Kuş yavrunuz, güzel bir saksağanmış. Uçabiliyormuydu? Kuş yavrularını anneleri nasıl taşıyor çok merak ediyorum.

Kuşu anneleri nasıl taşıyor ? :) güzel soru... Anne zaten sürekli yavrusunu kolladığı ve çevrede olduğu için teras üzerine koyduğumuz uçamayan yavru bir ara cesaret edip kendini aşağı otların arasına bırakıverdi... anne gaklayarak çevresinde geziniyor, biz yaklaştığımızda bile adeta yavrusuna direktif verir gibi bağrışıyor yavru da haliyle saklanarak kendini koruyordu. :)Eminim hiçbir şey yavruya zarar veremezdi artık :) Bu arada karga değil, saksağan olduğunu da öğrenmiş oldum sayenizde teşekkürler.

Bu arada bahçemizi kuşlardan korumak içi bildiğim bir yöntemi ben de söyleyeyim... ağaç dallarına belli yerlere bağladığımız poşet parçaları hareket ettikçe kuşlardan korumuş oluruz veya her bahçede bağlı da olsa bir köpek, kuşları korkutabiliyor.

Şu anda muazzam olgunlaşmış kiraz yiyorlar.Kurusıkı tüfek gürültüsüne de alıştılar (Sanırım bağışıklık kazandılar) ne kadar sıkarsan sık kaçmıyorlar bile.Ben file çekeçeğim.

Balkondaki çiçeklerimizin diplerini kargalar eşeliyordu, kumrular da yapraklarını yiyordu...
Çare; Her saksıya büyüklüğüne göre, sayısını ayarlayarak bambu çöp şiş çubukları diktik. Sorunun 0,95 oranında çözüldüğünü gördük. Ama bazı kumrular saksının kenarına o kadar yumuşak iniş yapıyorlar ki bizi çok şaşırttı.
Sonuç; saksıdaki toprakların kurcalanmasını engellemek, küçük çiçeklerinizin gagalanarak koparılmasına kısmen dur demek için " her markette satılan bir paket bambu çöp şiş çubuğu" sizi soluklandırır...
Deneyin ve görün:-)))

Yazdığınız mesajı okuyanlar da ortalığı kuş katilleri sarmış sanacak. Sayfayı az buçuk okumak ve tanımadığınız insanları yargılamak yerine sayfaları şöyle adamakıllı bir okusaydınız, neden o ağları yaptığımızı öğrenirdiniz.

Balkonlar biz insanoğullarının da yaşam alanıdır. Koşullar ne gerektiriyorsa o yapılır.

O balkonda kaç güvercin doğdu, siz biliyor musunuz? Ve biliyor musunuz her doğan yavru büyüdüğü zaman orayı kendi yuvası yapmaya çalışır. Daha bilmediğiniz çok şey var. İsterseniz bu yazıyı az buçuk değil de yaşananları anlamaya çalışarak okuyun.

Kuşlar 2 metrekarelik balkona yavru yapar, siz çıktığınız anda rahatsız olurlar. Ne yapayım balkonumu kullanmayayım mı? Bir gün eve geldiğinizde minicik cesetlerle karşılaşırsınız. Bir gün kargaların o minicik yavruların karnını deştiğini görürsünüz, yetişememin üzüntüsünü, çaresizliğini yaşarsınız. Balkonunuzu bit basar, nasıl temizleyeceğinizi şaşırırsınız. Öyle çaresiz kalırsınız ki balkonu korumaya almak zorunda kalırsınız. Biliyor musunuz ben bu yüzden çamaşırlarımı evde kurutuyorum. Hapishane gibi ağların içinde yaşamak zorunda kalıyorum. Buna çok mu bayıldığımı sanıyorsunuz.

"Çiçekler yeniden alınırmış". O sizin düşünceniz. Ben bitkilerime de canlı gözüyle bakıyorum, onlara da değer veriyorum. İnsanların yaşamaya hakkı olduğu kadar, kuşların yaşamaya hakkı olduğu kadar, gözüm gibi baktığım o canlı bitkilerimin de yaşamaya hakkı var.

Sizden ricam: az buçuk okumak yerine, haksız yargılama yapmak yerine, zaman bulun da kuşlar için neler yaptığımızı buralardan da okuyuverin bir zahmet.

İyi ki sanaldayız; bu ne şiddet, bu ne celal böyle. Hiç gereği yoktu bu şekilde bir yazının.

Sabah sabah beni güldürdünüz:) Gereği olmadığını düşündüğünüz bir yazıda neden beğen butonuna basıyorsunuz:rolleyes:

Şiddet-celal olarak değil, haksız bir yargılamaya tepki diye düşünün yazımı. Yüzyüze olsak da farklı şeyler söylemezdim, yani sanalda olmanın bana herhangi bir getirisi yok:)

Sayfalarca yazılan yazıların içinden cımbızlanarak çıkartılan "Tel ağ, misina ağ bir arkadaş yazmış... Yazık ayağı takılmış ve kanamış. ( Çok üzücü" cümlesi de beni üzdü. Ben o ağı kuşlara zarar olsun, tuzak olsun diye değil, onların bana ve bitkilerime, bir anlamda da kendi yavrularına verecekleri zararları önlemek için kullandım. Kuşun ağa takılması istenmeyen ama elde olmayan bir kazaydı, tüm kazalar gibi. Bu ayrımı yapmak çok önemli.

Sizin de yazdığınız gibi, sanal dünya işte. Böyle az buçuklarla ahkam kesilebilen bir yer olabiliyor bazen. Asıl üzücü olan da bu:(

Ben bu tartışmayı kendi adıma burada kapatıyorum. Balkonumu ağla kapatarak istemediğim olayları yaşamaktan kurtuldum. Herkes doğru bildiğini yapmakta özgür, kimsenin yaptığını yargılama hakkına sahip değilim. Konu benim için bu kadar basit;)

Güvercinler filizlerimi yoluyor
 

Benim büyük bir güvercin sorunum var. 30 kadar kavun fidemi yolmuşlar. GÜVERCİNLER!
İlk sorum; Çenekleri (çimlenince ilk çıkardıkları o iki yaprak) koparılmış fideler yaşar mı? İkincisi güvercinler balkondan nasıl uzaklaştırılır? Neden sanki başka ot yokmuş gibi filizlerimi yoluyorlar? Elektronik sistemlerle bunu engelleyebilir miyim? Çok güzel büyüyorlardı. Nazar deydi herhalde.

Filizlenen tohumlar kuşlardan korunmak üzere marketlerde meyve, sebze satılıpta, boşalınca atılan siyah plastik kasalarda koruma altına alınabilir. Plastik kasayı ters çevirip yeni filizlenen tohumların üzerine kapatılabilir.

Balkonu kuşlardan korumak...
 

Merhaba,
Evimde fazla yer tutan çiçeklerim var, balkona almak istiyorum ama kuşlar dadanıyor hemen. Ondan sonra da hayır gelmiyor o çiçeklerden. Kuşlarla nasıl mücadele edebilirim? Ev bizim değil, balkonu kalıcı veya geçici olarak kapatamıyoruz. Elektronik cihazlar vb ürünler varmış. Kullanıp memnun kalan var mı?

Yırtıcı kuş maketleri satılıyor. O maketlere gelmiyor diyorlar. Kartal , baykuş gibi maket bulup koyabilirsiniz. Ben denemedim. Eğer alıp denerseniz buradan paylaşın ki herkes için bir kaynak olur.

Balkonumda denedim, işe yaramadı... Hem çiçelklerim içerde, hem de balkonum berbat. Arada temizleyip kuşlara buyrun siz kullanın demek zorunda kalıyorum. Tatilden sonra birkaç yöntem daha deneyeceğim. Elektrikli cihazlar vs.

ardıç katranın kokusuna gelmiyorlar. alüminyum folyayı buruşturup pet şişeye sarın. şişeye birazda su koyup asın. faydasını göreceksiniz.