View Full Version : kamil35 / izmir (Arıcılık)
kamil35
İzmir
Çalışmalarımızı youtube kanalımızdan da takip edebilirsiniz.
https://www.youtube.com/channel/UChdCR21uM4HEdWSkeh_1LBQ
Faaliyet alanı: Arıcılık
Bağlı olduğu birlik: İzmir Arıcılar Birliği
Arılı kovan sayısı: Şu an 40 adet hava şartlarına göre 50 adete de çıkabilir.
Arıların bulunduğu yer: İzmir/Bayındır/Karahalilli Köyü
Arıların nakledileceği konaklama yerleri: Mayısın 2. haftası Uşak, Anason çiçek açtığında Burdur/Yeşilova , çam balı için İzmir
Üretilecek ürünler : Polen, Süzme bal, Temel petekli bal, Fenni kovan içinde kara kovan üretim.
Tahmini üretim miktarları:
Polen: 30 kg (yaylada arının başında bulunamadığım için miktar düşük)
Temel petekli bal: 50 kg ( sadece beyaz petekler alınacak)
Süzme bal: 400 kg
Fenni kovan içinde doğal petekli üretim: 120 kg (son bir iki çıtaya temel petek takılmayacak ve arının kendisine petek ördürülecek)
Kullanılan ilaçlar: Varroa için Ocak ve şubat içinde perizin uygulandı. En son formik asit (jel olarak) 28/04/2010 tarihinde uygulandı. 6-7 gün sonra tekrar formik asit uygulanacak.
Arılığımda vitamin ve antibiyotik kesinlikle kullanmıyorum.
Yapılan Beslemeler: Havanın uygun olduğu zamanlarda ocak ayından Mart sonuna kadar şeker şurubu ile teşvik beslemesi yapıldı. Bundan sonra arı açlık tehlikesi yaşamaz ise besleme yapılmayacak.
Tahmini hasat tarihleri: polenin 9-10kg mı Mart’ın 3. ve 4. haftasında hasat edildi. Uşakta Mayıs ve Haziran içinde polen hasadı devam edecek.
İlk süzme bal hasadı: Haziranın son haftası (olursa...). Anason ve çamda bal hasatlarımız devam edecek.
Geçen hafta başarısız bir keşif gezisinden sonra; bu gün tekrar Uşak'a gittik. Kaşbelen Köyü ile Uşak arasından bir arı konaklama yeri ayarladık. Arıların konaklayacağı yerden bir kaç fotoğraf... Kır çiçekleri yeni uyanıyor. Ballıbabalar çiçek açmış. Yerkekiği bol ancak; onun çiçek açmasına 10-15 gün var. 07 Mayıs 2010 arının Uşak'a nakil günü...
Tavşanak, (laden gülü) tomurcukta bir haftaya kadar çiçek açmaya başlar. Bol polenli bir bitki... Poleni de çok lezzetlidir.
Sn.Kamil35,
Hem müşteriniz hem de forumdaşınız olarak, İşini bilen ve dürüst bir üretici gördüğüm sizin de bu oluşuma katılmanıza çok sevindim.
Paylaşım için teşekkürler.
Sn.Kamil35,
Hem müşteriniz hem de forumdaşınız olarak, İşini bilen ve dürüst bir üretici gördüğüm sizin de bu oluşuma katılmanıza çok sevindim.
Paylaşım için teşekkürler.
Sayın Habibe, teşekkür ederim. Agaclar.net büyük bir aile, ben de bu ailenin bir ferdi olmaktan mutluyum:)
bahtiyar02
07-05-2010, 09:36
Sevgili kamil35;
Arıcılığı da bitki severler olarak tamamen doğal olarak yapılmasına taraftarım.İnşallah bahçeye 1-2 kovan alabilirim.****** bilgilerinize ve tecrubelerinize ihtiyacımız olacak.
Saygılar
Sevgili kamil35;
Arıcılığı da bitki severler olarak tamamen doğal olarak yapılmasına taraftarım.İnşallah bahçeye 1-2 kovan alabilirim.****** bilgilerinize ve tecrubelerinize ihtiyacımız olacak.
Saygılar
Sayın bahtiyar,
Yardım etmekten zevk duyacağımı belirteyim.
Arılarım şuan Uşak Kaşbelen Köyü'nde... 08/05/2010 tarihinde saat 05:00 da arıları yeni yerine problemsiz bir şekilde indirdik.
Yer kekikleri daha açmadı. Resimdeki kekik biraz sabırsız galiba... Bundan başka açmış kekiğe de raslamadım.
Etrafta bu çiğdemlerden çok var.
Zeytinlibahçe
11-05-2010, 00:15
Sn kamil35
Iste tamda yapmak istedigimiz bunlar, cok guzel ornekler sunuyorsunuz, dogal urunler arayan bilincli tuketici ne yedigini, nerden geldigini bilecek derken bunlari kast ediyoruz
Tesekkurler
denizakvaryumu
11-05-2010, 09:25
Evet,Kamil Beyi canlı yayında izler gibiyiz :)
Sadece bal sağım mevsiminde ortaya çıkan balcılardan olmadığı için teşekkürler.
Bu arada çiçekleri resimlemesi de çok iyi, nerede hangi çiçek var göreceğiz ...
Kolay gelsin.
bayindirmevki
11-05-2010, 12:37
Çiçek resimlerine devam. İtiraf etmeliyim ki onca toprağa rağmen doğayı fazla bildiğim yok. Tarlam ve kenarlarda gördüğüm çiçeklerden bir kısmını resimlerinizden öğrendim.
Sayın Denizakvaryumu ve Sayın Ayhan Dukel, teşekkürediyorum. Arılarla uğraşmak benim için büyük zevk. Bu çalışmaları severek yapıyorum.
Ekim 2009 da hasat edilen baldan bir görüntü. Kristalize olmuş durumda. Tereyağ gibi görünüyor. Ekmeğe sürülebilecek şekilde yumuşak.
MeyveliTepe
13-05-2010, 07:45
Kamil bey, balın kristalize olması veya olmaması ne ile ilgili? Çiçek ile mi?
Balda Kristalleşme (Donma ) Balın donması yani halk dilinde şekerlenmesi içindeki glikozun tanecikler haline gelmesi sonucu balın akıcılığını az veya çok kaybetmesiyle oluşan doğal bir olaydır. Tüketicinin çoğu için hileli şüphesi uyandıran balda ki bu görüntü yeterince bilgi sahibi olunmamasından kaynaklanmaktadır.Kristalizasyon birçok saf ve kaliteli balda üretimden tüketime her aşamada karşılaşılabilen zararsız bir değişimdir.Bal neden donar:Bal toplandığı nektar (Balözü) kaynağına göre ve arıların salgı bezlerinin faaliyetlerine bağlı olarak yaklaşık 15 çeşit doğal şeker içerir. Baldaki doğal şekerlerin çoğunluğunu fruktoz ve glikoz meydana getirir. Glikozun mono hidrat partikülleri kristalleşmeyi tetikler. Süzme ballarda kristalleşme daha erken başlamaktadır. Baldaki glikoz-su oranı 1,7 den daha düşük ballar hiç şekerlenmezken 2,1 den daha yüksek su oranına sahip ballar kısa sürede şekerlenmektedir Balın toplandığı kaynağa bağlı olarak glikoz ve fruktoz oranı da değişebilmektedir. Glikoz oranı artıkça kristalize olma riski artmaktadır. Fruktoz oranı arttıkça ise daha geç donma görülmektedir. Örneğin ayçiçeği, yonca ve pamuk balları kısa sürede şekerlendiği halde akasya, hardal, orman gülü ve çam balı geç kristalleşir. Kısacası balın kristalleşme süreci kalitesine değil kaynağına bağlıdır. Ballar 18-24 C˚ de depolanmalıdır. Ballar 14 C˚ de kristalleşir, 21-27 C˚ ısılarda kristalleşme olmaz ancak balda fermantasyon sonucu bozulmalar olabilir. Balın saklandığı kaplar, ortamdaki nem, ısı ve ışıkta kristalleşmeyi etkilemektedir. Bunun dışında süzme ballarda balın içindeki hava kabarcıkları, polen, toz, çöp, balmumu, propolis ve diğer yabancı maddelerde kristalleşmeye neden olmaktadır. Kristalleşme bir tercih sebebidir. Kontrollü olarak kristalleştirilmiş ballar gelişmiş ülkelerde daha çok tercih edilmektedir (Örneğin Almanya). Balın kristalleşmesi gerçek bal olduğunun bir kanıtıdır. Kristalleşen süzme ballar sıcak su banyosuyla çözülüp eski halini alır. 38 C˚ yi geçmeden çözdürülen ballarda besin kaybı söz konusu değildir.
Kaynak: http://www.kadirlitarim.gov.tr/balin-donmasi.html
Pazar günü topladığım polen... Polende ve bal geliminde şuana kadar beklediğimiz verim olmadı. Tavşanak (laden gülü) yeni açmaya başladı. 3-5 gün sonra güzel polen gelmeye başlar diye düşünüyorum. Yer kekiği de yeni yeni açıyor. Ümitliyiz bekliyoruz... Görüntüdeki polende hardal ve gelincik poleni hakim... Siyahlar gelincik.
Polen tuzağı kovan içinden görünüm. Arılar bu deliklerden geçiyor. Ancak bacağındaki polenle geçemiyor. Bacaklarındaki polenleri düşüyor. En azından bir tanesi düşüyor.
Polen tuzağı kovan dıştan görünüş. Arının bacağından dökülen polenler alttaki tabağın içine düşüyor.
Bu da kovanın önden görünüşü. Üst delik arının normal giriş deliği... Alt delik ise polen tuzağına giriştir. Polen toplayacağımızda alt deliği açıp üstteki deliği kapatıyoruz. Alttaki girişten giren arı polenini dökmek zorunda kalıyor.
Zeytinlibahçe
17-05-2010, 00:00
Kamil bey selamlar
Çalışmalarınızı ilgiyle izliyorum.
Bir soruda benden, balın 60 dereceden sonra toxic etki gösterdigini bir zamanlar okumuş, aklımda kalmış aslı varmı?
Kamil bey selamlar
Çalışmalarınızı ilgiyle izliyorum.
Bir soruda benden, balın 60 dereceden sonra toxic etki gösterdigini bir zamanlar okumuş, aklımda kalmış aslı varmı?
Ayhan bey, 60 dereceden sonra toxic etki gösterir mi bilmiyorum. Bu teknik bir konu herhalde labarotuvarda belli olur. Balın 45 dereceyi geçen sıcaklıklarda besin değerinin azaldığını duyuyor ve okuyoruz. Isıtılan balların HMF (hidroksimetil furfural) değeri yükselmektedir. Bu da istenen bir durum değil. Forumun birinde HMF ile ilgili bir yazı var. Linki ekliyorum.
http://www.gidacilar.net/hmf-hidroksimetil-furfural-nedirg-t1496.html?
Arılığıma 500m mesafede bir tarla... Fiğ ekili, içinde bolca gelincik de var. 16/05/2010 tarihli çekim.
Uşak'ta buna mürdük diyorlar. Bir yem bitkisi... Arı bunun çiçeğinden de güzel bal alıyor. Bu görüntü çiçeklenmemiş hali...
Halil Önen
19-05-2010, 01:28
... buna mürdük diyorlar. Bu görüntü çiçeklenmemiş hali...
Yani sadece arıları değil çiçekleri de iyi tanımak zorundasınız.
Peki arılar sizi (sahiplerini) tanıyor mu? Bazen eli yüzü açık kovan başındalar.:)
Maalesef arılar bizi tanımıyorlar. Psikolojileri bozuk olduğunda saldırırlar. Keyifleri yerinde ise maskesiz kovan açabilirsiniz. Bu söylediklerim Muğla ırkı içindir. Benim arılarım Muğla ırkı... Dışardan yeterince besin bulabilirlerse gayet sakindirler. Onları rahatsız etmediğiniz sürece...
Geçtiğimiz cumartesi karakovandan fenni kovana arı aktardık. Ciddi bir saldırı olmadı. Yani arının keyfi yerindeydi. Bununla ilgili videoları bloğuma ekledim.
http://balpower.blogspot.com/
Kamil bey bahçeme hiç değilse iki kovan arı koymayı çok istiyorum dozlaşmaya yardımcı olsunlar diye, fakat hiç bilgim yok, bakamam diye korkuyorum, bir ikincisi kışın bahçeye gidemediğim haftalar aylar olabiliyor, gitmezsem kendilerine bakabilirler mi? cahilce bir soru ama inanın hiç bilgim yok.
Kamil bey bahçeme hiç değilse iki kovan arı koymayı çok istiyorum dozlaşmaya yardımcı olsunlar diye, fakat hiç bilgim yok, bakamam diye korkuyorum, bir ikincisi kışın bahçeye gidemediğim haftalar aylar olabiliyor, gitmezsem kendilerine bakabilirler mi? cahilce bir soru ama inanın hiç bilgim yok.
Sayın Lilium, arı almanızı tavsiye ederim. 2-3 kovana bakamayacak bir şey yok. Pekala bakabilirsiniz. Bir arıcıdan kovan açıp kapatmasını, bir kaç püf noktayı öğrenin bu çalışmalara ilave olarak biraz da okudunuz mu olur gider. Elimden geldiğince ben de yardımcı olurum. Şu an arıcılığa başlamak için en uygun mevsim. Yani arılardaki gelişmeleri en iyi takip edeceğiniz zaman. Şu an arılarda bol yavru var en hızlı üredikleri dönemdeyiz. Arılarınız şimdiden hayırlı olsun. Bol ballı yıllar diyorum:)
bayindirmevki
24-05-2010, 21:01
Merhaba kamil bey,
Kafama takılan bir sorum var. Benim elma ağaçlarım çiçek açtığında kısa bir süre çiçek tutumu olacak.Kalan zamanda arılara besin sağlayacak bir bitki var mı? bütün yaz çiçek açsın istiyorum. Mesela iki tarla arasına sınır olarak çit bitkisi gibi birşey düşünüyorum. böğürtlen olabilir mi? bütün yaz çiçek verir mi, arı gelir mi?
Sorum arıcılık değil ama ona yakın olduğu için sordum. Bahçem bir yaşında olduğu için arıcılığı şu an düşünmüyorum. ama yaparsam dört, dörtlük olsun diye şimdiden fikir soruyorum.
Kolay gelsin.
merhaba bayındırmevki..
kusura bakmayın sorunuza cevap verme gerreği duydum
anladığım kadarı ile elma bahceniz var ve ileride çiçeklenme döllenmenin üst düzeyde gerçekleşmesi için bahçenize arı kovanı koymayı düşünüyorsunuz.
bunun için sizin yaz boyu çiçek oluşturacak bir takım çiçek **** bitkiler ekmenize gerek yok, zaten bakarsanız zamanla tabiat ta çiçeklerin biri soluyor bunun yerine bir diğeri açıyor. çevrenizde tarla dışında orman **** dağlık yer varsa arı oradan çok rahatlıkla çiçekleri bulaçaktır. okadar masraf edip yaz boyu çiçek oluşturmanıza gerek yok
umarım anlata bilmişimdir.
kamil bey kusura bakmayın sayfayı tamamen okumadan cevap vermiş bulundum, burada tamamen sizin birikimleriniz varmış bundan dolayı mahcup oldum :(
saygılar.
Kamil Bey,
Sayfanızı çok uzun zamandır ağaçlar nete girmediğim için bugün ilk kez ziyaretettim. Hayırlı olsun bundan sonra devamlı izleyeceğim. Lilium gibi bende bir kaç kovan edinebilirim. Kara kovan mı yoksa yapay kovanlamı başlamak daha iyi olur.
Sevgiyle kalın
Merhaba kamil bey,
Kafama takılan bir sorum var. Benim elma ağaçlarım çiçek açtığında kısa bir süre çiçek tutumu olacak.Kalan zamanda arılara besin sağlayacak bir bitki var mı? bütün yaz çiçek açsın istiyorum. Mesela iki tarla arasına sınır olarak çit bitkisi gibi birşey düşünüyorum. böğürtlen olabilir mi? bütün yaz çiçek verir mi, arı gelir mi?
Sorum arıcılık değil ama ona yakın olduğu için sordum. Bahçem bir yaşında olduğu için arıcılığı şu an düşünmüyorum. ama yaparsam dört, dörtlük olsun diye şimdiden fikir soruyorum.
Kolay gelsin.
Sayın Bayındırmevki, Bahçeniz İstanbul'da sanırım. Bulunduğunuz yerde arının kendi kendini idare edeceğini düşünüyorum. Arı için birşeyler ekmenize de gerek yok. Siz sizin elmadaki çiçeklerden başka çiçeklerle ilgilenmiyorsunuz galiba:) Bu nedenlede doğadaki çiçekleri görmüyorsunuz. Marmara Bölgesi bitki örtüsü olarak arının kendine yeter. Ancak size de bal verir mi o konuda bilgim yok. Arı böğürtlene konuyor. Ancak çok yüksek bir bal verimine sahip değil. Böğürtlen çiçeği varsa arı da aç kalmaz. Arı için ekilecek en uygun bitki arı otudur(faselya).
İlerde dört dörtlük bir arıcılık yapmak istiyorsanız; şimdiden dört kovan arı alıp bu çalışmaya başlamalısınız.
Sayın Aifly, kusurluk bir durum yok burada yazı yazmanızdan sadece mutluluk duyarım.
Arıcılığın bulaşıcı olduğu söylenir durur. Galiba gerçek:) Ben bu hastalığı burada bir kaç kişiye bulaştırırım:)
Saygı ve selamlar...
Kamil Bey,
Sayfanızı çok uzun zamandır ağaçlar nete girmediğim için bugün ilk kez ziyaretettim. Hayırlı olsun bundan sonra devamlı izleyeceğim. Lilium gibi bende bir kaç kovan edinebilirim. Kara kovan mı yoksa yapay kovanlamı başlamak daha iyi olur.
Sevgiyle kalın
Sayın Ensar, önce şunu netleştirelim; Kara kovan ya da fenni kovan iki kovan içindeki arı da aynı arı bal da aynı bal. Fenni kovanda temel petek kullanılıyor tek fark bu...
Kara kovanda arıyı kontrol etme şansınız yok. Ancak fenni kovan tarzında kara kovanlar var. Bu kovanlarda da temel petek kullanılmadan arı çalıştırılabilir.
En güzeli standart fenni kovanlarda çalışmak. Temel petek kullanırsınız ya da kullanmazsınız o sizin tercihiniz. Süzme bal üretimi yapacaksanız temel petek kullanmalısınız. Ama petekli bal yiyeceğim diyorsanız. Temel petek kullanmadan arıya petek ördürebilirsiniz.
Şimdiden bol ballı yıllar...
beyzagıda
26-05-2010, 19:28
sevgili kamil hocam (Ben bu hastalığı burada bir kaç kişiye bulaştırırım)arıcılık hastalıgını bulaştırdıgınız ilk kişi olarak beni yazabilirsiniz iki koloniyle başladım hayırlısı bakalım saygılar.
denizakvaryumu
27-05-2010, 09:41
Temel petek konulmadan arının kendi yaptığı petekli balın kokusu nefaseti bir başkadır...
Evet aynı çiçek aynı arı ama temel petek ne kadar doğal dense de eğer %100 organik temel petek değilse ya da arıcı kendi bal mumundan petek yapmıyorsa bu temel petekteki parafin ve yabancı maddeler balın tadını etkiliyor.
Arıcı bloglarında görüyoruz her arıcının kendine ayırdığı bir karakovan var...
Temel peteksiz balın tadına bakanlar temel petekli balı bir daha tercih etmiyor...
Ben aynı kovandan çıkan temel petekli ve temel peteksiz balı kesip tattım...
Ondan sonra artık temel petekli balı yememeye başladım...Az olsun öz olsun temel peteksiz ve doğal bal olsun derim.
Temel petek konulmadan arının kendi yaptığı petekli balın kokusu nefaseti bir başkadır...
Ben aynı kovandan çıkan temel petekli ve temel peteksiz balı kesip tattım...
Az olsun öz olsun temel peteksiz ve doğal bal olsun derim.
Teşekkürler Sevgili Halil ve Deniizakvaryumu,
Konu anlaşılmıştır bende az ve özden yana tercih kullanacağım.
Sevgiyle kalın
bayindirmevki
27-05-2010, 22:20
Merhaba Kamil bey,
Bahçem Çanakkale, Bayramiç'de ben İstanbuldayım. Arı otunu dikkate alaçağım.
İyi çalışmalar.
08/05/2010'dan beri arılarım uşak'ta beklediğimiz verimi son bir hafta içinde yakalaya bildik. Arı,güzel bal ve polen çekiyor. Yavru atışı hızlandı ve petek alıyor. Şu anki verim 15 gün daha bu şekilde devam ederse güçlü kovanlardan 1-2 petek sağım yapılabilir. Fazlası olmaz çünkü arı bol polen buluyor bu nedenle peteklerin büyük bir kısmı yavru ile kaplı durumda...
Bu görüntü arıcıyı en mutlu eden görüntülerden biridir. Çünkü verimin göstergesidir. Arı yeterli gıda bulamaz ise bu şekilde petek örmez.
MeyveliTepe
31-05-2010, 22:59
Kamil bey, heyecan verici bir şey. Arıdan pek anlamadığım halde fotoğraflardan farklılık anlaşılıyor.
Petekte tavşanak(laden gülü) poleni...
Kamil bey, heyecan verici bir şey. Arıdan pek anlamadığım halde fotoğraflardan farklılık anlaşılıyor.
Sayın Meyvelitepe,
Cumartesi sabah saat 05:00 da yola çıkıyorum. 3,5 saatlik bir yolculuk sonucunda arılığa ulaşıyorum. Akşama kadar (zevkle) arılarla uğraşıyorum. Akşam otomobilde yatıyorum. Pazar günü yine arılarla mesai... Dönüş yine 3,5 saat yol... İşin zevki ve heyecanı olmasa çekilir bir eziyet değil:)
Çiçeğin ömrü 5-6 saat, sabah açıyor. Öğleden sonra saat 2'ye kadar çiçeklerini döküyor. Ertesi gün başka bir tomurcuk açıyor. Bu şekilde çiçek 15-20 gün devam ediyor. Verimli bir polen kaynağı...
Sayın Kamil35,
Arıcılık meşakkatlı bir iş olsa gerek. Kolay gelsin, dilerim beklediğiniz kadar ürün elde edersiniz.
Evimin arka bahçesinde bulunan nar ağacının çiçeklerine Bambus (öyle tahmin ediyorum) arıları geliyor. O kadar çok ki, hemen her 3-5 çiçekte bir arı var. Ağaca biraz yaklaştığımda arıların vızıltıları duyuluyor.
Bugün oğlum, arıları su bardağı ile yakalayıp torunumu arılar konusunda bilgilendirmeğe başladı. Arka bacaklarında bulunan, neredeyse kibrit başı büyüklüğündeki polenleri incelediler. Benim, "Bambus arılarının iğnesi yoktur" şeklinde yanlış bilgilendirmem üzerine de bardağı bırakıp, iki avucunu nar çiçeğinin üzerine kapatıp polen toplayan Bambus arılarını yakalamağa başladı.
Sizin polen toplama tekniğinizi anlatınca da, avucu kapalı iken baş ve işaret parmaklarının arasını sadece arının geçebileceği kadar açarak arının çıkmasına izin verdi. Arı çıkmıştı ama avucunda da iki polen topçuğu kalmıştı. Böylece 8-10 arıdan polen topladılar ve baba-oğul yediler.
Bu gece internette Bambus arıları hakkında bilgi araştırdım. Arıcılıkla ilgili bir sitede, Bambus arılarının iğnesinin çok büyük olduğunu, iğnesini batırması halinde vereceği acının normal bal arılarının 10 katı olduğunu okudum. Anlaşılan bizim oğlan şans eseri büyük bir tehlike atlatmış.
Oğlum ve torunum bahçe duvarının üzerine çıkıp Bambus arılarını inceliyorlar.
148716
Operasyon başlıyor. Bambus çiçekte.
148719
Bambus bardakta.
148717
Bambus'un polenleri alındıktan sonra serbest bırakılması.
148718
Bambus'un hediyesi iki adet tombul polen.
148720
denizakvaryumu
01-06-2010, 12:52
Çiçeğin ömrü 5-6 saat, sabah açıyor. Öğleden sonra saat 2'ye kadar çiçeklerini döküyor. Ertesi gün başka bir tomurcuk açıyor. Bu şekilde çiçek 15-20 gün devam ediyor. Verimli bir polen kaynağı...
Bu laden gülü ile kuş burnu çiçeği arasında ne fark var?
Laden gülü çiçeği kuş burnu meyvesine dönüşmüyor mu?
Bu laden gülü ile kuş burnu çiçeği arasında ne fark var?
Laden gülü çiçeği kuş burnu meyvesine dönüşmüyor mu?
Çiçekler ikisinde de tek yapraklı... Ancak ladengülü ile kuşburnu birbirinden farklı bitkiler. Kuşburnunun dalları dikenli... Ladengülünde ise dikenli değil. Arı ladengülünden polenden başka propolis de alıyor.
Sayın İndomie, sizin polen toplama tekniği bizimkinden de ilginçmiş:) Arılar kendi yuvası dışında iyice sıkıştırılmadıkları sürece sokmazlar. Dışarda polen toplayan bir arı savunma konumunda değildir, o kendi işi ile uğraşır. Avuç içinde arıyı sıkmadığınız sürece de sokmaz. Bambus fizik yapısı olarak bal arısından daha güçlü bir arı... haliyle polenleri de daha büyüktür. Size bol polenli yıllar diliyorum:)
Sayın Denizakvaryumu, 2009 Haziran'ında Yeşilova'da çektiğim tavşanak resimleri daha net. http://balpower.blogspot.com/2009_06_01_archive.html
Resimler 12/06/2010 tarihinde çekildi. Günlük yumurtalı bir petek üzerinde kalın bir bal kemeri var.
Kapalı yavru ve bal kemeri...
Bu da dalak yani fenni kovanda karakovan üretim. Temel petek takılmadı mumu arı tamamen kendisi ördü. Bu petek balla dolmalı... bekliyoruz...
Yarın arıyı Uşak'tan Yeşilova'ya anason çiçeğine götüreceğiz. Arı uşakta peteklerin yarısına kadar bal doldurdu inşallah anason çiçeğinde de diğer yarısını dolduracak.
Arılarımız 19/06/2010'da Burdur Yeşilova Orhanlı Köyünde uçmaya başladı. Bu kovan hariç... Bu kovan yolda boğulmuş. Ölen kovan her zaman güçlü kovandır. 13X13 cm havalandırma olmasına rağmen boğuldu. 10 çıta ve nufusu çok kalabalıktı. Havalandırma önünde izdiham oluşturan arılar, hava girişini kapatıp kovanın boğulmasını sağlıyor. Yine de burada suçlu benim. Kovanın üstünden de havalandırma verme şansımız vardı ama yapmadık. Bu bana ders olsun.
Arıların yeni yatağı... Uşak'ta olduğu gibi yine makilik bir alan...
Arının yakınındaki iki anason tarlasından görüntüler.
Erkek arı gözlerini kestim. Bu gözler içindeki varroalar da kovandan alınmış oldu.
Karakovan tabir edilen bal. Kendisi de kovanı da kara değil:) Fenni kovan içinde doğal üretim. Temel petek takılmadı. Arı mumu tamamen kendisi ördü. Resimden de anlaşılacağı üzere erkek gözleri var. Bunlar da kesildi. Hızlı bal sezonu başladığında bu petekleri tamamen doldurtacağız.
Katlı arıda dalak... Verim normal. Sık sık yağmur yağıyor. Bu da arının gün içindeki çalışma süresini kısaltıyor. Yağmur çiçeklerdeki nektarı yıkadığı için, yağmur sonrasında bir gün bal verimi düşüyor.
Bu arıya 20 Haziran'da petek vermiştim. 26 haziran'daki durum resimdeki gibi...
26/06/2010 tarihinde koparılan dalaklar.
Bal hasadının verdiği stres ve havanın sıcak olması nedeniyle arı kovan önünde salkım oldu.
Ayçiçeğinden bal alan arılar.
Doğal petekli bal. Yani fenni kovan içinde karakovan üretim.
53 numaralı mesajdaki peteğin balla dolmuş hali...
Halil Önen
14-08-2010, 00:28
Balda Kristalleşme (Donma ) ise daha geç donma .... Örneğin ayçiçeği, yonca ve pamuk balları kısa sürede şekerlendiği halde akasya, hardal, orman gülü ve çam balı geç kristalleşir..... Kısacası balın kristalleşme süreci kalitesine değil kaynağına bağlıdır.
Kamil hoca, cahilliğime say...
Çam ağacının çiçeği olmadığı halde, arı çam balını nasıl yapıyor?
2 yıl önçe çok sıcaklar olmuş çam balı üretimi düşmüştü. Hala bunun etkisi sürüyormuş. Sebebi ne acaba?
Gediz nehrini _sivri sinekler için_ havadan ( uçak) ilaçlıyorlar. Kullanılan ilaç arılara zararlı mı?
Bol ballar diliyorum.
Sayın Önen;
Çam balı, çam ağaçları üzerinde yaşayan çam pamuklu koşnili böceğinin (basra böceği)yaptığı salgının bal arıları tarafından kovana taşın ması sonucu elde edilen bir baldır. Bu böcek daha çok kızıl çam ağacında yaşamaktadır. Bu böcek dünyada sadece Akdeniz ve Ege kıyılarında yaşamaktadır. Bazı kaynaklarda sadece Yunanistan ve Türkiyê'de yaşadığı söyleniyor.
2007 yılındaki kuraklık ve sıcak nedeniyle böcek çok zarar gördü ve neredeyse çam balı üretimi yok denecek kadar az oldu. Ben ve benim tanıdığım arıcı arkadaşlarımdan hiç birisi 2007 de çam balı üretemedik.
Yunanlıların sahillerimize yakın, Yunan adalarına arılarını getirip Türk sahillerindeki çamlardan arılarına bal çektirdiğini biliyoruz.
Resmi 2009'da çek miştim. Orjinali için bloğu ziyaret edebilirsiniz.
http://balpower.blogspot.com/2009_08_01_archive.html
Kullanılan ilaç arılara da zararlı, heralde ekosistemin canına okuyacak daha kötü birşey yapamazlardı:(
Sayın Evsera, arılar koloniler halinde hayatlarını sürdürebilir. İster bal arısı, isterse bombus arısı olsun arılar; bir koloni olarak çalıştırılabilir. 5-10 arı değil bir koloniye sahip olmalısınız.
Doğada bol miktarda arı var zaten. Siz mini seranızı kurmaya bakın... Arılar bir yerlerden gelip sizin bitkilerin çiçeklerini bulacaklardır.
Saygılarımla...
eşim ve ben de evsera gibi düşünmeye başlamıştık bir ara :)
Ta ki bahçemdeki ayçiçekleri çiçeklenene kadar. Artık sabah akşam arılar eksik olmuyor bahçeden. Bir de urla belediyesinin anlamsız ilaçlamaları olmasa. İlaçlama aracını gördüğümde en azından bizim sokağa girmelerini engelliyorum. Belediyeler ne işe yarar bu ülkede malum... Dostlar alışverişte görsün
MeyveliTepe
16-08-2010, 16:14
Kamil bey, çok şey öğreniyoruz sayenizde, sağolun.
bayindirmevki
27-08-2010, 21:33
Kamil bey,
Merhaba.
Ballarınıza talibim. Özellikle doğal petek olana. Alış-veriş şartlarını burdan mı yazmak doğru olur. özelden mi?
Aslında bu konu uzak bahçeler altında herkesin kendi konu başlığında olabilir,-mi?
kendimizi, bahçemizi, ürünümüzü tanıtıyorsak, bedelini ve gönderisini de yazabilmeliyiz diyorum.
Ballarınıza talibim.
Kamil bey,
Merhaba.
Ballarınıza talibim. Özellikle doğal petek olana. Alış-veriş şartlarını burdan mı yazmak doğru olur. özelden mi?
Aslında bu konu uzak bahçeler altında herkesin kendi konu başlığında olabilir,-mi?
kendimizi, bahçemizi, ürünümüzü tanıtıyorsak, bedelini ve gönderisini de yazabilmeliyiz diyorum.
Ballarınıza talibim.
Sayın Bayindirmevki, alış veriş bölümünü ziyaret ediniz. Özelden size bilgi vereceğim. Saygılarımla...
Süzgeç, sırtarağı, laklı teneke, sağım makinesi, dinlendirme kazanı...
Bu petek resimleri 05/09/2010 tarihinde çekildi. Arı 35 gündür. Kemalpaşa Kamberler Köyünde... Petekte görülen balın büyük bir kısmı yayladan gelme... Çam şu ana kadar istediğimiz oranda bal vermedi. Stoktan yemiyor. Az da olsa birikim yapıyor. Bu çıta temel petek takılmış bir çıta. Bunun gibi çok çıta var kovanlarımda tamamen balla dolmasını bekliyorum.
Çamda yavru atışı iyice azalıyor. Bu sebeble mevcut nufus da azalıyor. Kovanlarda boşluk olmamalı... Arıyı sıkıştırma amaçlı 44 adet petek çektim. Bu gün yarın derken, bu gün süzme işlemini gerçekleştirdim. Önce peteklerin sırlı kısımları açılıyor. Şişkin yerler bıçakla, diğer kısımlar sır tarağı ile...
Merkezkaç kuvveti sayesinde petek içindeki bal çıkarılıyor. Petek bozulmuyor tekrardan kovanlara veriliyor(ihtiyaç halinde). Ya da sağılan petekler baharda kullanılmak üzere bekletiliyor.
Makinem 3'lü bir seferde 3 petek süzülüyor. Önce bir yüzü sonra diğer yüzü...
Makinede biriken bal musluk açılarak süzgeçten geçiriliyor. Daha sonra dinlendirme kazanına dökülüyor.
yesilgazi
29-09-2010, 05:38
Kamil Bey ben de Kütahya da arıcılık yapıyorum. bol kazançlı yıllar.
Kamil Bey ben de Kütahya da arıcılık yapıyorum. bol kazançlı yıllar.
Teşekkürler sayın Yesilgazi, siteye hoş geldiniz. Size de bol kazançlı yıllar...
Kamil Bey ben de Antalyadan kazançlı yıllar. Bu sene bal verimi nasıldı sizde. Antalya tarafı zayıftı.
Sayın Demre; bahar ve yayla, arılar için çok güzel geçti. Ancak aynı güzellik çam bölgesinde gerçekleşmedi. Şuana kadar çam, olması gerekenin ancak %25'ini verdi diyebilirim. Verim çok düşük.
17/10/2010 tarihli çekimler. Kış yaklaşıyor arılar çıta üstlerine epeyce propolis biriktirmiş. Dağ çileği resimleri Osmanlar Köyü'nden... Çilekler çiçek açıyor meyveleri de olgunlaşmaya başlamış. Arıları bir iki gün içinde bu dağ çileklerinin olduğu yere taşıyacağım. Şuan bulunduğumuz yerde polen az., bu nedenle arılar çok az yavru yapabiliyor. İki yer arasında kuş uçuşu 5km lik bir mesafe olmasına rağmen bitki örtüsü çok farklı...
İlk defa kamyonet üstünde kovanlarımın resmini çekebildim. Arıları 4-5 saat önce Osmanlar köyüne naklettim. Şimdiye kadar kendim de çalışıyordum. Bu sefer sadece fotoğraflamakla uğraştım.
Arıları indirdikten sonra kovanların ağızzlarını açtık. Arabanın yaptığı sarsıntı arıları epeyce kızdırmış.
tugrulbaba
02-11-2010, 18:54
Bol kazanç diliyorum Kamil Bey. Emeğinizin karşılığını almanız temennisi ile.
Ben bilmediğim için soruyorum. Benim bal üretimi ile alakam yok. Arıcılıktan da anlamam. Hani bal üretirsem de fena olmaz.
7 dekarlık bir bahçem, 500 mt. mesafede orman arazisi, %90 buğday ekilen araziler mevcut.
Bitki örtüsünün çeşitliliği hakkında çok fikrim yok. Bölgede ağırlıklı olarak çam, meşe, söğüt ve yabani armutlar var. Ekilmeyen ve nadasa bırakılan arazilerde çok çeşitli bitkiler yetişebiliyor. Ayrıca atıl vaziyetteki bu arazilere ve ormana oğul otu ve benzeri çiçekli bitkilerin tohumlarından saçmayı düşünüyorum.
Bahçeme en azından dekar başına 1 kovan koymayı düşünüyorum. Elma bahçesi olmasına karar verdik. Ceviz ve asma demiştik ama vazgeçtik cevizden. Bitki çeşitliliği hususunda ise yaklaşık 2 dekarlık bölümde iklime uygun her türlü ağaç ve sebze-meyve türü yetiştirme hevesindeyim.
Şimdi burada arıcılık olur mu? Çünkü asla kovanları taşımak gibi bir düşüncem yok. Zaten vaktim de yok. Arılar daimi olarak burada kalacak. Temel petek kullanmayacağım bir de. Tamamen karakovan usulü bir üretim şekli benimseyeceğim. Alt limit 7 kovan bana bal verir mi?
Bu hususta bana ne salık verirsiniz?
Çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.
Not: Boğulan arılara çok üzüldüm.. Vereceğiniz her bilgi benim açımdan altın değerinde. Çünkü edineceğim arıların telef olmasını, sebep olmayı asla istemem...
Bol kazanç diliyorum Kamil Bey. Emeğinizin karşılığını almanız temennisi ile.
Ben bilmediğim için soruyorum. Benim bal üretimi ile alakam yok. Arıcılıktan da anlamam. Hani bal üretirsem de fena olmaz.
7 dekarlık bir bahçem, 500 mt. mesafede orman arazisi, %90 buğday ekilen araziler mevcut.
Bitki örtüsünün çeşitliliği hakkında çok fikrim yok. Bölgede ağırlıklı olarak çam, meşe, söğüt ve yabani armutlar var. Ekilmeyen ve nadasa bırakılan arazilerde çok çeşitli bitkiler yetişebiliyor. Ayrıca atıl vaziyetteki bu arazilere ve ormana oğul otu ve benzeri çiçekli bitkilerin tohumlarından saçmayı düşünüyorum.
Bahçeme en azından dekar başına 1 kovan koymayı düşünüyorum. Elma bahçesi olmasına karar verdik. Ceviz ve asma demiştik ama vazgeçtik cevizden. Bitki çeşitliliği hususunda ise yaklaşık 2 dekarlık bölümde iklime uygun her türlü ağaç ve sebze-meyve türü yetiştirme hevesindeyim.
Şimdi burada arıcılık olur mu? Çünkü asla kovanları taşımak gibi bir düşüncem yok. Zaten vaktim de yok. Arılar daimi olarak burada kalacak. Temel petek kullanmayacağım bir de. Tamamen karakovan usulü bir üretim şekli benimseyeceğim. Alt limit 7 kovan bana bal verir mi?
Bu hususta bana ne salık verirsiniz?
Çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.
Not: Boğulan arılara çok üzüldüm.. Vereceğiniz her bilgi benim açımdan altın değerinde. Çünkü edineceğim arıların telef olmasını, sebep olmayı asla istemem...
Sayın Tugrulbaba,
Yaban armudu arı için hem bal hem polen kaynağı... Arı söğüt püskülünden de polen alır... Ayrıca bazı yıllar söğüt ve meşe ağaçları akar yapıyor. Ekin tarlaları içinde hardal yetişmesi lazım. Hardal da arılar için polen ve nektar kaynağıdır. Bir çok da kır çiçeği vardır. Konya'da kekik çeşitleri de vardır.Sabit arıcılık düşünüyorsunuz. Bu şekilde arılar orada hayatlarını sürdüre bilir. Ancak size ne kadar bal verir onu bilemem. Yakın çevreyi bir araştırın. Bir kaç kovanla da olsa arıcılık yapanlar vardır. Onlardan bilgi alınız.
Satın alacağınız arılar bulunduğunuz bölgeye uyumlu olsun. Aldığınız arılar Konya kışına dayanacak özellikte olmalıdır.
Arılarınızı 20-30km lik mesafelerde farklı nektar akımı olan yerlere götürmenizde fayda var. 5-10 km mesafelerdebile bitki örtüsü değişmektedir. Ayçiçeği, anason, korunga ekim alanları varsa bu bitkiler ballı bitkilerdir.
SAbit arıcılıkta bal alabilmek için kovanların güçlü tutulması gerekmektedir. Bir bahar ve bir bal sezonu şansınız olacak.
Fenni kovan tarzı karakovanlar var. Çıtaları var.Bakımı kolay oluyor.
Şimdilik bu kadar siz takıldığınız yerleri yine sorarsınız. Ben de elimden geldiğince anlatmaya çalışırım. Bir de rakım kaç metredir?Saygılarımla...
tugrulbaba
03-11-2010, 19:52
1600 mt rakım. Yayladayım. 500 mt ilerde ormanlık arazi bulunan bir tepe, bir yayla, daha sonrası tekrar orman.
Bitki çeşitliliği hakkında gözlem yapma şansı bulamadım. Çünkü bahçeyi bayramdan hemen sonra satın aldım. Haliyle, tabiat bozkırın kurallarına boyun eğmişti.
Fenni kovan tarzı karakovan düşünüyorum. Çünkü arıları bakımsız bırakmak niyetinde değilim. Öyle olsaydı bir destinin içine ana arıyı salardı insanlar. Bu işi bilmediğim için bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar gibi davranamam.
Gezdirme hususunda katı kurallara sahip değilim aslında. Mecbur kalırsam kovanları çevredeki müsait bölgelere taşıyabilirim sanırım.
Orman arazisi,mera,sahipsiz ve ekilmeyen atıl alanlara dediğim gibi çiçekli, polenli bitkilerin tohumlarından hazırlayacağım bir kokteyli saçmak gibi bir niyetim var. Hepi topu 7-8 kovanlık birkaç koloniyi en azından doyuracak bir alt yapıyı zaten Allah fazlasıyla vermiş.
Temel petek kullanımını bilmediğim için bu hususta da fikir yürütmeyeceğim.
..... balı hakkında şöyle bir şey duydum.
Vaktiyle bal üreticileri ünlü bir profa yüklü bahşiş verirler.O prof aman bu bal şöyle uçar böyle kaçar şeklinde yorumlayınca o balın kilosu 800-1000 tl ye satılır olur.
Bağımsız araştırmalar yapan bazı kurumlar bu baldan örnekler alıp bölgede üretilen diğer organik ballarla karşılaştırdıklarında hiç bir fark bulamazlar.
Şimdi ben bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayalım diyorum ya. Ona istinaden yazdım çizdim bunu. Temel petek kullansam arıyı yormam sanırım. Yani illede herşeylerini arılar yapsın, iyi ama arı nüfusu buna nasıl tepki veriyor? Peki temel petek kullanıp karakovan mantığıyla hareket edersek ne olur? Ya da şöyle soralım böyle bir hareket metodu var mıdır?
Ayrıca bölgemdeki insanlar tembel. Bırak arıcılğı bahçeyle haşır neşir olanları bile küçümsüyorlar. Ne varsa bu Konyada illede Konya Konya diyorlar. Egzost gazı yutmaya, karbonmonoksit solumaya can atıyorlar.
Bunları anlattım söz uzadı. Mecrasından çıkmamam gerekirdi. Hasılı bölge insanı toprağa yapılan yatırımı boş iş olarak değerlendiriyor. Arıcılık gibi extrem bir iş bu bölgede görülmemiş.
Dağlık arazinin (doğru kelimemi bilmiyorum düzeltin lütfen) florasından oldukça umutluyum, hatta emin olma derecesinde. Kekik gelincik devedikeni bol. Birde dağlarda sıkça rastlanan tüylü yapraklı bir ot var resminibulursam koyarım. Bu yönden bölgede arıcılığın en azından benim gibi hobi amaçlı olarak gayet iyi yapılabileceği kanaatini taşıyorum.
Hasılı kelam anlatacağınız her konuyu dikkatle takip ediyor olacağım. Şunu katiyen şöyle yapmayacağım gibi bir söyleme girerek zaten ilk mesajımda hatalı davrandım. Bilmediğim bir hususta fikir belirtmek cahilce idi.
Biraz bölük pörçük oldu anlatım kusura bakmayın çocukların bilgisayarından yazıyorum. Ufacık 15.5 inçlik monitör kafamı karıştırıyor. İki tuşu eksik klavye sürekli imla hatası yaptırtıyor :)
Sayın Tuğrulbaba, 1600 m epeyce yüksek. Şuanda benim arılarım 500-550m rakımlı bir yerde... Aralık sonunda rakımın 50 m olduğu bir yere indireceğim. Bunu şunun için yazıyorum. Ocak ayında (güçlü kovanlarda) bizim burada arı az da olsa yavru yapar. 1600 m rakımda ise yavruya Nisan girmeden başlayacağını sanmıyorum. Belki de Mayıs başı... İzmir'de kıştan güçlü çıkan bir kovan Nisan sonunda nufus olarak doruk noktaya ulaşır. 1600 m de ise nufusun doruk noktaya ulaşması ne zaman olur onu bilemem. Bunun için arıların sonbahar kış ve ilk baharı 1000 m rakımlı yerlerde geçirmesi; (bunun için Konya uygun sanırım) 1600 m ye ise orada bal ve polen akımının hızlı olduğu tarihte çıkılması gerekir. Bu şekilde 1600 m rakımda bal ve polen hasadı yapılabilir. Yoksa arıların sürekli 1600 m de durması size bir getiri sağlamaz.
Baharın hızlı zamanı (yani arının dışarıdan maksimum nektar ve polen topladığı süre) 20-30 günlük bir süredir. Yerinde sabit duran kovanlar diğer zamanlarda ancak kendi ihtiyacını karşılar.
Daha anlaşılır olması açısından şöyle anlatayım; bu yıl Uşak'a Mayıs başında arıları götürdüm. İzmir'in baharında gelişmiş, genç nüfuslu güçlü kovanlar iyi bir şekilde bal ve polen toplarken; kışı Uşak'ta geçirmiş arıcıların kovanları bizim elde ettiğimiz verimi vermedi.
Arıcılıkta uygulama çok önemli... Teorik bilgi açısından iyi bir araştırma içinde olduğunuzu tahmin ediyorum. Temel petek konusunu sonra girelim.
Saygı ve selamlar...
tugrulbaba
04-11-2010, 17:09
Kamil Bey selamlar.
Aralık, ocak, şubat gibi karakışta (ki bilirsiniz bizim buralar sert geçer kışı) şehir içinde evim müsait. Bahçeli. Teraslı. Görece olarak ılıman bir yer hazırlayabilirim. Hatta hiç gerek yok derseniz bahçemde sera planlaması yapıyorum. Orayada aktarabilirim. Bölgeden hiç çekmesizin. En azından arıları telef olmaktan koruyabilirim diye düşünüyorum.
Doğru mu düşünüyorum?
Fazladan bilgi:
Bahçemin 500-600 mt. kuzeyi ormanlık bir tepe ile kapalı. Bölgede tanıştığım 76 yaşındaki Mehmet Amcanın söylemi şu: Burada don yapmaz. Ama 5-600 mt. aşağı (aşağı dediği taraf konya-beyşehir karayolunun bulunduğu bahçemin güney tarafı) don yapar. (karayolu kuş uçuşu 1,5-2 km uzaklıkta yol ölçüsü olarak 2400 mt. net) ayrıca sürekli hafif bir esinti var bölgede. Ağaçlar için iyi olabilir belki ama arılar için iyimidir bilemem. Şiddetli değil bu esintiler elbette. Meltem kıvamında.
Bunun dışında bölgeyi az çok anlayabilmeniz için soracağınız her soruya ayrıntılı biçimde cevap vermeye çalışacağım.
Not: Bu arada konyanın rakımı ( evimin bulunduğu bölgede 1000-1020 mt.)
Çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.
Merhaba Sayın Tuğrulbaba, öncelikle şunu belirteyim, arılar soğuktan kolay kolay ölmez. İzmir için söyliyeyim bizim burada arı ölümleri açlıktan oluyor. Arılar bal yiyerek ısı üretirler, aç kalırsalar o zaman soğuk onları öldürür. Bir de kovanlar kışa girerken kovan içindeki arı mevcudu yeterli sayıda olmalıdır.
Kovanların güneye bakan yerlerde kışlatılması uygun olur. İnsanı rahatsız etmeyen esinti arıyı da rahatsız etmez. Kovanları seranın içine almanın uygun olmadığını düşünüyorum. Sera nem yapar ve bu arılar için iyi olmaz. Kovan içinde su birikmesine neden olur.
Kovanların kara yollarından ve asfalttan uzak olması iyidir. Yoldan geçen araçlar arılara çarpıp ölümlerine neden oluyor. Asfalttan uzak olmalı çünkü arılar propolis sıkıntısı çektikleri zaman asfaltı propolis niyetine kovana taşıyorlar.
tugrulbaba
06-11-2010, 20:01
şimdi diyelimki 7 kovan aldım.
Ne zaman almalıyım?
Alır almaz ilk yapacağım şey ne olmalı?
Kovanları bahçemde serpiştirmem mi doğrudur yoksa bakım kolaylığı açısından derli toplu mu koymalıyım?
her şeye rağman kovanların kuzey cephelerini korunaklı hale getirmelimiyim?
Kovanları ısı yalıtım malzemesi ile kaplarsam faydalı olur mu? (sıcak - soğuk açısından)
Aklıma geldikçe yeni sorularla başınızı ağrıtacağım Kamil bey. Şimdiden sabrınız için şükranlarımı sunarım.
Çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.
Sayın Tuğrulbaba, arıcılığa başlanacak en iyi tarih; İzmir için Nisan ayı, Konya için Mayıs'ın 3.-4. haftası... Şuan arı almak isabetli olmaz. Kışın kim öle kim kala... 3 cm kalınlığında ağaç kovanlarda yeter sayıda arı mevcudu olan koloniler kışın sıkıntı çekmez. Kovanda yeterli nufus yoksa kalorifer sistemi döşeseniz arı kıştan çıkamaz.
Forum ana sayfanın en altında "Çiftlik Hayvanları" bölümü var. Orada arıcılıkla ilgili epeyce bilgi var incelediniz mi? http://www.agaclar.net/forum/forumdisplay.php?f=164
Arıcılık benim tekelimde değil :) Forumda arıcılık konusunda bilgisi olan arkadaşlar var onlardan da katılım olursa daha güzel olur. Selamlar...
Dün arılıktaydım. Dağçileği çiçek açmaya başladı. Meyve ve çiçek yanyana... Meyveler olgunlaşırken, çiçek de açıyor.
Arı mevcutları iyice azaldı. Kış yaklaşıyor.
Bu bir fenni kovanda doğal üretim (karakovan)
Bu petek yaylada da bu kadar bala sahipti. Hala tamamı balla dolacak diye bekliyorum. Vermeyince Mabud, neylesin Sultan Mahmut....
Arıyı gereğinden daha fazla sıkıştırıyorum (yani kovan içinde az petek bırakıyorum, kalan petekler üzerindeki arı yoğunluğunu arttırıyorum) yine de olmuyor. Bu yıl, çam balı verimi çok düşük.
Bal sağımı için alınan peteklerden biri... Alt kısmına yeni polen koymuş.
Dün arılıktaydım. Dağçileği çiçek açmaya başladı. Meyve ve çiçek yanyana... Meyveler olgunlaşırken, çiçek de açıyor.
Arı mevcutları iyice azaldı. Kış yaklaşıyor.
Kamil Bey..Siz dağçileğinin çiçeklerinden arıların peteklerini doldurmasını bekliyorsunuz..Ben de köyde dağçileklerinin olgunlaşmasını bekliyorum..
Asıl adı Kocayemiş,Çanakkale yöresel adı DAVULGA olan bu dağçileklerinin sizin oralarda kıymeti biliniyor mu bilmem?
Bu doğal meyveyi ben çok seviyorum..Her yıl ya toplar ya da Biga'da köylülerin pazarından alarak İstanbul'da eşe dosta armağan olarak götürürüm..
Harika meyveler bunlar..
Ama maalesef yerel insanlarımızca bile pek kıymeti bilinmiyor..
FOÇA gibi bir yerde bile bile pek kıymeti bilinmiyor:
http://www.google.com.tr/imgres?imgurl=http://www.focafoca.com/image/dagcilegi/image005.jpg&imgrefurl=http://www.focafoca.com/default.asp%3Fsayfa%3D3%26altid%3D21%26id%3D178&h=450&w=600&sz=63&tbnid=gc-M4RN-xMTblM:&tbnh=101&tbnw=135&prev=/images%3Fq%3Ddavulga&zoom=1&q=davulga&hl=tr&usg=__UfHoi2GORRSSRBdEj1xXy8wNrJs=&sa=X&ei=0o3aTJqGBobEswaqgPGFAQ&ved=0CCQQ9QEwBA
Oysa bunlar toplanıp özellikle İstanbul'daki organik pazarlarında satışa sunulsa çok gelir getirir..
Siz bu güzelim DAĞÇİLEĞİ/Kocayemiş/Davulga'dan söz açmışken bir iki satır yazayım dedim..
Kolay gelsin..
Sayın pria, dağçileğinin kıymeti burada da bilinmiyor. Bu bitki tarım alanlarından uzak orman içlerinde yetiştiği için (her türlü ilaç ve kimyasaldan uzak) sizin de belirtiğiniz gibi organik bir bitki... Tabiatta doğal şekilde kendiliğinden yetişiyor.
Yemesi çok zevkli... Meyveler lezzetli... İnsan yerken bıkmıyor. Ticareti yapılsa bir çok köylü için gelir kapısı olabilir. Maalesef Şuanda dağçileği meyvelerini kuşlar böcekler ve toprak yiyor.
Bir gün önce arılıktaydım. Bal gelimi güzelleşmiş ancak, bal toplayacak arı nufusu kalmadı:) Kış arifesinde koloni nüfusları iyice azaldığı için arılar ancak kendi kışlık stoklarını tamamlıyor.
Sarmaşıklar çiçek açmış. Dağ çileğinin bal verimi azalmış. Arı sarmaşıktan ve çamdan güzel bal getiriyor. Peteklerde avuç içinden birazdaha büyük yavru var.
Bal işi bitti sıra çıntarda...
samotraki
18-12-2010, 10:46
Sn Kamil35 verdiğiniz tüm bilgiler için teşekkür ederim.Ben söğüt ve meşe ağacından arılar nasıl faydalanır onu merak ediyorum.hiç yeme fırsatım olmadı ama bazı sitelerde söğüt balından bahsediliyor.arılar söğütün neresinden nektar toplar?yoksa oda çam balı gibi salgı balı mı?
denizakvaryumu
18-12-2010, 11:43
Kamil Bey,merhaba
varrao için ne tür önlem aldınız, hangi ilaçları kullandınız?
Yine petekleri güvelerden nasıl koruyorsunuz?
Bu açıklamaları da yaparsanız memnun olurum.
Sn Kamil35 verdiğiniz tüm bilgiler için teşekkür ederim.Ben söğüt ve meşe ağacından arılar nasıl faydalanır onu merak ediyorum.hiç yeme fırsatım olmadı ama bazı sitelerde söğüt balından bahsediliyor.arılar söğütün neresinden nektar toplar?yoksa oda çam balı gibi salgı balı mı?
Sayın Samotraki, arılar meşe ve söğütten polen alıyor. Bazı yıllar söğüt ve meşe akar yapıyor. Yani salgı balı... Meşenin akar yaptığına şahit oldum. Söğütün akar yaptığını kendim görmedim ancak arıcı arkadaşlar akar yaptığını söylüyor.
Kamil Bey,merhaba
varrao için ne tür önlem aldınız, hangi ilaçları kullandınız?
Yine petekleri güvelerden nasıl koruyorsunuz?
Bu açıklamaları da yaparsanız memnun olurum.
Sayın Denizakvaryumu;
Varrao için; bu yıl perizin, Rulamit-Va ve formikasit (jel olarak) kullandım.
Petekleri güvelerden korumak için; havalar soğuyana kadar haftada bir, sır tarağı ile oluşan güve kurtlarını temizledim. Petek sayısı az olduğu için pek sıkıntı olmadı. Çıkan kurtlar kelebeğe dönmeden temizlendiğinde bir ay gibi bir sürede tüm güve yumurtaları çatlamış oluyor. Fakat kurtlar kelebek olur da yeni yumurta atarsalar petekleri kurtarmak zor. Havalar soğudu diye uzun zamandır da kontrol yapmadım. Zarar gören petekleri kesip hurda petek olarak satarım.
denizakvaryumu
19-12-2010, 22:27
Varrao için; bu yıl perizin, Rulamit-Va ve formikasit (jel olarak) kullandım.
.
Sanırım bugünlerde oksalik asit de yapılması gerek.
Değerli Kamil 35;
Bir başka konu başlığında, fenni tip karakovan arıcılığı yapmaktan söz ediyorsunuz. Fikrinizde bir gelişme oldu mu? Herhangi bir uygulama imkanınız oldu mu?
Ben, bir emekli sınıf öğretmeniyim. Bazı görev yerlerimde birkaç arı sahibi olmuş, deneyim kazanmıştım. Epey bir zaman geçti. Şimdi arıcılığa tekrar başlamayı düşünüyorum. Yirmi yıl önce de ilaç kullanmak içime sinmemişti, şimdi de sinmiyor. Eğer siz, düşüncelerinizi uygulanabilir bir hale getirmişseniz, benimle paylaşmanızı isterim.
Selamlar.
Sayın Bozon,
Sizin de belirttiğiniz gibi fenni tip karakovan arıcılığından bahsetmiştim. Kovan fenni kovan tipinde olacak yani üstten açılır ve içinde çerçeveler olacak. Bu, standart fenni kovanlar içinde yapılabileceği gibi, özel çıta ebatlarına göre hazırlanmış kovanlarda da yapılabilir. Aslında fenni karakovanların bir standardı ve belli bir şekli yok. önemli olan temel petek kullanılmadan üretim yapmak ve arı ilaçlarından uzak durmak, ilaç kullanılacaksa da kuralına göre ve ruhsatlı ilaçları kullanmak gerekiyor.
Bu yıl standart kovanlar içinde karakovan üretim yapmayı planlıyorum. 2010'da da böyle bir planım vardı ancak çam balı verimi çok düşük olduğu için, üretimi gerçekleştiremedim.
Daha önce resimlemiş olduğum fenni kovanda karakovan peteklerinden iki görüntü...
Birinci çerçeve hakkında bilgi verebilir misiniz? Arıcılıktan epeyce uzak kaldığım için, niye böyle bir yapısı var, anlayamadım. Selamlar.
Birinci çerçeve hakkında bilgi verebilir misiniz? Arıcılıktan epeyce uzak kaldığım için, niye böyle bir yapısı var, anlayamadım. Selamlar.
O çıta ana üretiminde kullanılan ruşet kovanların peteklerini, büyük kovanlarda ördürmek için kullanılıyor. Dört adet ruşet kovan çıtası büyük çıtaya yerleştiriliyor.
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=12838&page=4
adresinde bununla ilgili ayrıntılı açıklama ve resimlerim var. 3. ve 18. mesajlara bakınız.
Tarih 02/02/2011 sabah 09:30 Osmanlar Köyü... Yerde buz var. Arı uçabilecek kadar sıcaklık yok. Rakım tahmini 500 m. Arıları ovaya indirme vakti geldi. Bu fotoğraf çekildikten 10 dakika sonra kovanları kapatıp kamyonete yükledik.
Burası da Karahalilli Köyü... Kuzeyinde dağ var. Kuzeyden gelen soğuk hava akımını engelliyor. Rakım 50 m civarında... Turp otları açmış durumda... Kovanları kamyonetten indirdik ve uçuş deliklerini açtık. Osmanlar'da uçmayan arı burada uçmaya başladı. Yukarısı ile aşağısı arasında yaklaşık 3-4 derece ısı farkı var.
Böylece 2011 sezonunu da açmış olduk. İnşallah verimli bir yıl geçiririz.
Sayın Kamil35;
Yeni sezonunuz hayırlı olsun. Bol verimli ve güzel bir yıl geçirmenizi temenni ederim.
Sayın novazet, iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim.
Bu gün arılıktaydım. Havalar on gündür arının uçuşu için çok uygun. Tam kapasite olmasa da polen ve bal geliyor. Turp otları açık durumda...
Geçen pazar ve bugün varroa mücadelesi için perizin kullandım. Varrao mücadelesi yapılırken arıda yavrunun olmadığı ya da en az olduğu dönem seçilmelidir. Şu an bal hasadına da en uzak dönem olduğu için varroa mücadelesinin tam zamanı...
Arıların durumu gayet güzel. Şuan kovan içi nufuslarının minimum seviyede bulunduğu bir zaman. Bundan sonra yavru atışı gün geçtikçe artacak ve nufuslar da çoğalacak. Baharla birlikte arılar üreme dönemine girdi.
Kovan nufusları 3-5 çıta arasında değişiyor. Kışa girerken kovan içlerinde arının ihtiyacından fazla petek bırakmıyorum. Kural şu; kovan içindeki arı nufusu petekleri tam anlamıyla kaplamalı, kaplamıyor ise; fazla petekler çekilmeli... Sağlıklı bir koloni isteniyorsa petek üzerindeki arı yoğunluğu resimdeki gibi olmalı...
Yayladan 37 kovanla İzmir'e dönmüştüm. Ana kaybeden ya da çok zayıf kolonileri birleştirdik. Bir arkadaşa da sonbaharda 6 kovan arı sattım. Son olarak 25 arılı kovan kalmıştı.Bu günkü kontrolde bir kovanın daha ana kaybettiğini farkettim. Yandaki kovanla birleştirdim. Ana memesi yapmış ancak zaman, ana üretimine uygun olmadığı için en iyi karar birleştirmekti. Resimde ana kaybeden kovanın yaptığı ana memesi görünüyor.
Şu an 24 arılı kovan var. İnşallah bal sezonuna 50 dolu kovanla girebilirim. Bu mümkün, hatta daha fazlası da... Herşey nektara, polene ve havaya bağlı...
Arılarda el kadar kapalı yavru var. Güçlü kovanlarda daha da fazla... Havalar ısındıkça polen ve nektar akımı hızlanacak. Buna bağlı olarak yavru alanı da genişleyecek. Arıların bacaklarında getirdikleri polenler var.
Bilindiği üzere balarıları soktuktan sonra iğnelerini batırdıkları yerden çıkaramazlar ve arka kısımlarından koparırlar ve bu da arının sonu olur. İşimi bitirdim arabaya bineceğim bir arı peşimi bırakmıyor, bana hınçla saldırıyor. Arabaya bindim maskemi çıkardım. O da içeri girmiş. Saldırıya devam... Sokamadığı için iğnesini kaybettiğini farkettim ve tuttum. Küçük bir arıdaki savunma duygusuna (görev aşkı) bakın ki ölmek üzere olmasına rağmen saldırıya devam ediyor. Tüm canlılarda olduğu gibi, arılarda en mükemmel şekilde yaratılmış bunu bir daha anlıyorum.
N.Cebeci
14-02-2011, 18:18
Kamil bey, dün bahçeye gittim orada bir tane arım var bu sene yakaladım.
Kovanın önüne oturdum uzun süre bekledim hareket var mı diye.
Kovanın önünde 15-20 kadar ölmüş arı gördüm yere rast gele atılmışlar diye düşündüm. Yaşam izi göremedim sanki! kulağımı verdim dinledim, gene ses alamadım acaba arılarım öldüler mi yoksa bu durum normalmıdır.
Ne dersiniz?
Kamil bey, dün bahçeye gittim orada bir tane arım var bu sene yakaladım.
Kovanın önüne oturdum uzun süre bekledim hareket var mı diye.
Kovanın önünde 15-20 kadar ölmüş arı gördüm yere rast gele atılmışlar diye düşündüm. Yaşam izi göremedim sanki! kulağımı verdim dinledim, gene ses alamadım acaba arılarım öldüler mi yoksa bu durum normalmıdır.
Ne dersiniz?
Sayın Cebeci, kovan önündeki ölüler normal bir durum. Eceli gelen ölecek. Arı bunu dışarı atacak. Yaz günü olsa kovan önündeki ölüleri göremezdiniz. Çünkü ölüleri başka böcekler alır giderdi. Havalar soğuk olduğu için ölüleri taşıyacak pek fazla canlı yok.
Ankara'da arılar bu tarihte faaliyete geçmez. İzmir ile kıyaslama yapmayınız. Arada çok fazla sıcaklık farkı var. Sizin orada arıdaki faaliyet 15 Mart'tan sonra başlar.
Soğuk havalarda kovana dokunmayınız. Arılar salkım halindedir. Sarsıntı sonucu salkım bozulursa yere düşen arı tekrar salkıma ulaşamaz ve ölür.
Kışa girerken arınızda yeterli bal var ise sıkıntı olacağını zannetmiyorum. Havaların ısınmasını bekleyiniz.
N.Cebeci
18-02-2011, 18:29
Veridiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Bildiğiniz gibi arı kendisi geldi bahçeye kondu bende onu aldım kovana koydum, şeker verdim yiyeceğini yapabilsin güçlensin diye. ,Gene bunları yaparken sizlerin bilgilerinden azami derece yararlanmaya çalıştım. Hiç bal almadım ve yaptığı balı kendisine bıraktım. Son baharda varova için dumanda verdim. Kovanda arı az olduğu için arıcı arkadaşların önerisi ile kovanın boş olan kısmını kapattım. Biz elimizden geleni yaptık artık gerisi Alllahın takdiri. Arılarım çok efendiler:)) Arıcılıkla ilgili bilgim olmamasına rağmen çıplak elle açıyorum bakıyorum. Birşey yapmıyorlar. Yazın bahçeye gelen insanlar onları onlarda insanları rahatsız etmiyorlar. İnşaallah ölmezler diye dua ediyorum. Tekrar teşekkürler. Şen ve esen kalın.
copur 09
19-02-2011, 14:43
Sayın Kamil35 varroa ilaçlaması yaptınız mı? 121 no'lu mesajınıza bakarken maşallah arılar yavruya başlamış diye düşünürken; en altta ayağında polen olan sağdaki arının bakış istikametindeki arının sırtında varroa görür gibi oldum.
Sayın Copur, maaşallah gözleriniz çok keskin. Evet ben de gördüm. Bir de resmin orjinalinden konrol edeceğim.
ligustrum
19-02-2011, 18:33
Sayın kamil35 Kolay gelsin. Sozona erken başladın. Arıların senin gibi çok çalışkan.
Maşallah kapalı yavrun var. Ee güneyli kuzeyli farkı.
Sayın kamil Bey;
Kıştan çıkan arılarında kovan kontrolünde; Nem problemi çok oluyor mu?.
Kovan dibine düşen mum kırıntıları şakır şakır su topluyor mu?
Örtü bezi olarak ne kulanıyorsun?
Yeni sezon ana arı üretme çalışmalarını özlemle bekliyoruz.
Hatta her gittiğin de ki her türlü çalışma fotoğrafları bekliyoruz.
Hasret giderelim.
Sayın kamil35 Kolay gelsin. Sozona erken başladın. Arıların senin gibi çok çalışkan.
Maşallah kapalı yavrun var. Ee güneyli kuzeyli farkı.
Sayın kamil Bey;
Kıştan çıkan arılarında kovan kontrolünde; Nem problemi çok oluyor mu?.
Kovan dibine düşen mum kırıntıları şakır şakır su topluyor mu?
Örtü bezi olarak ne kulanıyorsun?
Yeni sezon ana arı üretme çalışmalarını özlemle bekliyoruz.
Hatta her gittiğin de ki her türlü çalışma fotoğrafları bekliyoruz.
Hasret giderelim.
Sayın ligustrum, teşekkürederim.
Kışın nem problemi oluyor.
Kovan dibine düşen mum kırıntıları şakır şakır su içinde kalmıyor. Bunun için kovanları öne meğilli koymak lazım. Kovanların arka kısmı, ön tarafa göre 5cm yukarıda olursa hem içindeki biriken su akar hem de arı petek kırıntılarını dışarı daha rahat atabilir.
Örtü bezi naylon çuval (naylon iplikten örme çuval) kullanıyorum. çuval üstünde de ara kapaklar oluyor.
Ben de her şeyi resimlemek istiyorum ancak şu ana kadar kadrolu bir kameraman bulamadığım için çekim sayım düşük. Çekimlerin büyük bir kısmını bir elimde petek, diğer elimde makine o şekilde çekiyorum. O da çok zor oluyor.
Buradan duyurulur hafta sonları karın tokluğuna çalışacak bir kameraman arıyorum:)
Saygılarımla...
ligustrum
25-02-2011, 22:48
Sayın ligustrum, teşekkürederim.
Ben de her şeyi resimlemek istiyorum ancak şu ana kadar kadrolu bir kameraman bulamadığım için çekim sayım düşük. Çekimlerin büyük bir kısmını bir elimde petek, diğer elimde makine o şekilde çekiyorum. O da çok zor oluyor.
Buradan duyurulur hafta sonları karın tokluğuna çalışacak bir kameraman arıyorum:)
Saygılarımla...
Sayın Kamil 35
Karnımızı (peynir ekmek, Allah vere...) doyurmayı üstlendin,
Her çalışma günü bir kaşık "taze polen" de yedirirsen,
Hatta pek yakında bu arı memesi diye gösterip
"taze Arı sütü" bile tattırırsan,
propolis sen vermesende elimize bulaşır,
Bu arada bir arı iğnesini mutlaka sokacağına göre;
Tüm arı ürünlerinin tazesinden tadacağım için,
zıplar gelirim.
Her şeyin tazesi makbüldür.
Yediklerimi fotoğraflarım, kameradan anlamam.
"Körükçü" lazımsa o işte tam benim ustalığım.
Kolay gele.
Sayın Kamil 35
Karnımızı (peynir ekmek, Allah vere...) doyurmayı üstlendin,
Her çalışma günü bir kaşık "taze polen" de yedirirsen,
Hatta pek yakında bu arı memesi diye gösterip
"taze Arı sütü" bile tattırırsan,
propolis sen vermesende elimize bulaşır,
Bu arada bir arı iğnesini mutlaka sokacağına göre;
Tüm arı ürünlerinin tazesinden tadacağım için,
zıplar gelirim.
Her şeyin tazesi makbüldür.
Yediklerimi fotoğraflarım, kameradan anlamam.
"Körükçü" lazımsa o işte tam benim ustalığım.
Kolay gele.
Sayın ligustrum, bahar iyice canlandığında körükçü ve kameraman olarak sizi bekiyorum. Polen, arı sütü, propolis ve arı iğnesi açık büfe:)
selamlar...
Fotğraflar 26 Şubat 2011'de çekildi. Arılar yavru alanını biraz daha genişletmiş. Havalar aniden soğur arılar gıda sıkıntısı çeker diye kovan başı 1kg kek verdim. Öğütülmüş şekere %5 oranında bal karıştırdım. İyi ki kek vermişim, havaların durumu malum.
Aslında arıya kek vermeyi hiç sevmiyorum. Kek arıyı yoran bir besleme şekli... Aynı miktar şekerden yapılan şurubu (şerbet) arılar 5-10 saat arasında bitirirken, keki 10-15 günde ancak bitiriyor.
Üçüncü perizin uygulamasını da yaptım. Bit ve varroa mücadelesi şu an için tamam.
Sayın copur, belirttiğiniz fotoğraftakiler varroa ise; artık yaşamıyorlar.
Cumartesi yine arılıktaydım (12/03/2011). Nufuslar hissedilir derecede artmış. Verdiğim keklerin bir çoğu bitmiş. İyiki arıyı keklemişim:) Bal stokları neredeyse bitmek üzere... Arıda bol miktarda yavru olduğu için kovan ısısının yüksek tutulması gerekiyor. Kovan ısısının yüksek tutulması demek aşırı bal tüketimi anlamına geliyor. Arılar bal yiyerek ısı üretiyorlar.
İki kovan dalak yapmış. İlk peteğimi verdim. Bu hareketin başladığını gösteriyor. Polen gelimi de gayat güzel.
Bu yıl bahar gecikti. Geçen yıl 16 Mart tarihinde ilk ana arılar doğmuştu. Bu yıl daha ana üretim faaliyetine başlayamadım.
Geographıst
18-03-2011, 21:52
Samsunda rakım 900 m de bir kovan arım var,henüz açıp bakmadım soğuk olduğu için,sadece kek vermiştim bir hafta önce,,Geçen yıl üç kovan arım yavru çürüklüğü sebebiyle öldü,,Umarım bu yıl kovanım toplar kendini,,kışa girerken çok güçlüydü,,şuanki durumunu daha tam bilmiyorm sıcaklık arttığında ilk fırsatta kovan bakımını yapacağım..
ligustrum
19-03-2011, 17:44
Sayın ligustrum,... körükçü ve kameraman olarak.. bekiyorum. Polen, arı sütü, propolis ve arı iğnesi açık büfe:)...
Sayın Kamil35 Açık büfe arı ürünleri ikramını memnuniyetle kabul ediyorum.
Dalaklarda ki gözlerede arı tarafında preslenmiş, polen var.
Bunları kürdanla çıkarıp yiyebilir miyim.
Bu polene; "Arı ekmeği" deniyormuş!:confused:
Bu arı ekmeğinde: Polene ilave edilmiş bir miktar bal
ve en önemlisi enzim varmış.
Arı ekmeğini polenden daha değerli yapan: arının kattığı enzim miş.
Bu sebeple: Arı ekmeği çok çok değerli bir başka arı ürün müş.
Ben bunların ziyan olmasına kıyamam, yiyebilir miyim?
-Lafı mı olur, körüğü söndürme ne yersen ye.
Dediğini duyar gibiyim.:D
Sağlıcakla kalın.
Sayın Geographıst, size verimli bir yıl diliyorum.
Bu yıl polen toplama işine yoğunlaşıyorum. Polen tuzaklı, havalandırması güzel plastik kovan tabanları aldım. Üzerlerine ahşaptan yapılmış katları monte ettim. Şu an 6 tane plastik tabanlı kovanım var. Deneme aşamasındayım. Bu kovanlar beklediğim performansı (polen toplama konusunda)gösterirse; sayıyı arttıracağım.
Bu da plastik tabanın monte edilmiş hali...
Bu gün kameramanım vardı. Bol bol çekim yaptık. Teşekkürler Serkan Hocam.
Doğa iyice canlandı.
Güçlü kovanlar resimde de görüldüğü gibi petek örüyor. Zayıf kovanlarda daha bir hareket yok.
Son plastik tabanlı kovana da arı aktardım. Şu an için 6 kovan polene çalışıyor.
eski tohum
27-03-2011, 00:42
Merhabalar,
Tabiatın bize en büyük armağanıdır arı.
Arı sadece bal için değil tüm sebze ve meyvelerin döllenmesini sağlar.Bunu elbette hepiniz biliyorsunuz,ukalaluk saymayın ama bir daha anımsamak anımsatmak istedim.Aklıma da geçenlerde okuduğum bir haber geldi ve burada paylaşmadan edemeyeceğim.
Dünya'nın en kalabalık ülkesi olan Çin'de ki en pahalı işçiler kimlerdir diye bir soru geldiğinde sanırım yanıtlamakta zorlanırdınız ve birsürü yanıt arasında doğruyu tahmin edemezdiniz.Ben de edemedim.Tozlama işçileriymiş cevap.Bu işçilerin görevi tavukların anus bölgelerindeki çok yumuşak tüylerden yapılmış fırçalarla sebze ve meyvelerde döllenmeyi sağlamakmış.Çin bir sanayi ülkesi ve doğası imdat sirenleri çalmaya başlamış.Kirlilikten ve kimyasaldan bu işi yapan canlılar yok oluyor.Kimler mi onlar? O seyrinden bile keyif aldığınız durmak bilmeyen çalışkan sevimli yaratıklar.Arılar.Arılar Çin'de kirlilikten ve kimyasaldan ölmeye başlamış.
Tüm tarımın belkemiği arıdır.Arı olmazsa insan aç kalır.Geleceğin bence en önemli konusu budur.Arılarınıza sahip çıkın ve onları fazla yormayın.Fazla ürün istemeyin.Kimyasaldan ve ilaçtan uzak durun...Diyeceğim ki ama siz buna uysanız çevreniz uymuyor ki.Bir arının evinden 10-15 km uzağa gidip geldiğini düşünürsek yavrucaklar kimbilir ne tehlikelere ilaçlara,kimyasallara maruz kalıyorlar...Çok acı çok.
Benim bir bahçem var.10 dekar.Asla hiçbir ilaç kullanmıyorum.Tüm börtü böceğin sığındığı bir yer.Bana yaşam sevinci veriyor burası.Bir kovan da arı almıştım.Ama onlar bahçe sınırlarına uymadıkları için bahçemin saflığının dışına çıktıkları için zamanla öldüler.Ben ilaç yapmasam başkaları yapıyor.Organik tarım diyorlar nesi organik bu tarımın.Dünyanın tamamı saf olmalı ki organik olsun ürün.Alaskadaki buzullarda bile yapılan araştırmalarda kimyasala rastlanan bir dünyadayız artık.Neyse depreştim yine.Arıcı arkadaşlar size kolay gelsin.Çok özel bir hizmet bu.Arılarınıza sahip çıkın.Onlara iyi bakın tüm tarım ve yaşam onlara bağlı.Ve lütfen onlarda kimyasal kullanmayın.Bahçemde şu günler ağaçlar çiçekli.Hepsinin üzerinde binlerce arı vızıltısı.O kadar seviniyorum ki benim ağaçlarımın tozundan alıyorlar diye.Çünkü ağaçlarım tertemiz ve ilaçsız.
Sevgiyle kalın
Haftada bir defa arıları besliyorum. Bu gerekli de; kovan içlerinde bal stoğu kalmamış. Arıda bol yavru var. Bu da aşırı bal tüketimine sebeb oluyor. Kovan ısısının yüksek tutulması ve yavruların beslenmesi için çok fazla tüketim var.
Arı stoktaki bal polen ve dışarıdan gelen bal ve polen miktarlarını göz önünde bulundurarak yavru yapıyor. Ne kadar gıda o kadar yavru atışı.... Şimdi ne kadar nufus arttırılabilirse ileride de o kadar bal verimi demek.
"Bu verilen şeker şurubu bala karışmıyor mu?" diye düşünenler olabilir. Arı şu anda bal stoğu yapamıyor ki verilen şeker depo edilsin. Her hafta; 24 kovan arıya 9 kg şekerden elde ettiğim yaklaşık 17 litre şurubu veriyorum. Arılar bir hafta içinde benim verdiğim bu şurubun en az 10 katını dışarıdan buluyor. Yine de bal stoğu yapamıyor.Arıcılıkta arının beslendiği tarih çok önemli... Yavru döneminde arı beslenmelidir. Ancak peteklerde bal blokesinin oluşmaya başladığı ve bal hasadının yaklaştığı dönemlerde arı beslenmemelidir. Bal hasadı yaklaştığında arı beslenirse; verilen şekeri aynen peteğe depolar.
Arılığa her gittiğimde kovanların önündeki otları yoluyorum. Bir dahaki gelişimde bakıyorum ki kovan önleri yine otla kapanmış.
2011 yılının ilk polen hasadı. Beş kovandan polen toplamaya başladım. Altıncı kovanda bu gün devreye girdi. Nisan ayı polenin en bol olduğu zaman olacak. Polen verimi yükselerek devam edecek. Nisan sonrasında da verim azalarak devam edecek.
Sayın Eski tohum, çok önemli bir konuya değinmişsiniz. Teşekkür derim.
denizakvaryumu
27-03-2011, 13:15
Sn.Kamil35
polenleri nasıl kurutuyorsunuz?
Sn.Kamil35
polenleri nasıl kurutuyorsunuz?
Sayın Denizakvaryumu, polenleri oda sıcaklığında, güneş ışığından uzak bir şekilde kurutuyorum. Büyük tepsilere ince bir tabaka halinde seriyorum. Altı-yedi gün bu şekilde kurumaya bırakıyorum.
denizakvaryumu
27-03-2011, 21:09
Arıcılar arasında biliyorsunuz invert savaşları var :)
Siz şurubu nasıl veriyorsunuz, invert işlemi yapıyor musunuz?
Arıcılar arasında biliyorsunuz invert savaşları var :)
Siz şurubu nasıl veriyorsunuz, invert işlemi yapıyor musunuz?
Şu ana kadar invert hiç kullanmadım kullanmayı da düşünmüyorum.
İnvert tartışmasına dahil olmak istemem ancak, ben yanlış buluyorum. Bunun arılar için zararlı olduğunu söyleyen bir çok bilim adamı var.
Evde yapılan invert şuruplarda HMF miktarını ölçen var mı? Ya da ölçme imkanı olan var mı?
Vitamin ve antibiyotik bunların da tamamen karşısındayım. Bunlar sadece para tuzağı...
Varroa mücadelesi dışında arının hiç bir şeye ihtiyacı yok. Önemli olan kovanların doğru bir şekilde yönetilmesi...
Arıya verilebilecek en iyi besin pancar şekerinden elde edilmiş şurup. Bunu ısıtıp HMF sini yükseltmenin de anlamı yok.
N.Cebeci
31-03-2011, 20:10
Kamil Bey, verdiğiniz bilgiler için tekrar teşekkürler. Daha önceden geçen sene bahçeye gelen arıyı yakaladığımı ve bakımları ile ilgili bazı bilgileri sizden almıştım. Pazar günü bir kovan aldım ve eski kovanı değişmek üzere bahçeye gittim. Değişemeyeceğimi düşündüğüm için arıcı bir komuşuyu çağırdım. Sağolsun değişti de. Ancak ben herbir arının incinmemesi için o kadar dikkat ederken, onun çok vahşice davrandığını görünce çok üzüldüm. Bidaha ondan yardım istememeye karar verdim.
Sormak istediğim şey şu, arı malzemesi satan adam, kek vermemi önermişti, keki verdik. sonra başka bir arıcı antibiyotikli kek vermemi önerdi.
Ne kadar süre için kek vermem lazım, antibiyotikli kek vermem gerekir mi, şerbet vermeye ne zaman başlamalıyım?
Şerbet vermekte istemiyorum ama bahar aylarında arıların beslenemeyeceğinden hareketle şerbetlemeyi düşünüyorum. Katkılarınız için tekrar teşekkürler.
ligustrum
31-03-2011, 20:42
Vitamin ve antibiyotik bunların da tamamen karşısındayım. Bunlar sadece para tuzağı...
Varroa mücadelesi dışında arının hiç bir şeye ihtiyacı yok. Önemli olan kovanların doğru bir şekilde yönetilmesi...
Doğru söze ne denir ki.
"polen"den daha iyi vitamin yok ki.
Kamil Bey, verdiğiniz bilgiler için tekrar teşekkürler. Daha önceden geçen sene bahçeye gelen arıyı yakaladığımı ve bakımları ile ilgili bazı bilgileri sizden almıştım. Pazar günü bir kovan aldım ve eski kovanı değişmek üzere bahçeye gittim. Değişemeyeceğimi düşündüğüm için arıcı bir komuşuyu çağırdım. Sağolsun değişti de. Ancak ben herbir arının incinmemesi için o kadar dikkat ederken, onun çok vahşice davrandığını görünce çok üzüldüm. Bidaha ondan yardım istememeye karar verdim.
Sormak istediğim şey şu, arı malzemesi satan adam, kek vermemi önermişti, keki verdik. sonra başka bir arıcı antibiyotikli kek vermemi önerdi.
Ne kadar süre için kek vermem lazım, antibiyotikli kek vermem gerekir mi, şerbet vermeye ne zaman başlamalıyım?
Şerbet vermekte istemiyorum ama bahar aylarında arıların beslenemeyeceğinden hareketle şerbetlemeyi düşünüyorum. Katkılarınız için tekrar teşekkürler.
Sayın Cebeci, antibiyotik ve vitamin adı altında satılan hiçbir arı ilacını kullanmanızı tavsiye etmem. Çünkü arının ne antibiyotiğe ne de vitamine ihtiyacı vardır.
Arının iki büyük düşmanı vardır; 1- Varroa ve bit, 2- İnsan
Kek arıyı yorar. Ancak; arının açlıktan ölme riskine karşı kek verilmesi doğru bir davranıştır. Keki de kendiniz yapınız. Piyasadaki keklerin içinde ne olduğu belli değil.Gece sıcaklığı 10 dereceye yakın olduğu zamanlarda şurup verilebilir.
Şurup verirken arının bir gecede bitirebileceği miktar şurup veriniz. Yakınlarda başka arı varsa yağmalama riskine karşı dikkatli olunuz.
Daha önceden arıcılık bölümünde bu konu ile ilgili yazdım galiba...
Bu dönem arıda yavrunun (Ankara için söylüyorum) en az olduğu dönemdir. Ruhsatlı ilaçlarla varroa mücadelenizi hemen yapınız.
N.Cebeci
03-04-2011, 22:18
Kamil bey, kovanda yavrular var henüz çıkmamış yani peteklerde. Bu durumda iken varroa
ve bit mücadelesi yapılabilir mi? Gene bir arıcı varroa mücadelesi yavru oluşmadan yapılır demişti. Kışa girmeden önce varroa ve bit için ilaç almıştım. Kartona benzer birşey çıktı içinden körkle dumannı verdim. Şimdi tekrar aynı şeyi yapmam gerekiyormu, arılar yavrulu iken bu yapılırmı tütsü gibi birşeydi o. Tekrardan teşekkürler.
Kamil bey, kovanda yavrular var henüz çıkmamış yani peteklerde. Bu durumda iken varroa
ve bit mücadelesi yapılabilir mi? Gene bir arıcı varroa mücadelesi yavru oluşmadan yapılır demişti. Kışa girmeden önce varroa ve bit için ilaç almıştım. Kartona benzer birşey çıktı içinden körkle dumannı verdim. Şimdi tekrar aynı şeyi yapmam gerekiyormu, arılar yavrulu iken bu yapılırmı tütsü gibi birşeydi o. Tekrardan teşekkürler.
Sayın Cebeci, kışa girerken yeterli mücadele yapıldı ve arıda şu an varroa yoksa ilaçlamanıza gerek yok. Ancak varroa mücadelesi yapacaksanız bu işi 15 Nisan'a kadar bitirmeniz gerekir. Varroa mücadelesi ile bal hasadı arasındaki süre en az 2 ay olmalıdır.
Yavru varken duman verebilirsiniz. İlacın prospektüsünü iyi inceleyiniz.
Selamlar...
N.Cebeci
04-04-2011, 23:01
Kamil Bey, varroa olduğunu nasıl anlayacağım. Kusura bakmayın zamanınızı alıyorum.
**** tekrardan genede dumanı versem olsada olmasada zaararı olurmu acaba ?
Kamil Bey, varroa olduğunu nasıl anlayacağım. Kusura bakmayın zamanınızı alıyorum.
**** tekrardan genede dumanı versem olsada olmasada zaararı olurmu acaba ?
RUHSATLI VARROA İLAÇLARI
İLACIN TİCARİ İSMİ FARM.ŞEKLİ ETKİN MADDE RUHSAT SAHİBİ
İMPAMİT Arı Tütsü Kağıdı Amitraz İMPA-İSTANBUL
PLUSMAT Arı Tütsü Kağıdı Amitraz İMPA-İSTANBUL
RULAMİT-VA Arı Tütsü Kağıdı Amitraz ARI KİMYA-İSTANBUL
VARROSET Arı Tütsü Kağıdı Amitraz ARI FARMA-ANKARA
VAMİTRAT-VA Arı Tütsü Kağıdı Amitraz ARI KİMYA-İSTANBUL
VARROASON Arı Tütsü Kağıdı Amitraz İLTERİŞ-İSTANBUL
PERİZİN %3,2 Çözelti Asuntol BAYER-İSTANBUL
FORMİSET Kovan içi şerit Formik Asit ARI FARMA-ANKARA
BAYVAROL Kovan içi şerit Flumethrin BAYER-İSTANBUL
TYMOVAR Kovan içi sünger Timol VERİM-ANKARA
OBESON Jel Timol SANOVEL
Kaynak: http://www.aricilik.gen.tr/index.php?topic=11.15
Sayın cebeci Yukardaki listede de görüldüğü gibi tütsü kağıtları amitraz içeriklidir. Şu an için size tavsiye edeceğim mücadele yöntemi; Formiset ve Obeson. Organik olma açısından.
Kovan içi varroayı sıfırlamak çok zordur. İşçi arının kuluçka süresi 21, erkek arının kuluçka süresi 24, varroanın kuluçka süresi 7 gündür.
denizakvaryumu
05-04-2011, 09:48
Amitraz yasaklandı sanırım???
Havalar bir türlü ısınamadı. Çiçek ve bitki örtüsü zengin. Ancak, poyraz bal ve polen verimini düşürüyor. Maksimum düzeyde olmasa da arının ihtiyacını karşılayacak polen geliyor. Bal şuan arının ihtiyacını karşılayamıyor. Bu da arının petek örme ve yumurtlama hızını düşürüyor. On çıtalık kovanlarda bile 50-100gr bal ancak var. Geçmiş yıllarda arı, bu tarihte az da olsa bal stoğu yapmaya başlardı.
Halil Önen
24-04-2011, 00:24
İşte benim gibi, kendi gölgesini çeken bir adam daha...:D
Hocam nerede buldun bu zeytin tarlasını, sanki toprak işlemesiz tarım yapılıyor gibi.
Halil bey, burası Bayındır'ın Karahalilli köyü... Bunun gibi çok zeytinlik var. Bu otları makineyle biçiyorlar ve hayvan yemi olarak kullanıyorlar.
N.Cebeci
25-04-2011, 18:00
Kamil bey, hafta sonu bahçeye gittim. Arıya baktım, arı sayısında ciddi bir artış vardı. Yaklaşık 15 gün önce beslemek maksadi ile arı keki vermiştim. Bu hafta arı kekinden eser kalmamıştı. Bana göre hala yeterli çiçek yok gibi. Tekrar kek vereyi düşünüyorum ne dersiniz?
Varroa için ilaçlama yapmadım. Şimdi yapılabilir mi ?
Telefon numaranız bende olsa sizi arayacaktım.
Hakikaten şunu tesbit ettim. Forumdaki arkadaşlar hem çok duyarlı hemde yanlış **** eksik bilgi vermiyorlar.
Yani doğru bilginin kaynağı sizlersiniz.
Bunun içinde ayrıca teşekkür ederim.
Kamil bey, hafta sonu bahçeye gittim. Arıya baktım, arı sayısında ciddi bir artış vardı. Yaklaşık 15 gün önce beslemek maksadi ile arı keki vermiştim. Bu hafta arı kekinden eser kalmamıştı. Bana göre hala yeterli çiçek yok gibi. Tekrar kek vereyi düşünüyorum ne dersiniz?
Varroa için ilaçlama yapmadım. Şimdi yapılabilir mi ?
Telefon numaranız bende olsa sizi arayacaktım.
Hakikaten şunu tesbit ettim. Forumdaki arkadaşlar hem çok duyarlı hemde yanlış **** eksik bilgi vermiyorlar.
Yani doğru bilginin kaynağı sizlersiniz.
Bunun içinde ayrıca teşekkür ederim.
Sayın CEbeci, havalar soğuk gidiyor. Arıya kek veriniz. Varroa mücadelesi için; Formiset ya da Obeson kullanabilirsiniz. Bu iki ilacı tavsiye ediyorum. Bunlar organik bal üretimi yapanların kullandığı ilaçlar.
N.Cebeci
25-04-2011, 23:06
Kamil bey, antibiyotikli kek varmış onu önerirmisiniz?
Kamil bey, antibiyotikli kek varmış onu önerirmisiniz?
Kesinlikle hayır.
Mümkünse keki kendiniz yapın. Çay şekerini öğütün (pudra şeri haline gelsin) %5-10 oranında bal ilave edip yoğurun. Bir de arınız dalak yapmadan kesinlikle petek vermeyin.
N.Cebeci
26-04-2011, 18:36
Teşekkürler, tavsiyelerinize harfiyen uymaya çalışacağım.
Onuncu çıta için istek yapmış bir kovan... İki adet kapalı yavrulu petek takviyesi yaparak bu kovanı kata çıkardım. (kapalı yavrulu petekler yavru çıkışı başlayanlardan seçildi). Arıyı kata çıkarırken kovan tabanında boşluk olmamalıdır.
Duyuyor ve okuyoruz bazı arıcılar 10. peteği işlenmemiş olarak veriyor kata da yavrulu petek verip arıyı kata çıkardım diyor. Tabanda boşluk var. Katta da yavrulu petek var arı ne yapacak kattaki yavruyu korumak için kata çıkacak (mecburen). Bu şekilde yapıldığında arı görünüşte kata çıkmış gibi dursa da gerçekte kata çıkmış değildir. Tabanda boşluk bırakılarak arı kata çıkarılmaz.
Yeni yumurtlayan analar dalak yapmış. Dört bölmeli bir kovan... 2011 yılına ait ilk ana üretimim...
Üçgülden bal alan bir arı... Geçen günlerde yaşanan nektar sıkıntısını çok şükür atlattık. Bu gün bal gelimi çok güzeldi.
Devedikenleri de çiçek açtı. Arı bundan da güzel bal alıyor. Şu an yabani fiğ de çiçek açmış durumda...
organikbal
03-05-2011, 07:02
Kamil Bey polen kurutma makinası lazım en uygun nerde var. piyasa Olan firmalarda biraz pahalı.
Kamil Bey polen kurutma makinası lazım en uygun nerde var. piyasa Olan firmalarda biraz pahalı.
Sayın Organikbal, polen kurutma makinelerinin fiyatları konusunda bir bilgim yok. Polenlerimi 7 gün boyunca oda sıcaklığında kurutuyorum. Polen miktarı çoğalınca sıkıntı olmaya başladı. Siz sorduktan sonra nette bir araştırma yaptım. Bir firmada 3.000TL ye yakın bir fiyat, başka bir firmada da 802,49TL iki firma arasında uçurum var.
http://www.apimaye.com.tr/polen-propolis/ithal-urunler/ari-sutu-polen-ve-propolis/polen-kurutma-makinesi-8220-4
http://www.civan.com.tr/cat/polen-toplamakurutmatemizleme
organikbal
05-05-2011, 07:43
Civan daki işlimi görür. Çok ta para vermeye gerek yok.
N.Cebeci
06-05-2011, 09:11
Kamil bey, arı peteği sarmıyor, verdiğim peteklere değilde başka yerlere dalak atıyor. Bazı arkadaşlar peteklerin bayat olduğunu bu yüzden tutmadığını soylediler. Hangi peteği önerirsiniz, iyisini nerden bulabilirim?
Teşekkürler.
organikbal
06-05-2011, 22:06
Sayın N Cebeci Kullandığın petekler katkılıdır bundan dolayı arı sarmıyodur. Aynı durum benim başımada gelmişti arı bütün peteğin bazı yerlerini özellikle ayırıyordu. Kesinlikle o bölgeleri kabartmıyordu. Şu an Çardak petek kullanıyorum bir sıkıntı yok.
Kamil bey, arı peteği sarmıyor, verdiğim peteklere değilde başka yerlere dalak atıyor. Bazı arkadaşlar peteklerin bayat olduğunu bu yüzden tutmadığını soylediler. Hangi peteği önerirsiniz, iyisini nerden bulabilirim?
Teşekkürler.
Ben Muğla Petek kullanıyorum arının örmesinde bir sıkıntı yaşamıyorum. Mumun bayatlığından kaynaklanan bir sıkıntı olacağını zannetmiyorum. Mum içerisinde arının hoşlanmayacağı bir katkı olabilir. Arı katta mı? Arılar bazen kattaki boşluğa aşağıdan yukarı dalak dikiyor.
Kata çıkmış 14 çıtalı bir arı... Bu yıl pek fazla ana üretimi yapmadım. İki kovan hariç anaların tamamı 2010 model... Kovanların çoğunu kata çıkardım. 13 çıtanın altındaki kovanlardan yaylada çiçek balı alma ihtimali çok az. Bu nedenle arıları kata çıkararak yayla balına hazırlık yapıyorum. Oğula meğillerini kırmak için de sürekli polen topluyorum.
Ballı bir dalak çok lezzetliydi afiyetle yedim:) Bu dalağı tek çıtalık bir bölmeden kopardım. Petekte yavru olmadığı için (tüketici olmadığı için) işçi arılar birazcık stok yapmışlar. Yeni ana yumurtlamaya başladı.Yavru çoğalınca stokta bir şey kalmaz.
Arı sütü bunu da yedim:) Bunu yemek pek tat vermiyor. Şifa niyetiyle yiyorum. Ana arı, arı sütü yiyerek 6-7 yıla kadar yaşayabiliyor. Bu gün bal gelimi de çok güzeldi. Peteğin arısını silkerken taze bal dökülüyordu. Resimde de bal zerrecikleri görünüyor.
Yeni yumurtlamaya başlamış 2011 model ana arı...
N.Cebeci
08-05-2011, 01:11
Kamil bey, arılar katta değil oüul geçen sene gelmişti geçen senden beri aynı, beze attı yapışık yaptı , hiçbir zaman beğenmedi verdiğim peteği. sanıyorum peteği beğenmediler. Bu gün bende gittim malzeme satan adama, çardak marka yoktu, muğla aldım. bakalım nasıl olacak.
ligustrum
08-05-2011, 21:00
Sayın Kamil35; Genç ana yumurtlamaya başlamış, hayırlı olsun.
Ana değiştirme işlemlerini de paylaşmanızı bekliyoruz.
Körükçü ligustrum.
N.Cebeci
10-05-2011, 21:33
Sayın organikbal, bilgileriniz için teşekkür ederim. Kamilbey, yeni petekleri verdim. Arı sayısı Maşaallah baya güzel. en baştan 2 çita kadar arı vardı şimdi en az 8 çıta oldu ama hala ben kraliçeyi tanımıyorum :) Ama bana göre arıcı sayılabileceklerden dersler alıyorum. Bakalım sonuç ne olacak? Destekleriniz için tekrar teşekkürler.
ligustrum
10-05-2011, 21:52
..Arı sayısı Maşaallah baya güzel. en baştan 2 çita kadar arı vardı şimdi en az 8 çıta oldu ama hala ben kraliçeyi tanımıyorum :) ...
Sayın N.Cebeci; Kamil35'in avatarındaki ortada olan kraliçe (Ana) arı. :D
Sizin kovanda ise büyük ihtimalle 6. veya 7.nci çıtada dolaşıyordur.:confused:
İllaki görmek için de uğraşmıyalım. Günlük yumurta varsa; vardır.
N.Cebeci
10-05-2011, 23:05
Sayın ligustram, ilginiz için teşekkür ederim. Tahmin ediyorumki yumurtada vardır, yoksa sayı artmazdı değil mi?
Şuan 22 kovanda polen toplamaya devam ediyorum. Odanın birini işgal ettim. Evde ne kadar tepsi varsa polen kurutmak için ele geçirdim:) Hanım söylenip duruyor:) Son olarak iki gün önce topladığım polenleri, boşta duran kovan tabanlarının çekmecelerine yerleştirdim. Çok da güzel oldu.
seyyah53
12-05-2011, 23:05
Maşallah hemde nektar poleni en makbulu...
Kamil Bey bunlar son dönem çıkan demonte denilen poliüretan tarzı kovanlarmı...?
Burda İstabul Büyükçekmecede bir plastik firma yapmıştı ilk bunları sormuştum 400 tl deyince vazgeçmiştim bende...
N.Cebeci
12-05-2011, 23:13
Kamil bey ürününüz bol ve bereketli olsun. Çok zevkli bir paylaşım. Teşekkürler, ilgi ile takip ediyorum.Polenleriniz de pek güzel görünüyor. Allah bereketini arttırsın.
Sayın Seyyah, evet kovan tabanlarını İstanbul'dan getirttim. Apimaye diye bir firma... Tabanın tanesi 40TL, 30 taneye 6 tane promosyon verdiler. Tanesi 33,50TL ye geldi. Üzerine ahşap kısmını kendim yaptırdım. Çift katlı bir kovan 120TL ye mal oldu.
seyyah53
12-05-2011, 23:56
Sayın Seyyah, evet kovan tabanlarını İstanbul'dan getirttim. Apimaye diye bir firma... Tabanın tanesi 40TL, 30 taneye 6 tane promosyon verdiler. Tanesi 33,50TL ye geldi. Üzerine ahşap kısmını kendim yaptırdım. Çift katlı bir kovan 120TL ye mal oldu.
Siz sadece tabanları almıssınız....sevindim...birde bu malzemeden bildiğimiz langstron kovanları imal etmişler...ben bir tane alıp kullanmayı istedim ...
sonradan malzemenin sıcaktan eriyip arının bunu propolise karıştımasından korktum...birde fiyatı 400-500 tl deyince denemekten bile vazgeçtim...hayırlısı olsun...bol ürünler
Ozi'nin Bahçesi
13-05-2011, 11:07
Merhaba Kamil bey,
Sanırım sizin hastalığa yakalananlardan biri de ben oldum..
5 kovanla başladık bakalım hayırlısı, arıcı komşular ve sizin de desteklerinizle yaşatmaya çalışacağız bizim kovanları..
Arı serüvenimizin detayları. (http://ozininbahcesi.blogspot.com/)
Sayın Ozi, hayırlı olsun. Verimli bir yıl dilerim.
N.Cebeci
16-05-2011, 20:07
Selamlar Kamil bey, Benim arının durumunu biliyorsunuz. Kovandaki arı sayısı baya arttı. Sanıyorum oğul verecek. Arının oğul vermesini önerirmisiniz, hem oğul almak hemde bal almak mümkünmüdür? Bu konudaki önerilerinizi bekliyorum.
Saygı ve sevgilerimle.
Selamlar Kamil bey, Benim arının durumunu biliyorsunuz. Kovandaki arı sayısı baya arttı. Sanıyorum oğul verecek. Arının oğul vermesini önerirmisiniz, hem oğul almak hemde bal almak mümkünmüdür? Bu konudaki önerilerinizi bekliyorum.
Saygı ve sevgilerimle.
Yirmi dört kovan arıdan hiç birine oğul verdirmedim. Oğul bal verimini düşürüyor. 15 çıtalı bir kovan, 5 er çıtalı 6 kovandan daha fazla bal verir.
Kovanınızda bulunan arının anası genç mi? Yani arı kata çıktığında ana arının da kovanı taşıya bilecek performansa sahip olması gerekir.
Bahar çok verimli geçerse oğulu engellemek de çok zor oluyor. Ben arılara zamanında kat koydum ve sürekli polen topladım. Polen de topladığım kattaki arılardan oğula giden olmadı. Ancak polen toplamadığım 6'şar çıtalık iki arı oğula niyetlendi. Analarda mı problem var acaba diyerek iki kovanıda kontrol ettim. Anaların sağlığı ve yavru atışları çok güzeldi. Böyle de olunca arının oğula gitme sebebi baharın verimli geçmesi... Bu kovanlardan diğer kovanlara çıta takviyesi yaparak oğulu engelledim.
Bu yıl yaklaşık on kadar ana ürettim. Daha ruşet kovanları da tam kontrol etmedim sağlam kaç ana var bilmiyorum.
Size önerim; bal almak istiyorsanız arıyı parçalamayın. Bu mümkün olmazsa kovanı iki parça yapabilirsiniz.
N.Cebeci
17-05-2011, 16:55
Selamlar Kamil bey, kraliçenin durumunun iyi olduğunu düşünüyorum. Şu an içim 9 Çıta arı var ve petekler yavrulu, ana arıda çıkarmaya çalışıyorlar, bakan arkadaş hafta sonu anaları keselim dedi. Ben bal almanın mı yoksa arıyı çoğaltmanın mı daha doğru olacağını bilemiyorum.
Aslında kendi balımdan tatmakta hoş olur :))
Tekrar teşekkürler.
MeyveliTepe
17-05-2011, 18:44
Sn.Kamil35, şu thermo kovanlar için ne diyorsunuz? Standart kovanlara göre avantajı veya dezavantajı var mı?
Sn.Kamil35, şu thermo kovanlar için ne diyorsunuz? Standart kovanlara göre avantajı veya dezavantajı var mı?
Sayın Meyvelitepe, avantaj ve dezavantajların tamamı bir yıl sonra belli olacak. Dört mevsimde de kovanları test etmek gerekiyor.
Tamamı plastik termo kovan kullanmayı düşünmedim kimseye de tavsiye etmem. Ahşap kadar doğal ikinci bir malzeme yok.
Bendeki kovanlar taban hariç tamamı ahşap...
Plastik tabanın şu ana kadar tesbit ettiğim avantajları;
1- Kovan havalandırması çok güzel. Arının nakliyede boğulma riski yok.
2- Kovan tabanında su birikmiyor.
3- Varroa mücadelesinde kolaylık sağlıyor. Çekmeceden arıda varroa olup olmadığını anlayabiliyoruz.
4- Küçük mum kırıntıları çekmeceye döküldüğü için arı bunları dışarı atmakla uğraşmıyor.
5- Tabanın nem ya da sudan çürüme riski yok.
6- Polen toplamada verim yüksek.
7- Arının oğula yönelmesini kontrol edebiliyoruz.(Yani kovan içine girecek polen miktarını azaltarak oğul eğilimini bir ölçüde kırmış oluyoruz)
Şu an için bir olumsuz durum yaşamadım yaklaşık iki aydır bu kovanları kullanıyorum. Gelecekte olumlu ya da olumsuz tesbitlerimi buraya eklemeye devam edeceğim.
seyyah53
19-05-2011, 00:15
Sn.Kamil35 ve Sn.Meyvelitepe ..
Amacım tartışma yaratmak değil...lütfen söyleyeceklerim yanlış anlaşılmasın...
Eğer tam anlamıyla organik arıcılık yapılacak ise ben plastik kovanları hatta ahşap kovanlarda ki sentetik boyayı bile uygun görmüyorum...nedeni;
Arı kovan çatlak,kırıklarını kapatmak,polene,bal,belli miktarlardada olsa karıştırmak için doğadan propolis toplar...
Fakat arı doğada yeteri kadar propolisi bulamadığı zaman bunu sıcaktan erimiş asfalt,recine haline gelmiş,plastik malzemelerden elde etmeye çalışır...en çok rastlananı da propolis içerisindeki asfalttır...
Şehir ve şehire yakın yerlerde bunu engellemenin bir yolu yok siz bu malzemelri bulundurmasanız bile yakınlarda bir yerlerden toplayacağı varsa zaten toplayacaktır...
Fakat doğada arıcılık yapıyorsanız,özelliklede bunu ticari yapmıyorsanız ben bu ürünleri tavsiye etmem...
Ozi'nin Bahçesi
31-05-2011, 13:45
Merhaba Kamil Bey,
Siz Varroa ile mücadelede ne kullanıyorsunuz..Nette araştırırken thymovar (http://www.vit-verim.com/tr/thymovar_tr.php) diye bir ürün gördüm.
Organik bir ürün ayrıca, fikrinizi öğrenmek isterim.Birde varroa için hangi periyodlarda kullanmak lazım bu tür ilaçları.
Teşekkürler.
Merhaba Kamil Bey,
Siz Varroa ile mücadelede ne kullanıyorsunuz..Nette araştırırken thymovar (http://www.vit-verim.com/tr/thymovar_tr.php) diye bir ürün gördüm.
Organik bir ürün ayrıca, fikrinizi öğrenmek isterim.Birde varroa için hangi periyodlarda kullanmak lazım bu tür ilaçları.
Teşekkürler.
Sayın Ozi, ben şubat ayı içinde 3 defa perizin kullandım.(yedişer gün ara ile)
Thymovar, Obeson benzeri bir ürün. Etken maddesi de aynı... Varroa ile mücadele erken baharda yapılmalıdır. Bal mevsiminden ne kadar uzak olursa o kadar iyi olur. Uygun zamanda yapılan bir mücadele verimli oluyor.
Şu an formik asit uygulamayı düşünüyorum. Formik asit organik bir ürün...
Thymovar ya da Obeson da kullanılabilir ancak, formik aside göre çok pahalılar.
Varroa mücadelesi erken bahar ve sonbaharda bal hasadı sonrasında düzgün bir şekilde yapılırsa büyük oranla başarı sağlanıyor.
Arılar yeni yatağında uçuyor. Bu yıl yaylaya gidemedim. 27/05/2011'de kovanlarımı Torbalı'nın Tulum Köyüne naklettim. İlk iki gün çaltı güzel bal verdi. Daha sonra yağan yağmur çaltı çiçeğindeki balı yıkadı. Arı polen yönünden sıkıntı çekmese de bal stoğu yapamıyor. Bal için hayıt çiçeğinin açmasını bekliyorum. On beş güne kadar hayıt çiçek açmaya başlar. Bu yıl biraz gecikme var. Arının olduğu yerde yeni çiçek açmış kekikler var ama kayda değer bir bal verimi yok.
Çaltı bitkisinden bir görüntü. Çiçekler geçmek üzere... Yaprakları akar yapmış. Arı yapraklarından salgı alıyor. Ama arıyı motive edecek düzeyde değil.
Bir tür kekik boyu 25-80cmarasında değişiyor. Arıcı arkadaşlar bal veriminin düşük olduğunu söylüyorlar. Arıların bu kekiğin çiçeklerine konduğunu gördüm. Bal verimi yüksek olsa çiçekler üzerinde birden fazla arının olması gerekir. Bir çok çiçeği kontrol ettim. Sadece üç beş arının konduğunu gördüm.
Hayıt ballı bir bitki... İnşaallah çiçek açtığında üzerine yağmur yağıp da balını yıkamaz.
Pırasa tarlasından bir görüntü... Arı pırasa çiçeğine konuyor.
Ruşet kovanlardaki anaları da sayarsak koloni sayım 36-40 arasında değişir. Yeni analardan bazıları sıkıntı yaratabiliyor. İnşallah çama güçlü bir 35 kovanla girerim. Şuan polen toplamaya devam ettiğim 22 koloninin nüffus ortalaması 10 çıta ve üzeri...
Hayıt yeni yeni çiçek açmaya başladı. Büyük bir kısmı daha tomurcuk. Açmaya başlamış bir kaç kök hayıta da arı konuyor. Şu an için arıda bal stoğu yok denecek kadar az. Hayıttan ümitliyim. Yağmur hayıta uygun bir şekilde yağdı. Tomurcuklar canlı görünüyor.
Devetikenine benzeyen bir tür tiken, ismini bilmiyorum. Gümüş rengini andırıyor.Çiçek açmak üzere... Sığırkuyruğukları çiçek açtı.
kamil bey, bizde arıları henüz nakledemedik hayıtların çiçek açmasını bekliyoruz
kamil bey, bizde arıları henüz nakledemedik hayıtların çiçek açmasını bekliyoruz
Sayın Nazlı06, gecikmeyin, hayıt çiçek açmaya başladı.Üç gün öncesine göre, bu günkü bal gelimi daha güzeldi. Hayıtın verimli bal dönemi 10-15 gündür. Üç gün gecikme demek %20 lik kayıp anlamına gelir.
On çıtalık bir kovanın fotoğrafı... Nufus oldukça güzel.
İki katlı bir kovan, 15 çıta... Bal toplamaya hazır hale gelmiş durumda.. Havalar böyle giderse; 20 gün sonra hayıt balı hasadı var, inşallah.
Hayıt çiçeğinden nektar alan bir arı... Esas bal akımı 4-6 gün sonra başlayacak.
Hayıt balı lezzetli bir bal, içine pamuk balı karışmadığı sürece; İzmir'in havasında kıristalize olmuyor.
boncukboncuk
21-06-2011, 15:55
Merhaba ilk hasatı ve siparişleri ne zaman almaya başlayacaksınız?
Merhaba ilk hasatı ve siparişleri ne zaman almaya başlayacaksınız?
Sayın boncukboncuk, Temmuz'un 10'u ile 15'i arasında hasat yaparım diye tahmin ediyorum. Ben size bilgi veririm.
N.Cebeci
30-06-2011, 17:07
Kamil bey, arıya 2 Kat ilave attım 2. Katın yarısında henüz işlem yapmamış ama diğer yarısı baya güzel. Çıtanın birini hafta sonunda incelediğimde en sondaki çıtanın her iki yüzünde 7-8 Kadar meme gördüm.(diğerlerinden daha yüksek ve dışarda olduğundan tahminim)keseyim mi, kesmeyim mi diye düşündüm durdum. Bu gün bir arkadaş kesmem gerektiğini söyledi yoksa oğul verir dedi. Bende kesmeyi düşünüyorum.
Alt katlarda bulunan çıtaları tek tek çekip bakmam gerekiyor mu, durum nedir diye, alt katlara bakım yapacaksam, nelere dikkat etmem gerekir, oralarda da meme görürsem hemen kesmem gerekir mi, üstteki ilaveleri çerçeveleri ile başka yere kaldırarak tek tek mi bakmam gerekir.
Teşekkürler.
Kamil bey, arıya 2 Kat ilave attım 2. Katın yarısında henüz işlem yapmamış ama diğer yarısı baya güzel. Çıtanın birini hafta sonunda incelediğimde en sondaki çıtanın her iki yüzünde 7-8 Kadar meme gördüm.(diğerlerinden daha yüksek ve dışarda olduğundan tahminim)keseyim mi, kesmeyim mi diye düşündüm durdum. Bu gün bir arkadaş kesmem gerektiğini söyledi yoksa oğul verir dedi. Bende kesmeyi düşünüyorum.
Alt katlarda bulunan çıtaları tek tek çekip bakmam gerekiyor mu, durum nedir diye, alt katlara bakım yapacaksam, nelere dikkat etmem gerekir, oralarda da meme görürsem hemen kesmem gerekir mi, üstteki ilaveleri çerçeveleri ile başka yere kaldırarak tek tek mi bakmam gerekir.
Teşekkürler.
Sayın Cebeci; 17/05/2011 tarihinde de kovandaki memeleri kesmekten bahsetmişsiniz. Aradan 43 gün geçmiş arınız oğul eğiliminden vazgeçmemiş. Bu da gösteriyor ki meme kesmek oğul için çözüm değil, sadece öteleme... Eğer arı belirli bir nufus yoğunluğuna ulaşmış ve doğadaki verim de güzelse arıyı oğuldan vazgeçirmeniz mümkün değil. Bence kontrollü bir şekilde koloni sayınızı çoğaltın. Ana arıyı bulun ve ayırın(ana arı en son yine esas kovanda kalacak). Güzel memeli peteklerden arısıyla birlikte üç tanesini alın, başka bir kovana yerleştirin. Bu üç petekten birisinin arısını kovan içine silkin. Arısız çıtayı ilk kovana geri verin. Çünkü yeni kovandaki tarlacıların büyük bir kısmı geri döneceği için bölme kovandaki arı nufusunun, o iki çıtayı koruyabilecek miktarda olması gerekir. Bu alınan iki çıta, arının oğul eğilimini yok etmeyecektir. Aynı yöntemle başka bir kovana daha bir bölme yapabilirsiniz. Bu şekilde ana kovandan toplamda 4 çıta çekmiş olursunuz. Bundansonra ana kovandaki çıtaların arısını silkip güzelçe bir meme temizliği yapınız. Bu işlemler sırasında ana arının zarar görmemesi için ana arıyı ilk önce bulmanız gerekiyor. Bölmelerden iki yeni koloni oluşacaktır. Esas kovanı bir hafta sonra tekrar kontrol etmelisiniz. Bölme kovanları başka bir yere götürmeniz daha isabetli olur. En az yedi gün ve 5-6km mesafe..Bol ballı bir yıl dileğiyle...
Bu tarihlerde kolay kolay eldiven kullanmazdım. Resimdeki küçük yaratık beni korkuttuğu için eldivenleri hiç çıkarmıyorum. Bu yıl gördüğüm akrep 6-7 tane oldu. Ahşapı seviyor. Kovanları açarken kovan kenarlarında, ara tahtanın üzerinde raslıyoruz.
Katlı kovanlar bal stoklarını arttırmaya başladı. Verim çok yüksek değil. Ancak, güçlü kovanlardan ileriki günlerde 3'er 4'er çıta bal alınabileceğini tahmin ediyorum. Arı balın büyük bir kısmını hayıt çiçeğinden alıyor.
Hayıt çiçekleri iyice açtı. Daha tomurcuk olan hayıtlar da var. Hayıtın bal verimi 10-12 gün daha devam eder. Temmuz'un 20'sinden sonra da pamuk çiçek açacak. Pamuk çiçek açarken katlı kovanları çam bölgesine kaldırmayı düşünüyorum. Zayıf kovanlar yavru yapsın diye pamukta kalacak. Pamuk balı kısa sürede kıristalize olan bir bal bu nedenle parekende bal satışıma pamuk balını karıştırmak istemiyorum.
inanilmaz guzel gozukuyor petekler
idris şenol
09-07-2011, 20:44
Sayın boncukboncuk, Temmuz'un 10'u ile 15'i arasında hasat yaparım diye tahmin ediyorum. Ben size bilgi veririm.
hasat zamanı sanırım geldi,bizi bilgilendirirseniz sevinirim
hasat zamanı sanırım geldi,bizi bilgilendirirseniz sevinirim
Sayın İdris Şenol, önceki söylediğim hasat tarihi tahminiydi. Bu gün arılıktaydım kovanlarda bal var. Ancak, hasat Temmuz'un 20'sini bulacak. Peteklerin mühürlenmesi (bal gözlerinin kapanması) gerekiyor. Hasat çalışmalarını buradan yayınlayacağım. Selamlar...
Hayıt çiçeğinden nektar alan arılar.
Sekiz çıtalı bir kovandan bir petek... Allt kısım kapalı yavru, üstte sırlı bal.
On dört çıtalı bir kovandan çekilmiş fotağraf... Bu görüntü 6-7 gün sonra bal hasatı yapabilirsin, diyor.
Sayın kamil35,
Akrepten korunmak için eldivensiz çalışmadığınızı yazmışsınız bir kaç mesaj geride.
Eldiveninizi merak ettim. Ona tedbir olacak eldiven yüksek gerilimcilerin kullandığı o çok kalın eldivenlerden olmalı diye düşünüyorum. Siz genede elinizi atarken tedbiri elden bırakmayın, galiba balı da seviyor ahşabın yanında. Yoksa bu sıcaklarda, gündüz vakti kovandan daha serin yer seçerlerdi diye düşünüyorum.
Sayın kamil35,
Akrepten korunmak için eldivensiz çalışmadığınızı yazmışsınız bir kaç mesaj geride.
Eldiveninizi merak ettim. Ona tedbir olacak eldiven yüksek gerilimcilerin kullandığı o çok kalın eldivenlerden olmalı diye düşünüyorum. Siz genede elinizi atarken tedbiri elden bırakmayın, galiba balı da seviyor ahşabın yanında. Yoksa bu sıcaklarda, gündüz vakti kovandan daha serin yer seçerlerdi diye düşünüyorum.
Sayın hosseda,
Eldiven kullanıyorum da, fotoğraf çekeceğimde çıkarıyorum. Ben akrepten korktuğum için eldiven takıyorum dedim. Bizi izleyenler arılardan korkuyor bu arıcı demesinler diye eldivenleri resim çekerken çıkarıyorum:)
Eldivenle makineyi kullanmam zor oluyor. Eldivenden makineye propolis de bulaşıyor.
Akreplerin bal ile beslendikleri konusunda bir bilgim yok. Böcekle beslendiklerini biliyorum. KOvan içine girdiklerini hiç görmedim.
Sayın Kamil35,
Guzel bir takip, yazdıklarınızı okumak.
Tum adımları izliyoruz.
Elinize sağlık.
Sayın Latmos, teşekkür ederim.
Sonunda beklenen gün geldi ve bal hasadını gerçekleştirdim. Yaklaşık 80 kg kadar süzme hayıt balı aldım. Sabah saat 07:30 da arılığa Muzaffer Ağabey ile vardık. Hızlı bir şekilde sağım çadırını kurduk. Acele ediyorduk çünkü; hava sıcaklığı saat 12:00'dan sonra iyice artıyordu. Tek katlı kovanlardan hiç petek çekmedim. Katta olan 13 arının her birinden 2 ile 5 petek arasında bal aldık. Polen gelimi halen devam ettiği için Arıda büyük bir alan yavru üretimi için kullanılıyor. Biz ancak kovan tabanından kenardaki ve üst kattaki ballı petekleri alabildik. Zaten esas hazırlık çam balı için... Doğru dürüst fotoğraf çekmeyebile fırsatım olmadı. Ben her şeyi bırakıp makineye sarıldıkça, Muzaffer ağabeyin muhalefetiyle karşılaştım. "Çabuk ol bırak şimdi fotoğrafı..." Yine de bir kaç kare çektim. Yanımızda fotoğraf çekecek bir kişi olsa idi çok güzel görüntüler elde edebilecektik. Çok şükür hava sıcaklığı bastırmadan işimizi bitirdik.
ligustrum
20-07-2011, 19:54
İşte bu...bal
Zeytinlibahçe
21-07-2011, 07:27
Kamil bey çalışmalarıyla, Uzak bahçeler olarak tam olarak yapmak istediklerimizin en güzel örneklerini ortaya koyuyor.
'' Deeds sound louder than speak -Yapılan iş konuşmaktan daha çok ses getirir, ben işime bakarım dercesine ne güzel yaptıklarını anlatıyor.
Ürettiği ballar gerçekten çok kaliteli, tavsiye ediyorum. Yediklerimizin nereden geldiğini, nasıl üretildiğini bilmek, üreticisiyle iletişim içinde olmak oldukça önemli.
Kamil bey çalışmalarıyla, Uzak bahçeler olarak tam olarak yapmak istediklerimizin en güzel örneklerini ortaya koyuyor.
'' Deeds sound louder than speak -Yapılan iş konuşmaktan daha çok ses getirir, ben işime bakarım dercesine ne güzel yaptıklarını anlatıyor.
Ürettiği ballar gerçekten çok kaliteli, tavsiye ediyorum. Yediklerimizin nereden geldiğini, nasıl üretildiğini bilmek, üreticisiyle iletişim içinde olmak oldukça önemli.
Sayın Zeytinlibahçe, teşekkür ederim.
Ağzınızdan bal damlıyor:)
Biz de sizin zeytin yağının kalitesinden çok memnunuz.
Yaklaşık 2 saat önce 15 kovan arıyı çam bölgesine naklettim. 20 nin üzerinde kovan da pamukta kaldı.
Dün akşam üstü arılığa vardığımda, arkada boş duran bir kovana asılmış bir oğul duruyordu. KOvanın ağzı açık olduğu halde kovana girmemişti. Salkımı giriş deliğine doğru düşürdüm. Hava karardığı için yapacak bir şey yoktu. 15 kovan arıyı araca yükleyip arılıktan ayrıldık.
Bu sabah bu oğulun durumunu kontrol etmek için arılığa tekrar gittim. Oğul yine aynı yerde salkımdaydı. KOvanın kapağını açtım ve oğulu kovan içine yerleştirdim.
Sağım esnasında tesbit ettiğim,12 çıtalık anasını kaybetmiş bir kovan vardı. Bu kovanı iki parçaya bölmüştüm. Oğul kalabalık olan parçadan çıkmış. Bekliyordum zaten. Oğul kaçıp gidebilirdi de...
ligustrum
26-07-2011, 10:48
Sayın Kamil35; Hayırlı olsun. Bu oğulunuzda ki dölsüz analar, bire düşecek, muhtemelen 10 gün sonra yumurta gösterecek. Diğer böldüklerinizde de aynı süreç izlenecek. Sonuçta 2011 in en genç anaları olarak itina ile kollanacaklar. Hem zevkli, hem zor bu arıcılık. Ha 10 kovan ha 50 kovan hiç fark ermez. Tatil mi! arıcının öyle bir lüksü yok.
Sayın Kamil35; Hayırlı olsun. Bu oğulunuzda ki dölsüz analar, bire düşecek, muhtemelen 10 gün sonra yumurta gösterecek. Diğer böldüklerinizde de aynı süreç izlenecek. Sonuçta 2011 in en genç anaları olarak itina ile kollanacaklar. Hem zevkli, hem zor bu arıcılık. Ha 10 kovan ha 50 kovan hiç fark ermez. Tatil mi! arıcının öyle bir lüksü yok.
Arıların tatili olmadığı için; arıcının da olmuyor:)
ligustrum
30-07-2011, 22:21
"Arıların tatilinin olmaması" sözü çok güzel.
Bu gün çam bölgesindeki arılığa gittik. Arı 5 gündür orada... Yaptığımız kovan kontrollerinde sürpriz bir durumla karşılaşmadık. Arı karnını doyuruyor o kadar. Yavru atışı devam ediyor. Etrafta biraz hayıt var. Rakım biraz yüksek olduğu için, buradakı hayıt çiçekleri canlı duruyor. Arı çamdan pek bir şey getirmiyor.
idris şenol
31-07-2011, 13:05
çalışmalarınızı ilgi ile takip ediyorum
eskişehirde kardeşimde yaklaşık 3 ay önce 2 adt arılı kovan aldı , geçen hafta da çok kötü arı saldırsına uğaramış:)) bakalım nekadar bu işe dayanacak...............?
Bu gün çam bölgesindeki arılığa gittim. Bu tarihlerden sonra arı nufusu eksilir. Bahar başlayıncaya kadar işçi arı sayısı azalır. Benim kovanlarda da arı nufusu azalmaya başlamış. Arıların sıkıştırılması gerekiyor. Ballı peteklerden alarak kovan içerisindeki çıta sayısını eksilteceğim. Şuana kadar çam balı verimi istediğimiz seviyeye ulaşmadı. Yağmur ya da iyi bir çiğ gerekiyor.
N.Cebeci
04-09-2011, 20:04
Selamlar Kamil Bey, Uzun bir aradan sonra yeniden ben :))
Arıdan bal sağımı yaptım. Şekersiz olarak 11 çita bal aldım. Çok güzel, Çocukluğumda yediğim ballara benziyor. Bal sağımından sonra kovanı ikiye böldüm. 3-4 Gün sonra anasız kovanı kontrol ettim, ana arı memesi varmı diye 2-3 Çitada peteğin yüzüne yatmış şekilde kurtcuk yuvası gibi 5-6 tane meme sandığım şeyler vardı. Şimdi kışa kadar şekerle beslemeyi düşünüyorum . Kovanlarda kalan bal çok fazla değil. Kışa doğru tekrar bakacağım eğer balın az olduğu yönünde izlenim edinirsem satın alarak koymayı düşünüyorum.
Aslında kendi ballarını benim almam onlara da şekerli bal vermeyi düşünmem doğru olmasa da kışa kadar yiyeceklerini yapamazlarsa başka da çare yok.
ligustrum
04-09-2011, 22:42
Sayın N.Cebeci; Bal hasadınız hayırlı olsun. Son mesajınızda kovanda yeterli bal kalmadığı izlenimi edindim. Beslemeye hemen (ve sonbahar tarzında) başlamanızda fayda var. Aldığınız ballar çıta olarak duruyorsa bir iki tanesini geri verebilirsiniz.
Arıyı bölme ihtiyacı nedendir? Kovan sayısını çoğaltmak istiyorsanız? Bu iş için en iyi mevsim ilkbahardır. Bu mevsimde anayı dölliyecek erkek arı da çok çok azdır. Kovanınızda erkek arı mevcutsa, hevesinizi alın ama; bölmeseniz derim.
Tekrar memeleri temizleyip, birleştirme işlemi tarzında birleştirelim.
Balı aldığınıza göre varroa mücadelesi yapalım.
Yavaş yavaş havalar soğuduna göre, arıyı da yavaş yavaş daraltalım.
Yani salondan oturma odasına geçme gibi.
Bu hevesle seneye arıların coşacak.
canannuman
05-09-2011, 09:26
Çok güzeller Maaşallah.
Biraz safça bir soru olacak galiba ama, meraktan soracağım.
Ben balkonda arıcılık diye bir ilan okumuştum. 1 dişi 6 erkek arı ve kalacak yerlerini satıyorlar birde kek satışı vardı aç kalmasınlar diye sanırım.
Böyle birşey mümkünmü yani ben evimin balkonuna bir yuva assam içinde 7-8 tane arı olsa bize zarar verirlermi. Çiçek olmadımı kek versem onu yeseler doyarlarmı? ve bal verirlermi?
Birde yazlığımızın bahçesinde sürekli birtakım arılar geliyor ve sulanmış topraktan elleri ile toprak topluyor. Acaba yıllar önce annemin balkonunda çiçeğin yaprağına çömlekten yuva yapmıştı minicik bir şahaser di içine de yumurtlarken görmüştüm. sonra belli bir zaman sonra çoçuklara bir zararı olur gider mıncıklarlar diye eşimle korktuk çömleği dikkatle kırdık. içinden şehriyenin tipinde ama minicik 2 -3 beyazımsı yumurta, geçmiş gün anlatıyorum 2 adet mor 2 adet daha farklı boyda mavi 3 adet farklı boyda pembe kurtlar çıktı sanırım dönüşüyorlar ve sanırım hergün gelip 2-3 tane yumurtluyordu içine. Ben anlamadım tam olarak gördüğüm şeyi. Bu gördüklerimiz nedir? Yaban arısımı oluyor bunlar, bunlar böyle çömlekte mi ürer, ve diğer arılar gibi bal yaparlarmı doğada.
Teşekkür ederim.
ligustrum
05-09-2011, 11:26
Sayın canannuman; Balkonda bir küçük aile tarzında olabilir. Kovan rahatsız edilmezse (sallamak, vurmak, çamaşır silkelemek gibi) bir problem yaratmaz.
Apartman ev balkonumun tam karşısında, büyük bir ıhlamur ağacı vardı. Tabii çiçek açınca ilk aklıma gelen bir katlı bir kovanı balkona bir haftalığına getirip bir çıta ıhlamur balı almaktı. Ev halkının muhalefeti sonucu bu zevkimden vazgeçmek durumunda kaldım.
Evi bahçeli olanların bahçelerini gezerken, şu köşeye bir arı kovanı ne güzel yakışır dediğim çok olmuştur.
Balkonda küçük aile tabir edilen iki üç çıta gücünde kovan bakılabilir. Bal almak değil de taze polen ve tam güvenilir arı sütünü tadma imkanına kavuşursunuz.
Çamur çömlek yuvalarına bende çok rastladım. yapan hayvanı görmedim. Bal yapmıyorlar. başka böcekleri ve bal arılarını tutup yavrularına götürdüklerini gördüm.
N.Cebeci
05-09-2011, 16:58
Sn. ligustrum, Arı sayısı fazla olduğu için böldüm, şu anda kovanın birinde 8, Birinde 10 çita Arı var. Arı sayısınında artmasını kim istemez :)) Malesef aldığım balları süzdüm hemen beslemeye başlayım bari, TKV da ana arı satışı yapıyorlar, o zaman ben benim arıların ana arı yapmasını beklemeden hemen ana arı mı alsamda kovana versem.
Herşey için çok teşekkürler.
Çok güzeller Maaşallah.
Biraz safça bir soru olacak galiba ama, meraktan soracağım.
Ben balkonda arıcılık diye bir ilan okumuştum. 1 dişi 6 erkek arı ve kalacak yerlerini satıyorlar birde kek satışı vardı aç kalmasınlar diye sanırım.
Böyle birşey mümkünmü yani ben evimin balkonuna bir yuva assam içinde 7-8 tane arı olsa bize zarar verirlermi. Çiçek olmadımı kek versem onu yeseler doyarlarmı? ve bal verirlermi?
Birde yazlığımızın bahçesinde sürekli birtakım arılar geliyor ve sulanmış topraktan elleri ile toprak topluyor. Acaba yıllar önce annemin balkonunda çiçeğin yaprağına çömlekten yuva yapmıştı minicik bir şahaser di içine de yumurtlarken görmüştüm. sonra belli bir zaman sonra çoçuklara bir zararı olur gider mıncıklarlar diye eşimle korktuk çömleği dikkatle kırdık. içinden şehriyenin tipinde ama minicik 2 -3 beyazımsı yumurta, geçmiş gün anlatıyorum 2 adet mor 2 adet daha farklı boyda mavi 3 adet farklı boyda pembe kurtlar çıktı sanırım dönüşüyorlar ve sanırım hergün gelip 2-3 tane yumurtluyordu içine. Ben anlamadım tam olarak gördüğüm şeyi. Bu gördüklerimiz nedir? Yaban arısımı oluyor bunlar, bunlar böyle çömlekte mi ürer, ve diğer arılar gibi bal yaparlarmı doğada.
Teşekkür ederim.
Sayın Canannuman, bahsettiğiniz arıların bal arısı olma ihtimali yok. 1 dişi 6 erkek arı bal arıları için bu mümkün değil. Çünkü erkek arılar bal taşımazlar, kovana balı işçi arılar (kısır dişiler) taşır. Bir bal arısı kolonisinin hayatını sürdürebilmesi için; bir kraliçe ve en az 5 bin işçi arıya ihtiyaç vardır. Böyle bir kolani ancak kendini besleyebilir, bal veremez. Bir bal arısı kolonisinin bal verebilmesi için en az 6 çıta olması gerekir. Bu da tahminen 20 bin ve üzerinde bir işçi arı demektir.
Selamlar Kamil Bey, Uzun bir aradan sonra yeniden ben :))
Arıdan bal sağımı yaptım. Şekersiz olarak 11 çita bal aldım. Çok güzel, Çocukluğumda yediğim ballara benziyor. Bal sağımından sonra kovanı ikiye böldüm. 3-4 Gün sonra anasız kovanı kontrol ettim, ana arı memesi varmı diye 2-3 Çitada peteğin yüzüne yatmış şekilde kurtcuk yuvası gibi 5-6 tane meme sandığım şeyler vardı. Şimdi kışa kadar şekerle beslemeyi düşünüyorum . Kovanlarda kalan bal çok fazla değil. Kışa doğru tekrar bakacağım eğer balın az olduğu yönünde izlenim edinirsem satın alarak koymayı düşünüyorum.
Aslında kendi ballarını benim almam onlara da şekerli bal vermeyi düşünmem doğru olmasa da kışa kadar yiyeceklerini yapamazlarsa başka da çare yok.
Sayın N.Cebeci; Ligustrum'un açıklamaları isabetlidir.
Bu tarihte ana üretimi yapmak uygun değil. Ana arı larvadan yapılacağı için 13 gün sonra çıkar. 10-12 gün sonra yumurtlar, 21 gün sonra yeni işçi arılar doğar. Yaklaşık 45 günlük bir zaman... Bu arıların ilk 20 gününü kovan içinde geçireceğini de düşünürsek... Bölme nufusu 45-50 gün sonra %50 nin altına düşecektir. Kışa girerken çok riskli bir olay. Muhtemelen bu kovan kıştan sağ çıkamaz. Size tavsiyem Sayın Ligustrum'un tavsiyesine uyup kovanı birleştirin.
Fenni kovanda doğal petek.
Çam bölgesindeki arıların peteklerinden... Üstte sırlı bal alt kısımda polen... Yavru atışı biraz azalmış. Artık kış yaklaşıyor.
Kovandan petek çekilmesi videosunu bloga ekledim.
http://balpower.blogspot.com/
Sayın Kamil35, bal satışına başladınızmı ?
Sipariş verebilirmiyiz?
Teşekkürler,
M.Erkal
ligustrum
13-09-2011, 16:46
Sayın merkal; Kamil beyin ballarının paylaşımı aşağıdaki bölümde devam ediyor!http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=24993&highlight=bal+sat%FD%FE%FD+kamil
canannuman
23-09-2011, 12:24
Bilgiler için teşekkür ederim. Çok güzel bir uğraş yerim olsa keyif için kesin yapardım. Hayırlar olsun.
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.