agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Agaclar.net Çalışmaları (https://www.agaclar.net/forum/agaclar-net-calismalari/)
-   -   Röportajlar 1: Merve İldeniz (https://www.agaclar.net/forum/agaclar-net-calismalari/227.htm)

malina 25-12-2005 23:27

Seninle ayrı röportaj yapmamız gerek :)

karakedi 26-12-2005 13:17

özür dilerim,bilgisayarla sorunum var demiştim neyseki..
aybala mesajını aldım .tel.bıraktım.
sevgili backyard bodrum her mevsimn güzel,,evet sicak ama kedi sever sicağı...evet diğer zamanlara göre daha kalabalık ama bu nişantaşında büyümüş beni bozmaz. eş dost geliyor şenlikli oluyor.neden hafif tertip otelleşeceğim sanıyorsunuz?.sevdim o işi...para ile ilgili konuya gelince,16 yıl çok renkli bir iş hayatı ve kararlılık sonucunda buğün bodrumdayım.büyürken hep ilerde bodruma yerleşeceğim diyen büyükleri göre göre büyüdüm ama ne o zaman ne de şimdi neden gerçekten isteniyorsa yapılamasın ki diye çok merak ederim,anlayamıyorum,
param yok **** yetersiz diye bir inancınız varsa önce bu saçma inancı ve gereksiz kuyruklarınızı bırakın uçmak daha kolay hafifleyince haliyle...elindeki inanki yeter..
yoksa bi tane projeksiyon tv den sonra daha mı mükemmel olur dersiniz hayat bodrum da mesela??
bizim ev de de televizyon seyredilmiyo bile..iyiki almayı beklememişiz boşuna...hala da yok,,gördün mü şimdi? koskoca mankenin bi projeksiyonu plazması bile yok.
tercih meselesi sadece...ve inanç tabii...
ben yaş kemale ermiş lafını sevmiyorum büyürken kendimizi yetersiz hissederiz zaten fiziken,masalara yetişemeyiz,ayaklarımız yere değmez amasonra kendine iyi bakarsan ve kalbini dinlersen çok uzun bi şimdi var..

evet eskimo bi atım var.siyah.

karakedi 26-12-2005 14:44

ve gördünüz mü. daha ortada otel yok sadece lafı ve niyeti var,para kazanırmıyım endişesi yok ama o hayalin heyecanı var,demek ki gerçekleşmesi sadece zaman meselesi...müşteri sorunu bile göremiyorum,,nette kendi reklamımı yaparım ilerde geze geze.
yazalim erguvani ve hatta tüm ağaçnet kitlesi. mekan açılınca haber verelim.:)))))..birde müşteri memnuniyeti sonrası iş bana işte,,,
size para yok düşünce kalıbı yerine kendinizi gitmeye yönlendirmenizi tavsiye edebilirim naçizane
.düşüncelerinizin ana odağı nerede?

backyard 26-12-2005 15:10

Alıntı:

param yok ya da yetersiz diye bir inancınız varsa önce bu saçma inancı ve gereksiz kuyruklarınızı bırakın uçmak daha kolay hafifleyince haliyle...
büyük şehirlerden gidememenin başlıca nedenlerinden biri de insanların çocuklarına gerekli/yeterli eğitimi sağlayamayacakları düşüncesi

sizin de çocuğunuz var
istanbul'daki olanakları düşündüğünüzde, bodrum'da bunu nasıl karşılayacaksınız?

karakedi 26-12-2005 19:30

ben çok iyi okullarda okudum, bişi olamadım. ınsanın içinde olacak...
,eğitimden anladiğim şey biraz daha farklı olabilir
.leyla iyi ingilizce ve bilgisayar bilecek.gerisi ona kalmış,dünya parmaklarının ucunda...
bakalım ben onun aynı havuçlara saldırıp, aynı kör yarışlara sınavlara girmesiniı,,ömrünün çoğunu ve paçasini çarka kaptırıp maaşlı köle olmasını,ruhuna neşe vermeyen işleri nefret ederek para için yapmak zorunda kalmasını istiyormuyum?
bu benim iyi evlat yetiştirme tarzım değil.
inanın bodrum çiftlik beldesi köy okulunda fen lisesi kazanmış köy kızı gördüm.kursu bırakın ne gördü di mi çiftlik köy okulunda??
en iyi okul bence kişinin kendini rahat nissettiği yer..
o kız okumak istedi bu kadar basit..
.ben misal istememiştim..
sakın eğitim düşmanı sanmayın sadece ilk kıstasım farklı..yoksa eğer o meraklıysa...neye meraklıysa desteklerim ama beni **** inanmadığım dağerlere hizmet etmesi için birtanemi kurban edemem.
ona öğretmek istediklerim düşünüldüğünde hatta sırf bu nedenle bodrum iyi bir yer...hepinizin çoçuğundan önce ve iyi yüzecek sörf ve yelken yapacak dalacak,,burada kayak da yapamaz ama kaymak istesin ben onu dağa götürürüm dkul işterse okula..
sorun ne biliyormusunuz?
size satır arası verilen burada en iyiyi yaşadiğiniz realitesi, ütopya..
yalan hatta..

karakedi 26-12-2005 19:37

gitmeyin...gidemeyin,,,güya en iyiyi bırakamayın ..
diye...

benim 26-12-2005 19:53

Yaşadığınız yeri bilemiyorum ama benim burada (Kaş'ta yani) en çok tedirgin olduğum konu, hastalanmak. Kötü donanımlı ve neredeyse personelsiz bir devlet hastanemiz var o kadar.. Acil müdahale gerektiren durumlarda hasta Fethiye ya da Antalya'ya sevk ediliyor. Mesafe yüzünden de genelde kötü sonuçlarla dönülüyor Kaş'a..
Düştüm, Celal Bey çekti röntgenimi..
Zehirlendim, oksijene bağlayan yine O oldu..
Korkarım ki, doğurmak istesem yine O'nu bulacağım karşımda..

E®TY 26-12-2005 19:57

Şu anda EGE TV de canlı yayında İzmirdeki Ağaçlandırma Projeleri için bağışları kabul ediliyor.Yaklaşık 35 adet canlı yayın stüdyo konuğu ve yaklaşık 150 adet de canlı telefon bağlantısı yapılacak. Bu konuklar Sanatçılar, İş adamları, Kurum ve kuruluşlar olacak. Merve Hanım sizin de programa telefon bağlantısı ile katılmanız mümkün olabilir mi? Programda eğer isterseniz siz de telefon ile katılıp bağışta bulunabilirsiniz. Bunun yanında bu kampanyayı www.agaclar.net den duydugunuzu belirtirseniz. Bir taşta 2 kuş vurmuş oluruz. Bilmem ne düşünürsünüz??...

karakedi 26-12-2005 20:11

evimde televizyon olmadığından dediğiniz kişilere ulaşamam.

karakedi 26-12-2005 20:13

kendine dikkat et benim...bizde sağlık sorunlarında gerekirse izmir istikametine yönelmekteyiz.

E®TY 26-12-2005 20:16

Sadece telefonla da ulaşabilirsiniz. Nasıl isterseniz?..

backyard 26-12-2005 21:34

Alıntı:

bakalım ben onun aynı havuçlara saldırıp, aynı kör yarışlara sınavlara girmesini,ömrünün çoğunu ve paçasini çarka kaptırıp maaşlı köle olmasını, ruhuna neşe vermeyen işleri nefret ederek para için yapmak zorunda kalmasını istiyor muyum?
:) kıvılcım duydun mu?

Sefer GİRİŞEN 26-12-2005 21:44

Sayın benim;
Ben de şuanda 2000 nüfuslu küçük küçük bir ilçedeyim.Kötü donanımlı ve eksik personeli olan hastaneye de razıyım ama sadece sağlık ocağı var ve kendimi çok şanslı hissediyorum. Niye mi? Sağlık ocağı 500 metre uzağımda, gecenin her saati nöbetçi doktor var, tam teşekküllü bir hasteneye uzaklığım 72 km.Ama bu sağlık ocağına traktörle bile ulaşamayacak, yolu kardan kapalı köyler var.İşte bu yüzden kendimi şanslı hissediyorum. Halinize şükredin, Kaş hiç de fena yer değil.

KIVILCIM 26-12-2005 22:35

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi backyard
:) kıvılcım duydun mu?

Yooo valla duymadım. Sesli mi cevaplamış karakedi? :P

Ben işimi seviyorum ki? hem de zevkle yapıyorum. Ama İstanbul'u artık sevmiyorum. Hepsi bu.

Hem ben de o köylü kız gibi bohçamı akşamdan hazırlayıp, sabahın körünü bekliyorum ... :P

rehabasogul 27-12-2005 01:01

şimdilik uykusuzluk nedeniyle enteresan oldu seni görmek merve abla:) demekle yetiniyorum:)

benim 27-12-2005 14:03

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi adige
Halinize şükredin, Kaş hiç de fena yer değil.

Kaş kötü demedim ben, yanlış anlamışsınız. Sadece burada da kötü ya da yetersiz olan şeyler var demek istedim.

KIVILCIM 27-12-2005 20:24

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi benim
Kaş kötü demedim ben, yanlış anlamışsınız. Sadece burada da kötü ya da yetersiz olan şeyler var demek istedim.

Benim,

Mesela: Kiralar ne durumda? Ev satın almak isteyenler hangi aralıklar içinde fiyata ev bulabilir? İş kurmak isteyenler ne yapabilir? Aylık ortalama gider normal vatandaş için nedir?

Bunları bilmeden hoppalaaa! hadi doğaya gidelim, çiçek böcek oynayalım demek mümkün olabilir mi?

Tüm bunların dışında Kaş'ın kış nüfusu nedir? İnsanları nasıldır? İnsan severler mi? :)

Biraz da bunlardan bahsetmek gerekmez mi?

Bazen hani tepem atmıyor değil! Bir gün zaten öyle olacak gibi... Topladığım gibi pılı pırtıyı yallah, ver elini memleket...

Geçmişte de yapmıştım bunu: Üniversitenin son yılında 3 arkadaş bir bodrum katı tutmuştuk. Tuttuğumuz zaman 15 gün temizlik yapıp, örümcek ağlarını yok etmiştik... O'na göre düşün işte! Sonra bir gün yattığım yatağın sokağa bakan penceresinin önünde, perde kendi kendine oynayınca, yataktan fırlayıp, elbieselerimi giyip, elime geçen kıyafetlerimi de valizime koyup, gece yarısı sokağa düşmüş ve o eve bir daha gitmemiştim.... :) Hani yabancısı da değilim, valiz toplamayı bilirim.

Cihangir 29-12-2005 09:35

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi karakedi
bakalım ben onun aynı havuçlara saldırıp, aynı kör yarışlara sınavlara girmesiniı,,ömrünün çoğunu ve paçasini çarka kaptırıp maaşlı köle olmasını,ruhuna neşe vermeyen işleri nefret ederek para için yapmak zorunda kalmasını istiyormuyum?
bu benim iyi evlat yetiştirme tarzım değil.

ona öğretmek istediklerim düşünüldüğünde hatta sırf bu nedenle bodrum iyi bir yer...hepinizin çoçuğundan önce ve iyi yüzecek sörf ve yelken yapacak dalacak,,burada kayak da yapamaz ama kaymak istesin ben onu dağa götürürüm dkul işterse okula..

sorun ne biliyormusunuz?
size satır arası verilen burada en iyiyi yaşadiğiniz realitesi, ütopya..
yalan hatta..


"İnsanın içinde olacak".. Ne kadar güzel bir yaklaşım !

Ben kasaba ve köy ilkokullarında okudum.. 5 sınıf tek öğretmenle aynı derslikte nasıl ders yapar çok iyi bilirim..
Ben yatılı okul sınavlarını derecelere girerek kazandım.. Yatılı okullarda okudum.. Yatılı okulun da ne demek olduğunu çok iyi bilirim..
Paçamı çarka kaptırdığım an, bu sınavları kazandığım anmış meğer..
Yıllar sonra meslek lisesini bitirdiğimde göreve başlamak, mesleğini eline almak, büyük bir başarı olarak görülüyordu.. Meğer maaşlı köle olmuşum..
Yıllar sonra anladım ki; bütün bunların tamamı başarısızlıkmış!!

Merve hanım haklı..
Henüz 5 yaşındayken okuma ve yazmayı bilen, 4 işlem ve fazlasını bilen, ingilizce milyona kadar sayabilen, sonraki yıllarda girdiği sınavlarda dereceler elde eden, bu sınavların en büyüğünde yani üniversite sınavında da, okumak istediği ODTÜ'nün bölümüne gerekli puanın fazlasını alan, ama göreve başlaması, para kazanması gerektiği için tercihlerinde bu okullara yer veremeyen çocuk, başarısızdır bence..

Köy ilkokulunda öğretmen olan babamın, bizi yatılı okula göndermekten başka şansı yoktu ki .. Hatta bu çok büyük bir şanstı bizim için..
Meslek lisesini okuduktan sonra göreve başlamaktan başka da şansımız yoktu bizim.. Bunun adı "kendini kurtarmak"tı.. ODTÜ'ye, Bilkent'e, puanın yetse ne olur ki ?

Tüm bu başarısızlıkların tek bir sebebi vardı. Maddi imkansızlık..

Backyard'ın bahsettiği de bu.. Verilen cevaptan da anladığım, Merve hanımın da bu konuda çok düşünüp, tereddütler yaşamış olduğu..

Verdiği tepki, konuya bakış açısı beni çok ilgilendirmez elbette..
Merve hanımın çocuğu hepimizin çocuğundan önce yüzme öğrensin, önce sörf yapsın, sözümüz yok..

Biz doğayı seven, insanı seven, ayrım yapmaksızın çocukları seven ve onların geleceğini kendi neslimizin kötülerinden korumaya çalışan bir grup arkadaşız..

İçimizde, devlet kurumlarında çalışmakta olan, emekli olan, okuduğu okul bittiğinde çalışacak olan pek çok maaşlı köle var.. En azından pek çoğumuzun annesi babası böyle maaşlı köle..

İstanbul'un Nişantaşı ile Anadoludaki bilmem ne köyü'nün insanı ayrı dünyalarda yaşarlar.. Bu sitedeki arkadaşların hepsi böyle farklı farklı hayatlar yaşıyorlar..

Merve hanım cevap verir mi bilemiyorum ama yine de soracağım..

Ben, sizi agaclar.net dünyasından birisi olarak düşünmüştüm.. Yani bizden birisi gibi.. Hani o, çocuklarımızın geleceğini kendi neslimizin kötülerinden korumak için çabalayan arkadaşlardan birisi gibi düşünmüştüm.. Pek çok arkadaşım da böyle düşünüyor sanırım.. Buna da çok sevinmiştik..

Ben şimdi merak ediyorum.. Çocuğunuz büyüdüğünde, ola ki yolu böyle Anadolu'da bir köye düşerse.. Oralarda yaşamayı tercih eder veya buna mecbur kalırsa. Sabahları uyandığında mis gibi havayı içine çekerken seyrettiği ormandaki binlerce ağacın, maaşlı bir köle tarafından dikildiğini bilecek mi acaba ? Hatta bir zamanlar, annesiyle o maaşlı köle'nin aynı siteye üye olup, doğa için birlikte mücadele ettiklerini..

Bütün bu yazdıklarım kesinlikle tepki olarak algılanmasın.. Sadece soracağım sorunun doğru olarak algılanması için zemin hazırlamaya çalıştım..

Merak ediyorum..

Siz kendinizi bizden birisi gibi görebiliyor musunuz ? Maaşlı kölelerin de olduğu bir arkadaşlık, dostluk ortamında, doğa için mücadelemize bizden biri olarak destek verecek misiniz?

Yoksa, "röportajım biter çeker giderim" mi diyorsunuz ?

oktars 29-12-2005 11:19

Yanlış anlaşılmasın bu "maaşlı köle" lafı banada ters geldi.Bu milletin büyük bir çoğunluğu bu bahsedilen katogoriye giriyor.Bu kişiler maaşı eline geçmeden devlet tarafından vergi olarak kesilen bir kesim ve bende dahil olmak üzere bir çok kişi bu sınıfta.Ben kendi adıma konuşuyorum babamdan yüklü bir miras kalmadı, kısa yoldan zengin olmayıda bilmem, ticareti de herkez yapamayacağına göre maaşlı köle olmaya mecburuz.Bende sizin gibi çocuğumun iyi bir eğitim almasını iyi yerlerde olmasını isterim fakat devletin bekası için birilerinin bu işleri yapması gerekiyor.Sizin çocuğunuz yapmazsa başkasının ki yapacak.Bu devran böyle dönecek...

eskimo 29-12-2005 15:30

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi karakedi
ben onun aynı havuçlara saldırıp, aynı kör yarışlara sınavlara girmesiniı,,ömrünün çoğunu ve paçasini çarka kaptırıp maaşlı köle olmasını,ruhuna neşe vermeyen işleri nefret ederek para için yapmak zorunda kalmasını istiyormuyum?

..

bu insanlardan ne kadar çok var,
eskiden çocuklar,öğretmen,doktor, olmak isterdi,
şimdi hiç öğretmen,doktor olmak isteyen çoçuk duyuyormusunuz?
son 20 yıldır işletme,iktisat ünv.kapasitesi hiç olmadığı kadar çok değilmi?
çocukların tek derdi,büyük bir şirkete kapağı atmak.
şark hizmeti yüzünden tüm doktorlar,öğretmenler özel hastanelere,okullara kaçmadımı?(doktorlar tükenmişlik sendromu yaşıyormuş)
maaşlı köllelik tabiri bütün bunlardan sonra çıktı,
ve buna tepkininde olması gerekliydi,
bir anne babanın bu çarka çocuğunu dahil etmek istmemesi çok normal.
Benim eşim maaşlı özel bir köle, çünkü başka sansı yoktu, ve tek hayalimiz bir gün bir ege kasabasında hayatımızı geçirmek,ama bunun için paramız yok hayallerimiz var,bunun sebebi de kesinlikle doğa sevgisi.
biz doğa severler hayellerimiz gerçekleşmese bile, gittiğimiz ormanlarda bir gün böyle bir yerde yaşama isteğimiz ile bir ağaç daha tanıyalım.
ve çocuklarımıza para kazanmak ile doğa severliğin ayrı şeyler olduğunu anlatalım.Bir mühendisin doğa sever olması için orman mühendisi olması gerekmesin,makine mühendisine de doğayı sevdirirsek,fabrika atıklarını güzelim nehirlerimize akıtmaz belki.
belki o zaman 2 B yasası gibi yasalar çıkarmaya çalışan politikacılarımız da olmaz.
Bana kalırsa,sistemin yanlışlığını bunu istemeyenlere yüklemek doğru değil.

malina 29-12-2005 15:59

Aslında hep birlikle yer aramaya mı başlasak?

agaclar.net köyü yapsak bir yeri :)

backyard 29-12-2005 17:34

:( yapalım yahu
komün hayatı yaşayalım
ben hamakta yatayım :)

KIVILCIM 29-12-2005 17:38

Avukatı değilim ama :) orada "maaşlı köle" sözü ile kastedilen, maaşlıların köle olduğu, işverenlerin ise farklı bulunduğu manasında değerlendirilmemeli. Bence tamamen iyi niyetle söylenmiş bir söz.

Maaşlı köle ya da maaşsız köle.... hayatın içinde bağımlılığımızı, işe, eve, trafiğe bağımlılığımızı, doğadan uzak oluşumuzu ifade ediyor. Öyle değil mi? Hepimiz hayatın zorlamalarına bağımlıyız. Bağımlı olmak ise köleliktir.

KIVILCIM 29-12-2005 20:05

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi backyard
:( yapalım yahu
komün hayatı yaşayalım
ben hamakta yatayım :)

:) Aklın fikrin hamakta...

benim 29-12-2005 20:55

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi KIVILCIM
Benim,

Mesela: Kiralar ne durumda? Ev satın almak isteyenler hangi aralıklar içinde fiyata ev bulabilir? İş kurmak isteyenler ne yapabilir? Aylık ortalama gider normal vatandaş için nedir?

Bunları bilmeden hoppalaaa! hadi doğaya gidelim, çiçek böcek oynayalım demek mümkün olabilir mi?

Tüm bunların dışında Kaş'ın kış nüfusu nedir? İnsanları nasıldır? İnsan severler mi? :)

Biraz da bunlardan bahsetmek gerekmez mi?

Kaş nüfusu 8000. Ama yaşam merkezinde görülen insan sayısı bence 500 bile değil. Çoğu köylerde yaşıyor. Bizim olduğumuz yerde(merkezde), turizmle ilgilenen insanlar, sezon biter bitmez toparlanıp büyük şehirlere ya da tatile gidiyorlar. Kendi açımdan anlatayım burayı size. İrtibat halinde olduğum insan sayısı 30'dur sanırım.. O kadar boşalıyor ki buralar, yazın o cıvıl cıvıl zamanda ne kadar yorulduğumu anlıyorum bugünlerde. Hani sizin İstanbul'dan tatile gittiğinizde ilk hissettiğinize benzer şeyler.. Tam bir tatil oluyor benim için. Geçen sene ilk kışım yaklaştığında insanların gidecek olmalarından ürktüğümü hatırlıyorum; sonra düşünmüştüm, "İstanbul'da görüşmek istediğim kaç tane arkadaşım vardı ki" diye..Bunun cevabını bulunca tedirginliğim geçmişti. Bu kış da öyle oldu. Edi büdü durumları söz konusu.. Çünkü Kaş'ın yerlisi sonradan göç edenlerden pek hoşlanmıyor, sonradan göç edenler de onlardan..Benim henüz böyle bir kanaatim oluşmadı. Ben tarafsız durumdayım.. Var olan az sayıdaki arkadaşlarımdan gidenler gitti, kalanlar da bana yetiyor..

Gün erken başlıyor. İşini bitiren oltasını alıp balığa gidiyor. Telefonlaşmak randevulaşmak falan gerekmiyor çünkü gidecek başka yer yok.. Ya yürüyorsun ya da balık avındasın.. Diğer seçenek de evinde kalmak, ev toplantıları..vs
Çok az restoran ve bar var açık. Ama özel bir durum olmazsa çok tercih edilmiyor.

Ben 2+1, bahçeli bir evde oturuyorum. 3dk yürürsem, nereye istersem ulaşabiliyorum. Alışveriş merkezlerine ya da denize.. Çok güzel bir noktadayım. Böyle bir dairenin buralardaki kirası 500-600.- YTL civarında. Ama 15dk yürüme mesafesine çıkarsanız kiralar 200-400-YTL arasında değişiyor, eve göre.. Kış aylarında klimayla ısındığım için 60.-YTL gelen elektrik faturam yaz aylarında genelde gelmiyor. Birkaç ayı biriktirip öyle gönderiyorlar. Su faturam da bu ay 8.-YTL geldi. Ödemeyi unutmuşum ama belediyedeki adam geçen gün yolda görüp hatırlattı. En çok hoşuma giden de bu zaten. İnsanlar kimin nerede oturduklarını bilircesine tanışıyorlar. Postacının beni bakkalda görüp de faturalarımı vermesi bu senenin en duygulandığım anlarından biriydi mesela. Kendimi ünlü biri gibi hissetmiştim ilk defa.

Satın almak anlamında pahalı burası. Çünkü yabancılar tarafından çok rağbet görüyor ve fiyatlar inanılmaz yüksek.. 250.000euro'dan başlayan fiyatlarla ev alınabilir merkezde. Üst semtlerde 60.000euro'dan apartman dairesi alınabilir.

Ne iş yapılacağına gelince, onu bilebilsem zaten ben yaparım :)
İlk sene otel işlettim ben. Hoşlanmadım o işten. Bu yaz gümüş ve kitap dükkanım vardı. Kötü gitti. Önümüzdeki yaz dalış okulu işleteceğim gibi görünüyor şimdilik.. Bakalım o nasıl gidecek...
İlk gelenler ve düzgün çalışanlar her yerde olduğu gibi burada da almış yürümüş. Bundan sonrasında kazanmak için ya olmayan birşeyi yakalamak lazım ya da yemek işi yapmak.. Ne varsa yine restoranlarda var çünkü..

Kazanmak her yerdeki gibi burada da zor. Ama yaşam kolay, güzel ve huzurlu olunca; insan, direnebildiği kadar direnmek istiyor.

karakedi 29-12-2005 21:31

cihangir ,sizlerin ne olduğunu bilemem o nedenle sizler gibi miyim bilemem tek bildiğim doğayi severim ve sayarım.kendimce nacizane uğraşlarimi **** bu ülkeye kaç ağaç diktiğimi anlatmam, hangi afete pere yolladığımı **** köyde okuttuğum çocuk olup olmadiğini da söylemem.evlenirken eşime bile vermediğim sozü sonsuza kadar bu sitede kalacağım diyerek sizlere de veremem.
para yaratma **** hayatımıza bolluk ve bereket yaratmanın yollları var.
ne iş yaparak para kazanacağı leyle nın sorunu..ama her ne olmak istiyorsa destek olurum,meraklanmayın eğer bilim adamı olmaya niyetlenirse karışmam..ben onun seçimlerine saygi duyuyorum.
ama ülkeyi kurtarmaya **** düzenle uğraşmaya niyetim **** ilgim yok.

KIVILCIM 29-12-2005 21:44

Alıntı:

ya da yemek işi yapmak.. Ne varsa yine restoranlarda var çünkü..
Cevabı bulmuşsun zaten.

Bak bence dalış kursu falan deneme! Umduğunu bulamayabilirsin. İnsan hayatında ikinci işte de başarızlık, çok kötü sonuç verir. Küçük bir kafe aç, açamıyorsan küçük bir balık restaurantı işlet.. Sen o işte başarılı olursun.

İnşallah her şey gönlünce olur.

benim 29-12-2005 21:58

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi KIVILCIM
Cevabı bulmuşsun zaten.

Bak bence dalış kursu falan deneme! Umduğunu bulamayabilirsin. İnsan hayatında ikinci işte de başarızlık, çok kötü sonuç verir. Küçük bir kafe aç, açamıyorsan küçük bir balık restaurantı işlet.. Sen o işte başarılı olursun.

İnşallah her şey gönlünce olur.

Balıkçıyı sen gelince aç.. Cafe işi de istemem ben. Yeme içme işleri yapmak için bu konuda olağanüstü yetenekli ve hevesli olmak lazım...
Bir de ben burada yaşamak derken gerçekten yaşamak istiyorum. Gıda ile ilgili bir işte o kadar çok işyerine bağlanmanız gerekiyor ki, İstanbul ya da Kaş olması arasında fark olmuyor.

karakedi 29-12-2005 22:05

hala kendi bilgisayarım yok ve hala kendi evimde değilim henüz bu sitedeki her satırı okuyamadım neler yapıldığını görmek güzel.neye destek dlunur nasıl olunur yarın evime gelecek olan arkadaşınızla konuşucağım zaten.
bilmeniz gereken benim çok fazla özgür olduğum..kendim bile kendimi kısıtlamaya cüret etmem pek sık.
laflar yanlış yere gidiyor,sanki ben çalışmayı, para kazanarak geçinmeyi aşağılıyormuşum gibi bişiler algılandıysa maksatım o değil.kendim bizzat tatilsiz 7 yıl çalıştım. sadece yaşantımı vi bazı fikirlerimi değiştırdım para hakkında-para kazanmaya devam ettım.,
hergün saatlerce de iş yaparım doğa da,,çünkü yapmayı ilk tercih ettiğim iş şimdilik o..param biterse oasis de burgercı da maaşlı kölelik yapar yinede mankenlik yapiim diye istanbula dönmem.bu konuda son tercihim doğa da yaşamak. burada ğeçinmek için gerekirse balık tutarim..

Cihangir 29-12-2005 23:18

Merve hanım, sizin sözlerinizin kötü niyetli sözler olmadığının farkındayım..
Ancak, alışkanlıkla söyleniyor bile olsa, bu "köle" kelimesi beni rahatsız etti..

Kendi adıma konuşmam gerekirse, kişi ya da kurumların güçlerini değil, başarılarını önemser ve takdir ederim.. Bu nedenle o kelimeyle aram pek iyi değil.. Hele o tanıma pek çok arkadaşım da giriyor ki, benim dışımdaki olası rahatsızlıkları da anımsatmak için yazdım o yazıyı..

Ben asıl "Siz kendinizi bizden birisi gibi görebiliyor musunuz ? " sorusuna cevap bekliyordum.. Anladığım kadarıyla ortak paydamız olan doğa sevgisinde buluşuyoruz..

"doğa için mücadelemize bizden biri olarak destek verecek misiniz?" diye sorarken bahsettiğim destek, bizim yaptıklarımızdan farklı birşey değildi.. Bir fotoğraf, bir yazı, forumda isminizin görülmesi bile destektir bizim için..

Sevgiler..

backyard 30-12-2005 08:18

bu kendini nasıl gördüğüne bağlı

o kelime bana uyuyor mesela, çünkü yaptığım işi sevmiyorum, dört duvar arasında tüm gün pc başında oturmayı da hiçbir zaman sevmedim, para için çalıştığımı söylüyorum ve alışık olduğum rahatlıktan vazgeçemediğim için belki de daha düşük ücretli bir yerde çalışmayı göze alamıyorum ya da doğayla içiçe geçmiş bir yerde bir lokantada gidip asgari ücretle garsonluk yapamıyorum

hayatı önceliklerin belirler

gidemiyorsan bu kesinlikle senin tercihindir
yoksa "çocuğum, para, şu, bu" bahanedir

kısaca rahata alışmışızzz

karakedi 30-12-2005 09:18

o alıştığım rahat birgün nazik popomu pek acıtır olmaya başlatmıştı ama.
.tek bir kuru temiz tshirt ve tek ayakkabı pantolonla ve sadece şilte ve battaniye ile ve sırt çantası kadar eşya ile sal beni dağlara aylarca yaşar ve de mutluluk dolarım ama benimde sorumluluklarım var.yediği yere kadar yaptım.
doğa canlıdır .onu onare etmeye başladıkca karşılık mutlaka alırsınız.her mana da...
ben beni acıtan herhangi bişi de önce kendime bakarım.köle beni rahatsız etmez.tanım belli,gönlünün olmadığı herşey,,,geçinmek için bunu da yaparım ama farkında ve kontrolünde kalırım.kendimden vazgeçemem.vazgeçtim denedim çünkü ondan biliyorum.o kendim ki ona iyi davrandıkca beni doğaya yani dünya daki cennete alıyor yolluyor önümü hep açıyor
.siz bir kere zihninizi değil de kalbinizi dinleseniz sonra buna güvenseniz evren önünüze açılır bolluk bereket ve sağlık sizin olur ve öyledir.neyse...
köle lafından rahatsız hisseden herkese tavsiyem kendilerine niye diye sormalarıdır.verecekleri her kendi savunmaları aslında neden gidemediklerini onlara söyleyen aynı ses olabilir yani buradan kendimizi yakalayabiliriz.seni belkide uçmandan alakoyanda aynı...
yarın biliyorum güzel sorular gelecek.anlatırım fikrimi..

eskimo 30-12-2005 10:32

bazı kuşlar, kıtaları aşar bazıları kısa mesafeler uçar.
Kentlere yakın cevrelerde,orman,göl,deniz kenarında lüks evler yapılıyor ve
peynir ekmek gibi satılıyor,ama yazlık zihniyetinden ileri gidemiyor.
sizce onlar özgürmü?
doğa ile barışık ve elelemi?

Cihangir 30-12-2005 10:34

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi karakedi

köle lafından rahatsız hisseden herkese tavsiyem kendilerine niye diye sormalarıdır.verecekleri her kendi savunmaları aslında neden gidemediklerini onlara söyleyen aynı ses olabilir yani buradan kendimizi yakalayabiliriz.

Ben seni çok iyi anladım Merve, rahatsız olma özgürlüğüm var, üstüme gelmeyin.. ;)


( http://media.ankara.edu.tr/~erdogan/bilimutopya.htm adresinden alıntıdır )

" aldığı ücretin cebindeki gecici şişkinliğine bakıp kendini egemen sınıfın arasına katmak ve egemen ideolojinin yaydığı umutlara diş atarak bir parça koparmayı özgürlüğün, fırsat eşitliğinin, demokrasinin göstergesi sanmak doyurucu bir his olabilir, fakat bu doyuruculuk kapitalist düzenlerde belli sınıfların ötesindeki insanlar için oltaya yakalanan balığın kendini doyurdugunu sanmasına benzer; Birkaç balığın oltadakinin kenarlarını dişlemesi veya önemli bir parçayı kapması ne balığın içinde yaşadığı suyu, ne yemi, ne oltayı ne oltayı tutanları ne de oltayı tutanları tutanları olduğundan ayrıi birşey yapar, değgiştirir
....... Kısaca, eger ücretli\maaşlı kölelikten kurtulmanın materyal olanaklarını elinde tutmuyorsan ve senin yaşam olanakların\koşulların baskalarının elinde, kontrolunda ve bu olanakları ancak bu başkaları için (devlet dahil) çalışmakla sağlayabiliryorsan, kusura bakma ama, kendini kendine ve yaşam koşullarına sahiplik iddiasından\hayalinden vaz geçmen, ve özgürlüğünü kazanmak için kendin gibi olanlarla dayanışma kurman zamanı çoktan geldi ve gittikçe de zorunluluğu artmaktadır. Bilim ve Utopya bu zorunluluğu ifade eden bilim ve utopyayı sunarak bilime ve utopyaya insanıin insanca gerçeğini katmaktadır."

Şimdi kim balık, kim balıkçı karıştırdım !

Ben balık olamam çünkü oltalarım var, balık tutuyorum ? :D

Oltayı attık, Backy kaptı yemi.. Sazaaan.. :D

Yok yok sazan da olamaz, çünkü 20.000 feet'te sazan olmaz..

Olsa olsa uçan balıktır.. :cool:

Kaşınoorum galiba.. :rolleyes:

karakedi 30-12-2005 10:48

.doğayı ne kadar hakettiklerini ben yargılamam..bodrumun yazlıkları rezalet asıl...ben kimin evi ne kadar lüks bakamam utanırım.komşum açken oturup löp löp yiyemem de..evimde yaşantımda bir abartı benim ayıbım olur ama bişiler iyi görünüyor ve meraklanıp soru sorduruyorsa cevabı da dinlemek ve eleştirmemek gerekir.katılıp katılmamak yapıp yapmamak serbesttir.
ben alinganım galiba:))))))

eskimo 30-12-2005 11:13

bence onlar doğanın içinde değiller,
bu bir taklit,
gercek doğal ortam,çiçeği ile böceği ile yaşamak.
Bir yaz sarozda devlet kampına gitmiştik,görmediğm kadar çeşitli böcek,bitki gördüm,
doğa illa çiçek ağaç değilki,onlarla yaşayan canlılarda en az onlar kadar güzel,
değilmi?
Oradan, o evlerde oturanları kıskanıyor gibi görünmedim değilmi?
bende alıngan olabilirim :))

Cihangir 30-12-2005 11:24

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi karakedi
komşum açken oturup löp löp yiyemem de..

Ben demiştim "bizden biri" diye.. :)

sezinci 30-12-2005 13:19

Ben aybala ile karakedi arasında bir benzerlik görüyorum. Laf hazır hemen:)

aybala 30-12-2005 16:14

karakedi beni evlat edinecekmiş zaten
azıcık fazla gelişmiş evlat ama olsun
:)

arkadaşlar yarın karakedi ile görüşmemiz var...
dersime çalışamadım
sorularınız varsa bana özel mesaj atın,
söyle değişik bir şeyler olsun
;)

Cihangir 30-12-2005 18:30

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi yılmaz
Ben aybala ile karakedi arasında bir benzerlik görüyorum. Laf hazır hemen:)

Bu demektir ki, yarın benim kulaklarım çok çınlayacak çoook ! :(


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 07:29.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025