Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Eser İlhan
Sevgili Kiraz, tarifi bilmiyorum ama bana çocukluğumu hatırlattınız, paylaşmadan edemedim.
Ben küçükken uskumru henüz sıradan bir marmara balığıydı ve anneannem uskumru dolması yapardı. Derisini hiç yırtmadan bütün balığın içini galsamalarından boşaltır, sonra balık etini de kullanarak yaptığı bir iç pilavla yine aynı yerden doldurur ve yanlış hatırlamıyorsam kızartırdı. Hem görüntüsü hem de lezzeti muhteşem olurdu. Daha bunun gibi şimdilerde unutulmuş birçok yemek pişirirdi anneannem. Artık ne bu yemekler ne de onları yapanlar var..
|
Sn.Eser İlhan...Uskumru denizlerimizin yağlı balıklarındandır.Yağlı balıklar pek kızartma olmaz.Olusa bile ağır olur.
Rahmetli babam da kalsamalarını bağırsakları ile birlikde alırdı.İçini çok iyi yıkar hafif tuzlardı.Sonra,maydanoz ve dere otunu iyi kıyıp,yapılan iç pivala karıştırır,(boğaz)yaka kısmından karnına doldururdu.Ama karnını patlayacak şekilde şişirtmezdi.Bu arada bahçemizden koparttığı bir adet defne yaprağını da yakasından içeri sokardı.
Sonra bunlardan 4 tanesini küçük tel ızgaramıza yerleştirdi.
Kışın evde kömür sobası yakardık.Açardı yandan kömür attığımız kapağını,o kapakdan içeri sokardı tel ızgarayı,bir ters-bir yüz pişirirdi.
Pişerken balıklardan akan yağlar,cız cız dedikçe sobada ki kömürler alevlenirdi...Ne kadar havalandırsak da,perdelere bile sinen o mis gibi balık kokusu bir iki gün geçmezdi evin içinden.