Sayın çilekçi galiba sistemin açıklanmasında bir eksiklik var. Açık sistem saksıdaki çiçeği sulamak gibidir. suyu dökersiniz. altan çıkan su kaybolur gider. birdaha kullanılamaz. Onun için sulamada dikkat etmek lazımdır. Aşırı sulama yaparsak toprağı yıkamış yani içindeki gübreleri azaltmış oluruz.
Topraksız tarım yapıyorsak gübreli suyumuzu ziyan etmiş oluruz. Onun için açık sistemde bitki çok fazla sulanmaz. Topraksız tarımda besin eriyiği hazırlanır, bitinceye kadar gereğince kullanılır. Ancak bu makbul bir sistem değildir ve topraksız tarım etiğine de ters düşer. Zira gübreli suyun fazlası toprağa karışır toprağımız tuzlanır çoraklaşır. Yeraltı sularımıza karışır, sularımızı kirletir. Dolayısı ile çevreyi kirletmiş oluruz. Oysa hedefimiz toprağımızı ve çevremizi kirletmemektir.
Onun için kapalı sistem tercih edilir. Bu sistemde toprağa karışarak hem heba olan hemde çevreyi kirleten atık gübreli su besin tankına geri döndürülür. Ancak bitki bir miktar gübreyi kullandığı için besin değeri yani içindeki minerallerin miktarında azalma olur. Yapılacak iş besin değerini ölçmek ve azalan mineralleri takfiye etmektir.
İsterseniz işi çok daha derinleştirmeden EC si yani iletkenliği ölçülür. A ve B stok eriyiklerinden eşit miktarda ilave edilerek besin tamamlanır. diyelim. Birçok profösyonel sistem böyle çalışmaktadır. Zamanla bitkinin istediği gübre oranlarında değişmeler olabilir. Bu hazırladığınız formüle bağlı bir neticedir.
Denge bozuldukça bitkinin besin kullanma performansı düşer onun için peryodik olarak besin tankı komple boşaltılarak suyu değiştirilir. Besin tankı nekadar küçük olursa kontrolü okadar zor olur. Çok sık aralıklarla kontrol edilmesi gerekir. buda bazı zorluklar çıkarır.
|