PDA

View Full Version : Vitis vinifera (Asma - Üzüm)




Sayfalar : [1] 2

turunç
08-11-2006, 02:47
BAĞ YERİNİN İKLİM VE TOPRAK ÖZELLİKLERİ

Ekonomik anlamda bağcılık yapılabilmesi için bağ tesis edilecek yer öncelikle iklim ve toprak özellikleri açısından uygun olmalıdır. Ülkemiz tarım bölgeleri bağcılık açısından genellikle uygun iklim özelliklerini taşımaktadır.

Bağcılık açısından önemli iklim ve toprak özellikleri şu şekildedir.

Sıcaklık: Bir yerde hangi amaca yönelik bağcılık yapılabilmesine karar vermemizde en önemli kriterlerden biri etkili sıcaklık toplamıdır. Etkili sıcaklık toplamı asma bitkisinin gelişme döneminde tomurcukların uyanmasından hasada kadar olan sürede +10oC‘nin üzerindeki günlük sıcaklıkların toplamıdır. Pratikte bu değer aylık ortalama sıcaklık değerinden 10oC değerinin çıkarılıp o aya ait gün sayısının çarpımı ile bulunur. Etkili sıcaklık toplamı 900 gün derecenin üzerinde olan yerler bağcılık açısından yeterli kabul edilmekle birlikte bağcılık yapılan bölgelerimizde etkili sıcaklık toplamının daha yüksek olduğunu (Nevşehir, 1306 gün-derece; Ankara 1640 gün-derece; Tekirdağ 1917 gün-derece; Manisa 2705 gün-derece) belirtmek gerekir. Bağcılık yaptığımız yöredeki etkili sıcaklık toplamı çeşidin gereksinim duyduğu sıcaklık toplamını karşılamalıdır. Etkili sıcaklık toplamı az olan yerlerde vejetasyon dönemi daha kısa olan çeşitler tercih edilmelidir.
Bağcılığı sınırlayan iklim koşullarından bir diğeri de düşük sıcaklıklar, özellikle kış donlarıdır. Kış aylarında sıcaklığın düşme hızına ve etkili olduğu süreye bağlı olarak asma yıllık dalları -12 oC’ de; kollar ve gövde -20 oC’de zarar görebilir. Sonbahar erken donları omca üzerindeki ürüne zarar verirken, ilkbahar geç donları -1 ile -3 oC’de zarar görebilen genç sürgünleri öldürebilir. Bu tip düşük sıcaklıkların yoğun olarak görüldüğü bölgelerde bağ tesisi için yer seçiminde dikkat edilmeli ve zararları en aza indirecek kültürel tedbirler (kış aylarında asma gövdesini toprağın altına gömme, alçak gövdeli terbiye sistemleri kullanma gibi) alınmalıdır.
Yağışlar: Asma bitkisi yıl içerisinde 500-600 mm yağış alan yerlerde sulama yapmadan yetiştirilebilmektedir. Yıllık yağışın 300 mm.nin altına düştüğü bölgelerde sulama yapmak gereklidir. Bağcılık yapılan bölgede yağışın kış aylarında ve ilkbahar aylarında düşmesi istenir. Yağışların geç ilkbahar veya yaz başlangıcında düşmesi döllenme üzerinde problemler yaratmakta, hastalıklarla mücadeleyi güçleştirmektedir. Aynı şekilde hasat dönemine yakın meydana gelen yağışlar ise tedbir alınmadığı takdirde üzümlerin çürümesine neden olmaktadır. Bu tip yörelerde hastalıklara hassas çeşitleri yetiştirmemek gereklidir. Yıllık yağışın 300-600 mm arasında olduğu yerlerde sulama yapılamıyorsa ve eğer bölgede filoksera zararlısı yoksa Vinifera çeşitleri kendi kökleri üzerinde; filoksera sorunu varsa 110 R, 140 Ru, 1103 P, 99 R gibi kurağa dayanıklı anaçlar üzerinde yetiştiricilik yapılmalıdır.
Güneşlenme :Asma bitkisi yeterli gelişmeyi sağlamak ve tanelerinde şeker birikimini gerçekleştirmek için bol miktarda güneş ışığına gereksinim duyar. Bu bakımdan bol güneşlenme için güney veya güneybatıya bakan yerler seçilmelidir.

http://www.bagcilik.gov.tr/Img/Uploads/ens12.jpg

Rüzgarlar :Asma üzerindeki sürgünleri kıracak derecede şiddetli rüzgarlar bağcılık açısından önem taşırlar. Buralarda tesis edilen bağların etrafında uygun bitkilerle rüzgar kıranlar güneşlenme ve havalanmaya engel olmayacak şekilde dikilmelidir. Ayrıca sıralar ana rüzgarların istikametinde olmalı, sürgünler tellere bağlanmalı, sürgünlerde tepe alma işlemi ihmal edilmemelidir. Çiçeklenme dönemindeki çok sıcak ve kuru veya çok nemli rüzgarlar tozlanmayı güçleştirdikleri için tane tutumunun azalmasına yol açabilirler.Aşırı nemli rüzgarlar ayrıca hastalıkların artmasına, bazı hassas çeşitlerde hasat döneminde üzümlerin çürümesine yol açabilmektedir.
Toprak: Asma değişik toprak tiplerine uyum yeteneği yüksek olan bir bitki türü olmakla birlikte tınlı veya kumlu-tınlı topraklarda en yüksek randıman alınmaktadır. Asmanın yetiştiği toprağın en az 60-70 cm. derinliğe sahip olması, bir miktar kireç ve organik madde içermesi istenir. Bağ tesis edilmesi düşünülen araziden alınan toprak örneklerinin toprak laboratuarlarında fiziksel ve kimyasal özelliklerinin belirlenmesi seçilecek anaç çeşidi ve uygulanacak gübre programının tespitinde yararlı olur.
Türkiye’nin önemli bir kısmı bağcılık açısından uygun iklim ve toprak özelliklerine sahiptir. Ancak Doğu Anadolu’nun özellikle yüksek kesimlerinde yetersiz ısı toplamı ve kış soğukları; Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’nun bazı yerlerindeki kış soğukları bağcılık açısından sınırlayıcı etki yapmaktadır. Bunlara ek olarak Karadeniz Bölgesi’nde gelişme döneminde meydana gelen yağışların zararlı olması bu bölgede bağcılığın yayılmasını sınırlamaktadır.


YERİNDE AŞILAMA İLE BAĞ TESİSİ

Bazı üreticiler aşılı asma fidanı bulamadıklarında veya daha ucuz olduğu için bağ arazisine önceden dikilmiş aşısız köklü Amerikan asma anaçlarına yerinde aşı yaparak bağ tesisini tamamlarlar. Aşılama ile bağ tesisinde yarma aşı,kakma aşı, yongalı göz aşıları kullanılabilir. Burada yarma aşı ve yongalı göz aşıları hakkında bilgi verilecektir.

Yarma Aşı:
Anaç gövdesinin aşıya uygun kalınlığa gelmesi için dikimden itibaren 1-2 yıl beklemek gerekmektedir. En az baş parmak kalınlığını alan anaçlara yarma aşı olarak tabir ettiğimiz aşı yapılabilir. Aşıda iyi bir tutum sağlanması yani anaç ile kalem olarak adlandırdığımız asmanın üst kısmını oluşturacak çeşide ait 2 gözlü yıllık dal parçasının kaynaşması için toprak ve iklim koşullarının istenen düzeye gelmesi lazımdır. Toprak sıcaklığının 20-30 oC ve toprakta yeterli nemin olduğu erken ilkbaharda aşı yapılabilir.

Aşıdan önce aşılanacak çeşide ait sağlıklı omcalardan kalemler alınmış olmalı ve bunlar aşıya kadar soğuk ve nemli bir ortamda muhafaza edilmelidir. Aşıdan önce bir gece kalemler su dolu bir kovada tutulurlar. Aşıdan önce anacın etrafındaki toprak çapayla çekilerek boğaz açılır. Anaç gövdesinin fazla yarılmasını önlemek için anacın alt kısmı rafya ile bağlanır. Anaç aşı baltası ile tam ortasından 3-4 cm. derinlikte yarılır (Şekil 6, a ve b). Aşı baltasının ucundaki kıvrık kısım yarığa oturtulur ve kalem takılıncaya kadar burada kalır. Bu arada aşılanacak kalem hazırlanır.

Bunun için 2 gözlü kalem kesilir. Alttaki gözün altından itibaren anaçtaki yarığın boyunda aşağıya doğru incelen ve bir tarafında öze kadar inecek şekilde kesit bıçakla hazırlanır. Kalemin kabuğu ile anacın kabuk kısmı birbirine tam oturacak şekilde kalem anaçtaki yarığa oturtulur ve balta çıkarılır (Şekil 6, c). Rafya veya esnek plastik bir bağ ile anaç aşağıdan yukarıya doğru sararak bağlanır. Aşının üzeri gevşek ve nemli toprakla 3-5 cm. kalınlığında örtülür ve yanına herek dikilir (Şekil 6, d). Daha sonra aşılı fidanlarda olduğu gibi bakım işleri yapılır.

http://www.bagcilik.gov.tr/Img/Uploads/yetteksek6.JPG

Şekil 6 . Yarma aşının yapılışı


Yongalı Göz Aşısı:
Bağcılıkta göz aşısı yeni bağ tesisinde veya çeşit değiştirme amacıyla kullanılabilmektedir. Sonbaharda yapılan, ertesi ilkbaharda süren göz aşıları durgun; ilkbaharda yapılıp takip eden zamanda süren göz aşıları ise sürgün göz aşılarıdır. Durgun göz aşıları sonbaharın ılık geçtiği yörelerde başarıyla uygulanabilmektedir.


Yongalı göz aşılarında başarı için anacın aktif gelişme döneminde olması ve sağlıklı aşı gözlerinin temini gereklidir. Durgun göz aşısı için aşı kalemleri pişkinleşmiş yani kabuk rengi açık kahverengiye dönmüş sürgünlerden alınmalıdır. Aşı gözü alınacak boğumlarda yeşil kısım kalmamalı ve bu kısımdaki sülükte kahverengileşmiş olmalıdır. Aşı kalemleri alındıktan hemen sonra üzerindeki yapraklar koparılmalı ve aşıya kadar ıslak bez gibi malzemeyle sarılarak kurumaları önlenmelidir. Aşı yapılacak anaçlarda gelişmeyi teşvik etmek için çok kurak yıllarda anaçlar aşıdan bir süre önce sulanabilirler.

Yongalı göz aşısında aşı gözünü hazırlamak için önce gözün altından aşağıya doğru yaklaşık 45 derecelik açı ile odun kısmına kadar inen bir kesit aşı çakısı ile açılır. Daha sonra çakı gözün 1-1,5 cm. üzerinden aşağıya doğru ilk kesimin sonlandığı yere kadar indirilerek aşı gözü hazırlanmış olur (Şekil 7, a). Anacın üzerinde de aşılanacak kısımda aşı gözünün oturacağı şekilde kesit açılır (Şekil 7, b). Göz anaç üzerindeki bu yuvaya tam olarak oturtulur (Şekil 7, c). Daha sonra aşı yeri uygun aşı bağı ile bağlanır (Şekil 7, d). Aşı yeri aşının üzerini 3-5 cm geçecek şekilde nemli toprakla örtülür (Şekil 7, e).

http://www.bagcilik.gov.tr/Img/Uploads/yetteksek7.JPG

Şekil 7. Durgun yongalı göz aşısının yapılışı


Göz genellikle aşıdan sonraki birkaç haftada kallus oluşturarak anaçla kaynaşır ve kışı dinlenme halinde geçirir. Ertesi ilkbaharda aşıların tutup tutmadığını kontrol etmek için üzerlerindeki toprak açılır ve aşıya parmakla bastırılır. Düşmeyen aşılar tutmuş demektir. Tutan aşıların 3-4 cm. üzerinden anaç kesilir ve süren sürgünlerin zarar görmemesi için tekrar toprakla örtülür ve yanına bir herek dikilir. Aşı gözünden süren sürgün 20-25 cm uzunluğa erişince dik büyümesi için hereğe bağlanır. Bu arada toprak açılarak anaç gövdesinden süren istenmeyen sürgünler, aşı bölgesinde oluşan kökler kesilip atılmalıdır. Aşı tutmayan anaçlara tekrar göz aşısı veya uygun kalınlıkta olanlara kalem aşıları yapılabilir.

İlkbaharda yapılan sürgün göz aşılarında ise dinlenme döneminde alınmış kalemlerden hazırlanan gözler kullanılır. Aşı gözü alınacak kalemler aşıya kadar serin ve nemli bir ortamda saklanmalıdırlar. Aşıdan bir gün önce kalemler suya konmalı ve aşı boyunca da içi su dolu bir kapta tutulmalıdırlar. Aşının yapılabilmesi için anaçlara su yürümüş olmalıdır.

Aşıdan 1-2 gün önce anacın tepesi kesilir. Aşı yapılacak bölgedeki kabuklar soyularak aşıya hazırlık yapılır. Aşı gözü durgun göz aşısında anlatıldığı şekilde alındıktan sonra anaçta hazırlanan kesite oturtulur. Aşı yeri aşı bağı ile bağlanarak aşı tamamlanır. Uygun kalınlıkta olan anaçlara birden fazla aşı yapılabilir. Kaynak:Tekirdağ bağcılık araştırma enstitüsü müdürlüğü




cupressus
06-03-2007, 22:31
ASMA FİDANI DİKİMİ



Toprak Hazırlığı


Bağ tesis etmeden önce eğer gerekiyorsa arazi tesviye edilir. Su tutan yerlerde drenaj için önlemler alınır. Toprak en az 50-60 cm. derinlikte işlenmelidir. Bu esnada toprak analizine dayanılarak tavsiye edilen miktarda taban gübresi (Fosfor ve Potasyum) verilmelidir. Daha sonra mevcut şartlara göre belirlenecek uygun sıra arası ve sıra üzeri mesafelere göre fidanların dikileceği yerler işaretlenerek kış mevsiminin başında uygun toprak ve hava şartlarında dikim çukurları açılır. Dikim çukurları yaklaşık 30 cm. geniş, 40-50 cm. derin olacak şekilde bel küreği veya traktör burgusu ile açılmalıdır.



Dikim Zamanı


Dikim sonbahardan ilkbahara kadar olan periyotta yapılabilir. Kışı çok sert geçen yerlerde ilkbahar, ılıman ve hafif topraklı bölgelerde de sonbahar dikimi tavsiye edilir.



Fidanların Dikime Hazırlanması


Fidanların kökleri dikimden 1 gün önce su içine konulmalıdır. Dikimden önce fidanların gövdesinden çıkan kökler tamamen temizlenmeli, dip kökleri de 5-10 cm. uzunlukta kesilmelidir. Sürgünlerin en iyi gelişeni hariç diğerleri kesilerek atılır. Diğeri use 1 veya 2 gözden budanır.



Fidanların Dikimi


Aşılı fidanlarda, aşı noktası toprak seviyesinin üstünde kalacak şekilde çukurun içine yerleştirilip, tabana yanmış gübre ile karıştırılmış toprak atılarak sıkıştırılır. Dibine can suyu verilip su çekildikten sonra fidanların üzeri ince toprakla örtülerek kümbet yapılır ve diplerine birer herek koyulur. Fidanların tam işaretlenmiş yerlere dikilebilmesi için dikim tahtası kullanılmalıdır.



Dikim Sonrası Bakım


Aşılı fidanların üstü kümbet yapılarak örtüldüğünden aşı noktasında boğaz kökleri meydana gelir. Bu kökler ilkbahar sonunda kümbetler açılarak temizlenir ve aşı yerleri tekrar nemli toprakla örtülür. Boğaz kökleri temizlenmezse omca zamanla aşıyı atacağından 1-2 yıl zaman zaman omcaların dipleri açılarak boğaz kökleri temizlenmelidir. Aşılı fidanların sürgünleri 2 karış olduğunda yanlarına dikilmiş hereklere bağlanır.

Kaynak:Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü- Tekirdağ

cupressus
11-03-2007, 21:36
Sitede, bağcılıkla ilgilenen arkadaş yok galiba.

Mine Pakkaner
11-03-2007, 21:40
Şimdiye dek gerçekten bu konuda çok soru gelmedi.

Gelibolu
21-03-2007, 09:58
Bu konuyla ilgilenen pek fazla kişi olmadığını düşündüğüm için sormamıştım. Üzüm cinslerini ve bu cinsleri tanımamız için karşılarında resimleri bulunan bir site var mıdır? Red Globe ve Mevlana Külahı cinsini bir arkadaşım tavsiye etti.

Mine Pakkaner
21-03-2007, 18:28
http://www.bagcilik.org/images.asp?cat=53 adresinde bazı çeşitler hakkında bilgi bulacaksınız.

habibe
21-03-2007, 19:23
12-13 Nisan 2007 tarihlerinde "Sofralık Üzüm Yetiştiriciliği" konusunda bir eğitim programı düzenlenecektir. Eğitime katılım ücretsiz olup, ............

http://www.bagomcasi.com.tc

zehra-
25-03-2007, 17:50
Merhaba Ben birşeyler yetiştirmeye hevesli arkadaşlara yardım etmek istiyorum . Ben bir köydeyim. Burda bana sorulan sorulara cevap bulabileceğimi düşünüyorum.Toprak çeşidine göre ve kuru ve sulu bağ yetiştiriciliğinde ayrı ayrı dekara ne kadar ve hangi gübreyi atmalıyız. Bu gübrenin etkili madde adı ve oranını söylerseniz memnun olurum. Ayrıca ticari gübre isminide öğrenmek isterim. İyi akşamlar.

zehra-
02-04-2007, 22:11
Öncelikle teşekkür ederim. Toprak özelliklerini tam bilmiyorum ama sanırım gübreleme yapılmayan fazla organik maddesi olmayan, kurak sayılabilecek bir alan. Arazinin boyutu 1 dekar .

zehra-
02-04-2007, 22:17
Herkese merhaba kayısı ağaçlarını donlardan korumak için antifriz denen bir ilaç varmış (tam bende bilmiyorum) Bu kayısı ağaçlarını dondan korurmu? Korursa nasıl uygulanır? Sap saman yakmak kayısı ağacını dondan korur mu? **** geç çiçek açmayı sağlayan veya dondan koruyucu kimyasallar, hormunlar varmı? Ayrıca geç çiçek açan ve donlara dayanıklı kayısı çeşitleri nelerdir. Burda sıksık ilkbahar geç donları oluyor. Donlardan nasıl korunmalıdır?Köylü verim alamıyor...

serengeti
04-05-2007, 21:20
Karadeniz bölgesinde genelde yetişen kokulu siyah üzüm (birde çekirdeklidir) özlüyorum. Nerde görsem hep imrenirim nedense; Bu yıl bir dal edinip suya koydum. Yapraklandı ama kök yok bunu ne yapacağımı bilmiyorum. Direk büyük bir saksıya diksem olurmu? Balkonda yetiştirilebilirmi?

denizakvaryumu
07-06-2007, 09:06
Elinzideki fidanı malesef uzun süre saksıda ve balkonda yetiştiremezsiniz. Çünkü asmanın kökleri çok kuvvetlidir ve derine iner.Malesef saksıda asmanın bu ihtiyacını karşılayamazsınız.
Bahçeniz varsa oraya dikmenizi tavsiye ediceğim ama orada da uzun süre kalabileceğini zannetmiyorum. Kalsa bile çok zayıf gelişir ve kısa bir süre sonra ölür. Özellikle floksera zararlısı onu orda rahat bırakmaz.

floksera zararlısına karşı nasıl bir önlem almamız gerekir...piyasada bulabileceğimiz ilaç isimlerini yazarmısınız?


.

ferdi
07-06-2007, 13:15
Aşağıda hem filoksera zararlısı hakkında kısa bir bilgi, hem de bu zararlıdan korunmak için yapılması gerekenler kültürel önlemler yazıyor. Faydalı olması dileğiyle...
Filokseranın köklerde yaşayan formuna kök filokserası, yapraklarında yaşayan formuna yaprak filokserası denir.
Kök filokserası yerli asmaların köklerinde, yaprak filokserası ise Amerikan asmalarının yapraklarında zarar yapar.
Kök filokserası oval veya armut şeklinde, sarımsı yeşil esmer, kırmızı kahverengine kadar değişen renklerdedir. Sırtında koyu renkli lekeler vardır. Ağız uzun bir emici hortum şeklindedir. Vücut uzunluğu 0,5-1,3 mm' dir.
Yaprak filokserası ise 1,5-1,7 mm, sarı renkli sırt kısmı lekesizdir. Emici hortumu daha kısadır.
Ayrıca filokseranın kanatlı ve kanatsız olan formları vardır. Filokseranın değişik formları tarafından 4 farklı tipte yumurta bırakır. Bunların bir kısmı küçük bir kısmı büyüktür. Bir kısmı döllenmiş bir kısmı döllenmemiş yumurtadır.
Yumurtalardan çıkan larvalar gözle görülmeyecek kadar küçüktür. Boyları 0,55 mm kadardır. Yeşilimsi sarı renklidir. Dört gömlek değiştirdikten sonra ergin olurlar.
Yurdumuzun tüm bağ yetiştiriciliği yapan yerlerinde yayılmıştır. Zaman zaman hissedilecek derecede zarar yapar. Kök filokserasının köklerde beslendiği yerlerde emgi sonucu meydana gelen şişkinlikler görülür. Bu şişkinliklerin çürüyüp dağılmaları ve bu şeklin devamlı tekrarı köklerin görev yapamaz hale gelmesine sebep olur.
Yaprak filokserası ise yeni açılan tomurcuklara girerek taze tomurcuk ve yaprakları sokup emer. Emgi noktalarında yaprak dokusu alt yüze doğru çıkıntılar yaparak şişkinlikler meydana gelir.
Filoksera ile bulaşık olan bağlarda zamanla sürgünlerde genel bir durgunluk, omcada zayıflık, yapraklarda küçülmeler, sararmalar görülür. Boğum araları daralır. Çubuklar odunlaşamadıklarından kışın soğuktan etkilenirler. Ayrıca salkımlarda tanelerin seyrekleştiği, normal şekerleme ve renklenmenin olmadığı görülür. Omcalar birkaç yıl içinde ağır bir durgunluk göstererek kururlar. Bu tip omcalar bağın içinde kümeler halindedir:
Kök filokserası, kışı nimf halinde omca köklerinde geçirir. İlkbaharda beslenerek ergin olurlar ve yeni dölleri vermeye başlarlar. Köklerde yumurtalar ve larvalar ana etrafında birlikte bulunurlar. Beslenen ve gelişen larvalar ergin olarak yaz süresince bir kökten diğerine ve toprak yarık ve çatlaklarına çıkarak diğer omcalara geçerler. Bunlara göçmen denir ve yeniden çoğalarak yeni bulaşmalara sebep olurlar. Bir yılda 4 veya daha fazla döl verirler.
Yaprak filokserası, kışı omca gövde ve dallarının kabukları arasında yumurta halinde geçirir. Havaların ısınması ve gözlerin uyanması ile birlikte yumurtalar açılır ve genç larvalar genç yapraklara giderek yaprakların alt yüzeylerinde şişkinlikler meydana getirirler. Yaz boyunca 6-7 döl verir.
Filokseranın omca kökünü emdiği kısımda omcanın gösterdiği reaksiyon ile bir mantar tabakası meydana gelir ve bu tabaka kökün iç kısımlarını çürümekten korur. Yerli asmalarda bu reaksiyon yavaş olduğundan mantar tabakası ya çok ince teşekkül eder veya hiç teşekkül etmez. Amerikan asmalarında bu tabaka çok kalın olmaktadır. Bu bakımdan %60'dan az kum ihtiva eden topraklarda bağ tesisinde toprağın tipine göre filokseraya dayanıklı, toprağın kireç oranına, üzerine aşılanacak asma çeşidine ve bölge koşullarına uyabilen anaçlar kullanılmalıdır. Filoksera ile mücadelede en etkili yöntem budur. Bundan başka şu hususlara da dikkat edilmelidir;
Filoksera'nın bulunduğu bölgelerde temiz bölgelere topraklı veya topraksız asma fidan ve çubukları nakledilmemelidir.
Kök filokserasının kimyasal mücadelesi yoktur. Yaprak filokserası için yapraklarda şişkinlikler görülür görülmez fidanlıklarda bulunan aşısız köklü Amerikan asma fidanları sökülerek yakılmalıdır. Filokseranın kontrolü ancak karantina önlemleri ve dayanıklı asma anaçlarının kullanılmasıyla mümkündür. Bu nedenle filokseraya dayanıklı anaçların üzerine yerli çeşitlerin aşılanmasıyla oluşmuş fidanlarla bağ tesis etmek, filokseradan korunmak için tek yöntemdir.
Saf kan Amerikan asma anaçları; Rupestris du lot, Berlandieri. Riparia ‘dır.
Genellikle bunların melezleri kullanılır;
99 R
110 R
TELEKİ 8B
Kober 5BB
420 A
SO4
1103 P
44-53 M
1613 C
140 Ru
41 B
Teleki 5 C
Ayrıca bağ çubukları Methil bromitle fumige edilmelidir. 18c 1m³ için 32.5 g metil -bromit uygulanmalıdır.
Hemen hemen tüm bağ topraklarımız filoksera ile bulaşıktır. Özetle söylemem gerekirse filoksera zararlısından korunmak için en etkili mücadele aşılı fidan kullanmaktır.
--Uz. Arif Atak'ın Bağ Hastalık ve Zaralıları konulu çalışmasından yararlanılmıştır--

denizakvaryumu
07-06-2007, 13:32
hımm
asmaların neden aşılandığını şimdi anlamış oldum...

Bu durumda bu hastalıktan kurtulmak için tüm asmalar Amerikan anaçlı olmak zorunda...


.

denizakvaryumu
07-06-2007, 13:35
Bitki suyu çok rahat bir şekilde aldığı zaman köklenme ihtiyacı duymaz ve çok az miktarda emici tüy oluşturur.Resimdeki fidan suyu iletim demetleri ile alııyor.
Elinzideki fidanı malesef uzun süre saksıda ve balkonda yetiştiremezsiniz. Çünkü asmanın kökleri çok kuvvetlidir ve derine iner.Malesef saksıda asmanın bu ihtiyacını karşılayamazsınız.



Bir çok kişinin saksıda-tenekede asma dikip
teras ve balkonlarda asma yetiştirdiğine şahit oldum , bu saksı konusunu detaylı anlatırsanız sevinirim...
Neden saksıda olmaz


.

denizakvaryumu
08-06-2007, 14:12
...
Köklerin büyemesini engelleyerek ve sürekli budama yapmak şartı ile asmayı saksılarda yetiştirebilirsiniz.
...
Yalnız saksıda yetiştiricilik yapıyorsanız asmadan pek ürün beklemeyiniz.Genelde tek salkım oluşturur ve lezzetide pek iyi değildir.

http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=4546
forumda bu link saksıda üzüm yetiştirmek isteyenler için...

amaç; asma-üzüm severleri tek salkım da olsa bu güzellikten mahrum etmemek..
ben saksıda üzüm deneyimlerimi verdiğim linkte aktaracağım...


.

Gelibolu
11-06-2007, 08:46
Asmalarımın yapraklarında renk bozukluğu var. Bir kısmı koyu yeşilken bir kısmı açık yeşil görünüyor. Topraktaki kireç eksikliğinden olabileceğini söylediler. Aynı durum Ceviz ağaçlarımda da var. Eğer kireç eksikliğinden dolayıysa "Tarım Kireci" ni nereden bulabilirim. Cevabınız için şimdiden çok çok teşekkürler. Siteniz sayesinde bahçemiz hem çeşitlendi hem de çok daha verimli.

Saygılarımla,
İsmail Adanalı

Derya Özen
24-07-2007, 12:52
Bu başlıkla ilgisi olmasada üzüm (Asma) ile ilgili bilginiz varmı?
Biz tarlalarımızdan birine asma dikmek istiyoruz. Uygun dikim zamanı hangi tarihtir. Tarlamız ,Ankara Çubuk'da. Köyümüzde çok eskiden bağlar diye bir bölümde fazlasıyla üzüm yetiştirilmiş. Sirke ve şarap yaparlarmış ama artık yok. Yani anlayacağınız bu konuda vereceğiniz her türlü bilgiye, şimdiden teşekkür ederim.

Salinta
24-07-2007, 14:36
Çok yok ama biraz aktarım yapabilirim:

Sonbaharda krizma yapılmış arazi ilkbaharda düzeltildikten sonra, hayvan veya makina gücü ile işlenebilecek aralık ve uzunlukta çukurlar açılır. Bölgemiz iklimi sıcak olduğundan güneş zararlarını azaltmak için sıralamanın doğu-batı yönünde yapılması, meyilli arazilerde dik olması gerekir. Şimdiye kadar yapılan denemeler yeni tesis edilecek bağlarda sıra üzerinin 1,5-2 m. sıra arasının 2,5-3 m. olması gerektiğini ortaya koymuştur.

İşaretlenmiş yerlere iki kürek derinliğinde, bir kürek genişliğinde çukur açılır. Çukur açmanın makina ile yapılması daha avantajlıdır. Çukurların dip kısmına yanmış çiftlik gübresi, ince toprakla karıştırılarak konmalıdır. Dikim için fidanda budama yapılır. Yan ve boğaz kökleri tamamiyle, dip kökler ise 10 cm üzerinden çepeçevre kesilir. Oluşmuş sürgünlerin en kuvvetlisi bırakılır. Budaması yapılan köklü çubuk veya aşılı köklü topraklı fidan, açılan çukurun tam ortasına gelecek şekilde konur, fidanın gövde kısmının en az 10-15 cm.i toprak üzerinde kalacak şekilde açılan çukurlara 10-15 cm kalınlığında toprak atıldıktan sonra fidan hava almayacak şekilde sıkıştırılmalıdır. Daha sonra can suyu verilir ve fidanın yerini belli etmek için yanına bir herek dikilir.

Dikim yapılırken kısır çeşitler (morfolojik erdişi, fizyolojik dişi) saf olarak dikilmemelidir. Çünkü bu çeşitlerin polen tozlarının döllenme yeteneği yoktur. Bunun için dikim planı sekiz omcaya bir babalık veya iki sıraya bir dölleyici dikmek suretiyle yapılmalıdır.

Yalnız babalık olarak kullanılan çeşitlerin çiçek açma tarihleri döllenecek çeşitle aynı tarihe denk gelmelidir.

Salinta
24-07-2007, 14:37
Kültür bitkileri içinde en fazla toprak işlemesi isteyen bitki asmadır. Yıllık yağış miktarı düşük, buna karşılık sıcaklık toplamı yüksek olan bölgede toprak işlemesine gereken önem verilmelidir. Sonbaharda yaprak dökümünden sonra, budamadan önce yapılacak toprak işleme yabancı otlarla savaşımda ve kış yağmurlarının toprakta birikmesinde etkili olmaktadır. Daha sonra biri budamadan sonra, bir de ilkbahar geç donlarından sonra yapılacak bir toprak işleme toprağın havalanmasını ve suyun toprakta muhafazasını sağlamaktadır. Bu sırada çapa ile boğaz açma ve boğaz köklerinin temizliği de önemli bakım işlerindendir. Ayrıca tane bağlamadan sonra yapılacak toprak işlemesi ve çapa da yararlı olmaktadır. Bağlarda yabancı ot için ilkbahar ve yaz aylarında 2-4 çapa yeterli olmaktadır.

Kaynak: www.ziraatcim.net

Derya Özen
24-07-2007, 14:47
Bu bilgiler için çok teşekkür ederim. Anlamadıklarım oldu, fakat şimdi değil de tam dikim aşamsında sizi tekrar rahatsız edeceğim sanırım. :)

Salinta
24-07-2007, 14:51
Tabi beklerii, benim birikimim yeterli olmazsa arkadaşlara yönlendiririm sizi...

denizakvaryumu
24-07-2007, 16:08
Bu başlıkla ilgisi olmasada üzüm (Asma) ile ilgili bilginiz varmı?
Biz tarlalarımızdan birine asma dikmek istiyoruz. Uygun dikim zamanı hangi tarihtir. Tarlamız ,Ankara Çubuk'da. Köyümüzde çok eskiden bağlar diye bir bölümde fazlasıyla üzüm yetiştirilmiş. Sirke ve şarap yaparlarmış ama artık yok. Yani anlayacağınız bu konuda vereceğiniz her türlü bilgiye, şimdiden teşekkür ederim.

Toprak analizi şart, toprağın durumuna göre uygun asma yetiştirmeli...toprağı analiz ettirerek ilçe veya il tarım müdürlüğüne mutlaka danışın derim...

Yine suyu seven veya çok az su isteyen asma türleri de var...İlçe tarım bunu belirtecektir.

zai
03-08-2007, 17:30
Merhaba,
Karaburun'da üzüm bağı kurmak istiyorum. Bir kaç gün önce "Ekin Sapı Devrimi" adında bir kitap okudum. Orada tarlayı hiç sürmeyerek, kimyasal gübre, ilaç vermiyerek ve ağaçları hiç budamayarak pirinç ve turunç yetiştirilmiş. Sanırım bu tarım çeşidine "doğal tarım" da deniyormuş. Merak ettiğim şaraplık üzüm de aynı şekilde yetiştirilebilir mi? Yani, kitapta anlatıldığı gibi üzüm fidanlarının arasında yonca (ya da o bölgeye uygun başka şey) yetiştirsem. Çıkan yabani otları ve yoncaları kesip, üzüm fidanlarının tabanına sersem. Toprağı organik olarak zengin hale getirsem. Bu mümkün mü?

ferdi
07-08-2007, 21:47
Merhaba,
Karaburun'da üzüm bağı kurmak istiyorum. Bir kaç gün önce "Ekin Sapı Devrimi" adında bir kitap okudum. Orada tarlayı hiç sürmeyerek, kimyasal gübre, ilaç vermiyerek ve ağaçları hiç budamayarak pirinç ve turunç yetiştirilmiş. Sanırım bu tarım çeşidine "doğal tarım" da deniyormuş. Merak ettiğim şaraplık üzüm de aynı şekilde yetiştirilebilir mi? Yani, kitapta anlatıldığı gibi üzüm fidanlarının arasında yonca (ya da o bölgeye uygun başka şey) yetiştirsem. Çıkan yabani otları ve yoncaları kesip, üzüm fidanlarının tabanına sersem. Toprağı organik olarak zengin hale getirsem. Bu mümkün mü?

Meraba. Öncelikle size organik tarım ve ya ekolojik tarımın tanımını yapayım;
Organik tarım: Kaybolan doğal dengeyi yeniden kurmaya yönelik, sentetik gübre, ilaç ve hormon kullanmadan, üretime izin verilen girdilerle yapılan üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü ve sertifikalı alternatif bir üretim şeklidir.
Tarlayı sürmemek ve ya budama yapmamanın organik tarımla bir ilişkisi yoktur.
Asma fidanlarının arasına yonca veya başka bir bitki yetiştirmek yeşil gübreleme olarak tanımlanır.Yeşil gübreleme organik tarımın ilkeleri arasında bulunmaktadır.Fakat yeşil gübreleme yapmak organik tarım yapmak değildir.organik tarımın tüm ilkelerini yerine getirdiğiniz zaman organik tarım yapmış sayılırsınız.
Bağlarda genel olarak yeşil gübre bitkisi olarak kullanılan türler ve dekara atılması gereken tohum miktarları şunlardır:
Yazlık fiğ (15kg/da)
Acı bakla (20kg/da)
Kolza (2,5kg/da)
Sarı hardal (2kg/da)
Bunlar gelişmelerinin belli dönemlerinde toprağın altına gömülür. Toprağın organik maddesini artırmak ve toprak yapısını iyileştirmek gibi bir çok yararları vardır.
Eğer bağınızda yeşil gübreleme yapmayı düşünürseniz size ayrıntılı olarak bilgi verebilirim.İyi günler...

zai
07-08-2007, 22:39
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Organik bağcılıkla ilgili tavsiye edebileceğiniz kitaplar var mı?

RIFAT67
11-01-2008, 22:53
Herkese merhaba,

Böyle bir site ve topiğe raslamam beni sevindirdi.

Ben amatör olarak bağcılık yapmaya çalışıyorum. 2 sene önce Tekirdağ bağcılık enstütüsünden aşılı sofralık üzüm fideleri aldım. Bunlar; 5BB anaç üzerinde, 2 adet çavuş, 1 adet hamburg misketi (çavuşu tozlayıcı olarak) ve bir adet de tekirdağ ilkeren cinsi asma fidanım var.
Bu bitkiler istanbul kavacıkta ablamın evinin bahçesinde (Ben üsküdar'dayım). Ayrıca, bu bahçeye 2 adette ayvalık türü zeytin fidesi dikmiştim 3 sene önce, zeytinden bu sonbahar 300-400gr. kadar ilk mahsülü aldım. :))

Ama asmalarımda ağır gelişme geriliği yaşadım, çünkü diktiğim toprağın oldukça besinsiz olduğunu zamanla anlayabildim. Bölge bahçe çimi kaplı olduğu için ve bahçıvan tam bilgili olmadığından gübreleme hiç yapılmıyor ve çim toprağın bütün besinini bitirmiş. Yukardada bahsedilen (Zehra Hanımın mesajı) , potasyum ve azot eksikliğini bende yaşadım. Bu durumu tespitimden sonra acil çözüm olarak yaprak gübresi ve devamında toprağı gübreleme ile durumu kurtarmaya çalıştım. Tam sonbahara doğru yeşil aksam bariz canlandı. Şimdi toprağın kış gübrelemesini yapıyorum, NPK gübresi ile ve iz elementli gübreleri seçiyorum. Ayrıca bu sonbaharda yağışların başlaması ile oluşan nemin olumsuz etkisi olan mildiyö yaşadım, bu sorunuda fungisit ilaç olan Quadris uygulayarak çözdüm. Bir doz ilaçlamada bitkiler mildiyöden kurtuldu. Sanırım bu sene iyi bir gelişme sağlayacağım. Yalnız benim en büyük sorunum, gübre ve ilaçları kullanırken yaşadığım sıkıntı. Kullandığım tüm kimyasallar profosyenel anlamda ya dk./gr. olarak veya 100 litrelik birimlerle tariflenmiş. Ben bu kimyasalları özellikle gübrede dozlama sıkıntısı çekiyorum. Sonuçta toplam 4 adet asmam var ve m2 veya 3-5 litre boyutlarında çalışıyorum. Bu konuya pratik çözüm bulabileniniz varsa ve paylaşırsa sevinirim.

Benim bağcılıkta yaşadıklarım özet olarak böyle.

Saygılarımla,

Rıfat Tultak

denizakvaryumu
12-01-2008, 20:53
Sadece çavuş üzümü mü döllenmek için başka üzümlere ihtiyaç duyuyor?

Başka üzümler var mı?

RIFAT67
14-01-2008, 21:01
Tam emin değilim ama birkaç cins daha var diye biliyorum.

ferdi
18-01-2008, 13:14
Sadece çavuş üzümü mü döllenmek için başka üzümlere ihtiyaç duyuyor?

Başka üzümler var mı?

Merhaba

Bitkilerde döllenme sorunu çiçek yapısından kaynaklanan bir durumdur.
Asma döllenme sorunu yaşarsa tane gelişemez,boncuklanma görülür ve dökümler meydana gelir.
Bahçe bitkilerinin hemen hemen tüm meyveleri dişi organdan yani yumurtalıktan oluşmuştur. Bu yüzden meyvenin oluşması için dişi organa ve bunu döllemek için de erkek organa ihtiyaç vardır.

Asmada 4 farklı çiçek tipi vardır:

1) Hermafrodit ( erselik= erdişi )
Erkek ve dişi organlar aynı çiçek üzerinde bulunur.
Erkek ve dişi organlar tam olarak gelişmiştir.
Yumurtalık iyi bir şekilde döllenir.
Vitis vinifera türlerinin ( kültür çeşitleri ) %90'ı bu şekildedir.

2) Morfolojik erdişi görünüşlü fizyolojik yalnızca dişi çiçek
Erkek ve dişi organlar aynı çiçek üzerinde bulunur fakat erkek organ kısırdır.
Erkek organ kısır olduğu için yabancı tozlayıcıya ihtiyaç duyar.
Örnek:
Yerli çeşitler;
Çavuş
Hönüsü
Tahannebi
Beyaz eroğlan
Arif paşa
Büzgülü
Fesleğen
Karagevrek
Yabancı çeşitler;
Franc noir
Olivette blanc

3)Morfolojik erdişi görünüşlü fizyolojik yalnızca erkek çiçek
Erkek ve dişi organ aynı çiçek üzerinde bulunur fakat dişi organ gelişmemiştir.
Böyle çiçekler kendisini tozlayıp dölleyemezler.
Örnek; 99R,3309C

4) Erkek çiçek
Üzerlerinde yalnızca erkek organ taşıyan çiçeklerdir.
Erkek organ ve polen gelişmiştir.Fonksiyoneldir. Döllemede kullanılırlar.
Dişi organ dumura uğramıştır.
Örnek; Rupestris du lot, Vitis riparia

denizakvaryumu
18-01-2008, 14:20
Teşekkürler yararlı bir bilgi oldu.

çingülü
02-02-2008, 00:19
Üzüm meyvesini ve asmsını çok seviyorum. Bahçemin değişik yerlerine birkaç tane ekmeme rağmen hiç büyümediler. Asmayı ne zaman , nasıl toprağa ,ekmeli ve bakımını nasıl yapmalıyım:confused::(

denizakvaryumu
02-02-2008, 23:43
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=4546&highlight=saks%FDda+%FCz%FCm

üzüm
24-05-2008, 22:18
Erken baharda çıplak köklü değişik cinste 15 asma diktim. Resimde görünen İtalia (99R anaç) asması gelişimini sürdürürken yaprakları çok kısa sürede kurudu. Gelişimi diğerlerine göre daha yavaştı; "orta geçici" olduğu için nedeninin bu olduğunu düşünmüştüm. Görsel kontrol yaptığımda her ne kadar yapraklar kuru görünsede sanki tekrar yeşerebilirmiş gibi geliyor. (istediğim içinde öyle görüyor olabilirim)

Bu asmanın kuruyup, kurumadığını nasıl anlayabilirim veya canlandırmak için yapabileceğim özel bir uygulama var mı?

Not: Resim 20 Mayıs'ta kurumanın hemen öncesinde çekilmişti.

üzüm
27-05-2008, 22:28
Sayın ferdi,
Benim o benim.... ("Birinin fidana dokunmuş olması")

Aşı yerine yakın sürgünlerin temizlenmesi gerektiğini söylemişlerdi (aşı yerini attırır diye). Forumdada okuyunca biraz erken davranmışım galiba. 3 **** 4 fidanda aşı yerinin hızasında veya altında olan sürgünleri almıştım. Çok üzüldüm şimdi, kendim yapmışım. Umarım fidana çok zarar vermemişimdir ki yeniden sürgün verebilsin.

Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim.

Yeni dikim asma bakımı nasıl yapılır? Nelere dikkat etmeliyim, çapa ne zaman yapmam gerekir, gübrelemeyi nasıl yapmalıyım? Acaba bu konularda yardımcı olur musunuz?

habibe
09-09-2008, 13:23
Asmam bu yıl hasta..
Salkım daneleri buruş buruş, koyu renkli eciş bücüş salkımlar..
Ne yapmalıyım demiyeceğim. Biliyorum artık çok geç.

Ne yapmalıydım?. Ya da ne yapmamalıydım?. Neden böyle oldu?.

SAGNOPE
11-09-2008, 08:42
Herkese merhaba
ben kısa süre önce aranıza katıldım, konular çok geniş , her forum konusunu okumaya çalışıyorum, benim bahçemde ( Ankara- Ahibozda) 10 yıllık bir asmam var üzerinde çok miktarda üzüm var ancak taneleri çok minik minik ve çekirdeksiz , tadı çok güzel, buna aşı yapmadan tanelerinin büyümesini sağlayabilirmiyim ? Teşekkürler

Derya Özen
17-09-2008, 09:50
3 yıl önce balkonunmuzun hemen altına diktiğimiz asma, bu yıl üzüm açısından bereketli bir yıl geçirdi. Bu resimleri 3 gün önce çektim, bahar aylarında yaprağını sarıp yediğimiz asmamızın şimdide üzümlerini yiyoruz.

Mehmet Can
02-11-2008, 23:14
Asmam bu yıl hasta..
Salkım daneleri buruş buruş, koyu renkli eciş bücüş salkımlar..
Ne yapmalıyım demiyeceğim. Biliyorum artık çok geç.

Ne yapmalıydım?. Ya da ne yapmamalıydım?. Neden böyle oldu?.

Asmanız küllenme hastalığına yakalanmış.Küllenmenin fazla sulamadan ve bikinin havasız kalmasından kaynaklandığını zaannediyorum. Üzümler çiceklenme döneminden çıktığı zaman topaş **** kükürt kullanarak küllenmeyi önleyebilirsiniz.Ayrıca aynı dönemde yaprak budamasıda faydalı olur.(yaprak budaması;bitkide ilk çıkan anaç yaprakların koparılması).

ekselans0042
10-11-2008, 09:23
Arkadaşlar başlıkta dediğim gibi ben üzüm ve elma dikeceğim bunların dikim mesafelerini kaçar metre yapmalıyım?

Elmaları şeker fabrikası tarafından ilçe tarım bedava dağıtıyor. 1300 adet aldım fakat fidanları henüz görmedim sadece yarı bodur elma olduğunu söylediler.Dikim mesafelerini araştırıyom kimi 3x2 kimi 4x3 **** 4x4 diyenler oluyo böyle olunca kafam karıştı kaça kaç yapmalıyım?

Üzümde aynı şartlar altında aldım 300 adet yalnız üzümler şıralık yani pekmezklik bol sulu üzümmüş bunları nasıl dikmeliyim. ben üzümü sıranın biri 1,5 mt ara ile diğer mesafeyi 4 mt ara ile düşünmüştüm arayı motor sürebilsin diye nasıl yapmalıyım?

çok acil lazım sabah tarlaya kepçe gelecek hala bi sonuç elde edemedim.

Not: Elma ve üzümün tek yönlüde olsa traktör sürebilmesi lazım.

naturalpeyzaj
22-12-2008, 17:17
Bağ Tesisinde Öncelikle Dikkat Edilmesi Gerekenler

1. Bağ kurulacak arazi fazla meyilli olmamalıdır. Eğer arazide meyil var ise teraslanmalı, engebeli ise tesviye edilmelidir.

2. Tesisten önce toprağın yapısı, aktif kireç oranı, tuzluluk durumu (Bor dahil), organik madde oranı ve Fosfor (P), Potasyum (K) gibi bazı besin elementlerinin durumu analiz edilmelidir. Toprak analiz sonuçlarına göre ve talep edilen asma fidanı anaç tercihi yapılmalıdır.Bu konuda gerek Tarım İl Müdürlükleri gerekse Araştırma kuruluşları yardımcı olmaktadır.

3. Araziye dikimden önceki sonbahar döneminde öncelikle arazi patlatması yapılıp arkasına dekara 3 ton yanmış ahır gübresi serildikten sonra krizma pulluğu ile arazi kum kıvamına gelecek şekilde 45-50 cm derinliğinde işlenmelidir.

4. Tesiste "Virüssüz Sertifikalı" fidan kullanılacaksa, arazinin nematodlara karşı dezenfekte edilmesi gerekir.Bu yüzden arazi analizlerinde nematod araştırması muhakkak yapılmalıdır.

5. Sıraların düzgün olması için işaretleme ve dikim sırasında dikim ölçüsü kadar "Dikim tahtası" kullanılmalı ve arazinin düz kenarını araziye giriş diye düşünülüp aynı sırada arkaya doğru dikim yapılması gerekmektedir.

6. Özellikle krizma yapılmamış topraklarda, dikim çukurları toprağın tavlı olduğu devrede en az 30 cm çapında ve 40 cm derinliğinde açılmalıdır .Üst tabakadan alınan toprak dikim çukuruna ilave edilmelidir.

7. Fidanlarda, daha önce yapılmamışsa saçak kökler ve aşı gözünün üzerinden ana kol düşünülen kısmın iki göz üzerinden "Dikim budaması" yapılmalıdır .

8. Fidanlar, aşı yeri toprak yüzeyinin 5 cm üzerinde kalacak şekilde dikilmelidir .Kök boğazının 5 cm üzerine üst toprak daha sonraki kısma ise alt toprak konulmalıdır.

9. Dikim sırasında köklerden en az 10 cm uzak olacak şekilde dikim çukuruna 100 g DAP ya da benzeri gübre verilmelidir. Lakin bölgesel farklılık olduğundan detaylı bilgiyi analiz bilgileriniz ile beraber Tarım il ve İlçe müdürlüklerinden alabilirsiniz.

10. Dikim çukuru kök boğazından 5 cm yukarısına kadar üstten çıkan toprakla doldurulduktan sonra can suyu verilmelidir. Su süzüldükten sonra çukurun kalan yarısı alttan çıkan toprakla doldurulmalı ve toprak ayakla fidana zarar vermeyecek şekilde hafifçe bastırılarak sıkıştırılmalıdır .

11. Dikim tamamlandıktan sonra kış dikimi ise fidanların üzeri ince ve nemli bir toprak tabakası ile 5 cm örtülecek şekilde kümbet yapılarak kapatılmalıdır Bahar dikimi ise aşı yerinin 5-10 cm altına kadar toprak kümbeti yapılmalıdır.

naturalpeyzaj
22-12-2008, 17:24
Bölgenin toprak koşullarına uyabilecek ve bölge çeşitleriyle uyuşabilecek anaçların seçilmesine özellikle dikkat edilmelidir. Bu çeşitler 5BB ,S 04,41 B,110R,99 R,420 A,1103 P,1616C gibi Amerikan asma anaçları kullanılır. Çeşit önerisinde bulunurken, öncelikle bölgenin iklimi ve yaygın olan üzüm değerlendirme şekilleri göz önüne alınmalıdır.

TOPRAK HAZIRLIĞI
Bağ yeri seçildikten sonra toprağın hazırlanması işlemine geçilir. Arazide varsa, büyük kayalar, ağaçlar çalılar temizlenir. Omcaları muntazam ve düzgün dikebilmek için tümsekler düzeltilir, çukurlar doldurulacak toprak tesfiyesi yapılır. Fazla su tutan yerlere drenaj içim önlemler alınır. Asmanın ekonomik ömrü bakım koşullarına göre değişmekle birlikte 40 yılın üzerindedir.Bu edenle ömrü bitinceye dek dikildiği yerde kalacağından,tesisinde çok titiz davranılmalıdır.Yeni kurulacak bağ yeri,hiç işlenmemiş bir toprak üzerinde olacaksa alan iyi bir şekilde işlenmelidir.Eğer eski bir bağ alanı ise torağı birkaç yıl dinlendirilerek bol yeşil gübre ile gübrelendirilmelidir.Asmanın iyi büyüyebilmesi,köklerinin derine gitmesi toprak içinde gelişmesine bağlıdır.Gelişme toprak yapısı ile ilgilidir.Amerikan asma anaçlarının kökleri,çok kuvvetli ve süratli büyüdüklerinden toprağın gevşek ve süzek olması lazımdır.Asmaların gelişmemesi ve bazı bağların zamanından önce kuruması, krizmanın yapılmaması veya yüzlek yapılmasından ileri gelmektedir.

DİKİM
Sonbaharda krizma yapılmış arazi ilkbaharda düzeldikten sonra,hayvan veya makine gücü ile işlenebilecek aralık ve uzunlukta çukurlar açılır.Şimdiye kadar yapılan denemeler yeni tesis edilecek bağlarda sıra üzerinin 1,5-2 m.sıra arasının 2,5-3m.olması gerektiğini ortaya koymuştur.İşaretlenmiş yerlere iki kürek derinliğinde,bir kürek genişliğinde çukur açılır.Çukur açmanın makine ile yapılması daha avantajlıdır.Çukurların dip kısmına yanmış çiftlik gübresi,ince toprakla karıştırılarak konmalıdır.Dikim içinde fidan budama yapılır.Yan boğaz kökleri tamamiyle dip kökler ise 10 cm üzerinden çepeçevre kesilir.Oluşmuş sürgünlerin en kuvvetlisi bırakılır.Budaması yapılan köklü çubuk veya aşılı köklü topraklı fidan,açılan çukurun tam ortasına gelecek şekilde konur,fidanın gövde kısmının en az 10-15 cm.i toprak üzerinde kalacak şekilde açılan çukurlara 10-15 cm kalınlığında toprak atıldıktan sonra fidan hava almayacak şekilde sıkıştırılmalıdır.Daha sonra can suyu verilir ve fidanın yerini belli etmek için yanına herek dikilir.

GÜBRELEME
Doğru,dengeli ve zamanında yapılan gübreleme bağcılıkta ürün miktarının ve kalitesini arttırmakla ve bağların hastalık,Zaralı,dona karşı dirençlerini de yükseltmektedir.Bağlara verilecek gübre miktarının tespiti çok fazla faktöre bağlı olan ve önceden bazı tahlilleri gerektiren bir işlemdir.Her bölgede hatta her bağda ihtiyaç duyulan mineral ve organik madde miktarını ayrı ayrı tespit etmek daha sonra buna göre gübreleme yapmak en isabetli yoldur.Çiftlik gübresi ile fosforlu gübreler sonbahar toprak işlemesi sırasında sıralar arasına verilerek toprakla karışmasını sağlar.Azotla gübrenin ise bağlara en uygun verilme zamanı ilkbaharda ilk toprak işlenmesinden hemen önce şubat-mart aylarıdır.Arzu edilirse azotlu gübrenin ikinci yarısı nisan-mayıs aylarında da verilebilir.

SULAMA
Asmanın büyüyüp gelişmesi için topraktaki su miktarının daimi solma noktasının üstünde olması gerekir.Asmanın hızlı gelişme devresi olan mayıs haziran ayları ile salkımların ben düşme zamanında(Temmuz)kök bölgesinde yeterli su bulunmadığı hallrde omcaların gelişmesi yavaşlar,yapraklar pörsür ve renkleri solar.Kış yağmurları normal düşmüşse toprak tarafından tutulmuş olan su bağların bahar gelişmesine yeterli olmaktadır.Sulama imkanı olan taban bağlarda iki defa sulama ve sulamalardan sonra tava gelince toprak işleme çok iyi sonuç vermektedir.Kışın kurak geçmesi halinde bir de bağlar uyanmadan önce bir su verilip ardından toprak işleme yapılması yerinde olur.Bağlarda çiçeklenmenin hemen sonrasında ve tanelere ben düşme başlangıcında sulamaya yönelik dikkat etmek gerekir.Yurdumuzda bağlarda sulama çoğunlukla karık usulünle yapılmaktadır.Ancak son yıllarda damla sulama ve sprink yöntemi ile bağların sulanması önem kazanmıştır.

BUDAMA
Asmanın budanması çok bilgi ve beceri isteyen bir teknik iştir. Bu nedenle asmanın fizyolojisini ve budama esaslarını bilmek gerekir. Aksi halde üzümün kalitesi düşmekte, verim azalmaktadır. Budama şekli açısından hem daha yüksek bir verim ve kalite elde edilmesi, hem de özellikle boncuklanmanın önlenmesi açısından 5-8 göz üzerinden uzunlu kısalı karışık budamaya imkan sağlayan telli terbiye şekillerinden 60-80 cm gövde yüksekliğine sahip “guyot sistemi” ya da “guyot+T” terbiyesi şeklinin uygulanması öngörülmektedir.

AŞILAMA
Filoksera venemotodla bulaşık olan bağlarda Amerikan asma ancı üzerine aşı yapma zorunluluğunu getirmiştir. Çeşit değiştirmek için de aşı yapılır. Toprak çeşitlerinin farklılığına göre değişik Amerikan asma anaçları üzerine aşı yapılır. Günümüzde en pratik ve kullanılan aşı yöntemi masa başı omega aşısıdır. Dikili bağlarda ise yarma aşı, kalem aşısı, kakma aşı, dilcikli aşı ve göz aşısı yapılır.

elnino
23-12-2008, 02:08
bilgiler için teşekkürler

tenar
02-02-2009, 15:34
Asma üzümü konusu kapanmış diye mi düşünmeliyim?

Uzun süre ilgi olmamış. Bense konuya yeni ulaştım:)

Ereğli'de bahçeden neredeyse bir kat yukarıda birinci katta oturuyorum. Bahceye tutturulmuş, ince kabuklu, çilek üzümüm var. Balkona sardırmıştım, gül kokusundan balkonda mest oluyorsunuz. Geçen sene çok büyüdü ve üzümler büyümeye başlayınca balkondaki demirleri kırarak yıkıldı. ilk yaz 7 salkım, geçtiğimiz yaz ise kilolarca üzüm aldım. Bu sene güzel bir budama yapmalıyım. Balkon demirlerini de aynı dönemde yaptırmalıyım.

Budama zamanı bana göre henüz gelmedi. Biraz gözler oluşması gerekiyor yaprak yerleri belirginleşsin diye biliyorum. Doğru mu?

Eğer birilerine ulaşabiliyorsa sorum şu: Ne zaman budamalıyım? Neye dikkat ederek?

Kiraz
02-02-2009, 16:56
Kokulu üzüm (çilek üzümü) yetiştirmek istiyorum. Bildiğim kadarıyla bu ay çelikten yetiştirmek için uygun. Yetiştirmek isteyen arkadaşlar, zamanını kaçırmayalım.

Annem bu çelikleri toprağa yatay olarak yatırırdı veya dalı dairesel olacak şekilde yerşeltirir, ucu açıkta kalacak şekilde üzerini toprakla örterdi.

aycan
10-03-2009, 22:07
Bağcılıkla ilgilenen fazla kişi yok herhalde.Halbuki benim bu konuda çok sorunlarım var.3 yıldır masraf yapıp emek harcıyorum ama sonuç hep hayal kırıklığı oluyor.Hastalıkla mücadeleyi tam bilemiyor ve yapamıyorum .3 dönüm bağın üzümünede emeğede yazık oluyor.Bu senede beceremezsem pes edeceğim.Gelir kaynağı üzümcülük olan köylülerde bilinçli bir bakım yapmıyorlar.Sadece 2 kez kükürt veriyorlar.Gerisi şans.Alabildikleri üzümü alıp dertleniyorlar.Bu konuda tecrübe sahibi olan arkadaşlar varsa, görüş alışverişinde bulunmak istiyorum.

kaktüs
31-03-2009, 11:14
Asmanız küllenme hastalığına yakalanmış.Küllenmenin fazla sulamadan ve bikinin havasız kalmasından kaynaklandığını zaannediyorum. Üzümler çiceklenme döneminden çıktığı zaman topaş **** kükürt kullanarak küllenmeyi önleyebilirsiniz.Ayrıca aynı dönemde yaprak budamasıda faydalı olur.(yaprak budaması;bitkide ilk çıkan anaç yaprakların koparılması).

Benzer bir durum taşındığım evin bahçesindeki asmada da vardı. Hiçbir şey yapmasam bu sene de tekrarlar mı? Tekrarlamaması için ne yapmam gerekli?
Kükürt ilave etmem gerekirse nereden temin edebilirim?

kopshtar
31-03-2009, 12:56
Benzer bir durum taşındığım evin bahçesindeki asmada da vardı. Hiçbir şey yapmasam bu sene de tekrarlar mı? Tekrarlamaması için ne yapmam gerekli?
Kükürt ilave etmem gerekirse nereden temin edebilirim?

Küllemenin ertesi yıl da tekrarlama olasılığı var. Bunu engellemek için en iyisi çiçeklenme bittikten sonra kükürt uygulamak.
Kükürt zirai ilaç satan her yerde rahatlıkla bulunabilir.

habibe
13-05-2009, 11:31
Asmanız küllenme hastalığına yakalanmış.Küllenmenin fazla sulamadan ve bikinin havasız kalmasından kaynaklandığını zaannediyorum. Üzümler çiceklenme döneminden çıktığı zaman topaş **** kükürt kullanarak küllenmeyi önleyebilirsiniz.Ayrıca aynı dönemde yaprak budamasıda faydalı olur.(yaprak budaması;bitkide ilk çıkan anaç yaprakların koparılması).

Teşekkür ederim. Bu gün itibari ile herhangi bir hastalık belirtisi olmasa da, geçen yılın hastalığının tekrar edebilme olasılığı için topas kullanmak istiyorum. Çiçeklenme demişsiniz.. Daneler oluşur oluşmaz mı yapmalıyım?.
Bir de merak ettiğim asmada sulama periyodu nasıl olmalı?.

tenar
13-05-2009, 13:37
Kokulu üzüm (çilek üzümü) yetiştirmek istiyorum. Bildiğim kadarıyla bu ay çelikten yetiştirmek için uygun. Yetiştirmek isteyen arkadaşlar, zamanını kaçırmayalım.

Annem bu çelikleri toprağa yatay olarak yatırırdı veya dalı dairesel olacak şekilde yerşeltirir, ucu açıkta kalacak şekilde üzerini toprakla örterdi.


Üzgünüm yazınızı kaçırmışım. Ben bu yazılardan sonra uzunca süre raporluydum ve hiç ilgilenemedim konularla. Bu arada asmamı kendim bile budayamadım, budattım. Cinsi çok güzel bir cins çilek üzümü bendeki. İlk budamada size de ayırayım isterseniz.

Umduğumdan daha çok salkım olacak. Bugünlerdeki halinin bir fotografını çeker koyarım. Evde şu an internet bağlantım yok. Ama unutmayacağım.

Kiraz
13-05-2009, 14:36
Teşekkürler Tenar, bir kaç çelik aldım, birazı benim aradığımdan, birazı beyaz üzümmüş. Çeliklerin durumu çok iyi, tahminim tüylü yapraklılar kara üzüm, ilk meyveyi gördüğüm yıl belli olacak.

20horoz
15-05-2009, 23:42
Çok afedersin k 900 burayı atlamısım bir türlü görmemişim elimden geldiği kadar yardımcı olmaya calısırım .Tabik bilebildiklerimi.

Benzer bir durum taşındığım evin bahçesindeki asmada da vardı. Hiçbir şey yapmasam bu sene de tekrarlar mı? Tekrarlamaması için ne yapmam gerekli?
Kükürt ilave etmem gerekirse nereden temin edebilirim?

Hvaların gündüz aşırı sıcak ve aksamların soğuk oldugu dönemde muhakkak külleme oluşur.Külleme üzüm salkımının tatlı suyu yürüyesiye kadar yapraktan oluşur.Eğer bunu önlemesseniz hem taneler hiç bir zaman gelişmez hem tane olussada yine cok kötü bir görüntü olusur.Bunu engellemek için kimyasal ilaç kullanın **** kükürt kullanabilirsiniz.

20horoz
15-05-2009, 23:46
Teşekkür ederim. Bu gün itibari ile herhangi bir hastalık belirtisi olmasa da, geçen yılın hastalığının tekrar edebilme olasılığı için topas kullanmak istiyorum. Çiçeklenme demişsiniz.. Daneler oluşur oluşmaz mı yapmalıyım?.
Bir de merak ettiğim asmada sulama periyodu nasıl olmalı?.

Eğer asma çiçeğe girmediyse hemen uygulayın fakat asla topası dozajından fazla kullanmayın oldukca etkilidir. 15 gün sonra yeniden uygulayabilirsiniz.Çİçektem sonra yani tanele saçma iriliğine dönüşünce .Arka arkayada aynı ilacı kullanmayın bağışıklıkları güçleniyo bunların etkili olamıyor belli zaman sonra.

20horoz
15-05-2009, 23:48
Bağcılıkla ilgilenen fazla kişi yok herhalde.Halbuki benim bu konuda çok sorunlarım var.3 yıldır masraf yapıp emek harcıyorum ama sonuç hep hayal kırıklığı oluyor.Hastalıkla mücadeleyi tam bilemiyor ve yapamıyorum .3 dönüm bağın üzümünede emeğede yazık oluyor.Bu senede beceremezsem pes edeceğim.Gelir kaynağı üzümcülük olan köylülerde bilinçli bir bakım yapmıyorlar.Sadece 2 kez kükürt veriyorlar.Gerisi şans.Alabildikleri üzümü alıp dertleniyorlar.Bu konuda tecrübe sahibi olan arkadaşlar varsa, görüş alışverişinde bulunmak istiyorum.

Siz sorun elimizden geldiğince yardım etmeye calısalım.Bu arada 6 dönümden gecen sene 13 ton kestik yaş olarak bu seneki hedefimiz eger iyi bakım yapabilirsek 20 tona yaklastırmak.Belki sizede yardımcı labiliriz.Ayrıca ne tür üzüm çeşidiniz var .

k0900
15-05-2009, 23:58
Teşekkür ederiz:)

yerbudak
19-05-2009, 11:48
Merhaba,
öncelikle bütün bilgiler ve paylaşım için teşekkür ederim.
Benim sorum şu ?
Bahçemde diktiğim asmada (üç yaşında ) küllenme ve yaparaklarında buruşmalar var bunun için kükürt önerdiler bende hemen aldım ama sorun şu nasıl kullanacağım direk toprağamı yoksa fıskiye şeklinde dallaramı ? bunun ölçüsü nedir ?
Yapraklar ve üzüme benzer şekilde meyveler görünmeye başladı .

Ayrıca bahçede otomatik sulama sistemi var hali ile sulama fazla oluyor bunu engellemelimiyim ?

20horoz
19-05-2009, 20:56
Merhaba,
öncelikle bütün bilgiler ve paylaşım için teşekkür ederim.
Benim sorum şu ?
Bahçemde diktiğim asmada (üç yaşında ) küllenme ve yaparaklarında buruşmalar var bunun için kükürt önerdiler bende hemen aldım ama sorun şu nasıl kullanacağım direk toprağamı yoksa fıskiye şeklinde dallaramı ? bunun ölçüsü nedir ?
Yapraklar ve üzüme benzer şekilde meyveler görünmeye başladı .

Ayrıca bahçede otomatik sulama sistemi var hali ile sulama fazla oluyor bunu engellemelimiyim ?

sulu kükürtse bir kısmını suda karıştırıp bunları yapraklarını uygulayabilirsin .Ayrıca toz kükürtse aldıgınız bunuda yapraklarını uygulayacaksınız.sulu ve toz derken suda karışabilen **** toz olarak atılandan bahsettim.Suyu şimdilik biraz azaltın ne kadar asma dibi nemli kalırsa o kadar külleme ve mabntar hastalıgı fazlalaşır.

k0900
19-05-2009, 21:44
Aynı sıkıntıyı yaşayan biri olarak hergün 2 defa şıddetli sulanan asmamız kuruyunca bir miktar çimden vazgeçip, fiskiyeyi körelttik.

Kükürt uygulaması için aşağıdaki link işinizi görür umarım.

http://www.toros.com.tr/turkce/ud_bag1.asp

Bir de formda bionem kısmını inceleyiniz.

yerbudak
21-05-2009, 12:08
Sayın k0900

desteğiniz için teşekkür ederim.Elimde mevcut olan toz kükürt uygulamaya başlayacağım.
Sulama ortak alan olduğu için kesemiyorum ama lokal çözümler üretmeye çalışacağım

kolay gelsin

k0900
28-05-2009, 00:51
Kasım 2008 de dikilen asmaların tel terbite sisteminde farklı bir deneme yapmaya karar verdik.

Tellerin eğilmesi, sarkması gerdirme sorunları bizi bu düşünceye itti, şimdilik iyi gözüküyor.

Sn. yerbudak, ben bu yıl kükürt dahil hiçbir kimyasal kullanmadan bir deneme yapacam :)

ılgım
29-05-2009, 08:57
Merhaba arkadaşlar;

Yaklaşık 3-4 yıldır apartmanımızın çevre kirliliğine rağmen bir asma ağacım var köklü olarak dikilmişti. Fazla ilgilenemiyoruz kendisi ile sadece budaması yapılıyor ve sulamadı yapılıyor. Bu sene diğer senelere göre çok çok yaprak verdi budamadan sonra her yerinden yaprak fışkırmaya başladı. Düzenli olarak topluyoruz yaprakları tabii çocuklar'dan ve yetişkin insanlar'dan korumaya çalışıyoruz. Fotoğrafı balkonum'dan çektim. Bu arada dalların çoğunda üzüm tohumları var sanırım bu sene diğer seneye göre daha çok yaprak ve üzüm meyvamız olacak. MAŞALLAH demeyi unutmayalım :)

Etrafındaki çöpleri biz nekadar toplasak'da hafif dağlık bir yerde olmamızdan dolayı rüzgar sürekli çöp getiriyor.

Halil Önen
31-05-2009, 00:42
Sn.Ilgım,
Önçe asmanıza MAŞALLAH diyorum. Dilerim üzüm bol olur da küçüklerden/büyüklerden size kalır da üzüm yersiniz.

Senelerden bahsettiğinize göre asmanız en az 3 yıllık olmalı.
Gördüklerimi yazıyorum.
Asmanıza yakın gül, erik vb. gibi bitkiler varsa, külleme hastalığına hatta (akar şeklinde) yakalanma ihtimali çok yüksektir.

Bu yıl asmanızda 3_4 uzun sürgün (kol) bırakın. Diğerlerini dipten bir göz kalacak şekilde kesin. Sürgünlerin uc taraflarına doğru
bazı yaprakların tam karşışında ip gibi ucu çatallı tutungaçlar göreçeksin. Asma sarmaşık özelliği olan bir bitkidir. Ona tutunaçak bir ip veya tel ayarlayın.

Eğer asmanızı apartmanın balkonuna kadar çıkarmak istiyorsanız, en uzun ve güçlü sürgünü bırakın diğerlerini 2,3 yaprak kalaçak şekilde üstten filizlerini kırın. Böylece sürgün daha hızlı büyüyecektir.

Asmada yaprak aralaması yapılır. Salkımın altında bir bazen iki yaprak, salkımın üstünden bir yaprak çıkarılır. Bu salkımı güçlendirir. Dikkat; salkımın tutunduğu noktanın tam karşısındaki yaprak kesinlikle koparılmaz. Burada açılacak yara hem salkımı zayıflatır hem de rekabetini azaltır.
Bu bir küçük ayrıntıdır ama şeytan orada gizlidir. Zeytin yağlı yaprak sarması için, için yansa bile koparmıyacaksın.
Saygılar.

k0900
31-05-2009, 13:48
Teşekkürler,

Halil bey, geçen yıl dikilen asmaları baharın alttan 2. gözde budadım, telli terbiye sistemi için halatlarda hazır.

Bazılarından aşı noktasından başka dallarda çıktı, nasıl bir metod uygulanmalı?:)

ılgım
31-05-2009, 14:11
Halil Bey;

Önerilerinizi dikkate alacağız. Şuan bir çok dalda koruklar oluşmaya başladı. Sanırım birkaç aya meyvasını yeriz. 1 hafta sonra'da Afyon'dan köklenmiş asma fidesi gelecek. Çok met ediyorlar oranın asma fidelerini bakalım gelince fotoğraflarını paylaşacağım.

Halil Önen
31-05-2009, 18:23
Teşekkürler,

Halil bey, geçen yıl dikilen asmaları baharın alttan 2. gözde budadım, telli terbiye sistemi için halatlarda hazır.

Bazılarından aşı noktasından başka dallarda çıktı, nasıl bir metod uygulanmalı?:)

Sn. k200, asma fidanınız daha çok küçük. Ben olsam bu yıl hiç dokunmam.
Fidan için, ne kadar sürgün ve yaprak, o kadar kök demektir.
Bu yıl bırakırım kök gelişimini sağlasın.

Aşı noktasına yakın istenmeyen sürgünleri bir iki boğum üstten köreltirdim.
Aşı noktasına çok yakın istenmeyen sürgünleri kesinlikle dipten çıkarmayın. Burada açacağınız yara aşınızın zayıflamasına, sürgünün gelişmesine engel olur, hatta aşınızın atmasına sebeb olur.

Bu yıl büyüyecek olan sürgünün tele ulaşmasını sağlayın.

Geleçek yıllarda tele bir iki karış kala 4 tane ana sürgün seçin ve asmanın tacını
(çatı) sını oluşturun.

Bu catı altında odusu kısımda yeni cıkan sürgüleri her yıl koparın.
Catı üzerinde sürgün fazla ise bazılarını cıkarabilirsin. Ama unutmayın o taç bölgesindeki ve oraya yakın yerlerdeki sürgünler ne kadar çok olursa size budama zamanı sağlıklı ve üzüm veren cubuk seçme hakkı sunar.
Gelişmiş asmada filiz kırılmaz. Eğer çok kalabalıksa taç bölgesinde yaprak aralaması yapılır ama birkaç yaprak bırakılır. O bölge tamamen boşaltılmaz. Böylece asma hem hava alır. Hem de ilaç o bölgeye daha iyi nüfuz eder.

Zira asmanın taç bölgesi en çok hastalıkların görüldüğü beslendiği yerdir.

Saygılar

narince
03-06-2009, 22:40
merhaba arkadaşlar
ben manisa bağcılık araştırma enstitüsünde ziraat mühendisiyim.siteyi bağ ile ilgili tarama yaparken buldum.inşallah bağcılık konusu kapanmamıştır.bazı arkadaşların forumdaki ilgilileri bilgilendimeye gayret ettiğini gördüm. ben de elimden geldiğince detaylı olarak yardımcı olabilirim. ayrıca Asma Genetik Kaynakları adında bir projeye başlıyorum.bilinen çeşitlerin yanısıra yöresel ekonomik öneme sahip yörede kullanılan çeşitleri milli kolksiyon bağında toparlıyorum.bu konuda bilgilendirmede bulunursanız değerlendiririm.kolay gelsin. üzümünü ye,bağını ihmal etme, narince

k0900
03-06-2009, 22:56
merhaba arkadaşlar
ben manisa bağcılık araştırma enstitüsünde ziraat mühendisiyim.siteyi bağ ile ilgili tarama yaparken buldum.inşallah bağcılık konusu kapanmamıştır.bazı arkadaşların forumdaki ilgilileri bilgilendimeye gayret ettiğini gördüm. ben de elimden geldiğince detaylı olarak yardımcı olabilirim. ayrıca Asma Genetik Kaynakları adında bir projeye başlıyorum.bilinen çeşitlerin yanısıra yöresel ekonomik öneme sahip yörede kullanılan çeşitleri milli kolksiyon bağında toparlıyorum.bu konuda bilgilendirmede bulunursanız değerlendiririm.kolay gelsin. üzümünü ye,bağını ihmal etme, narince

Sn. narince,

Tokat, ve Turhal'da (Kazova'da) yetiştirilen şimdilerde 2,3 köyde kalan Kazova üzümü. Bazı fidan üreticileri her nekadar bu üzüme narince desede ben aynısı olduğunu sanmıyorum:)

narince
03-06-2009, 23:07
arkadaşlar budama gözler oyanmadan yapılır. don riskinin olduğu yerlerde uyanmaya yakın budama yapılmalıdır.geç budanan asam geç uyanır ve ilkbahar erken donlarına yakalanmaz. aşı noktasının altında çıkan sürgünler anaçtan sürmüştür ve mutlaka kökten temizlenmelidir.temzilenmezse toprağa temas edip bir süre sonra kök salar aşı atma dediğimiz olay meydana gelir. yeni tesislerde telli terbiye sistemleri kullanılacaksa asma tepesini vurma işlemi asma tel seviyesini 50 cm. geçtikten sonra tel seviyesini 10-15 cm altından yapılır. ayrıntıı bilgi için www.manisabagcilik.gov.tr

narince
03-06-2009, 23:12
Sn. narince,

Tokat, ve Turhal'da (Kazova'da) yetiştirilen şimdilerde 2,3 köyde kalan Kazova üzümü. Bazı fidan üreticileri her nekadar bu üzüme narince desede ben aynısı olduğunu sanmıyorum:)

ben tokatlıyım o yüzden nick olarak narinceyi seçtim. narince üzümü özellikle erbaa ve turhalda hala yaygın olarak üretiliyor.tüylü yaprağı çok kıymetli ve ihracaata gidiyor.yeşil- sarı renkli, taneleri orta büyüklükte çekirdekli bir çeşit.kategori olarak şıralık-şaraplık bir üzüm ama sofralık olarak da bolca tüketiliyor (narince ekmek yiyerek çok karnımı doyurdum) senin bahsettiğin kazova üzümü çok hafif pembe renkli çavuş üzümü olabilir.

k0900
03-06-2009, 23:20
Sn. narince, Tokat'lı olmanıza sevindim, formdakı Tokat sayfasınıda ziyaret ediniz:)

Ben Turhal, Kaledere'liyim. Çocukluğumda günlerce üzüm toplar, ezilir, pekmez yapılır, Dimorta'ya toptancılara eşek sırtında götürürdük.

Bahsettiğim üzümün bozulmadan devam ettiği 2,3 köy var.

Bunlardan biride Kat köyüdür.

Haklısınız, hele köy ekmeğı ve Kazova üzümüyle çökelek, en popüler azıktı.

Tabi ki Fırat çeşmesinin suyuyla:)

narince
03-06-2009, 23:31
Sn. narince, Tokat'lı olmanıza sevindim, formdakı Tokat sayfasınıda ziyaret ediniz:)

Ben Turhal, Kaledere'liyim. Çocukluğumda günlerce üzüm toplar, ezilir, pekmez yapılır, Dimorta'ya toptancılara eşek sırtında götürürdük.

Bahsettiğim üzümün bozulmadan devam ettiği 2,3 köy var.

Bunlardan biride Kat köyüdür.

Haklısınız, hele köy ekmeğı ve Kazova üzümüyle çökelek, en popüler azıktı.

****** Fırat çeşmesinin suyuyla:)
forumu dediğim gibi biraz önce buldum inşallah tokat sayfasını da ziyaret ederim. çavuş üzümü koleksiyonumuzda var. yaklaşık 515 tane üzüm çeşidimiz var bunların sayısını 1000 lerin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. ama tokatta narince ve çavuşun dışında da üzüm çeşitleri var zaten proje çerçevesinde tokata da geleceğim. ****** erbaa ve turhal taraflarına selamlar,iyi geceler

denizakvaryumu
03-06-2009, 23:37
Sn.k0900 ve Sn.Balıkçı Serdar

kazova üzümü için bu sene geçti ama seneye sizden inşallah fidanları bulabilirim.

k0900
03-06-2009, 23:44
Sizin çeliklerin alınacağı asmalar, bir kol mesafesinde:)

Geçen hafta çelik almaya gittim, geç kalmışız.

Bahara isterseniz kendinizde alabilirsiniz:)

denizakvaryumu
03-06-2009, 23:52
Valla her tarafım Tokat'lılarla dolu :)

Kazova bulamazsam döverler beni :) Baharda birlikte çelik almaya gidelim.

k0900
03-06-2009, 23:53
forumu dediğim gibi biraz önce buldum inşallah tokat sayfasını da ziyaret ederim. çavuş üzümü koleksiyonumuzda var. yaklaşık 515 tane üzüm çeşidimiz var bunların sayısını 1000 lerin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. ama tokatta narince ve çavuşun dışında da üzüm çeşitleri var zaten proje çerçevesinde tokata da geleceğim. ****** erbaa ve turhal taraflarına selamlar,iyi geceler

Meraklısı olduğumuz konuda bir uzmandan bilgi almak çok faydalı ve keyfli olacak. Hoşgeldiniz:)

k0900
03-06-2009, 23:54
Valla her tarafım Tokat'lılarla dolu :)

Kazova bulamazsam döverler beni :) Baharda birlikte çelik almaya gidelim.

Baharda beraber gider çelikleri alırız, ancak bu yılkı litrelik hususu kaynamasın:)

denizakvaryumu
03-06-2009, 23:59
Balıkçı Serdar'dan haber bekliyorum. :)

Onun sayesinde bahçeyi aldım :)

"Tamam" desin , etler-litrelik benden, Tokat ocağı ondan.

Ortabereketde toplanalım.

k0900
04-06-2009, 00:04
Ortabereket'te gecikme olursa, alternatif bulunur:)

Ayrıca ocak benim taahhüdüm, Balıkcı Serdar'ın uzmanlık alanı; pişiricilik.

İmkan bulursam, Kazova' üzümü ve yaprağını Turhal' dan getirtiriz, ısrarcılığımızın sebebi ozaman anlaşılır:)

denizakvaryumu
04-06-2009, 00:19
Eninde sonunda toplanacağız :)

Güz dönemi eylül gibi mutlaka :)

ılgım
04-06-2009, 08:08
Arkadaşlar ya bu hafta **** gelecek hafta afyonda asma ağacı gelecek. Bu mevsimde diksem tutarmı ?

denizakvaryumu
04-06-2009, 08:21
Tüplü-saksılı gelirse tutar.

goncaozyazici
10-06-2009, 13:53
Üzgünüm yazınızı kaçırmışım. Ben bu yazılardan sonra uzunca süre raporluydum ve hiç ilgilenemedim konularla. Bu arada asmamı kendim bile budayamadım, budattım. Cinsi çok güzel bir cins çilek üzümü bendeki. İlk budamada size de ayırayım isterseniz.

Umduğumdan daha çok salkım olacak. Bugünlerdeki halinin bir fotografını çeker koyarım. Evde şu an internet bağlantım yok. Ama unutmayacağım.

hem siteye yeniyim hemde üzüm yetiştiriciliğine; babamın kayseride aldığı bahçeye 40 kadar üzüm dikmeyi planlıyoruz (şimdilik 20 tane dikebildik ) fakat güzel çeşitlere ihtiyacım var. mümkünse ve bizim oralarda yetiştirebilirsem bende isterim. konunun çok yabancısıyım her türlü yardıma ihtiyacım olacak gibi görünüyor .teşekkürler...

narince
13-06-2009, 13:06
hem siteye yeniyim hemde üzüm yetiştiriciliğine; babamın kayseride aldığı bahçeye 40 kadar üzüm dikmeyi planlıyoruz (şimdilik 20 tane dikebildik ) fakat güzel çeşitlere ihtiyacım var. mümkünse ve bizim oralarda yetiştirebilirsem bende isterim. konunun çok yabancısıyım her türlü yardıma ihtiyacım olacak gibi görünüyor .teşekkürler...

ben de sitenin yenilerindenim. manisa bağcılık araştırma enstitüsünde ziraat mühendisiyim. enstitümüzde üzüm fidanı yetiştiriyoruz. size çeşitler ve fidan temini konusunda yardımcı olabilirim. fakat bu dönemde şöyle bir sıkıntı var. bu dönemde ancak tüplü fidan bulabilirsiniz. onun da nakliyesi problem. kargo firmaları tüplü fidanı kabul etmiyor. çünkü dik konması ve sürgünlerin kırılmaması gerekiyor onlarda bu garantiyi veremiyor. o yüzden fidanların yakın çevrenizden temin etme yoluna da gidebilirisiniz. aslında üzüm dikmeden önce toprak analizi yapıp anacı ona göre belirlemek gerekir. fakat anladığım kadarıyla siz eş dost yesin diye dikeceksiniz, ticari bir kaygınız yok. bu durumda toprağın genel özelliklerini yazabilirseniz (kumlu,killi,tınlı,kireçli,tuzlu,derin,yüzlek,taşl ı,sulu,susuz gibi)size bir anaç yevsiye edebilirim.bu arada baştan söylemem gerekirdi, anaç üzerine aşılı fidan kullanmanız gerekir.forumda da anlatılmış aşısız fidan kullandığınızda filoksera zararlısına maruz kalabilirsiniz.

k0900
13-06-2009, 21:49
Sn. narince, arkadaşımız bize Kayseri'deki bağından beğendiği üzümlerin çeliklerini göndermiş.

Biz bunları köklenmesi için 2/3 ünü toprağa gömdük, sonbahar ve ya ilkbaharda dikmeyi düşünüyoruz.

Filoksera zararlısına karşı (aşılamanın dişinda) önlem almamız mümkünmü?

denizakvaryumu
13-06-2009, 23:33
Filokseraya tek çözüm aşı diye biliyorum.

Ama artık bionem ve roa gibi ürünler var.

İsterseniz Oğuz Beye bir sorun.

k0900
13-06-2009, 23:45
Cevap enterasan bir cevap olacak:)

yolac
14-06-2009, 14:04
Arkadaşlar,
Ben 32 tane kara üzüm ağırlıklı asmalar diıkim,3 sene önce.Fiadanları Tekirdağ bağcılık Enstitüsün den tutun da muhtelif fuarlara kadar Türkiye nin bazı bölgelerinden getirttim.
Yok 2 göz üstten budanacak,yok telli sistemde T yapılacak dediler.Maalesf asmalarımın 1/3 i kurudu.Bu sene hiç ellemedim.Ne gübre ne ilaç 2.5 - 3 m. boya ulaştı herbiri.Üstünde neredeyse yapraktan çok meyve(salkım) var.
Sizlerden Öğrenmek İstediğim ;bazı yapraklarda sanki kurşun kalemle bir tarafından iz yapmışsınız gibi çukurlar(kabarcıklar) var.Bu bir hastalıkmıdır.
Şayet öyle ise ne ilaç kullanmalıyım.Hep kükürt diyorlar.Yoksa ben de kükürt mü kullanacağım?
Teşekkürler.

denizakvaryumu
14-06-2009, 22:35
Kükürt kullanmanızda sakınca yok,

sorunuzu bir de bionem başlığı altında sorun bakalım Oğuz Bey bu konu hakkında ne diyecek?

narince
16-06-2009, 00:05
Arkadaşlar,
Ben 32 tane kara üzüm ağırlıklı asmalar diıkim,3 sene önce.Fiadanları Tekirdağ bağcılık Enstitüsün den tutun da muhtelif fuarlara kadar Türkiye nin bazı bölgelerinden getirttim.
Yok 2 göz üstten budanacak,yok telli sistemde T yapılacak dediler.Maalesf asmalarımın 1/3 i kurudu.Bu sene hiç ellemedim.Ne gübre ne ilaç 2.5 - 3 m. boya ulaştı herbiri.Üstünde neredeyse yapraktan çok meyve(salkım) var.
Sizlerden Öğrenmek İstediğim ;bazı yapraklarda sanki kurşun kalemle bir tarafından iz yapmışsınız gibi çukurlar(kabarcıklar) var.Bu bir hastalıkmıdır.
Şayet öyle ise ne ilaç kullanmalıyım.Hep kükürt diyorlar.Yoksa ben de kükürt mü kullanacağım?
Teşekkürler.

asmalarınız da bağ uyuzu dediğimiz zararlı var maalesef. çaresi de kükürt.tarım bakanlığının entegre mücadele talimatında da kükürtün değişik formulasyonları var(toz kükürt, WP kükürt gibi). kükürt deyip geçmeyin kükürt ve bordo bulamacı bağcının en önemli iki silahı. bordo bulamacı mantari hastalıkların bir kısmını kükürt ise bazı külleme gibi hastalıkları ve bağ uyuzu gibi zararlıları baskı altına alır. ayrıca ikisi de şu an için organik tarıma da izinli. aldığınız fidanlara gelince henüz vakit varken asmalardaki salkımları azaltın her sürgüne 1 salkım olacak şekilde salkım seyreltme yapın.3.senesindeki asmaya fazla yük bırakmayın kalan salkımların dolgun tanelerin daha iri olduğunu göreceksiniz. aldığınız fidanların kurumasını 2 gözden kesmeye bağlamak yanlış olur. farklı yerlerden temin ettiğiniz fidanların anaçları farklı olabilir (ilk aklıma gelen) ya da başka bir sebebi olabilir. şu anda 2,5-3 m. boyundaki asmaları ne yapacaksınız? yani çit kenarına mı diktiniz? evini önüne çardak mı yapmayı düşünüyorsunuz? normal bir bağ tesisi mi yapacaksınız? ona göre şekil vermeniz gerekir?kusura bakmayın başınızı ağrıttıysam sadece bildiklerimi paylaşmak istedim

narince
16-06-2009, 00:13
Sn. narince, arkadaşımız bize Kayseri'deki bağından beğendiği üzümlerin çeliklerini göndermiş.

Biz bunları köklenmesi için 2/3 ünü toprağa gömdük, sonbahar ve ya ilkbaharda dikmeyi düşünüyoruz.

Filoksera zararlısına karşı (aşılamanın dişinda) önlem almamız mümkünmü?

bir nevi aşısız asma fidanı üretiyorsunuz şu anda. bu şekilde elde edeceğiniz fidanların aşısız olacağını zaten biliyorsunuz.filokseranın tek çaresi amerikan asma anacı (maalesef). ayrıca asma kışın su altında bırakılarak (göllendirme) FİLOKSERA BASKI ALTINA ALINABİLİR ANCAK YOKEDİLEMEZ (yanlışlıkla caps lock a basmışım) bu hem kesin sonuç değil hem de şu küresel ısınma dediğimiz şu günlerde israf.

k0900
16-06-2009, 21:42
Bu aşıyı biz yapabilirmiyiz:)

yolac
18-06-2009, 22:52
Sayın Narince,
Öncelikle verdiğiniz değerli bilgiler ve ilginiz için candan teşekkürler.Efendim benim 3 dönüm bir bahçemde ev,tavuklarım,bodur elmalarım,kirazlarım,hurmalarım,Japon eriklerim,narlarım ve 50m'2(5x10mt)2,5 mt yükseklikte 3 er mt arayla yarım parmak su borusundan çardak gibi birşey yaptırdım)bölgeye de çok sevdiğim sadece kara sofralık üzümler diktirdim(1,5 mt.arayla).Altına da domates,biber,salatalık gibi şeyler ekiyoruz.
Çardak yapmayacaksan neden 3 mt.yükseklikte borular diktin diye sorarsanız.ACEMİLİK.Oldu bir kere.Benim üzümlerin %90 aşılı ve işaret parmak kalınlığında,sizden öğrenmek isdediğim;ana gövdeden muhtelif kollar çıkmıış,ilk defa bu sene her kolda bol bol salkımlar var.İnternette gördüğüme göre omcaları(tam olarak neresidir anlayamadım ya)koparıp atmak lazımmış.Bir de asma uyuzu,aynısı ceviz ağaçlarımdan birinde de görüldüğü için buradaki ilaçcı Koruma Tarımın DDVD(hatırımda kaldığı kadarıyla,yanlış yazmışta olabilirim)verdi,1lt suya 2cc katıp pulvarize edip sıktım 1 kez.Sıvı veya toz kükürt de olabilirmiş ama bunu daha pratik diye önermişlerdi.
Doğru mu yaptım.
Acaba Kocaeli deki bu asmalarımı ne zaman nasıl budamamı önerirsiniz.

narince
19-06-2009, 20:16
Sayın Narince,
Öncelikle verdiğiniz değerli bilgiler ve ilginiz için candan teşekkürler.Efendim benim 3 dönüm bir bahçemde ev,tavuklarım,bodur elmalarım,kirazlarım,hurmalarım,Japon eriklerim,narlarım ve 50m'2(5x10mt)2,5 mt yükseklikte 3 er mt arayla yarım parmak su borusundan çardak gibi birşey yaptırdım)bölgeye de çok sevdiğim sadece kara sofralık üzümler diktirdim(1,5 mt.arayla).Altına da domates,biber,salatalık gibi şeyler ekiyoruz.
Çardak yapmayacaksan neden 3 mt.yükseklikte borular diktin diye sorarsanız.ACEMİLİK.Oldu bir kere.Benim üzümlerin %90 aşılı ve işaret parmak kalınlığında,sizden öğrenmek isdediğim;ana gövdeden muhtelif kollar çıkmıış,ilk defa bu sene her kolda bol bol salkımlar var.İnternette gördüğüme göre omcaları(tam olarak neresidir anlayamadım ya)koparıp atmak lazımmış.Bir de asma uyuzu,aynısı ceviz ağaçlarımdan birinde de görüldüğü için buradaki ilaçcı Koruma Tarımın DDVD(hatırımda kaldığı kadarıyla,yanlış yazmışta olabilirim)verdi,1lt suya 2cc katıp pulvarize edip sıktım 1 kez.Sıvı veya toz kükürt de olabilirmiş ama bunu daha pratik diye önermişlerdi.
Doğru mu yaptım.
Acaba Kocaeli deki bu asmalarımı ne zaman nasıl budamamı önerirsiniz.
sayın yolac,
aslında çardak sistemini tesis etmişsiniz. boruları yukarıdan birbiriyle irtibatlandırdınız mı bilmiyorum. irtibatlandırdınız ve 50 cm. arayla 3lük galvanize telleri enine ve boyuna çektiyseniz çardağınız hazır demektir. asmaların yaşını yazmamışsınız.asmaları sıra arası 3m ve sıra üzeri 1,5 m. arayla dikmişsiniz.sıra üzeri mesafe dar olmuş. sofralık üzüm yetiştiriciliğinde 3x3 m.yi öneriyoruz. serada bu mesafeyi 3x1,5 a kadar düşürebiliriz. işaret parmağı kalınlığındaki asmalarınızın terbiye şeklini oluşturdunuz mu bilemiyorum. oluşturdunuzsa ilk işiniz tel seviyesinin altındaki tüm sürgün ve yaprakları temizlemelisiniz. hemen peşinden her sürgüne 1 salkım olacak şekilde fazlalık salkımları kesip atmalısınız. bağ uyuzu için ruhsatlı ilaçlar kükürtün farklı formları yani kükürt.başka ilaç kullanmayın uyuzu yokedebilir ama kalıntı sorunu olabilir. ayrıca zirai mücadele için ek bir pratik bilgi: hastalıkları (külleme,mildiyö,ölükol,kurşuni küf vb) görmeden, zararlıları (salkım güvesi,yaprak bitleri,yaprak pireleri,kırmızı örümcek,bağ uyuzu vb.) gördükten sonra ilaçlama yapın.son cümlenizi yeni okudum budama için geç kalmışsınız sayın yolaç.budama gözler uyanmadan yani ilkbahardan önce yapılır.şimdi sert budama yapmaktan kaçının. kolay gelsin

k0900
19-06-2009, 21:31
Sn. Narince, bilgiler için teşekkürler, terbiye sistemi ile ilgili fotoğrafda isteriz:)

narince
21-06-2009, 00:41
Sn. Narince, bilgiler için teşekkürler, terbiye sistemi ile ilgili fotoğrafda isteriz:)
sayın K 0900 ve tüm bağcılıkla ilgilenen arkadaşlar budama ve terbiye sistemleri ile ilgili resimleri buraya yüklersem epey yer kaplayacak isterseniz hepinize mail olarak gönderebilirim.

k0900
21-06-2009, 22:17
Burada olursa 50.000 üyenin görme ve öğrenme şansı olur:)

Email adresimide gönderiyorum, sayın hemşerim.

narince
23-06-2009, 14:13
Burada olursa 50.000 üyenin görme ve öğrenme şansı olur:)

Email adresimide gönderiyorum, sayın hemşerim.

haklısınız parça parça vermeye başlayacağım inşallah...

narince
14-07-2009, 23:32
gönderdiğim son 3-4 mesaj yayınlandıktan sonra silinmiş sebebini bilen var mı arkadaşlar?

BenBen1967
21-08-2009, 19:47
Kokulu üzüm.
Saksıda kendiliğinden çıktı sanırım geçen yıldan bir salkım düşmüş içine ;)

BenBen1967
21-08-2009, 19:49
üzüm

k0900
30-08-2009, 14:19
Halil bey, 3, 4 yıl önce dikdiğimiz üzümler var. İyi bir gelişme ile gövdeleri 3 ila 5 cm. arasında kalınlığa ulaştılar.

Ancak başlangıçta katoloğdan seçerek aldığımız asmaların bazıları iç anadoluya uygun asmalar olmadığından meyve alamıyoruz, ya da çok tatsız, küçük meyveleri oluyor.

Arkadaşlarla bunları değiştirmeye karar verdik. Tüm parseller birleşince 30 dan fazla böyle asma var.

Hem kıyamıyoruz, hemde birşeyler yapılabilirmi, aşı olurmu, nasıl yaparız diye düşünüyoruz.

Şimdi bu asmaları işaretliyoruz, hemen yanlarına sonbaharda yeni asma fidanı alıp dikmekte sonraki yıl eskileri sökmekte bir başka düşüncemiz.

Sizin görüşlerinizi alabilirmiyiz?

100402

100403

Geçen sene sonbaharda dikilen asmaların son hali (terbiye) önerinize uygulayabilmışızdır işallah.

100406

musa78
01-09-2009, 04:28
bendenmı kaynaklanıyor forumdanmı bılemıyorum yanlız foto atamadım bundan dolayı anadolu tabırıyle bıraz yavan olacak ama üzüm konusunda benım asıl sorunum arkadaslar ben ve aılem mutevazı bır sekılde buradan para kazanmaya bır ek gelır olarak yapmaya calsıyoruz.25-30 arası uzum çeşitimiz ve modern bagımızla devam etmekteyız...benım asıl sorunum pazar...bu konuda neler dusunuyorsunuz merak edıyoyorum...sundan dolayı soruyorum bır emek sarfedılıyor ve buradanda gordugum kadarıyla bırcok kısının soru cevap seklınde devam eden bılgı alısverısındende anlasılacagı uzere cok zahmetlı ve uzun soluklu(yaklasık 7-8 ay)devamlı ılgı ve alaka ısteyen bır yetıstırıcılık,hastalık ve zararlılar konusu malum soyleme bıle gerek yok...ya peki kıme nereye nasıl hakettıgını bulabılecegımız fıyatlardan kıme satacagız...???

musa78
01-09-2009, 16:46
sadece gonderebıldıklerım:(:(

malina
02-09-2009, 16:16
devamlı ılgı ve alaka ısteyen bır yetıstırıcılık,hastalık ve zararlılar konusu malum soyleme bıle gerek yok...

ya peki kıme nereye nasıl hakettıgını bulabılecegımız fıyatlardan kıme satacagız...???


İ harfinin klavyenizde olduğu anlaşılıyor. Lütfen Türkçe karekterleri kullanarak yazmaya çalışır mısınız?

musa78
03-09-2009, 01:05
evet ozur dılerım haklısınız.

narince
04-09-2009, 15:50
arkadaşlar epeydir mesaj yoktu tekrar geldiğinize sevindim,hepinize selamlar ve hayırlı ramazanlar

narince
04-09-2009, 16:02
bendenmı kaynaklanıyor forumdanmı bılemıyorum yanlız foto atamadım bundan dolayı anadolu tabırıyle bıraz yavan olacak ama üzüm konusunda benım asıl sorunum arkadaslar ben ve aılem mutevazı bır sekılde buradan para kazanmaya bır ek gelır olarak yapmaya calsıyoruz.25-30 arası uzum çeşitimiz ve modern bagımızla devam etmekteyız...benım asıl sorunum pazar...bu konuda neler dusunuyorsunuz merak edıyoyorum...sundan dolayı soruyorum bır emek sarfedılıyor ve buradanda gordugum kadarıyla bırcok kısının soru cevap seklınde devam eden bılgı alısverısındende anlasılacagı uzere cok zahmetlı ve uzun soluklu(yaklasık 7-8 ay)devamlı ılgı ve alaka ısteyen bır yetıstırıcılık,hastalık ve zararlılar konusu malum soyleme bıle gerek yok...ya peki kıme nereye nasıl hakettıgını bulabılecegımız fıyatlardan kıme satacagız...???

bağınız kaç dekar, nerede kurulu,yaşları kaç, hangi çeşit üzümler var, fidanlar aşılı mıydı, aşısız mıydı, sıra arası ve sıra üzeri mesafe nedir...gibi soruların cevabını bilmiyorum ama bu işten para kazanmayı düşünüyorsanız 25-30 çeşit olmaması gerekir. öncelikle alıcı tek çeşitten en az 1 kamyon üzüm ister, sonra üzümün piyasada makbul bir çeşit olması gerekir, nakliyeye ve muhafazaya dayanıklı olması gerekir.sonra unutmayın siyah üzüm her zaman 1 adım öndedir. hele çekirdeksiz olursa daha avantajlıdır. 25-30 çeşit üzümün uyanması, çiçeklenmesi, ben düşmesi, olgunlaşması hep farklı farklıdır. dolayısıyla sulama, zirai mücadele, hasat hep farklı zamanda olacaktır. böyle bir yetiştiricilik hiçbir zaman ekonomik olmaz. ancak manavlarda ya da semt pazarlarında perakende satış imkanı olabilir.ben yerinizde olsam elimdeki çeşitleri 2-3 e indirirdim.bunun içinde makbul çeşitlerden kalem ve ya göz alıp değiştirme aşısı yapardım.

musa78
04-09-2009, 16:24
efendim zaten bu çeşit yöntemle pazarlıyoruz üzümlerimizi çünkü hem bizim yetiştiricilği yapmiş olduğumuz üzümün değerini karşılayabilecek bir miktarımı büyük pazarlardan karşlayamayacagımızında bilincindeyiz..efendim sizi aydınlatması açısından şunu soylemek isterim ne kadar bol çeşit olursa üzüm kalitesi ve birim alana alınan verimdede artış olduğnu saptayarak(çiceklenme aşamasında cinslerin birbirini tohumlaması)bu uygulamayı yaklaşık 10-15 senedir yapıyoruz...

fotolarım ar ama hem uzum bagımı gosteren hem çeşitlerimden atamıyorum bir sorun var anlayamadım..:(:(

k0900
04-09-2009, 22:28
Bahçemizdeki sorunlu ( 100. mesajdaki) üzümler ile müsait boş yerlere dikecegimiz üzümler için Simgarden fidanlığına gittik, malesef ekonomik kirizden etkilenip üretimi durdurmuşlar.

Bunun üzerine Sun Fidan ofisine gidip, ilgiliyle görüştük. Açık köklü 50 adet fidan siparişini verdik, tavsiyeleri ve deneyimlerimiz üzerine, cardinal ve İtalia asmaları seçildi.

Esas sorumuz eskiden dikilen ancak meyvesini beğenmediğimiz ve mevkiye uymuyan asmalar, sökülmeyecek mart ayında konuyu bilen bir görevli asmalarımızı aşılayacak.

Bir diğer hususta bahçenin bir kısmına dadanan, istenmeyen misafir tilkiye karşı yüksek ( çardak) terbiye sistemi yapılacak. Bu terbiye sistemi için malzeme siparişini verdik, uygulamayı tamamladığımızda fotoğraflarla buraya getiririm.

musa78
05-09-2009, 04:41
evet zaten aşılanması gerekiyor bu 100 mesajınızdaki asmaların.cardinal ve italia cinsi üzümler ideal üzümler yanlız tavsıyem nacizane dikim yapacagınız alandaki çeşitliliği arttırmanız olacaktır,döllenme açısından...zaten bu işe başladıktan sonra verim aldıkça ve deneyim kazandıkçada zevk alacaksınız ve diğer çeşitleride deneyeceksinizdir..umarım herşey istediğiniz gibi gelişir

musa78
05-09-2009, 16:39
....

k0900
05-09-2009, 17:35
Maşallah, ne güzellikler böyle. İşallah iyi bir fiyatla pazarlarsınız.

Cardinal ve İtalia dışında 15 kadar daha asma var, yalnız verimsizler aşılanacak, asmada açıkcası döllenme sorunu olduğunu bilmiyordum :)

Musa bey, eşek arıları ve kuşlarla nasıl baş ediyorsunuz ?

denizakvaryumu
05-09-2009, 17:55
Maşallah.Soldaki iri siyah üzüm, öküzgözü mü?

k0900
05-09-2009, 18:24
....fotolarım ..... atamıyorum bir sorun var anlayamadım..:(:(

Fotoğraf yüklemeyle ilgili aşagıdaki linkler, sorununuzu çözecektir :)


http://www.agaclar.net/forum/forumdisplay.php?f=102

http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=6257

http://www.agaclar.net/forum/faq.php?faq=vb_faq#faq_777

http://www.agaclar.net/forum/faq.php?faq=42#faq_401

http://www.agaclar.net/forum/faq.php?faq=42#faq_410

musa78
05-09-2009, 18:31
evet denizakvaryumu öküzgözü:):)eşek arısı ve kuslar fotolarını atarım o şekılde görmüş olursunuz...cardinal üzümü erken cinslerden yani ilk üzümlerden italia hangi cins tam olarak bilemiyorum birde bolgesel olarak isimlerde degişik olabiliyor

musa78
05-09-2009, 18:33
....

k0900
05-09-2009, 18:47
Cardinal hakkında aldığım bilgi; Akdeniz ve Egede haziran, temmuzda olgunlaşan üzüm Ankarada eylül başında olgunlaşıyor.

ITALIA
Genel Özellikleri: Hafif misket aromalı kuru madde % 15-16, yüksek verimli ve uzun yola dayanıklı gibi özelliklerinden dolayı pazarlarda en çok aranan beyaz bir üzüm çeşididir.

İtalya kaynaklı sofralık bir çeşit olup "İdeal" adı ile de bilinir.

k0900
05-09-2009, 18:49
CD ler işe yarıyormu ?

Diger fotoğraftaki usulu açıklarmısınız.

denizakvaryumu
05-09-2009, 18:58
Bunun üzerine Sun Fidan ofisine gidip, ilgiliyle görüştük. Açık köklü 50 adet fidan siparişini verdik, tavsiyeleri ve deneyimlerimiz üzerine, cardinal ve İtalia asmaları seçildi.

.

Öküz gözü tavsiye etmediler mi?

Cardinal ege-akdeniz için öneriliyor, Ankara için tavsiye etmelerine şaşırdım.

Narince,kalecik karası fidanlarda verim nasıl?

k0900
05-09-2009, 19:01
Öküz gözü vardı. Fazlasını istemedik.

Narinceler henüz olgunlaşmadı, yaprak hasatları yıl boyu yapıldı.

Kalecik karaları sofralık olarak beğenilmedi, aşılanacaklar gurubunda :)

k0900
05-09-2009, 19:04
Fidan satıcıları küllenme için kıll dew önerdiler, sizin bilginiz varmı ?

denizakvaryumu
05-09-2009, 19:26
Öküz gözü vardı. Fazlasını istemedik.

Narinceler henüz olgunlaşmadı, yaprak hasatları yıl boyu yapıldı.

Kalecik karaları sofralık olarak beğenilmedi, aşılanacaklar gurubunda :)

Öküz gözü sofralık olarak tadı nasıl?

Kalecik karasından benim bildiğim iyi pekmez yapılır ve şarap.

Bu hususu düşünün derim :)

Külleme için kimyasal ilaçlar üzerinde hiç araştırma yapmıyorum.

Kükürt ve ROA uygulamalarını takip ediyorum.

k0900
05-09-2009, 19:37
Bu kimyasal değilmiş, ayrıca çok iddalılar.

http://www.bioglobal.com.tr/tr/kill-dew-plus

denizakvaryumu
05-09-2009, 19:41
Hımm

sanırım daha önce Meyveli Tepe bu konuda yazmıştı...

Sitede içinde hangi bakterinin olduğu yazmıyor.

musa78
05-09-2009, 21:09
efendim şu şekilde toparlamak gerekirse genel olarak kuş ve arıdankorunmak için
1)sıra aralarına fılm çekiyoruz
2)pekmez sulandırarak belirli noktalara koyuyoruz(arı için)
3)fılm çekilen aralarda alt ve üst sıra başlangıçlarınada cd asıyoruz

uygulamalardan son derece başarı saglamaktayız kus ve arı için

ikinci olarak amerikan cinsi üzüm çeşitleri(öküz gözü,kıbrıs karası,kokulu siyah,kokulu beyaz,cardinal vs )üzüm cinsleri sofralık olarak cok guzel yanlız burada lezzetden çok kabuk kalınlığı yani kalın kabuklu cinsler olduğundan tüketiciler pek tercih etmemekte
bundan dolayı yerli üzümler olan ÇAVUŞ ve ÇİFTLİK cinsi üzümler daha fazla sevilmekte.yanlız bu cinsler paket olarak yata spariş olarak yakın mesafelerde sorun çıkarmadığı gibi uzun mesafeli nakillerde narin olduklarından bazen hasar gormekteler..

musa78
05-09-2009, 21:15
özür diliyorum külleme için kimyasal olmayan ilaçlarda tam netice alınamıyor ne yazıkkı ayrıca külleme için onerebileceğim ilaçlar BAYLETON,FLİNT
kurşini kuf teldor
mildiyo antracol
evet diyecelksınız ki hepsi kimyasal evet ama başka çare yok en sık görülen hastalıklar bu 3 hastalık üzümde ciddi hasarlara yol açıyorlar.birde sonbaharda hastalıgın etkilisini azaltabilmek için dökülen asma yapraklarını üretim alanından uzaklaştırarak yakılarak yok edilmesi(gazel yakımı)ve kış ayına gırmeden akabinde borda bulmacı uygulamasıda önemli
nacizane paylaşmak istedim

musa78
05-09-2009, 21:20
fılm cikimi(eski kaset içlerinden çektik:):))

k0900
05-09-2009, 22:01
Bilgiler için teşekkürler.

Kuşlar için önerdiğiniz şerit nasıl bir malzeme?

musa78
05-09-2009, 23:19
valla bu durumu biz eski kasetler vardırya sarkı kasetleri:):)içlerindeki filmleri kullandık.sanırım dışarıda(piyasada)bu şekilde tarifle bulunabileceğini düşünüyorum

narince
07-09-2009, 15:46
Bilgiler için teşekkürler.

Kuşlar için önerdiğiniz şerit nasıl bir malzeme?

bunun için rafya da kullanabilirsiniz temin etmesi daha kolay olur. ayrıca kullanacağınız malzemeyi sıra aralarına dik yerleştirmek yerine asmaların üzeirnden üzerine paralel yerleştirebilirsiniz. böylece bağların arasında rahat dolaşabilirsiniz. direklere 8 lik inşaat demirlerini kemer yaparsanız 3-4 sıra rafya çekebilirsiniz.

eser42
07-09-2009, 17:15
merhaba
arkadaşlar bunlar beyhude uğraşlar. çok geçmeden kuşlarda arılarda üzümlerin tepesine tekrar biner. ben çok denedim fayda etmedi. kimyasal kullanırım diyorsanız lanet 90 çok etkili bir tarım ilacı, kimyasal kullanmam diyorsanız tarımsal ağlar var bodurelma yetiştirenler bitkileri güneş yanıklığından korumak için kullanıyorlar. bu aglardan asmaların üzerine çekerseniz arıda kuş da yanaşamaz.

selamlar

k0900
07-09-2009, 17:24
Teşekkürler.

Kimyasal kullanmam, kesinlikle kullanmam :)

Hem bant hemde rafyayı deneyecem, sorun çözülmezise seneye elmalar için alacağım fileyi kullanırız.

En fazla bu senenin (esas seneye ürün alacağımızı sanıyoruz) üzümlerini onlarla paylaşırız :)

Halil Önen
16-09-2009, 12:01
BU ÜZÜMLERİN SALKIMI İKİ KİLO...

(Bu yazı 2 ağustos2009 taririnde Güneş gazetesinde çıktı.)

MERSİN 'in Tarsus ilçesinde denemesi yapılan Kaliforniya menşeli ''Red Glup'' cinsi siyah üzüm ile Romanya menşeli ''Superior Seedless'' cinsi altın sarısı üzümlerde, dekara 7 ton ürün alındı.

Tarsus Kaymakamı Mehmet Gödekmerdan, ''normalde dekara 1,5_2 ton üzüm alınan bağlarımızın yanı sıra bu iki yeni cins üzüm çeşidinin ekildiği bağlarda dekara 7 ton üzüm elde edilmekte.

Yeni cins üzümlerin her salkımının ağırlığı yaklaşık 1,5-2 kilo arasında değişiyor '' dedi.
(sevgili denizakvaryumu nerelerdesin?)


Not: Sn Musabulut, kırşehir' de 10 dekara yeni dikeceğiniz asmalar için bu cins üzümü düşünmenizi öneriyorum.

Asma dikimi ve bakımı ile ilgili diğer tüm sorularınızın cebaplarını burada tüm arkadaşlarla verirsek çok daha iyi sonuçlara ulaşabileceğimize inanıyorum.

Zira asma yetiştiriciliği bögesel(yerel) farklılıklar gösteriyor ve ben sadece kendi bölgemiz olan ege (menemen) bölgesi için kendi görüşlerimi açıklayabilirim.

Bizim uyguladığımız sistem ve yetiştiricilik kırşehir (ılımlı bölge olsada) yöresine bire bir uygun düşmeyebilir.

Saygılar/sevgiler

triple
17-12-2009, 12:22
ÜZÜM ve faydaları!
Arkadaşlar Bu gün okudugum bir haberi sizinle paylaşmak istiyorum!
Yillardir buyuklerimiz sabahları ac karnına 21 adet kuru siyah uzumun faydalarından bahsederler ve siyah kuru üzümün hafızayı güçlendirdiği , unutkanlığı azalttığı, ve cildi gençleştirdiği ... etc bi çok faydasından bahedip durulardı ama hep hurafe gibi gelirdi bize
Buyrun işte USA ada yapılan bir araştırma sonucunu sizinle paylasayım istedim.

Cincinnati Üniversitesi Psikiyatri bölümünde görevli bilim adamları, erken hafıza kaybı yaşayan 12 kişiyle bir çalışma yaptı. Sonuçta, 12 hafta boyunca içeceğin varyasyonlarını içenlerin farklı zihin testlerinde iyi bir performans gösterdikleri görüldü.

Araştırmacılar, iki ayrı grup oluşturdu. İlk gruba Massachusetts' in Concord bölgesinde yetiştirilmiş saf Concord üzümü suyu verilirken ikinci grup ise hiçbir şey içmedi. Deney süresince her iki gruba da düzenli hafıza testi yapıldı. Araştırma sonucuna göre birinci gruptakilerin yarısında daha uzun süreli gelişme kaydedildi.

Uzmanlar, bu sonuçların arkasındaki neden olarak ciltteki antidoksanlar ve meyvenin suyunu görüyorlar. Gruplar arasında temelde, önemli derecede farklılıklar olmamasına rağmen, saf siyah üzüm suyu içenlerde ise öğrenmede önemli gelişmeler görüldü. Bu eğilimin kısa süreli zihinde tutmayı sağladığı ve mekana ait, sözsüz hafızayı geliştirdiği belirtiliyor.

Araştırma sonuçlarına göre, meyve ve sebze gibi antioksidanlar bakımından zengin yiyecekler ile bunların yüzde 100 meyve suları bilişsel fonksiyonu korumaya yardımcı oluyor.

triple
17-12-2009, 12:27
Arkadaşlar haber 17 aralık 2009 tarihli star gundemden alınmıştır
http://www.stargundem.com/haber/85812.html

triple
17-12-2009, 12:31
bunlarda resimleri

narince
30-03-2010, 00:58
ne oldu buradaki bağcı arkadaşlara?herkes nereye gitti?ne zamandır bakıyorum gelen giden yok! hepinizi facebook a bekliyorum. http://www.facebook.com/group.php?gid=271777771814&ref=ts#!/group.php?gid=271777771814

berduray
26-04-2010, 19:42
1 yaşındaki asma çeliğimi bahçeye geçirmek için en uygun zaman nedir?

Şu an yapraklandı, saksıda bekliyor.

Ama bahçeye dikmem gerekiyor, saksıda daha fazla kök geliştiremeyecek.


Yer değiştirirken dikkat etmem gereken püf noktası var mı?

Çukuru açıp, diktikten sonra sıkıca toprağı bastırıp, can suyunu öyle vermem gerektiğini öğrendim.

Başka bir şeye dikkat etmeli miyim?

Lütfen tecrübelerinizi aktarır mısınız...

Bir de kök budaması yapmalı mıyım, açıkçası ben saksıdan mümkün olduğu kadar toprağıyla incitmeden hemen yerine dikmek düşüncesindeyim, köklerin hava almaması için.

Kök budaması yapınca da haliyle hava alacak kökler.


Yıllardır yaptığım denemelerden tutturabildiğim ilk göz ağrım, benim için kıymetli.

Şu olayı hasarsız atlatmak istiyorum.

üzüm
26-04-2010, 20:13
Sayın berduray,
ilk göz ağrınız olduğu içın yanlış bir bilgi vermek istemiyorum ama bildiğim kadarıyla anlatayım.

Normalde taşıma işi asmaya su yürümeden şubat mart aylarında yapılır. Ben bahçeye çelikleri yatırdığımdan; ertesi sene topraktan çıkarıp, kök budaması yapıp, asıl yerine dikiyorum.

Sizinki saksıda olduğu için toprağı ile birlikte saksıdan çıkarırken kökleri zarar görmeyeceğinden kök budaması yapmanıza gerek olmadığını düşünüyorum.

Asmada en önemlisi sulama, sulama, sulama ve yine sulamadır. Sizde sıcak bir bölgede bulunduğunuz için sulamayı ihmal etmeyin. Çeliklerin tutmamasının nedeni de bu olabilir.

Toprağınızın durumunu bilmiyorum ama eğer sert topraksa çukuru biraz daha geniş ve derin açın.

Tabana eski gübre; toprak karışımı doldurun.

Asmanın etrafı çukur olucak şekilde dikin. Bol bol sulayın.

berduray
27-04-2010, 10:38
Vakti kaçırmışım, bir kök budaması ile riske atmayayım.

Hemen toprağıyla geçireyim bahçeye o halde.

Çok teşekkür ederim.

Lonicera
31-05-2010, 20:06
Yaklaşık 7 yaşında, burada Kadın Parmağı denilen asmamda son 2 yıldır meyve tutumu oldukça düzensizleşti. Budamasında herhangi bir değişiklik yapmadım. Bazı salkımlar tamamen dolu, bazıları ise koca salkım üzerinde 5-10 adet tane tutumu yapıyor. Bunun nedeni, nedenleri ne olabilir bilen var mı acaba?

Zeytinci
31-05-2010, 20:24
Bu yıl benim asmalarda üzüm bol. Her hafta üzümlü tepe alıyorum. Takip eden hafta yeni sürgün yapıp üzüm veriyor. Filiz alma ve makas yapmıyorum.

Yukarıdaki ifadeler geleneksel asma bakımından geliyor. Ticari metodlarda (bahçesi olan komşumdan duyduğum) ilaç atılıyor, bu konuda ne ilacı bilgim yok.

Filiz alma; fazla yapraklanmayı azaltmadırç detay veremeyeceğim.
Üzümlü tepe alma; üzümün olduğu eklemden sonraki eklemin üzerinden dalcığın kesilip alınmasıdır.
Makas; eskilerin üzüm yapacak odunsu kısım üzerinde dairesel olarak dışkabuğunu döndürerek çizmesidir. Fazla kesilirse dal kopabilir. Sadece kabuğu çizmek gerek. Ustalık ister.

Sn. Lonicera yukarıdakiler belki işinize yarar, benden söylemesi:D

Lonicera
31-05-2010, 21:00
Sevgili Zeytinci, öncelikle bilgiler için teşekkür ederim. İlaçlama hususunda haklısınız. Ticari yetiştiricilerin neredeyse büyük bölümü üzüme tane halindeyken Gibberellik asit (GA3) uygulaması yapıyorlar. Yanlış hatırlamıyorsam, filiz alma olsun, salkımın devamındaki dalın 2-3 yaprak bırakılıp kesilmesi(üzümlü tepe alma) olsun, makas diye tabir ettiğiniz bilezik alma gibi yöntemler genelde tane tutumu için değil de, taneyi irileştirmesi için kullanılıyordu galiba. Yanılıyor da olabilirim. Sözkonusu asmamın (kadın parmağı cinsi) üzümü zaten oldukça uzun ve iri.

Benim asma üzerinde de üzüm bol ama boş salkım da bol:))Daha önceki meyvelenmelerde bu tip bir salkım oluşumu olmazdı. Genelde ya tüm salkımdaki tane sayısı az ya da fazla olurdu. Özellikle bu az taneli salkımların aynı dal üzerinde olup olmadığını da kontrol ettim. Tüm asma üzerinde farklı dallarda bu tip oluşum bozukluğu mevcut. Taneler ve yapraklar üzerinde herhangi bir hastalık belirtisi de göremedim. Ben budamadan şüpheleniyorum. Budama tipini değiştirmedim ama hatalı buduyorsam belki bitki anca bu yaşında böyle bir tepki veriyor olabilir diye de düşünmüyor değilim. Siz asmayı karışık şekilli mi buduyorsunuz?

seyyah53
31-05-2010, 23:38
Değerli arkadaşlar ben bahçe ve balkon yetiştiriciliğine ve foruma yeni katıldım yeni katılmama rağmen epey yol aldığımı düşünüyorum bahçemizdeki rizeden alınma siyah kokulu üzüm çeliklerinden 5 tane çelik almıştım onları acemilik işte aynı kaba saplamıştım hepsi nisana doğru sürgün verdi bende geçen gün onları tek tek kablara aldım yakında resimlerini yüklerim ...saygılarımla

Zeytinci
02-06-2010, 22:28
Siz asmayı karışık şekilli mi buduyorsunuz?

Sevgili Lonicera,

Kuru dal varsa onları kesip atıyorum. Canlı dalların üzerinde 2-3 göz üzerinden kesip çıkarıyorum. Sakım taneciklerinin yapraklara sürtmesini yaprakları kopartarak önlüyorum.
Bilezik alma salkımın tanelerini dökmemesi için, üzümlü tepe alma tane büyümesi için yapılıyor, filiz alma ise asmanın üzümsüz sürgünlere enerjisini harcamasın diye yapılıyor diye biliyorum.
Dediğim gibi bunlar geleneksel bağcılıkta yapılırdı. Benim iki asmam var, fazla değil. Asmalara yaptığım sadece üzümlü tepe alma. İddialı değilim anlayacağınız:)

Lonicera
02-06-2010, 22:51
Sevgili Zeytinci, ne tesadüf benim de iki asmam var. Biri sultaniye diğeri kadın parmağı denen cins.

Sultaniye'de maaşallah yıllardır hiç sorun olmadı. Diğeri ise yukarıda da bahsettiğim gibi hem kel hem fodul:)). Budama meselesine gelince kimini 2-3 göz bırakıyorum kimini ise 10-12 göz. Uzun bıraktıklarımda daha fazla üzüm salkımı oluşuyor. Son salkımdan sonra 4-5 yaprak bırakıp ucunu koparıyorum. İnternette araştırdım ama bu cins üzümün özelliklerine ulaşamadım. Vazgeçebileceğim bir cins olmadığı için hastalık veya gelişim bozukluğu oluşacak diye üstüne titriyorum ya, belki de bu yüzden nazlanıyordur:))

Halil Önen
03-06-2010, 02:15
Sevgili Zeytinci, ne tesadüf benim de iki asmam var. Biri sultaniye diğeri kadın parmağı denen cins.

Sultaniye'de maaşallah yıllardır hiç sorun olmadı. Diğeri ise yukarıda da bahsettiğim gibi hem kel hem fodul:)). Budama meselesine gelince kimini 2-3 göz bırakıyorum kimini ise 10-12 göz. Uzun bıraktıklarımda daha fazla üzüm salkımı oluşuyor. Son salkımdan sonra 4-5 yaprak bırakıp ucunu koparıyorum. İnternette araştırdım ama bu cins üzümün özelliklerine ulaşamadım. Vazgeçebileceğim bir cins olmadığı için hastalık veya gelişim bozukluğu oluşacak diye üstüne titriyorum ya, belki de bu yüzden nazlanıyordur:))

Sn.Lonicera,

geleneksel bağcılıkta bile artık filiz kırmanın yanlış olduğu anlaşıldı. Ancak görenenekler kolay bırakılmadığından bir çok yerde hala sürmekte...


Salkımı güçlendirmek için siz 4_5 geleneksel bağcılıkta 1_2 göz sonra filiz kırılıyor. Aslında doğru gibi görünen bu durumun hiçde öyle olmadığı ortaya çıktı.

Filiz değil ''piç'' dediğimiz obur sürgünler kesilir. Koparılır.

Asmanızda sık sık filiz kırarsanız bir dahaki yıla sağlıklı ve verimli sürgünler bulamazsınız. Seçme şansınız azalır.

Göz araları sık sürgünler (cubuk) en verimli olandır.

İşte filiz kırarak bu iki şansınızı azaltıyorsunuz. Ayrıca asmanız hızla yaşlanıyor ve kendini yenileyemiyor.

Budadığınız sürgün (cubuk) az olunca _karışık budama yapmış olsanız da_ verimsiz hatta hastalıklı (ölü kol) dal bırakmak zorunda kalırsınız. Bu dallarda üzüm seyrek olur, beslenemez.

Asmanızın vitamine de ihtiyacı var, ve bol sürgün bırakın, bırakın gelişsin serpilsin...asma (hem kel hem fodul:)) olmaz.

Ayrıca çiçek dönemi hiçbir zıraii ilaç ve kimyasal atmayın. Çicekleri seyreltir döker.

Bana kalırsa asmanızda sağa ve sola giden ikişer uzun (12_14 göz) yani 4 kol bırakın. 2 ya da 3 tane 2,3 gözlü kısa kol bırakın. Bu şekli ile salkımları daha iyi besler diye düşünüyorum.

Saygılar

habibe
03-06-2010, 02:32
Sn.Halil Önen,
Oluşan üzüm salkımlarında yağmur gibi yağan, yeşilimsi toz gibi minik taneler nedir?.

Halil Önen
03-06-2010, 03:15
Sn.Halil Önen,
Oluşan üzüm salkımlarında yağmur gibi yağan, yeşilimsi toz gibi minik taneler nedir?.

Sn. habibe,

besliyemeyeceği çiçeklerini döküyor. Salkımı seyreltiyor. Aynen zeytin gibi. % 90_95 ini dökecek. Gerisi ona yeter.

Lonicera
03-06-2010, 10:03
Sn Halil Önen, öncelikle bilgiler için çok teşekkür ederim. Çiçeklenme dönemi herhangi bir ziraii ilaç ve kimyasal kullanmayın uyarınızla nerede yanlış yapmış olduğum açıkça ortaya çıktı. Çiçekte iken kükürt kullanmıştım:( Asmamın hem kel fodul olduğu sözü ise tane tutumu çok az olan salkımlar için söylenmiş bir sözdü:D

Birşeyleri yanlış yaptığım kesindi, şimdi netleşmiş oldu. Sorunun benden kaynaklanmasına çok memnun oldum, önümüzdeki yıl bahsettiğiniz şekilde form vereceğim. Teşekkürler...

Zeytinci
05-06-2010, 14:38
Sn. Lonicera,

Filiz alma tabiri bizde her filizin ucunu kırma değildir. Obur sürgünleri çıkarmadır. Bunlardan da sarma yaprağı yapılır. Filizin ucunu kırmaya üzümlü tepe alma denir. Üzümlü tepe alma üzümün olduğu filizde, üzümden bir sonraki yapraktan sonraki dalın kırılıp çıkarılmasıdır.

Sultaniye çeşidinde göleme diye genç ve kuvvetli sürgün bir sonraki yıl için bırakılır.

Kadın parmağı dediğiniz galiba ben Akhisar razakısı diye biliyorum. Razakının uzun taneli bayıltıcı tat'da olmayanı. Razakı çeşidinde sultaniyedeki gibi gelecek sene üzüm yapsın diye göleme bırakılmaz.

Üzümcülük bizde unutulduğu için hatırladıklarım bunlar. Halil bey gibi halen bu işle uğraşanların bilgileri daha doğrudur.

seyyah53
05-06-2010, 15:39
Değerli dostlar

bunlarda benim evden taşınma durumumuz olduğu için hatıra kalması nedeniyle

bahçemizdeki üzüm asmasından şubat ayında aldığın çeliklerim hepsini aynı kaba
batırmıştım sonra teker teker ayrı saksılara aldım burda yeni başlayacak arkadaşlara tavsiye olması için;çelikleri bir kaba bir çok çelik olacak şekilde batırmayın sonradan ayırması ve kaybetme şansınız fazla,ben 2 yıllık çelikler almışım asma 1 yaşındaki dallardan alınırmış...saygılarımla

seyyah53
05-06-2010, 16:55
Değerli dostlar asma larda herkes sulamadan bahsediyor fakat ben hala bu 19 litrelik saksılardaki asmalarımı yaz aylarında kaç kere ve ne kadar sulamam gerektiğini bilemiyorum ...yardımcı olacak arkadaşlara şimdiden teşekkürler...

Zeytinci
08-06-2010, 22:30
Sn. Seyyah 53,

Saksıda kalmayacaklar herhalde. Toprağa dikin. Asma saçakları derine iner ve sulama gerektirmez (Fide hariç).

Yoksa saksıda üzüm yetiştiren var mıdır?:)

Sebahattin Sargın
09-06-2010, 10:07
Yoksa saksıda üzüm yetiştiren var mıdır?:)

Bkz: Balkonda üzüm yetiştirmek (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=4546&highlight=Saks%FDda+%DCz%FCm) ;)



Sevgiler ;)

seyyah53
13-06-2010, 14:23
Sn. Seyyah 53,

Saksıda kalmayacaklar herhalde. Toprağa dikin. Asma saçakları derine iner ve sulama gerektirmez (Fide hariç).

Yoksa saksıda üzüm yetiştiren var mıdır?:)

sayın zeytinci elbette toprağa dikicem fakat konu hakkında iyice bilgilenmek istiyorum

Emre İlhan
29-06-2010, 21:10
Değerli dostlar asma larda herkes sulamadan bahsediyor fakat ben hala bu 19 litrelik saksılardaki asmalarımı yaz aylarında kaç kere ve ne kadar sulamam gerektiğini bilemiyorum ...yardımcı olacak arkadaşlara şimdiden teşekkürler...
;)Seyyah53 kardeşim,haftada 2 kez 1 litre su verirsen yeterli .Fazla verirsen kökü çürüyor.Bende öyle yetiştirmiştim çeliklerimi.Yalnız dikkat et doğrudan yakıcı güneşe koyma bu sene biraz korunaklı olsunlar ve bu sene asla toprağa geçirme bırak böyle biraz gelişsinler.Seneye mart başı gibi toprağa alırsın ve o verdiği sügünü 2 göz kalacak şekilde budarsın.Baharda dikimle beraber çukura yanmış ahır gübresi verirsen birde gözler patlayıp sürgünler 2-3 karış kadar olunca gübre şerbeti verirsen deme keyfine:D.Bu sene hiç gübreleme yapma bence.2 yıllık dal konusunu dert etme daha önce mesajımda yazmıştım 2 yıllık dalları uzun uzun çelikleyip daha hızlı büyüyen asmalar elde ediyorlar bizim burada.Bu arada zararlılara dikkat et sakın meydan verme.Ayrı saksılara alırken toprağıyla beraber geçirdin değil mi?

Saygılar.

bonsade
02-07-2010, 13:36
Antalyada Külleme ile baş edemiyorum . Üzümler çatlıyor .Töz kükürt ve sıvı kükürt yetmiyor . Acaba üzümlerin çatlaması çok sulama yağmur v.s gibi başka nedendenmi ? Çatlamayı durdurmak için ne yapabilirim ?

musa78
02-07-2010, 14:52
efendim bu sene kaldıkı çiçekten çıkma esnasında çok şiddetli yağış alan bölgelerde üzümlerde külleme ve uyuz gibi hastalıklar yaşanmaktadır..
kükürt yerine toz olarak satılan ilaçlardan cupravit+bayleton karıştırılarak uygulama yapılırsa en azından hastalıkların bundan sonrası safhasında kesme olacaktır...
asmalardaki duruma göre uygulamaya 15 gün arayla devam edilmelidir..

emree
02-07-2010, 19:52
Arkadaşlae merhaba size birşey danışmak istiyorum. Ceviz bahçesinin içine asma dikmek istiyorum sizce alacağım verimde çok bir değişme olur mu şimdiden teşekkürler...

bonsade
02-07-2010, 22:48
Sayın Musa78 verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim . Adı geçen ilaçlara ilaçlamaya devam edeceğim . Hoşca kal ..

musa78
06-07-2010, 20:41
sy.emre bey kesinlikle olmaz kaldiki ceviz ağaçlarının bol olarak yetiştirildiği alanlarda meyve ve sebze veriminden bile söz edilemez ..yani asma ise bu alanda bağlasan durmaz:):)

Samsunlu55
29-07-2010, 12:08
Uzun zaman süren yağışlı ve kapalı havalar beyaz çekirdekli üzümün bazı salkımlarında çürümeye neden oldu.

163247

seyyah53
29-07-2010, 14:08
yukarıdada resimlerini koyduğum çelikten ürettiğim kara üzüm asmalarım artık birbiri içene girmeye başladılar öyle bir gübreleme yaptım ki zaptedemiyorum ...

Samsunlu55
22-09-2010, 12:28
Arılar çoğu meyvede olduğu gibi üzüme de hücum ediyorlar...

172336

Samsunlu55
22-09-2010, 12:38
Yörede siyah kokulu üzüm olarak bilinen üzümün fotoğrafları. İzabella kokulu üzümde bu cins olsa gerek. Çok kuvvetli gelişir, tek sorunu salkım boylarının kısa olması...

172337
172338
172339
172340
172341

seyyah53
23-09-2010, 00:14
Maşallah sayın samsunlu benimde yukarıda koyduğum resimler rizeden dedemin zamanında getirdiği ve bahçesine diktiği üzümden şimdi hemen hemen 1 yıllık oldular doğrumu yaptım yanlış mı bilmiyorum dün kışa girmeden budadım onları sürgünleri 60 cm gibi kaldı ,seneye kısmet olursa toprağa dikmeye çalışacağım ,

seyyah53
14-10-2010, 18:08
Acaba istanbul ve civarında yaşayan biri olarak asmalardan hangi aydan çelik alırsak ve dikersek sağlıklı olur...?malum çelik alma zamanı yaklaşıyor...

Halil Önen
14-10-2010, 20:10
Acaba istanbul ve civarında yaşayan biri olarak asmalardan hangi aydan çelik alırsak ve dikersek sağlıklı olur...?malum çelik alma zamanı yaklaşıyor...

Asmadan çelik alma bölgeye ve iklime göre değişiklik gösterir.

Gözler kabarınca ama uyanmadan alınmalıdır. Bunu görürsünüz.

Bir ya da iki ay öncede alabilisiniz. O zaman bir karış derinliğe, toprağa gömülür. Sulanır.

Asmalar uyanmaya başladığında çıkarılır ve dikilir. Bu yöntem daha iyidir.

seyyah53
15-10-2010, 11:19
Asmadan çelik alma bölgeye ve iklime göre değişiklik gösterir.

Gözler kabarınca ama uyanmadan alınmalıdır. Bunu görürsünüz.

Bir ya da iki ay öncede alabilisiniz. O zaman bir karış derinliğe, toprağa gömülür. Sulanır.

Asmalar uyanmaya başladığında çıkarılır ve dikilir. Bu yöntem daha iyidir.

Çok teşekkür ederim Halil Bey inanın bu soruyu sizin cevaplayacağınızı bliyordum kendi sayfasınızı detaylı bir şekilde okudum tebriklerimi sunarım siz bahçecilik konusunda çok deneyimli ve bilgili bir insansınız umarım burda bizim gibi bağcılığa hevesli acemileri yalnız bırakmassınız...bildiğim kadarını teyid etmek için soruyorum 2 ay önceden aldığımız çelikleri tamamen yatay bir şekilde toprağa gömüyoruz değil mi? peki bunların daha sonradan uyanıp uyanmadığını nerden anlıcaz ara ara açıp bakacakmıyız...teşekkürler...

Halil Önen
15-10-2010, 23:23
Çok teşekkür ederim Halil Bey inanın bu soruyu sizin cevaplayacağınızı bliyordum kendi sayfasınızı detaylı bir şekilde okudum tebriklerimi sunarım siz bahçecilik konusunda çok deneyimli ve bilgili bir insansınız umarım burda bizim gibi bağcılığa hevesli acemileri yalnız bırakmassınız...bildiğim kadarını teyid etmek için soruyorum 2 ay önceden aldığımız çelikleri tamamen yatay bir şekilde toprağa gömüyoruz değil mi? peki bunların daha sonradan uyanıp uyanmadığını nerden anlıcaz ara ara açıp bakacakmıyız...teşekkürler...

Evet asma çeliklerini tamamen gömüyorsunuz. Toprağını nemli tutuyorsunuz. Nemli toprak çelikleri besliyor. Su kaybetmelerini önlüyor.

Ama toprak altında uyanmıyorlar.

Şöyle yaparsanız kontrol sizin elinizde olur ve süreci de gözlersiniz.

Çelikleri 10 ya da 12 göz olacak şekilde kesiniz.

( Dikkat ediniz; aldınız çelikler de göz araları kısa olsun, onlar üzümlü gözlerdir. Göz araları uzun çubuklardan alınan çelikler verimsizdir. Bunu biraz dikket eder ve karşılaştırsanız hemen görürsünüz)

Sonra çelikleri toprağa yatay gömünüz ve en uctan 2 gözü dışarıda _toprağın dışında_ kalacak şekilde bırakınız.

Bahar _zamanı _ geldiğinde dışarıda bıraktığınız gözler uyanır. Küçücük bir iki yaprak verir.

Bunu gördüğünüzde çelikleri topraktan çıkarır dikersiniz. Gözlere dikkat ediniz, çünkü kolayca kopabilirler. Bu yöntem bu tehlikeden dolayı pek uygulanmaz.

Çelikleri şaşırtma yaparken yine bir iki karış derinliğe ve yanmış gübreli toprağa dikmek kolaylıktır.

Toprak altında kalan kısımda en az 4 göz olmalıdır. Çünkü toprak altında kalan her gözde köklenme olur. Bu güçlü kök yapısı demektir.

Dikine 40 ya da 80 cm. kadar da dikilebilir. Biraz zor olur.

Toprak dışında _ eğer gözler kabardığında dikilirse_ en az iki en çok üç göz bırakılır. Kaza ihtimaline karşı...

seyyah53
16-10-2010, 14:28
Çok iyi anladım öğretileriniz için çok teşekkür ederim demekki toprak altından çıkarırkende üstündeki toprağı ufak bir kaşık ile iyice sıyırdıktan sonra usul usul çelikleri alıp dikmek gerekecek mantığını anladım ben...bir kaç üye arkadaştan burda çeşitli çelik takasları yapacağız bazı arkadaşlarda hiç bir karşılık beklemeden bana çelik göndermeyi kabul ettiler kendilerini sonsuz teşekkür ediyorum ...geişmeleri resimlerle buradan paylaşacağım...

musa78
29-10-2010, 16:24
samsunlu 55 sanırım bu üzüm karadeniz özellikle trabzonda rağbet gören kalın (bir hayli)kabuk yapısıyla pek tercih edilmeyen haslalıklara karşı gerek yaprak yapısı gerek meyvelerinin etkilenmediği aşsız bir üzüm cinsi(piç diye tabir edilen)olsa gerek yanılıyormuyum ??

Samsunlu55
30-10-2010, 18:26
samsunlu 55 sanırım bu üzüm karadeniz özellikle trabzonda rağbet gören kalın (bir hayli)kabuk yapısıyla pek tercih edilmeyen haslalıklara karşı gerek yaprak yapısı gerek meyvelerinin etkilenmediği aşsız bir üzüm cinsi(piç diye tabir edilen)olsa gerek yanılıyormuyum ??

Evet o üzüm bu üzüm oluyor, bu üzüm dedelerden kalma bir üzüm çok tatlı fakat kalın kabukludur. Artık Samsun'da da üretilen üzüm çeşitleri çoğaldığından manavlarda pek rastlanamıyor. Bazı yerlerde veya pazarlarda pekmezi yapılıp satılıyor. Biz bu üzümün yiyerek, suyunu içerek, pekmezini yaparak tüketiyoruz. Aşağıda pekmez yapımındaki son aşama gözüküyor, buharlaştırma aşaması (Hava şartları müsaitse arazide kazanda kaynatmak daha uygun olur bu şekilde doğalgaz kullanılıyor). Ayrıca üzüm bir yandan yaprak dökmesine rağmen hala üzerinde üzüm bulunmakta.

177690

177691

177692

Kiraz
30-10-2010, 18:30
Kokulu üzümü İstanbul'da bazı pazarlarda bulabiliyorum, özellikle Beykoz taraflarında çok yetiştiriyorlar. Ben de bahçeme çeliklemiştim, bu sene bir salkım üzüm aldım. Tatlıs (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=18041)ı da çok güzel, Polonezköy tarafında üzüm buldum, tatlısını yapacağım.

seyyah53
14-11-2010, 23:16
biz bu tatlıya rizede 'pepeçi' deriz bunu yiyen bi daha başka bişey yemez bazısıda hiçbirşeye benzetemez bi daha hiç yemez ben pepeçi varken yemek bile yemeyenlerdenim bi ara parmaklarım şiştiğinden doktora gitmiştim bana kanın fazla git kan ver demişti...aradaki bağlantıyı siz kurarsınız:)

kalkan
22-11-2010, 20:41
tum emegi gecenlere tesekkurler, bilgiler cok degerli
Benim bir sorum olacak
Yeni bir bag tesis ederken secilecek turle ilgili cok parametre var gibi, ama simdilik onları bir kenara bırakarak
tek cins de en ideal hem sofralık hem sıralık (pekmez olsun,sarap olsun) cinsler hakkında gorus ve onerileriniz nedir acaba?
Yani hangi uzum cinsi hem sofralık hem sıralık icin tavsiye edilebilir acaba?

seyyah53
24-11-2010, 23:48
sayın kalkan...

Çok geniş bir konu kişiden kişiye farklılık gösterecektir. ben şahsi fikrimi söylemek istiyorum ben sofralık olarak globe üzümünü çok beğeniyorum fidesi bende yok çekirdekleri var bu sene çimlendirmeyi deneyeceğim ,şaraplık olarak bi fikrim yok fakat pekmez olarak yukarıda bahsi geçen kara üzümü tavsiye edebilirim ..saygılarımla

seyyah53
01-12-2010, 00:01
Merhaba Dostlar...

Acaba aramızda çekirdekten asma üreten biri varmı varsa bende bir kaç red globe çekirdeği var bunları çimlendirsem işe yararmı acaba **** hiç uğraşmayayım mı?

Diğer bir sorumda Trakya bölgesi Gelibolu civarı için amerikan asma anaçları arıyorum bunları temin edebileceğim bi adress bilenimiz varmı acaba...? çok teşekkürler...saygılarımla

seyyah53
21-12-2010, 21:04
Selam Dostlar...

Dün yine buradan tanıştığım bir abim bana daha önceden söz verdiği çeşitli üzüm

çeliklerini göndereceğini söyleyince bende işe koyuldum ve çeliklere naçizane biraz daha sıcak bir yuva olsun diye aşağıda görmüş olduğunuz amatör seramı tekrardan yaptım....(yanlız malzemeler en pahalısından yahu bir raptiye 0,15 krş olurmu:))

çelikleri batırdıktan sonra seranın tam halini burada sizlerle paylaşacağım

2. resim ise isabelle dedikleri bizimde rizede kokulu üzüm dediğimiz geçen sene çelikleme ile üretmiştim en acemi halimle ...

şimdi üztadlara bir soru aşağıda mavi ile işaretli yerlerden asmamı kısa budama yapıyorum itirazı olan varmı....:)? **** bu yaptığım benim kısa budamamı..?

saygılarımla

Halil Önen
21-12-2010, 22:23
Selam Dostlar...

Dün yine buradan tanıştığım bir abim bana daha önceden söz verdiği çeşitli üzüm

çeliklerini göndereceğini söyleyince bende işe koyuldum ve çeliklere naçizane biraz daha sıcak bir yuva olsun diye aşağıda görmüş olduğunuz amatör seramı tekrardan yaptım....(yanlız malzemeler en pahalısından yahu bir raptiye 0,15 krş olurmu:))

çelikleri batırdıktan sonra seranın tam halini burada sizlerle paylaşacağım

2. resim ise isabelle dedikleri bizimde rizede kokulu üzüm dediğimiz geçen sene çelikleme ile üretmiştim en acemi halimle ...

şimdi üztadlara bir soru aşağıda mavi ile işaretli yerlerden asmamı kısa budama yapıyorum itirazı olan varmı....:)? **** bu yaptığım benim kısa budamamı..?

saygılarımla


İtirazı olan var. :)

Bir defa çok kötü bir çelik almışsınız. Hep yazıyorum alınan asma çeliklerinde göz araları geniş olmamalı, bu sürgünlerin güçlü görünmesi bizi aldatır. İki yılık bir çeliğin bu kadar güçlü büyümesinin sebebi budur.

Ama göz aralığı uzun olanlar geç verime yatarlar ve bol mahsül vermezler. Göz aralığı kısa olan çelikler seçilmelidir.

Siz bu asma ile ne yapmak istiyorsunuz.?

Eğer 'omca' yapmak istiyorsanız. Kısa budama yapmalısınız. İki dal bırakır dediğiniz yerlerden kesersiniz. Ortadakini dipten kesersiniz. Her yıl, iki yıllık ve o yıllık sürgünleri 2_4 göz gibi kesersiniz. Hiç büyütmezsiniz. Bonsai gibi düşünün.

Eğer bu asma, bir veya birkaç kat evin üstüne gidecekse; üstteki iki sürgünü kesersiniz yani en güçlü sürgünü _alttaki_ bırakır onu da kökten itibaren 15 göz gibi kesersiniz. Bu yıl oradan sürgünler verir. Yine _ hep_tek kol bırakırsınız, varacağı yere kadar.

Eğer bu asma 3_ 4 m. yukarı gidecek ve hem meyvesinden hem gölgesinden istifade edilecekse; iki güçlü dal bırakılır _ortadaki kesilir_ işaretlediniz yerlerin 3_4 göz üzerinden kesilir.

Ve iki kol birbirinden ayrılır, ayrı ayrı yerlere yönlendirilir.

Eğer kısa budama yapacaksanız yani dediğiniz yerlerden _ortadaki dalı dipten kesilir_ mutlaka dalları askıya alırsınız.

Budama işlemi gözün tam dibinden ve üstünden olmalı.

Uzun göz alınan sürgünlerde verim artırmak güçlü sürgünlere izin verilmez. Sık göz aralığı oluşturan sürgünler _güçlü_bırakılır diğerleri her yıl kesilir.


Saygılar

Halil Önen
21-12-2010, 22:48
Selam Dostlar...

Dün yine buradan tanıştığım bir abim bana daha önceden söz verdiği çeşitli üzüm

çeliklerini göndereceğini söyleyince bende işe koyuldum ve çeliklere naçizane biraz daha sıcak bir yuva olsun diye aşağıda görmüş olduğunuz amatör seramı tekrardan yaptım....(yanlız malzemeler en pahalısından yahu bir raptiye 0,15 krş olurmu:))



Bu ben isem eğer...:)

Kozak üzümü,
Pembe razakı,
Yuvarlak sarı çekirdeksiz hazır. Değilsem vazgeçerim bak..;) ( Şaka şaka)

Üzüm çeşitlerinden yapaçağın seran hayırlı olsun. Elinizdeki çeşitlerin dışında ne yapabilirim bi bakayım. :) (Dilerim damla sakız hayallerinize yakamoz vurur, canlanır, hayat bulur..._ bu sözü bir şarkıdan çaldım_.)

Sevgiler

seyyah53
22-12-2010, 00:06
İtirazı olan var. :)

Bir defa çok kötü bir çelik almışsınız. Hep yazıyorum alınan asma çeliklerinde göz araları geniş olmamalı, bu sürgünlerin güçlü görünmesi bizi aldatır. İki yılık bir çeliğin bu kadar güçlü büyümesinin sebebi budur.

Ama göz aralığı uzun olanlar geç verime yatarlar ve bol mahsül vermezler. Göz aralığı kısa olan çelikler seçilmelidir.

Siz bu asma ile ne yapmak istiyorsunuz.?

Eğer 'omca' yapmak istiyorsanız. Kısa budama yapmalısınız. İki dal bırakır dediğiniz yerlerden kesersiniz. Ortadakini dipten kesersiniz. Her yıl, iki yıllık ve o yıllık sürgünleri 2_4 göz gibi kesersiniz. Hiç büyütmezsiniz. Bonsai gibi düşünün.

Eğer bu asma, bir veya birkaç kat evin üstüne gidecekse; üstteki iki sürgünü kesersiniz yani en güçlü sürgünü _alttaki_ bırakır onu da kökten itibaren 15 göz gibi kesersiniz. Bu yıl oradan sürgünler verir. Yine _ hep_tek kol bırakırsınız, varacağı yere kadar.

Eğer bu asma 3_ 4 m. yukarı gidecek ve hem meyvesinden hem gölgesinden istifade edilecekse; iki güçlü dal bırakılır _ortadaki kesilir_ işaretlediniz yerlerin 3_4 göz üzerinden kesilir.

Ve iki kol birbirinden ayrılır, ayrı ayrı yerlere yönlendirilir.

Eğer kısa budama yapacaksanız yani dediğiniz yerlerden _ortadaki dalı dipten kesilir_ mutlaka dalları askıya alırsınız.

Budama işlemi gözün tam dibinden ve üstünden olmalı.

Uzun göz alınan sürgünlerde verim artırmak güçlü sürgünlere izin verilmez. Sık göz aralığı oluşturan sürgünler _güçlü_bırakılır diğerleri her yıl kesilir.


Saygılar


Merhaba Halil Abi....

Böyle itiraza can feda ...

şimdi ilk sorum omca yapacağım nasıl yapacağımıda anladım, zaten bir bağ budaması resimli anlatımda görmüştüm bunu...peki yanlara 2 dal bırakacağım sonra dediğim yerlerden de keseceğim sonra iki yıllık sürgünleri dipten ilk yıllık sürgünleride 2-4 göz kalacak şekilde keseceğim ...

şimdi böyle yaptığım zaman hiç meyve vermezmi ,hiç mi meyve alamam?

şayet cevap alabilirsin ise ben a şıkkını yapacağım...fakat alamazsın diyorsan .....c şıkkını seçiyorum....

seyyah53
22-12-2010, 00:12
Bu ben isem eğer...:)

Kozak üzümü,
Pembe razakı,
Yuvarlak sarı çekirdeksiz hazır. Değilsem vazgeçerim bak..;) ( Şaka şaka)

Üzüm çeşitlerinden yapaçağın seran hayırlı olsun. Elinizdeki çeşitlerin dışında ne yapabilirim bi bakayım. :) (Dilerim damla sakız hayallerinize yakamoz vurur, canlanır, hayat bulur..._ bu sözü bir şarkıdan çaldım_.)

Sevgiler


yok abi sen değilsin fakat bağcılıkta senin kadar bana desteğini gösteren bir abim daha...gönül vermiş resmen (ismini vermemi belki istemez o yüzden yazamıyorum)...

sağolsun kendisi bugün çelikleri kargoya verdi..çeşitleri yazıyorum...

1_öküz gözü

2_beyaz çeirdeksiz iri taneli

3_siyah inci

4_cabarnet

5_kalecik karası

6_şiraz

7_trakya ilkeren

8_monte pulciano

9_merlot

10_alphonse lavelle

11_amerikan asma anacı(ama hangisi bilmiyorum sormayıda unuttum kendisine)

artık gerisi san kalmış ...gönlünden ne koparsa....


şarkıdan da çalsan güzel dileklerin için ve öğrettiklerin için çok teşekkürler...

seyyah53
24-12-2010, 22:58
selam dostlar...

Her ne kadar asma yetiştiriciliğine ilginin az olduğundan şikayet etmemle birlikte ben devam ediyorum...:))

aşağıda gördüğünüz gibi,köklendirme poşetlerimiz,bordo bulamacımız,ve naçizane yaptığımız seramız görülüyor ...

yukarıda çeşitlerin hepsini yazmıştım ilk gözler patladığında buraya tekrar resimlerini koyacağım...

Halil Önen
25-12-2010, 00:15
selam dostlar...

Her ne kadar asma yetiştiriciliğine ilginin az olduğundan şikayet etmemle birlikte ben devam ediyorum...:))

aşağıda gördüğünüz gibi,köklendirme poşetlerimiz,bordo bulamacımız,ve naçizane yaptığımız seramız görülüyor ...

yukarıda çeşitlerin hepsini yazmıştım ilk gözler patladığında buraya tekrar resimlerini koyacağım...

En yakın torbadaki çeliğin göz aralığı uzun, imkanınız varsa değiştirin, geç ve az verim alırsınız.

Harç olarak ne kullandınız?
Simderma granül den bir çay kaşığı koysaydınız çok iyi köklenir, gelişir ve kök hastalıklarından korunurdu.

Sera ortamında yetiştireceksiniz. Bu mümkün. Gözler uyandığında sera sıcaklığını iyi ayarlamalısınız.


Acele etmişsiniz.

Ben olsaydım şöyle yapardım.

Çelikleri toprağa tamamen gömerdim. Toprağı ıslatırdım; bu çeliklerin suyunun kaçmamasını, beslenmesini ve uyanmamasını sağlar. Şimdi _kış ayları_asmaların uyuma zamanı.

Havalar ısındığında ve gözler kabardığında _ bunu asma bahçelerinde gözlersiniz_ topraktan çıkarır ve dikerdim. Yani direk toprağa, olaması gereken yere... bu şekilde torbaya da dikilirdi.

Kafanızı karıştırmayayım _gözler uyandığında sera sıcaklığını kontrol ederseniz_ bunu başarırsınız.

Bordo bulamacını dikmeden önce de atabilirdiniz. Şimdi gözler uyanmadan da atabilirsiniz. Bu külleme ve mildiyodan koruyacaktır.

Bordo bulamacı yerine daha sismik etki yapan, labicuber de kullanabilirsiniz. Organiktır ve bakırın toprağa aşırı etkisini çok azaltırsınız.

seyyah53
26-12-2010, 13:14
Halil Abi Merhaba...

En yakın torbadaki amerikan asma anacı anaçların hepsini diktim o yüzden eleme seçeneğim yok...hepsini diktim zaten onlardan meyve almayacağız...

evet biraz acele etiğimin arkınayım ama bütün çelikleri muhafaza edemem diye korktum... o yüzden hemen diktim hepsini ...seranın sıcaklığını ayarlama konusunda tam olarak ne demek istediğini anlayamadım ...yani yazın aşırı sıcaklarda sorun mu olur demek istediğin ?....

birde yukarıda diğer sayfada asma budama ilgili bi sorum ardı gözünüzden kaçtı galiba ....?:))

seyyah53
11-01-2011, 22:06
Merhaba Halil Abi....

Böyle itiraza can feda ...

şimdi ilk sorum omca yapacağım nasıl yapacağımıda anladım, zaten bir bağ budaması resimli anlatımda görmüştüm bunu...peki yanlara 2 dal bırakacağım sonra dediğim yerlerden de keseceğim sonra iki yıllık sürgünleri dipten ilk yıllık sürgünleride 2-4 göz kalacak şekilde keseceğim ...

şimdi böyle yaptığım zaman hiç meyve vermezmi ,hiç mi meyve alamam?

şayet cevap alabilirsin ise ben a şıkkını yapacağım...fakat alamazsın diyorsan .....c şıkkını seçiyorum....


Değerli hocam Halil Önen Abim...:)

Bu soruma cevap yazarsan sevinirim ...yok yazmassan asmaya yapacaklarımdan siz sorumlusunuz:)...saygılarımla...


Asma meraklısı arkadaşlar buralardamı...sanki sadece ben yazıyorum gibi me geliyor:)

pala mehmet
08-02-2011, 00:05
Babam asmaların dibini Mart'ta açıp, Mayıs'ta tekrar doldurtuyor. Bu yapılana gerek var mı?

Halil Önen
08-02-2011, 11:10
Babam asmaların dibini Mart'ta açıp, Mayıs'ta tekrar doldurtuyor. Bu yapılana gerek var mı?

Sn. pala mehmet hoşgeldiniz.

Gerek yok. Bu sistemle ben de çok bağ işledim.

Bu işleme biçimi eskiden uygulanırdı. Çanak açarak/kapatarak işleme yerbağlarında uygulanırdı. Asma kazık köklü olduğu için _ yüzeye yakın kılcan köklerin azlığı_ bu derin işlemeden pek etkilenmezdi.

Yinede bu uygulama asmanın gelişimini yavaşlatır.

Omçalar _bağ kütüğü_ yüksek sisteme alındı, asma kolları uzatıldı ve tellere bağlandı.

Şimdilerde sadece asma dipleri için, ot ile mücadele yapılıyor. Sıra araları işleniyor.

Saygılar

Emre İlhan
14-02-2011, 17:38
;)Sevgili, seyyah53 kardeşim. Gerçekten çok kapsamlı bir şekilde ilerliyorsun. Kutlarım seni. Ben de yaklaşık dört gün önce burada bir komşu asmasını budarken birkaç tane çelik edindim. İşin komik tarafı, asmanın cinsi ne dersen bilmem. Tek bildiğim yaprağının güzel olduğu. :D Laf aramızda yaprak sarmasını pek severim. Zaten üzüm yetiştirme gibi bir olanağım, yerim yok. Yani amacım çok ürün yerine çok yaprak. :) Şu anda çeliklerin hepsini 20 lt lik saksıya diktim, bu sene 20 lt lik toprağın onlara yeteceğini düşünüyorum, daha sonra seneye bahara asıl yerlerine alırız. Tabi ki köklenirlerse. :)
;)Bu arada unutma daha bu asmaları büyütüp aşı denemesi yapacağız beraber.

İşte yeni dikmiş olduğum asma çelikleri;

192675
192676
192677

;)Sevgili, Halil Önen hocam. Sence dersime iyi çalışmış mıyım? :)

seyyah53
15-02-2011, 15:38
Sevgili Emre İlhan tebrikler...

Aşılamaları ****** yapıcaz ilk önce şu köklendirme aşamasını bir geçelim...

gene bu forumdan çok değerli bir abim bana amerikan asma anaç çelikeri gönderdi ben hepsini diktim ...tutarlarsa anaçlarımız hazır...(ben çeliği gönderiririm kendim köklendirirsin beleşçilik yok)

Halil Önen abiminde dediği gibi 'ben olsaydım şöyle yapardım'

keşke çelikleri aynı kaba dikmeseydin tutunca ayırması zor oldu benimkileri ve bir tanesini kaybetim geçen sene ...

birde yukarıda biraz fazla göz bırakmıssın ....

o uzunların alt tarafında inşallah 3-4 göz vardır...saygılarımla çok sevindim

Emre İlhan
15-02-2011, 23:20
Uzun olanların 5'er kısa olanlarınsa 3-4'er göz var altında. Bakalım ne olacak. :)

Selamlar.

Halil Önen
17-02-2011, 23:21
;)Sevgili, seyyah53 kardeşim. ...... :D Laf aramızda yaprak sarmasını pek severim......

192675
192676
192677

... :)

Bende çok severim. Bilirsin yaprak sarması çekirdeksiz üzüm yaprağından olur.

Evde yaprak yoksa ne yaparsın bilemem, 'gel' desem diyeceksin 'gelemem', 'buyur ye desem' sanal alem nasıl olur bilemem...;)

193105

Saygılar

Emre İlhan
18-02-2011, 17:00
;)Çok teşekkür ederim Halil hocam. Düşünmen yeterli. Evde yaprak var, bizimkiler benim sevdiğimi bildikleri için yaprağı hiç eksik etmezler, kışa hazırlık muhakkak salamura konur evde. :) Bilirsin tazesi gibi asla olamaz ama. :)

Selamlar.

Halil Önen
18-02-2011, 21:09
;)..

192675
192676
192677

..

Sayın Emre bey,
ben olsam şöyle yaparım.

Çeliklere bordo bulamacı sürerdim, küçük bir fırca ile, sonra havlu kağıt ile sarar, ıslatırdım. Nemli kalmasını sağlardım.

Çelikleri yeterli nemi havadan alamazsa suyu kaçabilir. Asma çeliği yapısından dolayı çabuk su kaybeder. Baharda uc gözle uyanmıyabilir.

seyyah53
18-02-2011, 21:37
Sayın Emre bey,
ben olsam şöyle yaparım.

Çeliklere bordo bulamacı sürerdim, küçük bir fırca ile, sonra havlu kağıt ile sarar, ıslatırdım. Nemli kalmasını sağlardım.

Çelikleri yeterli nemi havadan alamazsa suyu kaçabilir. Asma çeliği yapısından dolayı çabuk su kaybeder. Baharda uc gözle uyanmıyabilir.

Abi öncelikle bu 'sayın ' ı kabul etmiyorum..' bey' desen hiç benlik değil....şurda 'emre kardeşim' olsaydı belki samimiyete güvenip iki soru fazla sorardım...korktun değilmi bundan...:)

ben' elesefiye' seramı yaparken kendi çeliklerimi bodo bulamacına batırdım dikmeden önce ...fakat 1-2 aya gözler uyanır uyanmaz bir bordo bulamacı daha yapsak nasıl olur acaba...(lucuper dedin ben bulamadım...sizde bulamadınız sanırım..:)):rolleyes:

birde bu kaolin kilini yeni filizlenen asmalarda ve hali hazırdaki asmalarda kullansak acaba bir nevi bordo bulamacının yerini tutarmı...?

Benimce 'cebimde hayallerim' var...gün gelecek bağ kuracağım...şarap içeceğim kendi bağımdan...saygılarımla

Emre İlhan
19-02-2011, 08:44
Sevgili, Halil hocam. Öncelikle şunu söyleyeyim ki "sayın" ı bende kabul etmiyorum. ;) Çeliklerin nem konusunda sorun yaşayacaklarını zannetmiyorum. Zaten ben haftada 1 sularken üzerlerine de su döküyorum. Ayrıca malum Adana'da hava baya nemli. :) Bilmiyorum acaba Roa'yı daha önce duymuşmuydunuz. Ben çeliklerde Roa uygulaması yapacağım yazın. Çelikleri dikerken Roa'lı suyla suladım ve üzerlerine de döktüm. Yani çelikler tamamen yararlı bakterilere büründü. Bakalım ne olacak. Ama bahçe de ki asmaya bordo bulamacı yapmam lazım çünkü, malum Roa'nın uygulama periyodlarına dikkat etmek gerekiyor ve ben arka bahçede bunu iyi takip edemeyebilirim. Önceki mesajlarımda da vardı belki okumuşsundur. Geçen ilkbaharda ben bahçeye asma fidanı diktim. Uzunca ama kuvvetli bir dalı köklendirmişler. Şimdi üzerinde 4 adet normal gelişmiş dalı var. Bir tanesi köke çok yakın yerden çıkmış onun için onu keseceğim. Diğer dallarıda güzelce budayıp toprağını bellemeyi düşünüyorum önümüzdeki hafta. Sence bu asmaya ne yapayım. Yani bulamaç mı atayım şimdi? Çok soru sordum galiba, biraz karışık oldu.:)

seyyah53
19-02-2011, 11:59
Emre İlhan Kardeş...

Roa yı ben bilmiyorum kısaca açıklarsan bende araştırma fırsatı bulurum...

Birde telefonun kesin fotoğraf çekiyordur...fotoğraf koyda görerek öğrenelim daha güzel olur hee...

bordo bulamacı yerine 'lucuper' diye bişey varmış aynı görevi görüyor etken maddeler aynı fakat toprağa ağır metal daha az karışıyormuş....oarlarda varsa ondan alalım...ben istanbulda bulamadım...

Emre İlhan
19-02-2011, 14:28
;)Seyyah53 kardeşim. Roa ile ilgili bilgiyi verdiğim linklerden edinebilirsin.

Roa başlığı (http://www.ibreliler.com/V2/gubreleme-ve-toprak/1201-roa-plus-organik-sivi-gubre-roa-natura-mikrobiyal-gubre.html), Roa resmi sitesi (http://www.roa-turkiye.com/)

Bunlar da benim bugün gerek asma çeliklerine gerekse diğer çelik ve boş saksılara yaptığım uygulamanın fotoğrafları;:)

193343
193344

Asma çeliklerini de bu suyla sulayıp, çeliklerin tepesinden üzerlerine döküyorum. Hem nemleniyorlar hem de zararlılardan korunuyorlar.:)

seyyah53
19-02-2011, 15:11
Derler ya bin kelimenin anlatamadığını bir resim anlatırmış...

Resimlerdeki en büyük fayda şu oldu herhalde saksıları bildiğimiz aliminyum folya ile sardın ki güneşte fazla ısınmasınlar diye...bu çiçek döneminde saksının fazla ısınıp çiçekleri dökmesini bir nebze engelleyecek...

bende saksılarıma beyaz A4 kağıt sarmıştım fakat aliminyum folya daha bir randımanlı gözüktü gözüme...tebrikler

linkler için teşekkür ederim....

Halil Önen
19-02-2011, 20:17
Abi öncelikle bu 'sayın ' ı kabul etmiyorum..' bey' desen hiç benlik değil....şurda 'emre kardeşim' olsaydı belki samimiyete güvenip iki soru fazla sorardım...korktun değilmi bundan...:)

ben' elesefiye' seramı yaparken kendi çeliklerimi bodo bulamacına batırdım dikmeden önce ...fakat 1-2 aya gözler uyanır uyanmaz bir bordo bulamacı daha yapsak nasıl olur acaba...(lucuper dedin ben bulamadım...sizde bulamadınız sanırım..:)):rolleyes:

birde bu kaolin kilini yeni filizlenen asmalarda ve hali hazırdaki asmalarda kullansak acaba bir nevi bordo bulamacının yerini tutarmı...?

Benimce 'cebimde hayallerim' var...gün gelecek bağ kuracağım...şarap içeceğim kendi bağımdan...saygılarımla


Hayır korkmadım ;) kardeşim seyyah53

Labicuper olacaktı ben yanlış yazmışım, ondan bulamamışsın.

Kaolin kili bitkiyi ve meyveyi güneşin yakıcı etkisinden korumak, meyve kalitesini arttırmak ve beyaz rengi algılayamayan sineği şaşırtmak için kullanılır, bordo bulamacının işlevini görmez.

Bir daha bordo bulamacı kullanmana gerek yok. Genelde budama yapıldığında ve hastalık gözlendiğinde kullanmak daha doğru.


Her zaman sıkıştığımızda peşinden _bazen_ ayaklarımızla da olsa gidebileceğimiz hayallerimiz cebimizde hazır olmalı, bazıları saçma sapan olup da başımızı derde soktuğumuz; onlar olmazsa sıkıntı ve zorluklarla dolu bir hayat nasıl çekilir? :)

Halil Önen
19-02-2011, 20:29
Ben de sayenizde sıcaklarda saksıların alüminyum folyo ile sarılabileceğini öğrenmiş oldum..!
Çok sağolun..!


csydn' in bu uyarısı önemli gibi geldi bana...

Saksı kullanılırken _sıcaktan dolayı_ nemi dışarı veren toprak saksılar kullanmak daha doğru gibi geliyor bana...

Halil Önen
19-02-2011, 21:00
Sevgili, Halil hocam. Öncelikle şunu söyleyeyim ki "sayın" ı bende kabul etmiyorum. ;) Çeliklerin nem konusunda sorun yaşayacaklarını zannetmiyorum. Zaten ben haftada 1 sularken üzerlerine de su döküyorum. Ayrıca malum Adana'da hava baya nemli. :)

Bilmiyorum acaba Roa'yı daha önce duymuşmuydunuz. Ben çeliklerde Roa uygulaması yapacağım yazın. Çelikleri dikerken Roa'lı suyla suladım ve üzerlerine de döktüm. Yani çelikler tamamen yararlı bakterilere büründü. Bakalım ne olacak. Ama bahçe de ki asmaya bordo bulamacı yapmam lazım çünkü, malum Roa'nın uygulama periyodlarına dikkat etmek gerekiyor ve ben arka bahçede bunu iyi takip edemeyebilirim. Önceki mesajlarımda da vardı belki okumuşsundur. Geçen ilkbaharda ben bahçeye asma fidanı diktim. Uzunca ama kuvvetli bir dalı köklendirmişler. Şimdi üzerinde 4 adet normal gelişmiş dalı var. Bir tanesi köke çok yakın yerden çıkmış onun için onu keseceğim. Diğer dallarıda güzelce budayıp toprağını bellemeyi düşünüyorum önümüzdeki hafta. Sence bu asmaya ne yapayım. Yani bulamaç mı atayım şimdi? Çok soru sordum galiba, biraz karışık oldu.:)


Bu şekilde saksıda çelikle asma yetiştirmedim. Bende sizlerle beraber öğreniyorum. Sonuçlarını merak ediyorum.

Bir köylü usulü, çelikleri toprağa gömer, bahara kadar bekletir ve gözler uyanmaya yakın dikerdik.

Bordo bulamacı yerine onun kadar etkili bir bulamaç yaptık, UBYİ bahçeleri sayfası, 'İlaç ve gübre kullanımı' bölümünde, isterseniz bir bakın. Böylece bordo bulamacındaki bakırın olumsuz etkisinden kurtulmuş olursunuz.


Roa' yı bende kullandım. Hatta en önce kullananlardan biri bendim. Etkili güzel bir mikrobiyal gübre. Ben de memnun kaldım.

Bugün İzmir deki Ağaçlar.net eğitiminde Sn. Dr. Nilgün Yaşarakıncı ve Sn. Mine Pakkaner mikrobiyaller hakkında kısa bilgiler de verdiler, sorulan sorular için...

Mikrobiyallerin mutlaka ruhsatlı olmaları, aksi halde kullanılmaması gerektiğini anlattılar.

''Mikrobiyallere devlet kolay kolay izin vermiyor, uzun yıllar süren denemeler sonucunda ruhsat veriyor. Bu mikrobiyaller meyvede, ortam sağlanırsa bitkide ve toprakta çok uzun yıllar yaşayabiliyor ve 30, 40 yıl sonra nasıl bir durumla karşılaşılır bilinemez'' diye ruhsatlı olanlara bile sakınca koyuyorlar.. Tartışalıbilir tabiii...:)

Emre İlhan
19-02-2011, 23:34
Derler ya bin kelimenin anlatamadığını bir resim anlatırmış...

Resimlerdeki en büyük fayda şu oldu herhalde saksıları bildiğimiz aliminyum folya ile sardın ki güneşte fazla ısınmasınlar diye...bu çiçek döneminde saksının fazla ısınıp çiçekleri dökmesini bir nebze engelleyecek...

bende saksılarıma beyaz A4 kağıt sarmıştım fakat aliminyum folya daha bir randımanlı gözüktü gözüme...tebrikler

linkler için teşekkür ederim....

Evet, saksı ısınmasına karşılık yapmıştım bunu. Faydasını da gördüm diyebilirim. Malum yazın buralar çok sıcak oluyor. Aliminyum folyo güneş ışınını karşıya yansıtıyor ve ısı düşmüş oluyor bu sayede yani bir nevi filtre gibi. :)

Emre İlhan
04-03-2011, 18:19
Sevgili gtatas'ın Koz Üzümü çeliği dağıtımından edindiğim çelikler;:)

195312

195313

seyyah53
04-03-2011, 18:46
Vay vay vay...üstadım hayırlısı olsun...güneşide görüyorlar valla en az buaralardan 3 hafta önce uyanır onlar...birazdan yaparım bi misilleme...:)

Emre İlhan
04-03-2011, 20:17
İyi edersin üstadım. Sahi, oralarda durum nedir? :)

athena -asena
04-03-2011, 22:37
sayın emre ilhan , merhaba ben de diktim çelikleri ama sizin gibi değil ben toprağa dikine değilde yanlamasına diktim , artık hangisi doğru arkadaşlar bilgilendirirler.

Halil Önen
04-03-2011, 23:31
sayın emre ilhan , merhaba ben de diktim çelikleri ama sizin gibi değil ben toprağa dikine değilde yanlamasına diktim , artık hangisi doğru arkadaşlar bilgilendirirler.

İkiside doğru.:)

Toprağa en iyi dikim yanlamsınadır.

athena -asena
04-03-2011, 23:37
sayın halil önen teşekkürler.

gtatas
05-03-2011, 08:41
Herkesin tüm çelikleri tutar inşallah.Tadı ve yemesi çok güzel bir üzüm.

mirsat
05-03-2011, 10:26
Siyah üzüm türlerinden çelik gönderebilme durumu olanlar var ise isteyebilirim. ilgilenenlere teşekkürler.

pala mehmet
06-03-2011, 22:00
Sn. pala mehmet hoşgeldiniz.

Gerek yok. Bu sistemle ben de çok bağ işledim.

Bu işleme biçimi eskiden uygulanırdı. Çanak açarak/kapatarak işleme yerbağlarında uygulanırdı. Asma kazık köklü olduğu için _ yüzeye yakın kılcan köklerin azlığı_ bu derin işlemeden pek etkilenmezdi.

Yinede bu uygulama asmanın gelişimini yavaşlatır.

Omçalar _bağ kütüğü_ yüksek sisteme alındı, asma kolları uzatıldı ve tellere bağlandı.

Şimdilerde sadece asma dipleri için, ot ile mücadele yapılıyor. Sıra araları işleniyor.

Saygılar

Sayın Halil ÖNEN,
Bizim üzümlerin 3. yılı. Biz bu bahar asmaya kaldıracağız. Şu anda yerbağı şeklinde.
Şimdi çanak açma/kapama yapmak gerekir mi? Sanki yerbağı ise çanak açma/kapama gerekir gibi anladım. Aydınlatırsanız sevinirim.
Saygılar.

Halil Önen
06-03-2011, 23:19
Sayın Halil ÖNEN,
Bizim üzümlerin 3. yılı. Biz bu bahar asmaya kaldıracağız. Şu anda yerbağı şeklinde.
Şimdi çanak açma/kapama yapmak gerekir mi? Sanki yerbağı ise çanak açma/kapama gerekir gibi anladım. Aydınlatırsanız sevinirim.
Saygılar.

Asmaya alacağınız için çanak açma /kapama işlemesine gerek yok.

Asma dahil ağaçların kök bölgesi ile pek oynanmamalı, yüzeye yakın kılcak kökleri kesersiniz, sadece ot mücadelesi yapılmalı.

Yüksek sistemde sadece ot mücadelesi sığ çapalama daha iyi sonuç veriyor.

rozkan
06-03-2011, 23:43
Bu sene Afyon'da taban arazide yerel üzüm çeşitlerinden bağ tesis edeceğim. Don tehlikesine karşı telli terbiye sistemleri ile goble terbiye sistemi arasında hangisini tercih etmeliyim. Emekli bir tarım teknisyeni abimiz bizim yöremizde bağ toprağın ısısından yararlanmalı, bu nedenle telli yükseltilmiş sistemler olmaz diyor. Bu konuda yardımcı olur musunuz?

Halil Önen
07-03-2011, 00:36
Bu sene Afyon'da taban arazide yerel üzüm çeşitlerinden bağ tesis edeceğim. Don tehlikesine karşı telli terbiye sistemleri ile goble terbiye sistemi arasında hangisini tercih etmeliyim. Emekli bir tarım teknisyeni abimiz bizim yöremizde bağ toprağın ısısından yararlanmalı, bu nedenle telli yükseltilmiş sistemler olmaz diyor. Bu konuda yardımcı olur musunuz?

Afyon' da yerel bir çeşit yetiştirecekseniz demek ki bu yörenin soğuna dayanıklıdır.

Asmada don tehlikesi topraktan gelmez. Yine de bu tehlikeye karşı asma diplerini kışın otlu bırakırsınız ya da malçlama yaparsınız.

Asmanın kök soğukluğu için iyi yanmış ahır gübresini biraz diplerine dökmek yeterlidir.

Yani bu olası tehlikeye karşı önlem alırsınız.

Ancak asıl büyük tehlike asma göz verdiğinde havanın gece dona yatması ve ardından o gece hafif esen yakıcı yeldir.

Bahçenin rüzgar alan yönü_ bu bellidir_ ağaçlandırılmalıdır.

Don olacağı gece _bilirse_ saman yakılmalıdır.

İlçe Tarımdan, meteorolojiden don ihbarı alındığında bazı üreticilerin dona karşı kaolin kullandıklarını söylemişlerdi.

rozkan
07-03-2011, 01:11
Halil Bey, teşekkürler bu bölümü artık sürekli takip edeceğim. Bağı 3x3 ebatlarında tesis edeceğim, ilk yıl araya kavun eksem sakıncası olur mu?

Halil Önen
07-03-2011, 01:33
Halil Bey, teşekkürler bu bölümü artık sürekli takip edeceğim. Bağı 3x3 ebatlarında tesis edeceğim, ilk yıl araya kavun eksem sakıncası olur mu?

Harika olur.

Kavun gölgede daha tatlı olur.

seyyah53
07-03-2011, 13:13
Bu sene Afyon'da taban arazide yerel üzüm çeşitlerinden bağ tesis edeceğim. Don tehlikesine karşı telli terbiye sistemleri ile goble terbiye sistemi arasında hangisini tercih etmeliyim. Emekli bir tarım teknisyeni abimiz bizim yöremizde bağ toprağın ısısından yararlanmalı, bu nedenle telli yükseltilmiş sistemler olmaz diyor. Bu konuda yardımcı olur musunuz?

Don olayını soğuyan havanın dibe çökmesi şeklinde tanımlıyorlar...

Asmaları bir nebze olsun tellere alma ile dibe çöken soğuk havadan korumuş olduğunu söylüyorlar...

Omca yaparakta sulamadan kaynaklanan sorunlardan korunmuş olduğunu söylüyorlar...

Goblenin budamada daha uğraşmalı ve yere yakın olduğğundan hastalıklara karşı daha duyarlı olduğunu söylüyorlar...

rozkan
07-03-2011, 19:29
Seyyah53 teşekkürler. Goblenin budamada daha uğraşmalı olduğunu söylüyorsun, doğrudur. Bu hafta sonu köydeki evin bahçesinde on adet bağı budarken kan ter içerisinde kaldım. Üç yüz bağı nasıl budarım diye gözüm korktu. Maalesef göbek eğilmemi bayağı güçleştiriyor. Bu sene tarla çalışmaları biraz zayıflamama vesile olursa en büyük karım olur diye düşünüyorum.

seyyah53
07-03-2011, 21:42
Yine üzün seven bir arkadaşımızın gönderdiği koz üzümlerinden bir deneme yapalım dedik...

üç tane çelik geldi...hepsini toprak+torf+koyun gübresi+humik asit karşımına diktim...

fakat farklı bir deneme yaptım bu sefer...

ilk çeliği batırmadan önce altına simderma granül koydum...

ikincisine sadece iba koydum

üçüncüsüne simderma granül ile iba yı birlikte denedim...

ilk amacım hangisinin daha önce kökleneceğini merak ediyorum,ikinzi amacımda yaz sonuna doğru en sağlıklısı hangisi olacak...

birde bakalım sim derma ile iba etkileşime girecekmi?

USTA(Halil Önen) dan bir aferim alabilirmiyiz acaba ?:))

seyyah53
07-03-2011, 21:46
Seyyah53 teşekkürler. Goblenin budamada daha uğraşmalı olduğunu söylüyorsun, doğrudur. Bu hafta sonu köydeki evin bahçesinde on adet bağı budarken kan ter içerisinde kaldım. Üç yüz bağı nasıl budarım diye gözüm korktu. Maalesef göbek eğilmemi bayağı güçleştiriyor. Bu sene tarla çalışmaları biraz zayıflamama vesile olursa en büyük karım olur diye düşünüyorum.


Vallahi ben söylemedim Sn. rozkan...üstadlar öyle yazmış bende okuduğumu yazdım...tamamiyle kopya yani...:)

asmaları tellere alsanızda bir sezonda beş kilo aşağısını ben size garanti veriyorum...kazandığınız sağlıkta cabası...

hangi çeşitten bağ yapacaksınız acaba yazmamışssınız...?

rozkan
08-03-2011, 13:07
Geçmişte sekiz üzüm çeşidinden oluşan bir bağımız vardı. Köye uzak olması ve benim üniversiteye başlamamdan sonra babam ilgilenemedi ve söküldü. Afyon Emirdağ Karacalar Köyünde çok lezzetli üzümler yetişmekte fakat Avrupaya çok göç verdiği için sadece yaşlı nüfus kaldı ve bağcılık bitmek üzere. Ben komşu köyde ovalık bir köyde bu üzümleri yetiştireceğim.Aynı lezzeti yakalayamayabilirim. Geleneksel üzümlerimiz; pazar değeri olan Horoz üzümüne benzeyen ama daha küçük ve seyrek taneli Gelin Parmağı (siyah), Deve Gözü sofralık bir çeşit iri tanelidir, karadirmit kurutmalık ve pekmezlik olarak üretilir. Değişik beyazlar ev bahçelerinde asma olarak üretilebilmektedir. Ben ağırlıklı olarak Gelin Parmağı üzümü dikeceğim.

seyyah53
08-03-2011, 14:11
Hayırlısı olsun...umarım istediklerinizden fazlasını yapabilirisniz...

burada asma konusunda deneyimli büyük üstadlar var...sizi yalnız bırakmayacaklardır...

vehbi
08-03-2011, 15:55
Herkesin tüm çelikleri tutar inşallah.Tadı ve yemesi çok güzel bir üzüm.

Teşekkürler çelikler toprakla buluştu gelişmeleri forum'da paylaşacağız.

Ozi'nin Bahçesi
12-03-2011, 01:48
Merhaba,
Karamürsel'deki bahçemize dikmek için şaraplık üzüm çeliğine ihtiyacım var.Yardımcı olacak arkadaşlara şimdiden teşekkürler.
Belli başlı üreticilere sordum fidan kalmamış, belkide miktar az olduğu için ilgilenmediler.

Bu arada ben de bahçede bulunan kokulu üzüm den çelik alarak evde saksıda
büyütüyorum fotografları yakında ekleyeceğim. Buradan
http://ozininbahcesi.blogspot.com/
görebilirsiniz.
Birde şunu sormak istiyorum, ben hiçbir kimyasal koruyucu filan kullanmadım.
Yapraklar da patladı çoğunda sorum şu; çeliklar gelecek yıla kadar saksıda
kalsınmı? yoksa mart sonu gibi gerçek yerlerine bahçeye dikeyimmi karar veremedim?
Yorumlarınız ve yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.

Emre İlhan
12-03-2011, 14:37
Nasıl yani, gözler uyandı mı? Peki çelikleri ne zaman dikmiştiniz, yani fidanlarınız kaç yaşında?:)

Ozi'nin Bahçesi
12-03-2011, 22:57
Merhaba,
Tam tarih hatırlamıyorum ama şubat sonu gibi aldımçelikleri.
10-12 gün gibi patladı gözler.

Emre İlhan
13-03-2011, 09:30
Çok dikkat edin bence. Çünkü; 10-12 günde asma çeliğinin köklenmesi imkânsız. Çelik köksüz sürmeye başlıyor olabilir. Yakıcı güneşe hiç maruz kalmaması lazım. Çünkü; bitki şu anda köksüz yaşamaya çalışıyor olmalı. İnşallah çeliğin suyu kaçmaz.:)

seyyah53
13-03-2011, 10:14
Sayın ozi benim düşüncem de emre ilhan kardeşimle birlikte olmakla birlikte...

şu anda asma çeliğiniz yaprak patlatmıssa mümkünse en karanlık yere koyun hiç fotosentez yapamasın ki,direk köklere çalışssın...

.yoksa ışıkla birlikte bitki bünyesinde hali hazırda bulunan suyu kullanacak ve sonradan ölecek...fakat anlamadığım konu şubat ayında alınmış bir çeliğin bünyesinde yaprak patlatacak kadar su bulunabilirmi ?,,,burda bilmediğimiz bir şeyler ama ney?

Ozi'nin Bahçesi
13-03-2011, 18:39
Merhaba,
Resimler linkte...Açıkcası ben de biraz erken oldu diye düşünüyorum, hatta patlayan gözlerde üzüm salkımları bayağı var..Kokulu üzüm çeliğini kendim aldım. 1 gece toprak alamadığım için du dolu kaba koydum sonra da saksıya aldım.

http://ozininbahcesi.blogspot.com/2011/03/uzum-celikleri.html

Emre İlhan
13-03-2011, 21:07
Linkte sorun var. Normalde blogspot'a girilmiyor, kapatıldı. Ama ben ktunnelden girdim, Ozi'nin Bahçesi bloğunda böyle bir sayfa bulunmamaktadır diyor. :)

Ozi'nin Bahçesi
14-03-2011, 09:08
http://ozininbahcesi.blogspot.com

Emre İlhan
14-03-2011, 09:31
;)İzniniz olursa ben fotoğrafları buraya yüklüyorum. Çünkü; blogspot'a artık giremeyen arkadaşlar olabilir. :)

İşte sayın, Ozi'nin Bahçesi'nin çelikleri;

196701
196702
196703

Emre İlhan
14-03-2011, 09:33
Gözleri uyanan çeliklerin cinsi diğerlerine göre farklı galiba, erken uyanan bir cins gibi geldi bana. Aman diyiym çok dikkat edin, taze sürgünler güneşten yanmasınlar. Sürgünler biraz daha büyüyünce çiçek salkımlarını kopartın bence, zaten bitkinin onları beslemesi imkansız. Keşke daha geniş bir yere dikseydiniz çelikleri. Böyle ayırması zor olabilir.:)

seyyah53
14-03-2011, 14:52
Yahu bu kadar asma ile bağ kurulur...:)

Ozi'nin Bahçesi
15-03-2011, 07:45
Sayın Seyyah
Niyetimiz de bağ kurmak..Çeliklerin tümünü ekmeyeceğim , iyi yetişen çeliklerden kullanıp
her üzüm çeşidinden 10 ar kök ekerek aslında bir koleksiyon bağ yapmayı düşünüyorum,
bahçe 2900m2. 700m2 si zeytinlik , geri kalan kısmın bir tarafını meyve fidanı yaptım.Geri kalanınıda hoşumuza giden ilginç bitki ve ağaçlarla yavaş yavaş oluşturacağız.Tabi bir kısmı da bağ olacak.

Bu arada Emre beyin dediği gibi son 2 gündür çeliklerin gelişimi yavaşladı.Korkmaya başladım ama evde koyabileceğim karanlık bir bölge de yok.

Emre İlhan
15-03-2011, 08:03
En solda ki saksıdan şüpheliyim. Ama sağda ki 2 saksı güzel görünüyor. :)

seyyah53
15-03-2011, 09:33
Sayın Seyyah
Niyetimiz de bağ kurmak..Çeliklerin tümünü ekmeyeceğim , iyi yetişen çeliklerden kullanıp
her üzüm çeşidinden 10 ar kök ekerek aslında bir koleksiyon bağ yapmayı düşünüyorum,
bahçe 2900m2. 700m2 si zeytinlik , geri kalan kısmın bir tarafını meyve fidanı yaptım.Geri kalanınıda hoşumuza giden ilginç bitki ve ağaçlarla yavaş yavaş oluşturacağız.Tabi bir kısmı da bağ olacak.

Bu arada Emre beyin dediği gibi son 2 gündür çeliklerin gelişimi yavaşladı.Korkmaya başladım ama evde koyabileceğim karanlık bir bölge de yok.


Hayırlısı olsun sayın ozi...çeliklerin üzerlerini siyah bir poşet ile örtebilirsiniz malum istanbula sıcaklar da geldi sera etkisi de yapmış olurusnuz...

Ozi'nin Bahçesi
15-03-2011, 12:20
Sn. Seyyah ,evet en azından bunu yapabilirim, aklıma gelmemişti benim..Teşekkürler.

Emre İlhan
18-03-2011, 16:24
Süpriiiz. :)

Gözler uyanıyor; :D

197302
197307
197304
197305

Emre İlhan
18-03-2011, 16:26
Çeliğin bir tanesinin gözü toprağın az altından sürgün verdi, en yukarıdaki göz de daha yeni yeni uyanıyor. Bakalım, ilerleyen zamanlarda çeresine bakarız artık. :)

197306
197308

Ozi'nin Bahçesi
19-03-2011, 00:37
Malesef Sayın Seyyah'ın dediği gibi soldaki saksıdaki çelikleri siyah poşetle kapatmama rağmen gelişmeleri bayağı yavaşladı..
Bu sorunun üstesinden nasıl gelebiliriz başka fikri olan arkadaş varmı acaba?
Teşekkürler.

Emre İlhan
19-03-2011, 08:18
Çeliklerin gelişmeyi yavaşlatması önemli değil. Önemli olan sizin filizleri korumanız. Su yürüyünce çelik kendi gücüyle sürgün vermiştir. Tabi ki gücü de azalınca sürgünleri besleme zorluğu çekiyor. Bu aşamada kök yapma derdine düşecektir çelikler. Yani hızla köklenmeye başlayacaklardır. Merak etmeyin siz filizleri yakıcı güneşten koruyun, gerisi önemli değil. Çeliklerin kök oluşumu başlayınca filizler de gelişmeye başlayacakdır. Bu arada çeliklerin toprak altında gözleri var değil mi?:)

seyyah53
19-03-2011, 08:32
Malesef Sayın Seyyah'ın dediği gibi soldaki saksıdaki çelikleri siyah poşetle kapatmama rağmen gelişmeleri bayağı yavaşladı..
Bu sorunun üstesinden nasıl gelebiliriz başka fikri olan arkadaş varmı acaba?
Teşekkürler.

Üzerlerini kapattığınız için şuan kök büyütmeye çalışıyorlar ....bu durum iyi...çelikleriniz tutacak merak etmeyin ..

Ozi'nin Bahçesi
20-03-2011, 07:29
Merhaba,
Emre Bey, çeliklerin toprak altında en az bir gözü var,
Bu arada diğer iki saksı da da yavaş yavaş uyanan gözler var.
Poşete aldığım saksı da fena değil gibi.
Çelikleri bahçedeki yerlerine (sürekli kalacakları) nezaman taşımak lazım bu konuda bilgi verirseniz sevinirim. Barhrda taşısammı , yoksa kasım aralığı mı beklesem?

Gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğim.

Emre İlhan
20-03-2011, 09:32
Ben, bu sene saksıda kalmalarını, seneye bahar ayında güzel bir toprak işlemesi ve dikim budamasıyla fidanları dikmenizi öneririm. Yani bu sene yapraklarını saksıda döküp dinlenmeye geçsinler.:) Dikim budaması için aşağıdaki fotoğrafa bakınız.

197555


En kuvvetli sürgün 2 göz kalacak şekilde budanır ve diğer sürgünler dipten kesilir,
Fidanın yan(saçak) kökleri kesilir ve sağlam olan kazık kökler budanarak bırakılır,
Uygun bir çukur kazılarak ve biraz yanmış hayvan gübresi eklenerek fidan yerleştirilip üzeri örtülür ve can suyu verilir,
Destek amacıyla yanlarına birer herek dikilir.

Fotoğraf ziraatcim.net'den alıntıdır.

seyyah53
20-03-2011, 10:09
Emre İlhan Kardeşim...bu köklerin bu kadar sert budanmasının açıklaması nedir?...olduğu gibi kökleri kesmisiz yahu:)..

Emre İlhan
20-03-2011, 14:50
;)Vallahi işin o kısmı hakkında ayrıntılı bilgim yok seyyah53 kardeşim. Amaç; saçak kök oluşumunu tetikleyip sürgünün daha kuvvetli gelişmesini sağlamak olabilir. Tabi ki üstadlarımız daha iyi bilirler.:)