Acemiler için bir ders !
Merhaba arkadaşlar
Bu yazı uzun olacak affınıza sığınarak, çünkü benim gibi acemilere lazım.
Bayıla bayıla aldığım iki adet küpelimin balkon sayfamda fotoları var, burayı doldurmayayım. Küpelileri getirdikten sonraki üç gün bu başlığın tamamını okudum.
Başladım bolca sulamaya (bazı kaynaklarda yazın günde iki kere bile sulanabilir (!) diyenler var), nasıl keyifliler, seracıda saksı ve toprak değiştirme demiş, jest yapıp gübrelemiş bana vermeden. Bitlendi diye bir hafta hergün seracıya taşındım; acemiyim ya, işi ehline bıraktım sözümona. İlaç nasıl birşeyse zararlıdan beter etti küpe çiçeğimi. Ben sulamaya devam ama sıcaklık 35 e çıkınca kurumaya başladılar. Kedi yavrusu gibi evin içinde ağzıma alıp serin yer bulmaya çalıtım günlerce. Habire duş aldırıyorum biryandan. Nitekim engel olamadım biri tamamen dal kaldı, dipten 15 cm bırakacak şekilde budadım ama dedim ki madem ölüyor yine de köklerine bakayım. Ne göreyim zavallı su içinde yüzüyor, kökler çürümüş, bodur küpeli de solucan olmuş. Neyse büyük bir operasyonla saksı, toprak değişti, kenarda üzüntüyle ne olacağını bekliyorum.
Aldığım dersler :
1- Çiçeği gözümün bebeğinden de alsam , üstü tomurcuk, çiçek de dolu olsa
saksı ve toprağı tamamen değiştireceğim. Seralardan aldığım en dayanıklı çiçekler bile ölümden döndü her seferinde. Ölümden döneceğine baştan biraz hırpalansın.
2- Küpelerin saksılarında hepitopu üç delik vardı, birini de tam açmamışlar.
Üstelik delikler saksı tabanından 2 cm yukarda. Yani altta her daim enaz 1 cm su var. Koçtaş ve Bauhaus'daki küpeli saksılarını kontrol ettim, hepsi aynı. Hatta hiç deliği olmayan dünya kadar orkide saksısı bile var. Bitkileri acemiler öldürsün diye uğraşılıyor sanki. Aman saksıya dikkat.
3- Aşırı sulamayla kuruma belirtileri aynı. Şansıma aşırı sıcaklara denk geldi çürüme, iyice yanıldım. Asla emin olmadan tedavi yapmayacağım.
4- Farkettim ki bitkileri güneşten korumak için en kuytu yere çektiğimde hiç hava akımı olmayan bir yerde tutmuşum, koruyacağım diye boğmuşum. Büyük olasılıkla kökleri çürümeseydi bile hastalık ve zararlılara yatkınlık oluşacaktı.
Umarım bu bilgiler başka bitkilerin ölmesini engeller..
Şimdi düşünüyorum da bu başlıkta bitkisinin sıcakta birkaç günde hızla öldüğünü düşünen arkadaşların bazıları benim hatalarıma düşüp bitkilerini sıcaktan değil, çürümeden kaybetmiş olabilirler. Bende ölü bitkinin köklerini merak edip bakmasaydım sıcağa dayanamadılar diye düşünecektim.
---
Hardy cins tabir edilen soğuğa ve sıcağa tabi nispeten dayanıklı bir tür daha aldım. Şimdi güneybatı yönüne bakan balkonumun batı köşesine balkon demirinin dışına astım, 16-18 arası direk güneş ve sürekli esinti alıyorlar. Hatta sıcaklık 28C. Derhal saksıya çok iyi drenaj yaptım, ilk gün çok iyi geçti, çiçeğini açtı. Buradan nasıl devam ettiğimi paylaşacağım.
-15 gün sonra- Aşırı sıcaktan (35 derece, kurutucu rüzgar) çiçekleri kurudu ama kendisi çok sağlıklı, bu sıcakta sardunyaları hergün onu 3 günde bir suluyorum -kıyaslama yapabilmeniz açısından- ve yaprak, gövde, kök durumu çok iyi.
---- Yaklaşık bir ay olmuş, rekor sıcaklar var, güneşten tamamen çektim esintili bir yerde ve tam olarak üç günde bir suluyorum, keyfi yerinde . Tomurcuk bile var.
- Çiçekle ilgili keşfettiğim şeylerden biri yaprak altlarına hergün klorlu musluk suyunu dinlendirmeden fısfıslayınca böceklenme olmadı, bunu güllerde yapmayı öğrenmiştim, küpe çiçeği de güzel cevap verdi. Hatta çok sıcak günlerde sabahları toprağına değdirmeden musluğun altında duş aldırın, hoşuna gidiyor. Çiçekleri için sakıncası yok.
- Balkon **** terastaysa bitkiler mümkünse balkon ve terası hergün yıkayıp tozdan arındırın, bitkinin değdiği duvar ve rafları çamaşır suyu karıştırılmış su ile silin.
Düzenleyen Canan : 26-08-2012 saat 20:38
Neden: İmla-Ekleme
|