Bağlan

View Full Version : Köpekler ve problemleri




Sayfalar : 1 [2]

cidem09
23-11-2008, 23:51
Sayın todor bilgiler için teşekkür ederim. Çok iyi beslediğimi düşünüyorum. Özel mama ve özel süttozu(yavru köpekler için) ile besliyorum. Görseniz kıpır kıpır. 5saniye durmuyor. Fotoğrafını bile çekemiyoruz. :)
Normalde geceleri uyandığında kucağıma alıp uyuturdum. Ama bu gece benden ayrı uyuyacak. Mecburen odamdan ayırdım. Işığı açık özel bir oda yaptım. Yanına bir sürü oyuncak koydum. Çorap kazak da verdim. Yastıktan yatakta yaptım. Karnını doyurdum. Ama aklım onda geceyi güzel mutlu geçirir inşallah. Sizce gece yalnız kalması kötü olur mu?




tolgahann
23-11-2008, 23:57
Bence daha çok küçük bir süre daha yanınızda uyusun.Annesinden ayrılmamış olsa şimdi annesinin karnına sokulmuş olarak uyuyo olurdu.Sizde buna benzer bir ortam yaratırsanız iyi olur.

cidem09
01-12-2008, 20:25
Bazı köpeklerin kuyrukları ve kulaklarını kesiyorlar. Hatta belli ırklardaki köpeklerin kuyrukları hiç yok. Benim köpeğimde sonradan kuyruksuz olan ırklardan.
Kuyrukları kesilen köpekler mutsuz olur mu?
Sadece görünüm için mi kuyrukları kesiyorlar?
Bu konuda düşünceniz nedir?

Todor
02-12-2008, 04:37
Keyfe bağlı kulak ve kuyruk kesimi, dikleştirme operasyonları suçtur. Hayvan haklarına aykırıdır.

Köpeklerin kuyruklarının ve kulaklarının kesilmesinin bir kaç sebebi vardır.

1- Dövüşte karşı tarafa kaptırmamak.
Eğer profesyonel köpek dövüştürücü değilseniz ve ya kurtlara karşı korumak zorunda olduğunuz bir koyun sürünüz yok ise bu zaten geçerliliğini yitiriyor. Kaldı ki, kurt olsun köpek olsun dövüşte düşmanının kuyruğuna saldırmaz. Gırtlağına saldırır.
2- Geceleri rahat uyuyamasın ve bekçilik yapsın.
Diğer canlıları kendisine mal olarak gören zihniyetin ürünü zalimce bir mantık. Sözde kuyruğunu kıvırarak başına yastık eder ve derin uyurmuş! Oysa kuyruk o kadar uzun değildir. Kulakta yastık olacak kadar pofuduk ve büyük değildir. Köpekler ön bacakları üzerine yatarlar.
3- Avda çalı çırpı yaralamasın.
Kuyruk kesimi için belki en mantıklı savunma. Aa giden köpekler heycanla kuyruklarını salladıklarından dolayı yaralanma riski olduğu söylenir. Kesilmezse ne olur, diken mi batar? Hayati bir tehlike yaratmayacaktır.
4- Görüntü için kulak kuyruk kesimi
Belkide en dürüst yaklaşım bu. Çok fazla söyleyebilecek bir şey yok. Kişinin kendi karakteri doğrultusunda alınan bir karardır. Bir canlıyı yaratılışı dışına çıkartmak ne kadar haklı bir sebeptir?

5- Pit bull ve ya doberman gibi ırklar kuyruklarını kamçı olarak kullanır.
Sadece gülüyorum.

Şunları bilmek gerekli. Kuyruk ve kulaklar birer organdır ve yaşamda görevleri vardır. Tırnak veya saç kesmek gibi acısız oprasyonlar değillerdir. Peki görevleri nelerdir. Kuyruk bir denge ve ifade organıdır. Kuyruğu kesilen köpekler koşarken ani dönüşler yapamazlar çünkü ağırlıklarını dengeleyecek kuyrukları artık yoktur. Tüm vucudu yerinde dururken, sistemin bir parçası yerinden alınmıştır ve düzgün işlemesi beklenemez. Ayrıca kendilerini ifade edemezler. Bir köpek karşısındakine sevindiğini kuyruğunu sallayarak gösterir. Pes ettiğini veya korktuğunu kuyruğunu bacakları arasına alarak söyler. Yere paralel olarak düz duran bir kuyruk dikkat kesildim, ileride müdahil olmamı gerektirecek bir durum olabilir demektir. Kuyruğu kesilmiş bir köpek pes edemez, sevindiğini belirtemez, sizi uyaramaz. Çok kısa kesilmiş kuyruğu olan köpekler yeni ifade tarzları geliştirirler. Sevindiklerinde tüm kalçanın sallanması gibi.

Kulak ise herkesin malumu işitme organıdır. Kesildiğinde, sizin kulak kepçeniz olmadığında duyabileceğiniz kadar duyarlar. Ayrıca kulağın içini dış etmenlere maruz bırakır ki, yabancı cisim kaçması en çok bu köpeklerde görülür. Rüzgara karşı yürüyemezler ve kulaklarına kaçan yağmur suları onlara acı verir. Çünkü artık istedikleri gibi kapayamazlar.

Mutsuz olurlar mı sorusunun cevabını siz kendiniz verebilirsiniz. Patronunuz ya da babanız geceleri rahat uyuyamayın diye göz kapaklarınızı jiletle kesse ne hissedersiniz? Ya da görüntünüzü bozuyor diye burnunuzu alsalar minnetar olmazsınız herhalde.

cidem09
02-12-2008, 06:54
Benim köpeğim boxer. Nette kuyruklu boxer fotografı bulmak çok zor. Bulduğum fotoğrafların iki tanesinde kuyruk kırık.

Ama özellikle geceleri uyuyamasın diye kuyruğu kesilmesine şaşırdım. Bunu bilmiyordum. Yurt dışında hayvan hakları bu kadar çok önemsenirken neden kuyruk kesilmesini onaylıyorlar bunu da anlamadım.

Gerçekten kuyrukları kamçı gibi çarpıyor. Bu çarpmalarda kuyruk yaralanırsa çok acı verdiğini söyleyenler var. Bu yüzden sadece kuyruğunu kestirmeyi düşünmüştüm. Umarım sağlam bir kuyruğu olan köpeğim olur. :)

Müjgan
02-12-2008, 13:05
Bizim Sunny (golden retriver) sabah çocukların uykudan uyanmalarını, yatağı terketmelerini bekler. Onlar kalkar kalkmaz hemen yatağa yerleşir, başını yastığa koyar, patisini de yastığın altına. Bu komik bir sahne olmakla birlikte düşündürüyor. Sunny normal mi, yoksa kendini insan mı sanıyor?

Todor
02-12-2008, 16:50
Sunny normal bir köpek. Sürünün diğer üyelerinden gördüğü şeyleri taklit etmeye çalışıyor. Onun sürüsü aileniz oluyor. Ailede sözü geçen kişi ise sürü lideri.

A.Şahin
02-12-2008, 18:23
Kimi köpeklerin doğuştan kuyrukları olmuyor benim böyle cins olmayan bir köpeğim vardı. Birde yanlışlığını doğruluğunu bilemem ama upuzun kuyruğu olan ve kulakları kesilmemiş bir doberman gerçekten hiç estetik durmuyor.Bir kere kulaklar simetrik olmuyorlar biri sağa diğeri sola kıvrılabiliyor **** biri dik durabilirken diğeri aşağı doğru düşebiliyor, çünkü ırk geliştrilirken kulaklarına uygun form zaten kesilerek verilebileceği düşünülmüş. Yani demek istediğim kuyruk kulak kesiminin savunucusu değilim ama bu hayvanların melez ırk olmaları onların biraz hatalı organlara sahip olmalarını doğurmuş. Bence tek geçerli sebep sıraladığınız 4. madde. Ama yine de "yaradılışının dışına cıkmak" yorumu pek yerınde degıl ; çünkü zaten bu hayvanların çoğu yaradılışının dışında. İnsan elinden çıkma.

Todor
02-12-2008, 18:37
İnsan elinden çıkma ifadesini biraz açabilir misiniz?

A.Şahin
02-12-2008, 22:11
Yani insanların en iyi ırkı bulma çabaları. Tabi hangi amaca hizmet edeceği doğrultuda. Biri son derece saldırgan ya da bir diğeri gayet güzel av yapabilme yeteneği sergilemesi gibi. Sonucta bunların hiç birisinin, kendi ihtiyacı dışında saldırma ya da av yapma özellikleri yoktu. İnsanların müdahalesiyle kimisi çantaya girebilecek kadar küçüldü kimisi de normal doğun dahi yapamayacak kadar deforme oldu.

cello_001
02-12-2008, 23:10
Genelde su sever köpeklerde kulak kesimi yaparız.Kulak kesilmedende güzel görüntü olabilir,ama sürekli olarak kulak kuru kalması şartı ile aksi halde sağırlık sorunları yaşana bilir.Kangallarda ise kurtlarla olan kavgaları sırasında kulaklarının kopmaması için kulak kesimi yapalır.

Todor
03-12-2008, 04:04
İnsanların müdahalesiyle kimisi çantaya girebilecek kadar küçüldü kimisi de normal doğun dahi yapamayacak kadar deforme oldu.

Bahsettiğiniz müdahele sadece selleksiyondur. Yani ırkları melezlersiniz, çıkan yavrulardan amacınıza en uygununu seçer, onun üremesine izin verirsiniz. Halk arasında yanlış bilinen şekilde labarotuar ortamında genleri ile oynama yoktur.

Bu sadece köpekgillere özgü bir özelliktir, gen yapılarından kaynaklanır. Burada doğanın verdiği kararlar hüküm sürer. Köpeğin kafa büyüklüğünü, çene kuvvetini, burun hassasiyetini doğa belirler, siz seçersiniz.

Evet Bir Fransız bull dog'u sağlıklı doğum yapamaycağı için doğada yaşama şansına sahip değildir ama bu ona doğanın verdiği bir özelliktir. Ben kuyruksuz köpek ırklarının etiğinden bahsetmiyorum. Kuyruklu doğmuş bir hayvanın kuyruğunun kesilmesinden bahsediyorum.

Todor
03-12-2008, 04:31
Genelde su sever köpeklerde kulak kesimi yaparız.Kulak kesilmedende güzel görüntü olabilir,ama sürekli olarak kulak kuru kalması şartı ile aksi halde sağırlık sorunları yaşana bilir.Kangallarda ise kurtlarla olan kavgaları sırasında kulaklarının kopmaması için kulak kesimi yapalır.

Su sever köpekler nelerdir? Benim köpeklerim su severdir. Labrador retriver, golden retriver, flatcoat retriver suyu sever, macar vizsla suyu sever, newfoundland suyu sever, hiç birisinin kulağının kesilmez.

Bir kurt asla kangalın kulağına saldırmaz. Kurt öldürmek için saldırır. Kaldı ki, kangal ve kurt arasında geçen mücadele bire bir olmaz. Kulağı zarar görecek olan biri varsa o da kurtdur. Ve kopma şeklinde değil yırtılma şekilde olur.

Tekrar ediyorum. Ahlak sahibi bir veteriner asla sağlıklı bir köpeğin kulağını veya kuyruğunu gerekmedikçe kesmez. Çünkü bu suçtur. Eğer veterineriniz köpeğinizin kulağını kesiyor ise, diğer tüm hileleri yapacağından emin olun. Bir kanunu yok sayanın diğer kanunları yok saymacağını garanti eder misiniz? Size bayat aşıda verir, bozuk mamada satar. Çünkü o, organ ticareti yapan bir doktordan ya da çimentodan çalan bir mütehatiten farkı olmayan, hayvan sağlını değil kendi cebini umursayan bir tüccardır.

Todor
03-12-2008, 04:41
HAYVAN HAKLARI KANUNU
Kanun No. 5199 Kabul Tarihi : 24.6.2004

Madde 8:
Ev ve süs hayvanının dış görünüşünü değiştirmeye yönelik veya diğer tedavi edici olmayan kuyruk ve kulak kesilmesi, ses tellerinin alınması ve tırnak ve dişlerinin sökülmesine yönelik cerrahi müdahale yapılması yasaktır.

MeyveliTepe
03-12-2008, 10:03
Sn.Todor, çok haklısınız. Gerçek hayvanseverler de bunun farkındalar. Umalım daha çok kişi farkında olsun.

Sn.Müjgan, köpeğiniz kendini belki insan saymıyordur. Fakat ailenin (sürünün) bir parçası saydığı kesin. Sürü içindeki sıralamada kendine bir yer bulmuştur. Bulduğu yer, sizin bilerek veya bilmeyerek izin verdiğiniz yerdir. Bu sıraya bağlı olarak tüm haklarını sizden isteyecektir :)

cidem09
03-12-2008, 11:29
Belki ileride reis olduğunu düşünüp sizi yatağa bile almayabilir. Bence bu şekilde davrandığı zaman bu davranışının yanlış olduğunu gösterin, onu kendi yatağına götürün. Sizi her zaman lider olarak tanımasında fayda var.

üzüm
03-12-2008, 12:57
Çakal sürüsü bu sene çok yakınımızdan geçmeye başladı. Acaba çakal sürüsü bir köpeğe saldırıp, yaralayabilir mi?

Todor
03-12-2008, 15:29
Köpeğiniz küçükse ve çakallar yeterince kalabalıksa ve karınları açsa saldırırlar. Yoksa köpeklerden kaçarlar.

A.Şahin
03-12-2008, 17:22
[QUOTE=Todor;325933]Bahsettiğiniz müdahele sadece selleksiyondur. Yani ırkları melezlersiniz, çıkan yavrulardan amacınıza en uygununu seçer, onun üremesine izin verirsiniz. Halk arasında yanlış bilinen şekilde labarotuar ortamında genleri ile oynama yoktur.

Elbette ki melezlemeyle ama eğer insanlar sürekli müdahil durumda olmasalardı böylesine hayvanın yaşamını etkileyecek mutasyonlar geçirmezdiler.Sürekli olarak asimetrik organları olan hayvanların çiftleşmesi onlarda kalıcı bozukluklara yol açıyor ama mudahale edilmese araya sadece bir tane bile sağlıklı hayvanın girmesi bozuk olan yeri onarabiliyor. Aslında bu doğanın ne kadar yapıcı oldugunun da kanıtı gibi.
Köpekleri göz zevkimize göre yontup biçmenin; bence bu melezleme süreciyle beraber değerlendirilmesi gerekir. Dik kulaklı bir köpek isteniliyorsa ona göre bir yol izlenmeliydi. Tabi buda sahip olduğu özelliklerinin bı kısmından feragat etmesini gerektirir.

üzüm
03-12-2008, 18:20
Köpeğiniz küçükse ve çakallar yeterince kalabalıksa ve karınları açsa saldırırlar. Yoksa köpeklerden kaçarlar.

Orta boy, yaklaşık 25 kg.
Yaklaşık 1,5 aydır (çakallar gelmeye başladığından beri) çok huzursuz ve çok havlıyor. Korktuğu için mi havlıyor yoksa "benim bölgemdesiniz" havlaması mı anlayamadım.

cello_001
03-12-2008, 22:32
saluki bilinen en eski köpek ırkıdır.
köpeklerin en büyük sağlık sorunları obeziteleridir.
basenji havlamayan tek ırktır.
dalmaçyalı yawruları tamamen beyaz doğarlar.
st.bernard en ağır köpektir.
köpeklerin burun izleri insanların parmak izleri gibi eşsizdir.
Basset Houndlar yüzemezler.
köpeklerin 1 yaşı insanların 15 yaşına denktir.
Chihuahua dünyanın en küçük köpeğidir.
Köpekler insanlardan 100.000 kat daha iyi koku alabilirler.
1957 yılında Rus hükümeti tarafından uzaya gönderilen Laika, ilk ve tek astronot olan köpektir.
Titanik battığında 3 cins köpek hayatta kalabildi; Newfoundland, Pomeranian ve Pekingese.
newpoundland ler ayaklarının perdeli olması sebebi ile çok iyi yüzücüdürler.
Yavru köpekler ilk birkaç hafta boyunca günün büyük bölümünü uyuyarak geçirirler.
Greyhoundlar 45 mil hız ile dünyanın en hızlı köpekleridir.
Çikolatada bol miktarda bulunan theobromine (kafein benzeri madde), köpeklerin ölümüne veya ciddi şekilde hastalanmalarına sebep olabilir.

Todor
03-12-2008, 23:28
Dünyanın en ağır köpeği Snt. Bernard değil, İngiliz mastiftir. Yanlış hatırlamıyorsam 120 kg idi. Bu tabi resmi kayıtlara geçmiş olan. Kanımca resimdeki Nagazi daha ağırdır.

54781

Bu da resmi olarak en ağır köpek.

http://www.worldslargestdog1.com/Images/Kell.jpg

kaju
04-12-2008, 13:03
Küçük köpeğim bazen kuyruğunu kovalayıp bazen de ısırıyor. Bunun nedeni psikolojik diyenler var. Neden kovalayıp ısırıyordur?

cello_001
04-12-2008, 17:51
Benim yazdığım bilgi normal şartlardaki kilosudur.Obezite gibi sorunlardan dolayı aşırı kilo olabilir.

cello_001
08-12-2008, 09:53
1978 yılından beri her yaştaki ve ırktaki köpekler ve genellikle yavrular bu son derece ölümcül ve bulaşıcı hastalığın kurbanı olmaktadırlar.Hastalığa neden olan virüs bağırsaklarda bulunan beyaz kan hücrelerine ve aynı zamanda kalp kasına hücum eder.Bu hastalık artık dünya çapında görülen ve adı Parvovirüs olarak bilenen "Kanlı İshal" dir.

Parvovirüs köpekten köpeğe kolaylıkla geçebilir.Köpek çiftlikleri,dog showlar,köpeklerin çoğunlukla bulunduğu yerler,pet shoplar virüsün yayılması için oldukça kaynak bir hal alabilirler.eğer yeni yavrunuz ev içinde yaşıyor dışarıya az çıkıyor ve diğer aşılı köpekler ile seyrek bir şeklilde beraber oluyor ise hastalığı kapma riski oldukça düşüktür.Virüs hastalıklı bir köpekten direkt ya da bu hayvanın dışkısı ile ki dışkı büyük miktarda virüs barındırmaktdır,veya hastalıklı olmayan ancak dışkı yolu ile virüse bulaşmış bir diğer köpeğin tüyü veya ayakları ile,rüzgar ve hatta insanlar ayakkabı ve elbiseleri ile bu virüsün etrafa yayılması için yeterli olmaktadır.Virüs dış koşullara karşı kolaylıkla uyum sağlayabilmekte ve uzun zaman hayatta kalabilmektedir.

Bu ölümcül hastalığa yakalanan köpeklerdeki ilk belirtiler,iştahsızlık,şiddetli kusma,ve ishal olarak gözlemlenir.Vucut ısısı 41.C kadar yükselir.Bu belirtiler çoğunlukla köpeğin virüsü kapmasından itibaren 5-7 gün içinde görülür.Hastalığın en kötü belirtisi kusmanın gri-beyaz bir renk alması ve dışkının sarıdan kahverengiye kadar dönüşen renk değiştirmesidir bunu dışkıda görülen kan izler.(Bağırsaklar çeperleri kan toplar ve şişer bir süre sonra patlayarak dışarı atılır.)Köpek hızlı bir şekilde aşırı kusma ve ishalden dolayı su kaybeder.Bazı kurbanlar bu duruma fazla dayanamaz ve kısa sürede ölürler.Ölümlerin çoğu klinik belirtilerin gözlemlenmesinden itibaren 48-72 saat içerisinde gerçekleşir.Genç yavrular çoğu zaman iki gün içinde hayatlarını kaybederler.

Geçmişte 5 ayın altındaki yavrularda görülen ölüm oranının daha büyük yaşta bu hastalığa yakalan köpeklerden %2-3 daha fazla olduğu bilinmektedir.Bugün 0-7 haftalık köpeklerde hastalığın insidansı % 63. (Bir)1 yaşından sonra ise % 11 olarak tespit edilmiştir.Yaşça büyük hayvanlarda hastalığın etkisi daha düşük olamaktadır.Virüse karşı uygulanan ilk aşılama ve tekrarlar virüsün önüne geçilmesinde ve hastalığa yakalanma yüzdesinde etkili olmaktadır.

Süt emmeden 6 aya kadar olan yavrular hastalığa yakalanma riski en fazla olan gruptur.Bu risk Rotthweiller ve Doberman Pincher ırklarında oldukça yüksek seyretmektedir.

Bu hastalığın başka bir formu kalp kası üzerindeki iltihap ile kendini göstermektedir.(Myocarditis).3 aylık ve daha küçük yavru köpeklerde bu sendrom ishal görülmeksizin kendini gösterebilir.Çünkü virüs kalp hücrelerinde çok daha hızlı bir gelişim sergilemektedir.Myocarditis'e yakalanan yavrular güçlükle soluk aldıklarından hareketsiz,bitkin görünüm sergilerler.Süt emme çağındaki yavrular nefes alma güçlüğünden dolayı süt emmeyi keserler.Hastalığın kesin bir tedavisi yoktur.Yavruların hayatta kalma süreleri virüsün kalbe verdiği zarar ile orantılıdır bazı yavrular birkaç dakika içinde bazıları ise birkaç gün içinde hayatını kaybedebilir.

Veteriner hekiminiz teşhisi klinik belirtilerin ortaya çıkmasından sonra koyabilir.Belki dışkıyı test etmek isteyebilir.Bu virüsü durduracak kesin bir ilaç yoktur.Hastalıkla başa çıkmak için acil müdahale ve iyi bir bakım gerekir.İlk önce aşırı kusma ve ishalden dolayı gerçekleşen kayıpları önlemek için yavruya serum takılır ishal ve kusma kontrol altın alınmaya çalışılır.Aynı zamanda antibiyotik verilerek ikincil virüsler önlenir.Hastalığa yakalanan köpekler kuru ve sıcak tutulmalı ve iyi gözlemlenmelidir.

Her yaştaki köpekler bu ölümcül ve dramatik hastalık için aşılanmalı ve veteriner hekiminizin önereceği dömenlerde tekrar edilmelidir.Hastalıklı hayvanın daha önce kaldığı ve bulunduğu yerler çamaşır suyu , tıbbi dezenfaktan ile temizlenmeli ve kireçlenmelidir.Hastalık sonucu ölen köpeklerin gömüldüğü yerede kireç serpilmelidir.Virüsün dış ortama kolayca uyum sağladığı ve uzun süre hayatta kaldığı unutulmamalıdır.Köpek sahibi yavruyu sokak köpekleri ile aşılanmamış köpekler ile tanıştırmamalı,bu köpeklerin çoğunlukla bulunduğu ve barındığı, hastalığın daha önce görüldüğü bölgeden kaçınmalıdır.Bunun için veterinere danışılmalı ve uyarıları dikkate alınmalıdır.Aynı zamanda diğer köpeklerin dışkılarına dikkat etmeli ve yavrunun bu dışkılara temasına izin vermemelidir.(Köpeğinizin dışkısını bir torba yardımı ile alıp çöpe atmanız hem çevrenin temizliği hemde hastalıkların yayılmasını önleyecektir.Bu davranışınızı komşularınızın ve tanıdıklarınızın da uygulamasını sağlayınız.)Bu önlemler ilk 6 ay içerisinde oldukça önemlidir.

Yalnızca sağlıklı,bakımlı ve veteriner kontrolünde olan köpekler iyi birer dost olabilir.Dostunuzun güvenliği ve sizin üzülmemeniz için veteriner kontrolünü ihmal etmemeniz gerekir.

Eğer aşağıdaki durumlar veya sizin farkedeceğiniz başka bir durum olur ise hemen veterinerinize danışınız.

Anormal kulak,burun,anüs veya vücüdun açılmış bir bölgesinden gelen akıntı.
Zayıflama ile birlikte veya ani gelen iştahsızlık veya aşırı su tüketimi.
Anormal davranış biçimleri ani saldırganlıklar,korkular **** uyuşukluk.
Tuvalet yapmada zorlanma veya kontrolsüz tuvalet ihtiyacı.
Vücut üzerinde veya herhangi bir yerde yumru,şişlik,açık yara,tüy dökülmesi,iltahap,topallama,ayağa kalkmada, oturma ve yatmada zorlanma.
Başını aşırı sallama,kaşınma,yalama ve ısırma.

Todor
08-12-2008, 16:11
Kaynak: http://imranyuce.tripod.com/parvo.htm

kaju
12-12-2008, 22:53
Yavru köpeğimi 3 geceliğine pansiyona bıraktım. Emin değilim ama sanırım biraz korkutmuşlar ve sanırım biraz da dövmüşler. (gazete kağıdını sallayınca korkuyor :( )Pansiyona bıraktığıma pişmanım. 6 ayını tamamlayınca eğitime göndericektim. Eğitimde de döverlerse diye çekiniyorum.
Hoplayıp zıplayan köpeğin yerine kedi gibi bir köpek geldi. Elimi ısırmasına kızardım. Şimdi keşke ısırsa diye bekliyorum. Sürekli sevip oyun oynamaya çalışıyorum. Güveninin geri gelmesi için uğraşıyorum.
Eğer pansiyonda kötü muamele gördü ise zamanla unutur mu? Köpeklerin hafızası büyüdüklerinde bebekliklerini hatırlayacak kadar kuvvetli midir?

Penelophe
12-12-2008, 23:05
Off, bu ne ya.:( Pansiyondakilerler konuştunuz mu? Kameralı yerler var diye duymuştum. Sorunuz konusunda bir fikrim yok ama güvenip emanet ettiniz ve böyle yaptılarsa çok üzüldüm..

Todor
13-12-2008, 14:06
Kuyruğunu kovalaması konusunda bir fikrim yok. Pansiyonda dövmüş, hırpalamış olabilirler. Korktuğu nesnelere karşı, korkusunu yenmesini sağlayın. Kolaydan unutmaz ama bir süre sonra eski neşesine kavuşur.

Eğitime ne amaçla vereceksiniz? Sadece temel itaat eğitimi ise kendinizde verebilirsiniz.

kaju
13-12-2008, 15:46
Koruma amaçlı eğitim almasını istiyorum.Olur olmaz herşeye saldırsın istemiyorum. Herkese de kedi gibi sokulsun istermiyorum. Biraz daha büyüsün durumuna bakıcam. Tam karar vermedim.

Todor
13-12-2008, 19:47
6 aylık yavruya koruma eğitimi verilmez. Henüz bir yavru olduğu için koruma ve saldırı güdüleri tam yerleşmiş değildir. O yüzden 1 yaşını beklemek gerekir. Fakat bundan önce aylıkken temel itaat eğitimi almış olması gerekir. Bu iki eğitimin maliyeti yaklaşık 700 dolar civarındadır. Daha erken ve daha ucuzunu tavsiye etmem. Çünkü ortalıkta bir sürü sahte köpek eğitmeni var. Köpeğinizi eğitilmesi için bırakıyorsunuz ve dövüyorlar, dövüştürüyorlar, gebe kalıyor, satıyorlar öldü diyorlar vs vs.

Eğitim konusunda köpek forumlarını takip etmenizi ve güvenilir eğitmenlere baş vurmanızı öneririm. Çünkü yaşayacağı travmalar, alacağı yanlış eğitimler ömrü boyunca sorunlar yaşamanıza sebep olabilir.

Tabi köpeğinizin ırk ve karakter olarak koruma yapabilir niteliklere sahip olması en önemli husus.

kahyanur
20-12-2008, 22:13
Koruma amaçlı eğitim almasını istiyorum.Olur olmaz herşeye saldırsın istemiyorum. Herkese de kedi gibi sokulsun istermiyorum. Biraz daha büyüsün durumuna bakıcam. Tam karar vermedim.

En iyi eğitimin köpeğin sahibi tarafından verildiğine inanıyorum. Şimdiye kadar iki köpeğim oldu. İkisinin eğitimini de ben verdim. Tuvalet eğitimi için 2.karma aşısı yapıldıktan sonra başlangıçta iki saat , sonra zamanı uzatarak dışarıya çıkarmam yeterli oldu. Köpek kaç aylık ise o kadar saat zaman aralığında tuvalet ihtiyacı geleceği varsayılıyor. Yaşını doldurduktan sonra 12 saat durabildiği var sayılıyor tuvaletini yapmadan. Kuyruğunu yakalamaya çalışması da genellikle kakasının geldiğinin belirtisi.
Dişi köpeklerin koruma iç güdüsü daha kuvvetli olmakla beraber, eğer köpeğinizle yeterli duygusal bağı kurabilirseniz zaten sizi koruyacaktır. Sizin her duygunuzu hisseder. Hoşlanmadığınız kişiye tepkisini anında gösterir. Şu an bir labrador kızım var. Henüz 9 aylık. İki aylıkken ana altından aldım. Tuvalet eğitimini verdim. Günde en az 4 kez gezdiriyorum.
Evde havlamaz. Ama camın altına parkettiğim arabamın yanına birisi yaklaşırsa kıyameti kopartır. Kapı karşı komşunun kapısı açıldığında **** dışarda ufak bir hareket olsa hemen daire kapımın önüne dikilir. Eve hırsız girer belki ama sağlam çıkar mı bilmem:D

tolgahann
21-12-2008, 02:05
Sn. kaju benimde yorkshire terrier bir kızım var.7 aylıkken almıştım.İlk aldığımda gazete ve uçak sesinden acayip korkuyodu.Zamanla korkusu azalmaya başladı şu an hiç korkmuyor.Birde burnunun üst kısmındaki yerde bir yara izi var.Sanırım geçmişte bu bölgeye bir darbe almış.İlk geldiğinde elimizi kafasına yaklaştırmıyordu.Bu hareketini yara izi ile bağdaştırıyorum.Ama artık böyle bi korkusu kalmadı,kendini sevdirmeye bayılıyor.

kaju
21-12-2008, 08:51
Eski enerjisine kavuştu. Isırma huyu da olduğu gibi geri geldi. :) Hayır komutunu öğretmeye çalışıyorum ama beyfendinin umrunda değil. Sert ve yüksek sesle bile söylesem umursamıyor. Çok inatçı. Bazen kızdığımda o bana havlıyor. Ceza vermem gerektiğini söylüyorlar. Nasıl ceza verilir?

kahyanur
21-12-2008, 15:08
Eski enerjisine kavuştu. Isırma huyu da olduğu gibi geri geldi. :) Hayır komutunu öğretmeye çalışıyorum ama beyfendinin umrunda değil. Sert ve yüksek sesle bile söylesem umursamıyor. Çok inatçı. Bazen kızdığımda o bana havlıyor. Ceza vermem gerektiğini söylüyorlar. Nasıl ceza verilir?

Köpeğiniz tam olarak kaç aylık? 6 aydan küçük olduğunu belirtmişsiniz ama net değil. Isırma, kemirme ihtiyacından ve sizinle iletişim kurmaya çalışmasından kaynaklanıyor. 8 aylık oluncaya kadar süt dişlerinin yerini asıl dişler alıyor ve kaşınıyor. 6 aylıktan küçük köpeğe vereceğiniz ceza sizden soğumasından başka bir işe yaramaz. Köpek de kişiliği olan bir canlı. konuşmayacak(havlamayacak) tepkisini derdini anlatmayacak(hafif ısırmalar) ne yapacak? Benim kızımda aynı şeyleri yaptı. Ceza vermeyi düşünmedim bile. Kişilikli ve mutlu bir köpek mi istiyorsunuz? İnsanlardan korkan ve siz dahil her kişiye saldırma eğilimde olan pisikolojisi çarpılmış mutsuz bir köpek mi istiyorsunuz? **** sizi çok seven ve bunun için sakınan dünya tatlısı bir arkadaş mı istiyorsunuz?

MeyveliTepe
21-12-2008, 19:18
Ödül vermeyerek en büyük ve yararlı olacak cezayı vermiş olursunuz zaten. Başka bir şeye gerek yok bence.

Elinizi ağzınıza alarak dişlemeye çalışıyorsa buna izin vermeyin. Yani elinizi ağzına almaya çalıştığında elinizi çekin. Bir müddet sonra bundan vaz geçecektir.

Üzerinize atlıyorsa buna da hafifçe dizinizi çıkararak engel olun. Ondan da vaz geçecektir.

tolgahann
21-12-2008, 19:56
Benimki oyun oynarken hala elimi ağzına alıyor ama kesinlikle ısırmıyor.

MeyveliTepe
21-12-2008, 21:12
Zaten ısırmaz. Yavru köpekler sahiplerinin ellerine dişlerini değdirmeyi severler ama bu ısırmak değildir. İçgüdüsel bir sevgi gösterisi ya da oyun gibi bir şey olsa gerek. Aksi halde yavru köpek bile dişleriyle elimizi fazlasıyla delip geçecek güce sahiptir.

Köpeği yavruyken elinizi ağzına almamaya alıştırırsanız sonradan rahat edersiniz. Koca bir hayvanın ikidebir elinizi sakız gibi çiğnemesi pek hoş olmasa gerek. Üzerinize atlaması da aynı şekilde. Yavrunun bacağınıza atlayıp sarılması hoş bir oyun olabilir. Ama 40 kiloluk bir yaratık aynı şeyi yaptığında sizi yere devirebilir :)

tolgahann
21-12-2008, 21:18
Ben herhangi bir sorun yaşamıyorum çünkü benim ki ne kadar büyüsede en fazla 4,5 kg:-)
Büyük cins köpeklerde yavruyken eğitmek en iyisi.

kaju
22-12-2008, 09:45
Benimki öyle bir ısırıyor ki ayaklarım diş izi dolu. Bayağı da acıtıyor. Ama seviyorum onu ben ya :)

kahyanur
22-12-2008, 13:51
Yerim ben onu. Yavru köpekler diş değişimleri tamamlanıncaya kadar her şeyi kemiriyor. Evdeki terlik pabuç ideal. Benim kızım bir ara duvarkağıtları ve halıflexlere dadanmıştı, ortalıkta parçalayacağı terlik pabuç kalmayınca. Ve hareketli her şeye atlıyorlar, en başta da bacaklar. Ona kemirebileceği oyuncaklar alabilirsiniz **** şu köpekler için yapılmış kemiklerden. Ama bu davranışları büyüdükçe azalıyor. Sizi anlıyorum. Yavru köpeklerin süt dişleri jilet gibi oluyor. Ve kanatabiliyor yakaladığı yeri:) Siz evde kemirebileceği bir şeyler bulundurun. Elinize, ayağınıza atladığında hemen ağzına o nesneyi tutuşturun. Ben öyle atlattım bu zamanları. Şimdi sadece suratımı yalayan bir köpeğim var:)

zenfree
25-02-2009, 21:25
Eve köpek almayı düşünüyorum. Daha doğrusu kızım düşünüyor. Fazla büyümeyen ve tüy dökmeyen bir cins arıyorum. Bir de sabahtan akşama kadar evde tek başına kalacak. Böyle bir köpek var mı? Hangi köpekleri önerirsiniz?

Todor
25-02-2009, 21:41
Sabahtan akşama kadar evde yalnız kalacaksa çok zorluk çekersiniz. Özellikle ilk 2 sene. Hayvan sıkıntıdan bir şeyleri kemirecek, ortalığı dağıtacak. İlgi çekmek için her türlü yaramazlığı yapacak.

Benim aklıma gelen türler Pug (http://www.pet.gen.tr/2002/dogs.phtml?id=112), English Toy Spaniel (http://www.pet.gen.tr/2002/dogs.phtml?id=101), Boston Terrier (http://www.pet.gen.tr/2002/dogs.phtml?id=118), Bulldog (http://www.pet.gen.tr/2002/dogs.phtml?id=119). Linklerde tablo olarak özellikleri gözüküyor.

Fakat bence yavru köpeklerin olduğu bir yere gidin, hangisi size en sıcak geliyorsa onu alın. Çünkü çok uzun bir süre beraber yaşayacaksınız.

k0900
25-02-2009, 22:49
Sn. Zenfree, sizi ve kızınızı tebrik ederim, muhteşem varlıklar, tür konusunda önerim olmayacak, ev içinde beslenen köpekleri hakkında fazla malumatım yok.

Benim kangallarım var, evlatlarımız gibiler.

İmkanınız varsa önce ödünç alın.

Bunu evinde hayvan besleyenler daha iyi anlayacaktır.

Sokaklar malesef terkedilmiş köpeklerle dolu.

Yazık olmasın.

kaju
26-02-2009, 00:59
Evde köpek beslemek çok zordur.
1. İlk 2 ay tuvalet eğitimi alması sürer. Bu sürede evin her yerine yapabilir.
2. Köpek yıkansa da evde bir koku mutlaka olur.
3. Çok meraklıdır bütün dolapalarınızı eşyalarınızı karıştırır. Ona göre ev düzeni yapmanız gerekir. Bazı dolapları kilitlemeniz gerekir. Evdeki eşyaları kemirir.
4. Priz, elektirik kablosu gibi eşyaları korumalısınız. Kazaya neden olabilir. Kendine de zarar verebilir.
5. Kısa tüylü olsa dahi tüy döker.
6. Havlar, komşular şikayetçi olur.
7. Yapılması gereken yıllık aşıları vardır. Maddi yükümlülükleri beraberinde getirir.
8. Tatile giderseniz yanınızda götürmeniz gerekir. Her otel veya pansiyon köpek kabul etmeyebilir.
9. Çocuk gibidir. İlgi ister, sevilmek ister, gezmek ister. Vakit ayırmanız gerekir.

Bir köpeğin ortalama yaşam süresi 12 yıldır. Küçük ırklar 20-25 yıla kadar yaşayabilir.
Bu kadar uzun süre tüm olumsuzluklarına katlanacak kadar sevebileceğiniz bir yavru edinin. Konuşamasalarda onlarda can ve inanın her hareketinizi anlarlar.

Köpek sahibi olmak kafeste kuş, akvaryumda balık beslemeye benzemez. Çok iyi düşünülmelidir. Nasıl ki kendi evladınızı sokağa terk edemezsiniz. Köpeğinizi de evladınız gibi kabul edebilecekseniz sahiplenin.


Benim köpeğim 5 aylık olmak üzere. Diş değişimi devam ediyor. Dolayısıyla beni ısırması da devam ediyor. Oyun oynamayı çok seviyor ama yalnız oynamaktan pek hoşlanmıyor. İpli bir oyuncağı var onu getirir. Bir ucundan kendi bir ucundan benim çekmemi ister. Eğer çekmezsem ısırır. :) Çok sert çekmiyorum ama bazen çekerken hırlıyor. Bu oyun köpeğimin saldırgan olmasına yol açar mı? Vahşi bir köpek istemiyorum.

TuruncuHis
26-02-2009, 01:48
Sayın zenfree,

Çok güzel bir istek ama çok da iyi düşünülmesi gereken bir karar. Hayatınızın ortalama 10-15 yılını hiç büyümeyen bir bebekle paylaşmaya hazır mısınız?
"Deneyeyim olmazsa veririm başkasına" diyemezsiniz; çünkü onlar da duygusal bağ oluşturur sizinle. Sahip değiştiren köpekler, terkedilmiş çocuklar gibi olur, sevgiyi unutur. Asi, eğitime dirençli, uyumsuz hale gelirler ve sonraki sahipleri tarafından da tolere edilmesi zorlaşır.

Bebekken enerjisi yüksek olacağı, kardeşleriyle aktivite halindeki ortamından ayrıldığı için yalnız kalması zor. 6 aylıktan itibaren alıştırabilirsiniz yavaş yavaş yalnız kalmaya. Bu süreyi köpeği strese sokmadan geçiremezseniz, agresif bir tabiata bürünebilir.
Evde yalnız kalan köpek yoktur, öğretilmiş, eğitilmiş, alıştırılmış köpek vardır. Bunu yapacak olan da sizsiniz. Sizin hayatınızda aktiviteleriniz, arkadaşlarınız, işiniz, eğlenceniz var, onun hayatında ise sadece siz olacaksınız. Bunu anlayıp, kabul etmesini ve mekaniki bir şekilde davranmasını beklemek imkanlı değil.
Örneğin; Cocker cinsleri enerjisi çok yüksek cinslerdir. Evde sıkılır. Golden Retriever tam bir aile köpeğidir ama boyutları itibarıyle küçük evde olmasını haksızlık olarak görüyorum.
Bence köpek aldığınızda gideceğiniz iyi bir veteriner kliniği seçin ve oraya gidip, yavruları paylaşacakların ilanlarına bakın. Anneyi de görmüş olursunuz ve bir duygu oluşursa sizde, o işte sizin bebek köpeğinizdir. Secereyle yavru satan safkan tüccarlarına gerek yok.

Kısacası; eve bir bebek katıldığında nasıl ki koşulları ona göre belirliyor, gündelik hayatınızdan tavizler veriyorsanız, köpek için de bunlar geçerli.
Bir kere başlarsanız birbirinizin yaşamlarınıza eşlik etmeye, tüyü, çişi, kakası görünmez gözünüze. Siz hasta iken kıpırdamadan yatar yanınızda, neşeli iseniz o da katılır size. Çok keyifli bir yaşam eşliğidir köpekle yaşamak.

En kısa zamanda mutlu haberinizi duymak ümidiyle...

TuruncuHis
26-02-2009, 02:00
Sayın kaju,

Oyun esnasında hırlama köpeğin heyecanıyla ilgilidir normalde.
Fakat şöyle bir handikap var; eğer oyunu sertleştirerek oynarsanız, köpek bunu normalleştirir ve agresifliğe yatkın hale gelebilir. Doğru yanlış ayrımını yapmayı bilmez o, alıştığı, öğrendiği davranışı sergiler. Hoşumuza giden hareketlerini baştan tolere edip, sonradan pişman olmamak adına bazen kararlı olmak zorundayız.

Aslında her oyunda ve tavırda bir erk çabası vardır. Köpeğiniz sizin üzerinizde egemenlik kurma niyetine meyledip, sizi denemekten vazgeçmeyecektir. Bunu bazen gücü ile bazen sırnaşarak yapacaktır şımarıklar :) Efendinin(kulağa kötü geliyor ama, zorunlusunuz) kim olduğunu kesin olarak bilmek zorunda köpek. Agresif tavrı öğrenir ve birine zarar verirse, siz sorumlusunuz. Bunları engellemek adına katı değil kararlı bir eğitimi sürekli canlı tutmak gerekir.

özlem11
26-02-2009, 09:16
Turuncu ne güzel anlatmışsınız. Benim köpeğimde geldiğin de küçüktü. Oyun misali zamanla hırlamayı ve saldırmayı öğrendi. Hiç istemediğimiz bir durumdu. Alışkanlığı yok edinceye kadar çok zorlandık. Şimdi oynarken daha temkinli kesinlikle ısırmaya meyilli durum söz konusu değil. Ayrıca zararlı gördüğü insanlara bile havlamayla yanıt veriyor. Tabi kendine ve bize zarar verilmediği sürece....

özlem11
26-02-2009, 09:24
Zenfre evde yanlız kalacak demişsiniz bu köpeği çok üzer. Birde almak sorun değil. Bakmak ve ölünceye kadar yanında olmak çok önemli. Şimdi aklım olsa badiyi almazdım. Çok seviyorum. Bırakamıyorum. Hayat ne size nede köpeğinize adil davranmıyor.
En basiti evinizde kalabalık bir ortam oldu köpek bu ortamda kalamıyor. Diyelimki şehir dışına çıktınız heleki bunun sebebi cenaze ise götüremezsiniz. Size alışık, başka yerede köpeği bırakamazsınız. Bıraksanızda gözünüz emin olun arkada kalır.
Hani derlerya dışardan davulun sesi hoş gelir. Hastalanması da ayrı bir dert. Ben hep derim ''o hastalanacağına ben hastalanayım''. Dilini anlamıyorsunuz sıkıntısı ne bilemiyorsunuz...
Bu sözlerimden köpek **** hayvan sevmediğim anlaşılmasın lütfen. Çok seviyorum ve bir hayvanın sorumluğunu almadan önce tekrar tekrar düşünmek gerekli diyorum...

kaju
26-02-2009, 10:06
Sayın kaju,
Aslında her oyunda ve tavırda bir erk çabası vardır. Köpeğiniz sizin üzerinizde egemenlik kurma niyetine meyledip, sizi denemekten vazgeçmeyecektir.

Demek ki beyfendi bende üstünlük kurmak için oyuncağını ısrarla çekmemi istiyormuş. Zaten son zamanlarda benden önce benim koltuğuma oturmasından şüphelenmiştim. :) Yanıt için teşekkür ederim.

kaktüs
27-02-2009, 13:39
Küçük köpeğim bazen kuyruğunu kovalayıp bazen de ısırıyor. Bunun nedeni psikolojik diyenler var. Neden kovalayıp ısırıyordur?

Köpeklerin sebepsiz yere kuyruk kovalamaları köpekler için psikolojik bazı sıkıntılarının dışa vurumu. Çok tehlikeli sonuçlara da yol açabilmektedir. Alışkanlık ve takıntı haline geldiğinde kuyruğu kemirmeye kadar gidebiliyor.

Köpeğinizi gözlemleyin. Yeterince enerji dökemiyor olabilir. Ya da ilginizi çekmek için yapıyordur. Kuyruk kovalamaya başladığı anda bütün herkes ilgisini ona yönlendiriyorsa bu durumu ilgi çekmek için de yapıyor olabilir. Ona hoş sözler söylemeniz bu hareketini onaylamanız demektir.

Köpeğiniz bu tür bir harekete başladığı zaman dikkatini başka bir oyuna/oyuncağa çekip, kısa süreli bir oyun oynayıp bu hareketi unutturabilirsiniz. Ancak öncelikle sormam gereken soru şu olmalıydı. Köpeğinizin yaşı? Bu hareketi ne kadar zamandır tekrarladığı?

kaktüs
27-02-2009, 13:43
Ödül vermeyerek en büyük ve yararlı olacak cezayı vermiş olursunuz zaten. Başka bir şeye gerek yok bence.

Elinizi ağzınıza alarak dişlemeye çalışıyorsa buna izin vermeyin. Yani elinizi ağzına almaya çalıştığında elinizi çekin. Bir müddet sonra bundan vaz geçecektir.

Üzerinize atlıyorsa buna da hafifçe dizinizi çıkararak engel olun. Ondan da vaz geçecektir.

Isırmaya çalıştığı anda elinizi çekerseniz bu köpeği daha çok oynamaya ve çekiştirmeye yöneltecektir. Köpeklerin dünyayı keşfetmek için tek uzuvları ağızları. Bu nedenle onları nasıl kullanacaklarını öğrenmeleri gereklidir. Köpeğiniz elinizi ağzına aldığında, hatta tutarken biraz da diş geçirdiğinde tiz bir sesle "Ayyy" diyin. Bu onların kardeşleriyle de oynarken başlarından geçen şeydir. Köpeğiniz elinizi bırakacaktır. O zaman aferin deyin ve onu başka bir oyuncakla oynamaya yöneltin. (Top vs gibi ya da ona oyuncak kemiklerden verin... Eğer diş çıkardığı için kemirme ihtiyacı varsa)

kaktüs
27-02-2009, 14:03
Köpek sizinle 15 hatta 20 sene yaşabilecek bir canlı. Onu "insan"laştırmadığınız sürece sizinle gayet uyumlu olarak yaşayabiliyor. Hatta şehir hayatına da uyum sağlayabiliyor, yalnız da kalabiliyor. Aynen bitkiler gibi onun ihtiyaçlarını öğrenmeniz yeterli oluyor. :) Burada bir iki tane mesaja dayanamadım arka arkaya mesajlar yazdım ama konu aslında çok detaylı ve uzun olabileceğinden kendimi tutuyorum... Forumun özünden uzaklaşmamak adına. Tek söyleyebileceğim genellikle kulaktan dolma bilgilerle hareket ediyor olmamız. Ama aslında köpekler hakkında "duyduğunuz" çoğu şey sadece şehir efsanelerinden ibaret. Köpekler çok fazla "karmaşık" olmayan, kendilerine ait ihtiyaçları ve psikolojileri olan canlılar. Dengeyi tutturabildiğiniz an hiç sorununuz olmaz. Ama olmazsa olmaz bir şart var, köpeğinizin lideri olmak. Bu liderlik terimi, sert asık suratlı bir ifade canlandırmasın gözünüzde. Disiplinli, tutarlı ve yol gösterici olmak. Çünkü onların genetik olarak ihtiyaç duydukları şey bir sürü ve bir lider ve siz bu rolü üstlendiğinizde köpeğiniz huzurlu olur. Dolayısıyla siz de öyle. Komşularınız da...

(Bir yerde gördüm.. Gereksiz havlama, komşuları rahatsız etme vs... Bütün köpeklere mal edilebilecek şeyler değiller. Doğru yetiştirme ile köpeğiniz bir çocuktan farksız şekilde evinizdeki bir birey olabilir.)

Eğer aklınıza takılan birşey olursa seve seve yardımcı olmaya çalışırım

kaju
27-02-2009, 15:28
Köpeğim kuyruğunu takıntılı bir şekilde kovalamıyordu zaten. Bazen yapıyordu. Gerçi o huyu şimdi kalmadı. Yanıt için yine de teşekkür ederim.

Bu sıralar lider tanıma dönemine başladı sanırım. Beni pek takmıyor diyebilirim. Kurabiyeler yardımı ile otur komutunu öğrettim. Oyun oynarken de getir komutunu öğrendi. Gerçi bazen getirdiğini bırakmıyor ama yavaş yavaş onuda öğrenicektir diye umuyorum. :)

Köpeğimi gerçekten çok seviyorum. Poposuna hafifçe şaplat demişlerdi. Onu dahi yapamıyorum.
En büyük sıkıntım üzerime atlaması. Hayır diye kızıyorum ama bu huyunu bırakmıyor. Ailede bir bana böyle şımarıyor. Bir de sadece beni ısırıyor. :) Onu çok sevdiğimi bildiğine eminim.

kaktüs
27-02-2009, 15:53
Köpeğinizin ırkı neydi... Okudum mu hatırlamıyorum...

kaju
27-02-2009, 17:20
Boxer

TuruncuHis
27-02-2009, 19:23
Sayın kaju,

"Poposuna şaplat" önerisi doğru bir yöntem değildir. Eliniz onu sevmek içindir, dövmek için değil. Eğer elinizden korkarsa, sevmek üzere uzattığınızda korkacak ve olumlulama eyleminizi yapamayacaksınız demektir. Bu durumda onu neyle takdir edeceksiniz?

Üzerinize atlaması sorun değilse bırakın yapsın. Ama elinizde sıcak sıvı varken yaparsa bilemem :D
Henüz çok küçük ve tam oyun dönemi. Vücut kontrolü zayıftır ve deli dolu atlar, koşar. Şimdiden mümkün olduğunca enerjisini boşaltmasını sağlayın ama araya eğitimi de sürekli ekleyin. Şöyle bir cümle kuramazsınız köpeğinize;
"bak geçen gün tüm istediklerini yaptım, üstüme atladın ses çıkarmadım, gezdirdim, boğuştum seninle saatlerce. Sen de artık biraz büyü ve sorumluluklarının farkında ol..." :)

Yaşadığı şeyi öğrenecektir köpeğiniz. Eğitimi oyun gibi verdiğiniz sürece, köpeğiniz bunu sizinle oyun oynamanın bir parçası sayacaktır. Ne kadar çok ortak eyleminiz olursa o denli uyumlu olursunuz. Korku ile verilen eğitimde korku unsuru ortadan kalktığı anda köpek tüm saldırganlığını ortaya çıkarabilir.
Mesela sizin adımlarınızı takip ederek yanınızda yürümesi, attığınızı getirmesi onun sizinle birlikte paylaştığı bir durum gibi keyife dönüşür.

Todor
27-02-2009, 22:11
Üzerinize atlamasını istemiyorsanız, çok geç olmadan bunu öğretmeniz gerekir. Üzerinize atladığında dizinizle ona bir engel oluşturmanız yeterli. Pozisyonu buradan nasıl anlatayım bilemedim, o yüzden çiziyorum.:)

64659

kaju
27-02-2009, 22:28
Sayın todor bahsettiğiniz pozisyonu anladım. Daha önce arkadaşımda söylemişti. Bu şekilde yapsam bile pes etmiyor. Ben onu ittikçe o daha çok üstüme sıçrıyor ve hırslanıp ısırmaya çalışıyor. Bu şekilde devam edince hemen bir oyuncağı ile dikkatini dağıtmaya çalışıyorum.
Biraz aşırı sevgi gösteriyorum sanırım. Bana geldiğinde 45 günlüktü daha havlıyamıyor hevliyordu. :) Bebek gibi büyüttüm. Hala kucağıma alıp seviyorum. Galiba artık bazı alışkanlıklarını değiştirmem gerek.

Yanıtlar için herkese teşekkür ederim.

kaktüs
01-03-2009, 09:23
Köpeğin geliş istikametine diz koymak bazı köpekler için oyun haline gelebiliyor. Köpek atladığı anda ona sırtınızı dönün. Atlamaya devam ettikçe sırtınızı dönün.

Bir de asıl sevinme eve ilk geliş anında daha yoğun olduğundan eve girer girmez hemen köpekle ilgilenmeyin. Eve gelişininiz normalmis gibi davranın. Örneğin ışık açık, askıya birşeyler asın yani köpekten önce ilgilenecek birşeyler bulun. O esnada atladığı anlarda sırtınızı dönün. Sürekli tutarlı şekilde bunu yaptığınızda vazgececektir. Yeter ki siz kendinizi o atlamayı kesene dek onla ilgilenmemek için kontrol edin.

İkincisi de iyi ki şaplak vurmamışsınız. Köpekler tutarlı davranış beklerler. Her gün onu okşayan eliniz aynı zamanda kendisine zarar da veriyorsa köpeğin size olan güveni sarsılır ve sizin ona ne zaman iyi ne zaman kötü davranacağınızı kestiremez. Çünkü onun bizler gibi doğru ya da yanlış yapıyorum kavramı yok. İçgüdüsüne göre hareket ediyor. Onu yönlendirebilmeniz için size güvenmesi şart. Köpeğinize söz dinletebilmek istiyorsanız sadece tutarlı olmanız yeterli. HAYIR hayırdır, başkaları için de o hareket hayırdır. Evdeki herkes kurallar konusunda aynı olmalı ve eşit davranmalıdır. Evet köpeklerimizi seviyoruz ama onlara insan bebekleri gibi davranmamalıyız da. Sonra bunun getirebileceği davranış problemlerinin bedeli ağır olabiliyor. Bir de köpeğe kızdınız diyelim, bunu uzatmayın köpeğe küsmeyin veya kin gütmeyin. Kızdınız - bitti. Şimdi sırada yeni şey vardır köpek için. Eğer kızgınlığınızı uzatırsanız köpek bunu anlayamaz

kahyanur
01-03-2009, 12:42
Köpeklerin sahibinin üzerine atlaması her dakika yaptıkları bir davranış değil. Genellikle yanlız kaldıktan sonra sahibi eve geldiğinde yaptıkları bir davranış. Sevinme ifadesi. Bundan neden rahatsız olunur anlayabilmiş değilim. Özlem gidermenin nesi kötü?:(

kaju
01-03-2009, 18:58
Köpeğin üzerinize atlamanızın kötü olmasının bir kaç sebebi;
1. Tam hazırlanmış dışarı çıkıcakken köpek üzerinize atlar çorabınız kaçabilir.
2. İşe giderken giydiğiniz beyaz gömlekte bir çift pati izi oluşabilir.
3. Tırnakları ile giysilerinize özellikle yünlü olanlara zarar verebilir.
4. Eğer köpeğiniz iri bir köpek ise üzerinize atlayıp sizi düşürebilir.
5. Üzerinize atlamayı alışkanlık haline getirir ise bu hareketi herkese karşı yapabilir ve bunun kötü sonuçları olabilir.

kahyanur
01-03-2009, 19:46
Sayın Kaju;
1)- Köpekler sahipleri dışarıya çıkarken değil, dışardan geldiğinde atlama hareketini yaparlar.
2)- Evdeki köpeğin patisi iz yapmaz. Evde çamurlanmaz çünkü.
3)- Yünlülere zarar verebilir, üzerinize atlamasa da. Sonuçta köpek canlı ve sevilmek ister. Temas etmeden ilgilenilmesi mümkün değil. Kafese kapatmazsanız:(
4)- labrador köpeğim var. Epey iri. Beni hiç düşürmedi. Üzerime atlamaya da bayılır:) Bende patilerini tutarım. Öylece ayakta durur. Beraber dakikalarca etrafı seyrederiz:) Sonunda ayakları yorulur ve dört ayağı ile yere basar.
5)- Sevildiklerini hissetmedikleri kimsenin üzerine atlamazlar.

kaju
01-03-2009, 20:34
Her insan gibi her köpeğinde hareketleri aynı olmayabiliyor.
Sizinki sadece belli zamanlarda üzerinize atlarken. Benim köpeğim beni ilk gördüğünde, beni sonradan gördüğünde, eve yeni geldiğimde, evden çıkarken, evde otururken üstüme atlayabilir... Kısaca her köpeğin üste atlama standarttı yok.

Ben ve benim gibi bahçede köpek bakmak isteyenler için kıyafetlerdeki pati izi en az kahve çimen lekesi kadar sorun olabiliyor. :)

Elbette köpeğimi çok seviyorum. Üzerim kirlenecek kazaklarım iplenecek diye köpeğimi sevmemezlik yapmıyorum. Ama dışarı çıkarken de kazaklarımın, kıyafetlerimin temiz ve yıpranmamış görünmesini tercih ediyorum.

Benim köpeğim 4.5 aylık olmasına rağmen 20 kilo. Geçen gün merdiven başında iken neredeyse düşmeme sebep oluyordu.

Çok oyuncu ve aşırı hareketli olduğu için yeni gördüğü biri de olsa üzerine atlayabiliyor. Bu durum bazı kişilerce hoş karşılanmıyor.

Bazı insanlar için köpeklerin üzerlerine atlaması sorun olmazken bazıları için sorun olabilir. :)

kaktüs
02-03-2009, 08:08
Bu konuda kajuya katılıyorum. Köpekler "atlama" işini alışkanlık haline getirdiklerinde bunu yapmaya devam ediyorlar çünkü atlama onlar için bir karşılaşa şekli oluyor.

Köpeğinizin karşılama şeklini değiştirdiğinizde de sizin gelişinize sevinecektir. Ama sizi karşılama şekli farklı olacaktır. Burada yapmaya çalıştığımız şey köpeğin sevinmesini engellemek değil, sevinme tarzını değiştirmek. Siz korkmuyor olabilirsiniz ama evinize gelen, üstelik de köpeğinizin de sempatik bulduğu bir misafiriniz de atlama şeklinde karşılama ile karşı karşıya kalabilir. Ve sizin kadar hoş karşılamayacağına emin olabilirsiniz. Köpeklerimizi insan toplulukları içinde yetiştiriyoruz, sadece bize değil diğer insanlara davranışlarını da göz önüne almak gerekir.

Kaju'nun köpeği bir boxer ve en enerjik ırklardan biridir. Bir labradorun yapmadığı pek çok şeyi hem ırksal hem kendi öz karakter özelliği nedeni ile yapıyor olabilir. O nedenle kendisinin sorun olarak gördüğü atlama problemini çözmek istemesi bence de çok doğal. Mesela ben köpeğimi eve geldiği zaman beni oturarak karşılamasını öğrettim. Ki kaju'ya da önerim, köpeğine bunu öğretmesidir. Böylece her tip insanı korkutmadan karşılayan bir köpeği olacaktır. İlgilenirse bu konuyla ilgili bazı makaleler verebilirim kendisine.

Agaclar.net sonuçta ana teması bitkiler olan bir forum. Bu nedenle başka konularda çok fazla yer işgal etmek istemesem de, bu konuyla ilgili önerilerimi isteyen olduğu takdirde seve seve paylaşırım.

MeyveliTepe
02-03-2009, 09:03
Sn.Todor'un çizimle anlattığı yöntem çok iyi çalışıyor, elbette köpekle irtibatta olan herkes uygularsa. Yapılması gereken, hayvanın üzerinize atlayacağını anladığınız anda dizinizi hafifçe öne çıkararak engel olmak. Kısa bir süre sonra üzerinize atlayarak ifade ettiği duyguları için başka bir yöntem geliştirecektir. Sizin de hem atlamasına engel olmak, aynı zamanda da onu anladığınızı ve sevginizi gösteren davranışta bulunmanız işi kolaylaştıracaktır.

MeyveliTepe
02-03-2009, 09:13
Köpekler için doğal olan ancak insanlar tarafından hoş karşılanmayan başka davranışlar da var. Söz gelimi, yavru köpekler elinizi ağzına almaktan çok hoşlanırlar. Yavruyken buna sabırla engel olursanız sonra rahat edersiniz. Evde de yaşayan bir hayvan ise, koltuklara çıkmamasını, pati bile koymamasını, kapısı açık bile olsa bazı bölümlere girmemesini kolayca sağlayabilirsiniz. Dahası, evde hangi eşyaların ona ait hangilerinin ona ait olmadığını da öğretebilirsiniz. Ancak bunun için ona ait eşyalar olmalı ve bu net bir şekilde belirgin olmalı.

Daha pek çok şey öğretebilirsiniz onlara. Tek gereken kararlılık, biraz sabır. Yerinde kullanılan ödül de çok işe yarayacaktır.

kaju
02-03-2009, 09:16
Sayın Kaktüs teşekkür ederim. Makaleleri paylaşırsanız sevinirim.

Todor
07-03-2009, 00:28
Benimkiler hala böyle ifade edemiyor kendilerini.

http://www.youtube.com/watch?v=Z51JO3SOCrw

http://www.youtube.com/watch?v=qXo3NFqkaRM

http://www.youtube.com/watch?v=hzPyp0-UY1o

ide
16-03-2009, 00:59
Benim de 10 yaşındaki Terrier cinsi kızımın, sol kulağının iç pembe kısmında kızarmalar olduğunu farkettim. Allerjik mi diye düşüneceğim ancak bir kulağında bu sorun var, diğeri çok normal. Sanki kızamık döküntüsü gibi bir görünüşü var. Kaşıdığına şahit olmadım ancak rahatsız oluyor ki zaman zaman kapasını sallıyor. Kötü bir koku yok. Sizce bu nedir, neden olmuş olabilir? :(

Seyfi Dağdeviren
17-03-2009, 15:02
Benimde bir minyatür pincher im var,sadece kapıya gelen olunca havlıyor.Sağ olsunlar apt. sakinlerimiz anlayışlı. Çevreden olumsuz tepki verenler var,köpek olan eve melek
gelmezmiş. azrail de bir melek. ölümsüzlüğün sırrını bulduk mu?

berduray
17-03-2009, 15:57
2 aylık Alman kurdu aldım, bugün ilk ilacı parazit düşürücü hap verdik, veteriner daha sonra neler vermeli ön bilgi adına soruyorum herhalde o bilgi verecektir ama 2 küçük kızım olduğu için endişeliyim, kızlar sürekli temasta çünki...

Ve dur, otur gibi komutları öğretmeye ne zaman başlamalıyım, pantalon paçalarımız 2 dakikada çamura dönüşüyor, sürekli atlıyor.

Eğitim verme teknikleri nelerdir? Ne zaman başlamalıyım, konuyu okuyamadım , geniş zamanımda okuyacağım ama tecrübesi olanlar paylaşabilirse sevinirim.

kaktüs
17-03-2009, 16:06
Benim de 10 yaşındaki Terrier cinsi kızımın, sol kulağının iç pembe kısmında kızarmalar olduğunu farkettim. Allerjik mi diye düşüneceğim ancak bir kulağında bu sorun var, diğeri çok normal. Sanki kızamık döküntüsü gibi bir görünüşü var. Kaşıdığına şahit olmadım ancak rahatsız oluyor ki zaman zaman kapasını sallıyor. Kötü bir koku yok. Sizce bu nedir, neden olmuş olabilir? :(

Veteriner hekime acilen gitmekte fayda var.

Özellikle sarkık kulaklı köpeklerde sık rastlanan bir durum olan mantar olabilir. Nemli kaldığı için bu bölge mantar problemiyle, su kaçarsa kulak iltihabı ile karşılaşabilir.Her ikisi de çok kötü kokarlar. Beyaz renkli köpeklerde allerjik durumlara da sık rastlanır. Bu tip durumlar olduğu zaman köpek kulağını kaşır, kaşırken canını acıtıp vıyklayabilir ve kafasını sürekli sallar.

kaktüs
17-03-2009, 16:10
2 aylık Alman kurdu aldım, bugün ilk ilacı parazit düşürücü hap verdik, veteriner daha sonra neler vermeli ön bilgi adına soruyorum herhalde o bilgi verecektir ama 2 küçük kızım olduğu için endişeliyim, kızlar sürekli temasta çünki...

Ve dur, otur gibi komutları öğretmeye ne zaman başlamalıyım, pantalon paçalarımız 2 dakikada çamura dönüşüyor, sürekli atlıyor.

Eğitim verme teknikleri nelerdir? Ne zaman başlamalıyım, konuyu okuyamadım , geniş zamanımda okuyacağım ama tecrübesi olanlar paylaşabilirse sevinirim.

Eğitimi çocukların ilkokula gönderilmesi gibi düşünmemek gerekli. Eğitim eve geldiğinden itibaren başlar o nedenle bence "yapması" ve "yapmaması" gereken şeyleri şimdiden öğretmeye başlayın.

Öncelikle kuralları belirleyin ve tüm ev halkı bu kurallara eşit derecede uysun. Köpeğe de aynı şekilde davransın.

Parazit haplarını düzenli kullandığınız müddetçe sorun olmaz. Ama çocukların dışkı ile temas etmesine izin vermeyin. Parazit yumurtaları olabilir. Düzenli kullanıldığında köpeğin bünyesinden parazitler atılacaktır. Ondan sonra sorun değil. Parazit ilacını ne kadarda bir kullanmanızı söyledi hekiminiz?

berduray
17-03-2009, 16:23
Beni tatmin edecek kadar konuşamadık maalesef vakti yoktu sanırım, ben o yüzden ön bilgi alabilmek için deneyimli arkadaşlara bir sorayım dedim.

Sadece siz bu hapı kullanın , haftaya aşı yapmaya geleceğim dedi, ben de o zamana dek sormam gerekenleri araştırıp, not ederim diye düşündüğüm için sizlere danışayım dedim.

Bu hapın sürekli kullanılması gerektiğini bile bilmiyordum.

MeyveliTepe
17-03-2009, 17:09
Sn.Berduray, Drontal vermiştir herhalde. Üç ayda bir kullanılır. Köpeğin ağırlığı arttıkça tablet sayısını da arttırırlar.

TuruncuHis
17-03-2009, 18:47
Sevgili berduray,

İlk aşıları biraz farklı oluyor. Sanıyorum kuduz, karma, boğmaca ve gençlik aşıları oluyor.

Düzenli olanlar ise, yılda bir kez kuduz ve karma, 3 ayda bir iç ve dış parazitler için aşı(bir tanesini tablet olarak da kullanabilirsiniz)
Bir de özellikle bu aylarda kaynamaya başlayan kene ve pireler için ensesine damlatacağınız damla. Kene tasması almayın onlara çoktan bağışıklık geliştirdiler.

Eğitim için bu sayfaları okuyup sevginizle harmanlayınca yeterli bilginiz olacaktır. Ben hiç bir zaman kıyıp ağır bir eğitim veremedim. Birbirimize alışa alışa, kabul ede ede birlikte yaşlandık...

berduray
17-03-2009, 18:56
Ben kene tasması siparişi vermiştim bile, nasıl aydınlattınız görüyorsunuz değil mi beni 2 dakikada...

Sizleri seviyorum, paylaşımcı dostlarım benim :)

hosseda
17-03-2009, 21:52
Merhabalar,
Hiç köpeğimiz olmadı. Apartman dairesinde yaşıyor olmamız sebebi ile, zaman zaman çocuğumuzun ısrarlı isteğine rağmen direndik ve almadık.

Bahçemizin üst yanında yaşayan köylü komşularımızın bir çoban köpekleri var. Yaşlı bir hayvan. Sanırım 12 yaşında imiş.

Bu hayvan üzüm zamanı sahipleri ile gece boyunca bağda domuz beklemeye gidiyor. Yaşına rağmen hala domuz kovalamakta imiş. Genelde bizim bahçemizde veya bitişik yolda tüm gün uyukluyor. Canı isteyince de sahiplerinin bahçesine 2 m. yüksekliğindeki duvardan sıçrayarak girer. Çok asil bir hayvan. Ona tüm hafta boyunca yiyecek biriktiriyorum. Bizi uzaktan görünce yattığı yerden kuyruğunu her iki yana sallayışı muhteşem.

Köpeklerin beslenmesi hakkında en ufak bilgim yok. Bu köpek şehirde sokakta yaşayan sahipsiz köpekler gibi. Hiç bir özel ilgi gösteren yok ona ama sahipleri ile aralarındaki bağın mükemmel olduğunu rahatlıkla görmek mümkün. Çevre o kadar muhteşem ki orada karnı tok bir canlının mutlu olmaması için hiçbir sebep yok zaten.

Sizlere sormak istediğim bu hayvana ne tür yiyeceklerden ayırmak lazımdır. Mesela kemikleri götürmekle doğru yapıyormuyum.( Bayılıyor kemiklere.).

Hoşçakalın.

kaju
17-03-2009, 23:49
Köpeklere kemik verilmesi doğru değil. Kemik kırıldığında bıçak gibi olabiliyor. Küçük bir ihtimal de olsa iç organında yırtılmaya dolayısıyla ölüme neden olabilir.
Şekerli ve tuzlu yiyecekler vermeyin.
Yoğurt ekmek köpeğin seveceği bir alternatif olabilir. Benim ufaklık yoğurda ve ayrana bayılıyor. Et suyunda makarna veya prinç haşlayıp içine sarımsak atıp verebilirsiniz. Aşırı miktarda olmadıkça haşlanmış yumurta olabilir. Eğer bütçeniz varsa ucuz kuru mamalar var onlardan alabilirsiniz. Ama normal yemek yiyen köpek kuru mamayı yemeyebilir.

hosseda
18-03-2009, 11:42
Sayın kaju teşekkür ederim cevabınız için.

Bundan böyle ona kemik götürmeyeceğim. Aslında taze ekmeğide pek seviyor ancak çok ekmek vermek iyi değil diye duymuştum o sebepten sakına sakına ekmek veriyordum. Yoğurtlu ekmek yani papara kolay bir usül. Bol bol yaparım bundan böyle.

Bu hayvan sebebi ile köpek bakar oldum. Gün olur bahçeye yerleşmek nasip olursa aynen onun gibi bir yerli yavru bulup büyüteceğim mutlaka.

Kemeraltında bir kuşçuda bir tane kırma çoban köpeği yavrusu var kafes içinde, ona haftada bir kaç gün uğruyorum. Satıcı beni potansiyel alıcı görüp, çaktırmadan yavruyu acaib övmeye başladı. " Kırma ama Kangal kırması bu hayvan" diyordu geçen gün bir arkadaşına benim duyacağım şekilde. Ama hayvanın rengi bal rengi. Kangalla hiç alakası yok gibi ama çok sevimli. Ancak şu anda alıp bahçeye götürsem hayvan zebil olabilir. Daha erken yani. O vakit geldiğinde sizleri biraz meşgul edeceğim.

Hoşçakalın.

kaju
18-03-2009, 12:21
Sayın hosseda
Arkadaşıma veterineri ekmek mümkünse kepek ekmeği olsun demişti.
Kangal köpeklere bakmak biraz zordur. Komşumun bir kangal köpeği var. Evleri bahçeli ancak kangallar doğası gereği kapatılmaktan, bağlanmaktan hiç hoşlanmıyorlar. Her gece köpek bahçe dışına çıkabilmek için ulardı. Saatlerce susmazdı. Sonunda köpeği serbest bırakmak zorunda kaldılar. Şimdi köpek sokakta serbest dolaşıyor yemek vakti eve gidip mamasını yiyip yine çıkıyor. Kangallar özgürlüklerine çok düşkünler.
Köpek almadan ırk özelliklerini iyi araştırmanızı tavsiye ederim. Sizi zorlayacak bir özelliğinin olması köpeğinizden soğumanıza neden olabilir.

berduray
18-03-2009, 12:51
Ben de yavru köpeklere günde sadece 2 öğün yemek verilmesi gerektiğini öğrendim.

Doyduklarını bilmezlermiş , ben de sadece sabah ve akşam veriyorum.

Bazen süte ekmek doğruyorum, bazen çorba yapıyorum, bazen balık haşlayıp, dikkatlice kılçıklarını ayıkladıktan sonra veriyorum, 2 dakikada bitiriyor.


Başka önerebileceğiniz şey var mı benim alman kurdu şu an 2 aylık.

Bir arkadaşım yoğrt, ekmek karışımına 1 çiğ yumurtayı kabuklarıyla beraber karıştırıp veriri, kemiklerini güçlendirir demişti.

Çiğ yumurta vermenin ,çiğ et vermedeki gibi parazit riski var mıdır?

Ne dersiniz verebilir miyim?

kaju
18-03-2009, 13:23
Ben köpeğimi kuru mama ile besliyorum. Şu an gelişme döneminde olduğu için 3 öğün veriyorum. Günde 350-400 gr kuru mama yiyor. Profesyonel sayılan bir marka mama alıyorum 15 kilosu 125-135 lira arası. Köpeğimin günlük beslenmesi 3 tl'ye mal oluyor. Belki ekonomik krizde bu rakam çok görünebilir. Ama evde hazırlanan mamalarında maliyeti var. Sonuçta hem pişiriyorsunuz hem de yıkıyorsunuz. Bu da ayrı bir maliyet demek. Bana göre hazır mama daha ucuz. Hem de köpeğim gerekli besinleri doğru şekilde alıyor. Köpeğin gelişimini olumlu etkiliyor. Köpeğim çok seviyor diye bazen yoğurt veya ayran veriyorum ama onu da öğün olarak saymıyorum.
Köpeklere özellikle yavrulara süt verilmemeli diye biliyorum. Süte yarıya yarıya su katılıp verilebilir diyorlar. 1 yaşına dek günde 3 öğün beslenmeli diye biliyorum.
Yumurta parazit yapmaz ama yumurta kırıldığı andan itibaren bakteri üretir. İnsanlar için zararlı olduğuna göre köpekler için de zararlıdır herhalde.

berduray
18-03-2009, 13:53
Kafam karıştı, yazıları okudum, 1-2 siteye de göz attım, upuzun liste var, şunu vermeyin, bunu vermeyin...


Bazı yerler de ise sadece kurumama önerilmiş.


Geriye makarna, pirinç, et, kemik balık suyu kalıyor yani...

Sayın Todor'un yaptığından da hazırlayacağım, şu sebzeli olandan.

Biz tabi birkaç gündür birlikteyiz şimdilik ne versem yiyor.(333 nolu mesajda belirtmiştim neler verdiğimi)

Zamanla bir yeme alışkanlığı edinecektir herhalde, bakalım.

MeyveliTepe
18-03-2009, 14:51
Sn.Berduray,
Et, tavuk, balık, kemik, yumurta gibi şeyleri çiğ vermeyin. Sadece onun için pişirdiğinizde çok pişmesine de gerek yok. Kızarmış besin vermeyin. Domates, salatalık, havuç vb. sebzeleri çiğ olarak ve her türlü meyveyi dengeli bir şekilde verebilirsiniz. Aslına bakarsanız, yağlı, çok tuzlu ve şekerli olmayan her şeyi yer köpekler (onları da yer ama dokunur) . Yavruyken alıştığı dengeli ve ona dokunmayacak bir beslenme alışkanlığına göre sindirim sistemini de dengeler ve rahat edersiniz. Kuru mama vermenin avantajı size kolaylık olmasındadır.

TuruncuHis
18-03-2009, 15:55
Sevgili berduray,

*köpeğinizi bahçede besleyecekseniz riski azaltmak adına kuru mama iyi bir tercih. Fakat market mamalarını tavsiye etmem. Kuru mamalarda protein, yağ, karbonhidrat, tuz ve mineral dengesi idealdir. Evde hazırlanan yemeklerde bu dengeyi tutturamayız.
*Köpeğiniz kemik, et yemeye alışırsa, bahçeye atılan ya da sokakta gördüğü her eti yiyecektir, sürekli dilencilik yapacaktır, başka gıdaları yemek istemeyecektir. Tek yönlü beslenme sağlığı için olumsuzdur.
*Yemek saatlerini ve yemek kabul edeceği eli öğretmeye çalışın. Bu zehirli et ya da zararlı yiyecek yemesini önlemek içindir.
*Kuru mama tabağında bir süre beklese de bozulmayacak, bakteri üretmeyecektir. Bu nedenle de avantajlıdır.
*Eğer başta evde yemek yaparsanız, kuru mamaya geçişiniz çok zor olur. Kararı şimdiden verirseniz sonrası için kolaylık olur. Yemeğinin olmadığı birgün aç kalıyor başka şey yemek istemediği için.

Ben yıllarca evde, bezelye, havuç, patates, pirinç, makarna, az zeytinyağı, tuz, et karışımı haşlama yemek yaptım köpeğime. Yaşlanınca idrar yolları enfeksiyonu oldu ve sadece diyet mamalarla önüne geçebildim.
Market mamalarını hiç kaldırmadı midesi. Ev yemeği yiyince de idrar PH'ı değişiyor.
Yani eninde sonunda kuru mamaya döneceksiniz. Kararı size en uygun görünenden yana kullanmanız en doğrusu.
Bu işte de bir sürü farklı yaklaşım var. Tek doğru budur diye birşey yok fikrimce; avantaj ve dezavantajlar listesine göre karar vermelisiniz. Köpekle yaşamak keyiftir, yüke çevirmeye gerek yok.

berduray
18-03-2009, 16:03
Çok teşekkür ederim.

Vakit ayırıp, tecrübelerinizi paylaşıyorsunuz.

Evin maliye bakanıyla görüşelim bu konuyu, ne de olsa kuru mamaların da ekonomik bir getirisi var.

Ama ev yemeklerini her an elimin altında olan malzemeyle hazırlayabilirim, çalışmadığım için buna vaktim var, küçük çocuklar olunca da sürekli etli, sebzeli tencere yemeği hazırlanıyor mecburen.

MeyveliTepe
18-03-2009, 16:14
Küçük bir not. Köpekler kuru mama yerler (küçükken alışırsa), ancak birinci tercihleri daima sizin mutfağınızdan çıkanlardır. O kocaman dilleri ve burunlarıyla lezzet kavramları en az bizimkiler kadar gelişkindir :)

Kuru mama verecekseniz, Sn.TuruncuHis'in söylediği gibi, Hill's veya muadili kalitelisini vermelisiniz (18Kg'lık paket 130-150TL civarındadır). Marketlerde satılan ucuz mamalardan uzak durun.

TuruncuHis
18-03-2009, 16:41
Sayın Meyvelitepe,

Damak zevki oluştuğu için kuru mamaya dönmüyorlar zaten:)
Bir de köpek olduğunu unutup, herşeyinizi paylaşmaya kalkıştığında aynı tencereden kendisine de servis istiyor.
Benimki kıskançlıktan ekşili brokoli, mandalina, üzüm filan da yer. Çıkaracağını bile bile taze fasulye, bakla ister. İstediğini almak, fesatlığını(daha iyisini mi yiyor acaba)gidermek için mutlaka benim yemeğimin tadına bakmalı. Eğer beğenirse ben aç kalıyorum. Dürtüyor, mızıklıyor, kafasını yana eğiyor, duygu sömürüsünün bini bir para. Bunların hepsi huysuzca ve hırçınca değil, insanın ciğerine oturan bir masumlukta yapılıyor :D

Kendisinden çok çektiğim için veterinere eğitime göndermek istediğini söyledim yıllar önce. Veteriner, köpeğimin başarıp, liderliği ele geçirdiğini, kendisinin köpek gibi davrandığını, benim köpeğimin köpek olduğunu sıkça unuttuğumu ve doğal olarak bu nedenle eğitime gitmesi gerekenin ben olduğumu söylemişti.

Arsızlaştırmadan, ayırmadan (ki ben yapamadım) bıkıp usanmadan eğitmeniz gerekecek berduray. Hiç büyümeyen bir bebeğiniz var artık. Şimdiden sizi, yürüdüğünüz yöne göre yemek vereceğinizi, kabını tanımaya başlamıştır. Eğitimi de bunun gibi zorlayarak değil, alışkanlık oluşturarak vermelisiniz. Masadan yemek vermemeye çalışın. Çok isterse bir parça bile verecekseniz tabağına koyun, oradan yesin. Dilenmesini engeleyemezseniz bile hırsızlık yapmasını mutlaka engelleyin.
Benim gibi tabağını masaya koyup, pazar kahvaltılarını birlikte yapmak istiyorsanız rahat edersiniz :D

berduray
18-03-2009, 16:54
Yok yok ben o kadar hoşgörülü olamam, kızlar eve almak için delirse bile...

Onun yeri bahçe, evin içişleri bakanı benim.

Ama o kadar şirinler ki hele 2 kardeşi oynarken seyretmesi çok zevkli, bütün gün oynaşıyor, alt alta üst üste boğuşuyorlar, tavuklarımı kovalayıp, kümese girip, ortalığı darmadağın ediyorlar.

Hatta follukta bir yumurta vardı, baktım yok olmuş, günahlarını almayayım ama...

Aslında biri bize ait, kardeş köpeğimizin sahibi şehir dışına çıkınca bir kaç gün bizde misafir kalacak.

Küçük kızım 3 gün çork korktu, onlar kovaladı o kaçtı ama bu gün köşede kıstırınca ikisi birden mecburen alıştı, baktım kucağından indirmez oldu, anne bak yumuşacık dedi, sevindim, korkusunu yenip dostluk kurabildiği için.

Bir ara bacaklarına dolanınca düştü hatta kızım, hem de köpeğin üzerine kısa bir iyk iyk sesinden sonra kalktılar hemen , yine oyuna devam.

İnanın hiçbirşey yapmadı hayvan, resmen Hilal'in kalkıp toparlanmasını bekledi ayakları havada oysa kızım 20 kg, yavrumuz sanırım 5 kg. sanırım.

rohlfs
18-03-2009, 17:18
Merhaba Arkadaşlar

Çok güzel ve bilgi dolu bir sohbet içindesiniz, zevkle okudum inanın.
Köpekleri seviyorum, bir Alman Çoban köpeğim var, iki yaşını geçti. Ben de aldığımda iki aylık bir yavruydu, elimden geldiği kadar vakit ayırdım eğitimine eşimle beraber.

Sn berduray, benim de mama konusundaki önerim kuru mama yönünde olacak, veterinerinizden edineceğiniz yavru köpekler için olanı. Evet market mamalarına göre daha pahalı fakat en azından yetişkin olana kadar vermeniz köpeğinizin ileriki yaşlardaki sağlığı açısından da iyi olacaktır sanıyorum.

MeyveliTepe
18-03-2009, 17:19
:)) Sn.TuruncuHis, anlattıklarınız beslenme konusundan daha çok liderlik konusu. Bir yavru söz konusu olduğunda sanırım beslenmeden bile daha önemli. Çok detaylı bir mevzu bu. En özet söyle söyleyebilirim. Yavru, tüm aileyi test ederek sürüdeki yerini belirlemeye çalışacaktır. Emin olun, boyuna bakmadan sürünün liderliğine oynayacaktır. Kurt sürüsü belgeseli izlediyseniz hatırlarsınız. Birebir aynıdır.

Bu konuda ailenin çok iyi bir strateji geliştirmesi, bazı davranışların anlamını kavrayıp, hiç tereddütsüz ve kararlılıkla onu doğru sıralamaya yerleştirmesi gerekir. Aksi halde işler karışacaktır. Sonradan o sıralamanın değişmesi çok zordur.

Sn.Berduray, 5-6 ay sonra 50 kilo ama hala yavru olacak. Aman dikkat :)

rohlfs
18-03-2009, 17:27
:)) Sn.TuruncuHis, anlattıklarınız beslenme konusundan daha çok liderlik konusu. Bir yavru söz konusu olduğunda sanırım beslenmeden bile daha önemli. Çok detaylı bir mevzu bu. En özet söyle söyleyebilirim. Yavru, tüm aileyi test ederek sürüdeki yerini belirlemeye çalışacaktır. Emin olun, boyuna bakmadan sürünün liderliğine oynayacaktır. Kurt sürüsü belgeseli izlediyseniz hatırlarsınız. Birebir aynıdır.

Bu konuda ailenin çok iyi bir strateji geliştirmesi, bazı davranışların anlamını kavrayıp, hiç tereddütsüz ve kararlılıkla onu doğru sıralamaya yerleştirmesi gerekir. Aksi halde işler karışacaktır. Sonradan o sıralamanın değişmesi çok zordur.


Bunun, kesinlikle taviz verilmemesi gereken bir konu olduğu kanısındayım. Neyse ki bizim böyle bir sorunumuz yok fakat yakın bir arkadaşımın Terrrier cinsi köpeği evde kral konumunda. Arkadaşımı ve oğlunu bir kaç defa ısırmış aynı zamanda.

Hepimiz köpeklerimizi seviyoruz fakat onlarla rahat ve hoşça yaşayabilmek istiyorsak eğitimde taviz vermememiz gerekiyor değil mi.

TuruncuHis
18-03-2009, 17:50
Biliyor olmam sonucu pek değiştirmiyor bende:)
Büyük köpek olsa idi disiplinli olmak kaçınılmazdı. 8 kg. lık liderimden ne olur? Karakterli köpeğim var deyip geçiyorum. Zaten 16 yaşında, saygıda kusur etmiyorum artık yaşına hürmeten:)
Tüm Terrier'lerin ortak sorunu bu; liderlikten vazgeçmiyorlar. Bir kişilik teba için liderliğe oynadığıma değmez. Demokrasiyi getirdim eve, bazen anarşi de oluyor ama kimse kral değil, kimse de teba değil:)

kaktüs
23-03-2009, 11:14
Yazışmaların hepsini okudum. Benim de naçizane önerilerim olacak. 7 yaşında 5 yaşında iki tane Alman Çoban köpeği sahibiyim. Ve köpeklerin çok çok içinde olan birisi olarak benden gelecek uzun yazıyı umarım mazur görürsünüz.

1. Sn. Berduray köpeğinizin cinsinin Alman Çoban köpeği olduğunu söylemişsiniz. Alman Çoban Köpeği günümüz standartlarını yakalamak için pek çok çaprazlama üretim teknikleri kullanarak bugüne gelmiştir. Dış görünüşünün "insan eliyle" yapıldığını söyleyebilirim. Örneğin yere 45 derece açıyla gelen kalçası... Bu atalarında olmayan bir durumdur, bazı seçimlerle yapılmıştır. Ve günümüz Alman Çoban köpeklerinin mevcut olan anatomik yapılarından dolayı bazı hassasiyetleri vardır. Bu ne demek?

Alman çoban köpeklerinde kalça displasizi dediğimiz durumlara çok sık rastlanabilmektedir. Yani kalça çıkığı. Bu kalça çıkıkları displazinin derecesine göre köpeğin yaşam standartını etkileyebilmektedir. Genetik veya sonradan karşılaşabilecek bir durum olabilir. Ama bunun etkisini azaltmak veya sonradan çıkmasını önlemek (travmatik koşullar) için yapılabilecek pek çok şey vardır. En önemlileri beslenme ve egzersiz. (Bu konuya daha sonra geleceğim)

2- Alman Çoban köpekleri gene ırksal anlamda sindirim sistemleri hassas olan köpeklerdir. vereceğiniz besin dengelerini iyi ayarlayamadığınızda sık sık ishal ve kusmalarla karşılaşmanız kaçınılmazdır. Ayrıca karşılaşabileceğiniz allerjiler de cabası...

3- Beslenme dedik ya, yukarıdaki sebeplerden dolayı çok önemli. Ev yemeği verin ya da kuru mama kullanın demiyorum bu sizin seçiminizdir. Ancak hangisini seçeceseniz seçin bazı noktaları atlamamak çok önemlidir.

* Yemek artıkları genellikle köpekler için besin olarak verilir. Ama bunlar köpeklere uygun besinler değildir. İçerdikleri yağ tuz ve yemeğin yapısı olarak köpeklere uygun değillerdir aslında. Eğer ev yemeği ile beslenecekse, köpek için hazırlanmış olanlardan olmalıdır.

* Proteinler özellikle yavru köpek için çok önemlidir. Sizin şu anda vereceğiniz yemek protein ağırlıklı olmalıdır büyümesi için. Ev yemeklerinde genellikle fiyatından dolayı tavuk kullanılır. Yavruda çok sorun yaratmayan bu durum, köpek büyüdüğünde özellikle yaz aylarında alman çoban köpeklerinde allerjiye neden olabilir. Tavuk proteini kimi köpeklerde özellikle yaz aylarında bünyeye fazla gelerek allerjiye neden olabiliyor. Bu nedenle sık sık değişik proteinler kullanma yoluna gidilmelidir. ( Mama kullanıyorsanız örneğin hep tavuklu yerine, tavuklu, kuzulu, balıklı, ördekli vs şeklinde değiştirmek önerilir.)

3- Premium diye tabir edilen profosyonel hazır mamalarda köpeğin yaşına göre ihtiyaç duyduğu tüm maddeler paket içinde hazırdır. Tek dezavantajı kullanılan katkı maddeleri olabilir. Market maması olarak nitelendirilen genellikle ucuz mamalarda ise, olması gereken oranlar konusu şüphelidir. Genellikle et yan ürünleri ve bol miktarda dolgu maddesi kullanılır. Dolgu maddeleri de sindirimden direkt barsaklara giderek dışkı olurlar. Hiç bir yararı yoktur kısacası. Kuru mama alacağım diye ucuz mama tercih edecekseniz köpeğe yarardan çok zararı olacaktır. İçerdikleri mısır unu özellikle allerjilere neden olabileceği gibi, iyi koşullarda üretilmemiş mamalarda, mısır unu mısır türevleri bir mantar oluşturabilmekte ve bu da köpekte zehirlenmelere yol açabilmektedir.

4- Kuru mama tercih edecekseniz özellikle yavru için verilecekse, içerdiği mamada "glukozamin" olmalıdır. Çünkü... Yukarıda bahsettiğim kalça displazisi konusunda koruyucu bir maddedir. Kalça eklemindeki kıkırdak doku ve bağ yapısını koruyucu bir özelliği vardır. Özellikle yavru köpeklerin hele de alman çoban yavrularının alması gereken bir besindir, ve ne yazıkki pek çok mamada yoktur. Ev yemeği tercih edecekseniz de bir takım mineral vitamin ve bu tip maddeleri dışarıdan ek olarak vermelisiniz. (Hazır mamalarda dışarıdan takviye yapmanıza gerek yoktur, hele de glukozamin içeriyorsa...)

Vitaminler, kalsiyum, glukozamin olmazsa olmaz diyebilirim. Yurtdışında köpeklere çiğ kemik verilerek kalsiyum ihtiyacı karşılanabiliyor. Çiğ kemik pişmiş kemikteki etkileri yapmıyor ancak ülkemizde asla önermem. Etlerin kesilme koşullarını bilmiyoruz. Ayrıca küçük çocuklarınız var ve bu işlemde ciddi bir parazit riski var. Bu durumda kalsiyum kaynağı olarak yoğurdu kullanmalısınız. Süt ishal yapar. Vitamin kaynağı olarak da sebzeler.

5- Yavruda kullanılacak bir protein oranı vardı. Bir yerlerden bulmam lazım hatırlayamadım şu anda ben yiyecek hazırlamıyorum yavruya. Et genellikle haşlanarak pişirilir, inmeye yakın sebzeler öldürülür çok pişirmeyin. Yoğurt ve zeytinyağı da verebilirsiniz. Soğan, pırasa, domates kullanmayın,köpekler için toksiktir.

Vakit bulduğumda tekrar devam edeceğim. Parazit uygulamaları üzerine de...

berduray
23-03-2009, 11:28
Çok teşekkür ederim.

Şimdilik, haşlama kemikli ete, tavuğa, balığa, zaman zaman havuç, brokoli, patates, bulgur, tel şehriye, makarna ekleyerek, karıştırıp, pişiriyorum.

Yoğurt ekmek de veriyorum.

Bilgi aktarımında bulunduğunuz için teşekkürler, yazdıklarınızı okumaya devam edeceğim.

kaju
23-03-2009, 20:07
Sayın kaktüs acaba hangi marka kuru mama kullnıyorsunuz? ben ilk başta royal ve hills alıyordum ama bu markaların yurt dışında en ucuz mamalar olduğunu türkiyede çok yüksek fiyatlarla satıldığını öğrendim. Şu an acana marka (acana iki kalitesi olan bir mama ben birinci olanını alıyorum) bir de eagle pack mama aldım. Ama eagle pack çok küçük taneli köpeğim yerken zorlanıyor. Sanırım acanaya devam edicem. Sizin öneriniz nedir?

Bir sitede süt ve süt ürünlerinin özellikle yavru köpeklere zararlı olduğunu okudum. İçerisinde bulunan laktoz sindirim problemimi yaratıyormuş. Ölümcül olmuyormuş. Süt ürünlerinin verilmesi kesildikten sonra düzeliyormuş ama mide sindirim fonksiyonu yavaşlıyabiliyormuş. Bu yüzden benim ufaklığa artık yoğurt vermiyorum. Belki yazın çok sıcak havalarda buzla karışık evde yapılan ayran veririm. Hazır ayranlardaki tuz oranıda köpek için zararlı olabilir.

Kuru mama bence evde yapılan yemeklerden daha ekonomik. Kemik,et, sebze... para ile alınıyor. Bunun birde pişirmesi ve temizlenmesi için harcanan enerji faturası var. 2-3 aylık bir yavruya 15 kilo mama 2 ay yetiyor. Büyük köpek için bile günlük mama maliyeti 5-6 lirayı geçmez.

kaktüs
24-03-2009, 09:46
Sn. kaju ben genellikle o aydaki maddi durumuma göre mama değiştiriyorum... Benim köpek yetişkin olduğu için eskisi kadar hassas davranmadığımı itiraf etmeliyim. Yavruyken genellikle pro-plan, eukabana ve hills ile büyütmüştüm. Onların "large-breed puppy" yani iri ırk yavrular için olanıyla.

Mama tavsiye etmekten çok hoşlanmıyorum açıkçası, yanlış anlaşılmalar da olabildiği gibi köpekten köpeğe değişik reaksiyonlar da verebiliyor. Ben de yeri geldiğinde acana ve eagle pack de kullandım. Ben genellikle mamalardaki proteinleri değiştirmek adına mama değiştiriyorum. Pek çok veteriner hekim belki tavsiye etmiyordur ama ben yapıyorum. Acana'nın somonlusu, bir başka mamanın ördeklisini falan da kullandım. Mevcut mamam tam bitmeden ikinci paketi alıyorum ve yeni mamaya aşamalı geçiyorum. Önceleri 1/3 yeni mama sonra %50 ve sonrasında tam geçiş şeklinde. Mama sorunlu değilse ishal problemi yaşamıyorum.

Süt ürünleri evet köpeklerde zararlı olabiliyor ancak... Köpeğe zararlı olan "laktoz" yani süt şekeri. Laktozu sindirecek enzimleri yok. Laktoz inek sütünde var. Yavru köpeği keçi sütüyle besleyebilirsiniz mesela :)) Ki annesinin sütüne en yakın olan süttür. (Yeni doğmuş bir yavruyu keçi sütüyle büyüten bir arkadaşım var.) Özellikle inek sütünde bu problem görülüyor ancak yoğurdun başka bir durumu var.

Yoğurt bildiğiniz gibi mayalı süt. Süt şekerinin yani laktozun, bu mayanın etkisi ile laktik hale gelmesi ile yoğurt oluşuyor. Yani bir bakıma pıhtılaşmış süt oluyor kendisi. Laktoz intoleransı sebebiyle süt tüketiminde meydana gelecek sorunlar yoğurtta olmuyor çünkü yoğurtta B-galaktosidaz enzimi diye bir enzim bulunuyor ve B-galaktosidaz, laktozun sindirimine katkısı oluyor. Köpeğinize yağsız yoğurt vermenizde bir sakınca yok. Bir de kaymağını vermezseniz ve de verilecek miktarlarını abartmazsanız, yoğurdu rahatlıkla kalsiyum kaynağı olarak kullanabilirsiniz. Ayrıca içerdiği yararlı bakteriler ile güzel bir sindirim düzenleyicidir. Benim köpeğimin sıklıkla barsak dengesi bozuluyor özellikle mevsim geçişlerinde. Probiyotik yoğurtlar denedim sonuç olumlu (sade olanlarından) :) Yoğurtlu lapa ishale birebir :)

Bu arada ekmek verilmesinden bahsedilmiş. Ekmeği de çok önermeyeceğim. Onun içerdiği hamur mayası da sindirilmesi zor bir maya köpekler için. Allerji veya midede şişkinliklere sebep olabiliyor. Bu şişkinlik halinin kötü sonuçlar doğurması olası.

Köpeklerde karbonhidrat kaynağı olarak ben "pirinç" tercih ediyorum. İzole edilmesi ve sindirilmesi daha kolay. Kırık pirinç diye satılan ucuz pirinçlerin tavuk veya etle haşlanması ile elde edilen yiyeceklerden yararlanabilir ev yemeği yapanlar. Ben sokak köpeklerine bile böyle mamalar hazırlıyorum. Tabii onlarınkinde pirinci bol et oranı az oluyor ama en azından karınları doyuyor.

Ve evet kaju haklısınız. Tuz köpek için zararlı. Tuzlu şeylerden mümkün olduğunca uzak durmalı. Köpekler bizim gibi terlemez ve tuzu atamazlar. Vücutta fazla tuz birikir ve zararları çok. Ama ev yemeği hazırlanıyorsa az miktar bir tuz da yiyeceğe atılmalı çünkü az miktarda ihtiyaçları da var.

Bir de şimdi aklıma geldi kesinlikle uzak durulması gereken bir şey kakao ve çikolata. İçerdiği theobromin maddesi köpekler için öldürücü. Öldürücülük etkisi bitter çikolatadan beyaz çikolataya doğru azalıyor. Köpeğin büyüklüğü ve yediği çikolata miktarına göre toksik etki değişse de köpekleri uzak tutmakta fayda var. Küçük çocukların köpeğe çikolata vermelerine izin verilmemeli.

kaktüs
24-03-2009, 09:49
Çok teşekkür ederim.

Şimdilik, haşlama kemikli ete, tavuğa, balığa, zaman zaman havuç, brokoli, patates, bulgur, tel şehriye, makarna ekleyerek, karıştırıp, pişiriyorum.

Yoğurt ekmek de veriyorum.

Bilgi aktarımında bulunduğunuz için teşekkürler, yazdıklarınızı okumaya devam edeceğim.

Eczanelerde rahatlıkla bulabileceğiniz glukozamin katkısını muhakkak öneririm.
Tablet şeklinde satılır, 2 günde 1 tablet veya günde 1/2 tablet şeklinde verebilirsiniz.

Bir de eğer varsa haftada bir balıkyağı... Omega asitleri için. Böylece en azından beslenme eksikliğine yol açmaz ev yemeği vermeniz. Size çok maliyet de getirmeyecektir.

Çiğ besinleri vermenizi tavsiye etmem mesela yumurtanın çiği. Ancak haftada bir hazırladığınız karışıma inmesine yakın yumurta kırıp verebilirsiniz. (Görüntüsü kötü oluyor ama yapacak birşey yok) Kabuklarını vermeyin. Onun yerine yoğurdu kalsiyum kaynağı olarak kullanabilirsiniz. Yumurtanın kabuğunda ve çiğinde tavuktan bulaşabilecek virüsler olabilir.

Ha bir de öğün sayısı. Yavru köpekte 3 öğün olmalı. Yetişkin olduklarında çoğu kişi size 1 öğün verin yeter dese de siz siz olun genellikle 2 öğün şeklinde verin. Neden mi? Çünkü midenin 24 saat aç kalıp sonra birden yiyecekle dolması hem sindirim problemlerine hem de asit salgısı yüzünden gastrite neden olabilir. Yavruda ise besin emiliminin maksimum olabilmesi için 3 kere verin. Bu demek değildir ki 3 kez verince daha çok yiyecek. Günlük besin miktarını 3'e bölmek ve 2'ye bölmek benim bahsettiğim.

Alman çoban köpeklerini özellikle yavrulukta çok şişmanlatmamak kalça sağlığı açısından çok çok önemli.

MeyveliTepe
24-03-2009, 10:07
6 aydan büyük köpeklere günlük miktarı ikiye bölüp, sabah akşam iki kerede vermek hayvanın psikolojisi açısından da daha iyi oluyor.

kaktüs
24-03-2009, 10:20
Bir mesaj da parazitler için atmak istiyorum. Bir iç parazitler bir de dış parazitler önemli. Özellikle de iç parazitler.

Genel yapılan uygulama 3 ayda bir hap ya da enjeksiyon ile yapılır. (Paratak - Drontal ya da başka bir ilaç farketmez.) Bunlar barsak parazitleri için yapılırlar. Bu parazitlerin dışkıdaki yumurtalarının insana geçme riski olduğu için bu uygulamanın ihmal edilmemesi gerekir. Ancak ben size bu uygulamayı 45 günde bir yapmanızı öneririm çocuklarınız olduğu için. Çünkü;

Barsaktaki parazitin döngüsü 45 gündür. Yani yumurtadan çıkma, larva olma, ergin olma, yumurtlama. Parazit hapları sadece ergin olmuş parazitlerin dökülmelerini sağlarlar. Larva ve yumurtalara etkisizdir. Bu nedenle alındığı an sadece vücutta bulunan ergin parazitleri döker. Ancak eğer bu uygulamayı 45 günde bir yaparsanız o zaman bir önceki uygulamada dökülmeyen larvaların yetişkin hallerini de bulur ve yok edersiniz böylece yumurtlayacak seviyeye gelemezler. Belki biraz korkutucu ve riskli gibi gelse de köpekten insana parazit bulaşma riski, sebzelerin yıkanmadan yenmesinden geçecek parazitler kadar. Eğer bahsettiğim uygulama aksatılmadan yapılırsa ne çocuklarınız için ne sizin için hiçbir risk yok.

Diğer bir parazit de pire ve keneler. Keneler bildiğiniz üzere hastalık yapıcı etmeni olan hayvanlar. Köpekte Lyme denen bir hastalığa neden olabiliyorlar ve öldürücü başka hastalıklar da... Enseden damlatacağınız Frontline ve Paratak gibi ilaçlar bunları köpeğinizden 1 ay uzak tutacak. Birisinin kenelere birisinin pirelere etken maddesi daha çok. O nedenle ben bir ay birini bir ay diğerini damlatıyorum. Çünkü asıl etkisi 1 ay olsa da 2. aya kadar azalarak da olsa etkisi var. Kene tasmalarına göre daha avantajlı çünkü tasmalar ıslandığında bozuluyorlar. Oysa damlalarda damla yapılan yeri 24 saat ıslatmayın ondan sonra yıkasanız da köpeğiniz denize vs girse de etkisini yitirmiyor. Çünkü ilaç emilip köpeğin derisinin altındaki yağ tabakasına yerleşiyor. Parazitler köpeği ısırdığı anda ilaçtan etkilenip ölüyorlar. Kaçırıcı etkisi yok.

Yeri gelmişken söyleyeyim. Sizlere kolaylıkla kullanabileceğiniz bir sivrisinek kaçırtıcısını tarif etmek isterim. Lavanta yağından birkaç damlayı suya damlatarak hazırlayacağınız karışımı fısfıs şeklinde hem sizin hem de köpeğiniz için rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Sevimsiz bir konu olsa da riskleri ve ne yapılabileceğini bilmek, bilmemekten daha önemlidir diye düşündüm. Aklıma gelenler şimdilik bu kadar.

MeyveliTepe
24-03-2009, 10:25
Faydalı bilgiler. Teşekkürler.

kaktüs
24-03-2009, 10:52
Rica ederim ne demek. Paylaşmak zevk benim için.

Kaju'ya bir makale sözüm vardı ama bugünlerde biraz sağlık sorunlarım olduğundan bir türlü aklıma getirip o makaleyi bulamadım. Ama kısaca köpeğin üzerine atlaması ile ne yapılabileceği hakkındaki daha önce yapmış olduğum bir derlemeyi yazayım.

Üste atlayan yavru köpek bazılarına sevimli görünebilir... Ama bazıları için, özellikle çocuklar veya köpekten korkanlar için korkutucu olabilir.. Üstelik köpeğiniz büyüdüğünde, orta ve iri ırklardan biri ise, eskisi kadar şirin bir davranış olmayacaktır bu... Bu istenmeyen davranışın engellenmesi için bazı yöntemler:

Köpek atladığında, onun her iki ön patisini de ellerinizle tutun ve bekleyim. Köpeğin yere inmesine izin vermeyin. Çırpınmaya ve ciyaklamaya başladığında bile, köpek bu pozisyonda rahat hale geldiğinden emin olana kadar bırakmayın.

Daha sonra “Aşağı” komutunu verin ve gitmesine izin verin.

Birkaç denemeden sonra, bunun iyi bir şey olmadığını farkedecekler (sizin için veya onlar için) ve bunu yapmamaya başlayacaklardır.


Bunu önlemenin başka bir yolu da köpek zıplarken arkanızı dönmektir. Üzerinize atlayacağı hedefi uzaklaştırın. Aynı zamanda dikkatini vermeden önce onu otur konumuna da getirebilirsiniz.


Başka bir yöntem:

Zıt refleksi kullanın! Köpeğinize kayışını takın... Köpek ne zaman sizin üzerinize atlasa, kayışı aşağı çekiyorsunuz ve onun ne kadar hızla yeniden zıplamak istediğini göreceksiniz. Ve ödül sadece sakince oturduğunda olacaktir. Sakin şekilde oturduğu zaman (başlarda ondan ne istediğinizi anlamasi için onu yönlendirebilirsiniz) ödülü bol övgüyle verin, ödül sırasında yeniden zıplamak isterse, aynı işlemi tekrarlayın...

Ben bunlardan üçüncüsünü kullandım. Çünkü birinci yöntem köpeğiminin daha çok heyecanlanmasına yol açıyordu. (Ki sanırım kaju'nun köpeğinde de sorun aynı olacaktır...) Yavru köpekler için de uygulanamaz buluyorum bunu.. Sahipten gelecek "travmatik" etkilere karşıyım. Benim yaptığım köpeğe kayışı takmak, kayışı ayağımın altına sıkıştırmak oldu. Köpek zıplayınca kayış aşağı çekti, ayakları üzerine indi. Oturmasını bekledim ondan sonra sevdim. Köpek benden herhangi bir acı veya sıkıntı verici tepki almadı. Anafikri aldığını düşündüğüm zaman da kayışsız olarak denedim. İlk başlarda atladı ama hiç ilgilenmedim, o yokmuş gibi yaptım, ses çıkarmadan sırtımı döndüm. Sonraları oturmaya başladığından ödülünü verdim. Pekiştirmek için 1 ay kadar yanımda ödül maması ile dolaştım :) Şimdi sorunum yok

berduray
24-03-2009, 18:29
Bu bilgiler benim için çok değerli, teşekkür ederim dostlar.

k0900
24-03-2009, 20:05
Sn. Kaktüs teşekkürler, bilhassa beslenme konusunda faydalı bilgiler çok faydakı oldu.

Hazır kalıteli yemler (yetişkin 2 kangal) pahalı.

Ev yapımı mama-yemeklerde bilgilerinizden faydalanacağım.

kaju
24-03-2009, 22:33
Ben hala hazır mamaların daha ekonomik olduğunu savunuyorum. :) 2 kangal için 15 kilo mama 15 gün rahat yeter. orta halli 90 liralık mama ve 120 liralık mama alıp karıştırırsınız. Ayda 210 tl yapar günlük 7 liraya ikisini beslersiniz. En kaliteli mamaları alsanız ayda 300 günlük 10 lira maliyeti olur. Minik terier değilki koca kangal ev yapımı mama ile de doymaz. :) Nette bir kaç tane mama tarifi buldum buraya kopyalıyorum.
Az kalsın unutuyordum. Kaktüs bilgiler için çok teşekkür ederim.

Tarif 1
1,5 kg et(yazın yağsız kuzu eti-kışın tavuk **** lop et)
yarım paket pirinç
1kg kabak
1 paket brokoli
1 paket brüksel lahana
7 diş sarımsak
her güne 1 kaşık zeytinyağı **** elma sirkesi

Tarif 2
MALZEMELER:

1-2 kilo yemeklik tavuk(kırıntı)
2-300 gram havuç
3-3 adet iri patates
4-2 su bardağı pirinç
5-bir adet büyük boy brokoli
YAPILIŞI:
Önce tavukları iyice yıkadıktan sonra haşlayın ve tüm kemik ve kıkırdaklarını temizleyin daha sonra havuçları patatesi ve brokoliyi küçük küp parcaları halinde doğrayın.(patates ve havuçları soymak şartıyla)pirinç ve bütün malzemeyi de elimizdeki haşlanmış tavuk etiyle birlikte dökmediğimiz tavuk suyuyla haşlayın. En sonunda bu malzemeler pirinç ve patates sayesinde lapalaşacagı için ezme çırpma gibi eziyetlerden de kurtulacaksınız.

Tarif 3
MALZEMELER:
1-4 veya 5 parça iri dana but kemiği(düzgün parçalanmış)
2-yine patates ve havuç(5 er adet irice)
3-istenirse mikserde geçirilmiş pırasa
4-yine mikserden geçirilmiş semizotu.(iki bağ)
5-2 su bardağı pirinç
Yapılışı:
kemiklerle beraber tüm malzeme haşlanır. daha sonra kemiğin içindeki ilikler alınır ve karışıma eklenir. kemikleri de çöpe atarız tabii ki. size yaklaşık bir haftalık mama da çıkmış olur.

Tarif 4
MALZEMELER:
1-2 Kilo kadar sardalya
2-3 su bardağı pirinç
3-bulunabilirse 300 gram soya fasulyesi
4-100 gram tavuk ciğeri
5-eğer imkanınız varsa midye(4 5 adet)
6-seçmez ve yer diyorsanız 8 veya 10 dal roka(mikserden geçirilmiş)
Yapılışı:
önce kettle ile su kaynatalım bu arada sardalyaları iyice temizleyip fileto haline getirip kılçıklarından arındıralım.ama çok dikkatli olmalıyız hiç kılçık kalmamalı. daha sonra tüm malzeme haşlanır.en son olarak midyelerin kabuğundan etini ayırıp karışıma eklenir. bu arada kabukla işimiz bitmedi. kabuğun iç yüzeyindeki parlak kısım bir bıçak yardımıyla çok hafif kibarca sıyırılır.mineral değeri açısından zengin ve dostlarımızın ihtiyacı var.

Tarif 5
Gerekli malzemeler:
1 kilo pirinç
6 demet semiz otu
1 kilo kıyma

6 demet semiz otunu temizleyip doğradıktan sonra 20 dakika kadar haşlayın. 1 kilo kıymayı bol suda haşlayın. Kıymayı haşlarken kullandığınız suyu, pilav için kullanın. Pişen semiz otunu blenderdan geçirin (tercihen bir kova içerisinde). Daha sonra kıyma ve pilavı aynı kova içerisine koyun ve kepçe ile karıştırın. Oluşan karışıma sakın şeker, tuz, baharat gibi şeyler ilave etmeyin.
Kepçe ile, köpeğinizin yiyeceği kadar bir ölçeği buzdolabı birer öğünlük olacak şekilde saklama poşetlerine doldurarak buzdolabının buzluğuna atın. Her öğünden 12 saat önce buzun çözülmesi için yemeği dolaptan çıkarın.
Sebze olarak zararlı olmayan başka sebzeleri de deneyebilirisiniz.

Kurabiye tarifi
Malzemeler:
İki ölçek un
Yarım ölçek süt tozu
Yarım çay kaşığı ezilmiş sarımsak
Bir knor bulyon (tavuk ya da dana farketmez)
Bir yumurta
Bir ölçek soğuk su

Un, süt tozu, sarmısak tozu, şekeri ve rendelenmiş dana bulyonu yumurta ile birlikte karıştırın. Çok az sıvı yağ ile yağlayıp 150 derecede yarım saat pişirin

k0900
24-03-2009, 22:55
Sağolun, bu hafta kurabiyeyi denerim. :)

kaktüs
25-03-2009, 08:41
Tariflerden birinde pırasa var. Pırasa soğangillerdendir. Köpekler için uygun yiyecek değiller soğangiller... Toksik etki yapıyorlar.

Bir de köpeği ne kadar besleyeceğinizle ilgili ipucu. Yetişkin normal bir köpekte, köpeğin günlük besinini ayarlamak için küçük bir formül vermek istiyorum. Normal kilodaki bir köpekte günlük vereceğiniz yemek miktarı köpeğin ağırlığının %2-5 arasındadır. Zayıflamasını istediğiniz bir köpeğiniz varsa yiyeceği %2 ye düşürebilir, enerjik köpeklerde %5'e çıkarabilirsiniz. Yavru köpekte ise besin ihtiyacı ağırlığının %10'una kadar çıkabilir. Standart kiloda normal bir köpek için %3 yeterlidir. Örneğin köpeğiniz 30 kilo ise vereceğiniz miktar 900 gr olmalıdır. İki öğüne bölecekseniz de bunu 450 + 450 şeklinde vermelisiniz. (Kuru mamada günlük miktar zaten paketin arkasında yazar, bahsettiğim evde hazırlanan mamalar) 1 ay süreyle gözlemleyip köpeğin kilosuna göre küçük oynamalar yapabilirsiniz. Elinizle köpeğin yan taraflarına dokunduğunuzda kaburga kemiklerini elinizde hissediyorsanız köpeğiniz ideal kilodadır.

Patlıcan, soğan, pırasa, domates kesinlikle verilmemeli. Ispanak ve havuç az miktarda verilmeli. Ispanak vücuttaki demiri azaltiyor, havuçta da şeker olduğu ve ayrıca havuçta bulunan A vitamini fazla alındığında vücutta birikme yapabildiği için bu sebzeleri haftada 1-2 seferden fazla verilmemeli. Diğer tüm sebzeler serbest.

Dengeli beslenmedeki besin öğeleri değerlerine gelirsek: 900 gramlık bir günlük yiyeceğimiz var dedik. Mantık olarak 1/3 et 1/3 sebze ve 1/3 tahıl ve ek maddeler katılıyor. Yani 300-300-300 şeklinde. Tahıllar pişmiş, sebzeler az pişmiş olmalı ki köpeğin kullanabilmesi maksimum olsun. Bunlar kabataslak oranlar tabii ki fikir vermesi açısından.

Zaman zaman yiyeceğe pekmez, zeytinyağı, elma sirkesi gibi ilaveler katılabilir. Özellikle zeytinyağı tüyleri güzelleştiriyor. Zaman zaman balıkyağı, E ve B vitamini hapları veya bunları içeren multivitamin hapları ve benim önerim özellikle kalça çıkıklığına yatkın iri ırklarda glukozamin eklentisi verilebilir.

Ha bir de öneri, et + sebze + pirinçle yapacağınız karışıma ekleyeceğiniz sebzeler her seferinde 2 çeşitten fazla olmasın.

Zor gibi görünüyor ama el alışkanlığı ile gidiyor. Ben bir süre ev yemeği verdim ama yoğun koşuşturmacada hazırlayamadığım için çoğu zaman kuru mamayı tercih ediyorum.

hosseda
25-03-2009, 08:57
Supersiniz sayın Kaktüs.
Hoşçakalın.

kaju
28-03-2009, 09:47
Benim köpek büyüyene kadar başınızı çok ağrıtıcam galiba. Yeni sorunum havlamıyor. :) Az havlayan köpeği herkes ister sanırım. Bende az havlamasından memnunum ama köpeğim dün bahçede yalnızken az kalsın çalınıyordu. En azından yabancılara havlasa, birinin geldiğini haber verse harika olurdu.
Nasıl yönlendirmem gerekir?

berduray
28-03-2009, 12:21
Sanırım gelenin geçenin sevip, okşadığı köpek, yabancıyı ayırt edemez oluyor, herkese şirinlik yapıyor, aile ile yabancı insanları ayırt edemez oluyor.

Küçüklükten itibaren pek temas ettirmemek lazım.

Bizimki de aynı olacak sanırım, kızım arkadaşlarını çağırıp sevdiriyor, ev yol üstü olduğundan okul çıkışı çocuklar bahçeye doluşuyor, engellemek zor oluyor.

Sizinki ne cinsti? Ne kadarlık?

kaju
28-03-2009, 13:04
Bizimki boxer, 5.5 aylık. Ben yabancıların sevmesine, çocukların dokunmasına izin vermiyorum. Ama doğası gereği her canlıya karşı uysal. Kendini kötü kişilerden korusun yeter benim için.

kaktüs
28-03-2009, 22:23
Merhabalar

Köpeklerin yetişkinlik dönemi 24 aylık olduğu dönemdir. Fiziken olgunlaşmaları 12 - 18 ay olsa da karakter olarak karakterin oturması, tam olgunlaşma 24 aylıkken olur.

Köpeklerde periyodlar vardır. Büyüme aşamasındaki bazı periyodlar "kritik" periyodlardır. Özelllikle 3-4 aylık dönem ile 5-7 aylık dönemler çok önemlidir.

Sanılanın aksine bu dönemlerde köpeğinizi bol bol yabancılarla tanıştırmanız gerekli. Böylece köpeğiniz insanları tanıyacaktır ve korkmamayı öğrenecektir. Nasıl oluyor bu diyorsunuzdur şimdi. Ama durum şudur:

Köpeği insanlardan izole eder ve tanımasına engel olursanız, köpek tanımadığı bilmediği şeylerden çekinecektir. Çekindiği şeylere "havlama" ile reaksiyon gösterir kimi zaman. Yavrularda görebilirsiniz bunu özellikle. Bu genellikle "vaayy koruma içgüdüsü şimdiden havlıyor" diye övünç kaynağı olsa da aslında çok tehlikeli birşeydir. Bazı terimlerin Türkçe karşılıkları yok henüz köpek literatüründe ama yabancı dilde "fear biter" denen "korku ısırmaları" bu tip köpeklerden meydana gelebilir. Köpek bilmediği ya da korktuğu şeye agresyon gösterir ve ısırmalara kadar gidebilir. Bu giderilmesi en zor davranış bozukluğudur ve sonuçları çok kötü olabilir.

Köpeğinizin yavruluk dönemlerinde kesinlikle izole etmeyin. Çocuklarla özellikle, insanlarla bol bol sosyalleştirin. Birisi sevmek istediğinde o kişi ile öncelikle konuşun. Köpeğin gözünde karşıdaki kişiyi siz karşılamış olacaksınızdır. Bu liderlik işaretidir. Köpeği sevmesine izin verin insanların. Köpeğin gözünde kişiyi sürüye "siz" kabul etmiş olursunuz. Sonra biz gidiyoruz deyin kişiye ardından köpeğinizi çağırın. Karşılaşmayı siz bitirmiş olacaksınız. Bu da liderlik göstergesidir. Bu şekilde davranarak kendinizin "lider" diğerlerinin de korkması gerekmediği kişiler olduğunu öğretmiş olacaksınız.

İnsan doğal bir varlık olarak zihninde yer alacak. Köpeğiniz olgunlaşmaya başladıkça zaten koruma güdüsü kendiliğinden gelecektir, özellikle alanı konusunda. Boxer da iyi koruyan bir köpektir. Yavruyken köpeğinizi izole etmek köpeğinizde davranış problemlerinden başka bir getiri sağlamaz size. Köpeğinizi kimseyle görüştürmeyin sizden başkası sevmesin bilgisi ne yazık ki halk arasında alışılagelmiş bir bilgidir ve köpek psikolojisinde kesinlikle doğru değildir. Ne yazık ki köpeğinizi 12 aylık olana dek hırsızlardan "sizin" kollamanız gerekir. Aksi takdirde sosyal toplum içinde uyum sağlamayan, agresif ve sorunlu bir köpek sahibi olabilirsiniz.

berduray
28-03-2009, 22:35
O zaman kızımın arkadaşlarına teşekkür etmeliyim. Gelip, geçip sevdikleri için.

kaktüs
28-03-2009, 22:39
Siz şanslısınız. Çünkü ülkemizde özellikle çocuklar köpeklerden çok korktukları için yanaşmıyorlar. Sevecek çocuk bulmak çok zor. Çocuklar yetişkinlerden farklı hareket ettikleri için (boyları kısa, çığlık çığlığa'lar, hareketliler vs) köpek için anlaşılması zor ve şüpheli yaklaştıkları canlılar.

Bir kez havlayıp çocukları korkuturlarsa da çocukları korkutabileceklerini öğrenip ömür boyu devam ediyorlar ve bu sefer alıştırabilecek çocuk hiç bulamıyorsunuz. O nedenle çocuklarla nasıl iletişim kurmasını ufakken öğrenen köpekler sorun yaşamıyor.

Sizi sahip olarak benimseyecektir merak etmeyin. Köpekler lider kim nedir ne değildir gayet iyi anlıyorlar. İnsanlar tarafından sevilen köpeğiniz "yalaka" olmaz. Sizin sadece birkaç liderlik püf noktalarını bilip çalışma yaptığınız takdirde köpeğiniz sizin aileniz ile diğer insanlar arasındaki dengeyi nasıl kuracağını öğrenecektir.

TuruncuHis
28-03-2009, 22:50
Sayın kaktüs,

16 yaşında bir köpeğim olmasına rağmen, paylaştığınız bilgilerinizi önemseyerek okuyorum. Teşekkür ederim.
Bir kısmı uyguladığım için, bir kısmı da sizinkinin tam tersini yaptığım için sözettiğiniz negatif sonuçları yaşamamdan dolayı doğruluğuna katıldığım bilgiler.

kaju
29-03-2009, 01:58
Sayın Kaktüs çok teşekkür ederim. Bugün kalabalık bir ortama girdik. Tanıdıkların hepsi köpeğimi sevdi. Onlar köpeği severken ben içimden yeter daha sevmeyin köpeğim yalaka olacak diye geçiriyordum. :)

Köpek almak isteyenlere boxer öneririm. Çocukluğumdan beri hep köpeğim vardı. Alman çobanda besledim, terierde, sokak köpeğimde oldu ama boxer inanın çok farklı bir köpek. Yüzü çirkin geliyor bazı insanlara. Hatta benimkini pitbull sananlar oluyor. Bende yabancılar yaklaşmasın diye evet babası pitbull diyorum. :) Boxer'in dostluğu gerçekten çok farklı.

Komik bir soru sorucam. Ben köpeğimi sevince o da beni yalıyor. Bu hareketi beni seviyor mu demektir?

hosseda
29-03-2009, 18:26
Komşunun köpeği dünde aynı şekilde yolda yatmakta idi. Sonra bahçeye yanıma indi, hava pek güzeldi, uykuya orada devam etti. Ancak galiba idrar yollarından rahatsız. Kan damlatmış yere. Komşuya seslendim daha öncede aynı sorunu yaşamışdı ve ilaç ile iyileştirmişlerdi. Onlarda farkında imişler ve ilacını verdik dediler ama pek fayda etmemiş bu defa.

rohlfs
29-03-2009, 20:54
Komik bir soru sorucam. Ben köpeğimi sevince o da beni yalıyor. Bu hareketi beni seviyor mu demektir?

Sayın kaju,

Köpeğinizin sizi yalıyor olması ****** sizi seviyor anlamına geliyor. Bu aynı zamanda bir arkadaşlık ve minnettarlık göstergesi diye biliyorum.

Köpeklerin hisleri ve tabii burunları çok çok önemli onlar için sanırım. Çünkü hayatı tanımayı burunları ve hissettikleri ile gerçekleştiriyorlar.

Mesela özellikle eşimin arkadaşları ziyaretimize geldiklerinde köpeğimize yaklaşıp ellerini uzatıyorlardı koklaması için. Bizim Şiva bir süre kokladıktan sonra genelde ellerini yalıyordu. Bunun "evet ben seni arkadaş olarak kabul ediyorum" anlamına geldiğini öğrendim daha sonra.

TuruncuHis
30-03-2009, 01:05
Ah yazık!
Ürtiker sorununu biz de yaşamıştık. Uzun vadeli ve dikkatli bir tedavi gerektiriyor. Ayrıca beslenme rejimi de tedavide önemli bir faktör. Ama o garibim nereden bulacak buna göre mamayı...

Sayın kaju,
Bir çok köpek beslemiş olmanıza rağmen, sorduğunuz soru heyecanlı bir sevgi içeriyor. Ne hoş.
Bu kadar çok köpek beslemek bu kadar köpekten ayrılmak anlamına da geliyor. Bugün köpeğim kasıldı kaldı; basit bir spazmdı ama inlemesini duyunca nasıl koştuğumu, onu o halde görünce nasıl korktuğumu, üzüldüğümü anlatamam. Yaşlı olması çok tedirgin ediyor beni. Sadece bu nedenle keşke diyorum, hiç birlikte olmasaydık. Çok zorlu ve güzel bir birliktelikti de artık hazırlıklı olmak çok ama çok tatsız bir durum.

kaktüs
30-03-2009, 11:38
Sn Turuncu His

Korkunuzu çok iyi anlıyorum. Benim de yaşlanmakta olan bir köpeğim var. Küçük ırkların aksine büyük ırklar çok nadiren 12 - 15 lerin üzerini görebiliyorlar. Her geçen yaşgününde gizli bir endişe yaşamaya devam ediyorum...

Sn kaju
Arkadaşların söylediklerine ek olarak ben de birşey ilave etmek istiyorum. Köpeklerin sizi yalaması aynı zamanda size güvendiklerini ve sizin köpeğin gözünde ne kadar iyi ve adaletli bir lider olduğunuzu ifade eden birşey.

Belgesellerde görmüşsünüzdür. Kurt sürüsünün üyeleri liderlerini yalayarak karşılarlar veya bir şekilde karşılaştıklarında onu yalarlar :)

kaju
30-03-2009, 13:46
Yanıtlar için teşekkür ederim. Köpeğimin bana güvenmesine, beni iyi ve adaletli görmesine çokk sevindim. :)
Bu köpeğimle diğer köpeklerimden farklı bir ilişkimiz var. Boxerlar gerçekten çok farklı. Çok oyuncu, çok cana yakın, bütün canlılara sevgi ile yaklaşıyor. Diğer köpeklerim böyle değildi.

daisy&ailemiz
21-06-2009, 14:21
çalışan bir çiftiz eşimle.7 aylık bir kızımız var daisy evimizde.sorunumuz tuvaletini hala istenmeyen yerlere yapması;halı,fayans gibi.normalde kendine ait bir yaşama alanı var evimizde.bizler evde değilken ordadır.geldiğimizde evde bizimle vakit geçirmesi için serbesttir.tabi sürekli gözlemleme fırsatım olmuyor bu esnada.bir bakıyorum kızımız halıda bir halka oluşturmuş.diğer oda da büyük tuvaletini yapmış.bazen sınırlarımı zorluyor.onu çok seviyorum bu nedenle yaptıklarını temizlerken kendimede sabırlı ol diyorum.yaptığı anda göremediğim içinde ceza vermem anlamsız kalıyor sonrasında.bana yardımcı olursanız sevinirim çünkü onu kapatmak değil evde biz yokken de serbest kalmasını istiyorum artık:(((

tolgahann
21-06-2009, 14:34
Sn.daisy&ailemiz ilk önce aramıza hoşgeldiniz.Benim de köpeğim eve yeni geldiğin de bu tür problemlerle karşılaştım.Sonra bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine, tuvaletini istenmeyen yerlere yaptığı zaman yaptığı pisliği ona koklatıp bir gazeteyle kafasına ya da poposuna hafifçe vurun.Ona ne için ceza verdiğinizi bilmeli. Köpekler genelde gazeteden korkuyorlar,vurmamızın sebebi canını yakmak değil, sadece korkmasını ve yaptığının iyi birşey olmadığını anlaması.Bu yüzden sakın gazeteyi canını yakacak şekilde vurmayın.Tabii bunu yaparken köpeğinizi düzenli olarak tuvalete çıkarmanız da gerekir.Tuvalete çıkarmak için belirli saatler belirleyin günde 2-3 kere. Aksi halde köpeğiniz tuvalet yapacak alan bulamayacak ve tuvaletini eve yapacaktır. Umarım açıklayabilmişimdir.:)

maki01
21-06-2009, 16:36
Merhaba,
7 yaşında bir terrierim var. 2 aylıktı ailemize katıldığında.Avatarımda yer alan küçük oğlum.
Sevgili daisy'nin ailesi önce güle güle büyütün diyeyim. Daha sonra da kaka eğitimiyle ilgili deneyim ve bilgilerimi paylaşayım.
Ceza verilmesinden yana değilim. Yani gazete kağıdı ile vurmak gibi. Zaten çok küçük , ailesinden ayrılmış, ürkek bir yavru. Bir dönem sabretmeniz gerekecek. Klasik yöntem anlatacağım. Önce kaka ya da çiş yaptığı yerlere gazete kağıdı seriyorsunuz. Çok ters yerde değilse silmeyin bir iki gün. Böylece evin içinde çeşitli yerelere serilmiş gazete kağıtlarıyla yaşıyorsunuz . Dayanmak lazım :) Bu arada kirli gazete kağıtlarını yenileriyle değiştirin tabii ama yeni kağıda biraz çiş bulaşamasına yani kokmasına izin verin. Daha sonra gazeteleri en uygun olmayan yerden başlayarak sayısını azaltın. En önemli olay , köpek dışkı kokusu aldığı yere yapmaya devam ediyor. Koku giderciler, sabun, şampuan fayda etmiyor. Sirkeli su ile silin. Aynı yere bir daha yapmayacaktır. (Bizde böyle oldu)
Son kalan gazete kağıdını da çiş yapabileceği uygun bir yere taşıyın.Bir süre sonra ; gezilerini ihmal etmiyorsanız; kıymetli çişini sokağa saklayacaktır.
Özür diliyorum, bir cümleye dikkat etmemişim. "normalde kendine ait bir yaşama alanı var evimizde.bizler evde değilken ordadır.geldiğimizde evde bizimle vakit geçirmesi için serbesttir". Sanırım işiniz zor. Evin tamamını sahiplenmek istiyor daisy ve kokusunu bırakıyor her yere:)
Yine de anlattığım yöntem faydalı olabilir. Sirkeli suyu deneyin derim.

maki01
21-06-2009, 16:47
Sayın kaju,
Boxerlar oyunculuklarıyla ünlü ve de haklısın çok sevimliler. Benim en çok sevdiğim dönemleri 7-12 ay arası. Hızla gelişen, büyüyen, görünüm olarak kocaman bir köpişin sevimli, şirin bebekçe hareketleri.
Cüsselerine bakarak savunma köpeği gibi algılansalar da "hırsız tavlamakla" ünlenmiş bir cins bu, yeter ki hırsız onunla oynamayı akıl etsin.
Bizim köpeğimize de havlamayı oğlum öğretmişti. Şimdi koca sesiyle her geleni kapıda karşılıyor...
Hepimiz şanslıyız.. Ailemizde bir köpek var , ve de güzel gözlerini gözüme dikmiş durumda.
" Eee hadi... Benim saatim geldi , çıkalım artık" diyor.

daisy&ailemiz
21-06-2009, 17:53
tecrübelerinizi paylaştığınız için teşekkürler tolgahann ve maki 01.gazete ile cezalandırma fırsatım olmuyor yaptıktan sonra çünkü kızım işini bitirmiş ve olay yerinden ayrılmış oluyor.yaptığının hata olduğunu sıcağı sıcağına belirtmek lazım.açıkçası yüreğim ona gazete kağıdıyla bile vurmaya dayanamıyor öyle bakıyorlarki insana:((ama maki 01 sizin yönteminizi denicem.kızım evde biz yokkende serbest kalmalı çünkü bazen havlayıp inliyormuş üst katta oturan komşum sağolsun bana rapor veriyor.

daisy&ailemiz
21-06-2009, 18:53
gazete işlemi boyunca halıları kaldıralım mı sn.maki01?

maki01
22-06-2009, 00:21
Havalar sıcak. Sorun olmaz sanırım kaldırmanız. Sizin için büyük kolaylık olur.
Sevgiler...

Cumhur Tonba
22-06-2009, 00:55
Köpekleri seven insanları da sever. Ne mutlu sizlere. Eğer onların gözlerinin içine bakarsanız, ne anlatmak istediklerini çok iyi anlayacaksınız. Saf, hilesiz, gerçek ve dost bakışların ne olduğunu öğreneceksiniz.

daisy&ailemiz
22-06-2009, 07:25
teşekkürler size

evrim
22-06-2009, 11:51
Arkadaşlar köpek sevginizi okuduktan sonra yazmadan edemedim. Bende köpek besliyorum hatta köpekler. Ama bizim evde değil bahçede olduğu için pek çiş sorunumuz olmuyor. Onlar zaten kendi alanlarını biliyorlar. Ama beni en çok etkileyen şeyi söylemek istiyorum . Köpek işte deyip geçiliyor ama herbiri ayrı bir birey ve hepsinin ayrı davranışları var. onları gözlemledikçe huylarını öğreniyorum buda benim çok hoşuma gidiyor. Bi tane kızımız var dalmaçyalı : o kadar kibar nazikki görmeniz lazım. yemeğini bile görgü kuralları içinde yiyor sanki :) Ama bi de kurt kırmasına benziyor sokak köpeğimiz var bunda da nasıl bir şımarıklık nasıl bir heyecan .Herkes onun için oyun arkadaşı bahçede dolaşmayı sevmiyor. Sık sık ipini koparıp büronun içine gelip oyun oynamak istiyor.

MeyveliTepe
22-06-2009, 12:20
Sn.daisy&ailemiz, Sn.Maki01'in anlattığı yöntem en etkili tuvalet eğitimidir. Aynen uyguladığınız takdirde bir kaç gün içinde halledersiniz. Köpeğiniz yaşı itibarıyle zaten bu günlerde artık evde belirli bir yere dahi yapmak yerine dışarıda yapmayı tercih edecektir. Benim yapabileceğim ilave, her gün, günde iki kez ve hep aynı saatlerde dışarı çıkarmaya gayret edin. Her çıkışta da en az yarım saat dolaşın. Kısa sürede problem kalmayacaktır. Kolay gelsin.

daisy&ailemiz
22-06-2009, 13:42
sn.meyveli tepe malesef sadece akşamları işten geldikten sonra dışarı çıkarma şansımız oluyor.benim ona öğretmek istediğim yaşadığın evde seninde tuvalet ihtiyacını gidermen gereken bir alan var lütfen dışına çıkma.özgürce evinde biz olmasakta rahat etmeli kızımız.dün akşam halının kenarına halkayı oluşturmuş örneğin.sabahta başka bir odadaki halıya.akşam yaparken yakaladım onu yaptığının kötü olduğunu sert bir usulde anlattım.sonra eşim geldi onu görünce zaten bizim kız herşeyi unutarak onunla oynamaya başladı.sanırım eşimde şımarttı daisy.ama açıkçası bu tuvalet olayına üzülüyorum.((

MeyveliTepe
22-06-2009, 14:02
Sn.Maki01'in anlattığı gazete kağıdı yöntemini uygulayın. İşi kısaltmak için, idrarını yaptığı gazete kağıdını doğrudan, yapmasını istediği yere koyun. Onu oradan bir müddet kaldırmayın. Üzerine yeni bir kağıt koyabilirsiniz. Önemli olan kokuyu oradan alması. İstemediğiniz yerlerde yapılanları ise ancak sirke ile yok edebilirsiniz. "Sirkeli suyla silmek" ifadesini, koku kalmayacak kadar sirke kullanmak diye yorumlamalısınız. Köpeğiniz artık çok küçük olmadığı için çoklu gazete kağıdından tekliye hızlı geçme ihtimaliniz yüksek.

Gezdirirken günde bir kere de olsa hep aynı saatte ve yeterince gezmesi hem sizin hem de köpeğiniz açısından iyi olacaktır (iyi köpek yorgun köpektir). Köpekler yaşadıkları yere mecbur kalmadıkça tuvaletlerini yapmaktan hiç hoşlanmazlar. 8-9 aylık bir köpek (tercih edilen biri durum olmasa da), bütün gün evde oturup sadece dışarı çıktığında tuvaletini yapacak şekilde tutabilir. Yeter ki, ne zaman dışarı çıkacağından emin olsun.

Bir de işaretleme durumu var ki, Sn.maki01 söz etmiş. Bölgesini tanıyıp oralarda başka köpek dolaşmadığından emin olunca bırakacaktır.

maki01
22-06-2009, 17:35
Benim ve köpeğimin başı pirelerle dertte. Bayer'in pire tasmasını kullanıyoruz ama 3 ayda 1 değiştirmeme rağmen çok etkili olamıyor. Her ikimizde de ısırığı yerler anında kocaman, şiş kabarıklıklara dönüşüyor. Damla uygulaması yaptık bir kere, çok etkili olmadı. Adını hatırlamıyorum. Ayrıca kanserojen olabileceğini düşünüp sonraki uygulamarda tercih etmedim. "Pire tasması değil mi? " diye soracak olursanız, bilmiyorum. Teninden biraz uzak diye kendimi rahatlatmaya çalışıyorum.
Yardımlarınızı bekliyorum.

nurcanaybay
22-06-2009, 18:14
Merhaba ;
benim 2 köpeğim var ,büyük 11 yaşında.Arka ayaklarının üzerinde durmakta zorlanıyor .Gösterdiğim veterinerler, daha çok kaygan zeminin bu duruma yol açtığını
söylediler.3 aydır ilaç kullanıyorum ,yerlere örtüler serdim sadece o örtülerin üzerinde yalpalayarak ta olsa yürüyebiliyor.Bu durum beni çok kaygılandırıyor.Aynı sorunları yaşayan arkadaşlar varsa bilgi alış-verişin de bulunmak isterim.

MeyveliTepe
22-06-2009, 18:26
Sn.nurcanaybay, sonradan mı oldu, hep mi öyleydi?

MeyveliTepe
22-06-2009, 18:28
Sn.maki01, zaten biliyorsunuzdur ama sanırım frontline veya adventix'den başka çare yok bugünlerde.

nurcanaybay
22-06-2009, 21:13
Sn.MeyveliTepe , son 8-9 ay önce başladı.Öyle belirsizdi ki sadece ben farkediyordum ,
çevremdekiler ayağını çarpmıştır diyorlardı.Öyle hızlı ilerledi , şu an kapı eşiğinden bile geçerken beni çağırıyor .

MeyveliTepe
22-06-2009, 22:11
Umarım kötü bir şey değildir. 8-9 ay boyunca geçmemiş olması bir kalça problemini akla getiriyor. Bazı köpeklerde kalça yapıları doğuştan biraz zayıf olabiliyor. Kasları güçlüyken farketmiyorsunuz ama hayvanın yaşı ilerlediğinde ortaya çıkabiliyor. Tam teşekküllü bir hayvan hastahanesinde baktırma imkanınız olursa içiniz rahat eder.

maki01
22-06-2009, 23:36
Teşekkürler Sayın MeyveliTepe, traş ettirip daha sık banyo yapmasını sağlamak sanırım en sağlıklısı olacak. Nisan sonu gibi traş olmuştu, tüyleri çok hızlı uzuyor. Pireler de çok daha rahat barınabiliyor malesef.

Sayın nurcanaybay gerçekten daha detaylı bir muayene olsa iyi olur. Yaş ilerledikçe eklem romatizması da sık rastlanıyor köpeklerde. Arka bacaklarına , eklem yerlerine masaj yapabilirsiniz. Yogurt veriyor musunuz ? Bizim veterinerimiz özellikle bu tür durumların mümkün olduğunca daha geç ortaya çıkması için yogurt öneriyor. Taş ya da mermer gibi soğuk zeminlerde yatmamasını sağlayın muhakkak.
Geçmiş olsun, umarım en kısa sürede eski sağlığına kavuşur.

nurcanaybay
23-06-2009, 09:46
Yoğurt sevmiyor , yıllarca kahvaltısına sütle başladı.Aslında çok iyi beslendi.Salon da kendilerine ait yatakları var , sadece çok sıcaklar da yerde yatıyorlar.Sn.MeyveliTepe nin
dediği gibi daha çok kalıtsal oluyormuş .Elimde ki kitaplardan da araştırmıştım.
Yabancı bir kanalda bu konu işlenmişti ,orda da şuan benim kullandığım ilacı önermişlerdi.
Bu ,yanlış yapmama adına beni biraz daha rahatlattı.Benim korkum ,yerinden kalkamayacak kadar hastalığının ilerlemesi. Teşekkür ederim arkadaşlar.

daisy&ailemiz
25-06-2009, 18:35
Bunu nasıl öğrettiğinizi benimle paylaşır mısınız?şimdiden teşekkürler.

saloh
02-07-2009, 13:32
bakın köpeklerin bazı probleri vardır ama bunlar genellikle bakım yanlışlığından olur...

saloh
02-07-2009, 13:35
sayın nurcay aybay zaten genellikle köpekler yoğur yemez ve seğmez onlara et türü
şeyler verilir.

MeyveliTepe
02-07-2009, 14:51
Köpekler yoğurt sevmez diye bir şey yok. Benim köpeğimin, sarımsak, acı biber ve soğan dışında yemediği hiç bir şey yok. Üstelik de normal beslenmesi kuru mama olmasına rağmen. Bu tamamen alışmaya bağlı bir şey. Hatta, hayvanın her şeyi yiyebilmesi uygulanan diyetin kontrolü açısından bir problem oluyor :)

eser42
02-07-2009, 15:58
merhaba
bir arkadaşımdan cins bir kangal yavrusu alacağım. henüz sütle besleniyor. daha önce hiç yavru bir köpek beslemedim. yavru için önerebileceğiniz bir mama varmı? inek sütü içirebilirmiyim.

eser42
02-07-2009, 16:00
yardımcı olan arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.

kaju
02-07-2009, 16:26
Köpek almadan önce iyice düşündünüz mü?
Köpeklerin dostluğu çok güzeldir ama bakımı da çok zordur.
Köpek almadan önce iyice düşünün. 3-5 yıl sonra köpeğinizi terk etmeyeceğinize emin misiniz? Ailenize bir çocuk katılacak. Yaramaz bir çocuğa 15 yıl boyunca incitmeden bakabilecek misiniz? O bütün sevgisini size vericektir. Siz de sevginizi ona vermeye hazırsanız sahiplenin.

Yavru köpekler sadece inek sütü ile beslenmemeli. Süt yarı yarıya su ile karıştırıp verilmelidir. İnek sütü yerine pet marketlerde köpekler için satılan süt tozu almanızı öneririm.

Öncelikle 2 ayı tamamlamadan yavruyu annesinden ayırmayın. 2 aydan küçük bir yavruya bakmak inanın çokk zor. Ayrıca anne sütü sağlığı için çok önemli. 2 aylık bir yavru köpek çok rahat kuru mama ile beslenebilir. Kangal yavrusu için süt kesinlikle besin açısından yeterli gelmeyecektir. Anneden ayrılınca direk kuru mamayı yemesi bir kaç gün zor olabilir. O zaman hills marka mamanın a/d isimli yumuşak konserve mamasından alın. Köpekler için olan süt tozu ve bu konserve mama ile besleyin. Konserve mamayı yemeye alışınca kuru mamayı yavaş yavaş konserve mama ile karıştırıp verin.

1 yaşına kadar köpeğinizi iyi beslemenizi öneririm.
Aşılarını kesinlikle ihmal etmeyin. 2 aylıkken veterinere gitmeye başlayın. Size aşı takvimi çıkartsın.

Köpeğinizle mutlu uzun ömürler geçirmenizi dilerim.

MeyveliTepe
02-07-2009, 17:09
Sn.Eser42,
Daha önce hiç köpeğiniz olmadıysa Sn.Kaju'nun yazdıklarını en az on kere kendi kendinize sorun. Yanıtınız evet ise hayırlı olsun, güle güle yeni çocuğunuzu büyütün. En küçük tereddütünüz varsa hayvana yazık etmeyin.

eser42
02-07-2009, 17:30
daha önce iyi cins kangalım oldu. en son bozoğlan isminde dövüş için yetiştirilmiş 5 yaşında bir kangalım oldu. köpeğim çok iri olduğu için meraklıları köpeğimi çaldı. evim ilçenin kenarında olduğu için bekci köpeğine ihtiyacım var. şu an yavru kanğalım geldi. umarım sağlıklı olarak büyütürüm. ilgilenen arkadaşlara teşekkür ederim.

nurcanaybay
02-07-2009, 18:07
sayın nurcay aybay zaten genellikle köpekler yoğur yemez ve seğmez onlara et türü
şeyler verilir.

Aslında dostlarımızın alışkanlıkları ,yaşadıkları evin mutfağıyla ilgili.
Kimi yoğurt kimi süt sever.Sadece et türü gıdalar yeterli değildir .O yüzden
kuru mama önerilir ,böylece tek taraflı beslenmemiş olur.Benim 2 köpeğim de
( biri 11 ,diğeri 6 yaşında ) bebekliklerinden beri kuru mama ile beslendiler.
Bunun dışında , ben peyniri ve yumurtayı çok sevdiğimden ,onlar da çok seviyor.Kimi salatalığı kimi karpuzu sever :)

tolgahann
02-07-2009, 18:35
daha önce iyi cins kangalım oldu. en son bozoğlan isminde dövüş için yetiştirilmiş 5 yaşında bir kangalım oldu.

Sn.eser42;
Hayvanlardan insanların eğlencesi olsun diye yararlanılamaz, hayvanların seyrettirilmesi ve hayvanlardan yararlanılan gösteriler hayvan onuruna aykırıdır.

Hayvanları Koruma Kanunu (http://www.kedimveben.com/mevzuat3.htm)

Hatırlatmakta fayda var.

seaa
02-07-2009, 20:11
Benim başım son günlerde ağaçlandırma sahamdaki sokak köpekleriyle başım fena bir şekilde dertte grupça geziyorlar ve kulaklarında küpeleri yok. Bana saldırmalarından çok korkuyorum bu yüzden ağaçlarımı sulayamıyorum. Belediye ile temasa geçtim umarım bir sonuç elde ederim Eğer bana saldırma girişiminde bir kez daha bulunurlarsa korkarımki meşru müdafaa hakkımı kullanıp onlara gereken cezayı kendim vereceğim bende bir hayvanseverim ama canıma kasıt olursa onlara her kötülüğü yapabilirim her şey bir noktaya kadar hem canım önemli hemde dikilen binlerce fidan sulanmamaktan dolayı kuruma riski var.

MeyveliTepe
02-07-2009, 20:19
Sn.Seaa,
En eğitimli köpekler sokak köpekleridir ve tek korktukları da insandır. Yazınızdan size zaten saldırmışlar gibi anlaşılıyor, öte yandan korktuğunuz ve bu korkunun güdüsüyle davranışlarınızın köpekler tarafından saldırı olarak algılandığı da kuvvetle ihtimal. Belki yanlış anladım ama, bana sanki mevcut ön yargınızla yapacaklarınıza bahane arıyormuşsunuz gibi geldi.

seaa
02-07-2009, 20:22
Ben hayvan düşmanı kesinlikle değilim karşınızda bir sürü sokak köpeği görseniz siz ne yapardınız? Ben üstelik diktiğim binlerce fidanı tek başıma kurtarmaya çalışıyorum. Eğer o köpekler gelip beni ısırsa iyimi olur? Kendimi illaki koruyacağım ****** hayvan hakları vardır ama dediğim gibi her şey bir noktaya kadar geçerlidir

MeyveliTepe
02-07-2009, 20:33
Sn.Seaa,
Sizin yerinizde olup sizin ne gördüğünüzü bilmediğim için lütfen kusuruma bakmayın. Sadece köpeklerle önceden çok fazla yakınlığı olmamış, biraz da korkan çok tanıdığım oldu. Onlarla konuştuklarımı da göz önüne alarak yazıyorum. Karşınızda bir sürü sokak köpeği görmenizin hiç bir anlamı yok. Oradalarsa oradadırlar. Önemli olan sizin onları nasıl gördüğünüz. İnanın, onlar bu güne kadar hayatta kaldılarsa, insanlara bulaşmamayı öğrendikleri içindir. Köpeklerin duyuları çok güçlüdür. Korkuyorsanız bunu hemen hissederler ve tedirgin olurlar. Zira bu güne kadar onlara saldıranlar hep onlardan korkanlar olmuştur. Sizden korkuyu hissettiklerinde ne gelecek diye beklerler. Oysa onlar yokmuş gibi davranabilseniz, gözlerinin içine bakmadan kendi işinize yolunuza gidebilseniz, onlarında sizinle ilgilenme sebepleri kalmayacaktır.

tolgahann
02-07-2009, 20:40
Eğer o köpekler gelip beni ısırsa iyimi olur?

Sn.seaa anladığım kadarıyla köpeklerin size saldırma gibi bir eylemleri olmamış.Her canlının yaşama hakkı vardır.Kendinimizi onlardan yüksek görmek bencillik olur.Belki sizi ısıracaklar diye onları katledemeyiz.

seaa
02-07-2009, 20:41
Size geçen gün başıma gelen bir olayı anlatayım ağaçlandırma sahasına yerleştirdiğimiz tankerden bir hortum çekmiştik yukarıdan aşağıya doğru bir noktada hortum tamiri yapcaktım birden bu köpekler bana havlamaya başladılar ondan sonra bizim sitedeki yaramaz çocuklar bunlara bağırp çağırmaya başladılar ve ben o orada kendi işimle uğraşıyordum onlarla hiç işim yoktu halbuki sizin demenize göre ortada onların korkmasına gereken bir durum yoktu, ortada kalmıştım eğer ordan o anda kaçmasaydım çoktan 6-7 köpek saldırcaktı bana. Zor şartlar altında kendi çabamla insani bir görev yerine getirmeye çabalıyorum

maki01
02-07-2009, 20:46
Kangallar gerçekten çok özel bir tür. Nerede , nasıl bakacaksınız bilmiyorum ama çok duygusal, gururlu ve asil bir köpeği evlat edindiğinizi unutmayın lütfen.

seaa
02-07-2009, 20:46
Sn tolgahann 1000 lerce fidanımı bir grup köpek içinde feda edemem ayrıca beni ısırmaları doğrumu? sizin görüşünüze göre

MeyveliTepe
02-07-2009, 20:48
Köpeklerin havlamaları sizi ısıracaklar anlamına gelmez. Orada olan biteni tam olarak bilebilseydim havlama nedenlerini de söylerdim. Zaten biliyorsunuz, "havlayan köpek ısırmaz" :)

seaa
02-07-2009, 20:51
Sayın meyvelitepe kaç gündür tek başıma araziye çıkamıyorum bakın kene yılan tehlikesine rağmen 4000 yakın ağacın sorumluluğu bende insanların zaten duyarsızlığından dolayı çok sıkıntı çekiyorum birde köpekler eksikti

tolgahann
02-07-2009, 20:57
Sn seaa iyide köpekler sizi ısırmamış ki.:) Bence ısırmaya da niyetleri yoktur. Çevremde köpeklere karşı fobisi olan arkadaşlarım var.Onlara göre ısırmak için üstlerine koşan hayvan, bana göre mama veya sevgi istediği için geliyor.Bu güne kadar hiçbir köpek tarafından ısırılmadım.Sizin de ısırılmanızı istemem.Geçen gün köpekler frezyalarımı latinlerimi kırdılar ama hala onları besliyorum.O gün yağmur yağmasa çiçeklerim ekili olduğu kuytu köşeye kaçıp bitkilerimi ezeceklerini zannetmiyorum. Buna çözüm olarak köpekleri atmak yerine onlara kendilerine ait olan bir barınak yapılmalı.Yani bunun gibi olumlu çözümlerle meseleyi çözmeye çalışmalıyız bence.Bu benim fikrim tabi...

seaa
02-07-2009, 21:02
Ben belediyeden yardım bekliyorum umarım bir çözüm bulabiliriz ortaklaşa.

cemo
02-07-2009, 21:04
İnşallah bu çözüm zavallı köpeklerin katli olmaz.

seaa
02-07-2009, 21:06
Öyle bir katliam olmaz sadece başka bir yere gönderilmeleri olsa olur sayın Cemo

cemo
02-07-2009, 21:14
İnşallah diyelim yine de.
Bence o sokak köpeklerinin tepkisi size değil cocuklara. Çocuklar durduk yerde sokak köpeklerini kızdıracak eylemlerde bulunuyorlar. Hayvan da bir şekilde kendini koruyacak tabii. Bir yandan da, çocukları bu konuda eğitirsek sorunlar azalır diye düşünmekteyim.

seaa
02-07-2009, 21:17
Umarım bu köpekler yüzünden başıma bir şey gelmez hem ben onlarla uğraşmaya gitmiyorum oraya ağaçlarım var onlara bakıyorum yoksa köpeklerle ne işim olur.

tolgahann
02-07-2009, 21:22
Öyle bir katliam olmaz sadece başka bir yere gönderilmeleri olsa olur sayın Cemo

Belediyenin topladığı köpekler hayvan barınaklarına gönderiliyor.Barınaklardaki köpeklerin halleri ise zaten içler acısı.Sizce olacaklar katliam katogorisine girmiyorsa o ayrı. Ayrıca insanların rahatı için köpeklerin boynuna uzun bir sopa ucundaki can yakan telin geçirilip kamyon kasasına atılıp, barınağa götürülmesine karşıyım.Daha fazla yazmayacağım...

seaa
02-07-2009, 21:27
Sayın tolgahann siz burda ne sıkıntıyla ağaç büyütmeye çalıştığımı bilmiyorsunuz Ankara iklimiyle ağaç nasıl büyütülür biliyormusunuz ben olmasam hiçkimse o ağaçlara bir gram su dökmüyorlar. Siz ne kadar hayvanseverseniz bende o kadar hayvanseverim beni hayvan düşmanı olarak itham ettiğinizi düşünüyorum yazdıklarızdan vede çok önyargılısınız. Tek başıma bir orman yaratmaya uğraşıyorum eğer ne yapmaya çalıştığımı öğrenmek istiyorsanız forumdan Ali Rıza Bey Ormanını aratın görün !

maki01
02-07-2009, 21:33
Sayın seaa,
Onlarla dost olmayı deneseniz... Size bekçi köpeği bile olurlar. Uzaktan yiyecek bir şeyler atın. Gönderildikleri yer malum... Neyse bu konu kapanırsa sevineceğim. Düşünmek bile üzüyor insanı. 2.5 sene önce 2 sokak köpeği sokağımızı sahiplenmişti . Erkek ve dişiden oluşan aile idiler. Bizim köpeğimizle araları hiç barışık olmadı. Köpeğimi kucağıma alarak geçsem olmaz, saldırırlarsa boyumu aşacak irilikteler. Güzergah değiştirdim :) Cesur Bey ve karısı koyduk adlarını. Çok özellerdi. Erkek; et, kemik gibi ; özel yiyecekler verdiğimiz zaman hemen dişisini buluyor , ona ikram ediyor ve eşi doyuncaya kadar yanından ayrılmıyordu. Çok denedik her seferinde aynı manzara tekrarlandı. Eşi hamileymiş :)
1 ay kadar sonra sevgili komşularımızın şikayeti ile belediye görevlileri tarafından alındı ve minik yavrular anasız ,babasız kaldı. Yavruları bir inşaata sakladık. Hayvan barınakları dahil çok arandık annelerini ama bulamadık. Yavrular DOHAYKO'nun barınağına götürüldü. Sonra ne oldu bilmiyorum.
İşte böyle.. Cesur Beyi hatırladım yine...

tolgahann
02-07-2009, 21:34
Fidan yetiştirme çabanızı takdir ediyorum.Amacım korkmanızı gerektiren bişey olmadığını anlatmaktı ve tabii ki hayvanların da bizim kadar yaşama hakkı olduğunu...

seaa
02-07-2009, 21:40
30 ağaçla başladım şimdi tam 60000 tane ağaç diktireceğim bu ormana ve en az kayıpla bunları insanlara armağan etmek istiyorum benim üniversitemde yaşayan sokak köpekleri vardı ama onlar insanlar içinde kala kala evcilleşmişlerdi bunların kulaklarında küpeleride yok ağaçlarımı yaşatacağım diye arada ben kaynamayayım haksızmıyım ya bu köpekler kuduzsa? Maaleseff sayın tolgahann zararlı olup olmadıklarını bilemiyorum ve bu durum beni düşündürüyor

eser42
03-07-2009, 09:44
merhaba
yaşadığım ilçede ormanlık alana benzer bakımsız terkedilmiş meyve bahçelerinin olduğu geniş bir bölge var. bu ağaçlık alana yaban domuzları geldi ve hızla çoğaldılar. çiftçilerimiz yaban domuzlarından rahatsız olmaya başladılar. ama gerek çiftçiler gerekse bölgemde ki avcılar domuzları bögeden uzaklaştıramadılar. son iki yıldır sokak köpeği dediğimiz başı boş köpekler yaban domuzlarını avlamaya başladılar ve sayıları hızla artan vahşi köpekler şimdi bizim can dostlarımız oldular.
mademki ağaçları seviyorsunuz ormanlık alanı bir bütün ekosistem olarak sevmeyi düşünebilirsiniz. umarım köpeklerin sizin agaçlara da faydası olur.

eser42
03-07-2009, 10:12
Sn.eser42;
Hayvanlardan insanların eğlencesi olsun diye yararlanılamaz, hayvanların seyrettirilmesi ve hayvanlardan yararlanılan gösteriler hayvan onuruna aykırıdır.

Hayvanları Koruma Kanunu (http://www.kedimveben.com/mevzuat3.htm)

Hatırlatmakta fayda var.

kesinlikle sizin görüşlerinize katılıyorum ama anadoluda pek çok ilde büyük bahislerin oynandığı dövüşler organize ediliyor. ne yazık ki insanımız bu vahşi organizasyondan vazgeçmiyor.

seaa
11-08-2009, 17:33
Ağaçlandırma sahasındaki başıboş köpeklere karşı bugün Dazer 2 köpek kovucusundan aldım.Bu alet insanların duymadığı ama köpeklerin duyduğu bir ses yaratıyor ve böylece köpek ordan gidiyor sonuçta insana saldırma gibi bir durum olmuyor en iyi çözüm bu olsa gerek şimdilik. Kendimi korumak için almak mecburiyetinde kaldım.

xyz
06-10-2009, 03:05
Apartman dairesinde beslenen köpeğin kakasını yaptıktan sonra -tuvalet eğitimini tamamıyla almış olsa bile- gelip koltukların yatakların tepesinde oturması, yatması, gezinmesi çözülemeyecek problemlerden sanırım. Var mı bunun bir çözümü? Tuvalet kağıdı kullanmasını pek öğrenemiyorlarmış genelde.

Hakan KINACI
06-10-2009, 08:50
Bizim zamanında bir kanişimiz vardı apartman dairesinde beslediğimiz. Kanişimiz dışarı pisledikden sonra evin kapısında ayaklarının silinmesi için beklerdi asla içeri ayakları silinmeden(yıkanmadan) evin içine girmezdi ayaklar temizlendikten sonra doruca banyoya gider orada poasunun yıkanmasını beklerdi asla ne otururdu nede başka bir yere giderdi.
Biz bebekten böyle alıştırmıştık.

maki01
06-10-2009, 11:34
Benim Fındık'ım da eve girdikten sonra kazara tasmayı çözmüşsem masa altlarına kaçıyor hemen. Ve başlıyor tehdite:) Her gün hijyen için gerektiği kadar temizlenmesine rağmen şansını denemekten vaz geçmiyor. Su ile barışamadı. 2 aylıkken girdi yaşamımıza, 8 yaşında. Bizimle birlikte olmadan önce kötü birşeyler yaşamış olmalı.

kalambaklı
06-10-2009, 16:32
Değerli dostlar; Bana bir arkadaşım ispanyol seter (Av köpeği) bir yavrucak hediye etti, henüz şu an da 5 aylık bakımı ve gelişmesi hakkında bilgisi olanlar bana yardım edebilir mi!...
Saygı ve sevgiler sunarım,

Todor
07-10-2009, 07:38
En önemli konu aşıları. Peşinden iç ve dış parazitler için gerekli ilaçların yapılması gerekir. İç parazit için drontal plus hap ( 10 kg canlı ağırlık için 1 tablet) dış parazitler için frontline veya stronghold (10 kg canlı ağılrık için 1cc) uygulanacak. Aslında ilaç önermiyordum fakat, piayasada bir çok marka deri altına işleyen damla dolaşmaya başladı ve hiç bir faydaları olmuyor. Pire tasmaları, toz ilaçlar, spreyleri kullanmanızı tavsiye etmiyorum.

Seterler heycanlı ve hareketli hayvanlardır. Düzenli yürüyüşe ihtiyaç duyarlar. Bol oyun severler. Açık bir alanda tenis topuyla, frizbi ile yapacağınız oyunlar onu çok mutlu edecektir.

Beslenmesi konusunda ise, artık köpeğiniz her şeyi yiyebilecek bir yaşta. Çiğ yumurta ve sade inek sütü vermeyin. Yumurtayı haşlayın, inek üsütünü yarı yarıya sulandırın. Diğer sütleri verebilirsiniz. Kuru mama ile beslemiyorsanız yemeğine illaki bir miktar sebze katın. Kuru mama ile besliyorsanız kaliteli bir mama kullanın. Hill's önerebilirim. Pahallı gibi dursada hem köpeğinizin sağlığı için hem sizin bütçeniz için en uygunudur. Yaza girerken yemeğini %10 azaltın, kışa girerken arttırın.

Bulabiliyorsanız dana kaval kemiği, kuzu kol kemiği, bulamıyorsanız veterinelrde ve pet shoplarda satılan yapma kemiklerin en büyüğünden verin. Bu hem diş sağlığı için gerekli hem de diş değiştirmekte olduğu için kaşınınan dişleri ile sizin eşyalarınızı kemirmesini engeller.

Tüy ve deri sağlığı için, düzenli fırçalayın ve günde yarım cc kadar balık yağı verin. Yaz aylarında balık yağını kesin. Ayrıca sarımsak tabletleride verebililirsiniz.

Çok geniş bir konuda soru sorduğunuz için ilk aklıma gelenleri yazdım. Daha başka bir konu varsa, bildiğim kadarı ile cevaplamaya çalışayım.

İkiniz içinde mutlu ve uzun bir arkadaşlık dilerim.:)

efevebadem
11-10-2009, 01:11
Selamlar biraz gec uye oldum ama dayanamadım girisimi yaptim. Kullandigim isim efe ve badem. Efe 3 yasinda bir Alman coban kopegi. Badem ise 4 yasinda bir sokak kedisi. Forum sayfalarini tek tek okudum. Katildigim ve katilmadigim cok konu var. Ancak bir heves ugruna eve alinan canlarin terkedildiklerinde nasil bir hale gelip perisan olduklarini gordum. Bu yuzden oncelikle bir hayvan dost edineceklerin cok iyi dusunmelerini tavsiye ederim. Ilk badem eve alindi duzen bir miktar degisti ev icinde. Fakat kediler tuvalet konusunda dogustan egitimliler sanki. Ancak kopekler farkli. Esim istanbulda baskalarinin kopegini severken dayanamayip bir alman cobani aldim esime. Fakat tuvalet egitiminde esime bir turlu soz geciremedim. Meslegim icabi kopeklerle fazla icli disli oldugumdan onlarin ihtiyaclarini biliyordum. Bu konuda sikinti ceken baska arkadaslara da yardimci olmustum. Esimede anlattigimda o da kabul etti ve efe wc egitimini aldi. Yolu cok basit aslinda kapali balkonu olan arkadaslar balkon zeminine gazete sersinler. Kopek dogasi geregi yasam yerine wc yamaz ancak protesto amacli haric :) belli bir sure sonra belli saattlerde wc icin disari cikarsinlar dostlarini ben yaptim basarili oldum. Su an Bodrumdayim evin bahcesine bile wc yapmaz efecigim

efevebadem
11-10-2009, 02:55
Mama konusunda yazı yazan arkadaslarin goruslerine katilmakla birlikte eklemek istedigim birkac nokta olacak musaadenizle. Yavru kopegin beslenme rejimi ile yetiskin kopegin beslenme rejimi arasinda buyuk farkliliklar var. Alacaginiz mama yavru icinse mutlaka kalitesi kanitlanmis bir mama olmali. sizin ev ortaminda hazirlayacaginiz mamalar yavru icin ya zararli olacaktir ya da yetersiz. Bu yuzden masrafli olsada hic olmazsa ilk yilini gecirirken can dostunuza bu iyiligi yapin. Ben marka vermeyecegim ama 18 aylik olana kadar kalite mama yedirdim efeye. Fakat kemik iligi hasladım dalak hasladim yani takviye de yaptim. Sonuc mu kotuuu cunki efe urtiker olduuu. karın bolgesi kizardi ve bayagi ugrastirdi bizi. Bu yuzden kalite mama verirken takviye yapmayin benim gibi. Bu konuda bilgiler buldugum halde bu hatayi yaptim ama siz yapmayin.

shgiptare
11-10-2009, 21:41
köpeğim 11 aylık golden iki gün önce yemek yememeye başladı ,suda içmiyor üstelik.kusma da başladı.veteriner üşütmüş dedi ve iğne yaptı.tam iki gün hiç birşey yemedi.ben korkuyorum halsiz yatıyor ölece.acaba bu yemek yememesi yarında devam ederse birşey olur mu ?yardım ederseniz çok sevinirim

maki01
11-10-2009, 22:53
Geçmiş olsun shgiptare, veterineriniz dediği gibi üşütme ise yemeye başlayacaktır. Dayanıyorlar , endişelenmeyin. Reddedemeyeceği şeyler deneyin, kırmızı et gibi.

ozbey
12-10-2009, 01:02
Bizim 1,5 yaşında kangal kurt kırması köpeğimiz efe'nin aşırı tüyleri dökülüyor. her gün düzenli fırçalanıyor, aşılarının hepsi tam. Hazır mama, kemik suyu ve tavuk eti ile besleniyor. tüy dökmesinin azalmasına bir çare bulamadık. Acaba bize bu konu da yardımcı olabilirmisiniz?

shgiptare
12-10-2009, 13:53
Geçmiş olsun shgiptare, veterineriniz dediği gibi üşütme ise yemeye başlayacaktır. Dayanıyorlar , endişelenmeyin. Reddemeyeceği şeyler deneyin, kırmızı et gibi.

teşekkürler cevap için..yine biraz önce iğne yedi ama devamlı kusuyor;(
veterinerde bir hafta bile dayanır dedi yememezliğe.halsiz yatıyor ölece.ama akşam bende çok korkmuştum burayı bulunca hemen yazmak istedim.teşekkürler

maki01
12-10-2009, 13:57
Ne zaman kussa Talcid veriyorum ben. Daha doğrusu veterinerimiz önermişti. Midesi boş, asit de bulantı yapıyordur. Talcid vermeyi deneyin. Benim köpişim 6 kilo, yarım tablet veriyorum. Siz 1 tablet verebilirsiniz. Rahatlar bence.

ptahba
13-10-2009, 12:28
Merhaba, öncelikle bu forumun bahçemi düzenlemekte bana faydasını anlatamam, hiçbirşey bilmeyen (hala daha adam gibi bilmiyorum) bir insan olarak bana harika yol gösterdi. Bahçem konusunda hala daha çok zayıf olsamda yavaş yavaş öğreniyorum ancak sıra geldi bir köpek sahibi olmaya.

Kısaca anlatiyim, evim sarıyerde bahçe katı, yaklaşık 15 mt boy 3 mt. ene sahip yaklaşık 45 m2 lik bir bahçe var evimin önünde. Bu arada 4 yaşında yaramaz, köpekleri seven ama büyüklerinden birazda korkan çekinen bir kızım var. Kızımın bir hayvanla büyümesini çok istiyorum. Açıkçası cins bir köpeğe verebilecek param yok, ancak mama işi yapan tanıdıklarım ve veteriner dostum da var bunlara ek olarak çok yakın bir dostum ve onunda 1,5 aya yavrulayacak husky köpeği var. Sizi sıktımsa özür dilerim ama lütfen bana biraz daha katlanın,

Hayatımda hamster dışında hayvan bakmadım, köpekleri çok severim ama ailem titiz olduğundan hiç bir köpeğe bakamadım. Kabaca sorularım olacak madde madde yazsam bilinçli arkadaşlar bana yardımcı olabilirler mi? Şimdiden çok teşekkür ederim.

* eşim evde köpek istemiyor dolayısıyla alacağım bir köpeği ancak bahçede barındırabilirim. husky cinsi soğuğa dayanıklı ki bu kış için güzel peki ama yazın? Bakımını üstleneceğim hayvana asla ama asla eziyet etmek istemem?
* Gündüz eşim ve ben çalışıyoruz kızımda okula gidiyor (yuva) sabah erken çıkıyoruz eve girişimiz yaklışık akşam 7 sularını buluyor hayvan sıkılır mı? mutsuz olur mu?
*araştırdığım kadarı ile husky cinsi köpekler dolaştırılmak istenen son derece enerjik hayvanlarmış bu yüzden soruyorum, sonuçta gece elbette ona en az iki saat onu gezdirmeye ayırıcam ancak yine de gündüz için sıkıntılıyım.
* pek havlamadıklarını duydum ki bu apartmanda oturan diğer insanlar açısından olumlu acaba doğrmudur?
*Hepsinden önemlisi 4 yaşındaki kızıma uygun bir seçimmidir?

köpek elime 4 aylıkken gelecek yani anne sütü almış ve yere basmasında sorun olmayacağı zaman.

Cevaplarınız için çok teşekkürler.

limon
13-10-2009, 12:51
Bence bir kaç sene daha bekleyin köpek sahibi olmak için. Her gün 2 saati ayırım demişsiniz ama zor. Kızınız henüz küçük, eşiniz köpek istemiyor, bütün yük sizde olacak.

Küçük köpek, günde bir çok kez tuvaletini yapacak, eğitene kadar zaman geçecek, temizleme işi size düşecek. Oyun oynamak isteyecek. Sibirya Kurtları havlamaz deniyor ama komşumda 2 tane vardı, kapatılmaya hiç tahammülleri yoktu, durmadan uluyorlardı ki inanın havlayan köpeğe razı olursunuz. Çok özgür ruhlulardı, kesinlikle söz dinlemiyorlardı, hiç evlerine bağlı değilllerdi, fırsatını bulur bulmaz kaçıyorlardı.

Küçük köpeğin tek sorunu tuvaleti olmayacak, bu arada bir çok kez hastalanacak, bakıma ihtiyacı olacak.

Siz kurallar koyup eğitmek istedikçe, küçük kızınız şımartacak, kurallar boşa gidecek... Oğlum 7 yaşındaydı köpek sahibi olduğumuzda, biz topu atıp getirmesini istedikçe o kovalıyordu. 4 yıldır halen topu bize getirmiyor, onu kovalamımızı bekliyor. Sadece elimizde ödül maması varsa getiriyor. :)

Makinin köpeği gibi küçük bir köpeğin alfa olmasından rahatsız olunmayabilir, şirin görülebilir ama iri bir köpeğiniz varsa kesinlikle Alfa (lider) siz olmalısınız. Sokakta sizi sağa sola çekiştirerek götüren, yöneten bir köpeğin sahibi olmayı istemezsiniz sanıyorum. Bunun için en azından temel eğitim şart.

Alıp ta sonradan zor gelip verecek yer arayacaksanız hiç almayın derim.

Bu olumsuzlukları yazdım diye karşıyım sanmayın sakın, en kötüsünü düşünüp kendinizi ona göre hazırlayın istedim. :)

Yineliyorum, her gün 2 saat gezdirmek sözde olabilir gibi ama imkansız.

Düşünün, sabah kızınızı mı hazırlayacaksınız, siz mi hazırlanacaksınız, eşiniz de ilgi bekleyecek, köpeği mi yürüyüşe çıkacaksınız. Akşam eve geldiğinizde, yemek mi hazırlayacaksınız, köpeği mi çıkaraksınız, kızınızla resim mi yapacaksınız... Ya sizin hiç dinlenmeye ihtiyacınız yok mu?

Her şeye varım diyorsanız, kaçırmayın arkadaşınızın bebeğini. :)

ptahba
13-10-2009, 13:02
Sn. Limon çok teşekkür ederim,
Ben her gece neredeyse iki saatimi zaten yürüyüş yaparak geçiriyorum, kızımla yürüyoruz, ben yürüyorum bu arada yanımıza köpeğimizide alabiliriz diye düşünmüştüm. Eşim köpek sevmiyor (aslında korkuyor) o yüzden 4 aylıktan itibaren dışarıda beslemeyi planlıyordum bu yüzden tualet eğitimi gerekli değil diye düşünmüştüm (çok mu safım?).

Sabahları köpeğim ile ilgilenme fırsatım olmayacak, özellikle kızımı yataktan kazırken ve servise anca yetiştirirken, dediğim gibi ancak gece geldiğimde yürüyüşüm esnasında. Akşam geldiğimde yemeği zaten kızımızın bakıcısı yapmış oluyor sağolsun olmasada yemeği ben yapmıyorum eşim yapıyor normal koşullarda da (ayrımcı değilim feci beceriksizim)

Ancak kaçma problemi gerçekten düşündrücü, büyüdükten sonra bahçe çitinden kolaycka atlayacaktır.

Kızımın bir hayvanla büyümesi gerçekten çok arzu ettiğim birşey ama oturup daha iyi düşünmem gerekiyor sanırım.
İşin ilginci genelde kadınlar kedileri daha çok severken benim eşim kedi de sevmiyor. kısacası onun boykotunu kırmanın tek yolu bahçede bakılacak, eve pek girmeyecek bir hayvan beslemek (ki zamanla korkusunu yenip seveceğini ve eve girmesine karşı çıkmayacağını umuyorum)

Pekiala daha ilerisi için acaba barınaklardan yavru bulmak mümkün müdür? Zira kızıma ileride de olsa alacağım bir köpek kesinlikle yavru iken gelmeli ki kızım korkmasın ve beraber büyüyebilsinler.

Sn. Limon cevabınız için çok teşekkürler

ilksenozturk
20-10-2009, 14:15
ben 11 yaşındayken, daha ilkokula giderken gelmişti bana köpeğim. yıllarca büyükbabama dil dökmelerimin neticesiydi. arabada onu heyecenla beklerken bir de baktım, yumuş yumuş masmavi gözlü bişey tutuşturdular elime; tabi o mavi gözler yüzünden köpek hali ile ismi boncuk oldu.

o kadar çok anımız varki onunla, anlat anlat bitmez.beraber büyüdük kelimesi bizi tam olarak ifade eden şey.

şimdi 15 yaşında, yaşlı ama hala delikanlı olmaya çalışıyor, hala zıpır zıpır davranmaya çalışıyor. çalışıyor diyorum çünkü çok şey değişti.

bizlerin gözündeki köpek imajı hem o canlı ve genç halleri, hatta yavru da olursa bambaşka. ama köpek alma kararı, o 'bakabilir miyim?' diye kendimize sorduğumuz sorulara 'yaşlılığında bakıp ilgilenebilir miyim? o yaşlanınca ben nerde ve nasıl olurum?' gibi değerlendirmeler eklenmeli. emin olun şimdi evinizin bahçesinin olup olmamasından, gezdirmek için vakit ayırıp ayırmamanızdan daha daha önemlisi bu soruya vereceğiniz yanıt.

benim köpeğimi sorarsanız artık tuvaletini tutamıyor,sürekli bezlenmesi ve temizlenmesi gerekiyor. gözleri çok iyi görmüyor, gezerken etrafına çarpıp zarar görme riski var, eşyalar ona göre düzenlenmeli, sivri çıkıntılı olmamalı. kulakları da yeterince duymuyor, yolda serbest bırakamazsınız, arkasından gelen arabayı, çalınan kornayı duymayacaktır, sizin komutlarınızı almayacaktır. sürekli gözetim altında tutulması gerekiyor, sürekli hizmet gerekiyor. ve ona edeceğiniz hizmetlerin hiç biri sadece heves ile yapılacak birşey değil, çok çok çok sevmeniz gerekiyor.

hadi tüm bunları yaparım derseniz değerlendirilmesi gereken bir konu daha da var ki; ömürleri bizimle pararlel değil. ben çocukken o da cocuktu, ben ergenlik yaşlarımdayken o orta yaşlıydı, ben şimdi gencim, ama o yaşlı. gözünüzün önünde bir seyir izliyorsunuz sonlarına doğru oldukça hüzünlü olan... sonra yarım kalacaksınız.

bunları iç karartmak ya da birilerini vazgeçirmeye çalışmak için söylemiyorum.
hoş bunları yaşadıktan sonra biri beni eski günlerime döndürse, ben yine de büyükbabama yıllarca dil döküp sonunda köpek aldıran bir çocuk olurdum...

limon
20-10-2009, 14:44
İlksen Hanım, yazınıza katılmamak mümkün değil.

Bir kaç zamandır kafama köpekler öldüğünde ne yapmak gerekir sorusu takılıyordu, internette biraz araştırdım ama Tuzla Hayvan Gömü Yeri dışında bir şey bulamadım.

Bu konuda, Pako'nun 2004 yılında yazdığı yazıdan daha doyurucu bir yazıya raslamadım. Hemen hemen tüm sorularıma cevap var yazıda. Bu vesileyle sevgili Bekir Coşkun'un dostu Pako'yu da analım.

"Evcil hayvanların ölümü, ailenin bir ferdi kaybedilmiş gibi algılanıyor.

Ancak Türkiye’deki pet sahipleri dostlarını kaybettiklerinde, onları genellikle evlerinin, yazlıklarının bahçesine veya onlara güzel günleri hatırlatan bir yere gömmeyi tercih ediyorlar. Ne acı ki, bir kısmı ise gerek çaresizlikten gerekse bilgisizlikten, ölen hayvanını çöpe atıyor. Evet, bildiğiniz çöp konteynerine! Aslında şu an sadece İstanbul’da hizmet veren bir hayvan mezarlığı var ancak bundan neredeyse kimsenin haberi yok.

Evcil hayvanımız öldüğünde ona yakın olma arzusuyla ya da çoğunlukla alternatifsizlikten bahçemize ya da yakınlarımızda bulunan boş alanlara, parklara gömüyoruz. Türkiye’de bunu engelleyen yasal düzenleme yok. Ancak uzmanlar sağlık açısından belli kurallara dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor.

Öncelikle hayvan dostunuzu gömeceğiniz çukurun yarım metreden derin, hatta bir metreye yakın olması gerekiyor. Çünkü civarda gezen hayvanlar koklayarak yerini bulup, çıkarabilir. Bunun sonucunda açığa çıkan hayvan ölüsünün yaydığı koku bir yana, üreyen bakteriler yüzünden çevre sağlığını tehdit eden sonuçlar oluşabilir.

Hayvanın ölüm nedeni hastalıksa, mikrobun yayılmaması için daha ciddi önlemler almak gerekiyor. Mutlaka kendiniz gömmek istiyorsanız üzerine sönmemiş kireç dökerek dezenfekte edebilirsiniz. Ancak bu işlem de mikropların yayılmasını kesin olarak engellemiyor. Böyle bir durum söz konusu olduğunda veteriner hekiminize danışmanızda fayda var.

YAKTIRMAYA İZİN VAR

Hastalık bulaşıcı ise en sağlıklı çözüm, kaybettiğiniz dostunuzu bir veteriner kliniğine ya da doğrudan Pendik Veteriner Araştırma Enstitüsü’ne başvurarak yaktırmanız. Ağırlıklı olarak hastalık yayan hayvanlar için kullanılan bu yöntem, herhangi bir nedenle kaybettiğiniz hayvanınız için de geçerli. Türk kanunları hayvanların yakılmasına izin veriyor.

Enstitüdeki yakılma işlemi belli sayıda hayvan biriktikten sonra gerçekleştiği için bu süre içinde kliniklerdeki morglardan yararlanmak gerekiyor. Yakılma işlemi sırasında yanınızda şartlara uygun metal bir kap bulundurursanız kurum size küllerini verebiliyor. Bu küller inorganik olduğu için sağlık açısından sakıncalı değil, isterseniz saklayabilir ya da arzu ettiğiniz bir yere gömebilirsiniz

TEK HAYVAN MEZARLIĞI TUZLA’DA

Türkiye’de şu anda faaliyette olan tek hayvan mezarlığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Hayvan Gömü Yeri. Tuzla Aydınlı Köyü’nde tel örgülerle çevrili 20 dönüm arazide kurulan mezarlık 2000 yılında açıldı.

Ölen petiniz için bir Hayvan Gömü Formu doldurmanız yeterli. Gömü bir görevli eşliğinde gerçekleştiriliyor ve herhangi bir ücret talep edilmiyor. İsterseniz mezarlıkta satılan fidanlardan alıp mezarı ağaçlandırabiliyorsunuz. Ayrıca isteyenler mezar taşı da koydurabiliyor.

Üç yılda toplam 49 hayvanın gömüldüğü mezarlığa şu sıralar ayda 8-10 hayvan sahibi başvuruyor. İstanbul’daki evlerde muhabbet kuşundan köpeğe, yüzbinlerce evcil hayvan olduğu göz önünde bulundurulursa ve bunların belli bir yaşam süresi varsa, bu mezarlığa gelen aylık 8-10 talep çok az. Bu da demektir ki birçok hayvan uygun olmayan yerlere gömülüyor, çöpe atılıyor. Daha çok hayvansever dostlarını bu özel mezarlığa gömerse, hem çevreye daha az zarar verilmiş olur, petlerimize ölümden sonra da saygı duyduğumuzu gösterir şekilde sosyal bir önem kazanır.

AVRUPA’DA NE YAPILIYOR

Yurtdışında evcil hayvanınız öldüğünde, insanlarda olduğu gibi kliniğe başvurup raporla birlikte defin kağıdı almanız ve hayvanınızın kaydını sildirmeniz gerekiyor. Çünkü birçok ülkede insanlar gibi hayvanlar da kayıtlı.

Hıristiyanlığa inanan gelişmiş ülkelerin hemen hepsinde evcil hayvanların ölümünden sonra düzenlenebilecek özel seremoniler var. Kedinize, köpeğinize, tavşanınıza uygun tabut satın alabiliyorsunuz.

Ölülerin yakıldığı yer olan krematoryumların hayvanlar için hizmet verenleri birçok ülkede mevcut. Küllerin saklanabileceği kaplarda altından ahşaba kadar birçok alternatif var.

Avrupa’da hemen her şehirde varolan hayvan mezarlıkları ise görsel açıdan en az insanlarınki kadar zengin. Mezartaşsız bir tek mezar olmadığı gibi, mezarın başına ölen tavşanının heykelini yaptırandan, fotoğrafını koyana kadar birçok kişi var."

ilksenozturk
21-10-2009, 16:29
sevgili limon
bilgilendirme için teşekkürler.
çok acı da olsa tüm bu durumları düşünüp tartmalıyız. bilmeliyiz.

barınaklar malesef ama malesef yaşlanmış, dişleri dökülmüş, gözleri görmeyen ve bu yüzden sahipleri tarafından terkedilmiş köpeklerle dolup taşıyor. onlar yıllarca elbebek gülbebek bakılıp besleniyor,başka yiyecek nedir bilmiyorlar. yıllarca sıcacık yataklarda uyuyorlar, sokak nedir bilmiyorlar. yavruyken evin maskodu, oyuncağı oluyorlar, ama yaşlanınca.... onca yıl yoldaşlık yapmış köpeğini terkedenleri anlamak, anlayış göstermek mümkün değil. onlar -dünyada sadakatin timsali olmuş o varlıklar- bunu haketmiyor.
köpek alırken bunlara çok dikkat edin lütfen.
can alıyorsunuz evinize, size kendisini emanet eden , size güvenen bir can.

nuzel
19-11-2009, 15:02
Sevgili İlksenöztürk gerçekten çok güzel bir konuya temas etmişsiniz.Ama malesef bu yazıları biz gerçek hayvanseverler yazıyoruz yine biz hayvanseverler okuyoruz.Geçici bir hevesle evcil hayvan alanlar bu konulardan bi haber.Bu konularda geniş kitlelere ulaşabilen tüm medya ve basın kuruluşlarına ve oralarda bu konuların üzerinde ısrarla duran yazarlara ve kişilere özellikle Sayın Bekir Coşkun ve eşi Andrea hanımefendiye biz hayvanseverler çok şey borçluyuz.Tabi bu arada Dünya çapında uğraşı veren gözyaşı döken Birigitte Bardot'u unutmamak lazım.Hepsini saygı ile selamlıyoruz.

ilksenozturk
20-11-2009, 09:39
sn nuzel
çok haklısınız ama
yine de yazalım, yazalım ki bu yazılarımız tesadüfen de olsa çıksın birilerinin karşısına, belki bir çocuk okur, aklına kazınır burada yazılanlar, o çocuk aklıyla büyüklerin düşünemediklerini düşürür belki, büyüyünce de birkaç kişiye düşündürü belki. milyonda bir ihtimal de olsa...

nuzel
20-11-2009, 11:56
Haklısınız aslında elimizden gelen herşeyi yapalım.

hırçın ve ben
23-12-2009, 01:03
bütün forumdaki hayvan severlere merhaba
bu forumu bulman ve yazılarınızı okumam hırçınımın hastalanması nedeniyle gelişti bütün yazılarınızı okudum ve bilmediğim birçok bilgiyede sahip oldum hepinize teşekkür ediyorum.
Hırçınım chow chow cinsi 7 aylık 1 mayıs doğumlu pazar gününden beri hastaneye taşındık resmen hırçında öğürme ve inlemeye benzer seslerle pazar günü uyandık ve yüksek ateşiyle birlikte burun akmasıda da vardı 4 gündür yemiyor sadece su içiyor ve orçın benim oğlum gibi olduğu içinde bu halini gördükçe içim gidiyor 4 gündürde ergün serumla birlikte birçok ilaç aldı rontgen ultrason kan talillerinde iç birşeyi yok sadece gazı var bir gaz olayı bu kadar yıprattı canım oğlumu tek sebepte onun sevdiğini düşündüğüm şuan asla vermeyi bile düşünmediğim et türü yemek sebep oldu sizlerlede bunu paylaşmak istedim siz siz olun sindirim sistemini bozacak asla yemekler vermeyin sonra onunla birlikte sizde yıprandığınız bir duruma giriyorsunuz

limon
23-12-2009, 09:17
Geçmiş olsun.

Köpeklerde mide gazının öldürü olabileceğini okumuştum. Bunun için yemeğini hızlı yemesine engel olmak, yemek kabını çok alçağa değil de biraz yükselterek koymak işe yarıyormuş. Ayrıca en önemlisi ise yemekten hemen sonra kesinlikle egzersiz, yürüyüş, koşu yaptırmamak. Egzersizi aç karnına yaptırıp eve gelince yemeğini vermek (ayrıca aç karnına ödül maması ile eğitim de çok daha verimli olacaktır) veya yemekten 2 saat sonra yaptırmak en doğrusu. Ayrıca veterinemizin dediğine göre soğan köpekler için zehir anlamındaymış, kesinlikle soğan ve soğanlı yemekler verilmemesi gerekiyormuş.

Daha önce duyanlar olmuştur muhakkak ama bu bilgiyi de paylaşmak isterim. Avrupa'da bir kaç yıldır köpekleri çiğ besinlerle besleme akımı başlamış. Köpekler doğada pişmiş değil çiğ besinlerle beslendiği için doğalına en yakın ve en sağlıklı besleme şeklinin bu olduğu savunuluyor. Çiftlik sahibi arkadaşımız da devamlı irtibat halinde olduğundan 2 senedir uzun süredir köpeklerini bu şekilde besliyor. Bu sayede köpeklerin daha fit, daha enerjik ve tüylerinin daha parlak olduğunu söylüyor. Geçtiğimiz yıl, bunu muhakkak denemem konusunda, veterinerin şiddetle karşı çıkmasına rağmen, beni ikna edince bir kaç gün denemeye çalıştım fakat bizimki alışık olmadığı için olsa gerek çiğ yemeği yedikten sonra istifra edip sonrasında hiç yememeyi tercih ediyor. Yalnız onlarda çok sayıda köpek olduğundan ve bizim yaşadığımız tarzda köpek sevgisine karşı olduklarından, onlar için parazit problem olmuyor. Bizler gibi köpekleriyle içli dışlı olanlar için özellik etin çiğ verilmesine veterinerimiz şiddetle karşı çıkıyor. Diğer tarafın iddiası ise mama satışı yapamayacakları için ;) Çiğ besin derken sadece etin veya kemiğin çiğ verildiğini düşünmeyin, her türlü sebze de çiğ veriliyor.

Bebek bakımında olduğu gibi hayvan bakımında da herkesin doğrusu farklı oluyor. Bu yüzden bebeği ve hayvanları olanlara tavsiyelerde bulunmamaya çalışırım. Çünkü herkes herkesten çok şey bilir. :)

MeyveliTepe
23-12-2009, 09:23
Diyetteki ani değişiklik bu gibi sindirim sistemi problemlerine yol açıyor. Bu sebeple dikkatli olmalı. Diyet değiştireceksiniz bile bunu zaman içinde azar azar yapmalı.

ruhiii
16-11-2010, 01:51
açıkcası bütün yorumları okuyamadım henüz sebebi 2 aylık terrierimin hasta olması. ve bunun üzerinde araştırma yaparken buldum bu forumuda.

geçen pazar akşamı getirdik oğlumu ilk kez evime (7.11.2010). 2 gün hayatımda gördüğüm en hareketli ve yaramaz şeydi.... birden ishal, kusma ve arkasından iştahsızlık başladı. gece yarısı kliniğe taşındık. bulantı kesici, antibiyotik, antiseptik ve ikide vitamin iğnesi vuruldu. eve döndüğümüzde kusmasi hala devam ediyordu birde üstüne inanılmaz halsizlik başladı. 3 gün iğnelerin ardından c vitamininin acısı ve terrier ırkrnın nazlı ve şımarık yapısı nedeniyle damar yolu açıldı. damar yolu açılmadan önce kan kusmaya ve kanlı dışkılamaya başlamıştı. hergün serum veriyoruz. inanılmaz su içmesine rağmen şırıngayla (elma, muz, kuru mama+su, kuru mama+pastorize yoğurt, ensure muzlu, yoğurt, bir markanın hasta kedi ve köpeklere uygun ıslak maması, kedi maması, kedi maması+kuru mama+tavuk suyu, tavuk göğsü, patates püresi+yoğurt) beslemeyi dnediğimizde inanılmaz direniyor ve zorla yedirdiklerimizide arkasından içtiği suyla anında çıkartıyor. fitilden şuruplara herşeyi denedik. bir bakteriyel enfeksiyon olduğunu ve enterit olduğunu düşünürken yememe sorunu çıktı. kusmasını hiç bir ilaç durduramıyor. bugün son doz antibiotiğini aldı. pelte kıvamında yatıyor. ishalindeki kan kanlı ishal hastalığı dozunda değil ama parçacklar halinde olucak kadarda az değil. bu gece ilk kez arada hafif inlemeleri başladı. çok uzun zamandır bir yorum eklenmemesine rağmen bir umut yazıyorum. alabiliceğim en ufak bir tavsiyeye bile ihtiyacım var. evimi dezenfekte ediyorum asla dışkısı, idrarı ve kusmuğuyla temas ettirmiyorum. kullandığım havlu, çarşaf, ..vs "lerini 3 saatlik programda 2 kez ve 90 derecede yıkıyorum. bir şırıngayı bir kezden fazla kullanmıyorum. birileri yardım etsin ve bana virütik bir hastalığa dönüşmemiştir desin diye bekliyorum. ayrıca hasta olduğundan beri evdeki loş köşeleri veya aydınlık bile olsa köşeleri mesken tutuyor... ilgilerinize şimdiden teşekkürler ve lütfen okuyanlar bir kelimede olsa bir şey yazsınlar buna çok ihtiyacımız var.............

maki01
16-11-2010, 10:37
Çok üzüldüm minik köpeğinize. Umarım en kısa sürede sağlığına kavuşur.

3 olasılık geliyor aklıma.
1- Gençlik Hastalığı
2- Sindirim sistemini yaralacak sert, sivri bir cisim yutması
3- Viral enfeksiyon

Dilerim sadece viral enfeksiyondur ve uyguladığınız hassa ve titiz bakımla en kısa sürede eski sağlığına kavuşur. Çok küçük ama patatesi haşlayarak yoğurtla sulandırıp vermenizi öneririm. Sert cisimse ya da viral enfeksiyonsa faydası olacaktır. Gençlik Hastalığında ise tamamen işi veteriner hekime bırakmak gerekiyor. Bildiğim tek şey immün sistemin güçlendirilmesine yönelik takviyeler. Kusma olduğu için enjeksiyon yolu ile verilmesi lazım.

Benim Fındık'ımda bizimle birlikte olduğu ilk günlerde böyle bir rahatsızlık yaşamıştı.2-3 günde toparlandı, şimdi 8 yaşında :)

ilksenozturk
19-11-2010, 12:11
geçmiş olsun. umarım sağlığına biran evvel kavuşur köpeğiniz. umarım sadece üşütme gibi bir durumdur. evinize yeni aldıysanız onu, beslenme şeklindeki küçük değişiklikler bu şekilde etkiler gösterebiliyor.bunlar iyi ihtimaller...
bayram tatili sebebi ile veteriner bulmak da kolay olur mu bilemiyorum ama mutlaka götürmenizi tavsiye ederim ki yazdıklarınızdan bilinçli bir sahip olduğunuz çok çok belli.
kuytu köşelere kaçması, hastalık etkisi ile olur,kendini zayıf ve güçsüz hissettiği için böyle davranışlar gösterebilir. istediği gibi bir yerde ama sürekli gözünüzün önünde olmasına dikkat edin.

nurcanaybay
14-12-2010, 18:15
Benim köpeklerim den biri 13 diğeri ise 8 yaşında.Daha önce de yazmıştım ,büyüğü
eklem romatizmasına yakalandı.Son bir yıldır arka ayaklarını hiç kullanamıyor.6 ay sürekli kullandığım ilaçlar maalesef işe yaramadı.Bakımı ile ilgili bir sorunum yok zaten 24 saat birlikteyiz.

Şu anki ( son 6 aydır ) sorunum ise sürekli alçak sesle havlaması.Uyuduğu zamanlar hariç hemen hemen tüm gün böyleyiz.Buna sebeb açlık ,tuvalet ihtiyacı ya da ağrı değil.
Hastalandığı zaman nasıl olduğunu biliyorum ,o yüzden ağrıyı da şıkların arasına rahatlıkla ekliyebiliyorum.Geceleri uyuması için damla kullanıyorum ,buna rağmen her gece 4-5 kez
kaldırıyor ,pozizyonunu değiştirip tekrar yatıyorum.

Gösterdiğim her iki veteriner de bunama teşhisi koydu ,halisünasyon gördüğü için havladığını söylediler.Ama bu bana pek doğru gelmiyor çünkü bana bakarak havlıyor.Aynı ortamda birlikte yaşayınca bazı şeyler anlaşılıyor ama yeterince anlatamıyorsunuz.

Biraz da dertleşmiş oldum :)
Öğrenmek istediğim bunu yaşayan arkadaşlar var ise köpeğimi anlamak adına ,paylaşırlar ise sevinirim.

Diğer köpeğimin ise derdi kediler ,bu beni çok fazla strese sokuyor .Bahçeye çıkmak istediğin de önce ben çıkıp kıyı köşe dolaşıyor ondan sonra köpeğimi bırakıyorum.
Bu konu da da, yardımcı olabilecek her bilgiye ihtiyacım var.

Teşekkür ederim.

limon
14-12-2010, 19:29
Sn.Ruhii, benim aklıma şu geldi ama aradan 1 ay geçmiş, yazıyı geç gördüm. Umarım çözüm bulunmuştur.

Kedi ve Köpeklerde Bağırsak Düğümlenmesi
"Kedi ve köpeklerde bağırsak invaginasyonu (düğümlenmesi) çok sık görülmese de ortaya çıktığı zamanlarda hayati tehlike yaratan ciddi bir hastalık. Genellikle yavru kedi ve köpeklerde görülmekle birlikte her yaş ve ırk hayvanda ortaya çıkabilir.

Bağırsak düğümlenmesi, bağırsağın kendi içine doğru teleskopik bir kayma ile kıvrılmasıdır. Bu bölgenin kan dolaşımı hızla bozulur ve dokular ölmeye başlar. Bundan sonraki prosesler hızla ilerler ve erken teşhis edilemezse hayati tehlike oluşur.

Hastalığın sebeplerinin çoğunluğu bağırsak hareketlerini ve besinlerin bağırsaktan geçişini olumsuz etkileyen koşullardır. En çok da bağırsaklarında aşırı miktarda parazit olan yavru kedi ve köpeklerde görülür. Bağırsağa giren yabancı cisimler de (iğne, toka, oyuncak v.s. maddeler) hastalığa zemin hazırlar. Benzer şekilde bağırsak hareketlerini etkileyen tümörler ve daha önceki bağırsak ameliyatları ile ilgili komplikasyonlar da hastalığa sebep olabilir.

Hastalığın belirtileri yerine bağlı olarak değişiklik gösterir. Eğer ince bağırsakta şekillendiyse kusma görülür. Dışkı miktarı çok az veya yoktur. Dışkı olarak çıkan materyal genellikle jel gibi ve bazen kanlıdır. İştah oldukça azdır. Karın bölgesinde ağrı vardır. İlerleyen durumlarda şok ve ani ölümler görülür. Erken teşhis ve tedavi uygulanmazsa hastalık ölümle sonuçlanır.

Tedavisi bağırsağın iç içe geçen kısmına yapılacak cerrahi müdahale ile yapılır. Cerrahi müdahalenin ardından iyi bir bakım ve iyileşme süreci ile birlikte tamamen tedavi edilebilir. Hastalıktan korunmada kedi ve köpeklerin yabancı cisimleri yutma ihtimaline karşı dikkatli olunması ve parazit tedavilerinin ve muayenelerinin düzenli olarak uygulanması etkili olur. "

http://www.sempativeterinerklinigi.net/kopek/kopek_yazilari.asp?baslik=Kedi-ve-Kopeklerde-Bagirsak-Dugumlenmesi&no=111

limon
14-12-2010, 19:34
Nurcan Hanım, işiniz zor, kolay gelsin. Bence 2 veteriner aynı teşhisi koyduğuna göre doğrudur. Hayvanların bunaması çok değişk şekillerde oluyor, kimisi devamlı uyurken, kimisi yemek yediğini unutup devamlı yemek yiyor, kimisinin çenesi düşüyor. Yaşlılık zor iş ;)

Köpeğiniz kediden mi korkuyor, yoksa kedilere mi saldırıyor?

nurcanaybay
14-12-2010, 20:00
Yaşlılık gerçekten zor ,ailecek pek konuşkan değiliz biz dinleyen tarafı takviye ediyoruz ama bu kız kime çekmiş bilmiyorum :))

Ah keşke kediler den korkuyor olsa ve saldırmakla kalsa ,elim varmıyor yazmaya.İnanın bu durum ömrümü kısaltacak .

maki01
26-12-2010, 23:52
Köpek kaçıran cihazlar yaydıkları ultrasonik ses dalgalarıyla köpeğin korkarak uzaklaşmasına neden oluyor.
Benim köpişim 1 Numara kaniş -terrier kırması. Ben de köpeğimi gezdirirken özellikle asosyal yetiştirilen büyük boy köpeklerin saldırısından çok korkuyorum ama bu tür cihazlar benim köpeğimi de etkileyecek diye savunma amaçlı da olsa alamıyorum.

gittigidiyor.com'da bulabilirsiniz.

esracer
27-12-2010, 19:40
Merhaba hayvan severler benimde bir kızım var artık maltese terrier. 6 7 gündür bende ilk geldiği günün ertesi günü hastalandı bronşit'n' olmuş. daha 50 günlükmüş anne altından erken almışlar fazla süt emememiş ve bu yüzden bağışıklık sistemi zayıf kalmış çok üzülüyorum öksürüyor. maalesef bu işin satıcılığını yapanlar pek önemsemiyor paraya daha çok önem veriyorlar yazık. dakika bir gol bir veterinere gidiyoruz her gün. şimdilik iyi görünüyor atlatacak inşallah.4 tane iğne yedi kalça ve enseden. bu günde boyun altından virüsün olduğu yere iğne yapıldı.hırıltılı bir şekilde öksürüyor .veterinerimiz atlatacak diyor ama ben yinede korkuyorum. yemek yemesi felen normal. allah kızıma acil şifa versin iyi akşamlar.

ayla-
28-12-2010, 19:59
Herkese Merhaba

Öncelikle bu foruma üye olduğum için çok mutluyum.

Arkadaşlar benim Lucky adında Slovensky Cuvac ırkından 5 aylık erkek bir köpeğim var. Bir köpek almaya karar vermeden önce bir sürü araştırma yaptım. Lucky geldikten sonra okuduklarımı uygulamaya çalıştım. Bana geldiğinde 3 aylıktı ve apartman giriş katında oturuyorduk. Ev eğitimine çok dikkat etmeye çalıştım. Hem tuvalet konusunda hem kemirme konusunda hem de kalça çıkığı problemi olmasın diye koltuklara inip çıkmasını engelleme konusun da sürekli takip ettim ve önlemeye çalıştım. Şuan bahçeli müstakil bir eve taşındık. Lucky artık bahçede yaşıyor.

Ayrıca eve geldiğinden beri onu sosyalleştirmeye çalışıyorum. Gittiğim heryere götürüyorum, değişik insanlarla hayvanlarla karşılaşmasını sağlıyorum. Hatta abartıp veterinerin bahçesinde oturup gelen giden hayvanları görmesini sağlıyorum.

Bunlara rağmen Lucky'e bir insan yaklaştığında hırlayıp havlıyor. Eğer bir mekana ikinci defa gidiyorsak, oraya gelenlere havlıyor. Bu esnada tasmasından tutup hayır diyorum. Eve birisi geldiğinde öyle bir havlıyor ki hayır diyorum sus diyorum fayda etmiyor. Biri geldiğinde hem geri geri gidiyor hem havlıyor. Ben ne yapıcağımı bilemiyorum. Yan komşulara da sürekli havlıyor. Onun alanını nasıl belirleyeceğimi bilmiyorum. Havlamaya başladığında nasıl susturacağımı bilmiyorum. Okuduğum yazılar ve bilgiler uygulamaya gelince yetersiz kalıyor. Lucky nin bir mekanda otururken insanlara kayıtsız kalmasını istiyorum. Eve biri geldiğinde sus dediğimde susmasını istiyorum.

Irk özelliği olarak bekçi ve koruma özelliklerine sahip yabancılara karşı mesafeli bir hayvan. Kendim eğitim vermeye çalışıyorum. Clicker yardımı ile eğitim veriyorum. Gel, dokun, otur ve yat komutlarını öğrendi. Hayır kelimesinin anlamını da biliyor bence fakat işine geldiği zaman uyguluyor. Yani öğreniyor ama itaat etmiyor. Ben köpeğime çok fazla zaman ayırıyorum. Çalışmadığım için işim gücüm Lucky. Tek derdim onun bana, eşime ve kendisine ve dışarıdaki insanlara ve hayvanlara zarar gelmemesi ve sağlıklı kişilikli bir köpek olması.

Eğitim konusunda da Kıbrıs'ta henüz güvenebileceğim bir eğitimci bulamadım. Türkiye'ye de getiremem çünkü dönüşte karantina sorunu var.

Ayrıca bir konu daha var; Lucky şımardığı zaman ısrarla üzerime atlıyor. Eşime de aynısını yapıyor. Atlayacağı sırada dizimi öne çıkarıyorum, yan duruyorum, arkamı dönüyorum banamısın demiyor. Israrla devam ediyor. Forum da yazdıklarınızı yapıyorum ama bir işe yaramıyor. Lucky atlarken arkamı dönüp bekliyorum ama çok fazla dayanamıyorum çünkü canımı yakıyor dişleriyle. Onu anlamak istiyorum fakat anlayamıyorum. Neden böyle yaptığını nasıl anlayacağımı bilmiyorum.

Sizden isteğim arkadaşlar, tecrübelerinize ve bilgilerinize ihtiyacım var.

Teşekkürler
Sevgiler Saygılar

esracer
02-01-2011, 21:10
İyi Akşamlar maalesef kızımı kaybetmiş durumdayım yılbaşı ertesi vefat etti insanların sorumsuzluğu yüzünden anne altından erken alınması sebep oldu sanırım önce bronşite daha sonra gençlik hastalığına yakalandı 1 gün içinde öldü çok üzgünüm şimdi başka bir tane gelecek inşallah onada bir şey olmaz. size tavsiyem kesinlikle 2 ay mutlaka anne sütü emdiğinden emin olun 2 aydan hatta 3 aydan küçük yavru almayın ben yandım sizlerde yanmayın.:(

ide
03-01-2011, 22:24
Başınız sağolsun arkadaşım, çok üzüldüm hem de çok:( Bazı insanların para için feda etmeyecekleri hiç bir şey olmuyor. Bir canlının zarar göreceğini bile bile, bu bencilliği yapmalarına inanamıyorum:(
Allah bir daha bu acıyı tattırmasın dilerim.

esracer
04-01-2011, 11:09
Sağolun evet para için yapmayacakları şey yok bazı düşüncesiz insanların. yeni gelecek olan maltese annesini 2 ay emdiğinden emin olacağım. sütten ağzı yananın yoğurdu üfleyerek yer misali oldu. ama ben ölen kızıma elimden ne geldiyse yaptım benim suçum yok. ne kadar dövünsemde ölen geri gelmeyecek ve artık üzülüp kendimi yıpratmamam gerek. yeni gelen kızımı burada paylaşacağım. hoşçakalın

yedikaranfil
19-01-2011, 10:51
İyi Akşamlar maalesef kızımı kaybetmiş durumdayım yılbaşı ertesi vefat etti insanların sorumsuzluğu yüzünden anne altından erken alınması sebep oldu sanırım önce bronşite daha sonra gençlik hastalığına yakalandı 1 gün içinde öldü çok üzgünüm şimdi başka bir tane gelecek inşallah onada bir şey olmaz. size tavsiyem kesinlikle 2 ay mutlaka anne sütü emdiğinden emin olun 2 aydan hatta 3 aydan küçük yavru almayın ben yandım sizlerde yanmayın.:(

merhaba
öncelikle o minik yavrunuz için çok üzüldüm. Benim de Golden Retriever cinsi 1,5 yaşında köpeğim var inanın sanki ona bir şey olmuş gibi içim acıdı. Umarım tekrar bir can dostunuz olur.

furkan yıldız
20-01-2011, 09:38
Gençlik hastalığına yakalanan yavru kolay kolay hayatta kalmaz diyor veterinerler. Ki benim üniversitede beslediğim yavrum gençlik hastalığına yakalanmıştı ve 6-7 veteriner gezmeme rağmen yaşamaz demişlerdi. Fakat kendi edindiğim bilgilerle eczaneden kusmayı önleyici iğne aldım günde 2 kere yaptım. Yemek olarak haşlanmış tavuk eti verdim. Aşının etkisi geçince çıkarıyordu fakat ben yine zorla yediriyordum. Ve sonuç ; yavrum çok şükür sağlığına kavuştu ve oradaki veterinerlere güvenim sıfır düzeyine indi.

furkan yıldız
21-01-2011, 07:50
Sevgili Csydn,
Çocukluğum köpeklerle geçti, az çekmediler elimden :p
Hayatını kurtardığım her köpek (ki arabanın üzerinden geçtiği sokak köpeği en kötüsüydü) benim için ayrı bir yere sahip hala. O sevgiyle bakışları, onun için ne yaptığını anlamaları kolay kolay birşeye değişilmez. Hakkını yaparak çalışan veterinerler tabii ki var. Ama okulu bitiren veteriner çıkarak sadece ticaret amaçlı dükkan açabiliyor. Ne diyelim ülkemizin kaderi..

esracer
18-09-2011, 01:17
Merhaba Sizi yeni kızım cindy ile tanıştırayım 3 aylıkken geldi bana şimdi 7 aylık olduk gayet çok sağlıklı şükür

Lilium
18-09-2011, 02:00
Sayın esracer, çok güzel bir kızınız var maşallah, benimde bir kızım var,

Hemen bir hatırlatma yapayım, benim çok geç kaldığım bir konu, köpekler altı aylıktan birbucuk yaşına kadar ne öğretebilirsen öğretirsin, daha sonra çok zor.
Tam zamanı iyi eğitirsen mükemmel olur.

esracer
18-09-2011, 13:11
Teşekkürler sayın lilium. benim kızım çok akıllı, çiş eğitimini neredeyse tamamladı diyebilirim. sadece evde çok yalnız bıraktığımda sağa sola kaçırıyor. onun dışında gazete serili boş tuvalet var oraya gidiyor. evet katılıyorum size yavruluktan başlayan bir eğitim daha sağlıklı. kızınızı merak ettim resmi varmı?

Lilium
18-09-2011, 13:25
Bu da benim zillim

246407

esracer
18-09-2011, 19:04
çok şeker cinsi nedir?

limon
19-09-2011, 10:34
Sevgili Lilium aynı sizin zilliden köydeki büyük dayımızda vardı. İnekleri güder, eve geri getirirdi. Küçük boyuna rağmen bahçeye adım atamazdık, kapıdan seslenirdik. :) Yıllar önce çok yaşlanıp rahmetli oldu.

Cumhur Tonba
19-09-2011, 12:07
Lilium,
Bunlar da bizim zilli'ler.

246539

Şakayla karışık.

Kiraz
19-09-2011, 14:14
Çok sevimliler. Benimkine Tarçın değil de Haydut diyesim geliyor bazen :) 1,5 yaşında erkek Golden. Yukarıdaki fotoğraflardaki pozu verince benim boyuma geliyor neredeyse, azıcık zayıf tarafımı görsün hemen ayağa kalkıyor, patileri de omuzuma atıp, yapışınca kımıldayamıyorum. Bu durumda dizimle engellemem gerekiyormuş ama boyutlar beni aşıyor :)

Lilium
19-09-2011, 19:27
çok şeker cinsi nedir?

Cinsini tam bilemiyorum kaniş kırması dediler.

Sevgili limon, gerçekten çok akıllı, ben köpek eğitim yaşını öğreninceye kadar yaşı epey geçmişti eğitimine biraz geç kaldım. Daha sonra bir kaç bir şey öğretebildim fakat iyi bir eğitim alsaymış çok şeyler öğrenecekmiş.

Ben akşam kahveye gelmeden önce o gelir yerimi tutar, bazı arkadaşlar yahu neredeyse dili olsa konuşaçak derler, Dili olsa kahveciden bir nargile isteyecek :)

Lilium,
Bunlar da bizim zilli'ler.

246539

Şakayla karışık.

Şaka değil ki, biri senin zilli biri benim zilli. :D

şeker-ve ben
30-12-2013, 07:58
bana yardım edin lütfen şeker dünya tatlısı kızım pekines 3.5 aylık gece karnından ses gelmeye başladı büyük ihtimal gazı var uyumuyor çok huzursuz karnından ses geldikçe korkuyor:) ne yapabilirim

şeker-ve ben
30-12-2013, 15:27
bana yardımcı olabilecek kimse yok mu:(

maki01
30-12-2013, 17:20
Benim köpeğimin karnı açsa ya da bağırsaklarında sorun varsa karnından gaz sesleri geliyor. Açlıktan kaynaklanan durumlarda uyanmaz ya da bir şekilde " Açım ben" der, yiyecek ister.

Uyandıracak kadar bir sesin gerisinde sağlık sorunu olabilir, uyanması ağrıdan kaynaklanabilir. Özellikle bu kadar küçük bir köpekte bunun ardından ishal gelmesi beklenebilir ki yavru köpekler için tehlikeli bir durum ortaya çıkabilir. Veterinerinizle görüşmenizi öneririm.

seccomann01
24-01-2014, 16:30
bana yardım edin lütfen şeker dünya tatlısı kızım pekines 3.5 aylık gece karnından ses gelmeye başladı büyük ihtimal gazı var uyumuyor çok huzursuz karnından ses geldikçe korkuyor:) ne yapabilirim

Köpeğinize fındık fıstık yedirin kısa süre için

Yağ oranlarıı yüksek olduğu için tuvaletini yaptırtacaklar.

Ev yemeği veriyorsanız kesin

bol su içmesini sağlayınız ve mümkünse hareket etmesini sağlayınız.

Eğer halen devam ediyorsa bir veterinere başvurunuz.

ekvvator
10-09-2014, 15:22
köpeğimin mam konusdun da problemi var her zaman mama yediği halde bazende canı istemiyor bende dışardan hazırlıyorum yiyor bi zaman sonrada hazırladıklarımı yemeyip mama istiyor ne yapacağımı şaşrdım .. yeni bir royal canini keşfettim sizce nasıl önerir misiniz **** başka neler kullanabilirim ? köpek maması (http://www.petafrika.com/)

Leofold
16-11-2014, 22:34
köpeğimin mam konusdun da problemi var her zaman mama yediği halde bazende canı istemiyor bende dışardan hazırlıyorum yiyor bi zaman sonrada hazırladıklarımı yemeyip mama istiyor ne yapacağımı şaşrdım .. yeni bir royal canini keşfettim sizce nasıl önerir misiniz **** başka neler kullanabilirim ? köpek maması (http://www.petafrika.com/)

Merhaba sn. ekvvator; bahsettiğiniz mama dünyadaki birçok veteriner hekim tarafından önerilen profesyonel mamalar sınıfına dahil bir mamadır. Güvenle satın alıp, evcil hayvanınıza yedirebilirsiniz. Bazen kedi ve köpekler lezzetini sevmedikleri mamaları iştahla tüketmezler böyle durumlarda (hastalık ihtimalini ortadan kaldırdıktan sonra) sizin yemesini istediğinizi mamayı yemesi için yöntemler geliştirmeniz faydalı olur. Örnek olarak satın aldığınız mamayı hayvanınız sevmediyse ve siz ona aç kalmaması için haşlanmış tavuk yedirirseniz bunun önüne geçmeniz zor olacaktır. Çok daha lezzetli olan tavuk, mamayı tüketmesine mani olacaktır.. Hayvanınızla birlikte güzel ve uzun bir ömür geçirmenizi dilerim..
Ben veteriner hekim olarak naçizane fikirlerimi paylaşmak istedim. Daha detaylı sorularınız olursa özelden yazabilirsiniz, sorunlarınızla ilgili sizleri yönlendirmeye çalışırım.

Ahkut06
10-12-2014, 13:53
köpeğimin mam konusdun da problemi var her zaman mama yediği halde bazende canı istemiyor bende dışardan hazırlıyorum yiyor bi zaman sonrada hazırladıklarımı yemeyip mama istiyor ne yapacağımı şaşrdım .. yeni bir royal canini keşfettim sizce nasıl önerir misiniz **** başka neler kullanabilirim ? köpek maması (http://www.petafrika.com/)

sayin Ekvator kopeklerde insanlar gibidir sonucta onlarda biere canli hergun ayni yemegi yemezler birgun disardan birgun mama birgun kuru ekmek bu sekilde rasyon yapmalisiniz kopeginizi haftada 1 gun ac bile birakabilirsinizki yemegin kiymetini bilsin ac biraktiktan sonraki gun ne verseniz yer yemek ayirt etmez.

bulentk
22-03-2015, 23:44
Merhabalar arkadaşlar ben Bülent teriyer cinsi bir kızımız var uzun zaman dır mama yeniyor bunun yerine bizimle birlikte yemek yiyor veterinerimiz yemek vermeyin eninde sonunda mamasini yiyecektir diyor fakat kızımız bunu bir türlü yapmıyor et veya kemik verdiğimizde de kısa sure sonra kusuyor veterinerimize kontrollerini yaptiriyoruz ve hicbir şeyinin olmadığını söylüyor sağlığı yerinde maşallah fakat mama yemediği ve başka şeyleri yediğinde çoğu zaman kusmasi canımı sikan bir sorun olmaya başladı tavsiyelerini varmıdır acaba şimdiden tesekkur ediyorum hepinize

maki01
23-03-2015, 18:16
Terrier türü küçük boy köpeklerde özellikle tavuk kemiği ölümüne neden olabilir, iyi ki kusuyor. Sizin yemeklerinizdeki salça, yağ ve bahratlarda sakıncalı.

Fındık da bir numara terrier, kuru mamayı o da sevmiyor. Tavuk göğsü, pirinç, havuç , sarımsak ve az olmak koşuluyla zeytinyağı ile ona özel pilav yapıyorum. Kuru mamayla karıştırıp veriyorum. Bu karışıma zaman zaman yoğurt da ekliyorum. Yoğurt ve sarımsak önemli diyor veterinerimiz.

ksantip
08-02-2018, 06:32
Geçmiş olsun

su teresi
01-12-2018, 15:02
Merhaba sevgili can dostlarınızın sağlıklı ve huzurlu olmasını dilerim tüm kalbimle. kolay ve iki yıldır yan etkisini görmediğim iç parazit uygulamasını paylaşmak istedim. benim sevgili dostlarım ortaboy 15-30 kg. onlara popoları kaşındığı zaman iç parazit yüzünden ishal oldukları zaman barsaklarından sesler geldiğinde. yomesan adlı parazit hapı veriyorum yemeklerine bir hap eziyorum ertesi gün yine aynı bir hap ve işlem tamam kutusu 6 tl.

yakupcemil
01-01-2019, 10:42
Birçok köpek hastalığı gördüm, bahçeli evimizde beslediğimiz bir Alman kurdunu kaybettim fakat köpeklerin taşınmasında yaşadığım zorluklar beni bu durumla eşdeğer üzdü desem az olmaz herhalde. Kastamonu'da yaşayan kuzenimden iki adet Golden Retriever yavrusu temin etmek için aramadığım firma kalmadı. Kimi çok sorumsuz, kimi fiyatları uçuk düzeyde tutuyor. Bu tarz bir problemi olan arkadaşlar için gözüm kapalı Pitapet (https://www.pitapet.com.tr)'i tavsiye ediyorum. Evcil hayvan kargosu (https://www.pitapet.com.tr/blog/hayvan-kargosu) hizmetinde titizlikleri ve köpeklerimi kusturmadan Kastamonu'dan bana getirebilmelerine hayran kaldım.

esracer
19-04-2020, 22:20
Birçok köpek hastalığı gördüm, bahçeli evimizde beslediğimiz bir Alman kurdunu kaybettim fakat köpeklerin taşınmasında yaşadığım zorluklar beni bu durumla eşdeğer üzdü desem az olmaz herhalde. Kastamonu'da yaşayan kuzenimden iki adet Golden Retriever yavrusu temin etmek için aramadığım firma kalmadı. Kimi çok sorumsuz, kimi fiyatları uçuk düzeyde tutuyor. Bu tarz bir problemi olan arkadaşlar için gözüm kapalı Pitapet (https://www.pitapet.com.tr)'i tavsiye ediyorum. Evcil hayvan kargosu (https://www.pitapet.com.tr/blog/hayvan-kargosu) hizmetinde titizlikleri ve köpeklerimi kusturmadan Kastamonu'dan bana getirebilmelerine hayran kaldım.

Süper bir uygulama. Daha önce bir yerde yine görmüştüm. Burada paylaşım güzel olmuş. Evcil köpekleri olan sahiplere faydalı... Bir çok taksi bile almak istemiyor...

Jezebel
13-06-2020, 20:20
Köpeğimize gerçek kemik verebilirmiyiz:confused:

Jezebel
13-06-2020, 20:21
Birçok köpek hastalığı gördüm, bahçeli evimizde beslediğimiz bir Alman kurdunu kaybettim fakat köpeklerin taşınmasında yaşadığım zorluklar beni bu durumla eşdeğer üzdü desem az olmaz herhalde. Kastamonu'da yaşayan kuzenimden iki adet Golden Retriever yavrusu temin etmek için aramadığım firma kalmadı. Kimi çok sorumsuz, kimi fiyatları uçuk düzeyde tutuyor. Bu tarz bir problemi olan arkadaşlar için gözüm kapalı Pitapet (https://www.pitapet.com.tr)'i tavsiye ediyorum. Evcil hayvan kargosu (https://www.pitapet.com.tr/blog/hayvan-kargosu) hizmetinde titizlikleri ve köpeklerimi kusturmadan Kastamonu'dan bana getirebilmelerine hayran kaldım.


Kaç paraya getirdiler:confused: