![]() |
Mine Hanım, benim dertlerim de şöyle :
Evde kauçuğa benzeyen ama kauçuk olmayan bir çiçeğim var. Asla büyümüyor, büyüyen yapraklar sararıp düşüyor. Acaba neden ? Çiçek toprağıın üzerinin beyaz/sarı renk alması neden ve de bu konularda ne yapmalı ? Bir de .. Japon şemsiyemin uçları neden sararıyor ? |
4 Eklenti(ler)
Eklenti 23443 Eklenti 23444
Eklenti 23445 Eklenti 23446 Hkarabudak'ın problemli çiçekleri :) Mail yolu ile bana geldiler, uygun boyuta getirilip eklendiler. |
Mine Hanım bir süredir anlatmaya çaliştığım hastalığı galiba bu sefer teşhis edebildim... Bir de sizin incelemenizi istedim...
Corynespora cassiicola Corynespora Yaprak Lekesi Etmenin genel özellikleri : Corynespora cassiicola (Berk.&Curt.) Wei fungal hastalık etmeni olup, konukçuları; patlıcan, kabakgiller, Aphelandra squarrosa, Ficus benjamina, Aeschynanthus pulcher, Radermachera sinica, Salvia splendens, Saintpaulia ionantha( afrika menekşesi), Rhododendron obtusum (azalya), Ligustrum sinense (ligustrum ) gibi süs bitkileri başta olmak üzere bir çok bitkiyi enfekte etmektedir. Fungusun sporları rüzgar ve yağmur damalasının sıçratması ile yayılır. Konidiler yıl boyunca görülür. Sıcak nemli iklimler hastalık etmeninin gelişmesi için uygundur. Belirtileri: Hastalık etmeni değişik bitkilerin yapraklarını ve gövdelerini infekte etmekte ve belirtiler yaprakların yaşına bağlı olarak değişmektedir. Genç bitkilerin yapraklarında kahverengi küçük lezyonlar ve bunların mekezleri incelmiş olup, lekenin etrafı sarı hale ile kuşatılmıştır. Karekteristik belirti, olgun yapraklarda görülür, lezyonlar ölü incelmiş merkezli dokular oldukça büyük ya da ana veya yan damarlar rengsiz olupğ, demiryolu (ya da balık kemiği) gibi bir görünüm sergiler. Lekeleri kuşatan yaprak dokuları sarı ile kırmızı arası bir renk alır ve yaprakcıklar dökülür. Yapraklar bir **** bir çok leke içerebilir, ama genelde lekeler ana damarlara yakındır. Hastalık bitkilerin yapraklarından başka sürgün ve yaprak saplarınıda etkiler, bazen genç sürgünlerde ölümler ortaya çıkabilir. Ayrıca hastalıktan etkilen bazı ağaçlarda da bodurlaşma görülebilir. Mücadele Yöntemleri Kültürel Mücadele: 1. Hastalıklı bitki artıkları uzaklaştırılmalı. 2. hastalanan sürgün ve dallar budanarak uzaklaştırılmalı ve yok edilmeli. Kimyasal Mücadele: Zirai kimyasal ilaç olarak meyveler depoya alınmadan önce benomyl, prochloraz, chlorothalonil, propineb, mancozeb ve captan tavsiye edilmemektedir |
Alıntı:
|
Alıntı:
Aynısını bende Bauhaus'tan aldım. Nasıl olsa çok pahalı değil evde ölçerim sonuç vermezse iade ederim diye düşündüm. Evde su ve bulaık deterjanında denedim, doğru sonuç verdi. Ama saksıda sonuç hep 7,5 gösteriyordu. Yalova'da deniyeyim diye götürdüm. Denemeyi ve geri getirmeyi unuttum. PH derecesini bir miktar bekledikten sonra veriyor.(su ve deterjanda) Hafta sonu unutmazsam getirir iade ederim. |
Aynısı bende de var.
Phmetreyi toprağa soktuktan sonra 1 dakika kadar bekleyin. O zaman doğru sonucu gösterecektir. Zamanla problar okside oluyor ve iletkenliğini kaybediyor. Sert bir bezle veya çok ince zımpara ile parlak bir yüzey elde edene kadar temizleyin. |
Sevgili Sinan, Sevgili Todor, ilginiz için, hepinize teşekkür edeerim.
|
Hatırlattığın için sağol ama Zenfree, asıl metni kaydetmiştim onda da aynısı yazıyor... Bana da biraz ters geldi.Artık Mine Hanım'ın yorumunu bekleyeceğiz...
|
Alıntı:
m2'ye ne kadar yağış düştüğünü anlıyormuşuz. :p Keşke Yalova'ya gelebilseydim, Kilyos'a da gidemiyorum. Şu anda Tekirdağ'dayım,yarın bahçeyi inceleyip rapor vereceğim millete. :D |
Alıntı:
|
Alıntı:
Bir de başka bir kaynaktaki bilgiyi alıntılarken nereden olduğunu belirtmenizi ve internet kaynaklı bir bilgiyse link vermenizi rica ederim. |
Mine'cim 1189 Nolu Mesaja Da Yanit Istiyoruz.:)
|
Müjgan hanım, konuyu okuduğumda söz Mine hanımın diye cevap vermek istemedim.
Ancak tekrarlayınca katılmak istedim. Sanırım Mine hanım da fikirlerini müsait olduğunda söyleyecektir. Fotoğraftaki çiçek Croton. Bakımı zor bitkilerden biri (bana göre). Yapraklardaki sararmaların yaşlı yapraklarda olması iz elementlerin azaldığını göstermektedir. Azot eksikliği de olabilir, Demir eksikliği de olabilir. Bunu önlemek için Hümik asit kullanmasını tavsiye ediyorum. 2. konu olan saksıdaki beyaz oluşumlar ise tamamen toprağa verilen suyun içerdiği yüksek miktardaki kireçten kaynaklanmaktadır. Musluk suyu kullanan herkesin saksısında böyle oluşumlar gözlenebilir. Hümik asit bu konuya da çözüm getirecektir. Bu arada bitkiye akşam saatlerinde 2 günde bir olacak şekilde fısfıs yapın. Nispi neme ihtiyacı olan bir bitkidir Croton. |
Teşekkürler Şükran'cım,
Bu Croton hakkında Hakarabudak bana danıştı, ben de buranın linkini verdim. Sorusunu sordu ama işin sorumluluğu bana düştü. :p |
Yüz buldum astar isterim ..
Çok teşekkür ediyorum öncelikle .. Bu croton kardeş hep damacana suyu ile sulanıyor, acaba sorun sulama sıklığı mıdır ve doğru sulama nasıldır ? Toprağı, saksısı özel mi olmalıdır .. Bir de japon şemsiyesi için de öneriler var mıdır ? (Artık öleceğimi de bilmeniz gerekecek :))
|
Kroton bakımı
Sayın Karabudak, krotonunuzun ışıkla problemi var, öncelikle bunu söyleyeyim. Alacalığını kaybetmesi bu yüzden. Çok daha aydınlık ihtiyacı var. Işık yetersizliğinde kroton yeşil renk alır. Aşırı ışık ise yaprağı önce genel olarak kızartır sonra sarartıp kurutur ve döker.
Bu arada demir eksikliği ise kesinlikle yok. Çünkü demir eksikliği genç, taze yapraklarda özellikle baş gösterir. Yaprakta damarlar yeşil kalır, araları sararır. Azot eksikliği ise yaşlı yapraklarda sararma ile kendini gösterir. Ancak bu kez sararma geneldir, damarlar arası değildir. Krotonuzun toprağındaki beyazlaşma ve sararma, Şükran Hanım'ın da ifade ettiği gibi alkalileşmeden kaynaklanır. Damacana suyu ile sulasanız da bunu önlemeniz. Zamanla toprakta tuzlanma da olur. Bunu önlemek için sulamada ara ara limon tuzu kullanın. Bu konuyu forumda çok konuştuk, arama makinası ile bakın. Kroton saksı harcı olarak asitli bir ortam sever. 3 ölçü torf, 3 ölçü bahçe toprağı, 3 ölçü çam kabuğu, 1 ölçü kum veya perlit kullanabilirsiniz. Ya da düşük pH lı torflar mevcut, onu, bahçe toprağını, kum veya perliti karıştırarak da bir harç yapabilirsiniz. Bulamaz da normal torf kullanırsanız harca bir miktar kükürt katınız. Gübrelemede ise NPk oranı 3:1:2 ye oranlanırsa en güzeli olur. Bu formülasyonda veya buna yakın ticari sıvı gübre bulursunuz. Sonbahardan ilkbahara kadar gübreleme yapılmaz. Mart ayından ekim ayına kadar 15 gündebir besleyin. Bu mart saksınızın toprağını değiştirin. Ortalama iki yılda bir, sadece bir boy büyük saksıya alın. Dergideki bu konu ile ilgili yazdığım yazıyı okuyun, size yol gösterecektir. Adres şöyle; http://www.agaclar.net/dergi/mart07.html Salonlarda bahar teleşı, saksı değiştirme. Verilen sulama suyu mutlaka oda sıcaklığında olmalı. Sulama sıklığına siz karar vereceksiniz. Çünkü siz kontrol edeceksiniz, iki sulama arası harcın hafifçe kurumasına izin verin. Sürekli ıslak kalırsa kök hastalıkları oluşur. Hele kışın. Islak ve serin kök çürüklüklerine davetiyedir. Nisbi nem de yüksek olmalı. Çaydanlıkta arta kalan suyu spreyleyebilirsiniz. En güzeli şimdi bol ve uygun fiyata bulunan bir ev tipi soğuk sisleme makinasını bitkilerinizin yakınında bulundurmak. Hem odanızın havasını, hem de bitkilerinizin havasını nemlendirecek :) Kışın ısıtıcılar da çalışınca nem düşüyor, yapraklarda da kuruma başlıyor. Japon şemsiyeniz de su ve nem stresi yaşıyor. Tabağında sürekli su bulundurun, bittikçe ekleyin. Biz bu bitkiyi havuzların içine bırakıyoruz. Kolay gelsin. |
Teşekkürler ..
Çok teşekkür ediyorum detaylı yardımınız için ..
|
2 Eklenti(ler)
Sevgili Mine Hanım,
Forumu araştırdım, elimdeki bir çeşit fujer fakat bir türlü ölümden kurtaramıyoruz. Diğerleri gibi dayanıklı değil. Bir arkadaşımla beraber uzun zamandır bakıyoruz. Bir bendeki ölüyor, bir ondaki. Sonunda elimizde sadece bu saksı kaldı. Acaba ne yapmalıyız da yaşatmalıyız. Resimleri küçültmeyi bilmiyorum kusura bakmayın:( |
Yaşlı frenk üzümünün kökünde böyle beyaz (sert) oluşumlar var.
Bunlar nedir, bir işlem gerekir mi, yoksa böylece dikeyim mi? http://img129.imageshack.us/img129/3...aros035iw7.jpg Bu güllere kükürt (veya bakır) atsam faydalı olur mu, olmazsa ne yapayım? (Bu yaprakları elimden geldiği kadar koparıp attım, amaaa):p http://img229.imageshack.us/img229/4...aros024dk4.jpg http://img77.imageshack.us/img77/107...aros025gt5.jpg Uzun zaman bahçeden uzak kalmıştım. Her şey kendi başına özgürce gelişmiş. :dilli: |
Alıntı:
|
Alıntı:
Güllerinize ise önce kükürt verin, 10 gün kadar sonra bir de bakır verin. |
Mine Hanım beni unuttunuz mu ? acaba
|
Mine Hanım,
Vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Önerilerinizi derhal uygulamaya geçiriyorum:) |
Alıntı:
Aynı serada hem iç mekan bitkisi hem de bahçe bitkisi yetiştirmenizin güçlüğü konusunda hem fikiriz sanırım. İç mekan bitkisini üretmek yeerine alıp satmanız daha kolay olacaktır. Ancak bazı kalemleri üretebilirsiniz. Örneğin Hedera helix'in küçük yapraklı alacalı varyetelerini, 5-7 cm çaplı saksıya, tek göz üzerinden alacağınız çelikleri tavla zarındaki beşli gibi dierseni, iki sıra yaprak verdiklerinde dogun ve formlu bitki olarak satabilirsiniz. Ancak anaç bulundurmak durumundasınız. Zorlu kış koşulları nedeniyle seranızda ısıtma sistemi kurmak durumunuzdasınız. Bu yüzden sera içinde ayrıca ısıtmalı üretim tavaları kurunuz. http://www.montana.edu/wwwpb/pubs/9803fig3.JPG Bu tava ayaklı, masa şeklinde üzeri de kapalı olsun, üzerine alçak tünel sistemi gibi bir sistem kurun. Bu tavalarda çelik köklendirirsiniz. Köklenenleri de poşete alırsınız. Salon bitkisini dediğim gibi alıp satmanızda fayda var. Kış ve sonbahar siz gelir sağlayacaktır. Bu arada dış mekan üretimini de sürdürürseniz bahara da satışa başlarsınız. İlk etapta tüpte yeni köklenmiş çelik alıp, onları poşete veya saksıya şaırtarak büyütürseniz zaman kazanırsınız, elişnizde anaçta olur. Bunlardan çelik alırsınız. Kış için saksılarda, soğanlı bitki de üretebilirsiniz. Dış mekan bitkisi olarak, gülü mutlaka yetiştirin, leylak, ardıç çeşitleri, çam çeşitleri, akasya çeşitleri, ateş dikeni, berberis, ispirya, altınçanak, kurtbağrı, sedir çeşitleri aklınızın köşesinde olsun. |
Mine Hn. merhaba , geçen sen 2 adet nandina domestica almıştık. Birisi kıpkırmızı , diğeri pembe. İkisi de bu mevsimde bu renklerdeydi. Ancak , bu sene hala yeşil ve soluk kırmızımsı renkteler. Ayrıca hiç büyümediler , hatta küçüldüler diyebilirim. Ne yapmamı önerirsiniz?
Şimdiden teşekkürler, |
Sn. Mine hanım önce size teşekkür etmek istiyorum; yıllardır aradığım bir ful cinsinin latince adını (Clerodendrum fragrans) sizin bir yazınızdan öğrendim...
ve yıllardır süren bir arayıştan beni kurtardınız. İnternet ortamında bir çok resmini bulabildim. İstanbul'da yaşarken edinip, bakmıştım. 1992 yılında Ankara'ya taşındım ve kışın balkonda unuttuğum için dondu. :( Ben 15 yıldır bu çiçeği arıyorum, bulamadım. İzmir'de Torbalı-Bayındır hattında bazı fidanlık işletmelerine sordum bana, Arap Yasemini (Jasminum Sambac ) gösterdiler. Bende umudumu kesdiğim için aldım ve halen büyütüyorum. Ama aklım Clerodendrum fragrans'da. Size sormak istediğim İzmir'de nerede bulabilirim? Bana yol gösterirseniz çok mutlu olacağım. Şimdiden size sonsuz teşekkürler. |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
İlginize teşekkür ederim.
|
[QUOTE=Mine Pakkaner;169878]Sizi unutmadım Nursun :)
Mine Hanım Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.İç mekan bitkisinden şimdilik bende vazgeçtim.Biraz tecrübe kazandıktan sonra olabilir belki. Çok mu ? oluyorum bilmiyorum ama ben sizden sera içinde tavaların hazırlanışı konusunda da yardım istiyorum.Örneğin tavaların büyüklükleri önemli mi? Toprak karışımı nasıl olmalı ? Volkan tüfü kullansam nasıl olur? Bir de seranın ısıtılması konusu var . Genel olarak (Sizin tarifiniz dışında)seranın tamamını ısıtılması için ne kullanabilirim?**** tamamını ısıtmaya gerek var mı? Bu konularda da bilgilendirirseniz sevinirim. Görüşmek dileğiyle |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 06:47. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025