agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Arıcılık (https://www.agaclar.net/forum/aricilik/)
-   -   Arıcılık (https://www.agaclar.net/forum/aricilik/3054.htm)

Tamtutulma 27-06-2008 08:53

Yükelti sıcaklığı düşüren bir etkendir. Şöyleki deniz seviyesi 0 -1 metre kabul edilir. Yukarı doğru çıkıldıkça her 200 metrede bir derece sıcaklık azalır. Örneğin deniz seviyesindeki İzmir'de sıcaklık 35 derece iken 1,000 metre rakımlı bir yerde sıcaklık 30 derece olacaktır. Bu nedenle ilkbahardan sonra arıcılar daha yüksek yerleri tercih ederler. Rakımı yüksek yerlerde; özellikle yaylalarda her çeşit çiçek Temmuz Ağustos aylarında bile bulunur. 1997 yılının 30 Ağustos günü bir rehber arkadaşımla Kaçkar Dağlarının eteklerine çıkmıştık. Çiğdemlerin daha yeni açmış olduğunu hayretle gördük.

Tam bir flora haritası izleyen arıcı olduğunu tahmin etmiyorum. Genelde arıcılar yükselti olayını takip ediyorlar.

Arıcılıkta bir diğer önemli konuda: Kovanlarınızın üzerinde, etrafında ve yakınında yüksek gerilim hattı olmamasına dikkat edin. Yüksek gerilim hattından arılar çok rahatsız oluyor; hatta kovanları söndürebileceği bile söyleniyor.

Bir diğer konu ise: Bizim buradaki arıcılar özellikle dikkat ediyorlar, pek çok arıcının kovanlarını görme fırsatı buldum ancak bir tek istisnaya raslayabildim. Kovanların arıların çıkıp girdikleri kapıları güneye bakmalıdır.

Halilhadım Beyin de belirttiği gibi gölgeliğin- sundurmanın kovanlar için yararı çoktur.

2 hafta kadar önce babamla ziyaret ettiğimiz Muğla / Yatağanlı bir gezginci arıcı: " Pek çok kovanının söndüğünü, bir profesöre inceletmesine karşın hala nedenini bulamadığını." söyledi. Ben cep telefonu dalgalarından kuşkulanıyorum. Ayrıca bu aralar bizim burada voroa salgınıda had düzeyde.

Saygılar...

caucasus 27-06-2008 09:00

Kovanlarımız köy de duruyorlar vadi içindeler malum köyler de evlerin araları sık değil
Birincisi kovanların yönleri güneye bakıyor.
İkincisi yüksek gerilim hattı da yok.
Üçüncüsü evlerin araları açık olduğu için cep telefonu trafiğide yok denecek kadar az
Dördüncüsü olarak kovanlar Adapazarı'ndalar yani yükseklik çok az.

Sıcaklardan,dış saldırılardan veye kovandaki bey arıların nufusunun dışarı atılmasından olsa gerek bakalım bu gün bakacaklardı haber alınca foruma eklerim.

halilhadim 27-06-2008 23:25

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi caucasus (Mesaj 253439)
Kovanların üzerin de gölgelik yapması için kapatıldı. Zannedersem aşırı sıcaklardan **** diğer faktörlerden olabilir. Oğul mevsimi geçti derken sadece yaza girerken mi oğul veriyorlar ?

En fazla nufus artışı bahar mevsiminde yaşanıyor. Koloninin oğul vermesinde nüfus birinci etkendir. Haziran ayının nerdeyse sonuna yaklaştığımız için kolay kolay oğul vermez artık. Erken ilkbaharda, arıları temizlenmiş bir kovana aktarmanın da çok faydalı olduğunu bizzat müşahede ettim. Arıcılıkta başarının en önemli anahtarı güçlü bir koloni. Eğer gücü (Nüfusu, sayısı) kovana sığmayacak kadar artarsa o zaman oğul vermeyi düşünür. aksi halde kolay kolay oğul vermez. Bu sene mevsim çok iyi. Benim iki koloni (kovan) var. Biri mayıs ayında ana kaybetmesine rağmen çok iyi durumda. Nerdeyse iki üç haftaya kadar bal hasadı yapacağım. 2001 yılından bu yana arıcılıkla amatörce uğraşıyorum. Bu iyi yıl (bereketli) olarak değerlendilebileceğim üçüncü yıl olacak. Müsait olan herkese arıcılığı tavsiye ederim. Bir uzman psikolog olarak şunu söyleyebilirim: arıcılık stresle baş etmede en etkili yöntem. Tecrübeyle sabittir, gayet nafidir.:D

caucasus 04-07-2008 22:15

Arkadaşlar arı sokması için etkili bir yol bilen varmı. Ben bu akşam arılar tarafından sokuldum ve elim balon gibi oldu. Biraz önce böcek sokmaları için krem sürdüm. Köy maceram biraz hasarlı oldu daha sonra anlatıp resim de ekleyeceğim. Saygılar.

denizakvaryumu 05-07-2008 23:47

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi halilhadim (Mesaj 255969)
Sunni oğul alarak içlerini doldurmak uygun değil. Çünkü; ana çıkması 18 gün, döllenmesi ve yumurtaya başlaması içinde on gün ilave etmek lazım. Yani bir ay gibi bir zaman. O kovan ne zaman gelişip kışa hazırlanacak. Eğer arılar sahilde kışlatılacaksa tamam, fakat iç anadolu gibi bir yerde kışlatmaya kaykarsanız, bahara söner.

Ne yapmak gerekir ?

denizakvaryumu 05-07-2008 23:50

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Turkavianvet (Mesaj 255741)
Sayın Denizakvaryum'u karakovanlarımız geldi ancak içleri şimdilik boş !...Suni oğul alarak içlerini doldurmaya çalışacağız.Geldiğinizde beraber inceleriz.

Sn.Turkavianvet çok sevindim, çok yakında görüşeceğiz inşallah.

bu arada fenni karakovan için bir video.
http://www.balpazar.com.tr/ArıcılıkV...3/Default.aspx

halilhadim 05-07-2008 23:56

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu (Mesaj 255971)
Ne yapmak gerekir ?

Evet ne yapmak gerekir, önemli bir soru. Mevsim itibariyle sünni oğul için vakit çok geç. Kovanlar boş ise, satan varsa çıta hesabı, genç analı bir koloni alın. Arı almak için en uygun mevsim mayıs başı bence. Şimdi arılar nerdeyse bal üretimini yarıladı. Yani şimdi satarlar mı bilemem. Arıcılığa yenimi başlıyorsunuz. Ankara da olsaydım yardımcı olurdum. Kitap+usta çırak, yani yaparak, yaşayarak öğreme. kolay gelsin.

denizakvaryumu 06-07-2008 19:57

Arkadaşlar körüğün içinde ne yakıyorsunuz?

Kimisi söğüt kurusunun kimisi kavak kurusunun en iyi olduğunu söylüyor.

halilhadim 06-07-2008 23:03

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Turkavianvet (Mesaj 255985)
Merhaba sayın Halil Bey ;
Arıcılığa başladığım günlerde yazmış olduğum gibi bu sene bal almak gibi bir niyetim yoktu ancak günümün mesaiden sonraki bölümünde 17:00-24:00 saatleri arasında konuyu araştırıyorum.
Şu an 3 fenni kovanım mevcut.2 tanesi üstlük atılmış 19 ar çıta 80.000 er işçi arılı.3. kovanımı sırf bu iki kovanı desteklemek üzere kullanıyorum.bal sorun değil 2 çıta doğal bal almayı umuyorum.Geri kalan balları arılarımız için kullanmayı düşünüyorum.İsteseydim bu sezon arılarımı çok rahat çoğaltabilirdim.
Sorun karakovanın ölçüleriyle Langstrot kovanın ölçülerinden kaynaklanıyor.Yoksa suni oğul almak çokda zor değil.Kazan ilçesinde TKV (Türkiye Kalkınma Vakfı -Destek A.Ş.) var.Buradan yumurtlamaya hazır döllü ana arı da temin etme şansımız var.Yani 30-35 gün kazanabiliriz.
3. fenni karakovanımı 2 ye bölme ve iki hazır ana arı ile suni oğul alma imkanımız var.Bu arılarımız 20.000 er işçi arılı ve genç ana arılı olur.Kendilerine yeter ballarıda mevcutla ve geriye kalan 2 ayda tamamlayabilirler.Bu sene karakovan balı diğer iki kovanımızdan çok rahat alabiliriz.
Kazan ilçesinden Ahmet beyle geçen hafta tanışmış ve ana arı kitabıyla ana arı üretim kafesini almıştım.Ana arıları değiştirmek üzere deneme yapıyorum.
Bahsettiğim karakovanlar için ön hazırlığı yaptım.3.tek katlı ve 40.000 arılı Langstrot kovanı üretim ve destekleme faaliyetleri için kullanıyorum.Tabi risk herzaman var.Sönebilirde !...Ballık istemesine rağmen atmadım ve kapalı gözlü yavruları diğer kovanlara takviye yaptım.
Her ne kadar uzaktan amatör gibi görünüyorsamda konunun üzerinde profesyonel çalışmalar yapıyorum.Bu yıl ki en büyük çekingem kışlatma.Bölge çok soğuk ve bölgedeki arıların %85-90 ı geçen yıl öldü.Benim konuyla ilgilenmemde Dünya'daki arı ölümleriyle ilgili.Mesleğim gereği hastalık konularıyla ilgili çalışmaları kış aylarında yapmayı düşünüyorum.Uzun yıllar arı malzemeleri ve ilaçları satmıştım.Yabancı kaynakları tarama imkanımızda var.
Bu ay sonu itibariyle Artvin-Camili (Macahel) bölgesine kafkas ırkı arı konusunda teknik bir gezi yapacağız.
Önümüzdeki yıl ve sonraki yıllarda organik arıcılık konusunda projeler yapacağım.Tarım ve Köyişleri bakanlığı bünyesinde proje hazırlama eğitimi alarak 3 yıl bu konuda çalıştım.Uygulanmış ve uygulanan bütün projelere ulaşma imkanımız mevcut.

Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde organik arıcılık projesi uygulanmış.Haftasonu programlarım çok yoğun, uygun bir zamanda projeyi yakından izlemeye gideceğim.Gelirseniz misafirim olursunuz.
Sayın Denizakvaryumu , siz ve gelmek isteyen arkadaşlarla gidebiliriz.

Sayın Denizakvaryum'u sizi ziyaret edebileceğimizi yazmış; seve seve geliriz.Hele bir kendisi gelsin.Konya çok da uzak değil.Selçuk Üniversitesinden dostlarımı ziyarete gitmiştim.Yıllardır Konya Aşıklar Bayram'ına katılmayı düşlememe rağmen fırsat bulamadım.Gelmişken birde NEY alırım.
Sayın caucasus'un arıları konusundaki görüşünüze katılıyorum.Fotograflar , bilgi yetersiz.Ancak kendisinde büyük gelişme var.O kadar arı vurmasına rağmen şoka girmesinde ! Neden o kadar arı vurdu ki ? Tedbir almadınız mı ? Büyük geçmiş olsun.Arılara sakin davranırsanız körük ve elbise giymeden çok rahat çalışabilirsiniz.Arılar kolay kolay çıplak elden vurmaz ! Gelecek seferde çok daha iyi kontroller yapacağına eminim.
Arıotu ve diğer ballı bitki tohumları konusunda ağaçlar net sitesindeki arkadaşlarımızdan gelecek teknik ve materyal konusundaki destekler beni sevindirir.Destekleriniz gelecek yıllarda arı sütü, polen ve bal olarak topluma geri dönecektir.
Sevgi ve saygılarımla

Sayın Turkavianvet;
Üçüncü kovanın destelme amaçlı hazırda tutulması çok güzel, benim yıllardır hayal edip yapamadığım bir şey. Büyük kovanlardan karakovana aktarma poroblem. Çıtaların ölçüsü farklı. Tabanlarından kesmek de yeterli olmaz sanırım, çünkü boyları da farklı. Evet, ben aslen Kızılcahamam'lıyım. Nasip olursa Ağustos başında senelik izine çıkacağım. On- onbeş günümü kızılcahamam'a 21 km. olan köyümde geçirmeyi planlıyorum. Öncelikle sizin arılıkları ziyaret etmeyi isterim. Kızılcahamamdan 1987'de ayrıldım. Organik arıcılık yapılması beni çok memnun etti.
Bu gün mevsimin ilk hasadını yaptım. Bu sene Maşaallah çok güzel. Organik arıcılık konusunda yardımlarınız beni mutlu eder.
Sayın caucasus'un cesaretine hayranım. 7-8 senedir arıcılık yapıyorum, hâlâ eldiven ve çizme kullanırım. Arıdan çok korkarım. Yine de yılda bir kaç kez arı iğnesi yiyorum. Sizleri Konyaya 150 km. 1550 rakımlı Hadim ilçesinde misafir etmekten onur duyarım.

halilhadim 06-07-2008 23:04

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu (Mesaj 256100)
Arkadaşlar körüğün içinde ne yakıyorsunuz?

Kimisi söğüt kurusunun kimisi kavak kurusunun en iyi olduğunu söylüyor.

Ben doğadan toplanmış sığır tezeği kullanıyorum. vapur gibi dumanı çıkar.

caucasus 07-07-2008 00:13

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu (Mesaj 256100)
Arkadaşlar körüğün içinde ne yakıyorsunuz?

Kimisi söğüt kurusunun kimisi kavak kurusunun en iyi olduğunu söylüyor.

Ben sığır tezeği bulamadım ancak buzdolabı **** televizyon kutularının kartonlarını rulo yaptıktan sonra yakıp içine attım, fazla duman vermedi ancak ben o şekil de uyguladım. Bu işi yapanlar ilk olarak tezek kullanabilirsin diye söylüyorlar yoksa kartondan da yararlanabilirsiniz.

copur 09 07-07-2008 09:10

Çürümüş kuru ağaç kökleri kullanırsanız körüğün içi zift tutmaz.

ozturk.kerim 07-07-2008 13:24

arkadaşlar
mısır koçanıda güzel işe yarıyor ben karton ve koçanla çözüyorum

zooteknist 08-07-2008 10:04

Arılar ile çalışma yapılacağı zamanın da iyi seçilmesi gerekir. Günün öğle vaktinde yani en sıcak zamanında arılar daha sakin olurlar. Bu zamanda arılarla ilgili çalışma daha kolay olabilir.

zooteknist 08-07-2008 10:09

Aslında körüğe de fazla güvenmemek gerekir. Çünkü kovanı açmadan önce duman vermenin sebebi arılara yangın hissi oluşturmaktır. Yangın var sanan arılar peteklerdeki balı emerler böylece karınları şişer. Şişmiş karınla kıvrılıp iğnelerini sokamazlar. Daha sonra yangın olmadığını farkedip kovana geri gelirler. Ama hepsi yangın hissi ile bal emmedikleri için yine iğneleri ile sokabilirler.

caucasus 08-07-2008 18:51

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi zooteknist (Mesaj 256627)
Arılar ile çalışma yapılacağı zamanın da iyi seçilmesi gerekir. Günün öğle vaktinde yani en sıcak zamanında arılar daha sakin olurlar. Bu zamanda arılarla ilgili çalışma daha kolay olabilir.

Benim bildiğim arılara akşam saatlerin de bakılması **** kontrol edilmesi gerekir ya siz **** ben yanlış biliyorum. bence tecrübeli arkadaşlar bu konuya netlik getirecektir. Akşam saatleri olarak. :)

dah-lia 09-07-2008 08:40

arı bakımı
 
arı bakımı için en uygun saat arkadaşların dediği gibi öğle vaktidir bu saatte tarlacı arılar dışarıda olur kovanda nufus azalır daha sakin bir ortam olur

ozturk.kerim 10-07-2008 11:01

Cep telefonu arıları yok ediyorArı kolonilerinin gizemli bir şekilde yok olmasının nedeni cep telefonları mı?
Uçuk bir korku filminden alınma bir komplo teorisi gibi görünebilir ama bazı bilim adamları cep telefonlarına olan düşkünlüğümüz neticesinde global kıtlıklar yaşanacağını ileri sürüyorlar. Çünkü arıların yok olması demek tarımsal üretimin de düşmesi anlamına geliyor.

Cep telefonları ve diğer ileri teknoloji ürünü cihazların yaydığı radyasyon, doğal hayatı garip bir şekilde etkiliyor. Arı kolonilerinin ortadan kaybolması ABD’de başlayan ve sonra Avrupa’ya yayılan bir olgu. Son olarak ileri sürülen teoriye göre, cep telefonlarından yayılan radyasyonun, arıların yön bulma sistemlerini bozarak, kendi kovanlarına dönüş yolunu bulmalarına engel olduğu yolunda.

Arı kolonileri ortadan kayboluyor ama kitlesel şekilde arıların öldüğü de görülmedi. Arıların ‘kaybolması’ndaki gizemin, kovanlarına dönüş yolunu bulamayan arıların tek tek dağıldıkları yerlerde ölmesi olduğu sanılıyor.

Arıların kitlesel olarak kaybolması Amerika’da ilk defa geçtiğimiz sonbaharda dikkatleri çekmeye başlamıştı. Yıllar önce Almanya’da yapılan araştırmalardaysa, elektrik santralleri yakınlarındaki kovanlarda yaşayan arılardaki davranış değişiklikleri saptanmıştı. Landau Üniversitesinden Dr.Jochen Kuhn söz konusu araştırmayı örnek göstererek, cep telefonlarından yayılan radyasyon neticesinde arıların kovanlarına dönüş yolu bulamadığını ileri sürüyor.

CEP TELEFONLARININ SAÇTIĞI TEHLİKLER HENÜZ KEŞFEDİLİYOR

Cep telefonlarının zararları hakkındaki bilgiler yeni yeni ortaya çıkmaya başladı. Bunları destekleyecek veriler ise henüz yetersiz. Çünkü kitlesel felaketler olmadıkça, insanlarda kanser hastalıklarının oluşması ve kendisini göstermesi uzun yıllara yayılıyor.

Dolayısıyla cep telefonunun eğer kanser yaptığı tezi doğruysa, bu argümanı destekleyecek verileri 2025 yılından itibaren tıp dergilerinde görmeye başlayabileceğiz.

Finlandiya’da gerçekleştirilen bir araştırmada 10 yıldan fazla süredir cep telefonu kullanmakta olan insanların kansere yakalanma risklerinin yüzde 40 arttığı saptanırken İsveç’te yapılan bir diğer araştırma ise cep telefonundan yayılan sinyallerin beyin hücrelerini öldürdüğünü göstermişti.

caucasus 10-07-2008 13:53

Verilen bilgiler aslın da çok güzel ancak bizlerin yapabileceği fazla birşey olduğunu zannetmiyorum yinede faydalı bilgiler sağolun.Bizim arılar çok şanslılar nede olsa dağların arasındalar şehirleşme yok .

denizakvaryumu 10-07-2008 14:17

Cep telefonu olmasa bile tepenizde dolaşan onlarca uydu var.

Ve bu uydulardan TV - radyo-gözlem için gelen dalgaların arıları etkilemediği düşünülemez.

caucasus 10-07-2008 15:31

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu (Mesaj 257434)
Cep telefonu olmasa bile tepenizde dolaşan onlarca uydu var.

Ve bu uydulardan TV - radyo-gözlem için gelen dalgaların arıları etkilemediği düşünülemez.

Haklısınız, o zaman şöyle diyelim. Benim arılarım dağların arasın da şehirleşmeden ve tarımsal ilaçlardan az da olsa uzak oldukları için çok şanslılar.

sahmehmet 10-07-2008 17:38

teşekürler çok aydınlatıcı olmuş gerçektende.zaten arılar sırlarla dolu canlılar hep
merak konusu olmuşlardır.lütfen konuya devam edin.
yanlış hatırlamıyorsam einstain dünya üzerindeki arılar yok olduktan sonra insanlar ancak 4-yıl daha yaşayabilir demişti.son yıllarda sıkca söz edilen küresel ısınma ile ilintili olarak arı topluluklarının ortadan kayboluşundanda söz ediliyor.amerikada önceki yıl %45 i geçen yılda %25 i yok olmuş.keza avrupada da durum farksız.almanya ve ingiltere alarm vermiş durumda.çoktan önlemler alınmaya başlamış.bizde ise henüz tık yok.geçen yıl bal sıkıntısı yaşadık(marketçi olduğum için biliyorum)satacak bal bulamadık.ve arjantinden bal ithal etti firmalar.
o en bildiğimiz firmalar bile ithal bal yedirdi bize.
bide işin gıda boyutu var ki baldan daha vahim.100 den fazla sebze meyve arılar yoluyla döllendiriliyor.ingiltere geçen yılki kayıp ın 300 milyon avro olduğunu bildirdi.
aslında yüce yaratıcı herşeyi mükemmel şekilde tasarlayıp birbirine muhtac zincirin halkaları gibi ilişki halinde yaratıyor. mesala anzer yaylarından toplanan o muhteşem bal çiçeklerde gizli başka hiçbiryerde yok.ama arılar onlardan bal toplayıp döllemese hepsi yok olacak.
tabii bu liste uzar gider böyle.saygılar

halilhadim 10-07-2008 23:11

Sonbaharda veya bal hasadını müteakiben hemen teşvik şuruplamasını yapalım. (3-4 gün arayla 4-5defa)Varrova mücadelesini yapalım. Larvaları yavru çürüklüğü kontrolünden geçirelim. Kovanları kış boyunca nemden uzak tutalım. Bahara zımba gibi çıkarlar inşallah.

Gülizar 11-07-2008 08:16

Merhaba,

Babamın (10 yıldır yapmıyor) eski bir arıcı olmasından dolayı arılarla uzun yıllarım geçti. Çok zeki, kendi aralarında iletişimi üst seviyede olan bu canlılara her zaman hayran oldum. çok faydalı bilgiler vermişsiniz ellerinize sağlık.

denizakvaryumu 11-07-2008 08:29

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi halilhadim (Mesaj 257648)
Sonbaharda veya bal hasadını müteakiben hemen teşvik şuruplamasını yapalım. (3-4 gün arayla 4-5defa)Varrova mücadelesini yapalım. Larvaları yavru çürüklüğü kontrolünden geçirelim. Kovanları kış boyunca nemden uzak tutalım. Bahara zımba gibi çıkarlar inşallah.

Sn.halilhadim
anlaşılan siz bal hasadı yaptınız :) afiyet olsun.

Yavru çürüklüğünü nasıl anlıyorsunuz? Mücadelesi nasıl yapılıyor?Yine kovanları kış boyunca nemden uzak tutmak için ne yapmalı?

Bir de bu teşvik şuruplaması için siz şurubu nasıl hazırlıyorsunuz?

halilhadim 11-07-2008 11:03

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu (Mesaj 257687)
Sn.halilhadim
anlaşılan siz bal hasadı yaptınız :) afiyet olsun.

Yavru çürüklüğünü nasıl anlıyorsunuz? Mücadelesi nasıl yapılıyor?Yine kovanları kış boyunca nemden uzak tutmak için ne yapmalı?

Bir de bu teşvik şuruplaması için siz şurubu nasıl hazırlıyorsunuz?

Sn. Denizakvaryumu
Evet hasadın yarısını yaptım. Bal şahane kokuyor. Yavru çürüklüğünde ilk iş, göz ile yavru hücrelerinin muayenesi. Kapanmış gözlerde hafif hafif çökme ve ortasında topu iğne girecek kadar delik varmı ona bakıyoruz. Eğer çökme görülen hücre varsa, o hücreyi iaçıp içindeki yavrunun (larva veya pupa) sağlıklı olup olmadığına bakıyoruz. Beyaz yakın bir renkte ise sorun yok. Eğer larva hücre boyunca uzanmış kalmış veya dipte rengi kahverengine yakın bir haldeyse, larvayı söküp çıkarıyoruz. Zaten çıkmadan dağılır ve koyu çamur hali (Mırık, Pelteleşmiş bir görüntü) alırsa yavru çürüğü var demektir. Ölü larvaya bir kürdan batırıp, sünerek uzayıp uzamadığına bakıyoruz. Eğer çürüklük amerikan yavru çürüğü ise, (Bir defa oldu benim kovanlar) Kovanıyla beraber derince toprağa gömmeli veya arılar böcek ilacıyla söndürülerek yakılarak imha edilmeli. Ayrıca kullandığımız tüm malzeme de çukura atılmalı. Avrupa yavru çürüğü kolay, şerbete antibiyotiğini veriyoruz. Ayrıca Antibiyotikli şerbeti bir küçük pompa yardımıyla tüm arıların üzerine sıkıyoruz. arılar birbirini temizlemek için birbirlerini yalarlar ve bu sayede tüm kolohi ilacı almış olur. Yani ilaçlı şerbetle duş aldırıyoruz arılara.

denizakvaryumu 11-07-2008 11:13

Bu durumda Amerikan yavru çürüklüğünü Allah kimseye göstermesin diyelim, toptan tüm kovanı arılarla imha etmek çok kötü bir olay :(

halilhadim 11-07-2008 11:15

Sonbahar teşvik beslemesi çok önemli. Teşvikle ana arı yeniden bbir yumurtlama hamlesi yapar ve koloni kışa kuvvetli bir biçimde girer. Sonbaharda verilecek şerbet biraz koyu olmalı. 2 şeker bir su oranı iyi. Şerbet mümkünse bir gün bekletilmeli ve zaman zaman karıştırılmalı. 1litrelik şerbet içine yarım çay kaşığı tuz ilave edilebilir.
Ber arıları yaklaşık 5 yıldan beri iki katta kışlatıyodum. Kışın ve erken ilkbaharda oluşabilecek nemi daha iyi atıyor diye düşünüyorum. Kovanları yerden 30-40 cm. yükseğe koymak da önemli.
Bu şartlara dikkat edilerek kışa giren arıların 2,5 3 metre karın altından, bomba gibi bahara çıktığını çok gördük. Tüm arı severlere zevkli hasadlar diliyorum.
Soğuk kış gecelerin de bir tabağa süzme bal doldurulur. İçine mutfak robotunda ince çekilmiş fındık, çörek otu ve polen koyulur. ayrı bir kasede kaymaklı yoğurt koyulur ve kaşık sağ ele alınır. Bir baldan bir yoğurttan, vay anam vay. Kim tutar sizi be.

denizakvaryumu 11-07-2008 11:22

Şimdi canım bal çekti ,ben de buzdolabında duran TEMA nın organik kestane balından bir kaşık alayım bari :D

halilhadim 11-07-2008 11:27

Evet amerikanın her şeyi kötü...


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 06:07.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025