Sevgili Eser İlhan, o kadar büyük keyifle, zevkle dolaştım ki bahçende, kendimi kaybettim.
Bir ara Cumhur Tonba'nın mesajını okurken, " aaa Cumhur dönmüş mü siteye" dedim, sonra baktım ki mesajı 2011 senesine ait. Dedim ya kendimi kaybetmişim taaa baştan başlamışım yine.
Ellerine sağlık, her şey çok güzel ve düzenli. Biliyorum nasıl uğraştığını, ama ben de senin gibi düşünüyorum; yaz-kış aynı evde oturamamış olmamız büyük dezavantaj.
Yap, uğraş sonra da kış geldi diye bırak geri dön. Oysa orada olsak, her şey kontrolümüz altında olurdu.
Yine sen İstanbul'a yakınsın, bir saatlik yolun var, ya ben ne yapayım?
Yoksa ben de Silivri'ye geri mi dönsem. Ama orada bahçe küçük, hele Manyas'dan sonra çok küçük gelir gözümüze.
Neyse buna da şükürler olsun. Yine de böyle bir imkânımızın olması güzel.
Mor salkımın, clematislerin, manolyan ateş çalıların hepsi çok güzel.
Bir köşeye de gaura çalısı ekelim mi?
Gel sen beni dinle yan veya ön bahçeyi satın alalım, belediyeye ait ise kiralayalım.... dermişim.
Havuz yapmayı ben de çok istiyorum ama bir türlü fırsat gelmedi ona. Süs havuzunu da çok severim. Akan su sesini hep severim aslında.
Sevgili Eser İlhan, bütün sevdiklerinle beraber, sağlık ve huzur içinde, bahçenin bütün güzellikleri doya doya yaşamanı dilerim. Her şey gönlünce olsun.
|