12-08-2011 yeni yerimize taşındığımızda havuzda siyah yılanımız vardı. Eski havuzdan getirdiğim aynalı sazanlardan birini ısırmış yuvasına götürüyordu, kendini emniyette hissettiği yerde mideye indirecekti sanırım. İnce bir dalla kafasını tıklattım ''napıcan bizim balığımıza'' diye, dönüp baktı ağzındaki balığı bırakıp taşların arasında kayboldu.
Bu yaz o siyah yılan havuzun uzaklarında geziniyor, asla havuza girmiyor. Bu durum bana olan saygısından kaynaklanmıyor elbette, Havuz bölgesini siyah/yeşil damalı büyükçe bir yılan ele geçirmiş.
Geçenlerde kafası suyun içerisinde balıklara pusu kurmuştu sanırım, ama bu güne kadar birşey yakaladığını görmemiştim. Bugün havuzun içerisinde mide kısmı neredeyse kolum kalınlığındaydı, galiba havuzdaki kurbağalardan birkaçını halletmiş. Havuzdan çıkabilmek için epeyce uğraştı , iki kaya arasından kafası geçti ama gövdesi takıldı kaldı.
Derken kendi haline bırakıp işime baktım, en az 1 hafta ortalıkta görünmez.
Yılandan korkmak, öldürüp yok etmek tam bir insan işi. Biz yılan gördüğümüzde biraz tırsıyoruz, ama bizi gören yılanın ödü patlıyordur. O yılanın bizi öldürmesi düşük bir ihtimal, öncelikle aşırı zehirli olacak. Ama yılanı öldüreceksek hiç birşey bizi durduramaz. Sopayla yolunu keseriz, taşla kafasını ezer belini kırarız
vb. Peki yılanın savunmak veya saldırmak için neyi var.
Sevmek zorunda değiliz, öldürmek zorundamıyız peki.
Kim daha vahşi?