agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Ağaçlar Hakkında Genel Konuşmalar (https://www.agaclar.net/forum/agaclar-hakkinda-genel-konusmalar/)
-   -   Ağaç budamanın ölçüsü ya da ölçüsüzlüğü (https://www.agaclar.net/forum/agaclar-hakkinda-genel-konusmalar/1153.htm)

malina 02-05-2006 12:47

Ağaç budamanın ölçüsü ya da ölçüsüzlüğü
 
1 Eklenti(ler)
Evden çıkınca gördüm, daha sık çıkmam gerektiğini de anladım :)

Volkan'la konuşmamızda, onun da bu duruma şahit olduğunu gördüm. İstanbulun bazı ilçelerinde Nisan ayında yapıldığı belli olan (Çünkü daha önce budanmışlardan sürgün çıkmaya başlamış) tek yaprak bırakılmamış çok derin budamalar var.

Fotoğrafladıklarınızı buraya ekler misiniz?

Bilenler de bunun nedenlerini yazarsa sevinirim...

Beykoz Korusu (Çok daha kötü durumda olanlar vardı, onları koşullarım gereği fotoğraflayamadım)

aybala 02-05-2006 13:02

Böyle bir fotoğraf eklemiştim galeriye ben de;
http://www.agaclar.net/gallery/agac.php?id=3705

kökü duruyor, nasılsa büyür mantığı işliyor budama yapılırken sanırım...

Sebahattin 02-05-2006 14:05

Çok yaşlı ağaçlarda gençleştirme yapmak için sert kesimler yapılabilir, ama bu fotoğraffta öyle bir durum gözükmüyor. Malesef Türkiye de bıçkın Belediye çalışanları 'bunları böyle keseceksinden' ibaret olan bilgileriyle çoğu ağacı katlediyorlar. Yıllar önce Milliyet te bir haber okumuştum. Ülkelerden örneklerle ağaç budama resimli bir haber vardı. En iyi budama kuzey ülkelerinde, hatta Yunanistan da bile çok güzel kesilmiş ağaçlar vardı. Haberin Türkiye tarafı ise İstanbulda kesilmiş bir ağaçtı. Durumunu hiç anlatmayalım. Belki de yukarıdaki resimin yazınki halinden daha kötü idi.

Erguvan Muhibbi 04-05-2006 17:51

Erguvan Muhibbinin Dükkanında bu konuyu örnekleri ile gündeme getirmiştim.
Orman Mühendisi arkadaşlar ne düşünüyorlar. Millet Caddesindeki ağaçlar ve daha pekçok yerde bu budamalar bu sene yapılıyor. Belediye bir broşür
yayınlamış ve budamaları savunuyor. Prag dan örnek resimler koymuşlar.
Bu tür kesimler cadde kenarlarında belki akul olabilir ama Parklarda veya
meydanlardaki ağaçlar böyle budanmamalıdır.
Bugün zevkle seyrettiğimiz o ulu çınarlar başka türlü nasıl bugüne ulaşırdı?

malina 04-05-2006 21:31

Birileri daha bu konuda fikir yazmıştır diye internette araştırma yaptım.. Bunları buldum:

Alıntı:

Sayın Mehmet İhsan Şimşek,

Son onbeş gündür İstanbul'un en bakımlı ve güzel semtlerindeki yeşil alanlar tam anlamıyla tahrip edilmektedir. "Ağaç budamak" fiili altında zaten son derece sağlıklı olan ağaçlar tanınmaz bir hale getirilmiştir. Bizlerin "park" diye adlandırdığı, yazın gölgesinde serinlediği alanların hepsi adeta birer kalas mezarlığına dönüştürülmüştür.

Sizleri vergilerim ile besleyen ben bu yapılmakta olan ağaç katliamının sorumlularını öğrenmek istiyorum. Güzelim, yıllık ağaçların en güçlü kalın dallarını yere indiren sizlerin yerlerden topladığınız "odunları" kime kaça sattığınızı merak ediyorum.

Kesilen yaşlı ağaçlar artık büyümekten ziyade şehire oksijen sağlamak ve şehri güzelleştirmek misyonuna sahiptirler. Bu ağaçların eski güzelliklerine ulaşmaları ne kadar zaman alacaktır? 2 yıl, 5 yıl ? Eğer bu ağaçlar eskisi gibi yeşermez ve hatta ölürlerse sizler Allah katında "can" almaktan dolayı en büyük günahkarlar olacaksınız. Gelin görün yaptıklarınızı. "Yeşillendirdiğinizi iddia ettiğiniz İstanbul'un en yeşil alanlarından biri olan Maçka Parkı, Nişantaşı ve etrafını görünüz.

İçim acıyor, kaldırımlarda yürürken ağaçlara bakamıyorum. Kolları bacakları kopartılmış çocuklar gibiler.
Kusura bakmayın, mesajımı bitirirken size bağlı olan birimlerin, sizin kararınız ile yapmakta olduğu bu vahşetten dolayı size saygımı sunmakta zorlanıyorum ve sizden bu doğa düşmanı fiilin açıklamasını bir semt sakini, bir İstanbul'lu olarak bekliyorum.

İpek Aral
Park ve Bahçeler Genel Müdürlüğünden gelen cevap :
6 nisan 2006

Alıntı:

Sn. İpek Aral;

“Artık hiç birinize sayın ile hitap etmek istemiyorum, bunu lafta bile olsa hiçbiriniz hak etmiyorsunuz… Sizi ve tüm sorumluları İstanbul’da ağaç budama ismi altında yapmış olduğunuz katliamdan dolayı kınıyorum ve sizlerden utanç duyuyorum” şeklinde ki mailinizle ilgili olarak ilk önce göstermiş olduğunuz duyarlılık için teşekkür ederiz.

Park ve Bahçeler Müdürlüğü bünyesinde 1997 yılından itibaren 2 mühendis (orman ve ziraat mühendisi), 30 işçi personelle müdürlüğümüz bünyesinde yetişmiş personelle budama çalışmaları devam etmektedir.

2001 yılından itibaren ise İstanbul anaarter ve caddelerinde yoğun ağaç devrilmeleri ile kırılmaları meydana gelmiştir. Ağaçların gelecek nesillere sağlıklı olarak aktarılabilmesi için tepe tacı budamalarıyla gençleştirme budamaları zaruret kazanmıştır.

2004-2005 yıllarında pilot bölge olarak Bağdat Caddesi seçilmiş yapılan uygulamaların başarılı olduğu görülmesi üzerine kademeli olarak Belediyemiz sorumluluğundaki anaarterlerdeki ağaçların tepe tacı budaması uygulaması başlatılmıştır.

Parklar, korular ve diğer yeşil alanlarda ise hastalıklı ve kırılmış dallarda budamalar yapılmaktadır.

Etrafımızdaki ağaçları budamamızın başlıca sebepleri:
1) Yol kenarlarına dikilen ağaçların araçların ve insanların geçişine engel olan dallarının budanması.
2) Ağaçların ömrünü uzatmak, daha sağlıklı olmasını sağlamak amacıyla dalların budanması.
3) Ağaca iyi bir şekil vermek, gelişme ve verime etki etmek, kaliteyi iyileştirmek amacıyla dalların budanması.
4) Çiçekli ağaçların daha çok ve /veya gürbüz çiçekler açması için budanması.
5) Hastalıklı ağaçların -hastalığın yayılmaması için- ve çeşitli sebeplerle zararlanan yerleri tedavi amacı ile budanması.
6) Polen üreten ağaçların alerjik hastalıklara sebep vermemesi amacıyla önceden budanması.

Bu sebeple sadece görsel güzellik açısından tek yönlü olarak budama olayına bakmak herkesi yanıltır. Önemli olan İstanbul’umuzun var olan ağaçlarının hayatiyetini sürdürebilmeleri ve gelecek kuşaklara da bunların daha sağlıklı olarak bırakılmasıdır. Kaldı ki tüm dünyada da bu bilimsel ve teknik bilgiler çerçevesinde aynı budama işlemleri yapılmaktadır. Örneğin: Prag, Karlovyvery, Sanhgay, Petersburg, Amsterdam, Londra gibi metropol şehirlerin ana caddelerinde de bu tür uygulamalar yapılmaktadır.

Bu çalışmalar sadece yol ağaçlarına yönelik olmayıp, Ayrıca Orman Fakültesine hazırlatılan Amenajman Plan ve Rapor doğrultusunda Anıtlar Kurulunun da onayı alınmak suretiyle korularda da budama işlemleri yapılmaktadır. Yine çökme tehlikesi içinde bulunan Dolmabahçe Caddesinde de Orman Fakültesine hazırlatılan raporlara ve Anıtlar Kurulunun onayına göre Müdürlüğümüzce çalışmalar yapılacaktır.

Kesilen ağaçların dalları da satılmamakta, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Kompost Tesislerinde değerlendirilerek yeşil alanlarda gübre olarak kullanılmaktadır.

Ayrıca budamanın yanı sıra kovuk ve hasta ağaçların bakımı konusunda da Müdürlüğümüzce çalışmalar yapılmakta olup; 2005 yılı içerisinde anıtsal değeri olan veya olmayan 223 adet ağacın tedavisi yapılmıştır. 2006 yılında ise 550 ağacın tedavisi programa alınmıştır. Buna paralel olarak 2006 yılında 300.000 yetişmiş fidanın İstanbul’a dikilme çalışmaları da devam etmektedir.

Park ve Bahçeler Müdürlüğünün öncelikli görevlerinden biri Şehrimizin yeşil oranını daha yukarılara çıkarmak olup bu doğrultuda özverili bir şekilde çalışarak kentimizde bulunan ağaçları korumak amacıyla bilimsel yöntemlerle ağaç budama işlemleri yapmaktadır.

Saygılarımızla…
Kaynak

ağaçlık 25-05-2006 08:53

B U D A M A ( M I ) !?!???
 
Merhaba,

Günlerdir İstanbul-Sarıyer'deki sahil şeridinde (Sarıyer-İstinye arası) birşeyler oluyor. Belediye ekipleri sanırım budama adı altında koskaca ağaçları çırıpçıplak edene kadar dallarını köklerinden kesiyorlar ve ortada sadece gövdesi kalıyor. Bu nasıl bir çevre düzenlemesidir anlamıyorum. Budama dediğin bu değildir! Yazın sıcağında sahillerimizde, parklarımızda insanlarımız, bizler nasıl güneşten korunacak nasıl serinleyeceğiz? Çevreye duyarlı olduğunu iddia eden belediyelere bu yaptıklarının hesabını kim soracak? İstiklal Caddesindeki ağaçları kaldıran zihniyete ne kadar daha seyirci kalacağız. Sahillerimizi yeşil bir çehreye bürüyen ve altında serinlediğimiz, kuşların yuva yaptığı ağaçlarımız katlediyorlar buna dur demeli...

Sevgiler...

arsakay 25-05-2006 09:10

Merhaba Abcd06,
hoşgeldinizi ama kötü bir haberle geldiniz.
Bakalım o bölgede oturan diğer üyelerimiz
neler yazacak.

"Üyeler Tanışıyor/tartışıyor" bölümünde
kendinizi tanıtmayı unutmayın :))

aybala 25-05-2006 09:36

Bununla ilgili malinan'nın açtığı bir topik vardı...
bulamadım
iki konuyu birleştirmek lazım

malina 25-05-2006 10:22

Birleştirdim...

Alıntı:

Günlerdir İstanbul-Sarıyer'deki sahil şeridinde (Sarıyer-İstinye arası) birşeyler oluyor. Belediye ekipleri sanırım budama adı altında koskaca ağaçları çırıpçıplak edene kadar dallarını köklerinden kesiyorlar ve ortada sadece gövdesi kalıyor
Hala devam ediyorlar mı??? Fotoğraf çektiniz mi?

malina 25-05-2006 10:24

Alıntı:

Prag, Karlovyvery, Sanhgay, Petersburg, Amsterdam, Londra gibi metropol şehirlerin ana caddelerinde de bu tür uygulamalar yapılmaktadır.
İnternette bu konuda bilgi bulabilir miyiz?

malina 27-05-2006 11:10

Alıntı:

İstanbul Geneli Anıt Ağaç Karakterinde Olan Ağaçların Rehabilitasyonu Projesi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, tarihe olan vefa borcunu ödüyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nün bir ilke imza attığı proje kapsamında, yaş, çap ve boy itibariyle kendi türünün genel ölçülerinden daha büyük boyuta ulaşan ve mahallin kültür, tarih ve folklöründe özel yeri bulunan, anıt ağaçlar restore ediliyor. Yanlış budama, don ve yıldırım gibi doğadan gelen nedenlerin yanı sıra, iklimsel farklılıklarla oluşan çatlaklar, ağaç gövdesinde yabani ot oluşumu sonucu meydana gelenlerle birlikte, insani ve araç darbeleri sonucu oluşan yaralarla ömrü kısalan bu ağaçların korunmasına yönelik çalışmalar ayrıca halka da anlatılıyor.

İstanbul Geneli Anıt Ağaç Karakterinde Olan Ağaçların Rehabilitasyonu Projesi ile anıtsal nitelik taşıyan bu ağaçlar ayrı ayrı tespit edildi ve 2002 yılı sonu itibariyle 143 ağaç restore edildi. Örneğin; İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmed'in Eyüp Sultan Camii'nin meydanına diktirdiği çınarlar restore edilerek yeniden hayata kavuşturuldu. Fethin ilk sembolü olan çınarlardan günümüze kalan üç adeti özel teknik yöntemlerle tedavi edilerek geleceğe taşındı. 1453'den bu yana ayakta kalmayı başarmış olan çınarlar için yapılan ve halkın yoğun desteğini alan bu çalışma ile ecdadımızın mirasına sahip çıkılması amaçlandı.
http://www.ibb.gov.tr/tr-TR/HizmetAl...atirimlari.htm

2002 yılında Yanlış budama ağacın ömrünü kısaltan nedenlerden biri sayılmış. Ne değişti bu güne kadar? Bu yıl çok sayıda ağaç yanlış budanmış gibi görünüyor?

backyard 29-05-2006 08:58

Alıntı:

İnternette bu konuda bilgi bulabilir miyiz?
aradım bulamadım
biraz daha arayım
bulan varsa eklesin çeviriyi ben yaparım

malina 02-06-2006 09:13

İletilen bir mailden...

Alıntı:

Arkadaslar,

Mutlaka farketmissinizdir, bir suredir Istanbul'un cesitli semtlerinde canim agaclar hunharca budanmakta belediye eliyle.

Benim gordugum Yenikoy, Etiler Nispetiye Caddesi ve Nisantasi'nda kimi 70-100 yillik, senelerdir budanmadan gayet guzel duran agaclarin buyuk bir seferberlikle bir kac haftada manasizca budanip, caddelerin kel ve cirkin kalmis oldugu. Daha baska semtlerde de benzeri bir faaliyet vardir herhalde.

Tanidigim ve bilgisine, tecrubesine sonsuz guvendigim Italyan peyzaj mimari Ermanno Casasco bu yapilan budama faaliyetinin tamamen gereksiz ve hatta agaclara zararli oldugunu, belediyenin (yine) birilerine para kazandirmak amaciyla boyle bir ise kalkistigini soyluyor. (Isteyen Ermanno'yu internetten arastirabilir.)

Biliyorsunuz, Istanbul'da budanacak cok agac var!!! Ve bu budama isi icin agac boyuna yukselebilen araclar , makineler, aletler ayarlanmali, bayagi da emek isteyen bir ugras. İsi alan sirket (her kimse , ben bilmiyorum, arastirmali) icin de oldukca balli bir durum, cunku budama isine bir kez girisince her sene yapmak gerek. Ustelik bu gereksiz islem sonucu, agaclar budandiklari ust govdelerinden bir yerine, ters acilmis semsiye formunda bir cok yeni dal surecekler, bu sekil bozuklugu ise kar yagdiginda kesinlikle agaclara zarar verecek, tabii zarar goren agaclari iyilestirmek ve gerekirse degistirmek icin bilin bakalim belediye kime is verecek!!! Teknik bilgi tamamen dogru, Ermanno'dan alintiliyorum.
Uzun lafin kisasi, 3 milyon lale dikilsin, 1 ayda solsun sokulsun, gul dikilsin, anladik bal tutan parmagini yalasin vs vs.

AMA İSTANBUL'UN KİMİ ASİRLİK AGACLARINA DOKUNMASİNLAR , SİRADA CİRAGAN-DOLMABAHCE ARASİNDAKİ SAHANE DOGAL GECİDİ YARATAN DEV AGACLAR VARMİS, NASİL DURDURABİLİRİZ , SES VERİN.



www.yesiller.org

aybala 02-06-2006 10:44

Alıntı:

Uzun lafin kisasi, 3 milyon lale dikilsin, 1 ayda solsun sokulsun, gul dikilsin, anladik bal tutan parmagini yalasin vs vs.

AMA İSTANBUL'UN KİMİ ASİRLİK AGACLARINA DOKUNMASİNLAR , SİRADA CİRAGAN-DOLMABAHCE ARASİNDAKİ SAHANE DOGAL GECİDİ YARATAN DEV AGACLAR VARMİS, NASİL DURDURABİLİRİZ , SES VERİN.


Hafta sonu Hidiv Kasrı' ndaydım. İçinde bazı çalımalar yapılmış, hala da yapılıyor. Ağaç altlarına halı gibi çiçek dikmişler. İnanılmaz derecede fazla ve abartılı. Aklım şaştı. "Lale Devri'nde miyiz?. Bu nasıl iş?" diye akıl sahibi herkes sorar.

Bu çiçekler en fazla bu yaz için. Tek burası için de değil. Bostancı-Maltepe sahil yolunda da aynı çalışma var. Her tarafa çiçek dikiliyor.
"Bu çeşmenin suyu nereden gelir?. "
"Bu çalışmanın "programı, hesabı nedir?"
bir araştırsak mı?

Gerçi bunun kokusu sonra çıkar. Ama asırlık ağaçlara verilen zararın (!) faturası hepimiz için ağır olur.

eskimo 02-06-2006 12:52

1 Eklenti(ler)
sopamı ağaçmı belli değil.

malina 02-06-2006 14:00

Eskimo teşekkür ederim.

Fotoğraf çeken başka arkadaş yok mu?

Baki Berk Kayalar 02-06-2006 14:11

İzmit' te de bu tip budamalar zaman zaman görünüyor. Özellikle yürüyüş yolundaki asırlık çınarlara bu tür ağır budamaları her sene yaparlar. Benim düşüncem şu ki budamayı yapan, yapmakla görevlendirilen belediye görevlileri aslında bu işten anlamıyor. Kes gitsin mantığı var işte. Gerçekten bu işten anlayan birileri bu budamaları yapsa bu kadar kötü görüntüler ortaya çıkmaz.

pene 03-06-2006 10:35

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi eskimo
sopamı ağaçmı belli değil.

evet ne yazık ki bu şekilde yanlış budamalara çok sık rastlıyoruz..
budama da değil zaten resmen..
neyse..

eskimo 07-06-2006 15:42

1 Eklenti(ler)
rica ederim malina bir örnek daha.
yaz ortasında bu ağaçların son hallerini görüntüleceğim.

malina 07-06-2006 15:49

Eskimo, fotoğrafların galeriye uygun büyüklüklerini ağaçlara ettiklerimiz isimli bölüme de yükler misin?

eskimo 07-06-2006 18:06

malesef yükleyemiyorum malina.
resimleri forma sığdırmak için özgün boyutundan bu hale getirmişim
büyütmeye çalıştıkça bulanıklaşıyor.
hala bu konuda beceriksizim
ama bir iki tane daha, az kötü budanmış fotograflar var onları gönderebilirim.

malina 07-06-2006 18:47

benim mail adresime orijinallerini gönderebilirsin. küçültüp sana gönderirim.

agaclar@gmail.com

malina 10-06-2006 14:18

İki çınarın öyküsü


Adriyatik kıyısındaki Trieste'de çınarların altından geçerken aklıma İstanbul'un çınarları geldi. İstanbul'un fidanken doğru dürüst desteklenmedikleri için eğri büyüyen, kötü budandıkları için gövdeleri delik çınarları.
Çınarlar bu iki şehirde yaşayan insanların eğitim, kültür, estetik ve doğa sevgisi arasındaki farkın ölçüsü gibi geldi bana.

Diri, sağlıklı, bakımlı yüksek çınarlar. Eğri, delik, asker tıraşının ağaç versiyonu uygulanmış çınarlar. Estetik düzeyi olağanüstü gelişmiş, müreffeh, kendisiyle barışık bir toplum. Yüzyıllar boyu karnını doyurma sorununu aşamamış, estetiği gündemine alamamış, sinirli, kızgın bir toplum. Tenhalık. Kalabalık. Şehirlilerin yaşadığı bir şehir. Köylülükten şehirliliğe geçememiş olanların şehri. Ağaç budamak insanların ilk öğrendiği şeylerden biridir. Meyve ağaçlarından iyi ürün almak budamadaki ustalığa bağlıdır. Her ağacın kendine has bir budama mevsimi ve yöntemi var. Bunlara uymazsanız az ürün alırsınız veya hiç ürün alamazsınız. Kara üzüm ayrı, beyaz üzüm ayrı budanır.
Doğru budanmazsa hiç üzüm vermez. Şeftali budanmazsa her yıl daha az meyve verir.

Kalın direk gerekir

Süs veya gölge için büyütülen ağaçların budanma şekli değişiktir. Çınar gibi yana değil, yukarı doğru büyümesi için budananlar var. Akasya gibi top şeklinde görünmeleri için budananlar var. Çam gibi kural olarak hiç budanmayanlar.

Çınarın dik büyümesini sağlamak için ekileceği çukurun yanına, derine, yere dikey, adam boyu, kalın bir direk dikmek, fidanı ona bağlamak gerekir. Yoksa ağaç rüzgârın önünde eğilir, çarpık büyür. İstanbul'da gördüğünüz birçok çınarın eğri olmasının nedeni budur.

İstanbul Belediyesi'nin diktiği desteklerin çoğu entipüftendir. Âdet yerini bulsun diye dikilirler. Yeteri kadar ihtimamla, yeteri kadar derine gömülmedikleri için, onlar fidanı değil, fidan onları destekler.

Ağaç, çocuk gibidir

Ağaç yetiştirmek çocuk yetiştirmek gibidir. İhtimam göstermezseniz, ayrıntılara önem vermezseniz, kötü sonuç alırsınız. Eğri destek, eğri ağaç. Kötü eğitim, vasıfsız gençlik.

Trieste'de bir budama ustasının çırağına budama öğrettiğinde yaptığı, bir nesilden diğer nesle bilgi naklidir. İstanbul'da bir nesilden diğerine nakledilen cehalettir, çünkü, şehrimizde ağaç budamasını bilmeyenler ağaç budamasını bilmeyenlere ağaç budamayı öğretiyor.

Belediyeler hizmet kapısı olmadan önce rant kapısı oldukları için bu cehalet çemberi sonsuza kadar böyle dönebilir. Eğitimin, bir nesilden diğer nesle bilgi ve deneyim transfer etmenin rantı yoktur. Onun için eğitmek ilginç değildir.
Çınarlar büyük resmin sembolüdür.

Çınarlar eğri ve yaralı büyür, Türkiye eğri ve yaralı büyüyor.
Gayri safi milli hasıla ülke ağacının meyvesidir. Az ürün alıyorsak, çınarlarımız gibi, memleketimizin de kötü budandığındandır.

Metin MÜNİR

milliyet.com.tr

malina 29-06-2006 09:27

3 Eklenti(ler)
Eklenti 2207

Budanan ağaçlar arasında bu boya ulaşmış olanlar var.

Eklenti 2208

Budandıktan sonraki görünümü yaklaşık böyle... Çok sert bir budama yapılıyor...

Ağaçları tanıma yöntemlerimizinden biri de onların silueti... Bu biçimde budanan bir ağaç eski siluetine kavuşabilir mi?

Yoksa yaklaşık buna benzer bir hale mi dönüşür...

Eklenti 2209

örnek olarak kullanmak üzere www.pas.rochester.edu sitesinden kopyaladım.

malina 10-08-2006 23:28

Alıntı:

Ağaç katliamı, Afyonkarahisarlı köylüleri isyan ettirdi


http://www.hurriyet.com.tr/_newsimages/1988437.jpg

Afyonkarahisar'ın Olucak Köyü'nde, budama gerekçesiyle meşe ormanının katledildiğini savunan köylüler, taşeron firmanın işçilerine engel oldu.

İşçileri kibarca rehin alıp çay, gözleme ve börek ikram eden köylüler, budama çalışmalarına izin vermedi.

Afyonkarahisar'da merkeze bağlı Olucak Köyü'nde, Çevre ve Orman İl Müdürlüğü'nün ihalesini kazanan taşeron firmanın 10 işçi ile yaklaşık 4 aydır sürdürdüğü ağaç budama işlemi, köylüleri kızdırdı. Budama gerekçesiyle 300 yıllık meşe ormanının katledildiğini savunan köylüler, müdürlük ve jandarmaya yaptığı başvuruları sonuçsuz kalınca, bugün yaklaşık 200 kişinin katılımıyla bir eylem yaptı.

Sabah erken saatlerde, ormana girmek için köyün içinden geçmesi gereken taşeron firmaya ait işçileri durduran köylüler, budama işine engel olmak istedi. Kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu eylemci köylüler, meydanda toplanarak, ‘Orman bizimdir, kestirmeyiz’ sloganı attı. Köylüler, çalışmalarını durdurmak istedikleri işçileri de kibar bir şekilde rehin alarak çay, gözleme ve börek ikram etti. Protesto eylemi yaklaşık 2 saat sürdü.

"YETKİLİLERİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ"

İşçileri ormana sokmayacaklarını ama köylerinde her türlü ikramda bulunacaklarını anlatan köylülerden Cemil Bal, “300 yıldır geliştirip büyüttüğümüz meşe ormanımız budama adı altında katlediliyor. Budama izni verilen bölge yerine, insan gövdesi büyüklüğündeki meşe ağaçları odun olarak kesiliyor. Bu köy, bu orman uğruna şehitler verdi. Aylarca Yunan işgalinde kalındığı zaman bile zarar verilmeyen bu ormanlar şimdi bu ülkenin vatandaşlarınca katlediliyor” diye konuştu.

Ülke genelinde yeşillendirme, ağaçlandırma adına çok sayıda çalışma yapılırken, mevcut bir ormanın yok edilmesine seyirci kalınmasına anlam veremediklerini belirten Cemil Bal, “Yetkilileri göreve çağırıyoruz” dedi.

Köy kadınları ise orman budamak üzere araçlarıyla köyden geçen işçilere tepki gösterdi. “Ormanımızı kesemezsiniz” diyen köylü kadınlar, eğer sözleri dinlenmezse ormana giden araçları taş yağmuruna tutacaklarını söyledi.
Ormanlık alanda ağaçla yüklenen ve satış için götürülmesi planlanan bir kamyonun geçişine de izin vermeyen Olucaklılar, kamyonda yüklü olan büyük ağaç parçalarını göstererek, “Bu düpedüz katliamdır” dedi.

Sezer KÜÇÜKKURT/AFYONKARAHİSAR, (DHA)
Hürriyet

some_at 11-08-2006 15:07

İnsan uyanıkken kabus görürse nasıl oh çekecek...

Erguvan Muhibbi 17-08-2006 14:26

Bu budamalar ızdırap veriyor
 
3 Eklenti(ler)
Benim dükkanda bu budamalarla ilgili yazmıştım buraya yeniden fotoğraflar ekliyorum. Bu budamaları akıl ile mantık ile vicdan ile izah etmek mümkün değildir. Tek kelime ile vahşettir.

Eklenti 3230

Eklenti 3229

Eklenti 3228


-fotoğrafları görünür halde ekledim (aybala)

Erguvan Muhibbi 19-08-2006 10:38

Dostlarım
Yukarıda eklediğim ve sağolsun Aybalamın da görünür hale
getirdiği fotoğraflardan meselenin önemi tam anlaşılmıyor.
En alttaki fotoğrafta ağacın dallarının uzunluğunu hissetmeniz lazım.
Ortadaki fotoğraf ise ağacın yakın plan bir çekimiydi budanmadan
önce çekmiştim. Sultanahmetteki sevgilim ismini koymuştum.
Kollarını açmış beni kucaklıyordu her buluşmamızda.
En üstte ise hani bir filim vardı kutunun içinde kolları kesilmiş bir
kız olan. Aynı ofilmdeki gibi kolları doğranmış bir kız gibi duruyor.

Çengelköy'de, Kanlıca'da çınar dallarının altına beton direklerle destek yapıldığının örneklerini sanırım görmüşsünüzdür.

Malesef ingilizcem yetersiz. Yurt dışındaki ağaç uzmanlarından sormak
istiyorum ve bu olayla ilgili yorumlarını almak istiyorum.

Yuirt dışında bir site görmüştüm adamlar yüzlerce ton ağırlığındaki ağaçları taşıyorlardı tırlarla. Sadece ağaç taşımakta uzmanlaşmış bir şirket.

sevil 22-08-2006 12:40

ağlamamak içten değil
nasıl olur aklım almıyor
o benim de sevgilimdi
Sultan ahmet'i onun için sevdim desem yeridir.
yol boyunca onu rahat görebileceğim boş bir bank için dua ederdim.
her hafta hiç olmazsa bir selam vermeden geçmezdim.
ben de insanım artık nasıl bakıcam ona
dili olsa demez miydi "Al işte kolsuz kanatsız sevgilin, Ya sen nerdeydin?"
Sakın ha! bu katliamdam Topkapı Sarayı da payını almış demeyin.
Yoksa dönmeyeceğim, dönemeyeceğim.

malina 05-01-2007 17:37

Yollar bitti, sıra parklara geldi sanırım...

Alıntı:

Yıldız Parkı'nda hoyrat eller

ŞEHİRLERİN içindeki ve çevresindeki parklar, devlet ormanları, özel ormanlar 'kent ormanları' diye adlandırılırlar.


Günümüzün yükselen değeri olan ormanların ve yeşil dokunun kentler için son derece önem arzettiği bilinen bir gerçektir. Dünyada ormandan ve yeşil dokudan başka hiçbir obje oksijen üretemez. Gün geçtikçe şehirlerde
artan hava kirliliğine ve toza karşı şehir içindeki parkların bir filtre gibi çalıştıkları ve havayı temizledikleri yadsınamaz.

Ayrıca bu parklar, şehir halkının psikolojik ve sosyolojik ihtiyaçlarını karşılarlar. İnsanlar geldikleri yerlerdeki ormanlara ait özlemlerini giderirler. Spor, sanat, rekreasyon gibi etkinliklere ortam hazırlarlar ve orman ve çevre bilincini yükseltirler.

Bu derece önem arzeden parklardaki ağaçların bir yaprağı ve bir dalı bile son derece değerlidir. Buralarda 'kent ormancılığı' tekniğinde sadece kuruyan ağaçlar ve dallar temizlenir. Kent ormanlarının bakir kalmalarına
son derece özen gösterilir.

Kuruluşu Kanuni Sultan Süleyman devrine dayanan, isim babalığını III. Sultan Selim'in yaptığı Yıldız Parkı bünyesinde 120'den fazla ağaç ve çalı türü bulunmaktadır.

TESTERE SESLERİ

Bir süreden beri bu güzelim park acımasız ve hoyrat ellere teslim edilen motorlu testere sesleriyle inlemektedir.

Başlarında hiçbir teknik elemanın olmadığı bu işçi gurubu bilinçsizce ağaç budamakta ve yüzlerce yılda oluşan yaş dalları kesmekte, ağaçları 'yolunmuş kaza' benzetmektedirler. Bu da bir nevi yeşil doku tahribidir. Çünkü şehrin akciğerleri yok edilmektedir.

Yıllarını 'orman ve ormancılığa' adamış bir kişi olarak soruyorum: Amaç park içindeki köşklere ve bazı uyduruk konutlara daha fazla ışık ve güneş sağlamak mı, odun üretimi mi, yoksa böylesine şiddetli bir budama ile birilerini nemalandırmak mı?
Bir türlü anlam veremedim.

Mehmet SANDIKÇI
Orman Yüksek Mühendisi
İstanbul eski Orman Bölge Müdürü
Kaynak: Yalçın Bayer / Hürriyet

Erguvan Muhibbi 05-01-2007 23:17

Evet dostalırım bu haberi ben de okudum.
Sultanahmet teki Çınarın dibinde bu ağaç budamaları ile ilgili bir toplantı düzenleyelim derim
Malesef Orman Fakültesi hocalarına yazdığım maile hiç biri cevap vermedi çınarla ilgili bir tanesi cevap verdi o da benim konum değil dedi.

Ela 06-01-2007 07:47

Bütün yazılanları çok üzülerek okudum maalesef tepki veremedikleri için hiçbirşey yapamadan acı çeke çeke budanıyorlar. Ağaçlarımız başlarında eğitim görmüş bir insan olmadan budanıyor.Ağaçları kesmeyi marifet sayanlar acaba bir ağacın da yaşama hakkının olduğunu onun da acı çektiğini bilmiyormusunuz.İçinizde azıcık doğa sevgisi olsa bilirdiniz.Ben bütün bu olanlara ağaca yönelik şiddet gözüyle bakıyorum.

malina 06-01-2007 10:37

İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan açıklama gelmiş...



İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İstanbul’da 13 koruya Prof. Ünal Aslan başkanlığındaki yedi öğretim üyesinin baktığını açıkladı.

Açıklamada bir itirafta da bulunuyor; “Geçmişten bugüne kadar yapılmayan bakım ve budamalar koruları her gün ölüme götürmekte... Kaldı ki yapılan budama işlemleri orman ve ziraat mühendisleri kontrolünde yapılmakta, kaldırılacak ağaçlar Orman Bölge Müdürlüğü tarafından damgalanmakta. Damgalanmamış hiçbir ağaç kaldırılmakta. İlgili rapor ve izinler doğrultusunda yapılan çalışmalar 5 yıllık bir süreyi kapsamakta.”

Peki AKP zihniyeti 13 yıldır İstanbul’u yönettiğine göre bu ihmal Erdoğan, Gürtuna ve Topbaş’a ait değil mi?

Açıklama:

Alıntı:

“Mehmet Sandıkçı'nın, Yıldız Parkı'nda 'başlarında hiçbir teknik elemanın olmadığı işçi gurubunun bilinçsizce ağaç budamakta oldukları' iddiası doğruları yansıtmamaktadır.

İstanbul'da Büyükşehir sorumluluğunda bulunan 13 korudan birisi de Yıldız Parkı'dır. Yıllardır kendi kaderine terk edilen koruların gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde ulaşması için İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Ünal Aslan başkanlığında 7 öğretim üyesi tarafından korulardaki kuruyan ağaç ve dalları ile sağlıksız ağaçların budamaları, devrilen ağaçların kaldırılması ve yenilerin dikilmesi için 'Silvikültür ve Amenajman' planları hazırlanmış, Orman Genel Müdürlüğü tarafından 2003'te onaylanmıştır.

Ayrıca koruların tarihi özellikleri nedeniyle İstanbul Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Müdürlüğü'nün 25.4.2006 tarihli 1567 sayılı kararı ile planlar onaylanmıştır. 2006’dan itibaren planlar kapsamında korularda bölümler halinde kuru, sarkan dallar ve hastalıklı gövdeler alandan uzaklaştırılmaktadır.

Geçmişten bugüne kadar yapılmayan bakım ve budamalar koruları hergün ölüme götürmektedir. Kaldı ki yapılan budama işlemleri orman ve ziraat mühendisleri kontrolünde yapılmakta, kaldırılacak ağaçlar Orman Bölge Müdürlüğü tarafından damgalanmaktadır. Damgalanmamış hiçbir ağaç kaldırılmaktadır. İlgili rapor ve izinler doğrultusunda yapılan çalışmalar 5 yıllık bir süreyi kapsamakta ve her yıl düzenli olarak yapılması planlanmaktadır.

Yapılan çalışmalar budama konusunda otorite olan İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyesi Prof. Ferhat Bozkuş başkanlığında devam ettirilmektedir.

Ayrıca bu kapsamda Park ve Bahçeler Müdürlüğü 12-13 Aralık 2006'da "Kent Ağaçları ve Süs Bitkilerinde Bakım ve Budama Esasları" konusunda eğitim semineri düzenlenmiştir. Orman fakültesinden konunun uzmanları öğretim üyeleri tarafından 2 gün süren ve ilçe belediyelerinin, konuyla ilgili sivil toplum kuruluşu ve odaların, diğer orman fakülteleri öğretim üyelerinin de yoğun katılımıyla tamamlanan seminer ayrıca kitap haline de getirilmiştir. Yapılan bu çalışma bundan sonra yapılacak çalışmalara da kaynak ve referansı noktası olacaktır.

1997-2000 arasında İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü yapan Orman Yüksek Mühendisi Mehmet Sandıkçı'nın orman alanlarında yapılan bakım işlerinden haberdar olmaması bizi derinden üzmüştür. İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü de İstanbul sınırları içindeki ormanlarda kesim, budama ve ağaçlandırma işlemlerini Orman Kanunu gereği rutin olarak yapmaktadır.

Bugüne kadar yapılamayan müdahaleler sonucunda sağlam görülen ancak kırılarak can ve mal kayıplarına sebep olan ağaç yıkılmaları olmuştur. Bu çalışmaların yapılmadığı takdirde kazalarında devam edeceği bir gerçektir.”

Yalçın Bayer - Hürriyet

sorusbay 16-03-2007 09:46

Sokaklardaki Ağaçların budanma şekli
 
Bugünlerde İstanbul'da ağaçlar budanmakta. Yapılan budama sonucu geriye ağacın gövdesi kalmakta. Böyle aşırı budama doğru mudur?

sezinci 17-03-2007 08:49

Yapraklı ağaçlar basıl budanırsa budansın bir şekilde sürgün verir. Kimi zaman budamada aşırıya kaçıldığı durumlar olur. Bu zorunluluktan dolayı yapılmış olabilir. Ağaçların yaşamı trafiği engellemesi gibi. Ama bu yapılınca da çirkin bir görüntü çıkar ortaya. Ya o ağacı oraya hiç dikmemeli ya da budarken ağacın formunu korumalı.

Kısacası bazı türlerde aşırı budama yapılabilir ama bana göre sonuçta ortaya çıkan görüntü daha çirkin olur.

Halit Togay 17-03-2007 09:45

Nereye yazayım bilmiyorum. Ağaçları koruma hattını mı arasam ? Ofisimdeki odamın penceresini şenlendiren erguvanlar daha çiçeklenmeden 2 m den yalnızca kütükleri kalacak şekilde budanmış. Alt katımda iki adet daha ofis var ve ikisinin de kullanılmayan odaları bu aralığa bakıyor. Yöneticinin gayretkeşliği neticesi ben bu baharın neşesinden mahrum kaldım.

Erguvan Muhibbi 17-03-2007 10:01

Geçmiş olsun. Adam kendisi odun olunca bütün ağaçları da odun sanıyor.
Kesiyor. Doğruyor. Ağaçları genlçleştiriyorlarmış efendim.

aybala 17-03-2007 11:42

1 Eklenti(ler)
Alıntı:

Yapraklı ağaçlar basıl budanırsa budansın bir şekilde sürgün verir. Kimi zaman budamada aşırıya kaçıldığı durumlar olur. Bu zorunluluktan dolayı yapılmış olabilir.
Şehirlerde ağaç budamanın gerekçesi bu olabilir. Yani yoğun trafikli alanlarda ağaçlar budanır hatta tamamen kaldırılabilir. ( İstiklal Caddesi olayını hatırlayınız.) Ama şehirdeki tüm ağaçların bu mantıkla budanmasını anlamam imkansız.

Mesela Maltepe-Bostancı Sahil Yolu'ndaki tüm çınarlar geçen sene (ve neredeyse her sene) aynı mantıkla budanıyor ki bu yol 6 şeritli ve yaya ve bisiklet yolu olan geniş bir yoldur, çınarlar mevsim sonuna doğru verdikleri sürgünlerle ancak kavağa benziyorlar. Yani elimizde çınar değil kavak görünümlü çınarlarımız oluyor. Benim bilgiğim çınarlar üst dalları yayılarak gelişen heybetli ağaçlardır.

Bakınız bazıları bunu nasıl yapıyor. Yazacak fazla bir şey yok sanırım.

Eklenti 8324

Balıkcı 17-03-2007 16:10

Merhaba dostlar

Aykırı yorumlara, tenkitleri tenkide açık mısınız?

Öyle olduğunu kabul ederek iki kelam da benden.

Konuyu başından beri okuyorum.
Görebildiğim kadarıyla tenkit edenlerin hiçbiri bu işin eğitimini almış kişiler değil.
Sadece benim gibi ağaca ve yeşile karşı gönül bağı olanlar.
Öyle olunca da bir dalın kesilmesi bile bize ağır geliyor.
Rahmetli annem de güllerine hiç dokundurtmazdı.
Halbuki ben, güllerin bayağı sert bir şekilde, dalların dibine yakın birkaç göz bırakılarak kesildiğinde daha iyi geliştiğini duymuştum.
Anne şu gülleri biraz budayalım dediğimde, yok, benimkileri elleme, kel olmasınlar derdi.
Nur içinde yatsın.
Şimdi bu yaklaşımı görüyorum yazılarınızda.
Bir kişi çıkmış, işi bilen adam sıfatıyla, yanlış yapılıyor demiş, ona da cevabını vermişler.
Bu işleri, budamayı en iyi bilen bir profesör başkanlığında yürütüyoruz demişler.
Bu durumda bana göre, yapılması gereken, işi siyasete döküp, AK Parti döneminde ihmal edilmiş, demek yerine, adı verilen bu profesöre ulaşarak, mesajlarda belirtildiği şekilde, bu ne biçim budama, niçin şehri kele çeviriyorsunuz, diye sormaktır.
Bakalım ne cevap gelecek.
Maalesef ülkemizin hastalığı, bilenlerin susup, az bilenlerin ya da bilmeyenlerin konuşmasıdır.
Denizde de öyle, eline bir olta alan balıkçılık uzmanı kesiliyor.

Biliyorum, bu yazı hoşunuza gitmeyecek ama her yazılan, herkesin hoşuna gidiyor mu?

sukranayalp 17-03-2007 17:36

Sn Erguvan muhibbi öğrendiklerinizi doğru ortamlarda ve doğru zamanlarda kullanın derim.

Her gençleştirme bir budamadır ama her budama bir gençleştirme değildir.

Benim size anlatmaya çalıştığım ve sizin bir türlü kabul edemediğiniz gençleştirmeyi bu ortamda bana atıf yaparcasına kullanmanız sizin sadece inatçılığınızı gösterir.

Kabak gibi ortada 1 m lik gövde bırakılarak yapılan budamaya asla GENÇLEŞTİRME denmez. Lütfen artık bunu öğrenin.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 09:45.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025