Şu an oturduğum evime taşındığımda kendimi bir patırtının içinde bulmuştum. Kedileri besleyenler, kovanlar, tekmeleyenler, binanın içine sokanlar,dişarı atanlar. Gün geçmiyordu ki bir ses yükselmesin. Bir süre sonra büyük ya da yavru kedilerin devamlı değiştiğini farkettim. Bakanlara sorduğumda öldüklerini, kaybolduklarını yerlerine yenilerinin geldiğini öğrendim.
Yine de seyirciydim, ta ki benim kapıma mavi gözlü minicik ve huysuz bir kız yerleşene kadar. Kapımda büzüşüp oturuyor, acıkınca haber veriyor, ben yiyecek verdiğimde de saldırıya (!) geçiyordu. Böyle böyle büyüdü ve günün birinde burnumun dibinde dört tane yavru doğurdu. Huysuzluğu bitti, yavrularıyla ilgilenmeme kızmadı, çok iyi bir anne oldu ama yavrularını büyütemeden, bana emanet ederek bir daha gelmemek üzere gitti.
(Devamı var)
|