Eğer bitki, kendi kendini dölleyebiliyorsa, tohumlarından yetişecek olanlar büyük oranda ana bitkiye benzemesi beklenebilir. Ancak ufak tefek (bazen büyük) farklılıklar olabilir (yaprak şeklinin farklılaşması, ton farkı, katmerli açma
vb...). Sonuçta tohumdan yetişen bitki (ebeveynlerine tıpatıp benzese de) farklı DNA'lara sahip, farklı bir bitkidir. İngilizcede bunu belirtmek için kullanılan bir kelime var :
seedling (tohumdan yetişmiş manasında). Hem akrabalığı belirtir, hem de farklılığı vurgular. Örneğin, yukarıdaki yeni clematislerden
Erika ve
Gräfin Cosel,
C.'Kathleen Wheeler' seedlingi. Aynı yılda (2005) yetiştirilmiş olmaları nedeniyle muhtemelen babaları da aynı...
Ebeveynlerden biri (yani baba) bilinmiyorsa, istediğimiz bitkiyi tekrar elde etme ihtimalimiz çok düşük...
Ticari işletmelerde yeni çeşitler elde etmek için çapraz döllemeler yapılır. Eğer piyasaya tanıtmaya değer bir çiçek yakalanırsa, o bitki anaç olarak kullanılır. Tüm çoğaltmalar çelik ile yapılır...