03-01-2006, 15:40 | #122 |
Ağaç Dostu
|
Yılın en....leri... 20. yıl sınıf toplantısı organizasyonu Giriş dirseği açınımları Bilgisayar yenilenmesinden dolayı yedekleme işleri İsmi lazım değil birilerinin bır bırları Neyse kusurumuz olmuşsa affola bitti sanırım Karakedi'ye çok teşekkürler Böyle işte... (malina bunu benim için mi hazırladın?) |
03-01-2006, 15:59 | #123 |
agaclar.net
|
Eline sağlık :) Çok keyifli bir sohbet olmuş görünüyor. İkinize de teşekkürler... Sen dahil birkaç kişi için hazırladım, onlar kendilerini biliyor :) |
03-01-2006, 16:35 | #124 | |||||
Ağaçsevermiş..
Giriş Tarihi: 13-02-2005
Şehir: Bahçeşehir/İstanbul
Mesajlar: 131
|
Eline sağlık. Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
HTML Kod:
Ya hayvan? Neyse düzelt bari Ben çok beğendim. Umarım ikincisi daha iyi olur. |
|||||
03-01-2006, 17:21 | #128 |
Ağaç Dostu
|
Aybala, yaptığımız zıpırlıklara bakıp da, el emeğini, göz nurunu takdir etmiyoruz sanma sakın.. Teşekkürler, ellerine sağlık.. Ayrıca bizleri kırmayan, dahası sabrını zorladığımız zamanlarda (özellikle benim yazdıklarımda ), yazılanları olgunlukla karşılayan ve bizden dostluğunu esirgemeyen Merve'ye de teşekkürler.. Bu topiğin içinde yazdığımız, röportajla ilgisi olmayan yazılara katlanan arkadaşlara da teşekkürler.. Ya, kısaca herkese teşekkürler işte.. |
04-01-2006, 07:56 | #129 |
doğasever
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
|
rica ederim.zevkti.bu kadar mı? |
04-01-2006, 09:27 | #131 |
doğasever
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
|
arkadaşlar, biraz bilgi nihayet verebilirim,(çünkü bazen bazılarınıza cevap vermekte gecikiyorum.evde nete girebilen eşime ait bir mac laptop var ve ancak evdeyken kullanabiliyorum ) kıvılcımcım,aybala beni hiç sıkmadı ama türkü söyleyebildiğini bilseydim keşke... gelişi iyi gidişi ani oldu.malum yılbaşı... işimiz tam bitmemişti ama dünyanın en çılgın diş hekimi benimle görüşmek için eve geldi ve aybala kaçar gibi apar topar gitti.Ben ikisinin arasında kaldım.birine kal diğerine otur bekle diyemedim.(aslında kalsaydın gerçek deli nasıl olur görecektin))) kayıt cihazı olmaması pek tuhaf değil..hele ki kaç gerçek gazetecinin ööle geldiğini zamanında,bilseniz.Bu nedenle eskiden bende vardı gerekirse ben dava açayım mahkemelerde ne dediğimi ispat edeyim diye...eski cihaz bodrumda tabii... ama belirtmem lazım,ne dediğimin değiştirilmediği ender röportajlardan biriydi. sadece, sadece...ay nasıl desem? bu muydu yani tüm sorular? ben daha derin bir ilgi alaka ve daha fazla soru bekliyordum)))))) oysa sorulabilecek başka şeylerde vardı.ve bu aybalamın sorunu değildi. aslında bence 2 3 kişi dışında kimse soru sormamış hissi yarattı.Bari o 2 -3 kişi bize gelseydi sohbet ederdik. tek kafama takılan bu..boşverin imla kurallarını..ben zaten her kuralı neredeyse boşvermişimde,içerik eksik bence... gıdıklarsam konuyu,ben olsam bana neleeeerrrrr sorardım.:P |
04-01-2006, 09:55 | #132 |
Ağaç Dostu
|
Bence Aybala fazla özele dalmadan sitemizde yayınlanacak siteye özel bir röprtaj yapmış. Bundan fazlası magazine girerdi. Magazinel röportajları da başka dergiler, gazete ve televizyonlar yapsın. Teşekkürler Aybala, Teşekkürler Karakedi. |
04-01-2006, 09:56 | #133 |
doğasever
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
|
ve sevgili cihangir, bir yerlerde okumuştum ama unuttum, kaynak gösteremesem de fazla noktalama işareti için hiperaktif ve geveze kişilik yazıyordu.bende tutuyor da...-))) |
04-01-2006, 10:00 | #134 |
doğasever
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
|
oooooo yılmaz kardeş, aybalam fazla özele girseydi belirtirdim. kasteddiğim o değil.. benim en çok sevdiğim 3 ağaç ne o zaman?? sanırım herkes biliyor:PPPPPP ayrıca çok özel bir sohbetimiz de oldu ama off-record yani yazılmasın dedim yazmadı mesela...saolasın aybalam.. |
04-01-2006, 10:03 | #135 |
Ağaç Dostu
|
ses kayıt cihazını alıp tekrar geliriz karakedi benim hafızam tehlike alarmı vermeye başlamıştı bir de dr bey gelince, şu nezaket kuralları gereği gitmek mi zor kalmak mı zor durumu oldu ben de biraz şu aşama da yazının sonuna virgül koyduk sayalım... |
04-01-2006, 10:03 | #136 |
doğasever
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
|
alınmak yok di mi? sanki fikrimi söyleyince yılmaz savunma yapmış gibi geldi.site gündeminde yer işgal edip tatmin duyma niyetim yok zaten karakedinin burada son günü olabilir. |
04-01-2006, 10:09 | #137 |
doğasever
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
|
olur aybalacım..bence hiç sorun yok zaten halimi durumumu gördün..ne zaman istersen ara... |
04-01-2006, 10:56 | #138 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Hem aramızda kalsın İstanbul toplantısı yapılırda ben de katılırsam Aybala'nın hışmından kurtulmak için durumu düzeltmem lazım. Bu kadar laf ettikten sonra Aybala ile karşılaşmak ne kadar büyük tehlike düşünebiliyor musun? |
|
04-01-2006, 11:30 | #139 |
doğasever
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
|
ben kırılmayan bir maddeden imal edilmişimdir.meraklanma..karakedinin son günü ama bunun hiç birinizle ilgisi yok.nedeni her zaman dediklerimin yazdıklarımın ardındayım ama kimliği tamamen açık olarak ve tamamen tanınarak herhangi bir forumda faaliyet göstermek hak diil..aslında adil değil..karakedi gider yerine hergünkü gibi yeni biri girer.bende aranızda kaynarım.kimse de az girdi çok girdi demez.karakedi sadece olması gerektiği kadar kalır **** cevaplar.walla hiç birinizle **** kırılma alınmayla ilgili değil..karakedi böyledir. karakedi merve ildeniz demektir ama merve önal kim bildirmem))) |
04-01-2006, 12:28 | #140 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Şöyle diyelim.. Beynimiz çok hızlı üretiyor, frenlemekte zorlanıyoruz ! Giderayak beni dillere düşürdün ya, alacağın olsun.. Şimdi yeri geldikce laf edecekler bana.. Yılmaz, aybala, backy, sevelim, spooky ve hatta malina... Ooff of.. Neyse ya, ben onların hepsine birden yeterim.. |
|
04-01-2006, 12:49 | #141 |
Ağaç Dostu
|
Röportajı gece çok geç saatte okudum.. Ayrıntıya girip, sizi yorumlara boğmak istemiyorum.. Sadece, birkaç cümleye takıldım.. Çoook hoşuma gitti.. Beni de ilgilendiren kısmı.. "Korkulara sarılmak".. Şimdi daha iyi anlıyorum "senin korkuların yok mu ?" diye neden sorduğunu.. Senden çok şey öğrendiğimi, bilmeni isterim.. Ya da biliyordum da, senin hatırlatman çok etkili oldu diyelim.. Teşekkürler Merve.. |
04-01-2006, 12:53 | #142 |
doğasever
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
|
kesinlikle biliyordun .neyi bilmediğini sanıyorsun ? asıl ben varoluşa ve eşzamanlılığa ve vesile olan herkese çok teşekkür ederim. dostluğunuz hiç bitmesin ve yaptığınız amacınızı aşsın. ve öyledır))) |
04-01-2006, 14:28 | #143 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
Yuvarlak laflar etmemek için ete kemiğe bürünmüş olmak gerek. Kim olduğunun anlaşılmaması için miş/muş'lu konuşmalar yapmak hem yazan için sıkıcı hem okuyan için fazla kapalı ve yararsız olacak... Yani sen Merve'de olsan burada herhangi biri kadar önemlisin. Röportajın nedeni diyecek şeylerin var diye... Ayrıca röportajın ilk etabı bitti, devamı gelecek sanırım :) Ama önce ilk röportajda kafamıza takılanları sormaya başlayalım. Ben başlıyorum :) 1. Çekip gideceğin bir yer olması için, gerekmeyen bir havuz yapmaya bile yarayacak kadar birikimi, çalışarak kazanamasaydın (her çalışan bunu gerçekleştiremiyor biliyorsun) ne yapacaktın? ...Ben de aileme bu bedeli ödedim. Onların dediklerini yapıp, paramı kendi istediğim işten kazanınca da herkesin istediği oldu... demişsin. Buradan, çekip gitme fikrinin en başından beri aklında olduğunu, yeterli parayı kazanıncaya kadar beklediğin anlamını mı çıkarmalıyız? Tabii ailenin buna karşı olduğunu da... 2. ... Bodruma ilk gittiğimde burada yaşama fikri kafamda oluşmuştu. O zamanlar 18 yaşındaydım. Bodruma ilk gittiğimde burada yaşama fikri kafamda oluşmuştu. O zamanlar 18 yaşındaydım ... ... Ben 18 yaşına kadar babamdan para aldım... ... okulumu bitirdim ve bir mesleğim oldu. İşletme fakültesi mezunuyum. Bu dönemde mankenliğe başladım. ... Monotonluk hiç bana göre bir şey değil. 16 yılın sonunda epey monotonlaşmıştı mankenlik bana göre... 16 yıl mankenlik, daha doğrusu yaşamak istediğin hayatla örtüşmeyen bir iş yapmak çok uzun değil mi? Motonluğa dayanamayan bir yapısı olan biri için özellikle... Yani şunu demek istiyorum, büyükşehri bırakış için "bardağı taşıran" bir damla var gibi görünüyor. Nedense bunu dile getirmediğini düşünüyorum. 3. Düşünü gerçekleştirmek için Serdar'ı 5 yıl beklediğini söylemişsin. Hayır gelemem deseydi neleri, nasıl çözecektin? Mesela söylediğin gibi daha ıssız bir yere mi gidecektin? Hayal kurmayı seviyor ve beceriyorsun, o ıssız yerdeki yaşamını kurgular mısın? Başkalarına da soru kalsın diye burada kesiyorum :) |
|
04-01-2006, 15:24 | #144 |
doğasever
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
|
sevgili malina, sevgili peşmelba çok özel biri ve kimliğini saklamamak onun tasarrufu..inanki bu karar forumla ilgili değil internetle ilgili...aslinda bu anlamda ben zaten kendi forumumda vaktiyle burnuma kadar battım.ama bazı nedenlerden dolayı benim özel tercihim bu..karakedi merveildeniz'i ilgilendiren her durumda gelir sorular çok mantıklı birazda cevaplarımın tarihsel sıra içermemesi nedeniyle kendi içinde bile çelişkililer varmış gibi.. cevap veriyorum))) şehrin tam göbeğinde ne fakir ne zengin bir aileye ait olarak doğdum.babam öğretim görevlisi olarak eğitim takıntılıydı.bense kesinlikle o amaçla doğmamışım..adam hayatı boyunca benim geleceğim için endişe duydu.bıraksaydı ben 7 yaşında bale ve dans için herşeyi bırakırdım ve iddialı bir balerin olabilirdim.neyse böyle olması gerekiyormuş,terler hastalanır okulda geri kalırım diye günlerce gözyaşı dökmeme rağmen baleye göndermedi.aslında gönderdi ama ilk grip oluşumda men etti ki bu bence daha da kötü.şişli nişantaşına hapsettiler ,ev okul arasında sıkıştım.apartmanda büyüyeniniz var mı bilemem ama eğer benim büyüdüğüm şekilde ne ağaç nede arkadaş sahibi olamamışsanız ilk okul turu bodrum gezimde sizde benim gibi allahım varsa eğer dünya da böyle yerler ben niye orada yaşıyorum? bende birgün oralarda yaşamak istiyorum derdiniz. 18 yaşında aklı bi karış havadayken insan pek herhengi bir yere demir atmayı düşünmez,bende düşünmedim ama kafama birgün şehirde değil deniz kıyısında-burası ağaç içeriyor ama deniz aşığıyım ben aynı zamanda-ve doğa da yaşamayı koymam için o gezi yeterliydi. daha o zaman lise sondaydım manken bile değildim.ama 1 yıl sonra hem üniversitede hemde mankendim.kendimi 17,18 yaşlarında beşparasız doğaya atamazdım.o kadar da delirmedim.nerede yaşadığımın farkındaydım. ailemde bana sıkı korku ekmişti sağolsunlar..özellikle erkekler hakkında...masallarda hain kurt,ormanlar kurtlar çokken çocukları korumak amaçlı anlatılırken bende başka korkularla büyüdüm.ama o sahil kasabasını asla unutmadım..bazı geceler ben bu değilim diye ağlarken o hayal benim ruhumu yatıştırırdı.ben sizin tuzukuru gördüğünüz kurtlar sofrasında meze olmamak, kendimi kaybetmemek,etrafta gördüklerimden aklımı yıtırmemek gördüklerimle paralize olup hissisleşmemek için o hayallerle uyur onlara kaçardım.ama özellikle olmuş şu **** bu olay yok, neden 16 yıl sürdü? çünkü 115 bin dolar toplamak o kadar sürdü.alın size en gerçeği... milyon dolarlardan bahsetmiyorum.tek tek neredeyse hergün gecesi gündüzü c.tesi pazarı demeden..insanlar trt2 de sabah kahvaltılarında canlı yayın defilesi izlerken ben pazar sabahı bile 10 milyona defileye çıkardım.işler dışardan böyle gözükmüyor mu?? kara para sadece başka yollarla mı aklanır??2 kere şahinim 4 kerede flaşım oldu,-hepsi aynı anda değil tabii)) jeeplere binmedim,lüks evlerde oturmadım..isteseydim, o yolu seçseydim çok da kolaydı arkadaşlar...bir gecene boş çek vermeye hazır kendini insan sananlar var ortada... ama benim hem mazim hem içim temiz . ve bana yürü hayallerine güven başarırsın,parayı düşünme yaşarsın diyende hiç olmadı..tam tersi ... 90 yılında maliyet hesabı yaptım 100 bin dolar olunca kimse beni tutamaz dedim.işte aşırı işkolikliğin nedeni..amacım vardı..antalya daki arsayı 7500 dolara 92 de aldım cebimde de 8 bin dolar vardı.çadır kurmaya yeterdi.yani çalışmaya devam...aslında şimdiki ben olsam o zamanda giderdim ama korktum arkadaşlar..milletin turistleri tecavüz ederek öldürdüğü bir ortamda??? ben doğada yaşamak için bekledim ama yer bodrum değildi.sadece bu kararı bodrumu görerek (82 yılında)vermiştim.şansa şimdi oradayım o ayrı.bende herkes gibi öncelikle yanlız değil sevdiğim biriyle yapmak istedim.inanın tek ciddiye alanda serdar'dır.öyle hayalleri olmasa da... ama eğer gelmeseydi 35 yaşımdayken onsuz gitmeyi de kafaya koymuştum.bilmiyorum hala, bunu gözümün ta içinde gördüğü için mi geldi. evlenince 5 sene lazım bana dedi ama sonra cıvıttırmaya başlamıştı.5. sene 2001 idi.ve biz yılbaşında bodrumdaydık arkadaş grubu olarak..ben 3 yıldır çalışmıyor onu,sözünü ona hatırlatmadan bekliyor dalışla bisikletle şunla bunla kendimi oyalıyor ama artık param hazır ya, sinirlenmeye başlıyordum.kendisine sinirlendiğim gün gitmek istedim.çünkü gidemezsem eşimin canına okuyabileceğimi damarlarımda hissettim.o başka kadın ben başka erkek bulabilir ve birbirimizden nefret etmeden hayatlarımıza devam edebilirdik.leyla yoktu.çocuğu olanlara böyle bir ultimatomu kullanmalarını tavsiye etmem. devam edicem.... Düzenleyen karakedi : 04-01-2006 saat 22:37 |
04-01-2006, 15:56 | #145 |
doğasever
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
|
ailem benim yaptığım meslek dahil çoğu şeyime karşıydı ama bu konuyu onlara danışmadım bile sadece söyledim.yani bekledim biriktirdim mankenliğin para biriktirme avantajını kullandım..az harcadım..kuruş hesabı yaptım ama şimdi olsa çeker giderdim son 5-6 yılı beklemezdim bile.size biriktirip gidin demiyorum zaten..para konusundaki inançlarınızı inceleyin diyorum..yazın hatta..neler göreceksiniz.. en başta deli gibi çalışmazsan para kazanamazsın inancını bana eken babam sayesinde deli gibi çalışsanda para kazanamadığın gerçeğini gördüm.dibe vurduğum ümitsizliğe kapıldığım anlarda kaçış sandığım hayaller bilmeden zihnimi istedeğim hayata odaklamama yardım etti.realitem değişti.odaklanan şeyi yaşadım,o sıralar asla param yetmiyor napıcam fikrine odaklanmamak en büyük yeteneğimmiş,sonra para hakkındaki inançlarımı değiştirdim. para kazanmak kolaydır ve deliler gibi çalışmaya gerek yoktur. bu değişim bir anda olmadı.ama fikir değişince realite değişti şans fırsat gibi şeyler olmaya başladı.lazer işi gibi,,alınan bir ufak arsanın extra prim yapması gibi..98 den bu yana para için çalışmadım hiç bir gayri ahlaki kaynaktan para elde etmedim ama 16 yılda kazandığımın kat kat fazlasını bodrumda doğayla ve leyla ile oynarken kazandım.çok mu şanslıydım?..bunu düşündüm ama allah kahretsin ki tesadüfe şansa hiç içim inanmaz. ama eğer içinden kalbinin ta en içinden bişiler yapmanı söyleyen aslında zihnin olmayan esas senin sesini dinlersen... bir dinlersen evren önünde açılıyor.bu sadece cesaret meselesi mi yoksa dibe vurdum çıldırdım bari vazgeçeyim meselesi mi bilemiyorum tam.. bu newage denilen felsefeler içinde cevapları buldum ama.... bu konulara girmem... ne yeri ne de zamanı...ama doğa size ödül verir..bişileri farkettirir..daha önce benim kadar yıldızlar kadar bile uzak olsanız bjşjlere hiç fark etmez doğa sizi alır yaklaştırır.size yardım eder..yaşayan görmüş biri olarak tek diyebileceğim bu... hele birde yürekten merak eder, samimi sorularda sorarsan evrene, bilki er **** geç cevabını alırsın. para??? bilemem..sizin inancınız ve dolayısıyla realiteniz ne?...aslında bu kısma girmekde istemem..kulağa peri masalı gibi geliyor...fasarya gibi..ama artık buna tüm kalbimle inanıyorum ve ondan delirdi diyorlar başta kendi eşim)))) eğer gidemeseydin ne yapardın sorusuna verecek çok cevabım yok gidemeyenler versin. ben öyle **** böyle gittim.hayat sadece seçmek..onu **** bunu..seçtiğiniz her şey diğer seçeneği o an için iptal eder.dolayısıyla bilmiyorum ama herhalde sinirli çocuksuz,büyük ihtimalle kaybolmuş olurdum ve bol ağlayan...mutsuz ..hatta yıllar ilerledikçe kanser adayı...şimdi biliyorum ki bunlar olmayacak.. bu arada mankenlik zor monoton olarak algılanası bir meslektir.birbirini tekrarlayan tek günün bile olmaz ama 16 yıl yaparsan başka bir seviye de başka monotonluklar gözüne girer.yoksa haşa gördüğüm en monoton olmayan meslektir.monotonlaşan hayat olmaya başlamıştı..ve tabii ki her yaşın durumu farklı.... ayy çok yazdım ayol..-))))))))) Düzenleyen karakedi : 04-01-2006 saat 21:55 |
04-01-2006, 16:30 | #146 | |
Ağaçsevermiş..
Giriş Tarihi: 13-02-2005
Şehir: Bahçeşehir/İstanbul
Mesajlar: 131
|
Alıntı:
Pist aybala o :P Düzenleyen KIVILCIM : 05-01-2006 saat 12:17 |
|
04-01-2006, 16:38 | #147 |
Ağaçsevermiş..
Giriş Tarihi: 13-02-2005
Şehir: Bahçeşehir/İstanbul
Mesajlar: 131
|
Parla Şenol ile neden röportaj yapılmıyor? Yaşamderslerinde yapılmış... gerçi. Kendi mi istemiyor? O'nun ağaçlarla ilgili de söyleyebileceği çok şey olduğuna inanıyorum. neyse bana ne ya... Düzenleyen KIVILCIM : 05-01-2006 saat 12:16 |
04-01-2006, 18:04 | #148 |
doğasever
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
|
eee be kıvılcım kardeş!!!!! bende şaka yapmıştım yaw.... |
04-01-2006, 18:37 | #149 |
doğasever
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
|
malicim,okudum okudum soruların amma derinmiş))) düşündüm belkide beni patlatan gidememek olmuş,,yani oraya kadarmış,,2001 e geldiğimde kadının en tehlikeli yaşına da girmiştim.35!!! anne değildim,meslek beni bırakmadan ben onu bırakmıştım..işsizdim... ama işten sonraki 3 yılımı hayallerim gibi yaşamıştım..doğa da çok vakit geçirmiştim,,hatta neredeyse o 3 sene evde oturmadım..paramı da harcamamaya gayret ettim..dalışı öğrendim ve pahalı diye adımı kullanmalarına izin vermem gerekti..İ.N.A projelerinde beleş dalmak için çalıştım..dalyan da bir dalış okulunda dive masterlık yaptım.(para almadan) camel trophy elemelerinde ise günümü gördüm..özellikle de afrika da,,öööle turistik gezi değildiler.bir sokuşta 5 dak. da öldürebilecek yılanların arasında uyudum yaw..tek bir kuru tshirt yeter duygusunu edindirecek deneyimlerim oldu.çünkü 3 gün titreyerek ıslak yaşadım..3 gün aç kaldım kitap köşesi kemirdim ama çok zevk aldım çok mutlu oldum..eğer hamile kalmasaydım tam o sırada kendime aslan çiftliğinde karın tokluğuna iş ayarlamış gitme planları yapıyor ve eşimle didişiyordum. 2001 gelince hadi dedim ya gel **** bırak gideyim...arsa aldık sonra bebek ve biliyorsunuz işte..leylanın 3 senesi kaldi ve ben ana üssüm dereköy olmak şartıyla kaldığım yerden serseriliğe de şartlar elverdiğince devam edeceğim.7 yaşına gelene kadar yanından ayrılmam. eğer serdar gelmeseydi büyük ihtimalle kaş dalyan gibi bir yeri **** mersin belki seçerdim sanırım..gider bi ev yapar gerisini de kesinlikle orada düşünürdüm..para biterse ne iş olsa yaparım hatta kariyer dışı bir şey ararım ki köleliğimin başlama bitme saatleri kesin ve net olsun.. tercihen dalış işi yapardım sanırım.. o kadar az şey arıyorum ki yapamam duygum hiç yok. Hiç mesela altın bişiyim yok,,bana takı saçmalık gelir,nikah yüzüğüm bile gümüş,,,o kadar az yerim ve giyinmeye meraksızım ki yaşarım nasılsa..aşık olurdum belki...belki dünyayı gezerdim..ne biilim..o ıssızda tek başıma neler yapardım diye hiç hayal kurmadım ama saatlerce toprakla oynarım..bilmiyorum malinacım,bunu düşünmedim ben hep serdarın benimle geleceğini düşündüm ve o oldu.gelmeseydi kendime başka bir hayal kurardım ve o olurdu..ben gerçekten zihninizi odakladığınız şeylerin gerçekleştiğine inanıyorum ve buna inandığımdan beri yani 3-4 yıldir neler düşünüp durduğuma çok fazla dikkat ediyorum. |
04-01-2006, 20:53 | #150 |
agaclar.net
|
Harikasın :) Yazdıkların tamamen tatmin edici. Ama bunu herkesin anlaması için sana yazdırmak gerekti :) |
|
|