PDA

View Full Version : Sarıcan, Topraksız Tarım Denemelerim




Sayfalar : [1] 2

Sarıcan
22-12-2008, 22:17
Herkese Merhabalar,

Bugün benim için milat... 22.12.2008

Dün maceralı bir yolculuktan (trafik kazası yaptım.) sonra Kudret Bey' le buluştuk ve EC kitimi aldım. Aynı şehirde yaşamanın verdiği avantajla buluştuk ve iki saate yakın sohbet ettik.

Önerilerini dinledim ve topraksız tarıma ilgisinin nasıl başladığını ve geliştiğini dinlemek bana büyük keyif verdi. Yaptığım sistemle ilgili görüş ve önerilerini aldım. Benim için çok aydınlatıcı oldu. Kendisine forum aracılığı ile tekrar teşekkür ediyorum. Bugün verilen tarif üzerine eriyikleri hazırladım. Boş şişe bulmak mümkün olmadığı için 5 litre Fanta' m oldu. Dökmeye kıyamadım 5 litrelik içme suyu alıp, su ile eriyiği hazırladım, fantaları su şisesine doldurdum. Bizde pek tüketilmediği için ikram edecek birilerini arıyorum şimdi.

Benim için süprizler bitmedi. Bugünde Sayın Envor' un paketi geldi kargo ile. Telefon ederek sevincimi ve teşekkürlerimi bildirdim ama sizin aracılığınızla tekrar teşekkür ediyorum sevgili arkadaşımıza. Gönlü gibi gönderdiği fidelerde güzel. Gözlerime inanamadım. Bütün fideler çiçeğe durmuş sevimli sevimli göz kırpıyorlardı paketi açtığımda. Mis gibi bir domates bitki kokusu da cabası. Benim hazırlığım 3 saksıya göre idi. Ama paketten çıktı 8 kök, nasıl kıyıpta vazgeçeceğim 5 tanesinden.

Dün Kudret Bey amatör aç gözlü olur dedi. Doğru söylemiş vallahi. 8 kök fide gelince kendimi kaybettim. Allahtan evde hiç kullanılmamış torf ve geçmiş senelerden kalma boş saksılar vardı. Hemen 2 adedini topraklı tarım yapmak üzere saksıya diktim. Böylece atık besin sıvılarımıda değerlendirebileceğim. Aynı zamanda topraklı ve topraksız tarımı yanyana deneme fırsatım olacak. Kalan 3 kökede kıyamadım. Evdeki turşu bidonlarından birini hemen tekli durgun su kültürü için Sayın Envor' un yapıp resimlediği kavanoz saksı haline getirdim. Hava ihtiyacınıda diğer saksıların havasından çaldım. Şimdi topraksız 4, topraklı 2 saksım oldu. Ama son yaptığım kavanoz saksıya solmasınlar diye 3 kök domatesi yan yana koydum. En kısa zamanda 2 ayrı saksı daha yapmam lazım ama balkonda adım atacak yer kalmayacak ve içişleri bakanı ile aramız açılacak. Kış günü çamaşır asacak yer kalmadı diye. Ama bütün suçlusu Envor.
Kendisine tekrar çok teşekkür ediyorum.

Bu arada bu önümüzdeki haftayı besin tankını doldurup yerine koymadan deneyeceğim. Boşta kalan borudan azalan günlük besin seviyesini izlemek istiyorum. Hafta sonu Kudret Bey' den EC metreyi alırsam bir haftada ne kadar EC ve Ph değişimi olduğunu da gözlemlemek istiyorum.




nariçi
22-12-2008, 22:38
Eh hadi hayırlı olsun, bizi geçtiniz. Bizim fideler daha milimetrelik. Şimdi ne olacak envor'dan fide gelmezse bahara kadar fidelerle uğraşırız bu duruma. Ya görmeyecektik **** bize de göndersin diyeceğiz. Ama ben dikmiş gibi sizinkine sevindim.

Kudret Tezel
22-12-2008, 22:53
Fideleriniz hayırlı olsun sayın SARICAN, gözünüz aydın. Balkonunuz domates serasına dönmüşÜrününüz bol çalışmalarınız başarılı olsun,heşey gönlünüzce olsun.

Sarıcan
22-12-2008, 23:34
Çok teşekkürler Kudret ağabey, haftaya görüşmek dileğiyle. Tek eksiğim EC metre ve Ph kağıdı kaldı. Ondan sonra bol bol deney. Bu hafta damacanayı yerine koymadan boru içinden günlük ne kadar su eksildiğini gözlemlemeye çalışacağım.Ama bu arada Istanbul' a da kar yağacak diyorlar bakalım ne yapacağız. Arabayı servise verdim, bir hafta arabam da yok ama umarım hafta sonuna teslim ederler. Bir aksilik çıkmazsa EC metre için uğrayabirim yanınıza. Saygılar.

nariçi
23-12-2008, 07:46
Kazanız geçmiş olsun, Fidelerden suya konanlardan solan var mı?

Sarıcan
23-12-2008, 10:09
Çok teşekkürler Sayın nariçi,

Yeni yuvalarını sevmiş gibiler, sabah ilk işim gidip bakmak oldu. Yeni resimler ekte.

nariçi
23-12-2008, 10:12
Bu fidanlar kaç günde bu hale geliyorlar ve türü nedir acaba?

Sarıcan
23-12-2008, 10:16
Ben masumum, vallahi ben yapmadım bunları.:D Sayın Envor' a sormak lazım.

nariçi
23-12-2008, 10:20
Sayın envor büyük seraya geçmiştir, şimdi meşgul olabilir. Görürse söyler. Bende çarşıya çıkıp konu ile ilgili işlere bakacağım. İyi günler.

Sarıcan
24-12-2008, 12:43
Bugün ikinci gün, hava birazda soğuktu. Balkona tedirgin gittim ama çiçeklerin ışıltısını görünce içim rahatladı. Yeni yuvalarını sevmiş gibiler.

Kavanozların dışını alüminyum folya ile kapladım. Unutmadan ilk deneyimimi paylaşayım sizinle. EC eriyiğini hazırladığım 10 litrelik pet şişeyi eriyiği sisteme boşalttıktan sonra öylece bırakmıştım balkonda. Bugün bir daha ki sefere yeniden kullanırım diye saklamak için aldım, hazırladığımız eriyiğin şişede kalan bulaşığı hemen kaymak gibi olmuş.

Herhalde eriyik ışıkla temas ederse alg oluşur dediğiniz şey bu olsa gerek. Alg denilen bu kaymak gibi materyal bir sonraki seferde hazılanacak eriyiğin temiz suyunu bozar mı? Nelere dikkat edilmeli? Kavanozların alt kısımlarında alüminyum folyoyu alta doğru kıvırarak yerleştirdim, üstende boğazı sıkı sıkı kavrayacak şekilde bantladım. İzolasyon için yeterli olmuş mudur? Deneyimlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Diğer PVC saksılarımda strafor kapaklar boru içinde rahat hareket edecek şekilde duruyor. Kenarlarda olan 1-2 mm' lik boşluklardan girebilecek ışık sıvıya zarar verir mi? Gerekirse alüminyum folyo ile onlara da gölgeleme yapabilirim.

Son resimde görülen sarı kapakta damacanayı yerleştireceğim yer. Şimdilik su seviyesini kontrol etmek için damacanayı yerine koymadım. Işık girmesin diye kapak koydum. Şimdilik hiç sıvı eksilmemiş. Bu haftayı böyle geçirmeyi düşünüyorum. EC metrem olsaydı günlük değişimleride kaydetmeyi düşünüyordum.

kahyanur
24-12-2008, 13:02
Bu kadar büyük domates fidem olsa; çiçekleri de üstünde üstelik, aman aman hangi sistemle nerede büyüttüğümüzün önemi yok bence. Katkısız toprağa da ekilseler meyva verirler. Zaten ergen olmuşlar, alacakları besini de almışlar.. Önemli olan tohumdan itibaren domatesi yetiştirebilmek.

Sarıcan
24-12-2008, 13:42
Sayın Kahyanur,

Cem Yılmaz' ın son telekom reklam filminde (fransızca :D olarak) arabasının arkasına yazdırdığı cümleyi hatırlatırım size. Sayın Envor' un yeni yıl süprizi bunlar. Mevsimi gelince inşallah tohumdan da yaparız bu işi. Ben çimlensin diye tohumda koymuştum ama onlar çimlenene kadar ben saksıların başında dal budak salardım herhalde. Bu yüzden Sayın Envor' a tekrar teşekkür ediyorum.

kahyanur
24-12-2008, 14:07
Sayın Kahyanur,

Cem Yılmaz' ın son telekom reklam filminde (fransızca :D olarak) arabasının arkasına yazdırdığı cümleyi hatırlatırım size. Sayın Envor' un yeni yıl süprizi bunlar. Mevsimi gelince inşallah tohumdan da yaparız bu işi. Ben çimlensin diye tohumda koymuştum ama onlar çimlenene kadar ben saksıların başında dal budak salardım herhalde. Bu yüzden Sayın Envor' a tekrar teşekkür ediyorum.

Sayın Sarıcan;
Reklamları izlememeye özel gayret sarfetmekteyim. Hele yabancı dilde yapılmış reklamı asla izlemem..Ama hazırlop fidelerinizin bundan sonraki aşamalarını dikkatle izleyeceğim:D:D:D

malbman
24-12-2008, 14:42
Sayın Sarıcan, alg oluşumundan kastınız şişenin ceperlerinde oluşan beyaz renkli tuzsu tabaka mı? Zira bu güne kadar kaymak benzeri bir tabakadan söz edildiğini duymadım. Eğer söz ettiğiniz oluşum dediğim tabakaysa, büyük ihtimalle eriyiğin suyunun buharlaşmasıyla ortaya çıkan besin tuzlarıdır ve yine büyük ihtimalle bir dahaki sefere kullanırken hazırlayacağınız besin eriyiğinin en azından ec değerini yükseltecektir.

PVC borulara giren ışık dediğiniz kadar inceyse, kısa vadede yosunlanmaya neden olacağını pek sanmam ama ustalar da fikirlerini söylerse daha sağlıklı bir cevap almış olursunuz.

Kavanozları iyi kaplamışsınız ama onunla uğraşmasaydınız keşke. Kargo şirketlerinin dosya zarfları da (içini dışı olarak kullanmak kaydıyla) aynı işi görüyor. Ama sizinki daha derli toplu olmuş elinize sağlık.

Domatesleriniz de harika görünüyor. Güle güle büyütün.

Sarıcan
24-12-2008, 15:14
Sayın Malbman,

Ben kaymak demekle yanlış tanımladım herhalde, rengi beyaz değil. Şeffafa yakın jel gibi bir şey. Pet şişenin tabanındaki girintilere süzülerek biriken EC kalıntısı büyük bir ihtimalle. Bir günde jel kıvamına gelmiş. Yosunlaşma başlangıcı olarak tahmin ettim. Beni tereddüte düşüren, oluşan bu artık sonradan konulan eriyikte mayalanma etkisi yaparak çoğalır mı? En iyisi böylesi sakladığımız kapları kullanımdan sonra iyice çalkalayıp durulayarak kaldırmak.

Yakında kargo şirketi yoktu ama her mutfakta alüminyum folyo bulunuyor. Ama daha dayanıklı olması bakımından kargo poşeti olmasında fayda var. İlk rastladığım yerde alırım o poşetlerden. Bunların üzerini kaplarım. Çünki su değişimi için bakım yaptığımızda kesin yırtılır bu folyolar.

PVC boruların kenarlarınıda alüminyum folyo ile perdelemeyi düşündüm ama böyle sonuç ne olacak, en azından birinci bakıma kadar gözlemleyeceğim. Oluşursa su değişiminde iyice temizlerim ve yeni besin eriyiği doldurduktan sonra sıkıca izole ederim.

İyi dilekleriniz ve yardımınız için teşekkür ediyorum.

nariçi
24-12-2008, 15:30
sayın Sarıcan, sözünü ettiğiniz oluşum belki eriyikleri hazırlarken iyi karıştırılmadığından meydana gelmiş olabilir.

malbman
24-12-2008, 15:32
Sayın sarıcan, bir yerlerde hata yapmıyorsunuz değil mi? Zira ben besin eriyiğinin olduğu şişeyi yazın bir kaç kez güneşin tam ortasında unutmuştum. Hem de bir kaç gün boyunca. Ama sizin dediğiniz türden bir jöle ya da kaymak benzeri bir oluşum hiç gözlemlemedim. Yalnızca biraz yosunlanmıştı o kadar. Kusura bakmayın bunu ısrarla söylüyorum ama başka bir yerde hata yapıyorsanız bilmeden bitkilere zarar verebilirziniz ve bu kadar emeğin boşa gitmesi hepimizi üzer. Yine de Kudret hoca ya da envor da bir fikir beyan etsinler bakalım.

Sarıcan
24-12-2008, 17:06
Sayın Nariçi,

Eriyikleri iyice erittim. A şişesi dinlendiği halde pırıl pırıl tam şeffaf olarak duruyor. Ama B şişesini eritmek daha zor oldu. Tüm uğraşlarıma rağmen çok az da olsa durulduktan sonra şişenin dibine çok az bir çökelti oluyor. Benim bahsettiğim olay besin kitlerini erittiğim şişede olmadı.

İki şişeden 100' er cc alıp 10 litrelik büyük pet şişede, yaptığımız seyreltilmiş eriyiği sisteme boşalttıktan sonra şişe çeperlerinde kalan sıvının sızarak, şişenin tabanındaki girintilerde birikmesinden kaynaklanan bir oluşumdu. Onuda şişeyi çalkalamak için lavaboya gittiğimde gördüm. Şişeye bir miktar su alıp çalkalayınca şişenin dibinden çıktı.

Sarıcan
24-12-2008, 17:20
Sayın Malbman,

Bahsettiğim oluşum; sızıntı sayılabilecek miktarda bir sıvının şişenin dibinde hava ve ışıkla temasından, suyun buharlaşmasından sonra kalan kimyasal karışımı artıkta olabilir. Bir günde yosun teşekkülü olabilir mi bilemiyorum? Onun için tecrübeli arkadaşlarıma sorayım dedim. Fidelerin keyfi yerinde, bütün gün onlarla ilgilendim.

Benim korkum soğuk, umarım hava çabuk düzelir Istanbul' da. Çünki evde balkonu ısıtacak hiç bir şey yok.

nariçi
24-12-2008, 17:27
Balkon kapalı ise (camekanlı) arasıra pencereleri açın, odadan ısı takviyesi yaparsınız.

envor
24-12-2008, 18:22
Elinize sağlık sn. SARICAN, inşallah başarıya ulaşırsınız. Mevsim kış, hemde balkon, tam olarak ışık alamaz gibime geliyor. Balkonunuz ne kadar güneş görüyor?

Bu fidanlar kaç günde bu hale geliyorlar ve türü nedir acaba?

O fidelerin o şekilde büyümesi, aslında iyi bir şey değil. Fideler çok uzun zamandır violde kardeşlerinle koyun koyuna, yarı aç, yarı tok yaşadıklarından, hem kökleri kalınlaştı, hemde boyları uzadı. Şimdi bol güneş isteyecektir, düzenli beslenme isteyecektir. İstediğini aldığındada çok cömert davranacağından şüphem yok.

envor
24-12-2008, 18:33
http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=326862&postcount=310

Sn.SARICAN, sizin fidelerin kardeşleri bunlarda. Ayın 4'ünde kavanoza koymuştum, daha iki defa suyunu değiştirdim.

Sarıcan
24-12-2008, 21:08
Sayın Envor, sizin ellerinize sağlık. Biz sadece yeni bir yuva açtık onlara. Güneşten yana hiç endişeniz olmasın. Ben saksıları kurarken, aşırı güneşten kavrulabilirler diye camlara strafordan perdeler yaptım. 5. sayfadaki resimlerin birinde net olarak görebilirsiniz. Şimdi ise soğuk havaya izolasyon vazifesi görüyorlar. Bugün bir ara güneş çıktı hemen çıkardım strafor perdeleri.

Balkonun geniş tarafı güneydoğu, dar tarafı güneybatı, köşe tam güney. Günün büyük bir bölümünü güneşle geçirecekler, belkide aşırı güneşten korumam gerekecek ama şimdi güneş olsun diye dua ediyorum.

Ben bu hafta sonu su değiştirmeyi düşünmüyorum, çünki yedek besin deposunu yerine koyduğum zaman neler olacağını görmek ve takip etmek istiyorum. Gelişmeleri de fotoğrafla sizinle paylaşmak istiyorum. Benim beklentim sistemi yedek besin tankı ile takviye ederek su değişim süresini biraz daha uzun tutabilmek. Ama fide bolluğundan kavanoza koyduğum ve sizin sistemle çalışan sistemin suyunu sizin önerileriniz doğrultusunda bu hafta sonu değiştirebilirim.

Saksıda torfta dikili olanlara şimdilik torfun nem durumuna göre sadece su veriyorum. Böylece saksı ile sistemin gidişatını da yan yana kontrol ederim diye düşünüyorum. Geçen senede saksıda tohumdan yetiştirdiğim domates çok iyi bir gelişme göstermişti , ama balkon tarımıyla bile henüz hiç ilgimiz olmadığı için çiçeğe boğulmuş fidelerden sadece 3 adet domates yavrusu almıştım. Ne şaşırtma, ne sırığa alma. Şimdi düşünüyorum da fideler resmen yalvarmış bana. Ben sadece o muhteşem kokuyu koklamak için gidiyordum saksının yanına. Döllenmesi için fiskelemekten değil de oraya buraya saçılan kolları toparlarken sallantıdan döllendi her halde o 3 adet domateste.

Agaclar.net sayesinde sizlerle tanışmak yeni bir ufuk açtı bana. 35 yıllık çalışma hayatından sonra 6 aydır evde oturmaktan tam sıkılıyorum derken önümde kocaman bir dünyanın açılmasına sebep oldunuz. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Domates fideleri içinde ayrıca size tabii ki. Sevgilerimle.

envor
24-12-2008, 21:34
Güneşten yana hiç endişeniz olmasın. Ben saksıları kurarken, aşırı güneşten kavrulabilirler diye camlara strafordan perdeler yaptım..

Yaza kadar her fırsatı değerlendirin, güneş olmazsa olmaz, şu an güneş bitkilerinizi kavurmaz.

Kudret Tezel
24-12-2008, 22:33
Sevgili arkadaşlarım ,Sayın SARICAN bir jelleşmeden bahsediyor bende merak ettim ama sanki cevabınıda vermiş gibi. Şişenin dışındaki akıntı kurumaya başlayınca belki kıvamkaşıp bir jel hissi vermiş olabilir, ama emin değilim. Şimdiye kadar domates kitinden böyle bir şikayet bildirilmedi.
Bazı kitlerin stok eriyiklerinde hafif çökmeler olabilir ,eriyiği hazırlarken şişeyi çalkalayıp kullanmak lazım. Hazırlanan ana eriyikte çökme olmamalı ,oluyorsa PH kontrolünün yapılması gerekir PH yüksek olabilir. Bitki besin tankının dibinde çöküntü görülürse buda PH ın yükseldiğine işarettir PH kontrolü yapmak lazımdır.

Sarıcan
26-12-2008, 14:35
Bu kadar büyük domates fidem olsa; çiçekleri de üstünde üstelik, aman aman hangi sistemle nerede büyüttüğümüzün önemi yok bence. Katkısız toprağa da ekilseler meyva verirler. Zaten ergen olmuşlar, alacakları besini de almışlar.. Önemli olan tohumdan itibaren domatesi yetiştirebilmek.

Sayın Kahyanur,

Benim benim domatesler sizi duydu herhalde. Biz buradayız diye çıkarmışlar minicik yapraklarını el sallıyorlar. Yakında balkonda adım atacak yer kalmayacak herhalde. Ama gelen fidelerden toprağa diktiğim fidenin birinin çiçeklerine kafam takıldı. Diğer topraktaki ve sudaki fideler hallerinden memnun. Çiçekler papatya gibi açılmışken bu biraz küskün duruyor. Umarım kısa sürede toparlanır.

Çünki ekmeğimi pişirdim bekliyorum. :D:D:D

malbman
26-12-2008, 14:50
Sinbo ekmek makinesi ile lezzetli ekmekler pişrirsiniz:D
Reklamlar bitti. Sayın Sarıcan sizin minikler biraz daha ışık istiyorlar sanırım. Zira boylarını uzatmaya başlamışlar. Bir de o kadar ıslak tutmayın topraklarını. Suyu buldukça boy uzatıp gövdelerini kalınlaştırmayacaklar. Ondan sonra elinizde makar ipi kalınlığında domates fideleriniz olacak:p

derin
26-12-2008, 15:29
sn sarıcan şaşırtmaya devam ediyor kendin pişir kendin ye, kendin yetiştir kendin ye bir arada olmuş.

kahyanur
26-12-2008, 16:06
Ekmeğin içi pişmiş mi?? Üstü de homojen kabarmamış. EC si az gelmiş mi ne??:D:D:D

Sarıcan
26-12-2008, 16:56
Acemilik Sayın Malbman, hemen gittim üstündeki şeffaf kapağı kaldırdım. Mutfaktaki eski bir kahvaltılık kutusundan bozma yaptım fide serasını, üstteki kapak şeffaf fakat kalın, sera etkisi olsun diye kapağı kapatmıştım fakat kalın olduğu için delmedim. Kaptaki su radyatörün üzerinde buharlaşıp üst kapakta damlacık oluyor. Bende radyatörün üstünde kuruyup susuz kalmasınlar diye oluşan damlaları bardaklara damlatıyorum. Demekki çok gelmiş, hemen kapağı açıp kurutuyorum.

Işık için bir şey yapamayacağım, güney cephe pencerenin önündeler, bugünlerde Istanbul birazda bulutlu. Denk geldi herhalde. Umarım güneş açarda biraz güneş görürler.

Ekmek pişirme makinasında markayı tutturamadınız. Kenwood kullanıyorum. Su yerine süt kullanıldığı zaman ekmeklerin tadına doyum olmuyor. Söke Un' un hazır paketleri var, paketten mayada çıkıyor. Ben sadece başla düğmesine basıyorum. Çok yoruluyorum ama değiyor doğrusu. :D Emekli olunca her amatör uğraş vazgeçilmez bir tutku oluyor herhalde.

Çiçeği solgun duran fide için birşey söylememişsiniz, telef eden serisine dahil olmayalım da :D:D:D

malbman
26-12-2008, 18:14
Çiçeği solgun duran fide için birşey söylememişsiniz, telef eden serisine dahil olmayalım da :D:D:D

Ben bir solgunluk göremedim. Son derece sağlıklı görünüyorlar.

envor
26-12-2008, 18:15
Sayın SARICAN, jiffy saksıdaki fideniz için bir öneride benden :), jiffy saksı olsun, viol veya her hangi bir tohum çimlendirme kabı olsun, bu kap'lara tohum ekmeden önce tam olarak torf doldurursanız, fidenizin uzuyup gitmemesi için fideye biraz daha yardımcı olursunuz. Güneş şart ******.

Birde unutmadan; Domateslerinizin çiçeklerini silkelemeyi unutmayın, öğlen saatlerinde yaparsanız iyi olur.

Sarıcan
28-12-2008, 21:21
Herkese iyi akşamlar,

Bugün mini serada 6. gün. Gün içinde biraz güneş yüzünü gösterdi, bende yeni resimlerini çektim. Şimdilik bir olumsuzluk yok, bir haftadır su seviyesinde hiç bir değişme olmadı. Her halde hava çok soğuk ondan. Bu hafta Kudret Bey' den EC metremi hazır olduğu halde alamadım. Bu yüzden bu haftayı besin sıvısını değiştirmeden geçmeyi düşünüyorum. Fideler sağlıklı görünüyor, umarım önümüzdeki haftayıda böyle atlatırlar.

Havalar daha da soğuyacak diye bugün Bauhaus' tan 20 YTL'ye elektrikli fanlı bir ısıtıcı aldım. Aynı zamanda termostatlı. Ayarladığınız ortam sıcaklığını hissedince otomatik olarak devreden çıkıyor. Elektrik faturası biraz kabaracak ama değer herhalde.

Bu arada birde ilginç bir multitester aldım ama bütün çabalarıma rağmen çalıştıramadım. Herhangi bir pil konulacak yerini bulamadım. İçinde uzun ömürlü bir pili varsa da devre dışı kalmış herhalde veya pilsiz çalışıyor. Bir hevesle sıvının Ph' ını ölçmeye çalıştım ama nafile. Cihazın hem ışık hemde toprağın nem oranını ölçüyor dediler ama hiç bir fonksiyonunu çalıştıramadım. Yarın ilk işim götürüp ya yenisini alacağım ya da iade edeceğim. Çünki bahçe bölümüne bakan arkadaş kendisinin kullandığını ve çok memnun olduğunu söyledi. Kullanan arkadaşımız varsa bilgi verirse memnun olurum.

Sarıcan
28-12-2008, 21:26
Fiyatı 17,75 YTL

Sadece Ph' ı sağlıklı ölçse değer diye düşünüyorum. Kullanan arkadaşların yardımlarını bekliyorum.

malbman
28-12-2008, 22:28
Sayın Sarıcan, bu cihaz toprakta kullanılıyor sanırım. Bize yarayacağını pek sanmam.
Zira toprağın ph ını nemini falan ölçüyor gibi görünüyor.

Sarıcan
28-12-2008, 22:52
Sayın Malbman,

Scanner' ım yok. Keşke olsaydıda prospektüsünü size gönderseydim. Hem tercüme etmiş olurdunuz. Toprağı bile ölçse yeter ama, benim anlayabildiğim, Ph ölçerken hem toprak hemde sıvı için kulanılabileceğini söylüyor. Ayrıca toprağınız fazlamı sulanmış ve bitkinin bulunduğu ortamın ışık miktarı nedir hepsini ölçüyor. Bir dakika. Eğer fotoğraf okumanız için yeterli olursa prospektüsü çekeyim. İyi oldu bu. Gayet güzel okunuyor. İnceleyip dönerseniz sevinirim.

malbman
29-12-2008, 17:37
Evet sayın Sarıcan sıvıların ph değerlerini de ölçüyormuş. peki kalibrasyon falan gerekiyor mu acaba? Bir de; karşılaştırmalı bir kaç deneme yapma şansınız varsa (ph test kiti ve bununla ölçüm yapmak gibi) ve sonuçlar tutarlıysa sanırım size sipariş vereceğiz bunun için:D

Sarıcan
29-12-2008, 21:21
Sayın Malbman,

Ben akşam geç vakte kadar uğraştım, çözemedim aleti. Sabah tekrar iade için Bauhaus' a çıkıyordum ki güneş ışığını görünce aletin ışık ölçen kısmının çalıştığını gördüm. Ama niyetlenmişken gideyim cihaz hakkında bilgi alayım dedim.

Bahçe kısmında çalışan görevliler bana cihazı tavsiye eden arkadaş hemen orada bulunan saksıların toprağının nem durumunuda ölçtü. Toprağın kurumu ıslak mı olduğunu hemen gösteriyor. Ama asıl bizim için önemli olan Ph kısmını orada da test edemedim. Çünki saksı toprağının Ph' ını kontrol ettiğimizde cihazın üst limitinde duran ibre hiç kımıldamadı veya ben hissetmedim. Cihaz 3,5 ila 8 arası ölçüyor, benim söylediğim testi yapabilmem için bilinen Ph' ı 5 veya civarı olan bir sıvı bulup cihazı test etmem lazım. Saksılardaki besin eriyiğini de ölçmeye çalıştım, ibre 7,5 gibi. O yüzden ibrenin kımıldadığından tam emin olamadım. Erikli içme suyunun Ph' ıda 7,5. Nereye baksam 7,5. O yüzden Ph ölçme konusunda henüz emin olamadım.

Benim aldığım rafta 3 adet vardı. Kısıtlı sayıda geliyor bunlar dediler. İzmir' de Bauhaus açıldı mı bilmiyorum ama isterseniz buradan alıp gönderebilirim. Ama cihazın Ph' ı doğru ölçtüğünden emin olmak lazım. Yoksa bende iade ederim herhalde. Şu anda ışık ve nem ölçme gibi bir durumumuz yok çünki.

Kudret Tezel
29-12-2008, 22:31
Sevgili arkadaşlar bu aletten 2 sene önce bende aldım, bayrampaşa bauhaus tan.Bir heves tamam çözdük bu işi dedim ama hayal kırıklığına uğradım. PH ölçmek kolay bir iş değil . Bu alet çok basit bir alet, ben ölçemedim.hele o profösyonel aletim olduktan sonra büsbütün vaz geçtim zira gösterdiği değerelerin bir tutarlılığını bulamadım.tavsiyem kaliteli bir PH kağıdı kullanmaktır. 5,4 ile 7 arası 0,3 aralıklı kağıt bulabilirseniz en iyisi.
Sayın nariçi nin aldığı akvaryum kağıdı ile ilgilenemedim. İşlerim biraz yoğun ama aklımda.

Sarıcan
29-12-2008, 23:00
Kudret Bey,

İşe yaramayacaksa iade edeyim ben bu cihazı. Bir ay içinde iade etme şansımız var herhalde. Ben bunu Ph için aldım. Mademki daha önce denediniz, bir daha uğraşmayalım.

Biraz önce sıvı aradım ölçmek için. Sizin gönderdiğiniz besin kiti şişeleri aklıma geldi, onları ölçeyim dedim. A şişesi minimum değerde, yani 3,5 veya daha az. B şişesi maximumda 7,5-8 gibi. Normalmidir bu değerler?

Arada bir değer bulamadımki herhangi bir Ph kağıdı ile kalibre edeyim. Akvaryum malzemesi satan yerlerde de genellikle sıvı damlatmalı Ph ölçer kitler var, kağıt sordum yok dediler.

kahyanur
29-12-2008, 23:21
Bir çay bardağı suya 3 damla limon damlatın. PH : 5 - 5.5 oluyor..yapabileceğiniz hata sadece 0.5 PH ( bardak büyük, küçük, limon damlası büyük, küçük vs)
Sulandırılmamış sirkenin PH:3 civarında
Tabii ki bu biraz bakkal hesabı, fikir verir diye yazdım. Yoksa haddim değil size fikir vermek:D:D:D

Sarıcan
29-12-2008, 23:49
Teşekkürler Sayın Kahyanur, tabii ki taşlara da:D:D:D

En kısa zamanda denerim.

malbman
30-12-2008, 08:40
Sayın Sarıcan, yukarıdaki yazışmalardan sonra bu cihazdan almak pek de yararlı bir iş olmayacak sanırım. Eğer dediğiniz gibiyse siz de bir an önce kurtulun o cihazdan derim.

Bu arada; iyi bir yıl dileğiniz için teşekkürler.

süsdomatesi
30-12-2008, 09:50
Kağıt Ph ölçerler çok sağlıklı ölçümler yapmıyorlar. Saklama koşulları, üretim tarihi, kullanım şekli vb. konulardan çok etkileniyorlar. Akvaryum ve havuzlar için olan damlatmalı olanlar daha güvenilir, ama bunlarda da bazı markalar güvenilir (Alman-Amerika markalılar) , bazıları (özellikle uzak doğu kökenli olanlar) yanlış ölçüyor.
En iyileri ise dijital ph metreler, ancak bunlardaki sorun ise kalibrasyon isteği. En kalitelisini bile alsanız, ortalama her 20 ölçümden sonra kalibre etmeniz ve uygun şartlarda saklamanız gerek. 30-40 YTL olan uzakdoğu malları (probları çok kalitesiz olduğu için) bir süre sonra yanlış ölçmeye-ölçmemeye başlıyor.

Ben Extech EC500 (http://www.extech.com/instruments/product.asp?catid=41&prodid=425)kombo cihaz kullanıyorum, hem sıvıların hem katıların Ph derecesini (yani besin sıvısı veya toprak), sıcaklığı, iletkenliği (ms) tuzluluk, toplam çözünmüş katıları (TDS) ölçebiliyor. Labaratuar cihazı olduğu için son derece hassas. Virgülden sonra 2 hane hassasiyetinde ölçüyor.

Evde üretim, topraksız tarım vb. konularda hobi seviyesinin biraz üstünde ilgili iseniz, alet-edevat yatırımını baştan yapmak ileride zaman, para ve keyif tasarrufu sağlıyor.

Sarıcan
30-12-2008, 14:42
Sayın Kahyanur,

Limon damlatılmış suyada, sirkeyede bir tepki vermedi cihaz. Sadece besin eriyiğinin A şişesine tepki veriyor. Ya arızalı ya da işe yaramaz. İade edeceğim.

egetropical
30-12-2008, 14:53
sevgili sarıcan, cihazın benzeri bendede var, ayrıca hassas cihazlarımda var. bu cihazdan bir nedice alamadım. satıcı toprakta kulanmamı söyledi. serada toprağın nemini, ph'nı ve ışık durumuna bakıyorum. ph değeri ile yaptırdığım toprak analiz değerleri birbirini tutmuyor.
kolay gelsin.
hydroponic denemelerimde hasas cihazlarla netice aldım. ( cihaz markası hanna)

Sarıcan
30-12-2008, 14:55
Teşekkürler Sayın süsdomatesi,

Ev için biraz pahalı bir cihaz. Seralar için belki. Düzgün ölçen Ph kağıdı kullanacağız herhalde. Ya da akvaryumcuların kullandığı Ph kitlerini deneyeceğiz bir süre.

süsdomatesi
30-12-2008, 15:17
Düzgün ölçen şerit test isterseniz size Tropical veya Tetra marka öneririm.
Bir çok akvaryum şerit testi, tatlı ve tuzlu su için ayrı ayrı üretilir ve satılır. Tropical hem tatlı hem tatlı tuzlu su için kullanılabiliyor. Ph, No2, No3, GH ve KH aynı anda tek şerit üzerinde ölçebilirsiniz.

Okuma konusunda ise ışığa çok dikkat etmek lazım. Bu şeritler renk kodları ile çalıştıkları için, ampul altında, floresan altında, balkonda vb. farklı ışık şartlarında değerleri farklı okuyabilirsiniz. Mümkün olduğunca gün ışığı altında okumaya çalışın.

Tabii bu söylediklerim biz su şartlandırma için çok net ölçümler yaptığımızdan dolayıdır. Yani evde tarım hobisi ile uğraşırken Ph ın 6,2 değilde 6,6 olması sanırım bitki için tehlike arz edecek bir sorun değil. Bu sebeple daha rahatça ürün seçilebilir sanırım.

Sarıcan
31-12-2008, 10:26
Sevgili Arkadaşlar,

Hepinize tekrar mutlu yıllar diliyorum. Bir sorum olacak. Fidelerin hemen hemen hepsinde, çiçek bulunan dalların hemen bir altındaki dalın gövdeye birleştiği yerlerde yeni filizler oluştu.

Diğer başlıklarda koltuk alma diye bir şey okumuştum. Benim bu yeni çıkan filizleri almam mı gerekiyor? Beni aydınlatırsanız sevinirim. Yanlış bir şey yapmıyayım. Teşekkürler.

malbman
31-12-2008, 11:04
Sayın Sarıcan, bu filizleri almanız gerekir ama hemen değil. En az 7-8 cm boylansınlar ondan sonra. Sonra bu filizlerin pişkin olanlarını suya daldırıp köklendirerek yeni fideler elde edebilirsiniz.

Todor
31-12-2008, 11:46
Sayın Sarıcan, almış olduğunuz multimetreden bende de var. 3 çeşit ölçüm yapıyor. nahtar en solda iken rutubet, ortada ışık, sağ konumda iken ph ölçüyor. Ph ölçmek için probları 2-3 cm kalana kadar toprağa veya sıvıya sokmanız gerekiyor. Eğer ortam çok kuru ise ölçemiyor. Kullandıktan sonra iyice kurulamanız gerekiyor yoksa bakır prob oksitleniyor ve ölçmüyor. Bu durumda çok ince bir zımpara ile ve ya asit ile oksitli yüzeyi temizlemeniz gerekiyor.

Eğer toprağa batırırken sert bir cisme gelirse probların bağlantısı kopuyor, o yüzden çakıllı ve ya pomzalı harçları ölçmenizi tavsiye etmem.

Sarıcan
31-12-2008, 12:15
Sayın Todor,

Ben bu multimetreyi yeni aldım. Bu yüzden oksitlenmiş midir? bilemiyorum. Problar bakır değil, eloksallı alüminyuma benziyor. İade etmeyi düşündüğüm içinde zımpara sürtmek istemedim. Ne kadar hassas ölçüyor bilmiyorum ama ışık ve nem ölçüm fonksiyonları çalışıyor ama bize gerekli olan Ph fonksiyonundan emin değilim. Muhtelif denemeler yaptım. Sayın Kahyanur' un önerisi ile limonlu su, sirke, şebeke suyu, şişe suyu ve Kudret Bey' den aldığımız besin eriyiklerini ölçmeye çalıştım. 8 ila 7 arasında duyor ibre, ne kadar kımıldıyor farketmek bile zor. Sadece besin sıvısında A şişesinde tepki verdi. Onda da alt sınır olan 3,5' a dayandı. Yani bir ölçüm yapamadım. Eksik bir şeyler mi yapıyorum?

Sayın Malbman,

Sizede yardım ve desteklerinizden dolayı ayrıca teşekkür ediyorum.

Sarıcan
01-01-2009, 22:59
Herkese merhabalar,

Bu akşam Kudret Abi' den nihayet EC metremi aldım. Misafirperverliği için kendisine ve eşine tekrar teşekkür ediyorum. Biraz öncede büyük bir merakla ilk ölçümleri yaptım. Sistemi kurarken EC metrem olmadığı için başlangıç değerlerim ne idi bilemiyorum. Bugün 13. gün sonunda çıkan değerler şöyle.

Erikli şişe suyu 0,1
Koru Damacana suyu 0,1
Musluk suyu 0,4

Paralel bağlı sistemdeki saksılardaki durum:

Damacananın yerleştirildiği başlangıç depoya no: 0 dersek;

0. Saksı 1,6
1. Saksı 1,61
2. Saksı 1,61
3. Saksı 1,65

Bu dört saksının suyunu 10 lt' lik pet şişeye 2' şer ölçek A ve B kitinden ilave ederek hazırlamıştım. Başlangıç değerini bilemiyorum. Ama birleşik kaplar dengesinde sıvıların dengesi gibi EC dengeside eşit gibi. Bir tek en son saksı biraz yükselmiş gibi çıktı. Bu arada 13 günlük periyotta sistemde neredeyse hiç su eksilmesi olmadı. Havalar çok soğuk olduğu için buharlaşma olmadı. Bana garip gelen EC yükselmesi gerekirken sanki düşmüş gibi. Bunun sebebide sistemden besinle birlikte suyunda eksilmemesinden kaynaklanıyor herhalde. Su miktarı aynı besin miktarı gittikçe azalıyor gibi. Yanılıyor muyum acaba?

Diğer 2 kavanoz saksıda ise durum şöyle. Onların besininin her ikisinide ayrı ayrı 5 litrelik pet işişelere 1' er ölçek A ve B besin kitinden koyarak hazırlamıştım. Birinde bir kök domates, diğerinde iki kök domates var. Atmaya kıyamadığım için. 13. günün sonunda şimdiki durumları şöyle;

1. nolu kavanoz (İki köklü) 1,72
2. nolu kavanoz (Bir köklü) 1,8

Yorumlarınızı bekliyorum. Saygılar.

Birde kafama takılan bir soru daha var. Erikli ve Korusu şişelerinin üzerinde ve web sitelerinde ölçüldüğü belirtilen iletkenlik değeri. Ya birim hatası var, ya da biz mi bir yerde hata yapıyoruz.

Erikli şişe etiketinde 20 derecede 56 µs/cm yazıyor. Uludağ damacana etiketi üzerinde 38,6 µs/cm yazıyor. Benim ölçtüğümde her ikiside 0,1. Bildiğim kadarıyla bizde µs/cm ölçtüğümüzü söylüyoruz. Bu farklılığın sebebi nedir? Birimler demi yanlış yapıyoruz?

Sarıcan
02-01-2009, 21:36
Arkadaşlar,

Kudret Bey' le konuştum sorun çözüldü. Bizim ölçtüğümüz EC birimimiz milisiemens/santimetre (mS/cm), pet şişenin üzerinde yazan değerler mikrosiemens/santimetre (µs/cm) . Bu yüzden değişik kaynaklardan formüller alırken dikkat etmemiz gerekir.

56 µs/cm / 1000 = 0,056 mS yapıyor. Kudret Beyin yaptığı EC metrede sadece ondalık hassasiyetle ölçüm yapılabildiği için 0,1 den küçük (Yani sıfıra çok yakın değerleri) 0,1 diye okumak mümkün. Belki zorlarsanız iki çizgi arasına denk gelen değerleri göz kararı ile 0.01' in katları şeklindede okumak mümkün ama biraz zorlama olur.

Kudret Tezel
02-01-2009, 23:52
Biz teşekkür ederiz sayın SARICAN sağolun yine bekleriz.
Evet arıza bulunmuş. Bizim EC metremiz milisiemens / cm cinsinden ölçer. şişe suyu etiketinde mikro siemens / cm cinsinden yazılmış bu tamamen tercih meselesidir ama iletkenliği düşük olan ölçümlerde tam sayılı rakamlar söylensin diye 0,0xx gibi sayılardan kaçınmak için tercih edilir.. Neticede önemli olan iki birim arasında 1000 çarpanının veya böleninin olmasıdır. ( EC 56 mikro S / cm ) =0,056 mS / cm dir.Aletimiz 0,1 mS / cm hassasiyeti ile ölçüm yaptığı için ,bu değer EC metrenizin en alt çizgisi olan 0,1 ms / cm cizgisi ile 0 noktası arasında , yani sürgü çubuğunun 0 noktasından 1,6 mm üstünde dir. Anolog ölçüm yaptığı için değerleri okumak biraz pratik ister . Ama 3-5 ölçümden sonra olay kolaylaşır.
Gelelim 2 noktaya : EC yükselecekken sanki düşmüş gibi diyorsunuz , oysa tam tersi bitki besini kullandıkça yani sudaki tuz miktarı azaldıkça EC düşecektir. EC nin düşmesi normaldir ama PH ayarlaması yapmadan yani PH ı eriyiği ilk hazırladığınız PH değerine ayarlamadan ölçmek yanıltıcı olur .Çünkü EC , PH lada değişir.
Sistem olarak düşen sıvı seviyesini normal su ile tamamlamak, PH ı ayarlamak ve EC yi ölçmek.İşte topraksız tarımda otomatik kontrol ün önemi buradadır. Modern seralarda bilgisayar sistemleriyle otomatik olarak kontrol edilmektedir. Biz amatör ler de manüel olarak aynı prosödürü gerçekleştire bildiğimiz ölçüde başarılı olabiliriz.

malbman
03-01-2009, 07:26
Arkadaşlar,

Kudret Bey' le konuştum sorun çözüldü. Bizim ölçtüğümüz EC birimimiz milisiemens/santimetre (mS/cm), pet şişenin üzerinde yazan değerler mikrosiemens/santimetre (µs/cm) . Bu yüzden değişik kaynaklardan formüller alırken dikkat etmemiz gerekir.

Değerlerin dönüşümünde hata yaptığımızı düşünmekte haklıymışım demek.

Sarıcan
07-01-2009, 15:12
Bugün 17. gün, henüz besin sıvısı değişimi yapmadım. Çiçeklenme devam ediyor ama henüz meyve tutulumu olmadı. Uzun zamandan beri güneş ilk defa yüzünü gösterdi ve sıcaklık balkonda 15 dereceyi buldu. EC ölçümlerini yeniden yaptım. Paralel bağlı saksılarda hiç bir değişim gözlenmiyor gibi, kavanoz saksılarda ise belirgin düşme sözkonusu. Yaprak gelişimi için ise yeni resimler ekliyorum. Bir haftalık süredeki değişimler için yorumlarınızı bekliyorum.

0. Saksı 1,62 mS/cm
1. Saksı 1,60 mS/cm
2. Saksı 1,63 mS/cm
3. Saksı 1,59 mS/cm

1. nolu kavanoz (İki köklü) 1,57 mS/cm
2. nolu kavanoz (Bir köklü) 1,72 mS/cm

Herkese sevgiler.

Sarıcan
07-01-2009, 15:16
Paralel Saksılar ve Kavanozlar

envor
07-01-2009, 16:56
Çok güzel gözüküyor, sn. SARICAN. Büyüme noktasının rengi biraz açık gözüküyor, ama İstanbulda, kış mevsiminde vede balkonda olduğunu göz önünde tutarsak, bence çok iyi.
Henüz meyve tutmadığını söylüyorsunuz ama, yanılıyorsunuz :) Bence tutmuş, son mesajın ikinci resmindeki kapanmış çiçek kipriğinin altında gizleniyor şimdilik. Bir kaç güne tanışırsınız :)

h-i-l-a-l
07-01-2009, 22:45
herkese meraba ben ödevim için bi proje hazırlıyorum konuyu topraksız tarım seçtim ama aradığımı bulamıyorum yardımcı olurmusunuz?mesela neler kullanılır neden kullanılır ve nasıl kullanılır şimdiden teşekkürler?

h-i-l-a-l
07-01-2009, 22:58
ve mesela domatesin üretimi en az kaç gün olur kısacası yapım aşamalarını anlatırmısınız :)

süsdomatesi
08-01-2009, 10:10
Sayın Hilal,

Ödevinizi yukarıdaki mesajınızda kullandığınız Türkçe ile yazmazsınız umarım. Aksi takdirde zayıf not almanız kaçınılmaz olur.

h-i-l-a-l
08-01-2009, 14:58
Yinede teşekkür ederim gerekli olanları buldum:)

kahyanur
08-01-2009, 15:43
Sevgili Hilal;
Biz kimyacılar; formüllerle çok uğraştığımız için mi Türkçemiz zayıf oluyor, imla kurallarını atlıyoruz ? :p
Benden söylemesi, bu konuda özen göstermezseniz, siz de benim gibi uyarı alırsınız.:)
Topraksız tarımla ilgili çok fazla bilgiyi bu başlık altındaki alt başlıklarda bulabilirsiniz.
Kolay gelsin:D

nariçi
08-01-2009, 16:22
Çok düşünce taşıyanlar, bir bölümünü yutkundukları için cümleler yarım yarım çıkar.:D:o

süsdomatesi
08-01-2009, 20:36
Sayın Hilal, kimseyi kırmak istemem, sadece dilimizin kullanımına mümkün olduğunca özen göstermeye dikkat ediyorum. Ödevinizde başarılar.

h-i-l-a-l
08-01-2009, 20:53
Evet hatamı anladım ama...
Haklısınız dilimizi iyi kullanmalıyız:o

Sarıcan
08-01-2009, 22:15
Merhabalar,

İlk bebek geldi. Diğerleride yolda herhalde. Çok sevimli görünüyor değil mi?

envor
08-01-2009, 22:22
Ben demiştim, yakında tanışırsınız diye :)

malbman
08-01-2009, 22:23
Gözünüz aydın sayın Sarıcan.

Sarıcan
08-01-2009, 22:36
Hepimizin gözü aydın, bu bebekte hepinizin emeği var. İyiki varsınız. Sn Malbman bu arada koltukta büyüyor gittikçe ama fide yapsm bile nereye dikerim bilemiyorum.

malbman
08-01-2009, 22:42
Bir plastik bardağa torf doldurup oraya dikebilir ve komşularınıza ya da bir dostunuzu ziyarete giderken hediye olarak götürebilirsiniz. Ben öyle yapıyorum.

süsdomatesi
09-01-2009, 11:38
Sayın Sarıcan tebrik ederim. Bu tür başarılar bizleri de denemeler yapmak için yüreklendiriyor. Umarım emeklerinizin karşılğını fazlası ile alırsınız.

Sarıcan
09-01-2009, 20:33
Sayın Süsdomatesi,

İyi dilekleriniz için teşekkürler. Ama bu emeklerin çoğunluğu arkadaşlarımıza ait, Sayın Envor fide yardımı ve bilgilerini esirgemedi, Sevgili Kudret ağabey besin kiti, EC metre ve bitmez tükenmez deneyimlerini aktardı. Bu işe daha önce gönül veren arkadaşlar deneyimleri ile yol gösterdiler. Ben sadece saksıları hazırladım. Arada birde gidip sevgilerimi iletiyorum. Sevgiler.

Kudret Tezel
09-01-2009, 20:42
Gözünüz aydın sayın SARICAN maşaalah çok güzel adını ne koydunuz. Aman dikkat soğuktan koruyun ilk göz ağrınızı vede doğacak kadeşlerini, zira havalar dahada soğuyacağa benziyor.Sularına bir ısıtıcı takmakta fayda var deririm, başarılarınızın devamı dileği ile.

Sarıcan
12-01-2009, 22:04
Yoğun geçen bir hafta sonundan sonra herkese merhaba. Dün 3. haftayıda tamamladıktan sonra saksılardaki besin sıvılarını değiştirmeye karar verdim. Bu sefer Sayın Envor' dan gelen besin kitlerinden hazırladım. Fakat elimde artık EC metremde var bilinçli olarak hazırlayayım dedim. Her adımını yazarak kayıt altına alayım dedim ama uğraştıkça kafam karıştı. Sonuçta Kudret ağabeyle ve Envor' la konuşarak meseleyi çözdüm ama sizinle paylaşmanın iyi olacağı kanısındayım.

Başlangıçta Sayın Envor' un besin kiti sayfasında tarif ettiği gibi her litreye 3 ml olacak şekilde 5 litrelik pet şişeye 15 ml A ve 15 ml B kitinden şırınga ile ölçerek ilk karışımı hazırladım. EC değerini ölçerek yazdım. Paralel saksılarıma 15 litre sıvı hazırlamam gerektiği için aynı metodla ikinci ve üçüncü 5 litrelik karışımları hazırladım ama bir problem vardı. Her hazırladığım yeni 5 litrenin EC değeri diğer karışımdan anormal sayılacak farklılık göstermesi idi. Besin kitinden küçük 5 ml' lik şırıga ile 3' er adet alıp suya katıyordum. Belki ikincide şırınga sayısında hata yapmışımdır diye üçüncüde daha dikkatli davrandım. Sonuç yine aynı, her üç karışımda da birbiriyle hiç tutmayan EC değerleri ölçtüm. Sonunda dayanamadım Kudret Ağabeyi aradım, durumu izah ettim. Besin kitinin konsantrasyonu çok yoğun olduğu için şırıngada yapılacak 1 mm' lik bir ölçüm hatasının eriyiğin EC değerinde büyük sapmalara yol açacağını izah etti. Banada mantıklı geldiği için Envor' dan gelen 1,5 litrelik besin kitlerini 5 litrelik pet şişeye boşaltarak üzerini 5 litreye tamamladım. Yani 5/1,5= 3,333 oranında seyreltmiş oldum. Sayın Envor' un 1 litreye 3 ml önermeside 3x3,333=10 ml olmuş oldu. Yani 5 litrelik pet şişeye 50 ml katmak yeterli olacaktı. Kavanozda olan fideler için hazırlamam gereken dördüncü karışımı bu seyreltilmiş besin kiti ile hazırladım. Sonuç şöyle çıktı;

İçme suyu 5 lt EC : 0,35 mS/cm
50 ml A + 50 ml B EC : 1,20 mS/cm

Daha sonra Sayın Envor' un önerisi ile EC değerini biraz daha yükseltmemizin iyi olacağını düşünerek 1 litreye 3 ml (10 ml) yerine 1 litreye 5 ml (16,666 ml)gelecek şekilde 5 litrelik petteki sıvıya 16,666x5=83,33 besin ilave etmiş olmak için 33 ml daha A ve B kitlerinden ilave ettim. Yeni sonuç;

İçme suyu 5 lt EC : 0,35 mS/cm
83 ml A + 83 ml B EC : 1,90 mS/cm oldu.

Bunun üzerine kendimi kontrol etmek için daha önce hazırlayıp ayrı ayrı ölçtüğüm ve paralel saksılara boşalttığım toplam eriyikten yeni örnek alarak EC ölçümü yaptım. Sonuç : 1,85 mS/cm. Ayrı ayrı çok farklı ölçtüğüm 5'er litrelik eriyikler karışınca ortalama bir değer olarak son hazırladığım eriyiğe yakın değer çıktığı için ohhhh! çekip son verdim sıvı değişim işine ama epeyce uğraştım. Meğer kimya işi ne kadar zormuş Sayın Kahyanur:D:D:D

Gerçi pek rahata alışmıştık Sayın Envor sayesinde, hani hazır fideler falan;) ama ben yinede nazar boncuğu bağlamadığım bebeklerimin yeni resmini ve yeni süprizimin resmini foruma koyayımda dostlarımız sevinsin. Kavanoz saksıda sıkışık duran ikili fideleri bu sıkışıklıktan kurtarmak için paralel bağlı saksılara iki adet daha ilave ettim. Tren katarı gibi en başta lokomotif, arkada beş tane vagon Anadolu Ekspresi gibi oldu mübarek.

Bu arada birde çilek ağacı çalışması başlatmıştım onun ön hazırlıklarını tamamlıyorum. Çifte minareli cami gibi iki köşesinde iki ağaç olan bir plan hazırladım. Elimdeki çatallarla yüksekliği biraz kısa oldu. Üçer adet daha ilave edersem yükseklik daha ideal olacak. Pompa problemini çözmek içinde Bauhaus' tan dalgıç pompa aldım. Bu arada önde boş kalan havuzun üzerini de strafor ile kapatmayı düşünüyorum. Bu kapatma şeklini düşünmüşken de straforun üzerine bulabilirsem bir kaç kök marul ilave edeyim diyorum.

Kudret Abi amatör aç gözlü olur demişti de gülüşmüştük. Bendeki de açgözlülüğün ötesinde bir şey herhalde. Ama balkonda adım atmaya yer kalmayacak yakında. Domatesler büyürse balkona girilmez herhalde.

kahyanur
12-01-2009, 22:39
Elinize sağlık. Hepsi çok güzel olmuş. Ama kafama takılan;
0.1 mlt/15 mlt =0.006x100= % 0.6
% 0.6 lık bir ölçüm hatası EC yi anormal değiştirebilir mi?
Son seyreltilmiş besin çözeltisinden 50'şer mlt alarak hazırladığınız 5'er lt lik çözeltilerin EC lerini ölçtüğünüzde aynı mı çıktı ? Merak ettim.

Sarıcan
12-01-2009, 23:05
Bir dahaki sıvı değişimine Sayın Kahyanur. Hacim küçüldükçe hata oranı daha fazla etkiliyor. Özellikle koyu renki besin kitinde şırınga üzerindeki yazıyı okumakta zor oluyor. Birde 5 ml' lik küçük şırıngada bir skala hata yapsanız, seyreltilmiş eriyikten 50 ml' lik büyük şırıngada 3 skala hataya denk geliyor. Halbuki büyük şırıngada böyle bir hata yapmak mümkün değil. Ölçmek daha rahat.

malbman
13-01-2009, 07:15
Sayın Sarıcan ellerinize sağlık. İzninizle bir kaç sorum olacak. Öncelikle:
1- Aldığınız dalgıç pompa resimlerde gördüğümüz Neptün markalı motor mu acaba? Motorun özellikleri ve fiyatı hakkında bilgi verebilir misiniz zahmet olmazsa?
2-Kullandığınız çatallar kaçlık?
3-Ağacın içine yetiştirme ortamı olarak ne koyacaksınız? Koyduğunuz yetiştirme ortamının besin tankına akmaması için ne yaptınız?
4-Besin eriyiğini sisteme nereden vereceksiniz?

Çok sordum galiba.:D
Sevgiler.

Sarıcan
13-01-2009, 09:17
Günaydın Sayın Malbman,

Evet pompa resimdeki pompa, dün teknik özelliklerini koymamıştım şimdi ekledim. Resimle daha kolay oluyor. Fiyatı 67.90 YTL. Araştırdım en ucuzu bu. Akvaryum pompalarında bile 3 m yükseklik dediğiniz zaman 70 YTL' nin üstüne çıkıyor. Yalnız bu pompadaki handikap ise pompa çıkışının 1 1/4" çıkışlı olması, en küçük 3/4" hortuma göre adaptör koymuşlar, o bile bizim narin sistemler için çok kalın olacak. Şimdi 1/2" hortuma düşürmek için redüksiyon bakacağım. Birde debi fazlasını by-pass hattı ile depoya döndürecek bir düzenek kurmalıyım. Yoksa debide fazla gelecek.

Kullandığım çatalları Sn. akınselçuk' un sayfasında daha önce yazmıştım. Fırat plastik Ø70xØ50 çift çatalını kullandım. Tanesini 3 YTL' den aldım. 15 Adet almıştım ama ikiye bölününce yükseklik az oldu. 5 Adet daha alıp 10+10 iki adet ağaç yapacağım. 40 Adet fide yapacak. Denge riski olmazsa ilerde yukarı doğru dahada ilave edilebilir, çünki pompa basma yüksekliği yeterli. Ben önce akvaryum pompasına göre düşünmüştüm. Eğer yetiştirebilirsek çileğe doyarız diye düşünüyorum.

Yetiştirme ortamına bir türlü karar veremedim. Bir ara aeroponik yapayım dedim. Yani hiç bir ortam koymadan borunun en üst seviyesinden fıskiye gibi sürekli aşağıya besin akıtayım dedim ama hem pompanın sürekli çalışması gerekecek, hemde en küçük bir elektrik kesintisinde kökler besinsiz kalacak.

Akıllı priz almıştım, onunla perlit veya perlit karışımı bir ortama kesik kesik sulama ile besleme yapabilirim ama perlit konusunda tereddütlerim var. Ben çok büyük bir akciğer ameliyatı geçirdim, perlitin ise solunum yollarına zararlı olduğunu okudum biraz tereddütteyim. Belki sadece torf yaparım. Belkide torf içine strafor gibi birşeyler katarak.

Yalnız aklıma gelmişken sorayım, siz akıllı prizle besleme yapıyorsunuz 11 saksılı sisteminizde. Zorlandığınız veya hataya açık yönleri nelerdir? Çünki ben birde balkonun tavanına bir depo asıp, önce pompa ile besini ona doldurmak, sonra yukardaki depodan akvaryum hortumu ile damlama metodu ile beslemeyi bile düşündüm. Elektrik kesintisine en uygun çözüm olur düşüncesi ve besin miktarını ayarlamak kolay olur diye.

Katkılarınızı bekliyorum. Saygılar.

malbman
13-01-2009, 10:48
Sayın sarıcan açıklamalarınız için teşekkür ederim. Perlitin solunum yollarına zararlı olduğunu ben de bir yerlerden duyduğumu hatırlıyorum. O nedenle ihtiyatlı davranmanız yararlı olacaktır.

Ağaca dolduracağınız yetiştirme ortamının besin tankına akmaması için ne gibi bir önlem aldınız acaba?

Benim 11 saksılı sisteme gelince: sizi düşündüren konu, sanırım elektrik kesintisi sırasında bitkinin besinsiz kalması. Yanılıyor muyum? Eğer doğru anladıysam şöyle cevaplayabilirim: ben 11' li sistemde bitkilerime her iki saatte bir 15 dk. besin veriyordum. Dolayısıyla bitkiler zaten 1 saat 45 dk. susuz kalıyorlardı. Ama bu sorun olmadı zira yetiştirme ortamı olarak kullandığım malzeme son derece yüksek su tutma özelliğine sahip.

Dolayısıyla besinin devri daim etmediği zamanlarda, bitkiler yetiştirme ortamı tarafından tutulan besini kullanmaya devam ediyordu. Belki inanmayacaksınız ama ben geçen yaz bu sistemde hiç bir sorun yaşamadım.

Karar elbette sizin tabii ki ama bana soracak olursanız, siz de su tutma yeteneği yüksek bir yetiştirme ortamı kullanarak, balkonun tavanına depo asmak gibi ek işlerle uğraşmayın derim. Zira böyle ortamlarda bitkiler susuz kalma gibi olumsuz şartlardan uzun süre etkilenmeden kalabiliyor. Eh, elektrik kesintilerinin 24 saat sürmesi de çok ekstrem bir durum olacağına göre...

Bir de sevgili envor' a sorun isterseniz ama benim şahsi fikrimce sürekli olarak sulamak bitkiye zarar verecektir (balkona koyacağınız depodan akvaryum hortumuyla sulama düşüncenizi ben öyle yorumladım). Geçen yıl sevgili eczadolabı arkadaşımız sürekli değilse de sık periyotlarda ve uzun sürelerle suladığı domateslerini kaybetmişti.

Sevgiler

katsu
13-01-2009, 12:01
Sayın sarıcan ben yeni katıldım sizlere ama 2 aydır üye olmadan izliyordum. Öncelikle yetiştirilen bitkilerden dolayı tebrik ederim. Ben asıl perlit akciğer ilişkisi nedeniyle yazmak istiyorum. Göğüs hastalıları uzmanıyım. Perlit esas olarak silisyum içermesi nedeniyle potansiyel akciğer hasarı yapabilecek bir maddedir. 2003 yılında Ege üniversitesinin yaptığı çalışmada ( 4 yıllık takip) perlit fabrikası çalışanlarında küçük değişiklikler olduğunu görmüşler. Buradan şunu çıkarabiliriz. Potansiyel olarak perlit akciğer için zaralı, fakat siz soluma yoluyla yoğun olarak, uzun süre maruz kalmadığınız sürece endişeye gerek yok.
Tekrar geçmiş olsun ve iyi çalışmalar.

Sarıcan
13-01-2009, 12:02
Sn. Malbman,

Pompa hakkında verdiğiniz bilgi ile beni rahatlattınız. Depo ilavesi falan bayağı bir uğraştıracaktı beni. Depoyu koyduğumuz zaman birde pompaya başla-dur komutunu verecek seviye sensörü veya şamandra ile uğraşacaktım. Eğer sadece akıllı prizle bu işi yapabiliyorsak harika. Birtek debi fazlasını by-pas etme işi kalıyor ki, oda sisteme ayrıca bir hava motoru bağlama külfetini ortadan kaldıracak. Çünki sıvının oksijen alması bu by-pass anında rahatça gerçekleşir. Yalnız birde dalgıç pompanın elektrik bağlantısı için özel bir sigorta korumalı bağlantıdan bahsediyor ama onu yapamayacağım herhalde balkonda. Sadece topraklı uzatma kablosu götürebildim balkona. Akıllı prizi oraya takıp, daha sonrada akıllı prize pompayı bağlayacağım. Umarım sorun çıkarmaz. 250 watt gücünde küçük bir pompa zaten. Korumaya ne gerek var anlamadım.

Yetiştirme ortamının depoya akmaması için çok basit bir şey yaptım evdeki yoğurt kabının plastiğinden. Ø70 lik PVC borunun ekleme faturasının iç çapı 75 mm. Yoğurt kabının tabanından 75 mm çapında bir daire kestim ve sandık çivişini ısıtarak daha önce markalayıp işaretlediğim yerlerden delerek basit bir süzgeç yaptım. Bu süzgeçi en alttaki koyu gri borunun boru ekleme yuvasının içine yatay olarak yerleştirdikten sonra çatalı üzerine takacağım, böylelikle çatalın alt ucunu kapatmış olacağım. Resim koyacaktım ama fotoğraf makinam şarzda. Daha sonra ilave ederim.

Yetiştirme ortamı içinde her türlü riskine rağmen en temiz çözüm iri taneli perlit gibi görünüyor. Sistemin ve pompanın tıkanmaması için. Bu haftada perlit üreten firmanın adresini Google earth' ten adresini tesbit ederek belirledim. Oraya bir uğrayıp bilgi alacağım. Ayrıca çilek ağacının boyunu yükseltmek için yeni çatal siparişi verdim, biraz daha yükselteceğim.

Yalnız bende sonunda sistem bitti, nerede çilek fideleri diye tutuşacağım herhalde. Hiç araştırma yapmadım. Forumda Selehattin Yılmaz bey Bursa' dan gönderiyor herhalde ama elinde kaldımı bilemiyorum. İş bitmeden de isteyemiyorum. Sistem hazır olmazsa saklayacak yerim yok.

Sevgiler

malbman
13-01-2009, 13:31
Sayın katsu' nun belirttiğine göre, uzun sürelerle maruz kalmayacağınız için perlitin çok fazla zararı olmazmış. Sizin de dediğiniz gibi, bu durumda en temiz çözüm perlit gibi görünüyor.

Çilek fidesinin zamanı sanırım geçti. Selahattin hoca çilek fidelerini bitirmiş olabiir. Siz her ihtimale karşı önce bir sorun, varsa da bir an önce alın derim. Zira daha sonra bulamayabilirsiniz. Fideleri saklamak çok zor değil. Alıp toprağa dikersiniz, sisteme geçireceğiniz zaman yeniden kökleyip topraklarını güzelce yıkadıktan sonra da sisteme yerleştirirsiniz.

Sevgiler

Sarıcan
13-01-2009, 14:12
Sayın Katsu,

Uzman olarak içimi rahatlattınız, aramıza hoş geldiniz. Umarım sizde güzel neticeler alırsınız. Bende yeni sayılırım ama bulaşıcı hastalık gibi bir şey bu. İmece usulü bir şeyler yapmaya çalışıyoruz, herkes dağarcığındaki şeyleri seve seve ortaya koyuyor. Ağaçlar.net in güzelliği burada. Çok güzel bir ortam. Tekrar hoş geldiniz diyorum.

Sn. Malbman, önceki mesaja bahsettiğim fotoğrafı ekledim. İki boru arasına sıkışıp perde vazifesi görecek. Aklınıza daha uygun bir öneri gelirse onuda yapabilirim. Perlit için Istanbul-Sultanbeyli' de üretici firma ile görüştüm, oradan alacağım.

malbman
13-01-2009, 14:41
Sayın Sarıcan, dahiyane bir fikir. Bunun üzerine fikir üretmek pek mümkün değil sanırım:D

Perlitin fiyatı nedir bu arada?

Bir de çilek ağacının oturacağı boruları kasaya (besin tankına) neyle yapıştırdığınızı sormak istiyorum sakıncası yoksa.

Sarıcan
13-01-2009, 15:18
Sayın Malbman,

İnternet sitesinde 100 lt' lik 14 numara tarım perliti 10,5 YTL yazıyordu. Fiyat sormadım, linkini veriyorum, kargo ile gönderebilirler herhalde ama fazla hacim kapladığı için kargo parası kendi ederinden fazla olur dediler. Ben kendim uğrayıp alacağım.

http://www.izomarket.com/index.php?sayfa=5&UID=98

Yapıştırıcıyı da yine geçen sene ahşap sehpa tamiri için büyük marketlerin birinden almıştım. Fotoğrafını ekliyorum. ( Bende foto şipşak oldum iyice :D:D:D) Bu sene biraz kurumuş silikon tabancası ile sıkarken bir sürü problem yaşadım. Daha küçük ambalajlarıda vardı. Onlardan alıp kullandıktan sonra atmak lazım. Umarım perlitin ağırlığını aldığı zaman kendini bırakmaz. Çok kuvvetli bir yapıştırıcı ama parlak yüzey olduğu için yinede tedirginim. Yapıştırdıktan sonra zımpara ile yüzeyi pürüzlendirmediğime pişman oldum. Umarım yardımcı olabilmişimdir.

malbman
13-01-2009, 15:34
Ben de İnciraltındaki bir seradan 100 lt. 17 TL fiyat almıştım. Dediğiniz gibi bir çuval malzemeyi 10.5 TL' ye alıp kargosu için 30 TL vermek garip olur.

Kullandığınız yapıştırıcıyı biraz da sizin dediğiniz gibi, perlitin ağırlığı ile acaba kendisini salar mı endişesiyle sormuştum. Keşke önceden zımparalasaymışsınız.

Peki kendisini salma tehlikesine önlem olarak, boruların altına sacayağı gibi üç ayaklı birer sehpa konulamaz mı?

Çizim programım yok çizip göstermek için ama eminim anlamışsınızdır ne demek istediğimi.

Sarıcan
13-01-2009, 16:08
Benim korkum aşağı doğru basmadan kaynaklanan bırakma değil, onu önlemek için depo ile boru arasında yaklaşık 5 cm boşluk var, oraya bir takoz beslemesi yaparak alırım o yükü. Asıl korkum 2 metrelik bir direğin ıslanan perlitle birlikte ağırlaşarak yan yatması. Onu önlemekte sacayağı ile mümkün değil. Aklıma büyük telsiz antenlerini veya vericileri dik tutmak için telle gerdirirler ya, öyle bir şey yaparım diye düşünüyorum. Düşündüğüm yüksekliği göstermek için diğer taraftaki malzemeleri malzemeleri kullandım. Eksik malzemeler perşembe günü gelecek. 12x125=1500 mm çatalların yüksekliği ve 380 mm depo yüksekliği, toplam 1880 mm. Toplam 24x2=48 fide, yaklaşık 6x2=12 litre perlit. Bakalım neler olacak. Deneyip göreceğiz.

nariçi
13-01-2009, 16:25
Sayın Sarıcan, dengelemek için su küvetine (depo) mermer koyun. Birde besin suyu doldurunca tutabilir diye düşünüyorum.

malbman
13-01-2009, 16:30
Ben de aşağıya doğru basarsa diye sacayağı düşünmüştüm. Dediğiniz gibi sistem yüksekliği oldukça fazla ve bu durumda sacayağının yana doğru eğilmeye yapabileceği bir şey yok.

Antenleri gerdirmek için kullanılan gergiler için de bir yerlere sağlam kancalar çakmanız gerekecek sanırım. Bu da ayrıca bir angarya getirecek.

Peki, ağaçları duvara doğru verip, plastik boru klipsleri ile duvara tutturamaz mıyız?

Sarıcan
13-01-2009, 16:39
Çatalları şaşırtmalı dizdiğimiz için dört tarafa da çıkıntı var ve fidenin gelişeceği kadar ortamı boşluk olarak bırakmak lazım. Bu yüzden duvara yanaştırmak mümkün değil, en az 15 cm açıkta durması lazım.

Gerdirmeleri alttaki plastik kasanın diğer köşelerini kullanarak yaparım diye düşündüm. Tabi sadece düşünce, pratikte ne olur onu bilemem şimdi. Önce perlitleri yükleyip ağacın rijitliğine bakacağım, ondan sonra karar vereceğim.

malbman
13-01-2009, 16:48
Çatalların şaşırtmalı dizildiğini tamamen göz ardı ettim:o Başka Zihni Sinir proceleri bulmaya çalışayım:D

nariçi
13-01-2009, 17:03
Güneş ışığı almaları gerektiğini de unutmamalı.

Sarıcan
13-01-2009, 17:19
Sayın Nariçi,

Siz kovayı nasıl ayakta tutmayı düşünüyorsunuz? Sizin ağacın yerden yüksekliğimi 120 cm? Çatal sayısı çok az olmuş gibi.

Sarıcan
13-01-2009, 17:20
Sayın Nariçi,

Birde resim koysanızda merakımızı gidersek diyorum.

nariçi
13-01-2009, 17:38
Benim ki sekiz çatal dirsek var. Hiçbir yere sabit değil, exrafor kesip su deposuna oturtup orta deliktende boru çıkıyor. 16 adet fide dikili. Yukarıdaki iki mesajda önerimi sundum. Fotoğrafları bir-iki gün içinde olur.

envor
13-01-2009, 20:16
Sayın SARICAN, saksılar kaç litrelik? Saksıdaki domatesler için bir önerim olacak; En alt yaprağı dibinden kopartın, ve saksının üstünü dolacak şekilde torf ile doldurun. En alttaki yaprağı koparttığınızda, diğer alttaki yaprakta aşşagıda kalıyorsa, saksıyı doldurduğunuzda, yaprak torfun içinde kalacaksa veya torfa değecekse onuda kopartabilirsiniz.*

http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=344082&postcount=76

Sarıcan
13-01-2009, 20:55
Sn. Envor,

Resimde görünen torfu o ilaveleri yapmak için almıştım ama başka işlere daldığım için torf ilavesini ihmal ettim. Çünki torbayı açınca balkonu kirleteceğim. Ortalık çokta karışık biraz ertelemiş oldum. Hemen tamamlarım. Çünki saksıları kurarken torfum eksikti elimde. Olanı ikiye bölmüştüm fideler ziyan olmasın diye. İkaz için teşekkürler. Paralel saksılardaki fidelerdende en alttaki yaprakları budamak istiyorum, bir sakıncası var mı?

envor
13-01-2009, 21:18
Sayın SARICAN, şu an yaprak az zaten, almazsanız iyi olur. Bitkideki yapraklar panel gibidir, besinin kullanımı için o yapraklara ihtiyacımız var. Saksıda başka çaremiz yok, o yüzden alıyoruz. Koltuk alabilirsiniz ******. Koltuk almadada, koltuk filizlerinin biraz büyümesine müsade etmek gerekir. Ben 8 - 10 cm boya geldiğinde alıyorum filizleri.

Sarıcan
14-01-2009, 17:50
Sn. Envor,

Torf ilavelerini yaptım. Çilek ağacından dolayı ihmal etmiştim. Bugünlerde güneşte var, domateslerin keyfi yerinde. Yalnız torfta olanlar diğerlerinden cılız kaldılar. Çiçekleri var ama boyları daha kısa kaldı. Saksı altlıklarında su bitmediği için yeni sulamada yapamıyorum. Kavanozda olan saksılarda da meyve oluşmadı henüz. Paralel saksıda olan üç fidenin üçündede meyve oluştu. Farlılık neden bilemiyorum.

Bu arada çilek ağacının karkas çalışmaları ve dalgıç pompanın test ve bağlantı işlerini bitirdim. Perlit alabileceğim yeride buldum. Ama korktuğum başıma geldi, bende Akın Selçuk gibi fide bulamıyorum. Selahattin Yılmaz beye yazdım onda da kalmamış. Istanbul' da sordum bu mevsimde zor dediler. Daha önce hiç uğraşmadığım için cinslerini de tanımıyorum. Balkonda bizim için en uygun cins osmanlı' dan başka ne olabilir. Aydın' da Camarosa ve Kabarla cinsi fide var diye yazıyor ama konuşmadım henüz. İki ağaçta toplam 48 kök fideye ihtiyacım olacak. Bedeli karşılığı Antalya' dan bulmamız mümkün olur mu? Yoksa marta kadar Selahattin Bey' imi bekleyeyim?

envor
14-01-2009, 18:37
sayın SARICAN, saksı altındaki su biriken tabak, her halde saksıya değmiyordur. Değiyorsa torfu sürekli aşırı ıslak durmasına sebep veriyordur. Bunu engelleyin.Torftaki fidenin sulamasını nasıl yapıyorsunuz?

Bu arada camarosa çileklerini topraksız tarımda denedim, iyide sonuç aldım.

Sarıcan
15-01-2009, 19:30
Bu akşam çilek ağacının eksik malzemeleri de geldi ve tamamladım. Geriye tek çilek fidesi kaldı. Çilek ağacı bence güzel oldu. Adım adım montaj resimlerini paylaşmak istiyorum. Yapmayı düşünen arkadaşlara kolaylık olur.

Deponun içini ortadan ikiye böldüm. Bir kısım pompa haznesi olarak kullanılırken, deponun diğer yarısını durgun su mu diyeceğiz yoksa su devridaim yaptığı için akan su kültürümü diyeceğiz, bir kaç kök marul koymayı düşünüyorum. Pompayı dışarda test etmiştim ama yarında kendi deposu içinde test edip, damlama, su kaçırma var mı ona bakacağım. Çünki damlama sistemi için yapılmış boru ve bağlantı parçaları borunun takıldığı yerlerden damlama yapıyor:D:D. Silikonla tesbit etmediğim bir kaç bağlantı var. Montajı tamamlayabilmek için bırakmıştım.

Domateslerde durum iyi gidiyor, yapraklardaki yeşil tonundaki renk açılması yeni besin değişimi ile değişti. Renkler daha koyu yeşil gibi. Torfta olan domateslerin birinde de meyve oluşmuş. Domateslerin önünde ki iki uzun saksıya torf içinde maydanoz ve dereotu tohumu dikimi yaptım. Bakalım çimlenecekler mi? Hatta birine birkaç tanede biber tohumu, diğerine de hıyar tohumu diktim. Onlar da çimlenirse balkon manav dükkanına dönecek. Salata için bütün malzeme hazır. Geriye Zeytinyağı, Limon ve sirke kalıyor. Evde zeytin ağacı olmaz di mi?:D:D:D (Limon yaparsam şaşırmayın diye soruyorum.:D)

Çilek fidesi için forumdaki herkesten yardım bekliyorum. Sn. Nariçi elindekileri akinselçuk kardeşe gönderdiği için ona bir şey diyemiyorum.

Saygılar

Sarıcan
15-01-2009, 19:36
DSCN1717 nolu resim çilek ağacının son durumu. 48 çatallara+ 2 Adette en tepelere tam 50 Adet fideye ihtiyaç var. Kuleler devrilmesin diye gerdirme ipleri ile kasaya bağladım.

envor
15-01-2009, 20:41
Sayın SARICAN, resimde görülen (pembe renkli) straformu? Süngermi?


http://agaclar.net/forum/showpost.php?p=343958&postcount=76

Belki daha vardır :)

Sarıcan
15-01-2009, 21:12
Resimdeki pembeler geçen yaz kuzeye bakan odanın duvarını içerden mantolama yaptırmıştım. O izolasyon plakalarından kalan köpükler. Bildiğimiz boncuk strafor değil. İZOCAM foamboard diye yazıyor üstünde. Yine ploystiren köpük ama rengi pembe ve dokusu süngerimsi. Suyu içine almıyor, hiç zorlamadım ama bir denemek lazım. Bilmem senin düşündüğün iş için kullanılır mı? Ama Oasis gibi süngerimsi değil onu söyleyebilirim.

Çilek fidesi işini biraz önce hallettim. Romantik Serseri avatarlı arkadaşta bol miktarda varmış. Akınselçuk' un başka ihtiyacı var mı bilemiyorum.

epsody
15-01-2009, 21:12
Sayın :Sarıcan formda perlit aradığını yazmışsın.Ben daha önce arayanlar için site içinde yazdım her halde fark etmediniz veya sizin bulunduğunuz semt ters geldi. Ben size yazıyorun Genper A.ş Ayazağa cendere mevki.No 30 (pınar süt karşısı) fiyatı da gübre çuvalı dolusu 5 Tl

Sarıcan
15-01-2009, 21:23
Teşekkürler Epsody, Genper' i internetten bende buldum ama dediğiniz gibi yeri bana çok ters. Sultanbeyli' de bir yer buldum. Tam tarım perliti satıyor. Bende o linki size yazayım. Bir dakika

http://www.izomarket.com/perlit-ve-isi-yalitim-sayfa4-katid45.cmt

Burayıda değerlendirebiliriz.

sezgin53
15-01-2009, 21:48
Sayın SARICAN yaptığınız çalışmayı takip ediyordum, çilek ihtiyacını hallettiğinize sevindim. Komşunun çileklerini söküp göndermeyi düşünüyordum. Osmanlı çileği olmadığı için birşey yazamadım. Çalışmanızın aksamasını istemiyorum. Merakla izliyoruz. Kolay gelsin.

Sarıcan
15-01-2009, 22:05
Gerçekten benimde aklımdan geçmedi değil hani. Bu iyiliğinizi hiç unutmayacağım. Mart' ı bekleyemezdim herhalde:D:D:D.

Sarıcan
16-01-2009, 22:36
Bugün paralel saksılardaki EC değerlerini ölçtüm. İlginç bir durumla karşılaştım. Yorumlarınızı bekliyorum. Son sıvı değişiminden sonra paralel saksıları 1,85 mS/cm, kavanoz saksıyı ise 1,90 mS/cm olarak ölçerek bırakmıştım hatırlarsanız.

Bugünki ölçtüğüm değerler;

Kavanoz Saksı 1,98

0. paralel saksı 1,60 (Henüz damacanayı koymadım.)
1. paralel saksı 2,00
2. paralel saksı 2,06
3. paralel saksı 2,05
4. paralel saksı 2,03
5. paralel saksı 2.07

Yuklardaki değerlere bakınca ilginç bir durum ortaya çıkıyor. İçinde kök bulunan saksılar virgülden sonraki küsüratları dikkate almazsak kavanoz dahil tüm saksıların EC değeri 5 gün içinde 1,9 dan 2,0 ye yükselmiş, su seviyeside 1 cm eksilmiş, yani her kök 87 mm3 su tüketmiş ve bu arada besin sıvısından çektiği elementler sonucunda EC değeri yükselmiş. Fakat boş olan 0. paralel saksıda EC değeri 0,3 düşmüş. Yanlış mı ölçtüm diye tekrar tekrar ölçtüm. Bu durum neden olabilir? Acaba içinde kök bulunan saksılarda besin eksildikçe 0. paralel saksıdaki sıvı ortamda gezen iyonlar, diğer saksılara mı geçti ki bu saksıdaki besin miktarı azalsın ve dolayısı ile EC değeri düşşün? Bu konuyu hep beraber irdeleyelim dedim.

Bu arada biraz önce balkona gittiğimde olumsuz bir sonuçla karşılaştım. Çilek ağacının su deposunu su ile doldurup, pompa ile deneme çalışmasına bırakmıştım. Daha önce Sn. Malbman' ada bahsetmiştim, PVC depo ve saksının yüzeyi çok parlak, yapıştırdığım yapıştırıcı çok kuvvetli ama yinede yüzeyi zımpara ile pürüzlendirmediğim için şüpheliyim dedim. Korktuğum başıma geldi ve çilek ağacının biri depoya yapıştırdığım yerden kurtulup devrilmiş. Tabi pompa suyu balkona basmış. Hemen depoyu boşaltıp pompayı devre dışı bıraktım. Allahtan perlitle doldurup çilek fidelerini koyduktan sonra olmadı. Yarın götürüp PVC kaynağı ile her ikisinide kaynattıracağım. Korkulu rüya görmektense.

Bu arada tarım perlitini bugün aldım. Büyük bir polietilen torba (100 litre dediler)
10,50 TL. Çilek fideleri Ordu' dan Pazartesi günü çıkacak. Bana ulaşana kadar bende bu tamirat işlerini yaparım.

Domateslerin yeni fotoğraflarını çektim. Yapraklardaki renk değişimleri ve gelişimlerini izleyebilmeniz için. Yorumlarsanız sevinirim.

Sarıcan
16-01-2009, 22:56
Fotoğrafların devamı. Paralel saksılar 1. den başlayarak sıra ile konulmuştur.

malbman
17-01-2009, 09:08
Sayın sarıcan elinize sağlık. Çilek ağacı çok güzel olmuş. Yalnız besin tankını neden ikiye ayırdığınızı anlamadım. O araya koyduğunuz bölme besin eriyiğini doldurduğunuz zaman yüzmeye başlayacaktır sanırım.

Domateslerinizin yapraklarındaki renk değişimi çok belirgin. Şu halleriyle son derece sağlıklı görünüyorlar.

EC değerlerine gelinc: Bitkiler besin eriyiğindeki tuzları aldıkça o eriyiğin EC değerinin düşmesi gerekir diye düşünüyorum. Bu durumda yükselmenin başka bir nedeni olmalı. Ama Kudret Hoca bir yorum yaparsa daha sağlıklı bir bilgi olacaktır.

Sarıcan
17-01-2009, 09:37
Günaydın Sn. Malbman,

Çilek ağacımın başına gelenleride yazmıştım, okumadınız herhalde. Deneme sınavını geçemedi ve sizinle konuştuğumuz gibi çöktü. Bügün gidip PVC kaynağı ile kaynattıracağım. Kesin çözüm;). Bir daha korkulu rüya görmek istemiyorum.

Aradaki bölmeyi de silikonla yapıştırdım. O öyle idare ederdi belki, olmazsada kaldırırım diye düşünmüştüm. Amacım Sn. Envor' un havuzunun minisini yapmak ve boşluğu değerlendirmekti. Hala da o düşüncem geçerli. Nasıl olsa altında besinli su var, straforun üzerine 4 adet delik açıp orayada "Malbman Marul" larından koymayı düşünüyordum:D:D.

Domatesler şimdilik çok iyi gidiyor. Ben bu arada işin teorisini çözmeye çalışıyorum. Hala Ph metre alamadım. Olsa daha iyi değerlendirmeler yapabileceğiz. EC konusunda benim hatırladığım, bitki kendisi için gerekli elementleri sudan aldıkça sudaki tuzluluk oranının artmasını sağlıyor. Tuzluluksa iletkenliği yükseltecek yönde etkiliyor diye düşünüyorum.

Bu toprak saksılardada böyle, fazla suladığınız zaman toprağın üzerinde tuz birikintisini andıran beyaz birikmeler oluyor. Tuzluluk arttıkçada bitki köklerinin etrafını sarıp kapattığı için bitkinin besin almasını engelliyor diye biliyorum.

Bunun için 15 günde bir besin sıvısının değiştirilmesi ve köklerin temis su ile yıkanarak tuzlardan arındırılması öneriliyor diye biliyorum. Okuduklarımdan aklımda kalan bunlar. Bu yüzden konuyu irdeleyelim dedim. İçinde kök bulunmayan 0. saksıda ise tam tersi bir durum söz konusu mu acaba?

Kudret Ağabey' e arz olunur.

malbman
17-01-2009, 10:06
Çilek ağacınızın başına gelenleri okudum da, kafam tamamen başka bir yerdeydi unutmuşum. Duruma üzüldüm ama en azından sevindirici bir tarafı var; o da sistem her şeyiyle işletmeya alındığı zaman olmaması. O zaman felaket olurdu sanırım.

Ara bölmeyi silikonla yapıştırdığınızı söylemişsiniz ama bana kalırsa besin eriyiğinin içinde motordan ve bir parça gortumdan başka yabancı madde bulundurmayın derim. Ağaçları tutan boruları yapıştırdığınız malzeme için de aynı şeyi söyleyecektim, sürekli unutuyorum.

Bunun birinci nedeni, bu malzemelerin zamanla özelliğini kaybedip parçalanarak suya dağılma ihtimali ki o zaman motorun kanatlarına girip motora da hasar verebilir. İkincisi ise, bu maddelerin kimyasal maddeler olmaları ve içerdikleri kimyasalların besin eriyiğine, dolayısıyla da yetiştirdiğiniz bitkilere geçme riski.

Tuzluluk konusunda da haklısınız. Az önceki mesajı yazarken tamamen başka bir şey düşünüyordum ve bildiklerimin tam tersini yazmışım. Yanılttıysam özür dilerim. Anlıyacağınız aklım burada değildi ve akım derken yokum yazmışım:D

Araya koyduğunuz straforun işlevini hala tam anlamış değilim. Motorun olduğu bölme ile diğer bölme arasındaki besin eriyiği geçişini zorlaştırmaz mı?

Bir de drene olan besin eriyiği doğrudan tanktaki eriyiğe karışacağı için besin eriyiğine oksijen vermeniz de gerekecek gördüğüm kadarıyla. Zira drene olan besin eriyiği yüksek bir yerden dökülmeyeceği için hava alması pek mümkün görünmüyor.

Sarıcan
17-01-2009, 23:13
Çilek ağacının tamiri yeni bitti.

Yapışmama probleminin nedenini çözdüm. Kasa ve kasaya ilk yapıştırdığım koyu gri renkli boruların malzemesi PVC değilmiş. Bugün PVC kaynağı için gittiğimde öğrendim. Borunun üzerinde yazıyormuşta ama alışkanlık bu ya PVC boru deyip geçiyoruz. Malzeme cinsi PP, yani polyproplen ve ne PVC kaynağı ile ne de benim kullandığım Pattex yapıştırıcı ile yapışması mümkün değilmiş. Elimdeki Pattex tüpünün üzerini okuyunca PP ve PE için uygun değildir diye yazmışlar zaten.

Geriye tek çözüm mekanik birleştirme kaldı. Ø75 boru kelepçesi aldım ve tabanına conta koyarak M6 civata ile kasa duvarlarına bağladım. Yukarda bulunan kelepçeler zaten suyla temas etmiyorlar, aşağıdaki kelepçelerde de vida bağlantı yerini silikonla kapattım. Sızdırmaması lazım ama sızdırsada tedavisi mümkün. Yeterki devrilmesin artık. Newyork ikiz kuleleri gibi yıkıldı geçen gün.

Yarında testlerini tamamlarsam artık çilek fidelerimi bekleyeceğim. Ben çilek siparişlerini verdikten sonra Sn. Nariçi çilek satışı için başlık açmış, çok üzüldüm. Fide için iki üç gün kıvrandığımı yazmıştımda. Neyse kısmet diyelim.

Birde Sn. Malbman' ın bir sorusu vardı. Aradaki straforun işlevi ile ilgili olarak. Fotoğrafta straforun dibinde havuzlar arası geçişi sağlayacak bir tünel delik var ve sıvı geçişi için yeterli oluyor, özellikle küçük tuttum ki filtre koymak gerekirse kolay olsun. Ön tarafta kalan boş havuza gelince Sn. Envor' un havuzunun minisini yapacağım. Üzerine kapatacağım strafor suyla temaslı olarak yüzecek ve üzerine sığdırabildiğim kadar marul koymayı düşünüyorum. Sadece deneme amaçlı, aynı sıvıda çilek ve marul gelişimi nasıl oluyor onu gözlemlemeye çalışacağım

sezgin53
17-01-2009, 23:49
Sayın Sarıcan,
Kelepçeler iyi, sızdırmazlık için silikonda iyi, hala devrilme riski varsa havuzun dibine uygun mermer yerleştir. İzlemedeyiz. Kolay gelsin.

Sarıcan
18-01-2009, 08:33
Sn. Sezgin53,

Devrilme kasadan değil, ikiz kulelerin birinin temelindeki yapışkandan kurtulmuştu. Sadece biri devrildi ama ben güvenemediğim için sağlam olan ikincisinide tedavi ettim.

sezgin53
18-01-2009, 09:11
Sayın Sarıcan, sağlam görünüyor. Fide işini hallettinmi. Yapılanları merakla izliyorum. Bir ay önce bahçeden iki tane çiçekli fideyi saksıya alıp salona koydum,şu an balkonda duruyor. Üstünde iki tane fındık kadar çilek var. Başarılar.

Sarıcan
18-01-2009, 20:14
Çilek ağacını bu sabah devreye aldım. Sistemi ve pompayı test etmek için akıllı prizi 15 er dakikalık dilimlere ayarladım. 15 dakika çalışıyor 15 dakika duruyor. Şu an 10 saati geçmiş durumda ve bir olumsuz bir durum yok. Sistemin tekrar fotoğraflarını çektim. Pompa çıkışına koyduğum by-pass devresini ve havuzun detaylarını tek tek çektim. Yapmak isteyen arkadaşlara kolaylık olur.

Toplam 50 litre su alıyor. Ön kısımda 370x325 alanınada ek bir havuz oluşturdum ve üzerini su üzerinde yüzen straforla kapattım. Su seviyesi azaldıkça bu strafor aşağı inecek. Aynı zamanda su seviyesinide kontrol etmiş olacağım. Bu alana sağlıklı olarak kaç kök sığdırabilirim bilemiyorum ama buraya marul koymayı düşünüyorum.

Pompanın çıkışına bahçe ekipmanları bölümünde satılan üzerinde kısma vanalarıda bulunan çatal biçiminde hortum ucu aldım. Bunun bir ucunu havuz içine boş bıraktım ve vana yardımıyla pompanın fazla gelen debisini by-pas ediyorum. Eğer suyun havalanması için bu devridaim yetmezse ucuna kısa bir hortum takarak suyu havuz su seviyesinin üzerinde fıskiye yaparak besinin oksijen almasını sağlayacağım. Dolayısıyla ek bir hava motoru bağlamayacağım.

Diğer hortum ucundan yukarı doğru çıkan damlama borusunun ucuna bir Te bağlayarak her iki ucuna yine damlama tesislerinde kullanılan vanalardan bağladım. Dolayısıyla her ağaca giden sıvı miktarınıda kontrol edebileceğim veya ağacın birine bakım yaparken diğerini sulamaya devam edebileceğim.

Bundan sonra Ordu' dan gelecek çilek fidelerimi bekleyeceğim. Pazartesi kargoya verilirse en geç çarşamba bende olur herhalde. Romantik serseri avatarlı arkadaşımızın elinde Osmanlı çileği fidesi var bilgilerinize.

nariçi
18-01-2009, 20:31
Sayın Sarıcan, zaman ayarını bir saat ara ile 15 dakika çalıştır yeter. Ben fazla bile görüyorum. Su borusunu da kulelerin birinin içinden çıkarsanız da daha estetik olurdu. benimki tek kule içinden çıkıyor. Kulelerin dengede durması içinde depo içine bir mermer tabaka koyun. Hayırlı olsun.

Sarıcan
18-01-2009, 20:36
Sn. Envor domateslerde koltuk alma zamanı gelmiş mi? Yoksa yapraklar az diye biraz daha bekliyeyim mi? Çünki birinci meyve salkımlarının altındaki dal ile gövdenin birleştiği yerlerde fotoğraflardan da göreceğiniz üzere çıkan koltuklar bayağı serpildi. Ne zaman budama yapmam gerekiyorsa bilgi verirseniz sevinirim.

Sarıcan
18-01-2009, 20:48
Sayın Nariçi,

Benim altaki kasa 400x600 mm olduğu için benim denge problemim yok. Geçen sefer kullandığım yapıştırıcı kasa ve boru malzemesini yapıştırmak için uygun değilmiş onun için kulelerin biri yapıştığı yerden kurtularak devrildi. Şimdi kelepçe ile çözdüm o problemi.

Benim kuleler ikiz olduğu için sıvı borusunu büyük boruların içinden geçirmedim. Estetiğin yanında bakım yaparken kolay ulaşmak daha ağır bastı. Birde elimdeki malzemeye bağlı hareket etmek zorunda kaldım. Damlama sisteminde kullanılan malzemeleri daha önce almıştım.

Yalnız elinizde satabilecek kadar çok çilek fidesini geç öğrendiğim için üzüldüm. Ben Sn. Akın Selçuk' la yazışmalarınızdan sadece Akın arkadaşımız yarı yolda kalmasın diye kısıtlı sayıdaki fidelerinizi paylaştınız diye düşündüm. Bu yüzden size teklif bile edemedim diğer arkadaşlarımız ikaz ettiği halde. Daha sonrada sizin fide satış konusundaki başlığınızı okudum. Kısmet değilmiş.

envor
18-01-2009, 21:09
Koltuk almanın zamanı gelmiş. Domatesinizi biraz güçlendirelim :)

Bir dahaki su değişiminde EC'yi 2.6 ya çıkartınız. EC oranını yükselttiğinizden sonra, kullanılmış suyunuzun EC'si 2.9'a kadar çıkabilir. Bu normal :)

nariçi
18-01-2009, 21:16
Fide konusu önemli değil, zararı yok, ben az miktarda ki ihtiyacı olanlar belki bulamazlar diye ihtiyacı olanlara vereyim dedim ve sayı olarak ta tahdit koydum. Bir defada bir kişi istese 500 adet satmam zaten. Ticari zihniyeti sevmiyorum. Maksat hobi, satışta hobi sınırlarını aşmamalı. İlginize teşekkür ederim.

Benim denge için önerim, borularda ki perlitler ıslanınca ağırlaşıp sorun çıkarmasın diye sizinkiler bayağı yüksek.

Sarıcan
20-01-2009, 21:18
Bugün öğlenden sonra beklediğim fideler geldi. Paketi aldığımda birinci şoku yaşadım. Paketin içinden 50 Adet beklerken 24 Adet fidecik çıktı. Fidecik diyorum çünki çilek ağacının 50 mm lik kısmına yerleştirirken bayağı zorlandım. Ayrıca yaprakların çoğu lekeli ve yanık gibi. Pek adam olacaklarını sanmıyorum.

Bugün perlitle uğraşmaktan resim çekemedim. Yarın resimlerini paylaşırım sizlerle.

Romantik Serseri avatarlı Mor Beyaz Botanik sahibi Cengiz Bey sipariş alırken miktar açısından sıkıntı yok demişti. Eksik gönderdiği fideler yerine bir not yazarak 100 Adet çilek tohumu gönderdiğini yazmış. Benim şu an tohumla uğraşacak vaktim olsa Mart ayını bekler adam akıllı fidelerle başlardım bu işe. Sağolsun ayrıca Kivi meyveside göndermiş hediye olarak ama yaşadığım hayal kırıklığını bu meyveler de gidermedi.

Şu an çilek ağacının yarısı fideli yarısı fidesiz toparladım ama bu seferde Perlit belası çıktı başıma. Perlitle uğraşmanın bu kadar zor olacağını bilseydim düşey boru çalışmayı yeni baştan düşünürdüm. Islatarak doldurduğum için pek zorlanmadım. Benim zorlanmam doldururken besin tankının içine dökülen taneciklerden kurtulmak oldu. Kurtulamadım da öylece bıraktım.

Pompanın girişine filtre koyarak çözümlemeye çalıştım ve pompayı çalıştırdım ama pompanın sesi pek hoşuma gitmedi. Ayrıca pompanın by-pass devresi ve her borunun ayrıca vanası olmasına rağmen, vanayı sızıntı miktardan biraz fazla açtığım zaman fide diktiğim borudan ziyade fidesiz olan ağacın orta bölümünde alttan yedinci çatalda taşma oldu. En alttaki çataldan taşsa borunun alt ucuna yerleştirdiğim süzgeç yeterince su geçirmiyor diyeceğim ama ortadan ve sadece tek bir çataldan taşma yapmasına bir anlam veremedim.

Zaten fidenin eksik gelmesine de sıkılmıştım. Gece taşma olmasın diye pompayı devre dışı bırakarak çalışmayı öylece bıraktım. Yarın salim kafa ile tekrar düşüneceğim. Belkide şimdilik erteleyeceğim çilek ağacını. Ya da sistemi komple boşaltıp yeni baştan kuracağım.

Sarıcan
21-01-2009, 17:31
Perlite alternatif bir malzeme bulana kadar çilek ağacına ara verme kararı aldım. Perliti birde tarım perliti diye iri taneli almıştım. Ya ince taneli olsaydı başıma neler gelirdi bilemiyorum. Bugün bütün sistemi boşalttım ve balkona dökülen perliti temizlemek ve perlitten kurtulmak toplam 6 saatimi aldı.

Dünki mesajımdada bahsetmiştim, ağacın birinde alttan 7. çataldan taşmayı bir türlü engelleyemedim. 12 çataldan oluşan ağacın tam ortasına denk gelecek yerden aşağı perlit su geçirmiyor gibi, oraya kadar inen su oradan çataldan taşma yapıyor. En alttan yapsa tabana koyduğum süzgeçteki delik kesitleri dar oldu diyeceğim ama aynı süzgeçten içinde çilek fideleri olan ağacın içinde de var onda sorun olmuyor. Onda ise suyun debisi fazla gelirse en üstteki çataldan taşma yapıyor ama debiyi ayarlayınca taşma kesiliyor. Fidesiz ağaçta neredeyse debiyi damla olacak şekilde kıstığım halde 7. dirsekten taşmayı engelleyemedim. Bu arada taşan su ile havuza dökülen perlitinde pompaya zarar verme riski var.

Bu yüzden bu sistemde perlit kullanmanın problemli olacağına kani oldum ve tüm sistemi boşalttım. Çilekleri geçici olarak torfa koyacağım ama fideler o kadar küçük ve cılızki torfta bile zor adam olacak gibiler. Geçirgenliği perlitten bile iyi yeni bir malzeme arıyorum. Aklıma sahile ve kum iskelesine gidip çakıl almak geldi ama onunda su tutma özelliği nasıl olur bilemiyorum. Önereceğiniz diğer alternatif malzemelere de açığım. Borunun içine hiç bir agregat koymadan yağmurlama sistemi ile kökleri ıslatmanın yeterli olabileceğini bilsem direk akan su kültürü yapacağım ama fideler o kadar küçük ki onları 50 mm lik çatalın içinde kökler suya temas edecek şekilde nasıl tutarım bilemiyorum. Fidelerin daha büyük ve biraz köklenmiş olması lazım.

malbman
21-01-2009, 17:57
Bugün öğlenden sonra beklediğim fideler geldi. Paketi aldığımda birinci şoku yaşadım. Paketin içinden 50 Adet beklerken 24 Adet fidecik çıktı. Fidecik diyorum çünki çilek ağacının 50 mm lik kısmına yerleştirirken bayağı zorlandım. Ayrıca yaprakların çoğu lekeli ve yanık gibi. Pek adam olacaklarını sanmıyorum.

Romantik Serseri avatarlı Mor Beyaz Botanik sahibi Cengiz Bey sipariş alırken miktar açısından sıkıntı yok demişti. Eksik gönderdiği fideler yerine bir not yazarak 100 Adet çilek tohumu gönderdiğini yazmış. Benim şu an tohumla uğraşacak vaktim olsa Mart ayını bekler adam akıllı fidelerle başlardım bu işe. Sağolsun ayrıca Kivi meyveside göndermiş hediye olarak ama yaşadığım hayal kırıklığını bu meyveler de gidermedi.



Sayın Sarıcan öncelikle geçmiş olsun. Bu kadar uğraştıktan sonra emeklerinizin bu şekilde sonuçlanması üzücü. Ama pes etmeyin. Analitik ve problem çözme odaklı düşünce tarzınız sizi istediğiniz sonuçlara ulaştıracaktır. İsterseniz bir kaç gün ara verip kendinize biraz zaman tanıyın.

Fidelerle ilgili memnuniyetsizliğinizi burada (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=10433)dile getirebilirsiniz.

Sonrasında ise alternatif malzeme olarak genleşmiş kil kullanmayı düşünürseniz bu (http://www.tarimtedarik.com/store/ProductDetails.aspx?productId=86183)linke bir göz atın.

nariçi
21-01-2009, 18:23
Sayın Sarıcan üzülmeye gerek yok, biz dinlenmek için yapıyoruz bu işleri. Hepsi gitse ne yazar deyiverin daha dikkatli davranın hepsi bu. Ben bazan para havalesini yanlış numaraya yatırıyorum bazanda fidan kırılmış olarak geliyor bazanda geldiği gün kurumuş oluyor. Sizinkinde belki de yanlış anlaşılma veya başka elemanlarca yanlışlık yapılmıştır. Siz yine malzemelerinizi kulelerin boylarını yarıya indirerek devam edin derim. İyi akşamlar.

Sarıcan
21-01-2009, 18:24
Çok teşekkürler Sn. Malbman,

Mesajınız gelirken bende genleştirilmiş kili inceliyordum. Herhalde en uygun çözüm o olacak.

Fide içinse ne diyeyim bilemiyorum. Tek hevesimin kırıldığına üzülüyorum. Mor Beyaz botaniğe telefon ettim. Fide temini konusunda bir kıstlamanın olmadığını ve istediğim miktarda gönderebileceklerini söylediler. Tahmin ederim fidelerinin durumlarını kendileride bilmiyorlardı. Mahçup olmamak için bulabildiklerini göndermişler ama gönderdikleride o kadar küçük ki fide denilemez belkide. Tekrar telefon ettim, mevsimden dolayı müşkül durumda kaldıklarını ve bir-birbuçuk ay sonra yeni fide gönderebileceklerini söylediler.

Bende dalgınlıklarına veriyorum, kötü niyetli olduklarını bilsem müşteri memnuniyeti bölümüne yazayım ama ben o bölüme memnuniyetimi yazmak isterim. Sitede ki arkadaşların hepsinin iyi niyetli olduğunu düşünmek istiyorum.

Sarıcan
21-01-2009, 19:07
Sayın Nariçi,

İyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Ben fideden çok perlitin beni bu kadar yormasına üzülüyorum. Benim aşırı yorulmamam lazım. Akciğerlerimle ilgili perliti kullanıp kullanmamakta tereddütüm vardı zaten. Islatarak doldurdum pek rahasız olmadım ama çevreye bu kadar dağılıp ve temizlenmesinin zor olacağını hiç düşünmemiştim.

Sistemi boşattıktan sonra gördüğüm şu ki, perlit ne kadar iri taneli olursa olsun içinde barındırdığı tozlar su ile birlikte süzülerek bir yerde toplanmış ve perde oluşturmuş. Su oraya gelince alta geçmekte zorlanıyor ve birikmeye başlıyor, oradan kendisine en yakın boşluktan taşma yapıyor. Bu belki doldurmayı ıslak yaptığımdan da oluştu herhalde. Kova içinde iri taneler su yüzünde yüzüyor, ince tane ve tozlar daha alta kalıyor. Birinci ağacı doldururken hep kovanın üstünden alındığı için hiç bir problem olmadı, sadece en üst çatalda taşma oldu. Kovanın daha alt bölmesinde kalan ince taneler ikinci ağaca denk geldiği için problem ikinci ağaçta oluştu. Çünki bazı bölgelerde ince çimento gibi birikintiler oluşmuştu. Tekrar o riske girmem artık, daha iri taneli ve geçirgenliği daha iyi bir malzeme ile yapmak lazım. Hydroton denilen malzeme belki biraz daha pahalı gibi ama daha iyi gibi görünüyor.

elektronik.
21-01-2009, 19:22
Sayın Sarıcan, yapılan çalışmaların sonucu olumsuz da olsa bunlardan da insan bir takım tecrübeler kazanıyor. Bence bu sizin ilk denemeleriniz olacaksa buna mevsiminde başlamanız daha verimli olacaktır. Çünkü bu mevsimde canlı ve güçlü fide bulmak çok zor. Fideyi bulsanız dahi bitkiyi yetiştirecek ortam da çok önemli. Güneş olmadan bitkiyi yetiştirmek çok zor. Yazın istediğiniz gibi fideyi de yetiştirme ortamı da bulacaksınız. Bence bu mevsimde yapacağınız çalışmaları tamamen deney amaçlı olarak tecrübe kazanmak amacıyla yapın. Yazın yapacağınız çalışmaların daha verimli olacağını ve emeklerinizin boşa gitmediğini göreceksiniz.

Sarıcan
22-01-2009, 18:05
İkinci besin değişiminden sonra 10. gün. Hava sıcaklığı biraz arttığı için buharlaşmadan kaynaklanan besin sıvısını takviye etmesi için 0. nolu saksıya Damacanayı yerleştirdim. Damacanaya 5 litre aynı EC değerinde besin sıvısı hazırlayarak deneme amaçlı olarak koydum. Üç fidede koltuk alma işlemi yaptım. Diğerlerinde koltuktan çıkan fideler küçük diye henüz almadım. Torfta olan saksılar için yeni besin hazırlamıyorum, değişimden çıkan sıvı besin artığını torfları sulamada kullanıyorum. Kavanozda olan fide de meyve oluşmadı. Fidelerin son durumunu resimledim. Yorumlarınızı bekliyorum.

Sarıcan
22-01-2009, 18:09
Kavanoz ve torf saksılar ve torfa koyduğum çilek fideleri (Fide denilebilirse)

Sarıcan
22-01-2009, 20:23
Çilek Ağacını hydroton ile tekrar kurmaya karar verdim. Tecrübe denilen şey bu olsa gerek. Önce ucuz malzeme ile halledeyim derken perlitin yorgunluğu bana daha pahalıya geldi. Yeni çilek fidesi temin etmem lazım ama önce hydrotonla ağacı doldurup boş olarak çalıştıracağım birkaç gün. Sistem tamam olduktan sonra fideleri yerleştireceğim.

Sarıcan
23-01-2009, 12:37
Domates yapraklarındaki gelişmeyi dünde hissetmiştim ama yaprakların resmini yakın plan çekmediğim için dünki fotoğraflarda görünmüyorlardı. Besin değişim zamanı geldi, değişim yapacağım ama değişimden önce konuyu tartışalım istedim.

Paralel saksılarda fidelerin boy gelişimi resimlerden de görüleceği üzere torf ve kavanozdaki fidelerden daha hızlı gibi. Yalnız özellikle 1. Fide den başlayarak paralel bağlı saksıların tepe yapraklarında yapraklar hafif içie doğru kapanacakmış gibi toparlanma ve yaprak zemininde yeşilin renginde belirgin bir açılma söz konusu.

Geçen seferde besin değişim zamanına doğru böyle renk açılması olmuştu ama bu seferki biraz daha değişik gibi. İkinci fidenin yapraklarına dikkatli bakılırsa bu yapraklardan birinin üzerindede beyaz noktalar oluşmuş durumda. Kavanoz ve torf saksılardaki yaprakların renginde herhangi bir değişim yok. Tabii yeşil renklerini muhafaza ediyorlar ama gelişim hızları biraz daha yavaş.

Paralel saksılara ve kavanoz saksıya gece gündüz hava vermeye devam ediyorum. Acaba köklere verdiğimiz hava besin sıvısının kökler tarafında hızlı emilmesini sağlayıp, besin sıvısının EC değerinin daha çabuk değişmesine mi yol açıyor. Yapraklardaki sararma en fazla 1. saksıda olamak üzere sona doğru azalıyor, kavanoz saksıyada hava verdiğim halde onda herhangi bir yaprak değişimi yok. Havayı tek akvaryum motorundan paylaştırarak veriyorum. Hava miktarını kısma vanaları ile ayarlamaya çalışıyorum ama yinede eşit dağıtabilmek mümkün değil. Bütün saksılarda hava kabarcıklarını gözlemleyerek ayarlamaya çalışıyorum. Ama kavanoz saksıya az hava gittiğine eminim.

Renk değişimleri ile birlikte ikinci fidedeki beyaz noktalar için yorumlarınızı bekliyorum.

Sarıcan
23-01-2009, 12:40
Kavanoz saksı ve torf saksılar

malbman
23-01-2009, 13:46
Yapraklarda renk değişikliği ve içe doğru kıvrılma yüksek ec ve aşırı tuzlanmadan dolayı köklerin besin alamayışından olabilir. Zira yazın benim de başıma bir kez aynı şey gelmiş, yanılmıyorsam envor yüksek ec olduğunu söylemişti. Ama beyaz noktalar için bir şey diyemiyorum.

Yaprakların alt kısımlarını ve gövdeyle birleşim yerlerini iyice, hatta mümkünse bir büyüteçle inceleyin. Bakalım herhangi bir zararlı ya da parazit var mı?

Envor' a soralım diyeceğim ama iki gündür internet bağlantısı yok. Kazı çalışması yapan bir kepçe hatları doğrayıp geçmiş. Tamir edilmesini bekliyordu o da.

malbman
23-01-2009, 13:58
Bir de sayın Sarıcan, kavanozdaki fidenin üzerinde, kırmızı daire içinde okla gösterdiğim oluşumlar tomurcuk mu yoksa bana mı öyle geldi?

Fotoğraf biraz küçük kalmış.

Sarıcan
23-01-2009, 14:38
Sn. Malbman,

Siz yazdıktan sonra gittim EC ölçümleri yaptım. Geçen haftaki değerler aşağıdaki linkte

http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=345987&postcount=111

Bu hafta farklılık olarak 0. nolu saksıya besin sıvısı konulmuş damacanayı ilave etmiştim, bu yüzden saksıda eksilen sıvı devamlı takviye halinde, bu yüzden paralel saksılarda EC değişimi fazla gözlenmiyor ama büyük bir ihtimalle tuzluluk oranı değişti. Henüz aklıbaşında bir Ph metre de alamadım. Belki Ph ları ölçse idik bize en doğru yolu gösterirdi.

Kavanoz saksıda sıvı besin eksilmesi olmuş (bitkinin emdiği kadar) ve hiç takviye yapılmadı. Bu yüzden Ec değeri geçen hafta 1,98 iken şimdi 2.28 olmuş. EC değeri yükselmiş ama yapraklarda bir sararma yoktur. Halbuki paralel saksılarda durum;

16.01.2009 .............................. 23.01.2009

Kavanoz Saksı 1,98 ................... 2,28

0. paralel saksı 1,60 ................... Damacana konuldu
1. paralel saksı 2,00 ................... 1,92
2. paralel saksı 2,06 ................... 2,03
3. paralel saksı 2,05 ................... 2,10
4. paralel saksı 2,03 ................... 2,08
5. paralel saksı 2,07 ................... 2,17

Damacanadan uzaklaştıkça EC değeri daha yükseliyor gibi ama en fazla sararma 1 ve 2. saksılarda göze çarpıyor. Ben tam EC değerlerinden olduğunu çözemedim. Mutlaka başka bir etken daha var? Gidip birde Ph metre alayım bari.

malbman
23-01-2009, 15:05
Birinci ve ikinci saksılar, 0 nolu saksıdan takviye edilen besini ilk elden (ya da daha öncelikli olarak) aldıkları için aşırı besleniyor olabilir mi acaba? Eğer öyleyse bu diğer saksılardaki ec değerlerinin yüksek oluşunu da açıklar. 1 ve 2 nolu saksılardaki obezler:D:p kardeşlerine bir şey bırakmadığından belki de.

Sarıcan
24-01-2009, 14:23
16.01.2009 .............................. 23.01.2009............................24.01.2009

0. paralel saksı 1,60 ................... Damacana konuldu
1. paralel saksı 2,00 ................... 1,92 ......................................2,62
2. paralel saksı 2,06 ................... 2,03 ......................................2,37
3. paralel saksı 2,05 ................... 2,10 ......................................2,40
4. paralel saksı 2,03 ................... 2,08 ......................................2,42
5. paralel saksı 2,07 ................... 2,17 ......................................2,50

Besin sıvısı değişimi yapmadan önce paralel saksılarda ki EC değerini yükseltmek için her saksıya 2 ml/litre hesabı ile 5 ml A + 5 ml B besin kitinden ilave ettim. Yeni oluşan EC değerlerini ölçtüm. Bir kaç gün yapraklardaki renk değişimini gözlemleyeceğim.

Sarıcan
24-01-2009, 21:36
Çilek ağacını tekrar monte ettim. Deposunu 50 lt su ile doldurdum ve akıllı priz ile pompayı 15 dakika çalıştıracak 15 dakika duracak şekilde devreye aldım. Hem su oksijen alır hemde dinlenmiş olur. Besin kitini daha sonra ilave edeceğim.

Hydroton malzemem de hazır ama fidelerle birlikte dolduracağım. Tane iriliği 8-16 mm arasında küresel bilyalar şeklinde olduğu için drenaj problemi yaşamam diye düşünüyorum. Fideleri sağolsun Sn. Nariçi gönderiyor bu sefer. Umarım bu sefer ki denemede bir aksilik çıkmaz. Ümitle kargoda hasar görmemiş fidelerimi bekliyorum.

EC ilavesinden sonra domates yapraklarının rengi biraz toparlandı gibi ama yarın güneş ışığında daha net karşılaştırma yapabilirim. Eğer toparlanma olursa aynı miktarda tekrar EC ilavesi düşünüyorum.

İnternetten bir sürü Ph metre araştırması yaptım ama çok değişik özellikler ve çok farklı fiyatlar söz konusu. Ölçme hassasiyeti +/- 0,1 olanlar daha ekonomik gibi ama bizim işe uygun mudur? Yoksa nasıl olsa bir sefer alıyoruz deyip +/- 0,01 hassasiyet mi almalı? Her ikisinde de kalibrasyon sıvısı ile birlikte olanlar mevcut. Ph kağıdı alalım desem onlarda neredeyse ekonomik model Ph metrelerin yarı fiyatı kadar. Pek de ucuz şeyler değiller, ölçmede de tamamen beceri gerekli. Kullanan arkadaşlardan tavsiyeler bekliyorum.

malbman
24-01-2009, 21:39
Bir de sayın Sarıcan, kavanozdaki fidenin üzerinde, kırmızı daire içinde okla gösterdiğim oluşumlar tomurcuk mu yoksa bana mı öyle geldi?

Fotoğraf biraz küçük kalmış.

Sayın Sarıcan, bu mesajı görmediniz sanırım.

malbman
24-01-2009, 21:42
ec ilavesinden sonra demişsiniz. Besin eriyiğini tamamen değiştirip bitkileri sade suyla yıkamadınız mı?

Eğer öyleyse en fazla iki gün sonra yine aynı şeyler yaşanacaktır. Zira besin eriyiğini belirli aralıklara mutlaka değiştirmek gerekir.

Sarıcan
24-01-2009, 22:47
Sn. Malbman,

Tomurcukları nasıl farkettiniz anlayamadım? Fotoğrafta pek belli olmuyorlardı. Çizdiğiniz küçük daire fidenin büyüme noktası, oradaki minik oluşumlar tomucuk mu? yaprak mı? yakından baktığım halde anlayamadım. Büyük daire aşağıda bir tane minik meyve var herhalde o. Vallahi bravo, biraz önce doğrulamak için gittim tekrar baktım.

EC ilavesine gelince; bugün Kudret Ağabey'le de telefonda görüştüm. Tamamen EC değişimi yapmayı düşünüyordum. Fakat biz bu sistemleri biraz da labaratuar olarak kullanmıyor muyuz? Gerçi şu anada güneş az olduğu için buharlaşma ve saksılardaki su eksilmesi her gün takviye yapacak kadar değil, neredeyse damacanayı koymadan bir sonraki sıvı değişimine kadar idare ediyor sistem kendini. Ama benim amacım; damacananın sisteme bir katkısı olacak mı? olmayacak mı? onu öğrenmem lazım. Eğer biraz EC yükselmesi ile bitki kavrulup telef olmayacaksa bu deneyi yapmam lazım diye düşündüm.

Çünki okul tatil olunca belki sistemi bir ay, belki daha fazla kendi haline bırakacağım. Damacananın işe yaraması lazım, yoksa tatil falan haram olur bize. Damacana ile en az 20-25 gün takviye edebilmem lazım. Bu arada damacanaya hangi değerde EC doldurmam lazım onuda çözmem lazım. Onuda havalar müsaitken bitkiyi fazla strese sokmadan şimdi deneyebilirim diye düşündüm. Buharlaşmanın fazla olduğu günlerde bitkiyi telef ederiz yoksa.

Şimdi bitkinin davranışına göre, ya kökleri yıkayıp yeniden EC hazırlayacağım, ya da aynı miktarda ilave ile bir kaç gün daha bekleyeceğim. Buda belki Sn. Kahyanur' un dediği gibi belki damacanayı saksılardaki EC değerinden biraz daha yüksek bir EC ile damacanadan takviye etmeyi gündeme getirecek.

Şunu çözmek lazım, saksılardaki EC değerinin yükselmesi EC yi hazırlarken kullandığımız suyun buharlaşması ile saksıdaki besin/su oranının besin lehine değişerek daha konsantre hale gelmesinden kaynaklanan bir yükselme mi? Yoksa su içindeki besin elementlerinin bitki tarafından değişik oranlarda emilmesinden kaynaklanan kimyasal farklılaşmanın getirdiği bambaşka iletken bir sıvının meydana gelmasinden mi? Keşke imkan olsada örnek olarak dahi değişim zamanı geldi dediğimiz besinin kimyasal analizini yaptırıp EC formülünü çıkarabilsek. Başlangıçta hazırladığımız formülden ne kadar hangi yönde sapma olduğunu görebilsek.

Bilmiyorum Sn. Envor serada bu tip analizler yaptırıyor mu? Örnek bir iki analiz sonucunu görmeyi çok isterdim. Çünki bu tip kimyasal çözeltilerin tamir edilmesi mümkün olması lazım, ama suyu dökmek daha ucuz olduğu için deneyle uğraşılmıyor herhalde. Ama bilgisayar kontrollü sistemlerde dozaj pompası ile anlık takviyeler yapılması gerekli diye düşünüyorum.

malbman
24-01-2009, 23:06
Sn. Malbman,

Tomurcukları nasıl farkettiniz anlayamadım? Fotoğrafta pek belli olmuyorlardı. Çizdiğiniz küçük daire fidenin büyüme noktası, oradaki minik oluşumlar tomucuk mu? yaprak mı? yakından baktığım halde anlayamadım. Büyük daire aşağıda bir tane minik meyve var herhalde o. Vallahi bravo, biraz önce doğrulamak için gittim tekrar baktım.

Sayın Sarıcan, merakla o oluşumları bekliyoruz. Dolayısıyla da onları (nerede, ne kadar küçük ve ne şartlarda olurlarsa olsun) görmek için bakıyoruz. Görünce de hemen atlıyoruz üzerlerine. Çok güzel görünüyorlar.

akinselcuk
25-01-2009, 11:28
Bende bugün yarın bir domates düzeneği hazırlayacağım. Dizayn' ın Miracle domateslerinde olduğu gibi akan su kültürü yapmayı planlıyorum. Tava yaptırmak ya da bu tavaların minyatürünü bulmak hem zor hem de masraf olacağından, akan su kültürünü, yatay çilek veya marul için hazırladığım düzeneğin büyüğü şeklinde yapacağım.

100 lük boru yerine 250 lik boru kullanacağım. Yatay duracak. bir tarafı tapa ile kapalı olacak bu tapada motor bağlı olacak motorun ucunda hortum takılacak, diğer tarafta da redüksiyonla hortum ucu geri dönen suyu boruya geri verecek. Yani yatay çileğin 100 lük yerine 250 lik boru ile yapılmış olanı.

Bakalım ne sonuç alacağız ?

http://www.agaclar.net/forum/attachment.php?attachmentid=60046&d=1232733017

akinselcuk
25-01-2009, 11:38
Sayın Sarıcan,
Siz domates fidelerini sanırım envor' dan temin ettiniz. Acaba benim için de aynı yol açıkmıdır ? Sayın Envor bana da domates fidesi yollayabilir mi ?

Sarıcan
25-01-2009, 13:05
Sayın Selçuk,

Domates için kolaylıklar diliyorum, Sn. Envor birkaç gündür yok, herhalde internetle ilgili problemi varmış. Sağolsun bana domates fidelerini teşvik primi olarak göndermişti. Elinde hala var mıdır bilemiyorum. Varsa besin kiti ile birlikte domates fidesi de gönderir herhalde ama siz genellikle çok sayıda yaptığınız için sayısal problem olur mu bilemiyorum.

Birde gerek çilekte, gerekse yeni düşündüğünüz domates sisteminde boruyu hem saksı hem depo olarak kullanıyorsunuz ya, havalandırma ihtiyacı sadece pompanın kapalı çevrimi ile sağlanabiliyor mu? Ayrıca bir hava tesisatına ihtiyacınız olabilir. Eğer hava tesisatına ihtiyacınız olacaksa da yatay sistemde damlama sulama yapmayacaksanız akan su kültürü yapmanında pek bir anlamı kalmıyor. Boşu boşuna enerji harcamanıza gerek yok, sadece hava motoru yeter bence.

250 lik boru yapacaksanız boruyu tıka basa sıvı ile doldurmaktansa bu boruya ilave daha küçük hacimli bir depodan pompa ile basacağınız besini fidelere damlama metodu ile vermeniz daha iyi olur diye düşünüyorum. Boruyu sadece toplayıcı kanal veya tava olarak düşünmek daha iyi olur kanısındayım. Çünki besin değişiminde çıkan sıvıyı atmaya insanın gönlü el vermiyor. Evdeki bütün saksılar nasipleniyor bu sıvıdan.

akinselcuk
25-01-2009, 13:43
Sevgili Sarıcan,

Akan su borusunda da dikey ağacın kovasında da hava motoru var. Su pompası ile beraber sürekli havalandırma da var.

Ben daha EC metreli çalışmaya geçmediğim için sistemim biraz kaba işliyor ancak gelişme gözleniyor. EC metrem artık elimde. Ben taşınabilir kolay sistemleri hedeflediğimden ayrıca bir besin tankından kaçınmaya çalışıyorum. Ancak enerji açısından haklısınız. bütün suyu sürekli çevirmek gereksiz enerji kaybına sebep oluyor.

Fakat domateste de kökler hacimli olacağından depo ayrı bile olsa akan su sistemin denemek istediğim için kök borusunda da çok su olmak zorunda olacak. Bu durumda besini ayrı tank yapmak gene sıkıntı yaratacak. Bir de amacım miracle de ki sistemi taklit etmek. Gerçi miracle de tanklar ayrı tavalar ayrı ama o büyük bir sistem, bizdeki minyatür. Bilemiyorum, gene sizin aykırı bulacağınız bir sistem olacak gibi. Bunlar prototip olduğu için enerji kaybını belki çok önemsemeyebiliriz.

Henüz Bütün sıvıyı değiştirmekle sıvının EC sini ilave ile dengelemek arasındaki teknik farkların bilincinde değilim bunu zamanla kavrayacağım. Bitki deneyleri mecburen zaman alıyor, bitkinin gelişim hızıyla orantılşı olarak. . .

Ancak şu bir gerçek ki burada duyulan okunan bir kelime bile farklı fikirlerin akla gelmesini sağlıyor.

Hepimize kolay gelsin.

akinselcuk
25-01-2009, 13:54
Perlitle ilgili yaşadığınız drenaj sorununu okudum. Bendeki perlitte hiç drenaj sorunu yok. Ne kadar yüksek bir debi de olsa asla su akmamazlık edemiyor. Perliti hiç bir işlemden geçirmeden kullandım. Tozu var ama o kadar da çok değil, zaten önce biraz ıslatılırsa hiç tozu da olmuyor. Fakat ben fideleri yerlerine önce yerleştirip sonra üzerine perliti döktüm. Bütün boşlıkları kolayca doldursun diye. Fidelerin kökleri bazen çok kaba olabiliyor ve perliti oyup dikmek çok zor olabiliyor. Bu yüzden ıslatmadan döktüm perliti kolayca aksın dolsun diye.

Bendeki perlit çuvalında yazanlar şunlar.

İZOPER
Genleştirilmiş Perlit
Normal İzoper
Perlit Türevleri San. Tic. Ltd. Şti.
Tel : 0332 233 40 60 - 0332 236 64 99
Faks: 0332 233 89 65
Kullanım Yerleri :
Binalarda, ahşap yüzey döşemelerinde, sandviç duvarlarda, serbest dolgu olarak ısı ve ses izalosyonu sağlamak amacı ile kullanılır.

Çuvalını 7,5 liraya aldı geldi inşaatcı bir arkadaşım. Çuvalı 10 kilo falan anca gelir fakat belime kadar gelen kocaman bir çuval. Ben bu perlitle çok kolay çalıştım. Fakat dikkatli olunmazsa yerlerden ve sudan temizliği biraz sıkıntılı o konuda haklısınız.

akinselcuk
25-01-2009, 14:00
Domates fidesi üç tane olsa bile bana yeter. Çilek gibi çok yapmayacağım.

malbman
25-01-2009, 18:31
Sevgili arkadaşlar, envor'un serası Perşembe günü fırtınadan darmadağınolmuş. Hiç bir şey kalmadığını söyledi. Sanırım herşeye yeniden başlayacak. Bir de, modemi arızalı. O nedenle nete giremiyor.

nariçi
25-01-2009, 18:56
Geçmiş olsun diyorum. Acaba içinde telef olan sebze varmıydı? Yazık olmuş.

akinselcuk
25-01-2009, 19:02
Geçmiş olsun. İnşallah sigortalıdır. Elimizden gelecek bir şey varsa bilebilsek. En azından bende fazladan bir modem router var. Adres bilirsem yollayabilirim.

kahyanur
25-01-2009, 19:04
Geçmiş olsun. Emeğine yazık oldu sayın Envor'un. Nazar değdi. Çok üzüldüm.

Sarıcan
25-01-2009, 19:46
Birraz önce konuştum ve geçmiş olsun dileklerimizi ilettim ve kendisini özlediğinizi söyledim. Hobi serası tamamen telef olmuş anlattığı kadarıyla. Önemli olan sağlığa bir şey olmasın, serada yerine gelir, bitkide.

Sarıcan
25-01-2009, 19:57
Sn. Selçuk,

Bende tarım perliti diye iri taneli olanından almıştım. Çuvalı 10,50 TL. Bayağıda iri taneli idi ama ben tozdan rahatsız olurum diye kovanın içine koyduğum suyun içine perliti boşaltarak bayağı ıslak bir şekilde doldurdum. Perlit ıslanınca boru içine boşalttığım perlit düzgün olarak sıkı şekilde dolmadı herhalde. Ama yinede ağacın orta yerinde sadece bir çataldan taşması ilginçti. Bende tamamen vazgeçtim perlitten. Bir çuval perlit elimde kaldı, başka yerde kullanabilirmiyim bilemiyorum. Şimdi hydroton denilen genleştirilmiş kil ile dolduracağım. 8-16 mm tane iriliğinde bilya tanesi gibiler.

Bugün yeni açılan marketlerden birine gitmiştim. Hollere büyük saksılar içinde Benjamin saksıları koymuşlar. Hepsi akıllı saksı ve içi ya pomza taşı ya da hydrotonla dolu. Eskiden dikkatimi bile çekmezdi, şimdi nerede saksı görsem inceliyorum. Topraksız tarımın faydaları. Resimlerini bile çektim ama henüz bilgisayara aktarmadım.

nariçi
25-01-2009, 21:17
Nazar ettiler Envor'a ama yinede şükretmeli eğer büyük sera zarar görmediyse! Güzel araştırma laboratuvarıydı. Ürünleride mi heder oldu acaba?

Benim çilek kulesinde de alttan beşincide iki taraflı taşma, arada bir oluyor, ama bu ara azaldı. Siyah damlama borularının üst ucuna damlama nın tepesini çıkarıp taktım debi düştü.

malbman
25-01-2009, 21:19
Envor'un bütün ürünleri telef oldu. Tek bir marul bile kalmamış. Yeniden başlayacak her şeye.

akinselcuk
25-01-2009, 21:31
Bizde bulduğum videolarda iri taneli şeyin ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk. Demekki kilmiş. Hydroton denen malzeme. Bakın durduk yere bir şey öğrendik.

İnternet ortamı sürekli toplantı halinde bir iş yeri gibi.

Bir tabanınız varsa internet doğru kullanılabildiğinde, üzerine gökdelen inşa edilebiliniyor.

kahyanur
26-01-2009, 03:03
Sayın Sarıcan;
Verdiğiniz EC değerlerini tablo yaptım. Ve haddim olmayarak yorum yapayım dedim:p


......................14.01.2009 ....…. 16.01.2009 ......23.01.2009
Kavanoz Saksı .... 1.90 ............. 1,98 ............. 2,28

0. paralel saksı .... 1.85 ............. 1,60 .............. Damacana konuldu
1. paralel saksı .... 1.85 ............. 2,00 ............. 1,92
2. paralel saksı .... 1.85 ............. 2,06 ............. 2,03
3. paralel saksı .... 1.85 ............. 2,05 ............. 2,10
4. paralel saksı .... 1.85 ............. 2,03 ............. 2,08
5. paralel saksı .... 1.85 ............. 2,07 ............. 2,1

1)- Kavanoz saksı normal davranışını göstermiş. Besin eriyiği ilave edilmediği için EC biraz yükselmiş. EC 1.90 değerinden 2.28'e yükselmiş . 9 günde EC yükselme fark değeri =0.38. bu değer diğer paralel saksı sistemi EC yorumu için bize yol gösterebilir.
2)- Kullandığınız EC metre ne kadar hassas ölçüm yapsa da paralel saksılarda yaptığınız ölçüm değerleri arasındaki farklar çok az olduğu için 0.02 **** 0.03 değer sapmalarının bir şey ifade edemeyeceği kanısındayım. Çok küçük parametre değişikliklerinde bile bu kadar sapma olacaktır ölçümlerde. Bir saksının diğerinden daha çok güneş alması **** bir fidenin diğerinden büyük olması gibi değişkenler daha fazla sapmalara bile neden olabilirler.
14.01-23.01 değerlerini karşılaştırdığımızda.
0 no lu saksıda EC nin düştüğünü görüyoruz.
0 no....1.85 den 1.60'a düşmüş. .Fark= 0.25
1 no....1.85 den 1.92 ye yükselmiş . Fark= 7
2 no…1.85 den 2.03 e yükselmiş. Fark=18
3-4-5 no lu saksılar ise küsuratları az farklı olmasına rağmen(ki bence aynı sayılır) 1.85 den 0rtalama 2.10 değerine yükselmişler. Fark=0.25
0 no nun bu kadar düşmesi ilginç ve net bir sonuç açıklıyor..Demek ki besin bitkiye doğru hareket halinde...
1 no nun diğerlerine göre az EC yükseltmesi de çok ilginç bir sonuç doğuruyor. Demek ki 0 no lu saksıdan besinle birlikte su da alıyor ve çözeltisi sulandığından EC diğerleri kadar yükselmiyor.
2- no lu saksının EC si 1 no dan fazla, 3-4-5 no lu saksılardan daha az olmuş. Demek ki 0 no lu saksıdan besin ve su almış ama 1 nodan daha az, diğerlerinden daha fazla almış.
3-4-5 no lu saksıların EC değişim değerleri aynı. 9 gün içinde 1.85 den 2.10 değerine çıkmış. Fark:0.25 bu bize 0 no lu saksıdan ya hiç besin ve su alamadıklarını ya da çok az aldıklarını anlatıyor. Eğer kavanoz saksı hacmi ile paralel saksı hacimleri eşit ise eğer 0 no dan hiç besin ve su alamamış olsalardı EC değer farkının kavanoz saksıda ki gibi 0.38 civarlarında olması gerekirdi. Ama şayet kavanoz saksı hacmi küçük ise **** içindeki fide daha büyük ise o zaman 3-4-5 no lu paralel saksı EC farkının daha az olması normal. Bu taktirde 3-4-5 no lu saksılar durgun su kültürü prensibine uyuyor demektir..Yani 0 no lu saksıdan besin alamıyorlar. **** durgun su kültürü sayılabilecek kadar az su ve besin alıyorlar.
**** 5 li sistemde bir sonraki saksı ancak bir önceki saksının çözeltisini alabiliyor. Kullanılmış çözelti olduğu içinde EC daha fazla yükseliyor. Ve 3.saksıdan itibaren 0 nolu saksıdan çözelti alışverişi yok denecek kadar az.

Sarıcan
26-01-2009, 06:29
Sn. Kahyanur,

Kavanoz saksıda EC daha yüksek olmasına rağmen yapraklar daha koyu yeşil, paralel saksılarda özellikle üst yapraklarda yaprak ayasında renk açılmaları oldu. Bu konudaki yorumunuz?

Sarıcan
26-01-2009, 12:59
Sn. Nariçi,

Çok teşekkürler, çilek fideleri geldi. Hepside çok güzeldi. Hemen yerlerine yerleştirdim. Bizim çatalların 50 lik kısmının boyu çok uzun olduğu için çilek köklerinin su ile teması için bayağı derine bırakmak gerekiyor. Onun için bazı çilekler neredeyse boru içinde kayboluyor ama yeni sürgünlerle kendileri dışarı çıkar herhalde. Hydroton denilen malzemede çok güzel, avuç avuç leblebi doldurur gibi doldurdum. O esnada pompada çalışmaya devam etti. Su çeşme gibi akıyor, hiç bir tıkanma yok. Umarım beslenmede de bir problem olmazsa haftaya yeni sürgünler çıkar. Tek eksiğim güzel bir Ph metre kaldı şimdi. Resimlerini çekip akşam foruma aktarırım.

nariçi
26-01-2009, 13:19
Katı dolgu metaryali kendiliğinden suyu çekiyor. Diğer taraftan biraz içine dikilmesi daha iyi kendisi içinden çıkar. Dışta olursa kökler kök boğazından çıktığı için açıkta kalınca yeni saçak kök oluşturması zorlanır. Ben de yüzeysel dikmiştim içine de girmiyor şimdi daha derin dikmediğime pişman oldum. Hayırlı olsun.

kahyanur
26-01-2009, 14:32
Sn. Kahyanur,

Kavanoz saksıda EC daha yüksek olmasına rağmen yapraklar daha koyu yeşil, paralel saksılarda özellikle üst yapraklarda yaprak ayasında renk açılmaları oldu. Bu konudaki yorumunuz?

Yorumumu yapacağım ama biliyorsunuz ben de acemiyim bu konuda. Sadece mantık yürütüyorum. Sevgili Envor nerdesinn??
Yine de kendi yorumumu yapayım. Envor döndüğünde yanlışsa düzeltir.
Kavanoz saksı sevabıyla günahıyla kendisine hangi besin verilmişse güzel, güzel tüketmeye devam ediyor. Henüz açlık çekmeye başlamamış, aşırı besinden de mide fesadına uğramamış..
Ama paralel saksı siteminde 1 ve 2 nolu saksı 0 nodan besini fazla fazla çekmiş ve obezlikten rahatsız olmuş. 3-4-5 nolu zavallı saksılara da 1 ve 2 den arta kalan EC si yükselmiş besin çözeltisi kalmış. Onlarda açlıktan yapraklarını sarartmış.

Sarıcan
26-01-2009, 15:41
Ben Ph yükselmesinden olabilir diye düşünüyordum ama o da değil. Bugün merak ettim 3 nolu saksıdan örnek sıvı alarak akvaryum malzemesi satan mağazaya gittim. Digital Ph metre ile ölçtüm 6,2 çıktı. Kalibrasyon kiti olmadığı için almadım Ph metreyi, herhalde internet üzerinden alacağım artık. Bütün değerler normal, paralel saksılardaki bu renk değişimine bir türlü çözüm bulamadım.

Dün ikinci kez paralel saksılarda ki EC değerini yükseltmek için her saksıya 2 ml/litre hesabı ile 5 ml A + 5 ml B besin kitinden ilave ettim. Yeni oluşan EC değerlerini ölçtüm. Renkler biraz daha düzeldi gibi ama kavanoz saksıdaki gibi naturel yeşil değil. 25.01.2009 daki değerler besin ilave etmeden önce ve sonraki değerler.

16.01.2009 ...................... 23.01.2009..........24.01.2009.........25.01.2009

0. paralel saksı 1,60 ........... Damacana konul.....2,28.................2,02......2,61
1. paralel saksı 2,00 ........... 1,92 ....................2,62.................2,23..... .2,55
2. paralel saksı 2,06 ........... 2,03 ....................2,37.................2,30..... .2,57
3. paralel saksı 2,05 ........... 2,10 ....................2,40.................2,32..... .2,57
4. paralel saksı 2,03 ........... 2,08 ....................2,42.................2,36..... .2,59
5. paralel saksı 2,07 ........... 2,17 ....................2,50.................2,37..... .2,60

envor
26-01-2009, 16:03
Sayın SARICAN, 136 nolu mesajınızdaki domatesiniz resimleri tütün mozaik virüsünü çağrıştırıyor. Kesin olmamakla beraber, izleyip göreceğiz.

Diğer domateslerinizin büyüme noktasındaki renk açılmasının sebebi bir çok nedenden olabilir. Şu anki durumu nedir? Renk açılması katı ortam kültüründemi? Yoksa, su kültüründemi? daha belirgin.

kahyanur
26-01-2009, 16:05
Damacanadaki çözelti EC si ne idi acaba?
Bu tabloya devam edin bence.. Faydalı bilgiler çıkıyor.

Sarıcan
26-01-2009, 17:17
Damacanayı koyarken hepsi aynı olsun diye saksılardaki çözelti ile aynı yapmıştım ama 1,8 gibi ölçtüğümü hatırlıyorum. Ek besin ilavelerine başlayınca tekrar kaldırdım damacanayı. Konsantrasyonu düşürmesin diye.

Sarıcan
26-01-2009, 18:52
Çilek Ağacının deposu tam 50 litre su alıyor ve depo ortadan bir ayıraçla ayrılmış vaziyette idi. Besin ilave yaparken pompanın olduğu bölüme katmıştım ve ilk ölçtüğüm EC değerinde deponun her iki yarısında büyük farklılık vardı. Bu yüzden su devridaim etsin ve depo dengeye gelsin diye besinin su içinde dağılmasını bekledim. Biraz önce yaptığım ölçümlerde deponun her iki yarısında da EC= 1,75 mS/cm olduğunu tesbit ettim. 50 litre suya Kudret Bey' den aldığım domates kitinden (6' şar şişe) 300 ml A + 300 ml B kitinden ilave ettim. Gelişmelere göre çilek için ayrı kit alacağım.

Sarıcan
27-01-2009, 22:38
Paralel saksılar

Sarıcan
27-01-2009, 22:47
Kavanoz ve torftakiler rahat. Renkleri naturel. Paralel saksılarda ne oluyor hala anlamış değilim. pH değeride normaldi. EC değeri hala yetersiz gibi geliyor bana. Maximum kaça kadar çıkılabilir bilmiyorum ki? pH değeri normalken biraz daha EC ilave etsem mi acaba? Tepede ikinci salkım tomurcuklar belirginleşti, sanki tekrar çiçeğe dönecekler, zarar veririm diye korkuyorum fidelere.

kahyanur
27-01-2009, 23:09
Paralel saksı sistemindeki domateslerin durumu hiç iyi görünmedi bana. Siz şunları ayrı kavanozlara alıp durgun su sistemi yapsanız çok geç olmadan. Bu 5 li sistemde bitkiler homojen olarak besin paylaşımı yapamıyor.:(

malbman
28-01-2009, 08:18
Sayın sarıcan, yapraklar bu (http://www.tarim.gov.tr/hizmetler/yayinlar/e-kitap/sebzecilik/ortu_s18.jpg)hale geliyor sanki. Eğer öyleyse kötü. Zira bu envor'un dediği mozaik virüsü ve felaket tellallığı yapmış olmayayım ama diğerlerini de imha etmeniz gerekebilir.

Gamlı baykuş gibi konuştum:eek:

Sarıcan
28-01-2009, 09:18
Dün gece 01:00 - 03:00 arası operasyon düzenledim. Şafak operasyonu ile paralel saksıların suyunu değiştirdim. Bu sabah evden erken çıkacağım ve geç döneceğim. Operasyonu yarına ertelememek için geçte olsa suları değiştireyim dedim.

Çünki gönderdiğim fotoğrafları inceleyen Envor demir eksikliği teşhisi koydu ve hastayı kaybetmek üzereyiz dedi. Bende hemen ameliyata aldım. Serum olarakta demiri bol bir çözelti hazırladım.

EC 2,9 oldu ama yine pH ölçemedim tabii ki. Umarım pH fazla yüksek olmamıştır. Yoksa hasta komada, kaybederiz maazallah. Tesellim saksıda torfta olanlar ve tekli kavanozdaki sağlıklı duruyor. Birde budadığım koltukları suya koydum köklenmelerini bekliyorum.

Sonunda Kahyanur' un dediği gibi tohumdan yetiştirmeyi öğreneceğiz herhalde. Ayrıca mavi boncuk bağlamayıda tabii ki:D:p

envor
28-01-2009, 16:54
EC 2,9 oldu ama yine pH ölçemedim ******. Umarım pH fazla yüksek olmamıştır.

Sayın SARICAN merak etmeyin, pH yüksek olmadı. EC yükseldikçe, pH otamatik olarak düşüyor. Nitrik asit B şişesinde olduğundan, sizin A şişesinden 2 ölcek koymanız, pH'yı aşırı düşürmeyecektir.




. Ayrıca mavi boncuk bağlamayıda ******:D:p

Bu söze katılıyorum.:p

kahyanur
28-01-2009, 18:11
Sayın Sarıcan;
Tohumdan yetiştirince besin dengesizliği olmayacak mı?:p
Ben 3 ay önce tohum ektim. Düşüne , düşüne filazof oldum:D
Işık, ısı yetersiz mi? Yeterli mi? Doğal gübre mi, besin çözeltisi mi versem acaba? Az suladım, yok fazla suladım. Cam kenarına içeri mi alsam? Yok kalorüfer dokunur balkonda mı bıraksam?. Kabı küçük mü geldi? Şaşırtsam mı? Şaşırtmasam mı? Kökleri incinir mi? İncinmez mi? Ayy gövdeleri ince oldu, adam olur mu bunlar ? olmaz mı??
Deneyin çookkk eğlenceli oluyor tohumdan yetiştirmek:D

Sarıcan
28-01-2009, 20:12
Gündüz evde yoktum, akşam gelir gelmez baktım domateslere ama gözle görülür bir düzelme yok. Kaç günde kendini gösterir bilemiyorum? Gerçi ölecek gibide durmuyorlar. Su değiştirirken kökleri inceledim, hepside çok sağlıklı idi. Yine kavanozla kıyaslayacağım, paralel saksıdaki kökler hem daha fazla uzamışlar hemde daha beyaz idiler. Kavanoz saksıda ise kök gelişimi daha yavaş ve kök rengi daha koyu gibi. Paralel saksılarda hem kök, hemde fide boyları daha hızlı gelişiyor gibi. Eğer besin yetersizliği ise şimdi EC de gayet iyi, düzelmesi lazım diye düşünüyorum.

Bu arada domateslere daldık çilekleri unuttuk. Çileklerde hiç bir gelişme yok, öylece duruyorlar. Solgunluk falanda yok ama Sn. Akın Selçuk sisteme koyduğunun ertesi gündü yeni sürgünlerden bahsetti, üç gün sonra çiçekler açtı. Fideler aldığında çiçeğe durmuştu demek ki. Şimdilik bekliyorum. Sistem sorunsuz çalışıyor. Henüz EC ölçümü yapmadım.

Hydroton malzeme çok güzel, paralel saksıları hydrotonla doldursam olur mu diye düşünmüyor değilim. Boruların ağzındaki straforları kaldırıp katı ortam kültürü gibi yapsam, köklerin hava almasını nasıl sağlarım? Hydroton malzeme içine hava hortumunu salarak havalandırma yapabilirmiyim bi deneyeceğim.

envor
29-01-2009, 16:12
Sayın SARICAN, sizin fidelerininzin öp öz kardeşleri...:D

Uygun ortamda işte böyle oluyor.

60716

60717

Alttaki resimde, aldığı güneş çok belirgin.

kahyanur
29-01-2009, 16:44
Sayın Envor;
Bana yolladığınız fideler herhalde bunların öpöz kardeşi değil. Hiç benzemiyorlar:)

Sarıcan
29-01-2009, 20:08
Sayın SARICAN, sizin fidelerininzin öp öz kardeşleri...:D

Uygun ortamda işte böyle oluyor.

Sevgili Envor, Bunların anaları özde babaları üvey anlaşılan. Elim yüreğimde ölecekler diye bekliyorum. Seninkilerin salkımı çeri salkımı gibi, benimkilerde 3 tane yan yana olunca çok güzel diyorum. Senin sayfadaki kökleri görünce bu işte bir yanlışlık var dedim. Birde işin ilginci yaprak renkleri düzgün olan kavanozdaki kök gelişimi seninkilerle hiç kıyaslanamaz. Bir yerde yanlışlık yapıyoruz ama nerede?

Bu resimler 3. paralel saksıya ait ve sondaki 1. paralel

Sarıcan
29-01-2009, 20:15
Diğerleri ve kavanoz saksı

Kavanoz saksıda yapraklar yeşil ama kök gelişimi de yavaş. Diğerlerinde ise besin değişiminden sonraki durumları. Renkler pekte düzelmişe benzemiyor. Umarım kurtulurlar:(

envor
29-01-2009, 20:30
Yanlışlık yok, eksiklik var :) İşte iklimlendirmenin farkını gözle görüyorsunuz. (Benim durgunsudaki domates fidelerini, fide saymadığım halde.)

Başarıyı şöyle açıklıyabiliriz;

% 50 iklimlendirme,
% 30 besleme,
% 20 kültürel işlem.

Bu yüzdelikleri uyguladığınız kadar başarılı olursunuz.


İşte size bir örnek.

İklimlendirmenin % 25,
Beslemenin % 30,
Kültürel işlemin % 10 yapıldığı bir sera.

Başarı % 65.


60746


Çok daha iyisi olabilirdi.

Sarıcan
29-01-2009, 21:03
Akşam akşam iyi moral oldu. Bendekiler adam olmaz bu saatten sonra o zaman. Boşu boşuna uğraşmayalım. Yukardaki resim %65 ise bizimkiler sıfırı tüketmiş. Güneşli günlere kadar ara verelim çalışmalara.

envor
29-01-2009, 23:15
Amacım moral bozmak değildi sn. SARICAN :( Ben bu örneği profosyonel yetiştiricilik için verdim.

Sizin ve diğer arkadaşlarımızın yaptığı çalışmalar, kısıtlı imkan vede uygun ortamda yapılmamasına rağmen, bence çok başarılı. Bu denemelerden seradaki gibi ürün alamayacakta olsanız, kazandıracağı tecrübeninde paha biçilemez olduğunu belirtmek isterim.

Sakın moralinizi bozmayın. Siz evde, ev şartlarına uygun olmayan bir çeşiti yetiştirmeye çalışıyorsunuz vede, bence başarıyorsunuz. Bu bile çok büyük bir başarı.

Durmak yok, yola devam ;)

kahyanur
30-01-2009, 03:08
Sayın Sarıcan;
Moralinizi bozmayın lütfen. Antalya'nın iklimi ile Marmara bölgesinin iklimi bir değil. Antalya'da kışın bile ısı dışarda 17 derecelerde oluyor. Güneş daha fazla açıyor. Akdeniz kıyısındaki sera ile bizim balkonlarımızın iklimi çok farklı. Buna rağmen; ısı ve ışık yetersizliğine ve tecrübesizliğe rağmen tohum ekip çimlendirmek ve fide olmaya kadar götürmek büyük başarı. Siz hazır fide ile başladınız ama sistem kurmanız ve aksaklıkları gözlemlemeniz çok güzel. Sakın pes etmeyin. Fidelerinizi kaybetmezsiniz inşallah, ama kaybederseniz de üzülmeyin. Bir yandan tohum çimlendirmeye başlayın bence. Önümüz bahar. Balkonunuzda ne güzel domatesler olacak kimbilir? :p

kahyanur
30-01-2009, 03:22
Sayın Envor;
Sizin yetiştirdiğiniz domateslerin kökleri bembeyaz. Ama sayın Sarıcan'ın domateslerinin köklerinde sararma var. Neden olabilir bu? Çok merak ettim.

envor
30-01-2009, 17:05
Sizin domateslerin kökleri bembeyaz. Ama sayın Sarıcan'ın domateslerinin köklerinde sararma var. Neden olabilir bu? .

Fark şu; Ben gün ışığı ile resimledim, SARICAN flaş ile. Benim fidelerin köklerinin uzun olmasının sebebi, ben çok daha önceden kavanoza koydum fideleri, ondan.

Sarıcan
30-01-2009, 20:46
Gözden kaçırdığımız bir şeyler var. Fideler aynı anda geldi. Aynı anada sisteme ve torfa konuldu. İklim aynı iklim, güneş aynı güneş. Butün ortam şartları eşit, toftakiler sağlıklı, hatta kavanozdaki bile. Ama paralel saksıdakiler problemli, bir yerde bir şeyler farklı olmalı. İlave olarak verdiğim paralel saksılara hava basmak ama kavanoz saksıyada hava basıyoruz. Torftakileri hava soğuk olduğu ve buharlaşmadığı için fazla sulamıyorum. Sulama suyu olarakta geçen sefer değiştirdiğim besin eriyiğinden şırınga ile veriyorum ama torf devamlı nemli. Paralel saksılarda ise direkt besin sıvısı içinde. Köklerin davranışı nasıl bilemiyorum. Kafa yoruyorum bir çözüm bulamadım. Katı ortam kökleri ve bitkileri daha mı sıcak tutuyor?

Bugün bir kapta hydrotonun hava geçirimini denedim. Tabana hava taşı koyduğum bir saksıyı hydroton ile doldurdum ve üstüne alabildiği kadar sıvı besin koydum. Daha sonra hava pompasını çalıştırdım. Katı ortam olmasına rağmen hava kabarcıkları hydrotonun aralarından geçerek saksı yüzeyine kadar çıkıyor. Deneme için paralel saksılardan birinin üzerindeki starforu kaldırıp onun yerine fideyi hydrotona taşıtmayı denemek istiyorum.

Sarıcan
01-02-2009, 22:29
Paralel saksılarda aynı düzensizlik devam ediyor.

Sarıcan
01-02-2009, 22:33
Kavanoz Saksı ve Torftakiler iyi. Hele kavanozdakine şaşıyorum, çünki besin değişimide yapmadım.

Sarıcan
01-02-2009, 22:51
Çilek ağacı sanki iyi gidiyor, fideler hydrotonu sevdi gibi. Kök havalandırması ve beslemesi iyi. Her fideden yeni sürgünler çıkmaya başladı. Yaprak gelişimleri güzel. Pomapa 15 dakika çalışıyor, 45 dakika dinleniyor. Bu arada çilek ağacına yeni komşular taşındı. Bugün bir aile dostumuzun Şile-Ömerli' deki serasına piknik gezi karışımı bir ziyaretimiz oldu. Kıvırcık ve marulları görünce dayanamadım. Zaten daha önce çilek ağacının deposunda böldüğüm kısma marul koyacağımı söylemiştim. 2 Adet marul, 6 Adet Lollarosa kıvırcık ve boş kalan bir gözede nane fideledim. Bakalım nasıl olacaklar. Ayrıca perlit içine de minik marul fideleri şaşırttım ama pek ümitli değilim.

Torfa koyduğum ilk çilek fidelerinide domatesten çıkan değişim sıvısı ile suluyorum. Ondanda yeni sürgünler çıkmaya başladı. Bu arada Maydanoz ve dereotunu da unutmamak lazım ama balkonda dönecek yer kalmadı. Yakında bütün eve yayılacağız herhalde.

Sarıcan
01-02-2009, 23:17
Bugün gezdiğim sera. 6400x36000x2400 boyutlarında. Şu an sadece kıvırcık ekilmiş durumda. Aslında topraksız tarım için ideal bir yer. Riva deresinin bitişiğinde, her türlü alt yapısı hazır. Su problemi yok, çok güzel bir bahçe. Bu sene bitişiğine bir sera daha düşünülüyor. Açık alanda damla sulama ile lahana, patlıcan, biber ve çilek yapılıyor. Geçen sene epeyce ürününden tatmıştık.

Sarıcan
01-02-2009, 23:26
Resimler kıyaslandığında bir gün öncesi ile bir fark görülüyor mu? Paralel saksıdaki fidelerin ikisinde ikinci salkımlarda çiçeklenme başlayacakmış gibi ama biraz cılız gibi. Geldikleri zamanki şen şakrak bir çiçeklenme olurmu bilemiyorum.

Sarıcan
01-02-2009, 23:31
Bunlar sağlıklı olanlar ve diğerleri. Maydanoz büyümeye başladı ama dereotu çimlenmekte nazlanıyor. Tam ortalarıan çimlenmeleri için tek sıra biber ve yıyar tohumu ekmiştim ama onlardan da bir haber yok.

malbman
02-02-2009, 07:36
Sevgili Sarıcan maydonozlar ışık ışık diye feryat ediyorlar haberiniz olsun:p Bir süre sonra dünyanın en uzun boylu maydonozlarına sahip olabilirsiniz:p

akinselcuk
02-02-2009, 08:31
Hocam 36 metrelik serayı mm cinsinden yazınca resmini koymasanız zor anlayacaktım. : )
İnsan bu serayı kendisi yapabilir. Eve yakın bir mesire yerinden 1- 2 dekar yer mi alsak nedir. Önümüz de yaz. İnsan pek hevesleniyor. Havadaki neme ortamdaki yeşilliğe bakınca haslalık falan olmaz bünyede. Sebzeciliği aynı zamanda bir sağlıklı yaşam sporu olarak ta düşünmek çok mantıklı geldi bana.

Sarıcan
02-02-2009, 08:43
Sn Malbman, maydanozları biraz fazla sulamışım herhalde besin sıvısı ile, bu arada onların şansına çimlendikten sonra hiç güneş görmedi zavallılar. Zaten yatmaya başladılar, olmazsa yenileyeceğim. Deneye deneye en iyiyi bulacağız.

Sarıcan
02-02-2009, 08:51
Meslek olarak yıllarca hep mm kullandığım için şimdi cm veya metre cinsinden yazarken ben şaşırıyorum. İşin içine birde dm girerse (litre hesabı için) yandı gülüm keten helva.

Dün seradan geldikten sonra oksijen çarpmış herhalde akşamı bekleyemedim oturduğum yerde uyumuşum. Eve 40 km kadar uzaklıkta, topraksız tarımda şimdilik hergün ilgilenmek gibi bir zorluğum olmasa, sera hobi için bile olsa hizmetimize açık. Biraz daha bilgilendikten sonra serayı daha verimli kullanmak için belki bir pilot çalışma başlatabilirim.

Sarıcan
04-02-2009, 21:56
Paralel saksıdaki domatesler yine S.O.S sinyali vermekte. Renklerde bir düzelme olmadı. Yapraklar sert ve gevrekleşiyor. Bazıları içe doğru kıvrılarak rula haline gelmeye başladılar. Bugün sadece bir saksıyı PVC saksıdan çıkarıp saf su doldurduğum yedek kavanoz saksıya aldım. Su içinde hava vererek bekletiyorum. Yeni besin değişimi yapsam yine aynı şeyler devam edecek.

Problemin kaynağını tesbit edemedik. Bugün yaptığım EC ölçümünde 2,9 olarak hazırladığımız besin 2,55' e düşmüş. Kavanoz saksıda ise geçen hafta sıvı değişimi yapmamıştım o hala sağlıklı olarak devam ediyor ve EC değeri 1,9 gibi. Yapraklarına dokunulduğunda kadife hissi veren bir yumuşaklık var. Torftaki domateslerin yapraklarıda yumuşak. Paralel saksıdaki domates yaprakları sertleşmiş gibi. Biz acaba paralel saksıdaki EC değerini önce 2,6 ya, daha sonra 2,9 a çıkarmakla hatamı ettik. Havalar soğuk olduğu için düşük EC devem mı etseydik?

Yapraklardan bir iki poz çektim, resim boyutlarını küçülttükten sonra ilave edeceğim.

Sarıcan
04-02-2009, 22:19
Marullar büyüyor, çilek ağacı da şimdilik iyi gidiyor. Hergün yeni sürgünlerle tanışıyoruz. Bu arada bir grup nane arkadaşta dahil oldular topluluğumuza. Geçen seraya gittiğimde almıştım. Bir adedini marulların yanında topraksız yaptım, diğerlerini torfa koydum.

Sarıcan
05-02-2009, 21:25
Domateslerle başım dertte. Bugün hepsini temiz suya koydum. Paralel saksıdaki besini boşaltıp temiz su ile doldurdum. Bir iki gün temiz suda tutacağım. Yapraktaki sarılık ve gevrekleşme gitmedi bir türlü.

Gelişmeye göre yeni besin hazırlayacağım. Aklıma gelipte uygulayamadığım tek şey algea. Boruların ağzını kapatan straforların kenarında sanki yosunlaşma var gibi. Böyle bir sorun olursa straforu değiştirmek yeterli mi? Köklerde algea yayılabilir mi? Yayılırsa bir temizleme veya köke zarar vermeden kimyasal arındırma yöntemi veya ilacı var mı?

malbman
05-02-2009, 21:42
Sayın Sarıcan, moralinizi bozmak istemem ama paralel saksıdaki domateslerin arızası gittikçe daha çok mozik virüsüne benziyor.

Sizin bahsettiğiniz kadar bir yosunlaşmanın bu hasara yol açacağını sanmıyorum. Yosun yüzünden bu hale gelmeleri için neredeyse tüm sistemin yosun kaplanmış olması gerekir.

Sarıcan
06-02-2009, 20:26
Kavanoz saksıda 26. gündür besin değişimi yapmıyordum. Paralel saksılarla uğraşırken birazda deneysel olarak şartları zorlayarak besin değişimini bilinçli olarak geciktirdim. Yapraklardaki yeşillik naturel renginde hiç bir bozulma olmadı ama üzerinde bulunan tek meyvesinde büyüme durdu. Paralel saksılardakiler tüm aksiliklere rağmen ikinci salkımda çiçeklenmeye durdular. Kavanoz saksıda ikinci salkım oluşmasıda çok yavaş.

Bugün kavanoz saksının besin eriyiği değişimini yaptım. Sn. Envoru' un besin eriyiğinden 1 lt' ye 6 ml olacak şekilde seyreltilmiş besin kitinden 5 litre suya 100 ml A + 100 ml B eriyiği katarak hazırladığım eriyiğin EC değeri 2,6 oldu. Gelişmelerini takip edeceğim.

Paralel saksılarda deneye devam ediyorum. Temiz suya koyduğum bütün fideleri deney şartlarını değiştirerek, sistemden boşalttığım eski besin eriyiğini tekrar doldurarak fideleri tekrar yerleştirdim. Tek fark olarak fideleri tutan starforların su ile temasını kestim. Kudret ağabeyle dün gece yarısı yağtığımız sohbette, paralel saksıların kavanoz saksıdan farklı olan tek deneysel şartının starforla suyun temas edip etmemesi olduğuna karar verdik. 24 saat havalandırma yaptığım halde suyla temas eden straforun köklerin oksijenle buluşmasına engel olduğu kanısına vardım. Bu yüzden köklerin oksijenle temasını sağlamak için starforları boru saksının en üst noktasına sıkıştırarak sıvıdan uzaklaşmasını sağladım. Bir kaç günde böyle deneyeceğim. İyileşme olursa o zaman EC değiştirme işlemini gerçekleştireceğim.

Sarıcan
08-02-2009, 22:57
Paralel saksılardaki domates fidelerinde yapraklar gittikçe iyileşme yolunda. İkinci salkımlarda çiçeklenme devam ediyor. Yeni çıkan yaprakların renkleri normal, eski sarı yapraklarda yavaş yavaş yeşile dönüyor.

Torftaki fidelerden birinde ilk salkım çiçeklenmelerde meyve oluşmamıştı. Bu fide belkide meyvesiz olmanın etkisi ile hızla boya verdi ve şu an en uzun fide durumunda. İkinci salkımlarda pek çiçeklenecek gibi değil. Zaten çiçeklenme sadece paralel saksıların 1.-2.-3. ve 4. saksılarında oluştu, diğerlerinde henüz hareket yok.

Çilek ve marulların kullandığı depoya ikinci akvaryum motoru ile bol havalandırma yapmaya başladım. Marullar çıldırdı, straforun üzeri neredeyse tamamen kapanmak üzere. Denemek için bir adette nane koymuştum, torftaki naneleri ikiye katladı neredeyse. Çileklerde ise her fidede en az iki adet olmak üzere yeni sürgünler çıktı. Oldukça sağlıklı görünüyorlar. Ne zaman çiçek açar bilemiyorum?

Sarıcan
08-02-2009, 23:04
Kavanozdaki domates, çilek ve çıldırmış marullar.(Aynı çerçevede nanede var.)

nariçi
09-02-2009, 10:48
Benim düşünceme göre agregat malzemesi ilk işlemde besinle birlikte suyu emiyor daha sonra yanda kalan bitki köklerindeki agregatlar doygun olduğu için yeni besin eriyiği alamıyor. Her bitkiye kendi kök civarından besin vermek gerekli.

Domates çalışmalarınız rayına girmiş gibi. İnşallah başarırsınız.

Todor
09-02-2009, 17:18
Çileklerde ise her fidede en az iki adet olmak üzere yeni sürgünler çıktı. Oldukça sağlıklı görünüyorlar. Ne zaman çiçek açar bilemiyorum?

Çileklerin verdiği kolları düzenli olarak budamanız, çiçek ve meyve oluşumunu teşvik edecektir. Aksi halde bitki, gücünü yeni oluşturduğu kollara verecek, bu da meyve kalitesini ve miktarını olumsuz etkileyecek.

Sarıcan
09-02-2009, 20:28
Sn. Todor,

Budama işini biraz daha açarmısınız? Budamayı ilk çıkan ilk budanır metodu ile mi budamalı? Ben bir kaç tane yaşlı kollardan budadım ama metodolojiyi bilmediğim için fazla ileri gitmedim. Her ocakta zaten üç veya dört tane kol var. Budama için bir metod söyleyebilir misiniz?

Yardımınız için şimdiden teşekkürler.

Sarıcan
09-02-2009, 20:41
Sn. Nariçi,

Domatesler de yanlış havalandırma yaptığımı keşfettim. Hatta deney olsun diye eski kullanılmış besin eriyiğini tekrar doldurdum sisteme. Şimdiki iyileşme o eski sıvıda oluyor hemde. Buda kökleri havalandırmanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Büyük bir ihtimalle sizinde başınıza gelen olumsuzluk ta yeterince havalandıramamaktan geldi. Çünki perlit çok ilginç bir malzeme, damla sulama ile besin havalandırılarak damladığı için bir problem yaratmıyor ama sizin yaptığınız ağaç sisteminde kökler yeterince hava aldımı emin değilim.

Ben perliti terkettikten sonra şimdi kullandığım malzeme köklerin havalandırmasını mükemmel sağlıyor. Çünki taneler çok iri ve aralarında büyük hava boşlukları oluşuyor. Bence sizde deneyin derim. Fideler sizin fideler, ağaç aynı ağaç modeli, tek farklılık ortamda.

Todor
09-02-2009, 20:42
İlk çıkan ilk budanırı bilmiyorum valla.:)

O kollar (stolonlar) çileğin yayılmak için kullandığı organlar. Kol değdiği yerden köklenecek ve yeni bir bitki oluşacak. Fakat sizin kurduğunuz sistemde kolların köklenebileceği bir yere değmesi mümkün değil. Zaten sizin amacınızda bitkiyi üretmek değil, meyve toplamak. Bu yüzden kol oluşumuna izin verilmemeli. Böylece bitki aldığı tüm besini çiçeğine ve meyvesine gönderebilir. Yoksa besinin bir kısmı kollara gidecek, bu da meyveye olumsuz etki yapacak.

Budama için, mümkün olduğunca dipten kesmelisiniz. Bu işlemi budama makası veya küçük temiz bir yankeski ile yapabilirsiniz. Resimde göstermeye çalıştım ama siz kolun o kadar uzamasını beklememelisiniz. 5-10 cm uzunluğa ulaştığı zaman kolları almanız gerekir.

62220

nariçi
09-02-2009, 21:31
Çileklerde stolon oluşumu henüz yok. Zaten çilekler birinci yılında, henüz fide durumundalar. Dışa doğru ip gibi sürgün verirse onları budamak gerekli. Todor'un koyduğu resimdeki kol fidesi bu sürgün ucunda oluşuyor.

Sarıcan
09-02-2009, 21:48
Çok teşekkürler,

Benim fidelerde henüz stolon oluşumu yok Sn. Nariçi' nin dediği gibi. Çünki fideleri Sn. Nariçi benden daha iyi biliyor. Ben yeni sürgün derken yapraklardan bahsetmiştim. Yeni kuvvetli yapraklar çıkınca, ilk dikkilen zamandan kalan dipte kalan bir kaç yaprağı budadım ben. Onun dışında şimdi budama yapmama gerek yok o zaman.

nariçi
09-02-2009, 22:48
Kol dışında budamaya gerek yok, aynen öyle, yaprak çoğalsada budamaya gerek yok. Kol sürgünleri dışında. (Ama yinede teknik yönden uzmanların bilgisi varsa bilmiyorum.) İyi akşamlar.

Sarıcan
12-02-2009, 11:44
Domatesler her geçen gün daha iyiye gidiyor. 2 nolu paralel saksının büyüme noktası sanki kurtulmayacak gibi ama yinede yapraklarda düzelme var. Diğerleri neredeyse tamamen düzeldi. 1,2,3 ve 4. saksılarda ikinci salkım çiçeklenmeler devam ediyor. Diğerlerinde henüz bir şey yok.

Torftaki saksıların biri hiç meyve yapmadı ama herhalde güneşe uzanmak için anormal bir boy uzaması yaptı. En uzun fide durumunda şimdi. Yapraklarıda güzel ama meyve ve yeni salkım gelişmesi yok:(, sadece güzel domates kokulu yaprakları var.

Sarıcan
12-02-2009, 11:55
Marullar çok yayılmışlardı, biraz seyrelttim:D. Yoğurt kabından akan su straforun üzerinde yapraklara temas ediyordu. En alt yapraklar biraz bozulacak gibi idi. Bu yüzden biraz ortalığı toparlıyayım dedim.

Aslında bu straforu da su üstünde yüzmekten kurtarmak istiyorum ama youtube' da seyrettiğim videoda su üstünde yüzüyorlardı diye dokunmadım şimdilik. O videodaki sistemde, o kadar büyük bir sahada suyu ve kökleri nasıl havalandırıyorlar merak ettim doğrusu?

Çilek ağacının yanında görülen fide bahsettiğim hayırsız fide. Uzayıp gidiyor ama faaliyet yok. Bu arada nane de aynı pozisyonda sadece uzuyor, nanesinden faydalanabilirmiyiz bilemiyorum.

Todor
12-02-2009, 14:40
Havalandırma için bir küçük tiyo;
Motorun emişinden hemen önce verin havayı. Hava ile beraber salyangazo giren su, çok daha fazla hava tutacaktır.

Straforların yoğunlukları değişik. Sizin straforunuzun kalınlığı ve yoğunluğu yeterli değil ise, üzerine ağırlık bindikçe suya batması kaçınılmaz. Mesela en düşük yoğunluktaki straforun 1 m3 hacimi 10 kg geliyor. Yani suyun %1 ağırlığında.

Siz belki, ikinci bir strafor tabası koyarak bitkinin suya batmasını önleyebilrsiniz. Nihayetinde bitkileriniz daha büyüyecek ve iyice ağırlaşacak. Kök boğazlarının su içinde kalması soruna yol açabilir.

Sarıcan
20-02-2009, 10:05
Tohum çimlendirmede süngerin ilginç performansı! Sn Malbman' ın gönderdiği Red Robin tohumlarını çimlendirip hem torfta hemde akan su kültüründe (Home Hyponica) denemek istiyordum.

Torfa şaşırtacağımı zorluk olmasın diye şişen tablette yapayım dedim, topraksız yapacağımı ise süngere koydum ve sera etkisi yaratsın diye her ikisini de tava yoğurt kabına koyarak tabanına domates için kullandığımız besin sıvısından koydum ve plastik kapağını kapatarak radyatör peteğinin üzerine koydum.

Tablet içine koyduğum Red Robin tohumu hala çimlenmedi ama süngere koyduğum hemen iki günde çimlendi. Onu hydroton doldurduğum bardağa transfer ederek gelişimini sürdürmesi için bıraktıktan sonra süngere bir üçüncü tohum daha koydum ve şişen tabletin yanına koydum. Aynı şartları yaşadıkları halde şişen tabletteki tohumdan yine ses yok ama süngerdeki yine çimlendi.

Yoğurt kabının içindeki diğer süngerlerde deneme yapmak için hıyar, biber ve çilek tohumuda var. Onlar henüz beklemede ama domates tohumu için sünger harika. Geçen haftada iki adet pembe domates tohumunu çimlendirmiş ve resimlerini paylaşmıştım sizinle.

Sarıcan
20-02-2009, 12:07
Domatesler yaşadıkları travmadan sonra toparlanmaya çalışıyorlar. Paralel saksılarda 2.salkım çiçeklenmelerden henüz meyva oluşumu yok.

Kavanoz ve toftaki saksılarda çiçeklenme de yok. Halbuki onlar paralel saksıların yaşadığı sıkıntıları yaşamadılar. Torftaki fidenin biri şu an en uzun fide konumunda ama hiç çiçek ve meyve oluşumu yok.

Böyle giderse yer boşalsın diye iptal edeceğim. Paralel saksılarda tepeden çıkan yeni yapraklar sağlıklı çıkıyor, eski sararan yaprakların bazıları düzeldi ama bazılarında hala eski izler mevcut.

Sarıcan
20-02-2009, 12:43
Çilek ağacındaki bütün fideler yaprak gelişimlerini tamamladılar. Artık çiçeklenme bekliyorum. Şimdilik gelişimleri çok iyi.

63687

Marulları bir defa seyreltmiştim:D:D:D, şimdi beklemedeyim. Bir köşede ise nane fidesi uzayıp gitmekte. Yoğurt kabından bozma akan su kültüründe ise domates fidelerini çoğaltım, gelişme saksısı olarak kullanıyorum. Büyük olan koltuk alma işleminden köklendirdiğim fide, diğerleri tohumdan çimlendirdiğim pembe domatesler.

63688

Bu köşe ise Romantik Serseri köşesi. Eksik gelen çilek fideleri ve eksik gelen fideleri telafi için gelen delik yapraklı Mayer Limon fidesi. Geldiklerinden beri öylece duruyorlar. Çilek fidelerinin bir çoğu kurtulamadı. Mayer Limon ise verdiğim kargo parası ile Istanbuldan daha iyisini alabileceğim bir hilkat garibesi. Geldiğinden beri bir tek yaprak çıkmadı. Bu fide güya telafi fidesi idi. Fide satan arkadaşlar sipariş toplarken ellerindeki fidelerin durumu ve sayısını bilmeden sipariş almamalı.

Çilek fidesi siparişi vermeden özelinden miktar konusunda bir sıkıntı teyidini aldıktan sonra vermiştim siparişi. Zaman kaybına mı üzüleyim, aldatılmış hissine kapıldığıma mı üzüleyim, yoksa hata telafisi diye gönderilen sadaka fidenin kargo parası ve gelişim bozukluğuna mı üzüleyim. Kocaman botanik bahçesinde bundan başka bir fide yoktu herhalde. Minik olsun ama sağlıklı olsun bari. Bitkiye kıyamadığım için söküp atamıyorumda. Zaman zaman gelişimlerini sizlerle paylaşacağım.

derin
21-02-2009, 14:21
Sn. sarıcan daha önce perlitten dolayı sorun yaşamıştınız size fikir vermesi açısından bir kaç resim ekliyorum.

derin
21-02-2009, 14:30
çok basit bir sistemle iyi sonuç alınmış,burası Brezilya sanıyorum iklimin büyük önemi var.

Sarıcan
21-02-2009, 14:43
Sn. Derin,

Pet şişe ile yapmışlar herhalde, birbirlerine birleştirme ve askı ile ilgili başka detay varmıy dı? Ayrıca kökleri havalandırmak içinde delik bırakmışlar herhalde. Sitenin adresini yazabilirmisin?

nariçi
21-02-2009, 15:45
Sayın Sarıcan çilek fideleri genç olduğundan çiçeklenme geç olur. Yaşlı kök olsaydı çabuk açardı ama bunlar fide. Birmiktar daha yaprak açmaları gerekir.

Derin'in resimlerinden birşey anlayamadım.

derin
21-02-2009, 15:59
Aslında bu bende dosya olarak var site adresi olarak bilmiyorum,şöyle bir makale okumuştum brezilya da hydroponics çılgınlığı diye oradan almıştım.Bu dosyada çok sayıda resim var nasıl yapıldığını anlatıyor ben fazla olunca seçme resimleri koydum kısaca mantığını anlatıyım resimde gördüğünüz pet şişeler üst kısımlarından kesiliyor daha sonra havalandırma için karşılıklı iki pencere koyuluyor,birazdan ekliycem resimdeki gibi bitkinin koyulacağı cep yapılıyor,bu şekilde çok sayıda hazırlanan petler içerisi torf perlit türü bir karışımla dolduruluyor unutmadan altından 6 kadar delik açılarak suyun aşağı sızması sağlanıyor fileler havalaandırma deliklerine gelecek şekilde yerleştirliyor,yeni fideler için süngerle destek verilmiş.

derin
21-02-2009, 16:04
Kıyamadığınız süngerler konusunda sizinle aynı fikirde olan başkalarıda varmış.

derin
21-02-2009, 16:18
Sn sarıcan size bir bilgi daha aktarmak zorundayım ege üniversitesinde yapılan bir araştırmada katı ortam kültüründe yapılan topraksız tarımda zaman ilerledikçe tuzluluğun arttığı verimin düştüğü tespit edilmiş yine benzer bir araştırmada yatay torba kültürü ile dikey torba kültürü karşılaştırılmış yatay torba kültürünün verimi daha yüksek bulunmuş.
Sizin çilek ağacı denemenizde en verimli düzenek olarak aeroponic sistem gözüküyor bu konuda çok sayıda araştırma yapılmış ve çok yüksek verimler elde edilmiş.
Çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Sarıcan
22-02-2009, 18:19
Ve nihayet şişen tabletteki red robinde güzel yüzünü gösterdi. Biraz nazlı ama bakalım gelişmede nasıl olacak.

Şişen tableti torfa koyacağım, süngerde çimlenenleri akan su kültürüne koyacağım. Hatta koymuştum ama Istanbul' da hava soğuyunca tekrar içeri aldım, pet bardaktan yaptığım mini sera içine.

Sarıcan
23-02-2009, 13:32
Çilek ağacında genel gelişme olumlu giderken, bazı köklerde yaprak uçlarında yanık oluşmaya başladı. Havalar soğuk olduğu için bu normal midir? Yoksa bir hastalık belirtisi midir? Böyle değişen yaprakları ayıklıyorum ama bir taraftan da fotosentez yapacak yaprakları azalıyor diye üzülüyorum. Sn. Nariçi ve daha önce çilek yapan arkadaşlardan yorum bekliyorum.

Sarıcan
28-02-2009, 17:22
Çilek yapraklarında yanıklar artınca hasta olmama rağmen besin değişimi yapmak zorunda hissettim kendimi. EC ölçümlerinde çok rahatsız edici bir yükselme olmamıştı ama yinede bir ayı dolduran besini değiştirmem gerekiyordu.

Son EC ölçümünde 1,65 ölçmüştüm. 50 litrelik depoyu küçültmem gerektiğine karar verdim ve deponun içine 4 adet 5 litrelik pet şişe koyarak 30 litreye düşürdüm. (3x10 lt) 30 litre temiz suya Kudret Bey' in besin kitinden 3x(125 ml A+125 ml B) katarak depoyu doldurdum.

Pompa suyu devridaim yapıp karıştırdıktan sonra yaptığım EC=1,7 çıktı. 10 litrelik pet' te ilk ölçümde EC=1,85 ölçmüştüm. Boşalttığım EC değerine yakın bir EC ama besin dağılımı daha dengeli olduğu için umarım çilek yapraklarındaki yanıklar azalır. Olmazsa bir miktar daha besin takviyesi yapacağım.

nariçi
28-02-2009, 18:03
Bir kökü çıkarıp bakın, köklerde kararma var mı? Ona göre siyahlaşıyorsa kuruma var demektir, Ama besin değerleri formülü konusunda ihtisasım yok. Toprakta özen gösterilmeden, ileve besin takviyesi yapmadan normal yetişiyor.

Sarıcan
28-02-2009, 18:19
Sulamayı çok sık yaptığım söylendiği için sulama peryotlarını uzattım Sn. Nariçi. Kurumadan kastınızı tam anlamadım. Olsa olsa fazla sulamadan çürüme olur diye düşünüyorum. Çünki en alt gözde böyle bir oluşum gözledim sanki ama tam emin değilim.

Sarıcan
01-03-2009, 07:54
Dün paralel saksılarda ki domateslerinde besin eriyiğini değiştirdim. 10 lt temiz suya Sn. Envor' un seyreltilmiş besin kitinden 200 ml A + 200 ml B karıştırarak hazırladığım eriyiğin EC değeri 2,2 oldu. Saksıları doldurduktan sonra aynı şartlarda 10 litre daha besin eriyiği hazırlayarak damacanaya koydum.

Paralel saksılarda birleşik kaplar metodu ile sıvıları yüksekliklerini dengede tutuyoruz ama EC değerleri dengede olmuyor. Besin değişiminden önce çok ilginç ölçümler yaptım ama yeni besin değişiminden sonra tekrar ölçümler yapıp bir önceki ölçümlerin tesadüf olup olmadığını doğrulayacağım. Daha sonra gözlemlerimi sizlerle paylaşırım.

Paralel saksılardaki fidelerden 1. saksıdaki fide tamamen düzelmiş gibi. 2. Saksı bir önceki travmada çok darbe almış olacak ki tepe yaprakları minik kaldı gelişme durdu gibi. 3. , 4. ve 5. saksıda ise EC değerlerindeki değişimlerin durumuna göre gelişimleri çok farklı.

Kök havalandırmasını düzeltince yapraklardaki değişimler düzeldi gibi ama besin değişimine karar vermemi gerektiren olay 5. saksıdaki değişim oldu. Kök havalandırmasındaki düzelmeden sonra yaprakları düzene giren bitki son saksı olması sebebiyle taze besin almakta zorlandığı için saksı içindeki tuzluluk oranını yükselmesinden kaynaklanan EC yükselmesi sonucu tekrar sararmaya başladı.

Bu yüzden diğer saksılardaki fideler normal olmasına rağmen besin değişimi yaptım. EC değerinide 5. saksıdaki oluşumdan dolayı fazla yüksek tutmadım. Havalar çok soğuk gittiği için ikinci salkım çiçeklenmelerden ne yazık ki meyve oluşumu alamadım.

Sarıcan
01-03-2009, 09:58
Sn. Nariçi,

Bir önceki çilek ağacı mesajımda en alt gözde bir yaprak çürümesi oluşumu yaşadığımı bahsetmiştim. Bugün kökü yerinden çıkardım, gerçekten kök siyahlaşmış. Ama sadece bu göz için geçerli. Bir üsteki veya simetriği olan diğer ağaçtaki aynı gözde hiç bir problem yok. Çilek ağacında bazı gözlerde tomurcuklanma başladı. Yakında çilek çiçekleriyle tanışacağız herhalde.

Kök çürümesine ise daha önce sulama sıklığının fazla olası ve hydroton aşağı akmasın diye araya koyduğum plastik süzgeçin tıkanması sonucu en alt kökün uzun süreli su ile temas halinde kalmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Siz ne dersiniz?

nariçi
01-03-2009, 10:23
Ben de tam teknik yönünü bilmiyorum , İNT.teki sitelerde butür çilek ağacı seraları var. Onların besleme sistemlerini öğrenmek lazım.

Sarıcan
09-03-2009, 10:51
Çilek ağacında çiçeklenme başladı ama yaprak ucu yanıkları da hala var. Sebebi nedir henüz tam çözemedim. EC düşük olabilir diye 03.03.2009 da 50ml A + 50 ml B çözeltisi ilave edrek EC=2,1 yapmıştım. Dün yaptığım rutin kontrol ölçümlerinde de EC=2,35 ölçtüm. Bu yükselme hava sıcaklarının artışından olabilir. Şimdilik beklemedeyim. Şimdiye kadar bir kök zaiyat vermiş olduk.

Tuba
14-03-2009, 01:31
Sn.Sarican
Cok gipta ettim, oyle boyle degil. Allah basarilar nasip etsin insallah..

malbman
14-03-2009, 07:56
Bu Tuba bizim teras böcüsü Tuba mı yoksa? Demek aramıza döndün. Hoş geldin.

Sarıcan
14-03-2009, 21:42
Sn. Tuba,

İyi dilekleriniz için çok teşekkürler.

Sn. Malbman söyleyince Kudret Bey' in kimya derslerinden hatırladım. Hoş geldiniz.

Sistem çok basit kolaylıkla yapabilirsiniz. Yardımım dokunursa da çok sevinirim.

Tartes
20-03-2009, 09:19
topraksız tarım denemelerim
http://www.tartes.com.tr/topraksiz.htm

çelebi
20-03-2009, 10:49
Kesinlikle çalışmalarınız çok güzel ve profesyonelce. Başarılar dilerim.

Sarıcan
20-03-2009, 17:56
Sn. Çelebi,

Herhalde bu övgüler Tartes' in linklerine. Bir an üzerime alınacak gibi oldum da. Ama zaten bildiğim kadarıyla şu an Türkiye' de topraksız tarımı profesyonelce yapan bir kaç firmadan biri Tartes. Bu arada sırası gelmişken bende Tartes' e paylaşımından dolayı çok teşekkür ediyorum. Gerçekten güzel çalışmalar yapmışlar.

Tartes adına yazan sevgili arkadaşım, linklerde bahsettiğiniz gübre programının bir demo cd' si veya daha kapsamlı tanıyabileceğimiz bir yayınınız var mı? Çok güzel bir çalışma olmuş. Programı biraz daha detaylı anlatırsanız sevinirim.

Her hafta ayrı bir formülle besleme yapmışsınız, mevcut besini tamamen mi değiştirip yeni formülü giriyorsunuz yoksa takviyelerle ikinci formülemi yükseltiyorsunuz. Yükseltirken takviye etmek kolayda indirgemek gerekirse nasıl bir işlem yapıyorsunuz? Bizi biraz aydınlatın. Tekrar teşekkürler.

Sarıcan
20-03-2009, 20:26
Paralel saksılardaki yaşadığım olumsuzluklar ve EC ölçümü ile edindiğim tecrübeler bu sistemde kesin akan su kültürüne geçmemi gerektiriyordu. Damacananın üzerinde durduğu 0 nolu saksıya bir adet akvaryum kafa motoru ilavesi ile paralel saksıların herbirine üstten akan su ilavesi yaptım. Alttaki boru bağlantısı ise drenaj borusu ( 0 nolu saksıya dönüş) vazifesini üstlendi.

Bu kararı almamdaki ilginç gelişme şu şekilde gelişti. Birbirine bağlı altı adet saksının ilk saksıyı ( 0 ) damacanayı üzerine koymak için kullanıyorum ve burada hazırladığım yeni besin eriyiğinin EC değeri 2,20 olarak hazırlanıp yerleştirildikten sonra zaman içinde her saksıdaki domates fidelerinin kullandığı su ve buharlaşma ile eksilen besin yerine teorik olarak o nolu saksıdan hep 2.20 EC değerinde taze besin eriyiği gideceğini düşünmüştüm. Yalnız pratikte gerçekleşme böyle olmadı.

Saksıların damacanaya ( 0 nolu saksı ) uzaklıklarına göre sistemden aldıkları yeni besinin EC değeri logaritmik olarak yükselme gösteriyordu. Bunun bir rastlantısal sonuç olmadığını test etmek için uzun süre takip ettim. En son saksıdaki (5 nolu) domates fidesinde yapraklar tekrar sararmaya başlayınca tesbitimin doğru olduğuna karar verdim. Çünki yaptığım ölçümlerde EC değerleri

0. nolu saksıda 2,20
1. nolu saksıda 2,35
2. nolu saksıda 2,45
3. nolu saksıda 2,55
4. nolu saksıda 2,72
5. nolu saksıda 2,85

oluyordu. Bu EC değerleri zaman içinde 0 nolu saksıdaki hep 2,20 iken diğer saksılarda tuzluluk oranlarının sürekli artmasından dolayı hep yükselme eğiliminde idi. Son saksıdaki EC değeri hava sıcaklığına bağlı olarak bitkinin zarar görebileceği EC değerlerine yükselebiliyordu. Bunu saksı numaralarına göre fidelerin yapraklarındaki değişimden de gözlemleyebiliyorsunuz.

0 nolu saksıya devridaim motoru yerleştirdikten sonra sistem dengeye gelmesi için bir gece bekledikten sonra yaptığım EC ölçümünde yukardaki dengesiz dağılımın dengeye geldiğini tesbit ettim. 0 nolu saksı dahil 6 saksıdan yaptığın EC ölçümünde hepsininde 2,40 ta dengelendiğini tesbit ettim. Olması gerekende bu idi bence.

Damacanadan gelen 2,20 değerindeki taze besinle, saksılardaki kullanılmış besin zaman içinde, yine sistemde buharlaşma ve bitki sarfiyatlarından kaynaklanan tuzluluk oranının artması ile EC yükselmesi olacak, ama 5 adet bitkinin yaşam koşulları eşitlendiği için 1. saksıdaki sağlıklı yaşarken 5. saksıdaki can çekişmeyecek. Yapılacak EC ölçümleri ile belirli sınıra gelince besin eriyiğinin komple değişimine karar vermek daha kolay olacak.

Kavanozdaki tek başına duran fide çok sağlıklı şekilde büyüyor. Torftakiler de inanılmaz güzellikte sağlıklı olarak büyüyorlar ama inanın hepsi yaprak güzelleri. Paralel saksılardakiler de dahil birinci salkım çiçeklenmeden oluşan domateslerden sonra hiç birinde bir meyve gelişimi yok. Hepsi sürekli boya gidiyorlar. Paralel saksıların dışındakilerin yaprak rengi ve büyüklükleri ideal ölçülerde ama çiçeklenme yok. Paralel saksılardakiler ise birinci yaşadıkları travmadan sonra bir iki çiçek açtılar ama meyve oluşumu olmadı. Bu son yaptığım akan su değşiminden sonra daha ümitliyim.

Hyponica denemesinde koltuk almadan köklendirdiğim bir fide şu anda köklerini çoğaltmak için uğraşıyor ama görünüm sağlıklı. Bu arada tohumdan yetiştirdiğim bir fideyide ikinci bir kavanoz saksı ile durgun su kültürüne koydum. Üyemiz sürekli artmakta.

Daha sırada Red Robin var ama birinci denemede havanın çok sert değişiminde çimlendirdiğim fidelere sahip çıkamadım. Her şeye yeniden başlıyorum.

Çileklerin bol güneş gören tarafları çiçeğe boğuldu. Gölgede kalanlar biraz daha yavaş gelişiyor. Yaprak yanığı yenileri oluşmuyor, toplam dört adet fide telef oldu. Birkaç tanede hasta olan fide var onların tedavisi ile uğraşıyorum.

Sarıcan
20-03-2009, 20:29
Bu da çileklerde ki son durum.

çelebi
23-03-2009, 12:01
Sn. Çelebi,
Herhalde bu övgüler Tartes' in linklerine. Bir an üzerime alınacak gibi oldum da.

Tabii ki üzerinize alınmalısınız Sayın Sarıcan, forum sizlerin yaptıklarınızla büyüyor. Sizlerin de ellerinize sağlık. Bu arada bu çileklerin çiçeklerini neden kopartmadınız?

Sarıcan
23-03-2009, 12:27
Sağolun Sayın Çelebi,

Görüyorsunuz ne kadar acemi olduğumuzu. Bu işe gönül veren zirrat mühendisi arkadaşlar da bir şey söylemediler, öylece bekliyoruz açan çiçekler çilek olacak diye. Koparmamız mı gerekiyor? Sebebi nedir? Biraz açar mısınız? Bilmeyen başka arkadaşlarımız da öğrenmiş olur sayenizde.

derin
23-03-2009, 13:03
sn sarıcan. çileklerin yaprak uçlarında ki kararma hala devam ediyormu,devam ediyorsa ne yapmayı düşünüyorsunuz.Kararan yapraklar ağaç üzerinde aşağı gözler veya yukarı gözler gibi yoğunlaştığı bir bölüm var mı?

Sarıcan
23-03-2009, 14:21
Sn. Derin,

Yeni açan yapraklarda kararma olmuyor ama eski yaprakların bazılarında hala var. Dağılım konusunda bir yer söylemek mümkün değil. Bu güne kadar toplam 50 fideden (gözden) 4 adet telef oldu, biri en alttan, biri en üstten, diğer ikiside üste yakın ama hala bir kaç kök zayıflamış gibi, onlarda genellikle güneşe direkt bakmayan bölgelerde. Güneşe bakan yüzeylerde fide daha canlı, yapraklar daha büyük, çiçekler daha çok.

Sn. Çelebi' nin ikazı ile kafam karıştı, çiçekleri koparmalımıyız? Koparırken nelere dikkat etmeli? Çiçek olmadan meyve nasıl oluşacak? vb. Bu konuda deneyimi olan arkadaşların ve Sn. Çelebi' nin izahatlarını bekliyorum.