Bağlan

View Full Version : Köpekler ve problemleri




Sayfalar : [1] 2

menekşemehtap
30-11-2007, 03:41
Arkadaşlar gözüme uyku girmiyor köpeğime bir şey olacak diye.Şuan saat 04:20 bugün akşam yürüyüşüne çıkmaya hazırlandığımız sırada boxser cinsi erkek köpeğim birden elimden kaçtı.Yan tarafta koyun sürülerinin başında olan kangalın yanına gitti.Önce koklaştılar daha sonra hırlamalar derken o feci dakikalar kavga etmeye başladılar.Kangal çok güçlü bir hayvandır göğüs darbesiyle kurdun belini kırabilecek bir güce sahiptir.Ama boyundan tutulduğu anda işi biter.Bunun içinde genelde kangallara çivili tasma takarlar bizim kangalda da mevcuttu ama bizim reis tasması olmadan kavgaya tutuşmuştu.O dakikalar geçmek bilmedi mahalleli seferber oldular ayırmak için sonunda ayrıldılar.Reis kafasını önüne eğerek yanıma geldi hiç bir komutuma uymadığı için ona kızamadım bile sevecektim elimi boynunun altına bir attım elim kan revan içinde kaldı.Şaşırdım korktum telaşlandım üzüldüm ağladım bir kaç saniyede neler yaşadım bilemezsiniz.Hemen eve gelip ılık suyla heryerini yıkadım.Veterinerini aradım şehir dışında olduğunu reisi görmeden yaralarını tarif etsem bile yardım edemeyeceğini söyledi.Heryerini yıkayıp kuruladım daha sonra onu minderine yatırarak yaralarını kontrol ettim.2 kulağının arka bölümlerinden yaralar almış bazıları ciddi yaralar.Ama en önemlisi sanırım kangalın boğazındaki çivili tasma reisin anlına 2,3 cm derin kesik izi bırakmış.Kanı durdurdum.Daha sonra gözünü açamadığını fark ettim boxserlar alttan bir bokser edasıyla saldırılar sanırım boğuşma sırasında reis saldırıken gözüne tasması batmış kangalın gözünü açamıyor iki gözüde kıpkırmızı.Onun için evde teramicin vardı temizlediğim yaraların üzerine ondan sürdüm.Gözü içinde yine reisin çapakları için solisyon vardı onunla pansuman ettim.Sıksık gidip çapakları temizliyorum.Mİnderinde öylece yatıyor çok üzgün oda bende.Bu mesajımı site yönetimi siler mi bilemiyorum ama ben sizlerle paylaşmak istedim paylaşıp hafiflemek üzüntümü birazda olsa azaltmak istedim.Çünkü üzüntümü reisten başka paylaşabileceğim hiç kimsem yoktu.
Köpeğimin bir kaç resmi güzel günlerden.




Penelophe
30-11-2007, 07:18
:( :( :(

Sevgili Mehtap, çok üzüldüm, ne diyeceğimi bilemiyorum. Çok geçmiş olsun. Bu konuda deneyimi ve bilgisi olan arkadaşlar eminim seninle paylaşacaklardır. Tekrar geçmiş olsun.:(

abk
30-11-2007, 07:48
Geçmiş olsun , gerçekten çok üzüldüm . Veteriner hekiminiz dönünceye dek öncelikle yaraların mikrop almamasına dikkat edin bence . Yaralar için Batticon veya Biokadin solusyon kullanabilirsiniz .

Hakan KINACI
30-11-2007, 08:12
Çok çok geçmiş olsun. :(Aslında hiç olmaması gereken bir olay olmuş, Allahtan sonuç yaralanma ile bitmiş. Siz zaten ilk yapılacakları yapmışsınız şimdi, yaralara dikkat etmeniz ve enfeksiyon kapmaması için Sn.abk'nın dediği gibi batikon'u her 4 saatte bir tekrarlamanız, bu arada veterineriniz eğer bu gün de yoksa, acil olarak başka bir veterinere gitmenizi tavsiye ederim.
Kangaldaki tasma paslı olabilir dışarıdan bir şey görünmese de içeride verdiği hasardan dolayı Reisinizin sağlığı tehlikeye girebilir.
Tekrar geçmiş olsun. :(

Sercanoral
30-11-2007, 09:22
Sevgili Mehtap, büyük geçmiş olsun. Sevgili Hakan beyin dediği doğru olabilir. Siz her ihtimale karşı daha fazla geç olmadan:( başka bir veterinere gidin bence.:(

limon
30-11-2007, 10:21
Geçmiş olsun. Şimdi nasıl oldu?

sapudeaure
30-11-2007, 10:48
Sevgili Menekşe;gözlerine opticlox(Sanovel) krem kullanın.Yaraların dikilmesi falan gerekebilir.Veteriner Hekimin görmesi lazım.Geçmiş olsun

Todor
30-11-2007, 12:06
Geçmiş olsun.

Köpek besleyen arkadaşların bu gibi durumlara hazılıklı olması gerekir. Kan gördüğünüz zaman paniklemeyin. Önemli olan yaranın derinliği ve yeri. 2-3 cm derin kesik izi demişsiniz. Sanırım yaranın boyu 2-3 cm. Önemli bir yara olmadığını tahmin ediyorum. Veterineriniz Reis'i görene kadar yapabileceğiniz şey baticon ile yarayı dezenfekte etmektir. Köpeği temiz bir yerde barındırın, sabah akşam baticon ile pansuman yapın. Önemli olan yaranın mikrop kapmaması. Boxerlar dirayetli köpeklerdir. Deride olan sıyrık ve kesikler çok önemli değildir.

Veteriner yaraya gerekli müdaheleyi yaptıktan sonra aromasız balık yağı şurubu veya hapı verin. Tahminimce köpeğniz 20 kg civarında. Yemeğine yarım çay kaşığı kadar balık yağı yeterli gelecektir. Cildinin ne kadar çabuk iyileştiğine şaşacaksınız.

Gözlerinin kapanması, yaraların enfeksiyon kapmasından dolayı olabilir.

Çok geçmiş olsun.

menekşemehtap
30-11-2007, 12:32
Arkadaşlar tek tek hepinize ayrı teşekkür ederim.Sabahı sabah ettim ve hala uyumadım.Reisin son durumu gayet iyi.Sabah veterineri geldi dediğiniz gibi bütün açık yaralarını boticon ile pansuman yaptı.Kafasındaki derin sıyrık için kapanacaktır telaş etmeyin dedi ve onun içinde ayrı terramycin (hayvanlar için olanından) verdi.Ve gözü içinde dediğiniz gibi opticloc verdi şırıngaya benzeyen bir merhem 2 tamla halinde sürün dedi.Bu arada birde 5 gün sabah akşam kullanmak şartıyla agumentin verdi antibiyotik.Daha ilk pansumanda iyileşeceğinin ışığını verdi bize.Şuan sütlü ekmeğini ve birazda kuru mamasını yedikten sonra minderinde tatlı tatlı kestiriyor.Burnu normal ıslaklığına döndü.Tabi bende normal hayatıma döndüm. :) Sabah gezisine çıktığımızda kangalla yine karşılaştık ama yerden taş alıp atıyormuşum gibi yapınca kaçtı.Çözümüde buldum gibi.Bütün duyarlı arkadaşlarıma tekrar teşekkür ediyorum.

Penelophe
30-11-2007, 15:13
İyi haber almak çok güzel.:)

İlkin
30-11-2007, 15:25
Menekşemehtap Hanım yazınızı şimdi gördüm. Köpeğinizin başına gelenlere çok üzüldüm, geçmiş olsun. İnsanın bu kadar bağlandığı bir hayvanın başına böyle işler gelince çok fena oluyor. Her canlının başına kötü birşey gelmesi çok fena tabii ama aynı hayatı paylaştığınız daha bir başka oluyor. Benim de pointer cinsi bir av köpeğim vardı çalındığında 3 ay ağlamaktan mahvolmuştum.

Tekrar geçmiş olsun. ;)

Oğuzhan
01-12-2007, 09:58
Çok geçmiş olsun.İyi olduğuna sevindim.:)

Buket Aknar
01-12-2007, 10:25
Durumu ancak şimdi okuyabildim. Çok üzüldüm. Veteriner hekim değilim ama böyle yaralı durumlarda herhangi bir kötü duruma önlem olması için antibiyotik de kullanmak gerektiğini biliyorum. Benzer bir durum kedimin başına gelmişti de.

Chewbacca
01-12-2007, 16:58
Geçmiş olsun... Köpeğinizin fotoğrafını görünce biran kendi köpeğimi gördüm gibi oldu...

Boxerler biraz heyecanlı hayvanlardır... Sizin yerinizde olsam, bir eğitim (şok) tasması alırdım... Taş atmak ya da atarmış gibi yapmak diğer köpekleri size de düşman edebilir...

Bu da benim kızım;
http://www.tunckutlu.com/images/whiskey0009.jpg

menekşemehtap
01-12-2007, 17:21
Oy yerim ben onun boncuk gözlerini.Şok tasmalarını hep tavsiye etmiyorlarda eğer Ankaraya gidersem köpek savar almayı düşünüyorum küçük bir aletmiş ve hangi köpeğin üzerine doğru çevirirseniz yaydığı ultrasonik ses dalgasıyla köpeği kaçırabiliyormuş aynı zamanda köpeğin eğitiminde de kullanılabiliyormuş.Reis bugün çok daha iyi sağlığına nerdeyse kavuştu bu kadar hızlı iyileşebileceğini hiç tahmin etmiyordum.Öyleki benim elim ufacık bile kesilse aylarca izi geçmez ama onun derin kesiği nerdeyse kapandı diyebilirim hayret verici.Birde gözleri harika tekrardan boncuk boncuk bakıyor.Bütün yorum yazan duyarlı dostlarıma kucak dolusu sevgiler yüreğinize sağlık.

süleyman sönmez
01-12-2007, 19:50
*** gerçek ten köpeğine çok üzüldüm ama ne yapalım olmuş bi kere bundan sonra daha dikkatli olursan bizde üzülmeyiz tekrar geçmiş olsun

Chewbacca
01-12-2007, 19:54
Şok tasmalarını hep tavsiye etmiyorlarda
Beni tanıyanlar bilirler... konuşmayı ve araştırmayı severim... O yüzden devam edeceğim yazmaya...

Şok tasması, kullanabileceğiniz en mantıklı şey olabilir... Hem eğitim için, hem gezerken köpeğiniz sizi sürüklemesin için, hem de ters takıldığında saldırgan köpeklerin, köpeğinizin boynuna zarar verememesi için işinize yarar...


köpek savar almayı düşünüyorum küçük bir aletmiş ve hangi köpeğin üzerine doğru çevirirseniz yaydığı ultrasonik ses dalgasıyla köpeği kaçırabiliyormuş aynı zamanda köpeğin eğitiminde de kullanılabiliyormuş.

Köpek savar, hangi alanda kullanırsanız kullanın öncelikle kendi köpeğinize de zarar verecektir... Bu yüzden işi bilen kişiler tarafından tavsiye edilmez... En önemli iki sakıncası ise;

Bir) Duyma engelli köpeklerde işe yaramaz...
İki) Kullanıldığı hayvanlarda alışkanlık yaratabilir...

Sonik silah yerine, size elektirikli şok cihazı öneririm... Tetiğine bastığınızda elektirik atağının çıkardığı ses ve ışık yüzünden köpekler korkuyor... Bu bir ses silahı olmadığı için sizin köpeğiniz zarar görmüyor... Hem de bir saldırı durumunda karşı köpek üzerinde ciddi etkileri oluyor...

Bütün bu özelliklerin yanında evinizde ya da çantanızda kişisel güvenliğiniz için de kullanabilirsiniz.

menekşemehtap
01-12-2007, 23:56
İlginiz için teşekkür ederim Tunç bey, pek yazacağıma hep yazmışım kusura bakmayınız lütfen.Sakıncalarından duyma engelli köpeklerde işe yaramayacağını duymuştum haklısınız ama kendi köpeğimize zarar verme konusunda makinanın çevrildiği bölgeyi kapsadığınıda duymuştum ama ****** bunları ticari amaç güden yerlerden duydum sizin gibi duyarlı ve hayvan seven birilerinden değil.Bu yüzden dediklerinizi dikkate alacağım ama bir konuda karşı olduğum şeyleri bildirmeden de geçemeyeceğim.Eğitim verilirken elektirikli,dikenli,sıkmalı ve boğmalı tasmalarla eğitimin verilmesine hep karşıyımdır.Oğluşum hiç bir özel eğitim almadı eğitimini biz verdik önce tuvalet eğitimiyle daha sonra otur,kalk,gel,git,bekle,sakin, bunları öğrendi.Daha sonra komik ama 'kim oğlum bu' kelimesi onun saldır komutudur.Bu kelimeyi duyunca ağaca bile saldırıyor.Ha birde goldenlar gibi ölü numarasıda yapabiliyor öl deyince.Demek istediğim biz eğitimini ona büyük bir sabırla ve sevgiyle verdik bu kelimeleri öğrenmesi belki özel bir eğitimle 15,20 gün gibi kısa bir sürede alacaktı oysa biz baya uğraştık ama olsun ayrılamazdık çünki.İlginizden dolayı tekrar teşekkür eder kızınıza sihatli günler dilerim.

Chewbacca
02-12-2007, 12:51
Konuyu daha fazla uzatırsam birileri burası yerimi acaba diye düşünmeye başlayacağından endişe ediyorum... Ama yine de yazmadan edemiyorum...

Oğlunuzun eğitimi ile ilgili en ufak bir endişem olmamasına rağmen 10 yıldır bir boxer ile yaşadığım için bir takım tecrubelerim olduğu ve bu tecrubelerimi paylaşmaya çalıştığımı belirtmek istiyorum... Boxerler iş köpekleri olduğu için güçlü hayvanlardır. Ne kadar iyi eğitim alırlarsa alsınlar bu gücü dengelemeyi bir türlü beceremezler... (en azından benim kızım bunu beceremiyor) bu yüzden, şok tasması çok işinize yarayacaktır...

En iyi eğitim mutlaka sevgi ile olandır fakat, dengelenemeyen bir güç, hem sizin için hem de yakın çevrenizdekiler için bir tehlike oluşturabilir.

Bu yazdıklarımı yüksek sesle düşünen birinin karalaması olarak okuyup fazlaca dikkate almaziseniz sevinirim...

limon
03-12-2007, 12:43
Ben de Alman Çoban Köpeği olan birisi olarak ve eğitimde bizleri de eğittiklerinden ufak tefek tavsiyelerde bulunmak isterim.
Her köpeği dost olarak görmeyin. Bazen sizin hiç anlamaycağınız bir sebepten köpekler birbirine veya bir insana saldırabilirler. Size doğru kararlı bir şekilde gelen bir köpek gördüğünüzde sert ve güçlü bir ses tonuyla HAYIR! demeniz inanın taş atar gibi yapmaktan çok daha etkili oluyor. Bizim oturduğumuz site arazisi çok geniş olduğu ve ormana komşu olduğu için, insanların ormana attıkları köpekleri açlıktan ölmemek üzere genellikle sitemize sığınmaktalar. Çok sayıda ve değişik ırklarda serbest gezen köpekler var. Sert ve kararlı bir ses tonuyla, fazla konuşmadan sadece tek kelime HAYIR! en kolay metod.
Eskaza oldu da köpekler birbirine girdi hemen sizinkinin sevk kayışını çıkarın. Bırakın koşturup kapışsınlar. Sizin köpeğiniz sevk kayışında saldırıya uğrarsa daha çok zarar görür ve siz de hedef haline gelebilirsiniz. Tamamen birbirine girdilerse saldıran köpeğin arkasına dolanıp arka ayaklarını sıkıca kavrayıp 360 derece tam daire çevirmeniz de bir çözüm. Köpekler hedefe kilitlendiklerinde durum biraz zor. Hedef şaşırttığınızda ise anında unutuyorlar :)

En güzeli ise onları birbiriyle dost yapmak aslında. Ben yalnız gezerken ödül mamalarını cebime doldurup dost kazanmaya çalışıyorum. Bir kere sizi tanıdılar mı unutmuyorlar.
Böylece köpeğimle gezerken rahat ediyorum :)
Köpeğim ırkının çok irisi. Çok güçlü ve korumacı bir köpek. Köpeğimin diğer köpeklere zarar
vermemesi için sevk kayışsız dolaştırmıyorum ve Chewbacca'nın da dediği gibi özelllikle kesin itaat eğimi şart. Biz iki yaşından sonra kaşımızla gözümüzle anlaşmaya başladık artık :)

özlem11
28-02-2008, 09:17
Menekşemehtap köpeğin nasıl. Bu kısmı yeni gördüm. Geç oldu ama geçmiş olsun. Üzüldüm:(. Benim de köpeğim var. Aynı şey geçen sene benimde başıma gelmişti. Benim köpeğim teriyer- misk kırması...
Minicik kedi kadar. Boyuna bakmadan başka köpek gördümü saldırıya geçiyor. Yine aynı şeyi yaptı. Karşısında çoban köpeği vardı.Köpek benimkine pençesini atıp yere yatırdı. Tam ensesinden ısıracaktı ki; babam abimler annem ben ve diğer köpeğin sahibi, çoban köpeğine saldırdık. Eğer 1-2 saniye geç kalsak köpeğim ölmüştü.
1 hafta yürüyemedi.Çoban köpeği yere yatırırken pençesi köpeğimin ön kolunun zedelemiş. Bende hemen yaralı bölgeyi temizleyip pansuman yaptım. Merhem sürdüm.

Köpekler geliyor ısıracak dediğimizde korkup yanımıza gelsede, köpeği görünce yine bildiğini okuyor...:D


Bu arada ismi BADİ...

ezgili dünyam
08-04-2008, 21:12
Benim Rüzgar'ım bu akşam çok halsiz, hiç birşey yemiyor, sesi çıkmıyor. Sürekli dışarıya çıkıp bakıyorum. :( İnşallah yarın daha iyi olur.

safiris
13-04-2008, 22:13
Chewbacca hayvan severim diyorsunuz sonrada hayvanlara karsi elektrikli sok cihazi kullanilmasini öneriyorsunuz. Tam bir hayvan seversiniz ama sadece kendi beslediginiz hayvana karsi seversiniz.Bravooo

Ayrica tüm hayvan severler hep meneksemehtap hanimin köpegi icin cok üzüldügünü belirtiyor gariban coban köpegine kimsenin üzülmedigi de benim cok dikkatimi cekti.

Demekki hayvan severlik dendiginde sadece evimizde iyi mamalarla besledigimiz hayvanlarimiz anlasiliyor. Sokaklardaki hayvanlar **** bu örnekte ki gibi sadece koyunlari görevini yapan zavalli coban köpegine karsi hayvan sever degiliz. Buna da bravooo

Alkisliyorum hepinizi sevgili hayvan severler

özlem11
14-04-2008, 09:46
Kusura bakmayın ama bu sayfada benim de yazım var ve bu sözlerinizi kendi üstüme almıyorum. Burada ki arkadaşlarında anlattığınız gibi düşündüklerinide...
Sadece dışardaki köpeklerin ne kadar vahşi olduğu anlatılmak istenmiş. Bilmenizi isterimki bahsi geçen cihazda amaç köpeğe acı vermek için değil, sadece korkutmak içindir. Şayet bir köpeğin, ki bu vahşi bir köpekse eğitilmiş olana saldırdığı anı yaşamış görmüş olsaydınız böyle düşünmezdiniz. Sokak köpekleri zaten doğada kendilerini başkalarına karşı savunmayı korumayı öğrenmişlerdir. Bizim köpeklerimiz başklarına saldırmayı bilmez. Isırmayı bilmez. Saldırı anında da kendilerini koruyamazlar.
Sizin gibi düşünen herkese sorarım; acaba o kış kıyamette kaçınız ayakları donmuş bir kediye sıcak yemek verdiniz. Üstü örtülmüş yiyecekleri arayan kuşlara yem...
Ben kimsenin, özellikle de bu sitede bulanan arkadaşlarımın vahşede ''EVET''diyeceklerini zannetmiyorum. Sizde böyle düşünmeyin. Yineliyorum; cihazı kullanmaktaki amaç hiç kimseye zarar gelmesin düşüncesinden ibarettir...

MiRZaBeY
20-05-2008, 23:26
Merhaba arkadaşlar.Yeni bir üyeniz olarak dikkatimi çeken konuyu baştan sona okudum baya bir zaman olmuş ama geçte olsa öncelikle konuyu açan hanımefendiye geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.Benim bu konuda dikkatimi çeken "bugün akşam yürüyüşüne çıkmaya hazırlandığımız sırada boxser cinsi erkek köpeğim birden elimden kaçtı Yan tarafta koyun sürülerinin başında olan kangalın yanına gitti." Bu satırlar oldu,Burada koyunların kurttan kuştan v.s zarar görmemesi için korumakla görevlendirilmiş bir kangal var ve hanımefendinin reisi kangalın yasak koyduğu çizgiyi aşıyor ve görüş alanına giriyor ve kangalda dolayısı ile görevini yapıp maalesef yaralıyor.Bu olayda kangal görevini yapmış.Ayrıca olay arkadaşımıza katılıyorum.Ben güvercin,kanarya,akvaryum ve köpek besleyen biriyim kısaca hayvanseverim.Dışarıdaki kedi köpekler savunmasız ve sahipsiz yaşıyorlar,bizlerin evlerimizde beslediğimiz hayvanların yediği önünde yemediği ardında hasta olduklarında veterinere koşarız.fakat dışarıdakiler okadar şanslı değiller.Kış geldiğinde karlar yağdığında bir sabah pencerenizi açıp aaa kar yağmış ne kadar güzel manzara diye düşünürken.Diğer taraftan dışarıdaki güvercinler kediler ve köpekler nerden nasıl yiyecek buluruz telaşının içine giriyorlar.Benim terasımda yem ve su eksik olmaz günde 80-100 yabani güvercin terasımı ziyaret eder ve yabani olmalarına rağmen benden kaçmazlar çünkü çok iyi tanıyorlar.diğer taraftan bir hayvanseverseniz yalnızca evinizdeki hayvana değil dışarıdakilerede ehemmiyet ve sevgi vermenin gerekli olduğunu düşünüyorum."Hayır" komutu ile tasma ile olacak iş değil bunlar hem hayvanseveriz diyoruz hemde evimizdeki köpeğimizin zarar görmemesi için dışarıdaki köpeklere karşı şoklayan cihazlar kullanmaya çalışıyoruz.O şoklayan cihazların ne kadar etkili ve ölüme götürdüğünden haberiniz varmı acaba.canlıları rahatsız etmeye hakkımız yok,Bir canlıya sevginizi ve zarar vermeyeceğinizi hissettirmeniz yeterli.Unutmayınki bu dünya yalnızca bizim değil her canlı yaşama özgürlüğüne sahiptir ve hiç bir canlı gereksiz yere yaratılmamıştır.Saygılarımla.

erbek_
28-05-2008, 09:54
Evet, hepsini bağrımıza basmalıyız. Ben de sokakta gördüğüm her yaralı hayvanı koşturup veterinere götürüyor, iyi olana kadar bakıyorum. İnsan üzülüyor mutlaka...Yine de tek taraflı düşünmemek lazım...

Chewbacca
29-05-2008, 20:57
Chewbacca hayvan severim diyorsunuz sonrada hayvanlara karsi elektrikli sok cihazi kullanilmasini öneriyorsunuz. Tam bir hayvan seversiniz ama sadece kendi beslediginiz hayvana karsi seversiniz.Bravooo

İnsan da severim ama bana ya da aileme saldıran her hangi bir insana karşı kendimi ve ailemi korurum...

Bunun ötesini düşünmek ya da yazmak biraz saf bir durum oluyor...

Bir hayvan ya da insan bana ya da aileme (köpeğim de bu aile içine giriyor) saldırır ise, bu saldırganı elimden gelen her şeyi yaparak uzaklaştırmaya çalışırım...

Kaldı ki, elektirikli şok cihazı kalın bir sopaya nazaran daha insaflı bir çözüm gibi geliyor bana...

Eminim ki, sizde benim kadar kesin bir şekilde yakınlarınızı savunursunuz...

erbek_
30-05-2008, 11:20
Doğru orası öyle mutlaka ona bir diyeceğim yok, bu dünyada güçsüzlerin güçlülere yem olmak zorunda kalmalarını hazmedemeyenlerdenim...Yanlarında olmak lazım...

nuzel
30-05-2008, 14:44
Bende Mirza Beyin söylediklerine katılıyorum.Düşüncelerime tercüman olmuşsunuz.
Lütfen bir tek kendi hayvanlarımızı değil hepsini sevelim koruyalım besleyelim.
Hayvanseverlerin hepsi benim dostum.

özlem11
30-05-2008, 15:34
Arkadaşlar hep olaya köpeği olanları eleştirerek bakmışsınız. Ama kimseye zarar gelmesin düşüncesi hakim bizlerde. Böyle yaşamadan konuşmak normal ve doğal geliyor sizlere. Hayvanların kavga sırasından ağzından kan akması diğerinin yürekleri parçalayacak şekilde bağırması...
Lafın kısası benim, senin, onun hayvanı gibi bir durum söz konusu değil.Birini anlamak için bence eleştirmeden önce karşımızdakinin hissettiklerini düşünmek sonra eleştirmek daha mantıklı.
MİRZABEYİN DÜŞÜNCELERİNE KATILMIYORUM...
Sizin evladınıza, yakınınıza, sevdiğiniz birine zarar veren kim olursa olsun eminim 1 saniyede du düşünceleri unutup karşınızdakinin ,icabına bakarsınız. Mantık şu benim sizin söylediklrinizden anladığım; Misal annenizi bir köpek ısırdı bacağından bir parça kopardı ve hala devam ediyor. Sizde karşısına geçmiş ' ama o hayvana yazık elimden bir şey gelmez' diyorsunuz.Doğru anlamışmıyım?

erbek_
31-05-2008, 21:16
Eh be olaycım sen de ne yaptın şimdi güzelim yaa :( O kadar da değil!!! Onu demek istemedi elbet...Sadece birazcık daha duyarlı olalım, azıcık daha sevgiyle yaklaşalım, çok da acımasız olmayalım, onlarda ellerinde olmadan yapıyorlar, bişeyleri koruma amaçlı kendince...İnan biz insanlar gibi çalışmıyor onların beyni, kötülük yok kafalarında...Kin, öfke, nefret, bunları bilmez ki onlar, korkuyu bilir de belli etmezler...saldırganlıkları ondan...Tabii ki zarar verdiklerinde müdahale edeceğiz ama eleştirirken çok da acımasız olmayalım olmaz mı? Bak benim de boncuğum var bitane, yanlış anlama ama dışardakileri de ayırmam.... ;)

özlem11
01-06-2008, 08:54
Sevgili erberk benim kastımda sizin anlattıklarınız. Evet onların beyinleri var ama fikirleri yok. Bazen öyle bir an oluyorki kendi köpeğim oyun sırasında beni ısırıp canımı yakabiliyor. Ama her canlı gibi yaptığının yanlış olduğunu bi nevi bana hissettiriyor. Bu arada benimde bir sürü boncuğum var ...
Ah Badi'den fırsat bulsalar balkondan hiç gitmeyecekler.

erbek_
01-06-2008, 10:15
Gördüm sizin badinin resmini...;)
Çok şirin...Ben de boncuğumun resmini ekleyeyim... Pek çirkin bizimki... :o Hemfikir olduğumuza sevindim olaycım...

özlem11
02-06-2008, 17:07
Ay ne şeker. Hiç çirkin olurmu? En sevimsiz denenler bile benim için dünyalar güzeliii...
Sağlıkla mutlulukla köpeğinizle hayatı paylaşmanız dileğiyle...

Todor
02-06-2008, 17:12
Önemli: Bölümle ilgili rica... (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=5866)

yankee.E
14-07-2008, 16:04
benim sibirya kurdumda böle öldü çok üzüldüm geçmiş olsun :(

cemo
05-09-2008, 20:42
Arkadaşlar
Bugün apar topar tatilden dönmek zorunda kaldım.
Nedeni, biricik köpeğimiz paşamızı apartmandan atmak istiyorlar:(
18 daireli bir apartmanda oturuyorum. 3 kişi evde köpek beslememize karşı bildiğim.
Kızım apartman girişinde komşuyla karşılaşmış..köpeğiniz çime çiş yapıyor, benim çocuklarımın sağlığına zararlı demiş.
Burdan tartışma başlamış, çim i görseniz sapsarı ve 2 metrekare bi yer.
Üstelik etrafı çevrilide değil.Yani gelen geçen kedi köpek zaten çiş yapıyor oraya.
KIızım paşaya çok düşkün eğer temizlik, tartışacaksak,balkondan attığınız çöpleri tartışalım deyince olay daha da büyümüş.
Eve girerken asansörde diğer komşuyla karşılaşmış.
Asansöre köpek sokmayın demiş komşu
Çünkü o komşuya, paşanın asansör e çiş yaptığı söylenmiş.Kızım bu eğitimli köpek, veterinerden belge alayım isterseniz, asansöre çiş yamaz demiş.
Ben dindar insanım, köpekle aynı asansöre binmek istemiyorum,merdivenden çıkarın demiş komşu.
kızım da, bakın beyfendi;siz nereye basıyorsanız bu hayvanda aynı yere basıyor, neden binmesin demiş.(5. kata yürüceceğiz biz)
Daha sonra apartman yönetmeliğinde varmı hayvan beslemek demiş.(ne yazık ki yok)
Kızım ağlayarak beni aradı ve ben hemen bugün döndüm.

Paşa bizim çocuğumuz gibi.Şimdi ne yapmam lazım?
Çok üzgünüm çok sinirliyim.

Todor
05-09-2008, 20:49
sıkılmamanızı,üzülmemenizi tavsiye ederim.Eğer apartman yönetim defterinde hayvan besleme ile ilgili alınmış bir karar yoksa hiç ama hiç dert etmeyin. Değerli hayvandostu avukatımız Ahmet Kemal Şenpolat beyin yazısını aynen gönderiyorum.
saygılarımla


"HAYVANLARININ TAHLİYESİ SÖZ KONUSU İSE .



1- Kimsenin sahip olduğu hayvan ihtarname ile apt olağan toplantsında alınan karar ile tahliye edilemez.

2- Tahliye edilecek hayvan için muhakkak size sulh hukuk mahkemesinde tahliye davası açmaları ve kararı kesinleştirmeleri gerekir.

3- Olay çok ciddi boyutlara gelirse bu konuda bir profeyonel uzman avukata başvurmanızı şiddetle tavsiye ederim. Çünkü tahliye edilecek olan kendi hayvanınızdır.

4- Dava beklemediğiniz mecraya gideceğini hissederseniz size karşı dava açana karşı Türkiye'de apartmanların yüzde 80'i kaçak olduğu için projeye aykırılık davası açın. Bunu tek başınıza değil yine bir avukat yardımı ile yapın. Mahkeme tapudaki projeye uygun hale gelmesi için karar oluşturacağından ve kimse dekorasyon yapmış olduğu evin bir kedi köpek için yıkılmasını istemeyeceği için ilk açmış odluğu davayı geri alacaktır."
AHMET KEMAL ŞENPOLAT

http://www.havhav.com/forum/viewtopic.php?t=19744

Ayrıca http://www.pozitifkopek.com/apartman.html adresinde de daha detaylı olarak mevcut.

Benim bildiğim kadarı ile evcil hayvanın beslenmeye başlamasından sonra alınan kararlar bağlayıcı değil.

bernacyhn
05-09-2008, 20:54
Sevgili cemo daire size aitse evinizde baktığınız hiçbir hayvana kimse bir şey diyemez... Okuyunca ben de çok kızdım. Hayvanlara çok düşkünüm ben de. Benim de bir kedim var. Ama zamanında ben küçük de olsam ailem evde iki tane köpek besledi yani o sevgiyi çok iyi bilirim. Siz sakın köpeğinizi dışarı atmaya kalkmayın sonuna kadar hakkınızı arayın. O insanların yediği içtiği tuttuğu soluduğu şeylerin hangileri temizmiş acaba sorar mısınız? Kirden mikroptan kaçamayız ki. Eğitimli olduğuna göre gerekli bütün aşıları da yapılmıştır. normal bir sokak köpeğinden çok daha sağlıklı ve zararsız durumdadır şimdi.

Lütfen siz ve aileniz sakın üzülmeyin.

Todor
05-09-2008, 21:01
**Öncelikle apartman yönetim planı iyi okunmalı. "Apartman yönetim planı" apartmanın inşası bittikten sonra yapılan ilk toplantıda yapılır. Yani apartman kaç yıl önce inşa edildiyse, o ilk toplantıda "evcil hayvan beslenemez" diye bir karar yönetim planına konulmuş ve kat sahipleri tarafından imzalanmışsa yapılabilecek fazla bir şey yoktur. Sonradan konulan kararların (şikayet öncesi-sonrası) hükmü yoktur.

***Ancak bu karar şikayetçi olunduktan sonra kondu ise şikayetin hiçbir geçerliliği yoktur, dava ilk celsede usul aykırılığı sebebiyle ret olunur. Bu durumda şikayetçi olanın yeniden dava açması gerekir (eğer yeniden para ödemeyi göze alıyorsa).


http://www.veterinerhekim.net/makale_arsiv.asp?MID=18

cemo
05-09-2008, 21:06
Sevgili Todor,
Apartmanın kat irtifakı ile ilgili tapuya tescil sırasında oluşturulan yönetim planında, proje mimarı planın içinde, evcil hayvan beslenemiyeceğine dair madde bulunduğunu eşime bildirmiş.
Genelde bu yönetim planları, matbu bir metne sahipmiş ve her planın içinde evcil hayvan beslenmemesine yönelik madde yer alıyormuş.
Bu nedenle, eğer mahkeme yoluna gidilirse, genelde tahliye ile sonuçlanır demişler.
Şayet kat malikleri toplantısında, hayvan beslenebilmesi yönünde bir karar alınırsa, o zaman bir sorun kalmaz denilmiş.
Sevgili Todor, bu bağlamda ne yapmamızı önerirsiniz?
Ayrıca ilginize teşekkür ederim, içimi rahatlattınız

Todor
05-09-2008, 21:13
Yönetim planında evcil hayvan beslenemez hükmü yer alıyorsa, karşı tarafla uzlaşmaya çalışmanız ve ya konu hakkında uzman bir avukatla görüşmeniz gerekiyor. Çünkü Radikal gazetesinde (http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=Detay&ArticleID=500331) çıkan haber pek iç açıcı değil.

cemo
05-09-2008, 21:16
Yönetim planını görmedik ancak, tapuya ibraz edilen plan müteahhit tarafından usul yerine gelsin diye hazırlanmış ve verilmiş.
Bu plan piyasadaki genelde kullanılan matbu örnekten hazırlanmış ancak bizler kat maliki olarak bunu hiç görmedik ve imzalamadık. Ancak daha sonra maliklerin kendi arasında yaptığı ilk genel kurulda böyle bir madde konmadı. Malikler ilk defa bu genel kurul kararını imzaladı. Durum böyle.

cemo
05-09-2008, 21:20
Sevgili Bernacyhn,
ilgine teşekkür ederim, beni anlayabilen insanlarla olmak ne kadar güzel.
Ev benim ama, gerekirse paşa için terk edeceğiz:(

cello_001
05-09-2008, 21:48
sayın cemo

köpeğiniz secerelimi eğer secereli ise kimse karışamaz size benimde yasak ırk olmasına rağman argentindogo köpeğim var seceresi olduğu için kimse karışamıyor

Todor
05-09-2008, 21:51
Seceresi ile ne ilgisi var, hangi kanunda yazıyor bu dediğiniz. Üstelik Türkiye'de herhangi bir secere kaydı tutulmuyorken.

cello_001
05-09-2008, 22:06
secere soy ağacı demek Türkiye'de secere kaydı yok ama yurt dışından getirilebiliyor secere benim köpeğim FCI aya bağlı EL TUMİ ARGENTİNSKA DOGO seceresi yurt dışından gelirken herkez yasak ırk olduğu için getiremezsin dediler ama geldi hiç bi problem yaşamadım.sonradan öğrendimki secere olduğu için hiç kimse karışamıyormuş ben sadece bildiğimi söylemek istedim size göre doğrudur yanlıştır buna karışamam

saygılar...

Gülşen
05-09-2008, 22:08
Sevgili Cemo; bazı kişiler nedense dünyanın sadece insanlar için olduğunu düşünüyor. Ve dinden bahsediyorlar, oysa ki her canlı gibi kedilerin, köpeklerin, ağaçların, böceklerin bir yaşam hakkı var. Bu kendinden başka kimseyi sevmeyen kişiler; yalnızca sıkıştıklarında, deprem zamanı olduğu gibi kedilerden, köpeklerden medet umuyorlar. Kendi canlarını kurtarmak için...Üzerinden biraz zaman geçip; deprem gündemden düşünce, yine hayvanlara düşman oluyorlar. Arkadaşlarımızın yazdıklarını okudum. Bu şartlarda Paşa'yı göndermeleri zor. Paşa paşa oturacaklar yani ::)

Todor
05-09-2008, 22:15
Bazı mezheplerde köpek, domuz ile aynı ayarda pis hayvanıdır. Üzerinize değer ise aptestiniz bozulur vs vs. Din açısından yaklaşmalaı bundan olsa gerek.

FarukTUNCA
05-09-2008, 22:24
Dünyanın sadece kendi etraflarında döndüğünü sanan, ufak beyinli insanlar...
TÜM CANLILARA BİRAZ DAHA SAYGI LÜTFEN.

Sayın Cemo, işiniz zor ama mücadele etmek gerek.

cybel
05-09-2008, 22:43
Din açısından bakıldığında evet bazı mezheplerde köpek ile temas haram. Olabilir ama sebep asansöre çiş yapması ve temizlik imandan gelir görüşü sanırım. Benim izmirde sıfır numara dünya tatlısı bir terrierim var ve annem ayıptır söylemesi beş vakit namaz kılar.
Cemocum ******* apartman sakinleriyle uzlaşmak en iyi yol. Aslında kimsenin çimlere işediği gerekçesiyle dava açaçağını zannetmiyorum. Anladığım kadarıyla yüksek bir katta oturuyorsun ve havlayarak insanları rahatsız etme gibi bir durum yok. Çok endişelenmemeni öneririm. Bizim köpeğimiz girş katta gelen geçen herkese havlıyor. Gece geçen arabalara havlıyor. Gezmeye giderken apartmanın dışındaki bölüme kokusunu bırakmadan geçmiyor:) vs. tek fark bizim apartmandakiler insanlar kadar birde hayvanları seviyor. Bu olay en kısa zamanda çözüme ulaşır umarım. Döndüğüne sevindim bu arada.

cemo
06-09-2008, 11:14
Sevgili Cybel, ben apartmanın en üst katındayım. Camın önüne ona oturması için yer yaptırdık, sokak köpeği görürse havlıyor ya da kedilere.
Birde oyun oynarken heyecanlanıp havlıyor. Öyle dakika başı havlayıp milleti rahatsız etmiyor. Geçen sene yine ramazanda, davul çalmaya başlayınca korkudan çok havlıyordu, şimdi nasıl yaptıysa, kızım ona da alıştırdı, sesi çıkmıyor.
Ben, konuşarak halletme yanlısıyım, ancak takmış bir iki kişi var paşa ya.
Bakalım nasıl hallolacak? İstiyorlarsa versinler mahkemeye. Biz evden çıkmayı göze aldık.

cemo
06-09-2008, 11:29
Ayrıca arkadaşlar; biz, eğer asansöre biri binecekse bekliyoruz. Öncelik onların yani, buna rağmen bindirmeyin deniyor. Yani köpeğin o kişiye değmesi gibi bir durum yok ki, dini açıdan bakılsın.Merdivenden de çıksa yine apartman girişine basıyor paşa.
Girişe kadar olan kısıma bişey denmeyip, asansöre bindirmeyin denmesi neyin nesi, bunu anlayamadım ben.

denizakvaryumu
06-09-2008, 12:13
Şafi mezhebinden olanlar için ( ki Türkiye'de çok fazla sayıda şafi mezhebinden olan kişi vardır) köpek beslemek benim bildiğim kadarı ile haramdır.

Aynı asansöre binilmesi dahi düşünülemez.Köpek asla sevilmez.Diyarbakır Ulu camide Şafiler ve Hanefiler aynı camide ama ayrı mekanlarda namaz kılarlar.

Bu bağlamda ve diğer belirtilen konular (çiş, havlamak, köpek fobisi, çocukların durumu)
birlikte ele alındığında apartman yönetim defterinde olsun olmasın tanıkların ifadeleri ile mahkeme köpeğin tahliyesine karar verir.

Yapılacak en iyi iş, komşularla uzlaşıdır.

cemo
06-09-2008, 13:47
Sevgili Denizakvaryumu,
Bildiğim kadarıyla bir mezhep farkı yok. Dindar insanım, bu yüzden rahatsız oluyorum diyen komşu, bir yıldır bindi bu asansöre.
Eğer mezhepten dolayı olsaydı, taşındığında hemen koyardı tavrını.
Tabi ki yapılacak birşey yok anladığım ve üzüldüğüm, evi boşaltacağız.
Eve daha geçen sene taşınmıştık, çok emek verdik.
Şimdi beklemedeyiz, bakalım şikayet edeceklermi?
Herşeyde vardır bir hayır diyorum.

eskimo
06-09-2008, 16:37
Dini kuralların en katı yaşandığı Afganistan'da bile tazılarla insanlar içiçe.
Açlıklarına rağmen ekmeğini köpeğiyle paylaşıyorlar.
Köpekler, bazı kesimlere köylülüğümüzü,göçebeliğimizi hatırlattığı için din kılıfında köpek düşmanlığı yapılıyor.

Sanırım bir köpeğin, bir kaç hayvani güdüleri, bir kaç insanın, insani güdülerini kabartmış.
Paşa'yı istmezken;siz insanın, düşünceleri komşu insanlar için pek dikkate alınmamış.
Köpek güdüleri ve insan güdüleri karşı karşıya
ama köpeciğin bunda hiç haberi yok.Yine de Paşa çok şanslı,onun için taşınmayı bile göze alan sahibi var.

Passion
06-09-2008, 17:38
Ben din bilgini / uzmanı değilim ; fakat Allah'ın verdiği aklı fikiri kullanmaya çalışıyorum. Gerçekten dindar olduğunu gerekçe gösteren bir insanın ki kimin gerçekten dindar olduğunu değerlendirmek bize düşmez , hayvanlara, insanlara , doğaya , Tanrının yarattığı bütün güzelliklere karşı içinde sevgi ve saygı duyması gerekir diye düşünüyorum. Bu benim naçizane fikrim. Katılan olur olmaz.

Hz. Muhammed'in ve Mevlana'nın kedisiyle ilgili anlatılan hikayeleri herkes duymuştur sanırım. Burada onları tekrar anlatmama gerek yok. Her kim internette biraz araştırırsa kolayca bulabilir.

Bu konuda internette bulduğum bir bilgiyi de buraya aktarmak istiyorum:
'' Kuran'da, hayvanların insanlara fayda veren yönlerinden biri de güvenlik sağlamaları olarak haber verilmiştir. Örneğin köpeklerin, sahiplerinin güvenliğini sağlamak amacıyla kullanılabileceklerine dair işaretler vardır. Kehf Suresi'nin 18. ayetinde Ashab-ı Kehf'in köpeklerinden bahsedilmektedir. Daha pek çok ayette de hayvan sevgisi ve hayvanlardaki yaratılış delillerinin incelenmesi teşvik edilmiştir.

Sevgili Cemo bunları neden yazıyorum? Tepkisini dindarlığı bahane göstererek yapan komşunu sen de bu şeklide savunma yaparak, ikna edebilirsin diye düşünüyorum.

Hayvanseverliğin çok güzel ve taktir edilmesi gereken bir duygu olduğunu düşünüyorum. Çevreye rahatsızlık vermeden ( hijyen, gürültü vs. açılarından) evde beslenmesine de karşı değilim. Bilakis hayvan dostlarımızın insanların negatif enerjilerini aldıklarını ve verdikleri sevgiyle onlara bir çeşit terapi olduklarını düşünüyorum.

Hayvanların doğal yaşam çevresinden koparılmadan yaşamaları en güzeli ******. Ama kedi köpeklerin sokaklarda başıboş dolaşıp, çöplüklerde beslenerek , soğukta üşüyerek ve çeşitli hastalıkları taşıyarak yaşamalarındansa evde güvenli ve sıcak bir ortamda yaşamaları onları da daha mutlu eder sanırım.

Bu iş hepiniz de bilirsiniz ki büyük sorumluluk istiyor. Bakamayacağımız hayvanları satın alıp, onların ihtiyaçlarına cevap veremeyip onları sefil ve mutsuz bırakmaya kimsenin hakkı olmadığını da yazmadan geçemeyeceğim. Sevgili Paşa için evini bile satmayı düşünen , ona oğlum diyen Sevgili Cemo nun yanında Paşa'nın mutsuz olmasına imkan yok sanırım.

Ayrıca Cemo'nu hijyen kurallarına da çok dikkat ettiğini birebir yazışmalarımızdan biliyorum.

Lafı çok uzattım farkındayım. Sözün kısası sevgili Cemo canını fazla sıkma ve elinden geleni yapmaya çalış, insanları ikna etmeye çalış. Çok da zorlanırsan senin de dediğin gibi ,kötü komşu insanı mal sahibi yaparmış, sen de bu bahaneyle belki bahçeli bir ev sahibi olursun ;) .

Sevgilerimle..

highalltime
06-09-2008, 18:10
Komşularınmıza hak veriyorum, bende apartmanı bir köpekle paylaşmaktan rahatsızlık duyardım açıkçası.
Gayet haklılar.

eylems
06-09-2008, 18:58
Sevgili Cemo, öncelikle sana sabır diliyorum. Bizim apartmanda da köpek besleyenler var.(120 daireli bir apartman). Çocukluğunda bahçede av köpeği beslemiş biri olarak açıkçası apartman girişinde ve havlayan köpek görmek beni ürkütüyor. Şehir yaşamında insanlar genelde hayvanlardan uzak yaşamaya alışıyorlar ve olası bir hayvanla karşılamayı da istemiyorlar.Bu uzak yaşam zamanla bende fobiye yol açtı. Bu fobiyi yenmek için bir köpek alıp beslemeyi çok istedim ama insanlarla takışmamak için her seferinde vazgeçtim. Herkesin köpek sevmek **** sevmemek gibi bir zorunluluğu yok. Olaya birde bu açıdan bakmanı isterim. Köpek istememenin dindarlıkla alakası da yok. Bu şekilde söylemeleri korkuyorum demekten kolay olduğundandır.

cemo
06-09-2008, 19:06
Sevgili passion, bana moral verdin sağol.
Hayvan sevmeyen insanlar elbet bir bahane bulacaklardı, buldular işte.
Sevgili Gülşen in dediği gibi, deprem sonrası köpeklerden medet umarlar bu kişiler.Bu köpekler, göçük altında kalanları kurtarırken, şu an istemem apartmanda diyenler, acaba başlarına böyle bir felaket gelse yine istemem diyebilirlermi? Bırakın öleyim, köpek bana dokunmasın falan derlermiydi?
Kaç gündür eşim paşayı kucagında indirip getiriyor eve. Biz elimizden geleni yapacağız.
İçinde hayvan sevgisi, bitki sevgisi ve insan sevgisi olanlar beni çok iyi anlamıştır.

cemo
06-09-2008, 19:15
Sevgili eylems, köpekten korkmak çok farklı bir durum.Ben bile hala, büyük köpek görünce, bir dururum önce yanaşamam.Elbette sevmek **** sevmemek konusunda herkes istediğini yapabilir. Ancak, ben isterdm ki daha güzel bir şekilde söylensin. Komşuluk hakkı diye birşey var.
Dediğim gibi, biz yine de kucağımızda getirip götürüyoruz. Toplu yaşanan yerlerde herkese fedakarlık düşüyor.

dubief
06-09-2008, 19:21
Bunları söylemek yanlış belki ama bende dinime düşkün bir insanım ailemiz dinine düşkün ve köklü bir ailedir ama senelerdir aile ferlerimizin içinde muhakkak köpek olmuştur.

cemo
06-09-2008, 19:36
Arkadaşlar, konuyu dine getirme işi yanlış zaten bana göre.
Benim annem namazlı aptesli kadın, paşa varken bile namazını kılıyor, ayrı bir oda da.
Bence din konusuna bizler hiç girmeyelim, tartışma başka yerlere gider.
Dindarlık kılıfıydı diyelim, geçelim.
Dünden beri arsa aramaya başladık, müstakil ev için. Benim endişem, biz arsayı bulup evi yapana kadar, paşayı atmaya kalkışmaları. Bu konuda bana yardımcı olmanızı isterim.

Todor
06-09-2008, 20:45
Kimsenin sahip olduğu hayvanının ihtarname ile ya da site veya apartman olağan toplantsında alınan kararla ya da belediye zabıtasının kararı ile ya da imza toplanarak TAHLİYE EDİLMESİ mümkün değildir. Tahliye edilecek hayvan için mutlaka mahkemeden karar alınması şarttır

Aksi takdirde mahkeme kararı olmadan evinize girerlerse konut dokunulmazlığı suçunu bile işlemiş olabilirler. Onun görevi asgari sağlık koşullarına aykırı bir durum varsa idari para cezası kesebilene kadardır, fakat tek başına adeta bir mahkeme imiş gibi tahliyeye
karar veremez.
-602 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ o Cilt: 81 o Sayı: 2 o Yıl 2007

Apartmanda bulunan tüm kat malikleri toplanıp hayvandan şikayet etmediklerini yazılı olarak beyan etseler ya da tanık olarak ifade verseler bile yıllar önce tapuya bir şekilde dercedilmiş apartman yönetim planının bu yasağını aşamamaktadırlar.

Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 1991 yılında vermiş olduğu bir kararında hayvanlara o zamanki bakış açısını aynen şöyle dediğini burada da önemli olarak vurgulamamız gerekir. "Köpek, evcil bir hayvan olup günümüzde bir çok ailenin beslediği hayvanlardandır. O nedenle köpeğin bizatihi varlığının rahatsız edici bir unsur olarak kabulü mümkün değildir


Bu bilgilerin ışığında belirtelim ki, her ne kadar KMK md.28/II ile yönetim planının kat maliklerince nasıl değiştirilebileceği belirlenmiş ise de, iradeyi gösteren davranışlar ya da irade etkinliğinden biri ile, kat maliklerinin örtülü irade açığa vurması ile de hayvan beslenmesine ilişkin yönetim planında yer almış olan hükmün değiştirilmesine hiçbir engel yoktur. Kat maliklerinden birinin, örneğin köpek beslenmesinin sürekli olduğunu
gören ve bilen öteki kat maliklerinin uzun sayılabilecek bir zaman diliminde, bu durumu bildikleri ve gördükleri halde buna karşı koymamış (ses çıkarmamış, itiraz etmemiş) olmaları kısacası, bu tutumları örtülü (zımni) irade açığa vurmasıdır ki, böylece örneğin köpek beslemeyi onayladıkları, yönetim planının bununla ilgili hükmünün değiştirilmiş olduğu kabul edilmek gerekir. Üstelik yönetim planındaki yasağa karşın, uzunca sayılabilecek bir zaman diliminde ses çıkarmayan, durumu gören ve bilen kat malikleri, örneğin bağımsız bölümde köpek besleyen kat maliklerinde güven yaratmış olurlar ki, uzun bir süreden sonra, komşuluk hukuk sınırlarını aşmayan, rahatsızlık vermeyen, etrafı kirletmeyen bir hayvanın apartmandan atılması nı istemek, doğruluk ve güven kurallarına (MK md. 2, KMK md. 18/I) tümüyle aykırıdır



size karşı dava açana karşı Türkiye'de apartmanların yüzde 80'i kaçak olduğu için projeye aykırılık davası açın. Bunu tek başınıza değil yine bir avukat yardımı ile yapın. Mahkeme tapudaki projeye uygun hale gelmesi için karar oluşturacağından ve kimse dekorasyon yapmış olduğu evin bir kedi köpek için yıkılmasını istemeyeceği için ilk açmış odluğu davayı geri alacaktır


Kaynak: http://www.pozitifkopek.com/apartman.html

Şöyle bir hesap edersek, sizi mahkemeye vermeleri ve bu mahkemenin sonuçlanması, sizinde yargıtayda dava açıp sonucunun belli olması 2 seneyi aşkın bir süre demek. Bu süre içinde rahat rahat kendinize yer bakabilirsiniz.

Şunu hatırlamakta fayda var, zabıta olsun, toplum polisi veya jandarma, girip sizin evinizden köpeğnizi alamazlar. Bunun için mahkemeden yazılı emirleri olması gerekir. Verdiğim linkte tüm sorularınıza cevap var. O metin biraz uzun ama anlaşılamaz değil.

Ayrıca karşı dava açmayıda düşünebilirsiniz. Böylece ipler sizin elinize geçer. Ya onlar sizin köpeğinizle yaşamayı kabul ederler ve ya panjurlarından, pimapenli balkonlarından olurlar. Tabi bu bir miktar sinir bozuklyğu yaratacaktır. Hergün yüzünü gördüğünüz komşularınızla bu derecede karşı karşıya gelmeyi göze alabilir misiniz, bilmiyorum.

cemo
06-09-2008, 20:59
Sevgili Todor, yardımınız için çok teşekkür ederim.
Konu komşuyla tartışmaya girmek son isteyeceğim şey.Ancak mecbur bırakılırsam, herşeyi göze alabilirim.
Bizi aydınlattınız, bu gece daha rahat uyuyacağız.
Sevgilerimle

denizakvaryumu
06-09-2008, 22:06
Birbirleriyle mahkemelik olan ve aynı apartmanda yaşayan insanların daha sonra sudan sebeplerle bile kavga ettikleri bir gerçek ve hatta bu durum çok daha ciddi kavgalara yol açabilmekte.

Köpeğin kucakta getirilip götürülmesi bu anlamda iyi bir düşünce.

Ben, bu ve benzeri davranışları göstererek uzlaşıdan yanayım, bu davranışları gördükçe size dava açmayacaklardır.

cemo
06-09-2008, 23:25
Sevgili Denizakvaryumu,
biz elimizden geldiğince tatsızlık çıkmaması için herşeyi yapmaya hazırız. Şimdiye kadar oturduğum hiçbir apartmanda, ya da lojmanda bir tatsızlık yaşamadım.Ancak kendi evimde böyle bişey oldu, keşke olmasaydı.
Daha önce biri gidip yöneticiye şikayet etti. Çocuğum uyanıyor havlayınca diye. Arada 2 kat var, ben gidip konuştum kendisiyle, güzelce anlattım. Oda anlayış gösterdi.
Sorunları konuşarak çözeceğimizi düşünüyorum. Ancak yine de ne olur ne olmaz diye, mahkeme açarlarsa ne yapmam gerektiğini bilmek istedim.

m ü g e
06-09-2008, 23:56
Sevgili Cemo, yaşadığınız üzüntüyü bizimde köpeğimiz olduğu için sizi çok iyi anlıyorum. Umarım en kısa zamanda olayı iki tarafında üzülmeyeceği şekilde tatlıya bağlarsınız. Başta Sn. Todor olmak üzere birçok arkadaşımız konu ile ilgili size yardımcı olmuşlar, bildiğim kadarı ile köpeğiniz apartmanda yaşamaya başladıktan sonra alınan kararlar geçerli sayılmıyor. Köpeğinize sahip çıktığınız için sizi kutluyorum ******* en doğrusu bu duyarlılığı göstermek..

Doğum gününüz kutlu olsun :D

cemo
07-09-2008, 00:16
Güzel dileklerin ve paylaşımın için teşekkürler sevgili Müge.

Ela
07-09-2008, 09:31
Anne... (1)


CUNDA’da onu evin önünde ilk gördüğümde ağzında çöplükten aldığı bir ekmek parçası vardı. Kimse ekmeğini elinden almasın diye etrafa bakınarak, adeta küçülerek ve sinerek gitti.

Arka sokakta bir inşaatta yavrularının olduğunu söylediler.

Sonra göz göze geldik; bir kangal.

Buralara nasıl gelmişse, kulaklarını kesmişlerdi, yüzünde inanılmaz bir korku ve hüzün vardı. Alttan alttan bakarak "Yavrularım var, bana dokunmayın" der gibi kuyruğunu salladı.

(Bu durumlarda nedense ben de bir yerimi sallamam gerektiğini düşünürüm sanki.)

Bir süre sonra arkasında yuvarlana yuvarlana yol alan altı kişilik minik ordusu ile çıkageldi:

Altı tane uzun kulaklı av köpeği...

Andree, "Bak nelerimiz oldu?" diye müjde verdi. Baktığımda, buzluğumun kapağının yarısını paylaşıyorlardı.

*

Ben hiç böyle "anne" görmedim.

Acından geberse, yavruları yesin diye verilen yemekleri yemedi, kenara çekildi ve onlar doyduktan sonra kalanlarla yetindi. Geceleri el-ayak çekildiğinde bebeklerini boş arsaya çıkartıp nasıl eğittiğini uzaktan izledik. Anne, yavrularının sokakta kalacağını biliyormuş gibi, önce onlara çöp bidonundan yiyecek bulmayı öğretti.

Birisi bebeklerini sevdiğinde mutlu mutlu kuyruğunu salladı, hayvan sevmeyen birisini hissettiğinde, bebeklerini alıp gitti.

İnsan ya da başka bir canlı...

Bir annenin yüreğindeki şefkat, sevgi, korku, endişe ve koruma duygusu, bu kadar mı akıl almaz olurmuş?..

*

Şu an itibarıyla bebekler biraz daha büyüdüler...

Eşya taşımayı sevdikleri için, sabah kalkanlar kapılarının önünde değişik ayakkabılar bulabiliyorlar. Plajdakiler terlikleri ceplerinde dolanıyorlar. Önceki sabah bizim bahçede yarımşardan iki adet gözlük kılıfı vardı.

Sabahları yandaki arsa kalabalık oluyor. Herkes selamlaşıyor ve terliklerini aramaya devam ediyorlar.

Ama bizim mahalle onları sevdi.

Hepimizde "Panjurlar kapatıldığında ve herkes gittiğinde ne olacaklar?" burukluğu var. Sokaklarda aç kalacaklarını, ya belediyenin gelip onları öldürmesi olasılığını "insan" olarak bizler biliyoruz.

Haftaya size devamını yazarım.

Onlar bir aile.

Şimdilik her şeyden habersizler.


Bekir Coşkun'un bugün kü yazısını okuyunca gözyaşlarımı tutamadım. Sizin köpeğinize yapılanlar yüzünden, kaç gündür çok üzülüyordum. Umarım bu yazıyı o hayvanların da duyguları olduğunu bilmeyen insanlar da okurlar. Bir de şu var; birisi onunla aynı asansöre binmiyormuş. Ona lütfen şunu sorar mısınız.
- Hangi dinde hayvanlara kötü davranın diyormuş. Hangi kitapta yazıyormuş.

Arkadaşım işin zor, böyle cahillerle uğraşmak zor, köpeğin için savaşmanı öneririm.

cemo
07-09-2008, 11:43
Sevgili Ela,
Boğazım düğüm düğüm, ellerimin titremesinden hafleri zor buluyorum klavyede inan.
Aslında onlara sorulacak o kadar soru var ki. Alacağım cevaplar yine beni üzecek. Sizi anlamıyacak insana, kendinizi ifade etmeye çalışmak kadar zor birşey var mı?
Kızım söylemiş zaten, sizin bastığınız yere basıyor bu hayvan ve her eve girişinde patileri yıkanıyor önce diye.Ayrıca bizler umumi tuvaletlere basıyoruz, oysa paşa çayır a çimene
Sanki hissetti yavrum, dün evin önündeki çimene yapmadı çişini.Ta ki, sahile varıp arabadan inene kadar tuttu kendini.:(
Peki bu eziyet, bu günah değil mi?
Rabbim işlerimizi rast getirir de, bir an önce gönlümüze ve kesemize göre bir arsa bulup, paşamızla beraber rahat yaşarız inşallah.

Ela
07-09-2008, 11:55
19 yaşımdan beri yani yaklaşık 19 senedir apartmanda oturuyorum. Daha önce bahçeli müstakil evde oturuyorduk, kedilerimiz ve köpeklerimiz, çok güzel bahçemiz oldu. Kendimi bildim bileli doğayla içiçe yaşıyorum. Allah'ın yaratmış olduğu herşeye hayranım. Bazı insanların, kendinden başka canlılara hatta belki kendi soyundan gelenlere bile saygısızlık yapmasına karşıyım. Bu dünya bütün canlıların sadece insanların değil. Tersi olmuş olsaydı sadece insanlar olurdu. Neyse arkadaşım kendini fazla üzme, İnşallah herşey istediğin gibi olur, umarım hayal ettiğin arsayı da alırsın. Çok zor yaşadıkların seni anlıyorum.

Passion
07-09-2008, 22:28
Sevgili Ela,

Buraya aktardığın Sn. Bekir Coşkun'un yazısı beni çok duygulandırdı. Ben de birkaç şey söylemek gereği hissettim.

Bu dünyanın sadece insanlar için yaratıldığını , geri kalan bütün canlı cansız herşeyin ( bitki, hayvan, toprak, deniz ) sadece insanlar için varolduğunu düşünmek gibi bir yanlışın içersindeyiz. Oysa düşünebilsek ki : İnsanoğlu da , hayvanlar, ağaçlar gibi; toprak gibi ; su gibi bu tabiatın bir parçası , insanoğlu tabiata ne verirse ancak onu alabilir, o zaman belki şunun farkına varabiliriz ; bizim ne kadar yaşama hakkımız ve bu dünyanın nimetlerinden yararlanma hakkımız varsa diğer canlıların da en az o kadar var.

Bunun farkına varabilseydik eğer dünyayı paylaştığımız diğer canlılara ve tabiat anaya saygı ve sorumluluğun bir sonucu olarak , tabiat anaya bu kadar hor davranmazdık. Dünyayı sadece bizimmiş gibi harcamaz , diğer canlılarla da yaşama alanı bırakırdık. Ama biz doğayı bu kadar hırpalayarak gelecekteki insan evlatlarına da yaşayacak dünya bırakmıyoruz bunun farkında değiliz.

Ela
08-09-2008, 07:56
Sevgili Passion, size tamamen katılıyorum. Bu yazıyı ben de ağlayarak okudum.

MeyveliTepe
08-09-2008, 08:16
Sevgili Ela,
Boğazım düğüm düğüm, ellerimin titremesinden hafleri zor buluyorum klavyede inan.
Aslında onlara sorulacak o kadar soru var ki. Alacağım cevaplar yine beni üzecek. Sizi anlamıyacak insana, kendinizi ifade etmeye çalışmak kadar zor birşey var mı?
Kızım söylemiş zaten, sizin bastığınız yere basıyor bu hayvan ve her eve girişinde patileri yıkanıyor önce diye.Ayrıca bizler umumi tuvaletlere basıyoruz, oysa paşa çayır a çimene
Sanki hissetti yavrum, dün evin önündeki çimene yapmadı çişini.Ta ki, sahile varıp arabadan inene kadar tuttu kendini.:(
Peki bu eziyet, bu günah değil mi?
Rabbim işlerimizi rast getirir de, bir an önce gönlümüze ve kesemize göre bir arsa bulup, paşamızla beraber rahat yaşarız inşallah.

Sn.Cemo,
Ne yazık ki, bir hayvan dostu olmamış insanların kavrayıp anlayabileceği şeyler değil bunlar. Köpeğiniz sayesinde belki de hayal ettiğiniz şeyleri yapmaya başlayacaksınızdır, kimbilir!

cemo
08-09-2008, 09:22
Desteğiniz ve temennileriniz için, çok teşekkür ederim.
İsteğim, en kısa zamanda paşa ile rahat edeceğimiz bir evimiz olsun.
Bir bahçemiz olursa, yavrucak camdan bakmakla yetinmeyip,(günde 3 kere dışarı çıkarıyoruz) koşup oynardı, özgürce.

cybel
08-09-2008, 11:41
Cemocum umarım tüm dileklerin gerçek olur Altınolukta bir bahçede koşar oynaş paşa.

Emine Aktaş
08-09-2008, 15:09
Sevgili cemo,
Üzülmeyin, her şeyin daha güzeli olsun... Belki bu olay, sizin daha çok mutlu olacağınız bir çevre edinmenize sebep olabilir.

MeyveliTepe
09-09-2008, 10:29
Hem de nasıl... Hem özendirip hem de güldürürler (http://meyvelitepe.typepad.com/meyvelitepe/2008/09/tatili-kim-yapt%C4%B1.html#more) bizi...

berduray
09-09-2008, 10:49
Benim de bir köpeğim vardı, bizden güzel yüzüyordu.

Todor
09-09-2008, 14:47
Tüm retriver suda vakit geçirmeyi çok severler. Aslında av köpeği olsalarda oyunculukları sayesinde diğer işlerde de çok başarılı olabilirler. Bir belgeselde labrador retriverlerın alabalıkları güttüğünü izlemiştim. Yani soğuk suya oldukça dayanıklıdırlar. Bunun sebebide deri altı yağ tabakalarının kalın olmasından kaynaklanır.

Bir köpeği eğitirken, yapmasını istediğiniz işin, oyun olduğuna inandırabilirseniz çok daha fazla verim alırsınız. Gördüğüm kadarı ile Köpük, cinsinin temel özelliklerini taşıyan çok güzel bir golden. Geniş göğsü çok hareketli olmasına ve nefesinin kesilmemesine izin verir. Tüy yapısından anladığım kadarı ile, oldukçada sağlıklı ve bakımlı. Çok güzel bakmışsınız, tebrik ederim.

cemo
09-09-2008, 20:12
Paşanın denizi neden sevmediğini Todor sayesinde öğrendim.Biz paşayı, suyu sevmiyor diye çocuk gibi kucağımızda alıp,, az açığa götürüyoruz.Ama o bıraktığımız anda motor takılmış gibi kıyıya doğru yüzüyor. Asla suya girmek istemiyor.Demek zamanında hata ettik, oyunla alıştırmak lazımmış.

Sn meyveli, tepe keşke videosunu koysaydınız, ne güzel olurdu.Bu bile mest etti kızımla beni.
saygılar

cemo
12-09-2008, 12:43
Arkadaşlar güne yine çok üzücü bir olayla başladık.
Halbuki çok neşeli kalkmıştım, Ereğli li arkadaşlarımla öğlen 12 de buluşmam vardı. Sabahları 8-9 gibi eşim paşayı çıkarır dışarı. Onlar dışarı çıktı, cep tel çaldı. Eşim hemen aşağıya in paşa ve ben yaralandık dedi. Kalbim duracak sandım bir an. Yaralıysa nasıl arabayı kullanacak , ne yapsam falan diye panik oldum. Kızım indi hemen aşağıya o zaten panik. Fırladık evden, kapının önüne.paşa kan içinde eşim kan içinde:(((

Hemen hastaneye sürdüm ben arabayı, eşim yanımda veterinere gidelim önce diyor.Eşimin elini kapmış köpek, paşanın kulağını 10 cm yırtılmış kulak.Allahtan eşimin sadece parmağını yarmış. Pantalon yırtılmış, dizi kan içinde. Epey mücadele etmişler stanfortshire cinsi bir köpekmiş saldıran. Sahibi arabadan indirirken elinden kaçmış ve direk paşaya saldırmış.

Neyse önce eşimi hastenye götürdüm, ordan veterinere geçtik.Kızım baygınlık geçirdi. Tam 1.5 saatte diktiler yaralarını paşamızın.Az önce eve geldik, yatıyor şimdi uyuşuk vaziyette.

Bu arada, arkadaşlarla olan tanışma randevumuza katılamadım üzgünüm.
Hepinize sevgiler.

Ela
12-09-2008, 13:22
Çok üzüldüm.:(Geçmiş olsun. Umarım en kısa zamanda iyileşirler.

Gülşen
12-09-2008, 13:54
Çok üzüldüm Cemo; yine de paşa ve eşin şanslılarmış. Çok geçmiş olsun.

cemo
12-09-2008, 14:01
Çok şükür allaha arkadaşlar, boğazından da yakalayabilirdi. Kulak dikildi iyileşir,, ama kızım çok kötü ruhsal olarak, zaten panik atağı vardı, depreşmese yeniden bari.

eylems
12-09-2008, 14:06
Geçmiş olsun cemo.

MSaygin
12-09-2008, 14:43
Geçmiş olsun :(

Şimdi bu kadar aksiliğin üzerine tuz biber olmak istemiyorum ama bu ve benzeri olaylar yüzünden ben de aslında çevremizde köpek olsun istemiyorum.Sizin ne kadar titiz davrandığınızı tahmin edebiliyorum, yukarıda da yazmışsınız zaten, sorundan sonra kucağımızda taşıyoruz diye.Ağaçlar.net üyesi kültürlü bir insansınız, bir hayvanla yaşarken komşularınızla kuracağınız iletişimi dengeleyebilirsiniz ama herkes sizin gibi değil.
Eski apartmanızda 1 sene kiracı olan bir aile vardı, köpekleri de vardı.Karı koca koca köpeği çocuğun eline verirler, çocuk da apartmanın girişinde bütün gün köpekle durur, girene çıkana zehir ederdi günü.Köpek hırlayıp, havladıkça pişkin pişkin sırıtır, annesi babası olmayan çocuğu apartmana bırakmazdı.Bazen köpeği bırakırlar, köpek kimseye rahat vermez çevrede, vs.
Bu tabi ki dünyayı paylaştığımız hayvanların yarattığı bir sorun değil, nasıl evinde gürültü yapmadan oturmayı bilmiyorsa, nasıl komşularıyla geçinmeyi bilmiyorsa, nasıl balkondan çöpünü döküyorsa hayvanıyla da o şekilde yaşayan az gelişmiş hemcinslerimizin yarattığı sorun.Ama böyle insanlarla yaşamak zorunda olduğumuzdan bu problemler de bitmeyecek.

Paşanızla keyifle oynayabileceğiniz bahçeli evinize bir an önce kavuşmanızı diliyorum, eşinize, kızınıza ve Paşanıza da geçmiş olsun.Umarım bu keyifsiz zamanda canınızı sıkmadım, biraz da karşı pencereden bakabilmemizi istedim.

Selamlar,

cemo
12-09-2008, 15:20
Sn Msaygın, asla canımı sıkmadınız..
Ben de, sizin yaşadığınızı yaşasam emin olun aynı şekilde düşünürdüm. Kimsenin kimseyi rahatsız etme hakkı yok. Bu ister insan olsun, ister hayvan.
Biz, ailece üstümüze düşeni yapmaya çalışıyoruz, kimseyi incitmeden.
Paşa, evden çıkarken de sürekli bağlı, asansöre gelince de eşim kucağına alıyor, rahatsız olmasın kimse diye.
Ayrıca, sararmış 2 metrelik yere de çişini yapmıyor artık. Sahile varana kadar ağlıyor, ama ne yapalım, başka yapacak bişey yok.
Dilerim, komşular da aynı duyarlılığı gösterir.
Arsa işini , en kısa zaman da halledersek, sanırım hepimiz rahat edeceğiz.
Güzel dilekleriniz için teşekkür ederim.
Saygılar

Passion
12-09-2008, 15:24
Hepinize çok geçmiş olsun Cemo'cuğum. Çok üzüldüm. Tüm ailene acil şifalar diliyorum canım arkadaşım.

Sevgilerimle

cemo
12-09-2008, 16:04
Sn uzman16, bu söylediklerinizi yapıyoruz inanın.
Patik giymek sitemiyor, yürüyemiyor çünkü. O yüzden kucağa alınıyor. Bu olay yaşanmadan da biz, zaten kimseyle asansöre binmiyorduk. Aynı anda apt na girsek, biz bekliyoruz, siz buyrun diye. Ha yaşlı bir teyzemiz var, birgün kızıma, gel kızım, binerim ben nolacak demiş. Böylesi de var, öylesi de.

Todor
12-09-2008, 16:11
Staffordshire dediğiniz sanırım Staffordshire bull terrie veya Staffordhire pit bull terrie. Kısaca pit bull denen ırk yani.

Benimde 4 köpeğimden biri pit bull ve böyle olaylardan dolayı ejderha besliyormuş gözüyle bakılıyorum. Oysa pit bull dünyadaki en iyi ırklardan biri. Lütfen köpeği suçlamayın. Bir suç varsa köpeğini yeterince sosyalleştirmemiş sahibindedir.

Sarımsak tableti ve balık yağı şurubu verin. Bulabiliyorsanız balık yağı şurubunu sade olanından alın. Kesinlikle portakallı almayın. Balıkyağını eczanede, sarımsak tabletini veterinerde bulabilirsiniz. Tableti üzerinde yazan gibi veya veterinerin belirttiği dosajda verin. Balık yağını ilk 15 gün günde 1 çay kaşığı, daha sonra 2 günde 1 çay kaşığı şeklinde verebilirsiniz. 1 ay boyunca kullanın. Daha sonra isterseniz devam eder isterseniz kullanmazsınız. Bunlar yaralarının çok çabuk iyileşmesini sağlayacağı gibi tüylerinide pırıl pırıl yapacaktır.

Çok geçmiş olsun. Hem eşinizin hem Paşa'nın bir an önce sağlığına kavuşmasını dilerim.

Arzu Kasapoğlu
12-09-2008, 16:15
Çok geçmil olsun Cemo. Eşine ve Paşaya acil şifalar dilerim.

cemo
12-09-2008, 16:47
Sevgili Todor, evet cins bu, Staffordshire bull terrier.
Köpek pet shop sahibi bir bayanın. Bayanın kendisi zaten köpek eğitmeni. Bayanın anlattığı bu cins köpeklerin, belli ayda diğer köpeklerle beraber olup sosyalleşmesi gerektiği. Fakat bu köpek o yaşlarda sadece kardeşleriyle oynamış diğer köpeklere alışamamış. Daha önceden de vukuatlı bir köpek.Köpek gördüğü zaman direk saldırıyormuş.Bayan baya uğraşmış eğitmek, sosyalleştirmek için. Artık son zamanlarda, sadece uzaktan bakıyordu köpeklere dedi. Ama bugün, maalesef pet shop a babası getirmiş köpeği. Arabadan indirirken bir İHMAL sonucu köpek kaçıvermiş ve direk paşaya koşmuş. Burda elbette ,köpeğin suçu yok tamamen orada sorumluluğu alan kişinin ihmali. Bizim de kadından istediğimiz bir daha babasına bu sorumluluğu vermemesi. Yoksa eve gelir gelmez internetten cinsine baktık köpeğin, çocuklarla ve insanlarla çok iyi anlaştığı ,çok iyi bir aile ve koruma köpeği olduğu. Yine de dövüş köpeği olarak üretilmiş bir köpek. Kadın da içgüdülerine yenik düştüğünü söyledi zaten. Biz küçük köpek sahibi olarak 1 dikkat ediyorsak böyle şeylere, bu cins köpek sahiplerinin 2 dikkat etmesi gerektiğini düşünüyorum. Burda sorumluluk ******, kesinlikle sahibinde.

Balık yağını yarın alacağım.Bu akşamı rahat geçirebilmesi için yapabileceğim başka bir şey var mı bildiğiniz.Ağrı kesici vermeyin dedi veterinerimiz kanı sulandırdığı için. Öneriniz ve ilginiz için teşekkür ederim.

cemo
12-09-2008, 16:49
Üzüntümüzü paylaşan tüm dostlara, teşekkür ederim.

MeyveliTepe
12-09-2008, 17:05
Sn.Cemo, geçmiş olsun. İnşallah Paşa problemsiz iyileşir. Bu gibi saldırganlıklarda hayvanın cinsi tabii ki bir faktör. Ama daha da önemli bir faktör yetiştirilmesi.. Tekrar geçmiş olsun..

cemo
12-09-2008, 17:11
Teşekkür ederim MeyveliTepe,
Sorun yine insanlar, gördüğümüz gibi.İhmal de bulunmasalar, böyle bir olay yaşanmıyacaktı.

anilozer112
12-09-2008, 17:20
Paşam inşallah çabucak iyileşir.

Benimde bir paşam yani köpeğim vardı.(terrier) Dışarda yatardı. Yazın kalorifer dairesinde :D Birgün bizim kapının önüne not gelmişti köpeği balkonda besleyin diye. Sonra köpeğim öldü. Nedeni mi? Bilmiyorum. :(

Emine Aktaş
12-09-2008, 20:13
Sayın cemo, çok geçmiş olsun. Gerçekten daha kötü de olabilirdi, Allah korusun. Acil şifalar diliyorum, umarım kızınız da bu tramvayı çabuk atlatır.

cemo
12-09-2008, 20:56
Kızımın da, paşanın da atlatması zor görünüyor.
Akşam balık yağı alalım, hem paşa ihtiyaç gidersin diye dışarı çıktık. Arkadaşa rastladık, paşa arabada, ark görmek istedi. Paşa nasıl havlamaya başladı. Ki o tanıdığa havlamaz. Nasıl ürkek korkak oldu. Herşey bir tekamül, atlatırız bunu da inşallah.

Todor
12-09-2008, 21:10
Atlatacaktır. Ama siz de yardımcı olablirsiniz ona bu konuda. Gece, yavaş yavaş başını okşayarak uykuya dalmasını sağlayın. Kendini güvende hissetsin.

Ağrı kesicinin kan sulandırmaktan başka, hayvanın güdüsel olarak o bölgesini korumasında engeller. O yüzden hayvanlarda ağrı kesici tavsiye edilmez. Paşa şimdi iç güdüsel olarak kulağını kollayacaktır. Ama ağrısı olmazsa dikişlerini patlatabilir.

cemo
12-09-2008, 21:39
Boynuna bir koruyucu taktılar Sn Todor. Paşa sürekli kafasını sallıyor(ayağa kalkarsa) Akşam tekrar veterinere götürdük, ağrı kesici iğne yapıldı. Ama bir türlü uykuya dalamıyor. Vardiya usulü başını bekliyoruz okşayarak, öperek uyutmaya çalışıyoruz. Varlığımızı bilsin, yanında olduğumuzu hissetsin diye, enerji veriyoruz kendimizce.
Balık yağının sadesini bulamadık nöbetci eczanede çilekli vardı almadık.

Todor
12-09-2008, 21:51
Kapsülde alablirsiniz ama biraz daha pahallıya gelir. Şurup ucuzdur, fakat insnalar için, içimi zor olduğundan dolayı pek sadesi bulunmaz. Paşa'nın balık yağını ne kadar sevdiğini göreceksiniz. Mamasına damlatın, her zamankinden daha iştahlı yiyecek. Çok acil değil. Sabah alabilirsiniz. Nöbetçi eczane aramanıza gerek yok.

O koruyucunun adı elizabet. Kraliçe Elizabeth'in yakasına benzediği için o isim ile anılıyor. :)

Varlığınızı hissettirerek çok iyi yapıyorsunuz. Okşarken, hafif hafifde konuşun. Çünkü şu anda sadece sizden medet umuyor. Sizden başka kimsesi yok. Kime anlatsın derdini, nasıl anlatsın.

Hatta gece yatarken yanına kirli bir çorap, kazak koyarsanız bütün gece sizin kokunuzu alacaktır. Böylece yanındaymışınız gibi hissedecektir. Annesinden yeni ayrılmış yavru köpeklerde çok işe yarar bu. Tabi sizin yattığınız odada yatmıyor ise.

cemo
12-09-2008, 22:38
Sevgili Todor, kapsül daha iyi ise alırız, fiyat önemli değil paşadan.
Yarın alırız. Bu arada oğlumuz kral oldu:)) Bu da gecenin neşesi oldu bize.
Paşa zaten kızımla aynı yatakta yatıyor, inşlhh rahat bir gece geçirirler.
Biz de nöbete devam edeceğiz. Gerekirse sabaha kadar. Bizi anlayabilen insanlarla olmak ne güzel..ne şanslıyız. İyi ki varsınız.Sizin verdiğiniz moralle sabahı ederiz biz. Teşekkürler.

m ü g e
12-09-2008, 23:12
Sevgili Cemo, şimdi okudum büyük tehlike atlatmışsınız. Paşa'nın ve eşinizin önemli bir yara almamalarına sevimdim, iyi ki Paşa'nın boğazına denk gelmemiş. Bu kadarı ile kurtulmanız büyük şans. Hepinize geçmiş olsun, umarım Paşa ve kızınız olayı bir an önce atlatır. Görüşmek üzere.

cemo
12-09-2008, 23:21
Mügeciğim teşekkür ederim. 25 sene önceye döndük eşimle. O günler de, kızımızın başını bekliyorduk. Bu günse paşayı, kızımızla beraber. Biz o günleri atlattık, bu günü de atlatacagız inşallah.

m ü g e
12-09-2008, 23:35
Bu günleri hep birlikte atlatacağınıza inanıyorum. Geçtiğimiz günlerde tanıdığımızın köpeğine sokak köpeği saldırmış çok derin yaralar almış ve çok kötü durumdaymış, veterinere götürdüklerinde veteriner uyutmayı teklif etmiş fakat kendileri kabul etmeyip ameliyatla yaraların dikilmesini istemişler. İlk zamanlarda çok sorunlar yaşadılar, bir bacağı tutmuyordu ama şimdi sağlığı çok iyi bacağıda iyileşmiş ve eski sağlıklı günlerine dönüyor. Yaşadığınız çok büyük bir üzüntü ama dediğim gibi bu kadarı ile atlatmanız çok büyük bir şans.

cemo
12-09-2008, 23:56
Şükür ki şanslıyız.
Paşa nakoza çok dirençli, bayılamadı onca ilaca rağmen, gözü açıktı dikişler atılırken bile.

m ü g e
13-09-2008, 00:05
:( Çok kötü ve üzücü bir gün geçirmişsiniz, tekrar gemiş olsun. İyi geceler..

cybel
13-09-2008, 01:18
Cemocum daha yeni girebildim internete. Okuduklarıma ianamadım. Çok geçmiş olsun. Sen nasılsın umarım iyisindir. Fiziksel yaralar iyileşirler ama insanın içinde daha büyük yaralar açılmasın. En kısa zamanda ailenle bu olayı atlatacağına inanıyorum canım. Sevgiler.

cemo
13-09-2008, 16:25
Teşekkür ederim cybelciğim.

Bugün daha iyi, dışarı çıkardık, sahilde gezdi biraz. Ama hep yatmak istiyor.Bir de kaşınıyor yara sanırsam, ağaçlara sokuyor kafayı kulağı kaşımak için uyanık:)

Boynuna takılan korumayı Todor Elizabet demişti ama, sahilde uydu anten takmış dedi gençler:)tarz yaratmış ite bakın, kaç kanal çekiyodur acaba diye, kendi aralarında gülüştüler.

Veterinere götürdük iğnelerini oldu, kulak şişmiş iyice.
Yatıyor teyzesi şimdi, kalkmıyor hiç. Biz de ailece nöbetteyiz. Gece eşim sabahladı. Bu gece sıra ben de.

cybel
13-09-2008, 18:21
Ah yerim ben onu. Oh oh çok iyi. Hem siz hemde paşa toplamış kendini. Çok sevindim Cemocum. Bir daha böyle olaylarla karşılaşmazsınız inşaallah. Gençler yaratıcı gerçekten uydu anten dediler demekki:) Hep böyle gül cemocum. Sevgiler.

Gülşen
13-09-2008, 19:50
Sevgili Cemo çok sevindim iyileşme belirtilerine. Sizin ilginiz ve sevginizle çok çabuk iyileşecek görürsün:p

caretta
13-09-2008, 22:19
Sevgili Cemo, bu kadar laftan sonra Paşa'nın bir resmini görmek isterim doğrusu..Hatta Muğla (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=3239&page=4) toplantısına beraber bekleriz :))

cemo
13-09-2008, 22:40
Yarın inşllah resim koyarım, sevgili Caretta.

Sevgili gülşen ve cybel, paşa şu saat itibariyle iyi. Ablası ve babasıyla dışarı çıktı. Çanak antenınden hiç haz etmiyor,:p biz de arada çıkarıyoruz. O zaman daha bi rahat yatıyor. Yemek yedi, bu akşam daha rahat gececek sanırsam.

cemo
14-09-2008, 15:44
1-paşa kontrole gittiğinde, korkudan sandalye altına saklandı. Kimse görmüyor sanıyor kuzum:)
2- gazilerimiz.
3-Serin yer arıyor.
4- Yaralanmadan önce.
5- Ablasıyla.

caretta
14-09-2008, 16:35
Maşallah çok tatlı :))
Tekrar geçmiş olsun..

Kiraz
14-09-2008, 16:37
Sevgili Cemo, öncelikle geçmiş olsun. Bu arada Paşa gerçekten çok güzelmiş.

Adalet Yağcı
14-09-2008, 17:47
Sevgili Cemo;
Az önce olanları okudum, eşiniz ve paşa için çok üzüldüm, büyük geçmiş olsun.
Bugün iki gün olmuş dilerim şimdi durumu daha iyidir.
Benimde bir zamanlar siyah bir kediciğim vardı, o kadar alışmıştıkki birbirimize, ben ismini çağırdığımda nerede olursa olsun iki dakika içinde yanıma gelirdi.

O sıralar, başıboş bir köpek birkaç kişiyi ısırınca kuduz teşhisi için gözetim altına alındı, aynı günlerde benim güzel kediciğimde yaralanmıştı, çocuklar kuduz köpek ısırdı dediler.

Köpek bir kaçgün sonra ölmüş, mahalledeki bütün çocuklar oğlumda dahil aşı oldular 14 gün, yanlış hatırlamıyorsam.

Sonra bir gün benim sevgili kediciğim eve gelmedi, ertesi gün sordum soruşturdum, mahalleli kediciğimide ölen köpeğin ısırdığını söylemişler, itlaf ekibide kedimi zehirlemiş.

Bu olayın üzerinden 30 yıl geçti ama benim hâlâ içim burkulur, bir daha ne kedi ne köpek edinmedim.

Paşa için hissettiklerinizi çok iyi anlıyorum, o artık evin bir ferdi, siz o'ndan o da sizden vazgeçemez.

En kısa zamanda hayalinizdeki bahçeli evinize kavuşmanızı diliyorum, huzulu bir yaşam için.

Acil şifalar diliyorum...

cemo
14-09-2008, 18:58
Sevgili arkadaşlarım hepinize teşekkür ederim.
Bugün daha da iyiyiz. Paşanın kulağındaki şişlik dışında bir sorunumuz yok.Boğazındaki çok hafif çizikte oldukça iyi durumda.
Adalet hanımcığım, bazan şaşırıp oğlumun adıyla çağırıyorum paşayı ben:)
Hayvan besleyenler daha iyi anlar, gerçekten evin bireyi artık o.
Ben ki çocukluğumdan beri köpeklerden çok korkardım.Hala da korkarım, ama 2 ay önce sahilde bir köpek yine üstümüze saldırdı. Kızım ve ben ne yapacağımızı şaşırdık, şok oldum önce, zaten korkuyorum. kızım paşayı hemen kucağına kaldırdı(küçük olmasının avantajı)
.Benimde elimde su şişesi vardı. Su at diye bağırınca kızım, nasıl araya girip suyu, boca ettiğime şaşıyorum.(o an, korkudan eser kalmadı bende,panter cemo oldum:p )
Sevdiklerinizi tehlikede görünce, koruma mekanizması devreye giriyor demek böyle, korku falan kalmıyor.
İnşallah hayırlısıyla şu bahçe işini hallederiz de, hepimiz rahat ederiz.
Sevgiler hepinize.

Adalet Yağcı
14-09-2008, 19:05
Çok sevindim Cemo;
Eminim yarın çok daha iyi olacak paşa, o gerçekten çok sevimli bir hayvan, bakışları o nun ne kadar zeki ve duyarlı olduğunu gösteriyor.
Yavaş yavaş kendine gelecektir, biraz sabır.
Sevgiler...

cybel
14-09-2008, 21:06
Maşallah Paşaya. Anteni de çok yakışmış oğlumuzun. Cemacum hepiniz egeşmiş geçmiş olsun.

özlem11
16-09-2008, 10:49
Cemo başınıza gelenlere üzüldüm dostum. İnsanlar bazen okadar bencil oluyorki; azı var dili yok hayvanı hedef olarak görüyor. Böylelerine zavallı ve vicdansız demekten kendimi alamıyorum.
2 sene önce biz de Konya' nın Beyşehir ilçesinde köpeğimiz Badi var diye ev bulamamıştık. Antalya' da birine verdik. Her gece rüyama girerdi. Dayanamadık 1 ay sonra almaya gittik. Köpeğimin ağlamaktan göz kapakları yara olmuş şişmişti. Her temizlediğimizde kanıyordu.Kötü bi deneyim olmuştu bizim için. Neyseki burdaki ev kendimizin ve müstakil.Sakın vermeyi denemeyin. O sizden ayrı çok mutsuz olacaktır.

Adalet Yağcı
16-09-2008, 10:59
Sevgili Cemo;
Bugün nasılız bakalım, Paşanın keyfi yerine geldimi.
Arsa işleri nasıl gidiyor, bulabildinizmi merak ettim, emlak ve arsa fiyatları bu aralar yükselir keşke yaz başında baksaydınız **** kışı beklemek daha doğru olabilir.
Kolaylıklar diliyorum, işiniz rast gelsin...

cemo
16-09-2008, 20:47
Svgili olay9
Paşayı vermek aklımızın ucundan bir sanıye bile geçmedi inanın.
Sizi çok iyi anlıyorum, iyi ki geri almışsınız badiciğinizi. sizi ve badi yi öpüyorum.

Sevgili Adalet,
Paşa nın dikişleri atmaya başladı:(((
Dikiş tutması zor demişti zaten veteriner. Kıkırdak olduğundan zor tutarmış.
Korktuğumuz başımıza gelmez inşlah. Bir dikişle kurtarırız.
Arsa arayışı devam etmekte.Güzel bir köy var, 7 km aramız. Hem orman, hem deniz var, bakıyoruz, kısmet.

Herşey gönlünüzce olsun arkadaşlar

cemo
17-09-2008, 00:46
Bu akşam ateşi çıktı ilk defa paşanın.Dikişlerden enfeksiyon mu kaptı telaşındayız. lakin görünürde bir kızarıklık yok şükür, sadece şişlik devam etmekte.

özlem11
18-09-2008, 10:56
İyileşecek inşallah cemo merak etme... Sizde bu sevgi olduğu sürece onun yaşama inancı hep daim olacaktır.

cemo
27-09-2008, 23:03
2 gün önce dikişler alındı. Açık kalan yerler oldu. Ama sorun değil dedi veteriner.
Keyifli oğlumuz, başka ne isteriz.
Destek olan tüm dostlara teşekkürler.

Todor
27-09-2008, 23:40
Açık kalan yerler derken, tüysüz, yara izi olan yerler mi bahsettiğiniz?

cemo
28-09-2008, 00:04
Dikiş tutmadı bazı yerlerde, sevgili Todor.

Todor
28-09-2008, 00:12
Benim kızımın kulağı iki parça. Oğlu ufak bir ekmek için kopartmıştı. Sorun olmuyor. O anda canı çok yanmıştı ama sonra kendiside pek aldırmadı.

cemo
28-09-2008, 00:20
Oğul, annenin kulağını nasıl parçaladı, şaşırdım inanın. Size de geçmiş olsun

Önce çok kötü olduk, ama veteriner bişey olmaz dedi. Hem tüyleri örter belli olmaz açıklık dedik.Traş olurken sorun olabilir belki, artık daha dikkatli olmamız gerekecek.

tolgahann
05-10-2008, 01:54
Sn cemo benimde yorkshire terrier cinsi bir kızım var.İnanın artık insanlarla kavga etmekten bıktım.Kedilerden bile korkan kızımdan ne istediklerini anlayamıyorum.Yürüyüşe çıktığımız zaman köpeğinizi diğer kaldırımda gezdirin korkuyorum diyen insanları bir kaşık suda boğasım geliyor.Eminim bu tip laylar sizlerin de başına geliyordur.En basit örnek ; geçen hafta hava çok soğuktu ama kızımı ihtiyacını gidermesi için gezdirmem gerekiyordu.Bende annemin kızıma ördüğü hırkalardan birini giydirip gezdiriyim dedim.Ama insanların tepkisi ''aaa o ne biçim şey köpek için hırka örmüşler''şeklinde oldu.Sokağın başına gidene kadar 2 kişiyle kavga ettim.Ama olsun ben herşeye rağmen kızımı çok seviyorum.KİM NE DERSE DESİN

cemo
05-10-2008, 11:03
Sevgili tolgahan, bu durumlarla biz de karşılaşıyoruz.
hayvanın çişine bile karışıyorlar. Bence duymamazlığa gelin. Nasıl olsa sizi anlamıyacaklar. Sizin canınız sıkılacak. Kızınızla mutlu olun.
Sevgiler

cybel
05-10-2008, 20:47
Kazakla çok şirin oluyorlar ama:) Sayın Tolgahann ******* Cemonun dediği gibi yapın. Sizin değer verdiğiniz bir canlıya herkes aynı değeri vermiyor malesef. Değer vermiyorlar bari saygı duysunlar değil mi.

tolgahann
06-10-2008, 00:07
Kazakla çok şirin oluyorlar ama:) Sayın Tolgahann ******* Cemonun dediği gibi yapın. Sizin değer verdiğiniz bir canlıya herkes aynı değeri vermiyor malesef. Değer vermiyorlar bari saygı duysunlar değil mi.



Aynen katılıyorum sn. cybel.En azından saygı duysunlar,zorla sevdiricek halimiz yok.

özlem11
06-10-2008, 12:17
Arkadaşlar benim badişimde bayağı hasta. Önce bademciği iltahaplanmıştı o geçti. Şimdide midesinde sorun var su bile içse çıkarıyor. Ölecek diye çok korkuyorum. Diğer günlere nazaran biraz daha iyi ama hala yeme faliyeti yok. Mama yapıp şırınga ile yediriyoruz...
Duanızı eksik etmeyin...

özlem11
06-10-2008, 12:17
Sizlerdede kusma sorunu oluyormu biraz araştırdım. Evcil hayvanlarda sıkça rastlanan bir durummuş. Neler önerirsiniz...

tolgahann
06-10-2008, 13:06
Sizlerdede kusma sorunu oluyormu biraz araştırdım. Evcil hayvanlarda sıkça rastlanan bir durummuş. Neler önerirsiniz...



Sn olay9 benim kızımda böyle bir soruna rastlamdım.Yemek yemiyor anlaşılan bu kötü ama umarım toparlar. Lucky'de (benim kızımın ismi) bu güne kadar rastladığım tek rastladığım sorun yüksek ateş oda aşıdan sonra oluyor,normal yani dualarımız badişinizle

Todor
06-10-2008, 13:14
Benim köpeklerimde sık sık kusarlar. Sindiremedikleri yiyecekleri kusar, tekrar yerler. Özellikle diğerleinden önce bitirip fazla yiyebilmek için büyük kemik parçaları yuttuklarında çok olur bu.

Fakat sizin köpeğinizin su bile içince kusması midesinde ciddi bir problem olacağını düşündürüyor. Acilen köpek konusunda uzman bir veterinere gitmenizi öneriyorum.

cemo
06-10-2008, 13:40
Sevgili olay9 geçmiş olsun. Paşa da arada kusuyor ama sık değil. Bir veterinere baktırın, içiniz de rahat etsin. Sevgiler

gümüş
06-10-2008, 13:59
kusma aslında o kadar da sık karşılaşılan bir durum değil .
bazen fazla yediklerinde veya yedikleri şey onları rahatsız ettiğinde kusabilirler ama bu kusma çok sık oluyorsa o da bir problem belirtisidir. soğuk ve ya sıcak yiyecek vermiş olabilirmisiniz. **** son zamanlarda kemirip birşeyleri yutmuş olabiilir mi? su içtiğinde bile kusuyorsa mutlaka en kısa zamanda bir veterinere götürmenizi tavsiye ederim.en azından içiniz rahat eder umarım kötü birşey değildir geçmiş olsun

cybel
06-10-2008, 14:47
Geçmiş olsun Olay9. Umarım en kısa zamanda badişin iyileşir. Acil şifalar diliyorum.

özlem11
06-10-2008, 16:59
Teşekürler arkadaşlar. Todor sizin dediğiniz durum normal zamanda oluyordu. Acele yediği zaman. Şuan iyi ama yorgunluktan sürekli yatıyor. Umarım bir an önce iyileşir...

tolgahann
08-10-2008, 17:45
Sn. olay9 merak ettim.Badişiniz nasıl? iyimi?

özlem11
09-10-2008, 11:26
Arkadaşlar sık sık internete giremediğim için bilgilendiremedim. 2 gündür kusma olayı bitti. Sadece kendi su içebiliyor. 2 gündür yiyeceği şeyleri lapa haline getirip kaşıkla biz yediriyoruz. Bu arada badi 6,5 senedir bizimle. 3 aylıktı geldiğinde. Biz ne yersek onada aynısını verdik. Sadece et ve mama(hiç vermedik) yiyen bir hayvan değil. Malum 5 gün boyunca kustu. Biraz halsiz ama iyileşme belirtileri var.
Sesine hasret kaldım. Bazen kısık seslede olsa zil çalınca 1 kere havlama sesini duyuyoruz.
Dışarıyada sadece ihtiyaç gidermek için çıkıyor. Sürekli yatmakta.

Gülşen
09-10-2008, 15:30
Badişe çok geçmiş olsun Olay9.Köpeklerin sağlık problemleri, insanlarla aynı aslında. Köpeğiniz midesini üşüttüyse, ya da hava akımı fazla bir yerde kaldıysa rahatsızlanmış olabilir. Geçmesi birkaç gün sürecektir. Köpeğinizin ağırlığına göre ''metpamid'' tabletin ya yarısını, ya da dörtte birini sevdiği bir yiyeceğin arasında, yemek öncesinde vermeye çalışın. Yemeğini yaım saat, kırkbeş dakika sonra verdiğinizde iyi geldiğini göreceksiniz. Kusma giderek; azalıp, bitecek.

Todor
09-10-2008, 16:30
Sayın Gülşen, internetden baktığım kadarı ile önerdiğiniz metpamid isimli ilaç diyabet hastalarında ve sert cisim yutmaları gibi metobolizmanın hızlanmaması gereken durumlarda kullanılmaması gerekir deniyor. Bu ilacı neye dayanarak öneriyorsunuz? Mesleğinizi ticaret olarak belirtmişsiniz, ayrıca hayvan sağlığı eğitimi mi aldınız?

limon
09-10-2008, 20:49
Geçmiş olsun olay9. Devamlı kusma yazdığınızı görünce aklıma şu geldi ama veterinere götürdünüz herhalde değil mi?

ŞİŞME VE BURULMA(TORSİYON)


Şişme , torsiyon büyük çoğunlukta büyük ve çok iri köpeklerde görülür. Mide büyümesi veya şişmesi, midenin hava ya da yiyecekle dolmasıdurumudur. Torsiyon veya volvulus (bağırsak düğümlenmesi) ise midenin kendi etrafında dönmesi ve dalakla yanlış olarak yer değiştirdiği bu durumu devam etmesidir. Bu, her iki organa giden kan akışını keser ve hayatıtehdit eden şokla sonuçlanır.


Belirtileri:

Şişme belirtileri genellikle yemekten sonraki saatlerde ortaya çıkar.

1-Salya akması veya tükürük salgılama.
2-Huzursuzluk ve adımlama .
3-Verimsiz öğürme (kuru öğürme ) ya da kusma .
4-karın bölgesi genişlemeleri.
5-Şok.


Nedenleri:

Şişme ve torsiyonun çok yemek yeme. Yemekten hemen önce veya hemen sonra egzersiz yapma ve çok miktarda yemeği veya suyu tıka basa yiyip içme ile ilgili olduğu düşünülür. Bu tıbbi ve acil bir durumdur.


İlk yardım:

1-Şok belirtilerini kontrol edin.
2-Derhal bir hayvan hastanesine götürün.
—Hayvanın mide basıncı azaltılmalı, mide dönmesi açısından değerlendirilmeli ve derhal anti-şok tedavisi uygulanmalıdır. Acil ameliyat (cerrahi müdahale) gerekebilir.


Önlem:

Şişmeyi önleyecek çok basit yollar olmamasına rağmen bazı şeyler yardımcı olabilir:


1-Hayvanınızı günde 1 kereden daha fazla besleyin. Eşit miktarda iki öğün en iyisi.
2-Yemekten hemen önce veya sonra hayvanın egzersiz yapmasına izin vermeyin; en az bir saat ayırın.

3-Hayvanın kendi kendine tıka basa yiyebileceği çok miktarda yemek kaynaklarına erişimine izin vermeyin.

4-Köpeğiniz özellikle hemen egzersiz sonrası 1 defada çok miktarda su içmesine izin vermeyin.



Sorun bu olmasa bile her köpek sahibinin dikkat etmesi gerekenler aslında yazanlar. Günde tek öğün yerine iki eşit öğün yemek vermek, yemekten hemen sonra fazla aktivite yaptırmamak, çok hareketten-egzersizden sonra nefesi normale dönene kadar fazla su içirmemek...

limon
09-10-2008, 20:49
Aslında bir de köpek kavgaları hakkında yazmak istedim. İki köpek kavga ederken birisi sevk kayışlı ise serbest olan köpek daha saldırgan oluyor. Hem köpeğe hem de sahibine zarar verebiliyor. Böyle bir durumda size direkt saldırmaya gelen bir köpek görürseniz köpeğinizin sevk kayışını çözmeniz, en azından sizin zarar görmenizi engelleyecektir. (uçaklardaki ilk yardımlarda bile oksijen maskesini ilk siz takıp sonra çocuğunuza müdahale edeceksiniz denilir. ) İki serbest köpek, eğer karşıdaki canavar değilse muhakkak güç dengesine göre hareket edeceklerdir, öldürecek kadar saldıracak köpek sayısının çok az olduğunu düşünüyorum. Köpeğimizi gezdirirken hemen her gün bir çok kez saldırıya maruz kalıyoruz. Sitemizin alanı geniş olduğundan ve etrafta bir çok sokak köpeği olduğundan bu konularda hemen hemen uzmanlaştık. Çok sert bir yüksek sesle söyleyeceğiniz "HAYIR!" kelimesi inanın çok etkili oluyor. Yalnız tehlike geçmeden arkanızı dönmeyin, çünkü bazı köpekler arkadan sinsice saldırabiliyorlar.

Bu duruma aşırı tepki gösterip sokak köpekleri öldürtmek isteyenleri (sığınaklar da ölüme eşdeğer) anlayamıyorum. Hayvanları çok seven ama eskiden köpeklerden çok korkan birisi olarak, bu korkuyu yenmenin en güzel yolunun köpek sahibi olmak olduğunu söyleyebilirim. Böylece O'nların davranışlarını analiz edebiliyorsunuz. Tıpkı çocuk sahibi olmayanların çocuk davranışlarını tam olarak anlayamayacağı gibi...

Köpeğimiz sıkı bir koruma köpeği, yabancılara karşı asabi, kapıdan içeri sokmaz. Geçen kış çok kar yağdığı gün Duman'ı (kedimiz) görüp aldığımızda, ikisini hiç karşılaştırmamız gerekir diye düşünmüştüm. KOrktuğum hiç olmadı, tersine Duman, Max'e zarar verecek korkusu yaşadık. Şimdiyse Duman ortadan kaybolunca Max'e arattıyorum, hemen buluyor. :)

üzüm
10-10-2008, 08:27
...Günde tek öğün yerine iki eşit öğün yemek vermek, ...

1 yaşından sonra tek öğün verilmesi gerekir diye biliyordum. Hem mide sağlığını, hem de yaşam süresini pozitif yönde etkiliyor olarak aklımda kalmış. Acaba öğün sayısı köpeğin cinsine, yaşam alanına göre değişebilir mi?

Bende veterinerimizden öğrendiğim zararlı yiyeceklerden bahsedeyim. Bizim yediğimiz yiyecekler bazen dostlarımız için zararlı olabiliyor. Bunlar şeker, çikolata, kızartılarak pişirilmiş her türlü kemik, balık kılçığı, patates kabuğu, baharatlı yiyecekler, çiğ yumurta.

m ü g e
10-10-2008, 09:29
Çikolata: Köpekler için tehlikeli iki madde içerir. Biri theobromin, diğeri kafein. Köpekler için son derece tehlikeli olan bu maddeler, insan için üretilmiş tüm çikolata çeşitlerinde bulunur. Bitter ve koyu kıvamlı çikolatalarda daha da fazla miktarda var. Yaklaşık 60 gram kadar bir bitter çikolata, 10 kilogramlık bir köpeği zehirleyecek miktarda teobromin içerir. Bu maddelerin tüketilmesi ishale, kusmaya, titremelere, sinir sistemi problemlerine, nöbetlere, kalp rahatsızlıklarına ve hatta ölümle sonuçlanabilen sorunlara yol açabilir. Genel prensip olarak köpekler için özel hazırlanmış ve teobromin içermeyen ödül çikolataları dışındaki tatlıları köpeklerinize yedirmemelisiniz.

Soğan ve Sarımsak: Çok miktarda tüketildiğinde hemolitik anemi olarak adlandırılan türde bir kansızlığa yol açar. Çok çok az miktarda sarımsak zararsız, hatta bazen köpeklerde iştahı açma açısından faydalı olarak kabul edilebilir. Soğan ise sarımsağa göre köpekler için daha da tehlikelidir. Bu nedenle köpekleri az miktarda bile olsa soğan ve soğanla pişirilmiş yiyeceklerden uzak tutmak gerekir.

Yaş ve kuru üzüm: Sebebi henüz tam olarak bilinmemekle birlikte, üzüm hem yaş hem de kuru olarak yedirildiğinde köpeklerde zehirli olabilmekte. Üzümden kaynaklanan zehirlenmelerde köpeklerde uyuşukluk, kusma, ishal ve böbrek yetmezliği belirtileri gözlenmekte. Kuru üzüm ise bu açıdan daha büyük bir potansiyel zehirlenme riski.

Alkol ve alkollü yiyecek-içecekler: Köpeklerde alkolün emilimi çok hızlı olur. Bu nedenle alkol ve alkol içeren içecek ve yiyecekler ciddi zehirlenmelere, kalp problemlerine, nöbetlere, vücut ısısının düşmesine, böbrek tahribatına, bazen de koma ve ölüme yol açabilmekte.

Sığır, koyun ve tavuk kemikleri ve balık kılçıkları: Yutulduğu taktirde köpeklerde sindirim sisteminde ciddi tahribatlara ve bağırsaklarda yırtılmalara neden olabilir. Bu nedenle tüm kemik türlerini evcil hayvanlarınızdan uzak tutmalısınız.

Çiğ balık: İçerdiği tiaminaz enzimi nedeniyle köpeklerde B1 vitamini (tiamin) eksikliğine bağlı sorunlara yol açabilmekte. Özellikle düzenli ve uzun süreli olarak çiğ balık yiyen köpeklerde sinir sistemi ile ilgili ciddi hastalık tabloları karşımıza çıkabilmekte ve tiaminaz enzimi çok miktarda tüketildiğinde ölüme yol açabilmekte. Pişmiş balık bu tarz bir tehlike içermemekte.

Çiğ yumurta: Çiğ yumurta akının içinde bulunan avidin maddesi, vücutta B7 vitamininin (biotin) emilimini azaltmakta ve yetersizliğine neden olmakta. Bu durum ciddi deri ve tüy problemlerine yol açabilmekte. Bir diğer nokta, çiğ yumurtada salmonella olarak adlandırılan mikro organizmaların da enfeksiyon etkeni olarak bulunabileceği ve köpekleri hasta edebileceği.

Patates ve domates: Fazla miktarda tüketildiğinde içerdiği oksalatlardan dolayı sindirim sistemi, sinir sistemi ve idrar yollarında sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Domatesin yaprakları, dalları ve kökleri sadece köpekler için değil insanlar için de zehirli olabilir. Yeşil ve ham domatesler ile patates kabukları da köpeklere yedirilmemeli.

Çay, kahve ve kakao: Ksantin, kafein ve teheofilin gibi sinir sisteminde, idrar yollarında ve kalp kasında problemlere yol açan maddeler içerirler.

Ksilitol: İnsanlar için hazırlanan diyet ürünlerde bulunan bir madde olan ksilitol, köpeklerde kan şeker düzeyinin ani olarak düşmesine, depresyon ve koordinasyon bozukluğu gibi sinirsel belirtilere yol açabilir. Hızla tedavi edilmezse ölüme neden olabilir.

Ceviz ve makadamia fındığı: Zehirlenmelere yol açabilmekte.

Meyve çekirdekleri: Zehirli maddeler içerebilmekte. Ayrıca erik ve şeftali çekirdekleri gibi büyük çekirdekler, sindirim sistemi problemlerine ve özellikle tıkanmalara yol açabilir.

Mantar türleri: Köpeklerde özellikle yabani mantar türleri karın ağrısı, böbrek ve karaciğer harabiyetleri, kusma, ishal, kasılma, koma ve ölümle sonuçlanan zehirlenmelere neden olabilmekte.

Kedi maması: Çok fazla protein ve yağ içerdiği için uzun süre tüketildiğinde köpeklerde beslenme hastalıklarına yol açabilir.

Sucuk, salam, sosis, pastırma: Fazla miktarda baharat, sodyum, protein ve yağ içerdiği için çok miktarda tüketildiğinde köpeklerde ani sağlık sorunlarına yol açabilir.

Süt ve sütlü besinler: Çoğu kez laktozu tolere edemeyen köpeklerde sindirim sistemi problemlerine ve ishale yol açarlar. Sütü sulandırmak bu sorunu ortadan kaldırmaz. Köpeğinize sütlü bir şeyler vermek isterseniz az miktarda yağsız ve kaymaksız düz yoğurt verebilirsiniz.

Bebek mamaları: Özellikle yavru köpeklerin beslenmesinde kullanılması ciddi sağlık sorunlarına ve yetersizliklere yol açabilmekte.

Trabzon hurması: Bağırsak tıkanmalarına ve ishale neden olabilmekte.

Küçük Hindistan Cevizi (muskat - hintcevizi): Zehirlenmelere ve ölüme neden olabilmekte. Bunlara ilave olarak fazla tuzlu yiyecekler vücuttaki elektrolit dengeyi bozarken, şekerli gıdalar köpeklerde şeker hastalığına, diş problemlerine ve kilo almaya neden olabilmekte.

Karaciğer: Fazla miktarda karaciğer yedirilmesi A vitamini zehirlenmesi yapabilir.

Küflü, bayat gıda: Komaya sokabilir, ölümüne sebep olabilir.

Sofra artıkları: Uzun vadede ciddi beslenme yetersizliklerine ve metabolizma hastalıklara neden olabilmekte.

Kaynak (http://www.petarkadas.com/forumlar/k%C3%B6pek_beslenmesi/--k%C3%B6pekler_i%C3%A7in_zararl%C4%B1_besinler--&baslangic=0)
www.petarkadas.com

Todor
10-10-2008, 18:35
1 yaşından sonra tek öğün verilmesi gerekir diye biliyordum. Hem mide sağlığını, hem de yaşam süresini pozitif yönde etkiliyor olarak aklımda kalmış. Acaba öğün sayısı köpeğin cinsine, yaşam alanına göre değişebilir mi?

Bende veterinerimizden öğrendiğim zararlı yiyeceklerden bahsedeyim. Bizim yediğimiz yiyecekler bazen dostlarımız için zararlı olabiliyor. Bunlar şeker, çikolata, kızartılarak pişirilmiş her türlü kemik, balık kılçığı, patates kabuğu, baharatlı yiyecekler, çiğ yumurta.

Benim bilgilerimde yavru köpeklerin günde 4 kez, 6 aylık köpeklerin günde 2 kez, erişkin köpeklerin günde bir kez beslenemesi gerektiği yönünde. Ve bu öğünün en geç sabah 9'da olması gerekiyor. Gece verilen yemekler köpekleri olumsuz etkileyebiliyor. Tabi bu her gün aynı saatde olmalı. Benimkiler sabah 8'e 10 kala kapıya dizilirler. Bilirler ki, 10 dakika sonra yemek saati.

Gün içinde bir daha başka bir ana öğün yemezler. Ancak benden otlanırlar. Oysa bu hiç sağlıklı değildir. Köpeğin sofradan beslenmemesi gerekir. Ne kadar kendilerini acındırılarsa acındırsınlar, ne kadar içli bakarlarsa baksınlar sofradan yemek verilmemelidir. Bu dilenciliğe yol açar. Fakat bazı şeyler sizin kontrolünüzde olmuyor. 4 köpekli bir eve gelen misafirler, köpeklerle arkadaş olabilmek için sofradan bana çaktırmadan bir şeyler veriyorlar. Maksat köpeklerin onları sevmesi ve ısırmaması. Ortalıkta serbest dolaşan pit bull, rotwailer olunca ben de bu davranışı hoşgörüyle karşılıyorum ama, köpeklere öğrettiğim sokaktan bir şey yememeleri gerektiği bir anda hikaye oluyor. Oysa bu en zor eğitim ve çok vakit alıyor. Bu eğitim bozulduğu zaman Acı badem olayında (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=2700&page=4) olduğu gibi çok üzücü sonuçlar doğurabiliyor.


Çiğ yumruta 6 aylığa kadar olan köpeklere verilebilir. Çiğ yumurta köpeklerde sesin kalınlaşmasına ve gürleşmesine sebep olur ki, bekçilik yapan köpeklerde bu aranan bir özelliktir. Fakat daha ilerdeki yaşlarda verilmek isteniyor ise sadece sarısı verilmelidir. Çiğ verilen yumurta beyazı, albumin eksikliğine yol açar. En iyisi haşlayarak, kabuğu ile vermektir.

cemo
10-10-2008, 19:00
Bu yazılanları eşime acilen okutmam lazım.
Bizim paşa o kadar düzensiz ve dengesiz besleniyor ki. Eşim, sürekli bişeyler veriyor. Yemek saati falan diye birşey yok. Devamlı mama kabı önünde, kabında hep bişeyler var. Evin birkaç köşesinde mama kabı var. Artık paşa da öyle bir seçici oldu ki, köfteyi bile minik parçalara ayırmayınca yemez oldu:(
Geceleri bile, sahura kalkar gibi uyanıp yemek yiyor. Yapma diyoruz ama dinletemiyoruz.
Nolur, siz bişeyler yazın, ben okutayım da belki vazgeçer böyle yapmaktan. Poğaça bile veriyor sabahları.:(( Çocuklara da böyle yapmıştı:))

tolgahann
10-10-2008, 19:26
Sn. Cemo doğru olan tabikide günde tek öğün verilmesi ama eşinizi de anlıyorum.Ben köpeğime günde tek öğün yemeye alışması için günde sadece sabah 10:00 da mama vermeyi denemiştim ama akşam üstü ben yemek yerken karşıma geçip küçük emrah gibi bakmıyormu ozaman dayanamıyorum işte.Bu arada köpeğimin 4600 gr. ağırlığında bir yorkshire terrier olduğunu göz önünde bulundurarak tek öğün eğitim eylemime son verdim.

cello_001
10-10-2008, 19:28
Köpeklerin en büyük sağlık sorunları obeziteleridir.Eğer köpeğiniz o kadar yemek yiyorsa birden yemeği kısarsanız sağlık sorunlarında düzensizlik olur.O yüzden yavaş yavaş yemeği kısın böylece köpeğiniz hem az yemeye alışacak hemde sağlık sorunları olmıcaktır.

Bi mama tarifi yazayım evde kendiniz hazırlıcağınız bi mama hazrı mamalara felan güven olmuyor.
Çok az tavuk **** koyun etini varsa düdüklü tencerede kaynatın yanlız kullandığınız et tadımlık olıcak ve kaynakatan ericek,
O gün evde hangi sebze varsa (kabak,patlıcan,maydonoz v.s.) pirinç **** bulgur ile pişirin sonrada mixer yardımı ile karıştırın.

Ben bu mama yı kullanıyorum hiç bi problem yaşamadım hem yapımı kolay hemde besleyici
günde sadece 20 dakikanızı ayırmanız yeterli.

saygılar...

m ü g e
10-10-2008, 19:48
1.Ev yemekleri artıkları verilmesi:
İnsan ve köpek sindirim sistemi, sindirim karakteri, barsakların uzunluğu gibi bir çok açıdan farklılık gösterir. Bu sebeplerden insan beslenmesinde kullanılan gıdalar köpek ve kediler için uygun olmayıp, bazıları tehlikelidir. Örneğin patlıcan nikotin içerir, çok kullanılan havuç ise ağır lifli yapısı ile emilimi olmayıp, sindirim sistemini aşırı yorar, ekmek ise mayalı yapısı ile mide de gastrit, bulantı, aşırı gaz ve sonunda kusmalara yol açabilir. Kuşlara kuş yemi, balıklara balık yemi yediriyoruz.Köpeklere neden ev artıkları veriyoruz? Neden onları tehlikeli sonuçlara (Mide-barsak hastalıkları,karaciğer ve böbrek dejenerasyonları, iskelet sisteminde bozukluklara bağlı yürüme hataları, aşırı ve durdurulamayan tüy dökülmeleri, huysuzluk, saldırganlık ve bir çok daha başka sağlık problemleri.) götürecek bu gıdaları kullanıyoruz? Bu soru ciddi biçimde sorulmalıdır.

2.Her türlü kemik verilmesi!(Çok tehlikeli):
Günümüzde kemiğin çok masum bir yiyecek olmadığı bilinmektedir. Yapılan araştırmalar kemiğin ani barsak yırtılmaları sonucu köpek ve kedileri ölüme götürebildiğini kanıtlamıştır. Zaten besleyici özelliği olmayan kemik barsaklarda hiç bir şekilde sindirilememekte ve tüm sindirim sisteminden olduğu gibi geçerken çeşitli sıyrık, yırtıklara yol açabilmektedir. Bunun sonucu iç kanama ve ölümdür. Meslek hayatım boyunca bu tarzda bir çok olaya şahit olduğumu da belirtmeliyim.

3.Sakatat (Akciğer,işkembe vs) verilmesi:
İnsanlarda hasatalık oluşturan mikrop ve parazitlerin bir kısmı hayvanlardan bulaşır. Bunlar büyükbaş hayvanların iç organlarında yaşar ve bunları yiyen köpekler aracılığı ile insanlara bulaşır. İşte akciğer ile verem başta olmak üzere Kist Hyadatit,parazit yumurtaları köpek ve kedilere onlardan da insanlara bulaşır. Hiç bir besleyici özelliği bulunmayan akciğerin(Beyaz ciğer) köpek ve kedilere verilmesi toplum sağlığı açısından son derece tehlikelidir. Dünyada hayvan artıklarının köpek ve kedilere yedirilmesi yasaklanmıştır.

4.Şekerli, baharatlı gıdalar

5.Şarküteri tipi insan yiyecekleri (Sucuk,sosis vs.)

Kaynak : Doç. Dr. Tamer Dodurka
hepsievcil.com (http://hepsievcil.com/App/icerik/Kopek/BeslHatalari.aspx)

cemo
10-10-2008, 19:55
Arkadaşlar paşa zaten az az ve sürekli yiyor. Ama ne hikmetse veteriner kilosu normal diyor. Kemik falan yemiyor. Tavuk yemiyor, sanırım pek şımardı bu:) kendini insan sanıyor.
Eee babamız bu kadar şımartırsa olacağı bu:)

cemo
10-10-2008, 19:57
Teşekkür ederim cello, bu tarifi bir deniyeyim.

cello_001
10-10-2008, 20:05
Rica ederim cemo

limon
10-10-2008, 20:08
Hayvan bakmak ta tıpkı çocuk bakmak gibi demiştim ya. Kimse diğerinin yetiştiriş tarzını beğenmez. :)

Bize veterinerimiz küçükken mama kabı hep dolu olsun demişti. Çiftlik sahibi ise önüne mama bırakma sakın demişti. Veterinerimiz sakın çiğ kemik verme demişti. Çiftlik sahibi ise sakın kemiği haşlayıp vermeyesin, uçları iğne gibi olur, bağırsaklarına batar demişti. :) Aslında iki taraf ta haklıydı, veterinerimiz evde çocuk var, çok içli dışlıyız diye parazit sorunu olmasın diye haşlayın diyordu. Çiftliği olan arkadaşımız, köpeklerle bizler gibi içli dışlı olmadığından, sebepsiz sevmeye bile karşı olduğundan (köpeklerin doğasının bozulduğunu iddia ediyor, aslında haklı) çiğ kemiğin yağlı dokusu olduğundan, uçlarının asla iğne gibi olmayacağını ve köpeğe yararlı olacağını savunuyordu.

Veterinimiz bize akıl verirken kendi köpeği komşu kebapçılardan çıkmayıp obez oluyor o başka ;)

Alman Çoban Köpekleri, iri göründükleri halde çok az yemek yiyorlar. Hele sıcak havalarda yemeği tamamen kesiyorlar. Ancak havalar serinleme başlayınca üşümesinler diye, bahçede bakılan köpeklerin biraz yağlanmasında fayda var diye biliyorum.

cemo
10-10-2008, 20:25
Evet benim eşimde çocuklara baktığı gibi bakıyor ve şımartıyor paşayı.:((
Benim endişem, bu beslenme onun ömrünü kısaltır diye.

cello_001
10-10-2008, 20:28
Köpek bakımı konusunda herkez bişe söylüyor bu çok doğru.Ama şunu bilmemiz şarttır çiğ her türlü canlıya zarar veriyor bunu gözlerimle gördüm.Çukurova Üniversitesinde görev yapan bi tanıdığımız var bize bi kaç resim gösterdi ve çiğ etin zararını daha iyi anladım.Kemik hangi şartlarda olursa olsun zarar veriyor.Ben buna tam inandım eskiden köpeklerime hep kemik veriyordum tuvalette felan gerçekten çok zorluk çekiyorlardı.Şimdiki köpeğime kemik vermiyorum hiç bir problem yok herşey gayet iyi.Bahçede bakılan köpeklerin yağlanma felan gibi bi ihtiyacı olacağını zannetmiyorum çünkü köpekler mevsime göre tüy değiştirir.

Todor
10-10-2008, 20:35
Kemik verilmesi diş sağlığı için gereklidir. Arada sırada, bir lokmada yutamayacağı, kemireceği kemikler verilmesi gerekir. Kaval kemikleri idealdir. Ben dana kaval kemiği veriyorum. Daha küçük ırk köpekleri olanlar kuzu kaval kemiği verebilir.

cemo
10-10-2008, 21:13
Kesinlikle kemik kemirmiyor bizim köpeğimiz. Nasıl sevdireceğiz bilmiyorum.

cello_001
10-10-2008, 21:32
Yapay kemikler var onları deneye bilirsin.

üzüm
10-10-2008, 21:44
Çiğ kemik/et parazite, kızartılmış veya mangalda pişirilmiş kemikde (bu tür kemikler kırıldığında testere ağzı gibi kırılıyor) mide veya bağırsakta delinmelere neden olabiliyor . Ben belirli aralıklarla haşlanmış koyun/kuzu kaval kemiği veriyorum.

(İnsan? eli ile zehirlenme olasılığına karşı çiğ et / kemiğe alıştırmamak gerektiğini düşünüyorum.)

Köpekler arada bir popolarını yere sürterler. Bunun nedeni kakalarını kendilerine değmeden biraz uzağa yapabilmelerini sağlayan anüslerindeki hava keseleridir. Bu keseler kendiliğinden patlamazsa acı verir. Köpeklerde acı/rahatsızlık veren keseleri patlatmak için popolarını yere sürter. Köpeğin yediği kemik bu keselerin patlamasına yardımcı olur diye biliyorum.

Sayın Todor'un dediği gibi bir lokmada yutamayacağı irilikte olmalı. Gözümüzün önünde bir arkadaşımızın köpeğini kaybediyorduk. Ağzına aldığı bir omur üst damağın en arkasına batıp nefes almasına engel olmuştu.

Aynı saatde olması koşulu ile yemek sabah veya akşam üstü verilebilir. Yazın hava sıcaklığının yüksek olduğu saatlerde yemek vermek yanlış diye biliyorum. Ben hava kararmadan 1-1.5 saat önce yemek veriyorum. Bunun nedeni gece daha aktif olması.

cemo
10-10-2008, 22:09
Keseyi de veteriner patlatıyor sn Üzüm.
Yapay kemikleri önceleri kemiriyordu, şimdi onu da bıraktı.

cello_001
10-10-2008, 22:19
Köpeğiniz kaç yaşında?

cemo
10-10-2008, 22:23
3 yaşında sn cello.

cello_001
10-10-2008, 22:26
Yaşı daha gençmiş.Gerekli olan spor ve yürüyüşü yaptırıyormusunuz ?

cemo
10-10-2008, 22:27
Günde 3 kez yürüyüşe çıkıyor. 2 si kısa biri uzun yürüyüş sahilde. Şu an dışarıda yürüyüşte.

cello_001
10-10-2008, 22:40
Ya ilginç bi durum var burda.Hiç çiftleştirdiniz mi sayın cemo

cello_001
10-10-2008, 22:42
Bizim köpek normal yemeğini kuru mama olarak sabah erken yer. Ancak sonraki tıkınmalarını göz önüne alarak miktarını biraz azalttık. Soğan, sarımsak ve acı biberi kendiliğinden yemez. Şeker, tatlı, çikolata, kızartmalar (zaten bizde pek olmaz), çiğ yumurta ve çiğ et/kemik, patates hiç vermedik. Bunların dışında ne olursa yer. Özellikle her türlü meyve, sebze, ekmek, pide, yoğurt hiç ayırd etmez. Yiyecekleri sofradan veya evdeki başka herhangi bir yerden kendisi almaz, teşebbüs de etmez ama verilmesini sağlar bir şekilde (küçükken bir kere biz görmeden sofradan salata çaldıydı yalnız).

Havuç kemirmesi, elmayı ön dişeriyle soyarak yemesi seyretmeye değer. En son bizden görerek bahçeden olgunlaşmış domatesleri toplamaya kalkıştığında zılgıtı yemişti :)

Çikolatanın içindeki bir madde köpeklerin ölümüne sebep olablir buna çok dikkat edin

kaynak : www.argentindogo.com

cello_001
11-10-2008, 00:38
Ben verdiniz veya vermediniz demedim.Sadece bilgi olması için yazdım.Siz çikolata veya şekerli ürünleri yazdığınız için hatırlatma olarak yazdım.Zaten orda belirtmişsiniz verdiklerinizi.

üzüm
11-10-2008, 11:09
Bu yazılanları eşime acilen okutmam lazım.
Bizim paşa o kadar düzensiz ve dengesiz besleniyor ki. Eşim, sürekli bişeyler veriyor. Yemek saati falan diye birşey yok. Devamlı mama kabı önünde, kabında hep bişeyler var. Evin birkaç köşesinde mama kabı var. Artık paşa da öyle bir seçici oldu ki, köfteyi bile minik parçalara ayırmayınca yemez oldu:(
Geceleri bile, sahura kalkar gibi uyanıp yemek yiyor. Yapma diyoruz ama dinletemiyoruz.
Nolur, siz bişeyler yazın, ben okutayım da belki vazgeçer böyle yapmaktan. Poğaça bile veriyor sabahları.:(( Çocuklara da böyle yapmıştı:))

Sayın cemo, köpeğinizin sağlığı için yemek düzenini sağlamalısınız. (size söylüyorum, eşiniz anlasın ;))

İnternet'den bir kaç bilgi (yavrular, hamile, emziren ve sağlık problemi olan köpekler haricinde erişkin köpekler için):
Günde bir, günde iki ve tüm gün beslemede en kötüsü tüm gün beslemek. Köpeklerin (kedilerin de) 1 numaralı motivasyon nedeni yemek. Her ne kadar yürüyüşe gitmek, arkadaşıyla oynamak onları motive etsede, yemeğin yerini bir şey tutmaz. Tüm gün beslemede köpek yiyeceğine heyecanla yaklaşmaz. Eğer köpek yemeğine heyacanla yaklaşmıyorsa mutsuz bir köpektir.

Tüm gün beslemenin diğer olumsuz yönüde sindirim sistemine etkisidir. Köpeklerin sindirim sistemleri uzun aralıklarla çalışmaya göredir.

Günde bir ile günde iki kere beslemeye gelince günde 1 kere beslemek en iyisi. Ama gün içi verdigimiz atıştırmalıklarla sindirim sistemini çalıştırmaya devam ettirdiğimiz için bunu uygulamak gerçek anlamda çok zor.

Sayın cemo, geçiş sürecini alıştıra alıştıra yaparsanız daha iyi sonuç alırsınız. Örneğin her gün bir mama kabını kaldırarak tek bir kaptan yemeye alıştırabilirsiniz. Daha sonra aralıklı öğün için alıştırmalara geçersiniz.

Dostlarımızın daha sağlıklı olması, bizimle birlikte uzun bir ömür geçirebilmesi için yemek düzenine dikkat etmemiz gerekiyor.

özlem11
11-10-2008, 11:29
Arkadaşlar bugün benim için güzel bi gün...
Sanki hayat yeniden başladı. Herşey gözüme daha güzel...
Çünkü...........
Badiş çok daha iyiiii...
Köpeğimin bu duruma gelmesi, bayram tatil zamanında rahatsızlanmasıydı...Haliyle ne zaman hastalanacaklarıda belli olmuyor. Denemediğimiz hiç bi şey kalmadı dediyebilirim.Ama böyle '' zamansız zor günler'' için elinizin altında bulundurabileceğiniz, tarım ve köy işleri bakanlığından onaylı, eczaneden temin edebileceğiniz bir ilacın ismini vermek istiyorum.İlacın adı'' PAN TERRAMYCİN '' FİYATI 7,79 YTL.
Kullanılışı:
Evcil ve besi hayvanlarında ( 4 ayaklı) 10 günde bir 0,5 gr iğne yapılacak. Aşı yaptırmaya gidenler iğnenin nereden yapılacağını bilirler. Dediğim gibi veterinere götürme olanağınız olmadı çaresiz anlarda can dostunuzu kendinizde tedavi edebilirsiniz.

Kusma içinde bir ilaç ismi : Şuan tam iyileşmediği için henüz kullanmadım. Diğer ilaç gibi bu da tarım ve köy işleri bakanlığından onaylı, eczaneden temin edebileceğiniz bir ilaç. adı ''NİLZAN FORT '' tablet şeklinde hap, FİYATI 8YTL.
Genellikle tekrar eden kusma sebepleri mide ve bağırsaktaki zararlı parazitlerdir.Ağız kokusunada sebep olurlar.
İnsan sağlığınıda tehdit etmektedir.
Kullanılışı:
Ayda yarım tablet içme suyuna karıştırılacak.


Arkadaşlar bu yeme olayına ilişkin eğer biz badiyi normal denildiği gibi besleseydik şimdiye çoktan ölmüştü. Çünkü 5 gün boyunca hiç birşey yemedi. Elimizle yedirmeye çalıştık onuda kustu.Ama azar azar beslemeye devam ettik.
Veteriner hekime her götürüşümüzde çok sağlıklı diyor. Kilosu normal.Her sabah bizim gibi yurmurtalı peynirli çaylı kahvatlısını yapar. 6,5 senedir böyle...
Hiç bir zararını görmedik.
Et konusuna gelince pişmemiş kemik ve et parazit oluşumunu, artırmakta. Arada kemik yemek onunda hakkı. Eğer kemiği yiyebileceği şekilde ufalarsanız emin olun hiç bir sorun olmaz.
Bunları neye dayanarak söylüyorsun derseniz badiş bana geldiğinde 3 aylıktı. Ana dişlerini bile bizimleyken çıkardı. Anne sütünden mahrum kalmış. Yeme alışkanlığını bizimle kazandı.Tabi bunların hepsini kafama göre yapmadım. Veteriner hekimimizde yardımcı oldu...

özlem11
11-10-2008, 11:32
Arkadaşlar günde 1 kere yemek vermek yerine o bir öğündeki yediğini 2 'ye bölüpte yedirmek bence daha mantıklı.

üzüm
11-10-2008, 12:44
...
Arkadaşlar bu yeme olayına ilişkin eğer biz badiyi normal denildiği gibi besleseydik şimdiye çoktan ölmüştü. Çünkü 5 gün boyunca hiç birşey yemedi. Elimizle yedirmeye çalıştık onuda kustu.Ama azar azar beslemeye devam ettik.
...

Sayın olay9, geçmiş olsun.
Benim bahsettiğim yeme düzeni yavrular, hamile köpekler ve sağlık problemi olan köpekleri için geçerli değildi.

cemo
11-10-2008, 18:18
Sn Üzüm, teşekkür ediyorum. Eşime okutacağım yazılanları.
Dinlemiyecek biliyorum, ama olsun:( Ben ısrarla üstüne gitmekte kararlıyım.

Kuzu kaval kemiği yemesi gerekiyormuş dedim, koşa koşa kasaba gitti. Ama ellerinde yokmuş bugün. P.tesiye kaldı.

özlem11
12-10-2008, 13:49
Sayın uzum yazdıklarımdan kastım sitem değildi. Sadece bazen doğru diye bildiklerimizin yanlış olabileceğini belirtmekte. Burada yazılan her yazıya ve şahsa saygım sonsuz. Benim için hepiniz çok değerlisiniz.

üzüm
12-10-2008, 23:18
Sayın olay9, sitemde olsa kabul ederim, çünkü eksik bilgi vermişim. Gönderdiğim mesaja "yavrular, hamile, emziren ve sağlık problemi olan köpekler haricinde erişkin köpekler için" notunu yazdım.
Verdiğim bilgilerde bir yanlışlık, eksiklik varsa doğrusunu öğrenmekten memnuniyet duyarım.

cemo
15-10-2008, 23:25
Paşanın kulağı dikişten sonra küçüldü gibi.
İki kulak eşit değil sanki..
Yoksa bu bizim paranoyamız mı:(
Dönüp durup bakıyorum anlamıyorum.

özlem11
16-10-2008, 10:29
Cemo iyileştiyse sağ sağlim gerisi önemli değil.
Badi tam anlamıyla eski haline döndü. Kilo almaya başladı. Ama yeni sorunumuz çiftleşme krizi. Devamlı garip ses çıkarıp kapının önünde oturuyor. Evin yakınında dişi köpek var. Biz gitmesine izin vermiyoruz. Dişi köpeğin sahibide çiftleşsinler istemiyor. Her eve gelen misafire konuşur gibi yalvarıyor kapıyı açın diye...

kahyanur
18-10-2008, 17:55
benim köpeğimde seyrek olarakta olsa poposunu yere sürtüyor..ama kemik yedirme konusu kafamı karıştırdı açıkçası....veterinerimiz kesinlikle kemik verme diyor..ki çok iyi bir veteriner..öğretim üyesi ve profosör Tamer Dodurka"nın eşi..
ne yapmam lazım acaba?
(Köpekler arada bir popolarını yere sürterler. Bunun nedeni kakalarını kendilerine değmeden biraz uzağa yapabilmelerini sağlayan anüslerindeki hava keseleridir. Bu keseler kendiliğinden patlamazsa acı verir. Köpeklerde acı/rahatsızlık veren keseleri patlatmak için popolarını yere sürter. Köpeğin yediği kemik bu keselerin patlamasına yardımcı olur diye biliyorum.)

üzüm
18-10-2008, 22:55
benim köpeğimde seyrek olarakta olsa poposunu yere sürtüyor..ama kemik yedirme konusu kafamı karıştırdı açıkçası....veterinerimiz kesinlikle kemik verme diyor..ki çok iyi bir veteriner..öğretim üyesi ve profosör Tamer Dodurka"nın eşi..
ne yapmam lazım acaba?
(Köpekler arada bir popolarını yere sürterler. Bunun nedeni kakalarını kendilerine değmeden biraz uzağa yapabilmelerini sağlayan anüslerindeki hava keseleridir. Bu keseler kendiliğinden patlamazsa acı verir. Köpeklerde acı/rahatsızlık veren keseleri patlatmak için popolarını yere sürter. Köpeğin yediği kemik bu keselerin patlamasına yardımcı olur diye biliyorum.)

Sayın kahyanur, köpeğinizi yakından tanıdığı için veterinerinizin önerileri doğrultusunda hareket edin.

özlem11
19-10-2008, 13:56
Arkadaşım köpeğinizde bağırsak parazitleri olabilir. Kaşıntıyı gidermek için köpek poposunu yere sürter. Başıma gelmişti. İğne yapıldığında sorun ortadan kalkar. Aynı işlemi evde yapmamasına özen gösterin derim...

kahyanur
19-10-2008, 14:35
Arkadaşım köpeğinizde bağırsak parazitleri olabilir. Kaşıntıyı gidermek için köpek poposunu yere sürter. Başıma gelmişti. İğne yapıldığında sorun ortadan kalkar. Aynı işlemi evde yapmamasına özen gösterin derim...

köpeğimin bütün aşıları tamam.ve iç-dış parazit tedavisi de düzenli olarak yapılıyor..

özlem11
20-10-2008, 13:23
Bahsettiğim durumun dışında köpeğimde böyle bir soruna rastlamadım. Doğrusu bende nadirde olsa kemik yediriyorum. Olaki yerken ağız ve boğaz kısmına batmasından korkuyorum( komşumun kedisinin çenesini delmişti kemik, çıkartılması ayrı bir dert iyileşmesi de öylee)...
Batırma konusunda da köpeğim öyle akıllı ki eve gelince kapıdan girmeden yere sırt üstü yatar. Bizde el, ayak ve popo temizliği yapıp o şekilde evde dolaşmasına izin veririz.
Bu arada badi 700 gr aldı. Eski formuna 1,5 kilo kaldı. Çiftleşme derdimizde biraz olsun azaldı...
Sorunu hallederseniz lütfen buraya sebep ve tedavi yöntemini yazarmısınız?

erbek_
21-10-2008, 08:29
Merhaba Olaycım, çok geçmiş olsun. Bu ilaç yani PAN TERRAMYCİN ile mi yemeye başladı bady? Benim boncuk da hiç yemek yemiyor.İnan İzmit' de tüm Veterinerleri dolaştık , her türlü mamayı denedik ama yemiyor, hatta değişik mama olnca ve zorlayıp yiyince kusuyor bizimki de, midesi almıyor yani. Veterinerlerde şımarıklık yapıyor diyorlar!! Yani bize hükmetmeye çalışıyormuş ama hiç mantıklı gelmiyor, yani resmen 1 hafta 10 gün hiçbirşey yemediği oluyor ve halsizlikten adım atamaz hale geliyor artık biz kendi yediklerimizden ufak tefek şeyler veriyoruz mecburen ama vermememiz gerekiyormuş!!!! Ölecek hayvan anlamıyorlar :( Acaba bu bahsettiğin ilaç derdimize çare olur mu ki?

kontes
21-10-2008, 09:29
Merhaba Olaycım, çok geçmiş olsun. Bu ilaç yani PAN TERRAMYCİN ile mi yemeye başladı bady? Benim boncuk da hiç yemek yemiyor.İnan İzmit' de tüm Veterinerleri dolaştık , her türlü mamayı denedik ama yemiyor, hatta değişik mama olnca ve zorlayıp yiyince kusuyor bizimki de, midesi almıyor yani. Veterinerlerde şımarıklık yapıyor diyorlar!! Yani bize hükmetmeye çalışıyormuş ama hiç mantıklı gelmiyor, yani resmen 1 hafta 10 gün hiçbirşey yemediği oluyor ve halsizlikten adım atamaz hale geliyor artık biz kendi yediklerimizden ufak tefek şeyler veriyoruz mecburen ama vermememiz gerekiyormuş!!!! Ölecek hayvan anlamıyorlar :( Acaba bu bahsettiğin ilaç derdimize çare olur mu ki?

Merhaba Sn. Erbek mutlaka kan tahlili ve ultrason yaptırın. Hayvanın naz yaptığı yok.Geç kalmamak adına ihmal etmeyin bunları.Biz yaşadık neredeyse kayıp ediyorduk kızımızı.Veteriner de tam donanımlı olmayabilir bilgi açısından.**** böyle bir vakka daha önce görmemiştir bu yüzden yanlış yönlendirme oluyor...

özlem11
21-10-2008, 09:39
Evet arkadaşım.Geçmiş olsun. Verdiğim ölçülerde üzerinde zaten kedi köpek 4 ayaklı hayvanlar için olduğu yazıyor. Alacağınız eczane size ne kadar oranda vereceğinizi söylüyor. İğneyi zorda kaldığım için ben kendim yaptım. Aşı esnasında ben yanında olduğum için aşağı yukarı nereden yapılacağını biliyordum. 10 sonra iğneyi tekrar yaptım. Şuan eski sağlığına kavuştu. Kusma olayı bitti.
Erbek benim köpeğimde hiç mama yemedi. Tadını bile bilmez. Bence doğal ama sağlıklı yedirmekte fayda var. Aksine benim veterinerimde mama ve aşırı kemik et tüketimini zararlı olacağını söyledi.
İnanmazsını biz badiye havucu tüm veririz, ellerini arasına alıp bi güzel yer...

erbek_
21-10-2008, 19:12
Merhaba Sn. Erbek mutlaka kan tahlili ve ultrason yaptırın. Hayvanın naz yaptığı yok.Geç kalmamak adına ihmal etmeyin bunları.Biz yaşadık neredeyse kayıp ediyorduk kızımızı.Veteriner de tam donanımlı olmayabilir bilgi açısından.**** böyle bir vakka daha önce görmemiştir bu yüzden yanlış yönlendirme oluyor...

Şu anda biz de iyi bir veteriner arıyoruz umarım buluruz en kısa zamanda çünkü yeni bir çevredeyiz ama haklısınız sanırım ihmal ettik çünkü hep bekleyin yer dediler kaç kişi dolaştık ama boncuğumuz ısrarla yemedi, biz de ısrarla anlamadık dilinden :( Sizin kıza ne teşhisi konmuştu acaba?

erbek_
21-10-2008, 19:31
Olaycım bana da veterinerlerin söyledikleri hep ne biliyormusun? Sürekli normal yemek yemeye alışmışlarsa, yani bizim yediklerimizden yemişlerse, o zaman mamaya geçiş de böyle sorun yaşanırmış. Mutlaka başta red ederlermiş, hatta yedikten sonra kusarlar, istemediklerini anlatmaya çalışırlarmış... Sonra alışırlarmış. Ama bizimki ısrarla yemiyor ve biz durmadan mama değiştirip duruyoruz belki sevdiği bir mama olur diye ama yok denemediğimiz mama kalmadı, yemiyor!!!! Alışır bekleyin diyorlar hala, ölmez açlıktan diyorlar eninde sonunda yer diyorlar ama hiç de öyle görünmüyor :(

Todor
21-10-2008, 19:31
Sayın Erbek, köpeğiniz ne yemeyi seviyor, kaç kilo?

üzüm
21-10-2008, 19:47
Sayın erbek, alıştırarak mamaya geçmeyi denediniz mi?

Makarna (severek yediği bir yemek de olabilir) ile çok az mamayı karıştırarak verebilirsiniz. Zamanla mama oranını artırarak mamaya geçebilirsiniz.

erbek_
21-10-2008, 19:54
Evet Sn üzüm, neler denedik bilemessiniz, dediğiniz gibi mamayla yemekleri karıştırarak verdik, taneli olunca inanın tek tek ayırıyor taneleri içinden. Hiç üşenmiyor... Burnuyla ittire ittire taneleri birbirinden ayırıp mamaları ayırıp ortalığı da bu arada batırıyor. O yediği de ona yetiyor zaten. Bir arada mamaya tavuk suyu etsyu katıp öyle vermeye denedik ama oda olmadı, mamalar şişiy yumuşadı, onuda yemedi. Zaten çok zorlayıp yesede kusuyor.

Todor
21-10-2008, 19:56
O zaman hayvanı zorlamayın. Ne seviyorsa onu verin. Zorlanıyor olması hayvanın tepki vermesine sebep olmuş olabilir. Benim bakla pişen eve giremem **** bazı insanların limon görünce düşüp bayılması gibi.

Ben her gece kendim pişiriyorum. Henüz bir problem yaşamadım ve hepsi çok sağlıklı. Üstelik ucuz. :)

10 kg hayvan için bir günlük;

1 çay kaşığı tuz
20-30 gr et (kuzu veya dana eti, yürek, dalak, böbrek, dil, karaciğer olabilir, kuş başı doğranmış olacak, biraz yağlı olabilirler.)
1/4 kabak ( küçük doğranmış)
1/4 havuç
1 küçük diş sarımsak
Bunlar tencereye konulup üzerlerine su eklenecek. Kaynayınca üzerine 100 gr makarna, pirinç veya bulgurdan birisi eklenecek.

Pirinç katarsanız 10 dakika kadr kaynayacak, makarna bulgurda altı hemen kapatılacak. Gece bekleyecek, sabah tüm suyunu çekmiş şekilde hayvana verilecek.

Yoğurt suyu veya peynir suyuda katabilirsiniz.

Et ürünü yok ise yerine iki adet yumurta kullanabilirsiniz. Ama bu yumurtalar çok sık olmamalıdır. Haftada en fazla iki kere olmasına dikkat edin.

Ben tavuk ve balıkda kullanıyorum ama köpeklerim büyük ırklar, size tavsiye etmem. Ama iştahını arttırmak için yemeğine bir iki damla balık yağı katabilrisiniz.

Köpeğiniz çok hareketli ise miktarı biraz arttırabilir, hareketsiz ise miktarı azaltabilirsiniz. İdeal kilosunda kalmasına dikkat edin. Elinizle dokuduğunuzda kaburgaları rahatça hissedilsin, dışardan bakınca belli belirsiz gözüksün. Karnı göğsüne göre içerde olsun.

kontes
21-10-2008, 21:31
Şu anda biz de iyi bir veteriner arıyoruz umarım buluruz en kısa zamanda çünkü yeni bir çevredeyiz ama haklısınız sanırım ihmal ettik çünkü hep bekleyin yer dediler kaç kişi dolaştık ama boncuğumuz ısrarla yemedi, biz de ısrarla anlamadık dilinden :( Sizin kıza ne teşhisi konmuştu acaba?

rahim iltihabı.Malesef çok geç fark edildiği için ameliyat etmek zorunda kaldık.Dikkat edin röntgenlerde net çıkmayabilir bu yüzden ultrason dedim.İst Üniversitesi Avcılar tavsiye ederim telefon veririm isterseniz Utku bey çok iyi fakat hayvanı görmeden kesinlikle bir şey demez

m ü g e
21-10-2008, 21:37
Şu anda biz de iyi bir veteriner arıyoruz umarım buluruz en kısa zamanda çünkü yeni bir çevredeyiz ama haklısınız sanırım ihmal ettik çünkü hep bekleyin yer dediler kaç kişi dolaştık ama boncuğumuz ısrarla yemedi, biz de ısrarla anlamadık dilinden :( Sizin kıza ne teşhisi konmuştu acaba?

Merhaba. Veterineri hangi şehirde arıyorsunuz?

cello_001
30-10-2008, 13:58
1-Benim hayatım 10-15 yıl sürer. Senden ayrılığım bana acı verir. Beni almadan önce bunu düşün.

2- Bana, senin benden istediklerini anlayacağım bir süre ver.

3- Benim içimde sevgi duygusu uyandır ben bununla yaşarım.

4- Bana hiç bir zaman uzun süreli darılma ve cezalandırmak için bir yere kapatma. Senin hayatında iş, eğlence ve arkadaşların var.
Benim hayatımda ise sadece sen varsın.

5- Arada sırada benimle konuş. Sözlerini anlamasam bile bana yönelttiğin sesini anlarım.

6- Bana daima nasıl davranılması gerektiğini bil. Ben hiç bir zaman unutmam.

7- Beni dövmeden önce aslında dişlerimle kemiklerini un ufak edebileceğimi, ancak asla böyle bir yola başvurmayacağımı düşün.

8- Beni "isteksiz, tembel ve inatçı" diye azarlamadan önce düşün: Belki yediğim yemek dokunmuştur, belki güneşin altında uzun zaman
kalmışımdır veya halim kalmamıştır.

9- Yaşlandığımda benimle ilgilen, bir gün sen de yaşlanacaksın.

10- Her zor anımda yanımda ol, "benim içim kaldırmaz" veya "ben görmeden olsun" deme, çünkü benim için her şey seninle birlikte daha kolay...

cello_001
30-10-2008, 14:16
Hergün gazetelerde köpeklerle ilgili haberler çıkıyor. Hemen hemen hepsi taraflıca (zaten medyamızda tarafsız ne var o da ayrı bir konu) yazılmış haberler. Köpeklerin vahşeti ona nasıl saldırdığı, bunu nasıl ısırdığı gibi haberleri hepiniz okumuşsunuzdur. Ama nedense aksi haberlere pek rastlamıyoruz.

Chief 4 yaşında bir Pit Bull. Bu hikaye onunla ve onun iki kadını nasıl kurtardığı ile ilgili. O bir Amerikan Pit Bull Terrier. Hani şu her zaman nasıl vahşi bir köpek olduğunu okuduğumuz, nasıl yaşlılar çocuklar için tehlike oluşturdurduğuna inandırılmaya çalışılan cins.

Hikaye kısaca şöyle:


Liberata la Victoria adında 87 yaşında Filipinli bir kadın, torunu Maria Victoria Fronteras ve Chief ile beraber kanepede oturup televizyon seyretmektedirler. Birden Chief 3-5 m. uzaklıktaki bir kobranın varlığı ile irkilir. Kobra eve mutfaktaki bir açıklıktan girmiştir. Maria Victoria büyükannesini yılandan kaçırarak başka bir odaya geçer. Daha sonra yılan gittiğini düşünerek odadan çıktığında kobrayı 1 m. karşısında bulur. İrkilen kobra zehrini tükürmek üzere (kobralar diğer yılanlardan farklı olarak zehirlerini salgılamak için ısırmak dışında zehri tükürebilirler) saldırı pozisyonu alır.

Maria Victoria “Yılan tam önümüzde saldırmak için bekliyordu. Yardım için çığlık attım” der. İşte tam o sırada Chief bir anda kendini kobra ile kadınların arasına atar. Kobrayı boynundan yakalar, sallayarak ve yere vurarak öldürür. Biraz sonra da soluk soluğa yere yığılır. Çenesine aldığı bir ısırık yüzünden…

Ailenin arkadaşı Ian de la Rama’ya göre ısırıldaktan yarım saat sonrasına kadar dayanır ve en sonunda sahibi Marlone gelince kendini bırakır. Chief‘in yaptığı son şey sahibine bakmak ve kuyruğunu son bir kez sallamak olmuştur.

kaynak : www.argentindogo.com

küçük_bahçe
30-10-2008, 14:22
sayın cemo

köpeğiniz secerelimi eğer secereli ise kimse karışamaz size benimde yasak ırk olmasına rağman argentindogo köpeğim var seceresi olduğu için kimse karışamıyor

Yanlış anlamayın ama çok merak ediyorum bir insan böyle bir köpeği neden beslemek ister.

cello_001
30-10-2008, 14:40
Nasıl yani anlayamadım nasıl bi köpekten bahsediyorsunuz.

küçük_bahçe
30-10-2008, 14:52
Okuduğum kadarı ile çok masum bir köpek değil.
"Dogo Argentino pek havlayan bir köpek türü değil. Bunun sebeplerinden onun avcı oluşunu ve kendine olan güvenini gösterebiliriz.
Dogo sessiz avcıdır ve sessizce, süratle ve acımasızca saldırır. Aynı zamanda Dogo kendi gücünün farkındadır ve bu nedenle kendini kolay kolay tehdit altında hissetmez, dolayısıyla da agresifleşmez. Köpek kavgalarının çoğunda kavgayı provoke eden, yani başlatan Dogo değildir (hepsini o bitirse bile!) Kısacası, Dogo gereksiz yere havlamaz. Maalesef, gerektiğinde bile havlamayabilir: bahçenize girmeye çalışan hırsızı veya davetsiz misafiri havlayarak uyarmak ve korkutmak, böylece onun uzaklaşmasını sağlamak yerine sessizce bir köşede pusuya yatıp kurbanını bekleyebilir. Sonucu tahmin edebiliyorsunuz herhalde!!! Çok büyük trajediye yol açılabilir. Belki duymuşsunuzdur, bekçi köpekleri için şöyle bir benzetme vardır: "Bir Dobermann koruduğu binaya insanı asla sokmaz, Rottweiler ise içeriye sokar ama dışarıya çıkartmaz." Burada benzetme yapacak olursak Dogo da insanı içeriye alıp orayı kendi av alanına çevirir!"
Kaynak:http://www.bilgidenizi.net/kedi-ve-kopekler/22927-yasak-irklardan-dogo-argentino.html

erbek_
30-10-2008, 15:56
Bizim boncuk daha önce tavuk yiyordu Sn Todor, ancak aşırı problemler çıkınca alerjisi olduğunu öğrendik ve artık tavuğu kesmek zorunda kaldık. Biz kendimiz de hiç et yemiyoruz, o yüzden veteriner de önerince kuru mamaya alıştırmaya çalıştık, işte o gündür bu gündür böyle... Malesef uğraştırıyor bizi... Dediğiniz doğru et yer ama öyle karıştırınca bilemiyorum denemem lazım...Çok seçiyor...Ama öneriniz için teşekkür ederim, haklısınız, sanırım kuru mamadan vazgeçmeliyim...

erbek_
30-10-2008, 15:59
Merhaba. Veterineri hangi şehirde arıyorsunuz?

Ankara... :(

m ü g e
30-10-2008, 16:25
Ankara'da Prof Dr. Kazım Börkü'ye gitmenizi tavsiye ederim, veteriner kliniği Bahçelievler'de. Gitmeyi düşünürseniz adres ve telefon bilgisini yazarım.

Gülşen
30-10-2008, 16:59
Keşke bu haber gazetelerde yayınlansaydı. Herkes; Chief'in kahramanlığını öğrenseydi. Bir arkadaşımın pitbulu var; tam bir sevgi arsızı :p Yaramazlık yaptığında, azarlandığında ağlıyor:( Ona '' sen pitbulların yüz karasısın '' diyorum :D

Todor
30-10-2008, 17:43
Normal şartlarda büyümüş bütün pit bullar çok sevgi doludur. Ülkemizde pit bullun yasak olmasının ilk sebebi medya tarafından verilen gazdır. Evet inatçı hayvandır, cüssesine göre kuvvetlidir ama hepi topu 20 kg'dır. Ejderha değildir, çenesinin 3 ton bastığı, kurşun işlemediği falan hep şehir efsaneleridir ve aslı astarı yoktur. Çevik, acı eşiği yüksek ve oyuncu bir köpektir sadece.

Amerika'da bazı enstitülerde, zihinsel özürlü çocukların rehabilitesi için pit bull kullanılır. Çocuklar kulağını çekmiş, gözüne parmağını sokmuş pek aldırmaz. Canı yanar muhakkak ama ani tepki vermez. Onun derdi sizin mutlu olmanızdır.

Yeni doğmuş bir bebeğim olsa, hiç gözüm arkada kalmadan pit bulluma emanet ederim. Köpeklerimin hepsi daha önce kendilerini, sevgi konusunda ispatlamış hayvanlardır. İlk Resimde büyük kızım Maça, büyük oğlum Cimcim ile ve ikinci resimde küçük kızım Bozo, Cimcim'i emzirirken. Son resim Maça ve Angora tavşanı.

51313
51314
51315

tolgahann
30-10-2008, 18:43
Sn.cello 001 ne kadar güzel ve yerinde bir paylaşım olmuş.

tolgahann
30-10-2008, 18:52
Cheif'in hikayesini okudum ve tüylerim diken diken oldu.Helede sahibini görünce kuyruk sallaması bana yaşadığım bir olayı hatırlattı.Daha önce sokakta yaralı bir kedi bulmuştum kucağıma alıp veterinere götürürken kuyruğunu 2-3 defa sertçe sallayıp gözlerime baktı ve çok derin bir uykuya daldı.Belki saçma gelebilir ama gözlerindeki ifadeyi hayatımda bir kere daha görüceğimi zannetmiyorum.

tolgahann
30-10-2008, 18:55
Sn. Todor Cimcim'le Maça'nın dostluğuna hayran kaldım helede Maça'nın Cimcim'i emzirdiği fotoğrafa dönüp dönüp baktım.

cello_001
30-10-2008, 20:21
Teşkkür ederim sayın tolgahann.

cello_001
30-10-2008, 20:26
Okuduğum kadarı ile çok masum bir köpek değil.
"Dogo Argentino pek havlayan bir köpek türü değil. Bunun sebeplerinden onun avcı oluşunu ve kendine olan güvenini gösterebiliriz.
Dogo sessiz avcıdır ve sessizce, süratle ve acımasızca saldırır. Aynı zamanda Dogo kendi gücünün farkındadır ve bu nedenle kendini kolay kolay tehdit altında hissetmez, dolayısıyla da agresifleşmez. Köpek kavgalarının çoğunda kavgayı provoke eden, yani başlatan Dogo değildir (hepsini o bitirse bile!) Kısacası, Dogo gereksiz yere havlamaz. Maalesef, gerektiğinde bile havlamayabilir: bahçenize girmeye çalışan hırsızı veya davetsiz misafiri havlayarak uyarmak ve korkutmak, böylece onun uzaklaşmasını sağlamak yerine sessizce bir köşede pusuya yatıp kurbanını bekleyebilir. Sonucu tahmin edebiliyorsunuz herhalde!!! Çok büyük trajediye yol açılabilir. Belki duymuşsunuzdur, bekçi köpekleri için şöyle bir benzetme vardır: "Bir Dobermann koruduğu binaya insanı asla sokmaz, Rottweiler ise içeriye sokar ama dışarıya çıkartmaz." Burada benzetme yapacak olursak Dogo da insanı içeriye alıp orayı kendi av alanına çevirir!"
Kaynak:http://www.bilgidenizi.net/kedi-ve-kopekler/22927-yasak-irklardan-dogo-argentino.html

İşte bende buna sinir oluyorum nedense her zaman kötü olan şeyler yazılyor ve göze batyor ben bi yıldır besliyorum dogo ne bi çocuğa saldırdı nede gereksiz yere saldırdı köpeğin nasıl olacağı köpege değil sahibine bağlıdır.İlk önce gerçekten güzel bi araştırma yapın sonra burda bize nasıl köpek besliceğimizi öğretin.Süs köpeği die adlandırdığımız spanien cocier dünyanın ısırma eğilimi en yüksek köpekleri arasındadır.www.argentindogo.com bu siteye bi bakın dogo ların belgeseli var izleyin sonra yorum yapın.

cello_001
30-10-2008, 20:39
Pitbull ve insan...


BİR pitbull gördüğümde, önce onun sahibine bakarım.

Korktuğum pitbull değildir.

Çünkü pitbull’lar insanın canavarlaştırdığı, kendi gücünün kurbanı olmuş zavallı hayvanlardır.

Onların suçu yoktur...

Ama sahibi...

Tehlikeli, sinsi ama korkaktır.

(Elbette nasıl olmuşsa bir pitbull sahibi olmuş, şimdi onu başından atmaya kıyamayanları tenzih ederim.)

*

İşte; Hürriyet’in önceki günkü internet sitesinde bir korkunç video görüntüsü vardı:

Samsun’un Çarşamba İlçesi’nde sahibinin gezdirdiği pitbull, bir sokak köpeğini parçalayarak öldürdü.

Sokak köpeği aç...

Kimsesiz...

Güçsüz...

Pitbull’u öldürmeye programlandığı belliydi, sahibi salak salak izledi.

Kamera hazırdı, anlaşılıyor ki bir vahşet sahnesi -belki de pazarlanmak üzere- önceden hazırlanmıştı.

Sokak köpeği çığlık çığlığa ağladı.

Ama pitbull onu parçalayarak öldürdü.

Sahibi pitbull’u alıp gitti.

*

Korkulacak olan insandır...

Parçalamaya ve öldürmeye alıştırılmış bir köpeğe sahip olmak ve onunla sokağa çıkmak hangi aşağılık duygusunun, hangi psikolojik sorunun, hangi manyaklığın sonucudur biz bilemeyiz.

Ama onları gördüğünüzde önce "insan" olanından korkmalısınız.

Günlük olaylara baktığınızda; güçlünün güçsüzü parçalamasına dayalı bir tür sistemin tam ortasındayız.

Sık sık gördüğünüz "pitbull vahşeti" haberleri, aslında toplumun bir yanını bize anlatır.

Asıl korkulacak olan insanlardır...

Bir masum köpekten yarattığı canavara, kendi yapamadığını yaptırır o insan... Kendi hesabına ısırtır, parçalatır, öldürtür...

Ve kendi canavarlığını bir bilinçsiz köpeğe ihale edecek kadar ezik, sinsi ve korkaktır...

Bir "pitbull vahşeti" duyduğunuzda...

Sahibine bakmalısınız...



Alıntı : Bekir Coşkun - Hürriyet Gazetesi / 4 Mayıs 2008 Pazar -Sayfa 3

Todor
30-10-2008, 20:40
Aynı soruyu bende çok merak ediyorum. Neden dogo. Aynı işi yapabilecek bir çok ırk varken neden özellikle dogo. Ben pit bull besliyorum ama hiç bir özel sebebi yok. Sahibi veterinere bırakıp geri gelmemişti, öylece denk geldik birbirimize. Ama şahsen kendim para verip, bir köpek alacak olsam, atmosferik koşullara daha dayanıklı bir köpek seçerim. Mesela newfoundland gibi. Çünkü pit bullar ne sıcağa ne soğuğa gelemiyor.

Forumda anlatmış olduğunuz tüm şeyleri bir newfoundland de yerine getirebilir. Belki 7 kez bıçaklandığı zaman adamı etkisiz hale getiremez ama o köpeğide 7 kez bıçaklayacak adam kolaydan çıkmaz. :)

cello_001
30-10-2008, 20:40
Normal şartlarda büyümüş bütün pit bullar çok sevgi doludur. Ülkemizde pit bullun yasak olmasının ilk sebebi medya tarafından verilen gazdır. Evet inatçı hayvandır, cüssesine göre kuvvetlidir ama hepi topu 20 kg'dır. Ejderha değildir, çenesinin 3 ton bastığı, kurşun işlemediği falan hep şehir efsaneleridir ve aslı astarı yoktur. Çevik, acı eşiği yüksek ve oyuncu bir köpektir sadece.

Amerika'da bazı enstitülerde, zihinsel özürlü çocukların rehabilitesi için pit bull kullanılır. Çocuklar kulağını çekmiş, gözüne parmağını sokmuş pek aldırmaz. Canı yanar muhakkak ama ani tepki vermez. Onun derdi sizin mutlu olmanızdır.

Yeni doğmuş bir bebeğim olsa, hiç gözüm arkada kalmadan pit bulluma emanet ederim. Köpeklerimin hepsi daha önce kendilerini, sevgi konusunda ispatlamış hayvanlardır. İlk Resimde büyük kızım Maça, büyük oğlum Cimcim ile ve ikinci resimde küçük kızım Bozo, Cimcim'i emzirirken. Son resim Maça ve Angora tavşanı.

51313
51314
51315

Sayın todor.Pitbull unuzu gerçekten çok beğendim çok sağlıklı bi american pitbull terrier.

Todor
30-10-2008, 20:48
Teşekkür ederim. Bekir Coşkun'un yazısı sonuna kadar katıldığım bir yazı. Kötü köpek yoktur, kötü köpek sahibi vardır. Zavallı insan her hayvana eziyet etmekten zevk alır. Geçen bir yerde at dövüşü fotoğrafları gördüm. Normal şartlarda atlar birbirine saldırmaz. Ama insan ne yapmış, ortaya bir tane kısrak bağlamış ve iki aygırıda yanına salmış. Ortalık kan revandı. Horoz da dövüştüren insan, beta balıklarını dövüştüren insan.

Ama ne beta balığı yasaklanıyor, ne horoz. Yasaklana yasaklana benim masum kızım yasaklanıyor. Neyseki benim kızım 9 yaşında ve kanun çıkmadan önce sahiplenmiştim.

küçük_bahçe
31-10-2008, 09:16
İşte bende buna sinir oluyorum nedense her zaman kötü olan şeyler yazılyor ve göze batyor ben bi yıldır besliyorum dogo ne bi çocuğa saldırdı nede gereksiz yere saldırdı köpeğin nasıl olacağı köpege değil sahibine bağlıdır.İlk önce gerçekten güzel bi araştırma yapın sonra burda bize nasıl köpek besliceğimizi öğretin.Süs köpeği die adlandırdığımız spanien cocier dünyanın ısırma eğilimi en yüksek köpekleri arasındadır.www.argentindogo.com bu siteye bi bakın dogo ların belgeseli var izleyin sonra yorum yapın.
Sn.cello_001 yazdıklarım içerisinde, size nasıl köpek beslemeniz gerektiğini öğretmeye çalışan bir cümle ben göremiyorum. Ben size neden diye sordum, bu şekilde bir cevap vermek yerine şu nedenle diye bir açıklama yapmanız yeterliydi. Önerdiğiniz site içerisinde Argentin dogo hakkında olumsuz bir açıklama olması zaten beklenemez ayrıca sizin ve benim bakış açımın da aynı olması beklenemez.

cello_001
31-10-2008, 14:23
Ozaman sizde kim böyle bi köpeği beslemek isterki die bi lafı etmeyin.Ben beslerim kimseyide ilgilendirmez.Ayrıca sayın todor newfoundland sıcağa hiç gelemiyen bi köpektir.Neden dogo sorusunada şöyle bi cevap vereyim "beslemeden alyamazsınız".

Saygılar...

cello_001
31-10-2008, 14:25
Çok şanslısınız gerçekten.Kanun çıkmadan önce sahiplenmişsiniz ne güzel.

küçük_bahçe
31-10-2008, 15:12
"Yanlış anlamayın ama çok merak ediyorum bir insan böyle bir köpeği neden beslemek ister."
Siz bu cümleyi kim böyle bir köpek beslemek ister ki diye anlıyorsanız sizin güzel görüşünüzdür. Saygı duyarım. Haklısınız sizin beslediğiniz köpek beni hiç alakadar etmez.

Todor
31-10-2008, 15:47
Sanırım Sayın Cello, toplumda bizim beslediğimiz ırklar üzerindeki olumsuz kanaatlerden çok sıkılmış olacak ki, hemen savunmaya geçmiş. Oysa kimse Sayın Cello'ya akıl vermedi, öneride bulunmadı. Ben çok sıcak kanlı, insancıl oldukları için ya da puma avına çıktığım için tercih ediyorum gibi bir sebep yeterliydi.

Benim beklediğim detayları ile beraber bu sebebin açıklanması idi.

Ayrıca Sayın Cello, benim Dogo Argentino beslememiş olduğumu düşünmenizde bir hata. Böyle bir fikre nerden kapıldınız bilmiyorum. Her hangi bir yerde dogo besleyip beslemediğime dair bir mesaj yazdığımı hatırlamıyorum.

cello_001
31-10-2008, 18:31
Madem bütün oklar beni gösteriyor şöyle söyleyim.Yaklaşık 10 yıldır ben köpek besliyorum son 2 yıldır yaşımın daha ilerlemesi sebebi ile köpekler dünyasına daha çok araştırmaya başladım.İstediğim köpek her alanda gerçekten başarılı olmalıydı.Diğer köpeklerle ve diğer hayvanlarla olan ilişkisi olsun (bunları eğitimsiz bi köpeği baza alarak yazıyorum) çocuklarla olan ilişkisi diğer insanlara karşı olan ilişkisi vs bakarak köpekleri inceledim.Her köpekte illaki sabihini koruma evini koruma istedi vardır.Bu istek dogoda daha ağır basıyordu.Vede bende az bulunan bende olsun isteği var.Böyle bi araştırma yaptım köpekler aleminde hoşuma giden 3 ırk oldu.1 ARGENTİN DOGO,2 CANE CORSO İTALİANO,3AMERİCAN BULDOG.Cane corso çok iyi idi hatta şöyle söyleyim dogodan tek farkı rengi siyahtı.Renginin siyah olması sebebi ile eledim.American bulldog ta çok iyi idi bunuda renklerinde değişiklik gösterdiği için eledim.Geriye sadece argentin dogo kaldı ve beyaz renge olan aşkımda beni bu gerçekten kusursuz olan ırkı almaya itti.Çok uğraştım,çok fazla para harcadım,günlerce evimden uzak kaldım,ama sonunda kendi yerinden yani arjantinden bi argentin dogo getirttim.İlk başta çok düşündüm yeni aldığımda ben acaba hatamı ettim,ben salakmıyım gidip bi köpek için bu kadar para harcadım bu kadar uğraştım.Ama şimdi bakıyorum salak değilmişim gerçekten harika tek kelime ile mükemmel bi köpek hiç eğitim verilmeden bu kadar şeyi yapması olsun çocuklarla oyun oynaması beni o kadar çok sevindiriyorki anlatamam.Ben bu nedenden dolayı bu kadar sert çıktım lütfen yanlış anlamayın eğer bi kusurum olduysa özür dilerim.

saygılar...

limon
31-10-2008, 18:48
Yan komşumda Dogo Argentino var. Aşırı sevgi gösterisinde bulunan, çok oyuncu ve hareketli, evdeki 6 aylık bebekle beraber büyüyen bir köpek. Ayrıca yabancılara aynı bizim köpeklerimiz gibi havlayarak tepki veriyor. Ama hassas bir köpek olduğu doğru, ilk aldıkları yavru kısa zamanda ölmüştü, şimdiki ile de yaşaması için uzun süre çok uğraştılar. Bu köpeğin özelliklerini hiç bilmiyordum, buradaki yazıyı okuyunca şaşırdım. Neden özellikle bu ırkı istediği konusunda bir bilgim yok ama en kısa zamanda soracağım.

AKbaş larla ilgili bilgisi veya deneyimi olan var mı? Trt de bir belgeselde izleyip hayran olduğum bir köpek ırkı.

Todor
31-10-2008, 18:59
Akbaşlar çok duygulu, insan ve hayvanlarla arası son derece iyi, soğuğa karşı dayanıklı, sıcaktan rahatsız olan, erkeklerine geniş arazi gereken, görevine sadık bir ırk olarak biliyorum.

Kudret
31-10-2008, 19:19
Maçayı tanıyana kadar aklımıza yerleştirilmiş vahşi pit bull hikayeleri her gördüğüm pit bull dan korkmamı gerektiriyordu. Ancak benim yakından görme fırsatı bulduğum Maça bütün bu korkuları yenmemi sağladı. Gerçekten insana yakın, duygusal, sevgi dolu.:) Todor'dan da böyle bir köpek beklenir zaten.;)

Todor
31-10-2008, 19:30
Todor'dan da böyle bir köpek beklenir zaten.;)

Bak şimdi. :p

Esasen bütün köpekler sevgi doludur. Her biri sevgisini göstermek için fırsat kollar. Ama bazı köpeklerin, geçmişteki tecrübeleri bu sevgilerini bastırmaları gerektiğini söyler.

Mesela insana kuyruk sallayarak gittiğinde kafasına yediği bir tekme, onun bir daha insana temkinli yanaşmasını gerektirir. Ya da önceki sahibi, vahşi olması için onu karanlık bir odada insan görmeden, arada döverek büyütmüş olabilir. Çocuklar türlü eziyet etmiş olabilirler.

Bilinmelidir ki, sebepsiz hiç bir köpek sizden kaçmaz. İlla ki eskiden kalma acı bir deneyimi vardır.

Sadece köpekler değil, ineklerde bile böyledir. Mesela bizim köyde bir inek, etekli birisine kendisini sağdırmaz. Aynı kişi pantalon giyip geldiğinde inek hiç itiraz etmeden sütünü verir. Demek ki, daha önceki sahibesi bu hayvana bir şey yapmış. İnek eteğe şartlanmış.

cello_001
31-10-2008, 22:32
Akbaş güzel bi ırktır.Sayın todorunda dediği gibi geniş arazi isteyen bağlanmaya gelemeyen bi ırktır.Eğer yeriniz varsa besleye bilirsiniz.Çok iyi bekçidir.Efendisini ve ailesini büyük bi sabır ve sadakatle korur.Asgari bi eğitimle çok iyi bi kişilik kazandırılabilir.

cello_001
31-10-2008, 22:41
Köpek---İnsan
2 ay--14 ay
6 ay--5 yaş
8 ay--8 yaş
12 ay--14 yaş
18 ay--20 yaş
2 yaş--24 yaş
3 yaş--30 yaş
4 yaş--36 yaş
5 yaş--40 yaş
6 yaş--42 yaş
7 yaş--49 yaş
8 yaş--56 yaş
9 yaş--63 yaş
10 yaş--5 yaş
11 yaş--71 yaş
12 yaş--75 yaş
13 yaş--80 yaş
14 yaş--84 yaş
15 yaş--87 yaş

kaynak:www.argentindogo.com

tolgahann
31-10-2008, 22:49
Aaa şimdi benim kızım benden daha mı büyük:eek:.Artık ona abla desem daha doğru olur heralde:D

by_kiki
31-10-2008, 22:54
ihtiyar doğuyormuş bu köpekler ya :D

Metin Y.
01-11-2008, 19:17
Köpeklerin insanlar gibi, başkalarının yüzlerindeki kızgınlık, öfke veya mutluluk işaretlerini okuyabildikleri ortaya çıktı.

Bilim adamları, köpeklerin binlerce kuşak boyunca “beklenmedik tekme” yememek için, “yüz okuma” yeteneklerini geliştirecek şekilde evrimleştiğine inanıyor. Daha önce yapılan araştırmalarda, bilim adamları, yüzün sağ tarafının duyguları daha iyi gösterdiğini, çünkü duyguların beynin sol bölgesi tarafından kontrol edildiğini kanıtlamıştı. Bu nedenle, birçok insan biriyle karşılaştığında, karşısındaki insanın yüzünün sağ tarafında yansıtılan hisleri anlayabilmek için gözünü sola çeviriyor ve buna “sol göz meyli” deniliyor.

Lincoln Üniversitesi’nden Dr. Kun Guo ile ekibi, 17 köpeğe insanların, köpeklerin, maymunların cansız objelerin resimlerini göstererek, yüz ve göz hareketlerini inceledi. Araştırmada, köpeklere hayvan resimleri gösterildiğinde, hayvanların gözlerinin resim üzerinde eşit şekilde gidip geldiği, insan resimlerine baktıklarındaysa, tıpkı insanların yaptığı gibi gözlerinin sola kaydığı saptandı. Bir başka araştırmada da köpeklerin mutlu veya nötr ifadelerden ziyade kızgın yüzlere bakarken sola bakma eğiliminde olduğu tespit edildi.

Anadolu Ajansı

Todor
01-11-2008, 21:16
Kanada'da sara hastasi bir kadın için, eşlik köpeği olarak Stafforshire pit bull terrie melezi köpek kullanılması hakkında bir program izlemiştim.

Anlatılana göre, kadın krize girmeden 15 dakika önce çok ufak bir mimik veriyormuş. Köpek kadının suratındaki bu ufacık değişikliği fark ederek, 15 dakika sonra kriz geliyor, kendini sağlama al gibisinden bir işaret yapıyormuş.

Ama kadın sokakta ise ve kendisini sağlama alamıyor ise, sara krizi başlayınca köpek kadının üzerine çıkıp, kendine zarar vermesini engelliyormuş.

tolgahann
01-11-2008, 21:23
:eek:Ne kadar ilginç bir bilgi.O küçücük mimiği bile gözden kaçırmıyormuş yani

memet
01-11-2008, 21:59
Ortalama iki yüz kadar kelimeyi anlamlarını bilecek biçimde öğrenebiliyorlar. Zaten günlük yaşamda bu kadar kelime bize de yetiyor.

cello_001
04-11-2008, 20:30
Ben bir sokak köpeğiyim

sokakta doğdum sokakta büyüdüm
annemi tanıdım sadece boz dediklerinden, irice her gün çöpleri karıştırıp önce kendini, sonra bizleri doyururdu belediye tarafından vuruldu

ben bir sokak köpeğiyim

sokakta doğdum sokakta büyüdüm babamı hic tanımadım
annemi sokakta kaybettim insanlar basta sevdi beni
küçükken ''ne sevimli..'' derlerdi sonra büyüdüm artık ''ne çirkin şey''dim artık ''sokak köpeği''ydim artık ''kuduz köpek''tim
hayır, gerçekte değildim bu onların bana hitap sekliydi
ben yine bendim iste bir sokak köpeği sokakta doğmuş
sokakta büyümüş

birgun geldiler boynuma ipi geçirdiler beni ''ora''ya goturduler
benim gibiler vardı onlarcası, yüzlercesi sağlıklısı, sakatı
hastalık vardı, esaret vardı ama karnimiz doyuyordu artık ''9 numara''daydım ikamet ettiğim dünya bu kafesti
birkaç bakici ve gönüllü bizimle sadece onlar ilgili


sıra bize gelmek bilmiyordu burada günler gecmek bilmiyordu
dışarı çıkmak hayaldi sokaklar bizim için tehlikeliydi

ayni kafeste yaşıyor ayni kafeste uyuyoruz ayni kafeste yemek yiyor
ayni kafeste tuvaletimizi yapıyoruz evet, biraz da kotu kokuyoruz...

simdi ev ' lenmemiz gerekiyormuş insanlar tarafından evlat edinilmemiz gerekiyormuş yoksa ölecekmişiz
30 gün içinde....

anneme mi kavuşmalı yoksa?
çok üzgünüm
çok çaresizim
sucum ne benim?
ben bir sokak köpeğiyim....

cello_001
04-11-2008, 20:37
1 ve 2: Strelka ve Belka
Laika uzaya gitmiş gitmiş ilk köpek olabilir ama 1960 yılında Sputnik ile uzaya giden Strelka ve Belka dünya yörüngesinde başarılı ile kalıp geri dönen ilk canlılar oldular. Dolayısı ile onların bu yolculuğundan daha çok şey öğrenildi.

3: Peritas
Köpeği Peritas olmasa Büyük İskender asla büyük olamıyabilirdi. Büyük İskende, pers kralı 3. Darius’un orduları ile savaşırken Peritas sadırmakta olan bir filin üzerine atlayarak hortumunu ısırdı. Böylece Byük İskender hayatta kaldı. Batı dünyasının temelleri sayılan imparatorluğunu kurdu.

4: Charlie
Küba füze krizi sırasında Başkan Kennedy karmakarışık Savaş Odası’na oğlunun Galler teriyesi köpeği Charlie’yi getirtti. Köpek, herkesin onayladığı şekilde Kennedy’nin kucağında oturmak sureti ile başkanı sakinleştirdi. Sonunda krizin aşılması için kararlar verdi.

5: Jofi
Sigmund Freud terapiler sırasında chow chow cinsi köpeği Jofi’yi de bulunduruyordu. Günlüklerinde ki notlar köpeğin hastaları rahatlattığını söylüyor. Bu notlar bugün terapide kullanılan hayvanlar için temel oluşturuyor.

6: Urian
VII. Henry, Aragon’lu Catherine’den boşanmasını onaylamak üzere Kardinal Wolsey’yi Papa ile görüşmeye gönderdi. Görüşme sırasında Papa o zamanlar gelenek olduğu şekilde çıplak ayak parmağını öptürmek üzere Kardinal’e uzattı. İşte tam bu sırada Kardinal’in köpeği Urian fırlayarak Papa’nın ayağını ısırdı. Papa Clement çılgına döndü, boşanma iptal edildi. Bunun üzerine VII. Henry de Katolik Kilise’yi iptal ettiğini açıkladı. Bu olay devlet ve kilisenin ayrılma noktasıdır.

7: İsimsiz bir Newfoundland
Napoleon 1815′te Elba adasındaki sürgününden kaçarken dalgalar yüzünden tekneden denize düştü. Bir balıkçının köpeği suya atladı ve boğulmakta olan despotu yüzer durumda tuttu.

8:Checkers
1957′deki “Checkers Konuşması”nda zamanlar bir senatör olan Nixon seçim kampanyasında 18.000 dolarlık bir yolsuzluk yaptığını itiraf etti. Bu ödeme içinde bir de hediye Amerikan Kokır Spanyel bulunmaktaydı. Nixon “Ve biliyor musunuz, çocuklar tüm çocuklar gibi köpeği sevdiler. Artık ne derlerse desinler onu geri vermeyeceğiz” dedi. Bu içten konuşma bir anda Nixon’ın popülerliğini arttırdı. Daha sonra da başkan seçildi.

9:Peps
Eğer Peps olamasa idi Wagner o muhteşem operaları hiç olamayabilirdi. Wagner bu Spanyeli özel bir koltuğa oturtur ve yeni komposizyonlarını ona çalardı. Köpeğin tepkilerine göre de bir pasajı atar ya da tutardı.

10: Donnchadh
1306 yılında İngiltere Kralı I. Edward, Robert Bruce’u bulabilmek için kendi köpeğini ona karşı kullanır. Köpek İngilizleri sahibine götürdüyse de daha sonra döner ve onun yanında savaşır. Robert Bruce İskoçya kralı olur.

Birkaç nesil sonra doğrudan Robert Bruce’un soyundan gelme Kral III. George’un akıldışı hareketleri Amerikalı kolonistlerin başkaldırmasına yol açar. Modern tıp III. George’un bariz deliliğini İskoç Stuart’larına (Robert Bruce ile başlayan İskoç kralları) özgü genetik bir hastalığa bağlıyor.

cello_001
18-11-2008, 22:44
KÖPEKLERİN PSİKOLOJİSİ

Köpeğin kendi doğasına ters düşen ve herhangi bir amaç taşımaksızın yapılan davranışların sebebi psikolojik problemler olabilmektedir. Bunlardan bazıları, sebebi dış faktörler olsa bile, köpeğin kendi içsel hesaplaşmalarıdır. Buna, anoraksia nevrosa dediğimiz sinirsel sebeplere dayalı iştahsızlık, depresyon, demoralizasyon ve sebepsiz kaşınmadan tutun, kuyruk yemeye kadar varan obsessif - kompulsif davranışlar örnek gösterilebilir. Bunlar genellikle insan - köpek ilişkisini doğrudan etkilemezler. Ancak bu ilişkiyi doğrudan etkileyen bozukluklar vardır ki, bunun en tipik örneği agresif (saldırgan) davranışlardır ve köpeğin anksiyetesi (gerginliği) dışarıya yönelmiştir. Bunların tamamı tedavi gerektiren psikolojik problemlerdir.

Öncelikle şu soruyu cevaplandırmalıyız: Köpekte problem olarak nitelendirdiğimiz husus gerçekten köpeğin problemi mi,yoksa bizim problemimiz midir? Aslında ortaya çıkan davranış problemlerinin önemli bir bölümü, köpek tarafından normal olan davranışların, insanlar tarafından anormal olarak algılanmasıdır. Bizler hayvanlardan, bizim gibi hareket etmelerini ve bizim monoton hayat düzenimize uymalarını bekleriz.

Tabii ki, evcilleştirmeyle birlikte, köpekler de kendi yetenekleri doğrultusunda bize uymaya çalışmışlardır. Ancak, bazen bizim isteklerimiz çok abartılı olabilmektedir. Maalesef, köpek için tamamen normal olan birçok davranış insan - köpek ilişkisine zarar verecek boyutlardadır. Örneğin; köpeğin evde liderlik iddiasında bulunması, köpeğin içgüdülerine ters düşmeyen, son derece normal bir davranıştır. Bu tür davranışlar, köpek açısından davranış bozukluğu olmasa da, köpeğin insanla beraber yaşamına olumsuz etki ettiği için, istenmeyen davranış sınıfına girer ve bunların giderilmesinde de psikolojinin tedavi yöntemleri uygulanır.

Bazı istenmeyen davranışlar, sadece basit bir nedenden dolayı oluşmaktadır. Örneğin; küçük bir oda içinde sürekli olarak havlayan bir köpek, geniş bir bahçe içine konulsa havlamayacaktır. Bunu da davranış problemi olarak nitelendirebilir miyiz?
Örneğin; yalnızlık endişesi diye adlandırılan problem nedeniyle, akşam eve geldiğimiz zaman birçok kıymetli eşyamızı köpeğimiz tarafından parçalanmış olarak bulabiliriz. Bir vakamda bunun sebebini bulmakta epey zorluk çekmiştim. Ama olayı iyice incelediğimde, bu problemin sebebinin çok komik ve basit olduğunu buldum. Köpeğin böyle davranmasının tek nedeni, gündüz vakti üst kattaki çocuğun oynadığı atariden çıkan acayip seslerdi. Hayvan bu seslerden dolayı gerginleşiyor ve gerginliğini bu şekilde çözüyordu. Eğer hayvana huzurlu bir ortam sağlayamamışsak ve havyan korkusundan dolayı bu tür davranışlarda bulunuyorsa, bu davranışı anormal diye nitelendirmeden evvel biraz düşünmemiz gerekmiyor mu?

kaynak=www.argentindogo.com

cidem09
21-11-2008, 16:05
5 gün önce annesinden ayrılmış 35 günlük bir yavru köpeğim var.
Bakımı bir bebekten farksız. Hatta bebeğim olsa bu kadar zorlanmazdım.
Hiç yalnız kalamıyor. Daha bebek o yüzden dediğinizi duyar gibiyim. Şu an kucağımda uyuyor. Yerine koysam uyanıyor. Kucağıma almazsam susmadan ağlıyor havlıyor. Ağlamasına dayanamıyorum yine kucağıma alıyorum.
Geceleri de 2 saatte bir uyanıyor.
Köpeğin psikolojisi bozulmasın diyorum ama bu gidişte benim psikolojim bozulacak. :)

Hep kucakta alışır bu şekilde devam eder diye endişeleniyorum.
Yalnız kaldığında havlamaması için, kendi kendine oyun oynamasını için önerisi olan var mı?

Todor
21-11-2008, 16:36
Uyuduğu yere kirli bir çorap veya kazak koyun. Ayrıca mekanik bir saatinde çok faydasını göreceksiniz. Kirli çoraptan alcağı koku ve saatin tıkırtıları, yanında olduğunuzu zannetmesine yol açacak, güven içinde uyuyacaktır.

MeyveliTepe
21-11-2008, 16:49
Bu çorap konusu ilginç. Bizim köpek 2-3 yaşına kadar açık bir kapı bulduğunda içeri dalar, insanların yatak odalarındaki çekmecelerinden 8-10 tane çorabı (temiz çorap) ağzına tıkıp kaçardı. Zor alırdık çorapları ağzından. Hiç bilmediği evde çekmeceden çorapları bulmak bir yana, bir kaç kere feci halde rezil olmuşluğumuz var böyle.

Sonra huy değiştirdi. Son 2-3 yıldır her gün bir taş getiriyor. Taş dediysem, kafa kadar bir şey. Bazen iki kilometre taşıyor onu. Evin yanında biriktiriyoruz. Yığının yüksekliği diz boyunu geçince göstermeden arabaya doldurup atıyoruz. Odun, dal filan getir bari de işe yarasın dediysek de razı edemedik. Nasıl bir psikoloji anlamadım...

cello_001
21-11-2008, 18:03
Köpeklerin böyle ilginç şeyleri çok tur.Bizim köpek her gün annemle kahve içerdi annem bi gün kahve içirmesin ağlardı yemek yemezdi.

tolgahann
21-11-2008, 18:29
Benim köpeğimde bulduğu bütün çorapları yatak altına götürüyor.Artık alıştım belirli günleri çorap toplama günü yaptım:)

nariçi
21-11-2008, 19:12
Teresi cinci köpeğimiz vardı. Biraz melezleşmişti ama kıskanç ve inattı. Su hortumunu inadına çiğneyip bir çok yerinden deldi. Birçok fidanı çiğneyerek kırdı. Çocuk gibi ilgi istiyorlar.

cidem09
21-11-2008, 20:13
Zaten kazaga sarıp yatırıyorum. Kirli çorap ve saati deniycem. Keşke gece de aralıksız uyusada beni de uykumdan uyandırmasa :)

velveteen
22-11-2008, 09:37
Todor'un önerisine birde termofor ekleyebilirsiniz :) Termofor ve saati yumuşak bir kumaşa, havluya sarın odasına bırakın. Anne kucağınının sıcaklığını ve kalp atışlarını anımsatacağı için daha rahat uyur derler. Ben şahşen saati hiç denemedim. Benimkilerde hep yanımda, kucağımda uyuyan, maksimum ilgi isteyen köpekler oldu :)

cidem09
22-11-2008, 10:32
Çorap fayda etmedi :( Benimki büyük boy köpek olacağı için kucağa alışmaması lazım. 35-40 kiloluk bir köpeğin koşarak kucağa atladığını düşünebiliyor musunuz :)

Todor
23-11-2008, 19:59
Çorap ve ya kazak yeterince kirli ise yavruyu susturacaktır. Burada kirden kasıt, sizin kokunuzun sinmiş olması. Saat tıkırtıları ise yanında bir nabız olduğuğu hissini yaratır. Sizin yavrunuz henüz 40 günlük bir yavru. Gözleri 20 - 25 gün önce açılmış olmalı ama pek iyi göremez. Şu anda dış dünyayı sadece burnu ve kulağı ile algılıyor.

Yavrunuz anneden erken ayrıldığı için kalsiyum takviyesi yapılmalı. Yoksa, yavrunuz ileride raşitik olabilir.