PDA

View Full Version : Doğayla Barış / Bahçe




Sayfalar : [1] 2 3

Doğayla Barış
11-05-2011, 14:21
Köyde bitki müzesi kuruyoruz. Bir çiçek de sizden gelsin. (http://www.agaclar.net/forum/ucretsiz-tohum-celik-fidan-vs-paylasimi-ve-takas/24132.htm)

Bahçenin bulunduğu şehir : Muğla - Marmaris

Bahçenin büyüklüğü: 2 Dönüm

Güneş, rüzgar, yağış, tuzluluk vb koşulları: Bol güneş, bol yağış ( Muğla, Rize'den sonra Türkiye'nin en fazla yağış alan 2. ili ), dönemsel çok şiddetli fırtınalar, bahçemiz sahilde olduğu için rüzgardan çok etkileniyoruz.

Bölgenin Soğuğa Dayanıklılık Haritasındaki yeri: 9 /a

Bahçenin türü (konut, işyeri, hobi, yazlık, özel uygulama vb) : Özel uygulama.

Bahçenin geçmişi hakkında bilgi verir misiniz? Önceki hali nasıldı? :
Fıstık bahçesi. Sahilde derme çatma bir çardak veranda, cafe- bar işlevini gören bir bölüm vardı.

Kaç yıldır bahçenizle uğraşıyorsunuz?: Bu ikinci yılım :-))

Başlangıçta tasarım yaptınız mı? Profesyonel yardım aldınız mı? Burası özel çevre koruma bölgesi olduğu için inşaat yasağı var . Mevcut durum üzerinde iyileştirme yaptık. Mevcut eklentileri onararak sosyal alan haline dönüştürdük.

" Sığla Evi " Doğa ve Sanat merkezi olarak hayata geçiyor. Sığla Dünyada sadece Muğla bölgesinde yer alan relikt ve endemik bir tür. Sığla koruma projelerimizi de bu merkezden sürdürüyoruz.

Bahçenin var olan durumunu gösterir, çizilmiş planı var mı? Varsa ekleyiniz : Google earth haritasını ekledim.

265669

Siğla Evi Kızkumu | Facebook (http://www.facebook.com/profile.php?id=100003234284863)

Bakımı nasıl yapılıyor? (profesyonellerce, kişisel) : Kişisel, zaman zaman profesyonel yardım alıyoruz.

Bahçede bulunan ek alanlar (limonluk, çardak, sebzelik, havuz vb.) nelerdir? Arka bahçede 100 m2 sera alanı, ön bahçede 100m2 veranda , sosyal alan, şimdi kapatarak kış bahçesine dönüştürdük. Bahçeye hizmet eden mutfak, duşlar vs.

Bahçe için bir hayaliniz, idealiniz var mı? : Bölgenin özelliklerini yansıtan endemik türlerin yer aldığı bitki müzesi hayalim var. Ayrıca doğal tohumlarla üretim yapacağımız sebze bahçesi, şifalı bitkiler bahçesi ve geleceğe yatırım için tohum arşivi oluşturma idealim var.

Henüz yolun başındayız. Bu gerçek anlamda bahçede ilk yılım olacak.Köylüler kolaya kaçtıkları için kimyasala yükleniyorlar, bir yönden de onlara doğal mücadele yöntemleri konusunda öncülük yapmak istiyorum.

Doğayı çok seviyorum. Umarım başarabilirim.

Bahçede bulunan bitkilerin listesi (ağaçlar, çalılar ve diğer bitkiler): Zaman içinde eklemeler yaparak tam listeyi oluşturacağım

Begonvil, Yasemin, Sığla , Okaliptüs, Oya, Zakkum, Hanımeli, Palmiye, Kıbrıs akasyası, Sarmaşık gül, Ful, Starliçe, Muz, Dut, Mavi servi, Manolya, Datça hurması , Zeytin, Ayva, Malta eriği, Ağaç hatmi, Mercan çalısı, Akasya, Mor salkım, Melek borazanı, Benjamin, Limon, Ful, Ihlamur, Ceviz, Fıstık çamı, Demir çamı, Meşe, Akça ağaç, Defne, Keçiboynuzu, Melisa, Tıbbi melisa, ilk aklıma gelenler .

Özellikle ilgilenip, yetiştirdiğiniz bitkiler var mı?: Tür ayrımı yapmıyorum hepsiyle ilgileniyorum. Sebzeler içinde domates ve biber tutku derecesinde. Bu yıl serada tohum bulabildiğim her çeşidinden yetiştirmeye çabalayacağım. Ekim yapılmamış ve kimyasal kullanılmamış komşu bahçelerden de destek alacağım.

Varsa çok özel bir bitkinizin adı? : Aloe vera.

Üretim, çoğaltma yapıyor musunuz? : Tohum ve çelikten üretimi çok seviyorum.

Bahçedeki su durumu ve sulama koşulları nasıl?: Maalesef şebeke suyu, Bahçede masraf bitmiyor, bütçeyi ayarladığımızda kuyu açtırmayı düşünüyoruz.

Su tasarrufu için neler yapıyorsunuz? : Sular çok kireçli. Yağmur sularını biriktirerek saksı çiçeklerimizin sulamasında kullanıyorum.

Toprak özellikleri: Kırmızı toprak, ph ölçümü henüz yaptırmadık.

Kompost yapıyor musunuz? Bu yıl çukur hazırladık, başlayacağız inşallah.

Bahçenizde yaptığınız hatalar oldu mu? : Mutlaka olmuştur, hatasız kul olmazmış :-) Henüz farkına varamadım. :-(

Zirai mücadele yapıyor musunuz? Hangi hastalık ve zararlılara karşı, hangi ilaçları kullanıyorsunuz? :Şimdilik sabunlu su,sarımsak,biber vb.doğal yöntemler, Pelin otunu bir türlü bulamadım ? yakında gülleci bulamacını devreye sokacağım.:-)

Bahçeniz organik mi?: Evet

Hangi tip gübre kullanıyorsunuz? : Keçi gübresi ve samra denilen yanmış inek gübresi.

Bahçenizde fare, manas gibi zararlılar var mı? : Maalesef var. Minik fındık faresini gördüm, manas sizin sorunuz üzerine netten araştırdım, fotoğraftaki canlılardan da bahçede görmüştüm ama bizim bıcırık gördüğünü affetmiyor :-) Mücadele yöntemlerini araştırıyorum.

Sulamayı (vahşi, yağmurlama, damlama, terleme) ne şekilde yapıyorsunuz? : Şu an için vahşi, bahçe düzenlemesi geliştikçe damla sulama yöntemine geçiş yapacağız.

Bahçenizin yerleşim alanının sağı ve solu dağ mıdır? Bitkileriniz soguk alıyor mu? : Bahçemizin bulunduğu koy 3 tarafı dağlarla çevrili, çok rüzgar alıyor.

İyi ki yapmışım dedikleriniz neler? : Henüz bilemiyorum!...Başlamak olabilir :-))


Yaşadığımız yer henüz doğanın bozulmadığı, betona boğulmadığı Marmaris'in şirin bir köyü, doğal cennet. Dünyanın her tarafından yatlar bu güzelliği görmek için geliyor. Bahçemiz doğal oluşum ünlü kızkumunun 5 parsel yakınında ve sahilde.

315233

Doğa bazıları için tüketime yönelik iştah açıcı, bu yüzden sürekli mücadele içindeyiz. En nadide orkidelerin yer aldığı dağlarımızda Maden, Barselona sözleşmesi ile koruma altına alınmış deniz çayırlarının salındığı cennet koyda marina yapımı gibi tehditler altındayız. Farklı etkinliklerle kamuoyu oluşturarak köyümüzün yok oluşunu engellemeye çalışıyoruz.

315229

315230

Denizin kıyısında 2 dönüm alanda, içinde çeşitli bitki türlerinin yer aldığı minyatür bitki müzesi - doğa bahçesi oluşturma hayalimizi çok yakında gerçekleştiriyoruz.
Süs bitkileri üretim ve teşhir için yaklaşık 100 m2 kapalı sera yapılıyor.
Açık alanlar değişik ağaç türleri ve bitki tarhları için düzenleniyor, ağaçlar dikiliyor. Bir bölümde bölgeye has endemik türler, bir bölümde şifalı bitkiler sergilenecek. Yan bahçemizde tamamen doğal tohumlarla üretilmiş sebzelerimiz yetiştirilecek.




Doğayla Barış
11-05-2011, 14:22
Seramızın yapım aşamasını fotoğraflarla paylaşalım.

http://img853.imageshack.us/img853/8567/sera2e.jpg
By dogaylabaris (http://profile.imageshack.us/user/dogaylabaris) at 2011-05-01



http://img856.imageshack.us/img856/1681/sera1.jpg
By dogaylabaris (http://profile.imageshack.us/user/dogaylabaris) at 2011-05-01
Denize doğru uzanan 2 dönüm arazi. Seranın boyutları 5x24 m.

Doğayla Barış
14-09-2011, 21:09
Sevgili arkadaşlar komik bir kaza nedeniyle sayfamızla ilgilenemedik bahçemizden ve sitemizden uzak kaldık.
Her şeyin sorumlusu bu küçük yaramaz, adı fıstık :-)

Doğayla Barış
14-09-2011, 21:15
Bir aylık yavruyu sokakta bulan çocuklar bahçede bakıp büyütürmüsünüz ricasıyla bana getirdiler, öyle şirin bir şey ki kıyamadım ve doğal olarak ailemize dahil ettik. Dişleri kaşınıyor,her şeyi ısırıyor kaçırıyor derken bahçe düzenlemesi sırasında kurulan hamağı test ediyorum fıstık terliklerime saldırdı, kaçırmadan alayım diye bir hamle yaptım 2 karış hamaktan düştüm ve ters bir hareket dirseğim kaburgalarımı sert bir şekilde karşıladı üç çatlak, gülemiyorum,nefes alamıyorum bir sürü sıkıntı yaşadık. Ama çok şükür artık iyileştim.

Doğayla Barış
14-09-2011, 21:20
Bu ne şeker fıstık dedim bu güzel bayanın adı fıstık kaldı. Ayrı kaldığımız süre içinde bahçede ve fıstıkta gelişmeler oldu tabi ki, önce fıstıkla devam edelim :p
Nasıl büyümüş değil mi ;)

Doğayla Barış
14-09-2011, 21:27
Fıstığın cinsini merak ediyorum, Bu arada bahçemizin bir de şirin sakini var, seramızda sık sık karşılaşıyoruz, ağaç kurbağası sanırım, eşim endemik olabileceğini söylüyor bizde sık sık fotoğraflıyoruz.

Doğayla Barış
14-09-2011, 21:38
Hastalığım sürecinde rahat hareket edemediğim için çiçeklerle ilgilenemedim, bir örümcek belalısı vardı, sis gibi yayılıp çoğu bitkimizi ve çeliklerimizi yok etti. Zararlıyı yok edemedik, tuzlu su karışımları pek faydalı olmadı, kimyasal ilaç kullanmak istemedik doğanın kendi çözümünü üretmesini bekledik, bu arada köydeki bütün domates ve sebzeler bu örümceğin istilasından nasibini aldı.
Zararlıyı temizliyemediğimiz için çelik göndereceğim diye söz verdiğim dostlarıma da riski göze alıp gönderemedim.
Bazı çiçekler mücadele ediyor, bardak menekşesi bunlardan birisi, benim yüzümü güldüren güzellerden.

Doğayla Barış
14-09-2011, 21:47
Bahçemiz şiir gibi.Tabi kuzgun yavrusu misali bize öyle geliyor olabilir . :p
Sabah günün ilk ışıklarıyla kalkıp bahçe sulamaya yabani otları yolmaya başlıyorum, ama 2 dönüm alan her geçen gün gözüme daha büyük gözüküyor. :(
Henüz düzenlemeler bitmedi, bahara kadar yapılacak iş çok ama ilk halinden bu güne güzel gelişmeler oldu. Yoruldukça sahilde dinleniyoruz. Şiir gibi kısmı bu bölüm ;)

Doğayla Barış
14-09-2011, 21:59
Bahçemizde bitkilendirme çalışmaları devam ediyor.Dostlarımız sığla fidanlarını dikiyorlar.

Doğayla Barış
14-09-2011, 22:04
Ama fıstık hiç rahat vermiyor :(
Toprak sıkıştırılıyor ve can suyu veriliyor.

Doğayla Barış
14-09-2011, 22:17
Bahçede çalışmaktan yorulanlar hamakta dinlenebilir, sahilde şezlongda güneşlenebilir, burası maldivler diyen gençler gibi denizin tadını çıkarabilir :-)

Doğayla Barış
14-09-2011, 22:32
Fıstık da yaramazlıktan yorgun düşmüş ?

Doğayla Barış
14-09-2011, 22:35
Bu da bizim maldivlerimiz ;)

Doğayla Barış
14-09-2011, 22:42
Deniz keyfi bambaşka. Su berrak, rengarenk balıklar normal gözle bile görülebiliyor. Deniz çayırları nazlı nazlı salınıyorlar. Fotoğraf makinam bu güzelliği yansıtacak donanıma sahip değil ne yazık ki :(

Doğayla Barış
14-09-2011, 22:51
Bahçeden detayları zaman zaman sizlerle paylaşacağım. Görüşlerinizi bekliyorum.

Doğayla Barış
14-09-2011, 23:47
Bahçemizin düzenleme çalışmalarıyla ilgili fotoğrafları ilgilenen arkadaşlarımız için paylaşacağım. Burada çalışmalarımızda bizim için en zorlayıcı konu yine doğadaki canlılar oldu. Kediler,köpekler, komşunun tavukları ve yakışıklı horozu. Dikdiğimiz bitkiler, tohumlar hep onların saldırısına uğradı. Ayaklı çapa dediğimiz tavuklar yüzünden çok ağladım. Mor salkımın çiçeğini fotoğraflıyamadan gagalayıp yediklerinde üzüntüden kalbim sıkıştı.
Burası akdeniz, her türlü canlı var. Arka bahçedeki çeşmede su içen ok yılanı görmüş eşim ama bana gözükmüyorlar neyse ki.Köylülerin anlattığına göre Fıstık tarlalarında zehirli engerek, mısır tarlalarında akrep oluyormuş. Ama bu güne kadar köyümüzde , akrep, yılan sokmasından ölen olmamış. Komşular tavuklar börtü böcek bırakmaz, Kene,akrep, çıyan,yılan düşmanı bunlar diye teselli ediyorlar, ses çıkaramıyorum ama bu gidişle bitkilerde yavaş ilerleme kaydedeceğiz diye de endişeleniyorum.
Tabi bu arada kedileri kovalayan fıstık komşunun tavuklarıyla arkadaş oldu, tabağındaki yemeği yiyorlar arkasını dönüp yatıyor, ses çıkarmıyor, hayretler içindeyim. Ama başka bahçelere gidip onların tavuklarını darma duman ediyormuş, bu konuda da şikayet aldık :o

Tura
15-09-2011, 07:38
Sayın doğaylabarış;

Geçmiş olsun. Umarız şimdi iyisiniz.
Bahçe ne durumda diye merak içerisindeydik.
Yaptıklarınızı görüyoruz.
Daha iyi takip edebilmek açısından sayfayı üyelerin bahçesine mi taşısanız.

Doğayla Barış
17-09-2011, 21:07
Bahçemiz çocuklarla şenleniyor. Geçen ay minik izcilerimizi konuk etmiştik. Bu hafta bahçemizde 60 engelli öğrenci ( zihinsel ve bedensel engelli) öğretmenleri eşliğinde kamp yapıyor. Çocuklar çok mutlu, coşkulu ve eğleniyorlar. Bazıları çiçeklerle çok ilgili, şevkatli. Fıstık çok şaşkın, bizde çocuklarımıza bu imkanı sağlayabilmenin hazzını yaşıyoruz. Fotoğraflar yarın.:-)

Doğayla Barış
17-09-2011, 23:34
Kamp çok eğlenceli geçiyor.

Doğayla Barış
17-09-2011, 23:39
Kamp ateşi etrafında mutlu çocuklar.

Doğayla Barış
17-09-2011, 23:56
Bahçemizin ilk görüntülerini paylaşalım. Arka bahçe boydan boya yemyeşil yer fıstığı :p

Doğayla Barış
18-09-2011, 00:11
Yavaş yavaş şekillenmeye başladı.

Doğayla Barış
18-09-2011, 00:16
Fıstık bahçenin maskotu.Uyuma şeklini hiç değiştirmedi :-)
Sizce bu normal mi?

Doğayla Barış
18-09-2011, 00:24
Bahçeden görüntüler. Begonvillerden bazıları.

Doğayla Barış
18-09-2011, 00:28
Tavuklardan çektiğimi bir ben bilirim :-(
Tellerin altını kiremitle kapattım ama fayda yok ustten uçup geliyor,olmadı sahile kadar yürüyüp sallana sallana kumsaldan bahçeye giriş yapıyorlar. Diktiğim onlarca ayçekirdeğinden tavukların gazabından kurtularak sadece 2 adet yetişkin olma şansına erişti. İnşallah kazasız belasız olgunlaşır da tadına bakabiliriz.

Doğayla Barış
18-09-2011, 00:34
Suadiyede kızımla yürüyüş yaparken mavi çiçeklerine büyülenip çelik aldığım çarkıfelek çiçeği, diktiğim köşede tutup iki yaprak verdi. Sevinçten uçtum , tavuklardan nasıl korudum derseniz işte cevabı :-)

Doğayla Barış
18-09-2011, 00:46
Komşularla sınıra tel çekerek yeşil bir hat oluşturmak için sarılıcıların yardımına başvurdum. Çok cömert davranarak hemen güzel çiçeklerini paylaştılar. Morsalkımın çiçeğini çekemedim ama acem borusunu yakalamayı başardım.

Doğayla Barış
18-09-2011, 00:51
Lila rengi ağaç hatmi güzel çiçeklerini paylaşmaktan hiç bıkmıyor ben de onu her sabah sevip okşamaktan.

Doğayla Barış
18-09-2011, 00:59
Serada bu kocaman şeyi görünce çocukların plastikten bir oyuncağı sandım, yakın gözlüğümü takıp eğildim sanki kımıldadı gibi, sessizce gidip makinamı aldım döndüğümde hala beni bekliyordu hemen fotoğrafladım. Gece kelebeği olduğunu söyledi eşim, ben daha önce böyle kocaman gece kelebeği görmemiştim. Renkleri de çok canlı ve parlak.

Doğayla Barış
18-09-2011, 01:18
Ayçiçeğim bir fidandan, yenidünya galiba, yardım istiyor gibi sarılmış :-)
Onlarca mısırdan ayakta kalan bir tanecik. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte arka bahçeyi sularken, serçelerin,baştankara ve envai çeşit kuşun minik gagalarıyla koçanın kabuklarını sıyırıp soyarak taneleri yemelerini izlemek müthiş bir haz veriyor.
Hiç müdahele etmeden izledim izledim sadece bu fotoğraftaki kaldı :-))

Doğayla Barış
18-09-2011, 01:28
Uzun bir süre ara verince fotoğraflar birikmiş hızımı alamadım gidiyorum.
Suda köklendirdiğim avakado çekirdeği ile sizlere şimdilik veda edelim. Avakadoyu saksıya diktim umarım sarsılmadan büyür.
Daha sırada sellukalar ve bir dolu güzellik var ;)

Doğayla Barış
12-10-2011, 18:21
Bu gün bahçede şenlik vardı. Sevgili Lunlun Bartın'dan kocaman bir paket göndermiş. İçinde çeşit çeşit soğanlar, laleler, sümbüller, frezyalar, irisler, çeşitli tohumlar ve köklenmiş fideler. Sevgili arkadaşımıza çooook teşekkürler. Fideleri seranın içinde bir bölüme hemen dikip fotoğrafladım. Fotoğrafları bilgisayara aktarayım hemen sizlerle paylaşacağım.

Doğayla Barış
12-10-2011, 18:23
Bu arada ben bahçe sayfası açmayı beceremedim. Sevgili yöneticilerimizden yardım rica ediyorum :(:eek:

Lunlun
12-10-2011, 20:09
:) İnşallah tutar fideler, heyecanla bekliyor olacağım fotoğrafları. Kolaylık dilerim size. Sevgiler efendim.

Doğayla Barış
12-10-2011, 22:00
İşte fotoğraflar. :D
Gelen kocaman paketi heyecanla açtım :)

Doğayla Barış
12-10-2011, 22:09
İçinde neler var acaba ?

Doğayla Barış
12-10-2011, 22:12
Heyecanla açtım iç içe iki paket ;)

Doğayla Barış
12-10-2011, 22:15
Lale soğanları, rengarenk :D

Doğayla Barış
12-10-2011, 22:16
Frezya soğanları :)

Doğayla Barış
12-10-2011, 22:18
Bunlar da iris :D

Doğayla Barış
12-10-2011, 22:20
ve sırada sümbül soğanları :cool:

Doğayla Barış
12-10-2011, 22:22
Tohumlar :-)

alanur
14-10-2011, 00:26
Sayın Doğayla Barış, adresiniz özelimde görünmüyor.

Doğayla Barış
31-10-2011, 21:19
Sayın Doğayla Barış, adresiniz özelimde görünmüyor.

Tekrar gönderiyorum, teşekkürler.

Doğayla Barış
31-10-2011, 21:23
Bahçemize su sümbülü geldi. Havuz yapılana kadar geçici yerine yerleştirildi.

Doğayla Barış
31-10-2011, 21:27
Çok teşekkür ediyoruz Sn.gultar. Fotoğraflar çok yakında :D

anurt
11-12-2011, 01:17
Sayın Doğayla Barış, merhabalar.
Öncelikle çalışmanız için sizi tebrik etmek isterim, çok hoş bir düşünce bence. Eğer bahçenizde hala yeriniz varsa bulunduğunuz bölgede normalde olmayan ancak yetişebildiğini direkt bildiğim birkaç şey yollayabilirim. ( tohum, fide) Lütfen özelden mesaj atın.
Fıstığınıza gelince, köpekler, kendilerini güvende hissettikleri yerde sırt üstü uyurlar bildiğim kadarı ile...

Doğayla Barış
11-12-2011, 21:00
Sayın Doğayla Barış, merhabalar.
Öncelikle çalışmanız için sizi tebrik etmek isterim, çok hoş bir düşünce bence. Eğer bahçenizde hala yeriniz varsa bulunduğunuz bölgede normalde olmayan ancak yetişebildiğini direkt bildiğim birkaç şey yollayabilirim. ( tohum, fide) Lütfen özelden mesaj atın.
Fıstığınıza gelince, köpekler, kendilerini güvende hissettikleri yerde sırt üstü uyurlar bildiğim kadarı ile...
Sayın anurt merhaba,
İlginize çok teşekkür ederim. Yer olmaz mı, bahçe kocaman :p Adresim özelinizde.

Doğayla Barış
14-12-2011, 18:46
Bahçemizde sonbahar hakim, zaman zaman sahilde olduğumuz için sert poyraz altında üşüyor ve çalışamıyoruz. Bu nedenle sahildeki verandayı kapatarak kış bahçesine dönüştürdük. Umarım beğenirsiniz.
Pencereler şeffaf ve ihtiyaç duyulduğunda yukarıya doğru toplanarak açılabiliyor.
Seramızı henüz kapatamadığımız için :-( Soğuk ve rüzgardan rahatsız olan serada ki çiçeklerimizi "Sığa Evi'ne" taşımaya başladık.
Sığla ağacı sadece ülkemizde yaşayan relikt ve endemik bir tür. Bu nedenle bahçemize sığla fidanları da dikiyoruz ,yaptığımız çeşitli çalışmalarla da bu alanda farkındalık yaratmak istiyoruz.
Henüz tabelamızı asamadık ama "Sığla Evi" köyümüzde Doğa ve Sanat merkezi olarak çalışmalarına başladı. Gitar, ud, bağlama, kanun dersleri, koro çalışmaları yapılıyor.
Ders aralarında öğrencilerimizle bitkiler hakkında sohbet ediyoruz. :p Köyümüzün çevresinde ve dağlarda yetişen bitkiler hakkında fikir alışverişinde bulunuyoruz.

Fotoğraf makinam tutukluk yaptığı için cep telefonuyla çektim, pek güzel çıkmamış. Umarım yarın daha güzellerini çekip sayfamıza koyarım.

Doğayla Barış
14-12-2011, 21:29
Eşimle her sabah sahilde kızkumuna kadar yürüyüş yapıyoruz. Marinanın aşırı büyümesi nedeniyle bozulmaya başlayan kızkumunu iskelede mola verip üzüntüyle seyrederken kumsalda bir yığın ölü balık gördük. Faylarda bir hareket mi var acaba diye endişelendik, ansızın önümüzden hızla bir kütle geçip cup diye iskeleye bağlı sandalın üzerine sıçradı. Meğerse nesli tehdit altında olan Akdeniz foku (monacus monacus) yaramaz badem köyümüzü mesken tutmuş. :p
sahildeki ölü balıkların sırrı böylece çözüldü. Bademden kaçan balıklar dalgayla karaya vurmuşlar. :p

Doğayla Barış
14-12-2011, 21:37
Kızkumu doğal bir oluşum.

Doğayla Barış
14-12-2011, 21:41
Foklar bütün Akdeniz'de sadece 300 adet kalmış. En büyük tehdit balıkçıların ağlarına saldırdıkları zaman yedikleri kürek darbeleri. Bademin sırtı da hep yara izleriyle dolu.:(

Doğayla Barış
14-12-2011, 21:46
Yaramaz şey, göbüşünü iyice doldurmuş ve iyice yorulmuş olmalı ki , sanki yumuşak bir yataktaymışçasına sandalın üzerine lamburt lumburt salınımlarla iyice yerleşti ve uykuya geçti. Badem diye her seslenişimizde gözünü aralıyor, şöyle bir bakıp tekrar uykuya geçiyor :p

mrduran
15-12-2011, 15:54
Merhaba efendim,

Çok güzel amacınıza inşallah ulaşacaksınız. Doğadan korkmayan, doğaya katkıda bulunan, güzel mükâfat alır. Örneklerinden biri ''Badem'' de buna dahil, soylarını oralarda sürdürüp, nesiller boyu kalırlar inşallah.

Sağlıklar dilerim. Ailenize ve katkıda bulunan herkese selâmlar olsun.

Saygılarımla lütfen.

Doğayla Barış
17-12-2011, 09:25
Merhaba efendim,

Çok güzel amacınıza inşallah ulaşacaksınız. Doğadan korkmayan, doğaya katkıda bulunan, güzel mükâfat alır. Örneklerinden biri ''Badem'' de buna dahil, soylarını oralarda sürdürüp, nesiller boyu kalırlar inşallah.

Sağlıklar dilerim. Ailenize ve katkıda bulunan herkese selâmlar olsun.

Saygılarımla lütfen.

İnşallah sayın mrduran, inşallah.
Oldukça mütavazı koşullarda yaşıyor ve çok büyük mücadele veriyoruz. Bulunduğumuz ortamda ayrık otu gibiyiz, çok üzülüyor çok yoruluyoruz ama hani derler ya "Balık bilmezse Hâlik bilir " elimizden geldiğince bu güzellikleri korumak için çabalıyoruz. Güzel yorumlarınıza teşekkür ediyorum efendim. Size ve ailenize sağlık, huzur ve sevgi dolu bir yaşam diliyoruz. Saygılarımızla.

Extraloob
01-01-2012, 14:17
Heycanla diğer resimlerinizi bekliyorum.Teşekkürler resimlerinize baktım çok güzel :)

Doğayla Barış
01-01-2012, 18:25
Heycanla diğer resimlerinizi bekliyorum.Teşekkürler resimlerinize baktım çok güzel :)
Sizi fazla meraklandırmayalım;)
İşte karşınızda yaramaz badem...:D

Doğayla Barış
01-01-2012, 18:40
Kızkumu iskelesinde sandalları batırma macerasından sonra badem bizim kumsala takılmaya başladı. Yaramazın komşunun sandalına keyifle kuruluşuna bakın. :p
Tabi bizim köyde fok kovalama terminolojisi henüz oluşmadığı için zavallı adam sandalını kurtarma telaşıyla bağırmaya başladı...
"kııış badem kışşşş...kışt.. kışt" :D
olmadı badem onu anlamadı bu sefer sandalın ipine asılıp sallamaya başladı bir yandan da avazı çıktığı kadar bağırıyor...
"in sandalımdan batıracaksın, bu soğukta nasıl çekeceğim onu " ,
Badem yine onu duymazdan gelince eline aldığı taşları savurmaya başladı :dilli:
Zavallı badem son hızla denize atladı:(

Doğayla Barış
01-01-2012, 18:59
Foklar dinlenmek için genellikle kayalık alanları seçerler. Badem sanıyorum benden zarar gelmeyeceğini bilerek geldi ve kumsalıma yorgun argın uzandı.

Doğayla Barış
01-01-2012, 19:04
Zavallıcık :(

Doğayla Barış
01-01-2012, 19:07
Arada da bana bakıp sanki teşekkür ediyor ;)

Doğayla Barış
01-01-2012, 19:22
Bu arada kendini taşla kovalayan balıkçıya da bir bakış attı ;)

Doğayla Barış
01-01-2012, 19:32
Bahçemizde büyüyen yaramaz köpeğimiz fıstık 6 aylık oldu. Bahçede bir sürü arkadaşı peşinde koşturup duruyor, ben kovalıyorum onlar kaçıyor, fıstık gel diyorum beni dinlemiyor. Ben çocuk zannediyorum meğerse yetişkin olmuş, halime köylüler gülüyor :p , sanırım 2 ay sonra bizim bahçede de yavrular dolaşmaya başlar en az sekiz tane :dilli:
Günlerdir beni dinlemeyen fıstık bademle muhabbetimizi kıskandı , 100 metre geriden bahçeden koşarak gelip havlamaya başladı, tabi arkadaşları da, bu sefer ben onlara taş atıp kovalamaya çalıştım ama badem kendini tehlikede gördü ve denize dalıp yüzmeye başladı. Keyfi kısa sürdü çok üzüldüm :(

Extraloob
01-01-2012, 20:27
Bahçe ne alemde hocam bahçeyide çok merak ettim doğrusu.

Doğayla Barış
02-01-2012, 09:45
Bahçede kış, fırtına, yağmur ve telaş var...;)
Bölgemizde kış sert poyraz, şiddetli lodos , bol bol sağanak yağmur ve 2-3 ay süren dönemsel fırtınalarla geçiyor. Ama aralarda 2-3 gün adeta yazı kıskandıran güneşli günler de yaşamıyor değiliz.:p
Fırtına telaşıyla seradaki çiçeklerimizi kış bahçesine ve bahçenin kuytu bölgelerine taşıyoruz. Bu aşamada pek fotoğraf çekmedim , taşınma tamamlandıktan sonra fotoğrafları da yüklerim. Selamlar.

Doğayla Barış
05-01-2012, 03:25
Biraz da bahçemizdeki çiçeklerden görüntüler paylaşalım.
Aloea vera :cool:
Saksıda su yeşili renginde olan aloea vera toprağa dikince kırmızılaştı ve kısa sürede çiçek vermeye başladı. Toprağımız kırmızı renkli, renk değişimi bu yüzden olabilir mi diye düşünüyorum :-)

Doğayla Barış
05-01-2012, 04:18
Bu arada bu bitkiyle ilgili hoş bir anımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Geçen yıl Temmuz ayında başlayıp Akdeniz'in 25 noktasında konser-konferans şeklinde bir ay boyunca hemen hemen her gece faklı bir yerde , özel çevre koruma bölgelerinde düzenlenen, çevre konusunda bilinçlendirme toplantılarına katıldık. Gece düzenlenen tır sahne üzerinde hem doğayla barış şarkılarımızı paylaşıyoruz hem de konser aralarında çevre konusunda bilgilendirmeler yapıyoruz. Tatil yörelerinde turist ve çocuk bol ve bize ilgi büyük. Sahnemizi hep çocuklarla paylaşıyor çevre konulu mini yarışmalarla çeşitli armağanlar veriyoruz. Arada ben hayalimizdeki bahçeyi anlatıyorum, hemen evi yakın olan beyler bayanlar bi koşu evlerine gidiyor ellerinde bir saksıyla sahneye çıkıp bize armağan ediyorlar. Altınçilek, pepino, toros kekiği, aloea vera ....ve daha bir çok bitki bahçemize gelen armağanlar.

Doğayla Barış
05-01-2012, 04:22
Patara konserindeyiz, caretta kumsallarında çok güzel bir akşam, çocuklar sahnede, hep birlikte caretta caretta şarkımızı söylüyoruz ve ben konuşma arasında çiçekleri bitkileri korumamız gerektiğini gereksiz yere kopartmadan dalında, yerinde sevmemizin daha güzel olacağını söylüyorum, çocuklar da beni destekliyor.
Sahneye patara'da yaşayan bir Fransız doktor çıktı, hiç reklamsız yaptığımız bu etkinlik nedeniyle bizi tebrik edip sabah bahçesinde çay içmeye davet etti. memnuniyetle kabul ettik.
Evi kaldığımız otelin yakınındaydı, kahvaltıdan sonra eşimle birlikte ziyaretine gittik.
Bahçenin bir bölümü aloea vera ile dolu.
Kendisinin şifalı doğal kozmetik yapımında bu bitkiyi kullandığını, esas şifalı olanın bu olduğunu söyleyerek köyde bitki müzesi projemizden etkilendiğini , şifalı bitkiler bahçemize birkaç kök armağan etmek istediğini söyledi. Çok mutlu olduk, teşekkür ettik. Güzel bir sohbet sonrasında elimizde 2-3-4 değişik boylarda aloea fidesiyle otelimize doğru yola çıktık.
Arkamızdan bir çocuk sesi...
" Abla...abla bakar mısın lütfen. Hani çiçekleri dalında sevecektik, sen neden kopardın???"
Ne kadar mutlu olduğumu anlatamam.
Biz minik yüreklere doğa sevgisi tohumunu atmıştık bir gece öncesinde, sabahına tohum filizlenmiş ve hayata tutunmuştu....
Yanımıza hemen bizi yolcu etmek için çıkan Fransız doktor da geldi, sevgiyle önce çocuğumuzu duyarlılığı için tebrik ettik, sonra da bu fidelerin başka bahçeler oluşturmak üzere yola çıkacağını anlattık.
Aynı şekilde duyarlılığını sürdürmesini rica ettik.
Aloea vera bu nedenle bahçemizin öncüsü ve bizim için anlamlıdır.

Doğayla Barış
05-01-2012, 04:36
Seranın bir bölüm cephesine sıra halinde diktik. :p

Doğayla Barış
05-01-2012, 04:39
Yanında da sıra halinde baklalar arzı endam ediyor. Bakla yaprağının salata olarak zeytinyağ-limon ekleyerek çiğ halde yenmesinin özellikle beyin üzerinde çok şifalı etkilerinin olduğunu okumuştum. Bu bilgiyi de bu arada paylaşmış olalım. :p

Doğayla Barış
05-01-2012, 04:51
Ve fideler arasında arzı endam eden bahçemizin miniği bıcırık...:p
Ertafımda bıcır bıcır dolaşırken adı "Bıcırık" kaldı. Cinsiyeti belli bile değildi...
O da fıstık gibi minicik geldi bahçemize, korkak, ürkek, en ufak gürültüde kucağıma sıçrayan, "anneciğim, anneciğim" diye peşimde koşan komik bir şey, o da fıstık gibi beni annesi zannediyor :p
Bahçeyi çapalarken yanımdan ayrılmıyor, hareketli ne görürse hemen cup mideye, protein yüklemesi yapıyor yaramaz bir ayda kocaman oldu :D
Yalnızlık zor, şimdilik fıstık ona ablalık ediyor ama yanına arkadaş bulmam lazım :(

Doğayla Barış
05-01-2012, 04:53
Bıcırık iş başında :D,

Doğayla Barış
05-01-2012, 04:55
Ve çilekler... bu mevsimde çiçek açtılar :confused:

Doğayla Barış
05-01-2012, 04:58
Toprak verimli sanıyorum. Toprağa diktiğim çileklerin hepsi çiçek açıyor, bakalım meyve tutabilecekler mi ?
Yağan şiddetli yağmurlarda çiçekler ve yapraklar çamur içinde ama dimdik ayaktalar.:D

Doğayla Barış
05-01-2012, 05:08
Domatesler de beni şaşırtanlar arasında.
Bunlar geçen sene dikilenler hala ayaktalar. Ben domatesi tek yıllık biliyordum!.. Kırmızı örümcek tarafından telef oldular ama bambus arılarımız çok, meyve vermeyi bırakmadı bir türlü, Upuzun dalları var, ben de sararıp kuruyan dalları, kökleri söküp attım , arap sabunu fısfısıyla kendi haline bıraktım.
Cinsini bilmiyorum. Köyde bakımsız tarlalar arasında kendiliğinden çıkmış 6-7 fideydi söküp bahçeye getirmiştim.
Eşim çok dayanıklı bunlar tohum alsana diyor, şimdi denesem olur mu acaba ?

Doğayla Barış
05-01-2012, 05:10
Bu kızaranı tohumluk mu ayırsam acaba :p

Doğayla Barış
07-01-2012, 08:22
Öyle şiddetli fırtına var ki, lodos uçuruyor her yeri.
Dalında kalabildiklerinden şüpheliyim :(

Doğayla Barış
18-01-2012, 19:13
Köyümüzde son 30 yılın en soğuk kışı hüküm sürüyor. Don yüzünden muzlar ve bazı bitkilerin yaprakları yandı, umarım kökleri sağlam kalır.
Kış bahçesine taşıdığımız çiçekler ise hallerinden memnun gözüküyorlar. Afrika menekşeleri çiçek açmaya başladı. Şayot kabakları çimleniyor. ;)

Doğayla Barış
18-01-2012, 19:33
Çimlenen şayot kabakları :p

Doğayla Barış
22-01-2012, 20:27
Bahçede açık alanda toprağa diktiğimiz bitkiler,Domatesler, biberler, çiçek açmış meyveli yer kirazları, çiçek açmış pepinolar, muzlar, aloe vera çiçekleri, melek borazanları, melisalar maalesef yaşadığımız aşırı soğuklarda bir de don yapınca yaprakları su gibi oldu eridi ? . Gövdelerin canlı olması için dua ediyorum.
Yaşanması gereken yaşandı sağlık olsun diyerek yolumuza devam edeceğiz.

malina
24-01-2012, 13:45
Köyde bitki müzesi kuruyoruz. Bir çiçek de sizden gelsin. (http://www.agaclar.net/forum/ucretsiz-tohum-celik-fidan-vs-paylasimi-ve-takas/24132.htm)

Tohum, fide göndermek isteyenler, yukarıdaki konuda yazışmaya devam edebilir.

Doğayla Barış; siz de bu konunun ilk mesajına gerekli eklemeleri yapar mısınız?
Bahçe sayfası açmış ya da açacak olan üyelerin dikkatine (http://www.agaclar.net/forum/uyelerin-bahceleri/24609.htm)

Doğayla Barış
24-01-2012, 17:49
Köyde bitki müzesi kuruyoruz. Bir çiçek de sizden gelsin. (http://www.agaclar.net/forum/ucretsiz-tohum-celik-fidan-vs-paylasimi-ve-takas/24132.htm)

Tohum, fide göndermek isteyenler, yukarıdaki konuda yazışmaya devam edebilir.

Doğayla Barış; siz de bu konunun ilk mesajına gerekli eklemeleri yapar mısınız?
Bahçe sayfası açmış ya da açacak olan üyelerin dikkatine (http://www.agaclar.net/forum/uyelerin-bahceleri/24609.htm)

Sevgili malina bu güzel sürpriz için size çok teşekkür ediyorum. :D
Gerekli eklemeler yapıldı. Saygılar.

mandalinci
26-01-2012, 18:38
Ne kadar güzel bir sayfanız varmış, ben nasıl da atlamışım.

Fıstık, Bıcırık, Badem çok tatlılar, bulundukları ortama bayıldım.

Bu güzel uğraşınızda sizlere başarılar dilerim.

Satı Uğurtan
26-01-2012, 22:33
Sevgili Doğayla Barış, bu güzel uğraş için sizi kutluyorum ellerinize sağlık.
Ayrıca hayvan sevginiz, çocuklara bahçenizde kamp kurdurma fikriniz harika, fıstık tam bir fıstık bayıldım, benim bahçeden istediğiniz bir şeyler varsa seve seve gönderirim sevgiler saygılar.

Doğayla Barış
27-01-2012, 11:33
Ne kadar güzel bir sayfanız varmış, ben nasıl da atlamışım.

Fıstık, Bıcırık, Badem çok tatlılar, bulundukları ortama bayıldım.

Bu güzel uğraşınızda sizlere başarılar dilerim.

Sevgili mandalinci hoş geldiniz bahçeme. Bu arada mandalin benim en çok sevdiğim meyvelerin başında gelir. Bir ara sizin mandalin bahçesine dalacağım izninizle ;)
Nazik iltifatınız ve güzel dilekleriniz için çok teşekkürler.

Doğayla Barış
27-01-2012, 11:51
Sevgili Doğayla Barış, bu güzel uğraş için sizi kutluyorum ellerinize sağlık.
Ayrıca hayvan sevginiz, çocuklara bahçenizde kamp kurdurma fikriniz harika, fıstık tam bir fıstık bayıldım, benim bahçeden istediğiniz bir şeyler varsa seve seve gönderirim sevgiler saygılar.

Sevgili satı Uğurtan merhaba, bahçemi ziyaretiniz için teşekkür ediyorum.
Allahın bize lütfettiği güzellikleri paylaşmak gönül gözümüzü açıyor. Ben çocuklardan daha mutlu oldum inanın. Fıstık çooook yaramaz :p
Eksikleri hala fark etmediniz mi? dün gece sizi uyandırmamaya dikkat ederek uzunca bir süre bahçenizde sessizce dolaştım. Hepsini kucaklayıp getirmek istedim ama izinsiz olmaz diye vazgeçtim.;)
Yine de maviş, küpe, ve şu an adını hatırlayamadığım bazı bitkileriniz arkama takılıp gelmişler, nasıl olmuş anlamadım :dilli:
Nazik teklifinize asla hayır diyemeyeceğim. Sevgili Güngör Salman sitemizde bahçeme ilk armağan gönderen arkadaşımız. Kalbimizde yeri ayrı. Demek ki ablasına çekmiş.
Bahçemiz yeni oluşuyor. Sizin bahçede daha sık dolaşacağım deneyimlerinizden yararlanmak için. Aşırı soğuklar geçsin isteklerimizi sıralarız. Şimdiden çok teşekkürler. :D

Sevgi Durul
27-01-2012, 12:07
Sevgili Doğayla Barış, aslında sayfanızı ve çabalarınızı başlangıçtan itibaren takip ediyordum. Ne zaman bu bölümde göreceğimizi merak ediyordum, açıkçası. Hoş geldiniz, sizi bahçeler arasında gördüğüm için sevindim. Çalışmalarınızda kolaylıklar diliyorum. Sevgiyle...

Satı Uğurtan
27-01-2012, 13:25
Sevgili satı Uğurtan merhaba, bahçemi ziyaretiniz için teşekkür ediyorum.
Allahın bize lütfettiği güzellikleri paylaşmak gönül gözümüzü açıyor. Ben çocuklardan daha mutlu oldum inanın. Fıstık çooook yaramaz :p
Eksikleri hala fark etmediniz mi? dün gece sizi uyandırmamaya dikkat ederek uzunca bir süre bahçenizde sessizce dolaştım. Hepsini kucaklayıp getirmek istedim ama izinsiz olmaz diye vazgeçtim.;)
Yine de maviş, küpe, ve şu an adını hatırlayamadığım bazı bitkileriniz arkama takılıp gelmişler, nasıl olmuş anlamadım :dilli:
Nazik teklifinize asla hayır diyemeyeceğim. Sevgili Güngör Salman sitemizde bahçeme ilk armağan gönderen arkadaşımız. Kalbimizde yeri ayrı. Demek ki ablasına çekmiş.
Bahçemiz yeni oluşuyor. Sizin bahçede daha sık dolaşacağım deneyimlerinizden yararlanmak için. Aşırı soğuklar geçsin isteklerimizi sıralarız. Şimdiden çok teşekkürler. :D
Sevgili Doğayla Barış, keşke uyarsaydınız beraber gezerdik:)
Sevgili arkadaşım, kardeşim ve benim için söylediğiniz güzel sözler için çok duygulandım çok teşekkür ederim, yaptığınız güzel şeyler için bahçem feda olsun, bu kadar geç kaldığım için ayrıca çok özür dilerim, siz bahçemi tam gezip, özelden bana liste gönderin, elimde olanlardan seve seve göndereyim sevgiler saygılar.

Doğayla Barış
27-01-2012, 18:17
Sevgili Doğayla Barış, aslında sayfanızı ve çabalarınızı başlangıçtan itibaren takip ediyordum. Ne zaman bu bölümde göreceğimizi merak ediyordum, açıkçası. Hoş geldiniz, sizi bahçeler arasında gördüğüm için sevindim. Çalışmalarınızda kolaylıklar diliyorum. Sevgiyle...

Merhaba Sevgili SDurul hoş geldiniz bahçemize.:p
Denizden itibaren 150 metre upuzun fıstık tarlası , sizlerin ki gibi olması için epey zaman geçecek, biraz da gözüm korktu sanırım. Bu arada açtığımız sayfada kısmen de olsa bahçe maceramızı usul usul paylaşmaya başladık.
Ve şimdi sevgili malina'nın sürpriziyle sizlerin arasındayız. Umarım bu yıl hepimiz için sağlıklıklı ve huzurlu bir yıl olur da sevgiyle bahçelerimizle uğraşırız.
Bahçeniz keyifle dolaştığım bahçelerden birisi, Gülleriniz, çiçekleriniz, eşinizin yaptığı ocak çok hoşuma gitmişti. hanım terliğinde aklım kalmıştı ;)
Güzel düşüncelerinize çok teşekkür ediyorum. Ben de mutluyum aranızda olmaktan. Sevgiler.

Doğayla Barış
27-01-2012, 18:29
Sevgili Doğayla Barış, keşke uyarsaydınız beraber gezerdik:)
Sevgili arkadaşım, kardeşim ve benim için söylediğiniz güzel sözler için çok duygulandım çok teşekkür ederim, yaptığınız güzel şeyler için bahçem feda olsun, bu kadar geç kaldığım için ayrıca çok özür dilerim, siz bahçemi tam gezip, özelden bana liste gönderin, elimde olanlardan seve seve göndereyim sevgiler saygılar.
Öyle güzel uyuyordun ki uyandırmaya kıyamadım ;)
Çok teşekkür ediyorum güzel arkadaşım, sevgilerimle.

berrinb
27-01-2012, 18:47
Bu güzel ismin adı altında açılan,harika bir bahçenin sahifesini bende geç gördüğüm için üzgünüm....Ne mutlu size bu kadar tabiat harikası bir yerde bahçe yapmışsınız..

Aloe veralarınız, köpeğinizden çok hoşlanrım...Fok balığı fotoğraflarınız da çok değişikti...

Böyle büyük ve güzel bir bahçede size kolay gelsin,resimlerinizin devamını beklerim...
sevgi ve saygılar efendim...:)

Doğayla Barış
28-01-2012, 14:31
Merhaba Sn. berrinb, hoş geldiniz bahçemize.
İltifatlarınız için teşekkür ediyorum. Doğa muhteşem haklısınız :-)
Şimdi yoğun rüzgarlı dönemdeyiz ve çok soğuk. Zaman içinde yeni fotoğraflar ekleyeceğim. Sizin bahçelerinizde dolaşarak feyz alacağız. ;)
Tekrar bekleriz efendim, sevgi ve saygılarımla.

Doğayla Barış
28-01-2012, 20:51
Bu gün akşama kadar sahilde bahçemizle uğraştım.Yağmur yok rüzgar azalmış ama hava çok soğuk. Dondan bitkiler çok hasar görmüş çok . :(
Galiba melek borazanları bize veda etmiş, moralim çok bozuldu ama arkadaşlarımız sürpriz yaptı keyfim yerine geldi. ;)
Önce Sn.sumeha bol çeşitli bir tohum paketini bahçemize armağan etmiş tohumlarımız geldi. 70 in üzerinde çok nadide türler var. Bazıları tanımadığım bitkiler, araştırma yapıp öğreniyoruz. Bu araştırma bölümü de çok heyecanlı ve keyifli. Umarım yetiştirip çoğaltır ve sizlerle paylaşırız. Sonra hoş bir haber daha aldım.

Deniz kaplumbağaları için yaptığımız klip çalışmasını arkadaşlarımız paylaşıma açmışlar:D

Doğayla Barış
28-01-2012, 21:20
Sığla/Günlük/Liquid amber oriantalis ülkemize özgü, dünyada sadece Muğla ve çevresinde bulunan relikt ve endemik bir tür orman ağacı.
Tehdit altındaki sığla ormanlarıyla ilgili bir belgesel çekip ülkemizin tanıtımında yurt dışı etkinliklerde kullanmak üzere Kültür Bakanlığına teslim ettik. Ayrıca Çevre Bakanlığı bu belgeseli çoğaltarak, Sığla ormanlarını koruma bilinci oluşturmak amacıyla, Muğla genelindeki okul ve köylerde verdiğimiz konferanslarda, eğitim materyali olarak hazırladığımız poster ve broşür eşliğinde dağıttı.

Doğayla Barış
28-01-2012, 21:26
Bahçemizden fotoğraf paylaşamıyorum ama belgesel çekimi sırasında kendi çektiğim muhteşem sığla ormanlarından fotoğraflar ekleyebilirim. ;)

Doğayla Barış
28-01-2012, 21:33
Bu eşimin çektiği fotoğraf. Devasa anıt sığla ağacının önünde gövde büyüklüğünü vurgulamak amacıyla, benden habersiz mola anımı yakalamış. Tembellik yok, işe devam ;)

Doğayla Barış
28-01-2012, 21:41
Bu da bize iki yıl boyunca çekimlerde eşlik eden, muhteşem konserleriyle ruhumuzu yıkayan sığla bülbülü. Özelliği, insana asla gözükmez. Zaten bir lokma kadar, koca ormanın içinde kaybolup gider. Benim Doğa ve canlılarla farklı bir bağım var. Sürekli inanılması zor ve ilginç olaylar yaşarım. Hikayesini başka zaman paylaşalım, karşınızda sığla bülbülü serenata başladı, dinlemeye hazır mısınız:D

Doğayla Barış
28-01-2012, 21:48
Bülbülüm şakıyor :p

Doğayla Barış
28-01-2012, 21:52
Sığla ormanlarında endemik orkide.

Doğayla Barış
28-01-2012, 21:55
Sığla ormanlarından görüntülere daha sonra devam edeceğiz.
Sığlanın şarkısı da hazır ama gerekli sponsor desteğini henüz bulamadığımız için klip çalışmasına başlayamadık.:(
Darısı sığla klibine diye temenni ederek caretta klibini sizlerle paylaşıyorum. Sevgilerimle.

Grup Doğayla Barış "Caretta" Söz-Müzik: Hakkı Çopuroğlu Yorum: Nurşen-Hakkı Çopuroğlu - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=9ST8AIOLYTE)

nuray topcu
29-01-2012, 19:56
Doğa hanım,süpersiniz.Ayrıca görsel şovla da büyülediniz.yolunuz açık olsun.

Doğayla Barış
30-01-2012, 18:05
Doğa hanım,süpersiniz.Ayrıca görsel şovla da büyülediniz.yolunuz açık olsun.
Teşekkürler sevgili Nuray, caretta caretta yavruları harika değil mi :p

Doğayla Barış
30-01-2012, 18:23
Biz bu klibi Akdeniz'de caretta caretta kumsallarında çektik. Çalışmamız 100 gün sürdü. Yavrular gece 3-4 gibi yuvadan çıkıyor, bazen gün ışırken. Geceler boyu sahillerde arabada veya hamakta yarı uyur vaziyette 2 arkadaşımızı nöbette bırakıp carettaları gözlemledik..
Bir gün çok yorulduk ve Çevre bakanlığının Mezitli kumsallarında ki tesisinde 3-5 gün dinlenme molası verdik. Tesisin köpeğiyle aramız çok iyi. Bahçeye ne zaman bir canlı gelse havlayarak beni çağırıyor ben de onları kameraya alıyorum. Kirpi yavrularıyla muhabbetimiz çok harikaydı.:p
Genellikle ben sabah 6 gibi kalkar ve elimde kamera sahilde yürüyüşe çıkar Hayalet yengeçlerle oyunlar oynar eğlenirim. Çok akıllı ve tepki veren canlılar. Bir sabah yine yengeçlerle oyuna daldım köpek gelip gidip havlıyor.
Önce pek ilgilenmedim. Son gelişinde ne yapıyor diye peşinden baktım, kumsalda bir yere gitti dönüp bana baktı.
Ne bağırıyorsun rahat bırak beni dememle birlikte kuma eğilip ağzına bir şey attı, katur katur yemeye başladı. :dilli:
Bir an şok geçirdim ve sonra hızla koşmaya başladım. Nefes nefese yanına gittiğimde gördüğüm manzara inanılmazdı, kumun içinden onlarca minik caretta caretta yavrusu çıkıyor, havayı kokluyor ve hızla denize doğru koşuyordu. :D
Meğerse bana yavruları haber veriyormuş akıllı afacan.
Telaşla kamerayı açıp kayıt yaptım, bir yandan çığlıklar atıyor, bir yandan sakın yavrulara dokuma diye tembih ediyor bir yandan da çekiyorum. Kan ter içinde kaldım.
Düşünsenize günler geceler boyu kumsallarda tüm ekip bekliyoruz, her şeyi çektik, hatta carettanın yumurtlama anında gözünden akan bir damla yaşa kadar, ama yavru çıkışını görememiştik.
Afacan köpek sayesinde ilk yavruları ben görmüş ve görüntülemiş oldum. :cool:
Biraz sonra etrafımda sahilde yürüyüşe çıkanların oluşturduğu geniş bir halka vardı. Orada yaşayanlar, tatile gelenler, bakıp da görmeyen onlarca insan. Şaşkınlıkla izlediler sonra kumsala oturup onları carettalar hakkında bilgilendirdim. Büyüleyici ve unutulmaz bir deneyimdi :D

gulbirsen
31-01-2012, 14:50
Sevgili Doğa Hanım, 103 numaralı mesajınızda ne güzel anlatmışsınız anınızı. İnanın tüylerim diken diken oldu. Sanki sahile toplananlardan biri de bendim.Bizimle paylaştığınız için teşekkürlerimi sunuyorum.

heyyamola
31-01-2012, 22:27
Merhaba, Sayın Doğayla Barış :)

Günümüz dünyasının acımasız çarkları arasında; Gönül gözüyle görebilmek, etrafımızda gelişen olaylara farklı bir anlam yükleyebilmek o kadar zor ki !..
Siz hayallerinizden aldığınız gücü, azim,sabır ve heyecanla yoğurarak bu yolda emin adımlarla ilerliyorsunuz.

Projenizi gönülden destekliyor,çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Herşey gönlünüzce olsun.

Hoşcakalın.

mandalinci
01-02-2012, 07:26
Sayın Doğayla Barış,

Hayran kaldım klibe, size. Kumsalda o sihirli anı izleyebilmek isterdim.

İmkanı olup da yapmayanlar utansın böylesine çalışmaları.

Allah yardımcınız olsun, bizim böyle çalışkan, duyarlı, gönlü güzel insanlara ihtiyacımız var.

Her şey güzel gönlünüz dilediği gibi olsun.

Sevgiyle kalın.

xenkebikec
01-02-2012, 09:06
Yaptıklarınınız çok hoş, başarılar dilerim.

Doğayla Barış
01-02-2012, 17:32
Sevgili Doğa Hanım, 103 numaralı mesajınızda ne güzel anlatmışsınız anınızı. İnanın tüylerim diken diken oldu. Sanki sahile toplananlardan biri de bendim.Bizimle paylaştığınız için teşekkürlerimi sunuyorum.
Bahçemi ziyaretinize çok memnun oldum. Tekrar beklerim, bizde paylaşacak anı çok ;)

Doğayla Barış
01-02-2012, 17:36
Merhaba, Sayın Doğayla Barış :)

Günümüz dünyasının acımasız çarkları arasında; Gönül gözüyle görebilmek, etrafımızda gelişen olaylara farklı bir anlam yükleyebilmek o kadar zor ki !..
Siz hayallerinizden aldığınız gücü, azim,sabır ve heyecanla yoğurarak bu yolda emin adımlarla ilerliyorsunuz.

Projenizi gönülden destekliyor,çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Herşey gönlünüzce olsun.

Hoşcakalın.

Bahçemi ziyaret ettiğiniz için çok memnun oldum Sn. heyyamola.
Güzel övgüleriniz için çok teşekkür ediyorum. Tekrar beklerim. Gönül bahçenizdeki çiçekler hiç solmasın. :p

Doğayla Barış
01-02-2012, 17:41
Sayın Doğayla Barış,

Hayran kaldım klibe, size. Kumsalda o sihirli anı izleyebilmek isterdim.

İmkanı olup da yapmayanlar utansın böylesine çalışmaları.

Allah yardımcınız olsun, bizim böyle çalışkan, duyarlı, gönlü güzel insanlara ihtiyacımız var.

Her şey güzel gönlünüz dilediği gibi olsun.

Sevgiyle kalın.

Çok teşekkür ediyorum duyarlı arkadaşım. Bahçendeki o leziz mandalinleri yemeyi hak ettimse hemen dalıyorum ;) Sevgilerimle.

Doğayla Barış
01-02-2012, 17:42
Yaptıklarınınız çok hoş, başarılar dilerim.

Teşekkür ederim, tekrar beklerim. :p

Doğayla Barış
02-02-2012, 04:34
Sığla ormanları çok zengin bir ekosisteme sahip. Flora ve faunada yakaladığım güzellikleri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Doğayla Barış
02-02-2012, 04:39
Yakın plan.

Doğayla Barış
02-02-2012, 04:41
Sincap ve kırmızı gagalı ağaçkakan aynı ağaç üzerinde yuva yapmış.

Doğayla Barış
02-02-2012, 04:46
Ve gürültücü üst kat komşusu :p

Doğayla Barış
02-02-2012, 05:01
Yeşil deniz.

Doğayla Barış
02-02-2012, 05:23
Yunus Emre arboretumu anıt sığla ağacı.
Sağda ve solda ayrı ağaçmış gibi gözüken uzantıların arasında yerde yosunlarla kaplı ağacın gerçek gövdesi yer almakta. Kesin yaşını bilmiyorum, orada görevli orman mühendisi 1000 civarında olduğunu söyledi ama tabela konulmamış.

Doğayla Barış
02-02-2012, 05:28
Renkler muhteşem.

Doğayla Barış
02-02-2012, 05:36
Ormanda gezinti.

Doğayla Barış
02-02-2012, 05:39
Köylülerin tabiriyle bambam. Botanik adını şu an hatırlayamadım. Ekleme yaparsanız sevinirim.

Doğayla Barış
02-02-2012, 05:43
Neredeyse ağacın gövde genişliğine ulaşmış devasa mantar.

Doğayla Barış
02-02-2012, 05:49
Endemik sığla yengeci. :p

Doğayla Barış
02-02-2012, 05:57
Buhurcularla çekim arasında sohbet.

Doğayla Barış
02-02-2012, 06:34
Biz sığla ekosistemini koruma ve tanıtma çalışmalarına başladığımızda bir çok kurumdan ve üniversite öğretim üyelerinden tepki aldık. Bilgi almak için gittiğimiz hocaların bazıları neden sığla, ekonomik değeri olan fıstık çamlarını çeksenize dediler bazı resmi kurum görevlileri de ne gereği var ortada sığla ormanı mı kalmış eskidendi o, keçiboynuzu, kızıl çam vs.çalışın bizde destek verelim şeklinde görüş beyan ettiler.
Karşımıza olmadık engeller çıkardılar. :(
En sonunda yok olan sığla ormanlarının hikayesiyle Kültür Bakanlığını ikna edip belgeseli çekmeye başladık. Bakanlık desteğiyle ormanlar bize, çekim ekibine açıldı. Sırlarına vakıf olunca bu güzelliğe aşık olduk, rüyalarımızı süslemeye başladılar. Evimizden çocuklarımızdan 2 yıl ayrı kalıp bu ormanların 4 mevsimini çekmeye başladık.
Sığla ormanları su basar orman, yoğun nem var, iki dakikada üzerinizdeki kıyafet sırılsıklam olup sular akmaya başlıyor. Ayrıca flora ve fauna çok zengin.

Hoş bir anımı sizlerle paylaşayım.Bir bölgede çekime eşlik etmek üzere bize katılan yönetici telaşla kolumdan çekti ve hayretle yüzüme bakarak siz de mi içeri gireceksiniz, dışarıda kalsanız daha iyi dedi. Neden diye sorduğumda ormana has zehirli yılanların aktif ve tehlikeli olduğundan söz etti. Yüzümüzde gülümseme ayağımızda sandaletlerle ormanın derinliklerine girip çalışmaya devam ettik. Neredeyse belime kadar yükselen at kuyruklarının arasında çoğu alanda zemin görünmüyordu.
Bana hiç görünmediler ama eşim ve diğer arkadaşlar görmüş. Hatta yaslandığım bir ağacın kovuğunda kocaman kıvrılmış bir halde. Doğa, belki korkarım diye o an için gözümü perdeledi sanırım. Sessizce bizi izlediler, zarar vermeden çalışmamıza izin verdiler.

"İnsanın insana ettiğini doğada başka hiç bir canlı yapmıyor. "

Daha neler yapabiliriz düşüncesiyle Uluslararası sığla çalıştayını organize ettik. Biz kendi yolumuzda ısrarcı olunca bazı resmi kurumlarda konunun dışında kalmamak için olaya müdahil olarak katıldılar. Tebliğ sundular, koruma eylem planı hazırladılar vs.
Ve maalesef ülkemizde her şeyi kişisel ranta çeviren bazı kişi ve gruplar aslında bizim alın terimizle yıllardır yaptığımız çalışmaların taklitleriyle binlerce dolar fonları afiyetle sindirmenin yöntemleriyle meşgul olmaktalar.
Bize gelince ısrarla yok olan relikt endemik sığla ekosistemine dikkat çekmek üzere farkındalık projeleri oluşturmaya ve çalışmaya devam ediyoruz.
Uluslararası 2. nadir ve endemik bitki türleri biyolojisi sempozyumuna az kaldı...

Karşılığı ne mi oldu derseniz, uzun yıllar krizlerle beni perişan eden allerjik astımım bu güzel ormanlarda şifa buldu.:p
Ülserim iyileşti. Bazı dostlarım ve bir şekilde bana ulaşanlar reflü, boğazdaki kronik bazı rahatsızlıklar, akciğer rahatsızlıkları, yara, kesik, her türlü iyileşmeyen yaralar ve kitleler için gönderdiğim doğal katkısız sığla yağını kullandılar ve şifa buldular. Bu konuda araştırmalar sürmekte. Hipokrat ve ibni-sina'nın şifa reçetelerinde yer aldığını söyleyerek bu konuyu şimdilik noktalıyoruz.
Sığla ormanları şifa deposu. Zaman zaman bahçemizde sizlerle paylaşacağız. :-)
Ve çekim alanına, "Size, Sığla Ana diyorlar " diye röportaja gelen bir derginin objektifine hüzünle gülümsüyoruz.:D
http://webdeyim.net/tr/e_dergi/mugla-il-kultur-ve-turizm-mudurlugu/mugla-kultur-ve-turizm-dergisi/1/52

hk50
02-02-2012, 11:52
Sn Dogayla Barış Ellerinize sağlık.
İşte doğayla barış budur.Doğayı sevmek budur.Dogada size vermesi gerekeni vermiş.Zaten Dogada karşılıksız bir şey istemiyor.Siz bir veriyorsunuz.Doga size binlerçesini veriyor.
Dogayı sevmek maalesef çilingirsofraları ile olmuyor.Üç gül yaprağına dört çiçek yapragına methiyeler yazmak feğil.İbrek alınması gereken bir çalışma yapmışınız.
Başarılarınızın devamını diler.Teşekkür eder saygılar sunarım.

mrduran
02-02-2012, 16:13
Merhabalar efendim,

Siz yapın, başkaları yesin, aldırmayın. Sizin yediğiniz yerde onlar yiyemiyecekler inşallah. Yedikleri de bir şekilde...

Güzel çabalarınızı hayranlık ve takdir ile izliyorum efendim.

Geride sizlerden bir şeyler kalacak hiç olmazsa, en azından isimleriniz.

Ya onların..?

Kolay gelsin, saygılarımla lütfen.

cemo
02-02-2012, 17:51
Bu bahçeyi nasıl görmemişim ben, kendime çok ama çok kızdımmm:mad:
Köpekler, tavuklar, foklar, kelebekler, çocuklar, bitkiler..ve güzel yürekler.

Herşey o kadar güzel ki, kayboldum sayfalarda inanın. İlerideki durumunu hayal etmeye çalıştım da, off dedim offf. Bu gönül güzelliği ile cennet yaratacağınızdan kuşkum yok.

Baş koyduğunuz bu yolda, size sabır ve güç kuvvet versin rabbim.

Baharda, bahcemden istediğiniz ne varsa, seve seve göndermeye çalışırım.
Hatta, Marmaris otobüsünün bagajına rezerve yapalım şimdiden:)) Kargodan daha çabuk ve daha fazla bitki gelir böylelikle.

Herşey gönlünüzce olsun. Kalın sağlıcakla.

Doğayla Barış
03-02-2012, 17:10
Sn Dogayla Barış Ellerinize sağlık.
İşte doğayla barış budur.Doğayı sevmek budur.Dogada size vermesi gerekeni vermiş.Zaten Dogada karşılıksız bir şey istemiyor.Siz bir veriyorsunuz.Doga size binlerçesini veriyor.
Dogayı sevmek maalesef çilingirsofraları ile olmuyor.Üç gül yaprağına dört çiçek yapragına methiyeler yazmak feğil.İbrek alınması gereken bir çalışma yapmışınız.
Başarılarınızın devamını diler.Teşekkür eder saygılar sunarım.

Sn.hk50. güzel düşüncelerinize çok teşekkür ediyorum. Saygılarımla.

Doğayla Barış
03-02-2012, 17:23
Merhabalar efendim,

Siz yapın, başkaları yesin, aldırmayın. Sizin yediğiniz yerde onlar yiyemiyecekler inşallah. Yedikleri de bir şekilde...

Güzel çabalarınızı hayranlık ve takdir ile izliyorum efendim.

Geride sizlerden bir şeyler kalacak hiç olmazsa, en azından isimleriniz.

Ya onların..?

Kolay gelsin, saygılarımla lütfen.
Merhabalar Sn.mrduran,
Haklısınız tabi ki, bize köstek olmasınlar yeter. :mad:
Seçtiğimiz yol hiç kolay değil biliyoruz, rant için doğayı katletmek gelenek olmuş, belki de yeldeğirmenlerine karşı savaşıyoruz. :(

Ama bir gün doğa hak edenlere gereken cevabı verecektir.

Güzel düşünceleriniz için çok teşekkür ediyorum. Saygılarımla.

Doğayla Barış
03-02-2012, 17:56
Bu bahçeyi nasıl görmemişim ben, kendime çok ama çok kızdımmm:mad:
Köpekler, tavuklar, foklar, kelebekler, çocuklar, bitkiler..ve güzel yürekler.

Herşey o kadar güzel ki, kayboldum sayfalarda inanın. İlerideki durumunu hayal etmeye çalıştım da, off dedim offf. Bu gönül güzelliği ile cennet yaratacağınızdan kuşkum yok.

Baş koyduğunuz bu yolda, size sabır ve güç kuvvet versin rabbim.

Baharda, bahcemden istediğiniz ne varsa, seve seve göndermeye çalışırım.
Hatta, Marmaris otobüsünün bagajına rezerve yapalım şimdiden:)) Kargodan daha çabuk ve daha fazla bitki gelir böylelikle.

Herşey gönlünüzce olsun. Kalın sağlıcakla.

Yaşasın birden rahatladım:D
Sevgili cemo sen çok yaşa, ilk fırsatta gidip otobüs şirketleriyle görüşeyim. ;)
Sitede ki birbirinden güzel bahçeleri görünce karabasanlar sardı beni, bu bahçe ne zaman adam olur diye dertlenip duruyorum. :(
Bu son donlarda bahçede var olanları aldı götürdü ne yazık ki. Eşim her ne kadar dur telaş etme, sen daha yolun başındasın dese de, gece rüyalarımda bile tohum ekiyorum, ağaç dikiyorum, :p
Demek ki Mart ayında benim bahçede şenlik var, Keyiflendim birden :cool:
Güzel dileklerine çok teşekkür ederim.

Bu arada bin bir emekle oluşturduğun bahçene girdim, havuza atladım geri döndüm, daha gezecek çok sayfa var, hepsi birbirinden güzel. Yüreğine sağlık güzel arkadaşım.

Sevgilerimle.

mandalinci
04-02-2012, 21:37
Mandalinlerimizden bol bol yiyebilirsiniz, afiyet olsun.

Komik bir şey söyleyeyim, mandalinleri toptan birisine sattı eşim, bahçeye de sadece bir kez gidip, bize ayrılan 3 ağaçtan az bir miktar toplamıştık. Soğuk, yağmur derken, bir türlü gidemedik. Kar yağınca da donmamışlardır inşalallah.

Bahçede mandalin var diye para verip almak da olmaz diyerek bu kış mandalinsiz kaldık gibi bir şey.

En kısa zamanda bahçeye gitmeyi düşünüyoruz, bu arada bari siz uğrayıp bol bol toplayın.

Sevgiyle kalın:)

Yücel Canpolat
05-02-2012, 00:26
Sayın Doğayla Barış merhaba,
Yapmış olduğunuz çalışmalarınızı sahifenizden izliyorum sığla ağacının eko sistemdeki yeri ve önemini uzun ve meşakkatli çalışmalar sonucunu, umarım biz ve yetkililer Sizlerin ve çalışmalarınızın kadrini biliriz:)
Çalışmalarınıza destek arayışında şüphesiz çok sıkıntılar çektiğinizi biliyorum zira aynı sıkıntıları ben yaşadım ve hiç bir sonuç alamadım,kendi imkanlarımla yaklaşık üçyüz tür bitkiyi bahçemde yetiştiriyorum her şeyi kendim yapıyorum.Kamu kurumlarıyla yaptığım konuşmalarda onlardan maddi anlamda hiç bir destek istemediğimi söylüyorum,tek istediğim, bakın burada böyle bir yer yaptım gelecek kuşaklara örnek olsun okullarla irtibat sağlayalım hiç bir ücret almadan çocuklara doğa sevda tohumlarını aşılayalım deme me rağmen sıcak bakan hiç bir kurum olmadı,kendi çabalarımla izci gruplarına destek vereceğimi söyledim ve ikna ettim bu yıl 1860 izci geldi ve çok mutlu oldum,bu öğrencilerin yüzde birini doğaya kazandıracağımı umuyorum bu da benim için çok büyük bir başarıdır tabiat adına:)
Bundan sonraki yapacağınız ve yapacağımız çalışmalarımıza destek verecek insanların çoğalması ümidiyle sizlere selamlar yolluyorum:)

Doğayla Barış
06-02-2012, 10:15
Sayın Doğayla Barış merhaba,
Yapmış olduğunuz çalışmalarınızı sahifenizden izliyorum sığla ağacının eko sistemdeki yeri ve önemini uzun ve meşakkatli çalışmalar sonucunu, umarım biz ve yetkililer Sizlerin ve çalışmalarınızın kadrini biliriz:)
Çalışmalarınıza destek arayışında şüphesiz çok sıkıntılar çektiğinizi biliyorum zira aynı sıkıntıları ben yaşadım ve hiç bir sonuç alamadım,kendi imkanlarımla yaklaşık üçyüz tür bitkiyi bahçemde yetiştiriyorum her şeyi kendim yapıyorum.Kamu kurumlarıyla yaptığım konuşmalarda onlardan maddi anlamda hiç bir destek istemediğimi söylüyorum,tek istediğim, bakın burada böyle bir yer yaptım gelecek kuşaklara örnek olsun okullarla irtibat sağlayalım hiç bir ücret almadan çocuklara doğa sevda tohumlarını aşılayalım deme me rağmen sıcak bakan hiç bir kurum olmadı,kendi çabalarımla izci gruplarına destek vereceğimi söyledim ve ikna ettim bu yıl 1860 izci geldi ve çok mutlu oldum,bu öğrencilerin yüzde birini doğaya kazandıracağımı umuyorum bu da benim için çok büyük bir başarıdır tabiat adına:)
Bundan sonraki yapacağınız ve yapacağımız çalışmalarımıza destek verecek insanların çoğalması ümidiyle sizlere selamlar yolluyorum:)
Merhaba sayın Yücel Canpolat ,
Bizler geleceğe tohum atıyoruz ve ne mutlu ki yaşarken de bu tohumların yeşerdiğini görüyoruz, önemli olan bu, gerisi teferruat ;)

Kurumlar her zaman katı kuralların arkasındadır, yeniliklere açılmak yöneticilerin insiyatifinde.
Bizim yaptığımız çalışmalar farkındalık projeleri.
Görsel sanatlar ve evrensel dil olan müzik sayesinde kurumlarla ortak çalışmalar sergileyebiliyoruz. 1996 yılından itibaren Önce İstanbul'da başlayıp daha sonra ülke geneline yayılan Çevre konferansı ve konser etkinlikleri sanıyorum 3 bini geçti.
Yaptığımız tv kuşak programları, belgesel ve kliplerle geleceğe iz bırakmaya çalışıyoruz.
Doğa sevgisi, doğa koruma bilinci en gerçek şekilde çocuklarımızın ve gençlerin taze yüreklerinde yeşeriyor. Bu da bizleri mutlu ediyor.:D

Bahçe konusunda henüz yeni başladık, Diğer çalışmalarımız yoğun olduğu için temkinli gidiyoruz. İlk yıl tadilat vs. ile geçti. Alanımız 2 dönüm. Bu yıl bahçe düzenlemesine giriyoruz henüz fikir taşları tam yerli yerine oturmadı, hala düşünüyoruz, sera tamamlanacak, sınır hatları sarılıcılarla donatılacak vb. Siz değerli dostların desteğiyle de iki yıl içinde biraz toparlanır diye düşünüyorum. ;)
Mart ayında çok işimiz var, allah sağlık sıhhat versin de uğraşalım.
Zaman zaman botanik bahçenize girip dolaşıyorum, bilmediğim bir çok bitkinin adını öğreniyor ve bilgisayarıma kaydediyorum. Çok başarılı bir peyzaj uygulaması, ciddi bir emek ve maddi yatırım var. :cool:
İzcilerle yaptığınız çalışmalar çok hoş, Kamp mı yaptınız?
Eşiniz ve siz bu güzel bahçede hiç yaşlanmazsınız bundan büyük nimet olur mu :-)) Umarım bir gün ziyaretinize gelme imkanım olur.
Tebrik ediyor kolaylıklar diliyorum.

Doğayla Barış
07-02-2012, 03:45
Rüzgar....
Fırtına tam bir kaos yaşatıyor, bahçelerdeki 15-16 yıllık meyve ağaçlarını kökten söküp savuruyor, çatıları uçuruyor... Gündüz işlerimiz nedeniyle Marmaris'e inmiştik. Akşam üzeri komşuların telefonuyla neye uğradığımızı şaşırdık.
Köye döndüğümüzde karşılaştığımız manzara... :dilli:
Seranın örtülerini söküp uçurmuş komşu bahçenin zeytinlerine sardırmış, uğraştık çıkaramadık, neyse ki denize gitmemiş sabah çaresine bakacağız.
Kış bahçesi vahim durumda, kum torbalarını uçurmuş, brandaları savurmuş, aralardan giren rüzgar içeride sanki hortum oluşturup saksıları devirmiş,
Duşlardan birisinin kapısını kırmış...deponun pencerelerini patlatmış, tahta çivileyip geçici olarak kapattık...Çatıdaki kiremitleri uçurmuş...
Elektrikler de kesildiği için net hasar sabah belli olacak.

Bu saate kadar sahilde uğraşıp sonunda pes ettik, sabah ola hayrola...:(

Yücel Canpolat
07-02-2012, 08:16
Sayın Doğayla Barış çok çok geçmiş olsun,benzer olayları bizler de yaşadık ve yaşayacağız ancak,direncimiz kırılmamalı,bir kış günü gece saat onbirde bahçeye geldim fırtına ve kar Sizde ki kadar etkili olmasada sayıları onlarla ifada edilecek ağaçlarımı yerlebir etmişti, hırsımdan ağladığımı hiç unutamam sabaha karşı dörtbuçuk sularında ağaçlarımı kazıklara bağlayarak düzelttim içeri girdiğim de el ve ayak parmaklarımı artık hissetmiyordum:)Oldukça zor bir gün olmuştu,eminim en kısa zamanda hasarlarınızı onarıp kayıplarınızı en aza indireceksiniz tekrar geçmiş olsun.

canannuman
08-02-2012, 10:55
Çok akıcı ve zevkli bulduğum konunuzu bir nefeste baştan sona okudum.
Derler ya, yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır diye. Siz daha çok yollar kat edersiniz gibi geliyor bana. Gerçekten sizi ve sizi yalnız bırakmayan eşinizi dostunuzuda tebrik ederim. Bu arada çocuğunuzuda Allah hayırlısı ile kavuştursun diyeyim.
Karınca hikayesi gibi bilirsiniz, ne demişler karıncaya nereye gidiyorsun. Kabeye demiş. Sen o yolu nasıl alırsın demişler, olsun varamasamda o yolda ölürüm demiş.
Ama siz Allahın izni ile inşallah Her molanızda bir işler başararak Yolunuzu tamamlayacak gayret ve kuvvette gözüküyorsunuz. Eğer adresinizi atarsanız ö.m. den mektupla elime geçen nacizane tohumlardan yollamak isterim. İnşallah böylelikle benimde bir tuzum olur ne diyeyim. Sevgiyle kalın. Saygılarımla tebrik ederim.
Not. Bu arada üzülmeyin siz dostlarınız ile üstesinden gelirsiniz Kışın.

mandalinci
08-02-2012, 11:14
Çok geçmiş olsun, bu sene kış çok çetin geçiyor.

Görünüşe göre herkes daha donanımlı girecek kış ayına, başımıza gelen bunca kötü şey çok tedbirli olmak gerektiğini öğretti herkese.

Üzülmeyin, her şey yoluna girer, el birliği ile atlatırsınız inşallah.

Doğayla Barış
08-02-2012, 18:56
Sayın Doğayla Barış çok çok geçmiş olsun,benzer olayları bizler de yaşadık ve yaşayacağız ancak,direncimiz kırılmamalı,bir kış günü gece saat onbirde bahçeye geldim fırtına ve kar Sizde ki kadar etkili olmasada sayıları onlarla ifada edilecek ağaçlarımı yerlebir etmişti, hırsımdan ağladığımı hiç unutamam sabaha karşı dörtbuçuk sularında ağaçlarımı kazıklara bağlayarak düzelttim içeri girdiğim de el ve ayak parmaklarımı artık hissetmiyordum:)Oldukça zor bir gün olmuştu,eminim en kısa zamanda hasarlarınızı onarıp kayıplarınızı en aza indireceksiniz tekrar geçmiş olsun.
Çok teşekkür ederim Yücel bey, yaşadığımız doğal afet, herkesle beraber bizde savrulduk, sağlık olsun. iki gündür onlarca saksı çiçeği toparlamaya çalışıyorum. Elektrik hatları da arızalandı, soğuktan parmaklarım uyuşarak çalışıyorum. Bir taraftan güneş açarken aynı anda bir dolu, bir sağanak yağmur, gökyüzü delindi sanki. Neyse ki çiçeklerim benden vazgeçmeye niyetli değiller, yaralarını sardık toparlanırlar inşallah. Bu dönemde bütün bahçelerde kayıplar oluyor mevsimsel olarak. Allah herkese kolaylık versin. Saygılar.

Doğayla Barış
08-02-2012, 19:14
Çok akıcı ve zevkli bulduğum konunuzu bir nefeste baştan sona okudum.
Derler ya, yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır diye. Siz daha çok yollar kat edersiniz gibi geliyor bana. Gerçekten sizi ve sizi yalnız bırakmayan eşinizi dostunuzuda tebrik ederim. Bu arada çocuğunuzuda Allah hayırlısı ile kavuştursun diyeyim.
Karınca hikayesi gibi bilirsiniz, ne demişler karıncaya nereye gidiyorsun. Kabeye demiş. Sen o yolu nasıl alırsın demişler, olsun varamasamda o yolda ölürüm demiş.
Ama siz Allahın izni ile inşallah Her molanızda bir işler başararak Yolunuzu tamamlayacak gayret ve kuvvette gözüküyorsunuz. Eğer adresinizi atarsanız ö.m. den mektupla elime geçen nacizane tohumlardan yollamak isterim. İnşallah böylelikle benimde bir tuzum olur ne diyeyim. Sevgiyle kalın. Saygılarımla tebrik ederim.
Not. Bu arada üzülmeyin siz dostlarınız ile üstesinden gelirsiniz Kışın.
Eh şimdi böyle moral yüklü mesajlar gelince kim korkar ki kıştan ;)
Sevgili canannuman, Güzel yorumlarınız için çok çok teşekkür ediyorum.
İnşallah bir gün Kabe'ye de gitmek nasip olur. :-))
Sizin gibi doğa dostları her zaman yanımızda, dilerim hayat bahçenizdeki çiçekler hiç solmasın. Adresim özelinizde. Sevgilerimle.

Doğayla Barış
08-02-2012, 19:20
Çok geçmiş olsun, bu sene kış çok çetin geçiyor.

Görünüşe göre herkes daha donanımlı girecek kış ayına, başımıza gelen bunca kötü şey çok tedbirli olmak gerektiğini öğretti herkese.

Üzülmeyin, her şey yoluna girer, el birliği ile atlatırsınız inşallah.
Çok teşekkür ediyorum Sevgili mandalinci. Rüzgara alışıktık da bu yıl bir acaip tufan oldu. :dilli:
Tedbiri arttırmakta yarar varmış :(
Neyse Allah sağlık sıhhat versin de yaralarımızı sararız yavaş yavaş. Sevgilerimle.

oskar
10-02-2012, 14:21
resimler harika bayıldım...devamını dilerim..

fatma sunay
10-02-2012, 15:19
Sevgili Doğayla Barış çalışmalarınızı ve sizi gıpta ederk takip ediyorum. Ne kadar meşakkatli br iş yaptığınızı takdir ediyorum.
İnşallah sizin bu göstermiş olduğunuz çabalar birgün karşınıza iyi bir şekilde çıkar. Bahçe çalışmalarınızda yavaş ve emin adımlarla ilerliyorsunuz. Seranızın fırtınadan zarar görmesine üzüldüm. Sizlerde kar don yok ama sizide fırtına mahvediyor.
Üzülmeyin benim daha beter herşey dondu sil baştan yeniden alınacak dikilecek ne yapalım sağlık olsun canımız sağ ya hepsinin üstünden geliriz değilmi.<<<<

Selamlar.....

Doğayla Barış
11-02-2012, 04:10
resimler harika bayıldım...devamını dilerim..

Teşekkür ederim efendim. Her zaman beklerim... :-)

Doğayla Barış
11-02-2012, 04:30
Sevgili Doğayla Barış çalışmalarınızı ve sizi gıpta ederk takip ediyorum. Ne kadar meşakkatli br iş yaptığınızı takdir ediyorum.
İnşallah sizin bu göstermiş olduğunuz çabalar birgün karşınıza iyi bir şekilde çıkar. Bahçe çalışmalarınızda yavaş ve emin adımlarla ilerliyorsunuz. Seranızın fırtınadan zarar görmesine üzüldüm. Sizlerde kar don yok ama sizide fırtına mahvediyor.
Üzülmeyin benim daha beter herşey dondu sil baştan yeniden alınacak dikilecek ne yapalım sağlık olsun canımız sağ ya hepsinin üstünden geliriz değilmi.<<<<

Selamlar.....

Sevgili Fatma Sunay ziyaretinize teşekkür ediyorum. Ne demişler?...
"Balık bilmezse, Hâlik bilir..."
Doğa'nın bizimle bir çok güzel sırlarını paylaştığını yaşarken görüyoruz. Hepimiz yaşam bahçemizi güzelleştirmeye çaba sarf ediyoruz. Allah tüm doğa dostlarının yolunu kolaylaştırsın inşallah.
Bu yıl ilk kez bizde de don oldu. Fırtına tuzu biberi...
Bahçe de don yüzünden de epeyce zayiat var :(
Toprak ana cömerttir. Baharda size içinde sakladığı nice güzelliklerle sürpriz yapacak bak göreceksin. Yıldızların rengarenk çıkacak...daha kim bilir neler neler...yeter ki sağlık sıhhat olsun. Tabi ki üstesinden geliriz. Sevgiler :-)

Doğayla Barış
11-02-2012, 20:29
Sahildeki okaliptüs ağacım fırtına da gövdesinin orta yerinden kırılmış :(
Çiçek çiçek dallar yerlerde sürünüyor, bir yandan da tomurcuklar çiçeğe dönüşüyor.
Sarıldım, okşadım, konuşarak acısını azaltmaya çalıştım...

Çiçekler de Küsüyor, Üzülüyor, Seviniyor

İnsanoğlu, yaşamının en mutlu, en duygulu anlarına küçücük bile olsa bir çiçek demetini ortak eder. Çiçekler, doğumdan ölüme dek çeşitli ortamlarda duygularımızı anlatmakta bize yardımcı olmuştur.

Bitkilerin yaşamına çok eskiden buyana ilgi duyuldu ve botanik, bir bilim dalı olarak önem kazandı. Ancak tüm çalışmalar, bitkilerin fizyolojik yaşamlarıyla ilgiliydi.

Amerikalı “yalan makinesi” uzmanı Cleve Backster’ın işi, dünyanın her yanından gelen polislere ve görevlilere, “poligraf” da denilen bu aygıtın kullanılmasını ve inceliklerini öğretmekti. 1966 yılında yoğun bir çalışma gününün sonunda Backster odasında otururken, yalan makinesinin elektrodlarını, “deve tabanı” bitki sinin yaprağına bağladı. Backster’in amacı, bitkiye su verildiğinde yapraklarda bir tepkinin olup olmayacağını öğrenmekti. Saksıya biraz su döktü, bir süre bekledi ama, bitkide değişikliği gösteren hareketi poligraf cihazında saptayamadı.

“Galvanometre”, yalan makinesinin bir parçasıdır. Bir canlının, örneğin denek olarak kullanılan kişinin gövdesinden zayıf bir elektrik akımı geçirildiğinde, bu kişinin duyumsadığı en küçük bir duygusal değişiklik bile, galvanometre göstergesinin ya da hareket eden milimetrik kağıdın üzerindeki yazıcı ucun oynamasına neden olur. Yani, düşünce ve duygu uyarısı sonucu insan vücudunun elektrik geriliminde oluşan değişmeler, bu aygıt tarafından ölçülür. İnsanda galvanometre göstergesini sıçratacak denli güçlü bir tepki elde etmenin en etkin yolu, onun yaşamını tehdit etmektir. Backster de bu düşünceden yola çıkarak bitkinin yapraklarından birini, elindeki sıcak kahve dolu fincanın içine sokuverdi. Aygıt yine belirgin bir tepki vermedi.

Daha vahşi bir saldırı yapmaya karar verdi. Elektrodların bağlı olduğu yaprağı yakacaktı. Kafasında yakma düşüncesini canlandırmasıyla birlikte yazıcı uçta bir hareket oldu. Backster yerinden kıpırdamamıştı. Peki ne olmuştu da yazıcının ucu hareket etmişti? Acaba bitki aklından geçenleri mi okumuştu?
Kibrit almak için odadan dışarı çıkıp geri döndüğünde, grafik kağıdı üzerinde yeni ve ani bir dalgalanmanın kaydedildiğini gördü. Daha sonra, yaprağı yakacakmış gibi hamle yaptığında hiçbir tepki görmedi. Acaba bitki, gerçek ve yapmacık amaçları ayırt edebiliyor muydu?

Gördükleri bir rastlantı mıydı yoksa gerçek miydi? Backster’in önünde yeni bir ufuk açılmıştı. Sayısız deneylerin bir başlangıcı olmuştu bu... Önce, olayın kendi gözünden kaçmış mantıklı bir açıklaması olup olmadığını araştırdı. Bitkinin olağandışı bir yanı var mıydı? Ya kendisinin? Poligraf aygıtının bir problemi olabilir miydi?

Deneyi devetabanı bitkisinin üzerinde defalarca yaptı; bununla da yetinmedi yardımcılarına yaptırdı; ondan da tatmin olmadı, ülkenin başka yerlerindeki meslektaşlarından yardım istedi. Ayrıca, otuza yakın bitki üzerinde deneyi yineledi. Hepsinde de benzer gelişmeler gösteren bu deneyler, yaşama başka bir görüş açısıyla bakması gerektiğini söylüyordu.

Bir gün, Kanadalı bir bayan fizyolog Backster’i ziyarete geldi. Backster, konuğuna çalışmalarından örnekler göstermeyi düşünüyordu. Bir deney yaptı; bitkide hiç yanıt yoktu. İkincisinde de, üçüncüsünde de... Poligraf aygıtında bir bozukluk olabilir düşüncesiyle, bir diğerini denedi. Ondan da yanıt alamadı. Aygıtlar çalışıyordu ama sanki bitkiler kendinden geçmişti. O anda Backster’in aklına bir soru geldi: “İşiniz, herhangi bir yönüyle bitkilere zarar veriyor mu?”
“Evet” diye yanıt verdi bayan fizyolog “Üzerinde çalıştığım bitkileri öldürürüm. Kuru ağırlıklarını ölçmek için bir fırında pişiririm onları.”
Konuğun salonu terk etmesinden ancak 45 dakika sonra bitkiler kendilerine gelebilmişlerdi. Bu deneyim Backster’e bitkilerin de tıpkı insanlar gibi bayılabileceğini ya da korkup kendinden geçebileceğini göstermiş oldu.

“Acaba bitkilerin bellekleri var mıydı?” Bu sorunun yanıtını araştırmak amacıyla bir çalışma hazırladı. Backster’in öğrencilerinden altısı, yapılacak deney için gönüllü oldular. Bir odaya, iki saksı çiçek ve bir kura torbası konuldu. Denekler, teker teker odaya girecekler ve odada ne yapacaklarını, çektikleri kurada öğreneceklerdi. Kağıtlardan birinde, odada bulunan bitkilerden birini kökünden sökmek, ayağının altına alıp çiğnemek ve tümüyle öldürmek biçiminde bir talimat yazılıydı. Cinayet tümüyle gizli işlenecekti. Yani, ne Backster ne de öteki öğrenciler, suçlunun kim olduğunu bilmeyeceklerdi. Bunu yalnızca odada bulunan ikinci bitki bilecekti.

Deney tamamlandı. Önce Backster ve sonra teker teker deneye katılan öğrenciler içeri girdiler. Öteki beş öğrenciye hiç tepki vermeyen bitki, gerçek suçlunun her yanına yaklaşışında, yazıcının ibresini çılgın gibi oynatıyordu. Demek ki bitkilerin, duyguları algılamanın ötesinde, geçmişi de anımsayan bellekleri vardı.

Ne tür bir enerji dalgasının insanın düşünce ve duygularını bir bitkiye iletebileceği konusunda bir görüşü yoktu Backster’ın. Bitkiyi, kurşundan yapılmış bir kabın içine, hatta Faraday kafesi içine koyarak dış etkilerden korumaya çalıştı ama her iki perdeleme yöntemi de, bitkiyi insana bağlayan iletişim kanalını tıkamakta etkisiz kaldı.

Yeni bir çalışmasında Backster, canlı minik karidesleri bir çanak içinde soğuk suyun içine koydu. Altta bir başka kapta su kaynıyordu. Hazırladığı deney ortamında bir alet, bilmedikleri bir zamanda üstteki çanağı devirip karidesleri kaynar suya dökecekti. Çanağın devrileceği zaman bilinmediği için, Backster’in ya da deneyi yapanla rın duygularını bitkilerin algılama olasılığı ortadan kaldırılmış olacaktı. Deneylerin sonuçları, bitkilerin kaynar suda ölen karideslerle aynı anda ve güçlü olarak tepki gösterdiklerini ortaya koydu.

Backster, araştırmalarına devam ederken, bir süre sonra deneylerinde poligraf yerine kardiograf (kalp elektrosu) daha sonra da ensefalograf (beyin elektrosu) kullanmaya başladı. Çünkü bu aletler poligraftan çok daha duyarlıydılar.
Backster’in bir radyo programını dinleyerek etkilenen ve bu konuda çalışmalara başlayan bir başka araştırmacı, Pierre Paul Sauvin adlı bir elektronik uzmanı olmuştur. Geliştirdiği elektronik aygıt, Backster’in aygıtından 100 kat daha hassas kayıtlar yapabiliyordu. Sauvin de yaptığı çalışmalar sonucunda şunun farkına vardı:

En iyi sonuçları, özel yakınlık kurduğu bitkilerden alabiliyordu.
Backster ve Sauvin deneylerine ABD’nin doğusunda devam ederken, Kaliforniya’da Marcel Vogel adlı araştırma kimyageri de konu üzerine eğildi. Çalışmalarından birini, psişik yetenekleri olan arkadaşı Vivian Wiley ile birlikte yaptı. Bayan Wiley, evinin bahçesindeki “taşkıran çiçeği”nden iki yaprak kopardı; birini yatağının yanındaki
etajerin üstüne, ötekisini de oturma odasına koydu.

“Her sabah kalktığımda, başucumdaki yaprağa sevgi sözcükleri söyleyip onun yaşamasını diliyorum, oturma odasındakine ise hiç ilgi göstermiyorum. Ne olacağını birlikte göreceğiz” diyen bayan Wiley, bir ay sonra Vogel’i çağırdı ve yaprakların fotograflarını çekmesi için fotograf makinesini de getirmesini istedi. Vogel gördüklerine inanamıyordu. İlgi görmeyen yaprak kararmış, buruşmuş, çürümeye başlamıştı. İlgisini her gün üzerinde yoğunlaştırdığı yaprak ise, sanki yeni koparılmışcasına yaşam dolu ve yemyeşildi.

Bu çalışmadan çok etkilenen Vogel, üç adet karaağaç yaprağı ile kendisi de deneyi tekrarladı. Alınan sonuç yine başarılıydı. Vogel, psişik enerjinin gücüne tanık olmuştu.

Vogel, bir başka deneyinde, devetabanı bitkisinin yapraklarını galvanometreye bağladı. Bitkinin önünde duruyor, tümüyle gevşemiş biçimde derin soluklar alıyor ve parmaklarını bitkiye dokunurcasına yaklaştırıyordu. Aynı zamanda da bir dosta yöneltilebilecek türden sıcak duygularını bitkiye aktarmaya çalışıyordu. Elini her yaklaştırışında aygıtın yazıcı ucu titreşimler kaydediyordu. Üç, beş dakika sonra Vogel’in sevgi sinyallerine bitki hiçbir yanıt ver mez oldu. Sanki, onun çağrılarına karşılık vereceği tüm enerjisi tükenmiş, yok olmuştu.

Vogel, bu çalışmalarından sonra çıkarttığı sonucu şöyle açıklıyordu:
“Bitkiler aşırı duyarlıdır. Çevrelerine enerji verirler, insana yarar sağlayan güçler yayarlar. Kişi, kendi güç alanına akan bu enerjiyi duyumsayabilir. Kişinin güç alanı da, karşılıklı olarak bitkiyi besleyebilir. Amerikan yerlileri, bitkilerin bu özelliklerini çok iyi bilirler. Gereksinim duydukça ormana giderler, kollarını iki yana açıp sırtlarını çam ağaçlarına yaslayıp, ağacın enerjisiyle kendi güçlerini tazelerler.”

1970 yılının Ekim ayında Rusya’da yayımlanan “Pravda” gazetesindeki bir yazı, bitkilerin gizemli dünyasına, bu ülkenin bilim adamlarının da ilgisiz kalamadıklarını gösterdi. Yazının başlığı “Bitkiler Konuşuyor, Hatta Çığlık Atıyorlar”dı. “Pravda” muhabiri, Tarım Bilimleri Akademisi’nde gördüklerini şöyle anlatıyordu:

“Bitkilerin, başlarına gelenlere boyun eğip, acılara sessizce katlandığını sanıyoruz, ama görünüşe aldanıyoruz. Arpa filizi kökleri, sıcak suya daldırıldığında düpedüz çığlık attılar. Bitkilerin sesi, ancak özel ve son derece duyarlı bir elektronik aygıtla kaydediliyordu. Ama yine de, geniş kağıt şerit üzerindeki sonsuz gözyaşı ırmağı apaçık görülüyordu.

Yazıcı uç çıldırmış gibi titriyor ve arpa filizinin ölüm acısını kağıda döküyordu. Oysa bu sırada minik bitkiye bakanların, onun neler çektiğini kestirmesi olanaksızdı.”

Bitkilerin gelişiminde müziğin nasıl bir rolü olduğu da araştırıldı. Aynı koşullar oluşturulmuş iki seraya mısır ve soya fasulyesi ekildi. Seralardan birinde her gün 24 saat süreyle Gershwin’in “Rhapsody in Blue” adlı parçası çalındı. Öteki sera sessizliğe terk edildi. Müzik çalınan seradaki tohumlar, sessiz seradakilerine göre daha çabuk filizlendiler.

Bir başka deneyde, bir grup bitkiye tekdüze ve aralıksız sekiz saat “fa” sesi verildi. Öteki gruba ise kesik kesik ve belli zamanlarda “fa” sesi verildi. Birinci gruptaki bitkiler iki hafta sonunda tümüyle ölürken, öteki gruptakiler canlılığını korudular.

1850’lerde Hindistan’ın Kalküta kentinde doğan ve yaptığı bilimsel çalışmalarla “Sir” unvanı alan Jagadis Chandra Bose de bitkiler üzerinde sayısız deneyler yapmış ve makaleler yayımlamıştır.

Önceleri, bitkilerin sınırsız biçimde karbondioksitten hoşlandıkları sanılıyordu. Bose ise, bu gazın da fazlasının bitkileri boğabileceğini, ama sonradan oksijen
vererek yeniden canlılıklarını kazanabileceklerini gösterdi. Ayrıca, insanlara benzer biçimde bitkiler de cin ve viski ile sarhoş oluyorlar, ayyaşlar gibi yalpalıyorlar, kendilerinden geçiyorlar, akşamdan kalmalığın açık belirtilerini gösteriyorlardı. Bose, bitkilerin alkolden etkilenmesini, onların yararına kullanmak istedi ve şöyle bir çalışma yaptı:

Bitkiler büyüyüp geliştiklerinde, daha büyük saksıya aktarılmaları gerekir. Her aktarma işlemi de bitkiyi bir süre sarsar, tekrar kendine gelmesi biraz zaman alır. Bose, eter koklatıp bayılttıktan sonra saksısı değiştirilen bitkilerin, bu değiştirme işinden çok daha az
etkilendiğini gözlemledi.

Bose’nin laboratuvarındaki büyütücülerden biri aracılığıyla, haşlanan bir lahana yaprağının ölümü sırasında geçirdiği şiddetli nöbetlere tanık olan ünlü yazar George Bernard Shaw, büyük bir şaşkınlık dönemi geçirmiş ve kendine geldiğinde dudaklarından şu sözcükler dökülmüş:

“Hayvanların canlı canlı kesilmelerini protesto etmek için hiç et yemem. Peki şimdi ben ne yapacağım?”

alıntıdır

hk50
13-02-2012, 13:26
Sn Doğayla Barış
Çok çok teşekkür ederim.Bahçeler içerisinde dolaşırken görüpde okumak istediğim bilgiyi verip zevk almamı,Bilği sahibi olmamı sağladınız.
Maalesef Bitkilerde insanlar gibidir.Kimi fırtına ile kimi yangın ile kimi hastalıkla öleçek ,yenileri çıkaçak büyüyeçek. Maalesef doganın kanunu bu.Ne kadar mücadele etsekde değiştiremiyoruz.Tohum ekileçek çıkaçak büyüyeçek ve netiçe.
Bahçen varmı derdin var.Geçmiş olsun.
Saygılarımla

jineop
13-02-2012, 20:58
Sevgili arkadaşım, çimlenen bir tohum, tutan bir çelik, kuruyan bir ağaçtan fışkıran bir sürgün tüm üzüntüleri alırken yeni umutlarıda beraberinde getirecektir. Kolaylıklar diliyorum. Güzel gönlün hiç üzülmesin. Sağlıcakla.

Yücel Canpolat
13-02-2012, 21:38
Sevgili arkadaşım, çimlenen bir tohum, tutan bir çelik, kuruyan bir ağaçtan fışkıran bir sürgün tüm üzüntüleri alırken yeni umutlarıda beraberinde getirecektir. Kolaylıklar diliyorum. Güzel gönlün hiç üzülmesin. Sağlıcakla.

Evet Arkadaşlar Lir hocama aynen katılıyorum,çok fırtınalar zemheriler gördüm kırılan devrilen ağaçlarımız daha da ötesi,yaşadığım bir üzüntümü paylaşayım yeri gelmişken;bahçem de marmara bölgesine uygun ağaç ve çalı dikiyorum ancak,okaliptus ve mimoza ağaçlarını çok sevdiğimden şansa diyerek diktim ve 2 kış sert geçmedi okaliptus ve mimozam bu süreçte yaklaşık beş metre boya geldi,bir sonraki kış oldukça sert geçti günlerce eksi onlarda kaldı geceleri çevresinde ateş yakıp bekledim sonucunda çok üzüldüm ve ağladığımı hatırlıyorum şuan mimoza ağacımın kuru dal ve gövdesine asma salatalık dikiyorum :)bir nebze da olsa gülümsüyorum:
Yukarıda anlattığım hadise asla umutsuzluk ve geri adım atmama sebep olmadı:)Selam ve sevgilerimle..

Doğayla Barış
23-02-2012, 11:03
Sevgili hk, sevgili lir ve sevgili Yücel Canpolat destek mesajlarınıza çok teşekkür ederim.

5 gün önce sığla evinin şirin fıstığı yedi aylık köpeğimiz kayboldu. Köyün maskotuydu. Hamileydi yaramaz. Bebekleri için kaçırdılar büyük ihtimalle. Her tarafı aradık bulamadık.
Şimdi ben ne yapacağım, içim paramparça oldu. Bir aylıktı elime geldiğinde. Canı yansa hemen bana koşardı. Şimdi kim bilir nerede, ne halde. :(

Kayıplarımızı kabullenmek ve yeni güzelliklere devam ederek umudu yeşertmek adına yeni başlangıçlar yapacağız. Fıstıkla vedalaşalım. Kaybolmadan önceki gün çektiğim son fotoğrafları.

Sev beni, sev beni atlamaları, güzel gözlü kızım benim :))

Doğayla Barış
23-02-2012, 11:57
Fırtınada savrulan kum torbalarını doldurmak için kumsala iniyoruz. Torbaların üstüne atlayıp açıyor göbüşünü, bebeklerini sevdiriyor şımararak :)

Doğayla Barış
23-02-2012, 12:03
Bu arada bahçede göz kırpan güzelliklere de yer verelim ;)
Cezayir sarmaşığı, alaca yapraklısı da vardı ama maalesef kayboldu gitti.

Doğayla Barış
23-02-2012, 12:09
Bahçede geniş bir alana yayılmış. Bir saksının içine topladım, bu bitkinin adını merak ediyorum?
Ranunculus sp, düğün çiçeği, teşekkürler sevgili jineop.

Doğayla Barış
23-02-2012, 12:21
Papatyalar, aynı safalar'la kucak kucağa bahçenin her yerini sarmış, baharın müjdecisi gibi ama aldanmayalım daha atlatacağımız çok fırtına dönemleri var :(

Doğayla Barış
23-02-2012, 12:26
Güzel kızım son pozlarıyla veda ediyor...Adeta gülümsüyor :p

jineop
23-02-2012, 12:46
Bahçede geniş bir alana yayılmış. Bir saksının içine topladım, bu bitkinin adını merak ediyorum?

Sevgili Doğayla barış merak ettiğiniz ranunculus sp, düğün çiçeği . Keyifle kalın.

Doğayla Barış
23-02-2012, 18:36
Bu da sanırım düğün çiçeği ailesinden, sahildeki cangıl bahçemizden görüntüledim.
Basur Otu (Ranunculus ficaria). Teşekkürler sevgili Jineop.

Doğayla Barış
23-02-2012, 18:38
Yaprak şekli diğer bahçedeki düğün çiçeğinden farklı. Aynı guruba mı giriyorlar acaba?

Doğayla Barış
23-02-2012, 18:45
Kış bahçemiz bitki hastanesine dönüştü ya, ziyaretimize gelen dostlarımız da tedavi sürecine katkıda bulunmak için müzikle tedavi yöntemini deniyor ve şarkı söylüyorlar :p
Arka planda ud öğrencimiz 68 yaşındaki Tayyar usta bir yandan çatıda ki hasarları onarıyor, bir yandan da şarkılara eşlik ediyor.:cool:

jineop
23-02-2012, 18:48
Yaprak şekli diğer bahçedeki düğün çiçeğinden farklı. Aynı guruba mı giriyorlar acaba?

Basur Otu (Ranunculus ficaria) sanırım. Çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim. Eşinize selamlar...

Doğayla Barış
23-02-2012, 18:52
Müzik yaralı bitkilerimize de iyi geliyor, hele de böyle neşeli söyleyince.;)
Gönüllü bahçıvanlar, Mart ayından itibaren çalışmaya başlayacaklar. Çapa yapmak, ot yolmak, toprakla temas edip vücuttaki elektriği aktarmak bedava, üstüne üstlük mis gibi deniz havası :D
Çaylar da sığla evinden;)

Doğayla Barış
23-02-2012, 18:56
Teşekkürler sevgili Jineop, masa üstünde buhur yanıyor nazara karşı;)
Sendeki bitmiş olmalı, ilk fırsatta sana da göndereyim yanında sığla yağıyla birlikte. ;) Çok çok öpüyorum. Eşinize de selamlar. Sevgilerimle.

jineop
23-02-2012, 19:20
Teşekkürler sevgili Jineop, masa üstünde buhur yanıyor nazara karşı;)
Sendeki bitmiş olmalı, ilk fırsatta sana da göndereyim yanında sığla yağıyla birlikte. ;) Çok çok öpüyorum. Eşinize de selamlar. Sevgilerimle.

Biraz önce yazıyı yazarken buhur yaktın mı ? diye soracaktım. İnanmıyorum ya...

Doğayla Barış
23-02-2012, 19:32
Bahçede düzenleme çalışması mart sonu yağmurlar geçince yapılacak. Ben de bu arada bahçeden fışkıran yaban otlarını tanımlamaya şifalı otları ayırmaya çalışıyorum keyifle. Bu arada sık karşılaştığım bir bitki de bu. Adını bilmiyorum.
Euphorbia helioscopia , sarı sütleğen bitkisi. Teşekkürler sevgili jineop.

Doğayla Barış
23-02-2012, 19:33
Biraz önce yazıyı yazarken buhur yaktın mı ? diye soracaktım. İnanmıyorum ya...

Kalp kalbe karşıdır derler bir tanem :-)

jineop
23-02-2012, 23:23
Bahçede düzenleme çalışması mart sonu yağmurlar geçince yapılacak. Ben de bu arada bahçeden fışkıran yaban otlarını tanımlamaya şifalı otları ayırmaya çalışıyorum keyifle. Bu arada sık karşılaştığım bir bitki de bu. Adını bilmiyorum.

Euphorbia helioscopia , sarı sütleğen bitkisi. Bu merak ettiklerini buradan http://www.agaclar.net/forum/bu-bitkinin-adi-nedir/24916.htm sorarsan hepimize daha faydalı olur.

Doğayla Barış
24-02-2012, 11:45
Bu sabah güneşli bir güne uyandım. Yarın sığla ormanları için vereceğimiz bir konser var. Konser öncesi haliyle hafif bir gerginlik - heyecan oluyor.
Ben biraz gergin, moralsiz olduğum zaman hemen eşim takılır " Bir kapsül ağaçlar net alsana, bak anında düzelirsin " :D

Yıllardır belki de site yeni açıldığında, yoğun iş tempomun arasında vakit bulduğum her anda siteye dalar, güzelim bahçelerde sanki benimmişçesine keyifle dolaşır stres atardım. Bir gün bendeki bu olumlu değişimi fark eden eşim sürpriz yaparak siteye üye olmuş ve artık üyesin istersen merak ettiklerini sorabilirsin dedi. Çok şaşırdım ve mutlu oldum ama televizyon çekimleri ve konser-konferans etkinlikleriyle o şehir bu şehir dolaşmaktan açıkçası pek yazmaya vakit bulamadım.
Bu site bana gerçekten ilaç gibi:p

Sabah siteye girip göz attığımda fark edemedim. Ya da güzel dostların yıldızlarından yayılan şavk gözlerimi kamaştırdı sandım. Gerginim ya göz yanılması olabilirdi üzerinde durmadım.

Biraz önce eşim "Ooo Doğayla Barış yıldızlarla donanmışsın" deyince bir anda bir sıcaklık yayıldı yüreğime. Bu kadar mı mutlu olunur anlatamam.
Her zamanki gibi en hüzünlü olduğum anlarda bu güzel site bana mutluluk ışınladı. Heyecanla üyelerin bahçeleri arasında dolaştı gözlerim, evveeet, yaşasın yıldızlar benim bahçemde de ışıldıyor. :D:D:D

Ben bir cennette doğdum, 9 yaşına kadar mutlulukla yaşadım, hayat yıllarca beni yaşam bahçemi oluşturabilmem için rüzgarın önünde bir oraya bir buraya savurdu durdu, ama içimde hep bir özlem, o cenneti tekrar oluşturabilme tutkusu bana güç verdi.
Şimdi ilk adımlarını atan bir bebek gibi henüz yolun başındayım ama beni de güzel bahçeler ailesine kabul ettiğiniz için sevgili site yöneticilerine çok teşekkür ediyorum.
Sizleri seviyorum, bu ailenin bir ferdi olmaktan çok mutluluk duyuyorum. :cool:

Doğayla Barış
26-02-2012, 03:42
Sevgili Orhan beyin gönderdiği tohumdan yetiştirdiğim selluka :p
Arka planda kova içinde granül gübre şerbeti var. Selluka sık sık besleniyor.
Kovayı çekip yeniden fotoğraflamalıyım :o

Doğayla Barış
26-02-2012, 04:02
İyi ki bahçeye dikmemişim, don yüzünden kaybetseydim kahrımdan ölürdüm sanırım. Örümcek mücadelem devam ediyor. sabunlu su fısfısından sonra gülleci bulamacıyla yıkadım adeta. Şimdi daha sağlıklı oldu gibi. Bu uçlarda görünen sürgünler çiçek olamaz değil mi :confused:

Doğayla Barış
26-02-2012, 04:13
Bahçeden hasat edilen bu yılın mahsulleri lif kabaklarım. Kuruduğunda dostlarla paylaşılacak epeyce tohum çıkacak ;)

Doğayla Barış
26-02-2012, 04:19
Bu su kabağı da bahçemizden ;)
Sevgili berrinb bir yerlerde yazmıştı sanırım, küflenmemesi için kabuk galiba zımparalanacakmış. Tekrar sorayım.

Doğayla Barış
26-02-2012, 04:25
Şayot kabakları filizleniyor. Böyleydi (http://www.agaclar.net/forum/attachments/uyelerin-bahceleri/264980d1330235658-foto-sraf0802.jpg?stc=1), şimdi daha da büyüdü.
Kabak tadı vermeden artık diğer çiçeklerimize geçelim. ;)

Doğayla Barış
26-02-2012, 04:53
Salkım söğüt ağacını çok seviyorum. Geçen yıl aldığım çelikler kuruyunca çok üzülmüştüm. Geçenlerde eşim bir yerde görmüş iki dal kırıp getirmiş, ben de parçalayıp suya koymuştum çok hızlı köklendiler. Benimle yaşayınca şartlı refleks oluştu herhalde, cebinde tohum ya da elinde çelik olmadan dönemiyor :D
Sevgili Jineopun bahçesinde ( geçen yıl ) dolaşırken bir de baktık ki eğilmiş yerdeki karanfil tohumlarını topluyor, ikimizde onun bu haline çok gülmüştük.
Tabi gönlü güzel kendi güzel kardeşim bir koli tohumla ablasını çok mutlu etmişti, şimdi bahçemiz için hazırladığı çelikleri bekliyoruz ;)

Doğayla Barış
26-02-2012, 04:57
Kök saçakları yakın plan.

Doğayla Barış
26-02-2012, 05:29
Çocuklarımız, gençlerimiz bizim geleceğimiz. Biz ömrümüzü onların geleceği ve yaşayacağı güzel günlere adadık. Bir kez daha yaşadık ve gördük ki bazı kişilerin yeterli yaş ve olgunluğa ermeden bazı alanlarda sorumluluk alması bazı tatsızlıklara sebep olabiliyor.

Hemen sığla buhuru yakıp bahçemizin ve sitemizin üzerinde dolaştırayım, negatif enerji ve kem gözlere karşı :p

Doğayla Barış
26-02-2012, 05:37
Mart kapıdan bakıyor ve bizim için yoğun günler geliyor.
Elimizdeki sebze tohumlarının bir bölümünü bahçeye dikip bir bölümünü de komşu bahçelere çimlendirilmek üzere dağıttık, fide olarak alacağız. Çok yoğun çalıştığımız için zamandan kazanalım istedik. Biz de gojiberi ve altın kiraz gibi tohumları halley kutularında denemiştik. Serada oluşan hortumda torflu tohumlar rüzgarda dağılmış kutular denizin üstünde yüzüyordu :eek:

Bahçemizden manzaralar, terelere bakar mısınız , adeta koparıp ye beni diye davet ediyor. Tohum miktarı fazla olmuş sanırım, kumla karıştırıp savurmamıza rağmen baya sık olmuş. Tarlada ilk deneyim ve acemilik ...:o
Ama biz henüz emekliyoruz, gelişip ve büyüyeceğiz ;)

Doğayla Barış
26-02-2012, 06:18
Dere otları, ne zarif yaprakları var. Her gün eğilip bakıyorum ama sanki baktıkça büyümüyorlar gibi :mad:

Doğayla Barış
26-02-2012, 06:22
Karalahanalar büyüyor, 10cm idi şimdi daha da büyümüşlerdir.

Doğayla Barış
26-02-2012, 06:33
Hazırladığımız ısırgan otu gübresi, güneşte olgunlaşıyor, yağmurlarla zenginleşiyor ;)

Doğayla Barış
26-02-2012, 06:37
Bu da samra (inek gübresi) şerbeti :)
Sahildeki cangıl bahçemde pür neşe dolaşan keçi ve ineklerin gübrelerini elimde eldivenle kovanın içine toplayıp kirayı tahsil ediyorum :dilli:

Yücel Canpolat
26-02-2012, 06:54
Bu su kabağı da bahçemizden ;)
Sevgili berrinb bir yerlerde yazmıştı sanırım, küflenmemesi için kabuk galiba zımparalanacakmış. Tekrar sorayım.

Sevgili doğayla barış günaydın süs kabaklarına kuruduktan sonra herhangi bir işlem yapmanız gerekmiyor,berrin hocamın bahsettiği kurutulma esnasında kabak üzerinde siyah küf benekleri oluyor bahsettiği o küf tabakasının zımparalanması:)

Doğayla Barış
26-02-2012, 07:06
Günaydın Sevgili Yücel bey, çok teşekkür ediyorum, eh acemilik böyle bir şey :o
İyi ki sizler varsınız, sizin gibi güzel dostlar sayesinde biz de bahçemizi geliştirip güzelleştireceğiz.

Yücel Canpolat
26-02-2012, 07:25
270890
resmi kaldırma mı isterseniz kaldırırım:)

Doğayla Barış
26-02-2012, 08:26
Yıllar önce rahmetli dedem, babaannem vefat edince, minicik babamı da yanına alıp Malatya'dan Amasya'ya geliyor. Orada mavi gözlü, güzel gönüllü bir bayanla evleniyor. O sırada Rus harbine katılıyor Sibirya da esir düşüyor. Gövdesi şarapnel parçalarıyla delik deşik. Savaş meydanında cesetler atılmak üzere toparlanırken inlemesini duyan insaflı bir Rus askeri tarafından yaralı Rus askerleriyle birlikte hastaneye götürülüyor.
Dedem heybetli ve çok yakışıklı, çar ordusunda Paşa'nın kızı dedemi hastanede görüp aşık olup hastalanıyor. Tek evlat ve kara sevda, bir türlü iyileşemiyor, günden güne sararıp soluyor, ve nihayet paşa kızına kıyamıyor ve tutsak dedemi serbest bırakıp kızıyla evlendiriyor.
Sibiryada çok zehirli yılanlar ve şamanlar var biliyorsunuz. Dedeme beyaz bir ehram giydiriyorlar ve boynundan içeriye envai tür yılan:dilli:
Efsunluyorlar ve dedem yılanlarla konuşup anlaşabiliyor.
Paşanın kızından bir oğlu oluyor, artık hanedanda nüfuzlu bir damat ama aklı hep memleketinde bıraktığı minicik oğlunda, üzüntüden hastalanıyor.
Paşa kızı öyle aşık olmuş ki dedeme, yaşasın yeter ki, benden uzakta olmasına razıyım diyerek dedemin kaçmasını sağlıyor. O sırada güzeller güzeli Fadik babannem evlere temizliğe, çamaşıra giderek elleri parçalanması pahasına minik emanetinin büyümesi için çabalayıp duruyor.
Nihayet dedem memlekete dönüyor oğluna ve fedakar eşine kavuşuyor.
Yıllar geçiyor, babam evleniyor çocukları oluyor. Zaman zaman uzaklara dalıp sılada bıraktığı oğluna dertlenip gözleri bulutlansa da, rahmetli dedeciğim başına bir iş gelir korkusuyla babamın gidip kardeşini arayıp bulmasına izin vermiyor.

Evimiz ferhat ile şirinin dağlarının yamacında. Bir gün ablam bahçede gördüğü kocaman kara yılandan korkup çığlık çığlığa dedeme sarılıyor. Dedem eline 2 metrelik yılanı alıp bir daha benim evimden uzak dur çocuklarıma görünüp korkutma diyerek azarlıyor ve fırlatıp atıyor. Yılan hızla uzaklaşıyor, o günden itibaren de dağın eteğindeki yılanlar kimseye gözükmüyor. 9 yaşıma kadar o dağlarda oynadım çiçek topladım ben de görmedim.
Belgesellerde yılan gördüğüm zaman ürker ve korkarım.
Ablam anlatmıştı bu hikayeyi korkma biz efsunluyuz, yılan sana gözükmez ve zarar vermez diyerek, ben de belki masal tadında olduğu için ya da inanmak hoşuma gittiğinden inandım:p
Sığla ormanlarında çekim yapıyoruz, Yaslandığım kovuğun içinde kıvrılmış kocaman yılan, eşim ve çekim ekibindeki arkadaşlarım görüyor ama ben baktığım halde fark edemiyorum. Onlarda korkmayayım diye bana söylemeden çekim bahanesiyle başka tarafa çağırıyorlar uzaklaşıyorum.
Köydeki bahçemizde eşim çeşme başında su içen engerek-yılan görüyor ben görmedim. Bir gün seranın yanında sarı kırmızı bir dalganın hızla akıp kaybolduğunu gördüm, hayal gibi. Kalın ve uzundu, ama renk çok hoştu. Kedi olsa bu kadar büyük olamaz, şekerim düştü hayal gördüm sandım.
Eşime sorduğumda kocaman bir ok yılanının seranın arkasına geçtiğini söyledi.
Yani ben halâ bu bahçede çalışıyorum:D
Sizinle paylaşmak istedim.
Bu arada güzel annenizin ellerinden öpüyorum. İnşallah bir gün o nefis içli köftesinden yemek nasip olur. Çocukluğumda yediğim tarife göre yapılmış nefis bir lezzet. :(

Doğayla Barış
26-02-2012, 10:47
Sığla kemanı:
Yıkılan bir sığla ağacının gövdesinden yapılan keman, bir üniversitemizde öğretim üyesi olan Lütiye / Enstrüman yapım hocası arkadaşımızın yaparak bana armağan ettiği dünyada emsali bulunmayan nadide mücevher. Gurur ve mutlulukla aldım.

270909

Keman en içli sese sahip çalgılardan birisi. Yok olan sığla ormanlarının feryadını en iyi şekilde sığla gövdesinden yapılan kemanın seslendireceğini düşündük.
Ve özel izinle yetkililerden aldığımız bu işe uygun nitelikte ağaç parçasını keman yaptırmak üzere ilgililere gönderdik. Büyük emek ve özveri isteyen bu çalışma bir yıl sürdü. Tamamlandığında arkadaşımız emeğine karşılık herhangi bir ücret talep etmeden, meydana çıkan sanat eserini armağan etti.

Konserlerimizde, Konservatuvar da öğretim üyesi bir arkadaşımız bizlere eşlik ediyor ve sözleri bana, müziği eşime ait olan sığla şarkımızı seslendirirken keman sololarla renk katıyor.

Ağacımızın adı Sığla (Ağacın gövdesinden özel işlemlerle 6 aylık bir süreçte şifalı yağ elde ediliyor, adeta özü sağılıyor, sığla - sığala - sağmaktan geliyor ).
Halk arasında, binlerce yıldır süren bir gelenekle, ağacın kabuğundan oluşan buhur, özel günlerde negatif enerjiyi ve kötü ruhları dağıtması için tılsımından yararlanmak amacıyla yakılarak tütsü yapıldığından günlük diye tabir ediliyor. Botanikte geçen latince adı liquid amber oriantalis. ( Mis kokulu balzam )

Günlük de derler bana, liquid amber oriantalis
Her derde devayım ben, kalplere şifayım ben
Akdeniz'in tılsımı, liquid amber oriantalis
Sığlaaaa, sığlaaaa, sığla sığla sığla.....la la la la la...

Doğayla Barış
26-02-2012, 10:54
Keman derslerim devam ediyor ama ilerleme yavaş. :mad:
Dün konserde hocamız az eksersiz yaptığım için sitem etti.
Hem Şarkısını söyleyip aynı anda da kemanı çalmam mümkün olamıyacağına göre bu iş biraz uzayacak sanırım:(
Ama yeni bir dala da ilgi duymaya başladım gibi... ;)

berrinb
26-02-2012, 11:31
Sevgili doğayla barış...Kır çiçeklerine de sahifenizde yer vermeniz beni çok mutlu etti...Çünkü onlar kıyıda köşede kalmış ama incelendiklerinde; birer tabiat harikası renk ve şekil arz ettikleri gözlenir...Çiçek odasındaki musiki keyfinize de bayıldım....

Bu meyanda sellukanız çiçek tomurcuğu vermiş...sakın şu an yerini değiştirmeyiniz...Çünkü ben aşık olduğum bu çiçeğin çiçeklerini yazın açmadan kaybettim..Ve göremedim...:( Bende bahçeye iki selluka yı deneme amacı ile dikmiştim..Bu mevsim sonunda ne olduğunu anlayacağım..İnş.donmamışlardır...

Bahçeniz dostlarınız, ve siz harikasınız...Güzel insanları resimlerden dahi görmek beni mutlu etti..:)) sağlıklı ve mutlu

kalınız....Sevgiler selamlar....Güzel arkadaşım....:))


NOT::: Son iki resminizi şimdi gördüm...Kemanınız ve siz tablo gibi olmuşsunuz...Tebrikler...Tebrikler Enstrüman çaldığınızı bilmiyordum......Bateri de çok yakışmış canım....:)))

Uzaylı
26-02-2012, 12:33
Sayın Doğayla Barış; Dedenizin hikayesini okurken çok etkilendim. Ne çok roman gibi yaşamlar geçmiş memleketimde dedim. Benim de dedelerimin, büyük büyük dedelerimin hikayeleri çok etkileyici. Atalarımızı ve yaşadıklarını bilmek gurur veriyor. Bunları sorumlukla çocuklarımıza da aktarmak lazım. Zira ben çok şey bilmeme rağmen, kuzenlerim benden öğrendiklerinde hayrete düşmüşlerdi. Oysa dedemin çocukları tüm hikayeleri biliyor ama çocuklarına aktarmamışlar. kuzenler anne babalarına öyle mi diye sorduklarında anca coşup anlattılar. Ben şanslıyım. Dedemle çok konuşurduk. Neyse çok uzattım ama etkilendiğimi nasıl ifade edeyim bilemedim.

Hediye kemanın size özel olması, bir hazine değerinde... Yapanı da bildiğinizden, kim bilir ne kadar gururlanıyorsunuzdur. İnşallah zamanla çok iyi çalabilirsiniz. Şöyle bir sayfalarınızı gezdim de, hayat dolu bir insan olduğunuzu gördüm. Ne güzel, memleketimizin artık karamsarlıktan silkelenip bizden etkilenmesi ve yaşamın tadını saygı ve sorumlukla ve gururla yaşaması lazım. Ben kendi etrafımda kıpırtılar görüyorum. İnşallah çocuklarımızı daha da bilinçli bireyler olarak yetiştiririz. Yemyeşil bir doğayı hakediyorlar. Hepimiz cennet gibi doğayı hakediyoruz. O yüzden kolları sıvayalım, şimdi emek zamanı...

Saygı ve sevgilerimle...

kelebekçalısı
26-02-2012, 17:22
Sayın Dogayla Barış,Geçen sene tatilimizi sizin diyarlarda geçirmiştik.Mevlam oralara öyle bir güzellik vermiş ki ,doğa insanı adeta içine çekiyor ve seyrine doyum olmuyor.Bahçeniz bir harika ellerinize sağlık.Keyifli günler geçirmenizi dilerim.Sağlıcakla kalın.

fatma sunay
26-02-2012, 21:48
Sevgili Doğayla Barış;
Sizin oralara artık bahar yavaş yavaş geldi çiçekler kendilerini göstermeye başlamış. Düğün çiçeği çok güzel bizim bahçede de bol miktarda var.
Dedenizin hikayesi hakikaten Ferhet le Şirine taş çıkartacak cinsten çok hüzünlü bir hikaye.
Kemanınız o güzel omuzunuzda küçük bir bebek gibi çok güzel yakışmış
Müzik ruhun gıdasıdır derler ya çok doğru ama çalma kabliyetim yok.
Neyse siz dostlarımın bilmesi yeter.

Sevgiyle kalın...

Doğayla Barış
27-02-2012, 15:51
Sayın Dogayla Barış,Geçen sene tatilimizi sizin diyarlarda geçirmiştik.Mevlam oralara öyle bir güzellik vermiş ki ,doğa insanı adeta içine çekiyor ve seyrine doyum olmuyor.Bahçeniz bir harika ellerinize sağlık.Keyifli günler geçirmenizi dilerim.Sağlıcakla kalın.
Sayın kelebekçalısı hoş geldiniz bahçeme. Doğa muhteşem gerçekten ama bahçem sizin bahçenizin yanında henüz emekleyen bir bebek gibi. Beğenmenize mutlu oldum, teşekkür ederim. Her zaman beklerim. Saygılarımla.

Doğayla Barış
27-02-2012, 16:15
Sevgili Doğayla Barış;
Sizin oralara artık bahar yavaş yavaş geldi çiçekler kendilerini göstermeye başlamış. Düğün çiçeği çok güzel bizim bahçede de bol miktarda var.
Dedenizin hikayesi hakikaten Ferhet le Şirine taş çıkartacak cinsten çok hüzünlü bir hikaye.
Kemanınız o güzel omuzunuzda küçük bir bebek gibi çok güzel yakışmış
Müzik ruhun gıdasıdır derler ya çok doğru ama çalma kabliyetim yok.
Neyse siz dostlarımın bilmesi yeter.

Sevgiyle kalın...

Merhaba sevgili fatma sunay hoş geldiniz bahçeme, Güzel sözleriniz için çok teşekkür ediyorum.
Keman benim ilk tanıştığım müzik aleti. Bursa'ya taşındığımızda ilkokul 3. sınıfa gidiyordum. Yeni taşındığımız için kimseyi tanımıyorum tabi ki, evimizi bahçemi çok özlüyor, her gece rüyamda bahçedeki bodur asmalardan yattığım yerden üzüm yediğimi görüyordum. ( bunu yapmak çok hoşuma giderdi ). Yemeden içmeden kesilmiştim. Gıdasızlıktan anemi olmuş, düşüp düşüp bayılıyordum.
Taşınırken babam bütün oyuncaklarımı arkadaşlarıma hatıra olarak armağan etmemi istedi. Gittiğimiz yerde yenilerini alacağına söz vererek. Daha fazlasını aldı ama çok mutsuz bir çocuk olmuştum. Aslında hatıraların beni üzmesini önlemek için bunu yapmıştı ama rüyalara engel olamadı. :(

Mahalleden arkadaşım Nilgün şimdi kim bilir nerelerde... Elim bir kazada ailesini kaybetmiş, halasının yanında kalıyor. Eniştesi matematik öğretmeni İhsan amca ile babam arkadaş olmuşlar, babam benim halimi anlatınca yeğenini sık sık bize oynamaya gönderdi, ben de onlara giderdim. Çok şeker bir aile, beni de çok severlerdi, Bana anlaşmalı terapi uygulamaya başlamışlar. Halası oyunlarla buzdolabında bir tepsi içinde şarap kadehlerinde soğuttuğu sütle nefis kekleri çok güzel takımlarda bize sunar evcilik oynardı. Oyunlarla yemek yemeye başlamıştım :p
Rahmetli İhsan amca da bize ders çalıştırırdı. Ve aralarda çok güzel keman çalardı. Dizlerinin dibine oturup onu dinlemeye bayılırdım. Yeniden gülmeye ve hayatla barışmaya başladım. :-))

Çok haklısın dağların kızı "Müzik ruhun gıdasıdır" .

alcen
27-02-2012, 17:55
Sevgili Doğayla Barış,
inanamıyorum nasıl yazmadan geçmişim ben bu sayfayı,oysa defalarca dolaştım
affedin lütfen.
Yaptıklarınıza bakınca sizi tebrik etmemek mümkün değil,bende müzikle uğraşılan
bir evde büyüdüm.İki ağabeyim, ikiside bütün enstrumanları çalarlar
ve bizim evimizde
her akşam fasıllar olurdu,küçük ağabeyim hala devam ediyor yaz akşamları
bahçede fasıllar yaparız ut eşliğinde.

Dedenizin hikayesi beni çok etkiledi, inanın okurken gözlerim doldu sanki herşeyi
yaşar gibi oldum.İnsan yaşadığı süre neler görup yaşıyor,yaşamı boyunca bıraktığı evladını
içinden hep sevmiş özlemiştir.
Herşey gönlünce olsun,fıstık geri geldimi merak ettim doğurmak için biryere sığınmış
olabilir.
Sevgiler selamlar......

Doğayla Barış
28-02-2012, 17:29
Sevgili Doğayla Barış,
inanamıyorum nasıl yazmadan geçmişim ben bu sayfayı,oysa defalarca dolaştım
affedin lütfen.
Yaptıklarınıza bakınca sizi tebrik etmemek mümkün değil,bende müzikle uğraşılan
bir evde büyüdüm.İki ağabeyim, ikiside bütün enstrumanları çalarlar
ve bizim evimizde
her akşam fasıllar olurdu,küçük ağabeyim hala devam ediyor yaz akşamları
bahçede fasıllar yaparız ut eşliğinde.

Dedenizin hikayesi beni çok etkiledi, inanın okurken gözlerim doldu sanki herşeyi
yaşar gibi oldum.İnsan yaşadığı süre neler görup yaşıyor,yaşamı boyunca bıraktığı evladını
içinden hep sevmiş özlemiştir.
Herşey gönlünce olsun,fıstık geri geldimi merak ettim doğurmak için biryere sığınmış
olabilir.
Sevgiler selamlar......
Merhaba sevgili alcen, iki gündür yağmur-rüzgar- fırtına perişan haldeyiz. Elektrikler sık sık kesiliyor, netten düşüyoruz , mesajlar karman çorman oldu.
Yaşam boyu hepimiz bir hikaye yazıyoruz aslında. Hüzünlü bir öykü...İki evladı arasında seçim yapamıyor. Anadolu da bıraktığı çaresiz, ona muhtaç... Diğeri paşa torunu , hanedan prensi olacak ve güçlü bir aile içinde korunur mutlaka....Hayat böyle bir şey işte...
Rahmetli dedemin gövdesi Çanakkale ve Rus harbinde aldığı yaralarla engebeli bir arazi gibi olmuş, Gazi madalyası vermişler ama şimdi maalesef kendi de yok, madalyası da. Ben doğmadan vefat etmiş. Hikayeleriyle büyüdüm...

Çok üzgünüm fıstık da yok artık. ....:(
Sevgilerimle.

Doğayla Barış
02-03-2012, 14:13
Bahçede hummalı bir faaliyet var. Doğanın işçileri durmaksızın çalışıyor :-))

Doğayla Barış
02-03-2012, 14:27
Şu güzelliğe bakar mısınız...Onlarcası birden bahçenin her yanını sarmış :-))

Doğayla Barış
02-03-2012, 14:31
Bombus arılarımız çok güzeller ...

Doğayla Barış
02-03-2012, 14:48
Müthiş...

Yücel Canpolat
02-03-2012, 15:02
bombus arıları bahçelerimize baharı getirdiler:)

rhepsag67
02-03-2012, 16:29
Sevgili Doğayla Barış,
Yağmur hep yağıyor. Kimisi o yağmurdan kaçıyor kimisi de o yağmurun altına bir kova ya da kocaman bir havuz koyuyor sizinki gibi.
İnsanların önlerine çıkan aksilikler, bir öğretmen gibi olmasaydı, hiç bir keşif, icat ve sanat eseri mümkün olmazdı sanırım. Newton’ un kafasına düşen elma da bir aksilik olmasa gerek :) Her şeyin bir bedeli oluyor mutlaka ama görüyorum ki siz o engelleri, zorlukları kendinize çoktan dost edinmişsiniz:)
Sevginin de, tedavi yöntemlerinden biri olduğu kanıtlanmıştır, günümüzde... İçinizdeki engin sevginizin gücü ile önünüzdeki bütün olumsuzlukları yok edeceğinize eminim.Zaten bu zamana kadar başarmışsınız:)
Bütün gönül gözüyle gördüğünüz güzellikleri bizimle paşlaştığınız için çoooook teşekkür ederim.

Sevgi ve saygılarımla...

mandalinci
02-03-2012, 17:24
Sayın Doğayla Barış,

184. mesajınızdaki resim, şiir gibi çok beğendim. Kemanın hikayesi de çok anlamlı, böyle bir kemana sahip olduğunuz için ve öğrenmek için gösterdiğiniz çabaya saygı duyuyorum. Bildiğim kadarıyla keman çalmak epey zor bir iş.

Şansınızdan ötürü sizin adınıza çok sevindim, sizde bu azim varken, kısa bir zaman sonra sizi keman çalarken de dinleyebiliriz diye düşünüyorum, kolay gelsin, iyi çalışmalar dilerim.

Doğayla Barış
02-03-2012, 17:55
bombus arıları bahçelerimize baharı getirdiler:)
Ne kadar şirinler değil mi :-))

Doğayla Barış
02-03-2012, 18:00
Sevgili Doğayla Barış,
Yağmur hep yağıyor. Kimisi o yağmurdan kaçıyor kimisi de o yağmurun altına bir kova ya da kocaman bir havuz koyuyor sizinki gibi.
İnsanların önlerine çıkan aksilikler, bir öğretmen gibi olmasaydı, hiç bir keşif, icat ve sanat eseri mümkün olmazdı sanırım. Newton’ un kafasına düşen elma da bir aksilik olmasa gerek :) Her şeyin bir bedeli oluyor mutlaka ama görüyorum ki siz o engelleri, zorlukları kendinize çoktan dost edinmişsiniz:)
Sevginin de, tedavi yöntemlerinden biri olduğu kanıtlanmıştır, günümüzde... İçinizdeki engin sevginizin gücü ile önünüzdeki bütün olumsuzlukları yok edeceğinize eminim.Zaten bu zamana kadar başarmışsınız:)
Bütün gönül gözüyle gördüğünüz güzellikleri bizimle paşlaştığınız için çoooook teşekkür ederim.

Sevgi ve saygılarımla...
Sevgili rhepsag67 Merhaba .
Bahçeme hoş geldiniz. Güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim.
Uzun ince bir yoldayız, yürüyoruz gündüz gece ...
Sevgilerimle.:-)

Doğayla Barış
02-03-2012, 18:07
Sayın Doğayla Barış,

184. mesajınızdaki resim, şiir gibi çok beğendim. Kemanın hikayesi de çok anlamlı, böyle bir kemana sahip olduğunuz için ve öğrenmek için gösterdiğiniz çabaya saygı duyuyorum. Bildiğim kadarıyla keman çalmak epey zor bir iş.

Şansınızdan ötürü sizin adınıza çok sevindim, sizde bu azim varken, kısa bir zaman sonra sizi keman çalarken de dinleyebiliriz diye düşünüyorum, kolay gelsin, iyi çalışmalar dilerim.
Sevgili mandalinci çok teşekkür ederim. Umarım bir gün çalabilirim.
Zor bir enstrüman haklısınız. Ama onu çok seviyorum. Sevgimin ışığında belki zamanla başarabilirim. Sevgilerimle.

Doğayla Barış
02-03-2012, 18:48
Sanmasınlar yıkıldık, Sanmasınlar ki göçtük...
Bir başka bahara kadar, Sadece yaprak döktük...

Mevlana...

Doğayla Barış
02-03-2012, 18:53
Sera parçalanınca bitkilerin bir bölümünü kış bahçesine taşıdık. Ama rüzgar aman vermiyor. Kar ve karla karışık leblebi büyüklüğündeki dolu yüzümüze kırbaç gibi iniyor. Soğuktan ellerim uyuştu elimden saksılar kayıyor...
Aman Allahım, o sırada bir mucize doğuyor...
Ebemkuşağı :-)))
İçeri koşup fotoğraf makinasını nasıl kaptım ve uyuşmuş ellerimle çekmeye çalıştım anlayamadım. Bir yandan fıstık, bir yandan bıcırık, fırtınadan korkmuş üzerime atlıyorlar...Bu arada ben bir yandan makina ıslanmasın diye de uğraşarak fotoğraf çekmeye çabalıyorum... İşte öyle bir andı...
Doğa ve doğayı destekleyen ilahi güçler seramızı taçlandırıyor. ....

Doğayla Barış
02-03-2012, 18:55
Hatta bir taç yetmez, işte size iki taç diyerek... Moral dediğin böyle verilir :-)))
İyi ki Doğayla Barışığız...

tturt
03-03-2012, 15:46
Sayın Doğayla Barış,

Ben bu güzellikleri sizin gibi güzel insanların onca çabasını nasıl kaçırmışım, kendime çok kızdım.

Doğa için yaptıklarınız tüm sözcüklerin ötesinde ne söylense az gelecek, emeğinize sağlık diyorum. İyi ki sizin gibi doğa dostları var. Sizleri yürekten tebrik etmek istiyorum.

Bahçenizin bulunduğu alan çok güzel. Eşim ve ben bir Marmaris aşığıyız. Her sene planlarımız arasında mutlaka 1 haftalık Marmaris ve çevresinde tatil yer alır, bazı seneler gerçekleşmeyince bir sonraki seneyi adeta iple çekeriz. Marmaris Knidos arasında ki karadan gidilebilecek tüm koylara gittiğimizi düşünüyorum. Bu sene ki projemiz gerçekleştirebilirsek denizden Datçaya kadar gidip dönmek.

Minik carettalar harikaydı, sığla projeniz ise her türlü övgüye layık. Badem'le bu kadar iç içe olmak sizin için ne güzel bir şans. Fıstık gerçekten ismini hak ediyor maşallah gerçekten fıstık gibi. Kızkumu ise sizin de bahsettiğiniz gibi maalesef güzelliğini kaybetmeye devam ediyor.

Size çalışmalarınızda başarılarınızın devamını temenni ediyorum. Sağlık içinde mutlu günler temenni ederim.

Doğayla Barış
04-03-2012, 18:14
Sayın Doğayla Barış,

Ben bu güzellikleri sizin gibi güzel insanların onca çabasını nasıl kaçırmışım, kendime çok kızdım.

Doğa için yaptıklarınız tüm sözcüklerin ötesinde ne söylense az gelecek, emeğinize sağlık diyorum. İyi ki sizin gibi doğa dostları var. Sizleri yürekten tebrik etmek istiyorum.

Bahçenizin bulunduğu alan çok güzel. Eşim ve ben bir Marmaris aşığıyız. Her sene planlarımız arasında mutlaka 1 haftalık Marmaris ve çevresinde tatil yer alır, bazı seneler gerçekleşmeyince bir sonraki seneyi adeta iple çekeriz. Marmaris Knidos arasında ki karadan gidilebilecek tüm koylara gittiğimizi düşünüyorum. Bu sene ki projemiz gerçekleştirebilirsek denizden Datçaya kadar gidip dönmek.

Minik carettalar harikaydı, sığla projeniz ise her türlü övgüye layık. Badem'le bu kadar iç içe olmak sizin için ne güzel bir şans. Fıstık gerçekten ismini hak ediyor maşallah gerçekten fıstık gibi. Kızkumu ise sizin de bahsettiğiniz gibi maalesef güzelliğini kaybetmeye devam ediyor.

Size çalışmalarınızda başarılarınızın devamını temenni ediyorum. Sağlık içinde mutlu günler temenni ederim.

Çok teşekkür ederim sayın tturt. Doğa bir şekilde kendine tutkun olanları birleştiriyor. :-)
Ziyaretiniz beni mutlu etti. Ben de bahçenizin hayranları arasındayım. Ege bir başka güzel maşallah. Çiçekleriniz harika...
Bu yıl Marmaris gezinizde mutlaka köyümüze bekleriz. Bahçemiz sahilde Martı marina ve kız kumunun tam ortasında...
Eşiniz, yavrunuz ve sizin için sağlık, mutluluk ve huzur dolu bir yaşam diliyorum. Saygılarımla.

Doğayla Barış
08-03-2012, 08:41
m.milliyet.com.tr (http://www.milliyet.com.tr/caretta-rekora-kosuyor/ege/haberdetay/07.03.2012/1512108/default.htm)

hk50
08-03-2012, 11:03
Sn Doğayla Barış
Bu hizmetinizden dolayı Tebrik eder başarılarınızın devamını dilerim.

Doğayla Barış
11-03-2012, 17:55
Bahçemizin endemik türlerinden orkideler açtı :D

Doğayla Barış
11-03-2012, 17:58
Şu zerafete bakar mısınız...Maşallah diyelim lütfen ;)
Ön bahçeyi halı gibi kapladılar. Sanırım soğanları geçen sene çim için dağdan getirilen toprakla birlikte gelmişler.

Doğayla Barış
11-03-2012, 18:00
Dağ menekşelerimiz de açtı, misler gibi kokuyor:p

Doğayla Barış
11-03-2012, 18:05
Menekşem...

Doğayla Barış
11-03-2012, 18:08
Dışarıda fırtına uçuruyor her yeri. Rüzgardan öyle şiddetli migrenim tuttu ki attım kendimi sanal bahçeme :-)))
Neyse ki kış bahçesinde çiçeklerin keyfi yerinde...

Doğayla Barış
11-03-2012, 18:12
Bu arada bana her gün güzel sürprizler yapmaya devam ediyorlar.

Doğayla Barış
11-03-2012, 18:13
Mor çizgili çiğdem :cool:

Doğayla Barış
11-03-2012, 18:15
Muhteşem....

Doğayla Barış
11-03-2012, 18:18
Güzel arkadaşlarım da güzel enerjileriyle hemen motive ediyorlar, sanki baş ağrım azaldı gibi ;)

Orhan Özbilgiç
11-03-2012, 18:25
Ben şu gökkuşağı görüntülerine takıldım. Yok böyle bir güzellik! Ne kadar güzel yakalamışsınız...

Orkideler ve mor menekşeler baharın Marmaris'te gelmek üzere olduğunu gösteriyor. Gelsin gelsin...Size gelince, geçte olsa bizede gelecek demektir.:p
Aslında çokta gecikmiş değil ama bu yıl kesintisiz ve çok soğuk bir kış yaşadığımızdan olacak, çok özledik.

Sevgili Doğayla Barış;
Doğa için sarfettiğiniz çabalar için bende sizi kutluyorum.
Güzel bir sezon geçirmeniz dileğiyle, selam ve sevgilerimi sunuyorum. kolay gelsin.

Doğayla Barış
11-03-2012, 19:28
Güne Merhaba / Carettaların dili olsa... (http://tvarsivi.com/grup-dogayla-baris-caretta-carettalar-icin-klip-yapti-09-03-2012-izle-i_2012030305814.html)

rhepsag67
13-03-2012, 15:26
Sevgili Doğayla Barış,
Bahar gözünü kırpmaya başladı artık; ne güzel orkideler, menekşeler, çiğdemler... İnsan heyecanlanıyor görünce bu güzellikleri. İşe gelip giderken, hafta sonu yürüyüşlerinde fark ediyorum; pembe çuhalar, hatta papatyalar, mor menekşeler, minik minik mavi yavşan otu çiçekleri(adını yanılmıyorumdur inşallah), sarı sarı kır çiçekleri (henüz isimlerini bilmediğim) bu soğuk havada bile kendilerini, biraz biraz göstermeye başladılar... Yakında mor,dağ sümbülleri de aralarına katılır:) Yapraksız ağaçlar kıpır kıpır heyecanla sıralarının gelmesini bekliyor gibiler. Doğa sessizce şarkısına başladı, ne güzel :p

Gören göze güzel, çirkin hepsi bir;
Aşıklara cennet, cehennem hepsi bir;
Ermiş ha çul giymiş, ha atlas;
Yün yastık, taş yastık, seven başa hepsi bir.
ÖMER HAYYAM

gambet
13-03-2012, 19:03
gercekten ruya gibi hisaronu koyu ve 2000m2 bir bitki muzesi nekadar uyumlu olmus.umarim kiyilarda kalanlar boyle metre metre korunur betonlasmadan.dogayla baris.doga sitelerine surfe basladigimdan beri nickinizi hep dikkat cekici bulmusumdur.yaptiklariniz ve ozelliklede clipinizi izledikten sonra nickiniz fazlasiyla hakettiginizi goruyorum.calismalarinizda basarilar ve kolayliklar dilerim.

Doğayla Barış
17-03-2012, 22:15
Ben şu gökkuşağı görüntülerine takıldım. Yok böyle bir güzellik! Ne kadar güzel yakalamışsınız...

Orkideler ve mor menekşeler baharın Marmaris'te gelmek üzere olduğunu gösteriyor. Gelsin gelsin...Size gelince, geçte olsa bizede gelecek demektir.:p
Aslında çokta gecikmiş değil ama bu yıl kesintisiz ve çok soğuk bir kış yaşadığımızdan olacak, çok özledik.

Sevgili Doğayla Barış;
Doğa için sarfettiğiniz çabalar için bende sizi kutluyorum.
Güzel bir sezon geçirmeniz dileğiyle, selam ve sevgilerimi sunuyorum. kolay gelsin.
Sevgili Orhan bey bahçemi ziyaretinize çok memnun oldum. Güzel dileklerinize teşekkür ederim. Bahar geldi ama fırtına, rüzgar duman ediyor bizi :eek:
Akşamları da çok serin. Ama dostların bahçesi hala karlar altında olunca şikayet etmek ayıp olacak :o
Sert geçen kışın ardından çok sıcak bir yaz gelecek diyorlar. Bu gün şikayet ettiğimiz rüzgar sıcak yaz gecelerinde can simidimiz oluyor. :p
Nisan geldiğinde sizin gibi ustaların bahçeleri kim bilir ne güzellikler sunacak bizlere, hevesle bekliyorum. Sevgiler, saygılar.

Doğayla Barış
17-03-2012, 22:25
Sevgili Doğayla Barış,
Bahar gözünü kırpmaya başladı artık; ne güzel orkideler, menekşeler, çiğdemler... İnsan heyecanlanıyor görünce bu güzellikleri. İşe gelip giderken, hafta sonu yürüyüşlerinde fark ediyorum; pembe çuhalar, hatta papatyalar, mor menekşeler, minik minik mavi yavşan otu çiçekleri(adını yanılmıyorumdur inşallah), sarı sarı kır çiçekleri (henüz isimlerini bilmediğim) bu soğuk havada bile kendilerini, biraz biraz göstermeye başladılar... Yakında mor,dağ sümbülleri de aralarına katılır:) Yapraksız ağaçlar kıpır kıpır heyecanla sıralarının gelmesini bekliyor gibiler. Doğa sessizce şarkısına başladı, ne güzel :p

Gören göze güzel, çirkin hepsi bir;
Aşıklara cennet, cehennem hepsi bir;
Ermiş ha çul giymiş, ha atlas;
Yün yastık, taş yastık, seven başa hepsi bir.
ÖMER HAYYAM

Doğa sessizce şarkısına başladı,
Biz de doğanın şarkısından esinleniyoruz...;)
Ve hayyam...:cool:
Doğaya öyle dost, öyle güzel bakıyorsunuz ki, mesajlarınızı okumaya bayılıyorum. Her zaman beklerim. Sevgilerimle.

kamelyavadisi
17-03-2012, 22:27
Doğa Hanım;
Bahçende gezinti yaptığımda ben de huzur buluyorum. Harika güzellikler. Emeklerine sağlık.

Doğayla Barış
17-03-2012, 22:30
gercekten ruya gibi hisaronu koyu ve 2000m2 bir bitki muzesi nekadar uyumlu olmus.umarim kiyilarda kalanlar boyle metre metre korunur betonlasmadan.dogayla baris.doga sitelerine surfe basladigimdan beri nickinizi hep dikkat cekici bulmusumdur.yaptiklariniz ve ozelliklede clipinizi izledikten sonra nickiniz fazlasiyla hakettiginizi goruyorum.calismalarinizda basarilar ve kolayliklar dilerim.
Merhaba sevgili gambet. Ziyaretiniz bizi mutlu etti, her zaman bekleriz.
Nazik jestinize teşekkür ediyorum. Bahçemiz değerli dostumuzun armağanı o güzelim enginarlara ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. :p
Sevgiler, saygılar.

Doğayla Barış
17-03-2012, 22:47
Doğüa Hanım;
Bahçende gezinti yaptığımda ben de huzur buluyorum. Harika güzellikler. Emeklerine sağlık.
Merhaba sevgili kamelya vadisi, hoş geldiniz bahçeme...
Doğa muhteşem gerçekten, biz de ona layık olmaya çalışıyoruz ama daha işimiz pek çok :p
Teşekkür ediyorum.

rhepsag67
20-03-2012, 07:52
Doğa sessizce şarkısına başladı,
Biz de doğanın şarkısından esinleniyoruz...;)
Ve hayyam...:cool:
Doğaya öyle dost, öyle güzel bakıyorsunuz ki, mesajlarınızı okumaya bayılıyorum. Her zaman beklerim. Sevgilerimle.

Çok teşekkür ederim sevgili Doğayla Barış, sizin gibi doğa dostu ve aşığı insanları ağaçlar net’ten takip etmek bir nebze de olsa içimi ferahlatıyor, gözümü gönlümü açıyor. Büyük bir fabrikayla iç içe olan bir bölgede yaşıyoruz. Buna rağmen sizin kadar olmasa da yine de bir nebze şanslı sayılırız; hala kuşlar, kelebekler, arılar, bir çeşit sinek kuşu ve hatta çekirgeler balkonumuza misafirliğe gelebiliyor. Balkonumuzdan kırlangıçların, ağaçkakanların, baykuşların seslerini duyabiliyorum.;)Lojman sakinlerinin arasında kaplumbağalar , kirpiler, sincaplar hala mevcut…:eek:

Bölgenizde rüzgarlardan oldukça sıkıntı çekiyorsunuz sanırım. Bahçenizde mimoza ağacı da var mı, bilmiyorum. Masanobu Fukoka , Ekin Sapı Devrimi kitabında mimoza ağacının özelliklerinden bahsediyor, birçok faydalı özelliklere sahip bir ağaç. Eşimin memleketi Adana’da gördüm, Akdeniz iklimine de uygun sanırım. “MİMOZA, hanım böcekleri ve doğa avcıların korunması için, çiçekler, arıları cezbediyor. Yapakları iyi hayvan yemi oluyor. Böcek zararını önlüyor. Rüzgar kesici. Köklerinin içinde yaşayan rhizobium bakterisi toprağı gübreliyor. (Nitrojen dengeleyicisi – toprak için iyi) Toprağı derinden zenginleştiren mimoza ağacının kökleri sayesinde, suni gübre olmadan da gayet iyi idare edebilirsiniz. Rüzgar kesici olarak uzun ağaçlar ve altta da yeşil gübre örtüsü…”

Sevgi olmadan bir yaşam, bütün çiçeklerin susuzluktan ölmüş olduğu, kuru bir bahçe gibi olurdu.

Sevgilerimle... :)

gtatas
22-03-2012, 19:01
Efendim yazıma sizi ve eşinizi tebrik ve takdir ederek başlamak istiyorum. Çocukluğumun tatil yeri cennet Marmariste adeta bir daha cennet oluşturmuşsunuz.İlk Marmaris ziyaretim de sizleri ziyaret etmek isterim.Fıstığın durumunu çok merak ettim bir haber varmı acaba doğum için bir yerlere saklanmış olabilir mi rabbim bir an evvel kavuştursun sizi inşallah.Efendim asma çeliklerimiz nasipse yarın yola çıkıyor.İnşallah büyüsünlerde bir çardak yapın altına da bir hamak attık mı gelmeyin keyfimize. İşleriniz de kolaylıklar dilerim.

Doğayla Barış
22-03-2012, 23:16
Kumsalda bahar :-)

Doğayla Barış
22-03-2012, 23:17
Çiriş otları tüm albenisiyle kumsalda salınıyor ;)

Doğayla Barış
22-03-2012, 23:19
Bu güzelliği tanımıyorum...

Doğayla Barış
22-03-2012, 23:20
Bir tür çiğdem olabilir mi :o

Doğayla Barış
22-03-2012, 23:22
Ve bunlar... yaprak yapısıyla ilgimi çekmiş ve sabırla çiçeğini beklemiştim.

Doğayla Barış
22-03-2012, 23:23
Değdi sanırım...:p

rhepsag67
23-03-2012, 07:07
Bu güzelliği tanımıyorum...

Ne tesadüf, dün akşam yeni satın aldığım kitabı(Türkiye'nin en güzel yaban çiçekleri 1-2, Erdoğan Tekin) çocuklarımla karıştırırken bu çiçeği çocukluğumda çok görüyordum ama adını bilmiyordum diye konu bahis oldu:)Çiçeğin adı AKYILDIZ-Ornitholagum oligophyllium. Tükrük otu, köpek soğanı, yoğurt çiçeği gibi adları da var. Bana da bu çiçeğin ismini öğrenmek seneler sonraya nasip oldu;)

Sevgilerimle...

fikreteren
23-03-2012, 09:29
Sevgili Doğayla barış yaz size erken gelmiş.Ne güzel.Doğa insana en güzel terapisini yapıyor.Başınızın ağrısı ondan geçmiştir .O ellerin toprağa değmesi bile vücuttaki elektriği alıyor.Doğada ki bitkiler nefis.Ellerinize sağlık...

Doğayla Barış
26-03-2012, 08:34
Çok teşekkür ederim sevgili Doğayla Barış, sizin gibi doğa dostu ve aşığı insanları ağaçlar net’ten takip etmek bir nebze de olsa içimi ferahlatıyor, gözümü gönlümü açıyor. Büyük bir fabrikayla iç içe olan bir bölgede yaşıyoruz. Buna rağmen sizin kadar olmasa da yine de bir nebze şanslı sayılırız; hala kuşlar, kelebekler, arılar, bir çeşit sinek kuşu ve hatta çekirgeler balkonumuza misafirliğe gelebiliyor. Balkonumuzdan kırlangıçların, ağaçkakanların, baykuşların seslerini duyabiliyorum.;)Lojman sakinlerinin arasında kaplumbağalar , kirpiler, sincaplar hala mevcut…:eek:

Bölgenizde rüzgarlardan oldukça sıkıntı çekiyorsunuz sanırım. Bahçenizde mimoza ağacı da var mı, bilmiyorum. Masanobu Fukoka , Ekin Sapı Devrimi kitabında mimoza ağacının özelliklerinden bahsediyor, birçok faydalı özelliklere sahip bir ağaç. Eşimin memleketi Adana’da gördüm, Akdeniz iklimine de uygun sanırım. “MİMOZA, hanım böcekleri ve doğa avcıların korunması için, çiçekler, arıları cezbediyor. Yapakları iyi hayvan yemi oluyor. Böcek zararını önlüyor. Rüzgar kesici. Köklerinin içinde yaşayan rhizobium bakterisi toprağı gübreliyor. (Nitrojen dengeleyicisi – toprak için iyi) Toprağı derinden zenginleştiren mimoza ağacının kökleri sayesinde, suni gübre olmadan da gayet iyi idare edebilirsiniz. Rüzgar kesici olarak uzun ağaçlar ve altta da yeşil gübre örtüsü…”

Sevgi olmadan bir yaşam, bütün çiçeklerin susuzluktan ölmüş olduğu, kuru bir bahçe gibi olurdu.

Sevgilerimle... :)
Sevgili arkadaşım dün bahçede mimozalar sarı sarı, salkım salkım açmıştı. Yalnız burada ki mimozalar ada mimozası gibi kokmuyor.:(
Bölge halkı akasya diye adlandırıyor...
Bulabilirsem Kokulu İstanbul mimozası istiyorum. Bahçemde açan güzeli sizin için fotoğraflayacağım.
Ak yıldız... şimdi bahçenin her tarafında gözüme çarpıyorlar, çok güzeller :-)

Doğayla Barış
26-03-2012, 08:49
Efendim yazıma sizi ve eşinizi tebrik ve takdir ederek başlamak istiyorum. Çocukluğumun tatil yeri cennet Marmariste adeta bir daha cennet oluşturmuşsunuz.İlk Marmaris ziyaretim de sizleri ziyaret etmek isterim.Fıstığın durumunu çok merak ettim bir haber varmı acaba doğum için bir yerlere saklanmış olabilir mi rabbim bir an evvel kavuştursun sizi inşallah.Efendim asma çeliklerimiz nasipse yarın yola çıkıyor.İnşallah büyüsünlerde bir çardak yapın altına da bir hamak attık mı gelmeyin keyfimize. İşleriniz de kolaylıklar dilerim.
Sevgili arkadaşım hemen bahçede çardak çalışmalarına başladık :p
Üzümler büyüyene kadar süs kabaklarını sardırırız.
Güzel dileklerinize çok teşekkür ediyorum. Marmaris'e geldiğinizde bahçemize mutlaka bekleriz.
Fıstık maalesef artık yok. Yavruları için çalındığı kesinleşti fakat bulamadık. :(
Artık sahilde dolaşmak bana acı veriyor, çünkü hep onunla oynadığımız oyunlar aklıma geliyor.
Her sabah kumsala koşardık ve kendi uydurduğum "Deniz bize ne getirmiş" şarkısı eşliğinde değişik deniz kabukları ve ağaç kökleri toplardık.
Ben hangi objeyi almak için eğilsem hızla onun üzerine atlayıp yatar ve göbüşünü açarak şımarıklık yapardı. :p:p:p
Önce Fıstık sevilip okşanacak, lütfedip kalktığında beğendiğim her neyse alınacak ;)
Dün öyle hüzünlü bakmışım ki denize...eşim dayanamadı ve Mayıs ayında sana bir yavru köpek alacağım diye söz verdi. İşlerimiz çok yoğun bu aralar ama Mayıs da hep kumsalda olacağım inşallah , eğitebiliriz ve koruyabiliriz.
Üzüm çeliklerini bekliyoruz :-)

rhepsag67
26-03-2012, 15:29
Sevgili Doğayla Barış, tahmin edebiliyorum bahar geldi,çok yoğun çalışmalara başladınız. Ama arada sırada da olsa bizi doğanın uyanışı sırasındaki o küçük mucizelerinden mahrum etmeyin. Ülkemizin her bir yanı farklı bir güzel:) Bahçe sahipleri sayesinde farklı farklı güzellikleri de görebiliyoruz.(Bazen farkında bile olmadığımız)
Doğayı görmeye, tanımaya başladıkça hayretler içinde kalmamak mümkün değil... Her şeyin bir sistem, bir düzen içinde olduğunu bir nebzecik de olsa görebilmek muhteşem bir şey :)

Sağlıcakla kalın...
Hoşça kalın...

Doğayla Barış
29-03-2012, 04:21
Sevgili Doğayla barış yaz size erken gelmiş.Ne güzel.Doğa insana en güzel terapisini yapıyor.Başınızın ağrısı ondan geçmiştir .O ellerin toprağa değmesi bile vücuttaki elektriği alıyor.Doğada ki bitkiler nefis.Ellerinize sağlık...
Sevgili fikreteren çok haklısınız. Her derdin devası doğada. Ben de fırsat buldukça bahçeme koşup terapi yapıyorum.
Meyve ağaçları çiçek açtı. Bu güzellikleri sizin için görüntüledim.

Doğayla Barış
29-03-2012, 04:23
Şeftali çiçek açtı :p

Doğayla Barış
29-03-2012, 04:27
Bahçemde bahar...

Doğayla Barış
29-03-2012, 04:30
Mimozalar sevgili rhepsah67 için ;)

Doğayla Barış
29-03-2012, 04:32
Çok güzeller ama kokusu yok :cool:

Doğayla Barış
29-03-2012, 04:35
Ve laleler...:cool:

Doğayla Barış
29-03-2012, 04:36
:cool:

Doğayla Barış
29-03-2012, 04:37
Yakın plan...

Doğayla Barış
29-03-2012, 04:41
Keçiler sanki doğayla bütünleşmiş gibi :p