orhan hocam,
öncelikle özellikle sağlığınıza bişey olmadığı için çok geçmiş olsun.
biz de samsun'daki tanıdıklarımız için endişelendik, hatta bir tanesi toki konutlarına çok yakındı ama sıkıntısız atlatmışlar çok şükür. allah herkese sabır versin orda.
özellikle yıkılmış ağaçların fotoğrafları beni çok üzdü. onca yıllık ömürlerinin sonuymuş.
ama birşeylerin sonu başka birşeylerin başlangıcıdır doğada. günyüzüne çıkması orman yangınına bağlı tohumlar bile var, öyle değil mi?
gidenler, belki bizim bilmediğimiz bir neden yüzünden bir başka bitkiye yer açmak için gittiler.
veya tekrar yapmamız, tekrar düzenlememiz ve tekrar umutlanmamız için terkediyorlar bizi, bilemeyiz.
ama her gidiş yeniden çabalamak için bir fırsat.
bize 'çalış' deniliyor bu yolla, çalışmayı bırakma deniliyor aslında.
daha yapacak çok işin var deniliyor.
iyiki de deniliyor.
bu dünyayı terk eden büyüklerimden şunu anladım ben; ne zaman ki çabalayacak birşeyin kalmaz insanın, o zaman buralardan göçmeyi düşünmeye başlar.
hatırlar mısınız bilmem; çilli begonyamı kaybettiğim için çok üzülmüştüm, hatta sayfamda inşallah tekrar canlanır diye yazmıştınız siz de. ona her gün (işte bir bitki deliliği) 'ben senden vazgeçmiyorum, sen de vazgeçme sakın! dedim.
küçük bir dalı yeniden sürdü, şimdi ben yeniden annesi gibi onun da 2 metreye çıkmasını izleyeceğim
sil baştan...
kandiliniz mübarek olsun, sakın üzülmeyin gidenlere