agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Hayvanlar > Evcil Hayvanlar > Balıklar
(https)




Beğeni Düzeni6Beğeniler
  • 1 Gönderen
  • 1 Gönderen B.Unver
  • 1 Gönderen B.Unver
  • 1 Gönderen B.Unver
  • 1 Gönderen
  • 1 Gönderen

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 30-03-2012, 22:09   #1
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 31-10-2011
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 205
Galeri: 2
Üreme ortamı:
Akvaryumun yeri ve ışıklandırma önemlidir. Eğer akvaryumun bulunduğu yer gün ışığı alıyorsa ekstradan ışık yakmaya gerek yoktur. Üretim akvaryumlarında çiftin üzerinde ışık yakmamak olabilecek stres durumlarının önüne geçer. Eğer karanlık ve gün ışığını almayan bir ortamdaysa 9w�lık ışık odayı hafif loş bir hale getirecek şekilde odanın en yüksek ve akvaryuma en uzak olan noktasında bir timer aracılığıyla düzenli zamanlarda yakılmalıdır. Üreme dönemi çiftler iyi takip edilmelidir. Işıkların sönmesine ve bulundukları odanın zifiri karanlığa düştüğü bir anda üremeye başlayan bir çiftin yumurtalarından spermlenme adına randıman alınmaz. Böyle durumda ışıklandırma zamanı üreme bitene kadar uzatılmalıdır. Işıklandırmayı sürekli yapmakta çözüm değildir. Yaptığım denemelerde yumurtaların küflenme oranının en fazla olduğu dönem ışıkların açık olduğu döneme gelmekte.
Akıntı üreme tanklarında minimum olmalıdır. Eğer akvaryumun bulunduğu oda sıcaklığı düşükse akvaryumdaki sirkülasyon azlığı nedeniyle akvaryumun alt ve üst kısımlarında sıcaklık dengesizliği olabilir. Bu sorunu çözmek için kaliteli ısıtıcı kullanarak tabana yakın bir şekilde yatay vaziyette konulabilir. Ya da üreme dönemi dışında sünger filtrenin hava çıkışı artırılarak hafif de olsa akıntı yaratılabilir. Akvaryumdaki ısı dengesizliği balık sağlığı açısından önemlidir.

Üreme:
Üreme zamanı erkek ve dişi yumurtayı dökecekleri bölgeyi iyice temizler. Bu bölge akıntının minimum olduğu bir bölgede olmalı. Üretimde yumurtalarını bırakması için seramik huniler ya da PVC borular kullanılabilir. Çift üreme bölgesinde sürekli kafa titreterek üreme hareketlerine başlar. Dişinin üreme organı daha iri ve dışarıya doğru çıkık olur. Erkeğinki ise daha kısa ve sivridir. Yumurta dökümüne yarım saat kala dişi balık yumurtlama yüzeyine doğru yumurta dökme pozisyonunu alır ve yumurta dökercesine sürtünmeye başlar. Asıl yumurtlama daha sonra başlayacaktır. Bu sırada erkek diskusta çok fazla renklerini vererek üremeye hazır olduğunu belli eder. Daha sonra gerçek çiftleşme başlar. Önce dişi yumurtaları bırakır ve sonra erkek yumurtaların üzerinden geçer. Bu işlem sırayla dişinin yumurta sayısına bağlı olarak45 dakika70 dakika arsında sürer. Balık büyüklüğüne bağlı olarak 150 -500 arası yumurta dökerler. Çiftleşme bittikten sonra eşler sırayla yumurtaların başına geçerek yumurtaları havalandırırlar ve bazen ağızlarıyla yumurtaların üstüne doğru suyu püskürtürler. Bunu yapmalarındaki amaç yumurtaların mantar oluşumuna ve tutunmalarından etkilenmemesi ve yeterince oksijen alarak olgunlaşması bakımından önemlidir.
Yumurtalar su sıcaklığına bağlı olarak 48 ile 55 saat arasında çatlayarak içersinden larvalar çıkar. Asıl önemli olan kısım yumurtaların bu sürece kadar olan olgunlaşma evresidir. Bu süreçte yumurtaların birinci gün ve ikinci gün evreleri vardır. Yumurta dökümünden 24 saat sonra bile yumurta içersinde embriyo gelişimi tam olarak anlaşılamaz. Hatta yapmış olduğum gözlemlerde mercek altında bile yumurta içersinde bir oluşum gözleyemedim. Fakat ikinci gün 35 ve 38. saatlerde yumurtalara hafif bir karartı düşmeye başlar. İkinci günün yumurta açılımına 6-7 saat kala bile yumurtalarda tam anlamıyla karartı yoktur fakat gelişim ve renk koyulaşması her geçen saat daha belirgin ve hızlıdır.
Sonrasında larvalar çatlamaya yakın anne ve baba larvaların yumurtadan çıkmasına yardımcı olur. 3. günün sabahına girildiğinde larvaları huniye yapışık vaziyette görebiliriz. Anne ve baba akvaryum ortamındaki duruma göre larvaların yerini değiştirebilir. Bu duruma stres faktörü de etken olabilir. Bu süreçten sonrada larvaların uzun bir yolu vardır. En önemli sınavları olan anne ve baba sırtına çıkabilmek için gereken gelişim süresini yaşamaya başlarlar. Larva halindeyken ikinci gün siyahlaşma daha fazla artar ve larvaların 3. günü siyahlaşmayla beraber yavrularda azda olsa bir incelme ve topaklama görülebilir. Bu süreçte bazı yavruların hafiften yüzme eğilimi göstermesine karşın anne ya da baba yavruyu tekrar yapıştırır. Yavrunun kafa kısmındaki yapışkansı salgı yavrunun üreme bölgesine yapışmasına yardımcı olur. Larvalar 4. günün sabah saatlerine doğru serbest yüzüşe geçer. Serbest yüzüşe geçiş sıcaklığa bağlı olarak 60-70 saat kadar sürebilir. Bu yavruların ikinci önemli anıdır. Bu noktada sudaki nitrit ve nitrat değerlerinin yüksek oluşu larvanın anne ve baba sırtına çıkışına etki edebilir. Bu etkilenmeyi gören anne baba sakat gibi yüzen yavruları yemeye başlar. Halbuki su değerleri yüzünden yavru hem iyi gelişim gösterememiş hem de yüksek nitrat değerleri yüzünden anne baba mukozasına doğru yüzemez haldedir. Bazı yavrular ilk mukozanın tadına baksa da bir saat sonra düşmeye başlar. Çünkü bu süreçte yavru yüzmek için büyük oranda enerji harcamaktadır. Su değerleri yüzünden de enerjisi biter ve tabana doğru düşerek amaçsızca yüzmeye başlar. İşte bu noktada yavrularının durumundan haberdar olan çift yavrularının yaşayamayacağını görerek yavrularını yemeye başlar. Kolay kolay bir diskus çifti yavrularını ya da yumurtalarını yemez. Eğer yiyorsa bu durumun anne ve baba tarafından bir sebebi vardır.
Bu tip durumlara mahal vermemek için üretim tanklarında düzenli su değişimi yaparak dip sifonlanmalıdır. Su değişim oranı her gün %10 olabilir.

Örneğin resimdeki yumurtaların ikinci günü ve yumurtalar kahverengileşmeye başlamakta.


Eşler üretim boyunca sürekli kontrol altında tutulmalıdır. Olabilecek aksiliklere zamanında müdahale etmek önemlidir. Eğer eşlerden biri yuvayı bozma girişimine giriyorsa yumurtalara ya da yavrulara bakabilecek en uyumlu olanı bırakılmalı diğeri ayrılmalıdır. Fakat bazı durumlarda buda sorunları çözememektedir.

Larvaların serbest yüzüşe geçmeden önceki halleri.


Yavrular serbest yüzmeye başladıkları gün bulundukları odanın ışığı gece gündüz yakılmalıdır. Böylece yavrular ara vermeden gecede anne ve babanın mukozasından faydalanabilirler. Eğer çiftlerde aydınlatmadan doğan kavgalar (stres) başlarsa ışık söndürülebilir. Yavru mukozanın tadına vardıktan 3-4 gün sonra gece ışıklar kapansa da anne babanın derisine yapışırlar,karanlık dahi olsa beslenmeye devam ederler.
Bu süreçte su değişimleri ihmal edilmemelidir. Her gün dip çekerek %10 su değişimi yapılmalıdır. Anne-baba bu süreçte daha az yem yer fakat yine düzenli bir şekilde beslenmelidir. Yavrular 7-10 gün sonra anne babayı bırakarak akvaryumun diğer köşelerinde yem arayışına çıkar. Hatta sünger filtrenin üzerine giderek rotifer yemeye çalışması da bu duruma işarettir. Bu süreden sonra mukoza yavrunun ihtiyacını karşılayamamaktadır ve artemiaya başlanabilir. Artemia verirken su değişim oranı artırılmalıdır. Çünkü gerek artemia kabukları gerek açılmayan yumurtalar suyu bozmaktadır. Vermeden önce iyice durulanmalıdır. Artemia verilmesinden 2-3 gün sonra yavrular artık anne babadan daha fazla ayrılarak yem aramaya koyulur. Yine tek tük yavru anne babanın derisini yese de ana yem olarak artemia gereklidir. Bu boyuttaki yavrular nerdeyse doymak bilmez. O yüzden yemleme az ve sık olarak günde 7-8 öğün kadar yapılabilir. Ne kadar fazla yemleme yapılırsa o kadar hızlı gelişeceklerdir. Tabi ki yemleme oranına göre günlük su değişimleri de %30�lara kadar varabilir.

Yavruların anne baba sırtındaki ilk günleri


Bora Ünver & Ali Osman Felek 15-04-2005

B.Unver Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-03-2012, 22:10   #2
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 31-10-2011
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 205
Galeri: 2
Dİscus Rehberi 4 : Üretim (2)
Yavrular yaklaşık 20-25 gün olduklarında anne babadan ayrılarak büyütme tankına geçirilmelidir. Çünkü artık yavrularında büyümesiyle ufak hacimli üretim ortamında su değerleri bozulmaktadır. Hem yavruların daha geniş ve temiz su ortamında gelişebilmesi hem de anne babanın mukoza tabakasını yenileyebilmesi için bu idealdir. Yavrular belli bir büyüklükten sonra artık anne babanın mukozasına zarar vermektedir. Erken müdahale edilmediği takdirde anaçların ölümüne kadar gidebilir. Çünkü anne baba ne pahasına olursa olsun yavrularını yaşatmak ve büyütmek için elinden gelen gayreti gösterecektir. Bu inatçı özveri çifti ölüme bile götürebilir.
Yavruların suyu ilerleyen günlerde sertleştirilmelidir. Uygun değerler 400-700 microsiemens, 6.5-7.2 pH aralığıdır. Bu dönemde suda yeterince kalsiyum ve magnezyum tuzlarının varlığı iskelet yapısının düzgün ve hızlı gelişmesi için önemlidir.





Yavrular artemia yerken


Diğer örnek resimler:





Üretim Amaçlı Suda Dikkat Etmemiz Gereken Bazı Kavramlar Ve Suya Etkileri:
TDS: Toplam Çözülmüş Tuzlar(katılar)(Total Disolved Salt)Sudaki toplam çözünmüş katılar, inorganik tuzları ve az miktarda organik maddeleri içerirler. Gerek yüzey suları gerekse yeraltı suları ilişkide oldukları toprak ve taş malzemeden mineral çözerler. Çözünmüş inorganik maddeler suda iyon olarak bulunur. Part Per Million (ppm) olarak ölçülür.
EC: Elektriksel İletkenlik (Electrical Conductivity) çözünmüş iyon konsantrasyonunun çokluğu elektriksel iletkenliğin de suda artış gösterdiğini, azlığı iletkenliğin azaldığını işaret eder. microsiemens/cm (µS/cm) olarak ölçülür.
Distile sudaki (ozmos) TDS oranı düşük ve dolayısı ile EC de düşüktür.
Musluk suyunuzda TDS oranı yüksek ve dolayısı ile EC oranı yüksektir.
Böylece TDS ile EC arasında doğru orantılı bir ilişki vardır.
Diskus üretimi ile uğraşanlar üretim suyunda düşük iletkenlik isterler. Distile su ve musluk suyunu aşılayarak iletkenliği, TDS oranını düşürüp, suyu yumuşak yaparlar.
Ancak bir ufak ipucu vermek isterim. Suyun iletkenliği suyun sıcaklığı ile de ilintilidir. Sıcaklık çıktıkça iletkenlik de artar. Onun için düşük sıcaklıklarda iletkenlik daha düşüktür.

Üretim İçin:
Çok Yumuşak Su: TDS (0-70 ppm), EC (0-140 µS/cm), GH (0-50 mg (CaCo3)/Lt)
Anaçlar, Diskus Besleme, Yavru Gelişimi:
Yumuşak Su: TDS (70-150 ppm), EC (140-300 µS/cm), GH (50-100 mg (CaCo3)/lt)
Diskus Besleme,Yavru Gelişimi,
Hafif Sert: TDS (150-250 ppm), EC(300-500 µS/cm), GH (100-150 mg (CaCo3)/lt)
Yavru Gelişimi(Üreticinin Uyguladığı Yönteme Bağlı)
Orta Sert: TDS (250-320 ppm), EC(500-640 µS/cm), GH (150-200 mg(CaCo3)/lt)

________________________________________




Bora Ünver & ALi Osman Felek 15-04-2005

B.Unver Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-03-2012, 22:11   #3
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 31-10-2011
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 205
Galeri: 2
Discus Rehberi 5 : Nitrojen Döngüsü
Akvaryum Ortamında:
Bütün canlılar gibi, balıklar da dışarı metabolik atık (sıvı ve katı) üretimi yaparlar. Balıkların su içerisinde yaşamlarını devam ettirmelerine rağmen çok fazla sıvı salınımları (solungaçlardan çözünebilir gaz olarak amonyak oluşumunu atarlar), sıvı kayıpları vardır. Bunun yanında, bitki ve diğer organik artıkların da parçalanması sonucunda akvaryum ortamında amonyak (NH3) bulunur. Amonyak balıklar için zehirlidir ve ölümcüldür. Bu toxitide balık türlerinden türlerine değişmekle beraber, Diskus amonyak toxititesine oldukça hassastır. Doğal ortamda, su hacmi balık başına akvaryum ortamına göre oldukça fazla olduğu için, amonyak konsantrasyonu da bu nedenle azdır. Bu yüzden, akvaryum ortamındaki su hacmi dikkate alınır ise, amonyak doğal ortamdakinden oldukça yüksek miktarda toksik değerlere ulaşır. Onun için diskus, yetişkin bir balık (10-15 cm) başına 40-50Lt�lik su hacmi hesabı ile akvaryum ortamında yetiştirilir. Amonyak zehirlenmelerinde acil olarak akvaryum suyu değişimi ve/veya zeolit kullanımı gerekmektedir. Amonyağın yüksek sıcaklık ve alkalin sularda toksik oranı çok daha fazladır. Asidik sular ve düşük sıcaklıklarda ise amonyum (NH4+) (asidik sularda bu forma dönüşür) formuna dönüşerek balıklar (diskus) için amonyaktan daha az oranda zararlı bir hal alır. Amonyağın suda 0,1 mg/L�nin üstüne çıkması diskus için tehlike sinyallerinin çalmaya başladığını gösterir.

Aşağıdaki su sıcaklığı ve pH derecelerindeki suyunuzdaki ölçümlerde, amonyak seviyesi bu oranlarda veya daha yukarısında ise, suya anında müdahale edilmesi gerekmektedir. Mutlaka suyunuzun %40-%50 sini değiştirip (bu değişimde, su düzenleyicileri ile dinlenmiş su ya da iyi su kullanınız), yararlı bakteri kültürü (normal kullanımın iki katı oran ile) eklemelisiniz. Zeolit kullanımı da etkili olacaktır. Aynı zamanda fazla oksijeni kısınız. Çünkü amonyaktan yanmış olan solungaçlar, aşırı oksijenden daha da fazla yanmasını önlemiş olursunuz. Ayrıca aşırı oksijen suyunuzdaki pH değerini yukarı çıkartabileceği için ve yüksek pH�ta zehirlenme daha fazla olacağından kısılmalıdır

pH 20 ºC (mg/lt) 25 ºC (mg/lt)
6.5 15.4 11.1
7.0 5.0 3.6
7.5 1.6 1.2

Not: Diskusun genelde 30ºC su sıcaklığında ve pH 6,5 derecede beslendiği düşünülürse, bu oranların daha alt seviyesinde müdahale edilmesi gerektiğini göz ardı etmeyiniz. Bu değerler hat safhalar içindir, diskus beslerken suyunuzdaki amonyak oranı sıfır olmalıdır.
Dolayısıyla yukarıdaki anlatılanlar ışığında, akvaryumdaki en toxic olan amonyağın bir şekilde akvaryum ortamından uzaklaştırılması gerekmektedir. Bu, bir döngü oluşturularak akvaryum ortamından uzaklaştırılır. Bu döngüde en önemli rolü nitrosomanas (nitrosomanas sp.) türü bakteriler oynar. Bu tür bakteriler anaerobik(havasız ortamda yaşayanlar) ve aerobik(havalı ortamda yaşayanlar) olarak döngüde yer alırlar. Amonyak ortamda bulunduğunda bu tür bakteriler amonyağı daha az zararlı olan nitrite (NO2) (aerobik bakteriler sayesinde), nitriti daha az zararlı olan nitrata (NO3) (aerobik bakteriler sayesinde) çevirirler. Buna nitrifikasyon denir. Nitratın ise bir bölümü bitkiler tarafından tüketilir ve diğer bölümü de anaerobik bakteriler tarafından azot gazına dönüştürülerek akvaryum ortamından atılır. Buna denitrifikasyon denir. Nitratın hepsi akvaryum ortamından atılamaz veya bitkiler tarafından kullanılmaz. Bunu için de rutin su değişimleri ile nitrat minimumda tutulur.
Bu nitrojen döngüsü, akvaryum ekosistemlerinde Filtreler ile sağlanır. Ancak ne kadar büyük ve mükemmel Filtreler de kullansanız, beli zaman içinde belli oranlarda mutlaka su değişimleri şarttır. Çünkü Filtreler aynı suyu akvaryum ortamında biyolojik ve mekanik olarak Filtre ettiklerinden belirli bir süre sonra amonyak, nitrit ve nitrat oranlarında çoğalma olacaktır. Bunun için biyolojik Filtre malzemelerinin 6 ayda bir temizlenerek yeniden biyolojik aktivitenin sağlanması, ayda bir suya bakteri kültürü eklenip bakteri kolonisinin güçlendirilmesi gerekmektedir. Mekanik Filtre malzemelerinin ise diskusta hafta da bir değişmesi veya en aşağı ayda bir temizlenmesi gerekmektedir. Bu temizliği her iki flitrasyon malzemesinde de akvaryum suyundan aldığınız bir kap içinde yapmanızı ve bu suyun bir kısmını tekrar akvaryuma dökmenizi öneririm. Çünkü bu Filtre malzemelerine oturan bakterilerin tekrar ortama dönmesine yardımcı olup, biyolojik aktivitenin sekteye uğramadan devam etmesini sağlarsınız. Böylece yeni bakteri ilavesi ile daha sağlıklı bir biyolojik döngünün devamı sağlanır. Kesinlikle ve özellikle biyolojik Filtre malzemelerini soğuk ve Terkoz suyunda temizlemeyiniz. Bu durum bakteri kolonisini öldürecek ve bu temizlikten sonra akvaryumunuzda amonyak patlaması olacaktır.

Yeni tank kurarken nelere dikkat etmeliyim?
Yeni tank kurulumunda ilk önce dikkat etmemiz gereken, suyun klor, kloramin ve ağır metalden arındırılması(su hazırlayıcılar veya aktif karbon ile), daha sonrada nitrifikasyon amaçlı yararlı bakteri kültürünün suya ilave edilmelidir. Su 24 saat klor, kloramin ve ağır metalden arındırıldıktan sonra, yararlı bakteri kültürünün suya ilavesi ile 10-20 gün içinde balıkların ilave edilmesi için uygun bir hal alır. Burada dikkat edilmesi gereken unsur, eğer suda yukarıda bahsettiğimiz atıklardan bir tanesinin olmaması halinde döngü için gerekli amonyak oluşmayacak, böylece döngü geç başlayacaktır. Onun için yararlı bakteri kültürü ilavesinden 24 saat sonra suya 1-2 adet bits yem tanesi atılmalı böylece döngüye start verilmelidir. 10-20 gün sonrada bir adet ucuz balık akvaryuma test amacıyla atılmalı ve bu balık 24 saat gözlendikten sonra diğer balıklarınız akvaryum ortamına atılmalıdır.

Yeni Tank Ortamında Nitrojen Döngüsü ile Gün Karşılaştırılması:

*Time: zaman (days) günler
*Nitrojen (amonyak, nitrit, nitrat)
*Water Change: Su değişimi
*Total Nitrogen: Toplam nitrojen

Filtre Çeşitleri ve Filtre Malzemeleri:
Bu bölümde birçok Filtre olmasına rağmen diskus için en uygun olan üç tip Filtreden bahsedeceğim.

Canister Filtreler(Dış Filtreler): Bu tür Filtreler, kapalı bir kutunun içine sifon sistemi ile suyu alarak, biyolojik ve mekanik olarak suyu filtre ettikten sonra, bir adet motor ile basınçlı bir şekilde akvaryuma filtre edilmiş suyu döndüren filtrelerdir. Debileri akvaryum su hacmini saatte en az iki kere çevirmesi gerekmektedir. Yani 350 Lt�lik akvaryumunuzda minimum 700Lt/saat debili dış filtreler kullanılmalıdır. Bu tarz kapalı sistemlerde aerobik bakteri kolonisinin ölmemesi için dikkat edilecek husus bu filtrelerin 1 saatten fazla kapalı kalmamaları sağlanmalıdır. Diğer dikkat edilmesi gereken husus ise, dış filtrenin emiş borusunun ağzına yuvarlak sünger filtre malzemesi takılırsa, dış Filtrenizin hem mekanik hem biyolojik arıtma ömrü uzar. Ancak bu süngeri her gün çıkartıp, temizleyip yeniden takınız.
Dış Filtre (Canister Filter)


Dış filtreniz genelde üç hazneden oluşur. Bu hazneleri aşağıdan yukarı doğru;

1. Kalın gözenekli ve kaba pisliği Filtre etmesi amacı ile kalın gözenekli sünger, ki bu gözeneklere yararlı bakteri kolonisi de oturacağından hem mekanik hem biyolojik amaçlı kullanılır
2. Biyolojik amaçlı substrat malzemesi (makarna şeklinde), biobol konur.
Eğer karbon kullanılacaksa yine bu gözde kullanılmalıdır. Ancak aktif karbon yalnızca ilk kullanımda klor, kloramin ve ağır metalin Filtre edilmesi(ilk kulumdan itibaren 1-5 gün) veya ilaç kullanımından sonra akvaryum ortamından ilaç artıklarının alınması için kullanılmalıdır. Diğer zamanlarda bu bölümde biyolojik Filtre malzemesi kullanılmalıdır.
3. En üstte elyaf denilen ve daha ince partiküllü pisliklerin tutulması için kullanılan mekanik Filtre malzemesi kullanılmalıdır. 15 gün ila 1 ay içerisinde dış filtre açılarak, yalnızca bu Filtre malzemesi alınarak temizlenmeli veya yenilenmelidir. En üste konan elyafı çok kalın olarak ve tıka basa koymayınız, yoksa Filtrenizin bir süre sonra debisi düşer.

Trickle Filtreler (kuru/ıslak sistem): En doğal filtre bu tür filtrelerde gerçekleştirilir. Canister filtrelere göre daha etkili biyolojik ve mekanik filtrasyon yapılır. Bir dış filtrenin iç hacminin 10 Lt olduğu düşünülürse bu tarz filtrede daha fazla iç hacim ve daha fazla biyolojik ve mekanik filtre yüzeyi olacağından, daha etkili ve güçlü filtrelerdir. Bu tarz filtreler; akvaryumdan PVC boru ile taşırma yolu ile yüzeyden suyu aşağıdaki sumpa (filtre malzemelerinin bulunduğu 2-3 gözlü ve birbirine bağlantılı sistem) indirir ve buradan filtre ederek en son haznesindeki kafa motoru ve buna bağlı hortum yardımı ile akvaryuma aktarır.
Bu tür filtreler diskus için çok daha uygun filtrelerdir. Diskus yavruları genelde bu tarz filtreli ve geniş hacimli tanklarda büyütülüp, yetiştirilir.

Trickle Filtrelerde sumpın kurulumu:
Genelde üç göz, birbirlerine bağlantılı ve taşırmalı sistemlerine filtre malzemeleri konur. Benim kurulumum; birinci göze tamamen mavi kalın gözenekli sünger (hem mekanik (kalın partiküllü pislikler) ve hem de biyolojik (yararlı bakteri kolonisinin oturması için)) ve en yukarıya elyaf (ki bu elyaf her gün dışarı alınarak yıkanır), ikinci göze aşağıdan yukarı kalın sünger araya substrat, kalın sünger ve en sondaki gözede bioballar şeklindedir.Isıtıcı sumpa da tanka da konabilir.


Evimdeki trickle Filtreli sistem(200Lt).

Sponge Filtre:
Çalışma sistemleri, hava motorundan basılan havanın basıncı ile sistemde bulunan bir veya iki sünger filtre suyu içlerine çeker ve bir boru ile hava/su karışımını suya verir. Mekanik ve biyolojik filitrasyon yapılır. Bu tarz filtrelerin dış filtre ile beraber kullanılmasını öneririm ve akvaryum tabanından 5 cm yukarıda olacak şekilde içeride monte edilmesi, dipteki pislikleri ve amonyak-nitrit-nitrat döngüsü için daha sağlıklıdır. Çünkü bu tür oluşumlar akvaryum tabanındadır.


Evde ki üretim akvaryumumda dış Filtre ile sponge filtrenin beraber kullanımına bir örnek. Kulenin üzerindeki yavrular yumurtadan çıktıktan sonra görülüyor. 1 günlük bir diskus yavrusunu bu sistemde sağlıklı bir şekilde yaşatabilirisiniz (tank 150Lt).


Evimdeki başka bir çiftte sponge Filtre kullanımı.(Tank 100Lt)

Ben Eğer En Güçlü Filtreyi Sistemime Kurarsam, Dip Çekmem Ve Su Değiştirmem Gerekir Mi?
Cevabım ise kesinlikle, EVET gerekir.
Peki Neden?
Çünkü dünyanın en iyi Filtresini kullansanız da yukarıdaki nitrojen döngüsünün, günler itibari ile olan tablosunu incelerseniz, buradan şu sonuca varırsınız: Ne kadar iyi ve büyük Filtrem olsa da, aynı su filtre edildiği için, nitrat oranımın akvaryum ortamında oluşma zamanı uzamasına rağmen, belli bir gün sonunda yine tehlikeli bir durum oluşturur. Bunun için ben kesinlikle su değişimi yapmalıyım.

Filtre malzememi ne kadar zaman aralıkları ile temizliğini yapmalıyım?
Mekanik Filtre malzemesi ki ben yalnızca en üst katmandaki elyafı tavsiye ederim, eğer dış filtrede ise 15 gün - 1 ay içinde çıkarılıp temizlenmesi veya yenilenmesi, eğer trickle filtre ise daha kolay olacağından her gün temizlenmesi.
Biyolojik filtre malzemelerinin ise en aşağı 6 ayda bir kez temizlenmesi, yararlı bakteri kolonisinin sağlıklı bir şekilde devamının sağlanması için önemlidir.

Bora Ünver 15-04-2005

nılgun_dogan beğendi.
B.Unver Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-03-2012, 22:11   #4
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 31-10-2011
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 205
Galeri: 2
Discus Rehberi 6 : Alırken
Diskusu Akvaryumcudan Alırken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar:

Diskusu akvaryumcudan alırken;
Akvaryumcuda görüp, beğendiğiniz diskusu/diskusları iyice inceleyin, hemen karar vermeyin ve en aşağı bu incelemenizi 3-4 gün üst üste giderek, beğendiğiniz diskuslar üzerinde yapın;

Bu incelemede nelere dikkat etmeliyim?
1. Alacağınız diskusun renklerinin parlak ve gözlerinin kırmızı olmasına,
2. Renklerde ve gövdede koyulaşma, pamukçuk oluşumu gibi oluşumların olmamasına, (Dış parazit göstergesi olan diskuslar)
3. Alt ve üst yüzgeçlerinin dik ve diskusun atak, canlı olmasına,
4. Elinizle akvaryumun ön camına, aşağıdan yukarıya yavaş bir hareket yaptığınızda, diskusların hepsinin ön cama doğru ve elinizi izlemesine, ürkek ve köşede kalan hareketsiz diskusların tercih edilmemesine,
5. Eğer beğendiğiniz diskusların yanında hasta olduğundan şüphelendiğiniz bir diskus var ise o akvaryum içinden diskus almamaya,
6. Dikey barlarını (stres barları da denir) çıkaran diskusların, ya su şartlarından **** başka bir konudan rahatsızlık duyduklarını ve böyle stres altında olan diskusların hastalığa açık olduklarını unutmayarak, böyle diskusları alırken biraz şüpheci olmaya ve gözlem sürenizi uzatmaya,
7. Göz büyüklüğü ile gövde büyüklük oranına bakarak, burada küçük göz gelişmiş gövdeye sahip ve tam oval, burun kısımları öne çıkmamış, elipsoid şekilde olmayan diskusların tercih edilmesine,
8. Özelikle dışkılarının kontrol edilerek; şeffaf beyazımsı veya dışkı hava kabarcığı dışkı şeklinde olmamasına (çünkü bu durum, diskuslarda iç parazit olduğu göstergesidir ve diskus dış parazitten çok iç parazitel rahatsızlıklardan ölür).
9. Diskusların hormonlu olmamalarına. 5 cm�lik bir Diskusun capcanlı, normalinden çok daha fazla ve normal mavi veya normal kırmızı tonlardan daha değişik renklerde olan diskusların hormonlu olduklarından şüpheleniniz. Hormonlu diskus hem bu boydan daha fazla büyüyemeyecek ve yanık kalacak, hem de üreme çağına geldiğinde ya kısır olacak **** döl verimi çok düşük olacaktır. Bu durumdan şüphelendiğiniz diskusları almamaya,
10. Dikey barlarının dümdüz ve eksiksiz olarak yukardan aşağıya inmelerine. Çünkü eğer bu dikey barlarda deformasyon, şekil bozukluğu veya eksikliğin olması, diskusun iskelet yapısında da deformasyon veya şekil bozukluğu olduğuna delalettir.Bu durum genetik olabildiği gibi yavruyken geçirdiği bir hastalığa da işaret olabilir.Böyle diskusların tercih edilmemesine,
11. Hızlı nefes alıp vermeyen, normal solunum yapan (dakikada 80 solunum) Diskusların tercih edilmesine (bu durum solungaç parazitlerine işaret ettiği gibi, kötü su şartlarına (amonyak ve nitritli suları da) işaret eder, iki durumda da diskusun alınması risk teşkil edecektir)
12. Alacağınız diskusu mutlaka akvaryumcuda yemletin ve kuru yemleri iştahla yiyip yemediklerini kontrol edin, kuru yeme alışık olmayan diskusları ev ortamında beslemeniz zor olacak ve diskusu kuru yeme alıştırırken bu arada aç kalacak olan ve akvaryumunuza yeni giren diskusun ümmin sisteminin çökmeye başlayacağını ve hastalıklara açık hale geleceğini unutmayın. Kuru yem ile birlikte dondurulmuş yemleri de iştahla yiyen Diskusların tercih edilmesine,
13. Kesinlikle kurt ile beslenen Diskusları tercih etmeyin. Çünkü bu tarz yeme Diskus asla hayır demez. Eğer bu tarz yeme alıştıysa başka yeme kolay kolay evet demeyeceği gibi, bu kurtların ihtiva ettiği iç ve dış parazitel hastalıklar diskusa geçecek ve ağır metal de ihtiva eden kurdu yiyen Diskus kısa zaman sonra hastalanacaktır. Bu durum sizin eve aldığınız zaman da ortaya çıkabilir. Böyle beslenen diskusların alınmamasına,
14. Oradan buradan Diskusu birer ikişer alacağınıza bu gözlemleri yapıp tek bir yerden alabildiğiniz adetin hepsini almanızı öneririm. Çünkü değişik sudan ve akvaryumlardan gelen diskuslardan bir birlerine hastalık geçme riski artacaktır. Böyle bir alım yönüne giderseniz, akvaryuma atacağınız her değişik yerden alınan diskusun en az 15 gün bir karantina tankında tutulup gözlenmesine, eğer gerektiriyorsa bazı dezenfektanların kullanılmasını tavsiye ederim. Ancak bir yerden hepsinin ve alacağınız diskusların yerli mi ithal mi olduklarını öğrenip, ithal diskusla yerliyi veya tersi, yerli ile ithal diskusu karıştırmamanızı tavsiye ederim. Böyle karışımı yapacaksanız yine ayrı ayrı iki karantina tankında dezenfektanlarla iç ve dış parazite karşı steril edilmelerine,
15. En son olarak yukarıdaki uyarıları dikkate alarak bir diskusu almaya karar verirseniz, mutlaka akvaryumcuya diskusların bulunduğu su parametrelerini sorun. Eğer bulunduğunuz ildeki şehir şebeke suyundan başka bir karışım hazırlıyorsa ve ph, kh�ta oynamalar yapıyorsa bunları size akvaryumcu söylemek zorundadır. Böyle bilgileri vermeyen akvaryumculardan diskus almayınız. Eğer değişik bir karışımda veya değişik bir suda (kuyu suyu, yarı ozmos, yarı şebeke suyu gibi) diskuslarını alıştırdıysa, bu diskusları siz eve götürdüğünüz zaman, değişik su parametresindeki sularda diskusu hastalandırabilirsiniz. Böylelikle size tavsiyem, size güven veren ve samimiyetinden emin olduğunuz akvaryumculardan diskusu satın almaya, dikkat ediniz.

Bora Ünver 16-04-2005

nılgun_dogan beğendi.
B.Unver Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-03-2012, 22:12   #5
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 31-10-2011
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 205
Galeri: 2
Discus Rehberi 7 : Su Değişimi
Su Değişimi, Oranları ve Yararları

Burada size diskus bakımının kalbi olan ve diskus bakımındaki birinci önceliğin su kalitesinin eksiksiz yerine getirilmesinin şart olduğu, bunun da rutin su değişimleri ve günlük tank temizliğinin yapılması ile sağlanacağının önemini aktarmaya çalışacağım.
Nitrojen döngüsü bölümünde de bahsedilen amonyak (tehlikeli üst sınır 0,1 mg/lt), nitrit (tehlikeli üst sınır 0,5 mg/lt) ve nitrat (tehlikeli üst sınır 15 mg/lt) oranları, akvaryumunuzda ne kadar yüksek kapasiteli ve büyük filtrasyonunuz da olsa belli bir gün ve tanktaki lt/balık sayısı oranınıza bağlı olarak yükselme eğilimi gösterecektir. Bunun içindir ki bu oranların minimum seviyelerde tutulması ve diskuslarınızın bulundukları tank ortamlarındaki artıkların (yem ve pislik) ortamdan uzaklaştırılması için rutin su değişimleri şarttır.
Su değişim oranları ve zamanı, filtrenizin kapasitesine, lt/balık oranına göre ve bu etmenlerin suyunuzun kondisyon durumuna yaptığı etkilere bağlı olmak kaydı ile değişmekler beraber, önerilen ve önerim, günlük %20 su değişim oranını disiplinli bir şekilde her akşam yemlemeler bittikten sonra yapmanızdır. Bu durumda, örneğin akvaryumunuz 100 lt ise günlük %20 su değişimi ile tankınızın günlük temizliği yapılmakla beraber, 5 gün içinde tankınızdaki suyun tamamı dengeli bir şekilde değişeceği için ortamda sıfır amonyak, nitrit ve nitrat olacaktır. Diskusu hastalandıran ve ümmin sistemini zayıflatan en önemli nokta kötü su şartları, aşırı yemleme ile suyun bozulması ve bu yemleme ve dışkı üretiminin uzun süre suda kalmasıdır. Günlük rutin su değişim uygulaması, birçok üretici tarafından diskusların sağlıklı çabuk gelişimi için uygulanır. Bu oranlarda, yukarda önerdiğim %20 oranlarından daha da fazla oranlarda, su kalitesine bağlı olarak %40-50 olarak uygularlar. Uzakdoğu�daki üreticilerin çoğu bu oranı günde iki kere %50 olarak yapar. Ancak burada su değişim oranlarının yararları olduğu gibi, eklediğiniz su, tankınızdaki su kalitesinde olmaz ise, su değişim oranının fazlalığı da risk teşkil eder (Ph, Kh, sıcaklık oynamaları ile sudaki klor, kloramin, ağır metal oranı gibi). Bu durumda, benim burada önerdiğim %20�lik günlük su değişim oranı, Türkiye�deki genel su kalitesine göre ve ortalama genel su kalitelerine göredir. Ancak suyu musluktan işleyerek alabilirseniz bu oranı arttırabilirsiniz. Özellikle yavru (1-5 cm) ve orta boy (5-8 cm) diskus gelişiminde, günlük su değişim oranının yararları olmakla berber, eğer bu su değişim oranlarını diskus için kaliteli bir su ile yapamaz ve diskus için kalitesi düşük olan bu su ile çok fazla değişim yaparsanız, bu sefer diskus her gün değişen su parametrelerine uyum için savaşmaya başlayacak ve büyüme durma noktasına gelebileceği gibi, bu durum diskus için olumsuzluklar oluşturacağından, diskus hastalanabilecektir.
Kısacası yukarıdaki paragraftan da anlaşılacağı gibi birinci sınıf su kalitesi diskus besleme ve üretiminde en öncelikli sıradadır.
Eğer günlük tank temizliği ve su değişimi sizlere zor geliyor ise, bu durumda diskus yetiştirmede önerilen haftada minimum %25, en fazla %50 su değişimi yapın. Bu değişimde yine tank ortamındaki su kalitesinde su ilavesi şartı geçerlidir.
Şimdi izin verirseniz elimde mevcut yabancı literatürlerin bir tanesinden bu konu hakkındaki bilgileri ve uygulamaları size çevirmeye çalışayım.
Jack Wattley'in "Diskus For the Perfectionist" kitabından örnek alalım. Burada, Jack Wattley Dünyada üretim üzerine kendilerini ispat etmiş üreticilere diskus bakımı ve üretimi üzerine sorular sorup cevaplar almış.
Bu Kitaptan ben bu konu ile ilgili soruyu alıp cevapları siz Diskus severlere aktarmak istedim.
Soru: Jack Wattley: Diskus çiftleri, yetişkinler ve genç yavrular da ne sıklıkta ve hangi yüzde ile su değişimi olmalıdır?

Cevaplar:
Schmidt-Focke-Almanya (Kitabın yazıldığı tarih itibari ile hayatta): Her gün suyu dörtte bir (çiftler ve yetişkinler için), beşte bir (genç yavrular) için değiştiririm.
Chan-Singapore: %50 su değişimini günde iki kere yapmaya çalışırım ve düşünüyorum ki günlük %50-60�a kadar su değişimi hızlı büyümeyi teşvik ediyor. (Cevap oldukça uzun ama ben bu kadarını alıyorum. En can alıcı açıklama burada. Ve benim elimde Uzakdoğu üretim tekniklerine ait CD�ler var. Burada üreticiler öyle yoğun bir su çekiyorlar ki artık yavrular susuzluktan suyun dibinde oynadıklarını görüyorsunuz. Günde bütün suyu değiştiriyorlar 2 kere %50 veya tek hamlede hepsi ama doğal su kaliteleri yüksek bu iş için ve masrafsız yapıyorlar.)
Au-USA: Çiftler ve büyükler için 3 günde bir %50 su değişimi. Yavrular için günde iki kere %10 su değişimi. (Büyük ihtimalle musluktan gelen su kalitesi düşük ve bu suyu işleye bilmek için masraf yapıyor)
Schulze-İngiltere: Günlük %20 çiftler ve büyükler için, Genç diskuslar için günde iki kere %20, yavrular için günde iki kere %10 su değişimi.
Feiller-USA: (Yemleme tekniğinize göre su değiştirmeniz gerektiğinin altını çiziyor. İlginç, çünkü genelde bir üreticiden çok detay bilgi alamazsınız. Diskus üretimi bir zincirin halkaları gibidir ve emin olun onlar bu halkalardan bir tanesini mutlaka çıkarırlar.) Eğer yavru yumurta sarısı ile besleniyorsa günde 6 su değişimi. Artemia ile ilk 4 gün besleniyorsa suyun tamamının değişimi. 2 haftada 10 galonluk tanklara alındıktan sonra suyun tamamının değişimi (%50 sabah, %50 öğleden sonra). 3 haftalık ve 8 haftalık arası her gün tanklar temizlenir ve gün aşırı %30-50 su değişimi yapılır, tanktaki suyun kondüsyonuna bağlı olarak (ve devam ediyor)i

Jack Wattley�in "Diskus For the Perfectionist" kitabından (sayfa 47-48 )
En aşağı dokuz üreticinin cevapları daha var, ama hepsinin birleştiği nokta su değişim oranları tekniklerine göre değişmekle beraber, günlük rutin su değişimi. Sizce ticaretini profesyonelce yapan adamlar bu su değişimini kendilerine masraf ve işkence olsun diye mi yapıyorlar? Yoksa yavruları satış boyu olan 2 ayda 5 cm boya getirebilmek, yavruların yanık kalmaması, gelişim için aşırı yemlemeden ve atıklardan temizlik, su kalitelerini birinci sınıf tutabilmek ve diskusun sağlıklı gelişim göstermesi için mi yapıyorlar?

Su değişiminde kullanacağım suyu nasıl diskus için uygun hale getirip kullanabilirim?
Dinlendirme tankı veya bir kovanın içindeki suyu klor, kloramin ve ağır metal içeriğinden filtre etmek için; dış filtre kullanıp, içine olduğu gibi aktif kömür ve en üst katmanına elyaf koyarsak 24 saat içinde suyumuz hazır olabilir. Suyu havalandırarak kloru uçura bilirsiniz ama kloramin ve ağır metal suyun içinde kalır. Özellikle su şebekesi alt yapısı eski olanlarda su borularındaki korozyon nedeniyle dikkat etmelidir. Dinlendirme tankınızdaki suyunuzda eğer torf (peat) kullanıp suyu yumuşatmayı amaçlıyorsanız, torf ile aktif kömürü beraber kullanmayınız. Önce aktif kömürden geçirip (24 saat), sonra bir beze saracağınız torfu suya bırakabilir veya ikinci bir filtre ile (örneğin askı filtreler olabilir) kullanarak, suyu yumuşatıp asidik hale getirebilirsiniz. Bunun dışındaki Ph ve Kh düşürücüleri balıkların bulunduğu tanka ancak ayrı bir kapta ölçümlerini yaparak uygulayın.
Direk musluktan çıkan suyu, 5 mikron+aktif kömür+1 mikron filtreden geçirirseniz, 5 mikron filtre malzemesi sudaki tortuları tutacak, aktif kömür klor, kloramin ve ağır metali sudan alacak ve en sonda da 1 mikron filtre malzemesinde büyüklükleri ölçüsünde mikroplar tutulacaktır. Buradan çıkan suyun sıcaklığını ayarladıktan sonra kullanabilirsiniz.
Eğer dinlendirme tankınız yoksa, bir filtre kullanmıyorsanız veya yer sorununuz varsa, mutlaka bir kova içinde 24 saat içine bir hava motoruyla havalandırarak oluşturacağınız dinlendirilmiş suyunuzu (sudaki kloru havalandırarak uçurmanız kolaylaşır ve zaman kısalır), su düzenleyici (sudaki kloramin, ağır metali çözelterek bağlar) kullanarak, tankınızla aynı sıcaklık veya en aşağı oda sıcaklığına getirdikten sonra yavaş yavaş tanka ilave ederek kullanınız.

Bana günde % 20 su değişimi ve günlük tank bakımı zor geliyor, ama diskuslarımın da sağlıklı olmasını arzuluyorum. Ne yapmalıyım?
Bu durumda günlük tank temizliği ve su değişimi ile ideal su şartlarını yakalayamayabilirsiniz, ancak haftada en aşağı %25, en fazla %50 su değişimi ile beraber, haftalık tank temizliğini yapınız.

Bora Ünver 16-04-2005

nılgun_dogan beğendi.
B.Unver Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 16:22.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025