdim bahar ve yaz boyu. Şimdilerde ise kestim. Belki kış mevsiminde ayda bir demir verirken hümik asit de ilave ederim demir sever bitkilerim için.

Kaymak Ağacının 4 yaşındaki fidanları saksıda Yalova'da satılıyor. 20 YTL ve önümüzdeki yıl meyve verecek dediler.

Mine Hanım Merhabalar.
Kısa bir aradan sonra yine geldim.Burada işler çok yavaş yürüyor.Yağmur yağmadığı için fidanlığı henüz süremedik.Arazi yıllardır kullanılmamış bu yüzden sürüm için yağmuru bekliyoruz.Üretim tavalarının hazırlığını yaparkenden bir sürü zorlukla karşılaşıyoruz.İki gündür elektrikçilere 12V 60-90 amperli bir ısıtma sistemi diyoruz ama bir türlü bunu anlatamadık.İstanbul'a soracaklarını böyle bir adaptör varsa getirteceklerini söylediler, bekliyoruz.
Bu arada ben size bir şey daha sormak istiyorum.Gerçi bu konuyu "nar yetiştiriciliği" başlığında mı sorsaydım bilemiyorum? Burada nara talep çok ;biz bunuda yetiştirelim diyoruz.Bizim buraların yaylasında yetişen harika bir nar cinsi var.Bu kadar güzel narın Türkiyenin hiç bir yerinde bulunmadığını düşünüyorum.Sadece burada yetişip burada tüketildiğinden kimsede bilmiyor ve sertifika falanda alınmamış.Hatta yetiştiği yaylanın dışında bir yerde yetişirse lezzetini kaybettiğini söylüyorlar ama biz yinede deneme taraftarıyız.
Sormak istediğim şey şu:Biz(tavaları yaptırabilirsek ******) kış mevsiminde çelik alıp köklendirebilirmiyiz? Bir diğer sorumda nara aşı yapılırmı? Ben nara ve incire aşı yapılmaz biliyorum ama ,Bir bilene sormayı uygun buldum.
Saygılar...

Nara aşı yapılıp yapılmadığını bilmiyorum ama biz Manyas'da incirlere aşı yaptık ve hepsi tuttu. Çok da güzel meyve alıyoruz.

Bauhause dan aldığım üzeri tomurcuk kaplı yılbaşı çiçeğim eve gelince bütün tomurcuklarını döktü. Çok üzüldüm. Şimdi ben bir yıl boyunca yeniden çiçek açmasını mı bekliyeceğim

Kaktüs çiçeklerini, silikon ile yapıştırmışlardı, dikkat etmedim ama acaba onları damı silikonla yapıştırmışlar?

Çok teşekkür ederim Levent Bey.

Bilmiyorum. sabah kalktığımda bütün tomurcuklar yerdeydi. Arabayla topu topu 12 dk. yolculuk ettiler. hayal kırıklığına uğradım.

Nara da incire de aşı yapılır ama ikisi de çelikle kolay köklendiğinden ne gerek var. Sonuçta çelikle köklenen anacın birebir aynısı.

Tomurcuk dökünce yerine uyum sağlamamış demektir.Bazen bu durumda hemen yeniden açmıyorlar. Ancak genellikle eğer yerini severse ve uygun bakılırsa yeniden çiçekleniyorlar. Forumda http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=1787 bu konuda başlık var. Okudunuz mu?

Gerekli köklenme ısısını sağlarsanız bu bitkiyi her mevsim üretme şansı var. İç mekanda, üzerini kapayarak çeliklerinizi köklendirin.

Mine hanım çok özür diliyorum. Yanlış yere yazmışım. Doğrusunu buldum ama iş işten geçti. Yazmış bulundum.

Mine Hanım, gene ben:)
Beş aylık kısa bahçe girişimimin farklı noktalarına yardımlar talep ettim, sağolun bıkmadan yanıtladınız.
Dikim zamanı yaklaştı. Japon eriği fidanları aralık ayı sonunda gelecek. Ondan önce ben bahçenin (12 dönüm) etrafını leylandi ile çevirip, ön tarafında yapılacak küçük bahçe evinin etrafını düzenleyeceğim.
Şimdi şöyle bir sorunumuz var: Bu bahçe 270 metre rakımlı bir tepenin tam üstü. Yan taraflarını tesfiye ettirip kademe tabir edilen 2 basamak yaptırdık, ama erozyondan korkuyoruz. Buradaki Tarım İlçe Müdürü kapari ekmemizi önerdi. Ben de sizin açtığınız kapari başlığını ve bulabildiğim linkleri sonuna kadar okudum. Bir yerde, "kapari girdiği yerden çıkmaz, diğer tüm tarımları bozar" diyordu. Sadece o bahsettiğim kademelerin kenarına eksek, dikine bir köklenme ile erozyonu önleyici etkisi olur mu? Yoksa ilk fikrimiz olan Yayılıcı ardıç mı diksek?
Aşağıdaki bilgi gerçek olabilir mi? Bu bilgiyi İTO Çalışma Raporundan aldım..

"Kıraç topraklarda yetişmesine, bakım istememesine ek olarak, 150-200 yıl
ömrü bulunan kapariler, kumlu ve killi topraklarda 20 ile 400 metre derinliğine inebilen kökleri ve toprak üstündeki örtüsü sayesinde, erozyon tehlikesi olan alanlarda, dolgu topraklarda toprağı tutmak, toprak kaymasını önlemek için etkili bir bitki olarak tercih edilmektedirler."

Geçen yıl nisan ayında kapama usul bir meyvebahçesi yaptım bazı terslikler olduğundan dolay 30 kadar şekerparenin yerlerini değiştirmem gerekiyor bu değişimi yaparken nelere dikkat etmem gerekli yardımcı olursanız sevinirim.
Ağaçları geçen yıl diktim,sanırım onların kök yaşı iki ,ağaç yaşı bir oluyor galiba.

Bir çay kaşığı kaç cc? (5 cc. olduğunu okumuştum sanki forumda bir yerlerde.)

Geçenlerde TRT2 de seyrettiğim Bahçecilikle ilgili bir programda özellikle tarla ve bahçelere solucan bırakıldığını ve bu şekilde bir nevi gübreleme yapıldığından bahsediliyordu programı bütünüyle seyredemediğimden konuyu tam olarak anlayamadım.Bu konuyla ilgili bilgi sahibi kişilerden bilgi rica ediyorum.
(Bahçem yok ama sadece meraktan)

Sn Turco, solucanlar toprağa 2 şekilde faydalı olur.
1- Toprakta ilerlerken hava kanalları açarlarler ve toprağı gözenekli hale getirirler. Bu gözenekler, toprağın su ve hava almasına neden olur.

2- Solucanlar dışkıları ile toprağa gübre katarlar.

Sn.Sukranayalp
Bilgiler için çok teşekkürler, sayenizde bu konuyu da öğrendik.

Mine Hanım,
1-Granül hümik asit ile, sıvı hümik asit kullanımı arasında fark varmıdır?
2-Biofarm granül humik asit koydum saksılara ancak 1 ay geçtiği halde henüz erimediler.
3-Toprak değiştirdiğim saksıların toprağına Biofarm granül ürün kullandım, ancak ürün büyük granül parçacıklar halinde olduğu için kökler o bölümlere geldiğinde hava alıp zarar görebilirlermi? (Açelyam kurudu, bundan şüpheleniyorum)