İki yıldır,aşağı apartmanın balkonlarının birinden aşağı doğru sarkan mor telgrafın gözüne bakıyorum.Etrafa da haber saldım olan birinden iki sap kırılıp getirile

Öyle bir hale geldim ki,yüzsüzlüğü ele alıp gideceğim hiç tanımadığım koşunun kapısına,çünkü telgraf öyle coşmuş,öyle güzel salınıyor ki.Komşudan istemeye karar verdiğim gün benim kızların konseri var Samsun AKM'de.Eşimle gittik girdik AKM'nin kapısından içeri,birde ne göreyim girişin ve merdiven balkonlarının kenarları mor telgrafla kaplanmış.O an aklıma koydum çıkışta çalacağım.Çaldım da.
Eşimi de güvenlik görevlilerinin önüne koyarak(bütün itirazlarına rağmen) kaşla göz arasında dört sap koparıverdim.Ben mor telgraf sahibi olmanın sevinciyle elimde kırılmış saplarla ayrıldığımı zannederken çıkıştaki resim çektirme seremonisine yakalandığımı öğrenene kadar ve fotoğraftaki yüz ifademi görseniz...



Hiç tanımadığım komşudan bir tane çelik istemeyi yeğlerdim.
Sn.Sdurul işte benim macera, ava giderken avlandım.