Bağlan

View Full Version : solucanlarla kompost yapma




Sayfalar : 1 2 [3]

oyuncu998
30-06-2012, 23:55
bu arada unutmuşum geç oldu ya ondan mı bilmem anlayamadım siz solucanları çoğaltmaya mı çalışıyorsunuz?? öyleyse nedenini öğrenebilir miyim ne gibi faydası olacak çoğalınca??




kardelen3
05-07-2012, 22:23
Burda verilen bilgiler çok yararlı. Fakat ben falanca firmanın solucanı çok iyi veya üretim kapları şu fiyata diye reklamdan ziyade. Ben kendi imkamlarınla bu gübre yapımında bilgi verenlere teşekkürederim. Geçen sene bu konu hakkında bilgi araken bir sitede bir arkadaş. Gri renkte üst üste konduğunda ve kapaklı kasalardan pratik şekilde solucan üretim alanı yapılışını resimleyerek göstermiş. Buralarda ona benzer işime yarayacak malzeme bulamadım. Bulmuş olsaydım gördüğüm şekilde uygulayıp deneme yanılma yoluyla başlayacaktım. Şimdilik bahçenin bir köşesinde bahsedilen şekilde atıklarımı topluyorum.

koksalgenc
29-07-2012, 14:48
Merhaba bu Kaliforniya solucanlarını en ucuz nerede bulabilirim acaba?

Mete Tiren
01-08-2012, 07:54
Çok fazla alternatifiniz yok sadece bir iki firma satış yapıyor onuda arama motorlarından arattırıdığınız zaman hemen buluyorsunuz zaten.

Yeşile_Özlem
14-09-2012, 23:32
Balkonda bir şaşal şişesi içine mutfak artıklarını atıp kompost yapmaya çalışıyorum. Çarşamba akşamı ,arkadaşımın bahçesinden bir kaç solucan topladım. Hemen eve getirip, kompostun içine koydum, çok kısa sürede gözden kayboldular. İki gündür kontrol ediyorum, hallerinden memnun gibiler. Ben biraz eşeleyip baktığım zaman hemen dibe doğru kaçıyorlar. Normal bahçe solucanlarının da kompost yapımına katkısı olur mu ? Sadece 5-6 adet solucanım var.

Halil Önen
15-09-2012, 00:49
Balkonda bir şaşal şişesi içine mutfak artıklarını atıp kompost yapmaya çalışıyorum. Çarşamba akşamı ,arkadaşımın bahçesinden bir kaç solucan topladım. Hemen eve getirip, kompostun içine koydum, çok kısa sürede gözden kayboldular. İki gündür kontrol ediyorum, hallerinden memnun gibiler. Ben biraz eşeleyip baktığım zaman hemen dibe doğru kaçıyorlar. Normal bahçe solucanlarının da kompost yapımına katkısı olur mu ? Sadece 5-6 adet solucanım var.

Bu şekilde solucan gübresi (http://www.agaclar.net/forum/solucan-kompostu/18902.htm) elde edersiniz...

ondan kompost çay (http://www.agaclar.net/forum/kompost-cayi/24074.htm)ı da yaparsınız, ama onun gübresinden...

Solucanlar kompost ile beslenecekler ve gübrelerini yüzeye bırakacaklar. Siz oradan alacaksınız ve yerine_ üzerine_ yeni kompost ilave edeceksiniz ve bu böyle devam edecek...

Sonra solucanlarınız hızla çoğalacak, kaplarınız da...;)

Kompostunuz iyi olmalı daha doğrusu solucanları öldürecek asitik yapıda olmamalı...

Solucanlar kompostun içindelerse, kompostunuz iyi demektir...yoksa hemen kompostun üzerine kaçarlardı...

Farkında mısınız sevgili Yeşile_ Özlem onlarla bir yolculuğa çıkıyorsunuz...;)

Hoş geldiniz...:)

birnefestoprak
21-09-2012, 20:22
Eger erisme imkaniniz varsa, solucan gubresi icin kullanilacak en iyi solucan turu kirmizi solucandir (red wiggler, Eisenia fetida). Bu tur, tasi kaldirip altinda bulacaginiz normal yer solucanlarindan farklidir cunku kalabalik gruplar halinde birbirleriyle butunlesik sekilde yasamayi severler. Boylece gubre uretimi daha yogun ve etkin bir sekilde gerceklesir. Normal yer solucanlari gibi derinlere cukur kazip ilerlemeyi sevmedikleri icin de yuzeyde kalip oradaki yiyecekleri yerler. Bizim solucan kompostu yaparken aradigimiz da bu zaten cunku yiyecekleri yuzeye koyuyoruz. Bir de hangi tur solucan olursa olsun seffaf kap yerine koyu renkli bir kap kullanmanizi, kompostu islak birakmamanizi, bir de kabinizi serin bir yerde muhafaza etmenizi tavsiye ederim.

Yeşile_Özlem
22-09-2012, 22:00
Farkında mısınız sevgili Yeşile_ Özlem onlarla bir yolculuğa çıkıyorsunuz...;)

Sayın Halil Önen, maalesef solucanlarla yolculuğum kısa sürdü :( Onlara çok iyi bakmama rağmen, geçen hafta 3 tanesi kaçarken öldüler. Bugün de bir tanesi kaptan dışarı çıkmış, balkonda geziniyordu. Kuruyup ölmek üzereydi. Onu ve kalan 2 solucanı bahçeye bıraktım. Solucanlarla kompost yapma deneyimim böylece sona erdi. Ölen 3 solucan için çok üzüldüm. Keşke onları alıp getirmeseydim.

Halil Önen
22-09-2012, 22:22
Sayın Halil Önen, maalesef solucanlarla yolculuğum kısa sürdü :( Onlara çok iyi bakmama rağmen, geçen hafta 3 tanesi kaçarken öldüler. Bugün de bir tanesi kaptan dışarı çıkmış, balkonda geziniyordu. Kuruyup ölmek üzereydi. Onu ve kalan 2 solucanı bahçeye bıraktım. Solucanlarla kompost yapma deneyimim böylece sona erdi. Ölen 3 solucan için çok üzüldüm. Keşke onları alıp getirmeseydim.

Daha önce de belirttiğim gibi,

kompostunuz da sorun varsa solucanlar kaçmaya çalışır kaçamayanlar ise ölür. Çünkü tam kompostlaşma olmazsa kompostun asitik yapısına dayanamazlar...

Aslında kurumuş ve çürümüş yaparak ve otları nemli toprağın içine koyup üzrine solucanları koymak ve yine nemli toprak ile örtmek yeterliydi...

Burada önemli olan doğayı taklit etmek yani solucanların yaşadığı ortamı yaratmaktır. Bu en kolayı...

Solucanlar doğa da insanların kullandığı sebze ve meyve atıklarıyla _ ki tam olgunlaşmamışsa beslenmezler...

birnefestoprak
23-09-2012, 05:44
Halil Bey,
Kompost olgunlastiktan sonra solucan yumurtalarina zarar vermeden hasat etmek icin nasil bir yontem kullaniyorsunuz? Sizin kullandiginiz yontemi ogrenmek isterim.

Halil Önen
23-09-2012, 08:42
Halil Bey,
Kompost olgunlastiktan sonra solucan yumurtalarina zarar vermeden hasat etmek icin nasil bir yontem kullaniyorsunuz? Sizin kullandiginiz yontemi ogrenmek isterim.

solucanlar yumurtalarını gübrelerinin olduğu yere bırakmazlar ama hasatta yine karışanlar olursa ayırıyorum...

kabın üstünde gübre bırakıyorlar siz alıyorsunuz ve yerine yiyecek koyuyorsunuz...

chttmr
24-09-2012, 12:12
solucanlar yumurtalarını gübrelerinin olduğu yere bırakmazlar ama hasatta yine karışanlar olursa ayırıyorum...

kabın üstünde gübre bırakıyorlar siz alıyorsunuz ve yerine yiyecek koyuyorsunuz...

Halil bey amasyada sistemi kurduk ciddi de bir sistem kurduk alttan ısıtmalı bir sistem ancak fotoğrafları paylaşamıyorum nasıl atabilirim fotoğrafları ?

Halil Önen
24-09-2012, 12:53
Halil bey amasyada sistemi kurduk ciddi de bir sistem kurduk alttan ısıtmalı bir sistem ancak fotoğrafları paylaşamıyorum nasıl atabilirim fotoğrafları ?

Sevindim, solucan ve onun gübresi bereketli olsun...

siz başaracağınıza (http://www.agaclar.net/forum/forum-kullanma-kilavuzu-bazi-sorularinizin-cevaplarini-burada-bulabilirsiniz/6256.htm) inanıyorum...;)

chttmr
01-10-2012, 13:38
solucanlar için hazırladığımız yataklar

chttmr
01-10-2012, 13:43
bunlar hep birbirine benzer fotoğraflar ancak devamı da gelecek inşaallah

islam_joker
01-10-2012, 23:02
ne kadar solucan var şu an için acaba birde bu sistemi raflı sistemler gibi yapsanız sizin için daha az yer kaplar düşüncesindeyim umarım bu tarz şeyleride ileride istediğimniz verimi alırsanız gerçekleştirirsiniz

chttmr
02-10-2012, 13:24
ne kadar solucan var şu an için acaba birde bu sistemi raflı sistemler gibi yapsanız sizin için daha az yer kaplar düşüncesindeyim umarım bu tarz şeyleride ileride istediğimniz verimi alırsanız gerçekleştirirsiniz

şu anda elimizde 80bin civarında solucan var, bu dönemlerde de üreme gözlemeye başladık epey çiftleşen solucan görüyoruz, sanırım 1-2 haftaya kokonları da görürüz inşaallah. Raflı sisteme gelince yurt dışında yapanları epey inceledik, şimdilik eldeki imkanlar doğrultusunda devam ediyoruz inşaallah daha da geliştirerek devam ederiz.

chttmr
02-10-2012, 16:27
daha önce görmeyen arkadaşlar için solucanları çiftleşirken yakaladım

Vermicompost
02-10-2012, 19:27
Merhaba arkadaşlar , solucan gübresi işine bu kadar meraklı insan görünce çok sevindim bende bu konu ile ilgili deneyimlerimi sizlerle paylaşmak karşılıklı bilgi alışverişinde bulunmak istiyorum bu maksatla bu işe ilk başladığımda çektiğim fotoğraflardan paylaşmak istiyorum.

Vermicompost
02-10-2012, 23:37
Küçük kaptaki solucanları leğene aktardığımız zaman.
Tabi leğen içinde özel bi kompost hazırladık :)
Üretimde kullandığımız solucan türü (eisenia fetida) olarak bilinen atık tüketim hızı en yüksek 2 türden birisidir.

islam_joker
03-10-2012, 19:14
hayrılısı bakalım bende alıcam şu solucanlardan ama daha vakit var şimdilik beklemedeyim

chttmr
04-10-2012, 08:35
hayrılısı bakalım bende alıcam şu solucanlardan ama daha vakit var şimdilik beklemedeyim

beklemeniz bence de iyi olur biz bu sene yaklaşık 12 kalem üründe deneyeceğiz sonuçlarını inşaallah sizinle de paylaşırım

chttmr
06-10-2012, 08:39
solucan kompostu ile ilgilenen arkadaşlar aranızda danaburnu sorunuyşla karşılaşmış ve onu çözmüş bir kimse var mı ?

handanhanım
07-10-2012, 11:34
Bahçedeki solucanlarıma bundan böyle gözüm gibi bakacağım, bütün yazılanları okudum hepinize teşekkürler.

BahceBulut
12-10-2012, 22:47
Merhaba Wermicompost ben bu işe yeni başlamayı düşünüyorum internetten yaptığım araştırmalarda en verimli solucan ırkının 'eisenia fetida' olduğunu öğrendim fakat internette net olarak nerden temin edebileceğimi bulamadım, bu konuyla ilgili yardımcı olabilirmisiniz bana **** siz bana 'eisenia fetida' solucan satışı yapabilirmisiniz ?

chttmr
14-10-2012, 11:26
Merhaba Wermicompost ben bu işe yeni başlamayı düşünüyorum internetten yaptığım araştırmalarda en verimli solucan ırkının 'eisenia fetida' olduğunu öğrendim fakat internette net olarak nerden temin edebileceğimi bulamadım, bu konuyla ilgili yardımcı olabilirmisiniz bana **** siz bana 'eisenia fetida' solucan satışı yapabilirmisiniz ?

burdur' dan Mehmet AKSOY ve istanbul' dan Burçin KARABABA eisenia fetida satışı yapıyor ikisininde siteleri var isimleriniz yazarsanız sitelerinden iletişi bilgilerine ulaşır hangisiyle anlaşırsanız temin edebilirsiniz

Vermicompost
15-10-2012, 11:38
Merhaba BahceBulut kurduğumuz sitemde yaklaşık olarak 100 bin solucan sayısını geçtiğimizi tahmin ediyorum solucan temini konusunda ihtiyaç duyan arkadaşlara yardımcı olabilirim. chttmr arkadaşımızın da dediği gibi Burçin hanımdan ve Mehmet beyden de bu konuda yardım isteyebilirsiniz, ben mehmet beyle görüştüm daha önceleri o da yardımsever birisi.Solucan satışı yapabilirim burda köydeki arsamda 2. bi solucan bölümü oluşturdum ayırdığım kokonları sisteme yavrular çıktıktan sonra dahil ediyorum isterseniz yeni cinsel olgunluğa ulaşmış bu yavrulardan gönderebilirim ,diğerlerine göre yaşama şansları yüksek oluyor. Ücret konusunda ise size almak istediğiniz miktara göre yardımcı olabilirim 100 tane alacaksanız tanesi 50 krş üzerinden yardımcı olabilrim . Yeni tesisleştiğimiz için bu şekilde ücret alıyorum, ilerleyen zamanda ücretsiz olarak yardımıcı olabilrim.

Vermicompost
15-10-2012, 11:42
chttmr ben daha önce danaburnu larvaları ile karşılaştım ve sisteme dahil etmeden temizledim siz nasıl bi sistem kurdunuz ayrıntıya girerseniz belki yardımcı olabilirim.

chttmr
15-10-2012, 16:07
chttmr ben daha önce danaburnu larvaları ile karşılaştım ve sisteme dahil etmeden temizledim siz nasıl bi sistem kurdunuz ayrıntıya girerseniz belki yardımcı olabilirim.

bizim eisenia' larda sıkıntı yok fakat daha önce bilgimiz olsun diye amasya' nın yerli türlerini toplamıştık ve hurdaya ayrılmış buzdolaplarını kasa gibi kullanarak içlerine yerleştirdik. Yeşilırmak' tan topladığımız için danaburnu da beraberinde gelmiş kepek falan hazırladık ancak kar etmedi. Korkumuz eğer eisenia' larda da aynı sorunla karşılaşırsak neler yapmalıyız ondan soruyorum.

Vermicompost
15-10-2012, 18:45
bizim eisenia' larda sıkıntı yok fakat daha önce bilgimiz olsun diye amasya' nın yerli türlerini toplamıştık ve hurdaya ayrılmış buzdolaplarını kasa gibi kullanarak içlerine yerleştirdik. Yeşilırmak' tan topladığımız için danaburnu da beraberinde gelmiş kepek falan hazırladık ancak kar etmedi. Korkumuz eğer eisenia' larda da aynı sorunla karşılaşırsak neler yapmalıyız ondan soruyorum.

Anladım bizde ilk solucan toplama sürecinde birçok solucana zarar verecek türlerle karşılaştık galiba yapılabilecek en iyi işlem sisteme eklenecek bütün maddeleri elemek veya kıyıcı bir makinadan geçirerek eklmek.

chttmr
16-10-2012, 11:02
Anladım bizde ilk solucan toplama sürecinde birçok solucana zarar verecek türlerle karşılaştık galiba yapılabilecek en iyi işlem sisteme eklenecek bütün maddeleri elemek veya kıyıcı bir makinadan geçirerek eklmek.

zaten yeni ekleyeceğimiz şeyleri anlattıklarınızı yaparak veriyoruz bir sorunla karşılaşmadık sadece eğer karşılaşırsak ne yapılması gerekiyor diye merak ediyorum bakalım bulursam buraya da yazarım :)

BahceBulut
17-10-2012, 20:01
Sayın Vermicompost ilk aşamada deneme süresi için 200 adet almayı düşünüyorum birde ödemeyi nereden yapabileceğimle ilgili ve daha detaylı bilgi alabilmek için nasıl irtibata geçebiliriz ?

Vermicompost
19-10-2012, 09:48
Merhaba Bahcebulut istediğniz zaman solucanları gönderebilirim tanesi 40 krş tan sahibinden.com üzerinden güvenli alışverişle gönderinizi yapabilirim. webhazne@gmail.com üzerinden irtibata geçebilirsiniz saatte 1 mailimi kontrol ediyorum.
Solucan ihtiyacı duyan bu konu ile ilgili arkadaşlara memnuniyetle yardımcı olabilirim.

BahceBulut
22-10-2012, 22:46
Arkadaşlar solucanlarım elime geçti ben 200 tane istemiştim can sıkıntısına saydım ortalama 230 civarında bi solucan geçti elime bundan dolayı ve söylediği zamanda gönderdiği için sayın Wermicompost'a teşekkr ederim. Böyle bir isteği olanlar var ise "Wermicompost"u tavsiye ederm. bugün itibariyle amatör olarak deneme aşamasına bende başladım ***. umduğum gibi bir sonuç alırım.

chttmr
28-10-2012, 09:47
Arkadaşlar solucanlarım elime geçti ben 200 tane istemiştim can sıkıntısına saydım ortalama 230 civarında bi solucan geçti elime bundan dolayı ve söylediği zamanda gönderdiği için sayın Wermicompost'a teşekkr ederim. Böyle bir isteği olanlar var ise "Wermicompost"u tavsiye ederm. bugün itibariyle amatör olarak deneme aşamasına bende başladım ***. umduğum gibi bir sonuç alırım.

haydi hayırlı olsun, inşaallah amatörden profesyonele de geçersiniz...

chttmr
10-11-2012, 09:22
arkadaşlar solucan kommpostu işinde danaburnu sorunuyla karşılaşan hiç olmadımı ?

tuya
15-11-2012, 16:02
Merhaba arkadaşlar ben bu konuyu göreli aşağı yukarı 15 gün oldu konu çok dikkatimi çekti bende sizlerinde bilgilerinizden yararlanarak evimde solucan kompostu yapmaya karar verdim.


Daha öncede evimde sıcak kompost yapmıştım ama kompost yapımına 2 yıldır ara vermek zorunda kalmıştım bu arada evsel atıklarımı komşularımın bahçelerinden topladığım yaprakları elime geçen talaş gazete ne bulursam bahçemin ekili olmayan bölümlerine gömüyordum


buyıl bahçemdei solucn oranı oldukça arttı ve eşimin amcası banasolucanların bitki köklerine zarar vereceğini bu yüzden bahçeye yanmamış kireç atmam gerektiğini söyledi bende bu konuda arştırma yaparken bu knuya rastladım iyi ki" kireç atmadan bakmışım yoksa elimle ücretsiz çalışan işçilerin işine son verecekmişim bahçemde solucan öyle çok ki şimi çok seviniyorum
Bir kaç gün içinde bahçemden iri solucanlardan toplayıp bir kompost çalışması yapacağım resimlerini sizlerle paylaşır yardımlarınızı alırım herkeze çok teşekkürler

wormkake
10-12-2012, 13:12
[QUOTE=epsody;402502]

ARKADASLAR TÜM HERKESTEN ÖNERİ BEKLİYORUM KALIN SAGLICAKLA

SAYIN EPSODY SIZE EGER KIZMAZSANIZ BIRKAC YUZTANE SORU SORACAM LUTFEN CEVAPLARMISINIZ. BU BLOGA YAPTIGINIZ KATKIYI GORDUM BUNUN ICIN SORULARIMI SIZE SORUYOR VE KATKILARINIZ DAN DOLAYI TEŞEKKĞR EDİYORUM.

SAYIN EPSODYBENİM YER SORUNUM YOK 200 MT KAPALI ALANIM VE 76.000 MT DE AÇIK TARLAM VAR ELEKTRIGIM VAR ICME SUYUM VAR ISITMA VAR
YOK YOK ANLIYACAGIN.10 GUNDUR BU İŞE BAKMAYA BASLADIM KAFAM DÖNDU ENIYIYSI SORU CEVAP YAZAYIM DEDIM
SOLUCAN GUBRESI ISINE GIRMEK ISTIYORUM BANA YARDIMCI OLURMUSUNUZ.
1) BU ISE BASLARKEN BENCE ILK O NCE SOLUCANIN YIYECEGI KOMPOSTU YAPMAMIZ LAZIM DOGRUMU ?
YER SORUNU OLMADIGI ICIN KOMPOSTUN CUKURUNU TAVSIYE EDECEGINIZ SEKILDE ACACAM BANA OLCU VERIRMISINIZ
2) 3/1 DAL PARCASI 3/2 DE YESILLIK DENILIYOR KOMPOSTUN EN IYI KARISIMINA KATILIYORMUSUNUZ. 3/2 YESIL KOMPOSTA SOGAN SARMISAK ARTIKLARININ GIRMEMESI ISTENILIYOR DOGRUMU VE EKLIYECEGINIZ BIR SEYLER VARMI KOMPOSTA GIRMIYECEK YESİLLİKLER ARASINDA
3)SOLUCAN YIYECEGI KOMPOST TA CUKURUN AGZININ KAPATILMASI MI GEREKLI CABUK DONUSUM İÇİN
4)KAHVERENGI KOMPPOST HAZIRLARKEN DALLARIN ICICE TALAS GIBI KIRILMASIMI GEREK YOKSA 3-5 CM YETERLIMI
4)SOLUCAN YEMI KOMPOSTU ZAMAN ZAMAN SULANMALIMI
5)SOLUCAN YEMI KOMPOSTU ZAMAN ZAMAN KARISTIRILMALIMI BU SURE KAC GUNDE KAC HAFTADA VEYA KAC AYDA 1 KARISTIRILMALI
6)SOLUCAN YEMI KOMPOSTU YAGMURDAN KORUNMALIMI YANI YAGMURSUYU GIRERSE NE OLUR VEYA GIRMEMESI MI]BURAYA KADAR YAZDIKLARIM SADECE SOLUCAN YEMI KOMPOSTU HAZIRLAMAK ICINDIR
SOLUCAN URETIMI ICIN NERDEN BASLIYACAGIMI BİLEMIYORUM

1)SOLUCANI BEN PLASTIK KASALARDA URETECEM İLK BASTA
KASANIN ALTINA SOLUCANLAR I ILK ALDIGIMDA TOPRAK SERECEMMI VE YA GAZETE PARCALARIMI SERECEM BANA BU KONUDA TAVSIYEDE BULUNURMUSUNUZ.
2)USTUNE SOLUCAN USTUNE DE SOLUCAN YEMI OLAN KOMPOSTUMU SERECEM BANA BU SIRALAMAYI VE NELER KULLANACAGIMI ACIKŞLARMISINIZ..
3) BUNU YAPTIKTAN SONRA KAC GUNE 1 SULAMAM LAZIM VE NE KADAR SU VERMEM LAZIM SOLUCANIN BULUNDUGU YERMI ISLATILACAK YOKSA USTEKI KOMPOST TAMI SULANACAK VE BURDA OLCU NE KADAR ISLANACAK CAMURMU OLACAK SADECE KOMPOSTMU NEMLENECEK. TABANA KADAR MI NEMLENDIRILECEK
4)ODA SICAKLIGI VEYA TOPRAGIN SICAKLIGI MI BAZ ALINACAK
5)INTERNETTE ARAŞTIRDIGIM KADARI ILE 10-20 SANTİGRAT SICAKLIKTA HEM CIFTLESMEYE DEVAM EDERLER HEMDE YEMEYE DIYORLAR BU SICAKLIGA SIZ KATILIYORMUSUNUZ VEYA ONERINIZ NELERDIR
6)TABAN İLLAKI TOPRAKMI OLMASI LAZIM BENIM KAPALI ALANLARIM BETON BURDA DA OLMAZMI
7)SOLUCAN GUBRESI URETIMINDE INTERNETTEN BAKTIGIM KADARI ILE SIVI AKIYOR BUNLAR ISE YARARMI BUNLARI 1 KABA ALMAMIZI TAVSIYE EDERMISINIZ..
8)BEN BUNU COGALTTIGIMDA TABI KI ALANDA YAPMAM LAZIM ADANA DAN YAZDIGIM ICIN VE BUNLARI GECE GUNDUZ YEMELERINI VE URETMELERINI SAGLAMAK ICIN GUNDUZLERI GUNESTEN KORUM LAZIMMI EN YUKSEK SICAKLIK 46 DERECE DIYORLAR DOGRUMU ONUN UZERINDEKI SICAKLIKTA YASAMAZ DIYORLAR BUNLAR KENDILERINI TOPRAGIN ALTINA INEREK KORUMAZLARMI?
9)BU SİTEDE GÖRUGUMU SANIYORUM BU SITENIN ADRESINI SOYLERSEK %50 İNDİRİMLİ OLACAGINI YAZMISLARDI SOLUCAN TEMİNİ İÇİN BANA BU KONUDA YARDIMCI OLURMUSUNUZ **** SİZDE SATIYORSANIZ SİZDEN DE SATIN ALMAK ISTERIM..
KALIN SAGLICAKLA

SİMDİLİK BU KADAR CEVAPLARSAN HEM BANA HEMDE SİTEYE YENİ GİRECEK KİSİLERE BUYUK YARDIM CI OLACAGINA INANIYORUM

chttmr
18-12-2012, 09:37
BU ISE BASLARKEN BENCE ILK O NCE SOLUCANIN YIYECEGI KOMPOSTU YAPMAMIZ LAZIM DOGRUMU ?
Cvp : Bu işe başlarken önce solucan yiyeceğini hazırlamanız sizin için büyük avantaj sağlar doğrudur. Ancak solucanlarınızı alıp getirdiğiniz zaman birkaç gün yeni geldikleri ortama adaptasyon sağlaması için bekletmeniz sizin yararınıza olur. Aldığınız yerden kendi ortamlarında henüz tüketmedikleri besin bulunursa bu bekletme süresinde besin ihtiyacı da karşılanmış olacaktır.

YER SORUNU OLMADIGI ICIN KOMPOSTUN CUKURUNU TAVSIYE EDECEGINIZ SEKILDE ACACAM BANA OLCU VERIRMISINIZ
Cvp : Bu işi hobi amaçlı yapanlar kompost çukuru açarak, ticari olarak yapanlar ise büyük yığınlarda yapmaktadırlar. Bunun tercihini sizin belirlemeniz gerekir

3/1 DAL PARCASI 3/2 DE YESILLIK DENILIYOR KOMPOSTUN EN IYI KARISIMINA KATILIYORMUSUNUZ. 3/2 YESIL KOMPOSTA SOGAN SARMISAK ARTIKLARININ GIRMEMESI ISTENILIYOR DOGRUMU VE EKLIYECEGINIZ BIR SEYLER VARMI KOMPOSTA

Cvp : Ben size kendi uygulamamızdan bahsedeyim, solucanların en ideal yaşadıkları alan %80 yanmış hayvan gübresi, %20 organik atıklardır. Biz solucanları bulundukları ortamdan kerme içerisinde getirdik ve kendimizde önceden temin ettiğimiz kermeyi eleyip solucanları koyacağımız yere serdik. Bu aşamada kermenin nemlendirilmesi mutlaka önemlidir. 1-2 ay dışardan bir besin vermedik sadece o kermeden beslendiler. Daha sonra ilk başta eski bayatlamış ekmekleri verdik ve çok sevdiklerine şahit olduk. Ekmeği verirken yığının üstüne ekmekleri dilimlenmiş şekilde dışarda ısladıktan sonra yığının üzerine serdik ve ekmeğin üzerini 4-5 cm kadar kerme ile kapattık. Kısa süre sonra solucanların ekmeğin bulunduğu kata çıktıklarını gözlemledik. En son ise yeni yemleri bölüm bölüm verdik; parçalanmış şeker pancarı, parçalanmış elma, ekmek, mısır tozu, ve melas her bölmeye bunlardan bir tanesini serdik (bir fotosunu paylaşırım) ve üzerlerini yine 4-5 cm kerme ile kapattık şu anda da sağlıkları maaşaallah gayet iyi.

SOLUCAN YIYECEGI KOMPOST TA CUKURUN AGZININ KAPATILMASI MI GEREKLI CABUK DONUSUM İÇİN

Cvp : Biz kompost çukuru şeklinde yapmıyoruz pek fazla birşey söyleyemem bu konuda ancak tahmininmce üstünü kapatsanız bile gölge filesi gibi hava geçirecek birşeyle kapatmanızı tavsiye ederim.
KAHVERENGI KOMPPOST HAZIRLARKEN DALLARIN ICICE TALAS GIBI KIRILMASIMI GEREK YOKSA 3-5 CM YETERLIMI
Cvp : Parçalanması herzaman avantajınıza olur. Çünkü parçalamazsanız solucanların yiyebeleceği büyüklüğe gelene kadar çürümesini beklersiniz

SOLUCAN YEMI KOMPOSTU ZAMAN ZAMAN SULANMALIMI
Cvp : Dışardan vereceğiniz yemi vermeden önce utlaka sulayın verdikten sonra yığınınızı veya çukurunuzu nemlendirmek için suladığınızda onlara da su geçecektir.

SOLUCAN YEMI KOMPOSTU ZAMAN ZAMAN KARISTIRILMALIMI BU SURE KAC GUNDE KAC HAFTADA VEYA KAC AYDA 1 KARISTIRILMALI
Cvp : Biz yemi verip üzerini kapattıktan sonra karıştırmıyoruz, gerek yok onlar zaten yeme giip tüketiyorlar. Ancak solucanlarda alt yüzeye kaçma ve orda kalma görürseniz ve verdiğiniz yeme cıkıyorlarsa o zaman bunun nedenine göre yığını solucanlara fazla zarar vermeden alt üst edebilirsiniz.


SOLUCAN YEMI KOMPOSTU YAGMURDAN KORUNMALIMI YANI YAGMURSUYU GIRERSE NE OLUR VEYA GIRMEMESI MI]

Cvp : Valla Bulgaristan' da, Hindistan' da, Rusya' da açıkta bu işi yapanlar ne yağmurdan ne de kardan korumuyorlar ancak kapalı alanı tercih etmenizi tavsiye ederim, çünkü en az 2 kat daha hızlı verim alırsınız.

BURAYA KADAR YAZDIKLARIM SADECE SOLUCAN YEMI KOMPOSTU HAZIRLAMAK ICINDIRSOLUCAN URETIMI ICIN NERDEN BASLIYACAGIMI BİLEMIYORUM1)SOLUCANI BEN PLASTIK KASALARDA URETECEM İLK BASTAKASANIN ALTINA SOLUCANLAR I ILK ALDIGIMDA TOPRAK SERECEMMI VE YA GAZETE PARCALARIMI SERECEM BANA BU KONUDA TAVSIYEDE BULUNURMUSUNUZ.
Cvp : Sanırım yapacağınız yerin altı beton olacak kasaya bir miktar hayvan kermesi serin arasına solucanlarınızı koyarsınız onlar zaten kermenin içine girerler sonra üzerlerine yem ekler ve tekrar kerme ile 1-2 cm kadar kapatırsınız.

USTUNE SOLUCAN USTUNE DE SOLUCAN YEMI OLAN KOMPOSTUMU SERECEM BANA BU SIRALAMAYI VE NELER KULLANACAGIMI ACIKŞLARMISINIZ..
Cvp : yukarda yazdığım şekilde yapabilirsiniz. Kerme-solucan-yem-kerme

BUNU YAPTIKTAN SONRA KAC GUNE 1 SULAMAM LAZIM VE NE KADAR SU VERMEM LAZIM SOLUCANIN BULUNDUGU YERMI ISLATILACAK YOKSA USTEKI KOMPOST TAMI SULANACAK VE BURDA OLCU NE KADAR ISLANACAK CAMURMU OLACAK SADECE KOMPOSTMU NEMLENECEK. TABANA KADAR MI NEMLENDIRILECEK

Cvp : Kaç günde bir sulanmalı diye bir kayıt yok kontrol edeceksiniz kuru kalmaması için sulayacaksınız bu hava koşullarına göre değişir. Biz yazın hergün suluyorduk hatta günde 2 defa suluyorduk şu anda haftada bir suluyoruz. Nem oranına gelince çok çamur olmasın kuruda olmasın yaşam alanını nemli tutun kafi gelir. Birde solucanın bulunduğu taraf diye de birşey yok eğer solucan bir bölgeyi sindirmiş ve vermikomposta dönüştürmüş ise bu tarafı sulamanıza gerek yok ancak kasalarda yapacağınızı söylüyorsunuz siz üstten sulayın zaten o su aşağılara da inecektir. Ama kuru kalmamsına dikkat etmelisiniz

ODA SICAKLIGI VEYA TOPRAGIN SICAKLIGI MI BAZ ALINACAK
Cvp : Solucanların yaşadıkları yığın, çukur, kasa artık neresiyse orası baz alınacak. Çünkü dışarda hava dün 1 derece iken solucanların yığını 20 derece idi. Solucanların yaşam alanı sıcak tutulmalı

INTERNETTE ARAŞTIRDIGIM KADARI ILE 10-20 SANTİGRAT SICAKLIKTA HEM CIFTLESMEYE DEVAM EDERLER HEMDE YEMEYE DIYORLAR BU SICAKLIGA SIZ KATILIYORMUSUNUZ VEYA ONERINIZ NELERDIR
Cvp : Doğrudur ancak en optimum sıcaklık arası 15-25 C derecedir. 15 in altına düşmezlerse kışı da aktif geçirirler. Düşerse de çok zararı olurmu olmaz ancak aktiviteleri daha yavaş olur, ancak pek zarar görmezler.

TABAN İLLAKI TOPRAKMI OLMASI LAZIM BENIM KAPALI ALANLARIM BETON BURDA DA OLMAZMI
Cvp : tabanın beton olması daha avantajlıdır. Madem tabanınız beton öyle ise çukur açmak yerine yığın şeklinde yapsanız daha uygun olacaktır. Bir de kapalı alanınız var mı ?

SOLUCAN GUBRESI URETIMINDE INTERNETTEN BAKTIGIM KADARI ILE SIVI AKIYOR BUNLAR ISE YARARMI BUNLARI 1 KABA ALMAMIZI TAVSIYE EDERMISINIZ..
Cvp : Siz sızıntıdan bahsediyorsunuz, evet sızıntı ile sıvı gübre yapılıyor ancak onu bir işlemden geçiriyorlar direkt vermiyorlar diye biliyorum. Ayrıca bir de demleme yoluyla sıvı gübre hazırlanması var.

BEN BUNU COGALTTIGIMDA TABI KI ALANDA YAPMAM LAZIM ADANA DAN YAZDIGIM ICIN VE BUNLARI GECE GUNDUZ YEMELERINI VE URETMELERINI SAGLAMAK ICIN GUNDUZLERI GUNESTEN KORUM LAZIMMI EN YUKSEK SICAKLIK 46 DERECE DIYORLAR DOGRUMU ONUN UZERINDEKI SICAKLIKTA YASAMAZ DIYORLAR BUNLAR KENDILERINI TOPRAGIN ALTINA INEREK KORUMAZLARMI?
Cvp : optimum sıcaklığı söylemiştim 15-25 C derece diye. 46 derecenin üzerinde yaşamazlar doğrudur. Hatta 30' un üzerine çıktığında sıcaklık stres başlar. Gündüzleri güneşten korumanız gerekli ancak solucanlar zaten güneşe çıkmazlar onlarda güneşten ve ışıktan kaçma hareketi vardır.
BU SİTEDE GÖRUGUMU SANIYORUM BU SITENIN ADRESINI SOYLERSEK %50 İNDİRİMLİ OLACAGINI YAZMISLARDI SOLUCAN TEMİNİ İÇİN BANA BU KONUDA YARDIMCI OLURMUSUNUZ **** SİZDE SATIYORSANIZ SİZDEN DE SATIN ALMAK ISTERIM..KALIN SAGLICAKLA

Cvp : Solucan temini için yardımcı olabilirim eğer özelden mesaj atarsanız telefonlaşabiliriz sağlıcakla kalın

chttmr
18-12-2012, 09:48
solucanlara verdiğimiz besinler sırası ile şeker pancarı, elma, ekmek, mısır, melas

chttmr
21-12-2012, 15:25
sayın ufuk89 bana özelden mesaj atmışsınız, bazı sorular sormuşsunuz cevap verdim ancak sizin mesaj hafızanız dolu olduğu için gönderdiğim mesaj iletilemiyor. Eğer mesaj hafızanızı temizlerseniz cvp göndereceğim

Pusarık
21-12-2012, 22:55
arkadaşlar solucan kommpostu işinde danaburnu sorunuyla karşılaşan hiç olmadımı ?

Sayın chttmr, Aralık 2007 tarihli dergide danaburnu ile mücadelede kullanılan bir uygulamadan bahsediliyor. Bir bakın belki işinize yarar.

chttmr
22-12-2012, 11:36
tarım dergilerinde genelde danaburnu ile ilgili bitkilerin köklerini yedikleri için onlara karşı mücadele anlatılır. Biz ise biyolojik yollardan kimyasal zehir kullanmadan onları nasıl yok ederiz onu araştırıyoruz. Çünkü yığının içine o zehri attığımızda solucanları da öldürecektir

erencool
22-12-2012, 17:26
Herkese merhabalar,

Öncelikle belirtmek isterim, hem toprak-bitki konusunda, hem de sitede çok yeniyim.
Bilgi kirliliği nedeniyle doğru bilgiye de ulaşmak oldukça güç internette. Şu anda kaynak veremiyorum ama bir sitede okuduğum kadarıyla bahçede bitki etrafına kaplar içerisine konan bira, danaburnu sorununu hallediyormuş!
Çokyeni olduğumdan henüz danaburnu sorunuyla karşılaşmadım, bu nedenle de deneme fırsatım olmadı.
Psylaşmak istedim, yeşil kalın.

erencool
22-12-2012, 17:28
Yazım hatalarını mazur görün. Hiç sevmediğim bir durum, aceleyle yazdığımdan benim başıma geldi.

chttmr
24-12-2012, 10:45
yığınların içerisinde bol miktarda solucan bulunduğu için danaburnu tenezzül edip dışarı bile çıkmıyor, hatta biz yığına 0 olacak şekilde kepekli ilacı kardık ve tabakta yerleştirdik 1 tanesi bile çıkmadı yığının içinden

rise_com
24-12-2012, 22:23
solucanlara verdiğimiz besinler sırası ile şeker pancarı, elma, ekmek, mısır, melas

en alt resimdeki makina ne için kullanılıyor

chttmr
25-12-2012, 10:47
traktöre bağlanıyor ve getirdiğimiz kermeleri karıştırarak daha hızlı yanmasını (fermentasyon) sağlıyor

chttmr
31-12-2012, 15:48
arkadaşlar yeni öğrendiğim birşeyi sizlerle paylaşmmak istiyorum. Özellikle kırmızı kaliforniya solucanları ile bu işe yeni başlayan arkadaşlar dikkat ederler inşaallah. Kırmızı kaliforniya solucanlarımız 3 ay önce üreme dönemine girdiler ve çok ciddi sayıda yavrular görüyorduk fakat aradan zaman geçtikçe birşey dikkatimizi çekmeye başladı bu yavrular hep beyaz kalıyor hiç kızarmıyordu. Bu işe ilk başlayanlar bu sorun ile mutlaka karşılaşırlarmış bu beyaz solucanlar Kırmızı kaliforniya soucanı değil white worm denilen beyaz solucanlarmış. Nerden geldiklerini bilemiyoruz yabancı kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre popülasyonda bulunurlarmış ve asidik ortamı severlermiş. Ekmek gibi besinler eklediğiniz zaman bunların etrafları bu beyaz solucanlarla kaynıyor halbuki kırmızı kaliforniya solucanının bebeği de kırmızı-pembemsi renkte oluyor bunun için sizlerle bugün çektiğim fotoğrafları paylaşıyorum. Dikkat ederseniz beyaz solucnalar ile bebek kırmızı kaliforniyalar farklı renkteler. Bir kokon fotoğrafı da yüklüyorum

chttmr
31-12-2012, 15:50
10 kuruş demir paranın olduğu fotoğrafta üsttekiler bebek kırmızı kaliforniya solucanları altta da 2 tane beyaz solucan yavrusu var. Dikkat edin ve siz de ne kadar çok üreme oluyor diye ümitlenmeyin :) en üstteki fotoğrafta da beyaz solucanların ekmeğin etrafında ne kadar yoğun biriktiğine dikkat edin :))

wormkake
05-01-2013, 08:50
solucan gübre tesisi

bu gubre tesisi türkiye demi yurt dısındamı türkiyede ise gidip görmek gezmek isterim..

wormkake
05-01-2013, 11:39
Merhaba bu Kaliforniya solucanlarını en ucuz nerede bulabilirim acaba?

arkadasım ben edirneden mehmet can bey den aldım 5000 tane ve onun tavsiyesi uzerine bir sistem kurdum kurdugum sistem 100.000 solucanı besliyecek duzeyde ve sadece sisteme 300 tl masrafım gitti.
umarım yardımcı olmusumdur.. mehmet can beyin telefonu 0535 8132372
iyi bir arkadasd

koksalgenc
05-01-2013, 15:52
Merhaba, Amasya'da ikamet ediyorum. Davet ederseniz kurmuş olduğunuz sistemi görmek isterim...

wormkake
05-01-2013, 16:37
Merhaba, Amasya'da ikamet ediyorum. Davet ederseniz kurmuş olduğunuz sistemi görmek isterim...

size en yakın zaman da resimlerini gonderecem
gelmek isterseniz de kapım acık

Savaş
06-01-2013, 00:27
...Bu işe ilk başlayanlar bu sorun ile mutlaka karşılaşırlarmış bu beyaz solucanlar Kırmızı kaliforniya soucanı değil white worm denilen beyaz solucanlarmış. Nerden geldiklerini bilemiyoruz yabancı kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre popülasyonda bulunurlarmış ve asidik ortamı severlermiş...

Sayın chttmr,

Konu ile ilgili Solucan Gübresi (http://www.solucangubresi.web.tr) adresinde solucanların komşuları ile ilgili bölüme bakabilirsiniz. Evet işin aslı bunlar beyaz solucanlardır ve asidik ortamı severler. Soğuk ve sıcağa oldukça dayanıklıdırlar. Bizim kırmızı solucanlara göre daha atik ve dayanıklıdırlar. Sisteminizin bir parçası oldukları için korkulmadı gereken canlılar değildir. Sadece sayıları çok fazla olursa sorun oluştururlar. Bunun nedeni de kırmızı solucanların yemeklerine ortak olacakları için kendi solucanlarımızın besin yetersizliği nedeniyle ölmeleri söz konusu olabilir. Eğer sisteminizde sayıları çoğalmışsa iki şey yapabilirsiniz, birincisi ortama yumurta kabuğu veya daha hızlı etki göstersin derseniz tarım kireci ekleyerek asidik ortamı nötrleştirebilirsiniz. Diğeri ise ayı zamanda sistemin içine bir kaç dilim ekmek koyup, bu beyaz solucanlar ekmeğin etrafında toplandıkları zaman onları topluca alıp sistemden ayırmanızdır.

Saygılarımla.

chttmr
06-01-2013, 11:40
sayın wormkake hangi tesisten bahsediyorsunuz ?

chttmr
06-01-2013, 11:41
sayın koksalgenc bey size adresimizi gönderdim telefon numaramı da yazdım ne zaman isterseniz buyurun gelin...

chttmr
06-01-2013, 11:45
sayın wormkake sistemi 300 liraya kurduğunuzu yazmışsınız peki 5000 solucana ne kadar verdiniz ve danışmanlık ücreti ödüyor musunuz belki biz de istifade etmek isteriz ?

wormkake
07-01-2013, 09:14
sayın wormkake sistemi 300 liraya kurduğunuzu yazmışsınız peki 5000 solucana ne kadar verdiniz ve danışmanlık ücreti ödüyor musunuz belki biz de istifade etmek isteriz ?

ben solucana
1000 adedine 160 dolar ödedim. X 5 =800 dolar
baska hiç bir ücret ödedim
inanın çokk yardımcı oldular ben de internetten buldum ne tanırım ne de bir yakınlığım var

telefonu 0 535 8132372

wormkake
07-01-2013, 09:25
sayın wormkake hangi tesisten bahsediyorsunuz ?

yanlız ben bu resmi sizde mi gördüm bilmiyorum

ARKADASLAR BU RESM DEKİ YERİN ADRESİNİ BİLEN VARMI YERİNİ BİLEN VARMIIII

chttmr
07-01-2013, 10:05
Sayın wormkake sizin hesaba göre solucanın tanesi yaklaşık 30 kuruşa denk geliyor; 1000 solucan 160 dolar ise 1 solucan 0,16 dolar 1 dolar=1,75 TL' den 0,16x1.75= 0,28 kuruş eğer ticari bir işletme amaçlı bir tesis kurmak istiyorsanız 50.000 solucanla başlasak ciddi anlamda gübre üretimi için önümüzde 2-3 sene zaman var demektir. 50.000x0,28= 14.000 TL eder o kadar da ucuz değilmiş yurt dışına göre. Bir sorum daha olacak danışmanlık dahil mi bu fiyata yoksa solucanları alırsın deneme yanılma ile bu işi kendi başına öğrenirsin mi diyorlar ?

wormkake
07-01-2013, 10:48
ne istersen danıs ücretsiz ama gelipte senin yerin de hizmet verirmi bilmiyorum lutfen tlf acın benım adım arif adana dersen tanır eger profosyonel yapmak istiyorsan 50.000 de yetmez ben ce 5 000 le basla 1-2 ay bak baktın her sey yolunda baka biliyorsun besliye biliyorsun problem yok o zaman 50.000 taneye cık ama deneme yapmadan girmeni istemiyorum...
daha ucuz 1 yer varsa bana da bilgi ver mart ayına kadar bunlara bakacam basarılı olursam 1.000.000 taneye cıkacam sen de bana tavsiyede bulun lutfen

rise_com
07-01-2013, 11:34
yanlız ben bu resmi sizde mi gördüm bilmiyorum

ARKADASLAR BU RESM DEKİ YERİN ADRESİNİ BİLEN VARMI YERİNİ BİLEN VARMIIII

Bu resimi geçmiş zamanda epsody paylaşmıştı

wormkake
07-01-2013, 12:03
evet ben de epsody e yazdıgımı hatırlıyorum sana mı gelmişşş

chttmr
07-01-2013, 15:35
sevgili wormkake çalışmalarında başarılar diliyorum, umarım devamlı bilgi alışverişinde bulunuruz iyi çalışmalar (bu arada eğer yanılmıyorsam fotoğraftaki tesis ABD' de olması lazım)

rise_com
08-01-2013, 10:15
arkadaşlar solucan kommpostu işinde danaburnu sorunuyla karşılaşan hiç olmadımı ?

sayın chttmr, danaburnu ile sorunu ne yaptınız?

Vermicompost
08-01-2013, 22:21
Merhaba değerli solucan meraklıları son 1 haftadır web sitesini yeni sunucuya taşımaktan foruma bakamadım www.vermikompost.com (http://www.vermikompost.com) öncelikle paylaşılan resim yanılmıyorsam avusturya firması vermigrand a ait. Solucan gübresini ticari anlamda da üretmek isteyen bir kişi için bana göre ne kadar solucan ile başlayacağının kararı yatırımdan ne kadar bir süre sonra geri dönüş beklenildiği ile alakalıdır.Bugün bile elinizde 1 milyon solucan olsa başvuru yapıp üretim izinleri alabilmek için minimum 6 ay lık bir süre gerekir.6 aylık süre içerisinde solucanların üreme hızını göz önüne alacak olursak ortam,sıcaklık,besin,nem koşullarına bağlı olarak 1*1300 olarak ifade edilen yıllık üreme katsayısını hesaba kattığımızda 1*650 gibi bir artış söz konusu olacaktır.Yani uzun lafın kısası 1.000 tane bile olsa solucanınız olsun elinizde olsun :) Savaş abiye , cihat abiye ve bütün solucan gübresi mesaklılarına selam ederim.

Savaş
09-01-2013, 02:25
Sayın Vermicompost,

Benden de sana selam olsun. Kolay gelsin.

chttmr
09-01-2013, 08:52
hoş geldin vermikompost

rise_com
11-01-2013, 22:35
chttmr hocam, sizin beyaz solucan dediğiniz kıl kurdu değil mi? Bağırsakta yaşayan bir solucan. Hayvan gübresi ile solucan gübresi üretiyorsunuz, hayvanın bağırsağında olan solucan ortamınıza gelmiş oldu. 100 derece üzerinde öldükleri düşünülürse gübre yanma kısmında yumurtaları ölmedi ve uygun ortamda çoğaldılar diye düşünüyorum.

Eğer bunlar kıl kurdu (bağırsak kurdu) ise kendiniz için de ciddi tedbirler alın isterim.

Savaş
11-01-2013, 23:44
Sayın rise_com,

bu beyaz solucanlar zararlı değildir. Bu nedenle sizin bahsettiğiniz bağırsak solucanlarından, kıl kurdu, değiller. Bu solucanlar da sistemin birer üyesidirler. Ancak sayılarının fazlalığı ortamın asidik olduğuna işaret eder ve tek zararları solucanların yemeklerine ortak olarak onların aç kalmasına neden olurlar. Bu solucanların ingilizce adı White Worm, sizin kıl kurdu dediğiniz solucanların adı ise Pinworm olarak geçiyor.

Saygılarımla.

chttmr
12-01-2013, 11:49
şimdi daha iyi anlaşıldı bunların nerden geldiği araştırmaya devam şimdilik okuduklarımız bunların çok zararlı olmadığı sadece asidik ortamı sevdiğine dair bilgiler hatta bunlarında kompost ürettiklerini yazıyor yabancı kaynaklar, işin özeti çok ciddi bir sorun değiller ancak kırmızı kaliforniyaların yavrusu da değiller "bunlar başka bir türse anası babası neredeydi bunların" diyenlere "saygılarımı" bir kez daha sunuyorum. Sorunun ne olduğunu bulan rise_com' a da teşekkür ederim...

chttmr
12-01-2013, 11:50
üstad savaş yazdıklarını yeni okudum bunların nereden geldikleri hakkında da bir bilginiz varmı ?

wormkake
12-01-2013, 13:33
verdiğin bilgiler kayda değer bilgiler ellerinize saglık!!!!!!!!

Savaş
12-01-2013, 23:38
üstad savaş yazdıklarını yeni okudum bunların nereden geldikleri hakkında da bir bilginiz varmı ?

Sayın chttmr,

ben bu beyaz solucanların dayanıklılığı üzerine bir kaç deneme yaptım. En az dayandıkları şey kuru ve güneşli ortam. Aslen bunlarda bir tür solucan ama bizim vermikompost solucanına göre çok daha dayanıklı, aktif ve hareketlidirler. Örneğin bunlardan bir top alıp doğrudan pencerinin önüne, dışarı, güneş altına koyduğumda en dışta kalanlar kurudu ve öldüler, ancak topun iç kısmında kalanlar bir süre daha, kuruma onlara da sirayet edinceye kadar yaşamaya devam ettiler. Bu kış başlarında da soğuk havaya maruz bıraktım. Normalde bizim kıymetli solucanlarımızın çoktan ölmeleri gereken bir düşük sıcaklıkta bu beyaz solucanlar hâlâ ve aktif olarak yaşamaya devam ettiler. Şu anda balkonumda bir miktar kompost var, içinde beyaz solucanlar da var. Kompost donmuş durumda. Bahara doğru çözüldüğünde öyle sanıyorum ki, beyaz solucanlar yaşamaya devam edecekler. Çok dayanıklılar. Bu da onlardan bir kaç tanesinin bile bir şekilde sisteme girmiş olmalarının çoğalmaları için yeterli olacağının işaretidir.

Yaptığım araştırmalarda beyaz solucanların nasıl çoğaldığına dair bir bilgi bulamadım. Eğer onlar da kokon bırakarak çoğalıyorlarsa, ki kuvvetle ihtimal öyledir, oransal olarak o boyuta göre çok küçük kokonlarının olması gerek. Bu kokonlar, sisteme kattığınız hayvan gübresinden gelebileceği gibi, solucanların ıslak ve yapışkan dış yüzeylerine yapışmış olarak da gelebilirler. Ya da beyaz solucanın kendisi bile direk solucanın parlak yüzeyine yapışmış olarak gelmiş olabilir.

Bir zamanlar elimde bir miktar güvercin gübresi vardı. Nemli bir haldeyken bir naylon torbaya koymuştum. Öylece epey bir zaman bekledi. Açtığımda içinde yüzlerce kurtçuk vardı. Nereden gelmiş olabilir? Eğer güvercinlerden gelseydi, o halde güvercinlerin bağırsaklarında kurtçuklarla yaşayamaması gerekirdi.

İşin özeti bu tür canlıların gelebileceği kaynak çok ama çok fazla. Belki verdiğimiz gıda maddelerinin birinden de gelmiş olabilir. Bir marul yaprağının yüzeyine bırakılmış bir kokon ile mesela.

Bir ara sadece bu beyaz solucanların üreteceği vermikompost elde etme çalışması da yapmayı düşünüyorum. Ancak sanırım şöyle bir sıkıntı çıkabilir; çok iri toprak solucanlarında olduğu gibi bu beyaz solucanlar da yedikleri atıkların büyük çoğunu kendilerinin ihtiyacı için kullanıyorlar. Yani vermikompost üretiminde verim düşük olabilir. Fakat bir de şu var, normal solucanlar bir sistemdeki tüm atığın hepsini hiç bir zaman tükemezler. Bu nedenle elde ettiğimiz ürünün adı solucan dışkısı, worm casting, değil vermi-kompost, yani hem solucan dışkısı hem de kompost karışımı olan bir ürün oluyor. İşte bu beyaz solucanların bu noktada bir hünerleri ortaya çıkıyor. Bu solucanlar ortam uygun olmadığında diğer kırmızı solucanlar gibi ortamdan kaçmıyorlar. Belki sayıları azalıyor ama hemen yeniden istedikleri ortama kavuşunca çoğalmaya devam ediyorlar. Dolayısıyla sadece bu solucanlardan olşan bir sistemde çok net bir biçimde tam manasıyla solucan dışkısı elde edebiliriz.

Unutmamak gerekir ki, nomal bir kapta kırmızı solucanların tüketemedikleri asidik atıkları da bu beyaz solucanlar tüketirler. Bu nedenle elde edeceğimiz son ürüne katkıları oldukça fazladır. Ben içinde kırmızı ve beyaz solucan bulunan ve uzun bir süre beklettiğim bir vermikompost kabından elde ettiğim ürünün daha tek tip, daha sade, ince ve bitmiş bir gübre olduğunu tespit ettim. Tabi vermikompost üretiminde uzun süre beklemenin de kendi içinde başka olumsuzlukları var. O da ayrı bir konu.

Da önce de belirttiğim gibi, bu solucanın olası tek olumsuzluğu obur olmalarından ötürü kırmızı solucanların yemeğine ortak olmaları ve onları aç bırakmalarıdır.

Saygılarımla.

chttmr
13-01-2013, 09:52
Savaş Bey verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim...

Vermicompost
13-01-2013, 12:30
Merhaba savaş abi yazının tamamını okudum, beyaz solucanlardan solucan gübresi elde etme düşünceni açıklamışsın düşüncen çok güzel ama ben bu düşüncenin gerçekleşebileceğini pek sanmıyorum. Nedenine gelecek olursak solucanların renk ve şeklinin değişimi tüketim alışkanlıkları ile orantılı olarak gerçekleşiyor, bizim üretimde kullandığımız solucanlar saf katkısız bitkisel çürümüş atıkları daha fazla tüketmeye eğilimli türler oysaki beyaz solucanlar daha çok bitki dışı yani çürümüş et türü atıkları tüketmeye eğilimli solucanlar et dışında ekmek v.b. mayalanmış gıdaların çürümesi sonucuda ortaya çıkabiliyorlar tahminimce hayvansal protein ve doymuş yağ tüketimine daha eğilimliler.

Dediğin şekilde bitkisel çürümüş ürünleri tüketebildiklerini varsayalım bu sefer çok çabuk kısa sürede çok üreyebilen canlılar yine tahminime göre tükettikleri atıklardan daha çok besin almaları gerekir, buda çıkacak olan gübrenin kalitesini olumsuz etkileyecektir.

Bizim tür ile bu tür eğerki çiftleşerek yeni bir tür ortaya çıkarsa belki senin istediğine yakın bir sonuç verebilir. Yinede imkanın var ise denemeni isterim bakalım nasıl bir sonuç çıkacak.

Savaş
14-01-2013, 00:48
Sayın Vermicompost,

hemen bu beyaz solucan ile diğer normal kompost solucanın birleşmesinin mümkün olamayacağını nelirteyim, çünkü genital pores denilen çiftleşme delikleri uyumsuz. Normal kompost solucanları cinsel delikleriyle birbirlerine kenetlenerek belki de saatlerce birbirlerine sprem transfer ediyorlar. Bu durum, bırakalım genetik farklılığı en azından anatomik olarak, yani boyut olarak bile mümkün değil.

Bu arada, bu beyaz solucanlar et veya hayvansal ürünlere rağbet ediyorlar mı? Denemediğim için bilemiyorum ama şunu biliyorum ki, mayalanma ve alkole dönüşme riski yüksek olan, mesela mayalı ekmek gibi, ürünleri tercih ediyorlar. Ben sisteme bir avuç leblebi koymuştum. Leblebi çürümeye başlayınca solucanlar yer sanıyordum ama solucanlar yanına bile yaklaşmadı. Leblebiye hücum edenler bizim beyazlar oldu. Şu sıralar bir kaba balkonda donarak gevçemiş patatesi dilimleyeek koydum. Normalde solucanların hemen saldırması gerekirdi ancak beyazlar saldırışa geçtiler.

Özetle denemekte fayda var. Ancak belki beyaz solucanlardan elde edeceğimiz gübreye tarım kireci tedarik etmek gerekebilir. Düz mantık, asitli yiyen asitli sıçar hesabı doğru olursa elde edeceğimiz gübre de esidik bir gübre olabilir. Denemek ve görmek lazım.

Unutmadan ABD'de yaşayan bir lisanslı vermikompost üreticisi sisteme et parçaları dahi katıyor. Demesi o ki, bu eti solucanlar yemiyor ama zamanla türeyen kurtçuklar eti yiyip tüketiyor ve sonuçta et de geri dönüşmüş oluyor.

Saygılarımla.

chttmr
14-01-2013, 09:31
et ve hayvansal ürünleri hatta evde yapılmış yağlı yemek artıklarını kesinlikle vermeyin diyorlar...

Savaş
14-01-2013, 22:25
et ve hayvansal ürünleri hatta evde yapılmış yağlı yemek artıklarını kesinlikle vermeyin diyorlar...

Evet diyorlar ve dorğu da, siz yine vermeyin. Benim bahsettiği kişi 20 yıldır üretim yapıyor ve lilsanslı bir üretici. Konuya dair kitap ve dvd'leri var. Vermeyin denmesinde neden şu, bu tür yiyecekler solucanalrın menüsünde yok. Yani solucanalr tüketmiyorlar. Zaten bahsettiğim kişi de bu tür yiyecekleri solucanlar için değil, sistemdeki diğer canlılar için veriyor. Böylece bu tür gıdalar da ayrışıp sisteme dahil oluyorlar.

zamanla tecrübe edindikçe ve daha çok deneme yaparak sizler de bu tür çalışmalara girebilirsiniz.

Saygılarımla.

Savaş
14-01-2013, 22:27
yanlız ben bu resmi sizde mi gördüm bilmiyorum

ARKADASLAR BU RESM DEKİ YERİN ADRESİNİ BİLEN VARMI YERİNİ BİLEN VARMIIII

Bu arada, resimdeki tesis ABD'nin en büyük üreticilerinden olan Worm Power şirketine ait. Şirketin ticari ismi yeri ise:
Dairy Manure Vermicomposting, Worm Power, Geneseo, NY

şeklindedir. NY, yani New York, ABD.

Saygılarımla.

ertugrula
15-01-2013, 12:55
Daha önce bir sitede 500 kaliforniya solucanının 250 tl artı kdv ye satıldığını görmüştüm. Buradaki fiyat biraz daha ucuz gibi gözükse de 1000 solucan 160 dolar yani yaklaşık 285 tl yine de çok pahalı. Bu da bu konu ülkemizde yeni olduğu için herkesin, fırsat bu fırsat ne çalarsam kardır hesabından kaynaklanıyor sanırım.
Birkaç ay önce bir sitede bir kanadalının yarım kilo solucanı 30 dolara sattığını görmüştüm. Ne yazık ki linkini almadıydım.
Yetişkin bir kaliforniyalı 1 ile 1.4 gram arasında çekmektedir. Bu da yarım kiloya ortalama 400 ile 450 arası solucan girer demektir.
Görüleceği üzere aradaki fiyat farkı oranlanamayacak düzeydedir. Öyle çok sayıda solucan alıp üretim tesisi kurmak isteyecek olanların ithal izni alıp yurt dışından solucan getirmeleri çok daha ucuza malolacaktır.

Bu arada sn. Wormkale kurduğunuz tesisin fotoğrafını sitede de paylaşsanız, hepimiz görsek ne güzel olurdu.

Kolay gelsin.

Safranlı
15-01-2013, 13:53
******* çok pahalı....

Savaş
15-01-2013, 23:54
Sayın ertugrula,

yurtdışında ithal etmek mümkün değil. Devlet, solucanlarla birlikte turda giriş yapabilecek hastalıklara dair bir veri olmadığı gerekçesiyle kanunen izin vermiyormuş. Olsaydı vermikompost üretiminde kullanılan yaklaşık 10 türün hepsinden getirtip Türkiye koşullarında hangisi daha iyi verim sağlıyor ona bakardık. Abcak sizin ithalat izni alma konusunda bildiğiniz bir şeyler varsa paylaşmanızı bekleriz.

Saygılarımla.

chttmr
17-01-2013, 07:17
sayın ertugrula bu işi beceren ülkelerin nasıl becerdiklerini okudunuz mu hiç. Hindistan' ın küba' nın yaptıklarını. İdareciler vermikompost üretimini ülke politası haline getirmiş devlet, üniversiteler, sivil toplum örgütleri, tarım kuruluşları hepsi destek vermiş. Biz de kosgebe gidip bi sorsanıza ben böyle bir iş yapacam diye size ne cvp veriyorlar; hayvancılığa destekleri yokmuş bu iş de hayvancılığıa giriyormuş, ben amasya' da adamlara bunun hayvancılık olmadığını biyoteknoloji olduğunu anlatamadım. Bu konuyla ilgili yurt dışı makalelerini çeviriyorum şu an ingilizce koca bir klasör bilgi var. Bizim ülkemizde "gerçekten " yapılmış kaç çalışma vardır sizce bi tahmin edin

Saygılar...

chttmr
17-01-2013, 09:15
sayın savaş bey siz hangi şehirde ikamet ediyorsunuz ?

rise_com
17-01-2013, 14:55
Savaş beyin yerine ben cevap vereyim. Üstad Ankara'da ikamet etmekte.

Savaş
17-01-2013, 23:23
sayın savaş bey siz hangi şehirde ikamet ediyorsunuz ?

Sayın chttmr,

gerçi sayın rise com cevaplamış ama ben yine de usulen cevap vereyim, evet Ankara'da yaşıyorum. Bu arada şunu söylemek isterim, benim tecrübelerim hem İngilizce'den yaptığım çeviriler, hem kendi küçük ölçekli denemelerim ve hem de olabildiğinde yurtdışındaki bazı temaslarım vasıtasıyla sorup öğrendiğim bilgilere dayanıyor. Eğer siz de çeviriler yapıyorsanız onları düzenleyerek benim blogumda topluca yayınlayabiliriz. Ne dersiniz? Bu konuyu ayrıca telefon üzerinden de görüşebiliriz isterseniz.

Saygılarımla.

chttmr
18-01-2013, 09:11
Savaş Bey ben memnuniyetle yaptığımız çevirileri paylaşırım telefonda da görüşebilirz, inşaallah eğer bi fırsat yakalarsam ankara' ya da gelmek isterim saygılar

arif01
18-01-2013, 11:49
yaz tatilinden önce solucan kabımın içinde bir çok yumurta görürken şimdilerde hiç yumurta göremiyorum diyebilirim ama bu seferde fazlasıyla yavru solucanlar(**** solucan sandığım kurtçuklarmı bilemiyorum) var ne iştir çözemedim?

rise_com
18-01-2013, 13:55
Resim paylaşırsanız yorumlamak daha kolay olacak, sayın arif01

Savaş
18-01-2013, 21:49
Savaş Bey ben memnuniyetle yaptığımız çevirileri paylaşırım telefonda da görüşebilirz, inşaallah eğer bi fırsat yakalarsam ankara' ya da gelmek isterim saygılar

Sayın chttmr,

Ankara'ya yolunuz düşerse mümkün olursa bir kaç gün önceden haber verirseniz bir plan yapıp görüşme olanağımız olabilir. Ben uygun zamanda sizi arayacağım, çeviri konusunda daha detaylı olarak görüşelim.

Saygılarımla.

Savaş
18-01-2013, 21:55
yaz tatilinden önce solucan kabımın içinde bir çok yumurta görürken şimdilerde hiç yumurta göremiyorum diyebilirim ama bu seferde fazlasıyla yavru solucanlar(**** solucan sandığım kurtçuklarmı bilemiyorum) var ne iştir çözemedim?

Sayın arif01,

solucanlar durmaksızın her daim çiftleşip kokon üretmezler zaten. Uygun koşullar sağlandığında çiftleşme ve kokon üretme eğilimindedirler. Ayrıca bir solucan diğer solucandan aldığı ve vücudunda depoladığı spremleri dönemsel olarak kendi ürettiği yumurtaları döllemekte kullanır ve bunu da kokonlar içinde vücuttan dışarı atar. Yani bazen çiftleşme olayı görmeden de kokonların arttığınıda görebilirsiniz.

Gördüğünüz şeylerin yavru solucan olup olmadığını anlamak için bir kısmını sistemden yemiyle birlikte ayırıp başka bir kaba alın ve yaklaşık 1 hafta sonra durumuna bakın. Eğer renkleri kırmızıya dönmeye başlamış, yani kırmızı renk pigmentleri oluşmaya başlamışsa onlar bizimkilerdir. Zaten bu arada boyutça da büyüme başlamış olacaktır. Ama aynı beyaz solucanlar olarak duruyorlarsa o vakit onlar bizimkiler değillerdir.

Saygılarımla.

chttmr
19-01-2013, 10:47
savaş bey ben bu dediğinizi geçen hafta yaptım, canlı canlı yavrunun kokondan çıkışını da gördüm. Yeni doğan yavru kesinlikle beyaz solucanlar kadar beyaz değil, hafif bir kırmızılığı var ve 5-6 saat sonra da kırmızılık kendini gösteriyor, eğer yavru denilen solucanlar beyaz ise bu bizim kırmızıların yavrusu değildir. Büyük ihtimalle bizim başımıza gelen arif beyin de başına gelmiş olabilir. bence rise_com' un dediği gibi bi fotoğraf paylaşırsa daha iyi bişeyler söyleriz sanırım...

arif01
19-01-2013, 16:22
yarım saattir foto yüklemeye çalışıyorum ama dosya yükleme başarısız dönütü veriyor. fotoğrafın boyutu fazla olduğu için olabilir.

arif01
19-01-2013, 16:57
fotoğrafları yüklemeyi başardım. arkadaşlar yorumlarınızı bekliyorum.

chttmr
19-01-2013, 19:05
sayın arif01 bunlar white worm denilenlerden maalesef kırmızı kaliforniyaların yavruları değil ama yine de emin olmak için bir soru sorayım bunlar ne kadardır varlar ne kadar süredir bu beyazları görüyorsunuz ve kızarmıyorlar ?

Savaş
19-01-2013, 21:11
Sayın arif01,

resim büyültülmüş olarak gösterdği için yanıltıcı olabilir ancak, beyaz solucanlara benzemektedirler. Biraz da aniden çoğalmaları bunu gösteriyor. çünkü normalde kırmızı solucanlar olsaydı eğer, her bir kokondan o denli çok yavru çıkmazdı. Çünkü en uygun koşullarda dahi bir kokondan çıkan 4-5 yavrudan bir veya iki tanesi yaşar. Ancak en kesin çözüm, onları ayırıp bir süre beklemek. büyüyüp kırmızlaşmaya başlarlarsa kırmızı solucan demektirler.

Saygılarımla.

arif01
19-01-2013, 21:17
2 aydır varlar ama şu sıralar sayıları arttı gibi.birde 2 ay önce baktığımda yavru solucanlar artmış ve 2-3 aya kadar bunlarda büyür ve solucan nüfusu çoğalır diye düşünürken aradan 4-5 ay geçiyor ve bizim kırmızıların sayısı birazcık artmış ve yavru sandıklarımız ise çoğalmış ve hep aynı yavru hiç büyüme yok.

arif01
19-01-2013, 21:27
savaş bey birde biraz ıslak ekmek koysam bir gün sonra ekmeğin etrafanda toplanırlarsa da anlayabilirmiyiz. Olmadı sonrada dediğiniz gibi o beyazlardan bir kısmını ayrı bir kaba alıp gözlemlemek lazım. teşekkürler
saygalarımla.

Savaş
19-01-2013, 21:34
O vakit bunların beyaz solucan olduğu kesinleşmiştir. Şimdi öncelikle şunu bilmekte fayda var, çok temel bir doğa kanunu vardır; popülasyon yiyecek miktarıyla doğru orantılı olarak artış, azalış ve dengede kalma eğilimindedir. Bu nedenle solucanlar nüfus yoğunluğunun tehlike altında olduğunu hissettikleri zaman çoğalma eğilimine girerler. Mesela dünyada bazı üreticiler, özellikle balıkçılık ve bazı hayvanat bahçesi sakinlerine yönelik solucan üretimi yapan üreticiler solucanları, onlara nüfus yoğunluklarının tehtit altında olduğu hissini verdirerek çoğaltıyorlar. Ne mi yapıyorlar? Örneğin çok dikkatli bir biçimde ortamlarında kuraklık hissi yaratıyorlar, böylece solucanlar ileride koşullar yeniden sağlandığında soylarının devamı için kendilerinden yaklaşık 5 yıl daha uzun ömürlü olan kokon üretme eğilimine giriyorlar.

Bu nedenle solucanların koşullarını çok da zorlamamak lazım. Onlar kendileri için en iyisini bilirler zaten. Çoğu yeni başlayan üretici bol yiyecek verirlerse sayılarının çoğalacağını düşünerek aslında ortam koşullarını bozuyor ve ölmelerine neden oluyorlar. Aşırı evsel atık ortamın asitliğini yükseltir ve buda beyaz solucanların üremelerini ve çoğalmalarını sağlar. Böyle bir durumda, ortama hemen tarım kireci veya mümkünse un haline getirilmiş yumurta kabuğu ile doğranmış kağıt eklemekte fayda var. Böylece ortamın asitliği ve C/N dengesi yeniden kurulur ve beyazların sayısı dengede kalır.

Saygılarımla.

Savaş
19-01-2013, 21:45
Islak ekmek, baklagillerden nohut gibi bazı ürünler beyazların sevdiği türlerdir. Bunları koyduğunuzda, özellikle ekmek dilimine hemen bir iki gün içinde rağbet ederler. Bilhassa mayalı yiyecekleri severler. Çünkü mayalı yiyecekler aisidik olma ve alkole dönüşme riskine sahip yiyeceklerdir. Kırmızı solucanlar bu nedenle yaklaşmaz iken beyazlar bayılırlar. Deneyin burada sonucu bizlerle paylaşın. Ama unutmayın beyazlar düşman değiller, onlar da sistemin birer parçasıdırlar sadece sayıca fazla olması makul değildir.

Saygılarımla.

rise_com
19-01-2013, 21:49
sayın arif01, neticede beyaz solucan da solucan ve sizin için üretim yapıyorlar. Asidik ortamda beyazlar, normal zamanda kırmızılar çalışıyorsa üretim planlamanızda sıkıntı yapmasalar gerek. Ancak görüntü olarak büyük solucanlar gibi asil değiller kabul ediyorum. Karar sizin.

Savaş
19-01-2013, 21:56
Solucan üretim sisteminde sadece beyazlar değil aynı zamanda daha bir çok diğer canlılar da görebilirsiniz. Bu konuda SOLUCANLARIN KOMŞULARI | Solucan Gübresi (http://solucangubresi.web.tr/temel-bilgiler/solucanlarin-komsulari.html) sayfasına bakınız lütfen. Bizim burada beyaz diye bahsetiğimiz solucanların ismi aslında Ernie Enchytraeids olarak geçmektedir.

arif01
19-01-2013, 23:08
arkadaşlar bu yavru solucanları incelediğimde vücutlarının yarıdan fazlası kırmızımsı, diğer yarıdan az kısmı ise beyaz ve kırmızımsı kısım beyaz kısımdan daha ince. denemek için
ıslatılmış bayat ekmek koydum 1-2 gün beklettikten sonra sonuçları paylaşırız. yaptığınız yorumlar için teşekkür ederim.
saygılarımla.

Savaş
19-01-2013, 23:21
Sayın arif01,

o kırmızımsı olarak gördüğünüz şey pekâlâ damarları da olabilir. Solucanlarda bir sırt bir de karın damarı vardır, solucan ne kadar saydam olursa bu damarlar hatta kan akışı dahi, ki izlemesi çok keyiflidir, net olarak görünür. Çoğunlukla bu ana damarlardan birisi kirli diğer taze kan taşıdığı için biri diğerine göre daha koyudur. Bir de, solucanların yedikleri gıdalar, özellikle demir içerikli olanlar onların daha renkli görünmesini sağlayabiliyor. Örneğin ben kaplarımın birinde vücudunun yarısı kırmızı yarı beyaz olan bir solucan görmüştüm, Neden mi öyle? Çünkü son bir ki saattir birşeyler yememişti ve ilk yediği yiyecekler hala vücudunun kıça yakın kısmında atılmak için ilerlemeye devam ediyordu. Bu nedenle ağzına doğru olan yarısı yemek yemediğinden ötürü beyaz, diğer yarısı ise içindeki yemekten örtürü kırmızı-siyahımsıydı.

Saygılarımla.

chttmr
20-01-2013, 12:34
arif bey eğer 2 aydır görüyorsanız onlar beyaz solucanlardır. kırmız solucanların yavrusu 4-5 saat içerisinde kırmızılaşıyor ikisinin arasındaki fark çok belli oluyor ben yanyana fotolarını atmıştım onları incelerseniz anlarsınız saygılar...

chttmr
20-01-2013, 12:37
arif bey 549 nolu mesaja bakarsanız kırmızı solucan yavrusu ile beyaz solucan arasındaki renk farkını daha iyi görürsünüz o da olmadı ben size mail olarak da fotoğrafları gönderebilirim...

arif01
20-01-2013, 16:16
Dün solucan kabıma ıslanmış bayat ekmek koymuştum. Az önce baktığımda ekmeğin çevresinde çok fazla yavru beyaz solucan vardı, ekmeği kaldırdığımda ise ekmeğin altında yumaklanmış 20-30 kadar da yetişkin kırmızı solucan vardı.bende yavru beyaz solucanlardan fırsatınıda bulmuşken bir miktarını küçük bir kutunun içine aktardım(kutunun deliklerle havalandırılması da yapıldı). bakalım aradan 1-2 ay geçtikten sonrada halen yine küçük olarak mı kalacaklar yoksa büyüyüp kırmızı solucan mı olacaklar(büyük ihtimalle 1. seçenek doğru çıkacak) önemli olan deneme yaparak bu konuda kanıtlanmış bir bilgi sahibi olmak.sonuçları paylaşırız.
saygılarımla.

rise_com
21-01-2013, 10:05
Savaş beyin bana bir cevabı vardı... Alıntılıyayım, Amerika keşfedildi, tekrar keşfe gerek var mı?

arif01
21-01-2013, 16:54
****** keşfe gerek yok ama şöylede birşey var insan okuduğunun yüzde 20-30 gibi bir kısmına hakim olabilirken okuyup uygulayarak bizzat hayatında yaşayarak uyguladığı zaman daha büyük bir orana hakim olur diye düşünüyorum. En azından onları ayrı bir kaba alarak onları gözlemleyerek daha fazla bilgi sahibi olabiliriz.

rise_com
21-01-2013, 20:29
Yanlış cümle kurup sizi kırdıysam özür dilerim.

arif01
21-01-2013, 21:52
hayır hocam neden kırılayım ki sadece bu solucan işine kafayı takmışım nerelerde yanlış yapıyorum acaba diye onu anlamaya çalışıyorum.
herkese saygılar.

Savaş
21-01-2013, 23:38
Arkadaşlar rahat olun sormaktan ve hele hele uygulamaktan asla çekinmeyin. Zira aynı hataları inanın belki onlarca defa yapacaksınız. Bu nedenle hadi ben sözümü değiştireyim; bu konuda Amerika'yı bir çok kere keşfetmek elzem gibi bir şey.

Hadi sağlıcakla kalın.

chttmr
22-01-2013, 11:58
bizim solucanlar da tekrardan beyazlardan fırsat bulup yukarıya çıktılar, şu anda büyük kısımda hakim popülasyon kırmızı kaliforniyalar haydi hayırlısı :)))

ertugrula
22-01-2013, 14:36
Merhaba,
Canlı organizma ithali sırasında çıkartılan sorunları ben de biliyorum. Benim sözlerimi biraz kızgınlık, biraz espri olarak yorumlamanızı rica edeceğim.
Söylemek istediğim, ithal etme imkanı olsa ne kadar ucuza bulmanın mümkün olduğunu göstermek ve şu sırada ülkemizde solucan satanların ne kadar insafsızca para kazandıklarını vurgulamak içindi.

Kırmızı Kaliforniya solucanı Eisenia Foetida asıl olarak Avrupa kökenli olsa da antartika hariç dünyanın her yerinde yaşayabiliyormuş. Bu da demektir ki ülkemiz topraklarında da bu solucanı doğal ortamlarda bulmak mümkün olabilir.

Haydi hep beraber solucan avına çıkalım demiyorum. Fakat bu solucan ülkemiz topraklarında yaşıyorsa bunu bulmak ve çoğaltmak ya da daha kolay yoldan ithal ederek çoğaltmak üniversitelere düşen bir görev olmalı diye düşünüyorum. Bır araştıma projesiyle, bir ziraat fakültesi ya da bir biyoloji bölümü bunu gerçekleştirebilir. Daha sonra da ürettiği solucanları makul bir fiyattan satabilir. Fahiş bir fiyattan ve büyük miktarlarda değil fakat yüzlük, iki yüzlük, beş yüzlük paketlerde on, on beş liraya bilemediniz yirmi liraya isteyenlere satabilir.
Solucan üretmek çok kolay ve ucuz bi iştir. Bugün pahalı olması sadece az sayıda kişinin bu işi yapıyor ve fahiş fiyattan satıyor olmasındandır.

Bugün birkaç üniversitenin ilgili bölümleri kefir üretiyor ve satıyorlar. Bu hem piyasaya kaliteli kefirin girmesini sağlıyor, hem de fiyatları dengeliyor. Benzeri bir iş solucan işinde de yapılabilir. Piyasaya sağlıklı ve temiz Eisenia Foetida sağlanabileceği gibi, dengeli bir fiyat politikası da sağlanmış olur.
Böyle bir çalışma aynı zamanda daha farklı solucan türlerinin de araştırılıp, kullanıla bilirliğinin incelenmesini sağlıyabilir.

Kolay gelsin.

rise_com
22-01-2013, 15:18
Üniversite bünyesinde yapılan işlerin arge masrafları üniversite bünyesinden veya devletçe karşılanmalı. Ancak solucan üretimi ve uygun fiyata satma konusunda kişisel çabalar için sermaye, vakit ve sabır gerekir. Üniversitede çalışan görevli kefir satılsa da satılmasa da maaşını alacak. Ya özelde? İşlerin sıkıntılı olduğu günlerde mali yükü kim karşılayacak?

Zaten hepimizin söylediği gibi bu iş için de devlet politikası gerekiyor, fakat politikanın olmadığı bir süreçte bu işe gönül veren, bu işin tanımını yapan kişilere haksızlık yapmayalım derim.

Ben solucan satmıyorum, ancak ileride belki de satın alırım. Bence fahiş fiyata satıyorlar tabiri ağır olmuş. Bu işe gönül verenlerin emekleri karşılığını kazanca dönüştürmeleri umuduyla...

photographist
22-01-2013, 16:04
Aslında bu konu ile ilgili trajikomik durumlar sözkonusu.

Bunlardan birincisi "Tarımda Kullanılan Organik, Organomineral Gübreler ve Toprak Düzenleyiciler ile Mikrobiyal, Enzim İçerikli ve Diğer Ürünlerin Üretimi, İthalatı ve Piyasaya Arzına Dair Yönetmelik" (http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2010/06/20100604-3.htm)te vermicompost'a hiç değinilmemiş. Lisans alan firmalar bu yönetmeliğin 16. maddesine göre lisans alıyor orada da şöyle diyor.

MADDE 16 – (1) Bu Yönetmelik ve eklerinde yer almayan ancak, Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik ekinde yer alan ürünler Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik gereklerini de yerine getirmek kaydıyla, Yetkili Kurul tarafından değerlendirilerek bu Yönetmelik esaslarına göre belgelendirilir.

(2) Bu Yönetmelik ve Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik eklerinde yer almayan ürünler Yetkili Kurul tarafından değerlendirilerek uygun bulunması halinde bu Yönetmeliğe eklenmesini müteakiben bu Yönetmelik esaslarına göre belgelendirilir.

Bunun haricinde İstanbul'da yaşıyorsanız ve bu iş ile ilgili ziraat fakültesinden danışmanlık veya işbirliği arayışı içindeyseniz böyle bir şansınız yok. Ülke nüfusunun %15'inin yaşadığı İstanbul'daki üniversitelerin hiçbirinde ziraat fakültesi yok.

Fiyat konusuna gelince ben para ödeyerek 200 adet solucan aldım. Fiyatının çok fahiş olduğunu düşünmüyorum çünkü ödediğim ücreti solucanların kendisinden çok, bakımları ve üretimleri ile ilgili sorduğum soruların cevaplara ödediğimi düşünüyorum. Yoksa doğadan veya bir ahırın gübre atıklarının içinden bu solucanları toplayabilirdim fakat yaşatabilir miydim bilmiyorum?

Savaş
23-01-2013, 10:40
... Ayrıca Savaş Bey' de bilgi paylaşımında bulunuyor. Ve bizde yurt dışı araştırmaları türkçeye çevirip bitirince insanlarla paylaşacağız diye Savaş Bey' le sözleştik. ...

Herkese saygılar...

Sayın chttmr,

Bir ara detaylı olarak görüşelim ve bu çalışmamızı planlayalım. Ufak ufak başlayalım ki, bir yandan yol alalım diğer yandan yol gösterelim.

Saygılarımla.

chttmr
23-01-2013, 10:48
Savaş bey ben ayın 24' ünü bekliyorum sizin tatil gününüzü, arayacağım inşaallah :)

chttmr
29-01-2013, 13:08
Arkadaşlar size bugün yaşadığım çok ilginç, acayip hatta GARAİB bir şeyden bahsedeceğim. Kırmızı Kaliforniya solucanları ile üretilen gübreler solucan gübresi değillermiş. Artık ne oluyorlarsa ben yorum yapmayacağım. Hatta biz Kırmızı Kaliforniya Solucanları ile gübre üretenler Hitler' in üstün ırk projesini toprak canlıları üzerinde uyguluyormuşuz. El insaf Allah aşkına kim benden birşey istedi, sorular sordu ben cevap vermedim veya sordukları sorulara nacizane verdiğim bilgiler için kimden ne ücret talep ettim, var mı bunu iddia edecek bir arkadaş. Biz bu iş Türkiye' de yayılsın herkes kendi gübresini üretsin biz bilgilerimizi hiçbir karşılık beklemeden paylaşırız, bunu da kendimize şeref sayarız dediğimiz halde bu nasıl bir DENSİZLİK, DENGESİZLİK ve HADDİNİ BİLMEZLİKTİR. Biz kırmızı kaliforniyalar ile üretim yaptığımız halde Antep' te hem kaliforniyaları, hem de yerli türleri deneyen arkadaşımıza biz yerli türleri destekliyoruz dediğimiz halde bizler tavuk çiftliklerinde sentetik olarak yumurta üretenlerle nasıl bir tutuluruz. Ne yazık ki insanlar yaptıkları işlerde nefislerini ortaya koyunca benden başkası bu işi bilmiyor havasına giriyor. Yurt dışından ne bir makale okumuş, ne araştırma yapmış ve ne de hiçkimse tarafından ciddiye alınmayan sadece kendi denemelerini tek doğru kabul eden insanlara ne yazık. DENEMELERİNDE BAŞARILI OLABİLİRSİN, ANCAK UNUTMA BU BAŞARIN SANA DİĞER İNSANLARA VE YAPTIKLARI İŞLERE SALDIRMA HAKKI VERMEZ vesselam... (Arkadaşlar bu yazıyı yazmak zorunda olmamın nedeni bu işi "çok iyi bildiğini" iddia eden bazılarının kırmızı kaliforniya solucanları ile gübre üretenlere saldırıya geçmesine bir tepkidir, başka da bir art niyet yoktur hepinize saygılar...)

Savaş
29-01-2013, 14:10
Sayın chttmr,

bunu diyen kimdir? Madem böyle yalan yanlış, mesnetsiz uydurmalarla insanların kafasını bulandırmayı görev bilmiş, o halde bu kişinin adı kamuya mal olmalı ve böylece bu kişi kendini mertçe ortaya koymalı, iddialarını ispatla yükümlü olduğunu da bilmeli. Lütfen ismini verin bu kişinin. Aksi halde sizin serzenişiniz havada kalacak.

chttmr
29-01-2013, 16:51
ben ismini vermeyim savaş bey, facebookda toprak ve bitki severler grubuna bakıldığında kim olduğu çok net ortaya çıkacaktır. Adam kırmızı kaliforniyalarla iş yapanlar için emperyalist çığırtkanlar diyor en çok da ona güldüm :)

taha99
30-01-2013, 16:06
Kimsenin yurdışından solucan getirmesine,kimseninde başkasına hakaret etmesine gerek

yoktur diye düşünüyorum.Meşhur California solucanları büyükbaş hayvan gübresinin

içerisinde

mevcuttur.Kalın sağlıcakla.

chttmr
30-01-2013, 16:55
olmazzzzzz, ne kırmızı kaliforniyası, topraklarımızı mı zehirlemek istiyorsunuz, bizim yerli türlerimiz var, vatan haini misiniz yoksa (ironi yapayım istedim)

Savaş
31-01-2013, 04:00
Sayın chttmr,

Bu zat tam da tahmin ettiğim zat. Aklı hafif ve na yazık ki dengesinin biridir. Yediği haltın insanları solucan gübresine yaklaştırcağına uzaklaştırdığını göremeyecek kadar acaibi beşeridir kendileri. Ben aylarca onca forumda kendisine yazdım, sordum, resmen hakaret etmem az bile kaldı, çok şükür ki bunu yapma gafletine düşmedim, ama bu kişi bir türlü iflah olmadı. Vallahi de billahi de dilim varmıyor ama bu kişiye söyleyecek çoook söz var da terbiyemiz elvermez. Malum dünya üzerinde faşizme karşı dik duran kömünist Küba bile, ki ambargodan dolayı kimyasal gübre ithal edemedikleri için biraz da mecburen vermikomposta talim ediyorlar ve şu anda dünya üzerinde en büyük üreticileri barındırıyorlar, işte bu Küba faşist bir eylem içindeymiş de vah vah farkında değilmiş.

Tamam, bu manyak herifin mantar gibi biten zırvalarına kulak asacak değiliz. Biz işimize devam edelim. Ben bu Zat'ın zırvalarına gülemeyecek kadar öfkeliyim. Benden ve güzel insanlardan uzak dursun yeter.

Onu muhatap alanlara duyurulur, kendileri dünyanın merkezindedirler.

Saygılarımla.

chttmr
31-01-2013, 07:43
Ciddiye değecek bir şey olarak görmüyorum zaten Savaş Bey...

Vermicompost
17-02-2013, 13:43
Merhaba değerli forumdaşlarım. Solucan gübresi uygulayarak 5 çeşit fidan yetiştirdik ve gayet başarılı sonuçlar aldık. Gübreli ve gübresiz fidanları resimleyerek belgelendirdik buradan paylaşmak isterdim ancan fotoğraf kalitesi nedeniyle yüksek yer kapladığı için buraya yükleyemedim www.vermikompost.com (http://www.vermikompost.com/solucan-gubresinin-domates-fasulye-maydonoz-ispanak-nane-fidani-yetistiriciliginde-kullanilmasi.html) üzerine yükleyebildim bu konuyu takip edenler için ilham verici sonuçlar aldık.

Vermicompost
17-02-2013, 13:45
Ayrıca uygulama ile ilgili yorumlarınızı bekliyorum her yorumunuz bizi biraz daha çalışmaya teşvik ederek ülkemizde daha kaliteli üretim yapılmasını sağlayacaktır. :)

deliboran38
18-02-2013, 16:18
Arkadaşlar bahçemizdeki topraktan 100 e kadar toprak solucanı topladım ancak renkleri açık beyaz kırmızı karışımlı, bu solucanları yüzbinlerce çoğaltmak için ne yapmak gerekiyor 1 solucan uygun koşullarda bir yılda 1300 rakamına ulaştığını söylemiş bazı alıtnılarda da kırmızı solucanların yılda 7 kat büyüdüğü söyleniyor bu çelişkiyi anlayamadım yardımlarınız için teşekkürler

deliboran38
18-02-2013, 16:19
kırmızı solucanların 1 yılda 7 katı kadar arttığı söyleniyor

chttmr
22-02-2013, 10:23
sevgili deliboran çoğalma oranı solucanların yaşam alnındaki ortamla çok alakalı laboratuvar koşulları ile uygulayıcı koşulları aynı olmuyor

deliboran38
23-02-2013, 13:51
öncelikle teşekkürler (chttmr) cevabın için, evet bu solucanların çoğalması, beslenmesi, deneme yanılma yöntemleriyle doğru adımlar uygulanarak başarılı bir sonuca ulaşabilir kanaatindeyim bahçemizdeki kırmız **** boz solucanlarda işe yarar gibi me geliyor çünkü solucanların hemen hepsi aynı özelliklere sahiptir. suda yaşayan su solucanları hariç ******, benim kaanatime göre üretimini faal olarak yapan firmalar solucanlarıda satıp kar etmek istemektedirler onun için kırmızı solucanları bayağı övüyorlar... yine de herkes istediğini yapabilir herkese saygılar...

chttmr
23-02-2013, 17:58
öncelikle teşekkürler (chttmr) cevabın için, evet bu solucanların çoğalması, beslenmesi, deneme yanılma yöntemleriyle doğru adımlar uygulanarak başarılı bir sonuca ulaşabilir kanaatindeyim bahçemizdeki kırmız **** boz solucanlarda işe yarar gibi me geliyor çünkü solucanların hemen hepsi aynı özelliklere sahiptir. suda yaşayan su solucanları hariç ******, benim kaanatime göre üretimini faal olarak yapan firmalar solucanlarıda satıp kar etmek istemektedirler onun için kırmızı solucanları bayağı övüyorlar... yine de herkes istediğini yapabilir herkese saygılar...

Sayın deliboran tabi ki tek gübre yapabilen solucnalar kırmızı kaliforniyalar değildir, bunu iddia eden bir kişi de kendi egosunu tatmine çalışıyordur. Ancak yurt dışındaki çalışmalar ve denemeler de bu işi "ticari anlamda" yapan birkaç tür vardır bunlardan birisi de kırmızı kaliforniyadır. Daha hızlı ürediği, daha obur olduğu ve daha hızlı kompost ürettiği için. Yoksa diğer türlerde mutlaka kompost üretiyorlar.

Saygılar

(şimdi ben bu yazıyı yazdım diye, !!!bazı kendini bilmezler!!! beni istedikleri gibi suçlayabilirler, suçlarken de rahat olsunlar onlara cevap verip egolarını tatmin etmeyeceğim)

ekobahcivan
21-03-2013, 16:23
Solucan Gübresi ve Solucanlı Kompost Kutusu hakkında bir bağlantı paylamak istedim.
http://www.organikoop.com/solucan-gubresi-ve-solucanli-kompost-kutusu-(vermikompost)

ekobahcivan
21-03-2013, 16:24
http://www.organikoop.com/solucan-gubresi-ve-solucanli-kompost-kutusu-(vermikompost)

ekobahcivan
21-03-2013, 16:34
solucanlı kompost kutusu konusunda bir bağlantı http://www.organikoop.com/solucan-gubresi-ve-solucanli-kompost-kutusu-(vermikompost)

elkteknikr
01-06-2013, 19:25
verdiğin bilgi için çok teşekkür ederim.

elkteknikr
06-07-2013, 01:07
aynen 1 ay oldu bende başladım solucan kuleleri ve solucan kaplarında

seratblyz
16-07-2013, 23:05
Solucan kompostu hakkında bulduğum bir videoyu bu konu altında paylaşarak katkıda bulunmak istedim. Solucan kompostu oluşturmak hakkında yapılan bir atölyenin videosu. Faydalı olabilir.

Kompost Atölyesi - YouTube (http://youtu.be/EpNjK1juX9w)

hasanbatiray
23-07-2013, 02:54
Herkese merhabalar,

Sitenize bugün üye oldum.Doğamız ve kaybolan toprak verimimizi artırmanın,toprak ıslahının ana etmenlerinden biri olan,Türkiye hariç bütün Dünyada yaygın olarak kullanılan (ABD 2. dünya savaşından beri,Rusya'da 45 yıldır,İsrail'de 50 yıldır vs.), Ülkemizde ise son 3 senedir kullanılan ancak hala tanınmayan bu gübre türü hakkında sizlere detaylı bir şekilde bilgi aktarmaya çalışacağım.Mümkün olduğunca pratik sizleri yormadan araştırmalarımı ve fotoğraflarımı da sizlerle paylaşacağım.

Bu gübre yanmış ve patozdan geçirilip inceltilmiş inek gübresinin,içindeki üre ve metan gazından arındırılmış bir şekilde,evsel ve hâlden gelen atıklarla belli oranlarda karıştırılıp ph ve neminin ayarlanıp kırmızı kaliforniya solucanlarına yedirilmesi ile ortalama 5 - 6 ayda ortaya çıkan siyah renkli pul pul toprağa benzer bir gübredir.

En önemli özellikleri ise kesinlikle kokmaması,İçinde kadı lokması vb. zararlıların barınamaması,yabani otun olmaması ve diğer gübrelerde olduğu gibi verilen bitkileri yakmaması.

Bulgaristan Üniversiteri'nde yapılan araştırmalarda etkileri kanıtlanmış tamamen organik,katı ve sıvı olarak kombine bir şekilde kullanılan gübredir.

%40 ile %97 verim artışı sağladığı testler ve araştırmalarla kanıtlanmıştır.

Her türlü meyve ve sebzede,çimde ve ağaçlarda, kısaca bütün bitklilerde kullanılabilmektedir.

Bütün sorularınızı rahatlıkla sorabilirsiniz.

Saygılarımla,

Hasan BATIRAY

hasanbatiray
24-07-2013, 02:34
Bulgaristan Üniversiteleri Raporlarını da takdim etmek isterim.

BULGARİSTAN-PLOVDIV-MARITSA SEBZE ENSTİTÜSÜ RAPORU -III


SONUÇ:

%10’dan %50’ye kadar yapılan humus ilavesi domates fidelerin kalitesini iyileştirmekte, (2 katından 3,6 katına kadar kontrol seçeneği ile karşılaştırılması) bitkinin yüzeyde olan bölüm kütlesini önemli ölçüde çoğaltmakta, gövde uzunluğunu yükseltmekte ( 1,7 katından 2,6 katına kadar), yaprak alanını büyütmekte (%37-60) ve yaprakların sayısını çoğaltmakta (%15’ten %30’a). Fidanların dikim karışımındaki %10 Humus ölçü kalitesi mineral gübrelemeden farkı yoktur. Biyometrik göstergeler en yüksek değerlerin humus ilavesinin %50 olduğu Torf-Perlit karışımında yetiştirilen bitkilerde elde edildiğini göstermektedir.
Karışımdaki Humus ölçüsünün artmasıyla (%50’ye kadar) ve gübredeki zirai ilaç analizlerin fidan kalitesinin arttığını gösteren sonuçlar olması Humusun karışımdaki uygun ölçüsünün belirlenmesi fide kalitesinin en yüksek derecede olacağı gibi ekonomik açıdan da faydalı olması ilginç olacaktır. Fakat bununla ilgili daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.

hasanbatiray
24-07-2013, 02:52
Bir rapor da Türkiye'den. Biraz uzun ancak çok bilgilendirici bir rapor. Umarım sıkılmazsınız.

Vermikompost Ürünlerinin Eldesi ve Tarımsal Üretimde Kullanım Alternatifleri


Yurdagül Şimşek-Erşahin
Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Fen-Edebiyat Bölümü, Biyoloji Bölümü, 60240, Tokat

Hem insan sağlığını hem de çevre güvenliğini riske atan, toprak kalitesini düşüren, patojen dayanıklılığını arttıran yoğun agro-kimyasal kullanımı doğal kaynakların güvenliği konusunda oldukça ciddi endişelere sebep olmuştur. Tüm bunlar, bilim adamlarını ve karar vericileri, biyolojik gübre ve pestisit olarak etkili organik ürünler kullanımını hedefleyen sürdürülebilir tarımsal üretim sistemlerinin geliştirilmesine yöneltmiştir. Bu alanda, her bakımdan toprak kalitesini arttıran aerobik kompost ve vermikompost ürünleri çok büyük önem kazanmıştır. Çeşitli organik çöplerin değerlendirilmesinde güvenilir, ekonomik ve sürdürülebilir bir yöntem olan vermikompost yöntemleri, bitki büyümesini teşvik edici, bitki besleme ve çürüklük etmenleri üzerinde biyolojik olduğu düşünülen baskılama etkisine sahip olan “vermikest” adı verilen ürünlerin elde edilmesini sağlarlar. Vermikompost küçük veya orta ölçekli tarım üreticileri için çok önemli olan düşük girdili üretim sistemini mümkün kılar ve gelenekselden organik tarıma geçişte başta gözlemlenen ürün düşüşünü telafi edebilir. Vermikompost teknikleri, insan ve hayvanlarda besin güvenliğini temin eden, çevre sağlığı bakımından güvenilir ve yüksek ekonomik değere sahip sürdürülebilir tarımsal üretim modelini destekler.

1. Giriş
İkinci dünya savaşı sonrasında tarımsal üretimde kimyasal gübre ve tarım ilacı kullanımını teşvik eden “Yeşil Devrim” hareketi, kısa vadede sağladığı ürün artışı sebebiyle tüm dünyayı bir “salgın hastalık” gibi sardı (Schuman and Simpson, 1997). Tarım zararlılarından halk sağlığı tedbirlerine kadar uzanan geniş bir uygulama yelpazesine sahip olan DDT bu dönemin sembol ilacıdır. Rachel Carson (1962) “Sessiz Bahar” eseriyle aşırı ve kontrolsüz agro-kimyasal kullanımının, doğal çevre faktörlerini olumsuz yönde etkilediği ve doğal dengeye onarılamaz boyutlarda zarar verme kapasitesine sahip olduğu gerçeğini geniş kitlelere duyurdu. Bu tarihi izleyen yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar, yoğun agro-kimyasal kullanımının gelecek kuşakların sağlıklı bir çevrede yaşayabilme umutlarını tehlikeye soktuğunu ve dolaylı/ doğrudan tüm canlı türlerinde akut ve/veya kronik çok ciddi sağlık sorunlarına sebep olduklarını ortaya koydu (Anonymous,1997; Anonymous, 2001).

1970’li yılların sonları geniş halk kitlelerinde endüstriyel tarımın çevre üzerindeki olumsuz etkileri konusundaki farkındalığın oluştuğu zaman dilimidir. Bu yıllarda, kimyasal gübre kalıntılarının yer altı ve yer üstü su kaynaklarında tespit edilmesi ve insan ve hayvan besinlerinde tespit edilen pestisit kalıntılarının mutajen, teratojen ve kanserojen etkilerinin (Baier-Anderson and Anderson, 2000) ortaya çıkarılması endüstriyel/geleneksel tarım yöntemlerinin sorgulanması sürecini başlattı (Chernyak et al., 1996). 1980’li ve 1990’lı yıllarda geleneksel tarımın teşvik ettiği yoğun agro-kimyasal kullanımı ve monokültür üretim şeklinin, toprağın doğal fauna ve flora dengesini olumsuz yönde etkilediği ve toprakların verimsizleşme sürecini hızlandırdığı fark edildi (Fushiwaki, 1990; Chen et al., 2001). Bu sebeple tarımsal üretimde, doğal dengeye saygılı ve doğaya kendini yenileme fırsatı verecek yeni yaklaşımlar arama süreci hızlandı. Bu arayışlar tarımsal üretimde “sürdürülebilir” veya “organik” terimleri ile ifade edilen yeni yaklaşımları ortaya çıkardı. ABD senatosu 22 yıl önce bu yeni tarım sistemlerinin ihtiyaç duyduğu, kimyasal tarım ajanlarının yerini alacak “biyo-gübre veya biyo-pestisit” araştırmaları için devlet bütçesinden para ayrılmasını karara bağladı.
Sürdürülebilir ve organik tarım modellerini savunan üreticiler, kimyasal gübre ve pestisitlerin yerini alabilecek organik bazlı alternatif ürünleri geliştirme mecburiyeti ile yüzleştiler. Bu alandaki ilk arayışlar, toprak organik madde içeriğini arttırma amacıyla toprak iyileştirmesinde asırlardır kullanılan aerobik (termofilik) kompost ürünleri üzerinde yoğunlaştı. Aerobik kompost ürünlerinin bitki besleme etkisinin yanı sıra özellikle toprak kökenli bitki patojenlerini baskılama etkisine de sahip olduğunun fark edilmesi (Hoitink, et al.,1975; Hadar,1991) organik tarım uygulamaları çalışmalarında bu ürünlerin yoğun olarak çalışılmasına sebep olmuştur (Hoitink, 1993; Boehm et al., 1993; Hoitink et al.,1997). Kompost uygulamalarının 1980’li yıllarda hızla yaygınlaşmasında etkili ikinci faktör, kompostun şehirleşme seviyesine paralel olarak önemli bir çevre sorunu haline gelen şehir artık ve atıkların işlenmesi konusunda ekonomik, sürdürülebilir ve çevre dostu bir alternatif olmasıdır. Kompost konusundaki çalışmalarda vermikompost; solucanlı (mezofilik) kompost yönteminin kentsel ve endüstriyel organik çöplerin geri kazanımında, hem işlem hem de ürün itibarıyla aerobik komposttan daha üstün özelliklere sahip olduğu gözlenmiştir (Dominguez et al., 1997). Şöyle ki; vermikompostun eldesi termofilik komposta göre çok daha kısa süre gerektirmektedir. Ürün kalitesi bakımından vermikompost ürünleri, termofilik kompost ürünlerinden fiziksel, kimyasal ve biyolojik açıdan çok daha üstün niteliklere ve ekonomik değere sahiptir. Ayrıca, vermikompost son ürününde insan sağlığını tehdit eden patojenler olmadığı için uygulayıcılar, ana materyal kanalizasyon atığı dahi olsa vermikomposta çıplak elle dahi dokunabilmektedir. Aşağıdaki bölümlerde öncelikle çok geniş uygulama alanına sahip olan vermikültür kapsamındaki terimler açıklanacak, vermikompost ürünlerinin elde edilişi ve sonrasında bu ürünlerin tarımsal üretimde kullanım seçeneklerine değinilecektir.

2. Vermikültür Uygulama Alanları

Tüm dünyada tarımsal üretimde sürdürülebilirlik kavramına vurgu yapan ve organik üretim yöntemlerini teşvik eden yaklaşımların yaygınlaşması sürecinde yer solucanlarının, organik atık ve artıkları kısa zamanda yüksek kalitede değerli bir ürüne dönüştürebilme kapasitelerinin anlaşılması, Avrupa ülkeleri, Hindistan ve Amerika’da vermikültür (vermiculture) adı verilen yeni bir tarımsal üretim sektörünün doğmasını sağlamıştır. Vermikültür değişik amaçlar için toprak solucanlarının kültürünün yapılması işlemidir. Vermiteknoloji terimi ise vermikültür faaliyetlerinde uygulanan teknik/yöntemlerin tümü için kullanılır. Vermikültür çalışmaları çöp işleme, toprak detoksifikasyon ve rejenerasyonu ve sürdürülebilir tarım uygulamalarında yer almaktadır. Ticari amaç güden vermikültür faaliyetleri iki alanda yoğunlaşmıştır. Birincisi vermikompost işlemi, diğeri ise solucan biyo-kütle üretimidir (Edwards and Niederer, 1988). Solucan biyo-kütle üretimi protein kaynağı olarak tavukçuluk ve balık yetiştiriciliğinde solucanların kullanımı amacıyla yapılmaktadır. Diğer taraftan vermistabilizasyon, lağım, atık çamuru veya benzeri diğer atıkların vermikompost işleminden geçirilmesidir. Solucanlı kompost (vermicomposting) ise organik atık/artıkları kompostlaştırma işleminin solucanlara yaptırılmasıdır. Bu işlemde organik artık/atıklar ortamdaki mikroorganizmalarca fermentasyona uğratılır ve daha sonrasında yer solucanlarının sindirim sisteminden geçerken hızlandırılmış bir humifikasyon ve detoksifikasyon işlemine tabi tutulur.

Vermikompost terimi, solucanların kullanıldığı organik artık ve/veya atıkları kompostlaştırma işlemi sonucunda elde edilen ürün için kullanılmakla beraber, vermikompost ürünü genelde vermikest (solucan dışkısı; gübresi) veya kısaca kest olarak adlandırılmaktadır (Edwards and Bohlen, 1996).

2.1. Vermitekolojinin Tarımda Sürdürülebilirlik Kavramı İçindeki Yeri

Ekonomik, çevre dostu ve sürdürülebilir özellikteki vermiteknolojinin, geleneksel tarım yöntemlerinden çok önemli bir üstünlüğü düşük girdili üretim modelini desteklemesidir. Bu yönüyle, vermiteknolojinin küçük ve orta ölçekli tarım işletmeleri için uygulanabilirliği ve ekonomik karı çok yüksektir. Başta vermikompost olmak üzere bu teknolojiler, tarımsal üretim sürecinde oluşan artık/atık sınıfındaki materyalleri ticari değeri çok yüksek bir ürüne dönüştürmektedir. Böylece, geleneksel üretimde çok fazla yekun tutan tarım gübre ve ilaçlarına harcanan kaynaklar işletme içinde kalmaktadır. Üretim başlangıcında girdi maliyetinin aşağılara çekilmesi, daha üretimin ilk aşamasında üreticiyi kazançlı duruma getirmektedir. Bu durum, özellikle geleneksel tarımdan organik tarım yöntemlerine geçişte ilk senelerde gözlenen rekolte düşüşü riskini hafifleten çok önemli bir özelliktir.

Vermikompost, doğada makro ve mikro besin dönüşümünü gerçekleştiren solucanların bu işlevlerini fiziksel ve biyokimyasal yönden en yüksek verimlilik seviyesine ulaştırmayı hedeflemektedir. Vermikompost bu gün için tarımda sürdürülebilirlik özelliğini destekleyen yöntemler içinde en yüksek ekonomik fayda sağlayan yöntem olmakla beraber, aynı zamanda hızlı endüstriyel gelişme ve populasyon artışı ile büyük bir çevre sorunu haline gelen katı organik atık ve artıkların işlenmesinde çok yoğun şekilde uygulanmaktadır. Hem ticari hem de ekolojik açıdan yüksek değer ifade eden ürünler sağlayan vermikompost tekniği tüm dünyada yoğun olarak uygulanmaktadır.

2.2. Vermikompost İşleminde Kullanılan Solucan Türleri

Vermikültür endüstrisi faaliyetlerinde kullanılan ve aerobik kompost veya sığır gübresi yığınlarında sıklıkla rastlanan kompost diğer adıyla gübre solucanı türleri şunlardır: Eisenia fetida (tiger worm), Eisenia andrei (red tiger worm), Dendrobaena veneta, Lumbricus rubellus (red worm), Perionyx excavatus (Indian blue worm), Eudrilus eugeniae (African nightcrawler), Fletcherodrilus spp, Heteroporodrilus spp, Pheretima excavatus. E. fetida, E. andrei, D. veneta türleri ılıman iklim kuşağındaki bölgelere iyi adapte olurken, L. rubellus and P. excavatus sıcak tropik iklim alanlarında daha fazla görülür. Bu beş tür, organik atık/artıkları indirgemek için yapılan vermikompost çalışmalarında en iyi sonuçları veren türlerdir (Edwards and Bohlen, 1996).

Yukarıda sayılan türler içinde, ticari amaçla kurulan vermikültür/ vermikompost işletmelerinde en fazla tercih edilen tür Eisenia spp ve ikinci olarak da Lumbricus rubellus’tur (Dickerson, 2004) . Eisenia spp’nin en fazla tercih edilen tür olmasında rol oynayan çok sayıda sebep mevcuttur.
Bunlar:
1) bu tür diğer türlerden daha hızlı besin tüketir ve daha yüksek üreme ve populasyon artış oranlarına sahiptir,

2) yeterli besin içeriğine sahip çevrelerde yaşama, mevcut besini tüketme ve çoğalma kapasitesi yüksektir,

3) çok farklı ilklim ve çevre koşullarına uyum sağlayabilir,

4) uygun çevre koşulları ve kolay ulaşılan yeterli miktarda besin kaynağı mevcut ise populasyon artışı çok hızlı olur (Edwards and Bohlen, 1996). Bu sebeplerden dolayı Eisenia spp, özellikle ılıman iklim kuşağındaki coğrafyalarda olmak üzere tüm dünyada ticari veya ticari özellikte olmayan vermikompost işletmelerinde en fazla tercih edilen ve en fazla kültürü yapılan solucan türüdür.

2.3. Vermikompost İşleminde Kullanılan Organik Artık ve Atık Çeşitleri

Vermikompost işlemi, ulusların şehirleşme ve endüstrileşme seviyesiyle beraber büyüyen bir çevre sorunu olan “evsel ve endüstriyel artık/atık” sorununa “sürdürülebilir” bir yöntem olarak 1970’li yıllarda başlayan ve her geçen gün artan bir ilgi görmektedir. Vermikompost yöntemi ile vermikompost ürünü elde etmede kullanılan organik çöp çeşidi çok fazladır. Bu organik artık/atık çeşidi grubunda kanalizasyon içeriği, kirli su atıklarındaki katı çöpler (Neuhauser et al., 1988), bira, mantar ve kağıt endüstrisi (Butt, 1993; Edwards, 1988a) gibi çeşitli endüstriyel işletme artık/atıkları, süpermarket ve restorant artıkları (Edwards et al.,1985), işlenmiş patates artıkları, tavuk, domuz, büyükbaş, koyun, keçi, at ve tavşan yetiştiriciliğinde (Edwards, 1988b) ortaya çıkan hayvansal artıklar, bahçecilikte ortaya çıkan ölü bitki ve çim artıkları yer almaktadır. Son yıllarda bu alanda yürütülen çalışmalar, Amerika’da kanalizasyon atıklarının stabilizasyonu (Neuhauser et al.,1988) ve İngiltere’de hayvan, sebze ve endüstriyel atıkların işlenmesi konularında yoğunlaşmıştır.

2.4. Vermikompost İşleminde Uygulanan Yöntemler

Vermikompost faaliyetlerinde, farklı organik çöpler farklı işlemlerden geçirilerek işlenir (Edwards and Burrows, 1988). Domuz ve büyük baş hayvan gübresi samanla karıştırılarak veya üre düzeyini azaltmak için sıvı kısımdan ayrılarak kullanılabilir. Domuz gübresi toplandıktan en az 2 hafta sonra sığır gübresi ise 3-4 gün sonra solucanlara besin olarak sunulabilir. Ördek, hindi ve tavuk gübreleri yüksek seviyede amonyak içerdikleri ve amonyak solucanlar üzerindeki zehir etkisi yaptığıiçin, bu değer 0.5 mg/g seviyesine düşene dek, bu dışkı artıkları samanla karıştırılmış dahi olsa solucanlar bu gübre yığınlarına bırakılmamalıdır. Öte yandan endüstriyel atık/atıklar; kağıt ve bira sanayi artıkları, işlenmiş patates, restorant ve bahçe artıkları vermistabilizasyon sürecinde solucanlar tarafından kolaylıkla kabul görürler (Edwards, 1998).

Vermiteknoloji alanında uygulanan yöntemler; basit açık alan yığın sıralarından (windrow), kompleks kapalı sistem (continuous) reaktörlere kadar uzanan geniş bir çeşitliliğe sahiptir (Price, 1987). Toprak üzerinde açık sıra-yığınlar şeklinde yapılan sıra metodunda süreç çok dikkatli takip edilmelidir. Solucan üretiminin, 50 cm’lik derinliğe sahip yataklarda, organik artık/atıkların düzenli aralıklarla ve ince katmanlar şeklinde yapıldığı sistemler fazla işçilik gerektirmez ve uygulaması kolaydır. Soğuk iklimlerde bu sistemin bir örtüyle dış ortamdan izole edilmesi gerekir. Kasa, sandık/ kutu şeklindeki basit kaplardaki (batch) üretim kullanışlıdır ve bu sisteme istenildiğinde besin ilavesi ve artık dışarı atımı otomatik yapan sistemler de monte edilebilir. Hem solucan hem de kompost (kest) üretimini maksimize etme amaçlı yeni tasarımlar geliştirme çalışmaları devam etmektedir. Vermiteknoloji alanındaki teknik gelişim, ileri teknoloji ile insan gücü gereksinimini azaltarak minimum zamanda maksimum solucan biokütle üretimini ve maksimum miktarda organik artık veya atıkları işlemeyi sağlamayı hedeflemektedir (Edwards, 1998).
Vermiteknoloji alanındaki yöntemler genel olarak üç kategoriye ayrılabilir. Kurması kolay ve teknolojisi basit olanlar, teknolojisi ve fiyatı yüksek olan sistemlerden daha fazla iş gücü gerektirir ve bu gruptaki yöntemlerin vermikompost üretiminde verim düzeyleri ikinci gruptakilere göre daha düşüktür. Çünkü ikinci gruptaki teknolojiler çöpü çok hızlı işler. Bu sebeple, bir vermikültür işletmesinde veya çalışmasında hangi seviyede teknolojinin kullanılacağı alan büyüklüğüne, iş gücü kaynaklarına ve işlenecek artık veya atık tipine göre belirlenir (Edwards, 1998).

Bu alanda uygulanan yöntemler şöyle sınıflandırılabilir:

Düşük maliyetli zemin yataklar veya sıralar (Low-Cost Floor Beds or Windrows):

Açık alan sıra yığınları (windrow) veya basit duvarlarla çevrili yataklar (floor beds) vermikomposting alanında kullanılan en basit yöntemlerdir. Bu yatakların büyüklükleri konusunda kısıtlama yoktur, fakat enine uzunluğun 2,4 m’yi geçmemesi, yığının tamamının işlenmesini kolaylaştırır. Yığının uzunluğu çok daha az öneme sahiptir ve tamamen kullanım alanına bağlı olarak belirlenebilir. Vermikompost karışımı doğrudan toprak üzerinde olabilir ve sızma sebebiyle toprağın suya doyması diye bir durum olmaz. Bu metodun uygulamasında yeterli su ilavesi ve fazla suyun serbest şekilde yığını terk etmesi sağlanmalıdır. Bu zemin yataklar/ sıralar organik maddeyi diğer yöntemlere göre daha yavaş; 6-12 ayda işler. Bu süre içinde buharlaşma ve sızıntı sebebiyle bitki besin kayıpları olabilir (Edwards, 1998).

2) Hareketli besleme-kapaklı yataklar (Gantry-Fed Beds):

Vermikomposting alanında işlem etkinliğini arttırmak için, yatak derinliğinin en fazla 1 metre olması ve yiyecek katmanlarının 1-2 cm olarak sıkça ilave edilmesi önemlidir. Bu amaç yatak kenarları üzerinde yükselen hareketli bir kapak kullanımı ile gerçekleştirilebilir. Az, ama sık besin ilavesi çöp işleme etkinliğini en yüksek seviyeye çıkarır, kompostlaşma sürecinde ısı üretiminin en alt seviyede kalmasını ve solucanların devamlı olarak en taze besinle yüzeye yakın beslenmelerini temin eder (Edwards, 1998).

3) Konteynır veya kutular (Containers or Box Systems):

Edwards (1988a) büyük veya küçük kutu/ kaplar içinde gerçekleştirilen yığın (batch) vermikomposting metodunda çok fazla iş gücü gerektiği için bu malzemelerin, ilave birimlerle geliştirilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Bu yöntem daha çok küçük çaplı ev ve yemekhane gibi mekanlar için uygundur.

4) Yükseltilmiş hareketli-besleme kapaklı yataklar (Raised Gantry-Fed Beds):

Solucan faaliyeti genelde üst 10-15 cm’lik organik çöp tabakasında gerçekleştiği için zamanla ilave edilen besin tabakaları içeriyi doldurur, bunların boşaltılması gerekir. Çöplerin işlenme etkinlik ve hızını arttırmak için, yatak malzemesine ayak ekleyerek yükseltmek ve böylece ürünü alttan almak mümkün olur. Yatak, delikli bir alt kısma sahipse, buradan kest alttaki hareketli (çekmece) bölüme dökülerek toplanabilir. Karışım materyali yaylı bir üst kapaktan günlük olarak ince tabakalar halinde ilave edilip, işlenen besin alttan toplanırsa bu şekilde yatak içindeki solucanlar rahatsız edilmeden sistem sürekli kullanılabilir. Bu sisteme, tamamen mekanize “besin ilave” ve “vermikompost toplama” parçaları takılabilir. Böylesi otomatik devamlı-işleyen reaktörler (automated continous- processing reactor) 2 yıl boyunca problem yaşamadan ve etkili bir şekilde kullanılabilir (Price and Phillips, 1990; Edwards, 1995).

3. Vermikest Özellikleri

Solucanın sindirim sistemindeki özel mikrofloranın, organik maddenin hızlı bir şekilde humusa benzer son döküntü materyali olan vermikesti oluşturmada bilhassa sorumlu olduğu ifade edilmiştir. Bu dışkı materyali; granülümsü ama homojen, kokusuz ve mikrobiyolojik açıdan solucanın beslendiği materyalden daha aktiftir (Doube and Brown, 1998). Daha da önemlisi, solucan dışkısı içindeki önemli bitki besin elementlerinin suda çözünürlükleri, solucanın besin olarak içine aldığı materyalin çözünürlüğünden daha fazladır ve düşük hızla bu besinleri ortama bıraktıkları için daha uzun süre bitkiyi besleyebilirler (Buchanan et al., 1988). Bu kestler, sahip oldukları çok küçük organik kalıntıları ve mikroorganizmaları bulundukları topraklara veya organik maddelere bulaştırırlar. Daha sonra, kest içindeki bu mikroorganizmalar toprakta temas ettikleri; bulaştıkları organik maddenin ayrışma hızını arttırır ve bulundukları organik maddenin solucan tarafından sindirilmesini kolaylaştırırlar. Bu kestlerin bitki büyüme düzenleyicileri gibi biyolojik bakımdan aktif maddeler içerdikleri de bildirilmiştir (Edwards and Bohlen, 1996).

Vermikompost son ürünü olan solucan dışkısı (vermikest) içindeki bitki besin elementleri, bitkiye yarayışlılık ve konsantrasyon değeri açısından ticari saksı karışımlarından ve geleneksel metotlarla (termofilik kompost) üretilen kompost ürünlerinden daha üstün özelliklere sahiptir. Oksijenli parçalanmadan sonra solucanın sıvı formda aldığı besinler sindirim sisteminde daha ileri seviyede parçalandığı için; vermikest bitkiye yarayışlı (ileri parçalanma gerekmeden bitkinin alabildiği formda) besin elementleri açısından zengindir (Buchanan et al.,1988). Örneğin; vermikest zengin 10-15 cm lik üst topraktan 5 kat daha fazla mineral N, 7 kat alınabilir potasyum, 3 kat fazla kalsiyum içerir (Barley,1961). Vermikompostun içindeki bitki besin elementlerinin %97’si özellikle N, P ve K bitki tarafından büyüme sırasında doğrudan alınabilir formdadır (Barley, 1961). Vermikestin içindeki bitkiye yarayışlı bazı besin elementleri konsantrasyonu, termofilik kompost ile elde edilen ürünlerin içerdiği konsantrasyon seviyelerinden daha yüksektir. 1970’li yıllarda vermikompost çalışmalarına İngiltere’de başlamış olan Prof. Clive Edwards şöyle diyor:
“Vermikest piyasada bulunan tüm organik gübreler içinde en üstünüdür. Vermikestin mikrobiyal aktivite seviyesi topraktan 10 ila 20 kat daha fazladır. Bu yüksek mikrobiyal çeşitlilik, bitki gelişimini teşvik eden kimyasalların (hormon ve diğer bileşikler) ve zararlı bitki patojenlerinin gelişimini baskılayan enzim ve çeşitli bileşiklerin üretilmesini sağlar” (Logsdon, 1994).

Vermikestin içerdiği, solucan mukusu ile çevrelenmiş besin elementleri yavaş salınır ve bitki tarafından hemen kullanılabilecek formdadır. Bu besinler yavaş çözündüğü için sızıntı sonucu besin elementlerinin kaybı söz konusu olmaz. Ayrıca vermikestin gözenekli, yüksek havalanma ve su tutma kapasitesi bu maddeyi mükemmel bir toprak “düzenleyicisi” yapmaktadır. Bu özelliklere ilaveten bu materyal bitki köklerini aşırı sıcaklıklardan korur, erozyonu ve yabancı ot gelişimini azaltır. Vermikest kokusuzdur, insan sağlığına zarar verebilecek patojenler veya kimyasal madde içermez ve %100 tekrar kullanılabilir maddeler içermektedir. Vermikest sera ve saksı topragı olarak hayal edilebilecek en mükemmel karışım materyalidir. Hem bahçe hem de tarla bitkilerinde söz konusu pozitif etkiler gözlenmiştir. En hassas bitkilerde dahi yanma etkisi görülmez ve tüm besin elementleri suda çözünebilir özelliktedir. Malç olarak kullanıldığında sulama ile besin elementleri doğrudan bitki köküne ulaşır (Anonymous, 1992).

Çoğu zenginleştirici saksı karışım materyaleri 2-3 gün içinde besinlerini kaybederler. Vermikest ise saksı içinde besin kaynağı olarak fonksiyonunu söz konusu materyalerden 6 kat daha uzun süre muhafaza ederler. Bu sebeple, aynı miktar saksı toprağı için diğer karışımlardan 5 kat daha az miktarda vermikest yeterli olacaktır. Ayrıca, vermikest diğer ticari saksı karışımlarından daha ucuzdur ve daha iyi sonuç verir. Vermikest ağırlığının 2-3 katı suyu tutabildiği için daha az sulama masrafı söz konusudur. Bitki köklerini kimyasal gübreler gibi yakmazlar (Anonymous, 1992).

3.1. Vermikompost Ürünlerinin Bitki Besleme Amaçlı Kullanımı

Vermikestin bitki besleme etkisi ilk kez Fosgate ve Babb (1972) tarafından rapor edilmiştir. Araştırmacılar, sığır gübresinden elde edilen kestin “özel sera çiçek karışımına” eş değer seviyede bitki büyümesini teşvik ettiğini ifade etmişlerdir. Handreck (1986), vermikestin bitkilerin ihtiyaç duyduğu -çoğu iz- element ihtiyacını karşılayabileceğini fakat çoğu kestin bitkilerin tüm N ihtiyacını karşılayamayacağını ifade ederken; Edwards (Edwards et al.,1985), çoğu organik artık/atıklarda yeterli seviyede besin olduğu ve vermikompost sürecinde çok az N kaybı olduğu görüşünü savunmaktadır. Edwards ve Burrows (1988), vermikestin peat, çam kabuğu ve değişik ticari (Kettering loam, Levington kompostu gibi) karışımların, değişik oranlarda çeşitli sebze, meyve ve soğanlı süs bitkilerinin yetiştirilmesinde kullanıldığı çok geniş bir çalışmada, kestin bariz şekilde bitki çimlenme hızını ve bitki büyümesini arttırdığını rapor etmişlerdir. Edwards ve ekibinin bir çalışmasında, bezelye, marul, buğday, lahana, domates ve turp bitkileri önce hayvansal atıklardan elde edilmiş vermikest içeren küçük saksılarda çimlendirilmiş ve daha sonra şaşırtma yapılmıştır. Bu çalışma süs bitkileriyle de aynı şekilde tekrar edilmiştir. Her iki çalışmada da çimlenme hızının ve fide büyümesinin kest içeren karışımlarda, ticari saksı karışımı içeren saksılara göre daha iyi gerçekleştiği ifade edilmiştir. Organik artık ve atıklardan elde edilen değişik kest çeşitlerinin soğanlı süs bitkilerinde kullanıldığı çalışmalarda, özellikle krizantem, salviya, petunya bitkilerinin çok daha erken dönemde çiçek açtıkları görülmüş ve bu etkinin kestin içindeki mikrobiyal aktivite sonucu oluşan kimyasalların hormonal etkileri olabileceği ifade edilmiştir (Edwards, 1988a,b). Ticari bir bitki karışımına sadece %5 oranında hayvan atıklarında elde edilmiş kest ilave edilmesinin bitki büyümesinde bariz bir iyileşmeye sebep olduğu ve bu etkinin sadece besin içeriğinden kaynaklanmadığı öngörülmüştür. Diğer bir çalışmada lahana bitkisi domuz gübresinden elde edilen kest içinde çimlendirilmiş ve araziye nakledilmiştir. Hasat zamanına kadar kest karışımında büyüyen bitkilerin büyüme ve olgunlaşma değerlerinin diğer karışımlardaki bitkilerin değerlerinden çok daha iyi olduğu rapor edilmiştir (Edwards and Burrows, 1988).

Edwards ve ekibi, solucan sindirim sistemindeki mukusun mikrobiyal populasyonlar için optimum bir ortam oluşturarak vermikestin mikrobiyal çeşitlilik ve populasyon miktarlarını arttırdığını ifade etmiştir. Vermikest granülleri içinde korunan zengin mikrobiyal çeşitlilik, bitki büyümesini teşvik eden çok miktarda kimyasalın (bitki büyüme hormonları) üretildiği yerdir. Bu büyüme hormonları da vermikompost sürecinde oluşan hümik bileşiklere yapışmakta ve bitki ihtiyaç duyduğunda suda çözünürlükleri yüksek olan bu kimyasalları kolaylıkla alabilmektedir. Günümüze kadar çok sayıda farklı bitki türüyle gerçekleştirilen çalışmalar; üstün özelliklere sahip kestlerin diğer peat veya farklı ticari bitki ortamları ile karıştırılmasıyla çok kaliteli bitki büyüme ortamlarının elde edilebildiğini göstermiştir.

3.2. Vermikompost Ürünlerinin Bitki Hastalıklarını Kontrol Amaçlı Kullanımı

Edwards ve ekibi vermikestin, çimlenme öncesinde, sırasında ve sonrasında sebep oldukları enfeksiyonlar sebebiyle büyük ekonomik kayıplardan sorumlu toprak kökenli bitki hastalıklarını baskılama kapasitesini araştırdıkları saksı denemelerinde, kestin Rhizoctonia, Fusarium (Şimşek-Erşahin, 2007), Pythium ve Verticillium (Edwards and Arancon, 2004) gibi toprak kökenli patojenlerin sebep olduğu hastalıkları etkili şekilde kontrol edebildiğini ortaya koymuştur. Steril kestin hastalık gelişimi üzerindeki baskılama etkisinin kaybolması, bu etkinin mikrobiyal antagonizmaya dayalı olduğunu düşündürmektedir. Karşılaştırmalı çalışmalarda, vermikestin mikrobiyal aktivite seviyesinin termofilik komposta göre çok yüksek olması durumu (Hoitink and Boehm, 1999), vermikestin toprak kökenli bitki çürüklük etmenleri üzerindeki hastalık baskılama potansiyelini arttıran ana etmen olarak düşünülmektedir (Edwards ve Arancon, 2004). Fusarium spp. ile yapılan bir çalışmada (Szczech, 1999) hastalık oluşumu veya şiddetini baskılama etkisinin diğer patojenlerde olduğu gibi biotik orjinli olduğu ifade edilmiştir. Bu çalışmada büyükbaş hayvan gübresinden üretilen vermikestin, Phytophthora nicotiana üzerindeki baskılama etkisinin fungitoksik değil fungistatik olduğu öngörülmüştür. Rhizoctonia spp. hastalıkları üzerinde yapılan çalışmalarda, aynı seviyede hastalık baskılama etkisinin oluşması için Phythium spp. ve Phytophthora spp.’ye göre daha yüksek (%40 hacim) miktarda vermikest kullanımı gerektiği rapor edilmiştir (Szczech ve Smoliska, 2001).

Termofilik ve mezofilik kompost ürünlerinin fide çökerten ve bitki çürüklük etmenleri olan fungal patojenleri baskılama mekanizması iki grupta toplanmıştır: Özel mikroorganizma türlerini gerektiren “spesifik baskılama” etkisi ve çok geniş bir mikroorganizma çeşitliliğine dayanan “genel baskılama” etkisi (Edwards ve Arancon, 2004). Phythium ve Phytopthora üzerinde yapılan kompost uygulamalarında, bu patojenleri baskılayan mikro florayı besleyecek organik madde miktar ve kalitesinin arzu edilen genel baskılama etkisinin ortaya çıkışında esas belirleyici etmen olduğu ifade edilmiştir. Rhizoctonia ile yapılan çalışmalarda, dayanıklı skleroşiya yapısı oluşturan bu patojene karşı, Tricoderma, Flavobacterium gibi spesifik antogonistik etkiye sahip özel mikroorganizma florasının mevcudiyetinin “spesifik baskılama” etkisinin ortaya çıkması için gerekli olduğu ifade edilmiştir.

Vermikestin katı formunda kullanımının yanı sıra son yıllarda vermikestten, havalandırmalı (aerated) ve havalandırmasız (non-aerated) olarak elde edilen vermikest çayının hem toprak kökenli ve toprak üstü bitki patojenlerine karşı veya gübre olarak kullanımı son on yılda hızla yaygınlaşmıştır. Havalandırmalı (aerated) vermikest çayı elde etmede 1 hacim vermikest ile 10/50 hacim içilebilir çeşme suyu karıştırılır ve 12-24 saat düzenli olarak içine hava verilir veya suyun devamlı sirkülasyonu sağlanır. Havalandırmasız (non-aerated) vermikest çayı hazırlamak için 1 hacim kest ile 3/10 hacim çeşme suyu üzeri açık bir konteynır içinde karıştırılır. Bu karışım günlük karıştırılabilir veya karıştırmaksızın 1 ila 3 hafta bu şekilde beklemeye bırakılır. Havalandırmasız kest çayı yapımında kullanılan ilave maddeler; maya, alg tozu karışımları solüsyondaki bakteri populasyonunun artışını sağlar (Zibilske, 2004). Toprak kökenli hastalıklarla mücadelede, toprak altı vejetatif organların veya tohumun kest çayı içinde tutularak bu kısmın solüsyondaki microbiyal populasyon ile kaplanması sağlanır. Yaprak ve meyva patojenlerine karşı vermikest kullanımı spreyleme şeklinde uygulanmaktadır (Scheurell and Mahaffee, 2002). Kompost ve vermikest çayı ile yapılan çalışmalarda, bu solüsyonların bitki hastalıklarını baskılama etkinliği ile sahip olduğu bakteri populasyon seviyesi arasında doğru orantılı bir ilişki gözlenmiştir (Suthar, 2007).

4. Sonuç Ve Öneriler

Çevre dostu, ek gelir ve kaynak kazanımını sağlayan vermiteknoloji uygulamaları, özellikle küçük ve orta ölçekli tarımsal işletmeler için düşük girdili tarımsal üretim faaliyetini mümkün kılar. Vermikompost teknikleri çok düşük maliyet gerektiren kolay uygulanabilir yöntemlerdir. Doğru uygulanmış ve iyi takip edilmiş bir vermikompost süreci sonunda, biyo-gübre ve biyo-pestisit olarak etkili, ticari değeri çok yüksek bir ürün elde edilebilir. Fakat kestlerin veya kest çaylarının sahip oldukları ticari potansiyellerinin yaygın ve tekrarlanabilir olarak kullanılabilmesi için, bu ürünlerin besin içeriklerinin uygun seviyede olması, pH değerinin uygun seviyeye getirilmesi ve kanalizasyon benzeri atıkların kullanımında muhtemel insan patojenlerinin bertaraf edilmesi gibi konularda standardizasyona dikkat edilmelidir.

vetman996
24-07-2013, 03:36
Sayın Hasanbatiray Bey Merhaba.

Paylaşımlarınız için teşekkürler. Hz. Mevlana der ki: Bir mum diğer mumu tutuştururken ışığından bir şey kaybetmez.

Ülke topraklarını kimyasal gübre kirliliğinden uzak tutmanın-kurtarmanın en basit yolu bence solucan gübresi kullanımıdır.

Paylaşımlarınızın devam etmesi temennisiyle... Selamlar... Saygılar...

hasanbatiray
24-07-2013, 03:50
Sayın Vetman996,

Beğenmenize çok sevindim. Yaklaşık 1 yılı aşkın süredir bu iş ile ilgileniyorum.Bu kadar detaylı bir sitede bu şekilde paylaşım yapabilmek gerçekten çok rahatlatıcı.

4 mevsimin de yaşandığı güzel ülkemizde kimyasallardan kurtulmanın tek yolu organik gübre kullanımını artırmaktır. İnşallah bilinç düzeyimizi yükseltebilmek için yaptıklarımız faydalı olur.

Saygılarımla...

efekentli
27-07-2013, 17:10
Sayın Hasanbatıray,
Yazdıklarınızı büyük bir keyif ile okudum. Ancak tabiri caiz ise dar alanda kısa paslaşmalar diyebileceğimiz bir şekilde bitkilerim ile uğraşabiliyorum. Hemen hiç güneş görmeyen bir büro ve küçücük bir arka bahçe. Bu sebeple de profesyonelce solucan gübresi üretme imkanım pek yok. Ama arka bahçede bulduğum bir köşeye 40 cm x 40 cm genişliğinde, 90 cm yüksekliğinde bir çöp kovası koyabildim. Bu çöp kovasının içine de bitkilerimin topraklarını değiştirirken artan toprakları, bitkilerden dökülen yaprakları, bir iş yerinde çıkabilecek ufak tefek mutfak artığı ile bir miktar talaş koydum. Yine bu kovanın içine arka bahçeden bulduğum 40-50 civarında toprak solucanı koyarak kovayı yarısına kadar su ile doldurdum. Bu şartlar altında solucan gübresi elde etme imkanım var mı?

limon_sever
27-07-2013, 17:18
Sayın Hasanbatıray,
Yazdıklarınızı büyük bir keyif ile okudum. Ancak tabiri caiz ise dar alanda kısa paslaşmalar diyebileceğimiz bir şekilde bitkilerim ile uğraşabiliyorum. Hemen hiç güneş görmeyen bir büro ve küçücük bir arka bahçe. Bu sebeple de profesyonelce solucan gübresi üretme imkanım pek yok. Ama arka bahçede bulduğum bir köşeye 40 cm x 40 cm genişliğinde, 90 cm yüksekliğinde bir çöp kovası koyabildim. Bu çöp kovasının içine de bitkilerimin topraklarını değiştirirken artan toprakları, bitkilerden dökülen yaprakları, bir iş yerinde çıkabilecek ufak tefek mutfak artığı ile bir miktar talaş koydum. Yine bu kovanın içine arka bahçeden bulduğum 40-50 civarında toprak solucanı koyarak kovayı yarısına kadar su ile doldurdum. Bu şartlar altında solucan gübresi elde etme imkanım var mı?

Toprak solucanıyla yapmak nerdeyse imkansız. İçine su doldurmayın. Mümkün mertebe nemli olmasını sağlayın. Birde delikli bir kap daha uygun. Elek tarzı bir şey yani.

efekentli
27-07-2013, 17:40
İkazınız için teşekkür ederim sayın limonsever. Büyük saksıların içinde yapmayı deneyeceğim. Altındaki deliklerden suyu tahliye edecektir.

hasanbatiray
30-07-2013, 01:05
Merhabalar Sn. Efekentli,

Elimden geldiğince açıklamaya çalışayım,

Alan sıkıntınız gerçekten problem değil.40x40x90 ölçülerinde bir çöp kovası gayet yeterlidir.

Güneş ile ilgili sıkıntınız olmasın çünkü ışığı hiç sevmiyor solucanlar.Sadece kovanın içindeki nem,asit (ph) ve ısı oranlarına dikkat edin.

Nem içinden rastgele bir yerden aldığınız bir avuç mamanın elinizle sıktığınızda su akıtmaması gerekir.

PH oranı 7 ile 8 arasında olmalı onu da tarım ilaçları satan mağazalarda renkli asit kartları var,ph ölçen analog ölçüm aletleri var onlarla yapabilirsiniz.

Isı ise 15 ila 25 derece arasında olmalı. 22 idealdir.

mama olarak ise ağaçlardan düşen kurumuş yaprakları parçalayın mümkün olduğunca.Hatta bunları bir poşetin içine biriktirip çürümeye bıraksanız daha mantıklı olur.Toprak koymanızın bir faydası olmaz.Mutfağınızdan çıkan et ve asitli sebzeler hariç (portakal,limon vb.) atıkları yine bir poşet içine koyup ağzını sıkıca bağlayıp 1 ay kadar çürümeye bırakırsanız solucanlarınıza ziyafet çektirirsiniz.Talaşa da lüzum yok yemezler. Ancak fazla nemini almak için karton ve kağıt kullanabilirsiniz.Renkli baskı olmazsa daha iyi olur.

Solucanlara gelince toprak solucanları gübreci solucan değillerdir. Sn. Limonsever'in de dediği gibi toprak solucanları bu iş için uygun değiller.Çünkü toprak solucanları yediklerinin %70 ini kendilerine alırlar.Aynı insanlar gibi çok da değerli olmayan dışkılarını bırakırlar.Size tavsiyem internette çeşitli sitelerde satılan kırmızı kaliforniya solucanlarından edinmeniz.Zaten çok hızlı ürüyorlar.Sıkıntı yaratmazlar.

Saygılarımla...

efekentli
30-07-2013, 01:25
Bilgilerinizi benimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim Hasanbatıray bey.
Profesyonelce değil tam aksini amatörce bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Ama bunu yaparken de yanlış birşeyler yapıp güzele ulaşmak isterken küçük çaplı doğal katliama sebep olmamak için dikkatli olmaya ve sizlerin tecrübelerinden faydalanmaya çalışıyorum. İnşallah ilerleyen zamanlarda daha güzel bilgilerimizi karşılıklı olarak paylaşmak dileğiyle.
Saygılarımla...

hasanbatiray
30-07-2013, 02:53
Sn. Efekentli,

Estağfurullah, elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım her zaman. Çabanız gerçekten takdir edilesi.Ülkemizde yıllardır kimyasal gübrenin kullanımı sebebi ile topraklarımız mahvoldu. Bitki,meyve ve sebzelerimiz zehir doldu. Doğal olarak biz vatandaşlar da. Artık uyanıp hem kendimiz , hem yeni nesil hem de ülkemiz için organik üretim zamanıdır. Bir parça bile faydam olsa ne mutlu bana.

Çalışmalarınızda başarılar dilerim. İnşallah üreteceğiniz organik gübre ile çok güzel sonuçlar elde edersiniz. Burada da paylaşır bizleri bilgilendirirsiniz.

Saygılar, Sevgiler ...

Savaş
05-08-2013, 00:07
Arkadaşlar yeni bir röpotajım yanınlandı. İlgililer buyursun lütfen:

http://solucangubresi.web.tr/roportajlar/usta-vermikompostcu-ve-su-bilgesi-shelley-grossman-ile-roportaj.html?preview=true&preview_id=2533&preview_nonce=9c49ec8a5d

Saygılarımla.

vetman996
05-08-2013, 05:46
Arkadaşlar yeni bir röpotajım yanınlandı. İlgililer buyursun lütfen:

http://solucangubresi.web.tr/roportajlar/usta-vermikompostcu-ve-su-bilgesi-shelley-grossman-ile-roportaj.html?preview=true&preview_id=2533&preview_nonce=9c49ec8a5d

Saygılarımla.
Değerli Savaş Bey Kardeşim Merhaba.

Her şeyden önce "Dünyanın En Geniş Türkçe İçerikli Solucan Gübresi Sitesi"ni hazırladığınız ve bu sitede çok güzel bilgiler paylaştığınız için teşekkür ederim.

Özel maillerle sorduğum sorulara aynı gün içinde dönüp cevap yazman beni oldukça memnun ediyor. Bunlar için de ayrıca teşekkürler..

Röportajda geçen "Bottle Biologist" hakkında biraz detaylı bilgi verebilir misiniz. Dünyada uygulanan projeler hakkında da bilgi sahibi olmamız gerekiyor. Sıvı Solucan gübresiyle ilgili bahsettiğim konuda sizden biraz daha detaylı bilgi-çalışma isteyeceğim. Rusya'daki siteye yazdım ama henüz dönüş yapmadılar. Topraksız tarım Ar-Ge seramız var ve burada sıvı solucan gübresiyle ilgili denemeler yapacağız. Eğer başarılı sonuçlar alabilirsek topraksız tarım organik topraksız tarıma doğru gidecektir. Solucanlara verdiğimiz mama rasyonuna humik asit yüzdesini yükseltmek için leonardit ilavesi düşünüyorum. Ayrıca Klio vs. ile farklı rasyonlar hazırlayarak solucan gübrelerinin kalitesini artırmayı gibi bir takım projelerim var. Dünyada böyle bir çalışma var mı acaba. Bu konuda bilginiz var mı?

Ramazan Bayramının ikinci ve üçüncü günü Mehmet Beyi misafir edeceğiz ve üretim tesisi çalışmalarımızı hızlandıracağız.

Solucan gübresinin diğer gübrelerden daha kaliteli olduğu ve temel konular-gübre başlığı altında paylaşılmasının uygun olacağı düşüncesiyle çalışmalarımı http://www.agaclar.net/forum/temel-konular-toprak-gubre-tohum-sulama/32156.htm başlığı altında paylaşıyorum. Henüz detaylara girmedim ama zaman içinde paylaşımlarımız ve denemelerimiz devam edecektir.

Her şey için tekrar teşekkürler canım kardeşim... Selamlar... Saygılar ...

Savaş
07-08-2013, 01:04
Sayın vetman996,

Bottle Biologist ile ilgili bir dosya hazırlıyorum. Daha çok çocuklar için tasarlanmış bir eğitim projesi. Ancak ben solucanlara dair her konuyu bir bütün olarak düşündüğüm için bu konularda da bir kaç araştırma yapmayı düşünüyorum. Bitirince yayınlarım.

Leonardit vb. kullanımlar üzerine şu ana kadar bir çalışmaya raptlamadım. Belki yapan varsa da en azından internet ortamında bir paylaşımda bulunan yok. Biliyorsunuz, böyle bir bilgi elime geçerse paylaşırım.

Bu arada topraksız tarım ve solucan bağlantısını biliyor musun? Akuaponik Bahçecilik ve Akuaponik Sistemlerin Yaşayan Elementleri: SOLUCANLAR | Solucan Gübresi (http://solucangubresi.web.tr/genel/akuaponik-bahcecilik-ve-akuaponik-sistemlerin-yasayan-elementleri-solucanlar.html) sayfasında yayınladığım konuya bak. Bu şekilde bir deneme çalışması da yapabilirsin belki. Benim uygun yer ve koşullarım olsaydı denerdim. Taze balık, taze sebze... Topraksız ama solucanlı tarım.

Saygılarımla.

silverain13
30-01-2014, 09:58
Solucanlı kompost kutusu yöntemi küçük bir alanda uygulanabilmesi ve herhangi bir koku oluşturmaması sayesinde evde bile kolayca uygulanan bir yöntemdir. Vermikompost dolayısıyla ev atıklarını azaltmak açısından oldukça pratik bir çözümdür.

Toprak solucanları
Türkiye’de yaklaşık 80 çeşit solucan bulunmaktadır. Organik maddelerin çözülümlerinin büyük bir kısmını topraktaki mikro organizmaların ve öğütücü faunanın da yardımını alan bu solucanlar gerçekleştirmektedir. Kompost solucanları ya da toprağın üst kısmındaki organik madde katmanında göze çarpan bazı solucanlar günde boylarının yarısı ila iki katı kadar yiyebilmektedir. Bu solucanlar hızla çoğalabilmektedirler. Üç ayda bir toplam nüfusları iki katına çıkabilmektedir.

Solucanlı Kompost yönteminin işleyişi

Solucanlı kompost, diğer adıyla da vermikompost olarak bilinen bu yöntem, biyolojik olarak çözülebilen atıkların kompost olarak kullanılacak doğal gübreye dönüştürülerek solucanlar vasıtasıyla değerlendirilme yöntemidir. Vermikompost yöntemiyle iki doğal gübre elde edilebilir. Bunlardan ilki katı şekilde olan birinci sınıf organik bir gübredir, ikincisi ise sıvı şeklinde olan kompost çayı denilen biçimidir.

Bu yöntemin uygulanışında atıklar solucanlarla birlikte bir kaba yerleştirilir. Bu kabın içinde kompost oluşumu için ideal ortam oluşmaktadır. Atıklarla beslenen solucanların dışkıları birikerek vermikompostu oluşturur. Atıkların içinde bulunan ve kabın dibine doğru süzülen sıvı kompost sıvısı (çayı) denilen sıvıdır.

Vermikompostun işleyişi bu solucanların hamaratlığına ve çözülümü sağlayacak ideal ortamın oluşturulmasına bağlıdır. Elde edilen vermikompost saksıdaki ya da bahçedeki bitkiler için kullanılabilir.

Klasik kompostdan farkı

Başlıca fark fermantasyon olmamasıdır. Klasik kompostlamada kalıntıları taze kompost haline getiren önemli bir aşama bulunmaktadır : organik maddenin 50 ila 70 derece gibi yüksek bir ısıda bakteriler sayesinde çözülmesidir. Oysa vermikompost uygulamasında atıkların dönüşümü solucanların bakterilerin ve başka organik öğütücülerin faaliyeti sayesinde normal sıcaklıkta gerçekleşmektedir.

Ailevi kullanım bağlamında da bu iki uygulama aynı miktarlara tekabül etmemektedir. Klasik kompost uygulaması bir tarladan ya da büyük bir bahçeden toplanan atıklara gereksinim duyarken vermikompost uygulaması için daha az atık gerekmektedir; bu sayede gerek bir apartman dairesinde yaşayanlar gerekse küçük bir bahçesi olanlar için daha uygun bir yöntemdir.

Farklı olsalar da bu iki system birbirlerini tamamlayabilmektedir. Klasik kompost büyük miktardaki atıklar için uygunken vermikompost mutfak atıklarında ya da klasik kompostonun elverişsiz hava şartlarında ulaşması zor olduğu günlerde kullanılabilmektedir.

Avantajları

Vermikompostun birçok avantajı vardır. Atıkları dönüştürmenin dışında atıkların kişi başına yılda yaklaşık 100 kg azalmasını sağlar. Bunun birçok sonucu vardır:


Mutfaktan çıkması gereken naylon torba sayısı azalır
Mutfakta daha az fermantasyon kokusu oluşur.


Ayrıca neredeyse hiçbir koku oluşmaz (yalnızca hafif bir humus kokusu) ve şehir ortamında komposto uygulamasını mümkün kılar. Bu atığın içinde tüneller açarak beslenen solucanlar sayesinde gerçekleşir. Solucanlar kötü kokuların kaynağı olan anaerobik bakterilerin oluşumunu engeller.

Daha geniş bir açıdan değerlendirilecek olursa atıkların dönüştürülmesi birçok sebeple iyidir :


Daha az çöp torbası
Çöp taşımasının azalması > karbon salınımının azalması
Çöp yakımının azalması
Çöplerin daha az dolması


Zayıf yanları

Oldukça hassas bir mini ekosistem barındıran solucanlı kompost kutusu dikkatle izlenmelidir. Solucanların ölümüne ya da zararlı böceklerin gelişimine sebep olacak hatalardan kaçınılmalı.

Soluncanlı kompost, vermikompost sistemleri

Vermikompost sistemi hassas bir dengeye sahip olan mini bir ekosistemdir. Dolayısıyla daimi olarak denetim gereksinimi duyar ve solucanların ölümüne yol açabilecek ya da sisteme zararlı böcekleri çekebilecek hatalara düşmemek gerekir.

Farklı modeller

Vermikompostu birçok farklı modelle gerçekleştirmek olasıdır. Bu kaplar tahtadan, plastikten ya da polistirenden olabilir. Kapları genel olarak aynı avantajları sağlayan üç sınıfa ayırabiliriz: avantajlar ve sonuç açısından aralarında fark yoktur ancak fark kendini pratiklik konusunda gösterir. Piyasada birçok solucanlı kompost kutusu sistemi markası bulunmaktadır. Bu markalar çeşit çeşit vermikompost sistemleri ve kitleri üretmektedirler.

1/ Dikey

Bu konum için alt kısmında musluk sistemi bulunan bir bidon yeterlidir. Atıklar üst kısımdan tıpkı çöp kutusunda olduğu gibi yerleştirilir. Bu sistem basit olduğu kadar masrafsızdır ve fazla yer kaplamaz. Ancak toplama işlemi nispeten zordur. Kabın içinden atıkların tümünü çıkartmak ve henüz çözülmemiş olanları yeniden içeri yerleştirmek gerekir.

2/ Yatay

Bu sistemde iki hatta daha çok hazne kullanılır. Böylece haznelerden biri dolunca diğer hazneye geçilebilir. Hazneler arasında atıkların geçmesi engellenir. Bir hazneden bir diğerine yalnızca çözülmeyi kolaylaştıracak olan solucanlar geçer.

Bu sistemde kompost sıvısı toplanması için bir hazne gerekir.

Bu sistemin başlıca zorluğu solucanların hazneler arasında eşit olarak dağılmıyor oluşu ve haznelere arasındaki engelden dolayı üst kısımdaki atıklardan çok yararlanılamamasıdır.

3/ Döner plaklı

Bu son sistem en yaygın olarak kullanılan sistemdir ve tartışmasız en pratik çözümdür. Bu sistem de çoklu hazne fikrinden yararlanır ama burada hazneler üst üste yerleştirilir. Bu sayede haznelerde tam bir rotasyon elde edilir : vermikompost alt kısımda kalır atıklar ise üstten eklenir. Alt kısım daima sıvı gübrenin toplanması için kullanılır.

Yatay sisteme oranla bu sistemin avantajı solucanların doğal hareketidir çünkü bu sistemde solucanlar doğal olarak yukarıya doğru ilerlerler. Bu aynı zamanda daha homojen bir dönüşüme olanak sağlar. Havalandırma da daha iyi gerçekleşir.

Üç ya da daha çok katlı oluşturulan bu sistem hasatı kolaylaştırır. Taze atıklar üstte olduğundan geriye yalnızca vermikompostu toplamak ve alttaki katı üste yerleştirmek dışında birşey kalmaz.

Ev yapımı solucanlı kompost kutusu

Solucanlı kompost kutusu sistemini evde yapmak da mümkündür. Ahşaptan ya da plastik sandalyeler vasıtasıyla yapılabilir.

Dönüştürülmüş malzemelerle

Gerçekleştirmesi kolay olmasıyla birlikte dönüştürülmüş malzemelerden bir kompost sistemi kurmak hem en ekonomik hem de en ekolojik yöntemdir. Bunun için en basit yol polistiren kutular kullanmaktır (balık satan mağazalarda bulunur).

Polistren kutuları pazar atıklarının arasında ya da bir balıkçıdan temin edebilirsiniz. Sisteminizi kurmak için sağlam ve aynı boyutlarda olan üç kutuya, uygun bir kapağa ve polistiren parçalarını kesip diğer kutulara yönlendirmeye yarayacak olan dördüncü bir kutuya ihtiyacınız olacak. Kutuların iç içe girebilmesi sisteminize istenmeyen girişlerin sınırlanması açısından etkili olacaktır.

İlk kutu solucan sıvısınn toplanmasına yarıyacaktır. Sıvının akmasını engellemek için kutunun içine bir naylon torba yerleştirebilirsiniz. Kutuyu yerden biraz yükseltip altına başka bir kap da yerleştirebilirsiniz.

Diğer iki kutunun dibinde fazla suyun çıkmasını ve solucanların geçmesini sağlayacak şekilde birçok delik bulunmalıdır. Delikleri açmak için büyükçe bir tornavidadan yararlanabilirsiniz. Kutuların eğer yan kısımlarında delikler varsa dördüncü kutudan polistren parçacıklar kesin ve delikleri kapatın. Daha sonra delikli kutulardan birini solucan çayı toplayıcısının üzerine yerleştirin. Bunun içini ağzına kadar solucan ve atıklarla doldurun. Ardından üçüncü kutuyu yerleştirip aynı işlemi yenileyin. Üçüncü kutu da dolduğunda ikinci kutudaki vermikompostu alabilir ve kutuyu sistemin tepesine koyarak döngüyü sürdürebilirsiniz.

Solucan gruplarına genel bir bakış

Toprak solucanları genel üç gruba ayrılırlar. Dünyada binlerce toprak solucanı bulunmaktadır.


Çöp solucanları (Epigeic) , toprağın üst katmanlarında yaşar. Organik maddeler ve çözülmekte olan bitki örtüsüyle beslenirler. Örneğin: kırmızı Kaliforniya solucanı (Eisenia andrei), Dendrobaena subrubicundus, Eisenia eiseni, Lumbricus rubellus ve Eisenia fetida)



Sığ toprak solucanları (Endogeic), orta boyludur. Bunlar toprağın içine (dikeyine ve yatayına) daha derin oyuklar oluştururlar. Toprak ve organik madde karışımından beslenirler.



Derin tünel kazıcı solucanlar (Anecic), oldukça büyük boylu olan bu solucanlar dikey kazılmış oyuklarda yaşarlar, geceleri toprağın yüzeyine çıkarak organik maddelerle beslenirler ve geri dönerler.


Başka bir bakış açısıyla da baktığımızda, iki solucan grubu olduğunu söyleyebiliriz :


Kazıcı solucanlar (sığ toprak solucanları ve derin tünel kazıcı), bunlar toprakta oyuklar oluştururlar. Bu solucanlar vermikompst sistemi için uygun değildir. rolleri daha çok toprağı havalandırmak, sulamak ve yapılandırmakla sınırlıdır.



Toprağın yüzey katmanlarında yaşayan çöp solucanları. Çözülümüne yardımcı oldukları organik maddelerin içinde çoğalırlar. Kazıcı solucanlardan daha az yaşar ve daha çabuk çoğalırlar.


Solucanlı kompost kutusu için kullanılan solucan türleri

Avrupa’da ve ılıman ülkelerde solucanlı kompost kutusu sistemi için üç tür solucan kullanılmaktadır. Bu solucanlar iştahları ve hızla çoğalıyor oluşları açısından tercih edilmektedirler. Eisenia fetida, Eisenia andrei ve Eisenia hortensis.
Bu farklı türler sistemdeki organik maddelerin dönüştürülmesini hızlandırmak üzere birarada kullanılabilirler.

Kompost solucanları nereden bulunacak ?

Solucanlı kompost kutusu solucanları genellikle sistem satın alınırken sistemle birlikte verilir. Aksi taktirde başka çözümler de mevcuttur. Bazı internet siteleri bu solucanları adresinize postalamaktadır. Vermikompost sistemi olan arkadaşlarınız varsa onlardan size solucanlarından verebilirler. Kırsal bölgelerde toprağın üst kısımlarında çözülmekte olan organik maddelerin ya da gübrelerin içinde bu solucanlardan bulabilirsiniz.

Yerleştirilmesi

Kompost solucanları 15 ila 25 derece arasında etkilidirler. Bu ısı sınırları içerisinde kalınacaksa vermikompost sisteminizi dışarıya da yerleştirebilirsiniz. Yaz mevsiminde sisteminizin güneşten korunan bir yerde oluduğundan emin olun. Kışın dönüşüm faaliyetini sürdürmek isterseniz sisteminizin donmaması gerekmektedir. Bu durumda sistemin bir garaj ya da kav gibi kapalı bir ortamda bulunmasını tercih edin. Sisteminizin görünümü içeriye yerleştirilmesine izin veriyorsa onu atıkların oluştuğu bölgeinin yakınlarına yerleştirebilirsiniz. Örneğin mutfak dönüşüm sisteminizin yıl boyunca faal olması için uygun bir konumdur.

silverain13
30-01-2014, 10:06
İstenmeyen böcekler

Çürüyen organik madde varlığından yararlanmak isteyen davetsiz misafirlere rastlanabilir. Solucanlı kompost kutusu fazla meyve atıkları içeriyorsa küçük siyah sinekler görülür. Kompost kutusunun etrafına sarı yapışkan kağıtlar asılabilir. Nemli ortamlardan hoşlanan bu sineklerin sayısını sınırlamak için kompost kutunuzun içine kağıt ve karton ilave edip karıştırın. Lavanta esansiyel yağı **** arap sabununun kovucu etkileri sayesinde istenmeyen bu böceklerin işgalini önlemek mümkündür.

Solucanlı kompost kutusu ile gübre üretimi

Solucanlı kompost kutusundan iki çeşit gübre üretilir : solucan kompostu (vermikompost) ve kompost sıvısı (çayı).
Kokusuz ve toprak kıvamında olan vertmikompost topraktaki suyu muhafaza ederek toprağı tazeleyen ve havalandıran besin takviyesidir. Bitkiler tarafından doğrudan emilebilen sabit yapılı bu besin mikroorganizmaların yardımıyla bitkilerin kök salmasını ve gelişmesini sağlar. Bitkiler topraktaki bakteriler ve mantarların yardımı olmaksızın besinleri doğrudan alamazlar.

Vermikompostun dibinde biriken vermikompost sıvısı (çayı) çoğunlukla (%80) mutfak atıklarının sıvısından oluşmaktadır. Bu sıvı besin maddesi i ve mineral oligo-element açısından zengindir. Toprağın yaşamsal yapısını oluşturan mikroorganizmaları da elbette unutmamalıyız.

Profesyoneller için kompost çayının farklı işlevleri vardır :


Bitkileri korumak : yaprakların, sapların ve meyvelerin yüzeylerindeki çözülmekte olan besin (filosfer) : olası patojenlerin yemeyeceği besinlerden yayılan mikro organizmalar yiyecektir. Koruma ya da iyileştirme açısından : non selektif enzimatik eylem doğrultusunda yayılan mikro organizmalar patojen döllerini yiyeceklerdir.



Organik maddelerin daha çabuk çözülmesinin sağlanması: çözülmekte olan organik maddeleri yalnızca mikro organizmalar sindirebilir; dönüşüm sonunda bunlar bitkiler için hazır hale geleceklerdir.


Kompost, vermikompost ve solucanlı kompost svısı oluşturmanın profesyonel yolları da vardır. Bu yöntemlerin avantajı gelişen mikro organizmaların çeşitliliğine ve miktarına bağlıdır. Ev kompost sistemleri, çeşitli organik maddeler üretmelerinin yanısıra ürettikleri çeşitlilik düzenli bir işlevsellik oluşturabilmek için çok fazladır. Profesyonel sistemlerin amatör ya da profesyonellere getirdiği avantaj budur. Bu sistemler sayesinde fidancılık (arborikültür), peysaj gibi işlerle ilgilenen kişiler bitkileri mikro organizmaların faaliyetiyle besleyebilirler. Organik zenginleştiriciler önce bakteriler, mantarlar gibi mikro organizmalar tarafından çözümlenirler. Böylesi daha iyidir !

Hasat

Vermikompost hasatı ortalama olarak ayda hatta bir buçuk ayda bir yapılır. Kompost çayı üretimi çok daha düzenlidir bu nedenle vermikompostdaki nem oranını düşük tutmak için suyun düzenli olarak çekilmesi gerekmektedir.

Kullanımı

Solucan çayı bitkilerin üzerinde doğrudan kullanılmamalıdır. 1 litre kompost çayını on litre suyla karıştırılarak kullanılması gerekir.

Vermicompost: Solucanlar Evsel Organik Atıklarımızı Nasıl Gübreye çeviriyorlar? (http://youtu.be/fkyj1fguPcg)

silverain13
30-01-2014, 10:08
Solucanların yemlerinin ne olduğuna dair bilgiler ve örnek bir kompost kutusunun temsili resimleri ektedir.

silverain13
30-01-2014, 13:43
Arkadaşlar bu kompostu yapıp toplayınca içinde solucanın yumurtaları kalırsa saksıya koyunca çıkarlarsa bitkiye zarar verirler mi? Bilginiz var mı acaba?

tezcanibrahim
18-02-2014, 06:17
Arkadaşlar bu kompostu yapıp toplayınca içinde solucanın yumurtaları kalırsa saksıya koyunca çıkarlarsa bitkiye zarar verirler mi? Bilginiz var mı acaba?

Kesinlikle zarar vermezler.

limon_sever
18-02-2014, 11:42
Kesinlikle zarar vermezler.

Dolaylı yoldan zarar verirler. Eğer saksı içinde solucan ve bitkinin besleneceği kadar besin yoksa solucan bitkinin besinine ortak olur. Bir süre sonra bitki beslenemediği için sıkıntılar baş göstermeye başlar.

birgaripyolcu
27-02-2014, 20:11
Arkadaşlar ben bu gübreyi yıllardır yapıyorum.Hem bunu hemde dam oluğunun suyunun toplanması işlemini.Evim bağımsız olduğundan bahçede açtığım 50 cm derinliğindeki kuyucuğa mutfakta çıkan tüm organik maddeleri atıyorum.Dolunca üstünü toprakla kapatıyorum.Bahçede kazılmamış yer kalmamıştır.Bir yılda çürüme gerçekleşiyorBöyle çöpte az birikiyor.Oluğun altındaki buyük 1 tona yakın su kabından da sulamayı yapıyorum.

elizz
05-04-2014, 01:48
doğa dostu arkadaşlar merhaba aranıza yeni katıldım bende solucan gübresi çalışmasına yeni başladım 1000 adetle desteklerinizi bekliyorum özellikle mama yapımı konusunda destekleriniz için şimdiden teşekkürler

bernacyhn
05-05-2014, 16:39
Merhabalar, ben daha önce iki defa solucan gübresi denemesi yaptım ama çok aceleci olduğumdan ve solucan kabını sürekli sulama gafletinde bulunduğumdan başaramadım.

Şimdiki denemem ise sanırım başarılı olma yolunda ilerliyor. Nemlendirme ve yem konusunda daha hassas davranıyorum. Kontrol etsem de solucanlarımı rahatsız etmemeye dikkat ediyorum. Sekiz gün önce bahçeden üç adet solucan aldım. Küreğim olmadığı için el yordamıyla bu kadar bulabildim. Daha sonraki gün yağmur yağdı ve ben heyecanla yine solucan aradım ve yine 3 tane bulabildim. Onları özenle hazırladığım yatağa koydum ve mutfaktan topladığım sebze artıklarını çürüterek yemledim, üzerlerini de eski bir kumaş parçasıyla örttüm ve nemlendirdim. İlk birkaç gün hep bir iki tanesinin kuyruğunu görüyordum. Sonra yatılı misafirim olduğu için yaklaşık dört gün ilgilenemedim yalnızca bir sabah kumaşın üzerinden nemlendirme yaptım. Bu nedenle solucanların öldüklerini düşünüp bugün yeniden solucan aramaya gittim. 4 büyük 3 küçük solucan bulup getirdim. Önceki yatağı bozup yeni yatak yapacaktım. Ancak belki yaşayan vardır diye çürük yaprakları kaldırayım dedim ve epey büyük bir solucanı benim yarattığım sarsıntıdan kaçarken gördüm. Yaşadığım sevinci anlatamam.

Geçtiğimiz günlerde havuç, patates, kabak ve biber artıklarını rondodan geçirip kapalı bir kapta çürümeye bırakmıştım. İlk günler kabın altı çok ısınmıştı, ara ara havalandırıp yeniden kapattım. Bugün epey çürümüş olduğunu görünce solucanları koymadan önce kabın bir köşesine bu yeni yemi koydum. Yemin uzağına da solucanları koydum ki kendileri ulaşsınlar diye. 10 dakika geçmeden hepsi gözden kayboldu. Şuanda üstleri açık yeni yemin fazla suyu buharlaşsın diye bekliyorum. Çok çok ıslak olmasa da ne olur ne olmaz diye. Gerekirse ben yine nemlendiririm ortamı. Bir müddet sonra kapatacağım yine.

Bunca hikayeyi anlattım da bir türlü merak ettiğim şeyi soramadım. Birkaç yerde çay posasını sevdiklerini okumuştum. Ancak nasıl verildiğine dair bir şey bulamadım. Soğuk posayı olduğu gibi mi veriyoruz; yoksa onu da bir müddet çürütüp öyle mi veriyoruz, bilemedim. Yardımcı olabilirseniz çok çok sevinirim.

Ayrıca herkese çalışmalarında başarılar dilerim.

pak organik
08-05-2014, 23:28
Sevgili arkadaşlar hepinize merhaba,
Yeni üye olarak bir kaç gündür solucanlarla kompost yapımı konulu forumunuzu dikkatle incelemeye çalıştım.. Sevgili Epsody (forumun başlarındaki faalliğini son yıllarda bırakmış gibi görünüyor. Bir şeylere kızdığı kanaati de bende oluşmadı desem yalan olur..İnşallah bir şeye kırılmamıştır.) ve x-29 ile başlayan bilgi paylaşımları ilerleyen zamanlarda sevgili chttmr, sevgili savaş,sevgili womkake ve Hasan Batıray ve ismini sayamadığım bir çok arkadaşın da katılımıyla çok daha güzel bir hal almış.Adeta Türkiye'de solucan kompostunun da bir tarihçesi gibi olmuş..Hepinizi kutluyorum ve başarılarınızın devamını diliyorum..

pak organik
08-05-2014, 23:40
Benim de çok değerli arkadaşlara izniniz olursa benim de bazı sorularım var.
Bir patates tarlasını veya bir domates bahçesini ele alalım..Veya herhangi bir ürün olabilir. 1 dekar bir alan konvansiyonel tarımda kullanılan gübreler ile (Klasik npk gübreleri) gübrelenmiş olsun..1 dekar bir alan da solucan gübresi ile gübrelenmiş olsun..Hatta her ikisi ile de gübrelenmiş bir dekar olsa o çok güzel olur..Bu ikisi arasında tat,lezzet,vitamin değeri,uzun ömürlülük vb. açısından solucan gübresinin çok başarılı olduğundan eminim.Üretim hızı ve miktarsal verimlilik açısından yapılmış bir deneme yapan veya yapıldığını bilen bir arkadaşımız var mı? Bir de hem kimyasal hem de solucan gübresi kullanım miktarlarını da göz önüne alarak maliyet çalışması yapan bir arkadaşımız var mı? Özellikle bu işin ticaretini yapan arkadaşlar varsa (vermicompost ,Savaş ,Bahçe bulut,chttmr yapıyor anladım ama inşallah yanılmamışımdır. ) özellikle yanıtlarlarsa çok sevinirim..

pak organik
09-05-2014, 00:02
Bitkilerin en çok ihtiyaç duyduğu besinlerin başında azot gelir diye biliyorum..Doğada azot döngüsünü incelediğimde bitkilerin azotu nitrat formunda yani inorganik bileşik halinde en kolay alabildiğini görüyorum.Solucan gübresi vb. organik gübrelerde hepimizin bildiği gibi azot organik haldedir.Bunun bitki tarafından alınabilmesi yine bilgi dağarcığım dahilinde mümkün değildir..Azot döngüsü incelendiğinde organik haldeki azot bileşikleri amonifikasyon bakterileri tarafından önce amonyuma,daha sonra da nitrifikasyon bakterileri tarafından önce nitrit daha sonra da çok hızlı bir şekilde nitrata dönüştürülerek bitkiye yarayışlı hale geliyor.Tamamen organik üretim taraftarı olan bir bireyim.Bu işlemler sırasında bakteri faaliyetlerini çok önemsiyorum.Bitkiye organik gübrelerin üstün özellikler sağlamasının sebebini de bu bakteri faaliyetlerine bağlıyorum..Şimdi bir tarafta gübre bir tarafta bitki var.Ve biz onu besleyeceğiz.Kimyasalı verdiğimiz zaman bitki onu anında alıyor ve hemen büyümeye başlıyor.Çocuğu olanlar bilir.Bebek bile hazır mamayı gördüğünde bir daha anne sütü almıyor.Burada bebek nasıl iri ama pos büyüyorsa ben kimyasalla beslenen bitkiyi de aynı görüyorum.Doktorlar bilir anne sütü ile beslenen çocuk kolay kolay hasta olamaz ama mama ile büyüyen çocuk hasta olur..Konuyu çok dağıtmadan şunu sormak istiyorum.İnorganik gübrede bakteriye ihtiyaç yok..Çünkü bitki zaten direk alıyor gıdayı..Bizim çiftçimiz maalesef buna bakıyor..Kimyasalla toprağın nasıl kirlendiğine maalesef bakmıyor..Eğer şu sağlanabilirse Türk tarımı ilerler diye düşünüyorum..Solucan gübresi veya alternatif kompost gübre fark etmez..Öyle bir formülasyon olmalı ki..Kimyasalla üretilen bitkinin üretim hızı ve verimini geçsin..Bunun yanında da maliyet düşsün..Forumda yapılan yorumların büyük kısmı solucan gübresi nasıl üretilmeli ve faydaları yönünde.Ama gübre ile bitki münasebeti yüzeysel geçilmiş.Bu konunun derinleştirilmesi taraftarıyım.

pak organik
09-05-2014, 00:06
Solucan gübresi üretici arkadaşlardan bir ricam olacak..Mümkünse ürünlerini sertifikalandırırken aldıkları analiz raporlarını burada yayınlayabilirler mi.. Hepimizin bildiği gibi bir çok solucan maması çeşidi var..Kullandıkları mamaları da belirtirlerse, analiz raporları ile kıyaslayarak hangi mamanın daha kaliteli olduğunu da belirleyebiliriz böylece..

pak organik
09-05-2014, 00:17
Solucan gübresini çiftçi bir çok şekilde kullanabilir..Kullanım oranları ile ilgili siera-worm.com un biber üzerinde yaptığı testi forumumuzda gördüm..Aşağıda düzenlenmiş halini görebilirsiniz.Acaba Yerli üretici arkadaşlarımızın bu konuda yapmış oldukları bir test var mı..Bu ABD şartlarında yapılmış bir test tabiiki..
Aslında solucan gübresinin kullanım şekli de değişebilir..Mesela domateste solucan gübresini ocağa belli gramajda koymak ile toprağa belli oranda karıştırma arasında kalite ve maliyet yönünden ne gibi farklar var..Hangisi daha doğru..

pak organik
09-05-2014, 00:23
Gübresi ile ilgili aklıma takılan bir konu daha var aklımda..İnsanların sabah öğle akşam her gün beslenir.Bitkilerde de buna benzer bir düzen olduğuna inanıyorum..Yani gübreyi bir defa toprağa at..Bitki ne zaman lazım olursa alsın..Buna inanmıyorum..Bitkilerin fizyolojik yapıları incelendiğinde sadece köklerinden değil yapraklarından da beslenebildiğini görüyorum..Sıvı gübrelerin de tam da bu yüzden icat edildiği kanaatindeyim..Dolayısı ile bitkinin hem topraktan hem de yapraktan beslenmesi gerektiğine inanıyorum..Solucan gübresinin çayını ya da suyunu sıvı gübre gibi kullanarak toprağa da kompostunu uyguladığımızda bitkiye göre yapılmış formulasyonlarınız var mı..Varsa paylaşabilirseniz sevinirim..Bir de sıvı ve toz gübrenin analiz değerleri arasında ne gibi farklar var acaba..Konsantrasyon farkı varsa onu da belirtirseniz sevinirim..

elizz
22-05-2014, 02:13
solucanlarım gün geçtikçe çoğalıyorlar bu günde gübrenin içinden 50 kadar havuza koydum hala kokon çok havuzdada çok kokon ve yavru var galiba 6000 geçtiler sayıcam fakat küçükler sayılamıyor çok küçük ve çok hareketliler ektiğim deneme sebzelerimde çok sağlıklı görünüyorlar (bunu ben değil ziraatçı arkadaş söylüyor) vetmanada teşekkür ederim sıvı solucan gübresininde etkisi var birde patlıcan tohumları 1 ayı geçkin sürede çimlenmemişti nasıl olsa deneme dedim sölom sıvısını sulandırdım viyolleri suladım 3 gün sonra tohumlar çimlendi bu sölom sıvısının bir etkisi bu yüzden sölom sıvısına önem veriyorum bir damlasını dahi zayi etmiyorum şimdi karar veremiyorum ziraatçi arkadaştan aldığım patlıcanları söküp bunlarımı diksem yoksa aralara diksem yerleri dar gelirmi bir sıra dahi ekecek yerim yok sebzelerdeki gelişmeleride aktarıcam fotorafta eklemek isterim becerebilirsem ben daha çok lezzetini merak ediyorum inşallah verim çok olurda bu yaz organik olarak sebze yeriz benden şimdilik bu kadar


sizlerde çalışmalarınızda başarılar dilerim

bernacyhn
28-05-2014, 14:41
Bir önceki mesajımda bahsettiğim, bir ay önce hazırlamış olduğum solucan yatağındaki yem epey azaldı. Ara ara yaptığım çok küçük eklemeler dışında herhangi bir toplu yem eklemesi yapmadım. Bu arada son üç dört gündür havalar sıcak gittiği için yataklığı balkona koydum. Gölgede duruyorlar ama üstlerinde yalnızca bir bez olduğu için her gün nemlendirme yapıyorum. Bazen havanın durumuna göre bir sabah bir akşam yaptığım da oluyor. Nemlendirme yapmadan evvel bezi kaldırıp görünürde solucan var mı diye bakıyorum. Genelde en fazla 4 tanesini görebiliyorum aynı anda, onlar da ışığı görünce kaçıyorlar zaten. Bu gördüklerim de epey büyüdüler, havanın durumundan memnun olacaklar ki çiftleştiklerini de gördüm. Bu demek oluyor ki kokon bırakmaya başladılar ve çoğalacaklar. Bunun için yeni yeme ve hatta yeni yem kabına ihtiyacım olduğundan pazardan büyük bir saklama kabı aldım. İçine mutfaktan çıkan biber domates salatalık artıkları ve de suda fazla haşlandıktan sonra kullanılamaz hale gelen asma yapraklarını da koydum. Bir haftadır çıktıkça çay posalarını da ekliyorum üzerilerine. Dün fazla suyunu alsın diye yumurta kolisini minik parçalara halinde kesip içine katıp karıştırdım. Bir süredir içerideydiler. Ev dışarıdan daha serin olduğundan istediğim hızda çürüme olmadı. Bu nedenle bu kabı da balkona koydum.

Bu konuda ara kısmından asma yaprağı ve üzüm yaprağı diye arama yaptım ama daha önce hiç konuşulmamış solucan kompostu konusu içinde. Acaba komposta iyi gelir mi, solucanların sevmediği asitli bir ortama sebep olur mu diye merak ediyorum. Belki korktuğum olur diye dondurma kabında domates, salatalık, patates kabukları da çürütüyorum. Solucanlar çoğalmışsa (tam sayılarını bilmiyorum) iki kaba ayırıp deneme yapacağım.

Bu arada solucanları izlerken farkettiğim bir şey beni çok şaşırtmıştı. Yüzeydeki çürüntüyü tutup içeriye çektiğini görmüştüm hem de hiç beklemediğim bir kuvvetle :) Daha sonra bir türün bunu yapabildiğini yemini yüzeyde değil yüzeyin altında yediğini okudum bir yerde. Daha sonraki gözlemlerinde normalde kutunun köşesinde toprak altında olan gazete kağıtlarını ortalarda dağılmış bir şekilde görünce de epey şaşırdım.

SELAD01
02-06-2014, 10:37
sevgili doga dostu arkadaslar merhaba
her zaman oldugu gibi bir seylere gec kalan biri olarak yinede de bu siteyive sizleri bulmaktan dolayi cok mutluyum
nacizane ben de evde solucan gubresi uretmeye heveslendim ve bunun icin buyuk bir kova aldim her tarafini deldikten sonra biraz yanmis inek gubresi biraz muz kabugu ve de cay posasi koyduktan sinra uzerine torf serdikten sonra kendi haline biraktim yaklasik 1 hafta sonra da solucan almayi dusunuyorum
bu konuda degerli fikirlerinize ve yardimlariniza ihtiyacim olacak
tesekkur ederim

vetman996
03-06-2014, 02:51
Birkaç yerde çay posasını sevdiklerini okumuştum. Ancak nasıl verildiğine dair bir şey bulamadım. Soğuk posayı olduğu gibi mi veriyoruz; yoksa onu da bir müddet çürütüp öyle mi veriyoruz, bilemedim. Yardımcı olabilirseniz çok çok sevinirim.

Sayın Bernacyhn merhaba.

Solucanlar çay posasını çok severler gerçekten. Bunun bir nedeni de çay posası solucanların kolaylıkla yiyebilecekleri kıvamda olmasıdır. Demlediğiniz çayı içip, posasını tekrar sudan geçirip hemen mama olarak kullanabilirsiniz.

Solucanlar muz kabuğunu da çok sevelerler. Kurutup mikserde geçirebilirseniz daha iyi olur. Daha sonra nemlendirip verebilirsiniz.

Topraktan topladığınız solucanların ortamına bir miktar toprak eklemenizde yarar var. Çünkü bu solucanlar toprakta yaşamaya göre programlanmış toprak solucanlarıdır.

Gübre elde etmek için bizim kullandığımız solucanlar ise gübre solucanlarıdır. En hızlı ve kaliteli gübre üreten solucanlar ise Kırmızı Kaliforniya cinsi solucanlardır. Biz veteriner hekim gözüyle inceledik ve bu çalışmaları elimizden geldiğince buradan http://www.agaclar.net/forum/temel-konular-toprak-gubre-tohum-sulama/32156.htm paylaşmaya çalıştık.

Solucan almak isteyen dostlara da en uygun şartlarda gönderiyoruz ki bu iş ülkemizde yaygınlaşsın.

İnsanlar kendi ürettikleri doğal solucan gübrelerini kullanarak kendi balkonlarında domates, biber, marul, salatalık, çilek vs. üretimini çok kolaylıkla yapabilirler. Biz bunun alt yapısını hazırlamaktayız. Üretim için Saykap kanallar kullanılabileceği gibi, büyük saksılar da kullanılabilir. Toprak olarak cocopeat, perlit, torf kullanılabilir.

Değerli dostlar. Solucan gübresi ile ürettiğiniz ürünlerin lezzetini tadınca pazardan aldığınız meyve-sebzelerin ne kadar suni olduğunu daha iyi anlayacaksınız.

Damak çatlatan domateslerin, mis gibi kokan çileklerin kısacası eski tadların eski lezzetlerin tekrar geri gelmesi solucan gübresi ile mümkün görünüyor. Gübre elde etmek için ise toprak solucanları değil, gübre solucanları kullanılmalı düşüncesindeyim.

Her şey gönlünüzce olsun. Selamlar... Saygılar...

SELAD01
03-06-2014, 08:54
sn vetman996
ben yenı baaslamakısteyen bırı olarak sıze sunu sormak ıstıyorum eger cevaplarsanız cok sevınırım.
cay posasını muz ve kabun kabuklarının bırlekte kurumaya ve kompos kutusuna atılmalarında bır sakınca olurmu.?nemli ve ıslakken karıstırılıp mama kovasında curutulmesı uygunmudur ?
ne kadar surede uygun bır mama elde edılır ve de mamanın uygunlugunu solucanlara vermeden once nasıl anlayabılırız
tesekkur ederım

vetman996
03-06-2014, 09:54
sn vetman996
ben yenı baaslamakısteyen bırı olarak sıze sunu sormak ıstıyorum eger cevaplarsanız cok sevınırım.
cay posasını muz ve kabun kabuklarının bırlekte kurumaya ve kompos kutusuna atılmalarında bır sakınca olurmu.?nemli ve ıslakken karıstırılıp mama kovasında curutulmesı uygunmudur ?
ne kadar surede uygun bır mama elde edılır ve de mamanın uygunlugunu solucanlara vermeden once nasıl anlayabılırız
tesekkur ederım

Sayın SELAD01 merhaba.

Solucanlarınızı ilk aldığınızda tükettikleri mamayla yeni elde ettiğiniz mamayı alıştıra alıştıra, yeni mamayı kademeli olarak çoğaltarak vermelisiniz.

Muz kabuklarını ayrı bir yerde kurutup sonra mikserden geçirip yedirirken nemlendirmek veya ıslak mama içinde vermek daha uygun.

Karbuz kabuğu vs. sulu gıdaları ayrı bir kapta sularını akıtarak kompost kıvamına getirdikten sonra yedirmek çok daha uygun. Sulu gıdaların içinde bulunduğu kapta oluşabilecek metan gazı solucanlarınız için zararlıdır. Ölümlerine neden olabilir.

Hazırladığınız mamanın solucanlar için uygun olup olmadığını bizden ziyade solucanlara sormalısınız :)) Şöyle ki: Hazırladığınız mamanın bir kısmını solucanların bulunduğu ortama yığın şeklinde bir avuç kadar bırakın. 24 saat sonra bıraktığınız yığının içinde solucan bulursanız hazırladığınız mamayı solucanlara verebilirsiniz. Eğer yığın içinde solucan bulamıyorsanız bir yerde hata vardır. Hatayı aramakla işe başlamalısınız. solucan Gübresi satışı : madrasol.com (http://www.madrasol.com) sitemizde de yakında bu konuda detaylı bilgi bulabileceksiniz.

Size kolaylıklar dilerim. Selamlar... Saygılar...

bernacyhn
03-06-2014, 13:22
Sayın Vetman996, verdiğiniz yanıt için çok teşekkür ederim. Çay posasını olgunlaşması için beklediğim yeme ekliyordum ama sudan geçirilmesiyle ilgili detayı bilmiyordum.

Bir önceki mesajımda bahsettiğim en son hazırladığım yemden dün bir avuç kadar kaba koymuştum. Söylediğiniz gibi denemek için. Şimdi aynı husustaki yazınızı okuyunca aklıma geldi merak edip baktım. Yemi karıştırmadım olduğu gibi kaldırdım ve altında iki tane büyük solucan gördüm. Emin olmak için bir iki gün sonra tekrar kontrol edeceğim ve ona göre biraz daha yem ekleyeceğim. Hem onlara alıştırma olur hem de beklerken yem biraz daha olgunlaşır.

Sayın vetman996, solucan kabında söylediğiniz gibi toprak bulunmakta. Kartondan zeminin üzerinde 3-4 cm kadar gazete kağıdı parçaları ve onun üzerinde de birkaç cm toprak örtüsü şeklinde hazırladım. Yemlerini de bu toprak örtüsünün üzerine ekliyorum.

SELAD01
04-06-2014, 09:53
sn vetman 996
oncelıkle cevap yazdıgınız ıcın tesekkur ederım ve bıraz acemı oldugum ıcın enteresan bazı sorular sormus olabılırım affınıza sıgınıyorum.
bır suredır yazılarını ve deneyımlerını okuyorum bu baglamda sormak ıstedıgım bır husus var.
kokon olusum surecı ve yavruların bu kokondan cıkıp aktıf uretme ve ureme sıstemıne dahıl olması ne kadar bır sureyı alıyor bu konu hakkındakı bılgıerınızı paylasırsanız sevınırım
tesekkur ederım

Tek Hayal
14-06-2014, 16:23
Arkadaşlar Elimde 1000 adet üstü + 50 adet kokon bulunmakta ÜCRETSİZ bana adres veren arkadaşa kargolamak istiyorum . Vakit darlığı nedeni ile ilgilenemiyorum Siz Solucanseverler ile paylaşmaktan onur duyarım . Kargo ücretini karşıladığınız takdirde istediğiniz adrese gönderebilirim .

Tek Hayal
17-06-2014, 11:12
Merhaba Arkadaşlar Mersinden Emekli bir amcaya verdim solucanları ve kokonları her şey için teşekkürler...

bernacyhn
19-06-2014, 23:44
Eklediğim çay posaları üzerinde kurtlanma oluştu. İnce ve küçükler ama çok fazla var. Yataklığı değiştireceğim ama neden olmuş olabilir acaba?

limon_sever
20-06-2014, 07:00
Eklediğim çay posaları üzerinde kurtlanma oluştu. İnce ve küçükler ama çok fazla var. Yataklığı değiştireceğim ama neden olmuş olabilir acaba?

Fazla nem ve çürümemiş atıklar yüzünden oluşmuş olabilir.

muratcolak55
31-07-2014, 01:00
evde kullanabilecegimiz solucanmatik turu aletler cok pahali.el yapimi ornkler varmidir.ben bulamadim hic bir yerde

GT-I8150 cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi

muratcolak55
01-08-2014, 11:15
hocam her basliga reklam amacli kopyala yapistir yapmissiniz.Birsey biliyosaniz burdan cevap verin sorularimizae

GT-I8150 cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi

vetman996
05-09-2014, 09:08
evde kullanabilecegimiz solucanmatik turu aletler cok pahali.el yapimi ornkler varmidir.ben bulamadim hic bir yerde

GT-I8150 cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi
Sayın Muratcolak55 kardeş merhaba.

Evde solucan yetiştirmek isterseniz size en ucuz yöntem olarak banyo küveti veya eski buzdolabı hurdasını havuz gibi kullanmanızı önerebilirim. Hurdacılardan 5-10 tl ye alabilirsiniz.

Bunlarda dikkat edeceğiniz husus mutlaka drenaj deliği bulundurmanızdır. Eğer drenaj deliği olmazsa zeminde su birikebilir. Biriken su ortamın kokuşmasına neden olur. Böylece solucanlarınız ölebilir veya bulunduğu ortamı terk etmek isteyebilir.

Küveti havuz gibi kullanırken zemine solucanların konulmaması gerekiyor. İlkönce yataklık yapılıp daha sonra solucanlar konur. Solucanların üzerine mama ilave edilir. Solucanlar mamayı yedikçe en üst kısım kuru çay görünümüne gelince tekrar mama ilave edilir.

Havuz dolmaya yakın en üst kısımdaki solucanlar ikinci bir havuza alınır. İlk havuzun üzerine patates çuvalı benzeri ağ konur ve üzerine mama konur. Böylece yeni kokondan çıkan veya ilk havuzda kalan solucanların mamaya gelmeleri sağlanır. Mamaya gelen solucanlar da ikinci havuza alınır. Böylece ilk havuzdaki solucan gübresi hasat edilmiş olur. Bu gübre elenerek Kullanılır.

Bir başka yöntem ise küçük konteyner kasaların kat kat yapılarak kullanılmasıdır. En alt katta su birikir. ikinci, üçüncü katların altı elek tarzı delik olup solucanlar alt kattan üst kata çıkacak şekilde dizayn edilir ki bu konuda detaylı anlatımlar mevcuttur. Gerek görülürse tekrar anlatılabilir. Selamlar...

bernacyhn
11-09-2014, 10:03
Merhaba, çeltik tarlasının kenarında yetişen sazlıktan süs yapmak için topladığımız kamışların fazla yapraklarını solucanlara yatak olarak kullanmamda bir sakınca var mı acaba?

vetman996
12-09-2014, 10:12
Merhaba, çeltik tarlasının kenarında yetişen sazlıktan süs yapmak için topladığımız kamışların fazla yapraklarını solucanlara yatak olarak kullanmamda bir sakınca var mı acaba?

Sayın Bernacyhn merhaba.

Kamış yaprakları aşırı lifli ve sert bir yapıya sahip olduğu için solucanlar için altlık yapılmaya uygun değildir. Solucanların altlığı olarak kullanılacak malzeme olarak çok iyi fermente edilmiş sığır gübresini kullanabilirsiniz.

(Çeltik kavuzu da sert ve kenarları keskin bir yapıya sahip olduğu için solucan yatağı veya maması olarak kullanılması da uygun değildir.)

Solucan altlığı olarak biz solucan gübresini kullanıyoruz ve çok iyi sonuç alıyoruz. Selamlar...

bernacyhn
12-09-2014, 12:54
Sayın Vetmann996, yanıtınız için teşekkürler. Sanırım eski usül kağıt ve karton parçalarıyla hazırlamak daha iyi olacak. Hiçbir denememde başarılı olamadım maalesef. Yine de başarmak için elimden geleni yapıyorum.

yesevili
14-09-2014, 13:28
kırmızı solucanlar sadece ithal gelenlermi? benim bahçedede aynı fotograflarda gördüğümden var.Yerli solucanlar bu iş için uygun olmaz mı? deneyen varmı?

İSAK
18-11-2014, 17:07
Merhabalar, bilgilendirmeler çok güzel emeği geçenlere teşekkürler. Solucan paylaşımı yapabilecek arkadaş var ise talibim.

chttmr
26-12-2014, 23:18
arkadaşlar öyle bi rastgele girmiş oldum siteye solucan isteyenler olmuş ben solucan işini bıraktım ama ayrıldığım çiftlik halen faaliyetlerine devam etmekte eğer solucan almak isteyen olursa özelden bana mesaj atabilir ben de ulaşabileceği telefon numaralarını veririm herkese iyi çalışmalar

polatuz
03-01-2015, 19:03
solucan Gübresi satışı : madrasol.com (http://www.madrasol.com) sitemizde de yakında bu konuda detaylı bilgi bulabileceksiniz.

Size kolaylıklar dilerim. Selamlar... Saygılar...
Merhaba Sayın Vetman996,
Siteniz madrasol'daki satış sistemi çalışmıyor. Kredi kartıyla satış olmaması büyük eksiklik. Paypal sistemi kullanıldığında ise hata çıkıyor ve ödeme gerçekleşmiyor. Bunu çözümlemeniz gerek.

RENN
02-05-2015, 15:15
Sayın Epsody
Yazılarınızı okudum, solucanları ve doğal yaşam konusundaki düşünceleriniz ve engin bilgilerinizden etkilenmemek mümkün değil.Doğal yaşam konusunda neler yapabileceğim konusunda Ist. da yaşayan biri olarak son zamanlarda çok kafa yormaya başladım. Forumlarda çok güzel bilgiler buldum hepsini okuyacağım , bahsettiğiniz konular çok yararlı ve işe yarar.Gelibolu da olduğunuzu öğrendim,sizden başka bir konuda bilgi almak istiyorum , şimdiden çok teşekkür ederim.

Ayazkızı
10-05-2015, 00:38
Başta sayın Epsody olmak üzere konuya soruları, cevapları, deneyimleri ile katkıda bulunan tüm arkadaşlara teşekkür ederim..

PalyanJoe
11-05-2015, 17:03
Merhaba dostlar,

Aylardır, üye olmaksızın, izlediğim bu forumdan bu süre içerisinde çok şeyler öğrendim. Özellikle Sn.Epsody, Sn.Savaş ve Sn.vetman996'nın karşılıksız paylaşmış oldukları bilgiler mama hazırlığından, solucanların özel hayatlarına:) kadar pek çok başlıkta beni bilgilendirdi ve cesaretlendirdi. Buradan öğrendiklerim ve solucan konusunun bir başka duayeni Sn.Mehmet Hanifi Can'ın destekleri ile kendi çapımızda bu işe amatörce bir giriş yapmaya cüret ettik. "Amatörce" deyişim lafın gelişi değil, gerçekten amatörce, bırakın pazara girişi kendimize faydamız yok :) Şu anda öğrenme sürecinin içerisindeyiz ve pek çok şeyi de deneme yanılma ile öğrenmeye devam etmekteyiz. Resmen deneme tahtasına dönen sevgili solucanlarımız ise bizden ne kadar memnun, Allah bilir.:)

Bu denemelerin ileride bizi nereye götüreceği ise kader..

Kaydetmiş olduğumuz ilerlemeyi ve nacizane deneyimi sizlerle de paylaşmaktan mutlu olacağım.

Çıkmış olduğumuz bu yolculukta, katkıda bulunan/bulunacak tüm dostlara şimdiden çok teşekkür ederim.

Ertanertan
13-05-2015, 15:58
Elimizde kalifprniya solucanı ile hazırlanmış (1000-3000adet) kompost yatakları solucan gübresi ve solucanlar mevcuttur yeni başlayacak organik Dostları için ya mesaj yoluyla **** Facebook aracılığıyla Ertan Tüzün e ulaşılabilir

extant958
23-05-2015, 17:25
Elimizde kalifprniya solucanı ile hazırlanmış (1000-3000adet) kompost yatakları solucan gübresi ve solucanlar mevcuttur yeni başlayacak organik Dostları için ya mesaj yoluyla **** Facebook aracılığıyla Ertan Tüzün e ulaşılabilir
konuyu biraz daha açarmısınız satışımı yapılıyor

Turbo Bereket
19-05-2016, 22:54
Merhaba Solucan gübresi üretici kardeşlerim,

öncelikle şunu belirtmek isterim. Solucan gübresi, vermicompost üretimi sadece hayvan gübresi kullanilarak yapilmaz
Hayvansal yan produk dedigimiz ciftlik gübresi hangi asamadan gecerse gecsin Avrupaya ihrac edilemez. Hatta 1 saat boyunca 70 derecede firinlamaniz gerekir.
Hayvansal gübre kullanılarak üretilen vermicompost meşakkatli, bir o kadar da elemesi ve solucanlardan ayrıştırması zor bir işlemdir.
avrupaya özgü üretim modelimizle ruhsat alımlardaki zorlukların önüne geçiyoruz..
Ürettiğiniz Vermicompost hicbir yasal mevzuata aykırı değildir.
%100 organik Solucan Torfumuzu siz üretici ve hobby olarak kullanan arkadaşlara sunuyoruz.
Organik solucan torfu elemesi kolay, heryerde gönül rahatlığıyla kullanabileceğiniz hijyenik bir üründür.
Toptan ve parakende Satışlarımız başlamıştır
Solucan Gübrenizi hayvan gübresi kullanmadan da üretebilirsiniz.
Not: Çiftlik Gübresi katkintili değildir. Salmonella gibi zararlı bakteriler içermez, ve bahçenizi otlandirmaz.
topraktaki organik madde oranini düzenler ve su tutucu yapisi sayesinde bitkileri canli tutar. Ürün artisi saglar.
Solucan humusu üretiminde devrim gibi bir yenilige imza atiyoruz.
Toptan ve perakende satislarimiz baslamistir.
Daha detayli bilgi icin lütfen bizimle irtibata geciniz.

Iyi Calismalar

Turbo Bereket Organic Solucan Humusu

agasun
21-04-2019, 00:18
Fermente ve yarı fermente hayvan gübreleri mevcut. Solucanlar için hangisini kullanmak daha iyi olur

MustafaTepe
26-11-2019, 00:14
Merhaba
İstanbul şiledeyim keşke yakın olsak da size 2-3 bin solucan verebilsem çay posasını 3-4 gün beklet ver yalnız sistemindeki 3-5 solucan anlattığın ürünleri bir yılda ancak bitirir çok besleme sistemde koku yapar dikkat et solucanları beslediğin kabın altı delik olsun fazla su ordan tahliye olsun o su da bir nevi gübredir

MustafaTepe
26-11-2019, 00:20
Benim de çok değerli arkadaşlara izniniz olursa benim de bazı sorularım var.
Bir patates tarlasını veya bir domates bahçesini ele alalım..Veya herhangi bir ürün olabilir. 1 dekar bir alan konvansiyonel tarımda kullanılan gübreler ile (Klasik npk gübreleri) gübrelenmiş olsun..1 dekar bir alan da solucan gübresi ile gübrelenmiş olsun..Hatta her ikisi ile de gübrelenmiş bir dekar olsa o çok güzel olur..Bu ikisi arasında tat,lezzet,vitamin değeri,uzun ömürlülük vb. açısından solucan gübresinin çok başarılı olduğundan eminim.Üretim hızı ve miktarsal verimlilik açısından yapılmış bir deneme yapan veya yapıldığını bilen bir arkadaşımız var mı? Bir de hem kimyasal hem de solucan gübresi kullanım miktarlarını da göz önüne alarak maliyet çalışması yapan bir arkadaşımız var mı? Özellikle bu işin ticaretini yapan arkadaşlar varsa (vermicompost ,Savaş ,Bahçe bulut,chttmr yapıyor anladım ama inşallah yanılmamışımdır. ) özellikle yanıtlarlarsa çok sevinirim..
Merhaba kendim 2,5 dönümde kendi ürettiğim gübreyi kullanıyorum ürünlerimi köylüler gıpta ile izliyor onlara göre %50 belki daha fazla ürün alıyorum hem erken hem de onlardan geç 24 11 2019 Şile nin yüksek bir köyünde az da olsa çeri domates salatalık biber fasülye patlıcan yetişiyor köyde yeşili dahi yok ticari değil ama amatörce yaptığımdan çok memnunum

Doğasever 1
06-05-2020, 13:45
Sn.Epsody,
Bu yöntem ile çukurun kapasitesine göre (verdiğiniz ölçülerde yaklaşık 1,5m3) doldurduğunuz malzemeden yılda bir kez kompost alıyorsunuz değil mi?

Malzemede yeşil, kahverengi vb. bir denge, ya da ölçü var mı? Bunları çukura atarken rastgele mi atıyorsunuz? Çürümeyi nasıl engelliyorsunuz? Ya da bu metodda zamanın uzunluğu da göz önüne alınırsa çürüme sonrası kalanlar mı kompost oluyor? 1,5m3 malzemeden geriye kompost olarak aldığınız malzemenin miktarı yaklaşık ne kadar oluyor?

Balık artıklarının kemirgenleri davet etmesi kaçınılmaz gibi. Bu bir mahzur teşkil etmiyor mu?

Benim bildiğim solucan yardımıyla kompost yapımında daha çok yiyecek artıkları, sebze kabukları vs. malzeme kullanılıyor. Oysa diğer türde çim kırpıntıları ve öğütülmüş dal, talaş vb. kullanılıyor. Yani elinizdeki malzemenin cinsi itibarıyla da yönteme karar vermek gerekir sanki. Doğrusu bizim evde domates kabuklarını bile yiyen bir köpek (tavuk değil) olduğundan hiç böyle artık olmuyor :)

Prensip olarak benzer olup olmadığını bilmiyorum. Bu linkte (http://homepage.mac.com/cityfarmer/PhotoAlbum23.html) sunum şeklinde solucan ile kompost yapımını anlatmışlar. Sizinkinde temelde bundan bir fark var mıdır açıklayabilirseniz sevinirim.

Not: Link'e gittiğinizde açılan sayfada "start slideshow"a tıklayarak sunuma erişebilirsiniz.
Sayin MeyveliTepe Epsody'nin açıklamasını yaptığı kompost sistemi klasik kompost sistemlerinden farklı olarak C/N kuralına dayanmıyor burada H/N "Humus/ Azot"kuralı içinde birleşik organik atıklar toprak yapısına uygun olarak minerilize olurken havalı kompost'taki gibi olumsuzluklar meydana gelmeyecektir.

MeyveliTepe
06-05-2020, 14:44
Sayin MeyveliTepe Epsody'nin açıklamasını yaptığı kompost sistemi klasik kompost sistemlerinden farklı olarak C/N kuralına dayanmıyor burada H/N "Humus/ Azot"kuralı içinde birleşik organik atıklar toprak yapısına uygun olarak minerilize olurken havalı kompost'taki gibi olumsuzluklar meydana gelmeyecektir.

Sn.Epsody, cevabınız 11 sene kadar geç olmuş. Geç olsun da güç olmasın diyelim.

H/N'den bahsetmeden önce "H" tanımından başlamanızı öneririm. Bilim dünyasının bile henüz tüm yönleriyle tanımlayamadığı "humus"tan ne anlıyorsunuz, sizce ne gibi özellikleri var anlatırsanız "H/N" yi yorumlamaya çalışalım.

Doğasever 1
07-05-2020, 02:19
Sn.Epsody, cevabınız 11 sene kadar geç olmuş. Geç olsun da güç olmasın diyelim.

H/N'den bahsetmeden önce "H" tanımından başlamanızı öneririm. Bilim dünyasının bile henüz tüm yönleriyle tanımlayamadığı "humus"tan ne anlıyorsunuz, sizce ne gibi özellikleri var anlatırsanız "H/N" yi yorumlamaya çalışalım.
Sn. MeyveliTepe bilindiği üzere Humus ekosistem içinde müteala edilmedikçe kavram karışıklığı içinde anlaşılamaz, humus ekosistem içinde toprak icanlılarının ortak değeridir.
Benim için Humus kavramı yerli toprak solucanın ürettiği bir üründür, benim inancımda kültüre alınmış solucanın "Kırmızı kaliforniya" kabulü mümkün değildir, kaldiı ki yerli toprak solucanı üzerinde endişelerimi giderecek çalışmalar sürdürmekteyim.

MeyveliTepe
07-05-2020, 16:27
Organik maddelerin C/N oranları yerine H/N (Humus/Azot) diye duyulmamış yeni bir kavramdan bahsediyorsunuz.

Aslında organik her şeyin olduğu gibi humusun da bir C/N si var. Bu durumda (C/N)/(N/1) = C/N2 (Karbon bölü azotun karesi) gibi bir şey ortaya çıkıyor.

Bilim dünyası tüm yönleriyle tanımlayamamış derken ve humustan ne anlıyorsunuz derken, bilim dünyasının tereddütsüz ortak tanımının tamamen dışında bir tanım beklemiyordum doğrusu.

Sizin tarife göre humus, YERLİ olmak kaydıyla solucanların ürettiği bir şey. 10 yıl boyunca bahçede yaşıyor dahi olsa, taxon'una göre solucan dahi olsa yerliden sayılmayan solucanların ürettiği şey humus değil. Yerli ise humus.

Oysa bilimsel tanıma göre, işin içine yerli/yabancı solucanlar karışmış olsa da olmasa da, tamamen ayrışmış, artık mikrobiyal parçalanma imkanı da kalmamış, stabil organik madde kalıntısına "humus" deniyor.

Buna göre, yerli/yabancı farketmez, tamamı solucanların sindirim sisteminden geçmiş organik maddeye verilen isim ise vermikompost. Evet, diğer organik maddelerde olduğu gibi vermikompost da mikroorganizmalar tarafından tamamen ayrıştırıldığında kalan şey humus olacak. Buna göre humus, solucanların değil, mikroorganizmaların bir ürünüdür denebilir. Bu konuda bilim dünyasında bir karışıklık yok.

Doğasever 1
08-05-2020, 07:19
ÑOrganik maddelerin C/N oranları yerine H/N (Humus/Azot) diye duyulmamış yeni bir kavramdan bahsediyorsunuz.ń


Aslında organik her şeyin olduğu gibi humusun da bir C/N si var. Bu durumda (C/N)/(N/1) = C/N2 (Karbon bölü azotun karesi) gibi bir şey ortaya çıkıyor..
Sn.MeyveliTepe siz C/N kavramını kompost işleminde tarifini bile açıklıyamıyorsunuz, kompost yığını uluştururken yeşil ve kahverengi malzemenin içeriğinin kompostun olgunlaştırma sürecinde işlevinin komposta sonradan ilave edilen su ve havanın ortamdaki mikroorganizmalar üzerinde ne gibi etkiler ortaya koyduğunu bir tesbit ederseniz işte o zaman humus kavramın da ne olduğunu ortaya koymuş olacaksiniz.

İşte o zaman benim H/N kavramını ortaya koyan sebebide anlayarak, literatüre girmeyen bu kavramını ortaya koyduğum bu H/N denklemi ile karbonun doğadaki döngüsü net bir şekilde ortaya koyduğumu anlıyacaksınız.

MeyveliTepe
08-05-2020, 11:44
siz C/N kavramını kompost işleminde tarifini bile açıklıyamıyorsunuz
Bunu nereden çıkardınız? Humusun ne olduğu, neye humus dendiği gayet belli bir şey.

Humusun azota oranı bir element olan karbona indirgendiğinde karbonun azotun karesine olan oranı gibi bir sonuç verir. Ancak nereye götürdüğü meçhul. Ancak önce humusta anlaşalım önce, sadece YERLİ olmak kaydıyla solucanın ürettiği bir şey diyorsunuz. Bu durumda humus sadece ülkemizde olan bir şey, başka memleketlerde yok, çünkü onların solucanları yerli değil, yabancı.

Doğasever 1
09-05-2020, 07:16
Bunu nereden çıkardınız? Humusun ne olduğu, neye humus dendiği gayet belli bir şey.

Humusun azota oranı bir element olan karbona indirgendiğinde karbonun azotun karesine olan oranı gibi bir sonuç verir. Ancak nereye götürdüğü meçhul. Ancak önce humusta anlaşalım önce, sadece YERLİ olmak kaydıyla solucanın ürettiği bir şey diyorsunuz. Bu durumda humus sadece ülkemizde olan bir şey, başka memleketlerde yok, çünkü onların solucanları yerli değil, yabancı.

Konuyu açıklamak gene başa düştü,bilindiği üzere mikroorganizmalar birleşik organik maddelerı parçalarken öncelikli olarak organik maddenin içeriğindeki azot ve karbonlu tüketmeleri ile enerji ve besin sağlamakta ve onların ortamda çoğalmaları sağlanmaktadır, süreç içinde mikroorganizmalar artarken, ortamdaki birleşik olan organik madde asıl minerallerine ayrılmaktadır.
Esas olarak çoğalan mikro organizmalar ortama atik olarak humus ait metabolitleri salgilamaktadirlar, sizin anlıyacağınız humus bu süreç içinde üretilmektedir.
Gelelim sizin humusun tanımlanamayan açıklamanıza ve yerli solucan humusunun kültüre alınan kırmızı amerikan solucanın arasındaki farklı olan ürettiği humusun arasında oluşan farkın nereden geldiğine, bir canlı kültüre alınırken onun yaşama koşulları ve beslenme alışkanlıkları üzerinde değişiklikler yapılmasında bu canlının her şeyi değişmekte dir.

Hatta biz buna yozlaşma da diyebiliriz, kültüre alınan bütün canlılar obez yaratıklar olmakta, asıl özelliklerini unutmaktadirlar, inanmiyacaksiniz ama benim solucanların yediği yere sıçmadiklarindan onlarin dışkılarını biraktigi yerde sadece kendi dışkıları yani gerçek solucan gübresi "KEST" Oluşmakta bende buna solucan humusu tabirini kullanıyorum.

Doğasever 1
09-05-2020, 07:23
Bunu nereden çıkardınız? Humusun ne olduğu, neye humus dendiği gayet belli bir şey.

Humusun azota oranı bir element olan karbona indirgendiğinde karbonun azotun karesine olan oranı gibi bir sonuç verir. Ancak nereye götürdüğü meçhul. Ancak önce humusta anlaşalım önce, sadece YERLİ olmak kaydıyla solucanın ürettiği bir şey diyorsunuz. Bu durumda humus sadece ülkemizde olan bir şey, başka memleketlerde yok, çünkü onların solucanları yerli değil, yabancı.

Konuyu açıklamak gene başa düştü,bilindiği üzere mikroorganizmalar birleşik organik maddelerı parçalarken öncelikli olarak organik maddenin içeriğindeki azot ve karbonlu tüketmeleri ile enerji ve besin sağlamakta ve onların ortamda çoğalmaları sağlanmaktadır, süreç içinde mikroorganizmalar artarken, ortamdaki birleşik olan organik madde asıl minerallerine ayrılmaktadır.
Esas olarak çoğalan mikro organizmalar ortama atik olarak humus ait metabolitleri salgilamaktadirlar, sizin anlıyacağınız humus bu süreç içinde üretilmektedir.
Gelelim sizin humusun tanımlanamayan açıklamanıza ve yerli solucan humusunun kültüre alınan kırmızı amerikan solucanın arasındaki farklı olan ürettiği humusun arasında oluşan farkın nereden geldiğine, bir canlı kültüre alınırken onun yaşama koşulları ve beslenme alışkanlıkları üzerinde değişiklikler yapılmasında bu canlının her şeyi değişmekte dir.

Hatta biz buna yozlaşma da diyebiliriz, kültüre alınan bütün canlılar obez yaratıklar olmakta, asıl özelliklerini unutmaktadirlar, inanmiyacaksiniz ama benim solucanların yediği yere sıçmadiklarindan onlarin dışkılarını biraktigi yerde sadece kendi dışkıları yani gerçek solucan gübresi "KEST" Oluşmakta bende buna solucan humusu tabirini kullanıyorum.

MeyveliTepe
09-05-2020, 15:14
siz C/N kavramını kompost işleminde tarifini bile açıklıyamıyorsunuz
Demişsiniz.

Bunu nerden çıkarttınız demiştim.

Konuyu açıklamak gene başa düştü,bilindiği üzere mikroorganizmalar birleşik organik maddelerı parçalarken öncelikli olarak organik maddenin içeriğindeki azot ve karbonlu tüketmeleri ile enerji ve besin sağlamakta ve onların ortamda çoğalmaları sağlanmaktadır, süreç içinde mikroorganizmalar artarken, ortamdaki birleşik olan organik madde asıl minerallerine ayrılmaktadır.
Esas olarak çoğalan mikro organizmalar ortama atik olarak humus ait metabolitleri salgilamaktadirlar, sizin anlıyacağınız humus bu süreç içinde üretilmektedir.

Organik maddedeki C/N'nin ne işe yaradığına dair o kadar çok açıklama, deney, araştırma ve makale var ki. Biz de yeri geldiğinde referanslarını da vererek bunlardan bahsettik. (Toprak Besin Ağı - 2014 (https://blog.meyvelitepe.org/2014/05/19/chinampa-5/), Kompost 1 - 2018 (https://blog.meyvelitepe.org/2018/05/22/karbon-karbon-hasati-organik-madde-ve-kompost-bolum-3/), Kompost 2-2018 (https://blog.meyvelitepe.org/2018/05/29/karbon-karbon-hasati-organik-madde-ve-kompost-bolum-4/))

Organik maddenin mikroorganizmalar tarafından ayrıştırılması esnasında karbon;
a) Mikroorganizmaya enerji temin etmekte
b) Mikroorganizmanın yapı taşlarını oluşturmakta

Azot; Mikroorganizma hücrelerinin büyümesi ve işlevi için gerekli proteinler, nukleik asitler, amino asitler, enzimler ve co-enzimleri üretilmesi için gerekilidir.

C/N oranı bunun için çok önemlidir. Mikroorganizmaların hızla çoğalıp en hızlı ayrıştırmayı yapabilmesi için ideal C/N oranının 24 olduğu ölçülmüş.

Elbette, mikroorganizmaların en hızlı çoğalıp en hızlı ayrıştırma yapması her zaman istenilen bir durum değil. Bir çok durumda organik maddenin hızlı tüketilmesini istemeyiz.

Sonuçta, ortamdaki C/N neyse mikroorganizmalar ona göre davranırlar. (Bu açıklama konunun ABC'si, aslında bu kadar da basit değil. Ortamdaki P ve S, ve diğer koşullar önemli parametreler).

Bu süreçte koşullara göre ortaya çıkan mineralizasyon, immobilization, mikroorganizmaların biyokütlelerinde depolanmış durumdaki N, P vs. ayrı bahisler.

Humusa gelince, mikroorganizmaların organik maddeyi ayrıştırırken "salgıladığı" şey humus değildir. Humus, tüm ayrışma süreci sonunda kalan ve artık ayrışamayan şeydir.

Humus, Türkçe bir kelime değildir, bu konudaki bilimsel çalışmalar da Türkçe yapılmış değildir. Bazı Türkçe yayınlarda, henüz ayrışması tamamlanmamış organik maddeye de humus denmekteyse de bu tanım yanlıştır (o zaman humus ne?).

Solucan türleri, "kültüre alınmış" organizmaların "yoz" olması, "obez" olması vb. şeyler bence konuşmaya değer şeyler değil. Önce kendinizden başlayın, siz kültüre alınmış bir organizma mısınız, değil misiniz? Yediğiniz içtiğiniz şeyler kültüre alınmış şeyler mi, değil mi? Bu durumda yoz ve obez şeylerle beslenen yoz ve obez bir tür olmuyor musunuz? Yerli dediğiniz solucanların bile bir sürü farklı türü var. Organik atıkları hızlı tükettikleri için kullanılan solucanların organik atık tüketme sürecindeki çoğalmaları onları yoz ve obez yapmaz.

Solucanlarınızın tuvalet terbiyesi takdire şayan, bunu güzelce gösterebilirseniz eminim çok ilgi çeker. Ben bizim tavuklara öğretemedim bir türlü, tutayım da dışarda yapayım demiyorlar, hep tüneklerin altına yapıyorlar.

Doğasever 1
10-05-2020, 20:42
Canlıları kültüre aldıklarında ekosistemde doğallık kırılmaktadair, sut ineği bol sütü mısır ve soya tüketerek verirken, ot obur olmaktan çıkarak verdiği sütte ne kadar süt denir bu sorgulanmalıdır.

MeyveliTepe
11-05-2020, 00:22
Canlıları kültüre aldıklarında ekosistemde doğallık kırılmaktadair, sut ineği bol sütü mısır ve soya tüketerek verirken, ot obur olmaktan çıkarak verdiği sütte ne kadar süt denir bu sorgulanmalıdır.

Yaylada otla beslenmiş ineğin sütünü alırsınız, inek aynı inek, yediğine göre sütü farkeder. Solucana mısır ve soya vermezseniz sorun yok yani :)

Doğasever 1
11-05-2020, 10:04
Yaylada otla beslenmiş ineğin sütünü alırsınız, inek aynı inek, yediğine göre sütü farkeder. Solucana mısır ve soya vermezseniz sorun yok yani :)
O ineğin anneside yaylada yeşil otla beslememişse ekosistemde kırılma olmayacaktır, bir canlının beslenme rasyonlarina değişiklik olmadıkça bu durum içinde kötü mutasyonlardan söz edilemez hayvan dengeli beslenmektedir, et ve süt çıktılarda stabil olmaktadır.
Yerli solucanlarımızın genetik şekillenmemeli organik çürüntüler toprağin içindeki mikroorganizmalarla beraber alırken kültüre alınan k.k.solucani speratörden gecmis hostain veya montofon ineğinin obez beslenme artiklariyla beraber bu canlınin mutasyona uğramış probiyotik bakterileri ile beslenme alışkanlığı bu turun dışkılarında topraklara yararlı olacak bakteri bulunmamaktadır.

MeyveliTepe
11-05-2020, 11:43
O ineğin anneside yaylada yeşil otla beslememişse ekosistemde kırılma olmayacaktır, bir canlının beslenme rasyonlarina değişiklik olmadıkça bu durum içinde kötü mutasyonlardan söz edilemez hayvan dengeli beslenmektedir, et ve süt çıktılarda stabil olmaktadır.
Yerli solucanlarımızın genetik şekillenmemeli organik çürüntüler toprağin içindeki mikroorganizmalarla beraber alırken kültüre alınan k.k.solucani speratörden gecmis hostain veya montofon ineğinin obez beslenme artiklariyla beraber bu canlınin mutasyona uğramış probiyotik bakterileri ile beslenme alışkanlığı bu turun dışkılarında topraklara yararlı olacak bakteri bulunmamaktadır.

Bu kuvvetli bir iddia, doğal olarak ispat gerektirir. Karşılaştırmalı bir bakteri ve sair mikroorganizma tür tesbiti ve sayımı şeklinde bir analiz yok ise, ispatsız şahsi bir söylem olur.

Öte yandan, yerli türlerden gübre solucanları bu ineklerin gübrelerini yerse, ya da beğenmediğiniz tür solucanlar gübre yemek yerine sadece mutfak atıkları, fermente edilmiş bahçe otları vb. ile beslenirse ne olacağı, bakterilerin faydalı mı zararlı mı olacağı da bir muamma oluyor herhalde.

Doğasever 1
11-05-2020, 13:23
Bu kuvvetli bir iddia, doğal olarak ispat gerektirir. Karşılaştırmalı bir bakteri ve sair mikroorganizma tür tesbiti ve sayımı şeklinde bir analiz yok ise, ispatsız şahsi bir söylem olur..
Bir idda mantık temeller üzerine ortaya konmuşsa, bilimsel ispatı yapılana kadar, bu iddiayı karşıt görüşte mantıklı bir tez konmadıkça, bu idda üzerindeki çalışmalar durdurulamaz.

Gelelim bu iddianın mantıksal dayanağina bir canlı yaşamını belirleyen bir şartın dışında yaşayıp yaşamayacağını onun o ortama uyumunu sağlayacak mutasyon geçirmesine bağlı olacaktır, diyelimki barsakta yaşayan bu probiyotik bakteri toprakta yaşayacak mutasyonu gerçekleştirildiğini kabul etsek bile, mutasyon geçirmiş bu probiyotik bakteri acaba toprağa ne kadar faydalı olacaktır, buda ayrı bir iddiayı sorgulamaya açacaktır.

MeyveliTepe
11-05-2020, 14:11
Bir idda mantık temeller üzerine ortaya konmuşsa, bilimsel ispatı yapılana kadar, bu iddiayı karşıt görüşte mantıklı bir tez konmadıkça, bu idda üzerindeki çalışmalar durdurulamaz.

Gelelim bu iddianın mantıksal dayanağina bir canlı yaşamını belirleyen bir şartın dışında yaşayıp yaşamayacağını onun o ortama uyumunu sağlayacak mutasyon geçirmesine bağlı olacaktır, diyelimki barsakta yaşayan bu probiyotik bakteri toprakta yaşayacak mutasyonu gerçekleştirildiğini kabul etsek bile, mutasyon geçirmiş bu probiyotik bakteri acaba toprağa ne kadar faydalı olacaktır, buda ayrı bir iddiayı sorgulamaya açacaktır.

Hiç yorulmayın bence, probiyotik bakterilerin topraktaki işlevleriyle ilgili bir sürü bilimsel araştırma, ölçüm vb. makale var. Mutasyon lafını da o kadar çok kullanmayın bence, bazen yersiz oluyor.

Ölçülmüş, gözlenmiş buna göre dökümante edilmiş bilgiye dayanmayan bir iddia bilgi değildir, bilgiden oluşan mantığa da dayanmaz, işkembe-i kübra olur. Ha, ben öyle inanıyorum derseniz, olur, neticede inanç bilgi değildir, kimse de bir şey söyleyemez. Yeter ki bunun bir bilgi olduğunu iddia etmeyin.

MeyveliTepe
12-05-2020, 01:17
..bu turun dışkılarında topraklara yararlı olacak bakteri bulunmamaktadır.
bu iddiayı karşıt görüşte mantıklı bir tez konmadıkça, bu idda üzerindeki çalışmalar durdurulamaz.

Changes in the composition and function of bacterial communities during vermicomposting may explain beneficial properties of vermicompost (https://www.nature.com/articles/s41598-019-46018-w) - Nature

Comparative Investigation of Vermicompost Microbial Communities (https://link.springer.com/chapter/10.1007/978-3-662-08724-4_8) - Springer

Microbial diversity of vermicompost bacteria that exhibit useful agricultural traits and waste management potential (https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3725894/) - PMC

Dünyanın en saygın hakemli uluslararası dergilerinde yayınlanan bir kaç araştırma makalesi. Beğenmediğiniz Eisenia fetida ile yapılmış çalışmalar.

Bunları okuyamıyorum saymam diyebilirsiniz. Okuyanlar için iddianız çöp tenekesinde.

Doğasever 1
12-05-2020, 02:48
Changes in the composition and function of bacterial communities during vermicomposting may explain beneficial properties of vermicompost (https://www.nature.com/articles/s41598-019-46018-w) - Nature

Comparative Investigation of Vermicompost Microbial Communities (https://link.springer.com/chapter/10.1007/978-3-662-08724-4_8) - Springer

Microbial diversity of vermicompost bacteria that exhibit useful agricultural traits and waste management potential (https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3725894/) - PMC

Dünyanın en saygın hakemli uluslararası dergilerinde yayınlanan bir kaç araştırma makalesi. Beğenmediğiniz Eisenia fetida ile yapılmış çalışmalar.

Bunları okuyamıyorum saymam diyebilirsiniz. Okuyanlar için iddianız çöp tenekesinde.
Ben sizin bilginize baş vurdum, Eisenia fetida yı bizim ülkemizin ekosisteme uyumunu sormadım, bu türün ülkemiz topraklarında da vardır, k.k solucanın kültür özelliklerini uluslar arası hakemli dergilerinde yayınlanan araştırmaları ortaya koyanların bence bu alandaki ticaret teşvik etmesine hizmet edebilir.

Bunlar bence afaki bilgiler, zaten bizim ülkemizde üst akıl sahibi bilim adamı olmayışı ile bu tür araştırma bilgileri ile ülkemizin boz ırkının geliştirilmesini değilde, kendilerinin ülkesine uyumlu hoştan gibi montofon cins ineklerini bizlere bu türlü hakemli araştırma dergilerinin insanımızı kekliyerek ülkemizin araştırma potansiyelini ortadan kaldırmışlar.

Buradan ne kadar örnek versemde, sizin gibi ülke gerçeğini göz ardı ederek ; güzel bir coğrafyada olmamıza rağmen tarımımızın geldiği durum benim ön görümümü ortaya koyması sizi ikna etmiyorsa zaten siz gibi insanların varlıği ile yabancı ülkeleri üstün sayıp kendi insanlarımızı yadsınması ülkemizde bilimin ayaklar altında kalmasının göstergesi olmaktadır.

MeyveliTepe
12-05-2020, 11:28
Ben sizin bilginize baş vurdum, Eisenia fetida yı bizim ülkemizin ekosisteme uyumunu sormadım, bu türün ülkemiz topraklarında da vardır, k.k solucanın kültür özelliklerini uluslar arası hakemli dergilerinde yayınlanan araştırmaları ortaya koyanların bence bu alandaki ticaret teşvik etmesine hizmet edebilir.

Bunlar bence afaki bilgiler, zaten bizim ülkemizde üst akıl sahibi bilim adamı olmayışı ile bu tür araştırma bilgileri ile ülkemizin boz ırkının geliştirilmesini değilde, kendilerinin ülkesine uyumlu hoştan gibi montofon cins ineklerini bizlere bu türlü hakemli araştırma dergilerinin insanımızı kekliyerek ülkemizin araştırma potansiyelini ortadan kaldırmışlar.

Buradan ne kadar örnek versemde, sizin gibi ülke gerçeğini göz ardı ederek ; güzel bir coğrafyada olmamıza rağmen tarımımızın geldiği durum benim ön görümümü ortaya koyması sizi ikna etmiyorsa zaten siz gibi insanların varlıği ile yabancı ülkeleri üstün sayıp kendi insanlarımızı yadsınması ülkemizde bilimin ayaklar altında kalmasının göstergesi olmaktadır.

Kusura bakmayın, tam bir bilgisiz fikir şeytme durumu.

Neymiş, ticaret teşvikiymiş.
Neymiş, afaki bilgilermiş.
Neymiş, ülkemizin araştırma potansiyelini ortadan kaldırıyormuş.
Neymiş, ülke gerçeğini göz ardı ediyormuş.
Neymiş, yabancı ülkeleri üstün sayıp insanlarımızın yadsınmasıymış.
Neymiş, ülkemizde bilimin ayaklar altına alınmasıymış.

Acınası komikliğin son perdesi.

Neden, işkembeden sallanan lafa uymadı diye.
Nasıl, verilen araştırmaları okumadan, okumaya ve anlamaya çaba bile göstermeden, ezbere, sırf kendini inandırdığı uydurmaya uymadığı söylendiği için.

Bravo, tebrikler, bir diş fırçalamalık sirke kazandınız.
Bu memleket niye belini doğrultamıyor sorusuna muhteşem bir örnek.

Bir arkadaş, bilimin evrensel olduğunu, dünyadaki herkesin okuyabilmesi için standart kabul edilen dilde raporlandığını, bilimsel yayınların, yayında iddia edilen savların ve ölçüm şekillerinin bilimsel usüllere uygun olup olmadığının denetlenerek (hakemli - peer review) yayınlandığını anlatmalı.

Bilimsel bir araştırmada elde edilen sonuçlar, yine başka bir bilimsel araştırma ile çürütülebilir. İşin kuralı budur, işkembeden atarak çürütülmez.

Ülkemizden bir çok bilim insanının da bilimsel çalışmaları var ve yine bu şekilde yayınlanıyor. Farkında bile değilsiniz, böyle sallıyorsunuz işte.

Yeterli mi? Hayır değil. Liseye döndürülmüş niteliksiz üniversitelerle bu işle olmuyor. Onun için potansiyeli olan genç bilim insanlarımız kendilerine imkan tanınan başka üniversitelere gidiyorlar.

Bilim dünyası ülkelere özel değildir. Verdiğim makalelerde çalışmaları yapanlar da muhtelif ülkelerden, aynı ülkeden değil.

Tarımımızın geldiği durum hiç parlak değil, doğru. Ama bu da işkembeden sallıyarak düzelmez, bilimle çözülür.

Memleket abra kadabracı satıcılarla dolmuş. Biri gübre icad eder, çakalları kovalıyormuş. Biri başka bir şey icad eder, "gübreler üstü revülasyon orbikatör" imiş, öyle bir şeymiş ki, katagorize edilemiyor, bu yüzden de tescil edilemiyormuş (bu sebeple de kaçak satılıyormuş). Sitesine şunu yapar bunu yapar diye yazmışlar. Yazılanlar noktası virgülüne imla hatalarıyla beraber başka bir ürünün sitesinden araklanmış. Biri başka bir şey satıyor, köy kahvelerinde adeta etrafa yalan defi-hacet edercesine sallıyor. Bilime dayanarak belirlenmiş bir malzemeyle dünyanın her yerinde yapılmış ve sayısı binlere ulaşan araştırmalara rağmen, aslında o malzemelerin zararlı, kendinin üç kuruşluk sahte malzemesinin zararlı dediği malzeme için belirlenen faydaları sağladığını işkembeden atarak söyleyecek kadar aşşağılık. Ne ki, insanlar mal gibi dinliyor ve inanıyor. Ne diyelim, müstehaktır.

Size de inanan olur, sallayın gitsin.

meeteine
14-05-2020, 02:23
Merhaba herkese.
Yaklaşık üç ay önce evde solucan beslemeye başladım. Büyük plastik kutular ile üç katlı solucan evi yaptım, kiracılar ikinci katta yaşıyorlar.
Solucanların yaşadığı ikinci kat tümüyle doldu ve gübre hasat zamanı geldi. Üst kata davet etmek için üçüncü kata solucan yatağı hazırladım ve bir miktar da mutfak artıklarından hazırladığım (üç aydır mutfak artıkları ile besliyorum) besinlerinden biraz koydum.
Üçüncü katın alt tarafında solucanların rahatça geçebilmesi için çok sayıda 7-8 mm çapında delikler var.
Üç gün olmasına rağmen, üst katta sadece bir kaç tane solucan var. Sizce nerede hata yapıyorum, neden hala çıkmıyorlar?
Gübre hasatı için daha kolay-etkili bir yöntem var mı?

MeyveliTepe
14-05-2020, 11:25
Merhaba herkese.
Yaklaşık üç ay önce evde solucan beslemeye başladım. Büyük plastik kutular ile üç katlı solucan evi yaptım, kiracılar ikinci katta yaşıyorlar.
Solucanların yaşadığı ikinci kat tümüyle doldu ve gübre hasat zamanı geldi. Üst kata davet etmek için üçüncü kata solucan yatağı hazırladım ve bir miktar da mutfak artıklarından hazırladığım (üç aydır mutfak artıkları ile besliyorum) besinlerinden biraz koydum.
Üçüncü katın alt tarafında solucanların rahatça geçebilmesi için çok sayıda 7-8 mm çapında delikler var.
Üç gün olmasına rağmen, üst katta sadece bir kaç tane solucan var. Sizce nerede hata yapıyorum, neden hala çıkmıyorlar?
Gübre hasatı için daha kolay-etkili bir yöntem var mı?

En alt katta durum ne? Normalde en alt katı hasat etmeniz lazım. İkinci katta solucanların tüketecekleri besin henüz bitmemiştir. Esasında solucanlar besinleri iki fazda tüketiyorler. İlk fazda organik atıkların fiziksel parçalanması gerçekleşiyor. Sonra mikroorganizmalar devreye girip atıkları dönüştürüyor. Bu şekle girmiş yarı kompost solucanlar tarafından tekrar tüketilir duruma geliyor. Muhtemelen de bu faz solucanlar için esas yarayışlı dönem oluyor. Bu yüzden beklemeye devam, onlar yukarı çıkılacak zamanı bilirler.

meeteine
14-05-2020, 12:49
Belirtmeyi unuttum; en alt kat sızan sıvıyı toplamak için yalnızca. Orada biriken sıvıyı zaman zaman atıyorum, gerçi çok birikmiyor. İkinci ve üçüncü kat solucanlar içindi.
Teşekkürler cevabınız için.

Ömer Bey
20-05-2020, 14:42
Belirtmeyi unuttum; en alt kat sızan sıvıyı toplamak için yalnızca. Orada biriken sıvıyı zaman zaman atıyorum, gerçi çok birikmiyor. İkinci ve üçüncü kat solucanlar içindi.
Teşekkürler cevabınız için.

Sn meeteine ,
En alt katta biriken sıvıyı neden atıyorsunuz ? Bitkilerinize sıvı gübre olarak kullanabilirsiniz.

rivasol
12-10-2020, 23:51
Merhaba herkese.
Yaklaşık üç ay önce evde solucan beslemeye başladım. Büyük plastik kutular ile üç katlı solucan evi yaptım, kiracılar ikinci katta yaşıyorlar.
Solucanların yaşadığı ikinci kat tümüyle doldu ve gübre hasat zamanı geldi. Üst kata davet etmek için üçüncü kata solucan yatağı hazırladım ve bir miktar da mutfak artıklarından hazırladığım (üç aydır mutfak artıkları ile besliyorum) besinlerinden biraz koydum.
Üçüncü katın alt tarafında solucanların rahatça geçebilmesi için çok sayıda 7-8 mm çapında delikler var.
Üç gün olmasına rağmen, üst katta sadece bir kaç tane solucan var. Sizce nerede hata yapıyorum, neden hala çıkmıyorlar?
Gübre hasatı için daha kolay-etkili bir yöntem var mı?

alt kaplardaki mamalar tam yenmediği sürece solucanlar diğer üst kaba geçiş yapmazlar. mamalamayı hafta 1 olarak yapmalısınız belki 10 günde bir. mama tam yenmeden yeni bir kap koyarsanız sadece genç solucanlar yeni kaplara giderler. yetişkinler diğer kapta kalıcaktır. üretimde takıldığınız konular var ise Rivasol (https://www.rivasol.com.tr/) firmasının web sitesinden canlı destek alabilirsiniz. blog yazılarında solucanların bakımı, gübre hasatı vs gibi bir sürü makale vardır incelemenizi tavsiye ederim.

Hangi Solucan Gübresi? Solucan Gübresi Nedir? (https://www.rivasol.com.tr/solucan-gubresi-hakkinda-hersey) bu makaleyi inceleyebilirsiniz.

ayrıca Solucan Gübresi (https://www.rivasol.com.tr/solucan-gubresi) sızıntı suyu ile sıvı gübre arasındakı farkları nasıl ayırt etmeniz gereken açıklayıcı bır yazıda linktedir.

rivasol
12-10-2020, 23:59
Sn meeteine ,
En alt katta biriken sıvıyı neden atıyorsunuz ? Bitkilerinize sıvı gübre olarak kullanabilirsiniz.

sızıntı suyu sıvı gubre olarak kullanmak pek uygun degıldır. kaptan akan sıvı genelde kullanılan sebze ve meyvelerden akar sıvıdır. Sölom sıvısı diye adlandırılan bir ürün degildir. sölom sıvısı solucanların dışkıladıkları gübrede vardır. ağırlıkla veya elinize aldıgınız gübreyı sıkınca akıcak bir sıvı degıldır. kabınızdan sıvı akıyorsa ya cok nemlendirmişsinizdir bu gübre kalitesini bozar, **** cok fazla sebze veya meyve atığı kullanmışsınızdır.

Dogayadost
29-03-2021, 18:20
Ben yaklaşık 3 senedir bahçede besliyorum solucanları. İlk kış donarak ölmesinler diye düşünerek ısıtıcı koymuştum malum Kayseri kış şartları solucanlar için ölümcül olabilir. Ama daha sonraki kış üstlerini sadece naylonla örttüm ve hafta bir kez mutfak atiklariyla besledim. Daha sonraki senelerde aynı yöntemi uyguladım ve şükür kışları sorunsuz atlatabiliyorlar. Baharları da oluşan kompostu alıp bahçedeki bitkilerde kullanıyoruz. Bahçesi olanlar için direkt toprakta yaşam ortamı oluşturmak solucanlar için daha güzel olabilir. Olası toksik durumlarda solucanların kaçacağı bir ortam olmuş oluyor toprak. ****** Kayseri şartları için bu dediğim şey geçerli ,yoksa ılıman iklime sahip bölgelerde ,psolucanların birer istilacı türe dönüşmeleride söz konusu olabilir.

Dogayadost
29-03-2021, 18:28
Solucanları bahçeye direkt koyma fikri aslında sonbaharda çıkan yaprak ve bahçe artıklarının hızlıca kompostlaşmasını sağlamak düşüncesiyle oldu. Ben bahçe atıklarını yıllardır toprağa gömerim ama toprağa gömerek kompostlaşmasını beklemek uzun zaman alıyor. Solucanlar bu işi oldukça kısa bir sürede gerçekleştiriyorlar. Yaklaşık 6 ay gibi bir sürede ağırlıklı olarak ağaç yaprakları ve mutfak artıklarından oluşan karışımı kompostlamiş oluyorlar. Bizede bu kaliteli kompostu kullanmak kalıyor.

junior
31-01-2023, 10:14
Merhaba sevgili forum üyeleri. Bitkisel atıklarla solucan kompostu üretmek için nasıl bir sistem izlemek gerekli. Yani hayvan dışkısı kullanmadan. Ev atıkları da kullanmadan. Sadece bahçedeki dal öğütme makinasından çıkan parçalar, öğütülmüş otlar, yaprak kuruları, ot kuruları gibi sadece bahçe kökenli materyalleri kullanarak nasıl bir proses uygulamak gerekli. Hangi karışım oranı kullanılmalı. Veya bu konuda bir makale video benzeri kaynağa nasıl ulaşırım. Yardımcı olursanız şimdiden teşekkür ederim.

MeyveliTepe
31-01-2023, 10:45
Merhaba sevgili forum üyeleri. Bitkisel atıklarla solucan kompostu üretmek için nasıl bir sistem izlemek gerekli. Yani hayvan dışkısı kullanmadan. Ev atıkları da kullanmadan. Sadece bahçedeki dal öğütme makinasından çıkan parçalar, öğütülmüş otlar, yaprak kuruları, ot kuruları gibi sadece bahçe kökenli materyalleri kullanarak nasıl bir proses uygulamak gerekli. Hangi karışım oranı kullanılmalı. Veya bu konuda bir makale video benzeri kaynağa nasıl ulaşırım. Yardımcı olursanız şimdiden teşekkür ederim.

Selülöz ve lignin'in solucan tarafından hazmedilebilir duruma gelmesi için önce bu gibi malzemeyi kompostlayacaksınız. Buradaki kaynaklarda tüm sorularınızın yanıtı var. https://blog.meyvelitepe.org/kompost/ (https://blog.meyvelitepe.org/kompost/)

junior
01-02-2023, 12:09
Selülöz ve lignin'in solucan tarafından hazmedilebilir duruma gelmesi için önce bu gibi malzemeyi kompostlayacaksınız. Buradaki kaynaklarda tüm sorularınızın yanıtı var. https://blog.meyvelitepe.org/kompost/ (https://blog.meyvelitepe.org/kompost/)

Cevabınız için teşekkür ederim. Verdiğiniz yazıyı okuyacağım, hatta önceden de okuduğum bir yazı ama unutmuştum. Bir sorum daha olacak ama. Elimdeki bu yaprak, dal öğütülmüşü, kuru ot, ufaltılmış çalı çırpı gibi bahçeden çıkan materyalleri dediğiniz gibi kompostlamak yerine doğrudan bahçe toprağına sersem ve rotavatörle karıştırsam toprağın içinde dekompoze olarak toprak kalitesini artırır mı. Açıkçası elimde çok fazla malzeme çıkıyor, ve bunları tek başıma fazlaca aşamadan geçirmek çok stresli ve yorucu oluyor. Ben ufak çaplı solucan gübresi çoğaltmaya çalışıyordum aklımda olan şuydu. Elimde çok fazla miktarda bahçe artığı çıkıyor bununla direkt olarak solucan gübresi üretmem mümkün olabilir mi düşüncesi içindeydim ama direkt olarak bunu yapamıyorsam solucan gübresi üretimim minimal düzeyde kalabilir elimdeki bahçe artıklarını direkt toprağa karıştırmak benim için en iyi çözüm olabilir. Bunun mümkün olup olmadığını sorsam rica etsem cevap verebilir misiniz. Bu şekilde toprak kalitesini ve yapısını güçlendirmem mümkün olabilir mi. Yani toprağa kompost karıştırmış gibi olur muyum orta vadede.

MeyveliTepe
01-02-2023, 13:07
Cevabınız için teşekkür ederim. Verdiğiniz yazıyı okuyacağım, hatta önceden de okuduğum bir yazı ama unutmuştum. Bir sorum daha olacak ama. Elimdeki bu yaprak, dal öğütülmüşü, kuru ot, ufaltılmış çalı çırpı gibi bahçeden çıkan materyalleri dediğiniz gibi kompostlamak yerine doğrudan bahçe toprağına sersem ve rotavatörle karıştırsam toprağın içinde dekompoze olarak toprak kalitesini artırır mı. Açıkçası elimde çok fazla malzeme çıkıyor, ve bunları tek başıma fazlaca aşamadan geçirmek çok stresli ve yorucu oluyor. Ben ufak çaplı solucan gübresi çoğaltmaya çalışıyordum aklımda olan şuydu. Elimde çok fazla miktarda bahçe artığı çıkıyor bununla direkt olarak solucan gübresi üretmem mümkün olabilir mi düşüncesi içindeydim ama direkt olarak bunu yapamıyorsam solucan gübresi üretimim minimal düzeyde kalabilir elimdeki bahçe artıklarını direkt toprağa karıştırmak benim için en iyi çözüm olabilir. Bunun mümkün olup olmadığını sorsam rica etsem cevap verebilir misiniz. Bu şekilde toprak kalitesini ve yapısını güçlendirmem mümkün olabilir mi. Yani toprağa kompost karıştırmış gibi olur muyum orta vadede.

Sebze meyve artıklarını solucanlara verebilirsiniz. Diğer artıkları toprağa karıştırarak da toprağa organik madde kazancı sağlarsınız. Verdiğim linkte bir tane değil, 27 tane yazı var. Son beş tanesi daha geçen hafta yayınlandı. Kayna sordunuz diye verdiydim linki, başlıklarının anlamlarına göre seçerek okumak mümkün tabii de söylememin pek bir anlamı yok galiba :)

junior
03-02-2023, 01:33
Sebze meyve artıklarını solucanlara verebilirsiniz. Diğer artıkları toprağa karıştırarak da toprağa organik madde kazancı sağlarsınız. Verdiğim linkte bir tane değil, 27 tane yazı var. Son beş tanesi daha geçen hafta yayınlandı. Kayna sordunuz diye verdiydim linki, başlıklarının anlamlarına göre seçerek okumak mümkün tabii de söylememin pek bir anlamı yok galiba :)

Anlamı var olmaz olur mu. Ben sizin blogu takip ettiğimi belirtmek için öyle yazdım. Değişiklikler gözüme çarpıyor yoksa. Zaten onlarca başlık içeren bir yazıyı okudum deyip geçmem yani bir kalemde. Bu yazı ortamı beni çok sıkıyor işin açığı. 10 saniyede sözle anlatabileceğim bir ifadeyi 1buçuk saatte yazıyorum. Onda da bir sürü yanlış anlaşılma filan oluyor. Vallahi yazarken bunalıyorum çoğu zaman, süreç çok yavaş ilerliyor :)))

MeyveliTepe
03-02-2023, 11:15
...10 saniyede sözle anlatabileceğim bir ifadeyi 1buçuk saatte yazıyorum. Onda da bir sürü yanlış anlaşılma filan oluyor. Vallahi yazarken bunalıyorum çoğu zaman, süreç çok yavaş ilerliyor :)))

Neyse ki bu noktada kimse yazmanızı beklemiyor :)

Bir yanlış anlaşılma olmasın, o linkte görülenler tek bir yazının başlıkları değil, 2008 yılından 2023 yılına kadarki 15 yıllık süreçte yazılmış 27 ayrı yazı. Okuması belki 10 dakika sürer ama keşke her biri bir buçuk saatte yazılabilseydi. Yeni yayınlanan beş yazının hazırlanması 2 yıl sürdü :)

Dogan-
21-07-2023, 18:04
Merhaba. Benim bahçede çok fazla kaliforniya solucanından var. 2-3 sene önce ucuz olduğu zamanlar 2 çuval solucan gübresi kullanmıştım. Ertesi sene saksılarda bu solucanları görünce gübreyi aldığım firmaya sordum öyle birşey olmaz dediler. Artık o kadar çok ki bahçede yere temas eden tüm saksılarıma saldırıyorlar. Bu yıl 2 çuval koyun gübresi attım 1 ayda yok oldu.

Kompost denemeleri yaptığım duvarın dibinde ufak bir yer vardı depremde duvar zarar görünce büyükce bir strafor kutuya aldım içi yine solucan dolu. Evde çıkan çay posaları meyve sebze artıklarını veriyorum.

Bahçedeki solucanları kolay yoldan yakalamanın bir yolu varmı onu öğrenmek istiyorum. Aç kaldıklarını düşünüyorum bazen geceleri bahçenin dışına çıkanları yakalayıp kutuya alıyorum ama gerçekten çok fazlalar.