agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Arıcılık (https://www.agaclar.net/forum/aricilik/)
-   -   Bal (https://www.agaclar.net/forum/aricilik/9720.htm)

denizakvaryumu 18-06-2008 19:21

Bal
 
Gerçek balın buzdolabında donduğu-kristalize olduğu söylenir.

Temanın organik kestane balı buzdolabında 2 aydır duruyor ne dondu ne kristalize oldu...

Bu durumda "organik kestane balı donmaz ya da kristalize olmaz" diyebilir miyiz?

caucasus 19-06-2008 10:06

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu (Mesaj 250228)
Gerçek balın buzdolabında donduğu-kristalize olduğu söylenir.

Temanın organik kestane balı buzdolabında 2 aydır duruyor ne dondu ne kristalize oldu...

Bu durumda "organik kestane balı donmaz ya da kristalize olmaz" diyebilir miyiz?

Benim ballar yaklaşık 9 Aydır dolapta ne bir kristalleşme nede şekerlenme başladı. Bazı arıcılar, arılar çıtaları çabuk doldurtmak için serbet veriyorlar veya başka katkı maddeleri veriyorlar ve bu yüzden şekerlenme oluyor. Eğer bal gerçekse kesinlikle şekerlenme falan olmuyor. ****** bu benim kişisel bilgim belki yanlış öğrenmiş olabilirim. Unutmadan bizim kovanlar gezmedikleri için buldukları her çiçekten topluyorlar. Bunların için de en çok Kestane, Ihlamur ve akasya var.

denizakvaryumu 19-06-2008 10:58

Bu durumda gerçek bal buzdolabında donmaz-şekerlenmez - kristalize olmaz diyebiliriz.

ozturk.kerim 19-06-2008 11:40

arkadaşlar
hakiki balda kristalleşmez ancak tereyagına benzer renkte olabiliyor.
balı buzdolabında neden muhafaza ettiğinizi anlamadım.
şunuda unutmayınız arkadaşlar arılar tatlı olan herşeye konarlar siz şeker vermemiş olabilirsiniz ama yan komşunuzun reçel tabagına konma diyemezsiniz çevremizde doğal olmayan şekerli birçok atık bula bilmek te mümkün ( tetlı yiyecekler gibi ) bu yüzden biraz daha gerçeklere hazırlıklı olunmalı diye düşünüyorum

caucasus 19-06-2008 23:32

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi ozturk.kerim (Mesaj 250488)
arkadaşlar
hakiki balda kristalleşmez ancak tereyagına benzer renkte olabiliyor.
balı buzdolabında neden muhafaza ettiğinizi anlamadım.
şunuda unutmayınız arkadaşlar arılar tatlı olan herşeye konarlar siz şeker vermemiş olabilirsiniz ama yan komşunuzun reçel tabagına konma diyemezsiniz çevremizde doğal olmayan şekerli birçok atık bula bilmek te mümkün ( tetlı yiyecekler gibi ) bu yüzden biraz daha gerçeklere hazırlıklı olunmalı diye düşünüyorum

Buzdolabın da muhafaza etmemizin sebebi ne yazıkki karıncalar. Sağolsunlar dışarı da tatlı ne bulurlarsa saldırıyorlar ne kadar korumaya kalksanız da bir yerlerden giriyorlar. Komşunun reçel tabağına ****** konabilirler hatta diğer arıcıların vermiş olduğu karışımlardan da almış olabilirler ama piyasa ballarına göre % 95 daha kaliteli ballardır en azından kendi el emeğimiz **** bizim arılarımızın diyebiliriz. :)

denizakvaryumu 05-08-2008 10:21

Kekik Balı

Kekik balı doğal koşullarda, kendine özgü Kekik aroması ile çok özgün bir baldır. Arıların kekik bitkisinin yoğun olduğu bölgelerdeki, kekik çiçeklerinin özünden oluşur. BAL, çok uzun süreden beri tedavi edici ve tadlandırıcı olarak kullanılmaktadır.

Besleyici ve kuvvet vericidir. Mikropların üremesini önler. Yara iyileştirici etkiler gösterir. Çocuklarda sık görülen ağız iltihaplarına (aft, ağız yarası) karşı başarı ile kullanılır. Bal, bileşiminde bulunan çeşitli vitamin, mineral, organik asit ve enzimler nedeniyle sindirimi kolay, besleyici ve birçok hastalığa karşı koruyucu ve tedavi edici özellikler gösterir.

Balın, bileşim maddelerince zengin oluşu nedeniyle özellikle sağlıklı yaşamda önde gelen gıda maddeleri arasında yer almaktadır. “Balın, difteri, boğmaca, verem, ülser, bazı cilt ve sinir sistemi hastalıkları gibi 500’e yakın hastalığın tedavisinde olumlu etkileri saptanmıştır.

Balın bilinen bu özellikleri sağlamasında, antimikrobiyel, antioksidan ve büyüme faktörü biyoaktivitesi gösteren bileşenler etkili olmaktadır” Yararları nedeniyle balın her gün düzenli olarak tüketilmesi önerilmektedir. Kekik Balı, özellikle akciğer ve karaciğeri güçlendirmek amacı ile kullanılır.

Solunum yolu rahatsızlıkları, akciğer sorunları, nefes darlığı gibi sorunlarda ferahlatıcı ve vücudu dezenfekte edici özellikler gösterir. Vücuttaki iltihapların atılmasına yardımcı olur. Mide rahatsızlıklarında, zayıflık ve güçsüzlük durumlarında önemli bir yardımcıdır.

Bal Bileşimi: Glikoz ve levüloz (%70-75), sakkaroz (%2-3), dekstrin ve vitaminler içerir. Bileşimi elde edildiği bölgeye ve balın çeşitliliğine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Yöresi: Karadeniz - Rize Uyarı: Piyasada satılan balların pek çoğu kimyasal işlemlere maruz kalmaktadır.

Kekik; genusun beş farklı türünden nektarlı bitki olarak bilinir. Yaygın olarak kırsal bölgelerde yetişen bir bitkidir.

Ülkemizde öncelikle Ankara, Çankırı, Kastamonu, Bolu, Amasya, Trabzon ve Kütahya'nın tepe ve dağlarında doğal ortamda bol miktarda yetişir.

Kekik bileşiminde "Timol" içeren uçucu bir yağ vardır. Çiçeklenme dönemi Mayıs başından Ağustos sonuna kadar devam eder.Kekik Balı açık altın sarısı renktedir. Tadı ve aroması çok güzeldir.

Kekik Balı enzim içeriği bakımından çok zengindir. Antiparaziter etkisi ile bilinir. Bu etkisi timol denen terpenik maddeden dolayıdır.

Kekik balı soğuk algınlığını kısa sürede giderir ayrıca yara iyileştirici özelliği vardır. Kekik balı, bal çeşitlerinin arasında en özellikli olanıdır.

Saf kekik otundan öz toplayan arıların ürettiği şeffaf, kekik kokulu, buruk tatlı bir baldır. Karaciğer başta olmak üzere mide, astım ve egzema hastalıklarına iyi geldiği söylenir.

Ege, İç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin yüksek rakımlı yaylarındaki kekiklerin nektarını içeren ballardan özenle seçilen Kekik balları, sizlerin damak zevkine sunulmuştur


http://www.hasadorganik.com/pinfo.asp?pid=407

burcind 05-08-2008 10:44

sELAM
 
Benim eşimin amcası Zonguldakta arıcılıkla uğraşır ve balda inanılmaz derecede saftır.Bir çay kaşığından fazla yenmez der amcamız.Fazla yerseniz bal sizi tutar der.Ben 2 senedir kışın özellikle yerim ve kesinlikle 2 senedir grip dahi olmadım.

denizakvaryumu 05-08-2008 11:04

Karadeniz balında 'Deli Bal' uyarısı

Bilim adamları, özellikle Karadeniz Bölgesi'nde elde edilen baldan zehirlenme vakalarında artış olduğu yönünde uyarıda bulundu. "American Journal of Emergency Medicine" adlı tıp dergisinde Türk doktor Abdülkadir Gündüz'ün kaleme aldığı yazıda, halk arasında "Deli Bal" hastalığı olarak bilinen rahatsızlıkla ilgili olarak 58 vakanın tespit edildiği belirtildi.

İngiliz Independent gazetesinin de alıntı yaptığı makalede, geçen yıl da 8 kişinin bu hastalıktan tedavi edildiğine dikkat çekildi. "Deli Bal hastalığı, tedavi edilmezse ölüme kadar götürebilir" uyarısında bulunan Gündüz, doğal balları tüketmenin rahatsızlıkları artırabileceğini belirtti.

Karadeniz Bölgesi'nden elde edilen ballarda ortaya çıkan hastalığa, sarı ağu (rhododendron) ile kara ağu (rhododendron ponticum) adlı bitkilerin çiçeklerinde yer alan grayatonoksin adli bileşikler neden oluyor.

Bu balın 50-100 gramı yetişkin birini öldürmeye yetebileceği öne sürülüyor. Deli bal zehirlenmelerinde bulantı, kusma, ishal, baş ağrısı görülür; kol ve bacaklarda felç olabilir.

http://arsiv.sabah.com.tr/2006/09/11/gun131.html

DELİ BAL

Mahalleye kurulan semt pazarındaki hanım satıcılarla zamanla aramızda gelişen dostluk neticesinde bazen öğle yemeklerine konuk oluyoruz. O kadar ısrarla ve içten, mütevazı sofralarından ikramları oluyor ki reddedersem kırılacaklarını biliyorum.

Pazardan yaptığımız alış verişlerle ziyaret ettiğimiz toplam 25 kadar olan yetim ve fakir aileden, münavebeli olarak her hafta 5 tanesine gidiyoruz.

Pazarcılarda sattıkları ürünlerden "bizimde katkımız olsun" diyerek para almadan ekledikleriyle; sebzesi, meyvesi, salatalık malzemesi, süt, yoğurt, yumurtadan oluşan erzaklarla ziyaretlerimizi gerçekleştiriyoruz. Öğrenci kızlara;"Sizler Allah'ın hamallarısınız. Taşıma ücretini O'ndan 1/700 alacaksınız" diye takılıyorum.

Geçen yine hanımların ısrarı karşısında, arkadaşlar alış veriş yaparken ben onların yanına geçtim. Ters çevirdikleri bir sebze kasasının üzerine ilişmek zorunda kaldım.6 tane pazarcı hanımın o günkü öğle yemekleri yoğurt, turşu, kendi yaptıkları pekmez, patates haşlaması ve baldan oluşmuştu. Yöreye özgü, hamuruna haşlanmış patates koydukları, ekşi hamurdan mayaladıkları kepekli undan odun ateşinde pişirilmiş ekmekle karınlarını doyuruyorlardı.

Müşteri geldiğinde içlerinden birisi kalkıyor hepsinin tezgâhına bakıyor, kimin ürünü satılmışsa getirip parayı ona veriyordu.

Ekmekten bir parça kopardım, üzerine ceviz kadar petekli baldan koyup ağzıma götürdüm. Onu çiğnerken elimde kalan lokmaya bir parça bal daha koydum tam ağzıma götürecekken bileğime bir el yapıştı. Şaşkın pazarcı kadına bakakaldım.

—Hayırdır, istihkakım bir lokmamıydı? Diye gülümsedim.

—Yok, başka şeylerden ye ama daha fazla bal yeme dedi. Şaşkınlığımın büsbütün arttığını görünce anlatmaya başladı.

—Dikkat et. Yediğin "Deli Bal".Biz onu ilaç niyetine yeriz. Hele senin gibi daha önce yememiş, alışkın olmayanlar için daha tehlikelidir. En çok kibrit kutusu büyüklüğünde yenir. Fazlası zararlıdır. Allah korusun tansiyonu sıfırlar.

—Peki, ne tür rahatsızlıklara iyi gelir?

—Solunum, sindirim, mide rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılır. Yüksek tansiyonu olanlarda günde ceviz büyüklüğünde yerler, tansiyonlarını dengelemek için. Kalp ilacı kullananlar ilaçlarının içindede aynı balın içindeki maddeden olduğundan yemezler.

Ve başladı yöredeki ballar hakkında bilgi vermeye.Bizim burada arılar; ….Yaylasında ıhlamur balı, …Yaylasında Kestane balı, ..Çam balı, bizim yaylada da ağulu çiçek çok olduğundan bu "Deli Bal"ı yapar.Bazen "Deli Bal",bazen de "Acı Bal" deriz.

—Eh, böylece bin bir şifada olsa balında "delisinin" olup insanı dellendireceğini öğrenmiş olduk diyorum.

—Bak sana ne anlatacağım bu deli bala ilişkin. Geçen sene başımıza ne geldi. Bizim insan sanayide çalışıyor. Atımız arabamız yok. İnsan (eşinden bahisle) motosikleti var işe onunla gidip gelir.

—İnsan kim?

—Bizim efendi.

—Neden insan diye bahsediyorsunuz gıyabında?

—Öyle ulu orta, herkesin içinde utanırım, ismiyle anlatamam.

—Enteresan! Neyse hakkınızı helal edin kestim sözünüzü.

—Evet, sabah kahvaltıda bu Deli Bal'dan yemiş. Biraz fazla kaçırmış herhal. Motosiklette soğuk göğsüne gelmesin diye bizim kıza demiş ki "Şu montumu tut sırta gelen yeri önüme gelsin, ters giyeyim. Sende arkadan düğmelerini ilikle. Bilirsin bizim yaylayla sanayinin arası biraz var. Bir müddet gittikten sonra, gözlerinin önü bulanmaya, dili uyuşmaya başlamış. Şehre girerken motorun hâkimiyetini kaybetmiş, boylu boyunca yere savrulmuş. Etraftan millet koşup gelmiş. Bakmışlar montu ters giymiş, dili dolanan, gözleri kayık bir adam. Başlanmışlar söylenmeye;

—Bırakın gebersin. Sabahın köründe bu kadar zıkkımlanacak ne vardı? Utanmaz Herif.

Bizimki söylenenleri duyuyor ama bir türlü dili dönüpte derdini anlatamıyormuş. Zar zor elini kaldırıp işaretle yemek yer gibi yapıp, ağzında büyümüşçesine dilini çevirip bal yedim demek istemiş. Kimse ne dediğini anlamamış. Toplananlardan birisi kendine gelsin diye yanağına okkalıca bir tokat akşetmiş. Bir başkası

—Ya, arkadaşlar, içtiyse de günahı kendisine. Birimiz alıp şu SSK'ya götürelim demiş. Onlar aralarında tartışırken bizimki son bir çabayla yüzükoyun dönüp yüzünü, alnını yere sürtmeye gayret etmiş. Neyse alıp hastaneye götürmüşler.

Bu arada insan ( eşi) biraz kendine gelmiş. Doktora "bal,bal" diyebilmiş.Doktor hemen anlamış."Deli Bal'mı yedin?" Canhıraş "Hıııı !" Panzehir olan ilacı seruma katıp vermeye başlamışlar. Ya işte dikkat edilmezse öldürürmü bilmem ama çoğunun zararlı olduğunu, perişan ettiğini biliyorum.

—Peki, yüzünü yere sürmüş dediniz. Sözünüzü kesmedim ancak merak ettim. Neden?

—Toprak zehiri alır. Deli Bal yiyip zehirlenenler, boylu boyunca yere yatıp, hemen yüzlerini, alınlarını, ellerini toprağa sürterler.

Bu olay aklıma geldikçe gülüyorum. Ama bana bir başka mevzuyu çağrıştırdı.

Etrafımızdaki Müslümanlara hakkı tavsiye ediyoruz düşüncesiyle dozajını ayarlayamadığımız paylamalarımız bazen acaba "Deli Bal"amı dönüşüyor diyorum. Sıhhatli bedende "akıllı balın" besleyiciliği, katkısı tartışılmaz.

Eğer imanı soluma, sindirme yollarında hastalık meydana gelmişse tedavisi şart.

Tıpkı "Deli Bal"ın bir lokmasının şifa kattığı gibi. Bir ölçüsü nefsimizin, dostlarımızın, kardeşlerimizin tedavisi için menfaatimiz/menfaatleri icabı verilmelidir. Ölçüyü kaçırırda tasla boca edersek sonuç ortada. En hafifinden zehirlenmesine, kaza yapmasına, hastanelik olmasına/olmamıza yol açarız. Allah muhafaza tamamen kaybedilmesine de sebep olabiliriz.

Bal verirken bile ölçüyü kaçırmamak, dozajı iyi ayarlamak lazım.

Yoksa balla beraber bir kamyonda toprakla dolaşmamız icap edebilir…

http://www.satirbasi.com/?a=303

Deli Bal (acı bal) Nedir:

Çok güçlü bir baldır.Arının ,orman gülü(ağı çiçeği) denilen çiçekten ve kestane çiçeğinden karışık aldığı bal koyu renkli ve tadı hafif buruk olur Bu bala halk arasında deli bal denir.

Deli bal güçlü bir baldır.antibiyotiktir, antioksidandır.tansiyonu düşürür.öksürüğü keser.

Zonguldak,Bartın ve Amasra yöresinde madenciler arasında yaygın olan ve bir meslek hastalığı olan akciğer yetmezliğinin en iyi ilacıdır.

Bu yörede madenciler bu bal sayesinde rahat yaşarlar.Ancak bu bal çok dikkatli tüketilmelidir.Fazla yenildiğinde tansiyonu normalin altına düşürür. Hastanelik edebilir. Buna bal tutması denir.Bal tutması sonucu hastanelik olan vardır ancak şimdiye kadar bal tutması sonucu ölüm vakası olmadığı gibi, kalıcı bir etkisi olan bir kişi de yoktur.

http://www.bartinahasbal.com/

denizakvaryumu 06-08-2008 16:01

ANZER BALININ FİYATI BELİRLENDİ

Rize Valisi Kasım Esen, Anzer balının dünyaca tanındığını ifade ederek, “Bu bölgedeki çiçekler ve doğa, Anzer balının kıymetini arttırıyor” dedi.

Rize'nin dünyaca ünlü Anzer balının bu yılki fiyatı, düzenlenen festivalde açıklandı.

Anzer balının kilosunun 480 YTL'den satılacağının açıklandığı festivalde, açık artırmaya çıkarılan 1 kilo bal 3 bin YTL'ye alıcı buldu.

Kısıtlı miktarda üretilen Anzer balından almak için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Köksal Toptan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da kooperatife başvuruda bulunduğu belirtildi.

Rize'nin İkizdere İlçesi'ndeki ünlü Anzer Yaylası '5'inci Anzer, Bal ve Turizm Festivali'ne ev sahipliği yaptı.

2 bin 200 rakımlı yaylada gerçekleştirilen festivale Vali Kasım Esen, Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Hocaoğlu, Emniyet Müdürü Şammaz Demirtaş, Anzer Ballıköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Şükrü Çatır ile çok sayıda davetli ve vatandaşlar katıldı.

Festivalde Vali Kasım Esen'in anonslarıyla el ele tutuşan vatandaşlar sevgi halkası oluşturdu.

Festivalde dünyaca meşhur Anzer balının satış fiyatı da açıklandı.
Geçen yıl 450 YTL'den satışa sunulan Anzer balının bu yılki satış fiyatı ortalama yüzde 7 artışla 480 YTL olarak belirlendi.

Fiyatı açıklayan Vali Kasım Esen, "Bütün çiçekler güzeldir. Biz sizi el ele tutuşturarak sevgi halkası oluşturduk. Dünya çiçekler gibi güzel olsun diye bunu yaptık. Dünyaca ünlü ve en güzel çiçeklerden üretilen bu balın bu yılki satış fiyatı 480 YTL'dir" dedi.

Anzer Bal Kooperatifi Başkanı Şükrü Çakır ise konuşmasında, geçen yıl Anzer balının fiyatının 450 YTL olduğunu hatırlatarak, devlet memuruna ve işçiye yüzde 6–7 zam yapılınca, kendilerinin de bu yıl zammı düşük yaptıklarını vurguladı. Çakır, balın rekoltesinin bu yıl yüksek olmasını beklediklerini de kaydetti.

Festivalde 480 YTL başlangıç fiyatıyla açık artırmayla satışa çıkarılan 1 kilo Anzer balını ise, işadamı Hızır Murtezaoğlu 3 bin YTL'ye satın aldı. Festival, yöre sanatçılarının şarkı ve türküleri ve halk oyunları ile devam etti.

ÖNCELİK DEVLET BÜYÜKLERİNE

Sınırlı miktarda üretilen Anzer balından alabilmek için şimdiden çok sayıda kişi Ballıköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'ne başvuruda bulundu. Cumhurbaşkanı Abdüllah Gül, TBMM Başkanı Köksal Toptan ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın da yer aldığı belirtildi. Anzer Ballıköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Şükrü Çatır, “Her yıl devlet büyüklerimiz bizden bal sipariş ediyor. Bu yıl yine onların siparişlerini öncelikle karşılayacağız” diye konuştu.



ANZER BALI

İkizdere'nin 2 bin 300 rakımlı yayla köyü olan Ballıköy'de yaklaşık bin kovanda arıcılık yapılıyor.

Hava şartları ve çiçek florasının çok değişken olması nedeniyle yıllık ortalama 100 ila 200 kilo arasında Anzer balı elde ediliyor..

Anzer balının solunum hastalıkları başta olmak üzere pek çok hastalığa iyi geldiği belirtiliyor. Anzer balı, özel arılar tarafından özel çiçeklerden alınan polenlerden üretiliyor.

Yayla, kendine özgü 35 çiçek türünün yanı sıra yüzlerce çeşit bitkiye de ev sahipliği yapıyor. Yurtiçi ve dışından talep olan Anzer balı, önceden sipariş alınarak sınırlı miktarda satılıyor

http://www.rizedeyiz.com/modules.php...ticle&sid=8471

http://balpetek08.blogspot.com/

kamil35 13-09-2008 18:17

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu (Mesaj 250453)
Bu durumda gerçek bal buzdolabında donmaz-şekerlenmez - kristalize olmaz diyebiliriz.

Sayın deniz akvaryumu, bal bir sıvıdır ve her sıvının bir donma sıcaklığı vardır. Her balında kendine göre bir donma sıcaklığı olduğunu düşünüyorum. Bence gercek bal donar ancak donma şartlarına ulaştığı zaman. Sizin dolapta donmayan ballarınıza sözüm yok. Donmaması bitki örtüsü ile alakalı olabilir.Ya da dolabın sıcaklığı onun donmasına yeterli değildir. Geçmiş yıllarda hasat ettiğim hayıt balı kıristalize olmadı. Egedeki ballar çok hızlı donar bunun sebebi de pamuk balıdır. Soğuğu görünce 20 gün bile dayanamaz.Ayçiçek balı daha da hızlı donuyor. Ancak saf çam balı kıristalize olmuyor.

Lonicera 13-09-2008 18:35

Anzer Balı Türkiye’de üretilen ve Dünyada eşi emsali bulunmayan kır çiçek flora örtüsüne sahip olan, İngiliz-Alman botanikçilerin yaptığı araştırmalarda 450-500 çeşit çiçek bulunan, bunların içinde 80-90 tane endemik çiçek yalnız Anzerde yetişmekte ve bu çiçeklerden arıların topladığı bal dertlere deva hastalıklara şifa dünyaca ünlü Anzer çiçek balıdır.
Haziran ayinin ilk haftasıyla birlikte kısmen karlı bölgelerde kardelenlerle birlikte bahara ve yeşilliğe ilk adımını atan Anzer, müthiş güzelliğini haziranla başlayıp temmuzda zirveye taşıyıp ağustosta tamamlar. Haziranın son haftasında gözlerini çiçeklere açan arılar ağustos ayinin ortasına kadar ballarını tamamlarlar.
Anzerde İklim şartlarına bağlı olarak ağustosun birinci **** ikinci haftasında sağılma (hasat edilme) denilen işlemle ballar kovanlardan alınır. Hava şartlarının etkisine, çayırların (çimenlerin) erken biçilmesine bağlı olarak bal üretim miktarı değişkenlik arz etmektedir. Çok az, hatta hiç olmadığı yıllar olmuştur.
Anzerde ağaç yetişmemektedir bu yüzden Anzer balında sadece Anzer yöresinde yetişen endemik çiçeklerin polenleri bulunmalıdır aksi taktirde gerçek Anzer balı değildir. Anzer balının sahte olup olmadığını anlamak için polen analizi yapılmaktadır.
Anzer balına dışarıdan şeker veya herhangi başka bir katkı maddesi verilmemektedir. Anzer balı ısıl işlem görmeden sağılmaktadır. 40 °C`nin üzerindeki sıcaklıklar balın içindeki enzimleri ve polenleri etkisiz hale getirdiğinden soğuk sağım yapılmaktadır.Anzer balı ekmeğe sürülüp kahvaltıda tüketilen normal ballardan değildir. Anzer balı genellikle hastalıklara şifa niyetiyle tüketilmektedir..
Anzer balı Ankara Hacettepe Üniversitesinde analiz edilip garantisi tescil edilen bir baldır.
Anzer balı dededen toruna, Osmanlı İmparatorluğundan beri ilaç olarak kullanılarak gelmektedir. Osmanlı Padişahlarına Anzer balı kuvvet macunu olarak verilirdi. Anzer balı birçok hastalığın şifa kaynağıdır
KAYNAK:http://www.anzerbali.com/

cybel 13-09-2008 23:39

Benimde kayın pederim arıcılıkla uğraşıyor çorumda. Banada geçtiğimiz senelerde bal vermişti ve kışın donduğunu söyledim. Oda bana gerçek balın donduğunu diğer donmayanların katkı maddeleriyle desteklenerek mağza raflarında yıllarca kalabildiğini söyledi. Bilgilerinize.

Mehmet Can 15-09-2008 10:05

Bence balın donmasıyla kristalize olmasını karıştırıyor olabiliriz.

kamil35 16-09-2008 06:53

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi enigma_6643 (Mesaj 286211)
Bence balın donmasıyla kristalize olmasını karıştırıyor olabiliriz.

İkiside aynı şey yani balın katı hale geçmesi...

Mehmet Can 17-09-2008 00:20

Ben aynı fikirde değilim KAMİL35. http://www.bababal.com/icerik.php?cid=143

kamil35 17-09-2008 07:08

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi enigma_6643 (Mesaj 287112)
Ben aynı fikirde değilim KAMİL35. http://www.bababal.com/icerik.php?cid=143

Teşekkürler Sayın Enigma, yazıyı okudum bilgilendim.Bilimsel manada düşündüğümüzde haklısınız.Yukarıdaki yazım da akademik bir yazı değil zaten. Ama halk arasında bal şekerlendi, dondu, oturdu ve kristalleşti büyük ihtimalle aynı anlaşılıyor. Yukarıdaki yazılarımda da aynı anda kristalleşme ile donmayı birlikte kullandım. Ama bundan sonra kullanmayacağım. Artık sadece kristalize oldu sözü bana yeterli. Aydınlattığınız için sağolun.
Bir de arkadaşlar daha önce de sormuştum sağılmış petekleri nasıl muhafaza edeceğiz. Soğuk hava deposu, kükürt dumanı (duman pek etkili olmadı dün üçüncüye verdim üçergün arayla, güve faaliyete geçmiş), naftalin (zaten kansorejen) bunların dışında bir çözümü olan varsa lütfen paylaşsın...

denizakvaryumu 17-09-2008 13:33

http://www.yoresel-urunler.com/urun_detay.asp?pid=10835

http://www.yoresel-urunler.com/urun_detay.asp?pid=10655

Yukardaki linklerden de gerçek balın donduğu-kristalize olduğu ortaya çıkıyor.

Şimdi benim merak ettiğim kestane balının buzdolabında 4-5 derecede kristalize olup olmadığı.

Eğer oluyorsa, benim buzdolabında duran ve kristalize olmayan kestane balımın, sahte olduğu ortaya çıkacak :(

denizakvaryumu 17-09-2008 14:01

1 KG- BALIN BESİN DEĞERİ

60 portakal veya

50 yumurta veya

5 kg. süt veya

5 kg. et veya

26 adet muz veya

12 kg. şeker ihtiva eden sebze değerindedir

http://site.mynet.com/posofaricilik/ticaret/id1.htm

cybel 17-09-2008 21:36

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu (Mesaj 287394)
1 KG- BALIN BESİN DEĞERİ

60 portakal veya

50 yumurta veya

5 kg. süt veya

5 kg. et veya

26 adet muz veya

12 kg. şeker ihtiva eden sebze değerindedir

http://site.mynet.com/posofaricilik/ticaret/id1.htm

Sayın Denizakvaryumu sanırım ben bu aralar bir tavuk çiftliği kadar yumurta yemiş sayılıyorum:)
Bilgiler ilginç bunu kayınpederimle paylaşıcam.Teşekkürler.

denizakvaryumu 18-09-2008 08:53

Afiyet olsun,
balın yararı tartışılmaz, polen ve arı sütünü de unutmayın derim .Bu karışımla kışı sorunsuz ve sağlıklı olarak çok rahat geçirebilirsiniz.

kaju 04-11-2008 00:37

Petek balı paket yapıp satıyorlar ya midem almıyor. O yapış yapış balı elleri ile tutup kesiyorlar. Bal bu yıkanıp, kaynatılmıyor da. Bence hiç hijyenik değil. En iyisi reçel. Evde mis gibi temiz temiz yapıyorum. Arı mı yaptı, şeker mi var kansorejen mi, kaç kişi elledi derdi olmuyor. :)

denizakvaryumu 04-11-2008 07:08

1 Eklenti(ler)
Eklenti 51819

Evet size kesinlikle katılıyorum :)

Bu olumsuzluğu önlemek için tahta karakovanlarda, artık 15x15 çıtalama ya da yuvarlak çıtalamaya geçildi yani el değmeden, çıtalardan tutulup, çıtasıyla satılıyor.

http://balpetek08.blogspot.com/2008/05/ordu-modeli.html

Benim herkese tavsiyem; karakovan balını kesilmeden satın almaları yani çıtalı olarak.

Konu çıtalı karakovandan açılmışken kendi karakovanımın linkini de veriyim ki çıtalı karakovan balını herkes görsün :) Benim çıtalar 21x21

http://www.agaclar.net/forum/showpos...0&postcount=18

kaju 04-11-2008 09:06

Küçük petekler çok hoş. Ama bence daha hijyen olmalı. Havadaki toz bile yapışır. Mesela kovandan çıkar çıkmaz çok temiz paketlenmeli ve kesinlikle el değmemeli.
Sayın denizakvaryumu bu peteklerde balınız olursa ilk alıcısı benim :)

denizakvaryumu 04-11-2008 09:19

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi kaju (Mesaj 310311)
Sayın denizakvaryumu bu peteklerde balınız olursa ilk alıcısı benim :)

Bu senenin ilk hasadı yapıldı, sadece 2 çerçeve olarak :)

Balların tadına bakan kuzen de bu işe merak sardı, ona da bir karakovan ayarladık.Seneye sanırım tüm sülale hijyenik karakovan balının tadına bakmış olacak :)

Her zaman belirtiyorum malın iyi olmasının yanında sunum ve paketleme de çok önemli.

Sizin belirttiğiniz gibi kovandan çıkar çıkmaz çıtalı olarak hemen paketlenen bir bal fotosu, satışları patlatır.Olması gerekeni de budur.

Forum üyesi Fahri Beye de , çıtalı karakovan balı satması için forum olarak bir baskı kurduk :D

Sanırım seneye Fahri Bey de, çıtalı karakovan balı satacak.Bu sene ballar kesilmiş ve çıtasızdı.

kaju 04-11-2008 09:39

Bir de hep aklıma takılmıştır. Şu anzer balı neden bu kadar pahallı? Özel olabilmesini anlıyorum ama bu kadar pahallı olmasına anlam veremiyorum.
Üretimin az talebin çok olmasından ise çok kötü.

denizakvaryumu 04-11-2008 09:53

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi kaju (Mesaj 310334)
Şu anzer balı neden bu kadar pahallı?

Anzer balının pahalı olmasının nedeni, bildiğime göre anzer çiçeğinden kaynaklanmakta.

Anzer balı ,yaylaya adını veren anzer çiçeğinden üretilmekte ve sadece bu yörede yetişmekte...Bu nedenle de pahalı olmakta diye biliyorum.

http://www.agaclar.net/forum/showpos...5&postcount=13

Bir de bu balın her yılki alıcı listesinde iş adamları- politikacılar-bürokratlar yer alırsa ve "para sorun değil" yaklaşımı olunca bu balın fiyatı ucuz bile.

dah-lia 04-11-2008 10:46

anzer çiçeği diye bir çiçek yoktur sadece o bölge flora açısından çok zengin bir bölge iç anadoluda bir arı 15 çeşit çiçekten nektar alıyorsa karadeniz bölgesinde 30 çeşit çiçekten nektar alıyor. balın değeri ve kalitesi bence burdan

denizakvaryumu 04-11-2008 11:28

Anzer balında; çiçek fazlalığı fiyatda belirleyici unsur ise, aynı durumun Macahel' de, Kars'da,Pülümür'de, Pervari'de de geçerli olması lazım.

Belirttiğim bu yerlerde de çiçek sayısı çok fazla ama balın kg fiyatı 90 YTL yi aşmıyor.

Anzer balındaki fiyatta ana belirleyici faktörün;

farklı çiçek türlerinden daha çok, bu yörede yaygın olan anzer çiçeğinden yani Thymus praecox subsp. Caucasicus var. Caucasicus olmasından kaynaklandığını sanıyorum.

copur 09 04-11-2008 13:24

Sayın Denizakvaryumuna katılıyorum. İyileştirici etkisi olmasa bu kadar talep görmezdi. Bence arıcılık yapan arkadaşlar bazı özel kovanlarını yörelerinde ki şifalı bitki olan alanlara koymaya çalışmalı.

denizakvaryumu 04-11-2008 13:26

Bal konusu altında Türkiye'de marka olmuş balları tanıtmakta da fayda var.

Anzer balını herkes biliyor, şu anda Türkiye'nin en pahalı ve en çok aranan balı.

Sonrasındaki ballar;

PERVARİ BALI

Siirt Pervari ilçesinin yöresel yetişen bal ve petek bal arasında en önemli olanı şüphesiz ki çok eski zamanlardan bu tarafa haklı bir şöhrete sahip olan Siirt Pervari Balıdır. Pervari balı diğer ballar' dan ayrılan bir çok özelliğe sahiptir. Bu bal geleneksel usullerle kara kovan ve örme sepetlerde üretilmektedir.

Siirt Pervari kara kovan balının önemli bir özelliği gerek örme sepetlerin, gerekse veya bir metre uzunluğunda, 30 santim kalınlığında yuvarlak dut ağacının içi oyularak yapılan kara kovanların içine, temel petek konulmamasıdır. Diğer suni peteklerden farklı olarak, arıların içini doldurdukları temel petek de arılar tarafından yapılmaktadır.

Bu sebeple kara kovan balının peteği de rahatlıkla yenilebilir ve şifalıdır. Pervari Balı diğer birçok yöremizde üretilen sarı renkli ballara göre daha beyaz renklidir ve orijinal Pervari Balının üretiminde kesinlikle şeker, yem, katkı maddesi vb kullanılmamaktadır. Pervari Balı'nın, kalp, karaciğer, bağırsak, mide, tansiyon, kan dolaşımı ve damar hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir.


Sigara içenlerin yemek borusunu temizlemek için de tercih ettiği balın, afrodizyak etkisi de vardır. Bu özellikleri sebebiyle Pervari Balı ülkemizde şifa kaynağı olarak görülen ve aranan birkaç baldan birisidir.Lezzeti, şifası ve kalitesiyle aranan bir bal olan Pervari Balı Osmanlı Sarayında da tüketilen bir bal olarak bilinmektedir.

Yazar M.Lütfi İKİZ anılarında Paris’te sürgünde bulunan Osmanlı Padişahlarından Sultan Abdülhamid’in oğlu Abid Efendi’ye sürgüne gönderilmeden önce sarayda yaşarken çok sevdiğini bildiği Pervari Balını göndermeyi ihmal etmediğini anlatmaktadır.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendisiyle röportaj yapan Hasan Kaçan'a, 'Ben Enerjimi Pervari Balına borçluyum' dediği bu balın sırrı, Siirt'in Pervari İlçesi'ndeki Yazlıca (Herekol) Dağının taze çiçeklerinden gelmektedir. İlçede 600 metre ile 3000 metre arasında değişen yükseltiler çok zengin bir flora kaynağı sunmaktadır. Üçgül, yonca, adaçayı, kekik, ballıbaba, peygamber çiçeği, geven, engerek otu, sığır dili, fiğ, kenger gibi yüzlerce çiçek ve bitkilerin oluşturduğu flora çeşitliliği ve nektarlı bitki bolluğu da balın kalitesini etkileyen çok önemli faktörlerdir.

Pervari Balının çok eski tarihlerden bu tarafa tanınması, halkımızın bu bala olan ilgisi sebebiyle yöre balının korunması, istismarının önlenmesi amacıyla Türk Patent Enstitüsüne başvurulmuştur. Pervari Balı, 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararnamenin 12. maddesi gereğince 27.07.2003 tarihinden geçerli olmak üzere Türk Patent Enstitüsü tarafından tescil edilerek korumaya alınmış ve bu karar 27.07.2003 tarihli Resmi Gazetede ilan edilmiştir. Pervari Balı bu anlamda korumaya alınan ilk bal olma özelliğini taşımaktadır.

http://www.yorekilim.com/siirt-perva...y/prod_87.html

PÜLÜMÜR BALI

Pülümür , uygun ekolojik yapısı, zengin florası , koloni varlığı ve işgücü olanakları bakımından çok büyük bir arıcılık potansiyeline sahiptir. Son yıllarda ilçede arıcılık sektöründe büyük gelişmeler olmakta , koloni sayısında ve toplam bal üretiminde artış olmaktadır.



Pülümür’ de arıcılığın gelişmesinde, ilçemizin arıcılık için uygun şartlar taşıması önemli rol oynamıştır. Bunun yanında arıcılığa başlamak için tarlaya, büyük oranlarda sabit yatırıma ihtiyaç duyulmaması arıcılığın hızlı gelişmesinde rol oynamaktadır. Ayrıca arıcılığın toplumun her kesimi (bay, bayan, yaşlı , genç) ve meslek grupları tarafından yapılması bu günkü kovan sayımıza ve bal üretimine ulaşmamızda etkili olmuştur.



Pülümür’ ün bölge itibari ile Doğu Anadolu Bölgesinde bulunması ve karasal iklim kuşağında yer alması gezici arıcılığın yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Son derece elverişli doğal bitki örtüsüne sahip olan ilçemizde, mevsimsel olarak polen akımı ve akabinde nektar akışı başlamaktadır.İlçenin coğrafi durumu ve ekolojik yapısı münasebetiyle bölge bölge nektar akışı Ağustos ayı sonuna kadar devam etmektedir.



İlçemiz arıcılığının gelişmesinde en önemli faktörlerden biri de , ilçede ilki 1990 yılında yapılan ve 1995 yılından itibaren geleneksel olarak her yıl kutlanan “ Pülümür Bal Festivali” ‘ dir. Bu festivaller ile hem ilçenin , hem de üretilen doğal kırçiçek balının tanıtımı yapılmaktadır. Pülümür yaklaşık 15000-20000 arılı kovanı barındırabilecek kapasiteye sahip en önemli bal üretici merkezleri arasındadır. İlçemizde 9500 adet arılı kovandan yılda ortalama 160-180 ton bal üretimi yapılmaktadır



Kovan başına düşen ortalama bal verimi Türkiye’ nin yıllık ortalama bal üretiminin üstündedir. İlçede üretilen bal kısmen Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı tarafından işlenip etiketlendikten sonra yurt genelinde Migros ve OYPA gibi büyük alışveriş merkezlerinde satışa sunulmaktadır



İlçemizde her yıl geleneksel olarak Eylül ayının ilk haftasında Bal Festivali yapılmaktadır. Bu yıl “Pülümür 10. Geleneksel Bal Festivali “kutlamaları yapılacaktır.


http://www.tunceliozelidare.gov.tr/S...=2&SayfaNo=676

KARS-ARDAHAN BALI

Tamamen Organik:

“Kafkas Arısı Çiçek Balı” olarakta bilinen Ardahan-Kars balı, Ardahan'ın mera ve yaylalarında doğal olarak yetişmekte olan yüzlerce çeşit polen ve nektar kaynağı çiçekten üretilmektedir.

Yöremizde tarımsal amaçlı ilaçlama ve gübreleme de olmadığından, üretilen bal tamamen doğaldır. Bunun ispatı da son derece kolaydır. Çünkü bilindiği gibi Kars ve Ardahan yöresinde ekonomik değeri olan hiç bir tarım ürünü üretilmemektedir. Bunun sebebi ise İlklim koşullarından kaynaklanmamaktadır. Dünyanın en verimli toprağı olan Çernozyum toprağına sahip olan Kars-Ardahan yöresinde ne yazık ki yazın dahi sıcaklığın eksi (-) seviyelere ulaşması yani don olayının olması, bölgede tarımın yapılmasına engel olmaktadır. Tabii ki bölgemizde tarımda yapılmaktadır, fakat bu hayvancılığa bağlı tarımdır. Bölgede yetiştirilen tarım ürünleri Buğday-Arpa ve Yulaf dışına çıkmamaktadır.

Bilindiği gibi bu bitkiler içinde ilaçlama v.b teknikler yapılmamaktadır. Çünkü gerek yoktur. Buda bölgenin yeşil bitki örtüsünün tamamen organik olduğunun bir göstergesidir. İşte bütün bu sebeplerden dolayıdır ki Ardahan Balı tamamen organiktir, yani naturel doğa ürünüdür.

http://www.karsardahanigdir.net/bal.htm

MACAHEL BALI

Borçka'da üretilen Macahel balı Anzer balına alternatif

Doğu Karadeniz Bölgesi'nin yurtdışında da tanınan Anzer ve Yente balına Arvin'in Borçka ilçesindeki Macahel yöresinde üretilen ve adını yöreden alan Macahel balı rakip çıktı. Gerek bünyeye olan faydaları gerekse kalitesi bakımından Anzer ve Yente balı ile aynı sonuçları verdiği öne sürülen Macahel balı, bu iki balın aksine yörede yetişen çiçeklerden değil, kestane, ıhlamur ve meyve ağaçlarının çiçeklerinden alınan nektar özleriyle üretiliyor.

Macahel balının üretimini gerçekleştiren arıcılar, bu balın romatizmadan kansere, solunum yolu hastalıklarından ülsere kadar birçok hastalığa iyi geldiğini ve bu etkinin kanıtlandığını belirtiyorlar. Ürecilerin tek sıkıntısı Macahel balının Anzer ve Yente balı kadar tanınmaması

http://www.byegm.gov.tr/yayinlarimiz.../177/AND34.htm

YENTE BALI

Yente Balı
TSE kürsüsünden 3. kez yüzü ak çıkan Yente Balı hastalıkların şifa kaynağı oluyorken, Çayiroba Köyü muhtarı Remzi Gündoğdu Yente Yaylası çiçeklerini korumaya alacaklarını söyledi. Bir süre önce İsviçre, Almanya ve Fransa'dan Uzungöle tatile gelen tıp uzmanları ilaç sektöründe kullanmak üzere yaptıkları kaliteli bal araştırması sonucunda Çaykara ilçesinin yüksek kesimlerinde yetişen çiçek yoğunluğuna hayran kaldılar. Sağlık uzmanları, Çaykara ilçesine bağlı Çayiroba Köyü Yente Yaylasında yetişen 350 dolayındaki çiçek türü üzerinde yaptıkları incelemeler sonucu bu çiçeklerden elde edilen balı beraberinde götürerek bal üzeride yaptıkları çalışmalar sonucunda yente balının ilaç sektöründe kullanılabileceği haberi Yente Arıcılarını sevindirdi. 25 Yıldan beri İsviçre'de sağlık sektöründe çalışan Türk Doktoru Prof. Dr. Ali Tezkan nezaretinde Fransa ve Almanya'daki meslektaşları ile Gecen yıl Uzungöle tatil yaptıkları sırada Bölgede yaptıkları araştırmalar sonucu Yente Yaylası'nda elde edilen balın çok değerli olduğunu ve bu yıl yapılacak bal hasadının tamamını istediklerini söyleyen Çayiroba Köyü Muhtarı Remzi Gündoğu ve Yente balı üreticisi emekli öğretmen Ahmet Hacımahmutoğlu, "Yente balımızın bu denli kaliteli olması, kendimizden çok hastalarımız adına sevinmemize vesile oldu. İlgili uzmanlar balımıza sahip çıktı. Özellikli mide, bağırsak, aşırı kilo alma, boğaz enfeksiyonları ve kanser hastalık riskinin önlenmesi ilaçlarında kullanılacak olan Yente Balı'nın bu yılki hasadına yurt dışından gelen talebin sevincini yaşıyoruz.” dediler. Öte yandan Çayiroba Köyü Muhtarı Remzi Gündoğu, balımızın bu kadar değerli olduğundan dolayı yaylamıza köyümüzün haricinde başka korsan arıcıların girmesine izin vermeyeceklerini söyledi. Bu nedenle bu yıl Yente Yaylası'na köyümüzün arıcılarından başka hiçbir arıcının gelmemesini istedi

http://cayiroba.org/sayfa/yentebali.aspx?t=tanitim

ERZİNCAN - REFAHİYE BALI

Erzincan’ın Refahiye ilçesinde üretilen çiçek balı, Erzurum’da açılan Doğu Anadolu Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nda katılımcıların beğenisine sunuldu.
Erzurum Valisi Sami Bulut tarafından açılan fuarda tarım ve hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren firmalar ürünlerini sergiliyor. Erzincan Tarım İl Müdürlüğü’nden de teknik bir heyetin katıldığı fuarda, Erzincan’dan Refahiye Tarım Kredi Kooperatifi tarafından bir stand açıldı.
Refahiye Tarım Kredi Kooperatifi Müdürlüğü tarafından Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın sağladığı yüzde 50’lik hibeyle kurulan Kayı Bal Paketleme ve Ambalajlama Fabrikası tarafından açılan stand fuarda büyük ilgi görüyor. Fuarın giriş bölümünde açılan standa katılımcılara “Kayı Balı” ikram edildi. Erzurum Valisi Sami Bulut ve diğer protokol mensuplarının büyük beğenisini kazanan “Kayı Balı”na halk da yoğun ilgi gösterdi.
Erzincan İl Tarım Müdürü Ali Lek, fuarda Refahiye’de üretilen Kayı Balı’nın tanıtımının yapılmasının son derece önemli olduğu belirterek, Erzincan’da arıcılık sektörünün yoğun bir şekilde faaliyet göstermesinin bal sektöründe Erzincan’ın yerini bir kez daha göstereceğini kaydetti. Erzincan’da 70 bin dolayındaki arı kovanında bal üretimi yapıldığını kaydeden Ali Lek, “Erzincan’da sahip olduğumuz flora arıcılığı için son derece müsait. Özellikle kekik geven gibi bitkilerin yaygın olması ülkemizin en kaliteli ballarının Erzincan’da üretilmesini sağlıyor. Geçtiğimiz yıl içerisinde Bakanlığımızca verilen hibe ile Refahiye Tarım Kredi Kooperatifimiz tarafından tesis edilen bal fabrikası ile gerek marka gerekse ambalaj konusunda sağlanan avantajlarla bugün fuarlarda Erzincan Balı tanıtılır duruma gelmiştir” diye konuştu.
Refahiye Tarım Kredi Kooperatifi Müdürü Ahmet Sazlı ise “Fuara Erzincan’ı temsil eden tek firma olarak balımızın kalitesini fuarı gezmeye gelenlere tattırarak da ispatlıyoruz. Artık Erzincan Balı ülkemizde kaliteli markalardan birisi olarak tanınmaktadır. Amacımız elbette Erzincan’ın ve Erzincanlı arıcılarımızın ürettiği balın tanıtımın yapmak. Bu tür fuarlar bizim için çok önemli bir fırsattır.” dedi.
http://haber.turk724.net/111052/habe...%C3%B6rd%C3%BC

ZARA BALI

Zara ilçesinin iki ismi vardır: Koçgiri ve Zara. Zara adı Selçuklular zamanından beri kullanılmaktadır. Rivayete göre 12. yy'da bölgede yaşamış Zaro isimli nüfuzlu birisinden kaynaklanmaktadır. Zara adı Anadolu Selçuklu Sultanlarından Alaaddin Keykubat'ın Şeyh Merzuban Hazretlerine verdiği vakfiyede de zikredilmektedir. Zara 19.yy başlarında Koçgiri adıyla Sivas sancağına bağlı önce nahiye sonra kaza olmuştur. Bu yöreye ismini veren Koçgiri aşireti Kanuni Sultan Süleyman zamanında Dersim'den alınıp Zara civarina yerleştirilmiştir.

Zara da Üretilen bal iklim özelliklerini ve florasının uygun olması nedeniyle kendine has tat, aroma ve görünümüne sahip bir bal olup kekik, nane, ballıbaba, keven, böğürtlen, söğüt taş yoncası ve sütleğen bitki kaynakları içerir. Bu bitkilerden elde edilen balların kolay hazmedilmesi ve ayrıca tat, aroma, renk gibi fiziksel özellikleri duyu testiyle kolaylıkla diğer ballardan ayırdedilmektedir.

http://www.sivaszarabali.com/

denizakvaryumu 04-11-2008 13:55

Balın Faydaları
 
Bal bakteri barındırmaz.

Bütün canlıların yaşamlarını devam ettirebilmek için bir miktar neme ihtiyacı vardır, bakteriler balla temas ettiklerinde nemden yoksun kalır ve yok olurlar ayrıca balın asidik tepkisi de bakterilerin yaşaması için uygunsuz bir ortam oluşturur.

İnsan vücudunu etkileyen birçok mikroorganizma balda yok olur, bal içinde bakteri barındırmamakla kalmaz aynı zamanda bir bakteri yok edici olarak kullanılır.

Dr. w. sackett bal sayesinde tifo mikroplarını 48 saat içinde yok etmiştir, dizanteri mikropları 10 Saat içinde yok olmuştur. ( murray hayt, the world of beas, coward mcnann ınc, n.y.s 185)

Vücutta kemik ve dişlerin teşekkülünde önemli rol oynayan minerallerin balda bulunuşu kansız kalmış şahıslar, büyüme ve gelişme çağındaki gençler ve her yaşta insanların beslenmelerinde önemli rol oynamaktadır.

http://www.karahanbal.com/balhakkinda.html

--------------------------------

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

Bal arılarının, 450 gr bal üretebilmek için 2 milyon çiçeğe konmaları gerekiyor.
Bir kovan arı yarım kiloluk bal için 88 km kadar uçar.
Bir işçi arı hayatı boyunca 1/12 çay kaşığı bal yapabiliyor.
Bir bal arısı yaklaşık olarak saatte 24 km hızla uçabilir.
Bir arının dünyanın etrafında dolaşabilmesi için 2 yemek kaşığı bala ihtiyacı vardır.
Her bir bal peteğinin 6 yüzü vardır.
Bir bal arısının 4 kanatı vardır.
Bir bal arısı bir seferlik polen toplama gezisinde 50-100 çiçeği ziyaret eder.
Arılar birbirleriyle dans ederek iletişim kuruyorlar. Bir bal arası dans ederek diğer bir bal arısına nektarın ve polenin nerde olduğunu işaret ediyor. Dans yönü ve uzaklığı anlatmaya yardımcı oluyor.
Arının yarım kilo bal yapabilmesi için 3 milyon 750 bin defa çiçeğe konması gerekir.
1 kilo bal yapabilmek için 40 bin adet arının 6 milyon adet çiçeği dolaşması gerekir.
Arılar mavi rengi ayırt edebilirken, kırmızı rengi, koyu gri ve siyah olarak algılarlar.
Bal arıları bir peteği doldurabilmek için 100 milyon çiçeğin nektarını emiyor ve 100 bin km kanat çırpıyorlar.
Araştırmalara göre bir koloninin 1 kilo bal üretmesi ve yaşamını sürdürebilmesi için 8 kilo bal tüketmesi gerekmektedir. Bunu yapabilmesi için kat ettiği yol yaklaşık olarak 6 kez dünya çevresinin dönülmesine eşittir.
Bal arıları dakikada 11400 kez kanat çırpar bu da vızıltı sesinin nedenidir

http://www.karahanbal.com/bunlaribiliyormusunuz.html

denizakvaryumu 04-11-2008 15:07

Bal testleri
 
Gerçek bal testleri labarotuvar ortamlarında yapılmaktadır.Bu gün Türkiye'de gerçek bal testlerini yapan yanılmıyorsam 2 adet labarotuvar vardır.
Ancak yıllardır halk arasında söylenen testler de var, bunlardan bazılarını buraya yazıyım.

-----------------------------

...çiçek balı ile şeker karıştırılmış balı birbirinden ayırt etmek için bazı püf noktalar verdi. Kibrit çöpü ya da parmağa alınan bir bal damlasının ışığa tutularak içerisinde şeker olup olmadığının ayırt edilebileceğini söyleyen Kutlu, “ Aldığımız bal damlasını şiddetli bir ışık kaynağına tutarız. Birazdan sarkmaya başlayan bal damlasında ışıklar sol tarafta toplanırsa çiçek, sağ tarafta toplanırsa şeker karıştırılmış baldır.
Ancak sağ tarafta toplanan ışık her zaman şeker karıştırılmış bal anlamına gelmez bazen kaynağı çam ve farklı bitkiler olan ballar da ışığı sağ tarafta toplar. Bizim için önemli olan aldığımız balın çiçek balı olmasıdır. Onun için alacağımız balın ışığı mutlaka sol tarafta toplanmalıdır” diye konuştu

http://www.bingolonline.com/simifa/m...der=0&sid=7078

____________________________

Bir de kibrit testi var, kibrit ucuna sürdüğünüz bal ile kibriti yakarsanız gerçek bal, yanmazsa şekerli bal diye biliyorum.(ancak yanma cızırdıyarak olacak)

____________________________

elinize bir sabit kalem, ( kurşun kalem değil ) yani ucu ıslandığı zaman mor renk yazan kalem alın, bala uç kısımını daldırın sonra parmağınıza sürün renkli olarak çıkıyorsa bal karışıktır, çıkmıyorsa hakiki baldır .

______________________________

Çam ve kestane balının haricinde soğuk havada donma yapmaz ise bal sahtedir... Zeytin yağının donması gibi kavanozun alt kısımları donma yapar ise hakiki baldır.

_______________________________

Kestane balı bira gibidir,bir kere yediğinizde 1 saat sonra tuvalete gitseniz , bal gerçekse sidikte bal kokusu olur .

___________________________________

35 derece sabit sıcaklıkta çözülen baldaki şeker erimez bal erir, takribi 20 gün sürer.
Glikoz su gibi donar şekil değiştirmez,bal ise donduğu zaman krema kıvamını alır eğer şekerden dolayı olmuş olsaydı özü şeker olan reçelde böyle donardı
___________________________________

hakiki bal elinize bir parmak alıpta ılk su altına tuttuğunuz zaman kendi kendine parmaktan düşer hiç bir yapışkanlık kalmaz elinizde.şişeyi ters çevirdiğiniz zaman şişe tabanındaki son hava kabarcığı büyük olur ve çok yavaş şekilkde hareket eder.
_____________________________________

bir çay kaşığı balı ocakta ısıtın, kaynama neticesinde balın renginde bir sorun yoksa o gerçek baldır eğer kahverengiye çalarsa o şekerle üretilmiş sahte baldır...
______________________________________

balı kaşıkla alıp yere döktüğünde sahte bal uzayıp resmen örümcek ağı gibi havada uçar

_____________________________________

kalitesiz bal dondugu zaman, donuk yeri yiyin, sanki toz seker yiyiyor gibi olur, kıtır kıtır..
ama kaliteli bal dondugu zaman yediginizde kıtırlık yoktur.. sanki margarin gibi oluyor

____________________________________
http://www.turkeyforum.com/satforum/...p/t-58590.html

öğretmen 04-11-2008 17:13

Sayın Denizakvaryumu, bunlar doğru...Ancak çam balı da donar.Neden derseniz; arı, sadece çamdan bal almıyor.Çevredeki çiçeklerden de bal alıyor.Saf çam balı çok zordur.Arıya çamdan al,çiçekten alma diyemezsiniz...Çam balı yiyeceğimize çiçek balı yiyelim.Çünkü çiçek balı daha yararlı.
Donmuş balı bir tabağa (ısıdan çatlamayacak) koyalım.Çaydanlığın üzerine oturtun.İki dakika sonra sıvı haline dönüşür.Afiyetle yersiniz..

kaju 08-11-2008 18:12

Kavanozlarda fabrika üretimi olan ballar hakkında düşünceniz nedir?

caucasus 09-11-2008 20:16

Bence fabrika ballarının bir çoğu beş para etmez, nedeni ise herşey de olduğu gibi bal konusunda da bir hayli merdiven altı tabir edilen fabrikalar var. Tüketilecekse marka kullanılmalı **** bildik yerden alınmalı.
Yanlış anlama olmasın ben bütün fabrikalar **** bütün ürünler kötü **** hatalı demiyoru sadece seçiçi ollunması yeterli olur zannediyorum.
Ben köy'e arı almadan önce kavanoz da kaliteli bir markadan bal alıyordum ancak daha sonradan öğrendim ki oda diğerleri gibi şişirme tabiri ile için de bal oranı düşük şeker ve katkı maddesi yüksek ürün satıyormuş, ben bir de bu ürünü arkadaşlarıma öneriyordum. Şahsen şok oldum ve artık sadece kendi ballarımdan yiyorum.

kamil35 09-11-2008 22:56

Fabrika dolumu ballara ben de güvenmiyorum. Haberlerde hep duyuyoruz. Büyük marketlerde 12 ytl ye çiçek ve çam balları satılıyor. İnsaf ben parekende 15 ytl ye bal satıyorum işin içinden çıkamıyorum. Bal üç beş el değiştiriyor 12 ytl ye kurtarıyor!!!!???? Şuan 8. yerimdeyim. (kovanları yer değiştirme sayım.) İnşaallah bir sağım (bal hasadı) daha yapacağız durum öyle gözüküyor. 39 kovanla yaptığımız masraf belli aldığımız bal belli. Aslında şuan 20 ytl nin altında bal arıcıyı kurtarmaz. Ama haksız rekabet arıcıyı vuruyor. Memlekette denetim Yok!! Ne Yaparsın?

caucasus 11-11-2008 09:54

O zaman dar gelirli kişiler ya bal yemiyecekler, **** bal diye satılan içeriğinde ne olduğu belli olmayan taklit ballardan faydalanacaklar. Bir seçenek daha var o da benim gibi 2 kovan arı alıp köye bırakacağız ve kendi balımızı yetiştireceğiz. :)
Maaliyetin arttığı bu zamanlar da bal fiyatlarının da artmasını normal karşılamak lazım diye düşünüyorum.

kaju 11-11-2008 10:32

En son Balp... isimli (markası hiç belli olmadı:) ) baldan almıştım. Daha önce aldığım petek bala göre daha çok bal kokusu ve tadı vardı. Ne kadar sağlıklı onu bilmiyorum.

denizakvaryumu 11-11-2008 10:42

Bal kokusunu ana belirleyici unsur olarak görmeyin.

Merdiven altı tabir ettiğimiz yani arı yüzü görmemiş ballar da mis gibi bal kokar ...Piyasada bal esansı ya da kestane esansı adı altındaki ürünler, sahte bala karıştırıldığında Dünyanın en iyi balını yiyormuş gibi hissedebilirsiniz.:D

--------------------------------------------
Piyasadaki balın üçte biri sahte ya da hileli


Sahte bal skandalından sonra birçok kuruluş laboratuvarlarda tahlil yaptırmaya başladı.

CHP Ordu Milletvekili Tandoğdu, sahte balın arıcılığı olumsuz etkilediğini söyledi. Bakan Güçlü: İncelenen 356 numunenin 137'si hileli ya da sahte


AA - ANKARA - Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü, incelemesi tamamlanan 356 bal numunesinden 137'sinin hileli olduğunu söyledi.
TBMM Genel Kurulu'nda gündem dışı söz alan CHP Ordu Milletvekili İdris Sami Tandoğdu, mısır şurubu ve bal esansı karıştırılarak elde edilen sahte balın 'süzme bal' diye piyasaya sürülmesinin arıcılığı olumsuz etkilediğini söyledi. Tandoğdu, Bursa'da kurulu bir şirketin bu yöntemle bal üretip piyasaya sürdüğü duyumlarını aldığını, bu firmanın engellenmesini istedi.
Gündem dışı konuşmaları yanıtlayan Güçlü ise, sahte bal üretiminin sektörün gelişmesinin önündeki en önemli engellerden biri olduğunu ifade etti. Bal içeriğinde ilaç ve naftalin kalıntısı bulunmasının, arıların yanlış beslenmesinin, yapay bal üretiminin sektörü olumsuz etkilediğini dile getiren bakan Güçlü, "2003'e göre 2004'te ihracatın gerilemesinin en önemli nedeni budur" dedi.


21 ton bala el konuldu
Bakanlığının sahte bal üretimi ve diğer olumsuzluklarla mücadele için çalışmalarını aralıksız sürdürdüğünü belirten Güçlü, yılbaşından bu yana 8 bin 115 denetim yapıldığını, 994 numune alındığını söyledi. Numunelerden 356'sının incelemesinin tamamlandığını, 216'sında bir sorun çıkmazken 137'sinde olumsuzlarla karşılaştıklarını ifade eden Güçlü, sorunlu ürün oranının yüksek olduğunu vurguladı.
Güçlü, sahte bal üretimine karşı mücadelede idari, yasal bütün önlemleri kullanarak mücadele verdiklerini, cezai yaptırımlar uyguladıklarını ifade ederken, 21 ton bala el koyduklarını, üreticilerden beşini savcılığa verdiklerini, 66 üreticiye para cezası uyguladıklarını, 10'dan fazla işyerini de kapattıklarını söyledi. "Bunların arasında sektörde nispi ağırlığı olan firmalar da var" diyen Güçlü, Bursa'da dört firmanın incelendiğini ve bir sorun görülmediğini belirtti. Güçlü, Tandoğdu'nun vereceği ek bilgiler doğrultusunda söz konusu firma hakkında gereken incelemeyi yapacaklarını söyledi.

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=151678

-----------------------------------

Balın da tadı kaçtı

Bazı üreticiler bal esansı ve renk maddeleri yardımıyla doğal yapısı bozulmuş ucuz bal üretip piyasaya sürüyor. Daha çok büyük şehirlerde tüketilen bu ürünleri satanlar için kanuni bir ceza mevcut değil.

Bazı üreticilerin ticari glikoz ile diğer tatlandırıcıları kullanarak, bal esansı ve renk maddeleri yardımıyla doğal yapısı bozulmuş ucuz bal ürettikleri bildirildi.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma Görevlisi Cengiz Erkan, yaptığı açıklamada, bazı üreticilerin, kaynağı belli olmayan ve sağlığı tehdit eden ucuz yöntemlerle bal ürettiğini söyledi.

Balın doğal bir besin kaynağı olduğunu, ancak daha ucuz maliyetle üretilebilmesi için bazı kişilerin arılara bal üretim sürecinde şeker grubu verdiğini ifade eden Erkan, şöyle konuştu: "Önce ticari glikoz, ardından da diğer tatlandırıcılar kullanılarak bal esansı ve renk maddeleri yardımıyla bal olmayan ballar üretilmiştir.

Doğal bal ile de karıştırılarak yapılabilen bu ballarda bulunan ticari glikoz, özellikle mısır nişastası üzerine sülfürik asit gibi kimyevi maddelerin ilavesiyle elde edilmektedir. Bunun yanı sıra şeker grubu, melas, nişasta, jelatin, kitre zamkı ve gliserin, sahte bal yapımında kullanılan diğer maddelerdir."

İlaç kalıntıları bile var

Balda kaliteyi etkileyen diğer unsurlara da değinen Cengiz Erkan, arıcıların gerekenin üzerinde kullandıkları ilaçların, bal ve balmumu kalıntısı yaptığını söyledi. Bu sorunun, arıcıların arılara, hastalık görülmeden tedavi amaçlı ilaç vermelerinden ve önerilen dozdan fazlasını kullanmalarından kaynaklandığını belirten Erkan, şöyle dedi:

"Gerekmediği halde veya olması gereken dozdan fazla ilaç kullanımı, arıların bağışıklık sistemini bozmaktadır. Arıların gerektiğinde ruhsatlı ilaçları belirtilen dozda kullanması ve bu uygulamayı bal üretim sezonu dışında yapması gerekmektedir."

Kanuni düzenleme yapılmalı

Doğal olmayan balların tespitinde kimyasal analizler yapılması gerektiğini vurgulayan Cengiz Erkan, "Özellikle büyük şehirlerde gözlenen bu sorun ile mücadele edebilmek için, acil kanuni düzenlemelere gidilmelidir" dedi.

http://yenisafak.com.tr/arsiv/2005/subat/24/h02.html

--------------------------------------
SAHTE BAL
*************
Gürcistan sınırından arı yüzü görmemiş sahte bal gelmektedir
bunlar bal fabrikası kurmuşlar sadece glikoz ve kestane esansı ile yapılyor bir arıcının bu balı sahtesinden ayırt etmesine imkan yok
kimse önlem almıyor şikayet edilmesine ragmen sonuç yok.

http://balpetek08.blogspot.com/2007/...-aricilik.html

copur 09 11-11-2008 16:26

Diyecek söz bulamıyorum. Balınızı kovanı olduğunu bildiğiniz. Sohbetini dinlediğiniz. Yaşam tarzını gördüğünüz arıcılardan alın diyebilirim. Haydi kolay gelsin.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 18:47.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025