Sevgili Adalet Hanım,
Bahçenize bugün bir kez daha dolaştım. Hakikaten ilk baştan bugüne yaptıklarınızı çok takdir ettim. Çiçeklerinizin hangisini söylesem, rengarenk gülleriniz hepsi çok güzeller, zaten gül görünce bir siz bir de Güler Hanım aklıma geliyorsunuz. Clematisleriniz harikalar, ben de Blue Angel aldım yazlığa diktim, umarım sizinki gibi yetiştirebilirim. Monardaya herkes gibi ben de bayıldım, alcen sizden çelik aldı diye okudum sanırım, çeliğin çeliği nasıl olur acaba
Kavınvalidemin de Gülek yaylasında bahçeli bir evleri var. Rahatsız olduğu için pek bahçeyle ilgilenemiyorlar. Bol bol meyve ağaçları var.
Yaylaya her yıl kirazların tadına bakmak için özellikle Haziran'da giderdik. Bu yıl olmadı. Güneyin deniz kıyısından çok yaylalarını çok seviyoruz. Mis gibi orman havası, çamların kekikle karışan kokusu...Meyve ağaçları, kirazlar, erikler, dutlar, kızılcıklar, sumaklar...
Dağdan kekik ve sarı kantaron toplarız...Sumaklar yaz sonu olur, onu görümcem halleder. Kızımın ve benim kebap ve dut yemekten illaki bir bağırsaklarımız bozulur...Damacana su kavramı yoktur, çeşmeden akan su Hayat suyudur...
Mersin yaylalarına gidemedik ama çok daha güzel olduğu söyleniyor, seneye gideriz oralara umarım...
Sevgilerimle,