kayı köyü
 

arkadaşım bu forumda yeniyim ama bu söylediklerinin bir kısmı yanlış. Bahsedilen ardıç ağaçları bahsedildiği gibi Mihalıççık ilçesi kayı Köyü'ndedir. pek yakında fotoğrafalrını yayınlarım forumda şu anada ulaşabildiğim bir kayna adres vereyeim http://www.ergir.com/kayi_koyu.htm bu sitede bizim köyümüzdeki ardıç ağaçlarını resimleri vardır. çiftelere bağlı bir kayı köyü tabii ki vardır ama. bahsedilen anıt ağaç olarak nitelendirilen ardıç ağaçları Mihalıççık ilçesi kayı köyünde bulunmaktadır. ayrıca bende her sene köyüme giderim ve bu ağaçları bulunduğu yeri çok iyi bilirim. ayrıntılı bilgi istersen .her konu da yardımcı olabilirim.

Bolu'nun göynük ilçesine bağlı
cubuk gölü yolu üzerinde anıt çınar var.
ama tescilli olduğundan süpheliyim.

galeride gördüğüm resimde bu ağacın kavak olduğunu öğrendim,
daha çok fırın ekmek yemem gerek galiba
:)

Merhaba arkadaşım,
Anıt ağacın tescilli olup olmadığını Koruma kuruluna sorup öğrenebilirsiniz hatta değilse müze müdürlüğünce tescil altına alınmasını sağlarsınız çok güzel,keşke herkes de bu bilinç olsa.

merhaba arkadaşım,
Anıt Ağaçlar'dan merkez ve merkeze bağlı ilçelerde ve çevresinde var.Zamanınız uygun olursa bilgilerini size verebilirim(Kırklareli,Dingiloğlu Parkındaki Anıt Ağaç(Avrupa Çınarı)ve Vize Çakıllı Beldesindeki(Avrupa Çınarı)vb bir çok örneği il hudutları içinde görebilmeniz mümkün.En güzel günlere hep birlikte.

Vize'nin Çakıllı Köyündeki ağacın fotoğrafı galeri bölümünde var geçen yaz çekmiştim.

merhaba
karadeniz ereğli ile kandilli beldesi arasında köseağzı isimli alanda yorgun bir çınar.. dibi definecilerce didiklenmiş, ereğli'deki anıt çınarlarla aynı yaşta ama tamamen korumasız ve zor durumda.. ayaklarını kömür işletmesinin atık kara tozlarını taşıyan ölmek üzere olan bir dere, saçlarını karadenizin tuzu yıkıyor.. fotoğrafı ekliyorum.. dibinde onunla konuşurken çekmiştim..

Yazılar olmasa korunmaya değer bir ağaç olduğunu, bu fotoğraftan anlıyamıyoruz. Fotoğrafları çekerken buna dikkat etmek gerek...

http://www.zaman.com.tr/?bl=bolgehab...1115&hn=112105

Haberi buraya aktarmak istedim ancak kopyalanmıyor. Haber biraz eski ama ben yeni gördüm. :)

Sevelim, sana yardım edeyim:



Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yapan Bursa'da, yaşları 100 ile 600 arasında değişen 888 adet "anıt ağaç", Büyükşehir Belediyesi'nin "Ağaç Koruma Politikası" kapsamında koruma altında bulunuyor.

Kentin hemen her köşesinde doğal yapıları, boyutları ve ihtişamları ile dikkat çeken "anıt ağaçlar", Bursa'nın tarihi ve kültürel dokusuna renk katıyor. Tarihe tanıklık eden ağaçlar, birçok şehirde olduğu gibi, Bursa'da da uzun yıllar ihmal edilerek tahribata uğramaktan kurtulamadı. Anıt ağaçlar, ancak 1997 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi'nce yürütülmeye başlanan "Ağaç Koruma Politikası" ile koruma altına alınabildi.

Yaşları 100 ila 600 arasında değişen 888 "Yaşayan tarihi anıf'a sahip Bursa'da, anıt ağaçların 331'inin tescil işlemi, 502'sinin de envanter kartları hazırlanmış bulunuyor. Kentte, "doğu çınarı"ndan "gümüşi ıhlamur"a, "Saplı meşe"den, "çiçekli manolya"ya kadar 11 farklı türde bulunan anıt ağaçların tedavi ve bakımları, Büyükşehir Belediyesi Tarihi Çevre Koruma Şubesi ile Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından yapılıyor.

En fazla İnkaya çınarı tanınıyor.

Bursa'nın simgelerinden biri konumundaki İnkaya Çınarı, adını aldığı Osmanlı Devleti'nin ilk köylerinden biri olan Bursa-Uludağ yolu üzerindeki İnkaya köyünde bulunuyor. Her bir dalının kalınlığı bile 3-4 metreyi bulan doğa harikası çınar, 35 metrelik boyu, 9,2 metre çevresiyle görenleri şaşkına çeviriyor. İnkaya köyünün sakinleri, geçimlerini 6 asırlık tarihiyle Türkiye'nin en yaşlı ağaçlarından biri özelliğini taşıyan bu tarihi çınardan sağlıyor. Çınarın dalları altında çay bahçesi, restoran, market, hediyelik eşya dükkanları bulunuyor. İnkayalılar, ayrıca, yaptıkları el işleri ile bahçe ya da tarlalarında yetiştirdikleri meyve ve sebzeleri, çınarın yakınındaki tezgahlarda satıyor.

Bulundukları semte adını verecek kadar kentle özdeşleşen "anıt ağaçlar", öyküleriyle de ilgi çekiyor. Koğuk Çınar Mahallesi'ne adını veren anıt ağacın kuşaklardan kuşağa anlatılan ve dinleyenleri ağaçların önemine dikkat çeken hikayesi şöyle: "Osmanlı hükümdarı Yıldırım Bayezid, bir seferden dönüşünde o yıl çocuk doğuran bütün kadınlara maaş bağlanmasını emreder. 70 yaşındaki bir kadın da, Yıldırım Bayezid'in huzuruna çıkarak bir erkek çocuk dünyaya getirdiğini söyler ve kendisine de maaş bağlanmasını ister. Bayezid, (Senin yaşındaki bir kadın çocuk mu dünyaya getirirmiş) diye sorar. Kadın bunun üzerine, (Doğru, çocuk doğurmadım ama, onun kadar kıymetli bir çınar diktim) der. Bayezid de, kadına maaş bağlanmasını emreder."

Bir diğer anıt ağaç olan "Eskici Baba Çınarının öyküsü ise şöyle: "Orhan Camii'nin müezzini olan Mustafa adındaki bir ihtiyar, aynı zamanda caminin bahçesindeki bu ağacın kovuğunda ayakkabı tamirciliği yapıyormuş. Birgün bu ihtiyar kişi ağacın kovuğuna girmiş ve bir daha çıkmamış. O gün bugündür, ihtiyar ayakkabıcıyı ne gören, ne de ondan haber alan çıkmış.
"
Hikayenin devamında ise, yaşlı adamın içi baca gibi açık olan çınardan göğe yükseldiği rivayet ediliyor.

15.11.2004 Bursa
Zaman Gazetesi

Teşekkürler Malina. Oradaki bilgiler ilginç geldi bana. Sizlerle paylaşmak istemiştim. Sayende oldu. :)

Bu işe bir el atsak mı artık :)

Bakınız sitede ilgili sayfaya şöyle bir yorum yapılmış;
http://www.agaclar.net/index.php?id=1701

bir kitap geliyor
 

selam dostlar,uzun zamandır siteye bakıp dursam da üye olmamıştım, daha doğrusu olduğumu unutmuşum ve habersizce tekrar üyeliğe başvurduğumda hatırladım. malina ve erguvan muhubbi'yle önceden tanışıklığımız var,onlara bir daha selam edeyim. gelen kitap aslına bakarsanız uzun zamandan beri yolda, bir çıktı pir çıktı, ha bire yoldaş da buluyor, böyle başladı sonu nasıl biter ya da bitmez bilmem. &-6-7 yıl önce yerlerini öğrendiğim ağaçları ziyaretle başladı, (çocukluktan kalan saplantılar da var) fotoğraflarını çektim durdum,derken bir hayli şey birikince dedim kitap niye olmasın. İstanbul'u düşündüm öncelikle, Çelik Gülersoy'un kitabının üzerine konulacak tonlarca ağaç vardı istanbul'da. O sıralarda öğrendim Ünal Hoca'yla tanışınca zaten böyle bir proje varmış,Elektrokent sponsor olmuş, kafamda yeni yeni oluşan bu fikir biraz söndü, sonra nedense yine canlandı,bu kez istanbul değil de marmara! Hayatın dertleri mertleri araya girip çıktıkça beklemeler oldu. 2005 yılı ise, geriye baktığımda hala şaşırdığım bir ağaç izi sürme yılı oldu. Burada özellikle Beverley'e hemen herzaman benimle geldiği için çok thank you :-) Hafta içi öğretmenlik hafta sonu da yalova, Bursa...Fakat ipin ucunu kaçırıca-ya da tutunca- bu projeye kardeşler geldi. Ocak 2005 te lübnan'a gidip sedir projesine başladım ki bu atlas sedirleri için Fas'a,Himalaya sedirleri için oralara,kıbrıs sedirleri için kıbrıs'a ve lübnan sedirlerinin asıl yurdu için toroslara gitmek demekti. İlk olarak yazın çadırları alıp Adana'ya gittik ve toroslara çıktık, yürüyerek,işleyen araba varsa onlarla yoksa otostopla, ormancılarla derken Mersin,Antalya geldi geçti ve tekrar istanbul. Yalnızca sedirler değil inanılmaz Ardıçlar ve aşağılar da da dağ sularıyla beslenen devasa çınarlar gördük, fotoğrafladım. Bitmedi, uslanmaz bir iz sürücü olarak bir rüyamı daha gerçekleştirmek için 2 ay önce kamboçya'ya giderek Angkor tapınaklarının akıl zorlayan ağaçlarını gördüm,"Angkor'un Ağaçları" bir kez daha gidersem iş tamam!, Tayland da bu konuda rüya ülkelerden biri. Ve şimdi Marmara'ya geri dönersek, buradan biraz daha geri giderek istanbul projesinde durmak lazım. Yıllar geçti yapılan bir şey olmadı, ben de karar verdim istanbuldan başlamaya. Kitapta fotoğraflar ve ilgili metinlerin dışında tamamlayıcı bilgilere de yer veriyorum. İyi gidiyor... O güne kadar görmek istediğiniz fotoğraflar için görüşmemiz gerekir, uygun bir zamanda bir arboretum turu da yapabiliriz, malina ya verilmiş eski bir sözüm var bu konu da. Sevgiler...

Oh be Volkan, sonunda geldin:)

Samsun benim olsun. İmkanlarım dahilinde fotoğraflarını da kendim çekmeye çalışırım.

selam adige, samsunun güneyinde,niksar taraflarında lübnan sediri (Cedrus libani) ormanının olduğunu biliyorum ki bu orman lübnan sedirinin en kuzey ucu, çok kişi tarafından da bilinmez,tıpkı lübnan'daki sedirlerin abartısız binlerce katının toroslarda yaşadığının pek bilinmemesi gibi. Gidip görmüşlüğün var mı bu ormanı ya da orman parçacıklarını,oralarda, kimbilir belki de bir dev yaşıyordur.

Anıt ağaç fotoğrafı çekmek için dağ tepe yürümek gerek, bunun için pek istekli yok sanırım...

Tescili olmayan, fakat anıt ağaç niteliğindeki ağaçlar olursa ben bunlardan bolca fotoğraflayabilir ve galeriye koyabilirim

çınar aga;Niksar tarafına sadece bir kaç saatliğine gidebildim ama ormanları hakkında bilgim yok.
malina; dere, tepe yürümek için önce adres gerekli, sonra gönüllü çok çıkar.(umarım)

Merhaba,

Hadi Kırklareli benim olsun. Umarım yeterince zaman bulabilirim.

Fotoğraflar ve tespitler benden :-)

KIRKLARELİ benim olsun mu?
 

Hadi KIRKLARELİ benim olsun. Umarım yeterince zaman ve imkan bulabilirim.

Anıt ağaç fotoğrafları ve bilgiler benden :-)
Tabii elinde zaten bilgileri olanlarla da işbirliği yapmayı isterim.
Bence de önemli bir envanter çalışması olur bu...
Hadi hep birlikte !!!!

Sevgiler.

Harikasın :)

o zaman kayseriyi de ben araştırayım

Üyelerin il paylaşımı tüm hızıyla devam etmekte. :)

Anıt Ağaç Tespit Grubu Görev Dağılımı

ADANA
ADIYAMAN (aybala)
AFYON
AĞRI (aybala)
AMASYA (aybala)
ANKARA
ANTALYA
ARTVİN
AYDIN
AKSARAY
ARDAHAN

BALIKESİR
BİLECİK (Oktars)
BİNGÖL
BİTLİS
BOLU
BURDUR
BURSA
BAYBURT
BATMAN

ÇANAKKALE (Oktars)
ÇANKIRI
ÇORUM

DENİZLİ
DİYARBAKIR
DÜZCE

EDİRNE (Oktars)
ELAZIĞ
ERZİNCAN
ERZURUM
ESKİŞEHİR

GAZİANTEP
GİRESUN
GÜMÜŞHANE

HAKKARİ
HATAY

ISPARTA
İÇEL
İSTANBUL
İZMİR
IĞDIR

KARS
KASTAMONU
KAYSERİ (hzbayram)
KARAMAN
KIRIKKALE
KIRKLARELİ (Oktars) (rahimyts)
KIRŞEHİR
KOCAELİ
KONYA
KÜTAHYA
KARABÜK
KİLİS

MALATYA
MANİSA
K.MARAŞ
MARDİN
MUĞLA
MUŞ

NEVŞEHİR
NİĞDE

ORDU
OSMANİYE

RİZE

SAKARYA
SAMSUN (adige)
SİİRT
SİNOP
SİVAS
ŞIRNAK

TEKİRDAĞ (Oktars)
TOKAT
TRABZON
TUNCELİ

ŞANLIURFA

UŞAK

VAN

YOZGAT
YALOVA

ZONGULDAK

Türkiye’de 93 anıt ağaç var

http://www.zaman.com.tr/2004/07/14/agac.jpg

Anıt ağaçlarla ilgili envanter çalışması yapan Çevre ve Orman Bakanlığı, 1998 yılından bu yana 93 ağacı anıt ağaç olarak tescil ederken, 9 alanı da tabiat anıtı olarak korumaya aldı.


Dünyanın en önemli flora merkezi olan Türkiye'de 10 binden fazla otsu ve odunsu bitki çeşidi doğal olarak yetişiyor. Flora zenginliği kadar önemli olan ikinci husus da, mevcut türlerin yaklaşık yüzde 33'ünün dünyanın başka yerlerinde görme olanağı bulunmayan endemik türler olması.

Bulunduğu yere güzellik katan, gelecek kuşaklara taşınması gereken anıt ağaçlarla ilgili envanter çalışması yapan Çevre ve Orman Bakanlığı 1998 yılından bu yana 93 ağacı anıt ağaç olarak tescil ederken, 9 alanı da tabiat anıtı olarak korumaya aldı. Bakanlığın envanter çalışmaları halen devam ediyor.

Tescili yapılan anıt ağaç ve tabiat alanları en çok Isparta'da bulunuyor. 14 ağaç ve tabiat alanının koruma altına alındığı Isparta'yı sırasıyla İzmir, Antalya, Gümüşhane ve Eskişehir takip ediyor.

Anıt ağaçlar içinde en yaşlısı Antalya Kaş'ta bulunan ve 1995 yılında tescil edilen 2 bin yaşındaki kocakatran Lübnan sediri.

Yine Antalya'da bulunan bin 700 yaşındaki ardıç ağacı ile Eskişehir'de bulunan bin 30 yaşındaki fındık ağacı ve 700 yaşındaki dut ağacı türlerinin en yaşlısı olarak kayda girmiş durumda.

Anıt ağaçların yanı sıra doğal ve eşsiz güzellikte olmaları nedeniyle Düzce Samandere Şelalesi, Ankara Nallıhan'da bulunan Asarlık Tepeleri, Denizli'de Güney Şelalesi, Karapınar'da Meke Gölü, Mut'ta Yerköprü Şelalesi, Bingöl'de Yüzen Adalar, Bitlis'te Nemrut Kalderası, Eskişehir'de Geyik Alanı da bakanlık tarafından koruma altına alınan tabiat varlıkları arasında yer alıyor.

Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atabay Düzenli, bakanlık tarafından belli kriterlere göre tespit edilip tescil edilen anıt ağaç ve tabiat varlıklarının sayısının daha fazla olması gerektiğini söyledi.

Tescili yapılan ağaçların korunmasının, eko ve biyo-turizme kazandırılmasının bundan sonra yapılacak çalışmalar arasında yer alması gerektiğini kaydeden Düzenli, “Doğayı tam anlamıyla korumuş olsaydık 500-600 yaşlarında çam, çınar ağaçlarından oluşan anıt ormanlarımız olacaktı.” dedi.

Tarihî ve tabii özelliği olan değerler 2863 sayılı kanunun 6. maddesinde korunması gerekli anıt ağaç nitelikleri tarihi olaylarla bağlantısı olanlar, güzellik açısından plastik değerde bir görünüme sahip olan veya tabii görünümünden esaslı şekilde sapma göstererek dikkat çekici biçimler kazanmış, tabii hayat tarzı bakımından benzerlerinden farklı gelişme özellikleri gösteren, aynı gövde veya kök üzerinde iki veya daha fazla türün bir arada yaşaması gibi garip kaynaşma ve yaşama örneklerine sahip ağaçlar, endemik ve nesli tükenmeye maruz yerli ağaçlar şeklinde sıralanıyor.

Zaman
http://www.zaman.com.tr/?bl=haberler...40714&hn=69477

şimdi anıt ağaç olduğuna kanaat getirdiğimiz bir ağacın tescilini nerde yaptırcaz?

selam arkadaşlar, Eskişehir mihalıççık Kayı Köyündenim. Köyde doğdum çocukluk yıllarım köyde geçti. Sizlerin sayesinde köyümde anıt ağaç olduğunu öğrendim. Üstelik bu ağaçlar tarlamıza oldukça yakın. Yazın kısmetse köyüme gidince sizlere bu kokulu Kayı ardıcının değişik cephelerinden çekilmiş resimlerinden siteye göndereceğim.

Unutmazsınız değil mi? :)

silivrinin yoğurdu...
 

sevgili eskimo, sen de unutmazsın di mi silivrideki anıt ağaçların ölçülerini ve fotoğraflarını:) Geçen yıl silivri belediyesinin sitesinde dolaşırken anıt ağaçların olduğu yerlerden bahseden birinin maili vardı, o da senmiydin?

merhaba çınar ağa,
evet o bendim, ama çınarlarımızı ne tescil ettirebildim,
nede belediyeye sesimi duyarabildim.
kendi amatör makinam ile resimlerini çekersem, kitap için iyi bir seçim olmayabilir diyede düşündüm.
Bu yıl ağaçları budadılar,
aslında budama işlemi yapılırken ölçümde yapılanabilirdi,
ancak belediyede bir dayımız yok ki! sesimiz çıksın.

silivri ve budanasıca insanlar.
 

sevgili eskimo, ben zaten fotoğrafları çekiyorum, yine de önceden boyutları hakkında bilgim olması için istedim bu fotoğrafları, ölçülere gelince gövdelerinin ölçüsünden bahsettim ki bu ölçü yerden 1.30 m. yükseklikten alınan bir gövde çevresi ölçüsüdür. Ve lanet budamalara gelince herşeyin iyisini doğrusunu bildiğini zanleden insanlardan duyduğum öfke ve iğrenme giderek büyüyor! Kendi türlerine, üstelik ne yazıkki çocuklarına bile deneme hakkını vermeden dayatılan bu zihniyetin milyonlarca yıldır toprağa havaya suya börtü böceğe uyum geliştirerek kendi varlıklarını her an kusursuzlaştıran ağaçlara da uygulanmasına hiç ama hiç şaşırmasam da öncelikle beni zehirleyen duygulara yenik düşüp duruyorum. Bu hafta sonu Malina ve Aybalayla da bu budama saçmalıklarını konuştuk, malina bu konuyla ilgili bir bölüm de hazırlıcak sanırım. En acısı da kesilircesine budanan ya da kıyılan bu ağaçların bir daha o anki doğal güzelliklerine uzun uzun yıllar belki de hiç bir zaman kavuşamayacak olmaları. Umuyorum ki bunu da atlatırlar...
Vakit bulursan silivrideki anıt ağaçların fotoğraflarını çekmeye ve gövde ölçülerini almaya çok sevinirim. Ölçülerini almayıp ağaçların yanına bir insan figürü koyabilirsen de olur,sevgiler, saygılar...

Ağaç budamanın ölçüsü başlığı ile bir konu açtım. Sendeki fotoğrafları buraya ekler misin?

Not: Genişlik 600 - 650 pikselden fazla olmasın. Dosya büyüklüğü için 70 k son sınır. Yazma alanının altından fotoğraf yükle bölümünden ekleyeceksin :)

teşekkürler eskimo handan, silivri'deki bu çınarlardan cami bahçesinde olan ağaç büyük görünüyor,anıt ağaç statüsünde olabilir, diğer çınarlar da koruma altına alınması gereken ağaçlar elbette, görüşmek üzere,sevgiler,saygılar :)

rica ederim,
bende size, faydalı kitap çalışmanız için kolaylık diliyorum.
kitabınız yayımlandığında ilk okurlarından olacağım.
sağlıklı kalın.

malatya-adıyaman-kahraman maraş, ın bir bölümü benim görev bölgem içinde, ayrıca dağcılık ve kuş gözlem faaliyetleri esnasında karşıma çıkacak anıt ağaçları görüntülemek boynumun borcu olsun:) adıyaman-maraş il sınırında dağlık alanda askerlerin 6 kişi kovuğuna girdik dediği ardıç ağacının peşindeyim ama izin alıp gidemiyorum o tarafa bi türlü, doğu anadolu gezisinden sonra umarım fırsatım olur:)
sevgiler...

http://www.sesonline.net/goruntu/anitkestaneagaci.jpg

Buda 4,2 m çaplı kestane ağcının resmiymiş

Eşsiz ve benzersiz Bir anıt Kestane
 

Merhaba
Gugucuk.com da okudum.Paylaşmak istedim.
Mükemmel bir ağaç...
Resmi orda var .


Çapı 4.2 metrelik kestane ağacı bulundu


Sinop Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içinde çapı 4.2 m olan bir kestane ağacı tespit edildi.

TC.Orman Bakanlığı, "Orman Zararlıları ile Mücadele Şube Müdürlüğü"nce Sinop İli Erfelek ilçesinde yürütülmekte olan kestane dal kanserine karşı mücadele çalışmaları sırasında Salı köyü Sökü mevkiinde dip çevresi 11 metre, ortalama çapı 4.2 metre olan bir kestane ağacı tespit edildi.

İlgililerin yaptığı tespitlere göre, dünyada eşi ve örneğinin olmadığı sanılıyor. Bu nedenle çalışmalar sırasında bulunan ağaç, “anıt ağaç” olarak koruma altına alınacak.

Orman Bölge Müdürlüğü, kestane ağacını tescil ettirme ve koruma altına alma çalışmalarını hızla yürütmeye başladı

haber7.com

Bu ağacın fotoğrafını çekip siteye eklemek lazım...
http://www.agaclar.net/gallery/album.php?id=41

Elfolgi nin sözettiği ağacın resmi bir üstteki mesajda var zaten